Ergenlerde Depresyon: Epidemiyoloji, Klinik Görünüm, Komorbidite, Seyir, Komplikasyonlar ÖZET. pecya SUMMARY

Benzer belgeler
PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Erken Ba şlang ıçlı Depresyonlarda Aile Yüklülü ğü (Gözden Geçirme)

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Çocuk ve ergen depresyonu ile ilgili araþtýrmalar iki

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ Bipolar II Bozukluk

Depremin Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Polikliniği ne başvuru profili üzerine etkisi

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci

pecya Kronik Depresyonda Sosyodemografik ve Klinik Özellikler: iyile şen Majör Depresyon Olgular ı ile Karşılaştırma

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniğine Başvuran Ergenlerde Belirti ve Tanı Dağılımı

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

ÖZET. pecya SUMMARY. Key words: Medical students, depressive symptoms, Beck Depression Inventory

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

pecya Alopesi Areatal ı Çocuklarda Psikiyatrik Eş Tan ılar Kağan GÜRKAN *, Ümran TÜZÜN **, Osman ABALI *** ÖZET

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Anne Babaların Çocuklarında Psikopatoloji

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

ÇOCUK PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

İntihar Girişiminde Bulunan Ergenlerde Psikiyatrik Tanıların, Demografik ve Klinik Özelliklerin Değerlendirilmesi

pecya Lise Öğrencilerinde SCL-90-R ile Semptom Taramas ı GIRIŞ

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

pecya Erzurum Yetiştirme Yurdunda Kalan Gençlerde Ruhsal Belirtiler Da ğıl ımı * İsmet KARAPINAR ** SUMMARY ÖZET

pecya İlköğretim Çağı Çocuklar ındaki Davran ım Bozukluğu Semptomlar ın ın Sosyodemografik Verilere Göre De ğerlendirilmesi

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Obsesif Kompulsif Bozuklu ğu Olan Çocuklar ın Ailelerinde Obsesif Kompulsif Belirti Puanlar ı : Karşılaştırmal ı bir klinik çal ışma* ÖZET.

YETİŞKİN DEHB NİN TOPLUMDAKİ YAYGINLIĞI. Dr. Hasan Herken Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

Lisans ODTÜ Psikoloji Öğretim Üyesi Ufuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 2012-halen

Anne ve ergenlerdeki depresif belirtilerin ergen intiharları ile ilişkisi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

pecya Distimi Tamil Hastalarda Klini ğe Eklenen Majör Depresif Epizodun Ya şam Boyu Birlikteli ği#

Bipolar depresyonu ayırt etmek her zaman kolay mı?

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Primer Enürezis Noktürna Tanılı Çocuk ve Ergenlerde Anksiyete ve Depresyon Belirti Şiddetinin Değerlendirilmesi

Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Panik Bozuklukta Depresyon ve Ki şilik Bozukluğu Komorbiditesi ÖZET. pecya SUMMARY

Çocukluk Çağ Bipolar Bozukluk Fenotip Özellikleri Gösteren Bir Olgu Serisi

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

EJER CONGRESS 2015 BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI EJER CONGRESS 2015 CONFERENCE PROCEEDINGS

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Depresif rahatsızlık nedir?

EŞIK-ALTI DEPRESYON VE DEPRESİF BOZUKLUK: GENEL MEDİKAL VE MENTAL SAĞLIĞA ÖZGÜ HASTALARIN KLİNİK ÖZELLİKLERİ*

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

Ailedeki Madde Bağ ml l ğ n n Ergenin Sapm ş Davran şlara Yönelmesindeki Etkisi: Lise Son S n f Gençliği Örneği

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Hastalarda Tanı Dağılımları

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

DEHB Erişkinliğe Yansımalar ve Eş Tanı

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde depresyon ve anksiyete düzeyleri

pecya Çocuk Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Çocuklar ın Demografik Özellikleri İle ilgili Bir Çal ışma

Ahmet TÜRKCAN *, Duran ÇAKMAK ** ÖZET. pecya

Major Depresyon Tanýsý Alan Hastalarda Somatik Belirtilerin Yoðunluðunun Ýntihar Düþüncesi, Davranýþý ve Niyetine Etkisi

pecya Distimik Bozukluk: Gözden Geçirme Yasemin CENGIZ *, Tar ık KUTLAR *, Münevver HACIOĞLU *, Muharrem YAMAN ** ÖZET

pecya Alkol Bağıml ılığı ve Depresyon Zehra ARIKAN *, Asl ı ÇEKI( KURUOĞLU **, Hülya ELTUTAN ***, Erdal I ŞIK * GIRIŞ

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

Çocukluk çağındaki fiziksel ve ruhsal gelişimin uygunluğunu bilecek, Doğru ebeveynlik becerilerinin aile içi ilişkilerde nasıl olması gerektiğini

Majör Depresif Bozukluğu Olan Çocuk ve Ergenlerin Sosyodemografik Değişkenleri ve Risk Etmenleri

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

DSM-5 Düzey 2 Depresyon Ölçeği Türkçe Formunun Güvenilirliği ve Geçerliliği (11-17 Yaş Çocuk Formu ve 6-17 Yaş Ebeveyn Formu)

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Çocuk Psikiyatrisi Uygulamalarında İstismar Olgularının Tanınması. Prof. Dr. Elvan İŞERİ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri A.D.

