PROBİYOTİKLER ve PREBİYOTİKLER NİÇİN ÖNEMLİ?



Benzer belgeler
*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu

HİPP Biberon Mamaları

Bütün vücudumuzda, derimizin üzerinde, ağzımızda mikroplar bulunur;

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

PROBİYOTİK Lactabasillus Acidophilus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Rhamnosus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Casei 1.25 milyar CFU Bifidobacterium

PRETERM MAMALAR. Prematürelerin artan besinsel ihtiyaçlarını karşılar. Normal büyüme ve gelişimi destekler

Biberon Maması İçerik ve Çeşitleri

SÜT ÇOCUĞUNDA DOĞAL BESLENME. Dr. RAŞİT VURAL YAĞCI Ege Tıp

Erken Dönemde Beslenme'nin Önemi ve Mikrobiyota Gelişimine Etkileri. Dr. RAŞİT VURAL YAĞCI

CİLT MİKROBİYOTASI PROF.DR. NİLGÜN SOLAK BÜLENT ECEVİT Ü. TIP FAK. DERMATOLOJİ AD

T.C Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu. Burcu EKMEKÇİ

ÇOCUKLARDA PREBİYOTİK VE PROBİYOTİK KULLANIM İLKELERİ

Vajinal Doğum Bebeğin Bilişsel Gelişimini Etkiler mi?

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi?

İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD

Prof Dr Zeynep Tamay. Istanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Çocuk Alerji BD

TAMAMLAYICI BESLENME Prof.Dr Sevin Altınkaynak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

Erişkinde Mikrobiyota. Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

PROBİYOTİKLER & PREBİYOTİKLER

Diabetes Mellitus ve Mikrobiyota

ANNE SÜTÜ NİÇİN ÖNEMLİ? YETERLİ DEĞİL İSE İNEK SÜTÜMÜ/ ENDÜSTRİYEL SÜT(MAMA)MÜ? YASAK OLAN NEDİR? Dr. Raşit Vural Yağcı Ege Tıp Fakültesi

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ

ANNE SÜTÜNÜN BEBEK BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE KATKILARI. Prof. Dr. Sema AYDOĞDU EgeÜTF Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme B.D.

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

organik gübre

Yüksek Lisans Tez Başlığı Ülkemizde Üretilen Makarnaların Bileşimi ve Pişirme Kaliteleri Üzerinde Araştırmalar Tez Danışmanı Yrd.Doç.Dr.

Laktoz İntoleransı ve Tıbbi Tedavi Yaklaşımı


(Değişik: RG-22/1/ )

Solunum Sistemi Mikrobiyotası. Dr. Haluk Türktaş Gazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Ankara

Açılış Konuşması. Binlerce çalışma var ama nelere dikkat etmeliyiz?

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek,

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği. Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı

PROBİYOTİKLER VE SAĞLIK

MEMEDEN BARDAĞA AKAN DOĞALLIK ÖZKAN ŞAHİN U.Ü.KARACABEY MYO GIDA TEKNOLOJİSİ PROGRAMI/SÜT OPSİYONU

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD

Normal Mikrobiyal Flora

İnsan Mikrobiyom Projesi. Tanıl Kocagöz, M.D., Ph.D.

EMZİREN ANNE BESLENMESİ NASIL OLMALIDIR?

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

MİKROBİYOTA-2018 Prof. Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

BESLENME VE SAĞLIK AÇISINDAN KEÇİ SÜTÜNÜN NİTELİKLERİ

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

İnsan Mikrobiyom Projesi. Prof. Dr. Tanıl Kocagöz

Yoğun bakımda infeksiyon epidemiyolojisi

Çeşitli tohumların yağ bileşimi. USDA Nutrient Database. Tekli doymamış. Çoklu. Kanola Keten Mısır Fındık Zeytin Ayçiçeği Susam Soya Ceviz

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL

Santral kateter ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonları önlenebilir mi? Hemato-Onkoloji Hastalarımızdaki tecrübelerimiz Doç.Dr.

2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi?

MS TE BESLENME VE EGZERSİZ. Dr. Özlem Taşkapılıoğlu

Yaşlıda Mikrobiota ve Uzun Yaşam ile İlişkisi. Prof. Dr. Bülent SAKA İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

Dördüncü Jenerasyon Bütrat : Gustor N RGY

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

Hışıltılı Çocuk. Ne zaman astım diyelim?

Regülatör T hücreleri ve İnsan Hastalıkları

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA CIVCIV IÇIN OVOLYX!

