EPİDERMOLİZİS BÜLLOZA TANISI ALAN YENİDOĞAN OLGU SERİSİ NEONATAL CASE SERIES WITH THE DIAGNOSIS OF EPIDERMOLYSIS BULLOSA



Benzer belgeler
Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

1 Epidermolizis bülloza simpleks ( Basit ). Deri ayrışması daha yüzeysel olur.

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Akrodermatitis Enteropatika

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

DÖNEM-4 ÇOCUK CERRAHİSİ STAJI GENEL AMAÇ VE ÖĞRENİM HEDEFLERİ 1-Çocuk cerrahisine ait kavramları bilir (Bilişsel), 2-Çocuklarda sıvı-elektrolit

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

Dr Gökhan ORCAN, Dr Figen PALABIYIK, Dr Zeynep YAZICI Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi

Otoimmün Büllü Hastalıkların Spektrumu: 331 Hastanın Retrospektif Değerlendirilmesi

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Dr. Özlem FİLİZ BAYAR * Prof. Dr. Gülsüm AK *

NEONATOLOJİDE YENİLİKLER. Doç. Dr. Esra Arun ÖZER Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Kliniği

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Yoğun Bakım Servisi Olgu Sunumu.

Kalıtsal Büllü Hastalıklar

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu. Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin

DOĞUMSAL BÖBREK VE ÜRİNER SİSTEM ANOMALİLERİNDE PRENATAL RİSK FAKTÖRLERİ

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

Cerrahi yenidoğanlarda ek anomaliler*

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Olgu Sunumu Konjenital Nötropeni/ G6PC3 eksikliği


LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Bebeklerde Lactobacillus Reuteri'nin Fungal Profilakside Kullanımı: Randomize Kontrollü Bir Çalışma

GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

ÇOCUKLARDA BAĞIRSAK YETMEZLİĞİ: GASTROENTEROLOJİ BAKIŞ AÇISI

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

HALK SAĞLIĞI ANABĠLĠM DALI. Ders adı : Endokrin çevre bozucular ve tarama programı

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

Yenidoğan Sepsisi Tanı ve Tedavisinde Son Gelişmeler

Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Von Hippel-Lindau(VHL) Sendromu, VHL genindeki heterozigot mutasyonların sebep olduğu, otozomal dominant kalıtımlı bir ailesel kanser sendromudur. 3p2

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Sistinozis ve Herediter Multiple Ekzositoz Birlikteliği

ALİ BÜLBÜL, DERYA GİRGİN, SİNAN USLU, SELDA ARSLAN, EVRİM KIRAY BAŞ, ASİYE NUHOGLU

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

LENFOSİTİK VASKÜLİT PATERNİ LUPUS ERİTEMATOSUS İÇİN UYARICI MI?

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

GLOMERULONEFRİT İLE BİRLİKTE SEYREDEN EPİDERMOLİSİS BÜLLOZALI BİR OLGU

Yoğun Bakım Hastasının Beslenmesinde Tartışmalı Konular. Dr.Bilgin CÖMERT GATA Đç Hastalıkları YBÜ

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI

Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN. Genel Cerrahi A.B.D.

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

Multidisipliner Konseyin Endokrin Hastalıkların Tanı Ve Tedavi Süreci Üzerine Etkisi

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

Türkiye de NF-1 vakalarında klinik izlem konulu diğer bildirilerin özet sunumu. Dr. Sema Saltık İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji

YOĞUN BAKIM EKİBİNDE HEMŞİRE VE HASTA BAKIMI BURCU AYDINOĞLU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

SUTURASYON UMKE.

