Doç.Dr. Neriman ARAL Dr. Figen BAŞAR Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Anabilim Dalı



Benzer belgeler
Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ BAZI SOSYODEMOGRAFİK DEĞİŞKENLERE GÖRE BENLİK SAYGISI DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

BABA YOKSUNU OLAN VE ANNE-BABASI İLE YAŞAYAN ÇOCUKLARIN KAYGI DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN SINAV KAYGILARI İLE KARAR VERME STİLLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

ERGENLERİN KİŞİLERARASI İLİŞKİLERİNİ ETKİLEYEN SOSYAL YAŞANTI DEĞİŞKENLERİ İLE SALDIRGANLIK DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN İNCELENMESİ

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Sınıf Öğretmeni Adaylarının Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme/Tasarımı Dersinin Kazanımlarına İlişkin Görüşleri

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPORA İLİŞKİN TUTUMLARI SECONDARY SCHOOL STUDENTS ATTITUDES OF PHYSICAL EDUCATION AND SPORT

MÜZİK EĞİTİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN PROBLEM ÇÖZME, ÖZGÜVEN DÜZEYLERİ İLE ÇALGI BAŞARILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

İlkadım Birey Tanıma Envanteri

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ BULENT ECEVİT UNIVERSITY SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCE

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

Üniversite öğrencilerinin durumluluk kaygı düzeyinin tenis sınav performansı üzerine etkisinin incelenmesi

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

ORTAOKULU YILILI SERVİSİ EĞİTİM ÖĞRETİM PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK. t artma rir. şiddeti BANU ŞENER PHACI HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Kıbrıs Sorunu PSIR

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

GENEL BİYOLOJİ UYGULAMALARINDA AKADEMİK BAŞARI VE KALICILIĞA CİNSİYETİN ETKİSİ

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar

Kurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan (c) Prof. Dr.

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

ÖZEL EĞİTİM DANIŞMANLIĞI KURSU'NDAKİ BAŞARIYI ETKİLEYEN KURSİYER ÖZELLİKLERİ

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Mimari Anlatım Teknikleri I (MMR 103) Ders Detayları

ÖĞRENCİ SEÇME SINAVINA HAZIRLANAN ÖĞRENCİLERİN MATEMATİK DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ BELİRLENMESİ

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

LİSEDEN MEZUN OLUP ÜNİVERSİTE SINAVINA HAZIRLANAN ÖĞRENCİLERDE BAŞARI GÜDÜSÜ, SÜREKLİ KAYGI DÜZEYİ VE ETKİLEYEN ETMENLER

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ *

Sunum Becerileri (ENG 202) Ders Detayları

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Öğr. Gör. Banu ELMASTAŞ-DİKEÇ Doç. Dr. Orçun YORULMAZ

Öğrenci Tutum Envanterinin Geliştirilmesi : Geçerlik ve Güvenilirlik Çalışması. Yaşar Barut*, Melek Kalkan**

HUZUREVİNDE YAŞAYAN YAŞLI BİREYLERDE YAŞAM KALİTESİ

Voleybol hakemlerinin çeşitli değişkenlere göre kaygı ve temel psikolojik ihtiyaç düzeylerinin incelenmesi (Ankara ili örneği) *

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ İNTÖRN PROGRAMI UYGULAMA ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Klinik Psikoloji (PSY 402) Ders Detayları

PSİKOLOJİK DANIŞMANLARIN DANIŞMA BECERİSİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ *

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

ÖZ GEÇMİŞ. . Eren Gümüş, Aynur. Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Düzeylerinin Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi. Gazi Üniversitesi, 1997.

