AYDINLANMA ÇAĞINDA KAMUSAL ALAN VE HETEROTOPİK MEKAN İNCELEMESİ: PALAIS ROYAL ve MASON LOCALARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AYDINLANMA ÇAĞINDA KAMUSAL ALAN VE HETEROTOPİK MEKAN İNCELEMESİ: PALAIS ROYAL ve MASON LOCALARI"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI AYDINLANMA ÇAĞINDA KAMUSAL ALAN VE HETEROTOPİK MEKAN İNCELEMESİ: PALAIS ROYAL ve MASON LOCALARI Yüksek Lisans Tezi Reşide Adal Ankara 2004

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI AYDINLANMA ÇAĞINDA KAMUSAL ALAN VE HETEROTOPİK MEKAN İNCELEMESİ: PALAIS ROYAL ve MASON LOCALARI Yüksek Lisans Tezi Reşide Adal Tez Danışmanı : Filiz Çulha Zabcı Ankara 2004 ii

3 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI AYDINLANMA ÇAĞINDA KAMUSAL ALAN VE HETEROTOPİK MEKAN İNCELEMESİ: PALAIS ROYAL ve MASON LOCALARI Yüksek Lisans Tezi Tez Danışmanı : Filiz Çulha Zabcı Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası Doç.Dr. Arif Güven Sargın Yrd.Doç.Dr. Zeliha Etöz Yrd.Doç.Dr. Filiz Çulha Zabcı Tez Sınavı Tarihi : 30 Eylül 2004 iii

4 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... iv GİRİŞ... 1 I. KAMUSAL ALAN VE HETEROTOPYA A. AYDINLANAN KAMU VE KAMUYU KAP(AT)ANLAR B. ÖTEKİLEŞTİRİLEN İNSAN VE İNSANI KAP(AT)AN HETEROTOPYALAR Heterotopya Foucault, Kapatılma ve Heterotopya...36 II. PALAIS ROYAL A. AYDINLANMIŞ PARİS TABLOSU Paris in Topografik Yapısı...50 a. Fauburg Saint-Marcel b. Bicetre c. Vivien Sokağı d. Saint-Germain-En-Laye Paris'in Toplumsal Yapısı...55 a. Soyluluk b. Burjuvalar c. Kapitalistler d. Küçük Burjuvalar e. Sanatçılar (Artistler) f. Öteki Sınıflar Paris te Gündelik Yaşam...62 a. Haller b. Tekel c. İkinci El Parekendecilik d. Küçük Dükkanlar e. Alıp Götürmeler f. Çocuklar g. Hastane - Düşkünlerevi iv

5 B. MEKANIN TARİHİ IV. Henri Dönemi Paris, Şehircilik ve Place Royal...66 a. Place Royal in İlk Dizaynı: b. Place Royal in İkinci Dizaynı : Temsilin İkizlenmesi Olarak Palais Royal...94 a. Devrimden Önce Palais Royal b. Devrimden Sonra Palais Royal C. KAMUSAL VE HETEROTOPİK MEKAN OLARAK PALAIS ROYAL Renkler Meydan ve Bahçe Pasajlar ve Galeriler Kafeler ve Kulüpler Eğlence Tiyatro III. MASON LOCALARI A. TARİH İÇİNDE MASONLUK Eski Kaynaklar Operatif Masonluk Spekülatif Masonluk Yüksek Derecelerin Oluşumu İngiliz Masonluğu Fransız Masonluğu Yasalar a. Tarihsel Bölüm b. Yükümlülükler B. MEKANSAL DÜZEN VE RİTÜELLER Mekansal Düzen ve Semboller Masonların Törenleri ve Diğer Özellikleri C. LOCALAR VE KADIN D. AYDINLANMA ÇAĞINDA KAMUSAL VE HETEROTOPİK MEKAN OLARAK LOCALAR Sırrın İkili Doğasının Sosyolojisi ve Kamusalla İlişkisi v

6 2. Kamusal ve Heterotopik Mekan Olarak Localar SONUÇ KAYNAKÇA ÖZET vi

7 GİRİŞ Hem eskiyi hem yeniyi reddeden, ikisine de ait olmayan, boşlukta duran bir ulus olduk diye başlayan köşe yazılarının yazıldığı, garip bir şekilde yine ne doğuya ne batıya ait olamadan arafta kalmış krizler içindeki bir ülkenin insanı olmak... Kapitalizmin siyasal, ekonomik ve sosyal ilişkiler ağı içinde işleyen iktidarın hakikat oyunlarının en gözde oyuncusu öznenin veya sunulan çeşitli kimlikler içindeki modern insanın serüveninde, mutlu sonu merak etmek... Kendisiyle ve ötekiyle barışık, herkes için daha iyi ve kaliteli bir yaşam peşinde özgürlüğü aramak ve içinde yaşanılan beden ve ruh dahil ayrımcı tüm mekanların sınırlarını belirsizleştirmek için önce araları, sonları, sınırları ve eşikleri belirlemek gerekir. Bunlar ise tarafından dışlandıkları bütün ve dışladıkları kendi ötekileri ile diyalektik bir birliktelikte anlaşılabilirler, lakin, yine bu tür sorgulamaların insanı Michel Foucault nun, zaten sınırda olmak bir mittir, nihayetinde hepimiz toplum içindeyiz 1 sözü unutulmadan. Tarih boyunca kendi, hakikat ve iyi bir yaşam peşindeki macerasında insanın ödediği bedel, sürekli kurulan ve yıkılan sosyal ve siyasal inşalar, kültürel ayrışmalar ve parçalanmalar olmuştur. Hayatına, varlık nedenine ve dünyadaki varoluşunun gerekçeleriyle şekillendireceği dünyaya bir anlam katmak ve bu doğrultuda hem kendini hem de dünyayı yeniden üretmek için insanlar bir kırılma noktasından geçmelidir. Bu ister doğum anı, ister sonradan karşılaşılan bir çözülme ve yeniden doğuş olsun. Arendt in siyasalındaki en önemli kırılma noktası olarak doğum... Doğarak insanlar arasına, siyasalın en temel öğesi olan insan çoğulluğuna ait olmak, görünür olmak. Hem kamusallığın hem de insanın doğuşu. Kamusalın izlerini Eski Yunan dan itibaren takip eden Arendt için bütün siyasal hayatın ilk koşulu, doğmak ve insanlar arasına katılarak bir çoğulluğun içinde en mükemmel siyasi etkinliği gerçekleştirmek, yani eylemektir. 2 İnsanların 1 Michel Foucault, İktidarın Gözü, Çev. Ferda Keskin, Ayrıntı Yay., İstanbul, 2003, s Hannah Arendt, İnsanlık Durumu, Çev. Bahadır Sina Şener, İletişim Yay., İstanbul, 1994, s.37.

