Aratırma Makalesi Ege Tıp Dergisi 44(1) : 39-44, 2005 AYRILMA ANKSYETES BOZUKLUU TANILI BR GRUP ÇOCUKTA MZAÇ ÖZELLKLER TEMPERAMENT TRAITS IN A GROUP OF CHILDREN DIAGNOSED SEPARATION ANXIETY DISORDER Emel BELLBA Nagehan BÜKÜOLU Serpil ERERM Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı, ZMR Anahtar Sözcükler : ayrılma anksiyetesi bozukluu, mizaç özellikleri, davranı stili Key Words : separation anxiety disorder, temperament traits, behavior style ÖZET Bu çalımada Ayrılma Anksiyetesi Bozukluu tanılı çocukların okul öncesi dönemde tanınması ve bu durumun ortaya çıkıındaki risk faktörleri kapsamında çocuun mizaç özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıtır. Çalıma grubu 4-6 ya arası Ayrılma Anksiyetesi Bozukluu tanılı 60 çocuktan oluturulmutur. Kontrol grubunda çalıma grubuyla ya, cinsiyet, sınıf, aile tipi, ailenin sosyoekonomik düzeyi açısından eletirilmi, herhangi bir ruhsal yakınması olmayan 60 çocuk yer almaktadır. Her iki grup için annelere sosyodemografik veri formu ve Davranı Stili Anketi (BSQ) uygulanmıtır. BSQ çocukların mizaç özelliklerinin belirlenmesi için kullanılmıtır. Ayrılma Anksiyetesi Bozukluu tanısı alan çocukların kontrol grubundaki çocuklara göre ritmikliinin daha az, biyolojik fonksiyonlarının zaman içinde daha düzensiz olduu izlenmitir. Ayrılma Anksiyetesi Bozukluu olgularının deiik ya da yeni bir çevresel uyarana ilk tepkileri çekingenlik eklinde olup yaadıkları uyum zorluu uzun süre devam etmitir. Bu olguların kontrol grubundaki çocuklara göre tepkilerinin daha iddetli olduu, daha huzursuz ve keyifsiz davranılar gösterdikleri ve dikkatlerini daıtıcı öelerin varlıında yaptıkları ii sürdürmekten daha çabuk vazgeçtikleri izlenmitir. SUMMARY The aim of the study is to determine the children diagnosed Separation Anxiety Disorder in preschool period and define temperament traits related to the risk factors. The study group included 60 children diagnosed Separation Anxiety Disorder aged 4-6. In the control group, there are 60 children without any psychopathology matched with study group according to age, gender, school grade, family type, family s socio-economic level. Children with DSM-4 diagnosis of Separation Anxiety Disorder and normal controls assessed with socio-demographic data form and Behavior Style Questionnaire (BSQ) filled by their mothers. BSQ was applied to define temperamental traits of the children. Children diagnosed with Separation Anxiety Disorder were shown less rythmicity, had irregular biological functions compared to normal controls. Separation Anxiety Disorder subjects were shy in their first response to a different or new environmental stimuli and it has gone on for a long time. Their responses to new stimuli were more violent, restless and unhappy and they give up work more quickly when there is a distracter compared with controls. GR Çocuun yaamında okul ve okula balama özel önemi olan bir olaydır. Okul öncesi eitime balangıç 4-6 ya döneminde gerçekleir. Psiko-seksüel geliim açısından Fallik Dönem e, psiko-sosyal geliim açısından Giriim Dönemi ne karılık gelen bu dönemde en sık görülen sorunlardan biri evden ve ebeveynden ayrılma alanında olup, çocuk ruh salıı kliniine ayrılma anksiyetesi bozukluu olarak yansır. Yazıma adresi : Emel BELLBA, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı, Bornova, ZMR Makale geli