Epilepsi. ¹Gönül Akdağ, ¹Demet İlhan Algın, ¹Oğuz Osman Erdinç 1. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı *



Benzer belgeler
Epileptik Durum, ED yönetiminde güncelleme. Dr. Şerife ÖZDİNÇ Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD

ÇOCUKLARDA DİRENÇLİ EPİLEPSİ. Prof. Dr. YÜKSEL YILMAZ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi BD

Antiepileptik İlaç Başlama İlkeleri. Prof. Dr. Dilşad TÜRKDOĞAN

Epilepsi Tedavisinde Klasik ve Yeni Antiepileptik İlaç Seçimindeki Eğilimler

Journal of Neurological Sciences [Turkish] 29:(2)# 31; , Araştırma Yazısı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

Epilepsi Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar

ENGELLI ATAMASI EKPSS SONUÇLARI H29

FEBRİL NÖBETLER. Doç Dr. Sema Saltık

KONVÜLSİYON (NÖBET) GEÇİREN ÇOCUK. Dr.Ayşe SERDAROĞLU Gazi ÜTF Çocuk Nöroloji

Epilepsi ayırıcı tanısında parasomniler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Tıp Fakültesi Nöroloji AD, Manisa

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West

Dirençli Epilepsi Hastalarında Zonisamid Deneyimi ZONISAMIDE EXPERIENCE IN PATIENTS WITH REFRACTORY EPILEPSY

Konvülsiyon Geçiren Çocuk; Ateşli ve Ateşsiz. Doç.Dr. Gülşen KÖSE Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Anahtar sözcükler: Ekstratemporal lob epilepsisi; semiyolojik lateralize edici bulgular; temporal lob epilepsisi; video-eeg.

ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR. Prof.Dr.A.Tanju ÖZÇELİKAY

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Epilepsi Bölümü nde Düzenli Takip Edilen Dirençli Epilepsi Hastalarının Demografik ve Klinik Bulguları

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA EPİLEPTİK NÖBETLER. Doç. Dr. Sema SALTIK

Çocukluk Dönemi Epilepsilerinde Takip ve Tedavi Planlamas

Lennox-Gastaut Sendromunda İntravenöz Diazepam ile Tetiklenen Tonik Status Epileptikus

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

EPİLEPSİ REHBERİ TÜRK NÖROLOJİ DERNEĞİ EPİLEPSİ ÇALIŞMA GRUBU. Hazırlayanlar. Editör: Canan AYKUT BİNGÖL

Çocukluk Çağı EEG si : İnteriktal Aktiviteler. Dr. Hasan Tekgül EÜTF Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı 13. Ulusal Çocuk Nöroloji Kongresi 2011 Kapadokya

Dirençli Epilepsilerde Rufinamid Kullanımı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu. 21 Ekim 2016 Cuma

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ EPİLEPSİNİN OLUŞUM NEDENLERİ VE TEDAVİSİ. Hazırlayan Eda TÜRKBEN. Danışman Prof. Dr.

Nörofibromatozis Tip 1 de Epilepsi Sorunu. Dr. Dilek Yalnızoğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Nöroloji Bilim Dalı

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Epilepsi Polikliniğine Başvuran Epilepsi Hastalarının Demografik ve Klinik Bulguları

Antiepileptik ilaçlar ve Yenidoğan. Dr. Mehmet VURAL Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Neonatoloji BD

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EPİLEPTİK ÇOCUKLARDA SEMİYOLOJİK NÖBET SINIFLAMASINDA MODÜLER EĞİTİM.

İYİ HUYLU SÜT ÇOCUĞU NÖBETLERİ. Doç. Dr. Uluç Yiş DEÜTF Çocuk Nöroloji İzmir

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM

FEBRİL KONVÜLSİYON: Tedavi Edilmeli? / Edilmemeli? Prof. Dr. Hasan Tekgül E.Ü.T.F. Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı

EPİLEPTİK HASTALARDA DİŞ PROBLEMLERİNİN KULLANDIĞI İLAÇLAR VE NÖBET TİPİYLE İLİŞKİSİNİ ARAŞTIRAN ANKET ÇALIŞMASI BİTİRME TEZİ

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

Konvülziyonlu Hastaya Yaklaşım

ÇOCUKLUK ÇAĞI EPİLEPSİLERİ VE FEBRİL KONVÜLSİYON

taşınması, elektrokortikal aktivitelerin oluşumu-1 taşınması, elektrokortikal aktivitelerin oluşumu-2

ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR (Antikonvülsan İlaçlar) Prof. Dr. Gülgün KILCIGİL

Antiepileptik İlaçların Yavaş Kesilmesinin Status Epileptikus ve Küme Nöbet Oluşumuna Etkisi: Uzun Süreli Video-EEG Monitorizasyon Sonuçları

Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması

YENİ TANI ALMIŞ EPİLEPTİK ÇOCUKLARDA İNTERİKTAL EEG VE UYKU DEPRİVASYONLU KISA SÜRELİ VİDEO EEG MONİTÖRİZASYONUNUN TANISAL DEĞERİ