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2

DSM-5 Düzey 2 Depresyon Ölçeği Türkçe Formunun Güvenilirliği ve Geçerliliği (11-17 Yaş Çocuk Formu ve 6-17 Yaş Ebeveyn Formu)

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

Transkript:

Ergenlerde Depresyon: Epidemiyoloji, Klinik Görünüm, Dilek ÖZER *, Ahmet KOCABIYIK **, Volkan GİRGİN **, P ınar DEM İRASLAN ** ÖZET Ergenlerde depresyon, en s ık görülen psikiyatrik bozukluklardan biridir: Bu yaz ıda özellikle ergen depresyonlarnıda epidemiyoloji, klinik özellikler; seyir, komplikasyonla ı; rekü rensi belirleyen etkenleri içeren çal ışmalar gözden Ergenlerde depresyon, e i şkinlikte de devam etme eğilimi gösteren s ık ve tekrarlay ıcı bir bozukluktur ve s ıklıkla diğer psikiyatrik bozukluklara birlikte görülür. Anahtar kelimeler: Ergen, depresyon Düşünen Adam; 2002, 15(2): 90-96 SUMMARY Depression is one of the most frequent psychiatry disorder in adolescent. In this article studies about adolescent depression covering epdemiology, clinical chaecteristics, natu al course, sequeles, recurrence and.factors associaed with recurrence are reviewed Adolescent depression is frequent and recurrent disorder that tent to continıle into adulthoot and fi equently accompanied by other psychiat ic disorders. Key words: Adolescent, depression G İRİŞ Ergenlerde depresyon, en s ık görülen psikiyatrik bozukluklardan biridir. Bununla birlikte standart tan ı ölçütleri ve görü şme tekniklerinin geli ştirilmesinden önce, 1970'11 y ıllara kadar depresyonun çocuk ve ergenlerde bulunmad ığı, ergenlerde bulunsa bile ayr ı bir fenomen olarak ve çok nadir bulundu ğu veya eri şkinlerde ayn ı ölçütlerle tan ı koyulamayacağı düşünülürdü (1,2). Bu tarihe kadar ergenlerdeki depresyona ili şkin tan ımlar, eri şkinlerdeki depresyon tan ı- m ı ile ili şkilendirilmekten çok, antisosyal davran ış, okul fobisi, psikosomatik semptomlar ve öğrenme güçlüğü gibi semptomatoloji üzerine odaklanm ışt ır ( 2). Bunu "maskeli depresyon", depresyon e şdeğerleri", "depresyon benzeri durumlar" gibi terimlerin yayg ın olarak kullan ıldığı bir ara dönem izlemi ş, da- ha sonra ergenlerde depresyon tan ısının eri şkinler için belirlenen ölçütlerin doğrudan kullan ım ıyla konabilece ği eğilimi yerle şmeye başlamıştır. Carlson ve Catwell (1980) "çocuk ve ergenlerde maskeli depresyonun maskesini dü şürmek" başlığıyla yay ımlad ıkları ve "maskeli depresyon" kavram ın ı ele ald ıkları çal ışmalarında, depresyon tan ıs ı alan baz ı çocukların, s ıkl ıkla dikkat eksikli ği davran ım bozukluğu ve anoreksiya nervoza olmak üzere ba şka tan ılarda aldığın ı saptam ışlard ır. Ayrıca e şlik eden bu tan ıların, genellikle onlar ı psikiyatriste getiren problemler olduğunu ve dikkatin bu yak ınmalara odakland ığın ı belirtmi şlerdir. Kovacs ve Beck'inde dedi ği gibi "maskeleyici davran ışlar" olarak adland ırılan davranışların, asl ında dikkatin odaklandığı başvuru problemleri oldu ğunu belirtmi şlerdir. Carlson ve Cantwell, baz ı çocuk ve ergenlerde hiperaktivite, agresif, Samsun-Flavza Devlet Hastanesi, ** Bak ırköy Ruh ve Sinir Hastal ıklar ı Hastanesi 90