tarihi : 10.06.2004 ; kabul tarihi :14.03.2005 Ayrılma anksiyetesi bozukluu nun temel özellii; çocuun evden ya da evde balandıı kiiden ayrılmaya balı olarak geliim düzeyine göre beklenenden fazla, aırı anksiyete duymasıdır. Çocuk ve ergenlerin ortalama %4 ünde görülmektedir (1). Ayrılma anksiyetesi, bebekte balanmanın (attachment) balangıcı olan altıncı ayda balar ve okul öncesi döneme kadar devam eder. Çocuun normal ruhsal geliimi sırasında ortaya çıkan bu anksiyete, 18. ay civarında pik yapar, 3-5 yalarında yava yava ortadan kalkar. Çocuun annesinden ayrılmayı baarabilmesi için anneden ayrılıı deerlendirebilecek ve uyum yapabilecek düzeyde bilisel becerisi olmalıdır. Ebeveyni ile güvenli bir 39
balanma gelitirmi, salıklı anne-çocuk etkileimleri yaamı ve travmatik ayrılıklara maruz kalmamı çocuk, annesinden salıklı ve geliim düzeyine uygun bir ekilde ayrılabilecektir (2,3). Ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı alan çocuklarda da birçok risk faktöründen söz edilmektedir. Bu faktörler iki ana balık altında toplanabilir: 1-Çevresel faktörler 2- Çocua ait faktörler Çevresel faktörler kapsamında; zorlu yaam olayları (okulda öretmen tarafından ruhsal ya da fiziksel olarak örselenme, arkadaları tarafından korkutulma, dayak yeme, aır ev ödevleri, kapasitesini aan akademik ve sosyal etkinlikler, aırı disiplin kuralları, öretmen deiiklii, sınıf içinde bir baka çocua yönelik olsa bile travma yaantılarına tanık olma, yer deiiklikleri, ailedeki zorlu ayrılık yaantıları ve yoksunluklar gibi) risk faktörlerini oluturmaktadır (4-7). Çocua ait faktörler arasında; çocuun mizaç özellikleri suçlanan ancak üzerinde yeterince çalıılmamı bir etken olarak karımıza çıkmaktadır (8). Cloninger e göre; kiilik (personalite), deneyim yoluyla adaptasyonu salayan psiko-biyolojik sistemlerin dinamik organizasyonudur. Bireyi önemli ölçüde dier bireyden farklı kılan kiilik, iki temel komponent içerir: Mizaç ve karakter (9). Çocukların mizaç özelliklerinin aratırılması alanında bir ilk olarak kabul edilen New York Boylamsal Çalıması, Thomas ve Chess tarafından 1956 yılında balatılmı, sonuçları 1977 yılında yayınlanmıtır (10). Bu çalımada, bebeklik döneminden balayarak çok sayıda çocuun mizaç özellikleri incelenmitir. New York Boylamsal Çalıması ndan toplanan verilerin incelenmesi sonucunda her çocuun bireysel davranı stilinin, 9 farklı mizaç boyutunun birleiminden olutuu saptanmıtır (11): Aktivite Düzeyi (Activity Level): Çocuun hareketlerindeki mevcut motor öe. Çocuun gün içinde aktif olduu zamanların, aktif olmadıı zamanlara oranı. Ritmiklik-Biyolojik Düzenlilik (Rhythmicity): Çocuun herhangi bir fonksiyonunun zaman içindeki düzenlilii (uyku-uyanıklık, açlık, tuvalet alıkanlıının zaman içinde tahmin edilebilirlii). Yakınlama/Çekingenlik (Approach or Withdrawal): Çocuun deiik veya yeni bir uyarana yönelik ilk tepkisi. Uyumluluk (Adaptability): Çocuun çevresindeki deiikliklere (ilk tepkisi ne olursa olsun) uyum salamadaki kolaylıı. Tepkilerin Younluu (Intensity of Reaction): Çocuun gösterdii tepkinin (olumlu ya da olumsuz) enerji düzeyi ya da kuvveti. Uyarılma Eii (Treshold of Responsiveness): Çocukta fark edilebilir bir tepki uyandırabilmek için gerekli olan uyarıcının younluk düzeyi, iddeti. Huyların Nitelii (Quality of Mood): Arkadaça, memnun ve neeli davranı miktarı ile dümanca, huzursuz ve keyifsiz