21.2. BİYOKİMYA ANABİLİM DALI

Transkript

1 21.2. BİYOKİMYA ANABİLİM DALI : Bursa Taklacı Güvercinde (Columba livia) Syrinx in Morfolojik Yapısı : Hüseyin YILDIZ*, Bestami YILMAZ, İlker ARICAN Yayınlandığı Yer : Bull. Vet. Inst. Pulawy., 49, , 2005 Çalışmada 18 adet güvercin syrinx inin topografik, anatomik ve histolojik özelliklerinin ortaya konması amaçlandı. Güvercin syrinx inin tracheobronchial tip syrinx olduğu ve tympanum, cartilagines tracheosyringeales and cartilagines bronchosyringeales olmak üzere 3 kıkırdak grubundan oluştuğu gözlendi. Tympanum ve cartilagines bronchosyringeales in 5 adet kıkırdak halka, cartilagines tracheosyringeales in ise 4 adet C şekilli kıkırdaktan oluştuğu gözlendi. Pessulus un bronchus primarius un medial duvarlarından cavum syringis e doğru dorsoventral yönde uzanan çift katlı bir mukoza dürümünden ibaret olduğu saptandı. Membrana tympaniformis lateralis in 3. ve 4. halkalar arasındaki boşluğu doldurduğu görüldü. Membrana tympaniformis medialis in ise cartilagines bronchosyringeales in açık uçlarını kapattığı tespit edildi. Musculus tracheolateralis ve m. strenotrachealis isimli 2 kasa sahipti. Histolojik kesitte keratinleşmemiş çok katlı yassı epitele sahip olduğu saptandı. Yapılan literatür çalışmalarında bursa taklacı güvercin syrinx i üzerinde çalışma yapılmadığı saptanmıştır. Bu ırkın syrinx inin literatür dünyasına kazandırılması nedeni ile önem arzeder. : Güvercin, Columba livia, Syrinx, Anatomi : * U. Ü. Veteriner Fakültesi, Anatomi Anabilim Dalı Görükle Kampüsü, 16059, Bursa e- mail : *yildiz@uludag.edu.tr 16

2 : Süt İneklerinde Laktasyonun Çeşitli Evrelerinde ve Kuru Dönemde Kandaki Bazı Biyokimyasal Parametrelerdeki Değişimler : Doktora Tezi İşbirliği Yapan Kuruluş (lar) : - : Ümit POLAT*, Meltem ÇETİN (Danışman) Yayınlandığı Yer : U.Ü.Vet.Fak.Derg., 20, 33-39, 2001 Bu çalışmada, kuru dönem ve laktasyonun çeşitli evrelerindeki ineklerin metabolik profillerinde meydana gelen değişikliklerin belirlenmesi amaçlandı. Materyal olarak Karacabey Doğancı Çiftliğinde bulunan 80 adet sağlıklı, 4 yaşlı, Holstein ırkı süt ineği kullanıldı. İneklerin 20 si kuru dönemde, geri kalanı laktasyon dönemindeydi. Laktasyon döneminin , ve 180. ve sonraki günleri sırasıyla I., II. ve III. evre olarak değerlendirildi. Her laktasyon evresinde 20 inek bulunmaktaydı. Alınan kan örneklerinde glukoz, toplam lipit, toplam kolesterol, toplam protein, ürik asit, üre, sodyum (Na), potasyum(k), kalsiyum (Ca), inorganik fosfor (İP) düzeyleri ve alkalen fosfataz (ALP) aktiviteleri belirlendi. Bu parametreler sırasıyla kuru dönem, laktasyonun I., II. ve III. evrelerinde 69.90, 51.35, ve mg/dl, 511.0, , ve mg/dl, , 215.0, ve mg/dl, 6.20, 7.63, 6.69 ve 6.14 g/dl, 1.94, 2.47, 2.34 ve 2.75 mg/dl, 21.05, 26.90, ve mg/dl, , , ve meq/l, 5.88, 4.81, 4.80 ve 4.91 meq/l, 9.50, 9.69, ve 9.88 mg/dl, 6.16, 6.53, 6.14 ve 5.89 mg/dl ve 34.60, 36.65, ve U/l olarak saptandı. Verilere uygulanan varyans analizi sonucunda üre,alp ve IP değerlerinde gruplararasında istatistiksel önem gözlenmedi. Glukoz, toplam lipit, toplam kolesterol, toplam protein, ürik asit, sodyum, potasyum ve kalsiyum değerlerinde ise p<0.001 düzeyinde önemli farklılık saptandı. Bu çalışmada elde edilen sonuçlar kuru dönem ve çeşitli laktasyon evrelerinin ineklerde incelenen çoğu parametreyi etkilediğini gösterdi. : İnek, kan parametreleri, kuru dönem, laktasyon evreleri : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampusu, 16059,Bursa *upolat@uludag.edu.tr 17