Ergenlerde Depresyon: Epidemiyolofi, Klinik Görünüm, Özel; Kocably ık, Girgin, Demiraslan antisosyal davran ışlar ile depresyon bir arada bulunuyorsa, bu davran ış bozuklukların ın depresyonun gözden kaçmas ına neden olabilece ğini, ancak ayr ınt ıl ı bir kilinik muayene ile bunun engellenebilece ğini ve eri şkinler için önerilen depresyon ölçütlerinin çocuk ve ergenlerde yeterli ve geçerli oldu ğunu belirtmi şlerdir ( 3). Strober ve ark.'lar ı (1981) ergenlerde, major depresyonun fenomenelojisi ve alt tipler üzerine yapt ıkları bir çal ışmada, depresyon e şdeğerleri olarak adland ı r ılan okul fobisi, kazaya e ğilim, s ıkılma yak ınmas ı, genel somatik yak ınrrıalar, dü şük okul başarısı, agresif patlamalar, ev ve okuldan kaçma, yang ın ç ıkarma, y ıkıc ı davran ışlar, genel itaatsizlik, kural ihlali, rastgele cinsel ili şki, madde ve alkol sorunları ve enürezisi incelemi şlerdir. Bu davran ışların s ıklıkla ergenlerin depresyon d ışı psikiyatrik bozukluklar ında görüldü ğünü saptam ışlardır. Depresyonu olan ergenlerde görülse bile bunlar ın zamansal ilişkisine bakıld ığında, depresyon e şdeğeri olarak adland ırılan bu davran ışların, nadiren depresyondan önce, fakat çoğunlukla depresyonla birlikte veya depresyona ikincil olarak ç ıktıklar ını bildirmişlerdir (4). Angold (1988) maskeli depresyon veya depresyon e şdeğeri kavramlar ıyla, çok geni ş bir belirtiler grubunun depresyona atfedilmesinden do ğan bilirsizli ğe dikkat çekmi ştir. Ayr ıca bu belirtileri sergileyen çocuk ve ergenlere, bu belirtileri depresyona ba ğlamaya olanak tan ıyacak baz ı depresif belirtilerin olmamas ı gerekti ğinin alt ını çizerek, bu durumda sorunun depresyonun maskelenmi ş olmas ı değil, depresyona geni ş bir tan ı grubunun e şlik etmesi olduğunu vurgulam ıştır ( 1 ). Mitchell ve ark.'lar ı (1988) çocuk ve ergenlerde depresyonun feno ırıenolojisi üzerine yapt ıkları bir çalışmada, depresyona e şlik eden somatik yak ınmalar, anksiyete/fobik semptomlar ve daha az oranda davran ım bozukluklar ı gibi sorunlar ın, bu yaş gruplarında önemli ölçüde bulundu ğunu ve bunlar ın yanl ış bir adland ırmayla maskeleyici semptomlar olarak an ıldığın ı belirtmi ş, depresyonu olan genç hastalar ın bu yak ınmalarla ba şvurabilece ğini, ancak öykünün ayrınt ı l ı al ınmas ı ile bu sorunun ortadan kald ırabileceğini öne sürmü ştür (7), EPİDEMİYOLOJİ Ergenlerde depresif bozukluklar ın prevalans ı, tan ı ölçütlerinin, çal ışman ın yapıldığı coğrafyan ın, seçilen örneklemenin ve bilgi alınan kaynakların farkl ı olmas ından dolay ı geni ş bir yalpaze olu şturur. Fleming ve Offord (1990), çocuk ve ergenlerde depresyonun epidemiyolojisine ili şkin yapt ıkları derleme makalesinde, sadece alan çal ışmalar ın ı dikkate almışlar ve ergenlerde prevalans ın % 0.4-% 8.3 aras ında de ği ştiğini bildirmi şlerdir. Birmaher taraf ınan 1996 y ılında yap ılan derleme makalesinde ise ayn ı oran tekrarlanm ıştır (5 ). Erişkinlerde Depresif bozukluklar kad ınlarda daha fazla görülür. Ergenlede ise cinsiyetin rolü ya şa göre değişir. Pek çok araşt ırmada bulgular, geç ergenlik dönemine kadar cinsiyetin önemli bir faktör olmad ığı, geç ergenlik döneminde ise k ızlarda, erkeklere göre iki kat daha fazla olduğu yolundadır (5-7). Klinik ortamda ve toplumda yap ılan çal ışmalarda, 20. yüzy ılın ikinci yarısında doğanlar için duygudurum bozukluğu geli şme riskinin artt ığı ve bu bozuklukların daha erken ya şta başladığı gösterilmi ştir (8,9). Bu artış eğilimi, şiddetli depresyondan çok, hafif ve orta dereceli depresyon vakalar ı için geçerli gözükmektedir. Yüzy ılın ikinci yar ısında görülen bu art ışın nedeni, henüz yeterince aç ıklanamam ıştır. Genetik yap ı henüz bu art ışı aç ıklayacak kadar de ği şmediğinden art ışın, büyük oranda çevresel faktörlerle genetik faktörlerin etkile şimine bağlı olabilece ği öne sürülmü ştür (9). Ülkemizde ise prevalans çal ışmaları s ınırl ıdır. Özbay ve ark.'lar ı (1991) tarafından yapılan 11-12 yaş aras ı, 1167'si çal ışan, 1055'i öğrenci olmak üzere 222 kişiyi kapsayan alan çal ışmas ında, Beck Depresyon Ölçe ği kullanlm ış ve puanlar ya şlara göre kar şılaşt ı- rıldığında, çal ışan grup aras ında 14 ya ş, öğrenci olan grup aras ında 17 ya ş en yüksek puanlar ı alm ıştır. Cinsiyete göre kar şılaştırıldığında ise en yüksek puanları sıras ıyla öğrenci k ızlar, çal ışan k ızlar, çal ışan erkekler ve ö ğrenci erkekler alm ıştır ( 10). Demir (1997) tarafından, Istanbul'da üç okulda, 91