davranı miktarının karılatırılması. Dikkat Daınıklıı (Distractibility): Çevresel bir uyaranın ne kadar kolaylıkla çocuu yaptıı bir faaliyetten alıkoyduu. Dikkat Süresi ve Devamlılık (Attention Span and Persistence): Çocuun belli bir ile megul olduu zamanın uzunluu, seçici olarak o i üzerine dikkatinin daılımı. Devamlılık için dikkatini daıtıcı öelere karın yaptıı ii sürdürmesi deerlendirilmitir. New York Boylamsal Çalıması ndan elde edilen verilerin faktör analizleri sonucunda bu sayılan 9 mizaç boyutunun belli kombinasyonlarının bir arada ortaya çıktıı saptanmıtır. Çocuun ve ailenin ruhsal yakınmalarının, çocukta ve/veya ailede psikopatolojinin aırlıı, ilev kaybının ve elik eden tanıların deerlendirilmesi sırasında aile içi ilikilerin ve çocuun mizaç özelliklerinin de aratırılması gerekli görülmektedir. Çocuun olumsuz mizaç özelliklerinin davranısal inhibisyon, ayrılma anksiyetesi bozukluu ve dier bazı anksiyete bozukluklarına eilimini artırdıı ileri sürülmektedir (12). Çocuun çevresiyle kurduu ilikinin çocuun davranı stili özellii olarak tanımlanabilecek genel mizaç yapısından etkilenmesi kaçınılmazdır. Ayrılma anksiyetesi bozukluu; çocuun anne ve/veya bakım veren bir erikinden ayrılmasının güç olduu, bu nedenle sosyal ortamlara katılmasının engellendii bir klinik durumdur. Bu bozukluun oluumunda, çocua ait risk faktörleri içinde yer alan mizaç özelliklerinin aratırılması çalımamızın amacını oluturmaktadır. GEREÇ VE YÖNTEM Bu aratırmada çalıma ve kontrol olmak üzere iki grup yer almıtır. Öncelikle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı na, okul korkusu nedeniyle getirilen 4-6 ya arası 157 çocuk deerlendirilmitir. Bu çocuklardan belirgin fiziksel ve zihinsel hastalıı bulunmayan ve annelerinin bir psikiyatri uzmanı tarafından yapılan psikiyatrik görümesinde herhangi bir duygudurum bozukluu, psikotik bozukluk ya da anksiyete bozukluu tanısı almadıı belirlenen ve bir çocuk psikiyatristi uzmanı tarafından DSM-4 tanı kriterlerine göre sadece Ayrılma Anksiyetesi Bozukluu tanısı alan 60 olgu çalıma grubuna seçilmitir. Görümelerinde, elik eden ruhsal bozuklukları olduu görülen çocuklar çalıma kapsamına alınmamıtır. Kontrol grubu evreni zmir ili sınırlarında yaayan, fiziksel, ruhsal ve zihinsel herhangi bir hastalıı bulunmayan 4-7 ya 40 Cilt 44, Sayı 1, Ocak Nisan, 2005
arasındaki çocuklardan olumaktadır. Kontrol grubu örnekleminde; ya, cinsiyet, okul durumu, sosyoekonomik düzey açısından hasta grubu ile eletirilmi, bir çocuk psikiyatristi tarafından yapılan ruhsal muayenelerinde aktif psikopatolojik bulgu göstermedii belirlenen, annelerinin bir uzman psikiyatrist tarafından yapılan ruhsal muayenelerinde herhangi bir ruhsal bozukluu olmadıı belirlenen 60 çocuk alınmıtır. Çalıma ve kontrol grubuna olgular bilgilendirilmi, onay formu okutularak imzalatılmıtır. Bu çalımada çocukların mizaç özelliklerini saptamak amacıyla Davranı Stili Anketi (Behavioral Style Questionnaire= BSQ) uygulanmıtır. Bu anketin çocukların anneleri tarafından doldurulacak olması, annelerin de ruhsal yönden muayenelerini gerekli kılmıtır. Mc. Devitt ve Carey tarafından gelitirilen bu ölçek, 3-7 ya çocuklarının mizaç özelliklerini belirlemede kullanılmaktadır. Anket, Thomas ve arkadalarının New York Boylamsal Çalıması nda saptadıkları 9 farklı mizaç boyutunu temel alarak, bu boyutlara ilikin farklı davranıları