LİZOZOMLAR VE LİZOZOM DEPO HASTALIKLARI II. Prof. Dr. Ayşe CAN 2015

Benzer belgeler
LİZOZOMLAR Doç. Dr. Mehmet Güven

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

Kök Hücre ve Gene-k Hastalıklar

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N

MUKOPOLİSAKKARİDOZ HASTALARININ AĞIZ VE DİŞ BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Melek AYDIN

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Sistinozis ve Herediter Multiple Ekzositoz Birlikteliği

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

Amino Asit Metabolizması Bozuklukları. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

Kan Kanserleri (Lösemiler)

HAZIRLAYANLAR: Esra AYDIN ( ) Cansu SAMANCI ( ) Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi GAZİ ÜNİVERSİTESİ


FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

BEYİNDE METABOLİK OLAYLAR

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

IL-1 Reseptör Antagonisti Eksikliği (DIRA)

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır.

KARACİĞERİN DEPO HASTALIKLARI 22. Ulusal Patoloji Kongresi Pediatrik Karaciğer Patolojisi Kursu

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER

Romatizma BR.HLİ.066

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN

Hücre canlının en küçük yapı birimidir.

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

DÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU ( )

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

MPS ÇOCUKLAR ÖLÜYOR VİCDANLARINIZ RAHAT MI? MPS NEDİR?

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

2017 / 2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

LİPİD METABOLİZMASI TESTLERİ

NÖROMETABOLİK BEYİN HASTALIKLARINDA GENEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Demans ve Alzheimer Nedir?

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

MUKOPOLİSAKKARİDOZLARA Klinik Yaklaşım. Prof. Dr. Mustafa Kendirci Erciyes üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Beslenme ve Metabolizma Bilimdalı

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA

Sfingozin türevi membran lipidleri

Lizozom ve Peroksizom. Prof. Dr. Fatma Oğuz İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Otozomal Dominant ve Otozomal Resesif Bozukluklar. Hüseyin Çağsın 18/09/2015


YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

B grubunda olan bir vitamin olarak kabul edilir. Yumurta akında bulunan avidin isimli madde biotini etkisiz hale getirir. Yumurta akında bulunan

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

Lizozom ve Peroksizom. Prof. Dr. Fatma Savran Oğuz İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji

TEK GEN KALITIM ŞEKİLLERİ

GLİKOJEN METABOLİZMASI

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YAŞLI FİZYOLOJİSİ. Seray ÇAKIR

ADIM ADIM YGS-LYS 14. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ ORGANİK MADDELER 8- VİTAMİNLER

Transkript:

LİZOZOMLAR VE LİZOZOM DEPO HASTALIKLARI II Prof. Dr. Ayşe CAN 2015

LİZOZOMAL HASTALIKLAR Hücre içi sindiriminde önemli görevleri olan lizozomların çeşitli nedenlerle aktivitelerini gösterememeleri sonucunda doğrudan veya dolaylı olarak lizozomlara bağlı hastalıklar ortaya çıkar. Bakteriyel veya viral enfeksiyonlar sonucunda lizozomal membran yırtılarak veya eriyerek lizozomal enzimlerin dışarı çıkması veya bakteri saldırılarına karşı savunma yapan fagositik hücrelerden lizozomal enzimlerin kaçması lizozomal hastalıkları oluşturur.

Örneğin kronik romatoid artiritis hastalığında eklem aralığına boşalan lizozomal enzimler kıkırdağı harap eder. Kortizon gibi maddeler lizozom membranının sağlamlığını arttırır ve tedavide antienflamatuvar olarak kullanılırlar.

Tüberkülozda, Tüberküloz bakterileri lizozomlara dirençli hücre duvarı içerirler ve akciğerlerde fagositozla alındıkları makrofajları parçalayıp dokuya yayılırlar. Silikoziste silisyum kristalleri (SiO 2 ), makrofajlar tarafından fagositoz yolu ile hücre içine alındıklarında lizozom zarını parçalarlar ve lizozom içeriği dışarı çıkar, otoliz gerçekleşir. Akciğer dokusunda fibroblastların çoğalmasını sağlayan büyüme faktörlerini salgılarlar ve fibröz yapı oluşumundan sorumlu olurlar. Maden işçileri, kot taşlama işçileri, oto boya çalışanları, çimento fabrikası çalışanları, cam endüstrisi çalışanları başlıca risk grubunu oluşturur.