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KİM OLDUĞUMUZ. Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlık, aileleri,

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FİZİK DERSİNE KARŞI TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TOBB ETÜ LİSANSÜSTÜ BURSLU ÖĞRENCİ YÖNERGESİ* (*) Tarih ve S sayılı Senato oturumunun 4 nolu Kararı ile Kabul edilmiştir.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİNDE YAZ OKULUNA KAYIT YAPTIRAN ÖĞRENCİLERİN BAŞARISIZLIK NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

Yasin UZUNTARLA 1, Necmettin CİHANGİROGLU 2, Sümeyra CEYHAN 3, Merve EROĞLU 4

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Geleceğin Dersliğini Tasarlamak

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI

1) Öğrenci kendi başına proje yapma becerisini kazanır. 1,3,4 1,2

Üniversiteye Yeni Başlayan Öğrencilerin İnternete İlişkin Görüşleri (Akdeniz Üniversitesi Örneği)

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

ZİRVE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK ABD

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

Kentsel Dönüşüm Uygulamaları (GTM 084) Ders Detayları

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

FORMAL AFET EĞİTİMLERİNİN FARKINDALIK ve TUTUM ÜZERİNE ETKİLERİNİN KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRILMASI

AVRASYA UNIVERSITY. Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans (X) Lisans ( ) Yüksek Lisans( ) Doktora( )

Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

TÜRKÇE ÖĞRETMENİ ADAYLARININ ZAMAN YÖNETİMİ BECERİLERİ VE TUTUMLARININ İNCELENMESİ

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

MUHASEBE GRUBU ÖĞRETMENİ

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Tesis ve Malzeme Kullanımı

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi

Öngerilmeli Beton (CE 550) Ders Detayları

Transkript:

ÇOCUKLARIN KAYGI DÜZEYLERİNİN YAŞ, CİNSİYET, SOSYO EKONOMİK DÜZEY VE AİLENİN PARÇALANMA DURUMUNA GÖRE İNCELENMESİ THE STUDY O CHILDREN S ANXIETY LEVELS IN RESPECT O AGE, SEX, SOCIOECONOMIC LEVELS AND THE STATE O AMILY DIVISION Doç.Dr. Neriman ARAL Dr. igen BAŞAR Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Anabilim Dalı ÖZET Bu araştırma, farklı sosyo-ekonomik düzeyde bulunan çocukların kaygı düzeyleri üzerinde yaş, cinsiyet, sosyoekonomik düzey ve ailenin parçalanma durumu gibi değişkenlerin farklılık yaratıp yaratmadığının belirlenmesi amacıyla planlanmıştır. Araştırma Ankara il merkezinde alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeyden seçilen ilkokulların dördüncü ve beşinci sınıfına devam eden 300 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Çocuklar hakkında bilgi edinebilmek amacıyla Kişisel Bilgi ormu" ile çocuğun içinde bulunduğu baskılı durumdan dolayı geliştirdiği kaygıyı ölçmek için Durumluk Kaygı Envanteri ile Envanteri kullanılmıştır. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda, çocukların kaygı düzeyleri üzerinde yaş, cinsiyet ve sosyo-ekonomik düzey gibi değişkenlerin farklılık yaratmadığı saptanırken (p>0.05), ailenin parçalanma durumu değişkeninin istatistiksel açıdan önemli farklılık yarattığı ortaya konmuştur. (p<0.01) ABSTRACT This study was planned to determine whether variables such as age, sex, socio-economic level and state of family division have an effect on the anxiety levels of children. The study was carried out on three hundred children attending the fourth and fifth grades of elementary schools chosen from socioeconomically poor, medium and wealthy levels in Ankara city center. In order to obtain information about the children with a personal questionnaire, situationel anxiety and continuous anxiety" inventories were used to measure the anxiety created by situations of pressure. The statistical results indicated that while variables such as age, sex and socioeconomic level had no impact on the children s anxiety levels (p>0.05), the variable of the state of family division created important differences (p<0.01). 7

