ÇOCUK ADALET SİSTEMİNDE SOSYAL İNCELEME RAPORLARI (SİR) VE GÖZETİM RAPORLARININ YERİ



Benzer belgeler
ÖZGEÇMİŞ. Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu,

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

YÜKSEK MİMAR SELÇUK KARAKİMSELİ İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ VE AZALTILMASI EYLEM PLANI

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

Adli Psikoloji ve Denetimli Serbestlik Denetimli Serbestlik Psikologlar

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ?

YATAĞAN KAYMAKAMLIĞI TEK MEHMET AKİF ERSOY İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

UYGULAMA DEVAM FİŞİ Adı Soyadı :... Sınıfı / Numarası :... Uygulama Yapılan Kurum:... Uygulama Dersi (Ders Kodu ve Adı) :... Uygulama Dönemi :..

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

Arş. Gör. Aslıhan AYKARA, Dr. Lisans: Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü ( ).

8. OKUL REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA ÖRGÜTLENMESİ. Abdullah ATLİ

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Cezaevi Psikologlarının Görev ve Çalışma Standartları

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA ŞİDDETİN AZALTILMASI ve ÖNLENMESİ STRATEJİSİ OKUL ÇALIŞMA PLANI

ÖRNEK SOSYAL İNCELEME RAPORU. Bu bölümde etraflıca toplanan bilgiler, bir düzen içinde verilir.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

SOSYAL HİZMETLERİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI. Doç.Dr.Ertan Kahramanoğlu Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (2012) Stratejik Plan. Ankara: ASPB

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları. Prof. Dr. Tevhide Kargın

Çoğulcu Demokratik Toplum İçin Aile Eğitimi Projesi

Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesindeki Okullarda Yöneticilerin Yeterlilik Alanları -1 İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

GİRİŞ BÖLÜM I DEĞİŞİM İLE İLGİLİ KAVRAMLARIN TANIMLARI VE DEĞİŞİM TÜRLERİ Değişim Türleri... 22

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ ŞEYMA GÜLDOĞAN

ZEÖ/İEÖ217 ERKEN ÇOCUKLUKTA ÖZEL EĞİTİM 1. ÜNİTE: EÇÖZE YE İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR. 2. MODÜL: EÇÖZE: Kuramsal Temeller

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri

YAŞAR ÇAVDAR KOLBÜKEN

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

İş Yerinde Ruh Sağlığı

Ders İzlencesi Konu 2: Sosyal Rehabilitasyonun Tanımı ve Amacı. 1. Rehabilitasyonun tanımı

SAĞLIK HİZMETİNDEN DOĞAN ZARARLARDAN SORUMLULUK HEKİM VE HASTA HAKLARI. Av. Kürşat Bafra

Eğitim, bireyin gelişmesi, hayatındaki rol ve görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi için ihtiyacı olan tutum ve davranışları kazandırma

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (PZL208U)

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

Milli Eğitim Bakanlığı ‘Okullarda Güvenlik,Kriz ve Acil Sağlık Yönetimi' Sunumu by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi / Fırat Üniversitesi / Ardahan Üniversitesi / Siirt Üniversitesi

Sayın Bakan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel. Kurumu Genel Müdürü, Danışma Kurulu Üyeleri, Kurumların Saygıdeğer

İNSAN KAYNAĞININ EĞİTİMİ VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Kadir Ardıç Doç. Dr. Yasemin ÖZDEMİR


ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

Ders Kodu Kredi AKTS Ders Adı Sınıf Dönem Grup Ders Tipi DERS DÖNEMİ - 1.YARIYIL (GÜZ YARIYILI)

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

T.C. ADALET BAKANLIĞI CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EYLEM PLANI ANKARA 2016 DENETİMLİ SERBESTLİK DAİRE BAŞKANLIĞI

Sosyal hizmetler bölümü staj yerleri sosyal hizmet / sosyal hizmetler bölümü öğrencileri nerelerde staj yapılabilir?

SKY 302 İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 9. Hafta

ÇEVREYE YÖNELİK TARIM POLİTİKALARI

SOSYAL HİZMET UZMANLIĞI Tıptaki Yeri ve İşlevi

Öğrencilerin Üst Düzey Zihinsel Becerilerinin Belirlenmesi. Öğrenci Portfolyoları

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

HAFTALIK DERS PLANI. Uzmanlık Modeli. İnsan Hakları Yaklaşımı Engelli Haklarının Gelişimi V. Hafta Özürlülüğün Nedenleri

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

SOSYAL HİZMET BÖLÜMLERİ İÇİN ANABİLİM DALI YAPILANMASI

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI

AİLE İÇİ ŞİDDET KONUSUNDA YARGIDA GÖREV ALAN PSİKOLOG, SOSYAL HİZMET UZMANI VE PEDAGOGLARIN 6284 SAYILI YASA DOĞRULTUSUNDA GÖREVLERİ VE

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

SAĞLIKTA İLETİŞİM DR. İLKER TELLİ SAĞLIK-DER GENEL MERKEZ

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

Ekonomi II. 24.Ekonomik Büyüme ve Ekonomik Kalkınma. Doç.Dr.Tufan BAL

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EVDE VE HASTANEDE EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNERGESİ. (03/02/2010 tarihli ve 4 sayılı Makam Onayı )

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL

KONYA KARAMAN ÇOCUK EYLEM PLANI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Eğitim anne dizinde başlar; her söylenen sözcük, çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır.