3 : Hindilerde Sınırlı Beslemenin Serum Metabolit, Elektrolit Düzeyleri ve Canlı Ağırlık Üzerine Etkileri : TUAM - Veteriner Fakültesi ve Ziraat Fakültesi Birimleri İşbirliği Yapan Kuruluş (lar) : - : Meltem ÇETİN*, Ümit POLAT, İbrahim AK, Abdullah YALÇIN Yayınlandığı Yer : U.Ü. Vet. Fak. Derg., 20(1-2), , 2001 Çalışmada materyal olarak 12 haftalık Amerikan Bronz x Betina melezi erkek hindiler kullanıldı. Hindiler 4 gruba ayrıldı. Birinci gruba ad libitum, 2., 3. ve 4. gruplara sırasıyla %7, %14 ve %21 sınırlı besleme uygulandı.56 günlük besi sonunda hindilerin canlı ağırlıkları saptandı ve kesim esnasında kan alınarak serum glukoz, toplam kolesterol, trigliserit, albumin, globulin, toplam protein, sodyum (Na), potasyum (K), klor (Cl) ve inorganik fosfor (İP) düzeyleri otoanalizör kullanılarak ölçüldü. Besi sonunda en düşük ağırlıklar % 21 sınırlı besleme uygulanan grupta saptanırken (p 0.001), serum glukoz, toplam kolesterol, trigliserit, albumin, globulin ve toplam protein düzeyleri %21 sınırlı besleme uygulanan grupta ad libitum, %7 ve %14 sınırlı besleme uygulanan gruplara göre istatistiksel açıdan değişik düzeylerde (p 0.01 ve p 0.001) olmak üzere daha yüksek bulundu. Serum sodyum (Na), potasyum (K), klor (Cl) ve inorganik fosfor (İP) düzeylerinde ise farklılık saptanmadı. Çalışmada elde edilen sonuçlar ile hindilere uygulanacak sınırlı besleme oranının ad libitum beslemenin %14 ünü geçmemesinin, hayvanın metabolizmasının bozulmaması ve canlı ağırlık kazancının düşmemesi açısından yararlı olacağı kanısına varıldı. : Hindi, sınırlı besleme, serum, biyokimyasal parametreler : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampusu, 16059, Bursa *melcetin@uludag.edu.tr 18

4 : Piliçlerde Bakır Noksanlığının Biyokimyasal Kan Parametreleri Üzerine Etkisi : Meltem ÇETİN* Yayınlandığı Yer : Tavukçuluk Araştırma Dergisi, 3, 2, 33-35, 2001 Bu çalışmada piliçlerde bakır noksanlığının bazı plazma metabolitleri, elektrolitleri ve enzim aktiviteleri üzerine etkisini araştırmak amaçlandı. Plazma albumin, ürik asit, üre, kreatinin, sodyum (Na), potasyum (K), klor (Cl), inorganik fosfor (IP) düzeyleri ve aspartat amino transferaz (AST), alanin amino transferaz (ALT), asit fosfataz (AcP), gama glutamil transpeptidaz (GGT), laktat dehidrojenaz,α.amilaz enzim aktiviteleri istatistiki açıdan etkilenmediler. Toplam kolesterol deneme piliçlerinde kontrollerinkinden daha yüksek (p 0.001) toplam protein ise deneme piliçlerinde kontrollerinkinden daha düşüktü (p 0.01). Piliçlerde bakır noksanlığının toplam kolesterol ve toplam protein dışında plazma biyokimyasal parametrelerinde önemli değişikliklere sebep olmadığı kanısına varıldı. : Bakır, noksanlık, piliç, plazma, biyokimyasal parametreler. : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampusu, 16059, Bursa *melcetin@uludag.edu.tr 19