8 sonuçlarını önemsemeksizin yapıp etmelerinin karşısında durur eylemek. Çünkü onun için yapıp ettiklerimiz üzerine düşünmek kadar önemli bir şey yoktur ve sonuçlarını düşünmediğimiz yapıp etmeler, yapılanların sonuçlarına katlanarak eylemenin yanında önemsiz kalır. Eyleyerek ve konuşarak kamusal alanda tezahür etmek ve bu tezahür sahasının koşulu olan insani çoğulluk, kamusalın en temel kavramlarıdır. Bu anlamda insanların mucizede bulunma yetisi olarak uyum içinde gerçekleştirilen eylemlerin sanki hiçbiryerden çıkıyormuşcasına gelen güçleri 3 yanısıra beklenilmeyecek sonuçlarına da katlanmak gerekecektir. Sonuçların öngörülemezliği, süreçlerin tersine çevrilemezliği ve faillerin anonimliği ile beraber düşünülmesi gereken eylemlerin, açmazları da beraberinde gelir. Fakat koşullanmış insan zorunluluğa tabi olduğunun bilincine varmazsa özgür de olamaz 4 diyen Arendt, bir anlamda iktidarın olduğu yerde direniş de vardır diyen Foucault yu önceleyecek ve güzel bir hayat umudunu terketmeyecektir. Eylemin getirdiği açmazlardan ilki eylemlerin sonuçları üzerindeki denetimin kaybedilmesidir. Bir anda harekete geçen eylemin ve inisiyatifin kamusal alana ve siyaset arenasına çıktığında öngörülemez sonuçlara doğru evrilmesi yine başka eylemlerle durdurulabilir veya yönlendirilebilir. Rusya da gerçekleşen devrim ve işçi sınıfı kamusallığının geçirdiği deneyimler, 1980 sonrası politikaların gösterdiği siyasi gelişmeler, bu tür öngörülemezlik açmazları ve kontrol edilemeyen eylemlerin sonuçlarından bahseden, Arendt i haklı çıkartırken, sivil toplum ve daha demokratik kamusal alan tartışmalarına ivme kazandırmıştır. Hâlâ bir takım dışlamalarla işleyen ve zaten başından beri mekanizmalarını ve kendini bunun üzerine tesis etmiş bir kamusal alan ve sivil toplum anlayışıyla sınırlandırılıyoruz. Bu yüzden arada kalanların, eşiklerin, dışarıda bırakılanların kamusala yeniden iadesi için yapılanlar adeta bir ütopyanın peşinde koşmak ya da yeni muhafazakarlık olarak nitelendiriliyor. Öte yandan ise çoğulcu, postmodern teorilerle telafi edilmeye çalışılan gedikler bir yandan dolduruluyor derken, diğer yandan da bilinçli yeni gedikler açılmaya devam ediyor. 3 a.g.e., s a.g.e., s

9 Zaten çeşitli kılıklara girerek kendini tek bir tanıma vermeyen, normatif ideal olarak değerlendirilebilecek kamusal alan kavramı, şimdilerde de kadın, türban ve din ekseninde Türkiye nin önemli siyaset tartışmalarına konu olmakta. Daha demokratik ve daha geniş kapsamlı bir kamusal alan umutlarının içinde bulunabileceği gerçek bir mekan tarifi için, bir tür arkeolojik çabayla, şu anda yaşadığımız çağı şekillendiren kamusal alanın nüvelerini taşıyan köklerine inmek ve oluşum sürecinde yanıbaşında duran ama es geçilmiş gerçek öteki mekanlar üzerinden kamusalı düşünmek, gelecek için umut verici olabilir. Bunun için geçmişe yapılacak yolculuk haritası, Aydınlanma Çağı nı işaret etmektedir. Aydınlanma projesiyle kendini tarih aynasında yeniden ve artık bambaşka bir surat olarak gören insan, diğerlerinden tamamen farklı bir kırılma noktasında kendiyle, geçmişi ve geleceğiyle yüzleşmiş ve o an yaptıkları üzerine düşünmeye, şimdisini değerlendirmeye başlamıştır. İnsanın kendiyle bu yüzleşmesini, Foucault nun ifade ettiği gibi Aydınlanma Çağı nı ve sunduklarını kabul etmek ya da reddetmek yol ayrımındaki bir ya da şantajı şeklinde değerlendirip sınırlandırmamak gerekir. Çünkü Aydınlanmanın kendisi yapmak, yıkmak ve yeniden inşa etmenin tekrarları ve kesintileriyle şekillenen bir coşku, sürekli bir değişim potansiyeli ve aklın kendimizin bir ontolojisini yaparak güncelliğimiz ve şimdiki zaman üzerine düşünmesi deneyimidir. Bu noktada ise Aydınlanma insanının siyasal, ekonomik ve toplumsal olanla arasındaki ilişkileri anlamak için hikaye edilmiş tarih in izini sürmek değil tarihsel olanın arkeolojisini yapmak ve özellikle modernitenin kurgusunu çözümlemek ihtiyacı hasıl olur. Dolayısıyla bu çözümleme grafiğinin eğrisi Eskinin aşınıp yitmeye, yeni olanınsa kemikleşemeden değişip dönüşmeye başladığı 5 zamanlardan 5 Üretimin sürekli altüst oluşu, bütün toplumsal koşullardaki kesintisiz sarsıntı, sonu gelmez belirsizlik ve hareketlilik, burjuva çağını bütün diğerlerinden ayırdeder. Bütün yerleşik, donmuş ilişkiler, yaratmış oldukları eski ve saygıdeğer önyargıları, inançlarıyla birlikte, süpürülüp gider, yeni şekillenen bütün ilişkiler, katılaşıp kemikleşmeye zaman bulamadan eskirler. Bütün katılar eriyip hava olur, kutsal bilinen her şey kirlenip sefilleşir ve sonunda insanoğlu aklını başına devşirerek hayatın gerçek koşullarıyla ve kendi türünden olanlarla ilişkileriyle yüz yüze gelmek zorunda kalır., Karl Marx ve Friedrich Engels, Komünist 3