T.C. BAŞBAKANLIK SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SAYI : B.O2.1.SÇE.O M /26

12 Mart 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

AKTİF EĞİTİMDE BİLGİ BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMA:

İÇİNDEKİLER. Bölümler ve Bölüm Yazarları Ön Söz Teşekkür İçindekiler Editörlerin Öz Geçmişleri Yazarların Öz Geçmişleri I. BÖLÜM ADLİ SOSYAL HİZMET 1

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

CEZA ADALET SİSTEMİNDE UZLAŞTIRMA UYGULAMALARININ GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ PİLOT UZLAŞMA UYGULAMALARI UZLAŞTIRMACILARA YÖNELİK EĞİTİM SEMİNERİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İÇİNDEKİLER. Ön Söz...xiv Editörün Ön Sözü...xvii KISIM I ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİNE GİRİŞ...1. Öğrenme Güçlüğünün Değişen Tanımları...

BÖLÜM 4 ARAŞTIRMA TASARIMININ ÖĞELERİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

1. Çocukları Tanıma Çocukların fiziksel özelliklerini tanıma Çocukların sosyo-ekonomik özelliklerini tanıma

EVDE EĞİTİM. Evde eğitime ihtiyaç duyan zorunlu eğitim çağındaki öğrencinin velisi tarafından rehberlik ve araştırma merkezlerine başvuruda bulunulur.

SOSYAL HİZMET UZMANI (SOSYAL ÇALIŞMACI)

Bu amaç çerçevesinde Yükseköğretim Kurumları aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler:

DENİZCİLİĞİN DEVLET POLİTİKASI OLMASI BAKIMINDAN DENİZ HUKUKUNUN YERİ

Transkript:

hakemli makaleler ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ ÇOCUK ADALET SİSTEMİNDE SOSYAL İNCELEME RAPORLARI (SİR) VE GÖZETİM RAPORLARININ YERİ Prof. Dr. S. Sevda ULUĞTEKİN * Prof. Dr. Yüksel Baykara ACAR ** Özlem CANKURTARAN ÖNTAŞ *** GİRİŞ Çocukların yetişkinlerden farklı olduğunun ve korunması gerektiğinin vurgulandığı 20. yüzyıl, suça yönelen çocuklar için de uluslararası birtakım düzenlemelerin gerçekleştiği bir dönem olmuştur. Çocuğun yaşama, korunma, gelişim ve katılım haklarına işaret eden Çocuk Haklarına Dair Sözleşme tüm çocuklar için sosyal adaleti sağlamayı hedeflemektedir. Suça yönelen çocuklar açısından sözleşmenin, bu hedefi gerçekleştirmesinde çocuk adalet sisteminin kurum ve kuruluşlarının yanında, bu sistemin belkemiğini oluşturan sosyal inceleme raporları ve gözetim raporlarının rolünü vurgulamak gerekir. Bu raporlar, suça yönelen çocukların içinde bulunduğu koşulların nasıl ını ve toplumla bütünleşmesi açısından çocuğun neye ihtiyacı olduğunu ortaya koyar. Yani SİR ve gözetim raporları, çocukların suça yönelme nedenleri ve ihtiyaç duydukları müdahalenin içerildiği sosyo-legal belgelerdir. O halde, SİR ve gözetim raporlarının çocuk adalet sistemindeki rollerini tartışırken, çocukların suça yönelme nedenlerini ele almak yararlı olacaktır. Ekosistem perspektifi, çocukların suça yönelmesini açıklamada olduğu kadar, onların toplumla bütünleşmesi için gereken adımların atılmasında da sistemsel bir bakış açısı getirecektir. Ekosistem perspektifi, birey ile çevre etkileşimini temel alan, yaşanan sorunların birey ve çevre etkileşiminden kaynaklandığını vurgulayan bir yaklaşım içerir. Böyle bir yaklaşım, çocuk suçluluğunu, çocukların bireysel özellikleri ve patolojileriyle açıklamak yerine, sistemlerin etkili işlemeyişi ya da fonksiyonel olmayışı ile açıklamayı vurgulayacaktır. İşte bu çalışma, çocuk adalet sisteminde SİR ler ve gözetim raporlarının yeri ve işlevini ekosistem perspektifi çerçevesinde ele almaktadır. Bu amaçla ilk olarak, * Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu öğretim üyesi. ** Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu öğretim üyesi. *** Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu, öğretim görevlisi. TBB Dergisi, Sayı 53, 2004 35

ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ hakemli makaleler ekosistem perspektifinde çocuk suçululuğu konusunun incelenmesinin yararlı olacağı düşünülmüştür. Ekosistem Perspektifinde Çocuk Suçluluğu Bireyi çevresi ve çevresiyle etkileşimi içinde değerlendirme olanağı sağlayan ekosistem perspektifi, çocuk suçluluğunu açıklamada kapsamlı bir bakış açısı getirmektedir. Böyle bir bakış açısı ise çocukların suça yönelmelerinde sistemlerin yerini ve rolünü vurgulamayı mümkün kılmaktadır. Çocukların suça yönelme nedenleri, mikro, mezzo ve makro düzeydeki sistemler ve bu sistemler arasındaki etkileşim çerçevesinde incelenebilir. Aşağıda ilk olarak mikro daha sonra mezzo ve makro sistemler ile bu sistemlerin çocuk suçluluğundaki yeri kısaca ele alınmaktadır. Mikro Sistemler Ergenlik çağı, çocukların suça yönelmesinde kritik bir yaş dönemini içermektedir. Hızlı bir gelişim ve değişimin yaşandığı bu çağ, çocukların ailelerinden kopmaya başladığı ve yeni sosyal çevreler edindikleri bir dönemdir. Kimliğini oluşturma çabası, çocukların başka sosyal çevrelere yönelmesi açısından önemlidir. Bu çevrelerden okul ve akran grubu çevresi bu dönemde daha büyük önem ve değer kazanmaktadır. Çocuk suçluluğuyla ilgili olarak mikro sistemler, çocuğun içinde bulunduğu ergenlik dönemi ve çocuğun ailesi olarak ele alınabilir. İçinde bulunduğu dönemin bir özelliği olarak kimlik arayışı içinde olan ergen, bu arayış içinde kendini çevresinden yalıtma (yabancılaşma) yoluna gidebilmektedir. Bu yalıtma yolu, çocuğun içinde bulunduğu kimlik arayışı ile ilgili yaşadığı çatışmalardan kurtulma ve çıkış yolu aramasında yarar sağlayıcıdır. Ancak çocuğun kendi bedenine, duygusal ve sosyal çevresine yabancılaşması aşırı bir hal aldığında çocukta kendine dönük ya da çevreye dönük olarak yıkıcı davranışlar gelişebilmektedir. (Gökler, 2003) Bu davranışlardan biri de suç davranışıdır. Çocuk suçluluğuyla ilgili araştırmalar 1980 li yıllarda daha çok aileye bağlılık ve çocuk suçluluğu üzerinde odaklanmıştır. Ancak daha sonraki araştırmalar, aileye bağlılıktan daha çok ailenin reddedici ve kısıtlayıcılığının çocuk suçluluğundaki önemine değinmiştir. (Seydlitz ve Jenkins, 1998, 56; Uluğtekin, 1991) Bunun yanında aynı çalışmalarda ailedeki disiplin biçimi, aile içi etkileşim, ailedeki olumsuz rol modelleri, evden kaçma ve parçalanmış aile faktörlerinin de çocuk suçluluğundaki yerine işaret edilmiştir. Ailedeki olumsuz etkileşim, disiplin biçimi; çocuğun aileye yabancılaşmasında önemlidir. (Angenent ve Man, 1996, 96) Bu yabancılaşma, çocuğun ailesiyle ilişkilerini olumsuz etkileyebilmektedir. Çocuğun evden 36 TBB Dergisi, Sayı 53, 2004

hakemli makaleler ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ kaçarak kendini dışarıda var etme çabasına girmesine neden olarak çocuğun suça yönelmesine ortam yaratabilecektir. Mezzo Sistemler Çocuk suçluluğuna ilişkin literatür mezzo düzeyde bazı sistemlerle ilgili faktörlerin çocuk suçluluğundaki etkisini ortaya koymaktadır. Bu sistemler akran grubu, okul, işyeri ve boş zamanları değerlendirme olanakları olarak görülmektedir. Ergenlik çağında akran grubu en önemli çevreyi oluşturmaktadır. Schaefer, (1980) ailenin etkisi azaldıkça, akran grubunun çocuk üzerindeki olumsuz etkisinin daha fazla olacağını ortaya koymuştur. (Akt., Uluğtekin, 1991, 47) Kimlik arayışındaki çocuk akran grubuna olan bağlanma ve akran grubundaki norm ve değerleri benimseme yoluna gidecektir. Dolayısıyla o grupta yükselen değer, çocuk tarafından daha fazla benimsenebilecektir. Gökler, (2003) akran grubundaki sadakat duygusunun çocuğun kendi varlığını anlamlandırmasında önemli rolünü vurgulamaktadır. Delikara, (2001, 154) ve Berndt, (1979, akt., Angenent ve Man 1996, 140) araştırmalarında akran gruplarının çocuk suçluluğundaki etkisini vurgulamıştır. Çocuk suçluluğuna ilişkin literatür, suça yönelen çocukların okul olanaklarından yararlanamadığını ortaya koymaktadır (Uluğtekin, 1991; Baykara, 1998; Türkeri, 1995; Hancı, 2002). Bunun yanında, suça yönelen çocukların okulda başarısız oldukları, okula devam etmekte sorun yaşadıkları, küçük yaşlarda okul hayatı ile birlikte çalışmaya başladıkları, okuldan kaçtıkları ve okulda damgalandıkları görülmektedir. (Baykara, Acar ve Cankurtaran Öntaş, 2003) İş yaşamı, çocukların suça yönelmesinde değerlendirilmesi gereken diğer bir sistemdir. Araştırmalar, suça yönelen çocukların yoksulluk, kısa sürede meslek sahibi olma isteği, eğitim yaşamını sürdürememe gibi nedenlerle küçük yaşlarda çalışmaya başladıklarını ortaya koymaktadır. (Baykara, 1998; Uluğtekin, 1991; Kıcalıoğlu, 1988; Türkeri, 1995; Hancı, 2002) Böyle bir yönelim çocukların okul yaşamını olumsuz etkilediği gibi, çocukların olumsuz rol modelleriyle karşılaşmasına da neden olabilmektedir. Bunun yanında küçük yaşlarda çalışma yaşamına girme, çocuğun yaratıcılığını geliştiren ve toplumsal rollerini öğrenmesine yardımcı olan oyun ihtiyacını da engelleyici olabilmektedir. Son yıllarda boş zamanı değerlendirme ve buna ilişkin olanaklar, çocuk suçluluğu literatüründe daha fazla vurgulanmaktadır. Bunun yanında Angenent ve Man, (1996, 182) boş zaman suçluluğu kavramını vurgulamaktadır. Yani, çocukların boş zamanlarda yapacak bir şey bulamama nedeniyle suç davranışına yönlenebildiklerine işaret edilmektedir. Boş TBB Dergisi, Sayı 53, 2004 37

ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ hakemli makaleler zamanı değerlendirme ergenlik çağında daha büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda çocukların yaratıcılıklarını aktarabilecekleri, enerjilerini kullanabilecekleri ve kendilerini ifade edebilecekleri faaliyet ve düzenlemelerin gerekliliği önemlidir. Ülkemiz açısından bu faaliyetlerin yetersizliği ve hatta yokluğu söz konusuyken; kahve, bilardo gibi olumsuz mekanların çocuklar için kolay erişilebilirliği çocuk suçluluğuna katkı verici olmaktadır. Son zamanlarda yaygınlaşmış bulunan ve olumsuz kullanımlara açık olan internet kafeler de bu anlamda tekrar değerlendirilmelidir. Makro Sistemler Çocukların suça yönelmesinde belki de en önemli sistemler makro sistemler ve bu sistemlerdeki boşluklar olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkenin çocuk ve ailelere yönelik sosyo ekonomik politikaları, toplumsal ve kültürel yapısı, sosyal adaletin nasıl sağlanmaya çalışıldığı, göç ve medya makro sistemler arasında düşünülebilir. Küreselleşme ve neoliberal politikalar yoksulluğun ve şiddetin daha da artmasında etkili olmuştur. (Özdek, 2000; Torczyner, 2000) Özellikle yoksul gruplar küreselleşme sürecinden etkilenmiştir. Göç ve bunun sonucunda yaşanan sosyal, ekonomik ve kültürel değişim ile yeni yerleşilen kent ve toplumla bütünleşememe; risk gruplarını ortaya çıkarmıştır. Makro düzeydeki bir diğer önemli faktör, mevcut uygulamalar hakkında değerlendirme olanağı sağlayan, yeni düzenlemeler için yol gösterici olan ve sosyo ekonomik politikalara yön veren o ülkedeki araştırmalarla ilgili politikalardır. Bu nedenle gerek o toplumu gerekse çocuk suçluluğunu bilimsel açıdan görebilme olanağı sağlayan araştırmalar artırılmalı ve bunun sonuçlarından yararlanılmalıdır. Makro sistemler, belki de ülkemiz açısından diğer iki sistemden daha hayati bir öneme sahiptir. Türkiye de çocuk adalet sisteminin oluşması Avrupa yı yaklaşık yüz yıllık bir gecikmeyle izlediğinden, bu sistemlerle ilgili çalışmaların gerekliliğini ön plana çıkmaktadır. Görüldüğü gibi mikro düzeyde çocuğun suça yönelmesindeki nedenler, çocuğun kendinden çok, içinde bulunduğu gelişim dönemi ve aile özellikleri olarak görülmektedir. Mezzo sistemler olarak akran gurubu, okul, işyeri, boş zamanları değerlendirme olanakları öncelikli olarak vurgulanırken makro sistemler olarak toplumların sosyokültürel yapısı, siyasal ve sosyo ekonomik politikaları ile göçler ve medya sayılabilir. Tüm bu sistemler çocuk suçluluğu açısından iç içe ve birbirleriyle bağlantılı bir durum göstermektedir. Çünkü çocuk suçluluğu çok faktörlü (sistemli) bir olgudur. O halde çocuğun suça yönelmesinde bu sistemlerin rolünün değerlendirilmesi yanında, suça yönelen çocuğun güçlendirilmesi ve toplumla bütünleştirilmesi sürecinde de bu sistemlerden yararlanılmalıdır. Yani suça yönelen 38 TBB Dergisi, Sayı 53, 2004

