sbd.anadolu.edu.tr 73 Anadolu University Journal of Social Sciences Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi

Benzer belgeler
Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

RASYONEL BEKLENTLER DOAL ORAN HPOTEZ Türkiye çin Zaman Serisi Bulguları

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

BİR YATIRIM ARACI OLARAK ALTIN İLE HİSSE SENEDİ ENDEKSİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK UYGULAMA 1

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

Turizm Talebi ve Döviz Kuru Şokları: Türk Turizm Sektörü İçin Ekonometrik Bir Analiz

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı 36 Nisan 2013

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

YÜKSEK ENFLASYON ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİ ARTIRIYOR MU?

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

TÜRKİYE DE KAMU HARCAMALARI DIŞ TİCARET AÇIKLARI ÜZERİNDE ETKİLİ Mİ? ARE GOVERNMENT EXPENDITURES EFFECTIVE ON TRADE DEFICITS IN TURKEY?

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ

DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ

FİNANSAL PİYASA VOLATİLİTESİ VE EKONOMİ

PETROL FİYATLARININ İMKB ENDEKSLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ IMPACT OF OIL PRICES ON ISE INDICES

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

Döviz Kuru Belirsizliğinin İhracata Etkisi: Türkiye İçin Bir Uygulama

TESTING TO RICARDIAN EQUIVALENCE PROPOSITONS FOR TURKISH ECONOMY

Satın Alma Gücü Paritesinin Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan İçin Geçerliliği: Birim Kök ve Eşbütünleşme Analizi

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

ENFLASYON-BÜYÜME SÜRECİNDE SABİT SERMAYE YATIRIMLARI

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)


Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur 1

TÜKETİMİN TESADÜFİ YÜRÜYÜŞÜ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye'de İktisadi Özgürlük ve İstihdam İlişkisi: Bir Panel Veri Analizi

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

TÜRKİYE DE YAŞAM BEKLENTİSİ - EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: ARDL MODELİ İLE BİR ANALİZ

1. Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkileri

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

YAPISAL KIRILMALAR VE KARBON EMİSYONU: KITA AVRUPA ÜLKELERİ İÇİN AMPİRİK BİR UYGULAMA. Ali ACARAVCI

Belirsizliğin Özel Tüketim Harcamaları Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

TÜRKİYE DE FISHER ETKİSİNİN GEÇERLİLİĞİ: DOĞRUSAL OLMAYAN EŞBÜTÜNLEŞME YAKLAŞIMI

A nonlinear estimation of monetary policy reaction function for Turkey

Finansal İstikrarın Bankacılık Sisteminin Borç Verme Politikaları Üzerindeki Etkisi: 2008 Küresel Krizi Çerçevesinde Türkiye Üzerine Bir İnceleme

Effects of Agricultural Support and Technology Policies on Corn Farming in Çukurova Region

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

ENFLASYON ve DOLAYLI VERGĐLERDEN ELDE EDĐLEN GELĐRLER ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN VAR YÖNTEMĐYLE ANALĐZĐ

ULUSAL HİSSE SENETLERİ PİYASASI NDA ETKİNLİK

The Roles of Financial Factors on the Real Money Demand: Turkey Case

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

Cari İşlemler Açığı ve Sürdürülebilirlik: Türkiye Örneği

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ

VAR YAKLAŞIMI İLE VERİMLİLİK ŞOKLARININ ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ

Prof. Dr. A. Ayşen Kaya - Berna Canlı

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

eyd Ekonomik Yaklaşım Derneği / Association

Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Olan Etkisinin Türkiye Bağlamında Test Edilmesi

BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Entegrasyonunun Parametrik ve Parametrik Olmayan Eşbütünleşme Testleri ile Analizi

DÖVİZ KURU VE HİSSE SENETLERİ FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

EKONOMİK PERFORMANS VE BÜROKRASİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Uluslar arasi emtia fiyatlarindan iç fiyatlara asimetrik ve doğrusal olmayan fiyat geçişkenliği: Türkiye için nardl modeli bulgulari

PARA POLİTİKASININ FİYAT BİLEŞENLERİ ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ:

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

TÜRKİYE NÜFUSU İÇİN STOKASTİK ÖLÜMLÜLÜK MODELLERİ

KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES HİPOTEZİ ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

Enflasyon ve Nominal Faiz Oranı İlişkisi: Türkiye Örneği ( )

İMKB de Fiyat-Hacim İlişkisi - Asimetrik Etkileşim

Transkript:

Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Anadolu Universiy Journal of Social Sciences Türkiye de Kamu Yaırımlarının Özel Sekör Yaırımları Üzerindeki Ekisi: 1970-2009 The Effec of Public Invesmens on Privae Secor Invesmens in Turkey:1970-2009 Arş. Grv. Mehme Cural - Arş. Grv. Dr. Recep Emre Eriçok - Arş. Grv. Veli Yılancı Öz Bu çalışmada 1970-2009 yılları arasında Türkiye de kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerinde ne ürlü bir ekiye sahip olduğu yapısal değişime izin veren birim kök ve eşbüünleşme esleri aracılığıyla sınanmışır. Elde edilen sonuçlar, bahsi geçen dönem zarfında kamu yaırımlarının özel yaırımlar üzerinde çekme ekisi olduğunu, yapılan kamu yaırımlarının özel yaırımları arırdığını gösermekedir. Anahar Kelimeler: Kamu Yaırımları, Özel Yaırımlar, Dışlama Ekisi, Çekme Ekisi, Yapısal Değişim. Absrac In his sudy, we analyze wha kind of effec public invesmen has on privae secor invesmen by employing uni roo and coinegraion ess, which allow a srucural break beween 1970-2009. The resuls, we obained, show ha he public invesmen has crowding in effec on privae secor invesmen, ha is an increase in public invesmens creae also an increase in he privae secor invesmens in he analysis period. Keywords: Public Invesmen, Privae Invesmen, Crowding Ou Effec, Crowding in Effec, Srucural Change. Giriş Genel anlamda yaırım, ekonomide mevcu olan sermaye sokunun, yani mal ve hizme üreiminde kullanılan üreim esislerinin, belli bir dönemde korunması ve arırılması için kullanılan kaynaklar ve soklardaki değişmelerdir. Diğer bir deyişle yaırım bir akım değişken olup sermaye sokunda zaman içinde meydana gelen değişmeyi gösermekedir (Özdemir, 2007, s.73). Bu anım oplam yaırım anımı olup, hem gayri safi sabi sermaye oluşumlarını hem de sok değişimlerini içermekedir. Diğer bir deyişle, oplam yaırım kavramı geleceke üreim yapmak amacı ile içinde bulunulan dönemde üreilmiş dayanıklı mallar (sabi sermaye malları) ile yine aynı dönemdeki ara ve nihai ükeimin geleceğe erelenmesinden (sok değişimi) oluşmakadır (Yılmaz ve Yılmaz, 1997, s.1). Karma ekonomi modelinde kamu kesimi ile özel sekör, üreici ve ükeici olarak bulunmaka, ayrı ayrı karar ve ercih imkânlarına sahip olmakadır. Dolayısıyla kamu kesimi ile özel sekör arasındaki ilişkiyi en doğru biçimde sapayabilmek ve bu ilişkiyi düzenli bir biçimde sürdürebilmek ekonomik gelişme açısından önem aşımakadır (Tosun, 1996, s.4). Bu çalışmanın amacı, kamu sabi sermaye yaırımlarının özel sekör sabi sermaye yaırımları üzerinde dışlama (crowding-ou) veya çekme (crowding-in) ekisini analiz emekir. Bu çalışmayı, diğer çalışmalardan ayıran emel noka, kullanılan ekonomerik eslerin incelenen dönem boyunca meydana gelen olası yapısal değişimi dikkae almasıdır. Bu kapsamda, çalışmanın izleyen bölümünde kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerindeki ekileri incelenmekedir. Üçüncü bölümde ampirik lieraür özelenmeke, dördüncü bölümde Türkiye de 1970-2009 döneminde kamu ve özel sekör sabi sermaye yaırımlarının gelişimi analiz edilmekedir. Beşinci bölümde veri, meodoloji ve ampirik sonuçlar verilmeke ve çalışma sonuç ve değerlendirme kısmıyla sonuçlandırılmakadır. Arş. Grv. Mehme Cural, İsanbul Üniversiesi İkisa Fakülesi Maliye Bölümü, mcural@isanbul.edu.r Arş. Grv. Dr. Recep Emre Eriçok, İsanbul Üniversiesi İkisa Fakülesi Maliye Bölümü, reericok@isanbul.edu.r Arş. Grv. Veli Yılancı, İsanbul Üniversiesi İkisa Fakülesi Ekonomeri Bölümü, yilanci@isanbul.edu.r sbd.anadolu.edu.r 73