Ergenlerde Depresyon: Epidemiyoloji, Klinik Görünüm, Özel; Kocably ık, Girgin, Demiraslan ilkokul 4, 5 ve ortaokul ö ğrencilerini kapsayan çal ışmada, "Çocuk Depresyon Ölçe ği ile tarama yap ıld ıktan sonra belirli bir kesme puan ının üzerindeki ö ğ- rencilerle "Çocuk ve Ergenler İçin Tan ısal Görü şme- Yenilenmi ş Form" kullan ılarak görü şülmüştür. Toplam depresif bozukluk prevalans ı % 4.2 olarak bulunmuştur. Tan ı kategorilerine göre da ğıl ım şöyledir: major depresif bozukluk % 1.6, distimik bozukluk % 0.3 ve başka türü adland ınlamayan depresif bozukluk % 0.6. Ortaokulda okuyan ö ğrenciler ilkokuldakilere göre ve k ızlar erkeklere göre daha fazla oranda tan ı alm ıştır ( ı l). KL İNİK GÖRÜNÜM, TANI, KOMORB İDİTE Ergenlerde depresyonun klinik görüntüsü eri şkinlerdekine benzerdir (6,9,12). Depresyonu olan ergenler; depresyonu olan eri şkinlerle klinik aç ıdan pek çok benzerlik göstermesine ra ğmen, gelişimsel olarak semptomatolojide baz ı farkl ılıklarda gösterirler. Yaş ve gelişim, depresyonun baz ı belirtilerini de ğiş - tirebilir ve baz ı belirti ve bulgulann ı daha çok veya daha az belirgin hale getirebilir. Örne ğin depresif eri şkinlerde uyku bozukluklar ı daha çok uykusuzluk olarak görülürken, ergenlerde uyku art ışı daha belirgindir. Di ğer bir fark da, ergenlerde klasik vejetatif belirtilerin daha az, güvensizlik, çaresizlik, olumsuz benlik değerlendirmesi gibi bili şsel belirtilerin, daha s ık görülmesidir (6). Genel olarak, ergen grubu içinde, melankoli, psikotik belirtiler intihar giri şimleri, intihar giri şimlerinin ölümle sonuçlanmas ı ve i şlevsellik kayb ı ya şla birlikte artar, somatik yak ınmalar, e şlik eden ayr ılık anksiyetesi ve davran ış problemleri yaşla birlikte azal ır (9). Calson ve Kashani (1988) okul öncesi çocuklar, puberte öncesi çocuklar, ergenler ve eri şkinler olmak üzere farkl ı yaş gruplarında, depresif belirti ve bulguları kar şılaşurdıklan çal ışmalarında, anhedoni, sabah s ık ıntısı, umutsuzluk, psikomotor retardasyon ve hezeyanlarm ya şla birlikte artt ığını, depresif görünüm, öz güven, somatik yak ınmalar ve tek ba şına varsan ı varl ığının yaşla birlikte azaldığın ı, depresif duygulan ım, konsantrasyon bozuklu ğu, uyku bozukluklara ve intihar dü şüncesinin ya şla değişmeyen belirtiler oldu ğunu bildirmi şlerdir. Yorgunluk, ajitasyon ve i ştahs ızlığın ise okul öncesi çocuklarda ve eri şkinlerde s ık, çocuk ve ergenlerde daha seyrek olduğunu da belirtmi şlerdir ( 13). McCauley (1991) çocuk ve ergenlerde yapt ıkları çal ışmada, depresif grubun % 70'inde somatik yakınmalar tespit etmi şlerdir. Somatik yak ınmalann s ıklığının anksiyeteye ba ğlı veya sekonder olmad ı- ğını, ancak depresyonun şiddetiyle ilintili olduğunu belirlemi şlerdir ( 14). Strober ve ark.'lan (1981) ergenlerde, major depresyonun fenomenolojisi ve alt tipler üzerine yapt ıkları bir çal ışmada, eri şkinlere göre daha nadir olsa da major depresyonun endojen, retarde ve psikotik gibi alt tiplerinin bu yaş grubunda da bulundu ğunu bildirmişlerdir (4). Ryan ve ark.'lar ı (1987) çocuklarla ergenlerde depresyon semptomatolojisini karşılaştırdıklan çal ışmalarında, depresyon semptomlar ın belirgin bir çoğunluğunda gruplar aras ında fark saptamam ışlardır. Bununla birlikte ergenlerde anhedoni, umutsuzluk, uyku art ışı, kilo deişikliği (i ştahta deği şiklik olmaks ızın), alkol ve madde kullan ımı, ve intihar giri şimlerinin ölümle sonuçlanmas ını daha yüksek bulunmuştur ( 15). Komorbidite ve Önemi Klinik ve epidemiyolojik ara ştırmalarda, depresyonu olan çocuk ve ergenlerin % 40 ile % 70'inde komorbid psikiyatrik bozuklu ğu olduğu ve en az ından % 20 ile % 50'sinin iki veya daha fazla komorbid tan ıs ı olduğu saptanm ıştır. En s ık komorbid tan ı distimik bozukluk ve anksiyete bozuklu ğudur. Bunları, davran ış bozuklu ğu karşı gelme bozukluğu, dikkat eksikliği-hiperaktivite bozuklu ğu gibi yıkıc ı davran ış bozuklukları ve madde bağımlılığı izler. Madde bağımlıl ığı dışında, majör depresif bozukluk, genellikle diğer psikiyatrik bozukluklardan sonra ba şlar. Ek olarak, davran ım bozukluklar ı depresyonun komplikasyonlan olarak geli şebiliyor olmas ına rağmen depresyon kaybolduktan sonra da devam edebilir (9). Genel kural olarak, komorbid tan ıların depresyonda tekrarlama riski, depresif epizodlar ın süresi, intihar girişimleri, i şlev kayb ı, tedaviye yan ıt, yard ım talebi ve sürdürülmesi üzerinde etkisi vard ır (7,9). Özellikle "çifte depresyonu" (distimik bozukluk) olan ergenlerde, tek ba şına major depresif bozukluk veya distimik bozukluk olanlara göre, depresif epizodlar ın daha şiddetli ve uzun sürdü ğü, komorbid bozukluk- 92