Gazlı İçecekler Sağlığımızı Nasıl Etkiliyor?

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

GRUP YAŞAM İKSİRİ TÜBİTAK BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ-FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK- PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI (LİSE-4 [ÇALIŞTAY 2014])

Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık olduğu bilinmektedir. Ayrıca:

Yağ ihtiyacı nereden karşılanır?

7.GRUP PROJE ÇALIŞMASI

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II

Doç.Dr. AYTEN TAŞPINAR

Temel anlamda laktoz intoleransı süt ya da süt ile üretilmiş ürünleri sindirememek ya da bunda güçlük yaşamak anlamına gelir.

Kanatlılara Spesifik Performans Katkısı

DİYET POSASI VE SAĞLIK İLİŞKİSİ. Duygu PELİSTER

ARALIK 2013 YIL: 3 SAYI: 3

Clostridium difficile Tedavi Prensipleri

İnek sütü alerjisi artıyor mu? Prof Dr Esen Demir EÜTF Çocuk Alerji ve Klinik İmmunoloji BD Çocuk Göğüs hastalıkları BD

LCP & NÜKLEOTİDLERİN bebek beslenmesindeki önemi

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri

Pediatrik Medikal Beslenme Çözümleri. Oral Beslenme Ürünleri Tüple Beslenme Ürünleri Modüler Ürünler

ÇANKIRI GAZİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ İŞLETMELERDE MESLEKİ EĞİTİM YILLIK PLAN

Vücut kitle indeksi. Bel- Kalça oranı Triseps deri kalınlığı. Orta kol kas bölgesi

Hatice YILDIRAN. Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ

Yenidoğan Döneminde Konstipasyonunun Nadir Bir Nedeni Laktoz İntoleransı Olabilir

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır.

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI BİOGAİA Damla

Astım hastalığının görülme sıklığında, özellikle Batı toplumlarında daha fazla olmak üzere, tüm

KANSER TANIMA VE KORUNMA

TIP 103 HÜCRE DERS KURULU 3.KURUL 1. HAFTA. 13 Şubat 2019 Çarşamba

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

İzmir İli Seferihisar İlçesinde Yetiştirilen Keçilerden Elde Edilen Sütlerde Biyokimyasal Parametrelerin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

Mikrobiyom Çalışmaları. Tanıl Kocagöz

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Laktoz intoleransı olan hastalarda sindirilmeden kalan laktozdan dolayı ozmatik denge bozularak bağırsak içerisinde sıvı ve elektrolit birikimi

Sağlam Çocuk Polikliniği nden izlenen iki yaş üzerindeki çocuklarda anne sütü ile beslenmeye

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

Transkript:

ANKEM Derg 2013;27(Ek 2):102-105 PROBİYOTİKLER ve PREBİYOTİKLER NİÇİN ÖNEMLİ? Raşit Vural YAĞCI Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Gastroentoloji Anabilim Dalı, İZMİR rasit.v.yagci@ege.edu.tr ÖZET Tabiat anaya baktığımız zaman ilgimizi çeken pek çok şey görürüz. Bazılarını çözemesek de hepsinin bir nedeni olduğunu biliriz. Tabiat ana yarattığı en mükemmel canlı olan insanoğlunun da sağlığını programlamıştır. Normal yol ile doğum ve anne sütü ile beslenme, hayatın ilk günlerinde insan yavrusunun sağlığını yönetecek mikroorganizmaların (dost bakterilerin) bebeğe transferi ve yaşamlarının idamesi için tabiatın öngördüğü en önemli basamaklardır. Ek gıda döneminde tabiatın bize sunduğu dost bakterilerden zengin menüler ve onların besini olan bazı lifleri içeren gıdaların tüketilmesi ile sağlık açısından oluşturulan sistemin devamlılığı sağlanmış olur. Anahtar sözcükler: probiyotikler, prebiyotikler, vajinal doğum, kolon florası SUMMARY Why are Probiotics and Prebiotics important? We ll see many interesting events when we observe the nature. Every event has a reason. Type of delivery, type of feeding of human beings are special. Human beings are the most intelligent group of the mammalians in nature. Human beings live longer than most of the other mammals. How? The nature shows us how to do it. First step is the type of delivery which should be vaginal. Second step is the type of feeding, which should be mothers milk. By vaginal delivery the nature allows the transfer of billions of microorganisms from mother to baby, and by breast feeding the baby,these bacteria attach the receptors of the gastrointestinal system. This microorganisms or microbiota start to manage the immune sytem of the baby. Keywords: colonic flora, prebiotics, probiotics,, vaginal delivery İnsanoğlu var olduğundan beri tabiat denen bir ortamda diğer canlılar ile birlikte yaşar. Gastrointestinal sistem insanoğlunun dış dünya ile ilişkisini sağlayan sistemdir. Aslında içimizdir ama gerçekte dışımız veya içimizdeki evren dir. Ağız yolu ile aldığımız yiyecek ve içecekler ile aynı zamanda tabiatın görünmeyen canlıları olan bakterileri de sindirim sistemimize iletmiş oluruz. Bunların çoğu dost bakterilerdir. Mide asidi, safra ve pankreas enzimlerinden etkilenmeden sağ salim yoluna devam edebilenler sindirim sitemindeki reseptörlere bağlanarak veya yapışarak bizler ile birlikte yaşamaya başlar ve adeta bizim bir parçamız olurlar. Sindirim sistemimizdeki bu bakteriler tıpkı vücudumuzun diğer elemanları gibi örneğin lökositler, eritrositler gibi yıkılır veya ölürler yerine yenileri gelir. Mantar kökenliler için ortalama beş gün olan yaşam süresi bakteri orijinli olanlar için 2-3 hafta kadardır. Yeme ve içme işlemi süreklilik gösterdiği için yerine yenileri gelerek organizmanın önemli sakinleri olarak bizler ile yaşamaya devam ederler. Sayıları vücudumuzdaki toplam hücrelerin 10-100 katı kadardır. Bu sayıdaki bakterilerin sindirim sistemindeki ağırlığı toplam 1-1.5 kg kadardır. Aristo (ünlü düşünür) der ki: Tabiatta her şeyin bir nedeni vardır. Şimdi Aristo nun dediği gibi düşünmek gerekirse bu kadar bakterinin burada ne işi var? Bizleri kusursuz programlayan tabiat gereksiz yere bu kadar bakteriyi buraya yerleştirir mi? Yerleştirdi ise niye? Yeterli miktarlarda alındıklarında sağlıklı yaşayabilmemizi, hastalıklardan korunmamızı sağlayan ve tedavide bize yardımcı olan bu bakterilere PROBİYOTİK BAKTERİ diyoruz. Bu bakteriler steril kabul edilen yenidoğana nasıl geçiyor? Doğum tabiatın öngördüğü yol yani vajinal yol ile gerçekleştiğinde annenin kolon ve vajen florasına ait tüm 28.ANKEM ANTİBİYOTİK VE KEMOTERAPİ KONGRESİ, ANTALYA, 22-26 MAYIS 2013