Türkiye de Kamu Yaırımlarının Özel Sekör Yaırımları Üzerindeki Ekisi: 1970-2009 Kamu Yaırımlarının Özel Yaırılar Üzerindeki Ekilerine Yönelik Yaklaşımlar Kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerindeki ekisi hakkında iki karşı görüş bulunmakadır. Birinci görüşe göre, kamu ve özel sekör yaırımları arasında rekabe olması durumunda, kamu yaırımları özel sekör yaırımları üzerinde dışlama ekisine sahipir. İkinci görüşe göre ise kamu ve özel sekör yaırımları arasında amamlayıcılık olması durumda kamu yaırımları özel sekör yaırımları üzerinde poziif dışsallıklar yayar ve özel sekör yaırımları üzerinde çekme ekisi yaraır. Dışlama Ekisi Neo-klasik ikisaçılar kamu harcamalarının finansman şeklini değerlendirerek, kamusal faaliyelerin ekonomideki yoğunluğunun armasının, özel yaırımlar üzerinde dışlama ekisi yaraacağını savunmuşlardır. Kamu yaırımlarının özel sekör yaırımlarını dışlaması ise doğrudan ve dolaylı olarak oraya çıkmakadır. Aran kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları için ihiyaç duyulan fiziki ve mali kaynakları azalması ve yeni kamu yaırımları faaliyee geçiklerinde özel sekörün ürünleriyle rekabe emesi halinde doğrudan dışlama gerçekleşir (Ulusoy, 2004, s.322). Kamu yaırımlarının arım, imala sanayii, enerji, bankacılık ve finansal hizmeler gibi alanlarda yapılması durumunda genellikle özel sekör yaırımları üzerinde dışlama ekisinde bulunur. Zira bu ür kamu yaırımları büyük ölçüde sübvanse edilmeke ve ekinsiz olarak faaliyee bulunmakadır (Ramirez, 1994, s.5). Fiziki ve mali kaynakların kılığı alında kamu, kaynakları kullanırsa, en azından kısa dönemde özel sekör yaırımları üzerinde dışlama ekisine sahip olacakır. Kamu, özel sekör üreimiyle rakip mallar üreiği ölçüde özel sekörün dışlanma ekisi aracakır (Buier, 1997, s.310; Odedokun, 1997, s.1325). Kamu yaırımlarının doğrudan dışlama ekilerden ikincisi, aran kamu harcamalarını karşılamak için vergi oranlarında beklenen arışlardan dolayı özel sekörün yaırım planlarını değişirmesi halinde oraya çıkar. Kamu harcamaları için gerekli olan vergiler özel sekörün çalışma, yaırım ve yenilik iseğini azalmakadır. Devle özel sekörün gelirinin daha fazlasını vergilendirmesi, özel sekörün yaırım yapma iseğini, riske kalanmayı ve verimliliği arıracak faaliyeleri üslenme iseğini azalacakır (Gwaney, v.d., 1998, s.3). Burada özel sekör, hükümein asarruf ve harcama davranışını kendi yapacağı yaırım kararlarında önemli bir fakör olarak değerlendirmekedir. Bu durum aşırı rasyonellik (ulraraionaliy) olarak adlandırılmakadır. Aşırı rasyonellik hipoezinde (he ulraraionaliy hypohesis) özel sekör, kamu sermaye yaırımlarını özel sekör yaırımları için bir ikame olarak düşünürse ve kamu yaırımları nedeniyle oluşurulan kamu açığının vergi ile finanse edileceğini düşünürse, hükümein kamu yaırımlarındaki bir arış özel sekör yaırımlarını dışlayabilir (Apergis, 2000,s.226; Badawi, 2003, s.784). Neo-klasik görüşe kamu yaırımlarının özel sekör yaırımlar üzerindeki dolaylı dışlama ekisi, faiz oranları ve finansman maliyeindeki arışan kaynaklanmakadır. Niekim rekabeçi piyasalar ve am isihdam varsayımı alında, asarruf ve yaırım dengesi faiz mekanizmasıyla sağlanır. Bu nedenle kamu yaırımlarındaki arış, oplam asarrufların değişmediği varsayımı alında, faiz oranları üzerine yukarıya doğru baskı yapar. Piyasa faiz oranlarının arması ise özel sekörün sermaye maliyeini yükselerek yaırım alebini düşürmesine yol açar. Bu süreçe para alebi isikrarlı ve para poliikası değişirilmezse, kamu yaırımındaki arış ve böylece faiz oranındaki yükselme, özel sekör yaırımlarında %100 bir dışlamaya neden olur (Badawi, 2003, s.785). Kamu yaırımlarının özel seköre rakip ya da amamlayıcı olması yanında, yaırımlarının nasıl finanse edildiği özel sekör yaırımları üzerindeki ekileri açısından oldukça önemli bir hale gelmekedir. Çekme Ekisi Keynesyen ikisaçılar kamu harcamalarının, özel girişimciler arafından yapılamayan alyapı hizmeleri, sosyal güvenlik hizmeleri, kolluk kuvveleri ve polis hizmeleri, savunma hizmeleri, eğiim ve sağlık hizmeleri gibi kamusal malların üreimine yönelik olması sebebiyle poziif dışsallıklar yaraacağını savunurlar. Diğer bir ifadeyle kamu yaırımları genellikle özel sekörün opimal mikarlarda üreemeyeceği mal ve hizmeleri sunduğunda çekme ekisi oraya çıkmakadır. Diğer ifadeyle kamu yaırımları özel sekör yaırmalarını amamlayıcı olduğu durumlarda çekme ekisi oluşur. Bu bağlamda sosyal yapı ve alyapı üze- 74

Cil/Vol.: 12 - Sayı/No: 1 (73-88) rinde yapılan kamu yaırımları özel sekör yaırımları üzerinde çekme ekisine sahip olur. Çünkü kamu alyapı yaırımları, ulaşım, ileişim ve eğiimsel darboğazların elimine edilmesi yoluyla özel firmaların yaırım planlarının uygulamasını ve gerçekleşirilmesini kolaylaşırır. Diğer arafan, özellikle gelişmeke olan ekonomilerde, yüksek mikarda başlangıç sermayesi gerekiren ve uzun süreli yaırım gerekiren sekörler riskli olarak kabul edilir. Özel sekörün bu ür yaırımları riskinden dolayı ve aynı zamanda finansman olanaklarının darlığından dolayı yapması zor olabilir (Cruz ve Teixeira, 1999, s.76; Nazmi ve Ramirez, 1997, s.65). Bu ür yaırımların kamu arafından yapılması, yaırım için uygun koşullar yaraığından ya da özel sekör yaırımlarını amamlayıcı olduğundan, özel sekör yaırımlarını arırması beklenmekedir. Ayrıca hüküme kamu yaırımları yoluyla ekonomideki oplam alep ve belirsizlikleri azalmak için ani konjonürel bir şekilde hareke edebilir. Hüküme, özel sekör arafından üreilen mallar için pazar yaraarak, oplam alebi arırabilir. Niekim kamu yaırımlarındaki arışan dolayı ekonomik ve sosyal alyapıdaki iyileşme, özel seköre olan alep düzeyini arırır. Toplam alebi arıran kamu yaırımlarının oplumun beklenileri üzerinde de olumlu bir ekisi olabilir. Böylece özel sekör yaırım olanakları armış olur (Cruz ve Teixeira, 1999, s.76). Aschauer (1989a), çekme ekisinin zaman içerisinde oluşacağını vurgulamakadır. Zira kamu yaırımları kısa dönemde özel sermaye yaırımlarını düşürür. Çünkü özel sekör, kapasiesini genişlemek yerine, amaçları doğrulusunda kamu sermayesinden yararlanmayı seçer. Kamu yaırımlarının uzun dönemde yeni ve mevcu özel sermaye üreimini, mal ve hizme dağıımını amamlayıcı özelliği oraya çıkar. Kamu yaırımları dolayısıyla özel sermaye geiri oranı yükselir. Geiri oranındaki yükselme uzun dönemde baskın duruma gelir ve böylece kamu yaırımlarındaki arışın ne ekisinin özel sekör yaırımlarını arırması beklenir (Álvarez, 2006, s.2). Lieraür Taraması Lieraürde Keynesyen ve neo-klasik ikisa görüşleri doğrulusunda da sıkça arışılmış ve am anlamıyla üzerinde henüz am bir görüş birliğine varılamamışır. Çalışmanın bu kısmında geniş açıklamalara ve Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi arışmalara girilmeden lieraürde bu konuyla ilgili yer alan bazı çalışmalara yer verilmeye çalışılacakır. Aschauer (1985) çalışmasında, ABD de 1948-1981 dönemindeki kamu harcamaları ve özel ükeim harcamaları arasındaki ilişkiyi ampirik olarak incelemişir. Söz konusu çalışmada, kamu harcamalarının yeni özel ükeim harcamalarını yeerli düzeyde deseklemediğini, kamu harcamalarının ekisinin özellikle dayanıksız ükeim malları ve hizmelerinde düşük oranlarda görüldüğünü, ancak zamanla ekonomik akörlerin de rasyonel beklenileri sonucunda bu ekinin daha da aracağı düşüncesinin korunduğunu ve maliye poliikası faaliyelerine bu anlamda en azından biraz güven duyulması gerekiğini savunmuşur. Aschauer (1989a) çalışmasında, ABD de 1953-1986 dönemindeki kamu harcamalarının özel yaırımlara ekisini ve özel sermayeye dönüş oranını ampirik olarak incelemişir. Söz konusu çalışmada, yüksek kamu sermaye birikiminin rasyonel ekonomik akörler arafından seviyesi espi edilen ulusal yaırım oranını arırdığını ve özel yaırımlara dışlama ekisinde bulunduğunu ancak, kamu sermaye sokundaki arışın özel sermayeye dönüşü arıracağını ve özel sermaye birikimine çekme ekisinde bulunacağını öne sürmüşür. Aschauer (1989b) çalışmasında, ABD de 1949-1985 dönemindeki kamu sermaye soğu ve oplam fakör verimliliği değişkenleriyle ilgili ampirik bir çalışma yapmış ve oplam verimlilik, sok ve kamu harcaması akımı değişkenleri arasındaki ilişkiyi incelemişir. Bu çalışmada, savunma dışı kamu sermaye soğunun kamu harcamaları akımındaki verimliliğin belirlenmesinde önemli rol oynamadığını, savunmaya yönelik kamu sermayesinin verimlilikle bir ilişkisi yokken, alyapıya yönelik kamu sermayesinin verimlilike payının bulunduğunu, dolayısıyla ne kamu sermaye soğunun verimlilik düşüşünde önemli bir payının bulunduğunu savunmuşur. Pereira (2001) çalışmasında, ABD de 1956-1997 dönemi için VAR analiziyle kamu yaırımlarının özel yaırımlar üzerinde çekme ekisine sahip olduğu, bilgi seköründe dışlama ekisi olmakla birlike söz konusu çekme ekisinin özellikle sanayi ve aşıma sekörlerinde olduğu sonucuna varmışır. Voss (2002), ABD de 1947-1988 ve Kanada da 1947-1996 dönemleri için Vekör Ooregresif (VAR) modelleriyle kamu yaırımlarının özel yaırımlar üzerinde çekme ekisi- sbd.anadolu.edu.r 75