Ergenlerde Depresyon: Epidemiyoloji, Klinik Görünüm, Özer, Kocably ık, Girgin, Demiraslan ların oran ın ın yüksek oldu ğu, intihar giri şimlerinin say ıs ın ın arttığı, sosyal i şlevlerdeki kayb ın daha şiddetli oldu ğu saptanm ıştır (9,16-18). Depresyon ve anksiyete bozuklu ğu komorbiditesinde, depsesif semptomlar daha şiddetli ve uzun sürer (9,19). Y ıkıc ı davran ış bozukluklar ı ve depresyon komorbiditesinde ise kısa dönemde tedaviye yan ıt, daha olumsuz olma eğilimindedir ve melankoli, depresyonun tekrarlay ı- c ıl ığı ve duygudurum bozukluklar ı için aile yüklü ğü daha azd ır. Fakat bu olgularda ihtihar giri şimlerinin say ı s ı, erişkin yaşamda suç i şleme oran ı, aile içi ele ş- tiri ve k ınama, plaseboya verilen yan ıt daha yüksektir (6,9,20,21). BAŞLANGİÇ, SÜRE VE REKÜRRENS İ BE- LİRLEYEN ETKENLER Eri şkin populasyonda yap ılan ikiz ve evlat edinme çal ışmalar ıyla majör depresyonda, genetik etkenlerin rolü gösterilmi ştir. Fakat şu ana kadar ergenlerde depresyon oran ın ı araştıran bir ikiz çal şmas ı yoktur. eri şkinlerde yap ılan ikiz çal ışmalar ında, majör depresyon oran ı, dizigotik ikizlerde % 13- % 28, monozigotik ikizlerde % 53.- % 69 olarak saptanm ışt ır (22). Genetik çal ışmalar ayn ı zamanda çevresel faktörlerin önemini de ortaya ç ıkarm ışt ır (23,24). Genetik olarak riski yüksek olan bireyler, riski dü şük olanlara göre olumsuz çevresel etkenlere daha duyarl ı gözükmekted ir (24). Erken ba şlang ıçl ı depresyonda, ba şlang ıç süre ve rekürrensi etkileyen etkenler dört grupta toplanabilir; 1) Demoğrafik etkenler: ya ş, cinsiyet, sosyoekonomik düzey, 2) Psikopatoloji: önceki tan ılar, e şik atı depresif semptomlar; negatif bili şsel yap ı, 3) Ailesel etkenler: ebeveynlerdeki psikopatoloji, ailede erken başlan ğıçl ı duygudurum bozuklu ğu olmas ı, duyguduru bozukluklar ı için aile yüklü ğünün fazla olmas ı, 4) Psikososyal etkenler: olumsuz ya şam olayları, yetersiz estek, annenin temel bak ım ve ilgisindeki yetersizlikler (9,25 ). Bu etkenler hastal ığın ortaya ç ıkışın ı ve seyrini birbirinden bağıms ız olarak etkilemektedirler (26,27). Lewinsohn (1995) majör depresif bozukluk ata ğının başlamas ı için risk etkenlerini, stres (küçük veya büyük olaylar), fiziksel semptom veya hastal ıklar, inti- har öyküsü, geçirilmi ş depresyon ata ğı ve anksiyete bozukluklar ı olarak belirtilmi ş (28). Sayılan risk etkenlerinden baz ıları aşağıda gözden geçirilmi ştir. Aile Ortam ı : Depresyonu olan eri şkinler, onların çocukları ve depresyonu olan ergenlerde yap ılan çal ışmalarda, aile ilişkilerinin normal kontrollere göre daha çat ışmal ı ve reddedici oldu ğu, ileti şim problemlerinin daha fazla ya şandığı, duygunun daha az ifade edildiği ve destekleyici tutumlar ın daha az oldu ğu göterilmiştir (9,25). Ayrıca temel i şlevleri yetersiz olan annelerin çocukkr ında, annenin psikiyatrik durumundan ba ğıms ız olarak, herhangi bir psikiyatrik bozukluk için riskin artt ığı söylenmektedir (29). Aile ilişkilerindeki bu problemlerin, depresyon geli ş- me riskini hangi mekanizmalarla etkiledi ği henüz aç ıklığa kavu şturulmam ıştır (9). Anne ile kurulacak teke tek ili şkinin çocuğun sağlıklı gelişmesi için uygun olduğu vurgulanm ıştır. Anne ile çocuk aras ında, erken dönemi ili şkilerindeki sorun ve yetesizliklerin çocuğun stresle ba ş etme yollar ını depresyona yatkınlık sağlayacak şekilde geliştirmesine neden olduğu söylenmektedir (29). Olumsuz Yaşam Olayla-ri: Depresyonu olan eri ş- kinlerde yap ılan bir çok çal ışma, % 60 - % 70'inin majör depresif bozukluk öncesi bir y ıllık süre içinde bir veya daha fazla ciddi olumsuz ya şam olay ı (özellikle kayıplar olmak üzere) ya şadığını göstermiştir (9). Ergenlerde yap ılan çal ışmalarda da olumsuz yaşam olaylar ı ile depresyon aras ında, anlaml ı bir ilişki saptanm ışt ır (28,30-32 ). Kay ıp, bo şanma, yas ve özellikle bir ihihara tan ık olma gibi olaylar depresyonun başlamas ıyla bağlant ılı bulunmu ştur. intihara tan ıklık ciddi ve stresli bir olayd ır ve arkada şlarda, karde şlerde ve annede, akut veya rekürren majör depresyon riskini, üç kat artt ırır. intihar sonras ı depresyon geli şme riski intihar eden kişiye yakınlık ve maruz kalma= yo ğunluğu ile orant ılıdır ( 18). Negatif Bili şsel Tarz: Depresyonu olan ergenlerde bili şsel çarp ıtmalann, sonuçlar ı dışarıdan gelen kontrol edilemez olaylara ba ğlama eğiliminin, sosyal beceri eksikliklerinin ve dü şük benlik sayg ıs ın ın normal kotrollere göre daha fazla oldu ğu gösterilmi ştir (9). Depresyonu olan ergenlerin iyile şmeden sonra 93