DYOPAT K JENERAL ZE EP LEPS LER VE EP LEPT K SENDROMLAR

Journal of Neurological Sciences [Turkish] 22:(4)# 57; , 2005

Çiğdem Özkara İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı

Yemek Yeme Epilepsisi: Olgu Sunumu

ÇOCUKLUK ÇAĞI EPİLEPSİLERİNDE STATUS EPİLEPTİKUS HASTALARINA YAKLAŞIM (TANI TAKİP ETİYOLOJİK İNCELEMELER) Prof. Dr. Sema SALTIK

Levetirasetam ın Çocukluk Çağı Dirençli Epilepsilerinde Etkinliği

Hayvanlarda Epilepsi

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

KETOJENİK DİYET OLGU SUNUMU. Yrd.Doç.Dr. Birsen DEMİREL British University of Nicosia Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Pediatrik epilepsi cerrahisinde güncel tedavi yaklaşımları. Dr. Nejat Akalan

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D

EPİLEPSİ: GÖRÜNTÜLEME

GEBELİK VE EPİLEPSİ. Doç.Dr. Dilek Ataklı Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 1.Nöroloji Kliniği

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

Epilepsi Poliklini inde zlenen Hastalar n ILAE nin Önerdi i Yöntemlerle Nöbet ve Epilepsi Tiplerine Göre S n fland r lmas

HASTAYA YAKLAŞIM. Dr. Mustafa SEVER Acil Tıp T p Uzmanı Acil Tıp T p AD Mart 2007

MONOTERAPİ İLE TEDAVİ EDİLEN EPİLEPSİ HASTALARINDA TİROİD FONKSİYONLARININ İNCELENMESİ

Nörolojik Yoğun Bakımda Status Epileptikus. Dr. Ayşe Kocaman Sağduyu

Epilepsi prevalansı toplumlar ve coğrafyalar arasında değişir. Yapılan çalışmalarda epilepsi prevalansı Avrupa ve Kuzey Amerika da ortalama %0,4-0,5

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Rolandik Epilepsi Her Zaman Selim Bir Hastalık mıdır? IS ROLANDIC EPILEPSY ALWAYS A BENIGN DISEASE?

Çocukluk çağında görülen akut semptomatik nöbetler, etyoloji ve rekürrens

EP LEPS. Editörler. Prof.Dr. brahim Bora. Uluda Üniversitesi T p Fakültesi Nöroloji Anabilim Dal. Prof.Dr. S. Naz Yeni

EPİLEPSİ HASTASI ÇOCUKLARDA KETOJENİK DİYETİN EPİLEPTİK NÖBET SAYISI ÜZERİNE ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Journal of Neurological Sciences [Turkish] 29:(1)# 30; , Araştırma Yazısı

GEBELİK VE EPİLEPSİ: 44 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ* Rıza MADAZLI, Mahmut ÖNCÜL, Mustafa ALBAYRAK, Seyfettin ULUDAĞ, Esat EŞKAZAN, Vildan OCAK

Nöbet tanısı koyma ve nöbet-epilepsi sınıflamasında kısa süreli video-eeg monitörizasyonun yeri

Belgin Petek Balcı1, Aytül Mutlu1, Feriha Özer2, Özlem Çokar1

Epilepsi ayırıcı tanısında psikojenik non-epileptik nöbetler

TND EPİLEPSİ REHBERİ TÜRK NÖROLOJİ DERNEĞİ EPİLEPSİ ÇALIŞMA GRUBU. Hazırlayanlar. Editör: Canan Aykut Bingöl

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI

Epilepsi Cerrahisi Uygulanmış Hastalarda Klinik Spektrum, Nöbet Sonuçları, Nöroradyoloji ve Nöropatoloji Korelasyonunun İncelenmesi

Ailevi Epilepsilerde Fenotipik Özelliklerin Değerlendirilmesi

Harran Tıp Fakültesi Epilepsi Polikliniğinde Takipli Semptomatik Epilepsi Hastalarının Demografik, Klinik Bulguları ve Prognozu*

ÖZEL NÖBETLER. Sarenur Gökben EÜTF Pediatri AD Çocuk Nörolojisi BD

Zonisamid Tedavisine Yanıtlı, Self-İndüksiyonu Olan Atipik Bir Lennox-Gastaut Sendromu Olgusu

Antiepileptik ilaçlar

Epilepsi ve Yaşlılık. Demet Kınay

Uyku Bozukluklarına Bağlı Oluşan Metabolik ve Kronik Hastalıklar. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU

Epileptik nöbet ve psödonöbetlerin ayırıcı tanısına güncel yaklaşım

Çocuk Hastalıkları. Çocukluk Çağı Havale Nöbetleri SINIFLANDIRMA

Tanımlar. Epidemiyoloji. Patofizyoloji 9/27/2012 ERİŞKİNLERDE NÖBET VE STATUS EPİLEPTİKUS

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

KOMPLEKS PARSİYEL EPİLEPSİLİ HASTALARDA KLİNİK VE PSİKOSOSYAL PROGNOZ

Epilepsi Tanılı Gebelerde Obstetrik ve Perinatal Sonuçların Retrospektif Analizi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Servisi Olgu Sunumu 20 Eylül 2018

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Hipokampal Skleroz Olgularında Olağan Dışı Epileptik Aktivitelerin Araştırılması

Epilepsi Tedavisinde Klasik ve Yeni Antiepileptik laç Seçimi

Non-Epileptik Psikojen Nöbetlerde Tanı Güçlüğü Yaratan Durumlar

Epilepsi Çalışma Grubu Tanı ve Tedavi Rehberi Epilepsi Çalışma Grubu Moderatörleri: Prof. Dr. S. Naz Yeni Prof. Dr.