Asbestozise neden olan asbest tozları da silikozisteki olaylar gibi davranır. Asbest ya da amyant, ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı lifli yapıda kanserojen bir mineral. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak gibi isimlerle de bilinir. Halk arasında evleri badana yapmak için kullanılır. Diyarbakır, Eskişehir, Denizli, Kütahya, Konya, Karaman, Sivas, Elazığ, Şanlıurfa nın bazı ilçeleri asbeste bağlı hastalıkların sık görüldüğü yerlerdir. Kapadokya bölgesinde kanser vakalarının asbestten olduğu düşünülmüş ama daha sonra nedenin bu olmadığı bulunmuştur. Zeolit (erionit)

LİZOZOM DEPO HASTALIKLARI Lizozomlar; hücre içinde mukopolisakkaritler, sfingolipidler, glikoproteinler gibi ürünlerin yıkımını sağlayan hidrolitik enzimleri içeren organellerdir. Bir lizozomal enzimin eksikliği o enzimin substratının birikimine yol açar. Sonuçta hücre zarar görür ve fonksiyonları bozulur. Hidrolazların aktivitesindeki azalma sıklıkla bu enzimleri kodlayan gen lokusları üzerinde mutasyonlara bağlıdır.

Lizozomal hidrolaz enzimlerinin eksikliği ve bu enzimler arasındaki ilişkiyi sağlayan aktivatör proteinlerin yokluğu veya enzimlerin stabilitesini sağlayan proteinlerin eksikliği lizozom depo hastalıklarının nedenleridir. Ayrıca lizozomlarda küçük moleküllerin organel dışına taşınmasını sağlayan aktif taşıma sistemlerindeki bozukluğa bağlı olarak da patolojik depolanmalar gelişebilir. Lizozom depo hastalıkları otozomal resesif geçiş gösteren kalıtsal hastalıklar grubunda yer alır.

Lizozomal depo hastalıklarında sfingolipid, glikozaminoglikan, glikoprotein ve glikojen gibi birçok substratın parçalanma ve uzaklaştırılma mekanizmasında hasar vardır ve bu substratlar, bir kompleks halinde lizozom içerisinde depolanmaktadır. Hastalıklar mukopolisakkoridozlar, lipidozlar ve mukolipidozlar olarak biriken maddenin cinsine göre sınıflandırılmaktadır. Sistinozis ve Salla hastalığı da bunlardan farklı olarak lizozomal proteinlerin lizozomdan sitoplazmaya taşınmasında meydana gelen bir bozukluk sonucu gelişen ve benzer şekilde depolanmayla karakterize durumlardır. Hücrelerde biriken bu bileşikler çeşitli fonksiyon bozukluklarına yol açmaktadır.

Biriken bu bileşiklerin kimyasal özelliklerine göre 60 tan fazla Lizozom Depo Hastalığı bilinmektedir. Eritrosit hariç bütün hücrelerde lizozom bulunduğundan, bu hastalık tüm organları etkileyen, ilerleyici bozukluklardır ve yaşla birlikte patolojik semptomları artar. Hastalık sekonder lizozomlarda eksik olan enzime ait substratın sindirilememesi ve hücre içinde aşırı birikimiyle ortaya çıkar.

Bu hastalıkların teşhisi, hastaların lökositlerinde veya fibroblast kültürlerinde enzim aktivitesinin tespitine dayanır. Liozozomal depo hastalıklarının diğer bir özelliği klinik ve genetik heterojenite göstermeleridir. Bir gendeki farklı bozukluklar (allellik heterojenite) farklı fenotipler ortaya çıkarır. Bu hastalıklar farklı bozulmuş lizozomal enzim için substrat olan ve hücre içinde biriken ürünlere bağlı olarak çeşitli gruplara ayrılır.

YAYGIN OLARAK GÖRÜLEN LİZOZOM DEPO HASTALIKLARI Sfingolipid yıkım bozukluklarının görüldüğü hastalıklar Hastalık Gaucher hastalığı Nieman-Pick hastalığı A,B Tay-Sachs hastalığı Eksik Olan Enzim β-d-glukozidaz Sfingomiyelinaz Heksozaminidaz A Sandhoff hastalığı Heksozaminidaz A ve B, Krabbe hastalığı Galaktozilseramidaz

Mukopolisakkaridoz (glikozaminoglikanlar) yıkım bozukluklarının görüldüğü durumlar Sanfilippo A Heparan N-sülfataz Sanfilippo B Hurler sendromu Hunter sendromu α-n-asetilglukozaminidaz α- L- iduronidaz Iduronat sülfataz Glukoprotein yıkım bozukluklarının görüldüğü durumlar α - Mannozidozis α - mannozidaz