tanımlayan 100 maddeden olumaktadır. Mizaç boyutları aktivite, ritmiklik, yakınlama/çekingenlik, uyumluluk, tepkilerin younluu, huyların nitelii, dikkat daılımı/devamlılıı, dikkat daınıklıı, uyarılma eii olarak kategorize edilmitir (13). Her madde 1 den (hemen hemen hiç) 6 ya (hemen hemen her zaman) kadar seçenekleri olan bir ölçek üzerinden deerlendirilmektedir. Anket 1989 yılında Türkçe ye çevrilmi, Uz. Psk. Emi Kohen in Anaokulu Çocuklarının Mizaç Özelliklerinin Anne ve Babaları Tarafından Deerlendirilmesi konulu yüksek lisans tezinde kullanılmıtır. BULGULAR Sosyodemografik özelliklerin yer aldıı ilk tabloda çalıma grubu ve kontrol grubunun bire bir eletirildii veriler dıındaki verilerin sunumu sırasında Grup I ve Grup II tanımı kullanılmıtır. Grup I ile Ayrılma Anksiyetesi Bozukluu tanısı alan olgular, Grup II ile kontrol grubu tanımlanmıtır. Çalıma grubuna alınan olguların 32 si (%53,3) kız, 28 i (%46,7) erkekti. Okul öncesi ya grubunu hedeflediimiz çalımamızda; en küçük olgu 4, en büyük olgu 6 yaındaydı. Çalımaya katılan 4 yaında 18 (%30) çocuk, 5 yaında 17 (%28,3) çocuk, 6 yaında 25 (%41,7) çocuk olduu belirlendi, olguların ya ortalaması 5,12 + 0,85 bulundu. Olguların karde sayısına bakıldıında; kardei olmayan 28 (%46,7) çocuk, 1 kardei olan 24 (%40,0) çocuk, 2 ve daha fazla kardei olan 8 (%13,3) çocuk bulunduu görüldü. Çalıma grubuna dahil edilen olgulardan 42 sinin (%70) ailenin ilk çocuu, 7 sinin (%11,7) ailenin ortanca çocuu, 11 inin (%18,3) ise ailenin son çocuu olduu saptandı. Çalıma grubuna alınan olguların ailelerinin 54 ünün (%90) çekirdek aile, 3 ünün (%5) boanmı/parçalanmı aile, 3 ünün (%5) ise geni aile tipinde olduu, ailelerinin sosyo-ekonomik durumunun 7 (%11,7) anne tarafından düük, 49 (%81,7) anne tarafından orta ve 4 (%6,7) anne tarafından yüksek olarak algılandıı görülmütür. Kontrol grubu olarak seçilen olgular; cinsiyet, ya, karde sayısı, aile tipi, ailenin sosyoekonomik durumu açısından çalıma grubuyla eletirilmi olduundan deerler aynı tabloda gösterilmitir. (Tablo-1) Tablo 1. Sosyodemografik Özellikler SOSYODEMOGRAFK ÖZELLKLER Kız Erkek Ya 4 5 6 Karde Sayısı Kardei yok 1 kardei var 2 ve daha fazla kardei var Kaçıncı Çocuk Olduu lk Orta Son Ailenin Tipi Çekirdek aile Boanmı/parçalanmı aile Geni aile Sosyo-ekonomik Durum algısına göre) Düük Orta Yüksek (Annenin Grup I (n=60) f % 32 28 18 17 25 28 24 8 42 7 11 54 3 3 7 4 9 4 53,3 46,7 30,0 28,3 41,7 46,7 40,0 13,3 70,0 11,7 18,3 90,0 5,0 5,0 11,7 81,7 Çalıma ve kontrol grubuna alınan olguların anneleriyle ilgili olarak; yaları, örenim düzeyleri ve düzenli bir ite çalııp çalımadıkları sorgulanmıtır (Tablo-2). Annelerin yaı ve örenim durumları arasında istatiksel açıdan anlamlı bir farklılık görülürken (p<,05 p<,01), annelerin çalııp çalımamaları arasında bir fark görülmemektedir. 6,7 Ege Tıp Dergisi 41
Çocukların Mizaç Boyutlarının Karılatırılması Grup I ve Grup II de yer alan olguların her birinin Davranı Stili Anketi nde belirlenen dokuz farklı mizaç boyutu puanları belirlenmitir. Belirlenen mizaç boyutu puanlarının T skorları t testi ile karılatırılmıtır. Analiz sonuçları Tablo-3 de sunulmutur. Tablo 2. Annelerin Sosyodemografik Özelliklerinin Frekans Daılımı,Yüzde ve Ki-kare Deerleri ANNE ÖZELLKLER Ya 22-30 ya 31-39 ya 40 ya ve üstü Örenim Durumu lköretim Lise Üniversite Meslek Ev Hanımı Çalııyor *p<,05 **p<,01 