Rutin Elektroensefalografide Diken, Keskin ve Yavaş Dalga Aktivitelerinin Anatomik Lokalizasyonları

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

Transkript:

Osmangazi Tıp Dergisi, 2016;38 (Özel Sayı 1): 35-41 Osmangazi Journal of Medicine, 2016;38 (Special Issue 1): 35-41 Beyin Farkındalığı Özel Sayısı/ Brain Awareness Special Issue DOI: http://dx.doi.org/10.20515/otd.88853 DERLEME / REVIEW Epilepsi ¹Gönül Akdağ, ¹Demet İlhan Algın, ¹Oğuz Osman Erdinç 1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı * email: gonulakdag@yahoo.com.tr ÖZET: Epilepsi; kortikal nöronlardaki anormal ve aşırı elektriksel deşarj sonucu ortaya çıkan, ani, tekrarlayıcı, tanımlanabilen bir olayla tetiklenmemiş epilepsi nöbetleri ile karakterize bir durumdur. Metabolik, toksik, yapısal, enfeksiyöz ve de inflamatuar nedenlerle gerçekleşen, akut santral sinir sistemi (SSS) hasarı nedeni ile ortaya çıkan nöbetler ise akut semptomatik nöbetler olarak adlandırılır ve geçicidir. Epilepsi, çocukluk ve ergenlik çağında en sık, erişkinlerde ise beyin damar hastalıklarından sonra ikinci sıklıkta görülen nörolojik hastalık olarak belirtilmektedir. International League Against Epilepsy (ILAE) tarafından 2010 yılında yayınlanan son sınıflama önerisinde daha önce yayınlanmış sınıflamalardaki terim ve kavramlarda değişiklikler yapılarak, epileptik nöbetler, epilepsiler ve elektroklinik sendromlar yeniden sınıflandırılmıştır. Ortaya çıkan klinik tablonun epilepsi nöbeti olup olmadığına karar verilmesinin ardından bazı tetkikler ile tanı desteklenmekte, tedavide yol gösterici olmaktadır. Ayırıcı tanıda nörojenik ve kardiyojenik senkop, psikojenik nonepileptik olaylar ve diğer hastalıklar yer almaktadır. Doğru tanı, tedavi seçiminde yol gösterici olabilmektedir. Eski ve yeni antiepileptik ilaçlar arasında hastaya (epilepsi tipi, yaşı, cinsiyeti, ek hastalıkları göz önünde bulundurularak) uygun antiepileptik ilaç (AEİ) başlanır. AEİ etkili olmazsa ikinci monoterapi ve/veya politerapi uygulanabilir. Epilepsi tedavisinde hedef, herhangi bir yan etkiye yol açmadan, nö betlerin tamamen önlenebilmesidir. ILAE 2009 yılında, tedavi programlarına uygun olarak seçilen, tolere edilen en yüksek dozda, tek başına veya kombine şekilde kullanılan iki farklı AEİ ye karşın, nöbetsizliğin elde edilememesi veya tedavi başarısızlığını ilaca dirençli epilepsi olarak kabul etmektedir. Dirençli epilepsi hastalarında cerrahi tedavi, vagal sinir stimülasyonu, derin beyin stimülasyonu, ketojenik diyet diğer tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır. ANAHTAR KELİMELER: Epilepsi, ILAE 2010 sınıflaması, antiepileptik ilaç, dirençli epilepsi EPILEPSY ABSTRACT: Epilepsy is a condition characterized by abnormal and excessive electrical discharges of cortical neurons resulting sudden, repetitive, event-triggered seizures. Acute central nervous system (CNS) damage as a result of metabolic, toxic, structural, infectious and inflammatory etilogies can cause acute symptomatic seizures. Epilepsy is most common neurologic disorder during childhood and the second most common neurological disorder following cerebrovascular diseases in adults. In the latest International League Against Epilepsy (ILAE) classification in 2010 some of the terms and concepts were changed and epileptic seizures, epilepsies and electroclinical syndromes were reclassified. The diagnosis is supported by some diagnostic tests which guide the treatment. Differential diagnosis includes neurogenic, and cardiogenic syncopes, psychogenic nonepileptic events and other diseases. Accurate diagnosis can lead the way to treatment. The most appropriate antiepileptic drugs (AEDs) are begun among the old and new antiepileptic drugs (AED). If AED monotherapy fails the second monotherapy and/or polytherapy are applied. The aim of the treatment is to control the seizures without causing any side effects. According to the ILAE in 2009 drug resistance is defined as inability to control seizures although using the highest AED dose tolerated alone or combination with another AED. In refractory epilepsy surgical treatment, vagal nerve stimulation, deep brain stimulation, and ketogenic diet are among the other treatment options. KEYWORDS: Epilepsy, ILAE 2010 classification, antiepileptic drug, drug resistant epilepsy. 35

