PEDİATRİK BENİGN KARACİĞER TÜMÖRLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PEDİATRİK BENİGN KARACİĞER TÜMÖRLERİ"

Transkript

1 Aygün FM, Aygün MS. Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri 2014;2(1):55-66 PEDİATRİK BENİGN KARACİĞER TÜMÖRLERİ Fuldem Mutlu Aygün 1, Murat Serhat Aygün 2 1 Sağlık Bakanlığı, Numune Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Konya 2 Sağlık Bakanlığı, Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Konya Yazışma Adresi Uzm. Dr. Fuldem Mutlu Aygün Numune Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Konya E-posta: fuldemmutlu@gmail.com Tel : (+90) Anahtar Kelimeler Pediatrik, benign, karaciğer tümörleri Özet Primer karaciğer kitleleri çocukluk çağında görülen en sık üçüncü solid abdominal tümörlerdir. Çocuklarda karaciğer kitleleri malign veya benign olabilir. Bu kitlelerin ayrımı hala kompleks olmasına rağmen ileri radyolojik incelemeler ve laboratuar sonuçları tanımlamada kolaylık sağlar. Bu yazıda infantilhemanjioendotelioma, fokal nodüler hiperplazi, mezenkimal hamartoma, nodüler rejeneratif hiperplazi ve hepatoselüler adenoma irdelenmiştir. ABSTRACT Primary liver masses are the third most common solid abdominal tumors in childhood. Liver masses in children can be malignant or benign. Although differentiation of these masses is still complex, improved radiologic examination modalities and laboratory results facilitate the identification. Herein, we reviewed infantile hemangioendothelioma, focal nodular hyperplasia, mesenchymal hamartoma, nodular regenerative hyperplasia, and hepatocellular adenoma. GIRIŞ Benign tümörler Çocukluk çağı primer karaciğer tümörleri solid tümörlerin oldukça küçük bir yüzdesini oluşturmasına rağmen, çocukta fokal karaciğer lezyonu saptanması yoğun radyoloji pratiğinde nadir değildir. Yetişkinlerde de olduğu gibi çocuklarda da karaciğerin en sık neoplasmı metastazdır. Çocuklarda görülen çoğu primer karaciğer tümörü maligndir. Çocukluk çağı primer karaciğer tümörlerinin ancak 1/3 ü benigndir. Benign lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kaynaklı olabilirler. 21 yaş altında en sık görülen hepatik tümörler azalan sırayla; infantil hemanjioendotelioma, fokal nodüler hiperplazi, mezenkimal hamartoma, nodüler rejeneratif hiperplazi ve hepatoselüler adenomadır (1). Bu makalede, çocuklardaki benign karaciğer tümörleri üzerine odaklandık. Söz konusu tümörlerin klinik ve görüntüleme bulgularını gözden geçirdik ve karşılaştırdık. İnfantil Hemanjioendotelioma İnfantil hemanjioendotelioma veya diğer adıy- Key words: Pediatric, benign, liver masses la infantil hemanjioma vasküler bir tümördür ve infanttaki en sık görülen benign hepatik tümördür. Vakaların yarısında tek bir kitleyken, diğer yarısında multifokaldır. Biyolojik davranışı benign olmasına rağmen, ciddi klinik komplikasyonlar gelişebilir. İnfantil hemanjioendoteliomaların yaklaşık %90 nın tanısı, ilk 6 ayda konmakta olup ve bunların da 1/3 ünün tanısı birinci ayda yapılmaktadır (2,3). Bir yaş sonrası oldukça nadir tespit edilirler ve malign tümörleri ekarte etmek için daha büyük yaş gruplarında biyopsi endikasyonu vardır. Görülme sıklığı, ırklar arasında bir fark göstermezken kız çocuklarında erkeklere göre hafif daha fazladır. Hemihipertrofi ve Beckwith Wiedeman sendromlu hastalarda görülme sıklığı artmıştır (4). Çoğu infantil hemanjioendotelioma, asemptomatik abdominal kitle şeklinde seyreder, fakat hayatı tehdit edici komplikasyonlar gelişebilir (2). Cilt, trakea, toraks, adrenal gland ve duramater gibi diğer bölgelerde görülen hemanjiomlar, multifokal karaciğer tümörlü hastaların %68 de saptanırken, daha büyük hasta grupları ile yapılan çalışmalarda prevelansı daha düşük saptanmıştır Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS Selçuk Pediatri 2014;2(1):

2 ( %10-15) (2). Multipl karaciğer lezyonlu hastalarda ek lezyonları ekarte etmek için akciğer grafisi ve beyin görüntüleme ile değerlendirme yapılmalıdır (5). Büyük arteriovenöz şantlara bağlı yüksek debili kalp yetmezliği ve tümör içi trombosit sekestrasyonuna bağlı Kasabach- Merrit sendromu koagülopatisi olası ciddi komplikasyonlardır. Konjestif kalp yetmezliği hem soliter hem de multifokal lezyonlara eşlik edebilir ve daha kötü prognoz ile ilişkilidir. Ek olarak, tümör tarafından üretilen yüksek düzey tip 3 iodotironin deiodinaz aktivitesine bağlı ciddi hipotroidizm gelişebilir ve hipotroidizm kardiak yetmezlik ve mental retardasyona neden olabilir (6,7). Nadiren tümör rüptürüne bağlı hemoperitoneum görülebilir (2). Labaratuar testlerinde sıklıkla anemi ve nadiren hiperbilluribinemi görülür. Serum α- fetoprotein(afp) seviyesi nadiren yaşa göre normal değerlerden fazladır. Eğer AFP yükselmişse, hepatoblastomada görülen tipik seviyeden çok daha düşüktür (1,2,8). İnfantil hemanjioendotelioma görüntüleme bulguları, lezyonların fokal, multifokal veya diffüz olmasına ve vasküler yapılarına bağlıdır (9,10). Multifokal lezyonlar küçük ve uniform görünümdedir (6,9). Büyük fokal lezyonlar sıklıkla santral hemoraji, nekroz, fibrozis ve kalsifikasyon gösterirler (6,9,10). Diffüz hasarda, karaciğer masif büyümüş olup komşu organlarda kitle etkisine ve inferior vena kavada basıya yol açan multipl büyük kitlelerle kaplıdır (6,9). Yüksek akım varlığında tipik olarak hepatik arterler ve venler genişlemiş olup abdominal aorta inferiorunda çöliak arter çıkış düzeyi inferiorunda nispi daralma izlenmesi olasıdır (9,10). Kanama riski nedeni ile bu lezyonların biyopsisinden kaçınılmakta olup, tanı tipik görüntüleme bulguları ve takipte involusyonun gösterilmesi ile konulur. Abdomen radyografilerinde sıklıkla hepatomegali ve abdominal kitle izlenir. Vakaların %16 da düzgün kalsifikasyon izlenir (10). Konjenital hepatik fibrozisli infantlarda akciğer radyografisinde kardiyomegali ve pulmoner ödem izlenir. Prenatal ultrasonda polihidramnioz ve hipoekoik karaciğer kitleleri saptanabilir. Anazarka, assit, plevral effüzyon ve kardiomegaliyi içeren fetal hidrops bulgusu prognostik öneme sahip olduklarından aranmalıdır (10). Postnatal ultrasonda, infantil hemanjioendoteliomalar iyi sınırlı, genellikle hipoekoik veya karaciğere göre relatif mikst ekojenitede görünürler (10). Yetişkin hemanjiomu gibi tipik hiperekoik görünüm infantil hemanjioendoteliomada oldukça nadirdir (9,10). Vakaların %36 da posterior akustik gölgelenme gösteren ince ekojenik fokuslar şeklinde kalsifikasyonlar görülmektedir (9,10). Küçük multifokal lezyonlar homojendir, halbuki büyük fokal lezyonlarda eko yapısı santral hemoraji, nekroz ve fibrozise bağlı daha sıklıkla heterojendir (9,10). Diffüz hasarda, karaciğer ayrık bir lezyon olmaksızın büyümüş şekilde veya genellikle hipoekoik büyük kitlelerle kaplı olabilir (9). Renkli ve spektral Doppler USG de, arterlerde küçük sistolik-diastolik varyatif dalga formları, arteriovenöz şanta işaret eden arter ve ven akımlarında yüksek frekans şiftleri ve düşük frekans sinyalleri gibi farklı akım paternleri izlenebilir (11). Hepatik arter ve venler genellikle genişlemiş görünümde olup tümörlerin içinde ve çevresinde büyük besleyici ve drene edici damarlar izlenmektedir. Direkt arteriovenöz veya portovenöz şantlar izlenebilir (9). Bazı anekoik alanlar venöz akımı gösterebilir (10,11). Tedavi edilen takipli veya izlenen lezyonlarda besleyici arter akım velositesinde azalma ve arteriovenöz şantta rezolüsyon kitle boyutunda küçülme ile birliktedir (6,11). Sonografi ve Doppler bulguları hemanjioendoteliomu işaret etmekle birlikte tanısal değildir. Ultrasonun tanıdaki esas rolü lezyon lokalizasyonu ve takiptir (9,11). Dinamik kontrastlı BT incelemede ki bulgular sıklıkla tanısaldır. Prekontrast görüntülemede komşuluğundaki sağlam karaciğer parankimine göre hipoattenue görünümde iyi sınırlı kitleler izlenir (Resim 1) (9,10,12). Vakaların %50 de özellikle büyük fokal tümörlerde olmak üzere benekli kalsifikasyon izlenir (9,10,12). İnfantil hemanjioendoteliomun kontrastlanma patterni, yetişkin hemanjiomuna benzer. Arteriel görüntülemede, genellikle yoğun periferal nodüler veya dalgalı kontrastlanma patterni izlenirken, portal venöz ve geç faz görüntülemede ilerleyici tarzda merkeze doğru dolan kontrastlanma patterni saptanır. Küçük multifokal tümörler yoğun uniform olarak kontrastlanırken santral kanama, nekroz veya fibrozis içeren büyük fokal tümörlerin merkezi yetişkin hemanjiomlarının tersine tamamıyla kontrastlanmayabilir (9,10,12). Diffüz hasarlı hastalarda karaciğerde sentripedal kontrastlanma gösteren sayısız lezyon izlenmekte Selçuk Pediatri 2014;2(1): Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS.

