T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI EVLİLİK UYUMU, EVLİLİK YATIRIMI, AİLE İÇİ ŞİDDET VE İNTİHAR GİRİŞİMİ ARASINDAKİ BAĞLANTILARIN SOSYAL PSİKOLOJİK AÇIDAN İNCELENMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ ZEYNEP İDİZ ANKARA-2009

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI EVLİLİK UYUMU, EVLİLİK YATIRIMI, AİLE İÇİ ŞİDDET VE İNTİHAR GİRİŞİMİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN SOSYAL PSİKOLOJİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ ZEYNEP İDİZ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. SELİM HOVARDAOĞLU ANKARA-2009

3 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Bu belge ile bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim.(...) Tezi Hazırlayan Öğrencinin Adı ve Soyadı Zeynep İDİZ İmzası

4 TEŞEKKÜR Öncelikle değerli hocam ve tez danışmanım Prof. Dr. Selim HOVARDAOĞLU na Ankara Üniversitesi ndeki akademik hayatım ve tez çalışmam boyunca benden anlayışı, sabrı ve emeğini esirgemeyişi için çok teşekkür ediyorum. Tez jürimde yer alan Doç.Dr. Zehra Y. DÖKMEN ve Yrd.Doç.Dr. Mustafa Kemal COKŞUN a katılımları ve değerli önerileri için teşekkür ediyorum. En özel teşekkürü yüksek lisansımın ve tezimin daha güven içerisinde tamamlanmasını sağlayan TÜBİTAK-BİDEB e sunmak isterim. Yüksek lisansım süresince aldığım burs ile hem eğitimimi daha güven içerisinde tamamladım hem de akademik çalışmalarımın sınırlarını genişletmiş oldum. Eğitim konusundaki duyarlılıkları ve destekleri için kendilerine çok teşekkür ediyorum. Tezimin verilerinin toplanmasında emeği geçen can dostum PSk. Duygu KADERLİ ÇULHA ya, istatistik aşamasında ve kaygılarımı gidermede büyük desteğim olan Uzm. Psk. Gökçen DÜZGÜN e ve çalışma arkadaşlarım Pskiyatrist Çağlar AÇIKGÖZ, Psikiyatrist Melise ÖĞÜT ve Psk. Ayşın KURTULUŞ a destekleri ve hayatımda var olmalarından ve desteklerinden dolayı minnettarım. Annecim, babacım ve canım kardeşlerilerim sizi çok seviyorum her şey için çoookkk teşekkürler. SEVGİLİ EŞİM; İYİ Kİ VARSIN HAYATIMDA

5 İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ I.1 Evliliğin Tanımlanması 1 I.2. Yatırım Modeli 2 I.3. Evlilik Uyumu 7 I.3.1. Evlilik uyumu ile ilgili ülkemizde yapılan çalışmalar 9 I.3.2. Evlilik uyumu ile ilgili yurtdışında yapılan çalışmalar 12 I.4. Aile İçi Şiddet 12 I.4.1. Aile içi şiddet türlerinin tanımlanması 14 I.4.2. Aile içi şiddetle ilgili ülkemizde yapılan çalışmalar 16 I.5. İntihar Girişimi 18 I.6. Araştırmanın Amacı 23 I.7. Araştırmanın Önemi 23 BÖLÜM II YÖNTEM II.1. Katılımcılar 25 II.2. Veri Toplama Araçları 26 II.2.1. Kişisel Bilgi Formu 26 II.2.2. İlişki İstikrarı Ölçeği 27 II.2.3. Evlilik Uyumu Ölçeği 28

6 II.2.4. Aile İçi Şiddet Ölçeği 30 Aile içi şiddet ölçeğinin geçerlik ve güvenirlik çalışması 31 II.3. İşlem 34 BÖLÜM III BULGULAR III.1. Araştırmada Yer Alan Değişkenlere İlişkin Betimsel İstatistik Bulguları 35 III.2. Araştırmada Yer Alan Değişkenler Arasındaki Korelasyonlar 37 III.3. Lojistik Regresyon Analizi Sonuçları 42 III.4 Varyans Analizi Sonuçları 43 BÖLÜM IV TARTIŞMA IV.1 Betimleyici İstatistik Bulgularının Tartışılması 47 IV.2 Korelasyonel Bulguların Tartışılması 48 IV.2.1 Evlilik Uyumu İle İlgili Korelasyonel Bulguların Tartışılması 48 IV.2.2 İlişki İstikrarı İle İlgili Korelasyonel Bulguların Tartışılması 49 IV.2.3 Aile İçi Şiddet İle İlgili Korelasyonel Bulguların Tartışılması 52 IV.3 Regresyon Analizi Bulgularının Tartışılması 54 IV. 4 Grupların Karşılaştırılmasına Yönelik Bulguların Tartışılması 55 IV.5 Genel Tartışma 56 IV. Araştırmanın Kısıtlılıkları, Sonuç ve Öneriler 58

7 ÖZET 61 SUMMARY 62 KAYNAKLAR 63 EKLER 71 EK 1 Kişisel Bilgi Formu 71 EK 2 İlişki Yatırımı Ölçeği 72 EK 3 Evlilik Uyumu Ölçeği 76 EK 4 Aile İçi Şiddet Ölçeği 79 TABLOLAR Tablo II.1: Bazı demografik değişkenlere ait ortalama, standart sapma ve ranj değerleri 26 Tablo II.2 : Bazı demografik değişkenlere ait ortalama, standart sapma ve ranj değerleri 31 Tablo II.3 : (Aile İçi Şiddet Ölçeği- AİŞÖ) Faktörlerin Madde Yükleri ve Ölçek- Madde Korelasyonları 33 Tablo III.1 : Katılımcılara Ait Genel Demografik Özellikler 36 Tablo III.2: Tüm katılımcılar için araştırmadaki değişkenler arasındaki korelasyonlar (tabloda yalnızca 0.05 düzeyinde anlamlı bulunan r değerleri gösterilmiştir) 38 Tablo III.3: İntihar girişimi olan (temel köşegenin üst kısmı) ve olmayan (temel köşegenin alt kısmı) evli kadınlar için araştırmadaki değişkenler arasındaki korelasyonlar (tabloda yalnızca 0.05 düzeyinde anlamlı bulunan r değerleri gösterilmiştir) 41 Tablo III.4: İntihar Girişiminin Yordanması için Katılımcıların Evlilik Uyumu, Aile İçi Şiddet Alt Ölçek ve İlişki İstikrarı Alt Ölçek Puanlarına Uygulanan Lojistik Regresyon Analizi Sonuçları (Değişkenler İleriye Doğru (Wald) Metoduna Göre Regresyon Denklemine Giren Değişkenlerdir) 42

8 Tablo III.5 : Lojistik Regresyon Analizi Gruplama Tablosu 43 Tablo III.6 : Tüm katılımcılara ile gruplara ait ortalama ve standart sapma değerleri 44 Tablo III.7: ANOVA Çizelgesi 45

9 BÖLÜM I GİRİŞ I.1 Evliliğin Tanımlanması Yakın ilişkilerin toplumda önemli bir yeri vardır ve bu konu üzerine yapılan çalışmalar hızla artmaktadır. Evlilik, yakın ilişkiler kapsamında incelenen popüler kavramlardan biridir. Karı- koca olarak birlikte olma, bir araya gelme davranışına evlenme ve kurulan bu ilişkiye de, evlilik adını vermişlerdir. Ancak evlilik bu tanımdaki gibi kısa ifade edilemeyecek kadar geniş bir kavramdır. Fidanoğlu (2006) evliliği birbirinden farklı ilgi istek ve ihtiyaçlara sahip iki insanın birlikte yaşamak, yaşantıları paylaşmak, çocuk yapmak ve yetiştirmek gibi amaçlarla kurdukları ilişkiler sistemi olarak tanımlamaktadır. Evlilik; psikolojide hem klinik psikoloji hem de sosyal psikolojiye konu olmakla kalmamış sosyoloji, antropoloji, tıp, felsefe, edebiyat, hukuk gibi hayatın birçok alanında yıllarca ilgi gören bir konu olmuştur. Tüm bu alanlarda evliliğin farklı bir noktasını dikkate alan tanımlamalarla karşılaşmak mümkündür. Tuncay (2006) evliliği çoklu değişkenlerden etkilenen, yaşam boyu eşe bağlılık için verilmiş sözle kurulan bir kurum olarak tanımlarken Kottak (2001) bir erkek (koca) ve bir

10 kadın (karı) arasındaki ilişkinin toplumsal olarak onaylanıyor olmasına vurgu yapmaktadır. Evliliğin 2 değil 3 tarafı olduğuna dikkat çekmekte 3. taraf olarak toplum adına çeşitli kontrol ve yetkilerle donatılmış devlete işaret etmektedir. Şendil ve Kızıldağ (2003) ise evliliği aile hayatını etkileyen çok önemli bir alt sistem olarak tanımlamaktadır. Kendi kuralları olan veya karı-koca arasında belirlenmiş bir kurum olarak evlilik kelimesi, bir tören, formalite, kontrat veya davranış olarak belirlenebilmektedir. Evlilik genel olarak karı ve koca arasında yasal bir kurumdur, yasal olma; dini açıdan, medeni açıdan veya bazı kanunlar açısından onaylanmayı göstermektedir (Akdemir, Karaoğlan ve Karataş,2006). Hem üreme ve çocukların yetiştirilmesi açısından belirleyicidir, hem de ekonomik-sosyolojik boyutlarıyla toplumu ve bireyi etkilemektedir. Birbirine sahip olma ve birbirine ait olma duygusu, yakınlık, birçok duygusal ve sosyal birliktelik ve paylaşımı gerektiren evliliğin aynı zamanda, çiftlerin cinsel doyumla mutlu bir yaşam sürmede, çocuk sahibi olarak toplumun devamlılığını ve geleceğini sağlamada önemli payı bulunmaktadır (Önder 2006). I.2. Yatırım Modeli Sosyal mübadele kuramlarının temel varsayımı, insan ilişkilerinin ödül bedel mübadelesine dayandığıdır. Kuramlara göre, insanlar fazla ödül alıp, düşük bedel ödeyecekleri ilişkileri tercih ederler (Curun, 2006). Bu varsayım elbette insan hayatında önemli yer tutan evlilik ilişkisi için de geçerlidir.