Ergenlerde Depresyon: Epiden ıiyoloji, Klinik Görünüm, Komorhidile, Seyir, Komplikasyonlar Öze ı; Kocahıyık, Girgin, Demiraslan bile benlik sayg ıların ın düşük olmas ı yeni bir epizod riskini artt ı rmaktad ır (9). SEY İR, KOMPL İKASYONLAR Seyir Klinik ve epidemiyolojik çal ışmalarda, ergenlerde majör depresyon ata ğının ortalama süresi yakla şık olarak 7 ile 9 ay olarak saptanm ışır. (7,9,192,33 ). Majör depreyon epizodlar ının yakla şık % 90' ı, başlang ıçtan 1.5 ile 2 y ıl sonra düzelir, % 6 ile % 10'u ise devam eder ( 9,26,34). Klinik izlem çal ışmalar ı ve epidemiyolojik çal ışmalar ergenlerde majör depresif bozuklu ğun tekrarlay ıc ı bir durum olduğunu ve kümülatif olarak tekrarlama olas ılığın ın, ilk 2 y ıl için % 40 ve 5 y ıl için % 70 olduğunu göstermi ştir (7,9,1926, 6). Ergenlerin eri şkinlik dönemlerinde izlenmele- " r ı ve klinik verilerin geriye dönük olarak taranmas ında ıı elde edilen bilgiler; ergen depresyonun, eri şkinlik dönen) i nde de devam eden kal ıcı bir durum olduğunu göstermi ştir (33,36,37). Ergen depresyon lanrkla, psikososyal ve biyolojik etkenlerin tekrarlay ıc ı l ığa etkisini ara şt ıran çok az say ıda ara ş t ırma vard ır. Örne ğin çat ışmal ı bir aile ortam ı içinde ya şayanlarda tekrarlama riskinin daha yüksek oldu ğu bildirilmi ştir (9). Tekrarlama oran ında cinsiyet farkl ılığı ile ilgili bulgular tart ışmal ıdı r. Baz ı çal ışmalarda kızlarda tekrarlay ıc ı l ığın daha azla oldu ğu bildirilmi şse de bu konuda k ızlarda erkekler aras ında hiçbir fark olmad ığı n ı bildiren çal ışmalarda vard ır (38). İzlem çal ışmalar ında depresyonu olan ergenlerin yakla şık % 20 - % 40' ında, deresyonun ba şlang ıc ından sonraki 5 y ı ll ık dönem içinde, bipolar I bozuklu ğu geli ştiği saptanm ışt ır (9 22,33), Ergen depresyonunda, bipolar I bozukluk geli şme riskini artt ıran klinik özellikler, erken ba şlan ğıçla birlikte psikomotor retardasyon veya psikotik özelliler olmas ı, ailede bipolar öyküsü veya aile yüklülü ğünün fazla olmas ıd ı r (9). Kutcher ve Morton ise bu klinik özellikleri, ani ba şlayan depresyonda psikomotor retardasyon veya duygu durumla uyumlu psiotik özellikler, ailede bipolar öyküsü olmas ı ve farmakolojik olarak tetik-lenen l ı ipomani olarak bildirmi şlendir (6). Ergenlerde, bipolar II bozuklu ğun klinik görünümü kolay- l ıkla y ıkıc ı davran ış bozuklukları veya kilinik bozuk luklar ıyla karışabilir. Bu nedenle ergenlerde bipol ar II bozukluğunun tan ınmas ı ve saptanmas ı önemli dir (9). Komplikasyonlar Depresyonu olan ergenler, depresyonu olmayan yaşıtlarına göre sosyal olarak daha az uyum göstermektedirler. Depresyon ata ğı boyunca ergenlerde s ıkl ıkla okul ba şarısında düşme ve ki şiler aras ı ili şkilerde bozulma görülür (33,35,39). Bili şsel ve entellektüel yeteneklere göre güncel okul performans ı depresyondan daha uzun süreli olarak etkileniyor gözükmektedir (40). Yap ılan ki şisel çal ışmalar depresyonun belli bili şsel ve sosyal alanlarda olumsuz etkisi oldu ğu yolunda bulgular sa ğlamışt ır. İzlem çal ışmalar ı da depresyonlabirlikte nonverbal bili şsel ve entelletüel performans da kay ıpların olduğunu fakat bu kay ıpların geçici oldu ğunu, depresi ata ğın bitmesiyle kaybolduklar ın ı göste i şlerdir (40). Ergenlerde depresyonla birlikte görülen bu psikososyal kay ıpların, ergenliğin diğer psikopatolojilerinde de görülmesi, bu kay ıplar ın ergen depresyonuna özgü olmad ığını gösterir. Üstelik psikososyal kay ıpların depresyonun sonucu mu, yoksa depresyonun ortaya çkmas ınaneden olan etkenler mi odu ğu konusunu ayd ınlatacak uzunlamas ına çal ışmalara ihtiyaç vard ır (9). Depresyon tedavisi ile birlikte e şlik eden diğer sorunlarda ele al ınmal ıd ır. Çünkü depresyondan bağıms ız olarak, komorbid psikiyatrik bozukluklar, olumsuz aile tutumlar ı, dü şük sosyoekonomik seviye ve olumsuz ya şam olaylar ına maruz kalma psikososyal i şlevselliği etkiler ( 9,41 ). Ergenlerde depresyon, geç ergenlik ve eri şkinlik döneminde, intihara yönelik davrani şlari, homosid dü şüncesini, sigara kullanım ın ı, alkol ve di ğer maddelere ba ğıml ılık riskini ar t ırır (33,42,43). Ergenlerde, alkol veya madde bağıml ıl ığın ın majör depresif bozukluktan ortalama 4.5 y ıl sonra ba şlamas ı, ergenleri ba ğıml ıl ıktan koruma fırsat ı için şans tan ır (9). İ lem çal ışmalarında, ergenlerin iyile şmeden sonra ile e şik alt ı düzeylerde depresyon semptomlar ı, negatif alg ılama, ki şiler aras ı ili şkilerde bozulma, sigara kullan ımında art ış, global olarak i şlevsellikte bozulma, erken ya şta hamilelik ve fiziksel sorunlarda art ış göstermeye devam edebilece ği saptanm ışt ı r 94