5 : Broylerlerde İnorganik ve Organik Selenyum İlavesinin Biyokimyasal Kan Parametreleri Üzerine Etkisi : Meltem ÇETİN*, Gülay DENİZ, Ümit POLAT, Abdullah YALÇIN Yayınlandığı Yer : U.Ü. Vet. Fak. Derg., 21, 59-63, 2002 Çalışmada 30 adet günlük Avian Farms broyler erkek civciv materyal olarak kullanıldı. Kontrol, deneme 1 ve deneme 2 olmak üzere 3 gruba ayrılan hayvanlar sırasıyla selenyum katılmayan, 0.3 ppm inorganik Se (sodyum-selenit) ve 0.3 ppm organik Se (Sel- Plex 50) katılan rasyonla 42 gün beslendi. Deneme sonunda kesim esnasında alınan kanlarda glukoz, kolesterol, toplam protein, üre, ürik asit, sodyum (Na), potasyum (K), klor (Cl), inorganik fosfor (İP) düzeyleri ve aspartat amino transferaz (AST) ve gama glutamil transpeptidaz (GGT) enzimi aktiviteleri otoanalizör kullanılarak belirlendi. İstatistiksel incelemeler sonucunda kontrol ve organik selenyum verilen deneme 2 grubu arasında protein ve ürik asit değerleri p<0.05 düzeyinde önemli bulunurken, diğer parametrelerde gruplar arasında önem belirlenmedi. Sonuç olarak broylerlerde yeme ilave edilen inorganik veya organik selenyum ilavesinin biyokimyasal parametreler üzerine önemli bir etkisi olmadığı, hayvanların sağlığı açısından negatif bir etki yaratmadığı kanısına varıldı. : Piliç, selenyum, kan, biyokimyasal parametreler. : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampusu, 16059, Bursa *melcetin@uludag.edu.tr 20

6 : Yüksek Verimli Süt İneklerinde Laktasyonun Çeşitli Evrelerinde Kandaki Bazı Biyokimyasal Parametreler ile Süt Verimi Arasındaki İlişkiler : Ümit POLAT*, Meltem ÇETİN, Abdullah YALÇIN Yayınlandığı Yer : U.Ü. Vet. Fak. Derg., 21,65-69, 2002 Bu çalışmada, laktasyonun çeşitli evrelerindeki ineklerin metabolik profilleri ile süt verimleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlandı. Materyal olarak Karacabey Doğancı Çiftliğinde bulunan 60 adet sağlıklı, 4 yaşlı, Holstein ırkı süt ineği kullanıldı. Laktasyon döneminin , ve 180. ve sonraki günleri sırasıyla erken, orta ve geç laktasyon evresi olarak değerlendirildi. Her laktasyon evresindeki 20 şer inekten alınan kan örneğinde glukoz, kolesterol, toplam lipit, toplam protein, albumin, globulin, kreatinin, magnezyum (Mg), kalsiyum (Ca), inorganik fosfor (İP) düzeyleri ve aspartat aminotransferaz (AST) ve alanin aminotransferaz (ALT) enzim aktiviteleri belirlendi. Bu parametreler erken, orta ve geç laktasyon evrelerinde sırasıyla 52.70, ve mg/dl; , ve mg/dl; , ve mg/dl; 7.63, 6.69 ve 6.14 g/dl; 3.40, 3.84 ve 3.65 g/dl; 4.52, 4.23 ve 4.19 g/dl; 0.99, 1.02 ve 1.01 mg/dl; 2.58, 2.76 ve 2.68 mg/dl; 9.69, ve 9.88 mg/dl; 6.53, 6.14 ve 5.89 mg/dl; 74.05, ve U/l; 31.40, ve U/l olarak saptandı. : İnek, kan parametreleri, laktasyon evreleri, süt verimi. : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampusu, 16059, Bursa *upolat@uludag.edu.tr 21