11 Sosyal mübadele kuramı, evlilik kalitesini ve süreğenliğini evli kalmanın bedelleri ve ödülleri çerçevesinde değerlendirmektedir. Thibaut ve Kelley (1959) kişiler arası etkileşimde ödüller varsa ilişkinin devam edeceğini öngörmektedir. Bu kuram evlilik ilişkilerine uygulandığında ödüllerin eşe karşı olumlu duyguları artıracağı, ilişkinin güçleneceği, bedelin ödülden daha fazla olduğu durumda ilişkinin zayıflayacağı ya da biteceği düşünülür (akt; Kocadere,1995). Temeli sosyal mübadele kuramına dayanan yatırım modeli, ilişkilerin kurulması, sürdürülmesi ve sonlandırılmasını açıklamak amacıyla geliştirilmiştir. Rusbult (1983), karşılıklı bağımlılıkta olduğu gibi, yatırım modelinde de kişilerin yüksek ödül ve alçak bedellere sahip, kişisel beklentilerini karşılayan veya olası seçeneklerin düzeyini aşan ilişkilerde daha çok doyum yaşadıklarını söyler (akt; Bilecen,2007). İnsanlar genel olarak kendilerine haz veren ilişkileri sürdürmek, acı veren ilişkileri sonlandırmak eğilimindedirler. Evliliklerde de bu kural ilişkiye yapılan yatırım (bedel) ve karşılığında alınan ödülle değerlendirilir (Büyükşahin, 2006). Yatırım modelinde ilişkiye son verme ve devam ettirme kararı üç bilesene bağlı olarak verilmektedir. Bu bileşenler; ilişkiden sağlanan doyum düzeyi, seçeneklerin nitelikleri (alternatif ilişkilerin değerlendirilmesi) ve ilişkiye yapılan yatırımların boyutlarıdır. Bireylerin ilişkiden sağladıkları doyum düzeyi, o ilişkiyle ilgili yapılan değerlendirmelerin ne kadar iyi olduğu ile bağlantılıdır ve ilişkiden elde edilen sonuçların (ödül-bedel) beklentileri geçme derecesine göre belirlenmektedir. Şu andaki ilişkiden elde edilen ödüllerin bedelleri geçmesi durumunda ve bireyin samimiyet, mahremiyet, cinsellik ve

12 beraberlik ihtiyacı gibi en önemli ihtiyaçlarının mevcut ilişkide karşılanması durumunda, doyum artar ve mevcut ilişki devam eder. Seçenekler için karşılaştırma düzeyi, bireyin mevcut ilişkisi dışında, olası seçeneklerden alabileceğini düşündüğü, seçeneklerin tahmin edilen ödül bedel etkileşiminin sonuçları ile değerlendirilir. Seçenekler çekici başka bir partner olabileceği gibi, aile üyeleri, arkadaşlar veya kişinin yalnız başına kalması da olabilir. Bireyler mevcut ilişkilerinin, yaşanması olası, alternatif ilişkilerden daha iyi olduğunu düşündüklerinde bağlanımları artmaktadır. Bunun tam tersi söz konusu olduğunda bağlanım düzeyi düşmekte, ilişkiye yönelik gitme-kalma kararı üzerinde olumsuz etkisi gözlenmektedir (Rusbult & Van Lange2003). İlişki yatırımı (evlilik yatırımı) kavramı bireyin evliliği için harcadığı emekler, ödediği bedeller olarak tanımlanabilir. Yatırım Modeli, ilişkiye yapılan yatırımların artması ile ilişki istikrarının kuvvetleneceğini ileri sürmektedir; yapılan yatırım içsel ve dışsal olmak üzere iki türdür. İçsel yatırımlar, direkt olarak ilişkiye ayrılan zaman, duygusal çaba, kendini açma gibi doğrudan kaynaklardır. Dışsal yatırımlar ise, ortak arkadaşlar, paylaşılan anılar veya maddesel mülkiyetler, bağımsız olarak ilişkiye bağlanmış, aktiviteler, nesneler, kişiler, olaylar gibi konu dışı kaynakların ilişkiye ayrılmaz bir şekilde bağlanması ile oluşur. Bir kere yatırım yapıldığı zaman, yatırımlar ister içsel, ister dışsal olsun, bu ilişkiden koparılamaz ve ilişki bitse de ilişkinin bitişiyle yok olmaz veya değer kaybetmez. Yatırımlar bağlanımı arttırır ve bireyi o ilişkiye kilitler. İlişkiyi bitirmek, yapılan yatırımları boşa harcamak demektir.

13 Kısaca özetleyecek olursak bu modele göre, bireyin bir ilişkiyi sürdürmesi için o ilişkiden doyum alması, kişi için kabul edilebilir alternatiflerin olmaması ve kişinin yüklü bir biçimde yatırım yapmış olması gerekmektedir. (Rusbult & Van Lange2003; Büyükşahin, 2006; Curun, 2006; Erbek, Beştepe, Akar ve Eradamlar, 2005) Ülkemizde, Yatırım Modeline ilişkin sınırlı sayıda çalışmaya ulaşılabilmiştir. Büyükşahin in (2006) çalışmasında, bağlanma stillerine göre yakın ilişkilerde bağlanımın farklılığı ve ilişki bağlanımının bazı ilişkisel değişkenler, gelecek zaman yönelimi ve aşka yönelik tutumlar açısından yordanması incelenmiştir. Yatırım modelinin birinci altboyutu olan ilişki doyumunu, ilişkinin niteliğini olumlu değerlendirme, ilişkide güvende hissetme, ilişkiye bağlılık, gelecek zaman yönelimi gibi değişkenlerin pozitif olarak yordadığı gözlenmiştir. Yatırım modelinin ikinci alt boyutu olan seçeneklerin niteliğini değerlendirmeyi, ilişki bağlanımı, ilişkide güvende hissetme, gelecek zaman yönelimi, ilişki doyumu, ilişkiden korkma ve kaygılı olma değişkenlerinin, negatif olarak yordadığı gözlenmiştir. Yatırım modelinin esasını oluşturan ilişki yatırımını ise, ilişkiye bağlılık, ilişki süresi, ilişkinin devam etmesine ilişkin bekleyiş, ilişkiye yüksek düzeyde odaklanma ve bağımlılık gibi değişkenlerle yine gelecek yönelimli değişkenlerin pozitif olarak yordadığı sonucuna ulaşılmıştır. Kadınlar ve erkekler arasındaki farklılaşmaya bakıldığında ilişki doyumunu kadınlarda ilişkide güven duyma ve ilişkiye bağlılık duygusu; erkeklerde ise geleceğe yönelik plan yapma ve ilişki korkusu/kaygısı anlamlı olarak yordamıştır. Kadınların ilişkilerinde güvende hissetmeleri yatırımlarını artırırken, erkeklerde ise geleceğe yönelik planlar yapmaları yatırımlarını artırmaktadır. Çimen in (2007) çalışmasında, görücü usulü ve anlaşarak evlenen kadın ve erkeklerin ilişki doyumu, seçeneklerin niteliğini değerlendirme ve ilişki yatırımlarının romantik

14 kıskançlık ve benlik saygı düzeyi ile ilişkisi ele alınmıştır. İlişki doyumunu, ilişki yatırımı, ikinci tür tetikleyiciler (partnerin farklı yakınlık derecesinden biri ile cinsel birlikteliği), belirtilen kıskançlık düzeyi, kıskançlık durumunda verilen bilişsel tepkiler, kıskançlıkla baş etmede, umursamama ve konuşma yöntemlerine başvurma değişkenlerinin yordadığı görülmüştür. Bilecen (2007) çalışmasında yakın ilişkilerde stres ve stresle başaçıkmayı yatırım modeline göre irdelemiştir. Araştırma sonucunda, ilişki doyumunu, ilişkinin niteliğini olumlu değerlendirme, ilişkiye hiç başlamamış olmayı isteme, ilişkide güven, ilişkiye bağlılık, ilişkide yaşanan sorun düzeyi, ilişkiye odaklanma ve partnerin çekiciliği anlamlı olarak yordamış, bunlardan hiç başlamamış olmayı isteme ve ilişkide yaşanan sorun düzeyi ilişki doyumunu negatif olarak yordar bulunmuştur. Seçeneklerin niteliğini değerlendirme boyutunu anlamlı olarak yordayan değişkenler; ilişkiye bağlılık, eski duygusal ilişki sayısı, ilişkiye odaklanma, alkol ve ilaç kullanımı, dine tutunma, ilişkiye hiç başlamamış olmayı isteme ve kendini desteklemedir. İlişkiye bağlılık, ilişkiye odaklanma ve dine tutunma puanları seçeneklerin niteliğini değerlendirmeyi negatif olarak yordadığı gözlenmiştir. Aynı çalışmada ilişki yatırımını ise, ilişkiye bağlılık, ilişkinin niteliğini olumlu değerlendirme, ilişkinin uzun sürmesine ilişkin beklenti ve olumsuz edilgen başaçıkma tarzı anlamlı olarak yordadığı gözlenmiştir. Bu çalışmada sözü geçen ilişki evlilik olduğundan ilişki yatırımı kavramı ile evlilik yatırımı kavramları aynı anlamda birbirlerinin yerine de kullanılacaktır.

15 I.3. Evlilik Uyumu Evlilik uyumu evliliğin kalitesini tanımlamak için kullanılan kavramlardan biridir. Birbiri ile etkileşen, evlilik ve aileyi ilgilendiren konularda fikir birliği yapabilen ve sorunlarını olumlu bir şekilde çözebilen çiftlerin evliliği uyumlu bir evlilik olarak tanımlanır. Evlilik uyumu ayrıca çiftlerin uyumlu birlikteliklerinin sonucu olarak evlilik hayatındaki memnuniyeti ve mutluluğu da tanımlar (Erbek, Beştepe, Akar, Eradamlar ve Alpkan, 2005, Tanaka, Uji ve ark, 2007). Özellikle evlilik uyumu ve evlilik doyumu kavramları, aralarında yüksek korelasyon olması nedeniyle çok sık birbirine karıştırılmakta ve eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Doyumlu çiftlerin aynı zamanda uyumlu çiftler olduğu belirtilerek bu iki kavramın birbirinden farklı kavramlar olmadığı ileri sürülmektedir. Buna karşılık bazı araştırmacılar ise, bu korelasyon katsayısının böyle yorumlanmasının yanlış olduğunu ileri sürerek doyum ve uyumun iki farklı kavram olduğuna işaret etmektedirler (Erbek, Beştepe, Akar ve Eradamlar, 2005). Evlilik doyumu konusunda yapılan çalışmaların önemli bir bölümünü, evli çiftlerin birbirlerinin davranışlarını açıklamak için yaptıkları yüklemeler oluşturmaktadır. Bu alanda yapılan çeşitli araştırmalarda doyumlu ve stresli eşlerin yüklemelerindeki farklılıklar ve bu farklılıkların evlik doyumu ile olan ilişkileri incelenmiş ve bu konuda geniş bir literatür oluşmuştur. Akar a (2005) göre çift uyumunda evlilik doyumunda olduğu gibi bireylerin öznel algısı değil, aralarındaki ilişkinin niteliği değerlendirilmelidir. Bu nedenle evlilik uyumunda eşlerden her birinin ilişki sürdürebilme kapasiteleri de önemlidir.