3 olup karaciğer parankimi neredeyse tamamıyla replase olmuştur (6,9). MR görüntüleme, dinamik gadoliniumlu görüntüleme gibi T2 ağırlıklı ve gradient eko görüntülerdeki karakteristik bulgular nedeni ile infantil hemanjioendoteliomu değerlendirmek için tercih sebebidir. Prekontrast T1 ağrlıklı görüntülerde, infantil hemanjioendoteliomlar çevresindeki normal parankime göre genellikle hipointensken, hiperintens fokus varlığı hemorajiye işaret eder (10). T2 ağırlıklı görüntülerde, infantil hemanjioendoteliomlar yetişkin hemanjiomlarına benzer şekilde vasküler içeriğe bağlı belirgin hiperintenstirler (6,9,10). Küçük multifokal lezyonların neredeyse tamamı homojen sinyal intensitesindeyken, büyük fokal lezyonlar heterojen sinyal intensitesi gösterebilirler (9). Lezyonların kenarında ve içerisinde sinyal kayıp alanları sıklıkla izlenir. Dinamik gadoliniumlu görüntülemede, kontrastlanma patterni dinamik kontastlı BT incelemede de olduğu gibi yoğun periferal nodüler tarzda merkeze doğru dolum patterni şeklindedir (6,9,13). Santral varisler de varsa kontrastlanır (5,9). Resim 1: A: 2 aylık yenidoğanda kontrastsız BT de karaciğerde çok sayıda multifokal infantil hemanjioendotelyoma ile uyumlu hipodens lezyonlar izleniyor. B: Kontrast madde enjeksiyonu sonrası geç fazda lezyonların seçilebilirliğinin azaldığı izlenmektedir. Angiografi, geçmişte başlıca tanı yöntemiydi, fakat günümüzde yerini kontrastlı BT ve MR inceleme almıştır. Arteriovenöz şantlara bağlı dirençli komplikasyon gelişen, embolizasyon düşünülen hastalarda angiografi kullanılmaktadır (5,10). Arteriografide, sıklıkla hepatik arter ve komşuluğundaki sistemik arterleri içeren dilate tortioze vasküler yapılar gösterilir. Arteriovenöz şantlara bağlı erken drene olan venler izlenebilir (5,10). Fokal lezyonlarda anormal drene edici venlere bağlı geniş venöz varisler izlenebilir (5,9). İnfantil hemanjioendoteliomlarda hem teknesyum 99m damgalı sülfür kolloid hem de teknesyum 99m işaretli kırmızı kan hücreleri ile çalışmalar yapılmaktadır. Her iki çalışmada da, kan akımı görüntülemede yetişkin hemanjiomlarının tersine hücrelerde erken alım gösterilmektedir. Geç faz sülfür kolloid görüntülemede tümörün olduğu bölgede fotopenik defekt gösterilir, halbuki işaretli kırmızı kan hücreleri ile yapılan çalışmalarda geç faz görüntülerde radiotraser birikimi gösterilir. Büyük tümörlerde santral fotopenik defekt hemoraji, nekroz ve fibrozise ait olabilir (10,14). Ayırıcı tanıda, aynı yaş grubunda izlenen soliter ve multifokal hepatik tümörler düşünülür. Yenidoğanda hepatoblastom oldukça nadirdir, fakat genç infantta görülebilirler. Hepatoblastom, yoğun sentripedal kontrastlanma yerine heterojen kontrastlanma göstermesi ve % 90 hastada izlenen artmış AFP seviyeleri ile ayırt edilir. İnfantil hemanjioendoteliomada nadiren AFP seviyerinde artış izlenmektedir. Mezenkimal hamartomlar infantil hemanjioendoteliomlar gibi perinatal periodda izlenebilirler. Bu benign tümörler infantil hemanjioendoteliomadan sadece septa ve solid kısımlarındaki kontrastlanma gösteren multikistik, multiloküler kitle görünümleri ile ayırt edilirler. Daha nadiren mezenkimal hamartomlar solid olabilir fakat dinamik kontrastlı incelemede hipovasküler oluşları ile ayırt edilirler (10). Metastatik nöroblastoma multifokal infantil hemanjioendoteliomu taklit edebilir fakat nöroblastomlar artmış üriner katekolaminler ile birliktedir. Tomografik incelemede, karaciğer nöroblastom metastazları komşuluğundaki karaciğer parankim alanlarına göre genellikle daha az kontrastlanır. Ek metastaz bulguları veya adrenal gland, retroperitoneum ve posterior mediastendeki primer tümör görüntüleme bulguları tanıya yönlendirir. Daha önceden var olan hemanjioendotelioma olgularında anjiosarkoma gelişimi literatürde bildirilmiştir (4,9,15). Bir yaşından sonra ortaya çıkma ve tedaviye cevap vermeme biyopsi ile beraber ileri tetkiki gerektirir. Multifokal lezyonlarda T2 ağırlıklı imajlarda atipik heterojen sinyal intensitesi, sinyal kayıp alanları, santral veya sadece ılımlı periferal kontrastlanma biyopsiyi düşündür- Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS Selçuk Pediatri 2014;2(1):

4 melidir (9). Çoğu infantil hemanjioendotelioma asemptomatiktir ve spontan involusyona uğrar, fakat çok azı ciddi komplikasyonlara yol açar. Çoğu ölüm konjenital hepatik fibrozise sekonderdir (10). Kassarjian ve arkadaşları (9) masif replase tümörle kaplanmış diffüz hasarın hipotroidism, respiratuar distress, abdominal kompartment sendrom ve komplike klinik seyirle gittiğini bildirmişlerdir. Tomografik incelemede, mezenkimal hamartom kompleks kistik kitle gibi görünür (Resim 2). Kistik komponentler sıvı attenuasyonunda izlenirken, stromal komponentler komşuluğundaki karaciğer parankimine göre hipoattenue görünümdedir. İntravenöz kontrast madde enjeksiyonu sonrası septalarda kontrastlanma görülür. Hemoraji mezenkimal hamartom için tipik değildir (27). Mezenkimal Hamartoma Çocuklardaki en sık ikinci benign karaciğer tümörüdür (1,2,16). Gross görünümü kistikten solide değişir. Mezenkimal hamartomların büyük çoğunluğu kist içermektedir. Mezenkimal hamartomlar çoğunlukla 2 yaş altında fark edilmekte olup, neredeyse tespit edilen tüm lezyonlar (%95) 5 yaş altında tanı almaktadır (2,16). Hafif erkek dominansı (3:2) söz konusudur. Bilinen ırksal eğilim yoktur (2,16). En sık presentasyon ağrısız abdominal distansiyondur. Distansiyon kistlerin içerisindeki sıvı birikimine bağlı hızlı gelişebilir olmasına rağmen, abdominal büyüme genellikle kademeli şekildedir (2,16,17). Mezenkimal hamartomlar hidrops ile birlikte olup prenatal dönemde tanı almaktadırlar (17-19). Mezenkimal hamartom için spesifik laboratuar belirteci bulunmamaktadır. Yaş-eklenmiş referans aralığı üzerinde zaman zaman hafif yükselme olmasına rağmen, serum AFP seviyesi genellikle normaldir. AFP seviyesindeki bahsedilen bu hafif yükselme, lezyonun periferal hepatosit komponentinden kaynaklanmaktadır (20-24). Mezenkimal hamartoma görüntüleme bulguları; kistik vasıftan solid içeriğe dek değişen spektrumda gross patolojik görünüme bağlıdır. Kistik kısımlar avaskülerken, stromal kısımlar relatif olarak hipovaskülerdir (25). Sonografide kitlenin kistik komponenti anekoik veya ekojenik septalarla neredeyse anekoik görünümdedir. Solid kısımlar ekojenik görülür. Oldukça küçük kistli kısımlar ultrasonografide tamamen solid görünebilir. Sıvı içerisinde jelatinöz içeriğe bağlı düşük seviyeli ekojeniteler görülebilir (26). Renkli Doppler USG inceleme, solid kısım ve septalardaki relatif küçük kan akımlarını gösterir. Resim 2: Postkontrast aksiyel BT kesitinde, karaciğerde sol lobu kaplayan belirgin hipodens görünümde mezenkimal hamartoma ait kitle lezyon izlenmektedir. MR görüntülemede, mezenkimal hamartoma görünümü kist ve stromal içeriğe bağlı değiştiği gibi kistin içerisindeki protein içeriğine göre de değişir (13,27,28). Solid kısımlar fibrozise bağlı olarak hem T1 hem de T2 ağırlıklı görüntülerde komşuluğundaki karaciğer parankimine göre hipointens görünebilirler (13,25,29). Kistik kısımlar, T2 ağırlıklı imajlarda suya yakın sinyal intensitesinde izlenirken, T1 ağırlıklı görüntülerde protein içeriğine bağlı değişken sinyal intensitesindedir (13,28,29). İntravenöz gadolinium enjeksiyonundan sonra septa ve solid içerikte sınırlı hafif kontrastlanma izlenir (13). Ayırıcı tanı: Hepatoblastoma da aynı yaş grubunda görülmekte olup, genellikle mezenkimal hamartomdan artmış AFP seviyesi, solid görünüm ve kalsifikasyon varlığı ile ayırt edilir. Halbuki bazen AFP seviyesi hepatoblastomada düşük olabilir veya mezenkimal hamartomda hafif yüksek olabilir ve mezenkimal hamartom oldukça solid görünümde olup tanıyı zorlaştırabilir. Biyopsi lezyonun periferindeki hepatositten zengin bölgeye sınırlı yapılırsa, mezenkimal hamartoma histopatolojik olarak hepatoblastomu andırır ve biyopsi sonuçları yanıltıcı olur (22,24,30). Selçuk Pediatri 2014;2(1): Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS.