Türkiye de Kamu Yaırımlarının Özel Sekör Yaırımları Üzerindeki Ekisi: 1970-2009 ne sahip olmadığını, özellikle kamu yaırımlarında yapılan yeniliklerin özel yaırımlar üzerinde dışlama ekisine sahip olduğu sonucuna ulaşmışır. Hossain (2010) çalışmasında, Kanada da 1961-2008 dönemi için VAR ve Vekör Haa Düzelme (VEC) meodolojisi kullanarak, kamu sermayesinin uzun vadede özel sekör çıkısı, isihdam ve sermaye oluşumunda ekili olduğu, ayrıca insan kaynakları gelişimi için gerçekleşirilen kamu yaırımlarının özellikle sağlık ve eğiim sekörlerinde özel yaırımlara çekme ekisinde bulunduğu sonucunu elde emişir. De Gregorio (1992), 12 Lain Amerika ülkesini 1950-1985 dönemi için kamu yaırım harcamalarının özel sekör yaırımları üzerindeki ekilerini panel daa yönemi kullanarak incelemişir. Buna göre, iki yaırım ürü arasında dışlama ekisi olduğu sonucuna ulaşmışır. Khan ve Kumar (1997), 95 gelişmeke olan ülkede 1970-1990 dönemi için kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerindeki ekilerini ampirik olarak incelemişlerdir. Söz konusu inceleme sonucunda, kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerinde çekme ekisinin olduğu sonucuna varmışlardır. Odedokun (1997), 48 gelişmeke olan ülkede 1970-1990 dönemi için kamu yaırım harcamalarının özel sekör yaırımları üzerindeki uzun vadeli ekilerini incelemişir. Söz konusu inceleme sonucunda, uzun vadeli alyapıya yönelik kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerinde çekme ekisi olduğu, uzun vadeli alyapı dışındaki kamu yaırımlarının ise özel sekör yaırımlarını dışlama ekisi göserdiği sonucuna varmışır. Aukeren (2005) çalışmasında, 25 gelişmeke olan ülkede 1970-2000 dönemi için kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerindeki ekilerini, Granger nedensellik ve koinegrasyon eslerini içeren zaman serileri modeli kullanarak ve isaisiksel ahmin analizi yaparak incelemişir. Söz konusu inceleme sonucunda, bazı ülkelerde kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerinde dışlama ekisi göserirken, bazı ülkelerde ise çekme ekisinin olduğu sonucuna varmışır. Nazmi ve Ramirez (1997), Meksika da 1940-1991 döneminde kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerinde çekme ekisi olduğu sonucuna varmışlardır. Looney ve Frederiken (1997) ise Pakisan da 1972-1995 dönemi için yapıkları inceleme sonucuna göre özellikle alyapıya yönelik kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerinde çekme ekisinin olduğu sonucuna varmışır. Benzer şekilde Majeed ve Khan (2008), Pakisan da 1970-2006 dönemi için kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerindeki ekilerini incelemişir. Söz konusu inceleme sonucunda, kamu yaırımları alanında maddi ve mali kaynakların çoğunun kullanılması sebebiyle kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerinde dışlama ekisi olduğu sonucuna varmışlardır. Yavuz (2001) çalışmasında, Türkiye de 1990-2000 dönemi için koenegrasyon ekniği ve haa düzelme modeli kullanarak, Türkiye deki kamu yaırımları, özel yaırımlar ve faiz oranları arasındaki ilişkiyi ampirik olarak incelemişir. Söz konusu inceleme sonucunda, kamu yaırımlarının ve faiz oranlarının özel yaırımlar üzerinde negaif ekisi olduğu yani kamu yaırımlarının özel yaırımlara dışlama ekisi olduğu sonucuna varmışır. Kuşepeli (2005) çalışmasında, Türkiye de 1967-2003 ve 1963-2003 dönemleri şeklinde iki dönem belirleyerek söz konusu dönemler için iki ayrı model kurmuşur. Bu bağlamda, dışlama ekisi çerçevesinde Türkiye de maliye poliikasının ekinliğini ampirik olarak analiz emiş ve Johansen eşbüünleşme esi uygulamışır. Söz konusu esin sonucuna göre, Türkiye için hem Keynesyen hem de neo-klasik görüşleri doğrulamışır. Kamu harcamalarındaki arışların özel sekör yaırımlarını arırdığı, büçe açıklarındaki arışların ise özel sekör yaırımlarını azalığı sonucuna varmışır. Günaydın (2006) çalışmasında, Türkiye de 1987-2004 dönemi için kamu yaırımları ve özel yaırımlar arasında herhangi bir ilişki olup olmadığını ampirik olarak incelemiş, eşbüünleşme ve nedensellik esleri uygulanarak yapılan analizlerde, kamu yaırımlarının özel yaırımlar üzerinde çekme ekisine sahip olduğu sonucuna ulaşmışır. Başar ve Temurlenk (2007), Türkiye de 1980-2005 dönemini yapısal VAR (SVAR) modeli eş-dönemli paramere ahminlerine göre ampirik olarak incelemiş, 1980 sonrası dönem için Türkiye deki kamu yaırımlarının özel yaırımlar üzerinde dışlama ekisine sahip olduğu, ancak bu ekinin düşük düzeyde gerçekleşiği, bu sebeple Türkiye de özel yaırımları arırmanın uygun yolunun kamu yaırımlarının azalılması olmadığı sonucuna ulaşmışır. 76