16 Evlilik uyum problemleri üzerine odaklanan iki teorik perspektif vardır. Bunlardan ilki kişiler arası perspektiftir. Bazı araştırmacılar kişilerin nasıl çatışma çözdükleri ya da diğerine ilişkin duygunun dışavurumu gibi kişiler arası dinamiklere odaklanmışlardır. Bu görüş daha çok davranış oryantasyonlu terapistler arasında kabul görmüştür. Evlilik uyumu üzerine odaklanmış ikinci teorik perspektif daha çok psikanalistler arasında popüler olmuş olan intrapersonal modeldir. Bu teoriye göre evli çiftin kişilik karakteristikleri çifti karşılıklı olarak doyumlu ve stabil ya da hoşnutsuz ve dengesiz yapar. Her bir partnerin ilişkiye bireysel olarak getirdiği süreklileşmiş düşünce, duygu ve davranış biçimleri intrapsişik faktörler olarak tanımlanır. Bazı kişiler bütün ilişkilerinde mutlu görünürken bazıları kronik olarak mutsuzdur. Kişilikteki stabil bireysel farklılıklara bağlı olarak, kişi ilişkilerinde genel olarak doyumlu ya da doyumsuzdur. Böylece ilişkinin devam edip etmemesinde sadece kişinin kiminle birlikte olduğu değil kim olduğu da fazlasıyla önemlidir. Uyumlu bir evliliğe bağlı olarak gelişen evlilik mutluluğu ve evlilik doyumu, insan yaşamında önemli bir rol oynamakta ve evli bireylerin psikolojik sağlığını yakından etkilemektedir. Uyumlu bir evlilik ilişkisi eşlerin evlilikten sağladığı doyumu ve evlilik mutluluğunu etkilerken, diğer değişkenlerle birlikte gittikçe zorlaşan sosyo-ekonomik koşullar karşısında eşlerin psikolojik sağlığını da korumaktadır. Evlilik uyumu bozulmaya başladığında bu tablo, eşler ve var ise çocuklar açısından bir yaşam krizine ya da travmaya dönüşmektedir (Sardoğan, Karahan, 2005). Uyumlu bir evliliğin sürmesi açısından eşlerin her ikisinin de, iletişim sorunlarının çözümünde işlevsel olan insan ilişkileri becerilerine sahip olmalarının gereklidir. Çünkü kişilerarası anlaşmazlıkların kökeninde genellikle iletişim bozuklukları yatar ve yakın ilişki içinde olan iki insanın dönem dönem iletişim çatışması yaşaması kaçınılmaz görünmektedir. Bu çatışmaların çözümü için başvurulan şiddetin evlilik uyumunu azaltacağı, evlilik uyumunun bozulmasının ve yaşanan aile içi şiddetin yine

17 çatışmalara bir çözüm olarak intihar girişimi davranışını tetikleyeceği düşünülmektedir. Çeşitli çalışmalar evlilik uyumunun; iletişim şekilleri (Malkoç, 2001), nedensellik ve sorumluluk yüklemelerindeki nedensel ilişki değişmelerini ve yükleme boyutları (Tutarel Kışlak, 1997), kişilerin bağlanma stilleri (Büyükşahin, 2006), anne-baba-çocuk etkileşiminin, çocukların benlik algıları ve akademik başarıları ile olan ilişkileri (Yılmaz, 2001), empati (Tutarel Kışlak ve Çabukça, 2002), problem çözme yaklaşımları ve evlilik süresi (İlkketenci, 2005), cinsel uyum (Akar, 2005; Kuidaki, 2002), kendi seçimiyle değil de başkalarının yönlendirmesi yoluyla ayarlanmış evlilik yapma (Demir ve Fışıloğlu, 1999) ile ilişkili olduğunu göstermektedir. I.3.1. Evlilik uyumu ile ilgili ülkemizde yapılan çalışmalar Kışlak Tutarel (1999) in Evlilikte Uyum Ölçeği - EUÖ (Marital Adjustment Scale MAS) ile Fışıloğlu ve Demir (2000) in Çift Uyum Ölçeği-ÇUÖ (Dyadic Adjustment Scale- DAS) uyarlamalarının ardından Türkiye de evlilik uyumu ile ilgili çalışmalar artmıştır. Bir çalışmada, evli çiftlerin iletişim şekilleri ve evlilik uyumu arasındaki ilişki incelemiştir (Malkoç,2001). Bulgular düşük evlilik uyumu puanı alan bireylerin yüksek evlilik uyumu puanı alan bireylere göre daha yıkıcı iletişim şekilleri kullandıklarını göstermiştir. Tutarel-Kışlak (1997), cinsiyet ve evlilik uyumuna bağlı olarak, nedensellik ve sorumluluk yüklemelerindeki nedensel ilişki değişmelerini ve yükleme boyutlarının evlilik uyumu ile ilişkisini incelemiştir. Bu araştırmanın bulgularına göre, olumsuz eş davranışına

18 yapılan yüklemeler ile evlilikte yaşanan uyumsuzluk arasında negatif bir ilişki vardır. Evlilikte uyumu yordayan tek anlamlı değişken olarak güdü yüklemesi bulunmuştur. Büyükşahin (2006) çalışmasında evlilikte uyum puanı en yüksek kişilerin güvenli bağlanma stili olanların olduğunu göstermiştir. Evlilikte uyum puanı en düşük olanlar ise korkulu bağlananlardır. Bu çalışmada saplantılı bağlananların evlilik uyum puanının güvenli bağlananlarınkine yakın olup, ancak korkulu bağlananlarınkinden yüksek bulunmuştur. Bir başka deyişle, bu çalışma, saplantılı bağlananların evlilik uyumlarının düşük olmadığını göstermiştir. Şirvanlı-Özen (1999) tarafından yapılan bir çalışmada çatışma ve boşanmanın davranış ve uyum problemleri üzerindeki rolleri incelenmiştir. Eşler arasındaki uyumun anne-babalar tarafından değerlendirildiği bu çalışmada, çatışmalı ve boşanmış anne-babaların çocuklarının psikolojik problem düzeyleri ve kaygı düzeylerinin, çatışmasız anne-babaların çocuklarına oranla daha yüksek olduğu; çatışmasız anne-babaların çocuklarının, çatışmalı ve boşanmışlarınkine oranla çevrelerinden daha fazla sosyal destek algıladıkları ortaya çıkmıştır (akt.; Yılmaz, 2001a). Başka bir çalışmada Yılmaz (2001b) eşler arasındaki uyumun ve anne-baba-çocuk etkileşiminin, çocukların benlik algıları ve akademik başarıları ile olan ilişkileri ilköğretim, lise ve üniversite öğrencilerinde gelişimsel olarak incelemiştir. İlköğretim döneminde eşler arasındaki uyumun benlik algısının alt boyutlarıyla ilişkili olmadığı bulunurken, lise öğrencilerinde eşler arasındaki uyumun davranıştan hoşnut olmayı ve bütünsel öz-değeri; üniversite öğrencilerinde ise atletik yeterliği ve anne- babayla ilişkileri yordamada anlamlı katkısı olduğu görülmüştür.

19 Akkapulu (2005) araştırmasında anne babanın evlilik uyumunun, ergenlerin sosyal yetkinlik düzeyini yordayan değişkenlerden biri olduğunu göstermiştir. Tutarel Kışlak ve Çabukça (2002) yaptıkları çalışmada demografik değişkenler ile empatinin evlilik uyumunu yordamadaki katkılarını araştırmış ve cinsiyete bağlı olarak empati puanları arasında fark olup olmadığına bakmışlardır. Çalışmanın sonuçlarına göre, empatinin evlilik uyumunu yordayan anlamlı bir değişken olduğu, empatiyle ilişkinin niteliği arasında olumlu bağlantının olduğu ve empati puanlarının cinsiyete bağlı olarak değişmediği belirlenmiştir. İlkketenci (2005) nin çalışmasında evlilik süresi ile problem çözme yaklaşımlarının evlilik uyumu ile arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştır. Bulgular erkeklerin evlilik uyumlarının bayanlardan daha yüksek olduğunu destekler niteliktedir. Kuidaki (2002) evlilik uyumunun cinsel uyumla doğrudan ilişkisi olduğunu bulmuştur. Akar (2005) ın bulguları da evlilikte cinsel uyumun, evlilik uyumu ile direkt ilişkili olduğu tezini destekler niteliktedir. Kendi seçimiyle değil de başkalarının yönlendirmesi yoluyla ayarlanmış evlilik yapmanın (Demir ve Fışıloğlu, 1999) da düşük evlilik uyumu ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Toros (2002) zihinsel ve/veya bedensel engelli çocukların annelerinde evlilik uyumunun düşük depresyon ve anksiyetenin yüksek olduğunu bulmuştur.