5 Miksoid dejenerasyon gösteren infantil hemanjioendotelioma fokal formu da aynı yaş grubunda görülüp mezenkimal hamartomu andırabilir (2). BT de hemanjioendoteliomaların yarısı kalsifikasyon gösterirken, mezenkimal hamartomlar kalsifikasyon içermezler. Ek olarak, infantil hemanjioendoteliomada genişlemiş damarlarla birlikte belirgin vasküler yapı varlığı, santrale doğru dolum gösteren periferal nodüler kontrastlanma özellikleri bu tümörü hipovasküler mezenkimal hamartomdan ayırır. Başlangıçta progresif dolum ile karakterize periferal boyanma mezenkimal hamartomda nadiren tanımlanmıştır halbuki periferal boyanma vasküler tümörlere göre daha yavaş ve daha az intenstir (20). Özellikle kistik mezenkimal hamartomların ayırıcı tanısında; basit kist, hidatik kist, abse, kist intrahepatikse koledok kisti, enterik duplikasyon kisti, kitle pedinküllü ise mezenterik lenfanjioma düşünülmelidir. Basit kistler mezenkimal hamartomlardan internal kontrastlanma göstermemeleri ile ayırt edilirler. Seyahat öyküsü, ateş ve immün zayıflık durumunda hidatik kist ve abse düşünülebilir. Koledok kisti porta hepatiste lokalizedir, biliyer ağaçla bağlantılı olup nükleer sintigrafide gösterilebilir. Enterik duplikasyon kisti duvarlarında bağırsak işareti gösterir ve ultrasonografide peristaltizm izlenir. İntrahepatik lenfanjiomlar oldukça nadir olmasına rağmen, lenfanjiom mezenterik orjini multiplanar görüntülemede gösterilebilir. Hayatın ilk birkaç ayında mezenkimal hamartomlar büyürler sonrasında stabilize olur veya büyümeye devam ederler. Spontan parsiyel regresyon da literatürde bildirilmiştir (1,18,31). Kesin tedavi eğer mümkünse tam cerrahi eksizyondur. Tam çıkarılamıyan lezyonlara, rekürrens gelişebileceği halde parsiyel rezeksiyon uygulanmaktadır. Mezenkimal hamartomları takip etmek hızlı büyümeleri ve nadiren de olsa malign transformasyonları nedeni ile uygun değildir. Tam olmayan rezeksiyonlarda bile, uzun dönem sağ kalım yüksektir (%90) (1,32). Fokal Nodüler Hiperplazi En çok yetişkin kadınlarda görülmektedir fakat genç çocuk ve adolesanlarda da nadiren görülmektedir. Hepatosit, Kupffer hücreleri, vasküler yapılar ve biliyer kanalların poliklonal proliferasyonundan kaynaklanan benign epitelyal tümördür. Lezyon karakteristik santral vasküler skarı oluşturan fibröz septalarla bölünmüş nodülleri forme eden iyi sınırlı hepatositlerden oluşan kompleks yapıdadır (33). Lezyonun tam patogenezi belirsiz olmasına rağmen, FNH nın bir vasküler anormalinin sonucu olduğu ve çoğunlukla daha önce olan santral skarlı vasküler malformasyona hiperplastik cevap gösterdiği kabul edilmektedir (33,34). Çocuklarda yapılan bazı çalışmalar, solid maligniteler için yapılan antineoplastik ve radyasyon tedavisinin yıllar sonrasında kemoterapiye bağlı vasküler hasarla FNH prevelansının arttığını bildirmektedir (35). Doğumdan 20 yaşına kadar izlenen tüm primer hepatik tümörlerin %2 sini FNH oluşturmaktadır (1). Pediatrik populasyonda lezyon tipik olarak 2-5 yaşları arasında tanı almaktadır. FNH nın genellikle konjenital vasküler malformasyonlar sonucu olduğu kabul edilse de, yenidoğan ve ölü doğanlarda henüz tespit edilmemiştir. Kız çocuklarda sıklığın hafif daha fazla olduğu bildirilmektedir (33). Agresif olmayan benign kitle olması nedeni ile, FNH genellikle görüntülemede, cerrahi spesimenlerde veya otopside insidental olarak saptanır. Vakaların %20 de kitle lezyonu tanımlanmaktadır (33). Abdominal ağrı bir diğer sık olan semptomdur. Tümör rüptürü ve hemoraji oldukça nadirdir (33). AFP seviyeleri artmamıştır (33). FNH daha çok hepatositlerden oluştuğundan dolayı, karaciğer parankimine benzer ve kitle etkisi oluşturmadan görünmeyebilir. Kontrastsız incelemelerde santral skar varlığı kitle teşhisinde yardımcıdır (36). Hepatik arterden beslenme, komşuluğundaki parankime göre relatif erken kontrastlanmaya neden olur. Kontrast madde miksomatöz stroma içerisinde dağıldığından, skar genellikle gecikmiş kontrastlanma gösterir. Atipik görüntüleme bulguları oldukça sıktır ve spesifik tanı için multipl görüntüleme çalışmaları gerekebilir. Ultrasonografide, izo-hipo veya hiperkoik, homojen, iyi sınırlı kitleler olarak görülür (37). Santral skar kitlenin geri kalanının aksine relatif hiperekoiktir (37,38). Kalsifikasyon oldukça nadirdir. Renkli ve power Doppler incelemede; santral skardan perifere doğru araba tekerleği şeklinde artmış kan akımı gösterilir (13,39,40). İntra- Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS Selçuk Pediatri 2014;2(1):

6 tümoral akım spektral analizinde arteriel akım patterni izlenmesi venöz akım gösteren hepatoselüler adenomdan ayırt etmek için bir bulgudur (39). Kontrastsız BT de, FNH oldukça iyi sınırlı, izodens-hafif hipodens özellikte ve skar ise hipoattenuedir (40). Kontrast madde enjeksiyonu sonrasında FNH tipik olarak erken uniform kontrastlanma gösterir. Arteriel ve erken portal venöz fazda kitle komşuluğundaki karaciğer parankiminden daha fazla kontrastlanır ve geç portal venöz fazda karaciğer parankimine göre izoattenue hale gelir (36,37). Arteriel fazda genişlemiş besleyici arterler görülebilir. Kontrast sonrası erken imajlarda skar tipik hipoattenue görünümde olup, geç fazlarda kontrastlanma gösterir. Arteriel fazda hipoattenue skar içerisinde kontrastlanan arter gösterilebilir. Santral skar olmaması, portal venöz fazda kontrasttın hızlı wash-out göstermesi, geç fazlarda santral skarda kontrastlanma izlenmemesi, erken drene olan venler ve geç fazda kısmi periferal halka tarzında kontrastlanma gibi atipik bulgular izlenebilir (41). MR görüntülemede; FNH T1 ağırlıklı imajlarda karaciğere göre izo-hafif hipointens, T2 ağırlıklı imajlarda izo-hafif hiperintens sinyal özelliğinde izlenir. Skar miksomatöz dokudaki ödeme bağlı, etkilenmeyen karaciğer parankimine göre T1 ağırlıklı imajlarda hipointens, T2 ağırlıklı imajlarda hiperintens izlenir. Gadolinium enjeksiyonu sonrası alınan dinamik incelemede; arteriel imajlarda kitlede karaciğere göre uniform kontrastlanma ve hiperintens görünüm (Resim 3) ve portal venöz fazda izointens-hafif hiperintens görünüm izlenmektedir. Genellikle, geç fazlarda santral skarda kontrastlanma izlenir. Skar izlenmemesi, T2 ağırlıklı sekanslarda skarın hipointens olması, hafif fibrozis nedeni ile çevreleyen parankim basısına bağlı T1 ağırlıklı incelemede kontrastlanan pseudokapsül görünümü ve T2 ağırlıklı imajlarda belirgin hiperintens lezyon veya T1 ağırlıklı imajlarda diffüz hiperintens lezyon atipik bulgulardır (42). Resim 3: Sağ orta hepatik ven komşuluğunda T2 AG de (A) hafif hiperintens sinyal özelliğinde, erken arteryal fazda (B) belirgin kontrastlanan, geç fazda (C) ise izointens görünüm kazanan küçük boyutlu bir FNH olgusu izlenmektedir. FNH, sintigrafide karakteristik bir görünüme sahiptir. Teknesyum sülfür kolloid görüntüleme Kupffer hücrelerine bağlı olarak lezyonların %60-75 inde normal uptake göstermektedir. FNH daki Kupffer hücreleri çokluğu değişkendir, lezyonların geri kalanında normal karaciğer parankimine göre artmış veya daha nadiren azalmış radiotraser birikimi gösterilir. Kitle tarafından normal veya artmış kolloid alımı FNH ı hepatik adenom ve malign tümörlerden ayırır. SPECT, daha küçük lezyonların radiofarmosötik uptake bölgesini lokalize etmek için oldukça faydalıdır. Kolesintigrafide, vakaların %90 da lezyondaki fonksiyonel hepatositteki uptake e ve bilier ağaçta ara bağlantılar olmaması nedeni ile kanallardaki anormal ekskresyona bağlı artmış uptake ile birlikte gecikmiş ekskresyon izlenir (43). Ayırıcı tanı: Ayırıcı tanıda çocuklarda görülen diğer solid tümörler düşünülmelidir. FNH homojen ve izoattenue görünümü ile hepatoblastoma ve hepatoselüler karsinoma gibi hemoraji, nekroz ve kalsifikasyona bağlı heterojen görünümde malign tümörlerden ayrılır. Ek olarak hem hepatoblastom hem de hepatoselüler karsinom FNH da bulunmayan artmış serum AFP seviyeleri ile birliktedir. Bazı durumlarda FNH atipik bulguları malign tümörlerle karışabilir ve bu durumlarda biyopsi önemli olabilir. Fibrolameller karsinom da adelosanlarda izlenebilir ve santral skar gösterir. FNH daki vasküler miksomatöz skarın aksine, fibrolammeller karsinomdaki skar T2 ağırlıklı imajlarda kollajenöz ve hiperintensten daha çok hipointens görünümde ve gecikmiş fazlarda kontrastlanma göstermemektedir. Adelosanlarda özellikle oral kontraseptif kullanan kızlarda hepatoselüler adenom da izlenebilir. FNH hepatoselüler adenoma bölümünde belirtilen özelliklerle hepatik adenomdan ayırt edilebilir. FNH a ait bilinen malign potansiyel yoktur. Oldukça yavaş büyür ve nadiren hemoraji, rüptür gibi komplikasyonlara neden olur. Semptomatik hastalarda cerrahi rezeksiyon yapılır eğer mümkünse alternatif olarak ablatif tedavi veya embolizasyon yapılır. Hepatoselüler Adenom Hepatoselüler adenom veya hepatik adenom oral kontraseptif ve steroid kullanımı ile birliktelik gösteren Selçuk Pediatri 2014;2(1): Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS.