Cil/Vol.: 12 - Sayı/No: 1 (73-88) Tüm bu lieraür çalışmaları incelendiğinde, kamu yaırımları ve özel yaırımlar arasında Keynesyen ve neo-klasik ikisa görüşleri doğrulusunda dışlama ve çekme ekilerinin olduğu görülmekedir. Türkiye de Kamu ve Özel Sekör Yaırımlarının Gelişimi Kamu yaırımları özel sekör yaırımları üzerinde doğrudan ve dolaylı olarak dışlama ve çekme ekilerinde bulunmakadır. Kamu yaırımlarının özel sekör yaırımlarını hangi yönde ekilediğini sapayabilmek, uygulanan ekonomi poliikaların doğruluğu ve dolayısıyla ekonomik gelişme açısından önem aşımakadır. Buradan harekele, bu çalışmada Türkiye de 1970-2009 döneminde kamu yaırımlarının özel sekör yaırımları üzerindeki doğrudan dışlama ve çekme ekileri analiz edilmekedir. Çalışmada ele alınan yaırım ürü ise Sabi Sermaye Yaırımları (SSY) dır. Kamu ve Özel Sekör SSY larının GSMH İçerisindeki Gelişimi Çalışmanın bu bölümünde ilk olarak kamu ve özel sekör SSY larının Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH) içerisindeki gelişimi incelenmekedir. İkinci olarak Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi kamu ve özel sekör SSY ları arasındaki ilişkinin bir gösergesi olarak kamu/özel sekör SSY ları oranının gelişimi analiz edilmeke, son olarak ise kamu ve özel sekör SSY larındaki gelişimin yapısal nedenleri incelenmekedir. Kamu SSY larının GSMH İçerisindeki Gelişimi Kamu SSY larını, üreim kapasiesini arırmak ve ülkenin sermaye birikimine kakıda bulunmak amacıyla kamu sermayesinin çeşili üreim fakörlerine yönlendirilmesi olarak anımlayabiliriz. Burada genel büçeli kamu idareleri, belediyeler, il özel idareleri, köyler, belediyelere bağlı kuruluşlar, sosyal güvenlik kuruluşları, bağımsız büçeli kuruluşlar ve kamu ikisadi eşebbüsleri ile döner sermayeli kuruluşlar kamu kesimi kapsamında ele alınmakadır. Ayrıca, Devle Planlama Teşkilaı nca kamu kesimi genel dengesine alınan başlıca büyük fonlardan karşılanan yaırımlar ile fon idarelerinin kendi idarelerine ilişkin yaırım giderleri kamu SSY larına dâhil edilmekedir (Yılmaz ve Yılmaz, 1997, s.54). Kaynak: DPT, Ekonomik ve Sosyal Gösergeler 1950-2006; DPT, Temel Ekonomik Gösergeler, Ekim-Kasım-Aralık 2010 Grafik 1. 1970-2009 Döneminde Kamu ve Özel Sekör SSY larının GSMH İçerisindeki Gelişimi, % sbd.anadolu.edu.r 77

Türkiye de Kamu Yaırımlarının Özel Sekör Yaırımları Üzerindeki Ekisi: 1970-2009 Grafik 1 de görüleceği üzere 1970 li yılların ikinci yarısında kamu SSY larının GSMH içerisindeki payı armışır. 1973-1974 yıllarında yaşanan perol krizleri nedeniyle yavaşlama eğilimine giren ekonomik büyüme hızını arırmak için hükümeler genişleici poliikalar izlemişlerdir. Diğer arafan bu yıllar dışalım yerine yerli üreime dayalı sanayileşmenin üçüncü aşaması olan, sermaye mallarının üreimine geçiş sürecinde sermaye birikiminin kamu eliyle yapıldığı yıllardır (Kepenek ve Yenürk, 2010, s.352). 1978 ve 1979 yıllarında ise kaynak sıkınısı ve ekonomik isikrarsızlık nedeniyle kamu SSY larının GSMH içerindeki payı azalmışır. Kamu SSY ları, 1982 ve 1984 yıllarında bir önceki yıla oranla azalmakla birlike, genel olarak ararak 1986 yılında GSMH nin %10,2 sine yükselmişir. Kamu yaırımlarındaki bu arışın nedeni büyük ölçüde GAP-(Güneydoğu Anadolu Projesi) yaırımlarıdır (Kepenek ve Yenürk, 2010, s.277). Ayrıca bu yıllarda dünya ekonomik konjonkürünün düzelmesiyle kamu SSY larının finansmanında dış kredi imkânları armışır. Kamu SSY ların GSMH içerisindeki payı 1987 yılından iibaren genel olarak düşme eğilimine girmişir. Kamu SSY larındaki düşüşün nedeni olarak, bu dönemdeki sagflasyon ve izlenen daralıcı maliye poliikaları göserilebilir. 1994 e gelindiğinde makroekonomik sorunlar nedeniyle ekonomik kriz oraya çıkmışır. Ekonomiyi isikrara kavuşurmak, kamu açıklarını daralmak ve ekonomik isikrarı sürekli kılacak yapısal reformları yapmak amacıyla 5 Nisan 1994 Programı yürürlüğe konulmuşur. Program ile öncelikle kamu harcamalarının konrol alına alınması ve kamu gelirlerinin arırılmasına yönelik edbirler alınmışır (DPT, VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, 1995, s.5). Bu kapsamda kamu giderlerinde, cari harcamalar başa olmak üzere yaırım harcamalarında kısınılar yapılmışır. Bunların sonucunda kamu SSY larının GSMH içerisindeki payı düşmüşür (Grafik 1). 1994 krizi sonrasında armaya başlayan kamu SSY/ GSMH oranı, 2000 yılından iibaren azalmaya başlamışır. Bu azalışın nedeni olarak Kasım 2000 ve Şuba 2001 ekonomik krizleri nedeniyle yaşanan ekonomik daralma süreci ve bu nedenle ekonomik isikrarı sağlamak amacıyla uygulanan ekonomik programlar göserilebilir. Niekim hüküme isikrarın yeniden sağlanması ve büçe açıklarının konrol alına alınması doğrulusunda sıkı maliye poliikası izlemişir. Bu kapsamda kamu yaırımların arış hızı önemli oranda azalmışır. Kamu SSY ları 2004 yılından iibaren düşük oranda armaya başlamışır (Grafik 1). Özel Sekör SSY larının GSMH İçerindeki Gelişimi Grafik 1 de görüleceği üzere 1970 sonrası dönemde büün yıllarda özel sekör SSY larının GSMH içerisindeki payı, kamu SSY ların payından daha yüksekir. Bununla birlike 1974 Kıbrıs Barış Harekâı nedeniyle uygulanan ekonomik ambargo ve belirsiz oramı özel sekör SSY larının GSMH içerindeki payının düşmesine yol açmışır. 1970 li yılların sonu ise ekonominin enflasyon ve ödemeler dengesi krizi içine girdiği bir dönemdir. Ekonomide isikrarın sağlanamaması ve belirsizliğin sürmesi asarrufların yaırımlara dönüşmesini caydıran bir eki meydana geirmişir. Bu nedenle özel sekör SSY larının GSMH içerisindeki payı 1978 den iibaren azalmışır(grafik 1). Özel sekör SSY larının GSMH ye oranı, 1981-1985 yılları arasında oralama olarak %11,1 gibi oldukça düşük düzeyde gerçekleşmişir. Özel sekör SSY ları 1986 yılından iibaren önemli oranda armışır. Özellikle 1980 li yılların oralarından iibaren özel sekör SSY ındaki arışlarda, 1980 isikrar önlemleri ve hükümein özel sekörü eşvik edici uygulamalarının ekili olduğu ve özel sekörün ağırlığının arırılmasına yönelik hedefe ulaşılabildiği ifade edilebilir. 1991-1994 arasında özel sekör yaırımlarının olağanüsü arış gösermesinde aşırı değerlenmiş Türk Lirası nedeniyle ihal girdilere önemli ölçüde bağımlı imala sanayinin kapasie arırma gayreinin rolü büyükür (Uçar, 2001, s.136). 1994 krizi sonrasında alınan 5 Nisan kararları ile kamunun yaırım harcamalarında kısılamaya gimesi, özel sekör SSY larının arış hızının yavaşlamasına yol açmışır. Diğer arafan 1997 yılındaki Asya ve 1998 yılındaki Rusya krizleri ve 1999 Marmara depremi nedenleriyle finansman maliyelerindeki arışlar ve ekonomik isikrarsızlık özel sekör SSY larının GSMH içerindeki payının düşmesine neden olmuşur. Bunların üzerine Türkiye de Kasım 2000 ve Şuba 2001 yıllarında yaşanan ekonomik krizler dolayısıyla ekonomide isikrarsızlık ve belirsizliğin derinleşmesi, özel sekör SSY larının payını önemli oranda düşürmüşür. 78

Cil/Vol.: 12 - Sayı/No: 1 (73-88) Özel sekör SSY ları 2002 yılından iibaren önemli oranda ararak 2006 yılında Türkiye arihinin en yüksek seviyesi olarak GSMH nin %24,8 ine ulaşmışır. 2006 yılından iibaren arış hızı yavaşlayan özel SSY ları, 2008 yılında ekilerini hisseirmeye başlayan Küresel Finansal Kriz in de ekisiyle, 2009 yılında hem mikar olarak hem de GSMH ye oran olarak önemli oranda azalmışır (Grafik 1). Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Kamu/Özel Sekör SSY Oranının Gelişimi Grafik 2 de Türkiye de 1970-2009 döneminde kamu SSY/özel sekör SSY oranı göserilmekedir. Bu oranın 1 e yaklaşması kamu SSY mikarının özel sekör SSY mikarına yaklaşığını, oranın 0 a yaklaşması ise kamu SSY larının özel sekör SSY larına oranla azaldığını ifade emekedir. Kaynak: DPT, Ekonomik ve Sosyal Gösergeler 1950-2006; DPT, Temel Ekonomik Gösergeler, Ekim-Kasım-Aralık 2010 Grafik 2. 1970-2009 Döneminde Kamu/Özel Sekör SSY Oranının Gelişimi, % Grafik 2 de görüleceği üzere kamu SSY ları, özel sekör SSY larının en fazla %84 ü (1981 yılı), en düşük %20 si (2006 yılı) oranında gerçekleşmişir. Kamu/ özel sekör SSY oranı, 1970 yılından iibaren genel olarak bakıldığında ararak 1981 yılında %84 e ulaşmışır. Kamu SSY larının ağırlığı 1985 yılına kadar devam emişir. Ancak 1986 yılından iibaren azalmaya başlayan kamu SSY ları, 1989 yılında özel SSY larının yarısına, 1995 yılına kadar ise önemli oranda azalarak %21 ine düşmüşür. 1996 yılından iibaren armaya başlayan kamu SSY ları 2002 yılında özel sekör SSY larının yarısını aşmışır. 2003 yılından iibaren, hem kamu SSY larının arış hızının azalmasına bağlı olarak hem de özel sekör SSY larındaki arışın hızlanmasına bağlı olarak, kamu SSY larının özel sekör SSY larına oranı ekrar düşme eğilimine girmişir. Kamu ve Özel Sekör SSY larında Değişimin Yapısal Nedenleri Türkiye de 1970-2009 döneminde kamu ve özel sekör SSY larının gelişimine bakıldığında, bazı nokalar dikka çekmekedir. İlk olarak, 1970-1985 yılları arasında kamu SSY ları mikar ve GSMH ye oran olarak özel sekör SSY larından daha fazla armakadır. İkinci olarak, 1986-2009 yılları arasında özel sekör SSY ları mikar ve GSMH ye oran olarak kamu SSY larından daha fazla armışır. Birinci dönemde, kamu SSY ları özel sekör SSY larının %59 una eşiir. Buna karşılık ikinci dönemde ise kamu SSY ları özel sekör SSY larının %37 si kadardır. Üçüncü olarak, kamu SSY larının GSMH içerisindeki payı oldukça isikrarlı iken, özel sekör SSY larının GSMH içerindeki payı oldukça dalgalı bir seyir izlemekedir. sbd.anadolu.edu.r 79

Türkiye de Kamu Yaırımlarının Özel Sekör Yaırımları Üzerindeki Ekisi: 1970-2009 Bu açıdan bakıldığında kamu ve özel sekör SSY larının gelişimi dör başlık alında incelenebilir. İlk olarak, kamu yaırımlarının GSMH içerisindeki payının azalması son yıllarda dünyada birçok ülkede görülen bir durumdur. Niekim ekonomilerde serbesleşme eğilimlerinin hâkim olması ve piyasa alanının genişlemesi, birçok yaırım ürünün devlein faaliye alanı dışına çıkmasına yol açmışır (Kirmanoğlu ve Arıkboğa, 2002, s.462-463). 1980 yılında 24 Ocak Ekonomik İsikrar Tedbirlerinin emel felsefesi ekonomide devle müdahalesini en aza indirerek piyasa ekonomisine işlerlik kazandırılması olmuşur. Bu doğruluda kamu yaırımlarının sosyal kârlılığı olan alyapı yaırımlarına yönlendirilmesi, özelleşirme ve yapısal reformlar yoluyla da özel sekörün gelişimine uygun bir çevrenin oluşumu çabalarına ağırlık verilmişir. İkinci olarak, Türkiye gibi gelişmeke olan ve özellikle IMF poliikalarını uygulayan ülkelerde büçe üzerine geirilen kısılar kamu yaırımlarının GSMH içerindeki payının azalmasına yol açmışır. IMF desekli borç isikrar programlarında kamu ve özel sekör yaırımların ilişkili olmadığı varsayılmaka ve kamu harcamaları borcun emel kaynağı olarak düşünülmekedir. Bu nedenle IMF programları kamu yaırım harcamalarının azalmasına yol açmakadır (Ghali, 1998, s.837). Bu bağlamda Türkiye de 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini akip eden yıllarda kamu SSY larının GSMH içerisindeki payının düşük olması dikka çekicidir. Bu durum ekonomik kriz dönemlerinde ekonomik isikrar programları uygulanırken, kamu yaırım harcamalarının en kolay müdahale edilen harcama kalemi olmasından kaynaklanmakadır. Üçüncü olarak, Türkiye nin, kamu açıkları sorununu oradan kaldırmadan önce mali serbesleşmeyi uygulamaya başlaması kamu yaırımlarının GSMH ye oran olarak azalmasına neden olmuşur. Sermaye harekelerinin serbes bırakılmasıyla birlike TL reel anlamda değer kazanmaya başlamış, kur değerli uulduğundan, kısa vadeli sermaye harekelerini yuriçine çekebilmek için faiz oranları yüksek uulmuşur. Aran kamu açıklarının borçlanma ile finansmanı dolayısıyla kamu büçesi ciddi faiz yükü ile karşı karşıya kalmışır. Bu süreç, faiz dışı büçenin kısılması ile sonuçlanmışır (Kirmanoğlu ve Arıkboğa, 2003, s.462-463). Faiz dışı büçe içinde ise cari harcamaları kısmak daha zor olduğundan, yaırım harcamalarında daha fazla kısınının olduğu söylenebilir. Son olarak ise Türkiye de 1980 lerden iibaren uygulanmaka olan serbesleşirme ve ihracaa dayalı büyüme poliikasının doğal bir sonucu olarak, özel sekörün yaırım kararları ümüyle iç ve dış piyasa koşullarına bırakılmışır. Bu nedenle özel sekörün yaırım eğilimlerinde piyasa koşularının ya da fiya harekelerinin belirleyiciliğinin 1980 sonrasında daha yüksek olduğu söylenebilir (Kepenek ve Yenürk, 2010, s.353-354). 1980 li yılların sonundan iibaren, diğer yapısal nedenler yanında, sermaye harekelerinin serbesleşirilmesi ve kamu borçlanmasının armasına bağlı olarak faiz oranları yükselmişir. Üselik sık sık ekonomik krizler yaşanmış ve ekonomik isikrarı sağlamak amacıyla birçok program uygulanmışır. Bu nedenler özel sekörün hem uzun dönemli üreken yaırımlara yönelmesini zorlaşırmış hem de yaırımlarının önemli oranda dalgalanma gösermesinde ekili olmuşur. Veri ve Uygulama Sonuçları Bu çalışmada 1970-2009 dönemi için kamu ve özel SSY verisi kullanılmışır. DPT (Ekonomik ve Sosyal Gösergeler 1950-2006; Temel Ekonomik Gösergeler (Ocak-Şuba 2010) den elde edilmiş olan ilgili veri 1998 baz yıllı gayri safi yuriçi hasıla deflaörü ile reel hale geirilmiş ve veriye logarimik dönüşüm uygulanmışır. Çalışmanın ilk aşamasında serilerin durağanlığı Perron (1997) un önermiş olduğu birim kök esi ile sınanmışır. Elde edilen es sonuçları Tablo 1 de görüldüğü gibidir: Tablo 1. Perron (1997) Tes Sonuçları T TB k Özel KS1-5.075 1990 4 KS2-3.6852 1994 4 TS -2.0210 2008 9 Kamu KS1-4.8095 1992 9 KS2-4.5310 1983 1 TS -4.5350 X 1984 1 No: X ; %10 düzeyinde anlamlılığı, T es isaisiğini TB kırılma yılını, k uygun gecikme uzunluğun gösermekedir. Kriik değerler %1, %5 ve %10 düzeyinde sırasıyla KS1 modeli için -5.92, -5.23, -4.92, KS2 modeli için -6.32, -5.59, -5.29 ve TS modeli için -5.45, -4.83, -4.48 şeklindedir. 1 Çalışmada kullanılan ekonomerik esler hakkındaki bilgi çalışmanın akışını bozmamak amacıyla Ek kısmında verilmişir. 80

Cil/Vol.: 12 - Sayı/No: 1 (73-88) Tablo 1 de görüleceği üzere hem özel hem de kamu SSY larının durağanlığını sınamak için kurulan modellerde farklı kırılma arihleri elde edilse de, %5 düzeyinde her iki değişkenin de seviyesinde durağan olmadığı görülmekedir. Bu nedenle çalışmanın bundan sonraki aşamasında değişkenler arasındaki ilişki eşbüünleşme analiziyle incelenebilecekir. Uygulanan Carrion-i-Silvesre ve Sanso (2006) eşbüünleşme esinin sonuçları Tablo 2 de verilmişir. Tablo 2. Carrion-i-Silvesre ve Sanso (2006) Eşbüünleşme Tesi Sonuçları Model An Model A Model B Model C Model D Model E T 0.0782 0.072 0.0793 X 0.058 X 0.0758 0.0582 X TB 1991 1991 1978 1988 1992 1988 No: X, %10 düzeyinde anlamlılığı, T es isaisiğini, TB kırılma zamanını gösermekedir. Kriik değerler %1, %5 ve %10 düzeyinde sırasıyla, Model An için 0.2503, 0.1632, 0.1281, Model A için 0.1219, 0.0890, 0.0749; Model B için 0.1197, 0.0809, 0.0663; Model C için 0.0799, 0.0669, 0.0493; Model D için 0.2224, 0.1395, 0.1098; Model E için 0.0938, 0.0650, 0.0538 şeklindedir. Tablo 2 den elde edilen sonuçlar %5 düzeyinde ele alınan her model için emel hipoezin reddedilmemesini gerekirmekedir. Diğer bir deyişle ele alınan alı model için de değişkenler arasında eşbüünleşme Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi ilişkisi olduğunu göseren emel hipoez reddedilemez. Birim kök esinde olduğu gibi eşbüünleşme esinde de yapısal değişimler ahmin edilen modele göre değişiklik gösermekedir. Değişkenler arasında bir eşbüünleşme ilişkisi belirlendiği için bir sonraki adım da, uzun ve kısa dönem elasikiyeleri ahmin edilmişir. Tahmin edilen bu modellerde kırılma yılı olarak 1991 alınmış ve ekisi kukla değişken aracılığıyla modellere dahil edilmişir 2. 1991 de yaşanan yapısal değişimin emel sebebi olarak 1990 yılında yaşanan Körfez Savaşı ile Türkiye ekonomisinin, ser bir dış şokla karşı karşıya kalması göserilebilir. Bu dönemde, sermaye harekelerinde ani durma ve haa erse dönüş olmuş, bölgesel icare durmuş, urizm gelirlerindeki azalma gibi doğrudan ekilerle genel ekonomik performansa belirgin bir düşüş yaşanmışır (BDDK, 2010, s. 3). Körfez Savaşı dolayısıyla perol fiyalarının arması, Türkiye nin perol faurasını kısa süre içinde önemli ölçüde arırmışır. Perol fiyalarındaki arışın piyasa üzerinde olumsuz ekileri görülmüşür. Savaşın, bölge ülkeleri ile kara aşımacılığı, müeahhilik hizmeleri ve ihraca üzerindeki olumsuz ekileri nedeniyle Türkiye ekonomisi önemli kayıplara uğramışır (Güleç ve Gencay, 2003, s. 1-4). Tablo 3. Elasikiye Tahminleri ve Kararsızlık Tesi Uzun Dönem Elasikiyeleri EKK DEKK TDEKK Sabi 3.6985 V (2.5946) 3.3786 (1.3814) 3.4007 (1.2838) Kamu 0.6340 I (4.1973) 0.6657 V (2.5813) 0. 6624 V (2.3633) Kukla Değ. 0.2765 I (7.0250) 0.2975 I (7.0356) 0. 2969 I (4.4219) Kısa Dönem Elasikiyeleri EKK Hansen in Kararsızlık Tesi Sabi 0.0088 (0.5427) Kamu 0.4881 V (2.6403) HDT -1-0.1978 X (-1.8732) Kukla Değ. 0.0200 (0.0884) Lc 0.254364 p>0.2 No: I, V ve X sırasıyla %1, %5 ve %10 düzeylerindeki anlamlılığı gösermekedir. Paranez içerisindeki değerler -isaisikleridir. 2 İki farklı modelde kırılma yılı olduğu görülen 1988 yılı da kullanılarak uzun ve kısa dönem elasikiyeleri elde edilmiş ve benzer sonuçlara ulaşılmışır. sbd.anadolu.edu.r 81

Türkiye de Kamu Yaırımlarının Özel Sekör Yaırımları Üzerindeki Ekisi: 1970-2009 Tablo 3 e en küçük kareler (EKK) yöneminin yanı sıra Sock ve Wason(1993) arafından önerilen dinamik en küçük kareler (DEKK) ve Phillips ve Hansen (1990) arafından lieraüre kazandırılmış olan am değişirilmiş en küçük kareler (TDEKK) yönemiyle elde edilen uzun dönem kasayı ahminleri de verilmişir. Kullanılan her üç yönemin benzer sonuçlar vermesi, elde edilen sonuçların kullanılan ekonomerik ekniğe göre değişmediğini diğer bir ifadeyle elde edilen kasayı ahminlerinin güçlü olduğunu gösermekir. Kamu SSY ları değişkeninin kasayısı her üç modelde de anlamlı ve poziif olarak elde edilmişir. Her üç yaklaşımla elde edilen kasayılar birbirine oldukça yakın olup, elde edilen bu sonuç kamu SSY larında meydana gelecek %1 lik bir arışın özel sekör SSY larını yaklaşık %0.634-0.665 düzeyinde arıracağını, uzun dönemde kamu SSY larının özel sekör SSY ları üzerinde çekme ekisi olduğunu gösermekedir. Tablo 3 e uygun gecikme uzunluğu Schwarz bilgi krieriyle bulunmuş olan haa düzelme modeli ahmin sonuçlarına da yer verilmişir. Bu sonuçlardan anlaşılacağı üzere haa düzelme mekanizması, HDT -1 ile göserilen haa düzelme erimi negaif değerli ve anlamlı olduğu için çalışmakadır. Bu kasayı, siseme gelen bir şok nedeniyle denge düzeyinden sapılması halinde bu sapmanın %19 unun cari yıl içerisinde giderileceğini gösermekedir. Ayrıca kamu SSY kasayısı poziif ve isaisiksel olarak anlamlı bulunmuşur ki elde edilen sonuç kamu SSY larında yapılacak %1 lik bir arışın kısa dönemde özel sekör SSY larında %0.48 lik bir arış yaraacağını gösermekedir. 12 1.6 8 4 1.2 0.8 0-4 0.4-8 0.0-12 -0.4 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 CUSUM 5% Seviyesinde CUSUM SQ 5% Seviyesinde Şekil 1. Kısa Dönem Kasayılarının Kararlılığı Uzun ve kısa dönem elasikiyelerinin yanı sıra Hansen (1992) ve Brown vd. (1975) arafından lieraüre kazandırılan paramere kararlılık esleri uygulanmış olup Tablo 3 e görülmeke olan Hansen (1992) in esi ile Şekil 1 de verilen Cusum ve Cusum SQ sonuçları paramere ahminlerinin kararlı olduğunu gösermekedir. Elde edilen sonuçlar, kamu SSY larının hem kısa hem de uzun dönemde özel sekör SSY ları üzerinde çekme ekisi olduğunu ve kamu SSY larında yapılacak arışın, özel SSY larında arış yaraacağını faka meydana gelecek bu arışın, kamu SSY larda yapılacak arışan daha az mikarda gerçekleşeceğini gösermekedir. Ayrıca kısa dönemde, özel sekör SSY ları üzerindeki ekinin uzun döneme göre daha az olduğu bulgusu da elde edilmişir. 82 Sonuç ve Değerlendirme Özel sekör yaırım eğilimlerini ekileyen önemli fakörlerden biri kamu yaırımlarının boyularıdır. Ekonomi kuramında özel sekör yaırımları genellikle piyasa ya da isem eğilimleriyle uyarılmış, buna karşılık kamu yaırımları oonom sayılır. Kuşkusuz kamu yaırımlarının ekonomik, oplumsal ya da siyasal uyarıcıları bulunmakadır. Bu bağlamda Türkiye de 1970-2009 dönemini kapsayan çalışmamızdan elde edilen ampirik sonuçlar, kamu SSY larının özel sekör SSY ları üzerinde çekme ekisini yani crowding-in hipoezini desekler nielikedir. Bilindiği gibi 1980 li yıllardan iibaren serbesleşme poliikaları doğrulusunda kamu SSY larında, GSMH ye ve özel sekör SSY larına oranla önemli

Cil/Vol.: 12 - Sayı/No: 1 (73-88) ölçüde azalış gerçekleşmişir. Ayrıca ekonomik krizlerin ardından uygulamaya konulan isikrar programlarında kamu yaırımlarının azalılmasına yönelik asarruf pakeleri açıklanmışır. Bu gelişmelere rağmen çalışmamıza göre kamu SSY ları özel sekör SSY larını çekme ekisi gösermekedir. Daha önce bahsedildiği üzere, kamu yaırımları özellikle özel sekör yaırımlarını amamlayıcı nielike olan alanlarda yoğunlaşması halinde çekme ekisi oraya çıkmakadır. Bu bağlamda Türkiye de 1970-2009 döneminde kamu SSY larının özel sekör SSY larını amamlayıcı alanlarda yoğunlaşığı söylenebilir. Dolayısıyla kamu SSY ları özel sekör SSY larının verimliliğini ve karlılık oranını arırmakadır. Türkiye de kamu SSY larının özel sekör SSY larını çekme yönünde ekilediği dikkae alındığında, özel sekör yaırımların düşük düzeyde kalmasının önemli bir nedeni oraya çıkmakadır. Dolayısıyla kamu SSY ları düşük oranda arığından, özel sekör SSY ları üzerindeki çekme ekisinin düşük oranda kaldığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda Türkiye de, özellikle 1980 li yıllardan iibaren ve ekonomik isikrar programlarında kamu yaırımlarının azalılması poliikası oplam yaırımlar ve dolayısıyla ekonomik gelişme üzerindeki ekisi nedeniyle ekrar düşünülmelidir. Kaynakça Álvarez, D. (2006). Is Public Invesmen Crowding- In Privae Invesmen? A Review of he Relaionship beween Public and Privae Invesmen in Puero Rico, hp://economia.uprrp.edu/ensayo131.pdf, (erişim arihi 18.01.2011) Apergis, N. (2000). Public and Privae Invesmens in Greece: Complemenary or Subsiue Goods?, Bullein of Economic Research, 52(3):225-234. Aschauer, D. A. (1985). Fiscal Policy and Aggregae Demand, The American Economic Review, 75(1):117-127. Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Aschauer, D. A. (1989a). Does public capial crowd ou privae capial?, Journal of Moneary Economics, 24(2):171-188. Aschauer, D. A. (1989b). Is public Expendiure Producive?, Journal of Moneary Economics, 23(2): 177-200. Aukeren, Erdal (2005). Ineracions Beween Public and Privae Invesmen: Evidence from Developing Counries, KYKLOS, 58(3): 307-330. Badawi, A., (2003). Privae Capial Formaion and Public Invesmen in Sudan: Tesing The Subsiuabiliy and Complemenariy Hypoheses in a Growh Framework Journal of Inernaional Developmen, 15, 783-799 Başar, S. ve Temurlenk, M. S. (2007). Invesigaing Crowding-Ou Effec of Governmen Spending for Turkey: A Srucural VAR Approach, Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 21(2): 95-104. BDDK, (2010). Krizden İsikrara Türkiye Tecrübesi, Çalışma Tebliği, Gözden Geçirilmiş Üçüncü Baskı, Ankara. Brown, R. L., Durbin, J. ve Evans, J. M. (1975). Techniques for Tesing he Consancy of Regression Relaionships over Time, Journal of he Royal Saisical Sociey. Series B (Mehodological), 37(2): 149-192. Buier, W. (1997). Crowding-ou And The Effeciveness of Fiscal Policy, Journal of Public Economics, 7(3): 309-328. Carrion-i-Silvesre, J. L.ve Sansó A. (2006). Tesing The Null of Coinegraion Wih Srucural Breaks, Oxford Bullein of Economics and Saisics, 68(5): 623-646. Cruz, B. O. ve Teixeira, J. R. (1999). The Impac of PublicIinvesmen on Privae Invesmen in Brazil 1947-1990, Cepal Review, 67: 77-84. De Gregorio, José. (1992). Economic Growh in Lain America, Journal of Developmen Economics, 39(1): 59-84. DPT. Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013, hp:// ekuup.dp.gov.r/plan/plan9.pdf, (erişim arihi 15.01.2011). sbd.anadolu.edu.r 83

Türkiye de Kamu Yaırımlarının Özel Sekör Yaırımları Üzerindeki Ekisi: 1970-2009 DPT. Ekonomik ve Sosyal Gösergeler 1950-2006, hp://goo.gl/emstf, (erişim arihi: 15.01.2011). DPT. Temel Ekonomik Gösergeler (Ocak- Şuba 2010), hp://goo.gl/a4wu1, (erişim arihi: 15.01.2011). DPT. Uzun Vadeli Gelişmenin (2001-2023) ve VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planının (2001-2005) Temel Amaç ve Sraejisi, hp://ekuup.dp.gov.r/plan/viii/ sraeji/, (erişim arihi 15.01.2011). DPT. VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, 1995, www. dp.gov.r/docobjecs/download/2770/plan7.pdf, (erişim arihi: 15.01.2011). Ghali, K. H. (1998). Public Invesmen and Privae Capial Formaion in a Vecor Error-Correcion Model of Growh, Applied Economics, 30, 837-847. Güleç, M. ve Oğuz, G. (2003). Irak Savaşının Gölgesinde Türkiye Oradoğu Ülkeleri Ticari İlişkileri, Dış Ticare Müseşarlığı, Ekonomik Araşırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü, hp://goo.gl/bp8i9 (erişim arihi 03.03.2011). Günaydın, İ. (2006). Türkiye de Kamu ve Özel Yaırımlar Arasındaki İlişki: Ampirik Bir Analiz, Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 20(1): 177-195. Gwaney, J., Holcombe, R. and R. Lawson. (1998). The Size and Funcions of Governmen and Economic Growh, Join Economic Commiee Sudy, April, hp://goo.gl/gi6wq, (erişim arihi 13.01.2011) Hansen, B. E. (1992). Tess for Parameer Insabiliy in Regressions wih I(1) Processes, Journal of Business & Economic Saisics, 10(3): 321-335. Harris, D. ve Inder, B. (1994). A Tes of he Null Hypohesis of Coinegraion. Nonsaionary Time Series Analysis and Coinegraion (Edior: Hargreaves, C.) içinde. Oxford Universiy Press, Oxford, 78 94. Hossain, B. (2010). Privae Secor Respons o Public Capial Formaion: An Impulse Response Analysis, 44h Annual Conference of he CEA, Québec Ciy, 28-30 May 2010, 1-14. Kepenek, Y. ve Yenürk, N. (2010). Türkiye Ekonomisi, 23.Basım, Remzi Kiabevi. Khan, Mohsin S. ve Kumar, Manmohan S. (1997). Public and Privae Invesmen and The Growh Process in Developing Counries, Oxford Bullein of Economics & Saisics, 59(1): 69-88. Kirmanoğlu, H. ve Arıkboğa, A. (2003). Türkiye de Kamu Borç Servisinin Büçe İçi Ekileri: 1950-2001, 18. Türkiye Maliye Sempozyumu: Türkiye de Kamu Borçlanması (Ekonomik ve Sosyal Ekileri, Bekleniler), Girne - KKTC, 12-16 Mayıs. Kuşepeli, Y. (2005). Effeciveness of Fiscal Spending: Crowding ou and/or Crowding in?, Yöneim ve Ekonomi, 12(1): 185-192. Kwiakowski, D., Phillips, P. C. B., Schmid, P. ve Shin, Y. (1992). Tesing he Null Hypohesis of Saionariy agains he Alernaive of a Uni Roo, Journal of Economerics, 54: 159-178. Looney, Rober E. ve Frederiken, Peer C. (1997). Governmen Invesmen and Follow-on Privae Secor Invesmen in Pakisan, 1972 1995, Journal of Economic Developmen, 22(1): 91 100. Majeed, Muhammad Tarik ve Khan, Saniya (2008). The Deerminans of Privae Invesmen and he Relaionship beween Public and Privae Invesmen in Pakisan, NUST Journal of Business and Economics, 1(1): 41-48. Monadjemi, M. S. ve Huh, H. (1998). Privae and Governmen Invesmen: A Sudy of Three OECD Counries, Inernaional Economic Journal, 12(2):93-105. Nazmi, N. ve Ramire, M. D. (1997). Public and Privae Invesmen and Economic Growh in Mexico, Conemporary Economic Policy,15:65-75. Nazmi, Nader ve Ramirez, Miguel D. (1997). Public and Privae Invesmen and Economic Growh in Mexico, Conemporary Economic Policy, 15: 65-75. Odedokun, M. O. (1997). Relaive Effecs Of Public Versus Privae Invesmen Spending On Economic Efficiency And Growh In Developing Counries, Applied Economics,29:1325-1336. 84

Cil/Vol.: 12 - Sayı/No: 1 (73-88) Odedokun, M. O. (1997). Relaive Effecs Of Public Versus Privae Invesmen Spending On Economic Efficiency And Growh In Developing Counries, Applied Economics, 29: 1325-1336. Özdemir, Y. (2007). Türkiye de Yaırım Harcamalarının Gelişimi ve Kamu Yaırım Poliikaları, Büçe Dünyası, 3(27):72-82. Pereira, A. M. (2001). On he Effecs of Public Invesmen on Privae Invesmen: Wha Crowds in Wha?, Public Finance Review, 29 (1), 3-25. Perron, P. (1989). The Grea Crash, he Oil Price Shock, and he Uni Roo Hypohesis, Economerica, 57(6):1361-1401. Perron, P. (1997). Furher Evidence on Breaking Trend Funcions in Macroeconomic Variables, Journal of Economerics. 80(2): 355-385. Phillips, P.C.B. ve Hansen, B. E. (1990). Saisical Inference in Insrumenal Variables Regression wih I(1) Processes, Review of Economic Sudies, 57(1):99-125. Ramirez, M. D.(1994). Public and Privae invesmen in Mexico, 1950-90: An Empirical Analysis, Souhern Economic Journal, 61(1):1-17. Schwer, G.W. (1989). Tess for Uni-Roos: A Mone Carlo invesigaion, Journal of Business and Economic Saisics, 7(2): 147-159. Sock, J.H. and Wason, M. (1993). A Simple Esimaor of Coinegraing Vecors in Higher Order Inegraed Sysems. Economerica, 61:783-820. Tosun, E. (1996). Türkiye de Kamu Kesimi Özel Kesim Ayrımının Normaif ve Reel Planda Önemi ve Sınırları, Maliye Bakanlığı Büçe ve Mali Konrol Genel Müdürlüğü, Devle Büçe Uzmanlığı Araşırma Raporu, Ankara Uçar, M., (2001). Türkiye ekonomisinde Kriz: Konjonkür Dalgası mı? Devlein Finansmanı Krizi mi?, Yeni Türkiye, Ekonomik Kriz Özel Sayısı, Eylül- Ekim 2001, Sayı:41, ss.129-142 Ulusoy, A., (2004). Devle Borçlanması, 1.Basım, Celepler Mabaacılık, Eylül 2004, Trabzon Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Voss, G. M., (2002). Public and privae invesmen in he Unied Saes and Canada, Economic Modelling, 19 (4): 641-664. Yavuz, N.Ç. (2001). Türkiye de Kamu Yaırım Harcamalarının Özel Sekör Yaırım Harcamalarını Dışlama Ekisi Üzerine Ekonomerik Bir Analiz (1990-I / 2000-IV), Kamu-İş İş Hukuku ve İkisa Dergisi, 6(2), 1-18. Yılmaz, C. ve Yılmaz, H. H. (1997). Dünyada ve Türkiye de Sabi Sermaye Yaırımı Kavramı ve Türkiye Uygulaması, Devle Planlama Teşkilaı, İkisadi Sekörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü, Ankara. Ek: Ekonomerik Meodoloji İncelenen dönem zarfında Türkiye ekonomisinde yaşanan yapısal değişimler dolayısıyla bu çalışmada yapısal kırılmaları dikkae alan birim kök ve eş büünleşme esleri kullanılmışır. Çalışmanın bu kısmında uygulanacak esler hakkında bilgi verilecekir. Perron (1997) Birim Kök Tesi Perron (1989) un çalışmasında, yapısal kırılmaların dikkae alınmasıyla birçok ikisadi serinin aslında durağan olduğunu oraya koyması çok ilgi çekse de, bu çalışmada yapısal kırılmanın dışsal olarak araşırmacı arafından belirlenmesi eleşirilere neden olmuşur. Perron un 1997 yılında lieraüre kazandırdığı çalışmada, yapısal değişimi içsel olarak veriden belirlemesi bu eleşirilerin önüne geçer nielikedir. Perron (1997) çalışmasında üç farklı model ele almışır. Bunlardan ilki olan Kademeli Sapmalı (KS1; Innovaional Oulier) modelde emel ve alernaif hipoezler alında sabi erimde kademeli olarak gerçekleşen bir değişime izin verilir. Bu model için birim kök sınaması, aşağıda verilen modelde α = 1 eşiliğini -isaisiği kullanarak es emeyle gerçekleşirilir: y = µ +θdu + β + δ D T b k ( ) + α y 1 + c i Δy 1 + e Bu modelde zamanı, T b rend fonksiyonundaki değişim zamanını gösermek üzere DU, > T iken, DU ise = T b + 1 iken 1, diğer durumlarda 0 değeri alan kukla değişkenlerdir. i =1 b sbd.anadolu.edu.r 85

Türkiye de Kamu Yaırımlarının Özel Sekör Yaırımları Üzerindeki Ekisi: 1970-2009 İkinci modelde (Kademeli Sapmalı; KS2) ise DT, > T b iken diğer durumlarda 0 değerini alan kukla değişkeni gösermek üzere, T b anında sabi erim ve eğimde bir değişime izin verilir: y = µ +θdu + β + γ DT + δ D T b Üçüncü modelde ise sadece rend fonksiyonun eğiminde bir değişime izin verilir. Buradaki değişimin ani bir şekilde meydana geldiği varsayılır. Toplamsal sapmalı (TS; Addiive Oulier) model adı verilen bu modelde iki aşamalı bir süreç izlenir. İlk aşamada incelenen seri, aşağıdaki regresyon modeli ile rendden arındırılır: y = µ + β + γ DT * + y * Bu modelde yer alan DT, > Tb iken Tb, diğer durumlarda 0 değerini alan kukla değişkendir. TS modeli için birim kök hipoezi aşağıdaki modelde α = 1 için isaisiğini kullanmayla es edilir: Bu çalışmada, birim kök emel hipoezini sınamak amacıyla kullanılan -isaisiğini en küçük yapan yıl uygun kırılma zamanı olarak seçilecek ve uygun gecikme uzunluğunu belirlemek amacıyla en büyük gecikme uzunluğu Schwer (1989) in önermiş olduğu yönemle seçildiken sonra, genelden özele -anlamlılık yaklaşımı kullanılacakır. Carrion-i-Silvesre ve Sanso (2006) Eşbüünleşme Tesi Carrion-i-Silvesre ve Sanso (2006) çalışmalarında, deerminisik ve/veya sokasik bileşenlerde yapısal kırılma olasılığına izin vererek eşbüünleşme emel hipoezini es eden ve Kwiakowski vd. (1992) arafından gelişirilen esin çok değişkenli bir uzanısı olan ve aslında Harris ve Inder (1994) eşbüünleşme esinin yapısal değişim için genişleilmiş bir şekli olarak düşünülebilecek Lagrange çarpanları ürü bir isaisik önermişlerdir. Bu ese veri yarama süreci aşağıdaki gibidir (Carrion-i-Silvesre ve Sanso, 2006, s.625) : α = f 86 y = α y 1 + y = α +ψ + x β 1 + ε x = x 1 +ζ k i =1 k ( ) + α y 1 + c i Δy 1 + e c i Δ y i + e (1) (2) ( ) + α 1 +η (3) i =1 ( ) x, k boyuunda 2 Burada iken,η ~ iid 0,σ η I ( 1) sürecine uygunluk göseren vekördür. f ( ) deerminisik ve/veya sokasik bileşen selerinin oplandığı ve anımlandığı şekle göre değişik modellerin değerlendirilebildiği fonksiyonu gösermekedir. Carrion-i-Silvesre ve Sanso (buradan iibaren CS) (2006), bu fonksiyonun anımlanma şekline göre alı farklı model anımlamışlardır: Model An,ψ = 0 iken f Model A, ψ 0 iken f Model B, ψ 0 iken f ModelC, ψ 0 iken f Model D, ψ = 0 iken f Model E, ψ 0 iken f ( ) = θd ( T b ), ( ) = θd ( T b ), ( ) = γ DU, ( ) = θd ( T b ) + γ DU. ( ) = θd ( T b ) + x β 2 D ( T b ), ( ) = θd ( T b ) + γ DU + ( ). x β 2 D T b Bu modellerden ilk dördünde, deerminisik bileşenler olası yapısal değişimden ekilenmekedir. Bu anımlamalarda yer alan D ( T b ) ve DU kukla değişkenleri, Perron (1997) birim kök esinde anımlandığı gibidir. Burada λ, 0 < λ < 1 aralığında yer almak üzere T b = λt kırılma arihini gösermekedir. Eşbüünleşme emel hipoezi (σ 2 η = 0 ) alında, ilk dör model için (1)-(3) numaralı veri yarama süreci aşağıdaki şekle dönüşmekedir: ( ) + y = g i x β 1 + ε (4) Bu modelde yer alan g i ( ), i= AnABC,,, olmak üzere emel hipoez alında deerminisik fonksiyonu gösermekedir. Model An için bu fonksiyon g An g A g C ( ) = α +θdu, Model A, B ve C için ise sırasıyla ( ) = α +ψ +θdu, * g B ( ) = α +ψ + γ DT * * ( ) = α +ψ +θdu + γ DT şeklindedir. DT kukla değişkeni Perron (1997) birim kök esinde anımlandığı gibidir. Bahsi geçen bu dör model, koenegre vekörde bir değişim oluşurmadan, sadece uzun dönemli ilişkinin deerminisik kısmında yapısal değişimi dikkae al makadır. Model An, bir zaman rendi olmadan düzeyde değişime izin veren, Model A rend içeren ve düzeyde değişimi yakalayabilen, Model B düzeyde değişime izin vermeksizin zaman rendinin eğimindeki değişimi içeren, Model C ise hem düzeyde hem de eğimdeki değişimi dikkae alan model anımlamalarıdır.