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

ÜRĠNER SĠSTEMĠN OBSTRUKTĠF LEZYONLARININ POSTNATAL ĠZLEMĠ. Dr.Aytül Noyan

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR

Mehmet Sait Doğan, Selim Doğanay, Gonca Koç, Süreyya Burcu Görkem, Abdulhakim Coşkun

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR

YENİDOĞANLARDA EVDE SAĞLIK UYGULAMALARI

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

LEPROMATÖZ LEPRA (Olgu Sunumu)

1 Epidermolizis bülloza simpleks ( Basit ). Deri ayr mas daha yüzeysel olur.

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU MOLEKÜLER TANI MERKEZİ İSTANBUL

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018

Prof. Dr. Rabet GÖZİL. Baş Koordinatör. Dr. Öğr. Üyesi Burcu KÜÇÜK BİÇER. Dönem III Koordinatörü. Doç. Dr. Mehmet Fırat MUTLU

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

PREİMPLANTASYON GENETİK TANIDA KULLANILAN YÖNTEMLER ve ÖNEMİ

Transkript:

Türkiye Çocuk Hast. Derg. / Turkish J. Pediatr. Dis. 2011; 5(1): 5-10 Orjinal Makale / Original Articles Geliş Tarihi / Received: 14.12.2010 Kabul Tarihi / Accepted: 03.02.2011 5 EPİDERMOLİZİS BÜLLOZA TANISI ALAN YENİDOĞAN OLGU SERİSİ NEONATAL CASE SERIES WITH THE DIAGNOSIS OF EPIDERMOLYSIS BULLOSA M. Yekta ÖNCEL 1, Sevim ÜNAL 1, Aslıhan YILMAZ 1, Jale YILDIZ 1, Ayşe YAKUT AKBAŞ 3 1 T.C.S.B Ankara Çocuk Sağlığı Hematoloji ve Onkoloji Eğitim Hastanesi, Yenidoğan Kliniği 2 T.C.S.B Ankara Çocuk Sağlığı Hematoloji ve Onkoloji Eğitim Hastanesi, Dermatoloji Bölümü ÖZET Epidermolizis bülloza (EB), travmayı takiben oluşan büllerle karakterize, kalıtsal geçişli bir hastalıktır. EB simpleks, junctional (JEB) ve distrofik (DEB) tipleri vardır. JEB tipi yenidoğan döneminde yüksek mortaliteye sahip olup, nadir görülmektedir. Gastrointestinal sistemde atrezi ve/veya stenoz, genitoüriner anomaliler gibi patolojilere eşlik edebilmektedir. Epidermolizis bülloza tanısı alan olgularımız 3 üne klinik ve histopatolojik olarak, ikisine ise yalnızca klinik bulgularla tanı konulmuştur. Olgulardan birinde yarık dudak-damak, umbilikal herni, trakeoösefagiyal fistül ve ösefagus atrezisi mevcuttur. Burada EB tanısı alan beş yenidoğan klinik bulgular, patolojik incelemeler ve eşlik eden doğumsal anomalileriyle birlikte sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Epidermolizis bülloza, yenidoğan, yarık dudak-damak, özöfagus atrezisi Cilt 5 Sayı 1 2011 / Vol 5 Number 1 2011 Yazışma Adresi: Dr. M. Yekta ÖNCEL Adres: TCSB Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Hastanesi, Yoğun Bakım Ünitesi, Dışkapı, Altındağ/Ankara e-mail: dryekta@gmail.com