7 benign hepatik neoplazmdır. Çoğu hepatoselüler adenom olgusu üreme çağındaki ortalama 30 yaşındaki kadınlarda görülmektedir. Pediatrik hastalarda başlıca oral kontraseptif kullanım öyküsü olan 10 yaşından büyük kız çocuklarında görülmektedir. Androjenik steroid kullanımı da hepatik adenom prevalansını arttırmakta ve Fanconi anemisi ile birliktelik gösteren bu tümörlerin gelişimi için önem arz etmektedir. Hepatoselüler adenom özellikle glikojen depo hastalığı tip1 ve tip 3, galaktozemi ve ailesel diabet hastalığı gibi hastalıklarla birlikteliği literatürde bildirilmiştir. Hepatoselüler adenomun portal ven yokluğu veya oklüzyonu gibi konjenital ve akkiz hepatik vasküler anomaliler ve yetişkin hemanjiomu ve FNH ı içeren diğer hipervasküler hepatik neoplazmlar ile de birlikteliği bulunmaktadır (44,45). Esas klinik kaygı hastaların yaklaşık %10 da görülen intratumoral hemoraji ve nadiren de rüptürle birlikte intraperitoneal hemoraji ve hipovolemik şoktur (44). Daha çoğunlukla, hastalar asemptomatiktir veya abdominal kitle ile seyreder. Kronik ve akut abdominal ağrı diğer bildirilen semptomlardır. Karaciğer fonksiyon testleri AFP seviyesinde herhangi bir yüksekliğe neden olmadan genellikle normal seyretmektedir. Hepatoselüler adenomların yaklaşık %70-80 i makroskopik incelemede soliterdir. Anabolik androjen tedavisinde veya glikojen depo hastalıklarında daha sıklıkla multipl olarak izlenirler. Karaciğer adenomatozisi ise glikojen depo hastalığı veya steroid kullanım öyküsü olmadan hasta başına 10 dan fazla adenom içeren ayrı bir oluşum olarak tanımlanmıştır (46,47). Hepatoselüler adenomlar sferik veya oval şekilli, iyi sınırlı kitlelerdir. Çoğu 1-15 cm büyüklüğündedir. Nekroz, hemoraji, miksoid stroma ve kalsifikasyona bağlı heterojenite sıktır. Komşuluğundaki hepatik parankimi komprese eden pseudokapsül varlığı olası olmasına rağmen, genellikle enkapsüle değildirler. Hemoraji içermeyen hepatoselüler adenomlar normal karaciğer parankimi ile benzer görünümde ve homojendir. Yağ ve hemoraji varlığı ayırt edici özelliklerdir. Ultrason görünümü, lezyon içeriğine ve çevreleyen dokuya bağlıdır. Yüksek yağ içeriği ve hemoraji varlığında lezyonlar, karaciğer parankimine göre daha hiperekoik görünümdedir. Fakat altta yatan diffüz yağlı infiltrasyon veya glikojen depo hastalığında adenomlar karaciğerle kıyaslandığında hipoekoik olabilirler. Renkli Doppler USG incelemede; FNH ın aksine trifazik patternde veya santral arteriel akım gösterilmeden devamlı düz venöz akım tarzında santral venöz akımlar izlenebilir. Bilgisayarlı tomografide; tipik olarak keskin sınırlıdır ve %25-30 da pseudokapsül izlenir. Kontrastsız görüntülerde; %15-43 oranında geçirilmiş hemorajiye bağlı hiperattenue alanlar izlenmesine rağmen, karaciğer parankimine göre çoğu lezyon hipoattenue görünümdedir. Yağ içeriğine bağlı %7-10 u ve kalsifikasyon içeriğine bağlı %5-15 i heterojen görünümde olabilir. 4 cm den daha küçük lezyonlar tipik olarak homojen kontrastlanırken daha büyük lezyonlar heterojen kontrastlanır. Kontrast madde enjeksiyonu sonrası tercihen hepatik arteriel kontrastlanma gösterirler, çoğu arteriel fazda hiperattenue, portal ve geç fazda izoattenue görünümdedir. MR görüntülemede; çoğu hepatoselüler adenom T1 ve T2 ağırlıklı görüntülerde belirgin hiperintens görünümdedir. Vakaların %36-77 de intrasellüler glikojen ve depo içeriğine bağlı T1 hiperintensitesi out-faz imajlarda ve yağ baskılı sekanslarda sinyal kaybına neden olmaktadır (Resim 4) (46). Fakat bu bulgu adenomlar için spesifik değildir, hepatoselüler karsinomların %40 da histolojik olarak yağ içerir. Vakaların %52-93 de T1 hiperintensitesi hemorajiye de bağlı olabilir (46). T2 hiperintens alanlar hemoraji veya peliozis benzeri değişikliklere ait olabilir (48). Periferal pseudokapsül T1 ağırlıklı imajlarda hipointens izlenebilir, T2 ağırlıklı imajlarda değişkendir ve kontrastlanabilir. Arrive ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada, hepatik adenomların %88 i aşağıdaki bulgulardan bir tanesini göstermektedir; tümör heterojenitesi, periferal halka veya hiperintens T1 sinyali (48). BT de olduğu gibi MRG de de hepatik adenomlar genellikle erken arteriel kontrastlanma gösterirler (Resim 5), portal venöz faz ve geç fazlarda izointens hale gelirler. Nükleer tıp çalışmalarında spesifik olmayan bulgular gösterirler. Teknesyum sülfür kolloid görüntülemede fotopenik defekt izlenir. Hepatobilier sintigrafide; safra yolu kanallarının olmaması nedeni ile artmış uptake ve radiotraser retansiyonu gösterirler. Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS Selçuk Pediatri 2014;2(1):

8 Ayırıcı tanı: Kontrastlı çalışmalarda arteriel fazda hiperattenue görünümde FNH, hepatoselüler karsinom ve fibrolameller karsinomu içeren diğer hiperattenue lezyonlar ayırıcı tanıda bulundurulmalıdır. FNH ın sıklıkla homojen skarı izlenirken, hepatik adenomlarda skar izlenmez ve intratümoral hemoraji ve yağa bağlı heterojen görünümde olabilirler. T1 ağırlıklı out-faz imajlar ve yağ baskılı imajlar gibi Doppler ultrasonografide iki lezyonun ayrımında kullanılabilir. FNH da araba tekerleği şeklinde arteriel akım izlenirken, adenomlarda venöz akım saptanır. Ek olarak teknesyum sulfur kolloid çalışmalarında, FNH da genellikle normal veya artmış radiofarmosötik uptake i saptanırken, hepatik adenomlarda Kupffer hücresi olmadığından fotopenik defekt izlenir (44). Resim 5: Karaciğerde sol lobdan kaynaklanarak inferiora uzanan T2 AG de (A) karaciğere göre hafif hiperintens sinyal özelliğinde, prekontrast T1 AG lerde (B) izointens görünümde, IV kontrast madde enjeksiyonu sonrası (C) kontrastlanan cerrahi sonucu hepatik adenom gelen büyük boyutlu lezyon izlenmektedir (kalın ok). Aynı zamanda hastada görüntüye kısmen girmek üzere diastomatomiyeli de eşlik etmektedir (ince ok). Oral kontraseptif kullanımının kesilmesi veya glikojen depo hastalığı için diyet tedavisi bazı hepatoselüler adenomlarda spontan regresyona neden olabilir; fakat diğerleri stabil kalır veya büyür. Oral kontraseptif kullanımı esnasında lezyon boyutu büyüdükçe, kanama riski artar. Hem soliter hem de multipl özellikle 4 cm den büyük adenomlarda hepatoselüler karsinom gelişiminin arttığını bildiren vaka bildirimleri bulunmaktadır (33). Radyofrekans ablasyon cerrahi rezeksiyona alternatif tedavidir. Resim 4: 17 yaşında Cushing nedeniyle araştırılan hastaya ait dinamik MR incelemesi. Karaciğerde sağ lob ön segmentte T2 AG de (A) karaciğer intensitesine yakın ancak santralde FNH skarını taklit eden hiperintens alan saptanan lezyon (kalın ok) izlenmektedir. Ancak santral alan erken arteryal (B) veya geç fazda (B) kontrast tutmamaktadır. Lezyon periferinde hipodens görünümde kapsül yapısı izlenmektedir (siyah ok). Prekontrast in-faz imajlarda (D) hafif hiperintens olan lezyon out-of-faz imajlarda (E) yağı temsil eden baskılanan alanlar (beyaz ince ok) içermektedir. Hepatoselüler karsinom, hepatik adenomla benzer karakteristik bulgular gösterebilir, fakat hepatoselüler adenom genellikle siroz zemininde portal hipertansiyon veya vasküler invazyon ve metastatik hastalık gibi diğer malignite bulguları ile seyreder. Fibrolameller karsinom, normal karaciğerden kaynaklanır fakat hepatik adenomda görülen kalsifikasyonla beraber ekzantrik skar ve adenopati sık görülen bulgulardır. Noduler Rejeneratif Hiperplazi: Her yaşta görülmesine rağmen, çocuklarda oldukça az bildirilmiştir. Fibrozis yokluğunda atrofik karaciğerde rejeneratif nodüller ile karakterizedir. Nodüller birkaç milimetreden birkaç santrimetreye kadar değişen boyutlardadır. Bazı asinüslere giden azalmış akımın atrofiye ve komşuluğundaki korunmuş akımın kompansatuar hiperplaziye yol açtığına dair hipotez geliştirilmiştir. Nodüler rejeneratif hiperplazi sıklıkla pletorenin altında yatan myeloproliferatif hastalıklar, otoimmün hasarlar, kollajen vasküler hastalıklar ve Budd Chiari gibi hastalıklarla birlikte seyreder (49). Ek olarak steroid, immunsupresif ilaç veya antineoplastikler gibi belirli ilaçlar ile birlikteliği saptanmıştır. Cinsiyetler arasında dağılım farklılığı saptanmamıştır. Vakaların yarısı başka endikasyonlar için inceleme yapılırken tesadüfen saptanmaktadır, fakat diğer yarısı portal hipertansiyon bulgu ve semptomları gösterirler. Portal ven tromboz bulgusu göstermeyen portal hiper- Selçuk Pediatri 2014;2(1): Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS.