36 Epilepsi Tanım-Epidemiyoloji Epilepsi; kortikal nöronlardaki anormal ve aşırı elektriksel deşarj sonucu ortaya çıkan, ani, tekrarlayıcı, tanımlanabilen bir olayla tetiklenmemiş epilepsi nöbetleri ile karakterize bir durumdur (1). Uluslararası Epilepsiyle Savaş Derneği nin (International League Against Epilepsy-ILAE) epidemiyoloji komisyonunun önerilerine göre metabolik, toksik, yapısal, enfeksiyöz ve de inflamatuar nedenlerle gerçekleşen, akut santral sinir sistemi (SSS) hasarı ile yakından ilişkili, geçici olarak ortaya çıkan nöbetler ise akut semptomatik nöbetler veya duruma bağlı nöbetler ana başlıkları altında değerlendirilmiştir (1,2). Akut semptomatik nöbet, hastalığın başlangıcında görülebilen, tekrarlamayan, antiepileptik tedavi gerektirmeyen ya da kısa süreli tedavi uygulanması gereken kompleks parsiyel, tonik-klonik veya status epileptikus şeklinde atakları içermektedir. Akut semptomatik nöbetler bazı durumlarda sonradan epilepsi görülme riskini de artırabilmektedir (2). Epilepsinin insidansı toplumdan topluma değişmekle birlikte genellikle yılda 20-50/100.000 olarak bildirilmektedir. Aktif epilepsi prevalansı ise 4-10/1000 olarak, yaşam boyu birikmiş insidans ise yaklaşık %3 olarak verilmektedir. Epilepsi insidansının en yüksek olduğu iki dönem, yaşamın ilk yılı ve 60 yaş sonrasıdır. Epilepsi çocukluk ve ergenlik çağında en sık, erişkinlerde ise beyin damar hastalıklarının ardından ikinci sıklıkta rastlanan nörolojik hastalık olarak belirtilmektedir (3). Sınıflandırma İlk kez 1960 yılında uluslararası epilepsi uzmanlarının toplanması ile epileptik nöbetlerin sınıflandırılma çalışmaları başlamış ve ILAE tarafından Sınıflama ve Terminoloji Komisyonu oluşturulmuştur. Komisyon ilk olarak 1970 te epileptik nöbetler ve epilepsi sınıflamalarını oluşturmuş, uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda 1981 Epileptik Nöbetlerin Klinik ve Elektroensefalografik Sınıflaması ve 1989 Epilepsiler ve Epilepsi Sendromları Sınıflaması ile dünyada konuyla ilgili bilimsel ortamda kabul edilen ortak bir dil oluşumunu sağlamıştır. Son yıllarda genetik, moleküler biyoloji, video-eeg ve nörogörüntüleme yöntemleri ile ilgili yapılan klinik ve laboratuvar çalışmalarından elde edilen bilgi birikimi ile ILAE tarafından mevcut sınıflamalar sırasıyla 2001, 2006 ve 2010 yıllarında yeniden güncellenmiştir. 2010 yılında yayınlanan son sınıflama önerisinde daha önce yayınlanmış sınıflamalardaki terim ve kavramlarda radikal değişiklikler yapılmış ve epileptik nöbetler (Tablo.1 ve Tablo.2), epilepsiler ve elektroklinik sendromlar yeniden sınıflandırılmıştır (4,5). ILAE nin Sınıflama Komisyonu ndan ayrı olarak Lüders ve arkadaşları tarafından 1998 yılında Semiyolojik Nöbet Sınıflaması, 2005 ve 2008 yılında epilepsinin bir bütün olarak ele alındığı Epilepsi Sınıflama Şeması Önerisi yayınlanmıştır (6-8). Ancak tüm sınıflamalar halen tartışma ortamı yaratmaya devam etmektedir. Tanı-Ayırıcı Tanı Hastanın değerlendirilmesinde klinik tablonun epilepsi nöbeti olup olmadığına karar verilmesi ilk adımdır (1). Literatürde yanlış tanı konulması nedeniyle antiepileptik ilaç (AEİ) kullanım oranı %25 olarak bildirilmektedir (9). Ayrıca tedaviye dirençli epilepsi tanısı konulan olguların %20 kadarının psikojen nöbet olduğu bilinmektedir (10). Hasta ve atağı gören kişilerden detaylı bilgi alınmalı (atağın öncesi, başlangıcı, seyri, sonrası, mümkünse video kaydı), özgeçmiş ve soygeçmiş özellikleri öğrenilmelidir. Nörolojik muayene, laboratuar tetkikleri, nörogörüntüleme, elektroensefalografi (EEG) incelemeleri ile epilepsi tanısı desteklenir. Sürücü ehliyet belgesi ve iş kaybına neden olabileceği, uzun süreli veya hayat boyu antiepileptik tedavi kullanması gerekebileceği için, olgu dikkatli bir şekilde değerlendirildikten sonra epilepsi tanısı konulması uygundur. Kesin karara varılamayan durumlarda yanlış tanı koymak yerine, hastayı takibe almak veya bir üst merkeze yönlendirmek gereklidir. Ayırıcı tanıda, kardiyak ve nörolojik senkop, psikojenik nonepileptik olaylar, geçici iskemik atak, uyku bozuklukları, panik atak, migren, akut konfüzyonel durumlar, metabolik bozukluklar yer almaktadır. Epilepside tanı öncelikle klinik olarak konur ve yapılan tetkiklerle desteklenir. İlk nöbetle gelen hastada rutin EEG en önemli testtir. Zemin aktivitesinde belirgin asimetri veya yavaşlama, epileptiform deşarjlar (diken, keskin ve diken-dalga deşarjları) elektroklinik sendromlar hakkında bilgi verir. Normal bir EEG nin epilepsi dışlamayacağı ve her EEG anomalisinin de epilepsi ile eşdeğer olmadığı unutulmamalıdır. Tipik epileptiform anomali