hakemli makaleler ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ çocuğun koşullarını anlayabilme ve değerlendirebilme olanağı sağlayan bir araç olarak SİR ler ve gözetim raporlarında söz konusu üç sistemin yer alması gerekmektedir. Çünkü SİR ler ve gözetim raporları suça yönelen çocuğa kendini anlatma ve ifade etme olanağı sağlayan belgelerdir. Aşağıda SİR lerin ve gözetim raporlarının Çocuk Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun çerçevesindeki yeri tartışılmaktadır. Türkiye de 2253 Sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun da SİR lerin ve Gözetim Raporlarının Yeri 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun, SİR lere 20. maddesinde değinmektedir. Buna göre, Ceza ve tedbirin uygulanmasından önce gerekirse küçüğün aile, terbiye, okul durumu, gidişatı, içinde yetiştiği ve bulunduğu şartlar veya bunlar gibi gerekli görülen sair hususlar çocuk mahkemeleri nezrinde görevlendirilmiş olan sosyal hizmet uzmanları veya yardımcıları veya pedagog veya psikolog veya psikiyatr gibi uzmanlar marifetiyle araştırılır. denmektedir. Görüldüğü gibi, söz konusu kanun, suça yönelen çocuğun bireysel ve sosyal değerlendirilmesi için araştırma yoluna gitmektedir. Ancak bu araştırmanın gerekirse yapılması her çocuğun bu haktan yararlanmasını engelleyici olmaktadır. Çünkü sosyal inceleme raporları, çocuğun ihtiyaç duyduğu müdahaleyi vurgulamasının yanında, çocuğun toplumla bütünleşmesi amacıyla, çocuk mahkemesi ve toplumdaki diğer sistemler arasında köprü oluşturan sosyo legal dokümanlardır. Yani bu raporlar aracılığıyla çocuk mahkemesi toplumla bütünleşmesinde yardımcı olduğu suça yönelen çocuklar açısından topluma, hem sorumluluğunu paylaşma hem de üstlenmesi gerektiği sorumlulukları hatırlatma konusunda uyarıcı olmaktadır. Sosyal inceleme raporları aracılığıyla, toplumda gereksinme duyulan yeni kurumlar ile hizmet ve programlara da dikkat çekilir. Dolayısıyla bu raporların her çocuk için hazırlanması, tüm çocukların bireysel ve içinde bulundukları çevre farklılıkları gözetilerek değerlendirilmesi ve toplumla bütünleşmelerinde gereksinmelerinin belirlenmesini sağlayacaktır. İlgili Kanun un tedbir ve ceza alanına getirdiği önemli bir yenilik gözetim sistemi olmuştur. Toplum temelli bir tretman biçimi olan gözetim, çocuğu içinde yaşadığı çevreden ayırmaksızın, toplum kaynaklarından yararlanarak, çocuğun yasalara uygun davranış geliştirmesinde yol göstermeyi amaçlayan bir uygulamadır. (Uluğtekin ve Baykara Acar, 2003) Yasada, hakkında tedbir kararı uygulanmış, cezası ertelenmiş ve şartlı tahliye edilen çocuklar hakkında gözetim kararı alınabileceği belirtilmiştir. 31. maddede gözetim delegeleri olarak adlandırılan görevlilerin, gözetimlerine verilen küçüklerin temayüllerini ve gidişatını devamlı olarak gözeteceği; gerekli gördükleri TBB Dergisi, Sayı 53, 2004 39

ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ hakemli makaleler takdirde veli, vasi veya sair kimse veya kurumlardan her türlü bilgileri toplayacağı ve keyfiyeti bir raporla çocuk mahkemesine bildirecekleri belirtilmiştir. Ayrıca gözetim delegelerinin gözetime tabi küçüğün, temayülleri ve gidişatı hakkında gerektiğinde ve herhalde, iki ayda bir rapor vereceğine ve gözetime engel teşkil eden durumlar ortaya çıktığı takdirde derhal çocuk mahkemesine bildirmek suretiyle önlenmesini isteyeceğine işaret edilmektedir. SİR, çocuğun sosyal, duygusal ve bilişsel özelliklerini, başta ailesi olmak üzere içinde yaşadığı çevresel (akran grubu, okul, iş, mahalle, boş zaman olanakları gibi) koşulları, suçuna ilişkin bilgileri ve çocuğun toplumla bütünleşmesi için nasıl bir müdahalenin yapılması gerektiğini öngören belgedir. SİR ler çocuğun sistemsel açıdan yaşam öyküsünü ve bunun hangi noktalarda kırılarak çocuğun suça yöneldiğinin değerlendirildiği araçlardır. Yani, suçun ortaya çıkışı ekosistem perspektifinde mikro, mezzo ve makro düzeydeki sistemler açısından değerlendirilmekte ve suçun denetlenmesi için bu sistemlerle nasıl çalışılacağını içeren bireysel müdahale planı sunulmaktadır. Gözetim raporları, gözetim sürecinde belirli aralıklarda mahkemeye sunulan, çocuk mahkemesi uzmanının çocuk ve çevresiyle yaptığı çalışmayı, değişme ve gelişmeleri değerlendirdiği belgelerdir. Çocuğun bireysel ve toplumsal özelliklerinin değerlendirilerek, SİR lerde ortaya konulan müdahale planı, gözetim raporlarında yaşama aktarılır. Bu bağlamda, gözetim raporları müdahale planının uygulama sürecini, çocuk, aile ve toplumda meydana gelen değişmeleri, bu açıdan ortaya çıkan eksiklikleri, dirençleri ve işbirliğini içermeli, sürecin ekosistem yaklaşımı çerçevesinde analizini sağlayabilmelidir. Gözetim raporları, benzer olarak çocuğun ihtiyaç duyduğu hizmet ve programlar açısından toplumu uyarıcı ve topluma kendi sorumluluğunu hatırlatan raporlardır. Gerek SİR ler gerekse gözetim raporlarında çocuğu, içinde bulunduğu çevreyi ve koşulları anlamak ve değerlendirebilmek için yukarıda sözü edilen ve çocuğun suça yönelmesinde etkili tüm sistemlere ilişkin bilginin var olması gerekmektedir. Bu sistemler, çocuğun toplumla bütünleşmesi ve güçlendirilmesinde kendilerinden yararlanılması gerekli toplumsal güçlerdir. Şu halde, böylesine işlevsel olan SİR ler ve gözetim raporlarının Türkiye deki durumunu incelemek gerekmektedir. Aşağıda, bu amaçla yapılan iki bilimsel çalışmanın bulgularına yer verilmektedir. Türkiye de Sosyal İnceleme Raporları ve Gözetim Raporlarının Durumuna İlişkin Bilimsel Araştırma Sonuçları Ülkemizde SİR lerin çocuk adalet sistemindeki işlevini değerlendirmeye yönelik tek çalışma Uluğtekin, (1993) tarafından gerçekleştirilen Türkiye de 40 TBB Dergisi, Sayı 53, 2004

