PSORİASİSLİ HASTALARDA DİŞ SAĞLIĞI VE AĞIZ HİJYENİ NORMAL KONTROL İLE KIYASLAMA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PSORİASİSLİ HASTALARDA DİŞ SAĞLIĞI VE AĞIZ HİJYENİ NORMAL KONTROL İLE KIYASLAMA"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı PSORİASİSLİ HASTALARDA DİŞ SAĞLIĞI VE AĞIZ HİJYENİ NORMAL KONTROL İLE KIYASLAMA BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Elif Dilay ÜNAL Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Tuğrul DERELİ İZMİR-2014

2 ÖNSÖZ Bu tez çalışmamın her aşamasında benden fikirleriyle desteğini esirgemeyen, bana yardımcı olan ve yol gösteren sevgili hocam Prof. Dr. Tuğrul Dereli ye, çalışmalarım sırasında yardımcı olan Uzm. Dr. Sinan Doğan a teşekkürlerimi bir borç bilirim. Ayrıca tüm yaşam boyunca desteğini ve sevgisini her zaman hissettiğim, hep yanımda olan anneme, babama ve varlığıyla bana güç veren ablama teşekkür ederim. İZMİR-2014 Stj Diş Hekimi: Elif Dilay ÜNAL

3 İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ... 1.GENEL BİLGİLER Psoriasis Nedir? Klinik Bulgular Tanı Ayırıcı Tanı Psoriasis Tipleri Tedavi Yerel Tedavi Sistematik Tedavi Oral Psoriasis Oral Lezyonların Karakterizasyonları Tanı Ayırıcı Tanı Diş Çürüğü, Periodontal Hastalıklar ve Psoriasis GEREÇ VE YÖNTEM İncelenen Hastaların Demografik Bilgileri...16

4 2.2 Kontrol Grubunun Demografik Bilgileri BULGULAR TARTIŞMA SONUÇ ÖZET KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ...27

5 GİRİŞ VE AMAÇ Psoriasis kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta görülen, tüm dünyada populasyonu %1-3 oranında etkileyen, eritemli-skuamlı plaklarla karakterize olan bir deri hastalığıdır. Kadın ve erkekte eşit oranda ve her yaşta görülebilir, beklenmedik bir şekilde ortaya çıkıp kaybolabilir. Bulaşıcı bir hastalık değildir ve iyileşirken deride iz bırakmaz. Psoriasisin intraoral bulguları sarı ve beyaz sınırlı düzensiz eritematöz lezyonlar ülseratif lezyonlar ve deskuamatif gingivitis şeklindedir (12). Geçmişte yapılan çalışmalarda psoriasisli hastalarda sağlıklı hastalara göre daha çok diş ve alveoler kemik kaybı olduğu bildirilmiştir. (14) Bu çalışmanın amacı psoriasisli hastalarda diş ve çevresi dokuların sağlığı, oral hijyen durumunun incelenmesi ve kontrol grubuyla karşılaştırılmasıdır.

6

7 GENEL BİLGİLER 1.1 Psoriasis Nedir? Psöriasis, keskin sınırlı eritemli plak veya papüller üzerinde yerleşmiş parlak, sedefi-beyaz skuamlarla karakterize, kronik seyirli inflamatuar bir hastalıktır (3). Skuamların renginden dolayı halk arasında Sedef Hastalığı olarak bilinmektedir. Hastalık sıklıkla saçlı deri, diz, dirsek, sakral bölge ve eklemlerin ekstensör yüzlerinde simetrik olarak yerleşen lezyonlarla seyretmektedir (4). Hastalığın etiyopatogenezinde immünolojik, otoimmün ve genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. 1.2 Klinik Bulgular Lokalize eritemli skuamlı plaklardan generalize şiddetli tutuluma kadar değişen klinikte seyredebilen, relaps ve iyileşme dönemleriyle hayat boyu devam edebilen bir hastalık olan psoriasis, yaşam kalitesini şiddetli sistemik hastalıklarla karşılaştırılabilir düzeyde etkilemesi, ömür boyu tedavi gerektirmesi ve eşlik eden komorbiditeler nedeniyle günümüzde deriye sınırlı bir hastalıktan ziyade bir hastalık spektrumu veya sistemik bir hastalık olarak tanımlanmaya başlanmıştır (5). Son yıllarda inflmasyonu ortaya çıkaran mekanizmaların daha iyi tanımlanması ile birlikte psoriasis için romatoid hastalık terimi de kullanılmaya başlanmıştır. Psoriasis hakkındaki ilk bilgiler antik çağa kadar uzanmaktadır. Hipokrat (M.Ö ) hastalığa benzer tabloları için, psora terimini kullanmıştır. Yunancada psora kaşıntılı ve kepekli deri hastalıklarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Psoriasisi günümüzde tanımlandığı şeklinde ilk kez tarifleyen ve 2

8 hastalığı psoriasis terimiyle adlandıran isim ise Ferdinand Hebra (1841) olmuştur (6). Popülasyon çalışmaları, ailesel çalışmalar ve soyağacı analizlerinde psoriasisde poligenik ve multifaktöriyel bir kalıtımın bulunduğunu düşündüren bulgular saptanmıştır. Popülasyon çalışmalarına göre aile öyküsü olmayan bir çocukta psoriasis gelisme riski %1-2 iken, bir ebeveyninde psoriasis varsa %10, her iki ebeveyninde psoriasis varsa %50 olmaktadır (7). Dünyanın hemen her yerinde görülen hastalığın sıklığı, etnik, coğrafik ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir (8.) Psoriasis prevalansı epidemiyolojik çalışmalarda %0.2 ile %4.8 arasında, ortalama %2 oranında bildirilmektedir. En yüksek prevalans Norveç tedir (9). Ülkemizde prevalans %1.3 tür (10). Psoriasis her iki cinsi eşit sıklıkta etkiler ancak kadınlarda genellikle daha erken yaşta başlar (11). Psoriasis her yaşta görülebilir. Psoriasisin ilk belirtileri, hastaların %70inde 40 yaşından önce ve sıklıkla da üçüncü dekatta başlamaktadır. 1.3 Tanı Klinik görünüm, fenomenler tanıda yardımcı olur. Atipik şekillerde ve bazı lokalizasyonlarda tanı koyabilmek için kişide tırnak bulgusu, aile öyküsü histopatolojik tetkik yardımcı olur. 3

9 1.4 Ayırıcı Tanı Saçlı deride yerleştiği zaman; seboreik dermatit, T.kapitis, pitriasis rubra plaris düşünülür. Gövde ve ekstremitelerdekiler; parapsoriasis, pitriyazis rosea, liken planus, sifiliz papülleri, likenifiye ekzema, s.dermatit, ve M.F düşünülür. Avuç içi ve ayak tabanındakiler; ekzema, dermatofit, L.simpleks kronikus,sifiliz papülleri düşünülür. Fleksural yerleşimde; intertrigo, kandida, T.inguinalis peniste yerleşirse; liken planus, sifiliz, eritroplaki, uyuz şankrı, reitter hastalığı düşünülür. 1.6 Psoriasis Tipleri Psoriasis vulgaris (plak tipi psoriasis): Psoriasisin en sık görülen klinik şeklidir. Her 10 hastanın 8 veya 9 unda plak tipi psoriasis görülür. Oval veya yuvarlak, sağlam deriden keskin bir sınırla ayrılan, üzerinde gümüş renginde pullanmaların bulunduğu pembe, kırmızı renkte belirtiler görülür. Guttat psoriasis: Çoğunlukla gövde üst yarısında, kol ve bacakların gövdeye yakın bölümlerinde, yağmur damlası büyüklüğünde (1 cm den küçük), yuvarlak veya oval, pembe, kırmızı renkli, deriden kabarık üzerinde pullanmaların bulunduğu belirtiler görülür. Sıklıkla çocuklarda ve ergenlerde görülmektedir. Özellikle streptokok nedenli farenjit (boğaz enfeksiyonu) veya bir viral enfeksiyondan 1-2 hafta sonra gelişebilir. Ayrıca, önceden var olan plak tipi psoriasisin akut alevlenmesi olarak da görülebilir. Eritrodermik psoriasis: Psoriasisin tüm vücudun %80 inden fazlasını kaplamasıdır. Hastalığın aktif dönemlerinde tetikleyici faktörlerin etkisiyle (ilaç, aşırı güneş ışığı, travma, enfeksiyon vb.) genelleşerek, yüz ve tırnaklar dahil tüm deriyi tutabilir. Psoriasisin tüm belirtileri vardır; ancak, kızarıklık en belirgin özelliktir. Bu şiddetli 4

