Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi



Benzer belgeler
TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Aydýn Ýli 1 Nolu AÇSAP Merkezi Aile Planlamasý Hizmetlerinin Deðerlendirilmesi Evaluating The Family Planning Services: Child Health Center

Hemþirelerde iþ doyumu ve anksiyete düzeyini etkileyen faktörler

Dr. Seval Akgün*, Dr. Coþkun Bakar**, Dr. Altuð Kut***, Dr. Sibel Tulgar Kýnýk****

Hastaların Hemşirelik Hizmetlerinden Memnuniyeti

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Kayseri Ýlinde 30 ve Üzeri Yaþ Grubunda Hipertansiyon Prevalansý ve Etkileyen Faktörler

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

KDVWDQHGH SROLNOLQLN V QQHWoL g UHQFLQLQV QQHWLQLQ\DSÕOGÕ Õ\HU 6 QQHWLoLQúXDQ QHULOHQ\HU

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi


Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

Knowledge, Attitude and Behavior of Midwives and Nurses Working Primary Health Services on Family Planning ARAŞTIRMA MAKALESİ

Gebelikte Tetanoz Aþýlanma Durumu ve Etkileyen Etmenler Status of Tetanus Vaccination In Pregnancy and Influencing Factors

Pýnar OKYAY, Reyhan UÇKU

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

Fırat Tıp Dergisi 2009;14(4):

TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)

Cage Testi ile Alkol Kullanýmý Üzerine Epidemiyolojik Bir Çalýþma #

Anahtar kelimeler: Hemþire, kendi kendine meme muayenesi, saðlýk eðitimi. Summary Determination of the knowledge and

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

Diyarbakırda Erken Yaş Evlilikleri

Ödemiş bölgesindeki kadınlarda yaşanan perimenstrual şikayetler ve etkileyen faktörler

Temel Hemşirelik Uygulamalarına İlişkin Hizmet İçi Eğitimin Değerlendirilmesi

15 YAŞ ÜZERİ KADINLARDA ANKSİYETE SIKLIĞI VE GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Aydın İli İlköğretim Okulları Öğrencilerinde Oturma Yüksekliği ile Boy, Ağırlık ve Beden Kitle İndeksi İlişkisi

AMELİYATHANE HEMŞİRELERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ (SYBD) BELİRLENMESİ *

DÜZCE TIP DERGİSİ DUZCE MEDICAL JOURNAL

Isparta Ýl Merkezinde 0-5 Yaþ Grubu Çocuklarýn Beslenme ve Malnütrisyon Durumu

Ev hanımlarının fiziksel kapasitelerinin ve yaşam kalitelerinin belirlenmesi

Retroaortik ve sirkumaortik renal venin pelvik varisle ilişkisi

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

19-40 YAŞ ARASıNDAKi SEDANTER VE DÜZENli SPOR YAPAN BAYANLARıN KEMiK MiNERAL YOGUNLUKLARI ile FiziKSEL AKTiViTE SEViYELERi

ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE DAVRANIŞLARI. Yılmaz DEPE*, Ayten Şentürk ERENEL**

ATATÜRK ÜNÝVERSÝTESÝ DÝÞ HEKÝMLÝÐÝ FAKÜLTESÝNDE ÇALIÞAN DÝÞ HEKÝMLERÝ VE HEMÞÝRELERÝNÝN MESLEKÝ DURUM DEÐERLENDÝRMESÝ, BÖLÜM I: ÝÞ DOYUMU

The International New Issues In SOcial Sciences

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ Cilt 28, Sayı 1, Ocak-Nisan 2009

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Health District, Konya, Turkey. Özet. Abstract. Erciyes Tıp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 27 (2)64-69, 2005

Kitapçıoğlu G 1 Yanıkkerem E 2. Özet

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Iğdır İlinde Birinci Basamakta Adölesan Gebelikler ve Kadınların Doğurganlık Özellikleri Durumu

Üniversite Öğrencilerinde Dismenoreye Yaklaşım ve Dismenorenin Sosyal Yaşam ve Okul Performansına Etkisi

Fetus - Amru.os sıvısı - Anne organizması arasındaki ilişki ve denge önemlidir. Amnios sıvısı total protein düzeyi çeşitli araştırmalara konu

Van il merkezinde evlenme başvurusunda bulunan çiftlerin kontrasepsiyon bilgi durumları

Civil-Military Relations and Coup Risk in the 21st Century: A Comparative Analysis of Turkey and Thailand's Bumpy Roads to Democracy

Spor Yapan ve Yapmayan Bayanların Sosyo-Ekonomik Seviyelerinin Araştırılması

Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması;

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

Ýsmet UYSAL Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, ÇANAKKALE,

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II


Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Ramazan Cengiz Derdiman

Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN:

EĞİTİM DÜZEYİNİN BENLİK SAYGISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN İNCELENMESİ

MALATYA İL MERKEZİNDEKİ 35 YAŞ VE ÜZERİ KADINLARDA MENOPOZ VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ

CVS ve AS Gebelik Kaybına Yol Açar mı?

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

JİNEKOLOJİ KLİNİĞİNDE YATAN HASTALARIN GENİTAL HİJYEN DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2.