6 M. Y. ÖNCEL ve Ark. ABSTRACT Epidermolysis bullosa (EB) is a group of inherited bullous disorders characterized by blister formation in response to mechanical trauma. There are three types of EB; simplex, junctional (JEB) and dystrophic forms (DEB). JEB is a rare type with high mortality in the neonatal period. Gastrointestinal tract atresia and/or stenosis and genitourinary anomalies may also accompany to the disorder. We diagnosed EB by clinical and histopathologic findings in 3 neonates, and only with clinical findings in 2 neonates. One of them had cleft lip-palate, umbilical hernia, tracheoesophageal fistula and esophageal atresia. Herein, we present five neonates with EB diagnosed by clinical and pathological findings and associated congenital anomalies. Key words: Epidermolysis bullosa, newborn, cleft lip-palate, esophageal atresia. GİRİŞ Epidermolizis bülloza (EB) nadir görülen, kronik seyirli, deride ve müköz membranlarda minimal travmalarla bül ve erozyonların oluştuğu heterojen bir hastalık grubudur (1). Hastalık yaklaşık olarak bir milyonda 8-19 oranında görülmektedir (2). Olguların çoğu herediter olmasına rağmen, akkiz formları da bildirilmiştir (1). Herediter formu klinik, genetik geçiş ve elektromikroskopik özelliklerine bağlı olarak 1991 yılında Uluslararası EB derneği tarafından sınıflandırılmıştır (3). EB nin farklı tiplerinin oluşumunda cildin bazal membran tabakasını oluşturan proteinleri kodlayan genlerde çeşitli mutasyonlar rol oynar (4). Doku ayrışmasının düzeyine göre EB simpleks (EBS), junctional (JEB) ve distrofik (DEB) tip olmak üzere 3 tipe ayrılır. Her tipin değişik fizik muayene bulguları vardır (5,6). Hastalığın yaklaşık 30 alt tipi tanımlanmış, olguların %92 si EBS, %5 i DEB, %1 i JEB ve %2 si sınıflanamayan tip olarak bildirilmektedir (1). Epidermolizis büllozanın kesin tedavisi olmayıp, destek tedavisi uygulanmaktadır. Olgular travmalardan korunmalı, topikal ajan uygulamasıyla enfeksiyonlar ve erozyon oluşumu engellenmeli, cilt nemlendirilmeli, enfeksiyon varsa tedavisi yapılmalı, aileye genetik danışma verilmelidir. EB da topikal ajanlar hem kurutucu, hem de ikincil enfeksiyonu önleyici olarak kullanılmaktadır. Fenitoin tedavisinin özellikle otozomal resesif distrofik tipte, daha az etkin olmakla birlikte son zamanlarda junctional tipte etkili olabileceği gösterilmiştir. Ağır tiplerde uygun cilt bakımına rağmen ikincil enfeksiyonlar gelişebilmekte, ciddi enfeksiyonlar nedeniyle özellikle infantil dönemde hastalar kaybe- Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi / Turkish Journal of Pediatric Disease