7 Varsa Destekleyen Kurum : Fertil ve Döl Tutmayan İneklerde Kan Biyokimyasal Parametreleri : U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, Proje No: 2000/46. : Meltem ÇETİN*, İbrahim DOĞAN, Ümit POLAT, Abdullah YALÇIN, Özhan TÜRKYILMAZ Yayınlandığı Yer : Indian Journal of Animal Sciences, 72,10,35-36, 2002 Bu çalışma fertil ve döl tutmayan ineklerin metabolik profillerini belirlemek ve biyokimyasal kan parametrelerinin döl tutmama olgusunun teşhisinde kullanışlı olup olmadığını araştırmak için yapıldı.çalışma düzenli siklusları olan, doğum öncesi ve sonrası genital bozukluğu olmayan ve aynı besinsel, çevresel ve bakım şartları altında bulunan 30 fertil ve 15 döl tutmayan Holstein inekte yürütüldü. Fertil grubu bir ya da ikinci tohumlamada gebe kalan inekler oluştururken, döl tutmayan grup 3. tohumlamadan sonra bile gebe kalmayan inekleri içerdi. İneklerin kanları Vena jugularis ten spontan östrusta antikoagulantsız tüplere alındı ve serumları ayrıldı. Serum glukoz, toplam kolesterol, toplam protein, albumin, globulin, üre, kreatinin, ürik asit, sodyum (Na), potasyum (K), klor (Cl) ve inorganik fosfor düzeyleri ile aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT) enzim aktiviteleri otoanalizörle ölçüldü. Fertil ve döl tutmayan ineklerin kan parametreleri arasında istatistiki yönden önemli farklılık saptanmadı.bu araştırmanın sonuçları, fertil ve döl tutmayan ineklerin metabolik profillerinin benzer olduğunu ve incelenen biyokimyasal kan parametrelerinin döl tutmama olgusunun teşhisinde kullanışlı olmadığını gösterdi. : İnek, fertil, döl tutmayan, kan parametreleri. : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampusu, 16059, Bursa *melcetin@uludag.edu.tr 22

8 Varsa Destekleyen Kurum İşbirliği Yapan Kuruluş(lar) : Dansçı Ayıların Rehabilitasyon Öncesi ve Sonrası Yaş ve Cinsiyet Yönünden Serum Biyokimya Değerleri : Doktora Tezi : Dünya Hayvanları Koruma Derneği : Dünya Hayvanları Koruma Derneği, U.Ü. Veteriner Fakültesi, İstanbul Belediyesi : Nazmiye GÜNEŞ* Yayınlandığı Yer : İstanbul Üniv.Vet. Fak. Derg., 28(2), , 2002 Bu çalışmada İstanbul ve yöresinde yaz sezonlarında ticari amaca yönelik olarak bakıcıları tarafından eğitilip, yetiştirilen dansçı ayıların bu ortamdan alınarak uygulanan rehabilitasyon programı ile yarı-vahşi ortama bırakılabilecekleri duruma gelmeleri sağlanırken, rehabilitasyon öncesi ve sonrası yaş ve cinsiyet yönünden serum biyokimya değerlerinin araştırılması amaçlandı. Bu amaçla 12 si erkek 6 sı dişi toplam 18 adet ayı halk elinden alınarak, U.Ü. Veteriner Fakültesi Vahşi Yaşam Araştırma Merkezi ne (VYAM) getirildi. Cinsiyet yönünden inceleme için erkek ve dişi, yaş yönünden ise yetişkin, genç ve yavru gruplarına ayrıldı. Bu gruplardan rehabilitasyon öncesi ve sonrasında kan alındı. Kan örneklerinden ayrılan serumlarda glukoz, üre, ürik asit, kreatinin, total kolesterol, trigliserid,total protein, albumin, globulin, sodyum (Na), potasyum (K), klor (Cl), kalsiyum (Ca), fosfor (P), magnezyum (Mg) düzeyleri ve aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotrasferaz (ALT), alkalen fosfataz (ALP), gamma glutamil traspeptidaz (GGT), laktat dehidrojenaz (LDH), kreatin kinaz (CK), amilaz enzimi aktiviteleri ölçüldü. Dansçı ayıların rehabilitasyon öncesi ve sonrası biyokimyasal değerlerinde cinsiyet açısından önemli bir değişiklik olmadığı, yaş yönünden ise rehabilitasyon öncesi ve sonrası istatistiki öneme sahip farklılıkların bulunduğu gözlendi. Bu öncül çalışma ile hem ayılarda detaylı kan parametreleri sunuldu, hem de ayıların doğal ortama bırakılmasında fizyopsikolojik durumlarının yanı sıra kan biyokimyasal değerlerinin de önemli olabileceği belirlendi. : Ayı, serum kimyası, rehabilitasyon, cinsiyet, yaş : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampusu, 16059, Bursa *ngunes@uludag.edu.tr 23