10 geçip, güç, gelişme ve yenilenmenin yanısıra parçalanma, sürekli bir devinim ve mücadelenin getirdiği belirsizlik ve çelişkilere gebe bir süreci keserek varolan sosyal düzene alternatif mekansal ve sosyal pratikleri hedefler. İncelemenin mekanı, geniş bir tanımlamayla başat güç kapitalizmin ve sınıfı burjuvazinin eski saraylara, geniş topraklara ve bu mekanların soylularına nispet gelişip serpildiği, yeni bir insan ve bireyin resminin çizildiği Aydınlanma Çağı Fransa ve Kıta Avrupa sıdır. Resmedilecek mekanlar, yeni bir kamusal alan ve sivil toplum anlayışının tam da içine doğduğu, salt geometrik anlamıyla değil içinde oluşan tüm sosyal, siyasal ve ekonomik ilişkilerin alanı olarak, kendini bu yeni insana değişim vaadleriyle sunarken bir yandan kendi de bu ilişkiler içinde şekillenen, bir tür geçiş dönemindeki gerçek mekanlardır. Teoriden pratiğe tarihsel bir bakış atarak modernitenin bulanık sularında çökelmiş, politikanın süzgecinden geçmiş, farklı bir kamusallığın oluşma sürecindeki siyasal, tarihi ve sosyolojik dinamiklerin ayırdına varabilme çabasında gerçek eşik mekanlar olarak iki heterotopya örneği Mason Locaları ve Paris kamusalının göbekdeliği mahiyetinde bir yapılar bütünü Palais Royal seçilmiştir. Çalışmanın temel kavramları olan kamusal alan ve alternatif düzenleme alanı olarak heterotopya nın sorunsallaştırmadaki yerinin netleştirilmesi için kimi tarihsel ve kuramsal uğrak noktalarından geçilmelidir. Heterotopyanın metine kazandırılmasındaki güncel ilginin kaynağı için ilk olarak The Badlands of Modernity adlı kitabında alternatif sosyal düzenlemeyi kendine konu edinen Kevin Hetherington dan bahsedilmelidir. Kitabın ana konusu sosyal değişim alanları ve yeni imkanların potansiyeli olarak alternatif sosyal düzenlemelerdir. Sorunsalının belkemiği ise, Foucault un rahatsız edici, ahenksiz farklılıkların birlikteliği ve ötekilik mekanları 6 olarak bir tür alternatif sosyal düzenlemeye açılan heterotopya Manifesto, Çev. Muzaffer Erdost, 4. Baskı, Sol Yayınları, Ankara, 1998, s Kaynak metinlerde geçen space kavramı sözlük anlamı itibariyle uzay, uzam, aralık, mesafe, süre, zaman, müddet, aralıklı dizmek ve aralıklara bölmektir. Foucalt kavramı kimi yerde uzay, kimi yerde uzam, kimi yerde mekan anlamlarına gelecek şekilde kullanmıştır. 4

11 kavramıdır. Heterotopyayı tanımlarken ilgili mekan tasarımları yardıma çağrılır. Hetherington ın kuramsal çerçevesinde Louis Marin in aslında istenmeyen bir durum olmasına rağmen alternatif düzenleme için umut verici ütopya kavramsallaştırması ve Bruno Latour un geçişlerin zorunlu uğrak noktaları fikri, heterotopyanın alternatif bir sosyal düzenleme sıfatı kazanmasına yardımcı olmuşlardır. Diğer yandan heterotopya Lefebvre in temsili mekanlarından, marjinden, paradoks mekanlardan, sınırda olmaktan, sınırlarda dolaşıp onu aşmalardan veya sadece direnişten farklı bir çerçevede ele alınmalıdır. Lefebvre in direniş mekanları olarak bahsettiği temsili mekanları, herhangi bir düzenleme karşısına koyması ve onun için bu mekanların sadece direniş ve özgürleşme yerleri olması tarihsel gerçekliklerden uzaktır ve heterotopya özelliklerinden hiçbirini taşımamaktadır. İktidarın kendi mekanlarını ürettiği düşüncesiyle buna karşı çıkardığı alternatif mekan anlayışı, özgürlük için ve özgürlük içindeki mekanların da bir şekilde düzenlendiği fikrini yadsıyarak yetersiz kalmaktadır. Oysa Foucault nun mekan tarifindeki başlangıç noktası mekanlarda, iktidarın kontrol ve disipline ederek varolmayı sürdürdüğü anlayışıdır. Bu sebeple yeni alternatif düzende de karşı güç ve minör iktidarlar oluşacak, kaçınılmaz olarak belli yeni bir düzenleme alanına girilecektir. Büyük sosyal ve siyasal değişimlerin yaşandığı geçiş dönemlerinde bir tür istasyon görevi gören heterotopyalar alternatif farklılıkların biraraya geldiği heterojen yerleri içine alır ve onları mekansal ve sosyal bir düzenlemeyle kuşatırken kendisi de varolan düzenin karşısında konumlanır. Kısaca yeni olanın eski düzenlemelerden farkı, eskiye karşı oluşturulan yeni bir düzen ve disiplin ilkesiyle kuşatılmasıdır. Çok farklı yorumlara kendini verebilecek heterotopya kavramı, varolan sosyal ve siyasal iktidarın öngörmediği şekilde ama yine de verili düzenle temasını koparmadan olumsal bir ilişkide, öteki yer olarak kendi ötekisini de vareden alternatif mekanların ifadesidir. Foucault nun Arşimed noktası Metin içinde bu kavram mekan olarak lafzedilecek ama yazarların kavramları farklı kullanışları da gözönünde bulundurulacaktır. 5

12 öteki si, devlet ve iktidar tekellerinden kurtararak ilişkiler ağı içinde tikelliğe teslim ettiği mikro iktidarlar, hakikat oyunlarının yazarı iktidarcı disiplinlerin normalleştirme teknikleri ve kendini kur(dur)an özne üzerine yaptığı çalışmalarında kullandığı kavram setiyle tartışılacak ve Habermas ın hukuki yapılar çerçevesinde iletişimsel akıl aracılığıyla işleyen diyaloğunun ürünü olan kamusal alanla ilişkisi içinde incelenecektir. Sınırlarla kendini koşutlayan Aydınlanma nın kendine has geçiş dönemi kamusal portreleri nde, heterotopya Habermas ın tanımladığı kamunun dışarıda bıraktıklarını sahiplenerek ötekileş(tiril)en mekanlardır. Alternatif bir sosyal düzenleme, normalleştirme ve disipline etme ilişkileriyle ötekiliği tekrar sisteme dahil eden yerler olması ise heterotopik olarak kabul edilen bu yerlerin sisteme olan karşı duruşlarının, farklılıklık yaratan özgürleştirici yanlarının önemini azaltmaz. Soluklanma mekanı olan heterotopya, olumsallık dinamikleriyle yeni çıkışlara, özgürlüklere ve farklı bir dünya hayaline yüzü dönük eşik yerlerdir. Unutulmaması gereken, oluşumların ve kavramaya çalışılan şeyin kökünde mutlak bir gerçeğin ve varlığın değil, rastlantısalın dışşallığının bulunduğudur. İzi sürülen heterotopyalar, modern çağın yarattığı çelişki ve ikiliklerinin merkezkaç etkisinden tamamiyle kurtulamayarak bir yandan özgürleştirici ve demokratik bir coşkuyu bir yandan ise normalleştirici ve öte durulan sisteme dair unsur ve mekanizmaları içlerinde taşımışlardır. Heterotopyanın, Habermas a yöneltilen eleştirilerde lafzedilen burjuva kamusallığı dışındaki farklı kamusallıklar ile ilişkisinin de açığa kavuşturulması gerekebilir. Fakat bunun için yine kamusal alan ve heterotopya ilişkisinin nasıl kurulduğu sorusuna dönülür. Heterotopyalar, her ne kadar Foucault tarafından heterotopyalar kamusal yerler gibi değildir diye bir şerh taşısalar da, burada kamusalla ilişkilerini kamusalın ötekileştirdikleri olmaları itibariyle kurarlar. Bahsedilen değişim döneminin genel özellikleri dikkate alınırsa çalışma konusu olan heterotopyalar, kısmen de olsa dışlanmış temsillerin veya gözardı edilen bu kamusallıkların ortak ifadesi olarak kabul edilebilir. Saray 6

