Dünya Süt Günü ve Süt Koşusu Dünya Süt Günü çerçevesinde Süt tüketiminde farkındalık oluşturmak için koştuk Program 10:30 da Kırıkkale Belediyesi Mehteran takımının olağanüstü performans sergilediği marşlarla başladı. Programa Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ekrem YILDIZ, Dekanımız Prof. Dr. Mehmet BAŞALAN, Öğretim Üyeleri ve öğrencilerimiz katıldı. Prof. Dr. Aylin KASIMOĞLU DOĞRU hocamızın süt ve süt tüketimi hakkında yaptığı konuşmada; konuşmanın tam metni sayfa sonunda sütün faydaları ve halk arasında doğru bilinen yanlışlardan bahsetti verilmiştir Öğrenciler ve öğretim üyelerimizi katıldığı koşu, Rektörümüz Prof. Dr. Ekrem YILDIZ ın verdiği işaretle başladı. Koşuda hem erkek ve hem de bayan kulvarlarında ilk üç kişiye Dekanımız Prof. Dr. Mehmet BAŞALAN tarafından plaket verildi. Program sıcak ve soğuk süt, pasta ikramı ile bitti.
2
3
4
5
MEDYADA SÜT Prof. Dr. Aylin KASIMOĞLU DOĞRU Süt, her insanoğlunun dünyaya gelir gelmez tanıştığı, yaşamının ilk aylarında tükettiği tek gıda, en temel besin maddesi olmuştur. Bu özelliği ile hem en iyi bildiğimiz, hem de zaman ilerledikçe göz ardı ettiğimiz, unuttuğumuzdur süt. Her şey, önce ben büyüdüm, kocaman adam süt içer mi? ifadeleriyle başlar. Sonra yerini çaya, kahveye, kolaya bırakır. Bırakır da bu kadir kıymet bilmezlikten istifade etmek isteyenler, sütle aramızı iyice açmak için harekete geçerler. Öteden beri söylenegelen Süt; Kıymetli bir hayvansal protein kaynağıdır. Büyüme ve gelişmenin hızlanması, hücre yenilenmesi ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemlidir. 6
Kemik ve diş sağlığının korunmasına, gelişiminde yardımcıdır. Kemik erimesinden korunmada önemlidir. Susuzluğu giderir. Tok tutar. Kilo kontrolünde önemlidir. Gibi ifadeler, unutulmaya başlanır. Bunların yerini, doğumdan ölüme kadar hayatımızın vazgeçilmezi olan süt ve elde edilişinden itibaren başına gelenler hakkında çıkarılan asılsız söylentiler, hatalı beslenme önerileri almaya başlar Hatalı beslenme alışkanlıklarına ilişkin olarak: - Pekmezi yoğurtla yemek, - demir katkılı mısır gevreklerini sütle tüketince demirden faydalanılacağını sanmak, - ıspanağı yoğurtla yiyip demir aldığını sanmak, - kakaolu süt içip kalsiyum aldığını sanmak, sadece birkaç örnektir. Asıl zararlı olan ise çıkarılan haksız söylentiler, iddialar, kafa karıştırıcı sorularla, halkın doğruymuşçasına inandırıcılıkla yanıltılmasıdır. Eminim medyadan hatırlıyorsunuzdur. - İddia: Süte uygulanan homojenizasyon işlemi, süt proteinlerinde değişikliğe neden olur. Bu proteinler de nedeni bilinmeyen hastalıklara neden olur. Doğrusu: Homojenizasyon, 200 bar basınçla uygulanan bir işlemdir. Süt proteinlerinde değişikliğe neden olan basınç değeri ise 2000 bardır. - İddia: UHT sütlere koruyucu kimyasallar eklendiği için uzun ömürlüdür. Doğrusu: Süt, 135-145 C de steril edildiğinden, sütte hiç mikroorganizma kalmaz. Sütü bozacak mikroorganizma kalmadığı için raf ömrünün uzaması doğaldır. - İddia: Kutu sütlerin ambalajlarından süte alüminyum geçer. Doğrusu: Alüminyumun süte geçmesi için, sütle temas halinde olması gerekir. Fakat süt kutularında böyle bir durum yoktur. 7