bakterileri çocuk ağız yolu ile almış olur. Bunlar anneye ait flora bakterileridir ve içindeki kimi bakteriler (örneğin Escherichia coli) yeni doğmuş bebek için risk yaratabilir. Şayet anne bebeğini en kısa süre içinde emzirmeye başlar ise anne sütünde yüksek miktarlarda bulunan galaktooligosakkarit yapısındaki karbonhidratlar (prebiyotikler) kolondaki bu bakteriler tarafından parçalanır ve böylece açığa çıkan kısa zincirli yağ asitlerinden gelen enerji ile bu bakterilerden sadece çocuğa o yaşta gerekli olanlar, başta bifidobakter ve laktobasillus gurubu bakteriler hızla çoğalmaya başlarlar (bifdidojenik etki). İlk haftanın sonunda floranın %70-80 ine egemen olanlar bifidobakterlerdir. Çocuk için riskli olabilecek E.coli gibi bakteriler ise baskılanır ve sayıca minumuma indirilirler. Ayrıca asetat, bütirat ve propianat gibi esansiyel yağ asitleri, kolonosit ve enterositlerin gelişmesine ve birbirlerine daha yaklaşmasına yani bir yerde safları sıkılaştırmasına katkıda bulunarak lümenden sisteme patojen mikroorganizma ve makromoleküler yabancı proteinlerin kaçışına da engel olurlar. Ayrıca bu esansiyel yağ asitleri beynin ve karaciğerin fonksiyonel gelişimi için çok önemli bir enerji kaynağı olarak görev yaparlar. İşte tabiatın insanoğlunun sağlıklı yaşam programındaki en önemli basamaklar bunlardır. Yani vajinal doğum ve en kısa sürede anne sütüne kavuşmak. Bu basamaklara aykırı olarak sezaryen ile doğan ve/veya anne sütü alamayan bebekler hayat sağlıklı başlayamamakta ve bu bebeklerde allerjik ve inflamatuvar hastalıklar daha fazla sayıda görülmektedir. Çalışmalar ile bu dost bakterilerin organizmamızın immün sistemine büyük ölçüde destek oldukları gösterilmiştir. Öncelikle doğal immün yanıtların oluşmasında ve dengelenmesinde rol oynarlar. Örneğin: Kolonda asit ortam oluşturmak: Kolona ulaşan galaktooligosakkaritleri (prebiyotikleri) parçalayan probiyotik bakteriler fermantasyona neden olurlar. Fermantasyondan dolayı ph düşer ve normalde 6-9 olan barsak ph sı 5-6 arasına düşünce birçok patojen, örneğin Klebsiella, Clostridium difficile gibi bakteriler, bu ph da yaşayamazken probiyotik bakteriler yaşamlarını sürdürerek mikrobiataya egemen olurlar. Bakteri olmaları nedeniyle vücut tarafından yabancı olarak algılandıkları için de vücut sanki bunlar hastalık yapacakmış gibi kendi koruyucu mekanizmalarını geliştirmeye başlar. Yani bir yerde organizmamız bu konuda eğitilir ve olgunlaşır. Bu bağlamda daha yoğun bir sekretuvar IgA sentezi, artmış bir fagositoz yeteneği, anti-toksin özellikler ve inflamasyonun habercisi olan pro-inflamatuvar sitokinlerin baskılanması ile organizmanın üst düzeyde eğitilerek bu konuda olgunlaşması sağlanmış olur (1). Ayrıca immün yanıtların dengelenmesinde çok önemli rol oynarlar. Gebelik süresince Th2 yanıtı egemen olan anneden dolayı bebekte Th2 yanıtı egemendir. Yani dünyaya yeni gelen bebek alerjiye açıktır. İşte bu egemenlik bir an önce sonlandırılıp hem anne hem de bebekte tekrar T regülatuvar hücreleri aracılığı ile denge sağlanır. Bu yapılamazsa, yani bebekte Th2 yanıtı egemen kalacak olursa, anafilaksi ile seyreden ciddi besin alerjileri ortaya çıkabilir. Bu dengeyi T regülatuvar hücrelere etki ederek sağlayan yine probiyotik bakterilerin egemen olduğu, immün sistemi iyi yöneten sağlıklı bir mikrobiatadır. Probiyotik bakterilerin ayrıca metabolik etkileri ile de sağlığımıza katkıları vardır. Toksik materyalin veya kanserojenik materyalin temizlenmesinde rol oynarlar. Ayrıca folik asit, K vitamini ve yenidoğan bir organizma için çok önemli olan kısa zincirli yağ asitlerini -bütirat vs.-sentezlerler, safra asitlerinin dekonjugasyonunu sağlayarak onları enterohepatik dolaşıma geri kazandırırlar, dört yaş sonrası Türk toplumunda sık görülen laktaz yetersizliği durumunda mevcut laktazı aktive ederek laktoz intoleransına karşı tolerans geliştirmede katkıları vardır. Total kolesterol, LDL kolesterol sentezlerini kontrol eder, belirli miktarlarda ve her gün alındıklarında bunların seviyelerini düşürerek sağlımıza katkıda bulunurlar (8). Patojen bakterilerin reseptöre bağlanarak hastalık yapmalarını engellemek için boş reseptörlere bağlanarak adeta onları kapatır ve patojenlere bağlanacak reseptör bırakmadıkları için gastrointestinal sistem infeksiyonlarına engel olurlar. Bağlanabilmiş olanlarda ağız yolu ile alınmış ve kendilerine besin olacak prebiyotikleri 103

