ERGENLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI



Benzer belgeler
YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

sigara kullanma yaşının 7 ye, alkol kullanımının 12 li yaşlara

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

Çevremizdeki Sağlık Kuruluşları VE Sağlık Hizmetleri

Kazanım İfadeleri. Kendine değer veren insanların (aile-arkadaş vb.) yapıcı uyarılarına kayıtsız kalmaz.

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ERGENLERDE BAĞIMLILIK VE ÖZKIYIM. Dr. Zehra Arıkan

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

GÜLBAĞ SELİM SIRRI TARCAN İLKOKULU UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

TRSM de Rehabilitasyonun

TİCARET BORSASI İLKOKULU UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI 2015

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

SİGARA BIRAKMA SÜRECİ

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ (SHZ106U)

PALYATİF BAKIMIN EVDE BAKIMA ENTEGRASYONU

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Halk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇOCUK VE ERGEN TEDAVİ VE REHABİLİTASYON MODELİ. Dr.Cenk YANCAR Psikiyatri Uzmanı

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri

Son iki yılda ilaç endüstrisi ve başka kuruluşlarla gelir getirici ilişkim olmamıştır.

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

ULUSLARARASI TRAVMA ÇALIŞMALARI PROGRAMI - İSTANBUL - NEW YORK İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

Çocukluk çağındaki fiziksel ve ruhsal gelişimin uygunluğunu bilecek, Doğru ebeveynlik becerilerinin aile içi ilişkilerde nasıl olması gerektiğini

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KASTAMONU FEN LİSESİ EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

Milli Eğitim Bakanlığı Okullarda Şiddet Olayları ve Riskli Durum Eylem Planı by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi / Fırat Üniversitesi / Ardahan Üniversitesi / Siirt Üniversitesi

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

EĞTİM/ÖĞRETİM YILI YENİYOL İLKOKULU/ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE KOMİSYONU

HALK SAĞLIĞINDA KULLANILAN KAVRAMLAR. Prof.Dr. Ayfer TEZEL

Bağımlılığın Fizyolojisi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MUSTAFA KAYA YBO EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

Madde Bağımlılığı ile Çalışmada Bilimsel ve Pratik İlkeler: Neyi, Ne Zaman, Nasıl, Nerede, Neden ve Kiminle Yapmalıyız?

MPOWER SİGARAYI BIRAKMAK İÇİN YARDIM ÖNERMEK

T.C. SAĞLıK BAKANLıĞı

UYGUN İŞE YERLEŞTİRME. Volkan Dündar

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

EKİM AYININ İKİNCİ HAFTASI İKİNCİ HAFTASI EKİM. Yıl Boyunca Okul Çalışma Ekibi İl Milli Eğitim Müdürlüğü. Yıl Boyunca Okul Yönetimi Kolluk Kuvvetleri

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

Çalışma Yaşamında Sağlığın Geliştirilmesi

EKİM SORUMLU KİŞİ, BİRİM VE KURUMLAR AYLAR GERÇEKLEŞTİRİLECEK ETKİNLİKLER VE ÇALIŞMALAR İŞBİRLİGİ YAPILACAK KURUMLAR/KİŞİLER HEDEF KİTLE

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU. Korunmaya muhtaç Cinsiyeti

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR FAALİYETİ YÜRÜTECEK GÖREVLİLER

ALKOLIZM IPIN UCU KAÇTIKÇA GELIYOR!

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ

SAYI : 5 AYLIK BÜLTENLER SERİSİ KONU : ERGENLİK OCAK, 2008 ERGENLİK

EYLÜL AYI SONUNA KADAR EKİM AYININ ÜÇÜNCÜ HAFTASI EKİM AYININ İKİNCİ HAFTASI

Trafik Psikolojisi ve Kamu Politikaları

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

AÜTF HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMI /

Zorbalık Türleri Nelerdir?

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)

TÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri

DENETİMLİ SERBESTLİK MÜDÜRLÜĞÜNDE GRUP ÇALIŞMALARI

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır.