13 kadınları kamusallığı, burjuva kamusallığı, plebyen kamusallık vb. diğer kamusal alanların geçici bir süreliğine kendilerini bu heterotopyalara teslim ettiğinin söylenmesi yanlış olmaz. Fakat bu tür bir teslimiyetin sonucu heterotopyanın kendi iç dinamikleri ve dışlamalarla çalışan mekanizmaları nedeniyle tamamıyla bir kapmaya dönüşmez. Bunlar sürekli giriş-çıkış sınır ihlalleri ile birbirleriyle kesişirler. Ama asıl olan, incelenen dönem itibariyle, orta soluklu ve yeni bestelenmiş bir eserin, orkestranın ikili kontrolünün sadece tek bir şefe geçmesinin gerilimli ve belirsiz aşamasında, temsil şansına sahip olmuş her ayrı enstrüman veya grubunun bir süreliğine hem kendi müziğini icra edip dinlenildiği, hem de ara ara susarak başka sololara fırsat tanıdığı, herkese açık konser performansıdır. Özelin ve kamusalın, ailenin, ekonominin ve toplumun geçirdiği esaslı dönüşümlerin eşyanın, kelimenin ve bedenin ötekiliğini de dönüştürmemesi kaçınılmazdır. Yani Palais Royal ve Mason Locaları gibi heterotopyaların mevcut durumları, tıpkı seslerin alçaltılıp yükseltilerek sese ve tonlamaya vurgu yapılması tekniğindeki gibi içlerinde işleyen disipline etme mekanizmaları ile karşıtlıkların kullanılarak asıl istenilene vurgu yapılmasına dönüşmüştür. Bu tanımların çizdiği kavramsal çerçeve içine yerleştirilecek pratiklerin itici gücü kapitalizm; uygulayıcısı, eski mekanların kutsal haleyle taçlandırılmış asillerine ve toprak soylularına karşı, devrimin yeni mekanlarının efendisi burjuvazi; ve kapitalizmin gölgesinde kalsalar da, hem heterotopyaya hem de kamusala ait özgün ve çok renkli mekan resimlerinin arkalarında bıraktıkları ise, bir umut, coşku ve yapım içindeki yıkım olmuştur. Öngörülebilirlik ve hesaplanabilirlik müesseseleriyle çalışan kapitalist bir yaşam dünyası içinde bile olunsa öngörülemeyen eylemlerin dönüşümüne başka eylemlerle müdahale etmek ve bunu istenilen düzeni elde etmede harç malzemesi yapmak için geç kalmak söz konusu değildir. Kürşat Bumin in dediği gibi yeni düzen yeni bir mekan ve zaman anlayışıyla gelmektedir. 7 Fakat öte yandan unutulmamalıdır ki bu düzen de kendi tür heterotopyalarına gebedir. Bu kavramsal çerçevede Aydınlanma Dönemi kamusal alanını 7 Kürşat Bumin, Demokrasi Arayışında Kent, Ayrıntı Yay., İstanbul, 1990, s

14 anlayabilmek için Habermas ın kamusal alan kavramına başvurulacaktır. Habermas ın kamusal alan kavramının tercih edilme nedeni ise onun kavramı incelerken kullandığı tarihsel boyut ve diyaloğa dayalı akılcı bir kamusal alan eleştirisidir. Habermas ın yaptığı somut ve akılcı öznelerin oluşturdukları bir burjuva toplumunun analizi, çalışmanın konu ettiği döneme karşılık gelmektedir. Metin içinde, Antik Yunan deneyimlerini idealleştiren Arendt ve sosyal-psikolojik boyutlarıyla kamusalı çözümleyen Sennett e temel referanslar olarak başvurulsa da asıl tartışma, modern toplumda yapısalla diyalektik ilişkisi içinde kendi kamusalını oluşturan somut, akılcı bireyözne ve sonradan ideal bir kategoriye dönüştürdüğü burjuva toplumu üzerine tarihsel ve eleştirel değerlendirmeler yapan Habermas ile yürütülecektir. Fakat incelenecek olan mekanları anlayabilme çabasında heterotopyayı da içine alan kamusal alan kavramı Palais Royal ve Mason Locaları nın kamusallığını tam olarak açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Örnek mekanların heterojenliğini ve ötekilikleri barındıran özgün karşı duruşlarını açıklayabilmek için heterotopya kavramı kullanılacak ve bu sayede öteki kamusallıkların ifadesi olan heterotopik mekan, kamusal alana iade edilecektir. İncelenen örnek mekanlar, kamusal alanın bir parçası olmalarına rağmen sadece Habermas ın kamusal alan için tanımladığı açıklık, eşitlik, farklılık ve diyalogtan oluşan kavramlar seti ile tam olarak anlaşılamayacak özellikler arzeden, bu kavramların, karşıtlarıyla diyalektik içinde işlediği, özgün, heterojen, yapısal karşıtlıkları birarada barındıran ve varolan düzenlemeye karşı bir duruşu temsil eden ötekilik mekanları oldukları için tercih edilmişlerdir. Çalışmanın ilk bölümünde Habermas ın ötekileştirerek içinde kendini inşa ettiği ve kurucu birey-öznelerin aklı kendilerine kapatarak kurguladıkları kamusal alan ve Foucault nun ötekileştirilmiş insanını barındıran ama aynı zamanda oluşturduğu alternatif düzenlemeyle kendi ötekisini oluşturarak içine kapanan heterotopyalar incelenecektir. Bu incelemede Habermas ın Kamusal Alanın Yapısal Dönüşümü kitabı ve Michel Foucault nun Büyük Kapatılma, Özne ve İktidar, Disiplin ve Cezalandırma kitapları temel olarak alınacaktır. 8

15 İkinci bölümde kamusal alan ve heterotopik mekan örneği olarak Palais Royal konu edilecektir. Aydınlanma Çağı Paris inin toplumsal ve topografik bir yapısal incelemesinin ortasına, tarihsel bir analizle oturtulacak olan Palais Royal, ilk örnek heterotopik mekan olacaktır. Üçüncü bölümün konusu ise, çalışmanın ikinci heterotopik mekanı olarak, eski çağlardan biriktirdikleriyle şekillendirdiği tarihsel örgütleme yapısının ve Aydınlanma da geçirdiği değişimin kazandırdığı modern çehresinin yine tarihsel bir analizle tartışılacağı mason locaları olacaktır. Sonuç bölümünde ise Foucault ve Habermas ın diyalog üzerinden eyleyen özne ekseninde epistemolojik bir karşılaştırması yapılacaktır. Kamusal alanı oluşturan iletişimsel akıl ile işleyen ama bir yandan ötekileştiren öznenin altını kazarak diyaloğu ötekine de açan Foucault nun aşkın ama somut ikizlenmiş öznesinin, mekan edindiği heterotopya ile kamusal alanın eksik kalan boşluklarını ve ara yerlerini nasıl doldurduğu tartışılacaktır. 9