9 : Alternatif Barındırma Sistemlerinde Yetiştirilen Tavukların Biyokimyasal Kan Parametrelerindeki Değişikliklerin İncelenmesi : Nazmiye GÜNEŞ*, Ümit POLAT, Metin PETEK Yayınlandığı Yer : U.Ü. Vet. Fak. Derg., 21, 39-42, 2002 Çalışma U.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi tavukçuluk ünitesinde hazırlanan 4 araştırma odasında yapıldı. Bu araştırma odalarında kafes, kuşluklu, tünekli ve serbest dolaşımlı sistemlerin mini modelleri oluşturuldu. Hayvanlar bu yetiştirme sistemlerine adapte olduktan sonra her bölümde bulunan 45 haftalık Tetra SL ırkı 25 tavuktan rastgele seçilen 10 ar tanesinden vakumlu tüplere kan alındı ve serumları ayrıldı. Glukoz, toplam kolesterol, toplam protein, kalsiyum (Ca), inorganik fosfor (İP), sodyum (Na), potasyum (K) konsantrasyonları ile Aspartat amino transferaz (AST) ve Alanin amino transferaz (ALT) enzim aktiviteleri ölçüldü. Kafes sistemi ile alternatif barındırma sistemleri arasında belirgin bir farklılık bulunmamakla beraber, Avrupa Topluluğu göz önüne alındığında serbest dolaşımlı sistemin geliştirilmesinin uygun olacağı kanısına varıldı. : Tavuk, farklı barınma sistemleri, kan parametreleri : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampusu, 16059, Bursa *ngunes@uludag.edu.tr 24

10 : Kuzularda Diyete İlave Edilen Karnitinin Plazma Karnitin ve Bazı Biyokimyasal Kan Parametreleri Üzerine Etkisi : Meltem ÇETİN*, Metin PETEK, Ümit POLAT, Abdullah YALÇIN Yayınlandığı Yer : Revue Med Vet, 154, 3, , 2003 Çalışma kuzularda plazma karnitin düzeylerini belirlemek ve diyete ilave edilen karnitinin plazma karnitin düzeylerini ve serum biyokimyasal parametrelerini etkileyip etkilemediğini araştırmak için gerçekleştirildi.30 adet Merinos X Kıvırcık F1 melezi kuzu kontrol, deneme 1 ve 2 olmak üzere üç gruba ayrıldı.tüm hayvanlar 45 gün süreyle yonca kuru otu ve karma yemle beslendiler.deneme 1 ve 2 grupları karma yeme ilaveten günlük 100 ve 200 mg dozlarda ilave edilen L-karnitin aldılar. Denemenin 25 ve 45. günlerinde karnitin ve glukoz düzeyleri deneme gruplarında kontrol grubuna göre daha yüksek, kolesterol ve trigliserit düzeyleri deneme 2 grubunda diğerlerine göre daha düşük bulundu.serum total protein düzeyleri diyete karnitin ilave edilmesinden etkilenmedi. Karnitin ilave edilen gruplarda kolesterol ve trigliserit düzeylerinde gözlenen düşüş kuzularda karnitin suplementasyonunun lipit kullanımını azaltabileceğini düşündürmüştür. İlaveten, karnitin suplementasyonundan sonra plazma karnitin düzeyinde meydana gelen artış, diyet karnitinin en azından bir bölümünün rumendeki parçalanmadan kurtulduğunu ve emilebildiğini göstermiştir. : Karnitin, kuzu, kan, glukoz, kolesterol, trigliserit, protein. : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampusu, 16059, Bursa *melcetin@uludag.edu.t 25