g ir iş Günümüzde, kendine güvenen, bağımsız davranabilen, yaratıcı, atılgan, araştırıcı, uyumlu ve kaygı yaratıcı durumları denetleyebilen kişilere ihtiyaç olduğu kabul edilen bir gerçektir. Bu bireylerin sorunsuz ve üretken olabilmelerinde anne ve babalara büyük görevler düşmektedir. Doğumdan itibaren çocuğa en yakın olan kişiler ana-babaları olduğundan çocuktaki güven duygusunun temeli aile ortamında atılmakta ve ana-baba çocuk arasındaki olumlu ilişkiler, yaşam boyu devam ederek, bağımsızlık ve yeterlilik duygusunun gelişiminde önemli olmaktadır. Özellikle anne vc baba, çocuğun kişiliğinin oluşumunda önemli rol oynayan özdeşim modelleri olduğundan, çocuk bu özdeşim modellerini kendisine örnek alarak, yaşamla ilgili olumlu ve olumsuz davranış kalıpları geliştirebilmektedir. Dengeli, duygusal ve toplumsal etkileşimin güçlü olduğu aile ortamında büyüyen çocuk, gelişimi için gerekli olan deneyimleri elde edebilir. Özsaygısını kazanarak hoşgörülü olmayı, güven duygusunu kazanarak kaygısız ve bağımsız davranabilmeyi başarabilmektedir (Yörükoğlu, 1992; Başar, 1996; Aral 1997). Çocuğun kişiliğinin gelişimi üzerinde önemli rol oynayan ailenin ölüm ya da boşanma gibi nedenlerle parçalanması, çocuğu önemli ölçüde etkileyerek kaygılı bir kişilik geliştirmesine neden olabilir (Rankın and Maneker, 1985; Ganong ve Coleman, 1987). Kaygı, çocuğun yaşamının belirli dönemlerinde yaşadığı evrensel bir duygu ve deneyim olarak tanımlanabilir. Gelecekte kötü bir şey olacakmış gibi algılanan ve çocuğun kendini güvensiz hissettiği durumlar karşısında gösterdiği bu tepki, geleceğe yönelik endişe, kararsızlık, karmaşa, korku, kötümserlik ve umutsuzluk duygularını ifade etmekte, dolayısıyla da çocuğun güvensiz, başkalarına bağımlı bir kişiliğe sahip olmasına yol açabilmektedir (Hill ve Sarason, 1966; Öner, 1972; Güneysu, 1982; Kozacıoğlu, 1986). Kaygının çocuğun kişiliğinde önemli rol oynadığı ve ailenin parçalanması gibi kritik bir dönemde kişiliği olumsuz yönde etkileyebileceği düşüncesinden hareketle bu araştırmada çocukların yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey ve ailenin parçalanma durumuna göre kaygı düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. MATERYAL VE YÖNTEM Araştırma, Ankara il merkezinde alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeyden seçilen semtlerdeki ilkokulların dördüncü ve beşinci sınıfına devam eden çocuklar üzerinde yürütülmüştür. Araştırma örneklemi her sosyo-ekonomik düzeyden 100 çocuk olmak üzere toplam 300 çocuk olarak belirlenmiştir. Araştırmada, denekler ve aileleri hakkında bilgi edinmek için Kişisel Bilgi ormu ile Spielberger ve arkadaşları (1970) tarafından geliştirilen ve Öner ve Le Compte (1985) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan, çocuğun içinde bulunduğu baskılı durumdan dolayı geliştirdiği kaygıyı değerlendirmek amacıyla Durumluk Kaygı Envanteri ile Sürekli Kaygı Envanteri kullanılmıştır. Deneklerin kaygı düzeyleri üzerinde yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey ve ailenin parçalanma durumu gibi değişkenlerin farklılık yaratıp yaratmadığının belirlenmesi amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. BULGULAR VE TARTIŞMA Deneklerin kaygı düzeyleri ile yaş, cinsiyet, sosyoekonomik düzey ve ailenin parçalanma durumu arasındaki farkın belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmanın bulguları aşağıda sunulmuştur. Tablo 1. Araştırmaya Dahil Edilen Çocukların Yaşları ile Kaygı Düzeylerine İlişkin Ortalamalar, Standart Hatalar ve Varyans Analizi Sonuçları Yaş N Durumluk Kaygı 10 164 39.93 ±0.72 40.94 ±0.78 11 136 40.59 ±0.76 40.51 ±0.84 Yaş 0.39 0.15 Tablo l de on yaşındaki çocukların durumluk kaygı puanının 39.93±0.72, sürekli kaygı puanının 40.94±0.78 olduğu, on bir yaşındaki çocukların ise durumluk kaygı puanının 40.59±0.76, sürekli kaygı 8