16 I. KAMUSAL ALAN VE HETEROTOPYA A. AYDINLANAN KAMU VE KAMUYU KAP(AT)ANLAR Habermas, özel kişilerin rasyonel ve eleştirel tartışmalarla kamusal konular üzerine düşündükleri, kararları statüler üzerinden değil de tartışmaya imkan vererek sağlanan bir iletişimin ne tür sosyal şartlar altında gerçekleştiği sorusunu sorar. Bu, Habermas ta hem normatif idealler hem de gerçek tarih üzerine bir incelemeye dönüşür. Burjuvazinin hakimiyetindeki politikanın 17. yüzyıldan 20. yüzyıla kadarki seyrini takip eder. Kimi yorumlara göre Hegel- Marx ekseninden bir tür Kantçılığa seyirten sosyal teorisinde ve özellikle de Kamusal Alanın Yapısal Dönüşümü nde burjuva kamusal alanının ideal bir tasarım olarak verilmesinden sorumlu tutulan Kant, teorisyeni olarak baş köşeye oturur. İlk başlardaki Kant reddiyesine rağmen son çalışmalarında, yöntemsel akılcılığın nesnel bilgiyi, ahlaki-pratik görüşü ve estetik yargıyı yetkinleştirmesinde, Kant a başvurur. Kamusallığın Yapısal Dönüşümü nde burjuva toplumunun dönüşümüne ve kısmen de dejenerasyonuna neden olan iç gerilimlerini ve faktörleri analiz etmeye çalışırken ayrıca burjuva toplum üzerine yapılan eksik ve yanlış yorumlara rağmen, onun temel bir gerçeklik olarak özgürleştirici potansiyelinden de bahseder. Söylemin kalitesine ve katılımın genişliğine göre şekillenen demokratik bir politikadan yola çıkarak 17. ve 18. yüzyıllardaki klasik burjuva kamusal alanın nasıl tartışanların kimliklerine değil de tartışmanın niteliğine dayanan eleştirel bir tartışma üzerinden şekillendiğini anlatır. Bu, her yerde halihazırda bulunan tartışma modelinin burjuva kamusal alanının merkez ekseni olduğunu ifade ederken aslında Kant ın aklından ödünç almaktadır. Kendisinin de belirttiği gibi, Kant aslında yalnızca iş adamları ve hatta kadınlar tartışabilir diyerek elitizme bir tür ihanette bulunmuştur. Fakat vurgu burada pozitif olanadır. Tartışmaya katılımın bir çok sorunun ve eksikliğin üstesinden gelmeye aracı olacak eğitime bağlı olarak gerçekleştiği ve ayrımın sadece kimi statülerin 10

17 dışlayıcılığından farklı olarak eğitim üzerinden yapılmasına bakılacak olursa, önerisi, daha önceki eşitsizliklerin içinde kötünün iyisi bir görünüm arzedecektir. Öte yandan ise, negatif bir bakış açısından Kant, kadınlar ve iş adamları kurnaz ve anlaşılması son derecede karışık akıl yürütücüleri değildir demektedir; buradan ise diyalektik olarak kamusal alanın çöküşüne doğru adım atılır. 8 Erken Avrupa kamusal alanı toplumun küçük bir kısmını, genellikle de eğitimli, varlıklı ve söylemiyle ötekisini yaratn ve ona karşı bir önyargı da geliştiren aile reisi, beyaz erkekleri kapsıyordu. Habermas ın konusunu ettiği kamusal alanın dönüşümü; daha çok kişiyi kapsayacak şekilde sürekli bir genişlemeyi (bireysel katılımın araçları olarak büyük ölçekli sosyal kurumlar ve organizasyonların da katılımı) ifade etmektedir. Habermas a göre, bu genişleme nihai olarak söylemde bir yozlaşmaya sebebiyet vermişse de, hem demokrasinin gerekleri hem de günümüz toplumsal örgütlenmesinin büyüklüğü nedeniyle bugün artık o dönemin elitist kamusal alanına dönüş mümkün değildir. 9 Habermas ta kamusal alan kategorisi ya akılcı-eleştirel söylemin nitelik veya formu; ya da halk katılımına açıklık olarak iki yönlü kurulmaktadır. Bu, burjuva kamusal alanın idealini, tarihsel olarak hem çelişkili hem de ancak kısmi olarak ortaya çıkabilmiş gerçekliğinden kurtarmayı arzulayan düşünürün, sadece kamusal alan tanımını değil aynı zamanda genel yaklaşımını da vermektedir. Habermas ta kamusal alanın önemi sosyal bütünleşmeyi sağlayıcı potansiyelinde yatmaktadır. Kamusal söylem (Habermas bu kavramı daha sonraları iletişimsel eylem olarak kullanmıştır) aynen devlet gücü ve pazar ekonomisi gibi insan yaşamının koordine edilmesinin olası bir yoludur. Ancak para ve zor, söylemsel olmayan koordinasyon yollarıdır ve akıl ile iradeye yönelik herhangi bir içkin açılım sunmadıklarından baskıya ve şeyleştirmeye sebep olabilirler. Yani devlet ve para demokratik kamusal alanın ortaya 8 Craig Calhoun, Introduction, Habermas and the Public Sphere içinde, edt. by Craig Calhoun, MIT Press, London, 1992, s a.g.e., s.3. 11

18 çıkmasında aracı olmuş önemli kavramlar olmakla birlikte, aynı zamanda ona rakip kavramlardır. 10 Burjuva kamusal alanı belirli bir döneme ait bir olgu olarak değerlendiren Habermas a göre kavram, kökeni Avrupa nın Orta Çağlarında olan sivil toplumun özel tarihsel gelişiminden soyutlanamayacağı gibi benzer özellikler gösteren başka tarihsel durumlar için (Antik Yunan) de kullanılamaz. Yunan düşüncesi kamusal ve özel meseleler arasına kesin bir ayrım koymuştu. Özgürlük kamusal alanda mevcuttu ancak yurttaşların kamusal dünyası her birinin kendi özel ve özerk alanındaki, yani evindeki despotluğuna bağlıydı. Yoksulluk veya köleden yoksun olmak başlı başına polise kabul edilmenin önünde engeldi. Yunanlıların bilincinde kamu, özel alanın karşısında bir istikrar ve özgürlük alemi olarak yükselir. Hayat kavgası ve hayati ihtiyaçların karşılanması zorunluluğu, evin sınırları içinde utançla saklanırken, polis onur kazanılabilen serbest bir alan sunar. Erdemler yalnızca kamu alanı içinde geçerlidir ve orada takdir edilir. 11 Yani bir kamusal ve özel ayrımı bulunmakla birlikte bu, Habermas ın incelediği Burjuva Kamusal Alanı ndan ciddi farklılıklar göstermektedir. Habermas ın burjuva kamusal alanı ise devlet otoritesine ilişkin konulardaki tartışmalara katılan özel bireylerin kamusu olarak tanımlanmaktadır. Yunan kavramının tersine, bireyler, aile de dahil olmak üzere öncelikle özel dünyalarında oluşmaktadırlar. Üstelik, özel alan devlet hakimiyetine karşı korunması gereken bir özgürlük alanı olarak anlaşılmaktadır. 12 Orta çağlara gelindiğinde kamusal ve özel alan ayrımının ortadan kalktığı görülür. Bu dönemde kamusallık daha çok bir statü belirtisidir ve bu temsili kamu, kendisini toplumsal bir alan, bir kamu alanı olarak ortaya 10 a.g.e., s Jürgen Habermas, Kamusallığın Yapısal Dönüşümü, (çev.t.bora-m.sancar), Dördüncü Baskı, İletişim Yay., İstanbul, 2000, s Calhoun, a.g.e., s