20 I.3.2. Evlilik uyumu ile ilgili yurtdışında yapılan çalışmalar Yurtdışında yapılan bilimsel çalışmalar evlilikte uyum ile eşlerde gözlenen mantıkdışı düşünceler (Müller, Zyl, 1991); eşlerin benzer kişilik özelliklerine sahip olması (Nemechek, Olson, 1999); eşlerden birinde gözlenen yüksek kaygı, özellikle erkek eşte durumluk kaygının yüksek olması (Dehle, Weiss, 2002); sosyal anksiyete (Filsinger ve Wilson, 1983); erkeğin geleneksel cinsiyet rollerinin dışına çıkması ev işlerine yardım etmesi (Mc Govern, Meyers, 2002) evlilikte yaşanan ekonomik sıkıntılar (Kinnunen & Feldt, 2004); bağlanma stilleri (Scott ve Cordova, 2002; Parker ve Schannell, 1998); kocaların sözsüz iletişimi (Koerner ve Fitzpatrick, 2002); depresif semptomlar (Scott ve Cordova, 2002) gibi değişkenler arasında da önemli ilişkilerin bulunduğunu ortaya koymaktadır. I.4. Aile İçi Şiddet Şiddet denilince her zaman pek çok insanın aklına fiziksel şiddet gelmektedir ve yine şiddet denilince terör, futbolda şiddet, trafikte şiddet, siyasette şiddet, mafya, aşiret ağalarının uyguladığı şiddet çeşitlerinden önce gelmektedir. Aile dışında gerçeklesen şiddet için toplum sorumlu tutulurken, aile içinde oluşan şiddet gizli kalmaktadır. Kadınlar bile artık kabullendiklerinden olsa gerek, duygusal, cinsel ve ekonomik şiddeti bir şiddet türü olarak algılamamakta ancak bedenlerine uygulanan herhangi bir saldırıyı yani fiziksel şiddeti, şiddet olarak tanımlamaktadırlar. Son yıllarda feminist grupların kamuoyunu harekete geçirmesi, kadınları korumak amacıyla sivil örgütlenmelerin (mor çatı, uçan süpürge. 8 mart kadın platformu, kadın

21 haklarını araştırma ve koruma dernekleri gibi oluşumlar) artması, medyada yer alan kadına uygulanan şiddet öykülerindeki artış ve toplumbilimcilerin konuya ilişkin araştırmalarının artması dikkatleri bu toplumsal soruna çekmiştir. Aile içi şiddet bir kişinin eşine, çocuklarına, anne-babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır. Bu tanıma sadece kaba kuvvet içeren davranışlar değil, aşağılamak, tehdit etmek, ekonomik özgürlüğünü kısıtlamak ve zorla evlendirmek gibi pek çok davranışta girer. Aile içi şiddet: ICD-10 (Dünya Sağlık Örgütü 1992), aile içi şiddete ek bölümünde yer vermektedir. DSM-IV de ise (Amerikan Psikiyatri Birliği 1994) V kodlarında yer alır ve birinci eksende kodlanmıştır. Aile içi şiddetin görülen en yaygın sekli aile içerisinde kadına yönelik şiddettir. Bunun yanında aile içinde çocuklara uygulanan şiddete, çok az da olsa çocukların anne babaya, dede, nineye ya da kadının kocasına uyguladığı şiddet vakaları da bilinmektedir (Mutlu 2006). Aile içi şiddet dünyanın her yerinde, her ekonomik gelişmişlik düzeyinde, her toplumsal tabakada görülmektedir. Ancak hangi davranışın şiddet olarak algılandığı kültürel farklılıklar göstermektedir. Birçok toplumda olduğu gibi Türkiye de de kadını dövme erkek için verilmiş bir hak olarak düşünülmekle kalmamış hatta kızını dövmeyen dizini döver, kadının sırtından karnından sopayı eksik etmeyeceksin, dayak cennetten çıkmadır, kocan değil mi hem sever hem döver gibi atasözleriyle meşrulaştırılmış, sıradanlaştırılmıştır. Buna istinaden aile içi şiddet için toplum, suçu kadın kurbanlarda bulmaktadır. Örneğin aile içi şiddete maruz kalan kadınlar, sıklıkla itaatsizlikleri ve eslik görevlerini yerine getirmemeleri veya sadakatsizlikleri nedeniyle şiddeti kışkırtmakla suçlanmaktadırlar. Oysa ki aile içi şiddet sadece aile içindeki dinamiklerden değil toplumun geleneksel, ekonomik, eğitimsel, siyasal,

22 ve hukuksal yapısı içinde erkeği egemen ve kadını ona bağımlı kılan tüm mekanizmalardan kaynaklanmaktadır. Aile içi şiddeti, diğer şiddetlerden ayıran önemli özelliklerinden birisi, aile içi şiddette devamlılık eğiliminin son derece yüksek olmasıdır. Şiddetin çoğu zaman bir sorun çözme aracı olarak görülmesi aile içi şiddetin yaygınlığında ve kuşaklar arası devamlılıkta etkin olmaktadır. Ailenin mahrumiyeti sebebiyle aile içinde gizli tutulan ve toplum tarafından meşru görülen şiddetin engellenmesi için toplumsal yaptırımların oluşması ve uygulanabilirliğinin sağlanması önemlidir (Gültekin, Tunalı, Akduman, Cantürk, 2004). I.4.1. Aile içi şiddet türlerinin tanımlanması Her ne kadar şiddet denilince akla önce fiziksel şiddet gelse de; birçok çalışmada aile içinde 5 tür şiddet tanımlanmaktadır (Güler, Tel, Özkan, 2005; Mutlu, 2006; Çetiner, 2006): 1-Duygusal Şiddet: Şiddet uygulanan kişinin duygusal yönden çökkünlük yaşadığı bir şiddet türüdür. Duygusal şiddete ilişkin bazı davranışlar; sevgi, şefkat, ilgi, onay, destek gibi duygu ve duygusal ihtiyaçların göz ardı edilmesi, küçümsenmesi, dine, ırka, dile, kültürel gruba veya geçmişe ait değer verilen inançların aşağılanması ya da onlara aykırı davranmaya zorlanması, kadının maddi ve manevi destek alabileceği kurum ve kişilerden soyutlanmasına denetlenmesi ve engellenmesi, evden kovulma veya evden ayrılmakla tehdit edilmesi seklinde sıralanabilir.

23 2-Sözel Şiddet: Sözel şiddet, söz ve hareketlerin düzenli bir şekilde korkutma, sindirme, cezalandırma ve kontrol aracı olarak kullanılmasıdır. Aşağılama, küfür, hakaret, küçümseyici lakaplar takma, alay etme, sık sık olumsuz bir şekilde eleştirme en sık karşılaşılan sözle şiddet davranışlarındandır. 3-Ekonomik Şiddet: Ekonomik şiddet, ekonomik kaynakların ve paranın kadın üzerinde bir yaptırım, tehdit ve kontrol aracı olarak düzenli bir şekilde kullanılmasıdır. Ekonomik şiddetin varlığına işaret eden bazı davranışlar; kadının çalışmasına engel olmak, ailenin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamamak, kadının iş yaşantısında ilerlemesine yardımcı olabilecek fırsatları değerlendirmesine engel olmak, kadının gelirini harcamak, evin gelirini eşinden saklamak gibi şekillerde ortaya çıkmaktadır 4-Cinsel şiddet: Cinsel şiddet, cinselliğin bir tehdit, sindirme ve kontrol etme aracı olarak kullanılmasıdır. Aldatmak, aşırı kıskançlık ve şüphecilik, kaba kuvvet ya da duygusal baskı kullanarak cinsel ilişkiye zorlamak, fuhşa zorlamak, tecavüz etmek, istenmeyen cinsel pozisyonlara zorlamak, cinselliği bir cezalandırma aracı olarak kullanmak şeklinde kendini gösteren şiddet türüdür. 5-Fiziksel şiddet: Aile içinde en yaygın olarak yaşanan şiddet türüdür ve kaba kuvvetin sindirme, korkutma ve yaptırım amacıyla kullanılmasıyla tanımlanır. Tokat atma, yumruklama, tekmeleme, eşya fırlatma, ısırmak, silah veya bıçak kullanmak,saçından sürüklemek gibi davranışlarla kendini gösterir.

24 Ülkemizde, Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu 1995 verileri ailelerin %34 ünde fiziksel şiddet, % 53 ünde sözel şiddet gördüğünü bildirmektedir (Vahip, Doğanavşargil, 2006). Aile içi şiddet, kurbanları üzerinde hem fiziksel hem de ruhsal etkiler bırakmaktadır. Aile içi şiddet intihar girişimi olasılığını artırmaktadır (Dilsiz ve Dilsiz, 1993). McCauley (1997) yaptığı araştırmada fiziksel veya cinsel kötüye kullanım deneyimi olan, şiddet gören kadınlarda fiziksel belirtilerin, depresyon, anksiyete, somatizasyon, düşük benlik saygısı, psikiyatriye başvurma, öz kıyım girişimi, alkol ya da madde kullanım oranını daha yüksek bulmuştur (akt; Doğanavşargil, Sertöz, 2007). I.4.2. Aile içi şiddetle ilgili ülkemizde yapılan çalışmalar Aile içi şiddet olgularının en sık olarak somatik belirtiler ile psikiyatri polikliniklerine başvurdukları, bunu anksiyete, depresyon ve cinsel belirtilerin izlediği görülmektedir (Akyüz, Kuğu ve Doğan; 2002). Kadınlar sahip oldukları ya da olamadıkları psikolojik, sosyal ya da ekonomik koşullar nedeniyle aile içerisinde sıklıkla öfke ve saldırganlık içeren davranışlara maruz kalmaktadırlar. erkeğin eşine uyguladığı şiddet yaş, sosyo-ekonomik durum, din, etnik kökenden etkilenmemektedir. Ancak gebelik, boşanmış olmak veya eşinden ayrı yaşamak kadının şiddet görme riskini artırmaktadır.( Özmen,2004)

25 Arslan (1996) tarafından yapılan çalışmada, kadınların cinselliği evlilik sorunu olarak görme oranının (%65.1) erkeklere oranla (%90.4) daha düşük olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmada ayrıca eşlerin cinselliklerini etkileyen problemler; sırası ile anlaşamama (%41.1), şiddet (%21.1), aldatma (%20.7), eşini sevmeme (%18.6) olarak sıralanmış, evlenme yaşının cinselliği etkilediği ve etkilediğini ifade edenlerin oranının %65.1 olduğu gösterilmiştir. Doğanavşargil ve Sertöz ün (2007) çalışmasında evlilikte fiziksel şiddetin yaşam boyu prevalansı %62 olarak bulunmuştur. Fiziksel şiddet, hastaların yarısında evliliğin birinci yılında başlamıştır. Eşler arasındaki şiddet en fazla; bağırma, aşağılama, hakaret etme, bir yere gitmesine izin vermeme gibi duygusal şiddet (%30.1), ikinci sırada itme kakma, dayak gibi fiziksel şiddet (%8.3) ve üçüncü sırada para vermeme, paraya muhtaç etme gibi ekonomik şiddet (%1.9) türündedir. Başka bir çalışmada gebelerin beşte birinin (%20) gebelik sürecinde, yaklaşık dörtte birinin (%23.7) de evlilikleri boyunca aile içi fiziksel şiddete uğradığı saptanmıştır. Çalışmada gebelerde şiddet sıklığı %71.4 olarak saptanmış ve bu kadınların %99.1'i sözel, %36.4'ü fiziksel, %5.4'ü cinsel şiddete maruz kaldığı sonucu elde edilmiştir ( Giray ve diğ. ;2005). Eşinden fiziksel şiddet görme ile çocuğuna fiziksel şiddet uygulama arasında anlamlı ilişki saptanmıştır (Vahip, Doğanavşargil, 2006).