puanının 40.51±0.84 olduğu görülmektedir. Yapılan varyans analizi sonucunda kaygı düzeylerinin yaşa göre farklı olmadığı saptanmıştır (P>0.05). Sürekli kaygı puanı açısından yaşlar karşılaştırıldığında puanlar arasında anlamlı bir farklılık olmamakla birlikte, on yaşındaki çocukların sürekli kaygı puanlarının on bir yaşındaki çocukların puanlarından biraz daha düşük olduğu dikkat çekmektedir. Bu durum, küçük yaş grubundaki çocukların yaşadıkları kaygı ve endişeyi akılcı yollarla giderememeleri büyük yaş grubundaki çocukların ise daha fazla deneyim sahibi olmaları nedeniyle olayları daha gerçekçi bir şekilde değerlendirebildikleri söylenebilir. Tablo 2. Araştırmaya Dahil Edilen Çocukların Cinsiyetleri ile Kaygı Düzeylerine İlişkin Ortalamalar, Standart Hatalar ve Varyans Analizi Sonuçları C insiyet N Durumluk Kaygı Kız 140 39.39 ±0.83 40.89 ±0.90 Erkek 160 40.96 ±0.65 40.62 ±0.74 Cinsiyet 2.22 0.05 Tablo 2 incelendiğinde kız çocukların durumluk kaygı puanının 39.39±0.83, sürekli kaygı puanının ise 40.89±0.90 olduğu saptanırken, erkek çocukların durumluk kaygı puanının 40.96+0.65, sürekli kaygı puanının 40.62±0.74 olduğu belirlenmiştir. Yapılan varyans analizi sonucunda kız ve erkek çocukların kaygı düzeyleri arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptanmıştır (P>0.05). Sürekli kaygı puanları açısından değerlendirildiğinde kız çocukların sürekli kaygı puanının çok az bir farkla da olsa erkek çocuklardan yüksek olması, kız çocukların erkek çocuklara oranla daha titiz ve sürekli bir telaş içinde olmaları nedeniyle tüm günlük aktiviteleri içerisinde heyecansal durumları daha yoğun yaşamaları ve bu yoğunluğu uzun süre devam ettirmeleriyle açıklanabilir. Doughus ve Rice (1979) tarafından ilkokul çocuklarının kaygı düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılan çalışma sonucunda kız çocukların kaygı düzeylerinin erkek çocukların kaygı düzeylerinden daha yüksek olduğu ortaya konulmuştur. Erkek çocukların durumluk kaygı puanlarının kız çocukların puanlarından yüksek olması ise erkek çocukların olumsuz bir durumdan kısa bir süre etkilenmeleri, dolayısıyla olaylara daha mantıksal yaklaşmaları ve bunun sonucunda da olumsuz olayları yaşamlarının diğer dönemlerine daha az aktardıkları söylenebilir (Kopp ve Krakow, 1982). Tablo 3. Araştırmaya Dahil Edilen Çocukların Sosyo- Ekonomik Düzeyleri ile Kaygı Düzeylerine İlişkin Ortalamalar, Standart Hatalar ve Varyans Analizi Sonuçları Sosyo-ekonomik Düzey N Durumluk Kaygı Alt SED 100 41.16± 1.09 39.44±0.82 Orta SED 100 38.85±0.71 40.93±0.96 Üst SED 100 40.67±0.87 41.87±1.15 Sosyo-ekonomik Düz. 0.167 0.212 Tablo 3 te de görüldüğü gibi alt sosyo-ekonomik düzeydeki çocukların 41.16+1.09, orta sosyo-ekonomik düzeydeki çocukların 38.85±0.71, üst sosyo-ekonomik düzeydeki çocukların ise 40.67±0.87 durumluk kaygı puanına, alt sosyo-ekonomik düzeydeki çocukların 39.44±0.82, orta sosyo-ekonomik düzeydeki çocukların 40.93+0.96, üst sosyo-ekonomik düzeydeki çocukların 41.87+1.15 sürekli kaygı puanına sahip oldukları belirlenmiştir. Yapılan varyans analizi sonucunda, sosyo-ekonomik düzey ile kaygı düzeylerine ilişkin ortalamalar arasındaki farkın, istatistiksel açıdan anlamlı olmadığı saptanmıştır (P>0.05). Durumluk kaygı puanı açısından sosyo-ekonomik düzeyler karşılaştırıldığında, puanlar arasında anlamlı bir farklılık olmamakla birlikte, alt sosyo-ekonomik düzeydeki çocukların durumluk kaygı puanlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Sürekli kaygı puanı açısından karşılaştırıldığında ise en yüksek puana üst sosyo-ekonomik düzeydeki çocukların sahip oldukları belirlenmiştir. Bu durum, ailenin çocuğa her türlü maddi, manevi imkânları sunması ve bunun sonucunda da çocuğa yönelik özellikle okul başarısı ile ilgili beklentilerinin yüksek olması, çocuğun geleceğe yönelik sürekli kaygı düzeyinin yükselmesine neden olabileceği şeklinde açıklanabilir (Başarır, 1990; Berengi, 1996). 9