- İddia: UHT steril sütlerde probiyotikler kalmıyor. Çiğ süt tercih edin. Doğrusu: Bir bakterinin probiyotik olması için pek çok özelliği taşıması gerekir. Bu nedenle, sağlığa zararlı olmayan ya da sütte bulunan her bakteri probiyotik değildir. Ayrıca çiğ sütün probiyotik nitelik taşıması için, 1 ml sinde yüz milyon adet probiyotik bakteri bulunması gerekir ki, çiğ süt için mümkün değildir. Kaldı ki, çiğ süt alındığında kaynatılmaktadır. Bu durumda sütte bulunsalar bile, probiyotik baterilerin canlı kalma şansları yoktur. Sütü çiğ içemeyeceğimize göre sorun da yoktur. - İddia: Süte uygulanan pastörizasyon ve sterilizasyon işlemleri sütün besleyici değerini azaltır. Doğrusu: Aksine bu yöntemler, sütteki besin unsurlarına kaynatma işlemine göre çok daha az zarar verirler. - İddia: Sütteki kalsiyum bir işe yaramaz. Doğrusu: Süte uygulanan ısı işlemleri, sütteki kalsiyumun bağırsaktan emilimine ve vücutta kullanılmasına mani değildir. - İddia: Artık sütte eskisi kadar kalsiyum yok. Doğrusu: Sütün bileşimi, türe özgü farklılıklar haricinde standarttır. Canlı, yediklerinden kalsiyum alamasa bile, kemiğinden söküp süte verir. - Soru: Eskiden pastörize süt 2 gün dayanırdı, şimdi nasıl 10 gün dayanıyor? Cevap: Eskiden pastörizasyon 72ºC de yapılırdı, artık 90ºC de yapılıyor. Daha az mikroorganizma, daha uzun raf ömrü anlamına geliyor. - Soru: Eskiden yoğurtlar ekşirdi, neden şimdi ekşimiyor? Cevap: Yoğurt bakterilerinin asitlik oluşturma özellikleri değiştiği için yoğurtlar eskisi gibi ekşimiyor (Yoğurda ekşi tadı veren, oluşan asitliktir). - İddia: Çok süt içen çocuk anemi olur!... Doğrusu: Çocuğun süt içmesi değil, hatalı beslenme sonucunda, demirli gıdaların süt ve ürünleriyle tüketilmesi anemiye neden olur. Süt ve süt ürünlerinin tüketimi ile demirli gıda alımı arasında 3 saat zaman geçmelidir. - İddia: Süt içmek kemiklere faydasızdır!... J)))) Buna cevap vermeye bile gerek yoktur. 8
Türkiye, süt ve süt ürünleri üretimi bakımından yurt dışına bağımlı bir ülke değildir. 2015 yılında yaklaşık 19 milyon ton çiğ süt üretimi ile dünyanın 8. büyük süt üreticisi olan Türkiye; günden güne büyüyen ve gelişen, AB Gıda ve Veterinerlik Ofisi (FVO) raporlarında yer alan ifadeyle yüksek standartlara sahip bir süt ve süt ürünleri sanayine sahiptir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından onay alan işletmelerde üretilen, Kalite ve Gıda Güvenliği denetiminden geçmiş ambalajlı süt ve süt ürünleri, insan sağlığına zararlı mikroorganizmalar içermez. Muhafaza koşullarına uyulduğu takdirde son kullanma tarihine kadar tazeliğini korur. (Kaynak: http://www.gidagundemi.com/gida-guvenligi/gidaguvenligi/ambalajli-sut-ve-sut-urunleri-tuketiminin-onemi-h9627.html) Sağlıklı ve zeki nesiller yetiştirmek için, Ülkemizin en önemli gıda sektörlerinden biri olan süt sektörüne, bilinçli olarak, duyduğumuz her şeye inanmak yerine araştırarak, gündem yaratmaya çalışanların aksine, güvenilir ürünleri tüketmekten vazgeçmeyerek sahip çıkalım. Süt, her insanoğlunun dünyaya gelir gelmez tanıştığı, yaşamının ilk aylarında tükettiği tek gıda, en temel besin maddesi olmuştur. Bu özelliği ile hem en iyi bildiğimiz, hem de zaman ilerledikçe göz ardı ettiğimiz, unuttuğumuzdur süt. Her şey, önce ben büyüdüm, kocaman adam süt içer mi? ifadeleriyle başlar. Sonra yerini çaya, kahveye, kolaya bırakır. Bırakır da bu kadir kıymet bilmezlikten istifade etmek isteyenler, sütle aramızı iyice açmak için harekete geçerler. Aslında doğumdan ölüme kadar hayatımızın vazgeçilmezi olan süt ve elde edilişinden itibaren başına gelenler, hakkında çıkarılan asılsız söylentiler, hatalı beslenme alışkanlıkları bugünkü konumuz. Öncelikle, süt nedir, kabaca bakalım. 9