10 formu her 100 sedef hastasından 1-2 sinde görülür. Bu hastalar genellikle hastane koşullarında, yakın takip ve tedaviye ihtiyaç duyar. Pustuler psoriasis: Bu klinik formda irinli sivilceler bulunur. Belirtiler psoriasisin tipik plakları üzerinden gelişebileceği gibi doğrudan sağlam görünümlü deride de ortaya çıkabilir. Çevresinde kırmızı halelerin bulunduğu, 2-3 mm. çapında irinli sivilceler tipiktir. Bu tablonun 2 farklı klinik görünümü vardır; Palmoplantar püstüler psoriasis; Belirtiler el içi ve ayak tabanına yerleşim gösterir. Sigara kullanımı ile yakın ilişkili olduğu kabul edilir. Yaygın püstüler psoriasis; Özellikle kıvrım alanlarında daha belirgin olmak üzere vücutta yaygın bir yerleşim gösterir. Yaygın püstüler psoriasis de ateş, halsizlik, eklem ağrıları gibi genel hastalık belirtileri de görülebilir. Hastanede yatırılarak takip ve tedaviye gereksinim duyulabilir Artropatik Psoriasis :Eklem yüzeyleri ile birlikte eklem bağları, kirişleri ve eklem zarını tutan yangısal bir tablodur. Her 10 sedef hastasından yaklaşık 2 sinde ortaya çıkar. Sıklıkla 40 yaşlarında görülür. Şikayetler tek bir eklemle (diz eklemi, kalça eklemi vb.) sınırlı olabilir. Hastaların önemli bir bölümünde ise romatoit artrite benzer şekilde 5 ten daha çok eklem, özellikle de el eklemleri etkilenir. Eklemlerde ağrı, kızarıklık ve şişlik gözlenir. 5

11 1.5 Tedavi Tedavi seçenekleri klinik tipe, hastalığın şiddetine, süresine önceki tedaviler ve yanıtına göre değişebilmektedir. Lezyonların lokalizasyonu, tipi, yaygınlığı şiddeti önemlidir. Bunun yanındahastanın kişisel özellikleri, aile öyküsü, tetikleyici faktörlerinvarlığı, eşlik eden hastalıklar, eklem tutulumu, hastanın psikososyal durumu, beklentileri büyük önem taşımaktadır. Hastaya uygulanacak tedaviyi belirlemede en önemli kriter hastalığın şiddetidir. Psoriasis şiddetini belirlemedekullanılabilecek en basit yöntem Vücut Yüzey Alanı dır. Bukritere göre %3 lük bir tutulum varsa hastalık hafif, %3-10 luk tutulum orta, %10 ve daha fazla tutulum şiddetli olarak kabuledilir. Tedaviye yanıtı değerlendirmede de PASI-75 etkinlik ölçütü olarak kullanılabilmektedir (12) Yerel Tedavi Çoğu olguda yerel tedavi yeterli olmaktadır. Kozmetik olarak hastalar rahatsız olduğundan, sürmesi vakit aldığından hastaların tedaviye uyumsuzluğu %40 oranındadır. Kortikosteroidler: Psoriasis tedavisinde kortikosteroidlerin antiinflamatuar, antiproliferatif ve immunsupresif özelliklerinden faydalanılmaktadır. Bu özellikleri sayesinde lezyonlarda eritem, skuam ve eşlik eden kaşıntının azalmasını sağlarlar. Etkinkortikosteroidler genellikle sınıf 1 grupta yer alan klobetazol propiyonat, halobetazol propiyonat ve betametazon dipropiyonat gibi süper potent kortikosteroidlerdir (13). Antralin: Serbest radikaller oluşturarak gösterdiği antipsoriatikve antimitotik etkinin DNA sentezi inhibisyonuna bağlı olduğu düşünülmektedir (14). 6

12 Katran: Kömür katranı antiinflamatuar, antibakteriyel, antipruritik ve antimitotik etkileri ile psoriasis tedavisinde kullanılır. Keratolitik ajanlar: Yerel ajanların penetrasyonunu arttırmak amacıyla kalın skuamlı plaklara keratolitik ajanlar uygulanmaktadır. Yerel salisilik asit %3-10 luk konsantrasyonlarda psoriasis tedavisinde kullanılabilmektedir. Vitamin D analogları: Kalsipotriol ülkemizde bulunan tekanalogdur. Psoriasisteki etki mekanizması; epidermal keratinositlerin proliferasyonunu azaltır, terminal diferansiasyonu arttırır ve muhtemelen IL-2 üretiminin inhibe edilmesi yoluylat lenfositlerin baskılanmasına yol açmaktadır. Tazaroten: Psoriasisin yerel tedavisinde endike ilk reseptörselektif retinoiddir. Hafif ve orta şiddette plak psoriasis tedavisiiçin uygun bir ajandır. Antiinflamatuar ve keratinosit farklılaşmasını ve proliferasyonunu düzenleyici etkisi vardır. Skuam azaltıcı etkisi daha belirginken eritem azaltıcı etkisi daha azdır. Yerel kalsinörin inhibitörleri: Yerel takrolimus ve pimekrolimusaktive T hücrelerinde sitokin transkripsiyon faktörünün aktivasyonunu inhibe ederek IL-2, 4, 5, 13, GM-CSF, IFN-gama ve TNF-alfa üretimini azaltır. Kollajen sentesi üzerine etkisi yoktur o yüzden deride atrofi görülmez. Plak psoriasiste penetrasyonun yetersiz olmasına bağlı olarak tedavide çok etkili bulunmamıştır. İnvers psoriasiste etkili bulunmuştur. Fototerapi: UVA ( nm) ve UVB ( nm) psoriasis tedavisinde kullanılan ultraviyole ışınlarıdır. Güneş ile oluşan eritem reaksiyonu reaksiyonu,yanık ve pigmentasyondan ultraviyole B sorumludur. Kısa dalga boylu olması nedeniyle ultraviyole A ya oranla 1000 kat fazla enerjilidir ancak stratum korneumda durdurulduğu için deride ultraviyole A kadar derine penetre 7

13 olamamaktadır. UltraviyoleA ultraviyolenin en uzun, bu nedenle biyolojik olarak en etkisiz dalga boylarını içerir ancak güneşle oluşan eritem yanıtında kısmen de olsa rol alır. Daha derine penetre olduğu için tedavisel açıdan zayıf etkilidir. Etkinliği arttırmak için psoralenle birlikte kullanılması fotokemoterapi olarak adlandırılır. Metoksalen (8-MOP), 5-Metoksipsoralen ve yerel trimetilpsoralen en sık kullanılan psoralenlerdir. Stabil psoriasis formlarında yerel tedavinin yetersiz olduğu durumlarda sistemik tedavi öncesinde kullanılması gerekir. Dar band UVB: nm lik alan dar band UVB olarak adlandırılır, psoriasis tedavisinde en etkili spektrum olarak kabul edilmektedir. PUVA: DNA sentezini ve mitotik aktiviteyi inhibe ederek keratinosit proliferasyonunu azaltır, antijen sunucu hücre fonksiyonlarını baskılar. Ayrıca T lenfositler, lökositler ve çeşitli sitokinler aracılığıyla antiinflamatuar etki gösterir. Oral yolla 8-MOP mg/kg alımında 1-3 saat sonra UVA uygulaması yapılır. PUVA yerel tedaviden sistemik tedavilere geçerken en sık kullanılan yöntemdir. Kronik plak tip psoriasiste özellikle ekstremite yerleşimli, kalın plaklarda UVB den daha etkilidir. Gebelik ve çocukluk çağında kullanılmaz. Karsinogenez nedeniyle 200 seans aşılmamalıdır (15) Sistematik Tedavi Asitretin: Keratinosit proliferasyonunu düzenlemesi, antiinflamatuar etki ve apoptozisi indükleyici etkileri ile psoriasis tedavisinde kullanılmaktadır. Plak, püstüler, palmoplantar, guttat ve eritrodermik psoriasis tedavisinde endikedir. Özellikle püstüler psoriasis etkili olduğu klinik tiptir (16). Yaygın püstüler psoriasiste monoterapi şeklinde mg/gün başlanabilir. Etkisi ve yan etkileri doz 8