Ergenlerde Depresyon: Epidemiyoloji, Klinik G ıvii ııiim, Kon ıorbiclite Seyir, Komplikasyonla Özer; Kocah ıy ık, Girpin, Demiraslan (933,42). Semptomatik iyile şme sağland ıktan sonra hile devam eden sosoyal i şlevlerdeki bu kay ıp ve sorunlar, ergenlerde devam eden ö ğrenme ve sosyal uyum sürecini belirgin olarak bölüp, aksatabileceğinclen, majör depresyonun ergenin geli şimi üzerinde uzun dönemli olumsuz etkileri olabilece ği söylenmekteclir (4()). Burada ilginç olan nokta ise iki veya daha fazla say ıda depresif ata ğı olan ergenlerin genel olarak i şlevsellik kay ıplarının ciddi olmas ı fakat rekürrensi olmayan ergenlerin psikososyal geli şimlerinin normal kontrollerinkine benzer olmas ıdır (33,41 ). Major depresyonu olan ergenlerde,. üzerinde önemle durulmas ı gereken bir ba şka komplikasyon ise intihar giri şimleridir. Çünkü ergenlerde eri şkinlere göre hem ölümle sonuçlanan yaka say ısı daha fazlad ır hem de yüzy ı l ın ikinci yar ısında majör depresif bozuklukta görülen art ışa ko şut olarak, intihar oranlar ı da giderek artmaktadir. Ergenlerde intihar 1950 y ı - l ından beri 4 kat artm ışt ır ve bu ya ş grubundaki mortalitenin % 12'si ııi olu şturmaktad ır (9'441. Ergenlerde intihar giri şimlerinde ölüm oran ı 20:1 olarak tahmin edilmektedir (6). Her ne kadar intihar giri şimi k ızlarda daha fazla ise ölüm oran ı, erkeklerde % 3-4 daha fazlad ır. Fakat cinsiyetler aras ındaki bu fark gittikçe azalmaktad ır (5 ). Ayn ı şekilde 6 ergenlik dönemi boyunca, ya ş ilerledikçe intiharlarda, ölüm oran ı artmaktad ır. Depresyon d ışında intihara neden olan durumlar anksiyete bozukluklar ı, y ık ıc ı davran ış bozukluklar ı, bipolar bozukluk madde ba ğıml ıliğı ve ki şilik bozukluklar ıd ır. Bunlara ek olarak aile öyküsünde duyguclurum bozuklu ğu veya intihar bulunmas ı, aile içi şiddete maruz kalma ve dürtü kontrolünde güçlük, intihar riskini artt ıran etkenler olarak saptan m ışt ı r (7,9,44,45). KAYNAKLAR 1. Angold A: Childhood and adolescent depression Il: Research in clinical population. Br J Psychiatry 153:476-492, 1988. 2. Mitchell J, McCauley E, Burke PM, et al: Phenomenology of depression in children and adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 27(I):12-20, 1988. 3. Carlson GA, Ca ıı twell DP: Unmasking masked depression in children and adolescent. Am J Psychiatry 137(41:445-449. 1980. 4. Strober M, Green J, Carlsson G: Phenomenology and subtypes of major depressive disorder in adolescence. j Affect Disord 3:281-29(), 1981. 5. Fleming Je, Offord DR: Epidemiology of childhood depressive disorders: a critical review. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 29(4):571-580, 1990. 6. Kutchcr SP, Morton P: Parameters of adolescent depression. Psychiatric Clinics of North America 12(41:895-919, 1989. 7. Lewinsohn PM. Clarke GN. Seeley JR, et al: Major depression in comunity adolescents: Age at onset, episode d ıtratiorn and time to recurrence. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 33(6):809-818, 1994. 8. Ryan ND, Williamson DE, lyengar S, et al: A secular increase in child and adolescent onset affective disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 31(41:600-605, 1992. 9. Birmaher B, Ryan ND, Williamson DE,: et al: Childhood and adolescent depression: a review of the past 10 years. Part J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 35:1427-1439, 1996. 10. Özbay MH, Şahin N, Hançal G, ve ark.: Ergenlikte benlik imaj ı: Çal ışan ve öğrenci ergenler aras ında kar şı lat ırmal ı bir çal ışma. Türk Psikiyatri Dergisi 2(21:82-95, 1991. I I. Demir DE: ilkokul ve ortaokul ö ğrencilerinde depresif bozukluklar ın görülme s ıkl ığı ve depresif bozuklu ğu olan çocuk ve ergenlerin özellikleri. Uzmanl ık tezi, İstanbul üniversitesi, 1997. 12. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. Fourth edition. Washington DC: American Psychiatric Press, 1994. 13. Carlson GA, Kashani CH: Phenomenology of major depression from children through adulthood: analysis of three studies. Am J Psychiatry 145:1222-1225, 1988. 14. McCauley E, Carlson GA, Calderon R: The role of somatic complaints in the diagnosis of depression in children and adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 30(41:631-635, 1991. 15. Ryan ND, Paug-Antich J, Ambrossini P, et al: Clinical picture of major depression in children and adolescents. Arch Gen Psychiatry 44:854-861, 1987. 16. Lewinsohn PM, Rohde P, Secley JR, et al: Comorbidity of unipolar depression: 1. Major depression witl ı dysthymia. J Abnom Psychology 100(21:202-213, 199:1. 17. Kovacs M, Akiskal HS, Gatsonis C, et al: Childhood-onset dysthymic disorder. Arch Gen Psychiatry 51:365-374, 1994. 18. Goodnıan SH, Schwab-Stone M, Lahey BB, et al: Major depression and dysthyrnia in children and adolescent: discriminant validity and diffential consequences in a community sample. J Am Child Adolesc Psychiatry 3(61:761-770, 2000. 19. McCauley E, Myers K, Mitchell J, et al: Depression in young people: Initial presentation and clinical course. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 32(41:714-722, 1993. 20. Harrington R, Fudge H, Rutter M, et al: Adult outcomes of childhood and adolescent depression: Il. Links witl ı antisocial disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 30(31:434-439, 1991. 21. P ııig-antich J, Goetz D, Davies M, et al: A controlled family history study of prepubertal major depressive disorder. Arcl ı Gen Psychiatry 46:406-418, 1989. 22. Pataki SC: mood disorders and suicide in children and adolescent. In: Sadock BJ, Sadock VA. editors. Comprehensive Textbook of Psychiatry 7th ed. Vol ıııııe Il Baltimore: Williams and Wilkins p.2740-57, 2000. 23. Kendler Ks, Prescott CA: A population based twin study of lifetime major depression in ıııen and women.. Arch Gen Psychiatry 56:39-44, 1999. 24. Kentler KS: Genetic epidemiology in psychiatry. Arch Gen Psychiatry 52:895-899, 1995. 25. Barrera JM, Garrison-Jo ııes C: Fanıily and peer social support as specitic corralates of adolescent depressive symptoms. J Abnorm Child Psycl ıol 20(1): I -15, 1992. 26. Kovacs M, Feniberg TL, Crouse-Novak MA, et al: Depressive disorders in cl ıilders in childrn ıod I. A longitudinal prospective st ııdy of clıaracteristics and rccovcry. Arch Gen Psychiatry 41:229-237, 1984. 27. Sanford M. Szatmari P, Spinner M, et al: Predicting tl ıe oneyear course of adolescent major depression. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 34(121:1618-1628, 1995. 28. Lewinsohn PM, Gotlib IH, Seeley JR: Specificity of psychosocial riskf actors for depression and substance abuse in older adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 34:1221-1229, 1995. 29. Mufson L, Aidala A, Warner V: Social dysfunction and psychiatric disorder in motl ıers and their children. J An ı Acad Child 95