19 koymaz. 13 Krallar dünyasında kral ve sarayının dışında bir kamusallık düşünülmezdi. Dolayısıyla kamusal ve özel alan ayrımından da bahsetmek mümkün değildi. Bu temsili kamu döneminde lordluk halk için değil, halktan önce temsil ediliyordu. Temsili kamunun açılımı şahısların varlığına bağlıydı: İşaretler (armalar, silahlar), kılık-kıyafet (giyim, saç şekli), jestler (selamlama tarzı, edalar) ve retorik (hitap tarzı, genel olarak konuşmanın resmiliği); kısacası, çok sıkı bir soylu davranış kodu. 14 Ancak 16. yüzyıldan itibaren bu kodlar, ve dolayısıyla temsili kamu da yavaş yavaş aşınmaya başladı. Habermas, burjuva kamusal alanının Avrupa da 18. yüzyılda ortaya çıkan değişik sosyal kurumlar aracılığıyla geliştiğini savunmaktadır. 17 ve 18. yüzyıllar hem modern devletin yükselip dönüşmesine hem de kapitalist ekonomik aktivitenin ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu dönemde yazılı basının gelişerek bilgiyi geniş tahsilli kitlelere ulaşılabilir hale getirmesi kamusal alanının oluşmasında önemli bir etkendir. Aristokratlar ın burjuva kamusal alanının oluşmasındaki lider rolü de önemlidir. Orta çağda kralın mutlak gücünün uzantısı ve destekçisi olan saray ahalisi yavaş yavaş saraydan çıkarak, kamusal alanın temelini oluşturacak olan yeni 17. yüzyıl salonlarının sosyalliğine ulaştı. Feodal otoriteler (kilise, prensler ve soyluluk) uzun bir kutuplaşma dönemi sırasında parçalanarak 18. yüzyılın sonunda bir taraftan özel, bir taraftan kamusal alana ayrıldılar. 15 Bu süreci temsili kamunun çöküşü olarak adlandırmak herhalde yanlış olmaz. Habermas burada, kamusal alanı burjuva yapanın sadece onu oluşturan grubun sınıfsal özellikleri olduğunu değil, toplum olan kesimin burjuva olduğunu ve burjuva toplumun bir çeşit kamusal alan oluşturduğunu kast etmektedir. Kapitalizmin ve modern devletin gelişmesi, toplumda yazılı basın, okuma toplulukları, kahvehaneler ve salonlar aracılığıyla kamusal yaşam için bir iletişim alyapısı sağlayarak kamusal bir anlam kazanacak olan bir meta 13 Habermas, a.g.e., 2000, s a.g.e., s a.g.e., s

20 değiş-tokuşu özel alanının ortaya çıkmasını sağladı. 16 Ailenin, ekonomik etkinliklerden çekilerek bu işlevi pazara devretmesi, özel alan ile ekonominin birbirinden ayrılmasına sabep oldu. Habermas, sivil toplum ve burjuva kamusal alanı ile, modernliğin temel unsurlarından biri olarak görülen burjuva çekirdek ailesi arasındaki tarihsel ilişkiyi kurarken aileyi, devlet ve birey arasındaki ilişkilerin oluşmasında ve bu ilişkilerin düzenlenmesinde bir dolayım düzeyi olarak kavramsallaştırmaktadır. 17 Öte yandan Habermas, kamusal alan kavramının oluşmasında devlet otoritesinin kişisel olmaktan çıkarak şahsiyetsiz otorite konumuna yerleşmesinin önemini de vurgular. Böylelikle kamusal ve özel alan ayrımlarının yolu tekrar açılmış oluyordu. Kamunun ortaçağdaki tanımının aksine, modern tanımı devlet ve toplum ayrımına dayanır. Ancak bunun ötesinde, burjuva kamusal alanı sadece devlet ve toplum arasındaki bir çıkarlar dizisi ve karşıtlık olarak değil, siyasal meselelere ilişkin bir akılcıeleştirel söylem pratiği olarak kurulmuştur. 18 Bu söylemi oluşturanlar da, hem mülkiyet hem de eğitim sahibi olan burjuvalardı. Habermas ın Burjuva Kamusal Alanı nın burjuvaları olarak söz ettiği kesim hukukçular, hekimler, papazlar, subaylar, profesörler ve hiyerarşisi öğretmenden ve katipten başlayarak halk a kadar uzanan tahsilliler di. Tacir, bankacı, yayıncı ve manifaktürcü gibi kapitalistler de burjuva grubu içinde sayılmaktadır. Bu burjuva tabakası, kamusal topluluğun esas taşıyıcısıdır. 19 Düşünür, burjuva kamusallığının üstünlüğünün 1750 lerde belirmeye başladığını ifade etmektedir. 20 Başka bir deyişle, bu dönemde sivil toplum devlete karşı duran gerçek özerklik alanı olarak ortaya çıkmıştı. Bu sivil toplumun temelini kapitalist pazar ekonomileri oluşturuyordu, ancak kavram bundan fazlasını; ekonomiyle çok gevşekçe ilişkili olan toplumsallaşma ve söylem kurumlarını içeriyordu. 16 Ku Agnes S., Revisiting the Notion of Public in Habermas s Theory - Toward a Theory of Politics of Public Credibility, Sociological Theory, Vol. 18, No.2, Jul. 2000, p Filiz Çulha Zabçı, Siyasal Kuramda Kamusal Alan Sorunsalı: Habermas ve Arendt, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi SBE, 1997, s Calhoun, a.g.e..,s Habermas, a.g.e., 2000, s a.g.e., s

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ Devrim ERTÜRK Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. Beden konusu, Klasik

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Uygarlık Tarihi HIST 201 Güz 3 0 0 3 4 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr.Önder Kutlu Doç.Dr. Betül Karagöz Doç.Dr. Fazıl Yozgat Doç.Dr. Mustafa Talas Yrd.Doç.Dr. Bülent Kara Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 7. ERKEN MODEN DÖNEMDE SİYASAL DÜŞÜNCE 7 ERKEN MODEN DÖNEMDE