Osmangazi Tıp Dergisi, Mart 2016 (Özel Sayı 1) 37 ilk EEG de %50 oranında saptanırken tekrarlanan EEG lerde bu oran yükselerek %80-90 a ulaşmaktadır. Aktivasyon yöntemlerinin (göz açıp kapama, fotik uyarı, hiperventilasyon) iyi uygulanması gereklidir. EEG de zemin aktivite postiktal dönem dışında idyopatik epilepsilerde normaldir, yavaşlama semptomatik epilepsiyi düşündürür. Epileptiform deşarjlar fokal, lateralize ve jeneralize olabilir (3). Nörogörüntüleme yöntemlerinde; bilgisayarlı tomografi (BT), serebral kalsifikasyonları gösterme açısından manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yöntemine göre üstün konumdadır. MRG'nin radyasyon içermemesi, BT'ye oranla kemik artefaktlarının olmaması nedeniyle mezyal temporal lobu ve arka çukur yapılarını daha iyi görüntülemesi ve rekonstrüksiyonla her planda görüntünün kolayca elde edilebilmesi üstün yanlarıdır. Ancak MRG nin epilepsi protokolüne uygun yapılması gereklidir. Bu protokol olabildiğince yüksek Tesla gücünde bir cihazla, FLAIR sekanslarını ve sagital kesitleri, gereğinde volümetrik görüntü elde edilebilecek şekilde ince kesitli, aralıksız T1A koronal kesitleri de içermeli, temporal ve frontal loblar ayrıntılı olarak incelenmelidir (3). Tablo 1 Epilepsilerin ve Epilepsi Nöbetlerinin Sınıflamasında Terim ve Kavramlardaki Başlıca Değişiklikler Yeni Terim ve Kavramlar Eski Terim ve Kavramlar Etyoloji Nöbetler Epilepsiler İdyopatik: Olası genetik Semptomatik: Beyinde bilinen veya olası bir hastalığa bağlı Kriptojenik: Olası semptomatik Jeneralize: İlk değişiklikler başlangıçta her iki hemisferin de tutulumunu gösterir Fokal: İlk değişiklikler bir serebral hemisferdeki sınırlı nöron sisteminin aktivasyonunu gösterir Spazmlar: Tanımlanmamıştır Kompleks, basit parsiyel, sekonder jeneralize Jeneralize: Jeneralize nöbetlerle beraber olan epilepsiler Fokal: Fokal nöbetlerle beraber olan epilepsiler Genetik: Epilepsinin nedeni genetik defekttir ve nöbetler esas belirtidir Yapısal-Metabolik: Beyinde yapısal veya metabolik bir hasarlanma sonucundaki hastalık Bilinmeyen neden: Nedeni bilinmeyen ve genetik-yapısal veya metabolik bir neden gösterilemeyen Jeneralize: Bilateral dağılımlı ağlardan kaynaklanan ve hızlı yayılan Fokal: Bir hemisfer içine sınırlı ağlardan kaynaklanan Epileptik Spazmlar: Fokal, jeneralize veya ikisi birlikte olabilir; Önceki terimler kaldırılmış, iktal semiyolojiye göre ayrıntılı tanımlanması için sözlük önerilmiştir Terim kaldırılmıştır Terim kaldırılmıştır