9 tansiyonlu genç hastalarda nodüler rejeneratif hiperplazi düşünülmelidir. Görüntüleme bulguları değişkendir ve bölgedeki nodüllerin boyutuna bağlıdır. Diffüz ince nodüller saptanamaz ve karaciğer görünümü normaldir. Nodüller birleşme eğiliminde olunca görüntülemede izlenebilir halbuki kitle de komşuluğundaki karaciğer parankimi gibi hepatositlerden oluşmaktadır, büyük nodül olsalar bile parankimden ayırmak oldukça güç olabilir. Özofagogastrik varis, asit ve splenomegaliyi içeren portal hipertansiyona bağlı bulgular izlenebilir. Belirgin spesifik tedavisi yoktur. Nodüller büyümeye devam ederse hepatik adenomlar gibi kanama ve rüptür gelişebilir. Hepatoselüler karsinoma malign transformasyon izlenebilir. Portal hipertansiyonlu hastalar cerrahi portokaval şantlardan fayda görebilirler. Sonuç Çocuklardaki hepatik lezyonların patolojik spektrumu ve görüntülemede patolojik bulguların nasıl izlendiği bilgisi hem radyologun değerlendirmesinde ve hem de fokal karaciğer lezyonlu çocukların tedavisinde yardımcıdır. Ultrasonografide, nodüller görünmeyebilir veya sadece heterojen eko yapısında ve normal yapının bozulması şeklinde izlenebilir. Eğer görünürse; nodüller genelde iyi sınırlı, homojen ve hipoekoik fakat karaciğer parankimine göre hiperekoik de olabilirler (50). Kontrastsız BT de; kitleler genellikle karaciğere göre hipoattenue izlendiği gibi izoattenue de olabilir. Kontrast madde enjeksiyonu sonrasında genellikle kontrastlanmazlar ve hipoattenue görünürler. Bazen difüz olarak kontrastlanabilir veya periferal halka tarzında kontrastlanma gösterebilirler (50). MR görüntülemede; T1 ağırlıklı imajlarda nodüller genellikle homojen ve hafif hiperintenstir, T1 AG de hiper veya hipointens, T2 AG de hiperintens rim olmasına rağmen T2 ağırlıklı görüntülerde lezyonların görünümü değişkendir. Hepatik adenomda olduğu gibi intraselüler yağ içeriğine bağlı yağ baskılı T1 ağırlıklı imajlarda düşük sinyal intensitesinde izlenebilirler. Gadolinium enjeksiyonu sonrası nodüller tercihen normal karaciğer parankimi gibi portal venöz fazda kontrastlanırlar. Ayırıcı tanı: Spesifik olmayan bulguları, FNH ve hepatoselüler adenom gibi diğer hepatoselüler lezyonlara benzerliği nedeni ile tanı konması oldukça zordur. Nodüller, metastatik hastalığa işaret eden şekilde genellikle multipldır. Bu lezyonların çoğu arteriel fazda kontrastlanma göstermeleri ve nodüler rejeneratif hiperplazi (NRH) in arteriel kontrastlanma göstermemesi nedeni ile NRH den ayrılırlar. Daha önce tedavi edilen solid tümörlerde NRH prevelansı artmıştır. Çoğu vakada tanı patolojik olarak doğrulanmalıdır. Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS Selçuk Pediatri 2014;2(1):

10 Kaynaklar 1. Stocker JT. Hepatic tumors in children. Clin Liver Dis 2001;5(1): Ishak KG, Goodman ZD, Stocker JT. Benign mes enchymal tumors and pseudotumors. In: Rosai J, Sobin L, eds. Atlas of tumor pathology: tumors of the liver and intrahepatic bile ducts. Washington, DC: Armed Forces Institute of Pathology, 2001; Boon LM, Burrows PE, Paltiel HJ, et al. Hepatic vascular anomalies in infancy: a twenty-seven-year experience. J Pediatr 1996;129(3): Ishak KG, Anthonly PP, Niederau C, Nakanuma Y. Mesenchymal tumours of the liver. In: Hamilton SR, Aatonen LA, eds. World Health Organization classi fication of tumours: tumours of the digestive system. Lyon, France: IARC Press, 2000; Burrows PE, Dubois J, Kassarjian A. Pediatric he patic vascular anomalies. Pediatr Radiol 2001;31(8): Christison-Lagay ER, Burrows PE, Alomari A, et al. Hepatic hemangiomas: subtype classification and development of a clinical practice algorithm and registry. J Pediatr Surg 2007;42(1):62 67; discus sion Huang SA, Tu HM, Harney JW, et al. Severe hypo thyroidism caused by type 3 iodothyronine deiodi nase in infantile hemangiomas. N Engl J Med 2000; 343(3): Sari N, Yalçin B, Akyüz C, Haliloglu M, Büyükpa mukçu M. Infantile hepatic hemangioendothelioma with elevated serum alpha-fetoprotein. Pediatr He matol Oncol 2006;23(8): Kassarjian A, Zurakowski D, Dubois J, Paltiel HJ, Fishman SJ, Burrows PE. Infantile hepatic heman giomas: clinical and imaging findings and their cor relation with therapy. AJR Am J Roentgenol 2004; 182(3): Keslar PJ, Buck JL, Selby DM. Infantile hemangio endothelioma of the liver revisited. RadioGraphics 1993;13(3): Paltiel HJ, Patriquin HB, Keller MS, Babcock DS, Leithiser RE Jr. Infantile hepatic hemangioma: Dop pler US. Radiology 1992;182(3): Lucaya J, Enriquez G, Amat L, Gonzalez-Rivero MA. Computed tomography of infantile hepatic hemangioendothelioma. AJR Am J Roentgenol 1985;144 (4): Mortele KJ, Ros PR. Benign liver neoplasms. Clin Liver Dis 2002;6(1): Park CH, Hwang HS, Hong J, Pak MS. Giant infan tile hemangioendothelioma of the liver: scintigraphic diagnosis. Clin Nucl Med 1996;21(4): Selby DM, Stocker JT, Ishak KG. Angiosarcoma of the liver in childhood: a clinicopathologic and fol low-up study of 10 cases. Pediatr Pathol 1992;12(4): Stocker JT, Ishak KG. Mesenchymal hamartoma of the liver: report of 30 cases and review of the litera ture. Pediatr Pathol 1983;1(3): Kamata S, Nose K, Sawai T, et al. Fetal mesenchymal hamartoma of the liver: report of a case. J Pediatr Surg 2003;38(4): Stringer MD, Alizai NK. Mesenchymal hamartoma of the liver: a systematic review. J Pediatr Surg 2005; 40(11): Ramírez-Garrido F, LópezGonzález-Garrido JdeD, Ruíz-López MJ, Sabatell-López RM, Mirás-Baldó MJ, Rodróguez-Fernández A. Prenatal and post-natal imaging of an hepatic mesenchymal hamarto ma. Eur J Pediatr 2003;162(1): Andronikou S, Soin S, Nafoos O, Platt K, Lakhoo K. Hepatic mesenchymal hamartoma mimicking he mangioma on multiple-phase gadolinium-enhanced MRI. J Pediatr Hematol Oncol 2006;28(5): Boman F, Bossard C, Fabre M, Diab N, Bonnevalle M, Boccon-Gibod L. Mesenchymal hamartomas of the Selçuk Pediatri 2014;2(1): Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS.

11 liver may be associated with increased serum alpha foetoprotein concentrations and mimic hepa toblastomas. Eur J Pediatr Surg 2004;14(1): Chang HJ, Jin SY, Park C, et al. Mesenchymal hamartomas of the liver: comparison of clinico pathologic features between cystic and solid forms. J Korean Med Sci 2006;21(1): Gow KW, Lee L, Pruthi S, Patterson K, Healey PJ. Mesenchymal hamartoma of the liver. J Pediatr Surg 2009;44(2): Unal E, Koksal Y, Akcoren Z, Tavlı L, Gunel E, Ke rimoglu U. Mesenchymal hamartoma of the liver mimicking hepatoblastoma. J Pediatr Hematol On col 2008;30(6): Ros PR, Goodman ZD, Ishak KG, et al. Mesenchy mal hamartoma of the liver: radiologic-pathologic correlation. Radiology 1986;158(3): Koumanidou C, Vakaki M, Papadaki M, Pitsoulakis G, Savvidou D, Kakavakis K. New sonographic ap pearance of hepatic mesenchymal hamartoma in childhood. J Clin Ultrasound 1999;27(3): Horton KM, Bluemke DA, Hruban RH, Soyer P, Fishman EK. CT and MR imaging of be nign hepatic and biliary tumors. RadioGraphics 1999;19(2): Powers C, Ros PR, Stoupis C, Johnson WK, Segel KH. Primary liver neoplasms: MR imaging with pathologic correlation. RadioGraphics 1994;14(3): Helmberger TK, Ros PR, Mergo PJ, Tomczak R, Reiser MF. Pediatric liver neoplasms: a radiologic-pathologic correlation. Eur Radiol 1999;9(7): Cetin M, Demirpolat G, Elmas N, Yüce G, Cetingül N, Balik E. Stromal predominant type mesenchymal hamartoma of liver: CT and MR features. Comput Med Imaging Graph 2002;26(3): Barnhart DC, Hirschl RB, Garver KA, Geiger JD, Harmon CM, Coran AG. Conservative manage ment of mesenchymal hamartoma of the liver. J Pediatr Surg 1997;32(10): Stocker JT, Ishak KG. Mesenchymal hamartoma of the liver: report of 30 cases and review of the litera ture. Pediatr Pathol 1983;1(3): Ishak KG, Goodman ZD, Stocker JT. Benign hepa-tocellular tumors. In: Rosai J, Sobin L, eds. Atlas of tumor pathology: tumors of the liver and intrahepatic bile ducts. Washington, DC: Armed Forces Institute of Pathology, 2001; Hirohashi S, Ishak KG, Kojiro M, et al. Hepatocel lular carcinoma. In: Hamilton SR, Aatonen LA, eds. World Health Organization classification of tumours: tumours of the digestive tract. Lyon, France: IARC Press, 2000; Citak EC, Karadeniz C, Oguz A, Boyunaga O, Ek inci O, Okur V. Nodular regenerative hyperplasia and focal nodular hyperplasia of the liver mimick ing hepatic metastasis in children with solid tumors and a review of literature. Pediatr Hematol Oncol 2007;24(4): Carlson SK, Johnson CD, Bender CE, Welch TJ. CT of focal nodular hyperplasia of the liver. AJR Am J Roentgenol 2000;174(3): Shamsi K, De Schepper A, Degryse H, Deckers F. Focal nodular hyperplasia of the liver: radiologic findings. Abdom Imaging 1993;18(1): Meyers RL. Tumors of the liver in children. Surg Oncol 2007;16(3): Bartolozzi C, Lencioni R, Paolicchi A, Moretti M, Armillotta N, Pinto F. Differentiation of hepatocel lular adenoma and focal nodular hyperplasia of the liver: comparison of power Doppler imaging and conventional color Doppler sonography. Eur Radiol 1997;7(9): Kehagias D, Moulopoulos L, Antoniou A, et al. Focal nodular hyperplasia: imaging findings. Eur Radiol 2001;11(2): Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS Selçuk Pediatri 2014;2(1):

