BÜYÜK YAPITLARIMIZ Konur Ertop Yeni bir dünyanın eşiğinde 1970'lerin "Kardelenleri" " nsan halleri nin yazar, Füruzan Füruzan' n 1971'de ç kan ilk kitab "Paras z Yat l ", yazar na Sait Faik Abas yan k Öykü ödülüyle birlikte büyük ün de kazand rd. Edebiyat dünyas ondan övgüyle söz etmeye bafllad. Genç öykücünün baflar l yap tlar daha sonra birbirini izledi.» 47
BD EYLÜL 2012 Füruzan' n baflar s nda güçlü gözlemcili iyle zengin ayr nt lara yer vermesinin önemli yeri vard. Öykülerinde toplumun alt kesiminden ezilmifl insanlar, yaln zl a, yoksullu a itilmifl genç annelerle küçük k zlar, yerinden yurdundan uzaklara göçmek zorunda kalanlar, mutlulu u tatmadan uzun y llar geride b rak vermifl yafll lar görülüyordu. Füruzan olaylar s ralamaktan hofllanm yordu. Onun kayg s yaflamdan "kesit"leri, "durum"lar canland rmakt. "Durum anlatmak bence önemli. Olaylar beni çekmiyor pek... Olaylar yaflam fl olan insanlar n, yaflad ktan sonraki halleri beni çekiyor." demiflti. Ele ald izleklere -gelifltirip derinlefltirerek- zaman zaman yeniden 48 döndü ü olur. Bunun nedeni aç klarken de flunlar söylemifltir: "Epeyce bir zamand r 's radan insanlar', 'küçük insanlar' diye nitelenen, sanki baflka tan mlama yap lamazm fl gibi hep böyle nitelenenleri anlatmaya karar verdim ve hâlâ o karar sürdürüyorum. Üstelik 3. biny l n de er karmaflas içinde kalabal klar ac çektiklerinin ayr m na varamayacak denli örselenmekteler. flte böyle bir yolday m. lginç konularla de il, tarihin ilk ça lardan beri kayda düfltü ü ac larla ilgileniyorum." Dünyay haks zl klar, anlay fls zl klar sarm flt r. Öykülerde s ralanan durum ve kesitler do up büyüdükleri topraklardan kopar lanlar, da lan aileleri, sevgisizlik, yoksulluk çekenleri, hak etmedikleri yaflamlar sürdürmek zorundaa kalanlar gösterirler. Füruzan' n öykü kiflileri aras na ön s ray alan k z çocuklar küçük yaflta babas z kalm flt r. Annelerini yaflama yenilmemek için ç rp n rken görürüz. Yazar n kendisi de ilkokula bafllad y l babas n yitirmiflti. Annesiyle birlikte uzun süre s k nt l yaflamlar oldu; bu yüzden e itimini de sürdüremedi. "Paras z Yat l "daki birçok öyküde babas z kalm fl küçük k zlar n anneleri, çocuklar yla birlikte yeni bir yaflama tutunmak için ç rp n r. " skele Parklar nda" öyküsündeki genç kad n n efli, ifl kazas nda ölmüfltür. Küçük k z bir yandan onu yaflama ba lar, onunla birlikte ayakta durmaya çal fl r. Ancak bir yandan da çocu unu bir ayak ba sayar.