Epidermolizis Bülloza Tanısı Alan Bir Yenidoğan Olgu Serisi A Neonatal Case Series With The Diagnosis Of Epidermolysis Bullosa 7 dilebilmektedir (4,7). Burada yenidoğan döneminde klinik ve patolojik özelliklerine göre EB tanısı alan beş olgu, eşlik eden doğumsal anomalileriyle birlikte sunulmaktadır. GEREÇ ve YÖNTEM Olgu serimizde Ocak 2008 ile Aralık 2010 tarihleri arasında Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğunbakım Ünitesi nde epidermolizis büllosa tanısı alan beş olgunun dosya kayıtlarından demografik özellikleri, cilt lezyonlarının dağılımı, eşlik eden anomaliler, klinik-patolojik tanı, tedavi ve prognozları incelenmiştir. Eşlik eden anomalilerin tanınmasında fizik inceleme, klinik bulgular ve radyolojik tetkiklerden yararlanılmıştır. Hasta izlemi ünitemiz ve dermatoloji bölümü tarafından yapılmıştır. BULGULAR Serimizde değerlendirilen beş olgunun ikisi (%40) erkek, üçü (%60) kız idi. Ortalama başvuru yaşı 2.4 gün (1-5) idi. Büllöz lezyonların dağılımı incelendiğinde tüm vücutta görülebildiği, üç (%60) olguda mukoza tutulumunun olduğu görüldü. Tırnaklarda distrofik değişiklikler ve tırnak kaybı iki (%40) olguda saptandı. Dört olguda eşlik eden herhangi bir anomali yokken, bir numaralı olgunun fizik incelemesinde yarık damak-dudak (YDD) ve umbilikal herni mevcuttu (Resim 1). Beslenme sorunu ve nazogastrik sondanın ilerletilememesi nedeniyle çekilen ösefagografisinde ösefagus atrezisi tespit edildi. Bu olgu postnatal 7. günde opere edildi, proksimal ösefageal atrezi ve distal fistül (TÖF) saptanarak fistül kapatılması ve ösefagus anastomozu yapıldı. Klinik bulgularıyla üç (%60) olgu DEB, iki olgu (%40) ise JEB tanısı aldı. Histopatolojik inceleme ile üç olgunun ikisi (%66.6) DEB, biri (%33.3) ise JEB tanısı alırken, iki olgunun patolojik örneklemesi teknik imkansızlıklar nedeniyle yapılamamıştı. Üç ve beş numaralı olguların cilt lezyonları ve cilt biyopsisinin histopatolojik bulguları Resim 2 ve 3 te görülmektedir. Anne ve babası 3. dereceden akraba olan üç numaralı olgunun, beş yaşındaki kuzeninde tüm vücut, özellikle tırnaklar, parmaklar, saçlı deride tekrarlayan büllöz deri lezyonları olduğu, EB tanısı ile takip edildiği öğrenildi. Bu olguya yaygın büllöz lezyonları, müköz membran tutulumu, Resim 1. Birinci olgunun yarık dudak-damak görünümü. Resim 2a,b. Üçüncü olgunun cilt lezyonları ve histopatolojisinde dermoepidermal bileşkede ayrışma izlenen epidermisin bir kenarında bül oluşumu. Resim 3a,b. Beşinci olgunun cilt lezyonları ve histopatolojisinde epidermiste inflamatuvar hücre infiltrasyonunun eşlik ettiği subepidermal bül. Cilt 5 Sayı 1 2011 / Vol 5 Number 1 2011