Tablo 4. Araştırmaya Dahil Edilen Çocukların Parçalanmış Aileye Sahip Olup-Olmama Durumları ile Kaygı Düzeylerine İlişkin Ortalamalar, Standart Hatalar ve Varyans Analizi Sonuçları Parçalanma Durumu N Durumluk Kaygı Evet 150 41.67±0.79 46.54±0.70 Hayır 150 38.78±0.66 34.94±0.59 SONUÇLAR] Parçalanma Durumu 7.79** 156.84** **P<0.01 Tablo 4 te parçalanmış aileye sahip olan çocukların durumluk kaygı puanının 41.67±0.79, sürekli kaygı puanının 38.78±0.66, tam aileye sahip olan çocukların ise durumluk kaygı puanının 46.54±0.70, sürekli kaygı puanının 34.94+0.59 olduğu görülmektedir. Yapılan varyans analizi sonucunda, parçalanmış aileye sahip olan ve olmayan çocukların kaygı puanları arasındaki farkın istatistiksel açıdan anlamlı olduğu (PcO.Ol) saptanmıştır. Tabloda da görüldüğü gibi parçalanmış aileye sahip olan çocukların durumluk ve sürekli kaygı puanlarının, diğer çocukların puan ortalamalarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ailenin çocuğun kişilik gelişimi, ruh ve beden sağlığı açısından büyük önem taşıdığı bilinen bir gerçektir. Ailenin çeşitli nedenlerle parçalanması çocuğun sağlıklı aile ortamından mahrum kalmasına dolayısıyla ruhsal, bedensel ve zihinsel açısından zarar görerek kaygı ve endişeli bir kişilik yapısı geliştirmesine neden olabilmektedir (Bulut, 1991). Beer (1989) ailenin parçalanma durumunun çocuk üzerindeki etkisini araştırdığı çalışma sonucunda, parçalanma olayının ailelerde ve çocuklarda strese neden olduğunu saptayarak, ailenin parçalanma durumu arttıkça, çocukların kaygılı bir kişilik geliştirdiklerini de ortaya koymuştur. SONUÇ VE ÖNERİLER arklı sosyo-ekonomik düzeyde bulunan semtlerden seçilen ilkokulların dördüncü ve beşinci sınıfına devam eden çocukların kaygı düzeylerinin belirlenmesi amacıyla planlanan araştırma sonucunda, çocukların kaygı düzeyleri üzerinde yaş, cinsiyet ve sosyoekonomik düzey gibi değişkenlerin önemli bir farklılık yaratmadığı saptanırken (P > 0.05), ailenin parçalanma durumu değişkeninin istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık yarattığı (P < 0.01) belirlenmiştir. Günümüzde sıkça rastlanan ailenin parçalanması olayının çocukları örselediği bilinen bir gerçektir. Toplumların sağlıklı gelişm esinin, gelecekteki başarılarının ve kültürel mirasın devamlılığının her yönden iyi yetiştirilmiş sağlam kişilikli, kendine güveni ve saygısı olan bugünün çocuklarıyla gerçekleşebileceği düşünülürse, anne ve babalara birtakım sorumluluklar düşmektedir. Çocuğun davranışları üzerinde anne-baba-çocuk ilişkisinin çok etkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle çocuğun sağlıklı bir kişilik yapısına sahip olabilmesi için, özellikle çocuğun parçalanma sonrasında birlikte kaldığı ebeveyninin bilinçlendirilmesi ve mümkün olduğu kadar bu durumdan çocuğun en az etkilenmesini sağlamak gerekmektedir. Bu bilinçlendirme çocuk rehberlik büroları, ana-çocuk sağlığı merkezleri, ruh sağlığı dispanserleri, çocuk psikiyatri klinikleri ve bazı dernekler gibi çeşitli kuruluşlarla birlikte, kitle iletişim araçları ile belli programlar çerçevesinde yapılabilir. 10