11 Araştırmanın Adı : Farklı Düzeyde Diyet Proteininin Deve Kuşlarında (Struthio camelus) Biyokimyasal Değerler ve Verim Özellikleri Üzerine Etkileri : BağımsızAraştırma : TUAM, Veteriner Fakültesi ve Ziraat Fakültesi Birimleri : Ümit POLAT*, Meltem ÇETİN, Özhan TÜRKYILMAZ, İbrahim AK Yayınlandığı Yer : Veterinarski Archiv, 2, 73-80, 2003 Araştırma Özeti ve Uygulamaya Aktarılan Bulgular Çalışmada farklı düzeyde diyet proteininin deve kuşlarında biyokimyasal değerler ve verim özellikleri üzerine etkileri araştırıldı. Araştırmada 18 aylık 12 adet dişi ve 6 adet erkek devekuşu kullanıldı. Hayvanlar iki gruba ayrılarak % 20 ve % 23 ham protein içeren diyetle beslendi. Glukoz, toplam kolesterol, toplam protein, üre, ürik asit, kalsiyum ve inorganik fosfor değerleri ile yumurta verimi ve ağırlığı, fertilite oranı ve kuluçka çıkım değerlerine bakıldı. Ham protein seviyeleri farklı olan iki grubun biyokimyasal kan parametreleri arasında bir farklılık gözlenmedi. Yumurta fertilite oranı ve kuluçka çıkım değerleri ise farklı bulundu (p<0.01). Yüksek ham protein seviyesinin yumurta sayısı ve kuluçka çıkımı üzerine negatif etkisinin bulunduğu ve diyet proteininin % 20 yi aşmamasının uygun olacağı kararına varıldı. : Deve kuşu, biyokimyasal parametreler, besi, ham protein. : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampüsü, 16059, Bursa *upolat@uludag.edu.tr 26

12 Varsa Destekleyen Kurum : Sağlıklı ve Nefropatili Köpeklerde İdrar Proteinlerinin Elektroforetik Separasyonu ve Bazı İdrar Proteinlerinin İmmunoblotla Belirlenmesi : Doktora Tezi : U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, Proje No: 2000/52. : Abdullah YALÇIN, Meltem ÇETİN* (Danışman) Yayınlandığı Yer : Revue Med Vet, 155, 2, , 2004 Nefropatide köpeklerin idrarında proteinlerin varlığı sıkça görülmektedir.proteinürinin belirlenmesi ve karakterizasyonu renal hastalıkların teşhisi ve prognozunu tanımlamada yardımcı olması açısından önemlidir.yirmi beş adedi nefritis şüpheli ve 25 adedi sağlıklı olmak üzere toplam 50 adet köpekte gerçekleştirilen çalışmada idrar proteinleri ve proteinüri idrar protein kreatinin oranı, SDS-PAGE elektroforezis ve immunoblot ile incelendi.idrar protein kreatinin oranı hasta köpeklerde kontrole göre önemli derecede artmıştı (sırasıyla 0.558±0.425 and 0.041± 0.026, p<0.05) ve hasta gruptan 21 köpekte idrar protein kreatinin oranı 0.2 nin üzerinde bulundu ve patolojik olarak değerlendirildi.sds-page ile en azından 10 farklı bant ayırt edildi ve moleküler ağırlıklarına göre düşük moleküler ağırlıklı (LMW)(66 kd nun altı), orta moleküler ağırlıklı (MMW)(66-76 kd) ve yüksek moleküler ağırlıklı (HMW) (76 kd nun üzeri)olmak üzere üç gruba bölündü.hasta köpeklerde iki tip proteinüri tespit edildi: Glomerular tubular proteinüri belirgin proteinüriye sahip köpeklerin % 67 sinde HMW ya da MMW ve LMW nin varlığına göre karakterize edildi ve tubular proteinüri köpeklerin %33 ünde sadece LMW varlığıyla karakterize edildi.sağlıklı köpeklerde SDS-PAGE ile sadece birkaç bant görüldü. İmmünoblot ile hasta köpeklerin idrarlarında sağlıklı köpeklere göre daha sıklıkla transferrin, α 1 mikroglobülin, retinol bağlayıcı protein ve β 2 - mikroglobülin belirlendi (p< 0.05). Bundan başka retinol bağlayıcı protein proteinürili hasta köpeklerin hepsinde belirlenirken sağlıklı köpeklerin sadece ikisinde tespit edildi. : Köpek, idrar proteinleri, proteinüri, elektroforezis, immunoblot, nefropati : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampüsü, 16059, Bursa *melcetin@uludag.edu.tr 27