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...xi KISALTMALAR... xvii GİRİŞ...1 Birinci

Detaylı

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da YANLIŞ ALGILANAN FİKİR HAREKETİ: FEMİNİZM Feminizm kelimesi, insanlarda farklı algıların oluşmasına sebep olmuştur. Kelimenin anlamını tam olarak bilmeyen, merak edip araştırmayan günümüzün insanları,

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 2. Hafta Ders Notları - 25/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

MEKANIN SOSYOLOJİSİ. Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

MEKANIN SOSYOLOJİSİ. Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) Bölüm SOSYOLOJİ Dersin Kodu SOSY4207 Dersin Adı MEKANIN SOSYOLOJİSİ Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) Derse kabul koşulları (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) Öğretim dili 3 6 Seçmeli YOK TÜRKÇE Dersin işleniş

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...v GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm Antik Demokrasi I. ANTİK DEMOKRASİNİN

Detaylı

Bulanık Kümeler ve Sistemler. Prof. Dr. Nihal ERGİNEL

Bulanık Kümeler ve Sistemler. Prof. Dr. Nihal ERGİNEL Bulanık Kümeler ve Sistemler Prof. Dr. Nihal ERGİNEL İçerik 1. Giriş, Temel Tanımlar ve Terminoloji 2. Klasik Kümeler-Bulanık Kümeler 3. Olasılık Teorisi-Olabilirlik Teorisi 4. Bulanık Sayılar-Üyelik Fonksiyonları

Detaylı

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN) SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN) ESKİ MÜFREDAT 1.ÜNİTE İLETİŞİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ 1. İletişimi, olumlu olumsuz etkileyen tutum ve davranışları fark

Detaylı

GMO 1. KADIN ÇALIŞTAYI

GMO 1. KADIN ÇALIŞTAYI GMO 1. KADIN ÇALIŞTAYI «AĞIR SANAYİDE KADININ YERİ» ÇALIŞTAY SONUÇ BİLDİRGESİ 08.03.2017 TMMOB GEMİ MÜHENDİSLERİ ODASI GMO 1. KADIN ÇALIŞTAYI «AĞIR SANAYİDE KADININ YERİ» ÇALIŞTAY SONUÇ BİLDİRGESİ GMO

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği

Detaylı

SOSYAL TABAKALAŞMA SOSYAL TABAKALAŞMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü

SOSYAL TABAKALAŞMA SOSYAL TABAKALAŞMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü SOSYOLOJİ 9. HAFTA TOPLUMSAL EŞİTSİZLİK SOSYOL TABAKALAŞMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü 10 Nisan 1912.. Titanic Faciası na sosyal bakış.. Dönemin cinsiyet

Detaylı

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi (CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi Dersin Materyali Swingewood, Alan (2010), Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi, (çev. Akınhay, O.), İstanbul: Agora Kitaplığı

Detaylı

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları Kentsel Siyaset - 2 Doç. Dr. Ahmet MUTLU SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları 1. Siyaset ve politika ne demektir? 2. Siyaset ne zaman ortaya çıkmıştır? 3. Siyaset-devlet ilişkisi nasıldır? 4. Geçmişten bugüne

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) KISA

Detaylı

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI 1. PROGRAMIN ADI Medya Çalışmaları Doktora Programı 2. LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARININ YENİDEN DÜZENLENMESİNİN GEREKÇESİ İlgili

Detaylı

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Uygarlık Tarihi HIST 201 Güz 3 0 0 3 4 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015 Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi Şubat 2015 Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi Medya ve İletişim Merkezi İstanbul Enstitüsü İstanbul Enstitüsü

Detaylı

Editörler Prof. Dr. Mustafa Talas / Yrd. Doç. Dr. Emin Yiğit. Kent Sosyolojisi

Editörler Prof. Dr. Mustafa Talas / Yrd. Doç. Dr. Emin Yiğit. Kent Sosyolojisi Editörler Prof. Dr. Mustafa Talas / Yrd. Doç. Dr. Emin Yiğit Kent Sosyolojisi Yazarlar Doç.Dr. Bülent Şen Yrd.Doç.Dr. Ahmet Koyuncu Yrd.Doç.Dr. Ahmet Mazlum Yrd.Doç.Dr. Anıl Al Rebholz Yrd.Doç.Dr. Aznavur

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 6. Hafta Ders Notları - 23/10/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur. Fabrika Sistemi Üretimde işbölümünün ortaya çıkması sonucunda, üretim parçalara ayrılmış, üretim sürecinin farklı aşamalarında farklı zanaatkarların (işçilerin) yer almaları, üretimde aletlerin yerine

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI Sayın Katılımcılar, değerli basın mensupları Avrupa Konseyi

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılmaya

Detaylı

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Ü s t S ı n ı f Orta Sınıf Alt Sınıf TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Toplumsal tabakalaşma dünya yüzeyindeki jeolojik katmanlara benzetilebilir. Toplumların,

Detaylı

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 1. Ünite Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar TOPLUMSAL YAPI KAVRAMI Toplum, insanları etkileyen gerçek ilişkiler

Detaylı

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ders Bilgi Formu Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Yarıyılı Devlet Kuramı HUK 310 6 ECTS Ders Uygulama Laboratuar Kredisi (saat/hafta) (saat/hafta) (saat/hafta) 3 2

Detaylı

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Uygarlık Tarihi HIST 201 Güz 3 0 0 3 4 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

128770-CP-1-2006-1-PT-COMENIUS-C21

128770-CP-1-2006-1-PT-COMENIUS-C21 Socrates-Comenius, Eylem 2.1. Projesi Bir Eğitim Projesi olarak Tarihi Olayları Yeniden Canlandırma Eğitimden Eyleme Referans: 128770-CP-1-2006-1-PT-COMENIUS-C21 ÖĞRETMEN EĞİTİMİ PROGRAMI PLAN DURUM Pek

Detaylı

ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM

ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM Prof. Dr. Ali ERGUR Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Türk Toraks Derneği XVII. Kış Okulu Antalya 14.02.2018 ZANAATLA

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Eğitimin Toplumsal Temelleri. Yrd. Doç. Dr. Adnan BOYACI

Eğitimin Toplumsal Temelleri. Yrd. Doç. Dr. Adnan BOYACI Eğitimin Toplumsal Temelleri Yrd. Doç. Dr. Adnan BOYACI Eğitim Bir kavram olarak Bir süreç olarak Bir örgüt olarak EĞİTİM Bir sistem olarak Bir kavram olarak eğitim Bir kavram olarak eğitim Eğitim bireylerin

Detaylı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Editörler Doç.Dr. Gülay Ercins & Yrd.Doç.Dr. Melih Çoban TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Yazarlar Doç.Dr. Ahmet Talimciler Doç.Dr. Gülay Ercins Doç.Dr. Nihat Yılmaz Doç.Dr. Oğuzhan Başıbüyük Yrd.Doç.Dr. Aylin

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN

HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN ZAMAN-MEKAN HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN DUVARLARI, ZAMAN İSE SON BİR KIZGIN ALEV. JAMES JOYCE Küreselleşme sürecinde hız kazanan teknoloji, mesafelerin sesten bile

Detaylı

MEDYADA ETNİK TEMSİL ÖRNEĞİ

MEDYADA ETNİK TEMSİL ÖRNEĞİ MEDYADA ETNİK TEMSİL ÖRNEĞİ Mustafa Ekici TRT Kurdî Kanal Koordinatörü EBU HAMZA EL MISRİ Ben kimim? sorusu, bütün kimlik tanımlarının çıkış noktasını oluşturmaktadır. Kişi, bu sorunun cevabını toplumsallaşma

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).