KAYNAKÇA Aral, N. (1997) iziksel İstismar ve Çocuk, Ankara: Tek Işık Veb Ofset Tesisleri. Başarır, D. (1990) Ortaokul Son Sınıf Öğrencilerinde Sınav Kaygısı, Durumluk Kaygı, Akademik Başarı ve Sınav Başarısı Arasındaki İlişkiler, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, H.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Başar,. (1996) Üvey Ebeveyne Sahip Olan ve Olmayan 10-11 Yaş Grubundaki Çocukların Saldırganlık Eğilimleri ve Kendilerini Algılama Biçimlerinin İncelenmesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, A.Ü. en Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Berengi, N. (1996) Anadolu Liseleri Sınavına Hazırlanan arklı Sosyo-Ekonomik Düzeydeki Beşinci Sınıf Öğrencilerinin Sınav Kaygı Düzeyleri ile Benlik Kavramlarının Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, A.Ü. en Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Beer, I. (1989) Relationship of Divorce to Self- Concept, Self Esteem and Grade Point Averages of ifth Grade School Children, Psychological Reports, 65(37): 1379-1383. Bulut, I. (1991) Parçalanmış Aileden Gelen Çocukların Davranış Özellikleri Hakkında Bir Araştırma, B. Dikeçgil, A. Çiğdem (Derleyen), Aile Yazıları 3. Birey, Kişilik ve Toplum, Bilim Serisi 5/3, Ankara: T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu. Doughus, J.D. and Rice, K.M. (1979) Sex Differences in Children s Anxiety and Defensiveness, Developmental Psychology, 15(2): 223-224. Ganong, L.H. and Coleman, M. (1984) The Effects of Remarriage on Children. A Review of the Empirical Literature, amily Relations. 33: 389-406. Güneysu, S. (1982) Anababaların Çocuklara Karşı Tutumları ve Çocuklardaki D a v r a n ı ş Problemleri, Yayınlanmamış Bilim Uzmanlığı Tezi, H.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Hill, K.T.and Sarason, S.B. (1966) The Relation of Test Anxiety and Defensiveness to Intelligences, and School Performance, Over Elementary School Years. A urther Longitudinal study, Mongraphs of the Society for Research in Child Development, 3(2): 104. Kopp, C.B. and Krakow, J.B. (1982) The Child Development in a Social Context, U.S.A: Addison-Westley Publishing Company. Kozacıoğlu, G. (1986) Çocukların Anksiyete Düzeyleri ile Annelerinin Tutumları Arasındaki İlişki. İstanbul: İ.Ü. Edebiyat akültesi Yayınları. No: 3394. Öner, N. (1972) Kaygı ve Başarı, H.Ü. Sos. ve İd. Bilin. Dergisi, 4(2): 151-163. Öner, N. ve Le Compte, A. (1985) Durumluk Sürekli Kaygı Envanteri El Kitabı, İstanbul: Boğaziçi Ün. Yayınları, No: 333. Rankin, R.P. and Mameker, J.S. (1985) The Duration of Marriage in a Divorcing Population. The Impact of Children, Journal of Marriage and the amily, 47(1): 43-51. Spielberger, G.D., Gorsuch, R.L. and Lushene, R.E. (1970) Manual for State-Trait Anxiety Inventory, California Consulting Psychologists Press. (Alınmıştır). Yörükoğlu, A. (1992) Çocuk Ruh Sağlığı. Çocuğun Kişilik Gelişimi, Yetiştirilmesi ve Ruhsal Sorunları, İstanbul: 17. Baskı, Özgür Yayın- Dağıtım, Acar Matbaacılık A.Ş. 11