13 : Türkiye deki Deve Kuşlarında (Struthio camelus) Serum Protein ve Lipoprotein Fraksiyonları Referens Değerleri Yayınlandığı Yer :Ümit POLAT*, Meltem ÇETİN, Özhan TÜRKYILMAZ, Abdullah YALÇIN : Onderstepoort Journal of Veterinary Research, 71, 77-79, 2004 Çalışma Türkiye de sağlıklı deve kuşlarında serum albumin, α 1 globulin, α 2 globulin, β-globulin, γ-globulin ve α-lipoprotein (HDL), pre- β-lipoprotein (VLDL), β- lipoprotein (LDL) fraksiyonlarının referens değerlerini belirlemek amacı ile yapıldı. 18 aylık 5 dişi ve 5 erkek deve kuşu kullanıldı. Fraksiyonlar % albumin, %0.24 α 1 globulin, % α 2 globulin, % β-globulin, % 9.55 γ-globulin, %53.77 HDL, %0.60 VLDL, %48.09 LDL olarak belirlendi. : Lipoprotein fraksiyonu, deve kuşu, protein fraksiyonu : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampüsü, 16059, Bursa *upolat@uludag.edu.tr 28

14 : Farklı Diyet Protein Seviyeleri ile Beslenen Yumurtlayan ve Yumurtlamayan Devekuşlarının Serum Protein Fraksiyonları ve Konsantrasyonlarının Saptanması : Ümit POLAT*, Meltem ÇETİN, İbrahim AK, Faruk BALCI Yayınlandığı Yer : Revue Med. Vet., 155, , 2004 Bu çalışmanın amacı, farklı diyet protein seviyesiyle beslenen yumurtlayan ve yumurtlamayan devekuşlarının serum protein fraksiyonlarını ve konsantrasyonlarını ölçmekti. 20 tane ve 8 yaşında olan devekuşu kullanıldı. Devekuşları 5 ay süreyle farklı protein seviyeleriyle (grup I %20 ve grup II %23) beslenmek suretiyle rastgele 2 gruba ayrıldı. Aynı zamanda her grup yumurtlama durumuna göre A (grup I yumurtlayan) ve B (grup I yumurtlamayan) ile C (grup II yumurtlayan) ve D (grup II yumurtlamayan) alt gruplarına ayrıldı. Deneysel beslemenin sonunda serum albumin, alfa-1 ve 2, beta ve gama-globulin değerleri, agaroz jel elektroforezinde ve serum toplam protein, albumin ve globulin konsantrasyonları Auto Technicon DAX 72 otoanalizörde ticari kitler kullanılarak ölçüldü. Yumurtlayan dönemde alfa-1 globulin konsantrasyonundaki p<0.05 önem dışında, serum protein konsantrasyonlarında (toplam protein ve protein fraksiyon) önem bulunmadı. Yüksek protein seviyesi ile beslenen devekuşlarında proteinde p<0.01, alfa-1 globulinde p<0.05 ve alfa-2 globulinde p<0.01 artışlar olur iken gama-globulin konsantrasyonunda ise azalma vardı. Buna karşın bu varyasyon, yumurtlamayanlarda daha belirgindi (rasyon ve yumurtlama durumu p<0.05 arasındaki interaksiyon). Sonuç olarak, protein konsantrasyonlarındaki bu değişiklikler, sağlıklı devekuşları için gerçek bir fayda sağlamayacağı ve devekuşu üretiminde yem maliyetinin çok fazla olmasından dolayı yem içeriğinin protein oranının %20 yi aşmaması gerektiği sonucuna varıldı. : Devekuşu, biyokimyasal parametreler, protein fraksiyonu, diyet : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampüsü, 16059, Bursa *upolat@uludag.edu.tr 29