Grup I (n=60) Grup II (n=60) x2 f % f % 19 24 17 19 22 19 31 29 31,7 40 28,3 31,7 36,7 31,7 51,7 48,3 33 22 5 8 22 30 23 37 55 36,7 8,3 13,3 36,7 50 38,3 61,7 10,40** 6,95* 2,15 Tablo 3. Çocukların Mizaç Boyutu Puanlarının T skorlarının Karılatırılması MZAÇ BOYUTU Grup I (n=60) Grup II (n=60) x Ss x Ss Aktivite 1,90 0,75 2,03 0,52-1,07 Ritmiklik 0,96 0,14 0,77 0,14 7,20** Yakınlama/ Çekingenlik 1,64 0,44 0,88 0,37 10,14** Uyumluluk 1,61 0,35 1,09 0,31 8,42** Tepkilerin Younluu 2,57 0,63 1,95 0,85 4,44** Huyların Nitelii 2,09 0,75 1,28 0,59 6,46** Dikkat Daılımı/Devamlılıı 1,08 0,25 0,94 0,25 2,88* Dikkat Daınıklıı 1,70 0,59 1,66 0,49 0,32 Uyarılma Eii 2,25 0,52 2,11 0,45 1,64 * p<,01 * * p<,0001 Gruplar arasında davranı stili özelliklerine bakıldıında, ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı alan çocukların kontrol grubundaki çocuklara göre ritmiklik (t=7.20, p<,0001), yakınlama/çekingenlik (t=10.14, p<,0001), uyumluluk (t=8.42, p<,0001), tepkilerin younluu (t=4.44, t p<,0001), huyların nitelii (t=6.46, p<,0001), dikkat daılımı/devamlılıı (t=2.88, p<,005) mizaç boyutlarında istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksek T skorları gösterdikleri belirlenmitir. TARTIMA Çalıma grubundaki olguların annelerinin (p<,006) yaları kontrol grubundan anlamlı olarak yüksek bulunmutur. Bu sonuç, çocukların ileri yataki anneler tarafından aırı ilgiyle yetitirildiini düündürmektedir. Literatürde ayrılma anksiyetesinin younluuna ilikin verilerin daha çok annenin çocua aırı ilgisi üzerine odaklandıı izlenmektedir. Annenin çocua karı aırı koruyuculuu, çocuun güvensiz balanma stilleri ile ilikili bulunmutur (14,15,16). Çalıma grubundaki ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı almı çocukların annelerinin (p<,03) örenim durumunun kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde düük olduu görülmütür. lköretim düzeyindeki annelerin roller ilevinde üniversite ve üstü eitim alan annelerden daha salıksız olduu, daha çok disiplin salama sorunu olduu, genel olarak bakıldıında, eitimi düük seviyede olan annelerin sorun alanlarının daha belirgin olduu sonuçları bulgularımızı desteklemektedir (7,17,18). Aratırmamızda çocukların mizaç boyutlarının karılatırılması sırasında çalıma grubundaki çocukların ritmiklik (p<,0001), yakınlama/çekingenlik (p<,0001), uyumluluk (p<,0001), tepkilerin younluu (p<,0001), huyların nitelii (p<,0001), dikkat daılımı/devamlılıı (p<,005) mizaç boyutlarına ait puanlarının kontrol grubundan anlamlı fark gösterdii görülmütür. Ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı alan çocukların kontrol grubuna göre ritmikliinin daha az, biyolojik fonksiyonlarının zaman içinde daha düzensiz olduu, deiik ya da yeni bir uyarana ilk tepkisinin yakınlamadan çok çekingenlik eklinde olup uyum zorluunun uzun süre devam ettii (uyumluluunun azlıı) görülmütür. Klinik gözlemlerimize göre; çalımamızda yer alan ayrılma anksiyetesi bozukluu tanılı olgular kontrol grubuna göre daha iddetli tepkiler vermekte, daha sık huzursuz ve keyifsiz davranılar göstermekte ve dikkatlerini daıtıcı öelerin varlıında yaptıkları ii sürdürmekten daha çabuk vazgeçip bırakmaktadırlar. Literatürde, ayrılma anksiyetesi bozukluunda mizaç özelliklerine yönelik bir çalımaya rastlanmamıtır. Bazı mizaç özelliklerinin seyreklii ya da kümelenme göstermesiyle çeitli davranı problemleri ve agresif, antisosyal davranılar (dıa yönelim bozuklukları) ile anksiyete,depresyon (içe yönelim bozuklukları) arasındaki balantının incelendii 42 Cilt 44, Sayı 1, Ocak Nisan, 2005