Ana k z a ustos s ca nda hava almak için gittikleri parkta görürüz. Kad n, sürdürdürdükleri elveriflsiz yaflama koflullar ndan tedirgindir: Do ru dürüst beslenemezler, kald klar odada y kan p temizlenemezler. Kiralar n ödeyemezler. Art k satacak eflyalar da kalmam flt r. Yeniden evlenmeyi olanaks z görür. Kendini öldürmeyi bile geçirir akl ndan. Bütün kap lar n kendisine kapal oldu unu düflünür. Bir ablas vard r, ancak o da ona destek olmaktan uzakt r: BD EYLÜL 2012 Kitaba ad n veren öyküdeki babas z, yoksul k z, okulda K z lay Kolu'ndan yemek yemesi utand rmaktad r. Giysileri uygun olmad için ulusal bayramlarda ona fliir okutmazlar. Beden e itimi derslerine kat lamaz. Annesi, hastanede çal flmaya bafllam flt r; k z okula gidip gelecek, evde yaln z bafl na yaflayacakt r. Annesi yaflam n evde tek bafl na nas l sürdürece ini anlat r: "Her sabah helvayla ekmek yersin. Çay zaten sevmiyorsun. Elim yan yor, diyorsun. Okuldan gelince mangal m z yakar s cac k oturursun, Gece Bir öyküdeki küçük k z okula takunya ile gönderildi i için utanç içindedir. Baflka bir öyküde ilkokulu bitiren küçük k z, umudunu paras z yat l s nav na ba lam flt r. "Kap aral nda on lira s k flt rd elime ablam. 'Vah benim can m kardeflim,' dedi. Keflke almasayd m o paray. O parayla üzüntüsünü, ablal n savd. Yok gidemem onlara. Ama ifl bulup çal flmak için bunu okula yazd rmal. Nas l?" Bir öyküdeki küçük k z okula takunya ile gönderildi i için utanç içindedir. Baflka bir öyküde ilkokulu bitiren küçük k z, umudunu paras z yat l s nav na ba lam flt r. Ancak üvey babas, "Kazanmana bu kadar sevinme. Kal rsan paralar ben ödeyece im," diyerek umudunu k rar... kapa ört atefle. Ha benim k z m, sak n unutma. Benim akl m evde b rakma. Sen ak ll k zs n." K z okuyup ö retmen olacak, anne hastaneden ayr lacakt r. S nava giderlerken anne, gelece e iliflkin düfllerini k z na aktar r. Art k, okulun önündedirler: " çerden u ultular geliyordu. Ya mur tafl duvarlar n aras ndan ç kan ayk r yeflillikleri parlatm flt. 'Bizden de erken gelenler olmufl. Geç meç kalm fl olmayal m?' Hademe giyimli bir kad n onlara do ru yürüdü, tafll yoldan. Bezgin, 49
BD EYLÜL 2012 al fl k bak fllar yla anne, k z n üstünden d flarda bir fleye bak yordu. Anne, sayg l sordu: 'Geciktik mi acaba? Çocuklar n ço u gelmifl.' Hademe kad n ilgisiz: 'Paras z yat l imtihan n n çocuklar hep erken gelir. Hiç gecikmezler.", "Özgürlük Atlar "nda ilkokulu bitiren k z çocu u, ö renimini sürdürmek için "paras z yat l " s nav n kazanmaktan baska ç k fl yolu görmez: "S nav kazanmal yd m. Hiç yolu yoktu baflka okuman n." "Su Ustas Miraç"ta ise varl kl ailenin ilerici görüflleri olan çocu u Vedat, kimseye muhtaç olmadan kendini yetifltirmek için s navla paras z yat l okula girer. Kat ld eylemler yüzünden cezaevine de düflecektir. Davran lar na, s n rs z mal n mülkün bafl ndaki dul annesi ak l erdiremez: "Bu o lan deli. Deli ki hem nas l. Yedi köye duyurulacak deli. Tarlalar at sürmecesine, konaklar kervan durmacas na... Ama gelin görün, bu benim o lum, bu benim üçüncü göza r m, sürünmek ister. Hükümet paras yla okumak ister. Muhtaçl m var?" Vedat' n tutuklanmas n, aileye sürülmüfl bir leke sayan kardeflleri, onu kurtarmak için ak l dengesinin yerinde olmad n gösteren bir rapor almay tasarlar! "Taflral " öyküsünde babas n çok küçükken yitirmifl genç k z, yüksek ö renim için büyük kentteki varl kl teyzesinin yan na gelmifltir. "Titiz, eli s k " teyze, k z n annesinin yanl fl bir evlilik yapt, yoksul birinin okumas - 50 n n güç, üstelik de gereksiz oldu u görüflündedir. Kendi