Tek enzim eksikliğinde görülen diğer hastalıklar Pompe hastalığı Wolman hastalığı α-1-4-glukozidaz Asit lipaz Lizozomal biyojenez bozuklukları İnklüzyon hücre hastalığı ( I-Cell) Lizozomal membran hastalıkları Fosfotransferaz Danon hastalığı Sistinozis LAMP2 (lizozom ilişkili membran proteini 2) Sistonisin (sistin taşıyıcısı)

GAUCHER HASTALIĞI Β-D-glukozidaz (β-glukoserebrozidaz) denilen bir lizozomal enzim eksikliğine bağlı olduğu bulunmuştur. Gaucher hastalığı en sık görülen sfingolipid depo hastalığıdır. Glukoserebrozidlerin retikülo endotelyal hücrelerde birikimi ile karakterizedir ve bu hücrelerin karakteristik görünümü Gaucher hücresi olarak isimlendirilirler. Gaucher hastalığı, tipik organomegali ve çoklu organ tutulumu ile seyreder.

Gaucher hastalığı hastanın yaşına, enzim eksikliğinin derecesine, bulgulara göre üç tipe ayrılmaktadır. Tip 1: hepatosplenomegali (karaciğer ve dalak büyümesi), kemik kırıkları görülür, fakat sinir sistemi tutulumu görülmez. İlk tanı 6 yaş ile 90 yaş arasında konabilir. Tip 2: hepatosplenomegali, sinir sistemi tutulumu olur, fakat kemik kırıkları olmaz. Yaşam beklentisi 2 yıldan azdır. En ağır tiptir. Tip 3: hepatosplenomegali, kemik kırıkları ve sinir sistemi tutulumu görülür. Yaşam süresi 20-40 yıldır.

Gaucher hastalığının tanısı genellikle anemi, trombositopeni, kemik iliği, karaciğer, dalak biyopsilerinde Gaucher hücrelerinin saptanması ile konulmaktadır. Tedavide hipersplenizm varlığında parsiyel veya total splenektomi (dalak alınması) uygulanabilir. Kemik problemleri için aktivite sınırlandırılması, analjezikler ve ağır durumlarda protez uygulanır. Kemik iliği transplantasyonunda oldukça başarılı sonuçlar alınmıştır. Rekombinant DNA teknolojisiyle üretilen imigluseraz enzim replasman tedavisi tip I ve III olan hastalarda uygulanmaktadır.

Niemann Pick Hastalığı Niemann-Pick hastalığı dokularda özellikle karaciğer, retiküloendotelyal sistem ve santral sinir sisteminde kolesterol ve sfingomyelin birikimi ile karakterize otozomal resesif geçişli bir hastalıktır. Niemann-Pick hastalığı, sfingomiyelinaz enzim eksikliği sonucu görülür. Sfingomiyelinaz aktivite değerlendirilmesi ve kemik iliği biyopsisinde lipid yüklü makrofajların (deniz mavisi histiyosit) görülmesi ile tanı konur.

Deniz Mavisi Histiyositler

Niemann Pick hastalığının A,B ve C tipleri en sık görülmektedir. Tip A varyantı ciddi formdur. Bu formda, gerek nöron gerekse visserlerde sfingomyelinin progressif birikimi, yaşamın ilk üç yılda sonlanmasına neden olur. Tip B'li hastalarda çocukluktan beri bilinen hepatosplenomegali mevcuttur ve erişkin yaşa kadar sağ kalım sıktır. Bu tipte nöronlar tutulmaz. Tip C çocukluktan itibaren progressif nörolojik kötüleşme ile karakterizedir. Tedavide sıklıkla karaciğer transplantasyonu, enzim replasmanı (miglustat) ve gen tedavisi uygulanmaktadır.

Tay-Sachs ve Sandhoff Hastalığı Sandhoff hastalığında total heksozaminidaz A ve B aktivitesinde eksiklik. Tay Sachs da heksozaminidaz A aktivitesinde eksiklik.

Tay-Sachs hastalığında nöronal hücre kaybı ve beyaz cevherde dejenerasyon gelişir; biriken lipid yıkım ürünleri serebral atrofiye neden olur. Sandhoff hastalığı yaşamın ilk yılında görülür ve genellikle 3 yaşa kadar ölümle sonuçlanır. Sandhoff hastalığı ile Tay-Sachs hastalığı karşılaştırıldığında birkaç özellik dışında neredeyse aynı klinik bulgularla seyrettiği belirlenmiştir. Retinal gangliyon hücrelerinde sfingolipid birikimi bu hücrelerin şeffaflığını yitirmesine ve makulada tipik Japon bayrağı görüntüsünün oluşmasına neden olur. Makrosefali görülür.