hakemli makaleler ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ Çocuk Mahkemeleri ve Sosyal İnceleme Raporları Araştırması adlı eserdir. Araştırma, belli bir kuramsal temele göre hazırlanan model sosyal inceleme raporuna göre Türkiye deki çocuk mahkemelerindeki uygulamayı değerlendirmeyi ve sosyal inceleme raporlarının örgütsel bağlamda işlevselliğini ortaya koymayı amaçlamıştır. Araştırmada 1988-1992 yılları arasında İstanbul 1. Çocuk Mahkemesi nde hazırlanan 156 SİR ve 114 mahkeme kararı değerlendirilmiştir. Bu amaçla, SİR ler içerik ve biçim açısından değerlendirilmiş; ayrıca SİR ler ile mahkeme kararları arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Ortaya konulan bulgulara göre, SİR lerin hazırlanmasında hayati öneme sahip ev ziyaretlerinin genellikle gerçekleşmemiş olduğu ve bilgilerin çoğunlukla çocuk ile yapılan görüşmelerden elde edilmiş olduğu belirlenmiştir. SİR lerde en ayrıntılı ele alınan bölüm aile ve çevreyle ilgili bilgiler dir. Ancak ailenin sosyal ve ekonomik özellikleri ile aile çocuk ilişkileri daha fazla yer alan bilgiler iken, çevreyle ve çocukla ilgili toplumdaki diğer sistemlere ilişkin bilgilerin çok zayıf kaldığı; hatta hiç yer almadığı görülmüştür. SİR lerde suçun ortaya çıkışı hakkında bilgiler verilirken, çocuğun nasıl bir müdahaleye ihtiyacı olduğu konusundaki bilgiler ise çok eksiktir. Araştırmada çocuklarla ilgili kararların ancak %28 inde SİR vurgulanmıştır. Hâkimin isteği üzerine hazırlanan SİR lerde mahkeme kararlarında söz edilmemesi oldukça düşündürücüdür. SİR lerin %82 sinde müdahale planı veya müdahale niteliğini taşıyan herhangi bir uygulamadan söz edilmemektedir. Araştırmada mahkeme kararlarında SİR den söz etmeyle aileyle mülakat yapma ve çocuk mahkemesi uzmanı (ÇMU) ile çocuğun etkileşimi konularında bilgi verme arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Araştırma bulgularında görüldüğü gibi, ülkemizde çocuk adalet sisteminde SİR ler işlevini çok az bir düzeyde yerine getirmektedir. Bu durum, suça yönelen çocuğun ve çevresinin ihtiyaçlarının suçun ortaya çıkışı ve suçun denetlenmesi bağlamında gerektiği gibi değerlendirilemediğini düşündürmektedir. Yani çocuk gereksinim duyduğu müdahale ve hizmeti alamamaktadır. Gözetim sürecindeki tek çalışma olan Türkiye de Çocuk Mahkemeleri ve Gözetim Raporları (Baykara, 1998) araştırması benzer sonuçların gözetim sürecinde yaşandığını ortaya koymuştur. Araştırma, belli bir kuramsal temele göre oluşturulan model gözetim raporu doğrultusunda Türkiye deki çocuk mahkemelerindeki gözetim uygulamasının bir değerlendirmesini yapmayı amaçlamıştır. Araştırmadan, çocuk adalet sisteminin bir parçası olan gözetim sisteminin ve hazırlanacak gözetim raporlarının değişme ajanı sistemi, müracaatçı sistemi, hedef sistemi ve eylem sistemine ilişkin bilgileri içermesi beklenmiştir. Bu dört sistem aynı zamanda yukarıda sözü edilen mikro, mezzo ve makro sistemleri de değerlendirme olanağı sağlamaktadır. Dört çocuk mahkemesinde (Trabzon 1. Çocuk Mahkemesi, Ankara 1. Çocuk Mahkemesi, İstanbul 1. Çocuk Mahkemesi ve İzmir 1. Ço- TBB Dergisi, Sayı 53, 2004 41

ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ hakemli makaleler cuk Mahkemesi) yapılan araştırmada 219 gözetim dosyası ve 926 gözetim raporu hazırlanan model, gözetim raporu doğrultusunda biçim ve içerik açısından değerlendirilmiştir. Araştırma bulguları, gözetim görevlilerini birey ve aileyle çalışmayı içeren mikro ve mezzo düzeydeki rolleri daha çok yerine getirdiğini, makro düzeydeki rolleri çok az (%20 lerin altında) yerine getirebildiğini ortaya koymuştur. Bunun yanında araştırmada, gözetim görevlilerinin müracaatçı, hedef ve eylem sistemlerini daha çok çocuk ile çocuk ve ailesiyle oluşturdukları sonucuna ulaşmıştır. Yani, gözetim görevlisi gözetim sürecini daha çok gözetim altındaki çocuk ve ailesiyle yaptığı görüşmelerle hazırlamaktadır. Çocuğun çevresi ve diğer örgütlerle çalışma oldukça düşük düzeyde bulunmaktadır. Her iki çalışmada da ortaya çıkan önemli nokta, çocuk mahkemelerinde hazırlanan SİR ler ve gözetim raporlarının daha çok suça yönelen çocuk ve ailesiyle yapılan görüşmelerle hazırlanmış olmasıdır. Oysa, daha önce de ifade edildiği gibi, çocuğun suça yönelmesinde olduğu kadar toplumla bütünleşmesinde de üç sistemden (mikro, mezzo ve makro) birden yararlanılması gerekmektedir. Yani, çok sistemli bir olgu olan çocuk suçluluğunu analiz ederken ve müdahalede bulunurken çocuğun ve çevresinin ihtiyacı doğrultusunda gerekli tüm sistemlerin değerlendirilmesi ve sürece dahil edilmesi zorunludur. Aksi takdirde sorunun sadece görünen kısmı ile ilgilenilecek; gerçek soruna müdahale edilmeyecektir. Bu durum, çocuğun bir kısır döngüye girmesine neden olabilecektir. Çünkü suça yönelen çocuğun sadece kendine ve ailesine müdahale etme ve bu müdahaleyi de genellikle yapılan görüşmeler yoluyla gerçekleştirme, suça yönelmede çevre faktörlerini göz ardı etmeyi beraberinde getirecektir. Sonuç ve Tartışma Sosyal inceleme raporları suça yönelen çocuğun bireyselleştirildiği, gereksinmelerinin vurgulandığı, çocuk mahkemesi ve toplum arasında köprü işlevi olan raporlardır. Gözetim raporları ise, gözetim sürecinde çocuğun izlenmesi, gelişme ve değişmelerin kaydedilmesi, mahkemelerin bu konularda bilgilendirilmesi ve gerekli müdahalenin yapılması açısından önemlidir. Sosyal inceleme ve gözetim raporlarına ilişkin her iki araştırmada da raporların daha çok mikro düzeyde çalışmaları yani çocuğa ve ailesine ilişkin bilgileri içerdiği görülmektedir. Gerek SİR gerekse gözetim raporlarının hazırlanmasında bilgi toplama ve müdahale süreci oldukça önemlidir. Bilgi toplama sürecinde, çocuk, ailesi, okul, işyeri, içinde yaşadığı çevre yani çocuğun ilişkide olduğu tüm sistemlerin değerlendirilmesi gerekmektedir. 42 TBB Dergisi, Sayı 53, 2004

hakemli makaleler ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ Bu değerlendirme süreci, çocuğun yüksek yararı doğrultusunda yapılacak müdahalede işlevsel olacaktır. Her iki çalışmanın vurguladığı en önemli sonuç, SİR lerin ve gözetim raporlarının çocuk adalet sisteminde işlevsel olmadığına ilişkindir. O halde bunun nedenleri üzerinde durulmalıdır. Öncelikle, ÇMU nun SİR hazırlamasında ve gözetim sürecini ele almasındaki model, tıbbi (medikal) model bakış açısıdır. Böyle bir bakış açısının, ÇMU nun sorunu, yalnızca çocukla sınırlı bir biçimde ele almasında etkili olduğu düşünülebilir. Raporların hazırlanmasında diğer önemli bir nokta, çocuk mahkemesi uzmanlarının mesleki rolleri yerine getirmesinde ihtiyaç duyduğu araçlar dan yoksun oluşudur. Bugün, ÇMU ların ev ve çevre ziyaretlerinde gereksinim duyduğu araçtan yoksun oluşu buna örnek verilebilir. Bunun yanında ÇMU nun görüşme yapacağı özel odadan yoksun oluşu mesleki çalışmasını olumsuz etkilemektedir. Bu ihtiyaç çocuğun gizlilik ve bireysellik ihtiyacı için de çok önemlidir. Diğer bir neden olarak da hizmet ve kaynak yetersizliğinden söz edilebilir. Ülkemizde, sağlık, çalışma, eğitim, adalet, sosyal refah sektörleri arasında işbirliği ve eşgüdüm sorunları mevcuttur. Bu durum ÇMU nun çalışmalarında gerekli kaynak ve hizmetlere ulaşmasını engellemektedir. Çocuk mahkemelerinin ve gözetim sisteminin yeni olduğu ülkemizde, belki de en önemli gereksinme, suça yönelen çocuklara yönelik politika üretme ve örgütlenmeye ilişkin çalışmalardır. Bu da çocuk suçluluğu alanında, çocukların toplumla bütünleşmesini sağlayacak hizmet ve programların geliştirilmesi, toplumdaki ilgili diğer sektörlerle işbirliği ve eşgüdümün sağlanması, çocuk mahkemelerinin kaynaklarının artırılması ve tüm bunlara ilişkin mevzuat düzenlemeleri anlamına gelmektedir. Gerek sosyal inceleme raporlarının gerekse gözetim raporlarının hazırlanması sürecine, tüm sistemlerle birlikte özellikle çocuk mahkemesinin bir bütün olarak katılması çok önemlidir. Aksi takdirde, çocuğun bireysel ihtiyaç ve müdahale sürecinin vurgulandığı sosyal inceleme raporları, örgütsel destekten yoksun bir biçimde sadece hazırlanmış bir rapor olarak çocuğun dosyasında gözlerden ırak kalacaktır. Bu durum, çocuğun neden suça yöneldiği ve ne tür bir tretmana ihtiyaç duyduğu konusunda kendini ifadesini de engelleyicidir. Benzer olarak, gözetim kararıyla toplumdan koparılmadan bütünleşmesi amaçlanan çocuk, onu suç davranışına yönlendiren ve buna ilişkin bir müdahalenin olmadığı bir ortamda yaşamını sürdürmek zorunda kalacaktır. O halde, çocuk mahkemelerinde gelişmelere yönelik kapıyı açacak olan anahtarlar SİR ler ve gözetim raporlarıdır. Bu nedenle çocuğun yüksek yararı ve korunması doğrultusunda SİR e ve gözetim raporlarına; çocuk mahkemesi uzmanı, yargıç, savcı ve uygulamayı yürüten tüm çalışanların sahip çıkması gerekmektedir. TBB Dergisi, Sayı 53, 2004 43