ÜNĠVERSĠTE ÖĞRENCĠLERĠNDE PREMENSTRUAL SENDROM GÖRÜLME SIKLIĞI VE ETKĠLEYEN FAKTÖRLER. Sezer KISA 1, Simge ZEYNELOĞLU 2, Nazan GÜLER 2

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Manisa 4 no lu Sağlık Ocağı Bölgesinde yaş Kadın İzlem Kartı Tutarlılığı ve Tutarlılığı Etkileyen Öğeler

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

15 49 Yaş Grubu Kadınlarda Sağlığı Geliştirme Davranışları ve Etkileyen Faktörler

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

Determinants of Education-Job Mismatch among University Graduates

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

FARKLI LiGLERDE MÜCADELE EDEN PROFESYONEL FUTBOL TAKıMLARı SPORCULARININ SOMATOTip ÖZELLIKLERi ÜZERiNE BiR INCELEME

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Basın bülteni sanofi-aventis

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

Mardin Kent Merkezinde 15 Yaş Üstü Kadınlarda Sigara İçme Sıklığı

GÖÇ VE GEBELİK DOÇ. DR. NİDA BAYIK BAHÇEŞEHİR ÜNIVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM A.D 10/10/2017

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

Özel ve Kamu Hastanelerinde Çalışan Hemodiyaliz Hemşirelerinde Örgütsel Sessizlik Üzerine Araştırma

TEŞEKKÜR. Araştırmacı bu çalışmanın gerçekleşmesinde katkılarından dolayı aşağıda adı geçen kişi ve kuruluşlara içtenlikle teşekkür eder.

SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEKİ EĞİTİMİNDE SINAVSIZ GEÇİŞ SORUN MU? *

PARK SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDEKİ BİR İLKOKULDA DİŞ ÇÜRÜKLERİ ve ETKİLİ FAKTÖRLER

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ

Oksoloji Çocukluk Çağında Vücut Ölçümleri. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

DİSMENORENİN OKUL PERFORMANSINA ETKİSİ THE EFFECTS OF DYSMENORRHEA ON SCHOOL PERFORMANCE

Transkript:

ARAÞTIRMALAR (Research Reports) Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi The Impact of Some Biological, Socio-Demographic and Nutritional Factors on the Prevalence of Dysmenorrhoea Mualla Aykut, PhD., maykut@erciyes.edu.tr Osman Günay, MD., gunayos@erciyes.edu.tr Ýskender Gün, MD., iskender@erciyes.edu.tr Rukiye Tuna, MSc., Ýncesu State Hospital rytuna@gmail.com Özet Amaç: Bu çalýþma, Kayseri il merkezindeki 10 50 yaþ grubu kadýnlarda dismenore prevalansýný ve çeþitli faktörlerin dismenore görülme sýklýðýna etkisini belirlemek amacýyla yapýlmýþtýr. Gereç ve Yöntemler: Kayseri il merkezindeki 10 50 yaþ grubu kadýnlardan rasgele küme örnekleme yöntemiyle seçilen 1200 kadýndan 1193 ü ile görüþülerek, 40 sorudan oluþan anket formu uygulandý. Ayrýca, boy ve aðýrlýk ölçümleri yapýldý. Çeþitli biyolojik, sosyodemografik ve nutrisyonel faktörlerin dismenore görülme sýklýðýna etkisi ki kare testi ve logistik regresyon analizi ile incelendi. Bulgular: Araþtýrma grubunda dismenore görülme sýklýðý %70,3 olarak bulundu. Genç yaþta, henüz doðum yapmamýþ ve çikolata tüketen kadýnlarda dismenore prevalansý daha yüksek bulundu. Ýlk adetinde anormal duygular yaþayan kadýnlarda da dismenore prevalansý daha yüksekti. Buna karþýlýk, meslek, evlilik durumu, öðrenim düzeyi, menarþ yaþý, adet düzensizliði, menarþdan önce adet hakkýnda bilgi alma, çay, kahve, kola, süt ve süt ürünleri tüketimi ve þiþmanlýðýn dismenore görülme sýklýðýna önemli bir etkisi bulunamadý. Sonuç: Araþtýrma bölgesindeki kadýnlarda dismenore görülme sýklýðý %70 dolayýndadýr. Dismenore prevalansý, yaþ, parite, çikolata tüketimi ve menarþdaki tepki ile iliþkilidir. Anahtar Sözcükler: Beslenme; Demografik faktörler; Dismenore; Prevalans. Elçin Balcý, MD., ebalci@erciyes.edu.tr Murat Özdemir, MD., mozdemir@erciyes.edu.tr Yusuf Öztürk, MD., yusufoz@erciyes.edu.tr This manuscript can be downloaded from the webpage: http://tipdergisi.erciyes.edu.tr/project6/2007;29(5)393-402.pdf Submitted : January 23, 2007 Revised : May 03, 2007 Accepted : June 06, 2007 Abstract Purpose:This investigation was carried out in order to determine the prevalence of dysmenorrhoea among the women in the 10 50 age group in Kayseri and the impact of some factors on the prevalence of dysmenorrhoea. Material and Methods: A total of 1200 women in the 10 50 age group were selected randomly. The women were visited at home and a questionnaire including 40 questions was administered via a face to face interviewing method. Additionally, height and weight, measurements were taken. Chi square test and logistic regression analysis were used to investigate the impacts of various biological, socio-demographic and nutritional factors on the prevalence of dysmenorrhoea. Results: The prevalence of dysmenorrhoea was 70.3%. Dysmenorrhoea was more prevalent among in the younger women, nullipare and those who ate chocolate. The women who had abnormal feelings at menarche had higher prevalence. The impacts of a job, marital status, educational level, age at menarche, menstrual irregularity, having information about menstruation prior to menarche and the consumption of tea, coffee, cola and diary products, and overweight on the prevalence of dysmenorrhoea were not significant. Conclusion: The prevalence of dysmenorrhoea was approximately 70%. Age, parity, consumption of chocolate and abnormal feelings at menarche were found to be significant predictors of the prevalence of dysmenorrhoea. Key Words: Demographic factors; Dysmenorrhea; Nutrients; Prevalence. Corresponding Author: Mualla Aykut, Kayseri, Turkey Telephone : +90-352- 4374901-23731 E-mail : maykut@erciyes.edu.tr 393

Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi Giriþ Adet döneminin ilk günlerinde karnýn alt bölümünde kramp tarzýnda aðrý ile kendini gösteren dismenore önemli kadýn saðlýðý sorunlarýndan biridir. Dismenore, kadýnlarýn yaþam kalitesini önemli ölçüde etkileyen, onlarý sýklýkla okuldan veya iþten alýkoyan bir durumdur (1). Dismenore vakalarý, primer ve sekonder dismenore olmak üzere iki grupta deðerlendirilir (2). Primer dismenore, belli bir pelvik patolojiye baðlý deðildir ve menarþý izleyen ilk yýllarda ortaya çýkar. Primer dismenorenin, prostoglandinlerin uterus kasýnda kontraksiyona yol açmasýna baðlý olduðu ileri sürülmekle birlikte, etiyolojisi henüz yeterince anlaþýlamamýþtýr (1,2). Buna karþýlýk sekonder dismenore, endometriosis gibi bir pelvik patoloji ile iliþkilidir ( 2 ). Dismenore vakalarýnýn çoðunluðunu primer dismenore oluþturur. Dismenore sýklýðýný belirlemek amacýyla yapýlan çalýþmalarda birbirinden çok farklý sonuçlar elde edilmekte ve %90 a kadar yüksek prevalans hýzlarý rapor edilmektedir (3-6). Bu farklýlýklar toplumlar arasýndaki farklýlýklara ya da araþtýrmalarda uygulanan yöntemlerin farklýlýðýna baðlý olabilir. Primer dismenore, genç yaþta ve henüz doðum yapmamýþ kadýnlarda daha sýktýr (1,3,4,7). Yaþ ve parite dýþýnda; menarþ yaþý, adet süresi, ekonomik durum, öðrenim düzeyi, þiþmanlýk ve çeþitli yiyecek içeceklerin dismenore görülme sýklýðýna etkisini inceleyen araþtýrmalar vardýr (4,5,8,9). Bu araþtýrmalarda elde edilen sonuçlar da birbirinden büyük ölçüde farklýdýr. Dismenore prevalansýna etki edebileceði düþünülen deðiþkenler arasýnda çeþitli etkileþimler bulunduðundan, bu faktörlerden herbirinin baðýmsýz etkisinin belirlenmesi gerekir. Örneðin, yaþ ilerledikçe parite artmaktadýr. Bu durumda parite arttýkça dismenore sýklýðýndaki azalmanýn, yaþýn ilerlemesine mi yoksa paritenin baðýmsýz etkisine mi baðlý olduðu analiz edilmelidir. Öte yandan, dismenoresi olan bazý kadýnlar, fiziksel egzersizin ya da bazý yiyeceklerden kaçýnmanýn dismenore ile ilgili yakýnmalarý azaltabileceðini düþündüðü için, daha fazla fiziksel egzersiz yapmaya ya da bazý yiyeceklerden kaçýnmaya yönelebilmektedir. Bu durumda, söz konusu faktörlerle dismenore arasýndaki iliþki gözden kaçabilmektedir. Bu çalýþma; Kayseri il merkezinde adet görmekte olan kadýnlarda dismenore görülme sýklýðýný belirlemek ve çeþitli biyolojik, sosyodemografik ve nutrisyonel faktörlerin dismenore görülme sýklýðýna etkisini incelemek amacýyla yapýlmýþtýr. Gereç ve Yöntem Bu araþtýrma Erciye Üniversitesi Týp Fakültesi Etik Kurulunun onayý ile gerçekleþtirildi. Araþtýrma 2005 yýlýnda Kayseri il merkezindeki 10 50 yaþ grubu kadýnlar üzerinde yapýldý. Araþtýrma bölgesinde dismenore görülme sýklýðýnýn %60 dolayýnda olacaðý varsayýldý. Tolerans deðeri 0.04, güven düzeyi %95 alýnarak, gerekli örneklem büyüklüðü 576 olarak hesaplandý. Küme örnekleme yöntemi uygulanmasý düþünüldüðü için, desen etkisi iki olarak alýndý. Bu nedenle 1200 kadýnýn örneklem grubuna alýnmasý planlandý. Örneklem grubunu belirlemek için çok aþamalý küme örnekleme yöntemi uygulandý. Ýlk aþamada; Kayseri il merkezindeki 25 saðlýk ocaðýndan 7 si rasgele seçildi. Ýkinci aþamada; saðlýk ocaðý bölgelerinin nüfuslarý dikkate alýnarak, her saðlýk ocaðýndan alýnmasý gereken kadýn sayýlarý belirlendi. Daha sonra Ev Halký Tespit Fiþlerinden yararlanýlarak, toplam 30 hane küme baþlangýcý olarak seçildi. Her haneden baþlanmak ve hane numarasý izlenmek üzere, 10 50 yaþ grubunda adet görmekte olan 40 kadýn örneklem grubuna alýndý. Böylece, 1200 kadýn örneklem grubuna alýnmýþ oldu. Veri toplama aracý olarak, kadýnlarýn sosyodemografik özellikleri, doðurganlýk ve menstruayon özellikleri, genel saðlýk durumu ve beslenme özellikleri ilgili 42 soru içeren ve araþtýrmacýlar tarafýndan hazýrlanan bir anket formu kullanýldý. Örnekleme alýnan kadýnlar evlerinde ziyaret edilerek, yüzyüze görüþme yöntemiyle anket formu uygulandý. Ayrýca, dijital yer baskülü ile aðýrlýk ve mezuro ile boy, bel çevresi ve kalça çevresi ölçümleri yapýldý. Ýlk ziyarette bulunamayan kadýnlar bir hafta sonra yeniden ziyaret edildi. Ýkinci ziyarette de bulunamayan kadýnlarýn aile bireylerinden ya da komþularýndan telefon numaralarý alýndý. Bu kadýnlar telefonla aranarak, saðlýk ocaðýna davet edildi. Böylece, örnekleme alýnan kadýnlarýn 1198 ine ulaþýldý. Ulaþýlan kadýnlardan anketi cevaplamayý reddeden olmadý. Beþ kadýnla ilgili veriler yetersiz olduðu için deðerlendirilmeden çýkarýldý. Sonuçta, 1193 (%99,4) kadýnla ilgili veriler deðerlendirmeye alýndý. Adet döneminde karýn aðrýsý olmasý dismenore olarak kabul edildi. Primer ve sekonder dismenore vakalarýnýn ayýrýmý yapýlmadý. Aðýrlýk ve boy ölçüm deðerleri kullanýlarak BKÝ (beden kitle indeksi) deðerleri hesaplandý ve NCHS (National Center for Health Statistics) persentil cetvelleri kullanýlarak, 394