14 bağımlı olduğu için mg/kg dozla tedaviye başlanıp, yanıtsız olduğunda mg/kg a kadar çıkılabilir. Re-PUVA: Tek başına PUVA ile karşılaştırıldığında bir araştırmada tedavide kümülatif dozun %42 oranında az, seans sayısının ortalama 6 seans daha az olduğu ve Re-PUVA grubunda iyileşmenin daha çabuk olduğu, tam iyileşme oranının da daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir (17). Metotreksat: Bir folik asit türevidir. Dihidrofolat redüktaza bağlanarak DNA sentezini S fazında durdurur. Bu şekilde keratinosit proliferasyonunu inhibe etmesinin yanında antiinflamatuar ve immünmodülatuar etkileri de vardır. Hastalığın kronik plak, lokalize ve generalize püstüler, eritrodermik ve artropatik formlarının tümünde etkili bir ajandır. Başlangıç dozu 5-15 mg/haftadır. Klinik yanıt ve toleransa göre 2.5 mg lık dozlar halinde arttırılarak en fazla mg/haftaya çıkılabilir. En önemli ve kullanımı kısıtlayan yan etkisi hepatotoksisitedir. Kemik iliği supresyonu, halsizlik, alopesi, infeksiyon, renal hasar, pulmoner fibrozis yan etkileri arasında görülebilmektedir. Psoriasis tedavisinde kullanılan dozlarda bunların birçoğuna rastlamayız, sıklıkla bulantı, kusma gibi gastrointestinal yakınmalar karşımıza çıkmaktadır. Siklosporin: Trichoderma polysporum ve Cyclindra carponlucidum isimli mantarlardan izole edilmiştir. IL-2 yapımını baskılayarak T lenfosit çoğalmasına seçici etki gösterir. İmmunsupresyon etkisini ayrıca monositler ve NK hücreleri, antijen sunan hücrelerin aktivasyonunu engelleyerek gösterir. Geleneksel ajanlar içinde en çabuk etki gösteren ajan olduğundan hızlı remisyon gerektiğinde ilk seçilebilecek ajandır. Plak psoriasis, eritrodermik psoriasis ve püstüler psoriasiste endikedir. Başlangıç dozu 2.5 mg/kg/gün olmalı ve bu doz ikiye bölünerek 9

15 verilmelidir. Klinik yanıt doz bağımlı olduğu için 5 mg/kg/güne kadar çıkılabilir. Şiddetli olgularda hızlı yanıt istendiğinde 5 mg/kg/gün ile de tedaviye başlanabilir. Eritrodermik ve şiddetli psoriasiste 4-5 mg/kg/gün dozunda kullanılır. yan etkileri arasında; nefrotoksisite, hipertansiyon, hiperlipidemi, obezite, elektrolit düzensizlikleri, kas ağrıları, paresteziler, baş ağrısı, akneiform döküntü, flu-like sendrom, bulantı, kusma, hipertrikoz ve diş eti hipertrofileri görülebilmektedir (18). Biyolojik Ajanlar: Canlı hücrelerden rekombinan biyoteknoloji ile elde edilen farmakolojik aktiviteye sahip proteinlerdir. Monoklonal antikor, füzyon proteinleri veya rekombinan sitokin şeklinde olabilirler. Spesifik molekülleri hedeflediklerinden ve bu moleküllerle etkileşime girdiklerinden organ toksisitesi ile ilişkili sistemik yan etki ortaya çıkarmamaktadırlar. Psoriasiste biyolojik tedavide temel prensipler aktive T hücrelerinin eliminasyonu, T hücre aktivasyonu ve dokuya göçünün inhibisyonu, inflamatuar sitokinlerin inhibisyonu ve immun deviasyonun sağlanmasıdır. Oral kullanımda sindirim sisteminde enzimlerle parçalandıkları için sadece s.c. veya i.v kullanılmaktadır. Adalimumab: TNF-alfa yı hedef alan tamamen insan monoklonal antikorudur. Hem membrana bağlı hem de solubl TNFalfa yı bağlar. Akut faz reaktanlarının ve IL- 6 nın düzeylerini hızla düşürür. Plak psoriasis ve psoriatik artritte endikedir. S.c. olarak ilk hafta 80 mg ve ilk dozdan 1 hafta sonra başlamak üzere iki haftada bir 40 mg dozunda uygulanır. Etanersept: Solubl TNF-alfa yı bağlayan rekombinan füzyon proteinidir. TNFbeta ya da bağlanmaktadır. Bazı çalışmalar TH17 yolağını inhibe ettiğini göstermektedir. 25 mg lık flakonlar şeklinde, s.c. uygulanır. Psoriasisteki kullanımı haftada 2 kez 25 mg veya haftada 2 kez 50 mg şeklindedir. 10

16 İnfliksimab: %75 insan %25 fare kaynaklı kimerik bir anti-tnf alfa monoklonal antikorudur. Solubl, transmembranöz ve reseptöre bağlı TNF-alfa moleküllerine bağlanarak stabil kompleksler yaparak TNF-alfa da biyoaktivite kaybına yol açar. 100 mg lık flakonlar şeklinde, 0, 2 ve 6. haftalarda ve ardından 8 haftada bir 5 mg/kg dozda 2-3 saat içinde iv infüzyon şeklinde uygulanır. Sistemik steroid: Psoriasis tedavisinde rutinde kullanılan ilaçlardan değildir. Kullanıldıklarında hızlı bir yanıt alınabilir ancak kesildiğinde hızlı bir relaps gözlenmekte hatta eritrodermik ve püstüler psoriasis atağı şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Persistan, diğer tedavilere dirençli eritroderma ve generalize püstüler psoriasis olgularında kullanılabilmektedir (19). Fumarik asit esterleri: Psoriasisteki rolü tam olarak anlaşılamamış olsa da T hücre yanıtını Th-2 yönüne çevirdiği ve keratinosit proliferasyonunu inhibe ettiği iddia edilmektedir. 120 mg lık tablet (FumadermR tb 120 mg) formları genellikle 3x1 şeklinde plak psoriasisin uzun dönem tedavisinde birçok ülkede kullanılmaktadır. Yan etkileri; gastrointestinal sisteme ait yakınmalar, flushing, lenfopeni, eozinofili ve proteinüridir. 1.7 Oral Psoriasis Psoriasisin deri bulgularının iyi tanımlanmasına rağmen oral bölgeyi içerdiğine dair kısıtlı bilgi vardır. Başlangıçtaki raporlarda klinik bulgular mikroskobik olarak pekiştirilmemiştir, bu durum bazı yazarların oral bulguların varlığından şüphe duymasına neden olmuştur (20). Yakın zamandaki çalışmalar oral psoriasisin klinik özelliklerini, histolojik görünümlerini, farklı tanı ve tedavi yaklaşımlarını tanımlamıştır (21). Ama yine de oral psoriasisin belirgin varlığı tartışılmaktadır. 11

17 Oral psoriasisin ilk klinikopatolojik raporu 1903 yılında Oppenheim tarafından bildirilmiştir (22). Bundan sonra oral psoriasis hakkında birçok yayın yapılmıştır yılında Usher 100 kutanöz psoriasis hastasını muayene etmiş ve bu hastalardan 2 tanesinde bukkal mukozada psoriasis tutulumu bulmuştur (23). DeGregori ve arkadaşları 1971 e kadar sadece 15 intraoral psoriasis olgusu kaydetmişlerdir ve bunlardan 3 tanesi gingival dokuları içermektedir (24) Oral Lezyonların Karakterizasyonları Fissürlü dil: Dilin lateralinde antero-posterior yönde uzanan dallanmış fissürlerle karakterizedir. Coğrafik dil: çoğunlukla dilin dorsal mukozasında iyi sınırlı eritemli alanlar şeklindedir. Eritem filiform papillaların atrofisi nedeniyledir. Hafifçe kalkık, sarımsı beyaz kıvrımlı sınırlarla çevrilidir. Protez stomatiti: Protezin oral mukozaya temas ettiği alanlarda çeşitli derecelerde eritem ve bazen buna eşlik eden peteşial hemorajilerle karakterize, çoğunlukla semptomatiktir. Anguler cheilitis: Ağız köşelerinde lokalize, klinik olarak eritemli, fissürlü ve pullu şekilde görülür. Lezyonlara ülserasyon eşlik edebilir. Ağrı, hassasiyet ve yanma semptomları görülebilir. Aktinik cheilitis: Alt dudağın vermilyon hattında görülür. Atrofiye eşlik eden solgun ve eritemli mix alanlar şeklindedir. Premalign değişiklik gösterir. Oral liken planus: Hafifçe eritemli veya normal mukoza üzerinde Wickham s çizgileri adındaki beyaz damarlanmalar şeklindedir. 12