12 41. Choi CS, Freeny PC. Triphasic helical CT of hepatic focal nodular hyperplasia: incidence of atypical find ings. AJR Am J Roentgenol 1998;170(2): Vilgrain V, Fléjou JF, Arrivé L, et al. Focal nodular hyperplasia of the liver: MR imaging and pathologic correlation in 37 patients. Radiology 1992;184(3): Schmidt E, Udvaros E, Szabó Z, Zámbó K. Varying appearance of focal nodular hyperplasia in nuclear medicine imaging. Clin Nucl Med 2008;33(1): Brancatelli G, Federle MP, Vullierme MP, Lagalla R, Midiri M, Vilgrain V. CT and MR imaging evalu ation of hepatic adenoma. J Comput Assist Tomogr 2006;30(5): Grazioli L, Federle MP, Brancatelli G, Ichikawa T, Olivetti L, Blachar A. Hepatic adenomas: imaging and pathologic findings. RadioGraphics 2001;21(4): ; discussion Grazioli L, Federle MP, Ichikawa T, Balzano E, Nalesnik M, Madariaga J. Liver adenomatosis: clini cal, histopathologic, and imaging findings in 15 pa tients. Radiology 2000;216(2): Lewin M, Handra-Luca A, Arrivé L, et al. Liver adenomatosis: classification of MR imaging features and comparison with pathologic findings. Radiology 2006;241(2): Arrivé L, Fléjou JF, Vilgrain V, et al. Hepatic ad enoma: MR findings in 51 pathologically proved lesions. Radiology 1994;193(2): Rha SE, Lee MG, Lee YS, et al. Nodular regenera tive hyperplasia of the liver in Budd-Chiari syndrome: CT and MR features. Abdom Imaging 2000;25(3): Clouet M, Boulay I, Boudiaf M, et al. Imaging features of nodular regenerative hyperplasia of the liver mimicking hepatic metastases. Abdom Imaging 1999;24(3): Selçuk Pediatri 2014;2(1): Pediatrik Benign Karaciğer Tümörleri - Aygün FM, Aygün MS.

PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ

PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ Dr. Berna Oğuz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Pediatrik KC kitleleri İntraabdominal kitlelerin %5-6 Primer hepatik

Detaylı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Dr. Zeynep Yazıcı Uludağ Üniversitesi, Tıp Fak., Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa Primer karaciğer kitleleri Tüm pediatrik solid tm lerin %1-4 ü ~%65 i

Detaylı

Pediatrik Karaciğer Tümörleri

Pediatrik Karaciğer Tümörleri 461 TÜRK RADYOLOJİ DERNEĞİ TÜRK RADYOLOJİ SEMİNERLERİ Pediatrik Karaciğer Tümörleri Trd Sem 2015; 3: 461-71 Handan Güleryüz ÖĞRENME HEDEFLERİ Çocukluk Çağı Karaciğer Kitlelerinde Yaşa Göre ların Verilebilmesi

Detaylı

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenme hedefleri Adrenal bez kitlelerinin BT ile değerlendirilmesinde temel prensip ve bulguları öğrenmek

Detaylı

SİROZDA DOKU VE LEZYON KARAKTERİZASYONU. Murat Acar. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı

SİROZDA DOKU VE LEZYON KARAKTERİZASYONU. Murat Acar. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı SİROZDA DOKU VE LEZYON KARAKTERİZASYONU Murat Acar İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı Tel: 90 216 5709233 e-posta: drmacar@hotmail.com Öğrenme

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz Olgu Sunumu Olgu: 60y, E 2 ayda 5 kilo zayıflama ve karın ağrısı şikayeti ile başvurmuş. (Kasım 2009) Ailede kanser öyküsü yok. BATIN USG: *Karaciğerde en büyüğü VIII. segmentte 61.2x53.1 mm boyutunda

Detaylı

KARACİĞER MR GÖRÜNTÜLEMEDE DEĞİŞEN PARADİGMA

KARACİĞER MR GÖRÜNTÜLEMEDE DEĞİŞEN PARADİGMA KARACİĞER MR GÖRÜNTÜLEMEDE DEĞİŞEN PARADİGMA Dr. Şükrü Mehmet Ertürk Radyolojinin diğer alanlarında olduğu gibi, karaciğer görüntülemenin de primer amacı benign lezyonları, malign lezyonlardan ayırt etmektir

Detaylı

Soliter Hepatomegali Etiyoloji :

Soliter Hepatomegali Etiyoloji : Hepatosellüler yetersizlik ve portal hipertansiyon bulgularının olmadığı veya çok silik olduğu Hepatomegalinin ön planda olduğu durum Soliter Hepatomegali Etiyoloji : kc tümörleri, kc in kistik hastalıkları,

Detaylı

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenim hedefleri Mezenterik vasküler olay şüphesi ile gelen hastayı değerlendirmede kullanılan

Detaylı

Multipl Biliyer Hamartom: Görüntüleme Bulguları

Multipl Biliyer Hamartom: Görüntüleme Bulguları doi:10.5222/otd.2014.112 Olgu Multipl Biliyer Hamartom: Görüntüleme Bulguları Semra Duran, Sıdıka Çıray Yiğit, Mehtap Çavuşoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Kliniği ÖZET Multipl

Detaylı

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara Klinik Öykü: 4.5 yaşında erkek çocuk, kusma ve karın ağrısı atakları ile

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu 29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

Primer Karaciğer Tümörlerinde Radyoloji-Görüntüleme: Benign Primer Karaciğer Tümörleri

Primer Karaciğer Tümörlerinde Radyoloji-Görüntüleme: Benign Primer Karaciğer Tümörleri Yazar İsmi Turkiye Klinikleri J Gen Surg-Special Topics Turkiye 2018;11(1):43-53 Klinikleri J??? DERLEME Primer Karaciğer Tümörlerinde Radyoloji-Görüntüleme: Benign Primer Karaciğer Tümörleri Yüksel BALCI,

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2 Sorular Soru 1 Hangisi renal arter stenozunun Doppler bulguları arasında değildir? a) İntrarenal rezistif indeks artışı b) intrarenal sistolik akselerasyon kaybı c) ana renal

Detaylı

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı Doç. Dr. Semih Görgülü GATA Genel Cerrahi AD Meme ve Endokrin Cerrahi Ünitesi Ankara Sunum Planı

Detaylı

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya Meme Olgu Sunumu 3 Kasım 2016 Antalya Gürdeniz Serin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Olgu 35 yaşında kadın Sağ meme de kitle Özgeçmişinde: SLE - Renal Tx Radyoloji Mamografi: Sağ

Detaylı

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 ( ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster 2 ( ID: 63)/lenfomalı iki olguda meme tutulumu Poster 4 ( ID: 87)/Olgu Sunumu: Meme Amfizemi Poster 6 ( ID:

Detaylı

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür. SİROZ Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür. İlerleyici ilerleyici karaciğer hastalıkları sonuçta siroz ile sonuçlanan progresif fibrozise neden olur. Safra kanalikülü

Detaylı

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE CERRAHİ YAKLAŞIM DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM M DALI İnsidans Otopsi serilerinde: asemptomatik selim adrenal neoplazi %2-20 20 İnsidental

Detaylı

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar İnsidental saptanan adrenal kitlelerde karşılaşılabilecek sorunlar DR. SEMRA GÜNAY OKMEYDANI EAH MEME VE ENDOKRİN CERRAHİ KLİNİĞİ İSTANBUL 8.ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ

Detaylı

PEDİATRİK MALİGN KARACİĞER KİTLELERİ Serkan Güneyli 1, Mustafa Harman 2, Mustafa Gök 3, Türker Acar 4, Mehmet Korkmaz 5, Nevra Elmas 2

PEDİATRİK MALİGN KARACİĞER KİTLELERİ Serkan Güneyli 1, Mustafa Harman 2, Mustafa Gök 3, Türker Acar 4, Mehmet Korkmaz 5, Nevra Elmas 2 Güneyli S, Harman M, Gök M, Acar T, Korkmaz M, Elmas N. Pediatrik Malign Karaciğer Kitleleri 2014;1(5):412-419 PEDİATRİK MALİGN KARACİĞER KİTLELERİ Serkan Güneyli 1, Mustafa Harman 2, Mustafa Gök 3, Türker