Ergenlerde Depresyon: Epidemiyoloji, Klinik Görünüm, Özer, Kocalnyik, Girgin, Demiraslan Adolesc Psychiatry 33(9):1256-1264, 1994. 30. Williamson DE, Birmaher B, Anderson BP, et al: Stressful life events in adolescent. The role of dependent events during the depressive episod. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 34:591-598, 1995. 31. Goodyer IM, Althom PME: Lifetime exit events and recent social and family adversities in axnxious and depressed schoolage and adolescent-i. J Affect Disord 21:219-228, 1991. 32. Goodyear L, Kolvin I, Gatzans S: Recent undesirable life events and psychiatric disorder in childhood and adolescence. Br J Psychiatry 147:517-523, 1985. 33. Rao U, Ryan ND, Birmaher B, et al: Unipolar depression in adolescents: clinical outcome in adulthood. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 34(5):566-578, 1995. 34. Kovacs M, Feinberg TL, Crouse-Novak M, et al: Depressive disorders in childhood II. Alongitudinal study of the risk for a subseq ııent major depression. Arch Gen Psychiatry 41:643-649, 1984. 35. Hammen C, Burge D, Bumey E, et al: Longitudinal study of diagnoses in children of women with unipolar and bipolar affective disorder. Arch Gen Psychiatry 47:1112-1117, 1990. 36 bg.win şohn PM, Rohde P, Klein DN, et al: Natural course of adolescent major depressive disorder I. Continuity into young adulthood. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 38:56-63, 1999. 37. Harrington R, Fudge H, rutter M, et al: Adult outcomes of childhood and adolescent depression: I. Psychiatric status. Arch Gen Psychiatry 47:465-473, 1990. 38. Simpson HB, Nee JC and Endicott J: First-episode major depression few sex differences in course. Arch Gen Psychiatry 54:633-639, 1997. 39. Williamson De, Ryan N, Barnıaher B, et al: A case control family history study of depression in adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 34(12):1596-1607, 1995. 40. Kovacs M, Goldston D: Cognitive and Social cognitive development of depressed children and adolescent. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 3054):388-392, 1991. 41. Warner V, Mufson L, Weissman MM: Offspring at high and low risk for depression and anxiety: mechanisms of psychiatric disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 34(6):786-797, 1995. 42. Kandel DB, Davies M: Adult sequelae of adolescent depressive symptoms. Arch Gen Psychiatry 43:255-262, 1986. 43. Brown RA, Lewinsohn PM, Seeley JR, et al: Cigarette smoking, major depression and other psychiatric disorders among adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 35:1602-1610, 1996. 44. Brent DA, Perper JA, Goldstein CF, et al: Risk factors for adolescent suicide. Arch Gen Psychiatry 45:581-588, 1988. 45. Shaffer D, Garland A, Gould M, et al: Preventing teenage suicide: a critical review. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 27(6):675-687 96