18 Travmatik keratoz: Sınırları belirsiz diffüz keratotik yamalar şeklinde görülür. Etiyolojisinde dişler ve protezlere bağlı travmalar veya yanak ısırma faktörü düşünülür. Fibroma: Mukozadan farklı renkle çevrelenmiş düzgün yüzeyli pembe nodül şeklindedir. Dudak mukozası dil ve dişetinde lokalize olabilir. Hemanjiom: kan damarlarının benign proliferasyonudur. Tipik olarak kırmızı veya mavi renkte yumuşak, kısmen iyi sınırlı ağrısız kitleler şeklindedir Tanı Tanı için gerekli kriterler: Klinik seyirde derideki bulgulara paralel görünen oral lezyonlar, ailede pozitif kutanöz psoriasis geçmişi, klinikopatolojik bağlantı, uygun tipte HLA varlığı (HLA antijenleri en sık olarak B13, B17, B37, Cw04 ve Cw06 ile ilişkilidir.) ve benzer oral durumları dışlamadır (25) Ayırıcı Tanı Oral psoriasis için pek çok ayırıcı tanı vardır. Reiter sendromu, oral kandidiyazis, sekonder sifiliz, liken planus, lupus eritematozus, pemfigoid, pemfigus ve lökoplaki bunlardandır. Dudak lezyonları ve fissürlü dil Melkersson-rosenthal sendromuna benzer. İzole dudak lezyonları aktinik şelitis veya kronik egzamayla karışabilir. Oral psoriasisi taklit eden diğer mukozal değişiklikler habitüel sigara içiciliği, bozuk diş dizilimi ve yanak ısırmadan dolayı meydana gelebilir. Tanı koymak için biyopsi zorunludur. 13

19 1.8 Diş Çürüğü, Periodontal Hastalıklar ve Psoriasis Diş çürüğü mikroorganizmaların lokalize tahribatı sonucu ortaya çıkan patolojik bir olaydır. Diş çürüğü 4 faktörün etkisiyle oluşur. Bunlar karyojenik mikroflora, fermente olabilen karbonhidratlar, plak ve süredir. Çürüğün meydana gelebilmesi için bu 4 faktörün hepsinin mevcudiyeti gereklidir, aksi durumda çürük oluşmayacaktır. Plak, çürük oluşumunda en önemli faktördür. Diş plağının hava - su spreyi ile diş yüzeyinden uzaklaştırılması olanaksızdır, şayet diş dokuları üzerinde plak teşekkül etmişse bu kompleks yapıyı uzaklaştırmak için mutlaka mekanik temizlemeye ihtiyaç vardır. (diş fırçalama, ya da diş hekimi tarafından profesyonel oral hijyen bakımı gibi ) Kronik destrüktif periodontal hastalık, periodontal dokularda immünolojik nedenli destrüksiyonla karakterize bakteriyel bir enfeksiyondur (26) hastaların %5- %10 u hastalıktan ciddi olarak etkilenir ve diş kaybıyla sonuçlanabilir (27). Hastalıklı bölgedeki bakteriyel flora komplekstir, subgingival dental biofilmde toplam farklı mikrobiyal tür vardır. Ana patojenin bir grup gram negatif anaerobik mikroorgonizmalar olduğu düşünülür. Ama yine de gram pozitif bakterilerden beta hemolitik streptokoklar da biofilmin önemli bir kısmını oluşturur (28). İnflamatuar reaksiyonun ilerlemesiyle periodontal ligament ve kemik kaybına neden olur. Eğer tedavi edilmez ve ilerleyişi durdurulmazsa dişler mobil hale gelir ve sonunda kaybedilir. Buna ek olarak hastalığa lokal ve sistemik tepkiler verilir. (Lökosit sayısı, C-reaktif protein seviyesi, von Willebrand s faktör ve trombin seviyesinde artış görülür.) (29). Periodontal hastalıklar, koroner kalp hastalıkları ve serebrovasküler hastalıklar, respiratuar hastalıklar, diabet, prematür doğum veya düşük kilo ağırlıklı doğum, osteoporoz, romatoid artrit (30), emosyonel stres(31), ve Papillon-Lefevre (32) sendromuyla beraber görülebilir. 14

20 Psoriasis ve periodontal hastalığın her ikisi de epitel yüzeyinde abartılı immün yanıtla karakterizedir. Dendritik hücreler (DCs) bu yanıtta önemli rol oynar (33). Bu hücreler doğuştan gelen ve kazanılmış immün yanıtın başlamasında ve düzenlenmesinde çok önemlidir. Şu ana kadar psoriasis ile diş çürüğü ve kronik destrüktif periodontal hastalıkların ilişkili olduğunu gösteren bir çalışma yoktur ancak oral mukoza ve gingivada psoriasisle ilişkili deskuamatif gingivitis ve psoriasis benzeri lezyonlar rapor edilmiştir (34). 2. GEREÇ VE YÖNTEM Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı nda ve İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde psoriasis tanısı konulmuş 20 hastanın oral-diagnostik değerlendirmesi yapılmıştır. Bu hastaların 2 si Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, 18 i Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi nde tedavi gören hastalardan oluşmaktadır. Oral diagnostik değerlendirme sırasında ayna-sond-presel kullanılmış ve 8 numaralı dişler değerlendirmeye dahil edilmemiştir. Kıyaslama için 20 kişilik kontrol grubuna da aynı şekilde oral diagnostik değerlendirme yapılmıştır. Hastalar diş kaybı görülme sıklığı, gingivitis görülme sıklığı, periodontitis görülme sıklığı, diş çürüğü görülme sıklığı ve yumuşak doku patolojisi bulunma sıklığı açısından kontrolden geçirilmiştir ve ağız hijyenleri değerlendirilmiştir. Bulgular kontrol grubu bulgularıyla karşılaştırılmıştır. 15

21 3.1. İncelenen Hastaların Demografik Bilgileri Yaşları 18 ile 66 arasında değişen 20 psoriasis hastasının yaş ortalaması 46,6 olarak bulunmuştur (Tablo: 1). Hasta sayısı Yaş ortalaması Minimum Maksimum 20 46, Tablo 1: 20 psoriasis hastasının yaş ortalaması Bu gruptaki hastaların 9 u kadın, 11 i erkektir (Tablo2). Kadın Erkek Toplam Tablo 2: 20 psoriasis hastasının cinsiyet dağılımı 3.2 Kontrol Grubunun Demografik Bilgileri Yaşları 21 ile 58 arasında değişen hastalardan oluşan kontrol grubunun yaş ortalaması 40,2 dir (Tablo3). Hasta sayısı Yaş ortalaması Minimum maksimum 20 40, Tablo 3: 20 sağlıklı bireyin yaş ortalaması Bu gruptaki hastaların 11 i kadın, 9 u erkektir (Tablo 4). Kadın Erkek Toplam Tablo 4: 20 sağlıklı bireyin cinsiyet dağılımı 16

22 3.BULGULAR Bu bölümde çalışmaya katılan 20 psoriasis hastasının hastalığıyla ilgili bilgiler (Tablo5) ve oral diagnostik muayene sonuçları (Tablo 6) yer almıştır. Muayene sonuçları kontrol grubu ile kıyaslanmıştır. Çalışmaya katılan 9 u kadın 11 i erkek toplam 20 hastanın 19 u psoriasis vulgaris, 1 i pustuler psoriasis tanısı almıştır. Tanı süresi 6 ay ile 42 yıl arasında, PASI ise %4 ile %15 arasında değişmektedir. Oral muayene sırasında ise çürük ve eskik dişlere, periodontal hastalıklara ve oral lezyonlara rastlanmıştır. Hastaların oral hijyen alışkanlıkları sorgulanmıştır. Diş çürüğü: Psoriasisli gruptaki 14 hastada (%70) en az bir diş çürüğü saptanmış, kontrol grubunda ise bu sayı 12 hasta (%60) olarak bulunmuştur. Diş eksikliği: Psoriasisli gruptaki 17 hastada (%85) en az 1 diş eksikliği saptanmış, kontrol grubunda ise bu sayı 14 hasta (%70) olarak bulunmuştur. Her iki grupta 1 er hastada (%5) total diş eksikliği görülmüştür. Tanı süresi 5 yıl ve daha az olan psoriasis hastalarında diş eksikliği görülmemiştir (Tablo7). Periodontitis varlığı: Psoriasisli gruptaki 11 hastada (%55) periodontitis varlığı gözlenmiş, kontrol grubunda ise 10 hastada (%50) periodontitis saptanmıştır. Oral lezyon varlığı: Psoriasisli gruptaki 3 hastada (%15) fissürlü dil, 1 hastada (%5) gingival hiperplazi, 1 hastada ise (%5) bukkal mukozada lökoplakiye rastlanmıştır. Buna karşın kontrol grubunda herhangi bir oral lezyon gözlenmemiştir. Oral hijyen: Psoriasisli gruptaki 14 hastada (%70) ağız hijyeni kötü, 2 hastada (%10) orta seviyede, 4 hastada (%20) ise iyi olarak gözlenmiştir (Tablo8). Kontrol grubunda ise 7 hastanın ağız hijyeni kötü (% 35), 8 hastanın orta seviyede (%40), 5 hastanın ise iyi olarak gözlenmiştir. 17