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

Kontrast Tutulumlu Atipik Karaciğer Hemanjiomu

Kontrast Tutulumlu Atipik Karaciğer Hemanjiomu Kontrast Tutulumlu Atipik Karaciğer Hemanjiomu HEPATIC HEMANGIOMA WITH ATIPICAL CONTRAST ENHANCEMENT PATTERN Demet AYDOĞDU KIREŞĐ*, Dilek EMLĐK*, Aydın KARABACAKOĞLU**, Serdar KARAKÖSE*** * Uz.Dr., Selçuk

Detaylı

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi 1 Öğrenme hedefleri Metastazların genel özellikleri Görüntüleme Teknikleri Tedavi sonrası metastaz takibi Ayırıcı tanı 2 Metastatik Hastalık Total

Detaylı

Primer hepatik lenfomanın manyetik rezonans görüntüleme bulguları

Primer hepatik lenfomanın manyetik rezonans görüntüleme bulguları Dicle Tıp Dergisi / E. Gökçe ve ark. Primer hepatik lenfoma MR bulguları 2013; 40 (1): 113-117 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2013.01.0235 OLGU SUNUMU / CASE REPORT Primer hepatik lenfomanın

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

KARACİĞERİN PRİMER MALİN TÜMÖRLERİNDE MRG

KARACİĞERİN PRİMER MALİN TÜMÖRLERİNDE MRG KARACİĞERİN PRİMER MALİN TÜMÖRLERİNDE MRG Karaciğer, benin/malin özellikte çok sayıda neoplazik lezyon ve ayrıca bunlar ile karışarak tanı sorunlarına yol açabilen non neoplazik lezyonlara ev sahipliği

Detaylı

Kronik Karaciğer Hastalıklarında Görüntüleme Yöntemleri DOÇ.DR.MEHMET KORKMAZ KSBÜ. TIP FAKÜLTESİ GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ

Kronik Karaciğer Hastalıklarında Görüntüleme Yöntemleri DOÇ.DR.MEHMET KORKMAZ KSBÜ. TIP FAKÜLTESİ GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ Kronik Karaciğer Hastalıklarında Görüntüleme Yöntemleri DOÇ.DR.MEHMET KORKMAZ KSBÜ. TIP FAKÜLTESİ GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ Karaciğer anatomisi Vücudun en büyük parankimal organı Hacmı kişilerin yaş ve boyutuna

Detaylı

PANKREAS KARSİNOMU. Dr.Nevra ELMAS Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı İzmir

PANKREAS KARSİNOMU. Dr.Nevra ELMAS Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı İzmir PANKREAS KARSİNOMU Dr.Nevra ELMAS Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı İzmir Özet: Son yıllarda kesitsel görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi ile pankreas kanseri saptanma oranında tüm

Detaylı

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın KOLOREKTAL POLİPLER Prof. Dr. Mustafa Taşkın -Polip,mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlara verilen genel isimdir. -Makroskopik ve radyolojik görünümü tanımlar. -Sindirim sisteminde en çok kolonda

Detaylı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın

Detaylı

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Feokromositoma Kromafin hücrelerden köken alır 2 tip hücre içerir:kromafin hücreler ve sustentaküler

Detaylı

Fokal Karaciğer Lezyonlarında Radyolojik Tanı

Fokal Karaciğer Lezyonlarında Radyolojik Tanı Fokal Karaciğer Lezyonlarında Radyolojik Tanı Abidin Kılınçer Karaciğer lezyonlarının tanısı ve takibi radyoloji pratiğinde önemli bir yer tutar. Lezyon karakterizasyonu için hangi görüntüleme yöntemi

Detaylı

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. OLGU SUNUMU DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. GAZİANTEP MO; 44 yaşında sağlık çalışanı erkek hasta Şikayeti: Gün içerisinde

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU DERSİN ADI: Hepatopankreatobiliyer sistem görüntülemesi DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ: Prof. Dr. Ayşe Erden DÖNEM: 4 ve 5 DERSİN

Detaylı

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.

Detaylı

Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG), Fokal Karaci er Lezyonlar n n MR Görüntülemesinde Kullan lan Kontrast Maddeler. Güncel Gastroenteroloji

Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG), Fokal Karaci er Lezyonlar n n MR Görüntülemesinde Kullan lan Kontrast Maddeler. Güncel Gastroenteroloji Güncel Gastroenteroloji Fokal Karaci er Lezyonlar n n MR Görüntülemesinde Kullan lan Kontrast Maddeler Nefle KUTLUTÜRK, Kemal ARDA, Tülay ÖLÇER Türkiye Yüksek htisas Hastanesi Radyoloji Bilim Dal, Ankara

Detaylı

İçerik. Plak Oluşumu. Plak görüntüleme BT- BTA. Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye. Karotis Plağı Kompozisyonu BT de dansitesine göre

İçerik. Plak Oluşumu. Plak görüntüleme BT- BTA. Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye. Karotis Plağı Kompozisyonu BT de dansitesine göre İçerik Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Maslak Hastanesi, Radyoloji Hassas plak tanımı Plak oluşum kaskatı Plak kompozisyonu MR ile tanıma Medikal tedavinin plak

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

Özet. Abstract. Erciyes Tıp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 25 (2) 73-77, 2003 73

Özet. Abstract. Erciyes Tıp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 25 (2) 73-77, 2003 73 ARAŞTIRMALAR Karahan, Baykara, (Research Işın, Reports) Coşkun KARACİĞER SOLİD KİTLELERİNE EŞLİK EDEN GEÇİCİ HEPATİK KONTRASTLANMA FARKI: İKİ FAZLI BT VE MRG BULGULARI Transient hepatic attenuation difference

Detaylı

Karaciğerin Fokal Lezyonlarının Tanısında MR ile Görütülemenin Rolü

Karaciğerin Fokal Lezyonlarının Tanısında MR ile Görütülemenin Rolü in Fokal Lezyonlarının Tanısında MR ile Görütülemenin Rolü Ersan LTUN, avut TÜNEY Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji na ilim alı, İstanbul Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) karaciğerin fokal

Detaylı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif

Detaylı

Kronik Karaciğer Hastalıklarında Görüntüleme Yöntemleri. Dr. Mustafa ÖZDEMİR Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Kronik Karaciğer Hastalıklarında Görüntüleme Yöntemleri. Dr. Mustafa ÖZDEMİR Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kronik Karaciğer Hastalıklarında Görüntüleme Yöntemleri Dr. Mustafa ÖZDEMİR Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Karaciğer anatomisi Vücudun en büyük parankimal organı Hacmı kişilerin yaş ve boyutuna

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle III.Tıbbi Onkoloji Kongresi Onkolojik Görüntüleme Kursu 24 Mart 2010,Antalya Böbrek Mesane Prostat Böbrek Mesane Testis Radyolojiye Sorular Tümör

Detaylı

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI AMAÇ Kanser ön ya da kesin tanılı hastalarda radyolojik algoritmayı belirlemek ÖĞRENİM HEDEFLERİ Kanser riski olan hastalara doğru radyolojik tetkik

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

Difüzyon ağırlıklı görüntüleme (DAG), rutinde, en

Difüzyon ağırlıklı görüntüleme (DAG), rutinde, en güncel gastroenteroloji 17/1 Karaciğerin Fokal Kitlelerinde Difüzyon Ağırlıklı MR Görüntüleme Hale ÇOLAKOĞLU ER, Ayşe ERDEN Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara Difüzyon

Detaylı

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD Sunu Hedefleri Acil serviste BT kullanımı neden artıyor? Acil departmanında BT özellikle

Detaylı

Fetal Tümörler Ayırıcı tanı ve yönetimi. Dr. Oktay KAYMAK

Fetal Tümörler Ayırıcı tanı ve yönetimi. Dr. Oktay KAYMAK Fetal Tümörler Ayırıcı tanı ve yönetimi Dr. Oktay KAYMAK Fetal Tümörler Pediatrik kanserlerin hepsi fetus ve yenidoğanda görülebilir Ancak prezentasyon şekli, klinik davranışı, histolojisi, tedavisi ve

Detaylı

Küçültme Mammaplasti Ameliyatı Uygulanan Hastalarda Oluşan Ameliyat Sonrası Değişikliklerin MRG ve USG ile Değerlendirilmesi

Küçültme Mammaplasti Ameliyatı Uygulanan Hastalarda Oluşan Ameliyat Sonrası Değişikliklerin MRG ve USG ile Değerlendirilmesi Araştırmalar / Researches DOI: 10.5350/SEMB2014480104 Küçültme Mammaplasti Ameliyatı Uygulanan Hastalarda Oluşan Ameliyat Sonrası Değişikliklerin MRG ve USG ile Değerlendirilmesi Ayşe Sanem Fıratlıgil

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın:

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın: Akciğer Mezenkimal Kistik Hamartom: İlginç Radyolojisi Nedeniyle By reason of interesting radyology: Pulmonary Mesenchymal Cystic Hamartoma Göğüs Hastalıkları Başvuru: 25.02.2016 Kabul: 11.05.2016 Yayın:

Detaylı

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı. GİRİŞ Süt rengi Şilus un peritoneal kaviyete ekstravazasyonudur. Oldukça nadir görülen bir durumdur. Asit sıvısındaki trigliserid seviyesi 110 mg/dl nin üzerindedir. Lenfatik sistemin devamlılığında sorun

Detaylı

KRONİK KARACİĞER PARANKİM HASTALIĞI Radyolog gözüyle. Dr. Nagihan İnan Gürcan

KRONİK KARACİĞER PARANKİM HASTALIĞI Radyolog gözüyle. Dr. Nagihan İnan Gürcan KRONİK KARACİĞER PARANKİM HASTALIĞI Radyolog gözüyle Dr. Nagihan İnan Gürcan Görüntüleme Yöntemleri US BT Radyasyon (10 msv) CIN (%0,6-2.3; böbrek fonk bozuksa %3-21) MRG NSF ÖĞRENİM HEDEFLERİ: Kronik

Detaylı

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Pulmoner Vasküler Hastalıklar AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AKCİĞER HASTALIKLARI VE YOĞUN BAKIM GÜNLERİ TANI VE TEDAVİDE