çalımalarla çocuklarda mizaç özelliklerini deerlendiren epidemiyolojik aratırmalar bulunmaktadır. Bu nedenle biz de tartımamızı bu iki boyutta yapmayı planladık. Günümüze dein mizaç ile ilgili yapılmı en geni çalıma olarak kabul edilen New York Boylamsal Çalıması ndan (10) toplanan verilerin incelenmesi sonucunda her çocuun bireysel davranı stilinin, 9 farklı mizaç boyutunun birleiminden olutuu saptanmıtır. Çalımamızda olduu gibi; aktivite düzeyi, ritmiklik (biyolojik düzenlilik), yakınlama-çekingenlik, uyumluluk, tepkilerin younluu, uyarılma eii, huyların nitelii, dikkat daınıklıı ve dikkat süresi-devamlılıı bu dokuz davranı stilini oluturmaktadır. Aktivite düzeyi, dikkat daınıklıı ve uyarılma eii dıında dier altı davranı stilinde ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı alan çocuklar kontrol grubundan farklı bulunmutur. Aktivite Düzeyi (Activity Level), Dikkat Daınıklıı (Distractibility) ve Uyarılma Eii (Treshold of Responsiveness) mizaç boyutları gruplar arasında anlamlı fark göstermemitir. Anlamlı bulunan mizaç boyutları aaıda tek tek deerlendirilmitir: Ritmiklik-Biyolojik Düzenlilik (Rhythmicity): Aratırmamızda, ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı alan çocukların kontrol grubuna göre ritmikliinin daha az, biyolojik fonksiyonlarının zaman içinde daha düzensiz olduu görülmütür. Ayrılma anksiyetesi bozukluu olgularında ön belirtiler arasında çocuun uykuya dalmakta güçlük çektii ve itah kaybı yaadıı bilinmektedir. Aratırmamızda elde edilen sonuçları destekler ekilde, mizaç olarak inhibe çocuklarda bu bulguların ruhsal rahatsızlık olmadan da bulunduu ve minimal anksiyete durumlarında dier çocuklara göre daha çok somatik ve davranısal iaretler (biyolojik fonksiyonların düzensizliini yansıtan ishal ya da kabızlık gibi gastrointestinal bozukluklar, gece uykularında düzensizlikler ve kötü rüyalar görme) gösterdii bildirilmitir (4). Yakınlama/Çekingenlik (Approach or Withdrawal): Aratırmamızda ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı alan çocukların yakınlama puanlarının kontrol grubuna göre anlamlı ölçüde daha düük, çekingenlik puanlarının ise anlamlı derecede daha yüksek olduunu saptadık. Literatürde bu mizaç boyutunun çocukluk çaı anksiyetesini olgularını anlamada ve onlara yaklaımda yararlı olabilecei belirtilmektedir (4). Çekingen, utangaç ya da davranısal inhibisyon gösterdii belirtilen çocukların artmı anksiyete düzeyleri olduu ve yaadıkları huzursuzluu azaltmak amacıyla yeni sosyal ortamlardan ve insanlardan kaçınmayı seçtikleri rapor edilmitir (19). Uyumluluk (Adaptability): Aratırmamızda ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı alan çocukların uyumluluk puanlarının kontrol grubuna göre anlamlı ölçüde daha düük olduu görülmütür. Bu bulgu, aileleri tarafından uyum salamakta güçlük çektii belirtilen zor mizaçlı ya da yava ısınan çocukların günlük yaantılarında sık davranı sorunları gösterdiini bildiren literatür sonuçlarıyla (4) paraleldir. Tepkilerin Younluu (Intensity of Reaction): Aratırmamızda ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı alan çocukların kontrol grubuna göre anlamlı derecede youn iddette tepkiler gösterdiini