23 Tablo 5: Hastalığa ait bilgiler hasta Cinsiyet Yaş Tanı Cinsi Kullanılan PASI no süresi ilaçlar 1 K 42 6 ay vulgaris asitretin, %15 siklosporin 2 E yıl vulgaris Topikal %8 3 K yıl vulgaris Asitretin, %15 MTX 4 K 54 3 yıl vulgaris Topikal %5 5 E yıl vulgaris Etanersept, %4 MTX, siklosporin 6 K 48 3 yıl vulgaris Siklosporin, %12 asitretin, MTX, adalimumab 7 K 18 7 yıl vulgaris Topikal %5 8 K yıl vulgaris Etanersept, %10 MTX 9 K 40 1 yıl vulgaris Topikal %4 10 E yıl vulgaris Siklosporin, %12 MTX, adalimumab 11 E 31 1 yıl vulgaris Asitretin, %10 siklosporin 12 K 44 6 ay vulgaris siklosporin %10 13 E yıl vulgaris Siklosporin, %12 MTX, infliksimab 14 E yıl vulgaris Siklosporin, %15 MTX, etanersept 15 E yıl vulgaris MTX %10 16 E 53 9 yıl vulgaris Siklosporin, %10 MTX, etanersept 17 K 38 6 yıl vulgaris Topikal %5 18 E 31 5 yıl vulgaris Topikal %4 19 E yıl vulgaris Topikal, %9.7 PUVA, MTX 20 E yıl pustuler MTX - 18

24 Hasta no Tablo 6: hasta grubun oral diagnostik muayene bulguları Çürük diş sayısı Eksik diş sayısı Periodontitis ya da gingivitis Gingival hiperplazi lökoplaki Fissurlu dil G P P P P P G G P G G G P P P P G G P Tablo 7: Diş eksikliğinin tanı süresi ile ilişkisi Tanı süresi Diş eksikliği 5 yıl ve daha az yok 5 yıldan fazla En az 1 diş eksikliği var 19

25 Tablo 8: Hasta grupta oral hijyen durumu Oral hijyen Hasta sayısı Kötü 14 Orta 2 İyi 4 4.TARTIŞMA Bu çalışmada psoriasisli hastalarda kontrol grubu ile kıyaslandığında diş sağlığı ve ağız hijyeninin daha kötü durumda olduğu saptanmıştır. Bu duruma psoriasisin sistemik inflamatuar bir hastalık olup oral bölgeyi etkilemesi ve hastaların uzun sure immunsupresif ilaç kullanımı neden olabilmektedir. Ayrıca dermatolojik hastalıkların hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemesi de bu sonuçta rol oynamaktadır. Psoriasis yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediği saptanmış en önemli deri hastalıklarından biridir (35). Hastalığın bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal fonksiyonlarını azalttığı ortaya konmuştur. Yapılan çalışmalarda psoriasisli hastaların anksiyetesinin yüksek, içe dönük, sosyal ilişkileri bozuk, çevreyle uyumsuz, depresif ve obsesif kişiler olduğu gösterilmiştir (36). Bu özellikleri hastaların ağız bakımlarını da etkilemektedir. Çalışmaya katılan psoriasisli hastaların %70 inde oral hijyen kötü olarak bulunmuş ve anamnezde hastaların kişisel bakım alışkanlıklarına önem vermediği öğrenilmiştir. Bu konuda daha ayrıntılı bilgi edinmek için psoriasisli hastalarda yaşam kalite indeksi ile ağız ve diş sağlığı arasındaki korelasyon araştırılabilir. 20

26 5.SONUÇ Yapılan tez çalışmasında psoriasisli hastalarda kontrol grubuna göre diş sağlığı ve ağız hijyeninin daha kötü olduğu bulunmuştur. Oral hijyen alışkanlıklarının eksikliği hastalarda diş çürükleri ve diş kaybı açısından riskleri arttırmaktadır. Gingival hiperplazi ve lökoplaki gibi bazı oral lezyonlar da kötü oral hijyen varlığında daha çok görülmektedir. Anamnezinde siklosporin kullandığı öğrenilen hastalarda gingival hiperplazi oral hijyeni iyi olan hastalarda daha az görülmüş ya da hiç görülmemiştir. Sonuç olarak psoriasis hastalarının oral diagnostik muayeneleri daha sıklıkla yapılmalı, hastalar ağız ve diş sağlığı bakımından bilgilendirilmeli, ağız bakım alışkanlıklarının nasıl yapılacağı konusunda eğitilmelidir. 21

27 6.ÖZET Psoriasisli hastalarda diş sağlığı ve ağız hijyeninin kontrol grubu ile karşılaştırılması için 20 kişilik hasta grubu ve kontrol grubu oluşturulmuştur. Hastaların oral diagnostik muayenesi yapılmış ve elde edilen veriler kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Hastaların %70 inde diş çürüğü, %85 inde ise diş eksikliğine rastlanmıştır. %55 inde periodontitis, %40 ında gingivitis görülmüş, %25 inde ise oral lezyon saptanmıştır. Hasta grupta ağız bakım alışkanlıklarının kontrol grubuna göre daha kötü olduğu, diş çürükleri ve diş kaybının daha çok görüldüğü ortaya çıkmıştır. 22

28 7. KAYNAKLAR 1. Dendy RA, Walker GB, Harrison PV: The Buccal Mucosa in Erythrodermic Psoriasis. Clin Exp Dermatol, 1985, 10, Preus HR, Khanifam P, Kolltveit K, Mørk C, Gjermo P. Periodontitis in psoriasis patients: A blinded, case controlled study. Acta Odontol Scand 2010, 68, Christophers E, Mrowietz U: Psoriasis: Fitzpatrick s Dermatology in General Medicine. Beşinci baskı. Freedberg IM, Eisen AZ, Wolf K, Austen KF, Goldsmith AL, Katz IS, Fitzpatrick TB (eds), McGraw-Hill Inc, New York 1999, Traupe H: The Puzzling Genetics of Psoriasis. Clin Dermatol 1995, 13, Gudjonsson JE, Elder JT: Psoriasis: epidemiology. Clin Dermatol 2007, 25, Farber EM: Juvenil Psoriasis. Early Interventions can Reduce Risks for Problems later. Postgrad Med 1998, 103, Barker JNWN: Genetic Aspects of Psoriasis. Clin Exp Dermatol 2001, 26, Langley RG, Krueger GG, Griffiths CE. Psoriasis: Epidemiology, Clinical Features, and Quality of Life. Ann Rheum Dis 2005, 64, Farber EM: The Language of Psoriasis. Int J Dermatol 1991, 30, Kundakci N, Türsen U, Babiker MO, Gürgey E: The Evaluation of the Sociodemographic and Clinical Features of Turkish Psoriasis Patients. Int J Dermatol 2002, 41, Elder JT, Nair RP, Guo SW, Henseler T, Christophers E, Voorhees JJ: The Genetics of Psoriasis. Arch Dermatol 1994, 130, Naldi L: Epidemiology of Psoriasis. Curr Drug Targets Inflamm Allergy. 2004, 3, Feldman SR, Koo JY, Menter A, Bagel J: Decision Points for the Initiation of Systemic Treatment for Psoriasis. J Am Acad Dermatol 2005, 53,