ULUĞTEKİN / ACAR / ÖNTAŞ hakemli makaleler KAYNAKLAR Angenent, Huub ve Anton de Man, Background Factors of Juvenile Delinquency, Peter Lang Publishing, Inc. New York, 1996. Baykara, Acar, Yüksel, Türkiye de Çocuk Mahkemeleri ve Gözetim Raporları, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1998. Baykara, Acar, Yüksel ve Özlem Cankurtaran Öntaş, Yoksulluk ve Yoksunluğun Bir Ürünü: Çocuk Suçluluğu, Yoksulluk Sempozyumu, Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 3, İstanbul, 2003. s. 298-314. Delikara, İpek Ertokuş, Ergenlerin Akran İlişkileri ile Suç Kabul Edilen Davranışlar Arasındaki İlişkinin İncelenmesi, 1. Ulusal Çocuk ve Suç Sempozyumu, (Nedenler ve Önleme Çalışmaları Sempozyumu) 29-30 Mart 2001 Bildiriler, Ankara, 2002, s. 147-161. Hancı, Hamit, Çocuk ve Ergen Suçluluğu, Adli Tıp ve Adli Bilimler, 1. bas., Ankara 2002, s. 237-263. Kıcalıoğlu, Mustafa, Suçlu Çocukların Topluma Kazandırılması: Ankara Islahevi Örneği, Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi Uzmanlığı Programı, Ankara 1988. Özdek, Yasemin, Küreselleşme Sürecinde Ceza Politikalarındaki Dönüşümler, Amme İdaresi Dergisi, 33, 4: 21-48, Aralık 2000. Torczyner, Jim, Globalization, Inequality and Peace Building: What Social Work Do?, Canadian Social Work, 2,1: 123-146, Summer 2000. (Special Issue: Social Work and Globalization) Seydlitz, Ruth ve Pamela Jenkıns, The Influence of Families, Friends, Schools, and Community on Delinquent Behavior, Delinquent Violent Youth: Theory and Interventions, Ed. Thomas P. Gullotta, Gerald R. Adams, Raymond Montemayor, Sage Publications, London 1998: 53-98. Türkeri, S. Sedat, Çocuk Islahevleri ve Çocuk Cezaevindeki Çocukların Suç İşleme Nedenleri Açısından İncelenmesi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Planlaması Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1995. Uluğtekin, Sevda, Çocuk Hakkında Yapılması Gereken Araştırmaların Çocuk Yargılamasındaki Yeri ve Önemi, Psikiyatri, (Adli Psikiyatri Özel Sayısı) Ed., Remzi Oto. 4, 2: 117-123, Aralık 2003. Uluğtekin, Sevda ve Yüksel Baykara Acar, Türkiye de Çocuk Mahkemeleri ve Gözetim Raporları Araştırması Temelinde Türkiye de Gözetim Sisteminin Değerlendirilmesi, III. Ulusal Çocuk ve Suç Sempozyumu, (Bakım, Gözetme, Eğitim e sunulan bildiri) Ankara 23-25 Ekim 2003. Uluğtekin, Sevda, Türkiye de Çocuk Mahkemeleri ve Sosyal İnceleme Raporları, Ankara, 1994. Uluğtekin, Sevda, Hükümlü Çocuk ve Yeniden Toplumsallaşma, Ankara 1991. 44 TBB Dergisi, Sayı 53, 2004