Tay sachs hastası

Sandhoff hastası Sandhoff hastalığı çoğu zaman organomegali ve kemik deformiteleri varlığıyla Tay- Sachs hastalığından ayrılabilir. Ancak, kesin tanı enzim düzeyleriyle doğrulanır.

Bu hastalıkların tedavisi için henüz bir tedavi yöntemi bulunamamıştır. Diğer sfingolipidozlarda olduğu gibi enzim replasman tedavisi, gen tedavisi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Tay-Sachs hastalığında Niemann-Pick hastalığında kullanılan miglustat ilacı bu hastalıkta da kullanılmaktadır.

Krabbe hastalığı Beta Galaktozidaz enzim eksikliği sonucu ortaya çıkar. Krabbe hastalığında galaktozilserebrozid birikir. Krabbe hastalığının özel hücresi olan globoid hücresi oluşumuna neden olmaktadır.

Hastalarda, Tonik spazmlar, sinirlilik, psikomotor gerileme, sağırlık, körlük, periferik nöropati ortaya çıkabilir.

Krabbe hastalığında lökosit ve fibroblast kültüründe enzim aktivitesinin ölçümü ile kesin tanı konulmaktadır. Krabbe hastalığının doğal seyrini değiştirecek hiçbir ilaçlar günümüzde mevcut değildir. Erken hematopoietik kök hücre transplantasyonu önemli ölçüde hastalığın ilerlemesini değiştirmeye gösterilmiştir, tek tedavidir.

Mukopolisakkaridozlar Mukopolisakkaridozlar (MPS) glukozaminoglikanların (GAG) yıkımı icin gerekli olan lizozomal enzimlerin eksikliği sonucu oluşan bir kalıtımsal hastalıklar grubudur ve GAG birikimi olur. Belirtiler arasında gelişme geriliği, hareket bozuklukları, havale nöbetleri, bunama, sağırlık, körlük, karaciğer ve dalak büyümesi, akciğer ve kalp sorunları, kemik gelişme bozuklukları incelenebilir. Eksik olan enzime göre yedi tip mukopolisakkaridoz bulunmaktadır. Bu hastalıklar hastalığı belirleyen araştırmacıların adıyla da anılmaktadır. Biz bunların üçünü inceleyeceğiz.

Tip Hastalık Eksik/bozuk enzim MPS I Hurler Sendromu α -L- iduronidaz MPS II Hunter Sendromu İduronat sülfataz MPS III Sanfilippo Sendromu A Heparan sülfamidaz Sanfilippo Sendromu B Sanfilippo Sendromu C N-asetilglukozaminidaz N-asetilglukozamin6-sülfataz

Hurler Sendromu Hurler sendromunda mukopolisakkarit metabolizmasında rol alan α-l-iduronidaz enzim eksikliği nedeni ile dermatan sülfat ve heparan sülfat glikozaminoglikanları dokularda birikir. Mental retardasyon, görme azlığı, kıllanma, eklemde sertlik, hareket kısıtlığı, hepatosplenomegali, göğüs enfeksiyonları ve koroner arterde kalınlaşma nedeni ile angina pectoris görülebilmektedir. Baş büyür, alın daralır, gözler birbirinden uzaklaşmıştır, burun kökü yassılaşmıştır ve kronik rinit vardır. Belirtilerin ortaya çıkması 6-12 ay içerisinde olmakta ve ortalama yaşam süresi 5-10 yıl arasında bildirilmektedir.

Tedavide anatomik sorunlar giderilmeye çalışılmaktadır ayrıca enzim replasmanı, kemik iliği nakli ve gen transferi semptomların giderilmesinde başarılı sonuçlar vermektedir.

Hunter sendromu İduronat-2-sulfataz eksikliği görülen bir hastalıktır Öncelikle erkekleri etkileyen (X e bağlı resesif) ciddi bir genetik bozukluktur. En belirgin bulgu zeka geriliğidir, diğer semptomlar; Yüz değişiklikleri: kalın kaşlar, düz, basık burun kökü, etli ve geniş dudaklar, büyük dil, kardiyak tutulum, sağırlık, optik atrofidir. Hastalık için enzim replasman tedavisi 2006 yılında FDA tarafından onaylanmıştır. Elaprese vücudun doğal iduronat sülfataz enziminin versiyonudur ve uzun süreli kullanım gerekmektedir.