k z n okuttuklar n, ancak evlenip çoluk çocu a kar - fl nca diplomas n n süs olarak kald n anlat r. Taflradan umutlarla gelmifl k z ise koca kenti, teyzesini, bu yepyeni dünyay yad rgam flt r. Onun düflledi i bambaflka bir yaflamd r, bunu gerçeklefltiremeyece ini anlam flt r: "(Saçlar m ) kesece im. Hem de en k sa. Ders kitaplar m de il, en sevdi im yazarlar al p elime, bir dolu yeri gezece im. Dostoyevski'yi okudu um kireç badanal ç kmadaki kay s lar n sessiz karanl klar n ve hep su kokusunu arayaca m." B ak fl n kendi çocuklu- unun "kardelenler"ine yöneltmifl Füruzan' n ifllemekten hoflland konulardan biri de Balkan göçmenlerinin anayurda geldikten sonraki çileli yaflam d r. Bu ilk kitab nda yer alan "Edirne'nin Köprüleri", öyküsüne daha sonralar baflkalar da eklenecektir. "Edirne'nin Köprüleri" nde Balkan göçmeni bir ailenin stanbul'daki yaflam anlat l r. Varl kl bir ortamdan kopup gelmifl aile, stanbul'da geçim s k nt s na gömülmüfltür. Ancak yetim ve öksüz küçük k z babaannesi, amcas, kuzeni, yengesiyle yoksul ama yine de özverili, mutlu bir aile ortam nda buluruz. Babaanne dirençli, bask c ama sevgi dolu davran fllar yla dikkati çeker. Yoksullukta kendilerinden farks z komflular n n, onlar "Pis göçmen, Edirne Çingenesi!" diye afla lamas na, torununun upuzun saçlar yla alay
edilmesine bile, görmüfl geçirmifl babaannenin hoflgörülü, sevecen tepkisi insanl k dersi doludur: "Edirne köprülerini görmüfl mü de bu yalak a zl lar n k zanlar. Derler Sabahat'a 'Edirne Çingenesi...' Benim ak ls z gelinim de, keser onun alt n saçlar n. Bak! Ben ç karm fl m - y m ak örtümü kafamdan? Ba r rlar bana sokak uçlar na kadar, 'Gâvur nine! Gâvur nine!' diye. Belli ki bunlar gâvuru san rlar bir baflka fenal k. Cahil olmas n kimse, bilmez o zaman baflkalar da insand r." BD EYLÜL 2012 Güngörmüfl yafll kad nlar, ucuz al fl-verifl için pazar yerlerinde akflamüstü, geç saatlerde dolafl rlar. Tezgâhlarda ise art k elbette sebzenin, meyvenin en kötüsü kalm flt r: "Sat c, nineme gülerek bakard. 'Be anac m. Sen de gelirsin pazar n bitimine. Sabahtan gelsen iyisini al rs n. Hem ucuz istersin hem de iyi.' Ninem gereksiz bir acele içinde, 'Niçin ucuz, kötü olacak, derdi. Benim gül kokulu memleketimde her bir fley hem ucuz hem iyiydi. Biz zaten yapard k kendimiz bostanc l k. Yetifltirirdik her fleyi ellerimizle." Küçük yaflta yoksulluk nedeniyle kendi çevrelerinden kopar larak varl kl ailelerin yan na verilmifl beslemelerin yazg s yla da öykücü yak ndan ilgilenmifltir. "Nehir", "Su Ustas Miraç" öykülerinde onlar n yazg lar na tan k oluruz. "Haraç" öyküsündeki Servet de, böyle biridir. Yaflam boyunca yüzünün gülmedi ine tan k oluruz. Hizmet etti i aile yan nda savrulup giden y llar, bir yük gibi tafl d Fatin Bey'le sevgisiz evlili i, yafllan p tükenifli, afl r gerçekçi çizgileriyle anlat lm flt r: "Fatin Bey sedirin üstüne k vr lm fl yatan Servet Han m gördü. Unuttu u öfkenin yeniden s cak s cak flakaklar na yay ld n duydu. Bir sürü paçavraya bürülü yatan bu kad ndan i rendi. Sanki karlarla doluydu oda. Giyimlerle, paçavralarla sar nd yetmiyormufl gibi, üstüne tozlu denk çuvallar n da örtmüfltü. (...) 'Servet Han m öldün mü? Servet Han m öldün mü? diye ba rma a bafllad." Ayr nt lar seven, gözlemlerini zengin ayr nt larla dile getiren Füruzan,"Yazarl mda uygulamak istedi- im yöntemlerden ilki diyebilirim ki anlafl l r olmakt r. kincisi ülkemin sorunlar na do ru bir aç dan bakabilmek" demiflti. "Paras z Yat l " bunu eksiksiz uygulayan bir ç k fl noktas olmufltur. konurertop@butundunya.com.tr 51