29 14. Volden G, Bjonberg A, Tegner E, et al. : Short Contact Treatment at Home With Micanol. Acta Derm Venereol (Shockh) 1992, 172, Menter A, Gottlieb A, Feldman SR et al. : Guidelines of Care for the Management of Psoriasis and Psoriatic Arthritis. J Am Acad Dermatol 2008, 58, Murray HE, Anhalt AW, Lessard R, et al. : A 12-month Treatment of Severe Psoriasis with Acitretin: Results of a Canadian Open Multicenter Study. J Am Acad Dermatol 1991, 24, Hecker D, Worsley J, Yuch G et al. : Interactions between Tazarotene and Ultraviolet Light J Am Acad Dermatol 1999, 41, Zachariae H: Renal Toxicity of Long-Term Ciclosporin Scand J Rheumatol 1999, 28, Ortonne J-P: A Paradigm for the Systemic Treatment of Plaque Psoriasis JEADV 2006, 20, Bruce AJ, Rogers RS: Oral psoriasis. Dermatol Clin, 2003, 21, Zhu JF, Kaminski MJ, Pulitzer DR, Hu J, Thomas HF: Psoriasis: Pathophysiology and Oral Manifestations. Oral Dis, 1996, 2, Lier GC, Mrowietz U, Wolfart M, Warnke PH, Wiltfang J, Springer IN: Psoriasis of the Tongue. J Craniomaxillofac Surg, 2009, 37, Salmon TN, Robertson GR Jr, Tracy NH, Hiatt WR: Oral Psoriasis. Oral Surg Oral Med Oral Pathol, 1974, 38, Elliott JR, Bowers GM, Corio RL: The Clinical Problem of Oral Psoriasis. Ear Nose Throat J, 1985, 64, Migliari DA, Penha SS, Marques MM, Matthews RW: Considerations on the Diagnosis of Oral Psoriasis: a Case Report, Med Oral, 2004, 9, Kinane D, Bartold PM: Clinical Relevance of the Host Responses of 24

30 Periodontitis. Periodontol 2000, 2007, 43, Albandar JM: Periodontal Diseases in North America. Periodontol 2000, 2002, 29, Socransky SS, Haffajee AD, Cugini MA, Smith C, Kent RL: Jr. Microbial Complexes in Subgingival Plaque. J Clin Periodontol 1998, 25, Loos BG. Systemic Markers of Inflammation in Periodontitis. J Periodontol 2005, 76, Williams RC, Paquette DW: Periodontal Disease as a Risk Factor for Systemic Diseases. In: Lang K, Lindhe J, Karring T, editors. Clinical Periodontology and Implant Dentistry, 5th ed. Oxford, UK, Blackwell Munksgaard, 2008, Breivik T, Gundersen Y, Myhrer T, Fonnum F, Osmundsen H, Murison R, et al. : Enhanced susceptibility to Periodontitis in an Animal model of Depression: Reversed by Chronic Treatment with the Anti-depressant Tianeptine. J Clin Periodontol 2006, 33, Preus HR: Treatment of Rapidly Destructive Periodontitis of Papillon-Lefèvre Syndrome. Laboratory and Clinical Observations, J Clin Periodontol 1988, 15, Cutler CW, Jotwani R: Dendritic Cells at the Oral Mucosal Interface. J Dent Res 2006, 85, Yamada J, Amar S, Petrungaro P: Psoriasis-associated Periodontitis: A Case Report. J Periodontol 1992, 63, Gupta MA, Gupta AK: Depression and Suicidal Ideation in Dermatology Patients with Acne, Alopecia Areata, Atopic Dermatitis and Psoriasis. Br J Dermatol 1998, 139, Mease PJ, Menter MA: Quality-of-life in Psoriasis and Psoriatic arthritis: Outcome Measures and Therapies from a Dermatological Perspective. J Am Acad 25

31 Dermatol 2006, 54,

32 8. ÖZGEÇMİŞ 1991 yılında Hatay da doğdum. İlköğrenimimi Hatay Nizamettin Özkan İlköğretim Okulu nda, ortaöğrenimimi Hatay Osman Ötken Anadolu Lisesi nde tamamladım yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ni kazandım. 27

Psoriasis (Sedef) Hastalığı Hasta Bilgilendirme Formu Amaç Siz psoriasis (sedef) hastalarına ve yakınlarınıza hastalığınız ile ilgili yararlı

Psoriasis (Sedef) Hastalığı Hasta Bilgilendirme Formu Amaç Siz psoriasis (sedef) hastalarına ve yakınlarınıza hastalığınız ile ilgili yararlı Psoriasis (Sedef) Hastalığı Hasta Bilgilendirme Formu Amaç Siz psoriasis (sedef) hastalarına ve yakınlarınıza hastalığınız ile ilgili yararlı bilgiler vermektir. Sedef hastalığının ne olduğu, sebepleri,

Detaylı

Uzm. Dr. Zekayi KUTLUBAY*, Dr. Özge KARAKUŞ*, Doç. Dr. Burhan ENGİN*, Prof. Dr. Server SERDAROĞLU*

Uzm. Dr. Zekayi KUTLUBAY*, Dr. Özge KARAKUŞ*, Doç. Dr. Burhan ENGİN*, Prof. Dr. Server SERDAROĞLU* Psoriasis: Klinik Tiplere Göre Tedavi Yaklaşımı Uzm. Dr. Zekayi KUTLUBAY*, Dr. Özge KARAKUŞ*, Doç. Dr. Burhan ENGİN*, Prof. Dr. Server SERDAROĞLU* * İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Deri

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

ROMATİZMAL HASTALIKLARDA SİTOKİN HEDEFLİ TEDAVİLER

ROMATİZMAL HASTALIKLARDA SİTOKİN HEDEFLİ TEDAVİLER ROMATİZMAL HASTALIKLARDA SİTOKİN HEDEFLİ TEDAVİLER H. Direskeneli Marmara Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı İnflamasyon Doku Yanıtı (McInnes, Nature Clin Prac Rheumatol 2005; 31) RA da Sitokin Ağı (Firestein,

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Emine Çölgeçen 1, Ali İrfan Gül 2, Kemal Özyurt 3, Murat Borlu 4 1 Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Ana Bilim

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Prof. Dr. NĐHAL N. LTESĐ HREVĐ HASTALIKLAR ANABiLiM DALI

Prof. Dr. NĐHAL N. LTESĐ HREVĐ HASTALIKLAR ANABiLiM DALI Prof. Dr. NĐHAL N KUNDAKÇI ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTES LTESĐ DERĐ VE ZÜHREVZ HREVĐ HASTALIKLAR ANABiLiM DALI ETYOLOJĐ? Patogenik hipotez Keratinositler Sinir son uçlaru ları Fibroblastlar Mast hücreleri

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR HAREKET SİSTEMİ Üç ana yapı taşı Kemikler Kaslar Eklemler Oynamaz eklemler (Kafa tası) Yarı oynar eklemler (Omurga) Oynar eklemler

Detaylı

Biyolojik İmmünojenitesi

Biyolojik İmmünojenitesi Biyolojik İmmünojenitesi Doç.Dr.Savaş Yaylı Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar AD, Trabzon III.Dermatoonkoloji Günleri, Bakü, 05.09.2014 İmmünojenite: Sunu planı &

Detaylı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul

Detaylı

Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı LĐKEN PLANUSTA TEDAVĐ KUTANÖZ LİKEN PLANUSTA TEDAVİ Az sayıda kutanöz asemptomatik LP papülühasta ısrar etmedikçe tedaviyi

Detaylı

YENİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ

YENİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ ROMATOLOJİDE KULLANILAN YENİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR ESEN KASAPOĞLU GÜNAL İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ GÖZTEPE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ROMATOLOJİDE YENİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ SENTETİK İLAÇLAR LEFLUNOMİD

Detaylı

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı %20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntılar (kc, bb, troid) Pemfigoid gestasyones Gebeliğin

Detaylı

Arşiv Kaynak Tarama Dergisi

Arşiv Kaynak Tarama Dergisi Arşiv Kaynak Tarama Dergisi Archives Medical Review Journal Psöriazisin Yönetiminde Tedavi Seçenekleri Treatment Options in Management of Psoriasis Gülbahar Saraç 1, Tuba Tülay Koca 1, Hatice Gamze Demirdağ

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

PERİODONTİTİSLER I- KRONİK PERİODONTİTİS

PERİODONTİTİSLER I- KRONİK PERİODONTİTİS PERİODONTİTİSLER Periodontitis, spesifik mikroorganizmalar veya spesifik mikroorganizma gruplarının neden olduğu, periodontal ligaman ve alveolar kemiğin cep oluşumu, dişeti çekilmesi veya her ikisiyle

Detaylı

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) 2016 un türevi 1. JUVENİL SPONDİLOARTRİT/ ENTEZİT İLE İLİŞKİLİ ARTRİT (SPA- EİA) NEDİR? 1.1 Nedir?