Mualla Aykut, Osman Günay, Ýskender Gün, Rukiye Tuna, Elçin Balcý, Murat Özdemir, Yusuf Öztürk 85. persentilin üstünde olanlar þiþman olarak kabul edildi (10). Süt ve süt ürünleri tüketimi deðerlendirilirken, 10 18 yaþ grubu için günde en az üç bardak, daha büyükler için günde en az iki bardak süt veya eþdeðeri süt ürünü alýnmasý yeterli kabul edildi (11). Kola, kahve ve çikolata tüketimi deðerlendirilirken; her hafta en az bir kez tükettiðini ifade edenler, tüketen olarak kabul edildi. Daha seyrek tüketenler ise hiç tüketmeyenlerle birlikte tüketmeyen olarak deðerlendirildi. Çay içme durumu deðerlendirilirken, günde beþ bardaktan az içenlerle, beþ bardak ve üzerinde içenler ayrý gruplar olarak deðerlendirildi. Veriler bilgisayar ortamýnda deðerlendirildi. Aritmetik ortalama deðerleri standart sapma ile birlikte gösterildi. Gruplarýn dismenore sýklýðý açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý için Pearson Ki Kare Testi kullanýldý. Çeþitli baðýmsýz deðiþkenlerin dismenore görülme sýklýðýna etkisini birlikte deðerlendirmek için Logistik Regresyon Analizi uygulandý. Tüm analizlerde, p<0,05 deðerleri anlamlý kabul edildi Bulgular Araþtýrma grubundaki kadýnlarýn çeþitli özellikleri Tablo I de gösterilmiþtir. Araþtýrma grubundaki kadýnlarýn yaþ ortalamasý 30,4 ± 9,8 olup, büyük çoðunluðu evlidir ve doðum yapmýþtýr. Araþtýrma grubunun yaklaþýk dörtte üçü ev hanýmýdýr. Kadýnlarýn %58 i her adetinde aðrý olduðunu, %12,3 ü ise bazý adetlerinde aðrý olduðunu ifade etti. Bu vakalarýn tamamý dismenore olarak kabul edildi. Böylece, araþtýrma grubunda dismenore görülme sýklýðý %70,3 olarak bulundu. Tablo I. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Çeþitli Özellikleri Özellikler (n=1193) Sayý % Yaþ (X ± SD) 30,4 ± 9,8 Adet Süresi (gün) (X ± SD) 5,7 ± 1,9 Adetler Arasý Süre (gün) (X ± SD) 27,7 ± 7,6 Öðrenim Düzeyi (Ortaokul ve Üzeri) (sayý - %) 554 (46,4) Meslek (Ev Hanýmý) (sayý - %) 915 (76,7) Medeni Durum (Evli) (sayý - %) 930 (78,0) Doðum Yapan (sayý - %) 856 (71,5) Oral Kontraseptif Kullanan (sayý - %) 112 (9,3) Adet Düzensizliði (sayý - %) 264 (22,1) Dismenore (sayý - %) 839 (70,3) Sigara içen (sayý - %) 339 (28,4) Spor Yapan (sayý - %) 194 (16,3) Çikolata Tüketen (sayý - %) 549 (46,0) Çay içen (5 bardak ve üzeri) (Sayý - %) 623 (52,2) Kahve içen (sayý - %) 485 (40,9) Kola içen (sayý - %) 552 (46,3) Süt ve Süt Ürünlerini Yeterli Tüketen (sayý - %) 258 (21,6) Þiþmanlýk (sayý - %) 280 (23,5) Kadýnlarýn bazý sosyo demografik özelliklerine göre dismenore görülme sýklýðý Tablo II te gösterilmiþtir. Tabloda görüldüðü gibi, dismenore görülme sýklýðý; kadýnlarýn yaþ, öðrenim düzeyi, meslek ve evlilik durumlarý ile iliþkili bulunmuþtur. Genel olarak yaþ ilerledikçe, dismenore görülme sýklýðý azalmaktadýr. Özellikle 30 yaþýndan sonra dismenore sýklýðýnda belirgin bir azalma vardýr. Dismenore görülme sýklýðý, ev dýþýnda çalýþan ve öðrenci olan kadýnlarda ev kadýnlarýna göre, ortaokul ve üzeri öðrenim gören kadýnlarda ilkokul ve altý öðrenim düzeyinde olanlara göre, bekar olanlarda ise evli ve dul olanlara göre daha yüksektir. Dismenoresi olan kadýnlarýn %58,4 ü, dismenoresi olmayanlarýn ise %32,4 ü annesinde ve/veya kýz kardeþinde dismenore olduðunu ifade etmiþtir. Akraba öyküsü açýsýndan gruplar arasýndaki fark istatistiksel açýdan önemli bulunmuþtur (X 2 =86,26; p<0,001). 395

Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi Tablo II. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Çeþitli Sosyo Demografik Özelliklerine Göre Dismenore Görülme Sýklýðý Dismenore Özellikler Var Yok Sayý % Sayý % Toplam X 2 P Yaþ 10 19* 140 74,9 47 25,1 187 20 29* 297 77,5 86 22,5 383 30 39 244 67,4 118 32,6 362 24,882 <0,001 40 50 158 60,5 103 39,5 261 Öðrenim Düzeyi lkokul ve altý 428 67,0 211 33,0 639 Ortaokul ve Üzeri 411 74,2 143 25,8 554 7,388 <0,05 Meslek Ev hanýmý 623 68,1 292 31,9 915 Diðer** 216 77,7 62 22,3 278 9,437 <0,01 Medeni Durum Bekar 208 79,1 55 20.9 263 Evli* 611 67,7 292 32,3 903 12,924 <0,01 Dul 20 74,1 7 25,9 27 Toplam 839 70,3 354 29,7 1193 * Diðer gruplardan farklý (p<0,05) ** Ev dýþýnda çalýþanlar ve öðrenciler Kadýnlarýn doðurganlýk ve menstruasyonla ilgili özelliklerinin dismenore görülme sýklýðýna etkisi Tablo III de gösterilmiþtir. Görüldüðü gibi, doðum yapmýþ olan kadýnlarda dismenore görülme sýklýðý doðum yapmamýþ olanlardan önemli ölçüde düþüktür. Öte yandan, ilk adet gördüðünde korkma, utanma, tiksinme gibi anormal duygular yaþadýðýný belirten kadýnlarda dismenore görülme sýklýðý ilk adetini normal karþýlayanlardan daha yüksektir. Buna karþýlýk; oral kontraseptif kullanma, ilk adet yaþý, ilk adetini görmeden önce adet hakkýnda bilgi alma ve adet düzensizliðinin dismenore görülme sýklýðýna önemli bir etkisi bulunamamýþtýr. Tablo IV te görüldüðü gibi, sigara içme ve spor yapmanýn dismenore görülme sýklýðýna etkisi önemli bulunmamýþtýr. 396

Mualla Aykut, Osman Günay, Ýskender Gün, Rukiye Tuna, Elçin Balcý, Murat Özdemir, Yusuf Öztürk Tablo III. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Doðurganlýk ve Menstruasyonla Ýliþkili Özelliklerine Göre Dismenore Görülme Sýklýðý Dismenore Özellikler Var Yok Sayý % Sayý % Toplam X 2 P Doðum Yapma Yapmamýþ 270 80,1 67 19,9 337 Yapmýþ 569 66,5 287 33,5 856 21,579 <0,001 Oral Kontraseptif Kullanmayan 760 70,3 321 29,7 1081 Kullanan 79 70,5 33 29,5 112 0,03 >0,05 Menarþ Yaþý 13 ve altý 528 71,8 207 28,2 735 14 ve üzeri 312 68,1 146 31,9 458 1,955 >0,05 Adet Hakkýnda Bilgi Var 436 72,1 168 27,9 605 Yok 402 68,4 186 31,6 588 2,083 >0,05 Menarþdaki Tepkisi Normal 260 65,8 135 34,2 395 Normal Deðil 579 72,6 219 27,4 798 5,741 <0,05 Adet Düzeni Düzenli 655 70,5 274 29,5 929 Düzensiz 184 69,7 80 30,3 264 0,064 >0,05 Toplam 839 70,3 354 29,7 1193 Araþtýrma grubundaki kadýnlarýn çeþitli beslenme özellikleri ile dismenore görülme sýklýðý arasýndaki iliþki Tablo V de gösterilmiþtir. Haftada en az bir kez çikolata yediðini ifade eden kadýnlarda dismenore görülme sýklýðý, haftada bir kereden daha seyrek çikolata yiyen ve hiç yemeyen kadýnlardan önemli ölçüde yüksek bulunmuþtur. Buna karþýlýk, kola, çay ve kahve içme, süt ve süt ürünlerini yeterli tüketme, þiþmanlýk gibi beslenme ile iliþkili özelliklerin dismenore görülme sýklýðýna önemli bir etkisi bulunamamýþtýr. Yaþ, öðrenim durumu, meslek, evlilik, doðum yapma, oral konraseptif kullanma, ilk adet yaþý, adet görmeden önce adet hakkýnda bilgi almýþ olma, ilk adet gördüðündeki tepkisi, adet düzensizliði, spor yapma, sigara içme, çikolata, kola, kahve, çay, süt ve süt ürünleri tüketimi, þiþmanlýk gibi çeþitli baðýmsýz deðiþkenlerin dismenore sýklýðýna etkisini deðerlendirmek için logistik regresyon analizi uygulandý. Logistik regresyon analizi sonuçlarý Tablo VI da gösterildi. 397

Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi Tablo IV. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Sigara Kullanma ve Spor Yapma Durumuna Göre Dismenore Görülme Sýklýðý Fiziksel Egzersiz Özellikler Var Dismenore Yok Sayý % Sayý % Toplam Yapmýyor 704 70,5 295 29,5 999 Yapýyor 135 69,6 59 30,4 194 X 2 P 0,061 >0,05 Sigara içmiyor 593 69,4 261 30,6 854 içiyor 246 72,6 93 27,4 339 1,138 >0,05 Toplam 839 70,3 354 29,7 1193 Tablo V. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Beslenmeye Ýliþkin Bazý Özelliklerine Göre Dismenore Görülme Durumu Özellikler Var Dismenore Yok Sayý % Sayý % Toplam X 2 P Kola Çikolata Kahve Çay Süt ve Süt Ürünleri Þiþmanlýk içmeyen 442 69,0 199 31,0 641 içen 397 71,9 155 28,1 552 Tüketmeyen 417 64,8 227 35,2 644 Tüketen 422 76,9 127 23,1 549 içmeyen 482 68,4 223 31,6 705 içen 355 72,8 133 27,2 488 0 4 bardak 415 72,8 155 27,2 570 5 + bardak 424 68,1 199 31,9 623 Yeterli 185 71,7 73 28,3 258 Yetersiz 654 69,9 281 30,1 935 Yok 645 70,6 268 29,4 913 Var 194 69,3 86 30,7 280 1,250 >0,05 20,846 <0,001 2,767 >0,05 3,217 >0,05 0,300 >0,05 0,190 >0,05 Toplam 839 70,3 354 29,7 1193 498