26 I.5. İntihar Girişimi İntihar yaşanan sosyal, duygusal olumsuzluklar karşısında bireyin bilerek ve istemli kendini öldürme eylemi olarak tanımlanmaktadır. Suicide (intihar) kavramı Latin kökenli kelimelerden oluşmasına rağmen, Latince değildir. İngilizce de suicide olarak ilk kullanım tarihi 1662 dir. Dilimizde ilk kez Tanzimat döneminde, Türkçe ye çevrilen eserlerde kendini katletmenin yerine intihar kelimesi kullanılmaya başlanmıştır. Bu kelime Arapça da kurban anlamına gelen nahr kelimesinden meydana gelmiştir. Günümüzde ise öz-kıyım ya da öze-kıyım olarak karşımıza çıkabilmektedir (Uçan, 2006). İntihar davranışı tehdit, düşünce, girişim ve ölümle sonuçlanan eylemler olarak geniş bir yelpaze içinde yer almaktadır. Akbıyık ve Sayıl (2001) a göre intihar olgusu, intihar, intihar girişimi, intihar düşüncesi kavramları temelinde ele alınmalıdır. İntihar girişiminde bulunan kişi gerçekten ölmek arzusunda olabileceği gibi, bu davranışında acısını, çaresizliğini ve umutsuzluğunu dile getirmek amacını da gütmüş olabilir. Bu yönleri ile intiharı kişinin yardım çağrısı olarak değerlendirmek mümkündür. Ayrıca gerçek amacı ölmek olan kişiler yaşayabilir ve ciddi sakatlıklarla yaşamlarına devam etmek zorunda kalabilirler, asıl amacı birilerine ders vermek ya da yardım çağrısı olan kişiler de bu eylemleri sonucu ölebilirler. Bu açıdan intihar düşünce girişim ya da eylem boyutlarından hangisinde olursa olsun ciddiye alınmalıdır (Uçan,2006).

27 İntihar; yaşam olaylarına olağan tepkiler veren normal insanlardan ağır ruhsal bozukluğu olan kişilere kadar uzanan geniş bir popülasyonda görülebilir. İntihar girişimi DSM-IV-TR' de majör depresif bozukluğun ("yineleyen ölüm düşünceleri (sadece ölmekten korkma olarak değil), özgül bir tasarı kurmaksızın yineleyen intihar düşünceleri, intihar girişimi ya da intihar için özgül bir tasarının olması") ve borderline (sınırda) kişilik bozukluğunun ("intiharla ilgili yineleyen davranışlar, girişimler, göz korkutmalar ya da kendini yaralama davranışı") tanı ölçütüdür. Bununla birlikte, bu tanıları olmayan birçok ergende intihar düşünceleri ve intihar girişimi görülür. Tüm toplumlarda olduğu gibi ülkemizde de intiharın tabu olarak görülmesi, bu konuyla ilgili çalışmaları engelleyici olmuştur. İntihar konusunun, en fazla ruh sağlığı çalışanları tarafından ele alındığı görülmekle birlikte, son dönemlerde az sayıda da olsa, Halk Sağlığı, Adli Tıp, Hemşirelik, Hukuk gibi farklı disiplinlerin konuya yöneldiği görülmektedir. İntihar girişimleri için risk faktörleri biyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan çok geniş kapsamlı olarak ele alınmaktadır. Asoğlu (2007) intihar girişimlerinde; geçmiş intihar girişimleri, impulsif davranış örüntüsü, düşük sosyal durum, depresyon, anksiyete, ailede tamamlanmış intihar ya da intihar girişimi öyküsü, yalnız yaşama, boşanmış ya da ayrılmış olma, yaşlı olma, ölümcül ajanlara ulaşma kolaylığını risk faktörleri arasında saymaktadır. Bunlara ek olarak Atay ve Gündoğar (2004), intihar davranışına yatkınlıkta, yaş, cinsiyet, psikiyatrik hastalıklar, ailesel ve genetik faktörler, fiziksel hastalıklar, çocukluk dönemi yaşantıları, psikososyal destek sistemleri, olumsuz bilişsel yapılanmalar gibi çeşitli risk faktörlerine işaret etmektedir.

28 Türkiye deki intihar davranışları incelendiğinde tamamlanmış intihar oranın düşük olduğu gözlenmektedir. Sayıl (1994) bu durumu şöyle açıklamaktadır: İslamda ölümden sonraki hayata inanılır. Tanrının isteği dışında canına kıyan kıyamet ve ahirette cezalandırılacaktır. Böylelikle Müslümanlık intiharı tümüyle dışlayan bir tutum ve inanç sergilemiştir. Dini inançlar, sıkı aile bağları, aile bütünlüğüne ve sosyal dayanışmaya saygı intihar oranının düşük olmasını getiren özellikler olarak sayılabilir. Öncü (2004) ise Kişinin aile ve sosyal desteğinin güçlü olması intihara karşı koruyucu olduğunu bildirmektedir. Türkiye deki intihar girişimi davranışını inceleyen araştırmalar gözden geçirildiğinde daha çok hastanelerin krize müdahale birimlerinden elde edilen verilere dayalı bölgesel çalışmalara ulaşılmaktadır. Cinsiyet faktörünün intihar girişimi ile ilişkisine bakıldığında dünya literatürüyle uyumlu olarak kadınlarda intihar girişiminin erkeklere oranla daha yüksek olduğu görülmektedir (Çayköylü, Coşkun, Kırkpınar ve Özer,1997 ; Yalvaç, 2006; Varma ve ark, 2007; Kesebir, Gülpek, Noyan, 2002; Kekeç ve ark, 2000; Sayıl ve ark, 1992; Bitlis ve ark. 1994; Şahin ve Özkan, 1993). Yaş faktörü incelendiğinde genç yaş grubunda intihar girişiminin anlamlı düzeyde fazla olduğu saptanmıştır (Alptekin, Duyar ve Demirel, 2006; Yalvaç, 2006; Çayköylü, Coşkun, Kırkpınar ve Özer ; 1997) Medeni hal açısından bakıldığında intihar girişimlerinin evlilerde, meslek gruplarına bakıldığında ise ev hanımları ile öğrencilerde yoğunlaştığı gözlenmiştir (Çayköylü, Coşkun, Kırkpınar ve Özer,1997 ; Yalvaç, 2006; Şenol ve ark, 2005; Kesebir, Gülpek, Noyan, 2002; Kekeç ve ark, 2000; Uçan,2006). İntihar girişimi evlilerde daha fazla görülmesine rağmen

29 Kaplan ve Sadock (2004) a göre çocuklarla pekiştirilmiş evlilikler intihar riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. İntihar girişiminin daha çok ilaç alımı şeklinde gerçekleştirilmesi de dünya literatürü ile uygunluk göstermektedir (Varma ve ark,2007; Kesebir, Gülpek, Noyan, 2002; Kekeç ve ark, 2000; Sayıl ve ark, 1992; Bitlis ve ark. 1994; Şahin ve Özkan, 1993). Girişimlerin evde herkesin bulunduğu akşam saatlerinde gerçekleşiyor olması (Şenol ve ark, 2005) intihar girişimlerinin bir yardım çağrısı olduğu tezini doğrulamaktadır. Yapılan çalışmalarda girişim için en fazla görülen hazırlayıcı etmenin kişiler arası ilişkilerde yaşanan problemler olduğu göze çarpmaktadır (Kekeç ve ark 2000). Kadınların girişim nedenlerine bakıldığında aile ve evlilik sorunları ilk sıralarda gelmektedir (Yalvaç, 2006; Alptekin, Duyan ve Demirel, 2006). Tuğcu (2006) ise eşle yaşanan sorunlara ek olarak kadının düşük sosyal beceri düzeyine dikkat çekmektedir. Palabıyıkoğlu (1993) intihar davranışında ailenin rolüne ilişkin inceleme yazısında aile bütünlüğünün değişkenlerinin intihar potansiyelinin en etkili yordayıcısı olduğunu şöyle ifade etmektedir Rol kargaşası ile birlikte evlilik sorunları, aile bütünlüğünde bozulma ya da tehditleri özellikle kadınlarda intihar riskini arttırmaktadır. Erkeklere göre kadınların intihar girişimi riskinin yüsek olması kadının toplumdaki yeri ve konumu ile ilişkilidir. Kadınların erkeklere göre yaşamlarında daha doyumsuz olması, depresyona eğilimleri, rollerinin toplumda engelleyici ve sınırlayıcı tavırlarla belirlenmesinden gelmektedir.

30 Eşle yaşanan sorunların yanı sıra dayağın bir ceza olarak kullanılması (Ceyhun, Ergün ve Durak, 1993) birçok kadın için bardağı taşıran son damla olup intihar girişimi çözüm olarak görülmektedir. Aile içi şiddete maruz kalan ve kriz müdahale merkezlerine eşle yaşanan olumsuzluklara dayalı intihar girişimi ile başvuranların kadınlar olduğu göze çarpmaktadır (Oral, Binici, Büyükçelik, Yazar, 1996). Eskin (2003) evli kişilerin intihar girişimi oranını yüz binde on bir, evlenmemiş kişiler için bu oranın evli olanların neredeyse iki katı olduğunu belirtmektedir. Bununla birlikte daha önce evlenmiş kişiler evlenmemiş olanlara göre oldukça yüksek oranlar göstermektedir; dullar arasında yüz binde yirmi dört, boşanmış erkekler arasında yüz binde atmış dokuz ve boşanmış kadınlar arasında yüz binde on sekizdir.

31 I.6. Araştırmanın Amacı Araştırmanın amacı evlilik uyumu, evlilik yatırımı, aile içi şiddet ve intihar girişimi arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Buna ek olarak tüm bu değişkenlerle bazı demografik değişkenlerin arasındaki ilişkileri araştırmaktır. Araştırma kapsamında aşağıdaki sorulara cevap aranmaktadır: 1. Evli kadınlarda demografik faktörler ( yaş, eşin yaşı) ile evlilik uyumu, ilişki yatırımı, aile içi şiddet ve intihar girişimi arasında ilişki var mıdır? 2. Evli kadınlarda evlilik yatırımı-ilişki istikrarı, aile içi şiddet, intihar girişimi ve evlilik uyumu arasında ilişki var mıdır? Varsa bu ilişkilerin yönü nedir? 3. İntihar girişimi olan ve olmayan gruplara üyeliği yordayan değişkenler hangileridir? 4. İntihar girişimi olan ve olmayan evli kadınlarda evlilik uyumu, ilişki istikrarı ve aile içi şiddet açısından fark var mıdır? I.7 Araştırmanın Önemi Evlilikle kurulan ve toplumsal yapının temeli olarak gösterilen aile birçok çalışmaya konu olmaktadır. Son zamanlarda ailelerde yaşanan sıkıntılar, dağılmalar toplumsal anlamda çözülmelere yol açmaktadır, bu durum yeni nesil için kaygılar oluşmaktadır.