38 Epilepsi Tablo 2 Epilepsi tipleri ve terminoloji (ILAE 1981 ve 2010 önerisi). Başlangıç Şekli Nöbet Tipleri (ILAE 1981) Nöbet Tanımlaması (ILAE 2010) Basit parsiyel: Motor Bilinç veya uyanıklıkta bozulma Duysal olmaksızın Otonomik Psişik (bilinç etkilenmez) Kompleks parsiyel: Bilinç veya uyanıklıkta bozulma Bilinç başlangıçta etkilenmiş Fokal nöbetler ile birlikte. Diskognitif terimi bu Basit parsiyel başlayıp bilinç kavram için önerilmiştir etkilenimi eklenmiş Sekonder jeneralize Basit parsiyel jeneralize tonikklonik dönüşen (tonik, klonik, Bilateral konvülzif nöbete Kompleks parsiyel jeneralize tonik+klonik) tonik-klonik Tonik-klonik Tonik-klonik Absans Tipik Atipik Absans Özel belirtili absans Miyoklonik Absans Gözkapağı Miyoklonisi Jeneralize nöbetler Miyoklonik Miyoklonik Miyoklonik Miyoklonik atonik Miyoklonik tonik Klonik Klonik Tonik Tonik Atonik (astatik) Atonik Bilinmeyen Yukarıdakilere uymayanlar Epileptik spazm Tedavi Epilepsi tanısı alan bir kişide antiepileptik ilaç (AEİ) tedavisine başlama kararı verirken nöbet tipi, epilepsi sendromu, söz konusu epilepsideki nöbetlerin beklenen doğal seyri ve rekürrens riskinin belirlenebilmesi birincil önem taşımaktadır (4). Nöbetleri ortadan kaldırmak ya da sıklığı mümkün oldukça azaltmak, uzun dönemli tedaviyle ilişkili yan etkilerden kaçınmak ve hastanın normal psikososyal ve iş uyumunu koruması ya da yeniden sağlamasına yardım etmek epilepsi tedavisinin temel hedeflerindendir (11). Genel eğilim AEİ tedavisinin ikinci nöbetten sonra başlanması yönündedir. Ayrıca yeni tanı almış nöbetli bir hastanın profilaktik AEİ tedavisine başlamadan önce nöbetlerin epileptik olduğundan emin olunması gerekmektedir (12). Hastada ilk nöbetten sonra nörolojik defisit varsa, EEG de patolojik bulgular saptanmışsa, MRG de yapısal lezyon varsa, hasta ya da ailesi ikinci nöbet riskini göze almak istemiyorsa AEİ tedavisi başlanması planlanabilmektedir (13). Tanı doğru da olsa verilen ilacın uygun olmaması durumunda olgunun yanlış olarak dirençli epilepsisi olduğunu düşünülebilir. Epilepside genel olarak verilen uygun ilk antiepileptik ilaçla (AEİ) nöbet kontrolü %65-75 civarındadır. İlaç tedavisine cevapsız olduğu söylenerek epilepsi cerrahisi uygulanan merkezlere gönderilen olguların video-monitorizasyon incele-meleri sonunda, %15 kadarında yalancı nöbet tanısı aldığı bilinmektedir. Bu da ayırıcı tanı ve doğru tanının önemini vurgulamak açısından anlamlıdır (3). İyi bir AEİ den beklenen özellikler yan etkisinin olmaması, oral biyoyararlanımının iyi olması, basit lineer kinetiğe sahip olması, ilaç etkileşimlerinin olmaması, proteinlere az bağlanması veya hiç bağlanmaması, ilacı metabolize eden sistemleri etkilememesi, günde 1 veya en fazla 2 kerede kullanılabilmesi ve maliyetinin düşük olmasıdır (3). Herhangi bir yan etki ortaya çıkmadan nöbetlerin önlenebilmesi, epilepsi tedavisinde hedef olmakla beraber hangi