saptadık. Literatürde saptadıımız bulgulara paralel olarak, tepkilerinin younluu fazla bulunan çocukların tepki younluu az olan yaıtlarına göre engeller karısında çabuk telaa kapıldıkları için evde, okulda ve akran ilikilerinde üzerlerine düen görevleri daha az yaptıkları, kendilerine verilen sorumlulukları daha az yerine getirdikleri ve bu nedenle baarı düzeylerinin azlıı nedeniyle sosyal ilikilerini sınırlı tutabildikleri bildirilmitir (20). Huyların Nitelii (Quality of Mood): Aratırmamızda ayrılma anksiyetesi bozukluu tanısı alan olguların kontrol grubuna göre daha olumsuz davranılar sergiledii ve genelde keyifsiz, kolay mutlu olamayan çocuklar oldukları görülmütür. Bu bulgu, yeni durumlara olumsuz tepkiler veren çocuklarda sıklıkla bulunan olumsuz davranı ve duygulanımın anksiyete ve duygudurum bozuklukları açısından risk taıyabilecei belirtilen, zor mizaç kategorisindeki çocuklarda tanımlandıı aratırma sonuçlarıyla desteklenmektedir (4). Dikkat Süresi ve Devamlılık (Attention Span and Persistence): Aratırmamızda ayrılma anksiyetesi bozukluu tanılı olguların dikkat süresi ve devamlılıının kontrol grubuna göre daha az olduu bulunmutur. Stevenson - Hinde (21) tarafından yapılan ve çocuklarda davranısal inhibisyona ait özellikleri ortaya koyan bir çalımada elde edilen, davranısal inhibisyon gösteren çocukların dikkat sürelerinin daha az olduu sonucu bulgularımızı destekler niteliktedir. Bates(22); çocuun öyküsünde erken negatif reaksiyonlar ya da uyum salamada güçlük olmasının, bireyde daha çok içe yönelim bozukluklarına yol açtıını rapor etmitir. Mizaç yapısında davranısal bir inhibisyon olması, bebekte irritabilite ve karın arısı ile kendini gösterir. Daha büyük çocuklarda ise utangaçlık, korkaklık, çekingenlik, tanıdık olmayan durumlarla karılaıldıında kısıtlı ve olabildiince kontrollü davranmaya eilim ile karakterize olan davranısal inhibisyonun izlendii bildirilmektedir. Davranısal inhibisyon tanımlanmı okul yaı çocuklarının izlem çalımasında, bu çocukların normal ve disinhibe çocuklara göre daha sık psikiyatrik bozukluk gösterdikleri bulunmutur (23). Ege Tıp Dergisi 43
Bu nedenle davranısal inhibisyon, geç dönemde anksiyete bozukluu geliiminde risk faktörü olarak tanımlanmaktadır (24). Bu veriler ııında anksiyete bozukluklarının oluumunda bazı mizaç özelliklerinin risk faktörü olarak tanımlanabildii ve aratırmamızın bulgularına paralel olarak özellikle zor mizaç kategorisindeki (ritmiklii bozuk, çekingen, tepkilerinin iddeti youn, huylarının nitelii olumsuz) çocukların okul öncesi dönemde daha youn uyum sorunları gösterdikleri düünülebilir. Aratırmamızda elde ettiimiz bu sonuç, çocukların bazı mizaç özelliklerinin, ayrılma anksiyetesi bozukluunun oluumunda etkili olduunu göstermitir. Ayrılma anksiyetesi bozukluu açısından riskli grupların fark edilerek mizaç yapılarına uygun davranı yöntemlerinin gelitirilmesi ile çocuun ileride yaayacaı uyum sorunlarının engellenebilecei düünülebilir. KAYNAKLAR 1. Miral S, Baykara A. Ayrılma Anksiyetesi Bozukluu. Güleç C, Körolu E, ed. Psikiyatri Temel Kitabı, Cilt 2, Hekimler Yayın Birlii: 1998, 1165-67. 2. Francis G, Last CG, Strauss CC. Expression of separation anxiety disorder: the role of age and gender. Child Psychiatry Hum Dev 1987; 18 (2): 82-9. 3. Berg I, Jackson A. Teenage school refusers grow-up: a follow-up study of 168 subjects, ten years on average after in-patient treatment. Br J Psychiatry 1985;1(47):366-70. 