32 Ülkemizde aile içi şiddet ve intihar girişimi giderek artmakta ve de oldukça önemli toplumsal sorunlar haline gelmektedir. Sadece psikolojide değil birçok farklı alanda ilgi odağı olmuştur. Bu çalışmalardan bazıları da aile içi şiddet ve intihar girişimlerinin önlenerek halk sağlığının korunmasını amaçlamaktadır. Bu çalışma; evlilik uyumu, ilişki yatırımı, aile içi şiddet ve intihar girişimi açısından durumu değerlendirmeyi amaçladığından önem taşımaktadır. Türkiye de bu değişkenlerin ele alındığı bir çalışmaya henüz rastlanmamıştır.

33 I.6. Araştırmanın Amacı Araştırmanın amacı evlilik uyumu, evlilik yatırımı, aile içi şiddet ve intihar girişimi arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Buna ek olarak tüm bu değişkenlerle bazı demografik değişkenlerin arasındaki ilişkileri araştırmaktır. Araştırma kapsamında aşağıdaki sorulara cevap aranmaktadır: 1. Evli kadınlarda demografik faktörler ( yaş, eşin yaşı) ile evlilik uyumu, ilişki yatırımı, aile içi şiddet ve intihar girişimi arasında ilişki var mıdır? 2. Evli kadınlarda evlilik yatırımı-ilişki istikrarı, aile içi şiddet, intihar girişimi ve evlilik uyumu arasında ilişki var mıdır? Varsa bu ilişkilerin yönü nedir? 3. İntihar girişimi olan ve olmayan gruplara üyeliği yordayan değişkenler hangileridir? 4. İntihar girişimi olan ve olmayan evli kadınlarda evlilik uyumu, ilişki istikrarı ve aile içi şiddet açısından fark var mıdır? I.7 Araştırmanın Önemi Evlilikle kurulan ve toplumsal yapının temeli olarak gösterilen aile birçok çalışmaya konu olmaktadır. Son zamanlarda ailelerde yaşanan sıkıntılar, dağılmalar toplumsal anlamda çözülmelere yol açmaktadır, bu durum yeni nesil için kaygılar oluşmaktadır.

34 Ülkemizde aile içi şiddet ve intihar girişimi giderek artmakta ve de oldukça önemli toplumsal sorunlar haline gelmektedir. Sadece psikolojide değil birçok farklı alanda ilgi odağı olmuştur. Bu çalışmalardan bazıları da aile içi şiddet ve intihar girişimlerinin önlenerek halk sağlığının korunmasını amaçlamaktadır. Bu çalışma; evlilik uyumu, ilişki yatırımı, aile içi şiddet ve intihar girişimi açısından durumu değerlendirmeyi amaçladığından önem taşımaktadır. Türkiye de bu değişkenlerin ele alındığı bir çalışmaya henüz rastlanmamıştır.

35 BÖLÜM II YÖNTEM II.1. Katılımcılar Araştırmaya Ankara Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi acilde psikososyal destek ve krize müdahale birimine başvuran 60 evli kadın ile yine aynı hastanede herhangi bir nedenle herhangi bir bölüme başvuran 60 evli kadın olmak üzere 120 evli kadın gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmaya katılan katılımcının yaşları 17 ile 55 arasında değişmektedir, yaş ortalaması 31,8 (s= 8,19) yıldır. Eşlerin yaş ranjı ve ortalamaları 36,28 (s=9,26) yıldır. Bazı demografik değişkenlere ait ortalama, standart sapma ve ranj değerleri Tablo II.1 de yer almaktadır. Tablo II.1 de görüldüğü gibi evlilik süresi 2 ay ile 432 ay arasında değişirken (X= 126,46; s= 103,86), evlenmeden önceki tanışıklık süresi ise 1 ay ile 240 arasında değişmektedir (X= 16,13; s= 27). Evlenmeden önceki tanışıklık süresinin olmadığını belirtenler için süre 1 ay, akraba olduklarını bildirenler için süre kişinin yaşının aya dönüştürülmesiyle bulunan değer kabul edilmiştir. Tablo II.1: Bazı demografik değişkenlere ait ortalama, standart sapma ve ranj değerleri

36 N Ranj Ortalama Standart sapma Katılımcının yaşı ,8 8,19 Eşinin yaşı ,28 9,26 Evlilik süresi ,46 103,86 Evlenmeden önceki tanışıklık ,13 27 süresi II.2. Veri Toplama Araçları Araştırmada veri toplamak amacıyla Evlilik Uyumu Ölçeği, Aile İçi Şiddet Ölçeği, İlişki İstikrarı Ölçeği ve çeşitli demografik bilgilerin toplandığı Kişisel Bilgi Formu katılımcılara verilmiştir. II.2.1. Kişisel Bilgi Formu Bu formda katılımcılara ait çeşitli bilgilerin toplandığı sorular bulunmaktadır. Yaş, eşin yaşı, evlilik süresi, evlenmeden önceki tanışıklık süresi, çocuk sayısı, evlenme biçimi, evde yaşayan kişiler, daha önce intihar girişimi olup olmadığı ve varsa bu girişimin nedeni (aile, aile içi şiddet, çocuklar, ana babayla çatışmalar, ölüm/kayıp, taciz, iletişim sorunları, tecavüz, cinsel sorunlar, iş, evsiz kalma, ekonomik, alkol ve madde bağımlılığı, hastalık, diğer) bu formda bulunan sorulardır (Bkz. Ek 1).

37 II.2.2. İlişki İstikrarı Ölçeği Evlilik yatırımı hakkında bilgi sahibi olabilmek için; ilişki doyumu ve bağlanımı, ilişki yatırımını ölçmek amacıyla Rusbult, Martz ve Agnew (1998) tarafından geliştirilen Türkiye uyarlaması Büyükşahin, Hasta ve Hovardaoğlu (2005) tarafından yapılan İlişki İstikrarı Ölçeği (İİÖ-Relationship Stability Scale) nden yararlanılmıştır. Ölçeğin hem özgün halinde hem de Türkiye uyarlamasında Varimaks döndürme yöntemi kullanılarak yapılan faktör analizi sonucunda üç faktörlü bir yapı gösterdiği gözlenmiştir. Ölçek ilişki doyumu, ilişki yatırımı ve seçeneklerin niteliğini değerlendirme olmak üzere üç alt ölçekten oluşmaktadır. Toplam 30 maddeden oluşan ölçekte, her bir alt ölçekte 10 madde bulunmaktadır. Bu çalışmada ilişki yatırımı alt ölçeği kullanılmıştır. Her bir alt ölçeğin ilk beş maddesi dört dereceli (1= tamamen yanlış, 2= oldukça yanlış, 3= oldukça doğru, 4= tamamıyla doğru) Likert tipi bir ölçek üzerinden değerlendirilmektedir. Alt ölçeklerin diğer maddeleri ise 1 (tamamen yanlış) ile 9 (tamamıyla doğru) arasında değer alan Likert tipi bir ölçek üzerinden değerlendirilmektedir. Puanların artması ilgili boyutun arttığı anlamına gelmektedir (Büyükşahin, 2006). Ölçeğin orijinal formunda her bir alt ölçeğin üç ayrı çalışmadan elde edilen Cronbach alfa iç tutarlılık katsayılarının ilişki doyumu için. 92 ile.95, ilişki yatırımı için.82 ile.84,.ve seçeneklerin niteliğini değerlendirme için 82 ile.88 arasında değiştiği gözlenmiştir (akt. Büyükşahin,2006). Ölçeğin Türkiye uyarlamasında Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı, ilişki doyumu için.90, seçeneklerin niteliğini değerlendirme için.84 ve ilişki yatırımı için de.84 dür. Ayrıca her bir alt ölçeğin, iki yarım güvenirlik katsayıları hesaplanmış ve bunlar da

38 sırasıyla.84,.71 ve.78 olarak bulunmuştur. Bu ölçekte ters puanlanan madde bulunmamaktadır (Büyükşahin, Hasta ve Hovardaoğlu; 2005). II.2.3. Evlilik Uyumu Ölçeği Evlilik Uyum Ölçeği - EUÖ (Marital Adjustment Scale) Locke ve Wallace (1959) tarafından evliliğin niteliğini ölçmek amacıyla geliştirilen 15 maddelik bir ölçektir. Ölçeğin orijinalinin iç tutarlık (Cronbach Alpha) kat sayısı.90 olarak bulunmuş, geçerlik ile ilgili çalışmada ölçeğin evliliklerinde uyumlu olanlarla uyumsuzları ayırt ettiği görülmüştür. EUÖ, Tutarel-Kışlak (1999) tarafından Türkçeye uyarlanmıştır. EUÖ bir genel uyum sorusu, olası anlaşma alanlarını ölçen sekiz soru ile çatışma çözme, bağlılık ve iletişimi ölçen altı soruyu içermektedir. Ölçeğin iç tutarlık (Cronbach Alpha) katsayısı.84; kadınlar için.85, erkekler içinse.83 tür. Ölçeğin orijinalinin iç tutarlık güvenirliği ise.90 dır. Ölçeğin iki test yarım (tek-çift maddelerin karşılaştırılması) güvenirliği.84 olarak bulunmuştur. Kadınlar için iki yarım güvenirligi.84, erkekler içinse.83 dür. Test tekrar test tekniği ile güvenirlik hesaplaması 15 gün aralıkla evli çiftler üzerinde yapılmış ve saptanan Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon katsayısı.57 olup,.01 düzeyinde anlamlı olduğu görülmüştür. EUÖ nin ölçüt bağıntılı geçerliğinin saptanmasında, Kişilerarası İlişkiler Ölçeği ile İlişkilerde Yükleme Ölçeğinden yararlanılmıştır. EUÖ ile Kişilerarası İlişkiler Ölçeğinin toplam puanları arasında korelasyon katsayısı.12 (p<.05) olarak bulunmuştur. EUÖ ile