8 M. Y. ÖNCEL ve Ark. Tablo I. Epidermolizis büllozalı olguların lezyonlarının dağılımı, eşlik eden anomali, klinik, patolojik tanı ve prognoz açısından karşılaştırılması. No Yaş (gün) Cins Doğum ağırlığı (g) Lezyonların dağılımı Eşlik eden anomali Klinik tanı Patolojik tanı Prognoz 1 5 E 2500 Ağız mukozası, ekstremiteler, gövde ve gluteal bölgede büllöz lezyonlar, tüm tırnaklarda distrofi YDD, TÖF, umbilikal herni JEB yok Eksitus 2 1 K 3060 3 1 E 2970 4 2 K 3200 5 3 K 2900 Yüz, gövde ve gluteal bölgede büllöz lezyonlar ve izlemde tırnak kaybı Saçlı deri, yüz, mukozalar ve parmak uçlarında büllöz lezyonlar Yüz, ağız içi, kulaklar, parmak uçlarında ve ekstremitelerde büllöz lezyonlar Yüz, avuç içi ve ekstremitelerde büllöz lezyonlar yok DEB yok İzlemde yok DEB DEB İzlemde yok DEB DEB İzlemde yok JEB JEB Eksitus E: Erkek, K: Kız, YDD: Yarık dudak-damak, TÖF: Trakea-ösefageal fistül, JEB: Junctional epidermolizis bülloza, DEB: Distrofik epidermolizis bülloza. el-ayak tutulumu, ailede benzer hastalık öyküsü ve patoloji bulgularıyla otozomal resesif DEB tanısı konuldu. Tedavide olgulara günlük cilt bakımı, multivitamin, fenitoin ve ampirik antibiyotik tedavileri verildi. Üç olgumuzun izlemi halen devam etmekte iken, bir ve beş numaralı olgular sırasıyla yatışının 14 ve 15. günlerinde sepsis nedeniyle kaybedildi. Olguların demografik, klinik histopatolojik özellikleri ve prognozları Tablo 1 de gösterilmiştir. TARTIŞMA Epidermolizis bülloza otozomal dominant ya da resesif kalıtım gösteren, vezikülöbülloz lezyonlarla karakterize, konjenital, heterojen bir grup hastalıktır (1-3). Prenatal tanısı mümkün olan bu hastalıkta, olguların bir bölümü yenidoğan döneminde bulgu verse de, bir bölümü doğumda normal olup zaman içinde klinik belirti verebilmektedir. Hastalığın deri bulguları sıklıkla travmaya maruz kalan bölgelerde ve sıcak havalarda görülmektedir. Bu alanlar daha çok eller, ayaklar, dizler, dirsekler, kollar ve saçlı deridir (8,9). Olgularımızda doğumla birlikte travmaya maruz kalan bölgeler başta olmak üzere tüm vücutta yaygın büllöz lezyonlar görülmüş, aile öyküsü sadece bir olguda olmasına rağmen erken dönemde tanı konularak tedavilerine gecikmeden uygun cilt bakımıyla başlanmıştır. Epidermolizis büllozanın nadir görülen tiplerinden olan JEB letal olup, şiddetli bül oluşumu ve pilorik ve/veya duodenal atrezi ile seyretmektedir. Hastalarda ya ITGA6 ya da ITGB4 genlerinde integrin mutasyonu nedeniyle aşırı bir mukozal ve kütanöz frajilite vardır. Son zamanlarda, bu formun plektin gen mutasyonuyla da beraber olduğu ileri sürülmektedir (10). JEB yenidoğan döneminde yüksek mor- Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi / Turkish Journal of Pediatric Disease