Acil servislerde sağlık çalışanlarına şiddet. Dr. Mustafa ilker EDEBALİ Antalya eğitim ve araştırma hastanesi psikiyatri kliniği

KORUMA/ÖNLEME. Risk Altında ve Korunması Gereken Çocukların Madde Bağımlılığından Korunması. Prof.Dr.Recep AKDUR

1. VE 2. DÜZEY > Tüm öğrencilere odaklanma.

BÜLTEN MADDE BAĞIMLILIĞI. Ayın Konusu T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Rehberlik ve Psikolojik Danıșmanlık Hizmetleri Bölümü

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

GÜÇ KOŞULLAR ALTINDAKİ ÇOCUKLAR. Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD Mart 2009

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI

Transkript:

ERGENLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI Ayşe Güler Nisan 2004

Ömer Hayyam'dan... Geçmiş günü beyhude yere yâd etme, Bir gelmemiş an için de feryat etme, Geçmiş gelecek masal bunlar hep Eğlenmene bak ömrünü berbat etme. Niceleri geldi, neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler. Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek, Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek, Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün... Zira senin üstünde de otlar bitecek

Tarihte Kaynaklara göre ilk keşfedilen psikofarmokolojik ajan alkol müş. Arapça, bir şeyin özü al kihl sözcüğünden gelmekte Alkol kullanımı ve ilgili sorunlar tarihin çok eski dönemlerine dayanmakta Anadolu,Mezopotamya,Mısır ve diğer Akdeniz bölgelerinde yaşamış ulusların alkol kullandıkları tarihsel kayıtlara geçmiş. Eski Mısır, Yunan, Roma tarihçileri alkollü içkilerden söz etmekte. Eski Isparta yasalarında içki içenler ağır şekilde cezalandırılmış. Günümüzde de çeşitli dinlerde alkol kullanımı ile ilgili öneri ve yasaklamalar alkol kullanımını ve kişilerin alkolü değerlendirmelerini etkilemiştir.

Tarihte 2 Diğer ruhsal rahatsızlıklar gibi, alkolizmin de ahlaki ve dinsel açıklamalardan sıyrılarak tıbbi bir sorun olarak kabul edilmesi son 150 yıla dayanmakta. 19. YY da Stockholm Üniv.den Magnus Huss (1856) ilk defa alkolizm sözcüğünü kullanarak alkolizmi ayrı bir antite olarak incelemiş. Alkolizmi bir hastalık olarak kabul ettiren çalışmasıyla (hekim değil) Jellinek in tanımı (1960) Alkolizm, bireye veya topluma ayrı ayrı, ya da her ikisine birden zarar verebilecek derecede, içki kullanma alışkanlığıdır. Jellinek in tanımlamalarını izleyen DSÖ 1969 da alkol bağımlılığını bir kişi tarafından alkolün kendi kültüründeki sınırları aşacak ya da kendi sağlığını ve toplumsal ilişkilerini bozacak kadar kullanılması olarak belirlemiş.

Yakın tarihte 1968 de yayınlanan DSM-II de alkolizm ve madde bağımlılığı, Kişilik bozuklukları ve psikotik olmayan diğer bozukluklar başlığı altında yer almış. Burada tutkunluk (addiction) kavramı yerini ilaç bağımlılığı (drug dependence) kavramına bırakmış. Bağımlılık bozukluklarının ayrı bir sınıflandırma grubu olarak kabul edilmesi 1980 de yayınlanan DSM-III te olmuş.burada kötüye kullanım (abuse) ve farmakolojik bağımlılık ayrı tanı grupları olarak kullanılmış; ilaç sözcüğü çıkartılıp yerine madde (substance)sözcüğükullanılmış. 1987 de DSM-III-R farmakolojik bağımlılığa yapılan vurguyu azaltılarak tolerans ve kesilme belirtilerini, psikoaktif madde bağımlılığını tanımlayan 9 ölçütün yalnızca birer maddesine dönüştürmüştür.bağımlılık tanısı koymak için fizyolojik bağımlılık koşulu aranmasından vazgeçilmiş.