39 ilişkilerde Yükleme Ölçeği toplam puanları arasında ise negatif korelasyon beklenmiş ve elde edilen korelasyon katsayısı -.54 dür ve bu değer.01 düzeyinde anlamlıdır. Yapılan temel bileşenler analizi ve varimax dönüştürmesi sonucu elde edilen bulgular ölçeği anlaşma ve anlaşmama durumları ve ilişki tarzını içeren iki yapıya ayırmıştır. Birinci faktör ilk 9 maddeden oluşmuştur. Söz konusu maddeler incelendiğinde, genel uyum ve duygu, cinsellik, toplumsal kurallar gibi durumlardaki anlaşmayla ilgili oldukları görülmektedir. İkinci faktörde yer alan son 6 madde ise, bos zaman etkinlikleri, çatışma çözme, güven gibi ilişki tarzı ile ilgili maddelerdir. Ölçek çiftlerin her ikisine uygulanabildiği gibi sadece çiftlerden birine de uygulanabilmektedir ve genel evlilik uyumunu yansıtmaktadır. Yapılan geçerlik-güvenirlik çalışmasında çiftler arasında bir fark bulunamamıştır. Ölçekteki puanlar, uyumsuzluktan uyumluluğa doğru artmaktadır. En düşük puan 1, en yüksek puan 60 tır. Ortalamayı temel alan kesim noktası formülü kullanılarak, EUÖ den elde edilen puanların kesim noktası 43 olarak hesaplanmıştır. Buna göre, ölçekten 43 ve üzeri puan alanlar evliliklerinde uyumlu, 43 ün altında puan alanlar uyumsuz olarak değerlendirilmektedir. Maddelerin puanlanması aşağıdaki gibidir: 1. madde = 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6 puan 2 ile 9 arası maddeler = 5, 4, 3, 2, 1, 0 puan 10. madde = 0, 1, 2 puan 11. madde = 3, 2, 1, 0 puan

40 12. madde = anlaşmazlık : 0 puan dışarıda bir şeyler yapmak : 1 puan evde oturmak : 2 puan 13. madde = 0, 1, 2, 3 puan 14. madde = 2, 1, 0 puan 15. madde = 0, 1, 2, 2 puan II.2.4. Aile İçi Şiddet Ölçeği Aile içindeki yaşanan şiddetin boyutunu ve türlerini belirlemek için Çetiner (2006) tarafından oluşturulmuş 30 maddelik soru formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması bu araştırma için yapılmıştır. Katılımcılar Aile İçi Şiddet Ölçeği (AİŞÖ) ndeki ifadelerle ne sıklıkta karşılaştıklarını 5 dereceli Likert tipi ölçekte bildirmişlerdir. Bu ölçekte 1 hiçbir zaman, 2 nadiren, 3 bazen, 4 çoğu zaman ve 5 her zaman anlamına gelmektedir. Bu ölçekte ters puanlanan madde bulunmamaktadır. Aile İçi şiddet Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması: Aile İçi Şiddet Ölçeğinin (AİŞÖ) geçerlik ve güvenirlik çalışması rasgele seçilen 176 evli kadın katılımcı ile yapılmıştır. Tablo II den de görüldüğü gibi katılımcı kadınların yaş ranjı 17-70, ortalaması X= (s =9,86), katılımcıların eşlerinin yaş ranjı 19-77, ortalaması X= 36,17 (s =10,28) olarak bulunmuştur.

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET DOI= 10.17556/jef.54455 Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 Genişletilmiş Özet Giriş Son yıllarda

Detaylı

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM 1. Açıklama 1.1.Proje Ortaklarının Adları: Uzman Klinik Psikolog Özge Yaren YAVUZ ERDAN, Uzman Klinik Psikolog Elvan DEMİRBAĞ, Uzman Klinik Psikolog Nilay KONDUZ 1.2.Nihai

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Giriş 1 Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 Normal Dışı Davramışları Belirlemede Öznellik 2 Gelişimsel Değişimlerin Bir Bireyin Davranışsal ve Duygusal Dengesi Üzerindeki

Detaylı

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor Kadınların Yaşam Koçu Tuğba Güneş, kadına şiddetti ortaya çıkaran nedenleri ortadan kaldıracak önlemler alınması gerektiğini söyledi. Kahramanmaraş ın tek yaşam ve wellness

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi ÜN VERS TEYE G R SINAV S STEM NDEK SON DE KL E L K N Ö RENC LER N ALGILARI Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN SOSYAL ŞİDDET Süheyla Nur ERÇİN Özet: Şiddet kavramı, çeşitli düşüncelerden etkilenerek her geçen gün şekillenip gelişiyor. Eskiden şiddet, sadece fiziksel olarak algılanırken günümüzde sözlü şiddet, psikolojik

Detaylı

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali İçindekiler x Önsöz ı Giriş 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi 7 BİR İN C İ B Ö L Ü M Araştırmanın Kavramsal Çerçevesi 7 Çocukluğa Dair Kavramsal Çerçeve ıo Çocukların Mekânsallığı

Detaylı

Kurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan 2013. www.franz-ruppert.de. 02.04.2013 (c) Prof. Dr.

Kurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan 2013. www.franz-ruppert.de. 02.04.2013 (c) Prof. Dr. Kurbanlar & Failler Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği Istanbul, 6 Nisan 2013 www.franz-ruppert.de 02.04.2013 (c) Prof. Dr. Franz Ruppert 1 Kurbanlar ve Failler Tanımlar Hayatta Kalma Stratejileri

Detaylı

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI Sporculara Zihin antrenmanları, tüm çalışanlara ekip ruhu içerisinde sporcu motivasyonuna katkı sağlama, teknik ekibe psikolojik yönetim tarzları konusunda destek olamyı amaçlayan

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

HAYALi ihracatln BOYUTLARI HAYALi ihracatln BOYUTLARI 103 Müslüme Bal U lkelerin ekonomi politikaları ile dış politikaları,. son yıllarda birbirinden ayrılmaz bir bütün haline gelmiştir. Tüm dünya ülkelerinin ekonomi politikalarında

Detaylı

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. OTİZM NEDİR? Otizm, sosyal ve iletişim Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. GÖRÜLME SIKLIĞI Son verilere göre 110 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU Hazırlayan Sosyolog Kenan TURAN Veteriner Hekimi Volkan İSKENDER Ağustos-Eylül 2015 İÇİNDEKİLER Araştırma Konusu

Detaylı

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler 1. AB Hukuku ve Tercüman ve Çevirmenler için Metotlar Eğitimi (Ankara, 8-9 Haziran 2010) EIPA tarafından çeşitli kamu

Detaylı

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ Doç. Dr. Ülkü TATAR BAYKAL İÜ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı ve Yönetici Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu

Detaylı

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır? Nisan, 01.04.2013 OTĠZM, EĞĠTĠM HAKKI VE UYGULAMALARI Nisan ayı otizm farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Gün, ay ve yıl olarak belli amaçlara hasredilen tema lar, toplumda dikkat çekmek, konunun önemini

Detaylı

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir?    Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir? İş Sağlığı İş sağlığı denilince, üretimi ve işyerini içine alan bir kavram düşünülmelidir. İşyerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yoksa işçilerin sağlığından söz edilemez. İş Sağlığı nedir? Bütün çalışanların

Detaylı

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ *

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ * HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ * Doç. Dr. Meral TEKİN ** Son yıllarda halk eğitimi, toplumdaki öneminin giderek artmasına koşut olarak, önemli bir araştırma alanı olarak kabul görmeye

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

Güç Artık İnternette! Power is now on the Internet!

Güç Artık İnternette! Power is now on the Internet! ISSN 2148-7286 eissn 2149-1305 DOI 10.15805/addicta.2015.2.2.R036 Copyright 2015 Türkiye Yeşilay Cemiyeti addicta.com.tr Addicta: The Turkish Journal on Addictions Güz 2015 2(2) 149-153 Review Başvuru

Detaylı

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba 1.1 Ara rman n Amac Ara rmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba olarak hizmet vermekte olan; 1. Bütçe ve Performans Program ube Müdürlü ü 2. Stratejik Yönetim ve Planlama

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ Dr. Ayhan HELVACI Giriş Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda yapılan eğitim birçok disiplinlerden

Detaylı

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i Parti içi disiplin mekanizması (cinsel taciz, aile içi şiddet vs. gibi durumlarda işletilen) AKP CHP MHP BBP HDP Parti içi disiplin

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

ERGENLERİN KİŞİLERARASI İLİŞKİLERİNİ ETKİLEYEN SOSYAL YAŞANTI DEĞİŞKENLERİ İLE SALDIRGANLIK DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN İNCELENMESİ

ERGENLERİN KİŞİLERARASI İLİŞKİLERİNİ ETKİLEYEN SOSYAL YAŞANTI DEĞİŞKENLERİ İLE SALDIRGANLIK DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN İNCELENMESİ ERGENLERİN KİŞİLERARASI İLİŞKİLERİNİ ETKİLEYEN SOSYAL YAŞANTI DEĞİŞKENLERİ İLE SALDIRGANLIK DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN İNCELENMESİ Özet Araştırmada ergenlerin kişilerarası ilişkilerini etkileyen

Detaylı

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu yönetmeliğin

Detaylı

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.1. GİRİŞ... 2 1.2. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.1. GİRİŞ... 2 1.2. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2 İÇİNDEKİLER 1. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.1. GİRİŞ... 2 1.2. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2 1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.3.1. ÖRNEK OLAY (DURUM ÇALIŞMASI) YÖNTEMİ...