15 : Anaplazmozisli İneklerin Tedavi Öncesi ve Sonrası Uygulamalarının Kliniko-Patolojik Değişimleri : TUAM, Veteriner Fakültesi : Serdar PAŞA, Bülent ULUTAŞ, Hüseyin VOYVODA, Ümit POLAT*, Cengiz ÜNSAL, M. Besim ÖZLEM Yayınlandığı Yer : Indian Vet. J., 82, 15-18, 2005 A. marginale ile infekte olmuş ineklerin tedavisinden önce ve sonrasında klinikopatolojik değişiklikler saptandı. Anoreksi, anemi, ikterus, burun akıntısı, rektal sıcaklıkta artış, kalp ve solunum oranları ile lenf nodüllerindeki genişlemeler saptandı. Hb, PCV, nötrofil seviyeleri ile albumin ve glukoz konsantrasyonlarında artış gözlendi. Tedaviden sonra, ESR de önemli azalış tespit edildi. Klinik olarak 10 içinde hayvanlar geri kazanıldı. : Anaplazmozis, inek, biyokimyasal parametreler : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampüsü, 16059, Bursa *upolat@uludag.edu.tr 30

16 : Melas veya Vibrotalla Beslemenin Kuzularda Bazı Biyokimyasal Kan Parametreleri ve Canlı Ağırlık Kazancı Üzerine Etkileri : TUAM - Veteriner Fakültesi ve Ziraat Fakültesi Birimleri : Ümit POLAT*, Abdullah YALÇIN, Meltem ÇETİN, İbrahim AK, Deniz DOĞRUTEKİN Yayınlandığı Yer : U. Ü. Veteriner Fakültesi Dergisi, 24, 1-2-3, 2005 Çalışmada 40 adet erkek Merinos kuzu 4 gruba ayrıldı ve 56 gün süreyle farklı düzeylerde melas ve vibrotal içeren (%3 melas, %6 melas,%3 vibrotal,%6 vibrotal) diyetlerle beslendi. Deneme sonunda gruplar arasında sadece üre değerlerinde istatistiki açıdan önemli farklılık saptandı (p<0.05). Herbir grupta denemenin 0 ve 56. günlerinde glukoz, kolesterol, toplam protein, üre ve ALT, AST enzimi aktivitelerinde değişik düzeylerde istatistiki önem saptandı. Canlı ağırlık kazançları tartım günlerinde gruplar arasında farklı bulunmazken, toplam canlı ağırlık kazancı %3 melas ve %6 vibrotal grupları arasında istatistiki öneme sahipti (p<0.05). Sunulan çalışmanın sonuçları değişik düzeylerde melas ve vibrotalla beslemenin kuzuların metabolizmalarında önemli bir etki yaratmadığını ve melastan daha ucuz olan vibrotalın melas yerine kullanılabileceğini gösterdi. Bununla birlikte %6 vibrotal ilavesi yapılan grupta toplam canlı ağırlık artışı düştüğü ve serum üre seviyelerinin arttığı gözlendiğinden vibrotalın kullanımının %3 düzeyinde sınırlandırılması gerektiği kanısına varıldı. : Kuzu, melas, vibrotal, biyokimyasal parametre : *U.Ü.Veteriner Fakültesi,, Görükle Kampüsü, 16059, Bursa *upolat@uludag.edu.tr 31