4. Provence SA, Mayes LC. Separation and Deprivation. Lewis M, ed. Child and Adolescent Psychiatry. (A Comprehensive Textbook) second edition, Williams & Wilkins A Waverly Company; 1996:382-394. 5. Kerimolu, E. Çocukluk Çaı Nevrotik Bozuklukları. Nevrozlar Iık E, ed. Baskı Kent Matbaa, Ankara:1996:375-396. 6. Öy B. Çocuk ve Ergenlerde Depresyon Epidemiyolojisi ve Risk Etkenleri. Çocuk ve Gençlik Ruh Salıı Dergisi 1995; 2:1:40-46. 7. Öztürk M, Güzelhan Y, Alyanak B. Okul Fobisi Olan Çocukların Annelerinde Ruhsal Bozukluklar. 9. Ulusal Çocuk ve Ergen Ruh Salıı ve Hastalıkları Kongresi, Poster Sunumları Tam Metin Kitabı: 1999:121-124. 8. Rutter M, Hersov L. Child Psychiatry: Modern Approaches. Blackwell Scientific Publications, Oxford- London; 1997. 9. Kesebir S. Ailede Bipolar Bozukluk Öyküsü Olan ve Olmayan Bipolar Bozukluk Tanılı Bireylerde ve Birinci Dereceden Yakınlarında Mizaç Özellikleri: Kontrollü bir çalıma Yayınlanmamı Uzmanlık Tezi, 2002. 10. Thomas A, Chess S. Temperament and Development. New York. Brunner/Mazel: 1977. 11. Kohen E. Anaokulu Çocuklarının Mizaç Özelliklerinin Anne ve Babaları Tarafından Deerlendirilmesi Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, 1989. 12. Kagan J, Snidman N, Arcus D. Childhood derivatives of high and low reactivity in infancy. Child Dev 1998; 69 (6): 1483-93. 13. Mc Devit & Carey W.B. The Measurement of Temperament in 3-7 Year-old Children. J. Of Child Psychology and Psychiatry and Allied Disciplines, 1978; 19: 245-253. 14. Van Ijzendoorn MH. Adult attachment representations parental responsiveness and infant attachment: A meta-analysis on the predictive validity of the adult attachment interview. Psychological Bulletin, 1995:117: 382-403. 15. Hock E& Schirtzinger MB. Maternal Separation Anxiety: Its developmental course and relation to maternal mental health. Child Development, 1992; 63 (1): 93-102. 16. Liotti G. Disorganized/ disoriented attachment in etiology of the dissosiative disorders. Dissociation, 1992:5: 196-204. 17. Türkbay T. Ayrılık Kaygısı Bozukluu Olan Çocuklardaki Psikolojik, Ailesel ve Sosyal Etmenlerin Karılatırılması, G.A.T.A. Çocuk Ruh Salıı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Yayınlanmamı Uzmanlık Tezi, 1999 18. Büküolu Demiral, N. Okul Fobisi Görülen Çocukların ve Annelerinin Davranısal ve Aile levleri Yönünden ncelenmesi Yayınlanmamı Doktora Tezi, 2000. 19. Buss AH, Plomin.. Temperament: Early Developing Personality Traits. Hillsdale, NJ: Eribaum:1984. 20. Bates JE, Bayles K, Bennett DS, Ridge B, Brown MM. Origins of Externalizing Behavior Problems at Eight Years of Age In: The Developmental and Treatment of Childhood Agression, Pepler DJ, Rubin H. ed. Hillsdale, NJ: Eribaum:1991: 93-121. 21. Stevenson-Hinde J. Perspectives on Behavioral Inhibition Issues of Contex. In JS Reznick (Ed.), Universty of Chicago Pres.:1989: 125-138. 22. Bates JE. Applications of temperament concepts. In: Temperament in Childhood, Kohnstamm GA, Bates JE, Rothbart MK, eds. Chichester, England: Willey, 1989:321-356. 23. Kagan J, Reznick JS, Gibbons J. Inhibited and uninhibited types of children. Child Dev 1989;(60): 838-845. 24. Kagan J. Galen s Prophecy: Temperament in Human Nature, New York: Basic Boks, 1994. 44 Cilt 44, Sayı 1, Ocak Nisan, 2005