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ OLGU 45 yaşında erkek hasta Yaklaşık 1,5 yıldan beri devam eden alt ekstremite ve gövde alt kısımlarında daha

Detaylı

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD Kronik enflamatuar hastalıklar, konak doku ve immun hücreleri arasındaki karmaşık etkileşimlerinden

Detaylı

5 Pratik Dermatoloji Notları

5 Pratik Dermatoloji Notları AİLE HEKİMLERİ İÇİN 5 Pratik Dermatoloji Notları En Sık Görülen Dermatolojik Hastalıklar İçindekiler Vitiligo Eritema Multiforme Ürtiker Uyuz Tahta Kurusu / Pire Isırığı Kaposi Sarkomu 2 Vitiligo 3 Vitiligo

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

Çocukluk Çağı Psoriasis Hastalarının Klinik ve Demografik Özelliklerinin Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi

Çocukluk Çağı Psoriasis Hastalarının Klinik ve Demografik Özelliklerinin Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi Özgün Araştırma / Original Investigation Turk J Dermatol 2013; 7: 13-7 DOI: 10.4274/tdd.1349 13 Ayşe Serap Karadağ, Serap Güneş Bilgili*, Ömer Çalka*, Yuhanize Taş Demircan* Çocukluk Çağı Psoriasis Hastalarının

Detaylı

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ Canan Hasbal Akkuş, Tolga Erkum, Mehmet Bedir Akyol, Zilha Şentürk, Burcu Bursal, Zeynep Kıhtır, Sami Hatipoğlu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Deri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma

Deri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma 4. Ankara Aile Hekimliği Kongresi 08-09 Ekim 2016, Ankara Deri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma Prof. Dr. Gonca Elçin Hacettepe Üniveristesi Deri ve Zührevi Hastalıklar AD. Sunum Planı BCC ve SCC Melanom

Detaylı

Psoriasis Hastasında, Staz Dermatiti Tarafından Maskelenen Kaposi Sarkomu

Psoriasis Hastasında, Staz Dermatiti Tarafından Maskelenen Kaposi Sarkomu Psoriasis Hastasında, Staz Dermatiti Tarafından Maskelenen Kaposi Sarkomu Hilal Kaya Erdoğan 1, Işıl Bulur 1, Zeynep Nurhan Saraçoğlu 1, Tekden Karapınar 1, Deniz Arık 2 1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi,

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

3 Pratik Dermatoloji Notları

3 Pratik Dermatoloji Notları AİLE HEKİMLERİ İÇİN 3 Pratik Dermatoloji Notları Tablolarla Cilt Lezyonlarının Tanımlamaları İçindekiler Tanımlayıcı Dermotolojik Testler Lezyon Dizilişini Tanımlayan Terimler Sık Görülen 6 Cilt Hastalığında

Detaylı

Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları. Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları. Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Sunum planı Giriş: Mikozis fungoides tanısındaki yöntem ve zorluklar

Detaylı

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD KOMPLEMAN SİSTEMİ Kompleman sistem, (Compleman system) veya tamamlayıcı sistem, bir canlıdan patojenlerin temizlenmesine yardım eden biyokimyasal

Detaylı

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI 28.04.2015 34 yaşında erkek hasta 2 gün önce ortaya çıkan kaşıntılı, eritematöz, kaşıntılı, papüler

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 DERMATOLOJİ STAJ TANITIM REHBERİ

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 DERMATOLOJİ STAJ TANITIM REHBERİ İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Dönem 5 DERMATOLOJİ STAJ TANITIM REHBERİ Hazırlayan: Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı 1 DERMATOLOJİ STAJI TANITIM REHBERİ

Detaylı

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ Celal Bayar Üniversitesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı-MANİSA Bazal Hücreli Kanser (BCC) 1827 - Arthur Jacob En sık rastlanan deri kanseri (%70-80) Açık

Detaylı

Tularemi Tedavi Rehberi 2009. Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Tularemi Tedavi Rehberi 2009. Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Tularemi Tedavi Rehberi 2009 Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği 1 Rehber nasıl hazırlandı? Güncel kaynaklar 5 rehber, İnternet

Detaylı

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Kronik ürtikerde güncel tedaviler Kronik ürtikerde güncel tedaviler Dr. Emek Kocatürk Göncü İstanbul Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi Sunum akışı EAACI/GALEN/EDF/WAO Ürtiker Kılavuzu Amerikan Allerji İmmunoloji Akademisi Ürtiker Kılavuzu

Detaylı

Prof. Dr. Aynur Akyol Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı

Prof. Dr. Aynur Akyol Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Prof. Dr. Aynur Akyol Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı SINIFLANDIRMA Atopik dermatit Seboreik dermatit Numuler ekzema El ve ayakların veziküler ekzeması Staz

Detaylı

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr.

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr. Tıp Fakültesi Kocaeli Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dalı Çocuk Hematoloji BilimAnabilim Dalı Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji

Detaylı

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MS Hasta Okulu 28.05.2013 Multipl skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine

Detaylı

FORMÜLÜ 1 gram Locasalene Merhem; 0.2 mg flumetazon pivalat, 30 mg salisilik asit ve diğer yardımcı maddeler yanında propilen glikol içermektedir.

FORMÜLÜ 1 gram Locasalene Merhem; 0.2 mg flumetazon pivalat, 30 mg salisilik asit ve diğer yardımcı maddeler yanında propilen glikol içermektedir. Locasalene Merhem FORMÜLÜ 1 gram Locasalene Merhem; 0.2 mg flumetazon pivalat, 30 mg salisilik asit ve diğer yardımcı maddeler yanında propilen glikol içermektedir. FARMAKOLOJĐK ÖZELLĐKLERĐ Farmakodinamik

Detaylı

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır. SİFİLİS Frengi; Lues; Sifilis cinsel yolla bulaşan bulaşıcı mikrobik enfeksiyon hastalığıdır. Tedavi edilmez ise beyin, sinir, göz ve iç organlarda ciddi hasarlar yaparak ölüme neden olur. Sifilis Treponema

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

Özgün Araştırma / Original Investigation. Özet. Abstract. 76 Turk J Dermatol 2013; 7: DOI: /tdd.1478

Özgün Araştırma / Original Investigation. Özet. Abstract. 76 Turk J Dermatol 2013; 7: DOI: /tdd.1478 76 Turk J Dermatol 2013; 7: 76-80 DOI: 10.4274/tdd.1478 Özgün Araştırma / Original Investigation Hakan Turan, Ersoy Acer, Cihangir Aliağaoğlu, Esma Uslu, Hülya Albayrak*, Mustafa Özşahin** Psoriazisli

Detaylı

ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK

ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK Uveitler - Prognoz %22 sinde en az bir gözde kanuni körlükle sonuçlanmakta Morbidite İMMÜN MEKANİZMA Ön Üveit: MHC class I/CD8+ sitotoksik

Detaylı

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. * *Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. *Bu hipotez, memelilerin evrimsel geçmişlerinin bir parçası

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

HĐPERPĐGMENTASYONLA SEYREDEN HASTALIKLAR

HĐPERPĐGMENTASYONLA SEYREDEN HASTALIKLAR HĐPERPĐGMENTASYONLA SEYREDEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Seher Bostancı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Hiperpigmentasyon; güneş ışığına maruziyet, çeşitli ilaç veya kimyasal maddelerle

Detaylı

Uzm. Dr. Nur Benzonana

Uzm. Dr. Nur Benzonana Uzm. Dr. Nur Benzonana Orf Koyun ve keçi Dudak Burun delikleri Meme Ayak Proliferatif papüloveziküler lezyonlar Bazı ülkelerde endemik Zoonoz Orf Kelime kökeni tam olarak bilinmemekte Hrufa Eski norveççe

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu Kullanma Talimatında:

KULLANMA TALİMATI. Bu Kullanma Talimatında: KULLANMA TALİMATI TEMETEX %0.1 krem Cilt üzerine uygulanır. Etkin madde : 1 gramında 1 mg diflukortolon valerat içerir. Yardımcı maddeler: Polioksietilen stearat, sıvı parafin, beyaz vazelin, disodyum

Detaylı

www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro İlaç Tedavisi 2016 un türevi 13. Biyolojik ilaçlar Son birkaç yılda, biyolojik ajanlar olarak bilinen maddeler sayesinde yeni bakış açıları kazanılmıştır.