Detaylı

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU 2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU I- 2008 Mali Yılı Bütçe Sonuçları: Mali Disiplin Sağlandı mı? Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2008 mali yılı geçici bütçe uygulama sonuçlarına

Detaylı

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını

Detaylı

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar Journal of Language and Linguistic Studies Vol.2, No.2, October 2006 Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar Öz Problem durumu:tekrar, düzeltme ile başarı ve erişi arasında anlamlı bir

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice

Detaylı

Üniversiteye Yeni Başlayan Öğrencilerin İnternete İlişkin Görüşleri (Akdeniz Üniversitesi Örneği)

Üniversiteye Yeni Başlayan Öğrencilerin İnternete İlişkin Görüşleri (Akdeniz Üniversitesi Örneği) 528 Üniversiteye Yeni Başlayan Öğrencilerin İnternete İlişkin Görüşleri (Akdeniz Üniversitesi Örneği) Turgut Fatih KASALAK, Akdeniz Üniversitesi Enformatik Bölümü, tfatih@akdeniz.edu.tr Evren SEZGİN, Akdeniz

Detaylı

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL

Detaylı

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Kuruluş Gerekçesi Kulüp, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, Yazılım Kulübü ismi ile

Detaylı

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Gelişim psikolojisi, bireylerin yaşam boyunca geçirdiği bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar 2013 / 2014 SAYI: 04 Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar Haftanın Bazı Başlıkları Sağ ve Sol Beynin Şifreleri Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları

Detaylı

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar Konular Geçmi ten önemli trendler Esneklik ve esnek güvence Bireyselcilik ve azalan dayan ma Silikle en toplum 2 Toplumsal: Daha az evlilik Daha fazla

Detaylı

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşinci İzmir İktisat Kongresi Finansal Sektörün Sürdürülebilir Büyümedeki Rolü ve Türkiye nin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli 1 Kasım

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ Uzm. İbrahim BARIN Prof. Dr. Kudret DOĞRU Prof. Dr. Murat BORLU Başmüdür Özcan ÖZYURT Müdür Yard. Uzm. Murat YENİSU

Detaylı

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI Programın Amacı: Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyon ve Staj Programı nın amacı, asli olarak bilimsel bilgi ve mesleki etik kuralları gözeterek ruh

Detaylı

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın BDDK Başkanım, İktisadi Araştırmalar Vakfı, Borsamız

Detaylı

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ KORELASON VE REGRESON ANALİZİ rd. Doç. Dr. S. Kenan KÖSE İki ya da daha çok değişken arasında ilişki olup olmadığını, ilişki varsa yönünü ve gücünü inceleyen korelasyon analizi ile değişkenlerden birisi

Detaylı

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir. İZMİR ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönerge; İzmir Üniversitesi nin Fakülteleri, Meslek Yüksekokulu ve bölümlerinde ÖSYM ve Üniversite tarafından

Detaylı

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1)Yönergenin Amacı, Ağrı İbrahim Çeçen

Detaylı

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. 8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. Soru : Din nedir? Din, Allah tarafından gönderilmiştir. Peygamberler

Detaylı

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1 1 BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1 Belli bir özelliğe yönelik yapılandırılmış gözlemlerle elde edilen ölçme sonuçları üzerinde bir çok istatistiksel işlem yapılabilmektedir. Bu işlemlerin bir kısmı

Detaylı

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİNİN TANIMI Yetişkinler din eğitimi kavramını tanımlayabilmek için önce yetişkinler eğitimini tanımlayalım. En çok kullanılan ifade ile yaygın

Detaylı

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet Keziban Uçar Karabulut Şiddet; aşırı duygu durumunu, bir olgunun yoğunluğunu, sertliğini, kaba ve sert davranışı, beden gücünün kötüye kullanılmasını, bireye ve topluma

Detaylı

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2009 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde

Detaylı

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme Yrd. Doç. Dr. Ayfer Bayındır Çevik Doç. Dr. Şeyda Özcan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu

Detaylı

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 Sunum Planı Giriş I)Literatür Uluslararası Literatür Ulusal Literatür II)Karşılaştırmalı Analiz III)

Detaylı

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR Sektörlere Göre Dağılım 60 %52 50 %39 %46 Tarım 40 Sanayi 30 % 14 %19 %21 İnşaat 20 %8 10 % 1 Hizmetler 0 KADIN ERKEK 2

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI 2014 ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI 2014 EDİTÖRLER Dr.Ünal HÜLÜR Turgut ALTUN Fatma İPEK Sibel ŞANLI İl Sağlık Müdürü Sağlık

Detaylı

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim 2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim (TÜSİAD ve UNFPA Ortak Raporunun Değerlendirilmesi) Prof. Dr. Zafer Öztek 27 Kasım 2012 Fütürist Prof. David Passig 2050 adlı eserinde Türkiye nin 2050 yılında Dünyadaki

Detaylı

ORTAOKULU YILILI SERVİSİ 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK. t artma rir. şiddeti BANU ŞENER PHACI HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ

ORTAOKULU YILILI SERVİSİ 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK. t artma rir. şiddeti BANU ŞENER PHACI HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ PHACI HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ ORTAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILILI BANU ŞENER PSİKOLOJIK DANIŞMAN AİLE VE EVLİLİK DANIŞMAN PSİKODRAMA TERAPİSTİ İlkk şiddet

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri Mikroekonomik Analiz I IKT701 1 3 + 0 6 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih, Talep, Maliyet, Üretim, Kar, Arz.

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİREBOLU MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU MUTLULUĞUNUZA REHBERLİK EDER Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla beslenmesi gerekir. Bunların

Detaylı

Geleceğin Dersliğini Tasarlamak

Geleceğin Dersliğini Tasarlamak Geleceğin Dersliğini Tasarlamak Mehmet MUHARREMOĞL Ulusal Koordinatör mmuharremoglu@meb.gov.tr Zehra SAYIN Teknik Koordinatör zehrasayin@meb.gov.tr Projenin yasal çerçevesi itec Projesi 7. ÇP Bilgi ve

Detaylı

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular

Detaylı

Meslekî Doyum Ölçeğinin Geliştirilmesi

Meslekî Doyum Ölçeğinin Geliştirilmesi a it: II Sayı: II Vol: II No: II Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi Turkish Psychological Counseling and Guidance Journal Meslekî Doyum Ölçeğinin Geliştirilmesi Yıldız Kuzgun,* Seher Aydemir

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

AMASYA ÜNİVERSİTESİ ETİK KURUL YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AMASYA ÜNİVERSİTESİ ETİK KURUL YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar AMASYA ÜNİVERSİTESİ ETİK KURUL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Amasya Üniversitesi bünyesinde kurulan Etik Kurulun oluşumunu, görevlerini

Detaylı

Öğrenci A. 16PF - KİM Kişilik ve Meslek Yönlendirme Envanteri Kısa 2004-01. Uygulama: Doğum Tarihi: 16PF-KİM (2003)_ Türk Normu.

Öğrenci A. 16PF - KİM Kişilik ve Meslek Yönlendirme Envanteri Kısa 2004-01. Uygulama: Doğum Tarihi: 16PF-KİM (2003)_ Türk Normu. Öğrenci A Lütfen, raporu yazıcıya göndermeden önce, tarayıcınız İnternet Explorer 6.0 ise Araçlar > İnternet Seçenekleri > İleri sekmesi Yazıcı kısmının altındaki, İnternet Explorer 7.0 ve üzeri ise Dosya

Detaylı

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü 29.03.2012 / ÇANAKKALE Fen Lisesi ARAŞTIRMA PROJESİ

Detaylı

Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ. eskemre@gmail.com

Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ. eskemre@gmail.com Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ eskemre@gmail.com Kaynaştırma Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitim Ortamları Tam zamanlı genel eğitim sınıfı Öğretmene danışmanlık sağlandığı tam zamanlı

Detaylı

Şiddetin Psikolojisi 2015-2016 Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Aile İçi Şiddet ve Kadına Yönelik Şiddet

Şiddetin Psikolojisi 2015-2016 Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Aile İçi Şiddet ve Kadına Yönelik Şiddet Şiddetin Psikolojisi 2015-2016 Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı Aile İçi Şiddet ve Kadına Yönelik Şiddet Bergen Halis Serbest Tanım Domestic violence, intimate partner abuse, intimate partner

Detaylı

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri

Detaylı

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI 1 BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI Ölçme sonuçları üzerinde yani amaçlanan özelliğe yönelik gözlemlerden elde edilen veriler üzerinde yapılacak istatistiksel işlemler genel

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

Danışma Kurulu Tüzüğü

Danışma Kurulu Tüzüğü Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Otel Yöneticiliği Bölümü Danışma Kurulu Tüzüğü MADDE I Bölüm 1.1. GİRİŞ 1.1.1. AD Danışma Kurulu nun adı, Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu ve Otel

Detaylı

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları 10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları girdi süreç çıktı etki, sonuç Üretkenlik,verimlilik, etkinlik Kaynaklar Nihai Hedefler 4.10.2006 1 Yönetim anlaşması en azından aşağıdakileri içermelidir

Detaylı

KİM OLDUĞUMUZ. Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlık, aileleri,

KİM OLDUĞUMUZ. Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlık, aileleri, 3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (09 Eylül 2013 25 Ekim 2013 ) Sayın Velimiz, Sizlerle daha önce paylaştığımız gibi okulumuzda PYP çalışmaları yürütülmektedir. Bu kapsamda; PYP disiplinler üstü temaları ile

Detaylı

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim Kurulunun önerileri doğrultusunda bu çalışma yapılmıştır. GENEL KONULAR: Madde 1.Tanım: 1.1.

Detaylı

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK DANIġMAN: Faik GÖKALP SOSYOLOJĠ ALANI ORTAÖĞRETĠM ÖĞRENCĠLERĠ ARASI ARAġTIRMA PROJE YARIġMASI BURSA TÜRKĠYE BĠLĠMSEL VE

Detaylı

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2015-1-69 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 16-02/30-9 Karar Tarihi : 14.01.2016 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr. Ömer

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini), 31 Mart 2012 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28250 Selçuk Üniversitesinden: YÖNETMELİK SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Overview Understanding Economic Growth: A Macro-level, Industrylevel, and Firm-level Perspective

Detaylı

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 www.insanbilimleri.com 17.09.2004 KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER Dr. Ay e Okanlı Özet: Kadının sa lı ını tehdit eden, a rılı vücut de i

Detaylı

Buradaki bilgiler özet olup genel hatları ile tanımlamalar bulunmaktadır. Derste anlatılan örnekler ve analizler bu dokümanda yer almaktadır.

Buradaki bilgiler özet olup genel hatları ile tanımlamalar bulunmaktadır. Derste anlatılan örnekler ve analizler bu dokümanda yer almaktadır. Buradaki bilgiler özet olup genel hatları ile tanımlamalar bulunmaktadır. Derste anlatılan örnekler ve analizler bu dokümanda yer almaktadır. GİRİŞ İnşaat sektörü, barınma ihtiyacı başta olmak üzere insanların

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2010 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin

Detaylı

ANABİLİM/BİLİM DALI Programı MEZUN TEZKONUSU

ANABİLİM/BİLİM DALI Programı MEZUN TEZKONUSU 1. Adı Soyadı: AYŞE ATLAS BOGENÇ 2. Doğum Tarihi: 24.05.1956 3. Unvanı: Yard. Doç. 4. Öğrenim Durumu: PhD ÖZGEÇMİŞ Derece Alan Üniversite Yıl LİSANS PSİKOLOJİ ANABİLİM ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL VE 1985 DALI

Detaylı

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler Kurul, komisyon ve ekiplerin oluşturulması MADDE 107- (1) Okullarda, eğitim, öğretim ve yönetim etkinliklerinin verimliliğinin sağlanması, okul ve çevre işbirliğinin

Detaylı