çoğunlukta oldukları için tüketerek patojenlerin aç kalmalarını sağlar,, infeksiyon süresi ve şiddetini azaltırlar. Kompetisyon yolu ile oluşturdukları bu mekanizma ile mikrobiatayı kontrol ederek daha sağlıklı olmamıza katkı sağlarlar. Bu genelleme dışında hayatın başlangıcına dönecek olursak tabiatın gösterdiği gibi vajinal doğar ve annemizin sütünü alırsak o zaman sağlıklı yaşam programı bizde yukarıda anlattığımız mekanizmalar ile mükemmel olarak işleyecektir. Bifidobakter ve laktobasillus gurupları sayısal olarak inanılmaz bir hızla artarak daha ilk hafta sonunda bifidobakter egemen bir flora yaratacak, önce alerjik özellik ortadan kaldırılıp bebekteki Th1 ve Th2 dengesi sağlanacak, sonra da immün sistem eğitiminin gerçekleştirilmesi aşamasına geçilerek sağlıklı yaşam programı oturmuş olacaktır (2,11). Böyle olmadığı durumlarda, yani bebek keyfi sezaryen ile doğurtulduğunda, ve anne sütü gelmedi, bebek aç kalıyor diye erkenden formula veya daha kötüsü inek sütü ile beslendiğinde tabiatın programladığı sağlıklı yaşam programı istenildiği gibi işlemeyecek veya etkinliği çok az olacaktır. İşte bu yüzdendir ki biz bu bebeklerde daha sık alerjik ve otoimmün hastalık (kronik hastalıklar) ve ilk yaşlarda daha çok infeksiyöz hastalıklar görmekteyiz. Literatürde bunun ile ilgili birçok çalışma vardır. Bu bebeklerde besin alerjileri, astım, gastrointestinal sistem başta olmak üzere tüm sistemik infeksiyon hastalıkları diabet, çölyak ve diğer otoimmün hastalıklar, (örneğin kolitis ülseroza, Crohn Hastalığı, Multipl Skleroz) ve kanser daha sık görülmektedir (3,4,5,6,7,9,10). Ya ileriki yaşlarda? Bu doğal programa uysak bile yiyecek ve içecekler ile aldığımız raf ömrünü uzatmak için eklenen katkı maddeleri, kimyasallar ve antibiyotiklerin yanı sıra, özellikle organizmanın gelişim sürecinin en hızlı olduğu 0-2 yaş arası başta olmak üzere tüm hayatımız boyunca aldığımız gereksiz antibiyotikler ile bu dost ve faydalı bakterileri farkına varmadan öldürüyor ve tabiatın yarattığı bu sağlıklı yaşam zincirine sürekli darbe vurarak sistemi bozmak için uğraşmış oluyoruz. Sayıları giderek artan veya yükselişleri bir türlü önlenemeyen otoimmün hastalıklar ve kanserin ortaya çıkışında gelişememiş veya bozulmuş mikrobiatanın rolü var mıdır? Bence insanoğlu kendi egosu için tabiattaki dengeyi bozmuştur ve bozmaya da devam etmektedir. Yiyecek ve içecek olarak tükettiklerimize bakacak olursak çoğu veya nerdeyse tamamı doğal değildir. Hepsinde koruyucu veya kimyasal ilaç vardır. Bu tarz beslenmenin egemen olduğu büyük kentlerimizde, gelişmiş ve market zincirine dahil olmuş yörelerimizde ve yiyecek içecek üreten veya yetiştirilen yörelerde bu ilaçları kullananlarda daha çok olmak üzere bu kronik süreçli otoimmün hastalıklar ve kanser giderek artmaktadır. Bu nedenle öncelikle sağlıklı bir yaşam ve hastalıkların tedavisinde probiyotik bakterilerin yeri tartışılamaz bir konuma gelmektedir. Literatürde birçok hastalıktan korunma ve tedavilerine destek olma konusunda A düzeyinde kanıt almış çalışmalar vardır. Sağlıklı yaşam adına programlanmış insanoğlu şayet vajinal yol ile dünyaya gelir (1. basamak), anne sütü ile beslenir (2. basamak), tamamlayıcı beslenme döneminden itibaren doğal prebiyotik ve probiyotikleri günlük menülerinde tüketir (3. basamak) ve probiyotik bakterilerin zarar görebileceği antibiyotik, radyasyon, toksik materyel vs ile karşılaştığında doğal ve yapay probiotik bakteriler ile mikrobiatasını yeniden zenginleştirmeyi düşünür ve bunu gerçekleştirirse (4. basamak) sağlıklı yaşam adına gerekenleri yapmış olur. Probiyotik bakterilerden ve onların besini olan prebiyotiklerden zengin menüleri tercih eden, olabildiğince mevsiminde ve doğal beslenenler yukarıda anlatmaya çalıştığım nedenler ile daha sağlıklı yaşayacaklardır. Koşullar nedeni ile probiyotikli doğal ürünlere ulaşamayan veya almakta olduğu ürünlerin probiyotik bakterilere zarar verdiğini düşünebilenler probiyotik preparatlarından yararlanabilirler. Preparatlar açısından yaş, cins, ırk ve kullanım süreleri açısından hiçbir sıkıntı veya sakınca yoktur. Dünyada kullanımları çok yaygın ve yoğun olan probiyotik preparatları ile bildirilen yan etkiler son derece nadir olup hepside sindirim sistemi ile ilgili non spesifik yakınmalardır. 104