Detaylı

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ OSTEOARTRİT Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Eklem kıkırdağından başlayıp, eklemlerde mekanik aşınmaya ve dejenerasyona yol açan kronik bir eklem hastalığıdır. LİTERATÜRDEKİ İSİMLERİ ARTROZ DEJENERATİF ARTRİT Yavaş

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,

Detaylı

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) HASTALIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? Glokom=Göz Tansiyonu Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne

Detaylı

DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU

DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU 1. Deri prick testi (SPT: Skin Prick Test ), yakınmaları bir solunum yolu ya da besin allerjisinin varlığını düşündüren olgularda uygulanan bir

Detaylı

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Deri Layşmanyazisi Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Amaç Hastalığın tanısını koyabilmek Uygun tedaviyi yapabilmek Koruyucu yöntemleri sayabilmek İçerik

Detaylı

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI Hemş.Birsel Küçükersan Graft vs Host Hastalığı (GVHH) Vericinin T lenfositlerinin alıcıyı yabancı olarak görmesi ve alıcının dokularına karşı reaksiyon göstermesi Allojenik

Detaylı

Psoriyazis vulgarisli olgularda kullanılan tedavi yöntemlerinin etkinliklerinin değerlendirilmesi

Psoriyazis vulgarisli olgularda kullanılan tedavi yöntemlerinin etkinliklerinin değerlendirilmesi Araştırma Psoriyazis vulgarisli olgularda kullanılan tedavi yöntemlerinin etkinliklerinin değerlendirilmesi EVALUATION OF THE EFFECTIVENESS OF THE TREATMENT METHODS USED IN PSORIASIS VULGARIS PATIENTS

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI Üveit nedir? Üveit atağı nedir? Gözün iris (gözün renkli kısmı), siliyer

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 1. ÜRÜN ADI ÜRÜN BİLGİSİ CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 5 ml de; Amoksisilin Klavulanik asit 250.00 mg 62.5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel Radyolüsent GörüntG ntü Veren Odontojenik TümörlerT Dr.Zuhal Tuğsel Ameloblastoma Odontojenik epitelden kökenli yavaş büyüyen, iyi huylu bir tümördür. Herhangi bir yaşta görülür, literatürde sözü edilen

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

Aksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri

Aksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri Aksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri Prof.Dr. M.Pamir ATAGÜNDÜZ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı 11 Nisan 2014 Ana Başlıklar

Detaylı

Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı

Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı Prof. Dr. Ahmet Gül İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Romatoid Artrit Kronik simetrik poliartrit q Eklemde İnflammasyon

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. ADVANTAN S %0.1 Çözelti Cilt üzerine haricen uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. ADVANTAN S %0.1 Çözelti Cilt üzerine haricen uygulanır. ADVANTAN S %0.1 Çözelti Cilt üzerine haricen uygulanır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: 1 ml ADVANTAN S Çözelti, 1.0 mg metilprednisolon aseponat (%0.1 (a/h) lik metilprednisolon aseponat çözeltisine eşdeğer

Detaylı

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major

Detaylı

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi Dr. Kenan Aksu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çıkar Çatışması Çıkar Çatışması Yoktur. Vasküler tutuluş (% 25-62) Venöz lezyonlar arteriyel lezyonlardan

Detaylı

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır.

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır. Sayın meslektaşlarım, Kişisel çalışmalarım sonucu elde ettiğim bazı bilgileri, yararlı olacağını düşünerek sizlerle paylaşmak istiyorum. Çalışmalarımı iki ana başlık halinde sunacağım. MADDE BAĞIMLILIĞI

Detaylı

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Neslihan Çiçek, Harika Alpay, İbrahim Gökce, Serçin Güven, Ali Yaman Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı 9. Ulusal Çocuk Nefroloji Kongresi, 24-27 Kasım 2016, Antalya Giriş Çocuklarda

Detaylı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Probiyotik suşları Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı İnsan ve bakteri ilişkisi İnsan vücudundaki bakterilerin yüzey alanı = 400 m 2 (Tenis kortu kadar) İnsandaki gen

Detaylı

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Obezitede Anksiyete Bozuklukları ve Depresyon Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Sanofi Danışman: Teva, BMS Konuşmacı: Lundbeck Obezite giderek artan bir toplum sağlığı

Detaylı

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. BEYAZ KAN HÜCRELERİ Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. 1 Görevleri nelerdir? Bu hücreler vücudu bulaşıcı hastalıklara ve yabancı maddelere karşı korur.

Detaylı

Prof Dr Hayriye Sarıcaoğlu Uludağ Üniv Tıp Fak BURSA 2014

Prof Dr Hayriye Sarıcaoğlu Uludağ Üniv Tıp Fak BURSA 2014 Prof Dr Hayriye Sarıcaoğlu Uludağ Üniv Tıp Fak BURSA 2014 Tetikleyici faktörleri dışlamak Fokal enfeksiyonlar, ilaçlar ve psikolojik stres Alkol tüketimi, sigara alışkanlığı ve obezite Endokrin bozukluklar

Detaylı

ERİTEMLİ SKUAMLI HASTALIKLAR

ERİTEMLİ SKUAMLI HASTALIKLAR ERİTEMLİ SKUAMLI HASTALIKLAR Dermatolojik rahatsızlıklar arasında eritem ve skuamla seyreden hastalıklar sık rastlanılan, büyük bir grubu oluştururlar. Lezyonlar keskin sınırlı eritemli ve skuamlı papül

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu;

KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; Kawasaki hastalığı sebebi bilinmeyen ateşli çocukluk çağı hastalığıdır. Nadiren ölümcül olur. Hastalık yüksek ateş, boğazda ve dudaklarda

Detaylı

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ III. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

IL-12/IL-23 Blokajı. Dr. Veli Çobankara Pamukkale Üniversitesi

IL-12/IL-23 Blokajı. Dr. Veli Çobankara Pamukkale Üniversitesi IL-12/IL-23 Blokajı Dr. Veli Çobankara Pamukkale Üniversitesi Psöriasiz ve etiyopatogenezi IL-12/IL-23 sitokini Ustekinumab Ustekinumab ile ilgi yapılan son 2 yıl içerisindeki çalışmalar. Etkinlik çalışmaları

Detaylı

Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant)

Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant) 1 Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant) 2 Prospektüs 3 Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant) Steril,apirojen Formülü Beher Zoladex LA Subkütan implant, enjektör içinde, uygulamaya hazır, beyaz

Detaylı

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ 28 Ocak 2015 Türkiye de Ağız ve Diş Sağlığı Durumu 0-14 yaş grubunda; süt ve daimi dişlerde ortalama 3.7 çürük+dolgulu+çekilen diş (DMFT indeksi)

Detaylı

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM NEDİR? Nefrotik sendrom ; proteinüri (günde 3.5gr/gün/1.73 m2), hipoalbüminemi (

Detaylı

ULUSAL KONGRESİ. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği. 15-18 Ekim 2015. Liberty Hotels Lykia - Ölüdeniz / Fethiye - Muğla AMAÇ

ULUSAL KONGRESİ. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği. 15-18 Ekim 2015. Liberty Hotels Lykia - Ölüdeniz / Fethiye - Muğla AMAÇ KÖPEK MEME TÜMÖRLERİNDE TEDAVİ SEÇENEKLERİ AMAÇ Yaşam kalitesini ve süresini uzatmak Nüks veya yeni tümör oluşumlarını engellemek Yrd.Doç.Dr. Nilgün GÜLTİKEN Metastaz oluşumunu engellemek Tümör dokusunda

Detaylı

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan Kemik ve Eklem Enfeksiyonları Dr Fahri Erdoğan KEMİK VE EKLEM ENFEKSİYONLARI Erken tanı ve tedavi Sintigrafi, MRI Artroskopik cerrahi Antibiyotik direnci Spesifik M.Tuberculosis M. Lepra T.Pallidumun Nonspesifik?

Detaylı

Romatoid artritte güncel tedavi yaklaşımları, değişen kriterler ve biyolojik ajanlar

Romatoid artritte güncel tedavi yaklaşımları, değişen kriterler ve biyolojik ajanlar Romatoid artritte güncel tedavi yaklaşımları, değişen kriterler ve biyolojik ajanlar Prof. Vedat Hamuryudan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD-Romatoloji BD Romatoid artrit

Detaylı