Osmangazi Tıp Dergisi, Mart 2016 (Özel Sayı 1) 39 hastada hangi AEİ ile en iyi yanıt alınabileceği önceden kestirilememektedir. Kişisel faktörler, cinsiyet, yaş, ek hastalıklar, kullanılan ilaçlar, karaciğer (KC) ve böbrek fonksiyonları, genetik özellikler, gebelik durumu, kişinin ve ilacın metabolizma özelliklerini ve doz-serum konsantrasyon ilişkisini değiştirir. İlacın farmakokinetik ve farmakodinamik özellikleri arasındaki dengenin değişkenliği AEİ nin başlangıç dozunu, hedef dozunu, tolere edebileceği maksimum dozu etkilemektedir (4). Epilepsi tanısı kesinleşmiş ise tedaviye başlanmalı, altta yatan sebep biliniyorsa ve tedavi edilebiliyorsa tedavi planlanmalı, nöbetleri kolaylaştırıcı faktörlerden kaçınılmalıdır. Tedaviye tek bir AEİ ile, düşük dozda başlanması, kademeli olarak artırılması gerekmektedir. AEİ dozu, yan etkileri klinik ve laboratuar verileri ile takip edilerek nöbetler kontrol altına alınıncaya kadar artırılmalıdır (4). İlk AEİ ile nöbetler kontrol altına alınamadıysa diğer AEİ ile monoterapi önerilmektedir (2). İkinci ilaç da etkisiz kalır ise politerapiye geçilmelidir (4). ILAE 2009 yılında ilaca dirençli epilepsi tanımını yapmıştır. Buna göre, tedavi programlarına uygun olarak seçilen, tolere edilen en yüksek dozda, tek başına veya kombine şekilde kullanılan iki farklı AEİ ye karşın, nöbetsizliğin elde edilememesi veya tedavi başarısızlığı dirençlilik olarak kabul edilmektedir. Bu tanımda kullanılan nöbetsizlik, son 12 ay içinde aura dahil olmak üzere hiç nöbet olmamasını veya son 12 ay içinde hastanın yaşadığı en uzun nöbetsizlik süresinin üç katı bir zamanda nöbet görülmemesini ifade etmektedir. Tedavi başarısızlığı, yeterli tıbbi tedaviye rağmen nöbetlerin tekrarlaması olarak belirlenmiştir (14). Ayrıca yetersiz veya uygun olmayan tedaviler nedeni ile nöbetlerin devam ettiği durumlar psödodirenç olarak değerlendirilmektedir (15). Epilepsili hastaların %25-30 u ilaca dirençli epilepsi grubuna girmektedir (3). Dirençli epilepsisi olan kişilerde, epilepsinin tipi, epileptojenik lezyon varlığı, EEG bulguları, eşlik eden hastalıklar ve birçok özellik beraber değerlendirilerek epilepsi cerrahisi düşünülebilir (4). Ülkemizde de epilepsi cerrahisi konusunda çalışmalar, yeterli alt yapıya sahip epilepsi merkezlerinde devam etmektedir (3). Tedavide monoterapi tercih edilirken, "yeni" (ikinci jenerasyon) AEİ lerin de geleneksel (konvansiyonel) AEİ ler kadar etkili olabileceği unutulmamalıdır. Amerikan Nöroloji Akademisi nin tedavi protokolünde yeni AEİ lerden lamotrijin, okskarbazepin, topiramat ve gabapentin başlangıç monoterapisinde önerilmektedir. Burada levetirasetam (LEV) ve pregabalin dâhil edilmemiştir. Ancak geniş bir etki spektrumuna sahip olan LEV fokal (parsiyel) epilepsilerin çeşitli nöbet tiplerinde başlangıç monoterapisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Yeni tanı alan epilepsi hastalarında geleneksel AEİ lerden fenitoin, valproat, karbamazepin ve fenobarbitalin eşit etkilere sahip oldukları düşünülmesine karşın, örneğin barbitüratların nörotoksik ve kognitif yan etkilerinin daha fazla olduğu unutulmamalıdır. Geleneksel AEİ ler; daha ucuz olmaları, uzun süreli kullanım deneyimlerinin olması, yan etkilerinin daha çok bilinmeleri nedeni ile daha fazla tercih edilirler. Yeni AEİ lerin daha iyi tolere edildikleri, yan etkilerinin ve ilaç etkileşimlerinin daha az olduğu bilinmektedir (4). Epilepsinin çeşitli tiplerinde tercih edilebilecek ilaçlar, doz aralığı, etki mekanizmaları ile Tablo.3 te belirtilmiştir (3,4). Yaş, cinsiyet gibi özellikler AEİ seçiminde belirleyici olabilmektedir. İlaç etkileşimi nedeniyle doğurganlık çağındaki kadınlarda (hormonal kontrasepsiyon kullanması) AEİ tercihi önem kazanmaktadır (16). Enzim indüklemeyen AEİ ler (lamotrijin, levetirasetam, valproat sodyum, gabapentin, pregabalin, zonisamid), oral kontraseptiflerin etkinliğini değiştirmezken, enzim indükleyici AEİ (karbamazepin, okskarbazepin, etosüksimid, fenobarbital, fenitoin, primidon) kullanan kadın hastalarda oral kontraseptif ilk tercih edilen kontrasepsiyon yöntemi değildir. Hastaya kontrasepsiyon etkinliğinin azalacağı bilgisi mutlaka verilmelidir (3). Gebelik sırasındaki epilepsi tedavisi, AEİ lerin fetüs üzerine potansiyel yan etkileri ile nöbetlerin anne ve fetüs üzerinde neden olabileceği riskler göz önüne alınarak planlanmalı ve gebelik durumunun AEİ lerin farmakokinetik özelliklerinde belirgin değişiklik meydana getirebileceği göz ardı edilmemelidir (17). Nöbetleri kontrol etmek için AEİ nin en uygun ve en düşük etkili dozda kullanılması önerilmektedir (16). Ayrıca AEİ lerin (özellikle enzim indükleyiciler) folat seviyesini düşürmesi nedeniyle nörol tüp defekti gelişimini önlemek amacıyla konsepsiyondan 1-3 ay önce folik asit (5 mg/gün) başlanmalı ve gebe kaldıktan sonra en az 3 ay devam edilmelidir (2). Yine yaşlılık veya diğer hastalıklar nedeni ile kullanılan