Mualla Aykut, Osman Günay, Ýskender Gün, Rukiye Tuna, Elçin Balcý, Murat Özdemir, Yusuf Öztürk Tablo VI. Araþtýrma Grubunda Çeþitli Faktörlerin Dismenore Görülme Sýklýðýna Etkisi (Logistik Regresyon Analizi Sonuçlarý) Baðýmsýz Deðiþkenler Yaþ Öðrenim Durumu Meslek Evlilik Durumu Doðum Oral Kontraseptif Menarþ Yaþý Adetle Ýlgili Bilgi Menarþdaki Tepkisi Adet düzeni Fiziksel egzersiz Sigara Çikolata Kola Kahve Çay Süt ve Süt Ürünleri Þiþmanlýk * p<0,05. 10 29 30 50 Ýlkokul ve altý Ortaokul ve üzeri Ev hanýmý Diðer Evli Evli deðil Yapmayan Yapan Kullanmayan Kullanan 13 ve altý 14 ve üzeri Almýþ Almamýþ Doðal Doðal Deðil Düzenli Düzensiz Yapmayan Yapan Ýçmeyen Ýçen Tüketmeyen Tüketen Ýçmeyen Ýçen Ýçmeyen Ýçen 0 4 Bardak 5 + Bardak Yeterli Yetersiz Yok Var Dismenore N Sayý % 570 437 76.7 1.00 623 402 64.5 0.71 (0.51 0.98)* 639 428 67.0 1.00 554 411 74.2 1.09 (0.79 1.50) 915 623 68.1 1.00 278 216 77.7 1.13 (0.72 1.77) 930 631 67.8 1.00 263 208 79.1 1.47 (0.71 3.07) 856 569 80.1 1.00 337 270 66.5 0.47 (0.25 0.89)* 112 79 70.5 1.00 1081 760 70.3 1.28 (0.82 1.99) 735 528 71.8 1.00 458 312 68.1 0.86 (0.66 1.12) 605 436 72.1 1.00 588 402 68.4 0.99 (0.74 1.35) 395 260 65.8 1.00 798 579 72.6 1.52 (1.15 2.03)* 929 655 70.5 1.00 264 184 69.7 0.96 (0.70 1.32) 194 135 69.6 1.00 999 704 70.5 0.81 (0.57 1.17) 854 593 69.4 1.00 339 246 72.6 1.21 (0.90 1.63) 644 417 64.8 1.00 549 422 76.9 1.55 (1.16 2.01)* 641 442 69.0 1.00 552 397 71.9 0.87 (0.66 1.14) 705 482 68.4 1.00 488 355 72.8 1.17 (0.89 1.54) 570 415 72.8 1.00 623 424 68.1 0.98 (0.75 1.29) 258 185 71.7 1.00 Adjusted OR (%95 CI) 935 654 69.9 0.87 (0.64 1.20) 913 645 70.6 1.00 280 194 69.3 1.12 (0.82 1.53) 399

Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi Tartýþma Araþtýrma grubunda dismenore görülme sýklýðý %70.3 tür. Amerika Birleþik Devletleri nde %90, Ýsveç te %67, Kanada da %60, Yeni Zelanda da %53, Meksika da %28 dolayýnda prevalans hýzlarý rapor edilmiþtir. (3,6,12 14). Türkiye de yapýlan çalýþmalarda ise; Kayseri de iki hastanenin kadýn hastalýklarý ve doðum polikliniklerine baþvuran hastalarda %58.6, Ankara da üniversite öðrencilerinde %69 oranýnda dismenore saptanmýþtýr (4,13). Görüldüðü gibi, araþtýrmalarda bulunan prevalans deðerleri birbirinden çok farklýdýr. Araþtýrma grubumuzda bulunan %70.3 deðeri, araþtýrmalarýn çoðunda bulunan deðerlere yakýndýr. Tablo II ve Tablo VI da görüldüðü gibi, gerek ki kare testi ve gerekse logistik regresyon analizi sonuçlarýna göre, dismenore prevalansý yaþla birlikte azalmaktadýr. Primer dismenorenin, genel olarak genç kadýnlarda daha sýk görüldüðü ve yaþla birlikte azaldýðý bilinmektedir. Nitekim birçok araþtýrma, dismenorenin yaþla birlikte azaldýðýný göstermektedir. Kanada, Hindistan, Yeni Zelanda ve Türkiye de yapýlan araþtýrmalarda, yaþ ilerledikçe dismenore prevalansýnýn azaldýðý belirlenmiþtir (4,13,14,16). Buna karþýlýk, Amerika Birleþik Devletleri nde yapýlan bir araþtýrmada, yaþýn dismenore prevalansýna önemli bir etkisi bulunmamýþtýr (6). Öte yandan, ev dýþýnda çalýþan ve öðrenci olan kadýnlarda dismenore prevalansýnýn ev kadýnlarýndan, ortaokul ve üzeri öðrenim gören kadýnlarda ilkokul ve altý öðrenim görenlerden, bekarlarda evli ve dul olanlardan daha yüksek olduðu görülmektedir (Tablo II). Ancak, logistik regreyon analizinde; meslek, öðrenim düzeyi ve evlilik durumunun dismenore sýklýðýna etkisi önemli bulunmamýþtýr. Bu deðiþkenlerin etkisinin, tek deðiþkenli analizlerde önemli bulunurken, logistik regresyon analizinde önemli bulunmamasý, bu faktörlerin etkisinin yaþa baðlý olduðunu düþündürmektedir. Ev dýþýnda çalýþan ve öðrenci olan kadýnlarýn ev kadýnlarýna göre, ortaokul ve üzeri öðrenim görenlerin daha düþük öðrenim düzeylilere göre, bekar olanlarýn ise evli ve dullara göre daha genç olmasý beklenir. Bu nedenle, yaþýn etkisi kontrol altýna alýndýðýnda, meslek, öðrenim düzeyi ve evlilik durumunun etkisi ortadan kalkmaktadýr. Amerika Birleþik Devletleri nde yapýlan bir araþtýrmada, öðrenim düzeyi ve evlilik durumunun dismenore prevalansýna etkisi önemli bulunmamýþtýr (6). Hem ki kare analizinde (Tablo III) hem de logistik regresyon analizinde paritenin dismenore prevalansýna etkisi önemli bulunmuþtur (Tablo VI). Diðer faktörlerin etkisi ortadan kaldýrýldýðýnda, hiç doðum yapmayanlarda dismenore olasýlýðý, doðum yapanlarýn iki katý kadardýr. Yani paritenin dismenore sýklýðýna etkisi yaþtan baðýmsýzdýr. Hindistan da yapýlan araþtýrmada, paritenin dismenore prevalansýný azaltýcý etkisi olduðu belirlenmiþtir ( 16 ). Öztürk (4) tarafýndan Kayseri de yapýlan bir araþtýrmada da, doðum yapmamýþ kadýnlarda dismenore sýklýðý daha yüksek bulunmuþtur. Buna karþýlýk, Amerika Birleþik Devletleri, Kanada ve Yeni Zelanda da yapýlan araþtýrmalarda, paritenin dismenore sýklýðýna önemli bir etkisi bulunmamýþtýr (6, 13, 14). Tablo III te görüldüðü gibi, oral kontraseptif kullanýmý, ilk adet yaþý, menarþdan önce adet hakkýnda bilgi alma ve adet düzensizliðinin dismenore sýklýðýna önemli bir etkisi bulunmamýþtýr. Logistik regresyon analizinde de bu faktörlerin etkisi önemli bulunmamýþtýr. Kanada da yapýlan bir araþtýrmada, oral kontraseptif kullanan kadýnlarda dismenore sýklýðýnýn ve þiddetinin daha hafif olduðu, fakat menarþ yaþýnýn dismenore prevalansýný etkilemediði saptanmýþtýr (13). Buna karþýlýk, Yeni Zelanda da yapýlan araþtýrmada, oral kontreseptif kullanýmýnýn önemli bir etkisi bulunmamýþtýr (14). Hindistan da yapýlan bir araþtýrmada ise, menarþ yaþýnýn 14 ve üzerinde olmasý durumunda, dismenore sýklýðýnýn daha düþük olduðu belirlenmiþtir ( 16 ). Hem ki kare analizinde, hem de logistik regresyon analizinde, ilk adet gördüðündeki tepkisinin normal olup olmamasý, dismenore prevalansý ile iliþkili bulunmuþtur. Bu durum, kadýnlarýn adet görmeye baþladýðýndaki duygusal durumunun ve olumsuz etkilenmenin, yaþam boyu devam edebilecek dismenore yakýnmalarýnýn temel kaynaðý olduðunu düþündürmektedir. Ancak, kadýnýn menarþdan önce adet hakkýnda bilgi almýþ olmasý, dismenore görülme sýklýðýný etkilememiþtir. Bu verilere göre, menarþ öncesi dönemde genç kýzlara verilen eðitimin yeterli olmadýðý, ilk adet sýrasýndaki olumsuz duygulanmayý önlemediði, bu nedenle dismenore sýklýðýný da etkilemediði düþünülebilir. Tablo IV te görüldüðü gibi, fiziksel egzersiz yapma ve sigara içmenin dismenore prevalansýna önemli bir etkisi bulunmamýþtýr. Kanada, Yeni Zelanda ve Ýsveç te yapýlan araþtýrmalarda, sigara içen kadýnlarda dismenore prevalansýnýn daha yüksek ve semptomlarýn daha þiddetli olduðu belirlenmiþtir (12 14). Ýsveç teki araþtýrmada, fiziksel egzersizin dismenore þiddeti ile iliþkili olmadýðý saptanmýþtýr (12 ). Sioban ve arkadaþlarý (5) tarafýndan yapýlan bir araþtýrmada da benzer sonuçlar bulunmuþtur. Beslenme ile iliþkili çeþitli faktörlerin dismenore görülme 400