Epidermolizis Bülloza Tanısı Alan Bir Yenidoğan Olgu Serisi A Neonatal Case Series With The Diagnosis Of Epidermolysis Bullosa 9 taliteye sahiptir. Burada sunulan birinci olgu YDD, TÖF ve ösefagus atrezisi tanısıyla opere edilmiş, ancak 14. gününde sepsis ve pnömoni nedeniyle kaybedilmiştir. Bu olguda cilt biyopsisi olmamasına karşın, klinik olarak JEB olabileceği düşünülmüştür. Yine beşinci olguda klinik ve histopatolojik olarak JEB tanısı konulmuş, ancak 15. gününde sepsis gelişerek kaybedilmiştir. Diğer üç olguya klinik ve histopatolojik olarak DEB tanısı konulmuş olup, halen hastanemizde izlemleri devam etmektedir. Konjenital pilor stenozu başta olmak üzere YDD, pilorik atrezi, diğer gastrointestinal anomaliler, üretral ve renal anomalilerin EB ile birlikte olduğu olgular literatürde bildirilmiştir (7,11,12). Burada sunulan birinci olgudaki TÖF ve ösefagus atrezisiyle EB tipleri arasındaki ilişki halen gösterilememiştir. Literatürdeki gastrointestinal anomalilerin daha çok JEB ile birlikte görüldüğü göz önünde tutulduğunda olgumuz JEB olarak değerlendirilmiştir. Araştırmalarımıza göre literatürde daha önce YDD anomalisi ile birlikte EB tanılı iki olgu bildirilmiştir (13,14). YDD anomalisinin, antenatal dönemde oluşan büller nedeniyle oluştuğu, antenatal dudak ve damakta oluşan skar dokusunun etiyolojide rol oynayabileceği düşünülmüştür. Tüm EB olgularının %5 ini oluşturan DEB da büller lamina densanın altında, yani dermisin hemen üstünde yerleşir. Otozomal dominant ve resesif geçişli iki tipi olup, her ikisinde de ayrılma subepidermaldir. Temel bozukluk, anormal kollajenaz sentezi olup, bazal membranı dermise tespit eden bağlantılar yetersizdir (15). Dominant DEB nın prognozu resesif tipe göre daha iyidir. Kollajen tip VII de mutasyon mevcut olup, mutasyonun tipi ve lokalizasyonu fenotipin şiddetini belirler. Lezyonlar doğumda olabilir. Büller genellikle travmaya maruz bölgelerle sınırlı ve sıklıkla el, ayak, sakrumda bulunmaktadır. Müköz membran tutulumu minimal, tırnak kaybı sıktır. Lezyonlar kırışıklık, atrofi, skatris, milia ve pigmentasyon değişikleri bırakarak iyileşir (16). Burada sunulan üçüncü ve dördüncü olgulara klinik olarak ve patoloji bulgularıyla, ikinci olguya ise klinik olarak DEB tanısı konulmuştur. Ailelere evde cilt bakımı öğretilmiş, hastalar halen ayaktan takip polikliniğinde izlenmektedir. Epidermolizis büllozada sık görülen komplikasyonlar; ikincil yara enfeksiyonları, sepsis, pigmenter değişiklikler, el ve ayak parmaklarında yapışıklıklar, milia oluşumu, gelişme geriliği, anemi, kaşeksi, dolaşım yetersizliği, eklemlerde fleksiyon kontraktürleri, tırnak yitimleri, mukozal erozyonlar ve buna bağlı gastrointestinal motilite ve absorbsiyon bozuklukları, hastalığın zemininde gelişebilen deri kanserleridir (1). El ve ayak parmaklarının tutulumu bütün tiplerde görülebilmekle birlikte, tırnak tutulumu distrofik tipe özgüdür. Birinci olgumuzda gastrointestinal anomaliler (TÖF, ösefagus atrezisi, YDD, umbilikal herni), DEB tanılı iki olguda izlemde pigment değişiklikleri, bir olguda ise tırnak kaybı gelişmiştir. Burada sunulan olgulardan ikisi sepsise sekonder kaybedilmiş, sepsis tanısı alan iki olgu ise uygun antibiyotik tedavisiyle iyileşmiştir. Epidermolizis bülloza tanılı hastalardaki beslenme problemleri mukozalarda gelişen skar dokusu nedeniyle ya da eşlik edebilecek gastrointestinal anomaliler nedeniyle görülebilmektedir (17). Birinci olgumuzda YDD, TÖF ve ösefagus atrezisi nedeniyle beslenme mümkün olamamış, parenteral beslenme yapılması gerekmiştir. Diğer olgularda orogastrik sonda ile beslenme sağlanmış, izlemde üç olgu enteral beslenme başarılarak taburcu edilmiştir. Epidermolizis bülloza tanısı klinik olarak ve cilt biyopsi materyalinin ışık mikroskopik, immünohistokimyasal ve elektron mikroskopik değerlendirilmesiyle yapılır (18). Ayırıcı tanıda konjenital ihtiyoziform eritrodermi, aplazia kutis konjenita, konjenital herpes simpleks virüs enfeksiyonu ve stafilokoksik soyulmuş deri sendromu akla gelmelidir (4). Bu hastalıkların ayırıcı tanısında klinik değerlendirme, histopatolojik, ışık, elektron ve immünflöresan inceleme ve kültür yöntemleri kullanılmaktadır (19). Epidermolizis büllozanın doğumdan sonra başlayan erozyon ve büllerle seyreden enfeksiyöz hastalıklarla ayırımında, enfeksiyon odağının bulunmaması, alınan yara kültürlerinde üreme olmaması önemlidir. Burada sunulan beş olgudan üçüne biyopsi yapılabilmiş, diğer iki olguya klinik olarak DEB tanısı konulmuştur. Biyopsi yapılan iki olguya JEB, diğerine DEB tanısı konulmuş, tüm ailelere genetik danışma verilmiştir. Yaşayan olguların cilt bakımı gereksinimi halen devam etmektedir. Sonuç olarak EB kronik seyirli bir hastalık olup, bazı tipleri ciddi morbidite ve mortaliteye sahiptir. Tanı alan olguların başta gastrointestinal anomaliler (pilor stenozu, Cilt 5 Sayı 1 2011 / Vol 5 Number 1 2011

10 M. Y. ÖNCEL ve Ark. TÖF) olmak üzere eşlik edebilecek diğer anomaliler yönünden incelenmesi önerilir. Bu nedenle hastalar tedavi ve gelişebilecek komplikasyonlar açısından multidisipliner izlenmelidir. Hastalık ve evde bakım konusunda aileler bilgilendirilerek genetik danışma verilmelidir. KAYNAKLAR 1. Fine JD, Eady RA, Bauer EA, Bauer JW, Bruckner-Tuderman L, Heagerty A, et al. The classification of inherited epidermolysis bullosa (EB): Report of the Third International Consensus Meeting on Diagnosis and Classification of EB. J Am Acad Dermatol 2008;58(6):931-50. 2. Fine JD, Johnson LB, Suchindran C, Moshell A, Gedde-Dahl T. The epidemiology of inherited EB: findings within American Canadian and European study populations. Edited by: Fine JD, Bauer EA, McGuire J, Moshell A. Epidermolysis Bullosa: Clinical, Epidemiologic, and Laboratory Advances, and the Findings of the National Epidermolysis Bullosa Registry Baltimore: Johns Hopkins University Press 1999:101-13. 3. Fine JD, Bauer EA, Briggaman RA, Carter DM, Eady RA, Esterly NB, et al. Revised clinical and laboratory criteria for subtypes of inherited epidermolysis bullosa. A consensus report by the Subcommittee on Diagnosis and Classification of the National Epidermolysis Bullosa Registry. J Am Acad Dermatol 1991;24(1):119 35. 4. Fine JD. Inherited epidermolysis bullosa. Orphanet J Rare Dis 2010;5:12. 5. Bruckner-Tuderman L. Hereditary skin disease of anchoring fibrils. J Dermatol Sci 1999;20(2): 122-33. 6. Christiano AM, Uitto J. Molecular complexity of the cutaneous basement membrane zone revelations from the paradigms of epidermolysis bullosa. Exp Dermatol 1996;5(1):1-11. 7. Ünal İ, Ertam İ. Çocukluk çağı büllöz dermatozları. Türkiye Klinikleri J Pediatr Sci 2005;1(4): 123-30. 8. Demirçeken F, Okuyaz Ç, Zorlu P. Epidermolizis bülloza. Yeni Tıp Dergisi 2000;17:20-22. 9. Birge K. Nutrition management of patients with epidermolysis bullosa. J Am Diet Assoc 1995;95(5):575-9. 10. Pfendner E, Uitto J. Plectin gene mutations can cause epidermolysis bullosa with pyloric atresia. J Invest Dermatol 2005;124(1):111-5. 11. Muller M, Morgen R, Engert J. Pyloric atresia: report of four cases and review of literature. Pediatr Surg Int 1990;5:276-9. 12. Agarwala S, Goswami JK, Mitra DK. Pyloric atresia associated with epidermolysis bullosa, malrotation and high anorectal malformation with recto-urethral fistula: a report of successful management. Pediatr Surg Int 1999;15(3-4):264-5. 13. Cooper J, O SJ, Thaller SR. Case report: cleft palate closure in 18-month-old female with epidermolysis bullosa. Cleft Palate Craniofac J 2003;40(1):88-90. 14. Ozgur F, Sonmez E, Tuncbilek G. Cleft lip and cleft palate closure in 13 month-old female with Epidermolysis Bullosa. J Craniofac Surg 2005;16(5):843-7. 15. Silva LC, Cruz RA, Abou-Id LR, Brini LN, Moreira LS. Clinical evaluation of patients with epidermolysis bullosa: review of the literature and case reports. Spec Care Dentist 2004;24(1):22-7. 16. Uitto J, Christiano AM. Inherited epidermolysis bullosa. Clinical features, molecular genetics, and pathoetiologic mechanisms. Dermatol Clin 1993;11(3):549-63. 17. Fine JD, Johnson LB, Weiner M, Suchindran C. Gastrointestinal complications of inherited epidermolysis bullosa: cumulative experience of the National Epidermolysis Bollosa Registry. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2008;46(2):147-58. 18. Jaunzems AE, Woods AE, Staples A. Electron microscopy and morphometry enhances differentiation of epidermolysis bullosa subtypes with normal values for 24 parameters in skin. Arch Dermatol Res 1997;289(11):631-9. 19. Bergman R. Immunohistopathologic diagnosis of epidermolysis bullosa. Am J Dermatopathol 1999;21(2):185-92. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi / Turkish Journal of Pediatric Disease