Yakın Alkol kötüye kullanımı tanısı DSM-IV ve ICD-10 uyumlu olarak korunmuş. Madde kötüye kullanımı DSM-IV de kişinin madde kullanımının toplumsal, işle ilgili, kişilerarası ilişkilerle ilgili ve yasal sorunlara yol açmış olması gerekmekte. ICD-10 da bunun karşılığı zararlı kullanım (harmful use) tanısı için madde kullanımının ruhsal sorunlara ve sağlık sorunlarına yol açması yeterli Her ikisi de bağımlılık sendromunu genel olarak tanımlamakta DSM-IV, DSM-III-R den farklı olarak bağımlılığın şiddetiyle ilgili ölçütleri içermemekte.

Bağımlılık Bağımlılık bir sendrom. DSM-IV e göre ölçütleri vardır, bunlardan üçünün bulunması tanı için yeterlidir a.tolerans gelişmesi b.yoksunluk belirtileri c.sık başarısız bırakma girişimleri d.maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcama e.madde kullanımı nedeni ile sosyal, mesleki,ve kişisel etkinliklerin azalması ya da tamamen bırakılması f.maddenin tasarlandığından daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması g.fiziksel ya da ruhsal sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımını sürdürmek

Ergenlerde ve yetişkinlerde madde kullanımı Ergenlerde ve yetişkinlerde madde kullanım bozukluğunun aynı patolojik süreçleri kapsadığı varsayılmakta. Araştırmalarda ergenlikteki alkol ve madde kullanımının yetişkinlik dönemindeki alkol ve madde kullanım şeklini belirlediği gösterilmiş. Madde kullanım şekli, sonuçları gibi pek çok boyutta ergenler ve yetişkinler arasında farklılıklar gözlenmektedir. Ergenlerde madde kullanımı daha çok deneme ya da kötüye kullanımı tarzında olduğu için, yetişkinlerde uygulanan bağımlılık kriterlerinin hepsini kullanmak geçerli bir yöntem olmayabilir.

Gelişim süreci ve Madde kullanımı Ergenlerin gelişim süreçleri içinde yerine getirmeleri gereken sosyal ve bilişsel belli başlı bir takım görevleri vardır. Başta bireysel kimlik oluşturma gelir. Bunu başarıyla tamamlayan bir ergen ebeveynlerinden bağımsız bir birey olduğunu kabul etmiş ve yetişkinlik dönemine ait görevlerini yerine getirmekte kullanacağı bir takım becerileri edinmiştir. Kendi kimliklerini oluşturmak ve bağımsız bireyler olmak için pek çok davranış denerler. Bu sadece ebeveynlerden bağımsız olmak için değil, özerk birer birey yani yetişkin olmak için yaptıkları girişimlerdir. Madde kullanımı da ergenlerin bu dönemde denedikleri davranışlardandır. Madde kullanmak çoğu zaman bağımsızlık ve özerkliğin simgesidir.

Madde kullanımını tetikleyen gelişimsel davranışlar Ebeveynlerden bağımsız bir kimlik oluşturma çabası Alternatif tutumlar,yaşam tarzları,ve davranışlar deneme Arkadaş grubunun tutum ve davranışlar üzerine üstündeki etkisinin artması Kendilerine yetişkin gibi davranılmasını isteme

Madde kullanımının gelişimsel sonuçları Ergenlerde madde kullanımı, gelişimsel görevlerini uygun şekilde yerine getirmelerini engellemektedir. Sonuçta iş, okul,aile gibi pek çok alanda sorunlar çıkmakta. Kimlik oluşturma, bağımsız bir birey olarak kendini ortaya koyma gibi pek çok gelişimsel görev engellenmekte. Sonuçta madde kullanan ergen akranlarının gerisinde kalmakta, bu onu çaresizliğe sevk etmekte ve madde kullanımı sürmektedir.