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu. 2 Aralık 2014 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu. 2 Aralık 2014 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 2 Aralık 2014 Salı İnt. Dr. Gülbettin Işık Dr. Gülbeddin IŞIK Dr. Umay ÖZOD Dr. Uğur DEMİRSOY

Detaylı

KARACIĞER TÜMÖRLERI. Yrd.Doç.Dr.Murat Kapan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

KARACIĞER TÜMÖRLERI. Yrd.Doç.Dr.Murat Kapan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı KARACIĞER TÜMÖRLERI Yrd.Doç.Dr.Murat Kapan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı KARACİĞER TÜMÖRLERİNİN SINIFLANDIRILMASI A-PRİMER TÜMÖRLERİ I-Benign tümörleri 1-Hemanjioma 2-Fokal

Detaylı

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5 Sorular Soru 1 T1 ve T2 ağırlıklı spin eko sekanslarda hiperintens görülen hematom kavitesinin evresini belirtiniz? a) Akut dönem b) Hiperakut dönem c) Subakut erken dönem d)

Detaylı

Bezi Ultrasonografisi

Bezi Ultrasonografisi Tiroid Bezi Ultrasonografisi Munci ORAN* Nuvit ŞENER** Fahrettin HASIRCIOĞLU** Ömer BEYKAL** Salih GÜRAN** TahsinR. EDGÜER** Tiroid bezi hastalıklarının toplumda sık görülmesi diğer hastalıklarda olduğu

Detaylı

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle OLGU 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle Meme USG; Sağ memeyi bütünüyle dolduran, düzgün sınırlı, içerisinde yer yer kistik alanların ve kalsifikasyonların izlendiği, yoğun vasküler sinyal

Detaylı

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi Nodül nedir? Tiroid nodülü, +roid bezinde oluşan ve radyolojik olarak +roid bezinden ayrı bir lezyon

Detaylı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Aydın Aytekin Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Rafiye Çiftçiler Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları

Detaylı

SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ. Doç. Dr. Mert Saynak

SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ. Doç. Dr. Mert Saynak SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ Doç. Dr. Mert Saynak Clinical Radiation Oncology, Third Edition OLGU 30 yaşında bir hentbol oyuncusu, Migren tanısı var Son maçı esnasında

Detaylı

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez

Detaylı

Hepatoselüler karsinomların saptanmasında ve karakterizasyonunda trifazik spiral bilgisayarlı tomografinin tanı değeri

Hepatoselüler karsinomların saptanmasında ve karakterizasyonunda trifazik spiral bilgisayarlı tomografinin tanı değeri Hepatoselüler karsinomların saptanmasında ve karakterizasyonunda trifazik spiral bilgisayarlı tomografinin tanı değeri Atilla Arslanoğlu 1, Turan Ilıca 2, Zeki Yeşilova 3, Okan Kuzhan 4 1 Van Askeri Hastanesi

Detaylı

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Kronik Pankreatit Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Tanım Pankreasın endokrin ve ekzokrin yapılarının hasarı, fibröz doku gelişimi ile karakterize inflamatuvar bir olay Olay histolojik

Detaylı

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler Dr. M. Murat Naki Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi BD Epidemiyoloji ABD de 300

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı 64 yaşında erkek hasta 10 yıldır KOAH tanılı ve diyabet hastası 25 gün önce göğüs ve sırt ağrısı, nefes darlığı PaO2: 68.2; PaCO2:36 ; O2 satürasyonu: 94,4 FM;

Detaylı

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Beyin-Omurilik Arteriovenöz Malformasyonları ve Merkezi Sinir Sisteminin Diğer Damarsal Bozuklukları Hasta Bilgilendirme Formu 5 AVM ler Ne Tip Sağlık Sorunlarına

Detaylı

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ Dr. Derin KÖSEBAY OVER KANSERİ Over kanseri tanısı koyulduktan sonra ortalama 5 yıllık yaşam oranı %35 civarındadır. Evre I olgularında 5 yıllık yaşam

Detaylı

Hepatosellüler karsinomda radyolojik algoritma ve görüntüleme yöntemleri

Hepatosellüler karsinomda radyolojik algoritma ve görüntüleme yöntemleri DERLEME Genel Tıp Dergisi Hepatosellüler karsinomda radyolojik algoritma ve görüntüleme yöntemleri Ahmet Küçükapan 1, Suat Keskin 2, Zeynep Keskin 3, Necdet Poyraz 2 1 Bozüyük Devlet Hastanesi Radyoloji

Detaylı

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar Apandisit; Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar Dr. Selcan ENVER DİNÇ ACİL TIP ABD. 09.03.2010 Acil servise başvuran karın ağrılı hastalarda en sık konulan tanılardan bir tanesidir. Apandektomi dünya genelinde

Detaylı

Portal Hipertansiyonda Doppler USG. Dr.S.Süreyya Özbek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi

Portal Hipertansiyonda Doppler USG. Dr.S.Süreyya Özbek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Portal Hipertansiyonda Doppler USG Dr.S.Süreyya Özbek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrenim Hedefleri Portal hipertansiyon Portal Doppler tekniği Gri-skala komponent İntrahepatik Doppler analiz Ekstrahepatik

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 27 AĞUSTOS 2017 Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun,

Detaylı

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara H. K., 5 yaşında, Kız çocuğu Şikayet: Karında şişlik Özgeçmiş: 8 aylıkken karında

Detaylı

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım Pınar Çelik TTD Kış Okulu 14-17 Ocak 2016, Antalya Soliter pulmoner nodül (SPN) - tanım Çapı 3 cm, tek, sınırları belirli, yuvarlak lezyon Tamamen AC parankimi ile çevrili

Detaylı

KARACİĞER TÜMÖRLERİ Yrd. Dr. Murat Kapan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi. Genel Cerrahi Anabilim Dalı

KARACİĞER TÜMÖRLERİ Yrd. Dr. Murat Kapan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi. Genel Cerrahi Anabilim Dalı KARACİĞER TÜMÖRLERİ Yrd. Dr. Murat Kapan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi. Genel Cerrahi Anabilim Dalı KARACİĞER TÜMÖRLERİNİN SINIFLANDIRILMASI A-PRİMER TÜMÖRLERİ I-Benign tümörleri 1-Hemanjioma 2-Fokal

Detaylı

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi 19 23 Mart 2014-Antalya VAKA-1 S.B. 43 Yaş, Bayan, Erzurum Şikayeti: Çarpıntı, terleme, Hikayesi: Haziran

Detaylı

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Son dört dekat boyunca prenatal izlem sırasında fetüs taramaları için ultrasonografi

Detaylı

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel Radyolüsent GörüntG ntü Veren Odontojenik TümörlerT Dr.Zuhal Tuğsel Ameloblastoma Odontojenik epitelden kökenli yavaş büyüyen, iyi huylu bir tümördür. Herhangi bir yaşta görülür, literatürde sözü edilen

Detaylı

İntradural Spinal Tümörler. Dr. Fuldem Yıldırım Dönmez Başkent Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara

İntradural Spinal Tümörler. Dr. Fuldem Yıldırım Dönmez Başkent Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara İntradural Spinal Tümörler Dr. Fuldem Yıldırım Dönmez Başkent Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara Intraspinal tümörler spinal kord, filum terminale, sinir kökleri, meninksler, intraspinal damarlar,

Detaylı

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji Nöroradyoloji de;doku kontrast mekanizmaları T1/T2/PD; T1-T2 relaksasyon zamanları

Detaylı

Siroz, etyolojisinde enfeksiyöz, toksik, otoimmün

Siroz, etyolojisinde enfeksiyöz, toksik, otoimmün Güncel Gastroenteroloji Siroz Zemininde Görülen Karaci er Lezyonlar Nuray Ünsal HL LO LU, yfle ERDEN nkara Üniversitesi T p Fakültesi, Radyoloji na ilim Dal, nkara Siroz, etyolojisinde enfeksiyöz, toksik,

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

KARACİĞER KİTLELERİNİN AYIRICI TANISINDA DİFÜZYON AĞIRLIKLI MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMENİN TANIYA KATKISI

KARACİĞER KİTLELERİNİN AYIRICI TANISINDA DİFÜZYON AĞIRLIKLI MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMENİN TANIYA KATKISI T. C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI KARACİĞER KİTLELERİNİN AYIRICI TANISINDA DİFÜZYON AĞIRLIKLI MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMENİN TANIYA KATKISI UZMANLIK TEZİ DR.

Detaylı

Kendisinde veya birinci derece akrabalarında genetik testler ile BRCA 1 ve BRCA 2

Kendisinde veya birinci derece akrabalarında genetik testler ile BRCA 1 ve BRCA 2 MEME MRG A. Kullanım alanları I. Standart endikasyonlar Ia.Yüksek riskli olgularda tarama Kendisinde veya birinci derece akrabalarında genetik testler ile BRCA 1 ve BRCA 2 gen mutasyonu saptanan olgular.

Detaylı

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 61 y/ K Sol parotiste kitle Makroskopi: 2.3x2.2x0.7 cm ölçülerinde kirli beyaz-kahverengi, kesitinde

Detaylı

FOKAL KARACİĞER KİTLELERİNİN AYIRICI TANISINDA SÜPERPARAMANYETİK DEMİR OKSİT İLE MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME

FOKAL KARACİĞER KİTLELERİNİN AYIRICI TANISINDA SÜPERPARAMANYETİK DEMİR OKSİT İLE MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME T.C. TRKY ÜNİVERSİTESİ TIP FKÜLTESİ RDYODİGNOSTİK NBİLİM DLI Tez yöneticisi Prof. Dr. Bilge ÇKIR FOKL KRCİĞER KİTLELERİNİN YIRICI TNISIND SÜPERPRMNYETİK DEMİR OKSİT İLE MNYETİK REZONNS GÖRÜNTÜLEME (Uzmanlık

Detaylı

Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) gastrointestinal

Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) gastrointestinal güncel gastroenteroloji 13/2 Gastrointestinal Stromal Tümörlerde MDBT ve MR Görüntüleme Nazan ÇİLEDAĞ, Kemal ARDA, Pelin Demir GÜMÜŞDAĞ Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü,

Detaylı