Mualla Aykut, Osman Günay, Ýskender Gün, Rukiye Tuna, Elçin Balcý, Murat Özdemir, Yusuf Öztürk sýklýðýna etkisi Tablo V te gösterilmiþtir. Tabloda görüldüðü gibi, incelemeye alýnan deðiþkenlerden sadece çikolata tüketimi dismenore ile iliþkili bulunmuþtur. Haftada en az bir kere çikolata yediðini ifade eden kadýnlarda dismenore prevalansý haftada bir kereden daha seyrek tüketen ve hiç tüketmeyen kadýnlardan daha yüksektir. Çikolata tüketiminin bu etkisi logistik regresyon analizinde de önemli bulunmuþtur. Buna göre, haftada en az bir kere çikolata tüketen kadýnlarda dismenore olasýlýðý diðer kadýnlarýn yaklaþýk bir buçuk katýdýr. Kola, çay, süt ve süt ürünleri tüketimi ile þiþmanlýðýn dismenore prevalansýna etkisi ise önemli bulunmamýþtýr. Bazý araþtýrmalar þiþmanlýkla dismenore prevalansý arasýnda iliþki olduðunu göstermektedir (5,8,9). Buna karþýlýk, Ýsveç te yapýlan araþtýrmada, dismenore prevalansýnýn vücut aðýrlýðý ile bir iliþkisi bulunmamýþtýr (12). Türkiye de üniversite öðrencileri üzerinde yapýlan iki ayrý araþtýrmada da, dismenore prevalansý ile þiþmanlýk arasýnda bir iliþki bulunmamýþtýr (13,17). Sonuç olarak, Kayseri il merkezindeki adet görmekte olan kadýnlarýn %70.3 ünde dismenore saptanmýþtýr. Genç yaþta, henüz doðum yapmamýþ ve daha sýk çikolata tüketen kadýnlarda dismenore daha sýktýr. Ýlk adetinde; korku, utanma, tiksinme gibi olumsuz duygular yaþayan kadýnlarda dismenore görülme sýklýðý ilk adetini normal karþýlayanlardan daha yüksektir. Ancak, kadýnlarýn menarþdan önce adet hakkýnda bilgi almýþ olmasýnýn dismenore prevalansýna önemli bir etkisi bulunmamýþtýr. Bu çalýþmanýn çeþitli kýsýtlýlýklarý vardýr. Birincisi, çalýþmanýn kesitsel yaklaþýmla yapýlmýþ olmasýdýr. Çeþitli faktörlerle dismenore arasýndaki neden sonuç iliþkilerini daha doðru belirleyebilmek için longitudinal çalýþmalara ihtiyaç vardýr. Ýkincisi, bu çalýþmanýn kentsel bölgede yaþayan kadýnlar üzerinde yapýlmýþ olmasýdýr. Kýrsal bölgelerde menarþ dönemindeki olumsuz duygulanmalarýn daha sýk olabileceði ve buna baðlý olarak özellikle primer dismenore sýklýðýnýn daha yüksek olabileceði düþünülebilir. Ancak burada incelenen baðýmsýz deðiþkenlerin kýrsal bölgelerde yaþayan kadýnlardaki etkisini tahmin etmek mümkün deðildir. Bu nedenle benzer çalýþmalarýn kýrsal nüfusu kapsayacak þekilde tekrarlanmasý yararlý olabilir. 401

Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi Kaynaklar 1. French L. Dysmenorrhea. Am Fam Physician.2005; 71: 285 291. 2. Jones HW, Wentz AC, Burnet LS. Novak s Texbook of Gynecology. 11 ed. Williams Wilkins. Baltimore 1988, pp 240 251. 3. Pawlowski B. Prevalence of menstrual pain in relation to the reproductive life history of women from the Mayan rural community. Ann Hum Biol 2004; 31: 1 8. 4. Öztürk A. Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Polikliniklerine Baþvuran Kadýnlarda Dismenore Sýklýðý ve Etkileyen Faktörler. MN Klinik Bilimler Doktor 2004; 2: 208 213. 5. Siobán D. Harlow, Meekyong Park A longitudinal study of risk factors for the occurrence, duration and severity of menstrual cramps in a cohort of college women. BJOG-Int J Obstet Gy 1995; 103:1134. 6.Jamieson DJ and Steege JF. The prevalence of dysmenorrhea, dyspareunia, pelvic pain, and irritable bowel syndrome in primary care practices. Obstet Gynecol 1996;87:55 58. 7. Juang CM, Yen MS, Twu NF, Horng HC, Yu HC, Chen CY. Impact of pregnancy on primary dysmenorrhea. Int J Gynaecol Obstet 2006; 92: 221 227. 11. T.C. Saðlýk Bakanlýðý Temel Saðlýk Hizmetleri Genel Müdürlüðü. Türkiye ye Özgü Beslenme Rehberi. Ankara 2004, ss 16 17. 12. Sundell G, Milsom I, Andersch B. Factors influencing the prevalence and severity of dysmenorrhoea in young women.. Br J Obstet Gynaecol 1990 Jul;97(7):588 594. 13. Burnett MA, Antao V, Black A. Prevalence of primary dysmenorrhea in Canada. J Obstet Gynaecol Can 2005; 27(8):765 70. 14. Pullon S, Reinken J, Sparrow M. Prevalence of dysmenorrhoea in Wellington women. New Zeal Med J 1988; 10;101(839):52 54. 15. Kamacý M, Önder Y, Akman N. Adolesanlardaki Primer Dismenorenin Vücut Kütle Ýndeksi ile Ýliþkisi. Van Týp Dergisi 1997; 4(3): 154 157. 16. Patel V, Tanksale V, Sahasrabhojanee M, Gupte S, Nevrekar P. The burden and determinants of dysmenorrhoea: a population-based survey of 2262 women in Goa, India. BJOG-Int J Obstet Gy 2006; 113(4): 453 463. 17. Gürel H, Gürel SA, Kamacý M, Bulut E. Bekar Genç Kýzlarda Dismenore Sýklýðý ve Etkili Sosyodemografik Faktörler. Türk Fertilite Dergisi 1997; 5(2): 107 111. 8. Coco AS. Primary Dismenorrhea. Am Fam Physician 1999; 60: 489 496. 9. Tangchai K, Titapant V, Boriboonhirunsarn D. Dysmenorrhea in Thai adolescents: Prevalence, impact and knowledge of treatment. J Med Assoc Thai 2004;87 (Suppl 3):69 73. 10. Pekcan G. Hastanýn Beslenme Durumunun Deðerlendirilmesi.. Ýçinde: Baysal A, Aksoy M, Bozkurt N ve ark. Diyet El Kitabý. Hatipoðlu Yayýnevi, Ankara 2002, ss 65 114. 402