Madde kullanımının gelişimsel aşamaları Ergen gelişip olgunlaşırken onu geleneksel, kabul gören tutum ve davranışlara ya da kabul görmeyenlere yönelten etkenler bulunmaktadır. Uygun olmayanlara yönelmek, madde kullanımı ve bağımlılık için risk etkenleri olarak düşünülebilir. Araştırmalarda alkol ve madde kullanımında tutarlı gelişimsel bir seyir olduğu görülmüş. 1.Ergenler önce alkol(bira,şarap) ve sigara gibi yasal olan maddeleri denemektedirler 2.Bira ve şarabı rakı,viski gibi daha sert içkiler takip etmektedir 3.Alkol kullanımını esrar, esrarı diğer yasa dışı uyuşturucular takip etmektedir Bu süreç cinsiyet ve ergenin içinde bulunduğu kültüre göre farklılıklar gösterebilir.

Klinik olarak aşamalar Deneme süreci içinde ergen, maddenin etkisiyle oluşan duygudurum değişiklerinin farkına varmaktadır. Düzenli kullanmaya başladığı dönemde aslında bir anlamda duygudurum değişikliğini aramaktadır Günlük kullanımda ise, duygudurum değişiklikleri ile uğraşmak tüm zamanını almaktadır. Bağımlılıkta ise, yoksunluk belirtileri gidermek ve kendisini sadece normal hissedebilmek amacıyla madde kullanmaktadır. Ergenin madde kullanımı erişkinlikte üç ayrı biçimde sürebilmektedir. 1.Aynı düzen ve dozda madde kullanımına devam 2.Madde kullanımını azaltma veya kesme 3.Giderek kullandığı madde miktarında artma ve farklı maddelere geçme

Madde kullanımı için risk etkenleri Madde kullanımının risk etkenleri çoğuldur. Araştırmacılar bir çok teori ortaya atmışlar.bazıları gelişim dönemi içinde ergenlerin kullanım davranışını öğrendiklerini, bazıları ise madde kullanan ergenlerin genetik olarak yatkın olduklarını iddia etmişlerdir. Risk etkenlerinin belirlenmesi ergenlerde madde kullanımının gelişimsel rolünü anlamada önemlidir. Bu dönemde çıkan risk etkenleri : 1.Arkadaş grubuna bağlı etkenler, 2.Ebeveyne bağlı etkenler 3.Kişiye bağlı etkenler 4.Biyolojik etkenler 5.Toplumsal,kültürel,sosyal etkenler

Arkadaş grubu etkenleri Ergenlikte arkadaşların önemi arttığından, madde kullanımı davranışını belirlemede arkadaş grubunun etkisi büyüktür.buna bağlı risk etkenleri: 1.Arkadaşlarının madde kullanması 2.Arkadaş grubunun madde kullanımı ile ilgili tutumları 3.Arkadaş grubuna bağlılık (yönelme) 4.Arkadaş grubunun madde kullanımı yada tutumları ile ilgili algıları Arkadaş grubunun etkisi diğer risk etkenlerinden, özellikle ailesel etkenlerden etkilenmektedir. Ergenin ailesi ile kurduğu bağ güçlü ise arkadaş baskısına karşı gelebilir.

Aile /ebeveyn etkenleri *Aile büyüklerinden birinin madde kullanması *Ebeveynlerin madde kullanımı ile ilgili tutum ve düşünceleri *Ebeveynlerin madde kullanımı ve sapkın davranışlara gösterdiği tolerans *Ebeveyn-çocuk arasında yakınlık ve bağlılık olmaması *Ebeveynlerin çocuğun yaşamı ile ilgili olmaması *Uygun olmayan disiplin yöntemleri(hiç disiplin olmaması veya aşırısı)

Bireysel etkenler Erken çocukluk özellikleri (öfkeli,sinirli olma, aşırı utangaç veya isyankar olması, erken davranış problemleri) Okulda başarısızlık Erken yaşta madde kullanmaya başlama Ergenlikte madde kullanımına yönelik tutum ve inançlar Tehlike içeren davranışlar sergileme

Biyolojik etkenler Genetik Maddelere verilen fizyolojik tepkiler Var olan nöropsikolojik eksiklikler Kişilik

Toplumsal,Kültürel,Sosyal Etkenler Düşük sosyoekonomik düzey Nüfusun çok olması Fiziksel şartların kötü olması Yüksek suç işleme oranı Yaygın madde kullanımı Maddeye kolay ulaşabilme