KAYNAKLAR 1. Agerholm-Larsen L, Bell ML, Grunwald GK, Astrup A. The effect of a probiotic milk product on plasma cholesterol: a meta-analysis of shortterm intervention studies, Eur J Clin Nutr 2000;54(11):856-60. http://dx.doi.org/10.1038/sj.ejcn.1601104 PMid:11114681 2. Bjöksten B, Sepp E, Julge K, Voor T, Mikelsaar M. Allergy development and the intestinal microflora during the first year of life, J Allergy Clin Immunol 2001;108(4):516-20. http://dx.doi.org/10.1067/mai.2001.118130 PMid:11590374 3. D Angeli MA, Merzon E, Valbuena LF, Tirschwell D, Paris CA, Mueller BA. Environmental factors associated with childhood-onset type 1 diabetes mellitus: an exploration of the hygiene and overload hypotheses, Arch Pediatr Adolesc Med 2010;164(8):732-8. http://dx.doi.org/10.1001/archpediatrics.2010.115 PMid:20679164 PMCid:3064074 4. Davidson R, Roberts SE, Wotton CJ, Goldacre MJ. Influence of maternal and perinatal factors on subsequent hospitalisation for asthma in children: evidence from the Oxford record linkage study, BMC Pulm Med 2010;10:14. http://dx.doi.org/10.1186/1471-2466-10-14 PMid:20233433 PMCid:2846893 5. Decker E, Engelmann G, Findeisen A et al. Cesarean delivery is associated with celiac disease but not inflamatory bowel disease in children, Pediatrics 2010;125(6):1433-40. http://dx.doi.org/10.1542/peds.2009-2260 PMid:20478942 6. Eggesbø M, Botten G, Stigum H, Nafstad P, Magnus P. Is delivery by cesarean section a risk factor for food allergy? J Allergy Clin Immunol 2003;112(2):420-6. http://dx.doi.org/10.1067/mai.2003.1610 PMid:12897751 7. Hakansson S, Källén K. Caesarean section increases the risk of hospital care in childhood for asthma and gastroenteritis, Clin Exp Allergy 2003;33(6):757-64. http://dx.doi.org/10.1046/j.1365-2222.2003.01667.x PMid:12801309 8. Isolauri E, Sütas Y, Kankaanpää P, Arvilommi H, Salminen S. Probiotics: effects on immunity, Am J Clin Nutr 2001;73(Suppl 2):444-50. inflammatory bowel disease in children, Pediatrics 2010;125(6): e1433-40. 9. Marini A, Agosti M, Motta G, Mosca F. Effects of a dietary and environmental prevention programme on the incidence of allergic symptoms in high atopic risk infants: three years follow-up, Acta Pediatrica Suppl 1996;414:1-21. http://dx.doi.org/10.1111/j.1651-2227.1996.tb14267.x PMid:8831855 10. Pistiner M, Gold DR, Abdulkerim H, Hoffman E, Celedón JC. Birth by cesarean section, allergic rhinitis, and allergic sensitization among children with a parental history of atopy, J Allergy Clin Immunol 2008;122(2):274-9. http://dx.doi.org/10.1016/j.jaci.2008.05.007 PMid:18571710 11. Prescott SL, Macaubas C, Smallacombe T, Holt BJ, Sly PD, Holt PG. Development of allergen-specific T-cell memory in atopic and normal children, Lancet 1999;353(9148):196-200. http://dx.doi.org/10.1016/s0140-6736(98)05104-6 105

ANKEM Derg 2013;27(Ek 2):106-116 Eş Zamanlı Oturum: Panel 10 sunuları OLGULARLA AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI Yöneten: Sercan ULUSOY Akılcı antibiyotik kullanımının felsefesi Sercan ULUSOY Toplum kökenli infeksiyonlarda olgularla akılcı antibiyotik kullanımı Hüsnü PULLUKÇU Hastane kökenli infeksiyonlarda akılcı antibiyotik kullanımı Dilek ARMAN 28.ANKEM ANTİBİYOTİK VE KEMOTERAPİ KONGRESİ, ANTALYA, 22-26 MAYIS 2013