40 Epilepsi ilaçların etkisiyle oluşabilen önemli farmakokinetik değişiklikler nedeniyle AEİ seçiminde dikkat etmek gereklidir (13). Yaşlılarda farmakokinetik ve farmakodinamik duyarlılık değişken olduğundan AEİ yi düşük dozda yavaş başlanması ve monoterapinin tercih edilmesi iki önemli kuraldır (3,4,13). Yaşlı epileptiklerde, ilaç-ilaç etkileşiminin düşük ve toksisitesinin az olması nedeniyle yeni AEİ lerin kullanımı daha avantajlıdır (18). Dirençli epilepsi hastalarında cerrahi tedavi, vagal sinir stimülasyonu, derin beyin stimülasyonu, ketojenik diyet diğer tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır (3). AEİ Na kanalları blokajı Ca kanalları blokajı Tablo 3 Antiepileptik ilaçlar. GABA artışı Glutamat inhibisyonu Doz (mg/gün) Etkili oldukları nöbet tipi Etosüksimid + (T-tipi) 500-1500 A Fenitoin + 200-400 FBN+PJN Fenobarbital +? + + 60-180 FBN+PJN Karbamazepin + 400-1600 FBN+PJN Klonazepam + + 2-6 FBN+PJN+M Valproat + + 500-2500 FBN+PJN+A+M Felbamat +? + + 1200-2400 FBN+PJN+(A) Gabapentin + + (L-tipi) + 600-2400 FBN+PJN Lamotrijin + + (L-tipi) 100-400 FBN+PJN+A Levetirasetam??? 1000-3000 FBN+PJN+(A)+(M) Okskarbazepin + + (L-tipi) 600-2400 FBN+PJN Pregabalin + 150-600 FBN+PJN Tiagabin + 16-48 FBN+PJN Topiramat + + (L-tipi) + + 100-400 FBN+PJN+(A)+(M) Vigabatrin + 1000-3000 FBN+PJN Zonisamid + + + 200-400 FBN+PJN+(A)+(M) Lakozamid + yavaş inaktivasyon 200-400 FBN ilave tedavi * FBN: Fokal başlangıçlı nöbet, PJN: Primer jeneralize nöbet, A: Absans, M: Miyokloni, parentez içindekiler: etkinliğin daha az olduğu nöbet tipini göstermektedir. KAYNAKLAR 1. Bora, S., Yeni, S. N., & Gürses, C. (2008). Epilepsi. s: 707-734, 1. Basım, Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul. 2. Yeni, N. Gürses, C. (2015). Epilepsi Çalışma Grubu Tanı ve Tedavi Rehberi. Galenos Yayınevi, İstanbul. 3. Öge, E. Baykan, B. (2011). Nöroloji. Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul. 4. Emre, M. (2013). Nöroloji Temel Kitabı. Güneş Tıp Kitabevleri, Ankara 5. Berg, AT. Berkovic, SF. Brodie, MJ. Buchhalter, J. Cross, JH. van Emde Boas, W. Engel, J. French, J. Glauser, TA. Mathern, GW. Moshe, SL. Nordli, D. Plouin, P. Scheffer, IE. (2010). Revised terminology and concepts for organization of seizures and epilepsies: report of the ILAE Commission on Classification and Terminology, 2005-2009. Epilepsia, 5, 676-685. 6. Lüders, H., Acharya, J., Baumgartner, C., Benbadis, S., Bleasel, A., Burgess, R.,... & Hamer, H. (1998). Semiological seizure classification*. Epilepsia,39(9), 1006-1013. 7. Loddenkemper, T., Kellinghaus, C., Wyllie, E., Najm, I. M., Gupta, A., Rosenow, F., & Lüders, H. O. (2005). A proposal for a fivedimensional patient oriented epilepsy classification. Epileptic disorders, 7(4), 308-316. 8. Lüders, H. O., & Lüders, H. O. (2008). Textbook of Epilepsy Surgery: Informa Healthcare. Textbook of Epilepsy Surgery: Informa Healthcare.

Osmangazi Tıp Dergisi, Mart 2016 (Özel Sayı 1) 41 9. Lesser, R. P. (1996). Psychogenic seizures. Neurology, 46(6), 1499-1507. 10. Chadwick, D. (1994). Epilepsy. J Neurol Neurosurg Psychiatry, 57, 64-277. 11. Baslo, B. Gürses, C. (2008) Merrit s Neurology. Güneş Tıp Kitabevleri. İstanbul. 12. Erdinç, O. (2013) Epilepside Tedavi Prensipleri. Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul. 13. Kayrak, N. Özkara, Ç. Saygı, S. Velioğlu, S. (2007). Epilepsi Rehberi. Türk Nöroloji Derneği, Ankara. 14. Kwan, P., Arzimanoglou, A., Berg, A. T., Brodie, M. J., Allen Hauser, W., Mathern, G., & French, J. (2010). Definition of drug resistant epilepsy: consensus proposal by the ad hoc Task Force of the ILAE Commission on Therapeutic Strategies. Epilepsia, 51(6), 1069-1077. 15. Perucca, E. (1998). Pharmacoresistance in Epilepsy. CNS drugs, 10(3), 171-179. 16. Lathers, CM. Schraeder, PL. Bungo, MW. Jan, E. (1993). Guidelines for the care of women of childbearing age with epilepsy. Epilepsia, 34(4), 588 589. 17. Johannessen, S. I., & Tomson, T. (2006). Pharmacokinetic variability of newer antiepileptic drugs. Clinical pharmacokinetics, 45(11), 1061-1075. 18. Willmore, L. J. (2000). Choice and use of newer anticonvulsant drugs in older patients. Drugs & aging, 17(6), 441-452.