Genel Bağımlı Davranışları 1 Madde kullananlar genelde bağımlı olduklarını kabul etmezler Maddeyi hemen kesmek niyetinde değildirler Maddenin kendine zarar verdiğine inanmamaktadırlar Çevresindeki herkes ona bırakmasını söylediği için o sizden de aynı davranışı beklemektedir Tercih maddesini kullanmayı kesse bile başka maddelere devam etme niyetindedir Yaşam biçimini değiştirmeyi düşünmezler Adsız alkolikler(aa) ve Adsız narkotikler(an) gibi kendine yardım gruplarının gereksiz olduğuna inanırlar

Hep başkalarını suçlarlar İstedikleri zaman bırakabileceklerine inanırlar Eski ve özellikle madde kullanan arkadaşlarıyla görüşmeye devam etme eğilimi gösterirler Talepkardırlar Sınırlarınızı zorlarlar Tehditkardırlar Bahane uydurma konusunda ustadırlar Tedaviye karşı ambivalandırlar 2

Bağımlılık yapan maddelerin kullanımının önlenmesi Bağımlılık yapan maddelerin bulunabilmesinin engellenmesi Bu maddeleri kullananlarla mücadele edilmesi (bunlar daha çok polisiye usullere gereksinim duyar) Eğitimsel ve psikolojik olarak madde kullanımı ile mücadelede kullanılan yöntemler: 1.Caydırma 2.Bilgilendirme 3.Kişiliğini güçlendirme 4.Sosyal becerileri arttırma 5.Uyuşturucu karşıtı bir tutum kazandırma

Madde Bağımlılığına Yönelik Koruyucu Önlemler Birincil Koruma Önlemleri *Eğitim -Okulda -Ailede -Çalışanlara -Medya(sigara.alkol,madde kullanımına karşı kültürün ve normların yaygınlaştırılması Basın yayın kuruluşlarının konuya ilişkin yanıtlarının denetlenmesi ve sorumsuz <özendirici, tedaviden caydırıcı> yayınlara yaptırım uygulanması Sigarave alkol reklamlarının yasaklanması Toplum için önemli ve tanınan kişilerin bu konudaki tutumları ve mesajları -Hastalar ve yakınları;hekimler

*Olumlu bir çevre sağlamak Ekonomik düzeylerin iyileştirilmesine yönelik önlemler Barınma, beslenme vb temel gereksinimlerin sağlanması Çocuk ve gençlere yönelik park, spor sahası gibi yerlerin çoğaltılması ve boş zaman etkinliklerine yönelik olanakların sağlanması *Koruyucu özel önlemlerin alınması Madde kullanma ve bağımlılık riski olan çocuklara yönelik müdahalelerin planlanması Evsizlere yönelik müdahaleler

İkincil koruma önlemleri *Erken tanı Konuya ilişkin epidemiyolojik çalışmaların yapılması Birinci basamakta ve diğer uzmanlık dallarında başvuran hastaların sigaraalkol- madde kullanımı açısından değerlendirilmesi ve müdahalelerin planlanması Okul hemşireleri, rehberlik uzmanları, sosyal çalışmacılar vb.nin artırılması Hukuk veya ceza sistemi içinde madde kullanımı olan olguların belirlenmesi Bazı işyerleri ve riskli çevrelerde yaşayanlara ilişkin taramaların yapılması *Uygun tedavi Bağımlılık tedavisinde uzmanlaşmış personel sayısının arttırılması Tedaviye ilişkin ilaçlar ve tedavi ortamlarına yönelik geliştirmelerin yapılması Genel hastane detoksifikasyon ünitelerinin oluşturulması Cezaevlerinde madde bağımlılığı tedavi hizmetleri Adli zorunlu tedavi uygulamalarında kalitenin arttırılması Başvuranın isim vermeden tedavisini sağlamaya yönelik önlemlerin alınması

Üçüncül Koruma Önlemleri Ayaktan ve yatarak bağımlılık tedavi izleme ünitelerinin yaygınlaştırılması Gündüz hastaneleri Rehabilitasyon merkezleri