Detaylı

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 2. ESKİ YUNAN SİYASAL DÜŞÜNCESİ 2 ESKİ YUNAN SİYASAL DÜŞÜNCESİ

Detaylı

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Genel sosyolojinin bir alt dalı. İktisat, din, aile, suç vb

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Onay Doç.Dr. Fahri Çaki Doç.Dr. İbrahim Mazman Yrd.Doç.Dr. Ali Babahan Yrd.Doç.Dr. Arif Olgun Közleme Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir

Detaylı

SİYASET NEDİR? İnsan yaratılışı gereği sosyal bir varlıktır. İnsanlar eşit yaratılmamışlardır. SİYASET NEDİR?

SİYASET NEDİR? İnsan yaratılışı gereği sosyal bir varlıktır. İnsanlar eşit yaratılmamışlardır. SİYASET NEDİR? İnsan yaratılışı gereği sosyal bir varlıktır. Yrd. Doç. Dr. A. Sait SÖNMEZ İnsanlar eşit yaratılmamışlardır. Sosyal varlık olmanın gereği olarak insanlar, bir arada yaşamak için ortak kurallar geliştirmeye

Detaylı

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI Sistem yaklaşımı veya sistem analizi diye adlandırılan bu yaklaşım biyolog olan Ludwig Van Bertalanffy tarafından ortaya atılan ve modern yönetim teorisinin felsefe temelini

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ/SİYASET BİLİMİ ANABİLİM DALI FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA Doktora Tezi

Detaylı

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE Doç. Dr. Mutlu ERBAY İstanbul 2013 Yay n No : 2834 İletişim Dizisi : 97 1. Baskı - Şubat 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-858 - 5 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 1. Hafta Ders Notları - 18/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş 1www.ideayayınevi.com HAK KAVRAMI Giriş 1 Felsefi Tüze Bilimi Hak İdeasını, eş deyişle Hak Kavramını ve bunun Edimselleşmesini konu alır. Felsefe İdealar ile ilgilenir ve buna göre genellikle salt kavramlar

Detaylı

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ Giriş Toplumsal Sosyalleşme ve Toplum Toplumsal Temel Olarak Eğitim

Detaylı

Sanat, Mimarlık ve Etik (ICM 373) Ders Detayları

Sanat, Mimarlık ve Etik (ICM 373) Ders Detayları Sanat, Mimarlık ve Etik (ICM 373) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Sanat, Mimarlık ve Etik ICM 373 Her İkisi 2 0 0 2 2 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

İktisat Tarihi II. 1. Hafta İktisat Tarihi II 1. Hafta İktisat tarihinin görevi ekonomilerin performanslarında ve yapılarında zaman içinde meydana gelen değişiklikleri açıklamaktır. Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.10.2016 Diploma Program Adı : HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM, LİSANS PROGRAMI, (UZAKTAN ÖĞRETİM)

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 02.03.2018 Roma şehir devleti, başlangıcında aristokratik bir karakter arz ediyordu. Roma İmparatorluğu nun zirvede olduğu 1. ve 2. yüzyıllarda sınırları İskoçya dan Mısır a kadar uzanıyordu

Detaylı

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK 2 Takdim Planı Modernleşme Süreci Açısından Devlet Devlet-Toplum İlişkileri Açısından Devlet Teşkilatlanma

Detaylı

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6.

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6. 1.Kameranın Toplumsal Tarihi 2.Film ve Video Kameraları 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması 4.Objektif 5.Kamera Kulanım Özellikleri 6.Aydınlatma 1 7.Ses 8.Kurgu 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM

Detaylı

Kodu: KLK202 Adı: Klavye Kullanımı II Teorik + Uygulama: 2+ 2 AKTS: 3

Kodu: KLK202 Adı: Klavye Kullanımı II Teorik + Uygulama: 2+ 2 AKTS: 3 T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ DÖKÜMANTASYON ve SEKRETERLİK PROGRAMI 2. SINIF 4.DÖNEM Kodu: KLK202 Adı: Klavye Kullanımı II Teorik + Uygulama: 2+ 2 AKTS: 3

Detaylı

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz: METİN ÇÖZÜMLEME METİN NEDİR? Bir olayın, bir duygunun bir düşüncenin yazıya dökülmüş haldir. Metin öncelikle yazı demektir. Metin kavramı aynı zamanda organik bir bütünlük demektir Metin kavramı öncelikle

Detaylı

TÜRKİYE DE VE DÜNYADA İNSAN HAKLARI HABERCİLİĞİNİN OLANAĞI

TÜRKİYE DE VE DÜNYADA İNSAN HAKLARI HABERCİLİĞİNİN OLANAĞI TÜRKİYE DE VE DÜNYADA İNSAN HAKLARI HABERCİLİĞİNİN OLANAĞI PROF.DR. ÇİLER DURSUN Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Haber Nedir? Haber, dünyaya ve insana dair kurucu rolü olan bir anlatıdır. Toplumsal

Detaylı

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ Hayatın asıl etik anlamı, bizim iyi ve kötü sözcükleriyle tanımlayarak yol almaya çalıştığımız soyutluklardadır. Bu derece soyut ve kökenleri sıra dışı olan kavramlarla uğraşmak

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ Doç. Dr. O. Can ÜNVER 15 Nisan 2017 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ KAMU DİPLOMASİSİ SERTİFİKA PROGRAMI İletişim Nedir? İletişim, bireyler, insan grupları,

Detaylı

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi SOSYOLOJİ (TOPLUM BİLİMİ) 1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi Sosyoloji (Toplum Bilimi) Toplumsal grupları, örgütlenmeleri, kurumları, kurumlar arası ilişkileri,

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Kazanımlar Osmanlı

Detaylı

Ders Planı - AKTS Kredileri: 2. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS K / KÇS.604 Kent Kuramları Zorunlu

Ders Planı - AKTS Kredileri: 2. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS K / KÇS.604 Kent Kuramları Zorunlu Ders Planı - AKTS Kredileri: 2. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS K / KÇS.604 Kent Kuramları Zorunlu 3+0 3 15 AKTS Kredisi Toplam 15 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl Z/S T+U Saat Kredi

Detaylı

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2 Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 Millî Güvenlik Konseyi Rejimi, 1982 Anayasası nın Yapılışı ve Başlıca Özellikleri

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı