Kaynak: Kalkınma Ekonomisi, Feride Doğaner Gönel, Efil Yayınevi, Ekim 2010. Ulusal sınırlarla kısıtlanmış olan toprak faktörü piyasası tekelci piyasa özellikleri gösterir, yani serbest rekabetçi piyasa kuralları bu faktör için geçerli değildir. Tarım sektörü üretimindeki bu faktör ile ilgili söz konusu kısıt, topraktan elde edilen ürünü de etkier. Üstelik, söz konusu faktörün değeri kendisi hiç bir şey yapmasa dahi sadece nüfus ile bile artar. Faktörün fiyatı arttığında üretilen ürün ve dolayısıyla gıda malları fiyatları ve sanayiideki işçi ücretleri de artar. Bu da sanayinin karlılığını etkler Dünya Ekonomisinde Tarımın Rolü Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı kırsal kesimde tarımsal faaliyet içerisindedir. Bu insanların çoğunluğunun yaşadığı azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından tarım son derece önemli bir sektördür; Söz konusu bu ülkelerin yaklaşık üçte ikisinde tarım sektörü GSYİH larının yüzde 30 ila 60 ı arasında bir pay almakta, aynı şekilde toplam istihdamlarının da yüzde 40 ila 90 ı tarım sektöründe istihdam edilmektedir.
1980 ve 1990 larda AGÜ ve Gelişmekte Olan Ülkelerdeki Tarım Üretimi (yıllık ortalama artış hızı olarak) Ülkelere Göre Tarımsal Çıktı, 2008 ($) Tarımsal Üretim Toplam Kişi Başına Düşen 1980-1990 1990-1999 1980-1990 1990-1999 AGÜ ler 1.6 2.5-0.8-0.1 Gelişmekte olan ülkeler 3.6 3.7 1.5 2.0 Gıda Üretimi Toplam Kişi Başına Düşen 1980-1990 1990-1999 1980-1990 1990-1999 AGÜ ler 1.7 2.5-0.8-0.1 Gelişmekte olan ülkeler 3.7 3.9 1.5 2.2 Kaynak: http://www.fao.org/docrep/003/y0491e/y0491e02.htm#topofpage Tablo 1 (erişim tarihi: 13.1.2007) Seçilmiş Bazı Ülkelerde Sektörel Katma Değer (GSYİH nın % si Olarak), 2003 Tarım Sanayi Hizmetler Bangladeş 22 27 52 Kamboçya 36 28 36 Etiyopya 42 11 47 Kuznets, tarımın ekonomik kalkınmaya etkisini iki başlık altında ele alır... Gana 35 25 40 Malawi 38 15 48 Mali 36 27 37 Nepal 40 21 39 Nijerya 37 29 34 Ruanda 42 22 38 Sierra Leone 52 31 17 Uganda 33 22 45 Düşük-gelir grubu ülkeler 25 25 50 - Sahra-altı Afrika 14 29 57 Orta-gelir grubu ülkeler 11 38 51 Türkiye 13 22 65 -Doğu Asya ve Pasifik 14 49 38 - Latin Amerrka ve Karayipler 7 25 68 Yüksek-gelir grubu ülkeler 2 27 71 Dünya 4 28 68 Kaynak: World Bank, World Development Report 2005, selected indicators Faktör Katkısı Bir sektörden diğerine herhangi bir kaynak transferinin gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkar. Piyasa Katkısı Tarım Sektörünün büyümesi, tarımdaki iktisadi artığı büyüterek, öncelikle bir ürün katkısı oluşturur, tarım sektörünün bu artık vasıtasıyla diğer sektörlerle ticaret ilişkisine girmesidir.
Tarım sektörünün GSMH içindeki payı ne kadar büyükse ve nispi gelişme hızı ne kadar yüksekse, ekonomik kalkınmaya ürün katkısı da o kadar yüksek olur.. D = 1 / {1+[ (S / T) (s / t)]} D: tarımdaki üretim artışının GSMH artışı içindeki payı, S : sanayiinin GSMH daki payı, s : sanayiideki yıllık gelir artış hızı, T: tarımın GSMH daki payı, t : tarımın yıllık gelir artış hızı Burada önemli olan soru, tarım sektöründe üretilen ve dışarıya aktarılan artığın sürekli olup olmayacağıdır. Neoklasik iktisat teorisi, tarımsal ürünlerin fiyatlarının yükselmesiyle bu artığın sürekliliğini koruyacağını söyler. Artan gıda ürünleri talebine cevap verme Tarım ürünleri ihracatı yoluyla döviz geliri elde edilmesi Tarımdaki emeğin tarım-dışına transferi Sermaye oluşumuna vergi ya da yatırılabilir fon fazlası yoluyla katkısı Gelişmesi/genişlemesinin diğer sektörler üzerindeki uyarıcı etkisi 1. İlk yaklaşım tarımsal gelirin esas olarak tarım-dışı istihdam olanakları tarafından belirleneceğini öne sürer. 1950 lere kadar dünya geneline hakim olan anlayışa paraleldir. 2. İkinci yaklaşım, birbirleriyle ilişkili stratejiler olarak tanımlanabilir. Yaklaşım, bir sektörün beslenmesinin diğer sektör üzerinde daha geniş çaplı bir büyümeyi hızlandırabileceği argümanına dayanmaktadır.
İkinci yaklaşıma göre, tarımsal kalkınmaya etkili olabileceği düşünülen üç faktör vardır: Beslenme, sağlık, aile planlaması gibi emeğe yapılan yatırım, Örnekleri Japonya ve Tayvan da görülen, kırsal kesimin fikirlerini dikkate alan tarımsal organizasyonların (kooperatifler gibi) kurulması, Tarımsal üretim ve kırsal kesim gelirlerinin eşanlı artabilmesi için küçük ölçekli tarımsal işletmelere uygun hızlı teknolojilere yatırım yapılması. 3. Üçüncü yaklaşım, hem piyasa hem de karşılıklı etkileşim yaklaşımı ile adeta bir tezat oluşturmaktadır. Bu yaklaşım, kamu politikasının piyasa çıktıları üzerinde müdahalede bulunmasını istemesine karşın, bu müdahalenin kamu ve özel sektör araçlarıyla birlikte yapmaktan yana bir tavır almaktadır. Sigorta ve kredi alanlarındaki eksik rekabet piyasası koşulları Kamu malları ve artan getiri Eksik enformasyon ve/veya asimetrik bilgi sorunu Dışsallıklar Gelir dağılımı Piyasanın kendi etkinliğinin kaybedilmesiyle, ekonomik büyümenin etkilenmesi Gelir transferlerinin yönünün değiştirilmesiyle, gelir dağılımı etkilenir Uluslararası ticareti yapılan miktarın azalması veya artması, doğrudan gıda teminini etkiler Son olarak yapılan gelir transferiyle, beslenme ile ilgili problemler çıkar veya düzelmeler yaşanabilir.
Uygulanan tüm fiyat politikası, uluslararasında ticareti yapılan mallar üzerinde uygulamaktadır; tanım gereği, politikalar sadece ticareti yapılan mallara özgüdür. Ticarete konu olsun olmasın, fiyat politikalarının pek çoğu ticareti azaltıcı yönde etkide bulunmaktadır. Fiyat desteklemelerinin ilk bakışta, tarım kesimi gelirlerinin düzelttiğini iddia etsek de, böyle bir değerlendirme yapmadan önce, yapılan gelir transferlerinin nihai olarak nereye harcandığını bilmek önemlidir. Yeşil devrim, 1940-1960 arası dönemde bazı gelişmekte olan ülkelerde gözlenen ve teknolojik yeniliklerin tarım sektöründe yoğun bir şekilde kullanılmasıyla ortaya çıkan üretim artışına verilen isimdir. Yeşil devrim temelde üç önemli ürün üzerinde yoğunlaşır: buğday, mısır ve pirinç. Yüksek Verimlilikteki Çeşitler (High Yielding Varieties HYVs) olarak adlandırılan bu ürünler, diğer çeşitlere kıyasla daha fazla suni gübre emebiliyor, böylece erken hasat ortamı yaratabiliyorlardı. Bu da tarım üretimini nerdeyse mevsimsellikten arındıran önemli bir gelişme olarak kabul edildi.
Gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin tarım sektörlerine yönelik politikalarının desteklenmesi, yönlendirilmesi veya bilgi alışverişinde bulunulması amacıyla faaliyette bulunan uluslararası kuruluşların başında, şüphesiz Birleşmiş Milletlere bağlı Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization-FAO) gelmektedir Bugün 179 üyeli FAO nun temel hedefi, 2015 yılında dünyadaki açlık problemi ile karşı karşıya olan insan sayısını yarı yarıya indirmektir. Birleşmiş Milletlerin Milenyum hedefleri doğrultusunda yürürlüğe koyduğu programlardan biri de, Dünya Gıda Programı (World Food Programme WFP). 2005 yılı itibariyle BM kayıtlarında yer alan 82 ülkedeki 96.7 milyon açlıkla karşı karşıya kalan insana doğrudan yardım ulaştırmayı hedefleyen bir program
Bireysel, kurumsal ve ülkelerin yaptıkları nakdi ve ayni gıda yardımlarının gerekli yerlere ulaştırılmasında gönüllülerle ve STK larla birlikte çalışılmakta. Yardım çerçevesinde özellikle, işsiz anneler, okul çocukları, topraksız çiftçiler ve HIV/AIDS hastaları öncelikliler. DTÖ ile ilgili her anlaşmanın temelinde yer alan, daha çok ticaret daha çok fayda temel prensibinden hareketle, bu tarım anlaşmasının da esasları, ülkelerin tarım malları ticaretinin önündeki engellerin kaldırılması yönündedir. Dolayısıyla, Beslenme Destek Programı (Supplementary Feeding Programme) İş Karşılığı Yiyecek (Food-for-Work FFW) Gıda Kuponları (Food Voucher/Coupons) Tüketicilerin gıda fiyatları yoluyla desteklenmesi