Sanfilippo Sendromu Sanfilippo sendromu Heparan sülfat metabolizmasının bozukluğuyla ortaya çıkar. Ilk klinik belirtiler genellikle hayatin ikinci yilinda davranis problemleri, uyku bozukluklari, dikkatini toplayamama, atılganlık şeklinde ortaya çıkar. Daha sonra hiperaktivite, saldırganlik, psikomotor yeteneklerde giderek gerileme olur. Konusma geriler ve durur. Somatik belirtilerin ardından ilerleyen mental reterdasyon görülür ve yaşamın ikinci üçüncü dekadında ölüm görülmektedir. A tipi en ağır, B tipi orta şiddette, C ve D değişken orta şiddette olmak üzere 4 farklı klinik seyir göstermektedir. Tedavi amaçlı kemik iliği transplantasyonu etkin bulunmamıştır Farklı tipleri için farklı aşamalarda enzim yerine koyma tedavileri klinik öncesi deneme aşamasındadır.

α-mannozidozis α-d-mannozidaz enzim eksikliğine bağlı olarak görülen bir hastalık. Mannoz yıkımında eksiklik olmaktadır. Büyük bir kafa, belirgin alın, düşük saç çizgisi, yuvarlak kaşlar, büyük kulaklar, basık bir burun, çıkık çene, geniş aralıklı dişler, büyük diş eti ve büyük bir dil gibi karakteristik bir görünüşe sahiptirler.

İskelet anomalileri görülmektedir. Motor becerilerde gerileme, gözde katarakt, karaciğer ve dalak büyümesi görülmektedir. α-mannozidozisin konjenital olan formu için bir tedavi yoktur. Tedavi semptomları gidermeye yönelik yapılmaktadır.

Pompe hastalığı Pompe hastalığı, asit alfa glukozidaz-1,4, diğer adı ile asit maltaz enzimi genindeki mutasyonlar sonucu gelişen bir hastalıktır. Glikojenin aşırı birikimi birçok hücrede olmasına rağmen klinik bulgular başlıca iskelet ve kalp kası tutulumuna sınırlıdır. İnfantil ve juvenil/erişkin başlangıçlı formları olan Pompe hastalığının en ağır formu infantil olandır ve ilk 2 yaş içinde ölümle sonuçlanır. İnsan rekombinant alfa glukozidaz enzimi, replasman tedavisi olarak hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.

Wolman Hastalığı Lizozomal asit lipaz lizozomlarda endositoz yolu ile alınan lipoproteinlerle alınan kolesterol esterleri ve trigliseritleri hidrolize etmek için gerekli bir enzimdir, eksikliğinde çeşitli organlarda trigliserit ve kolesterol esterleri birikimi olmaktadır. Wolman hastalığının belirtileri: yetersiz beslenme, sık sık kusma, büyümüş karaciğer ve dalak, ishal, anemi, sarılık, karın şişliği, gelişim bozukluğu ve anormal kilo alma/kaybıdır. Kemik iliği transplasyonunun bazı hastalarda etkili olduğu görülmüştür. Enzim replasman tedavisi geliştirilme aşamasındadır. Kolesterol düşürücü ilaçların kullanımının hastalığın seyrinde kısmen etkili olduğu gözlenilmiştir.

İnklüzyon Hücre Hastalığı ( I-Cell) I-Cell hastalığı lizozomal depo hastalığının ciddi bir tipidir. I-Cell hastalığı Golgi cisimciğindeki hatalı enzim olan bir fosfotransferaz nedeni ile oluşmaktadır. Fibroblastlarında inklüzyon hücreleri (I-Cell) oluşur. Lizozomal enzimlerin Golgi cisimciğinde özel olarak paketlenmesinde ayrıca mannoz 6 fosfatı lizozomal enzimlere ekleyen Nasetilglukozamin fosfotransferaz enziminin yokluğunda lizozomal enzimler lizozomlarda toplanamaz.

Yanlış paketler içinde hücre dışına gönderilir. Lizozomlarda olmayan bu enzimler kanda saptanır. Bu kişilerde hücrelerde lizozomal enzimlerin eksikliği nedeniyle oldukça fazla yıkılmamış depo maddeleri gözlenir.

En çok etkilenen sistem iskelet sistemidir. Kaba yüz özellikleri görülmektedir, yüksek dar alın, şişkin göz kapakları, düz burun köprüsü, büyük dil, korneada bulanıklık, umbikal herni mevcuttur. Nörolojik olarak işitmede azalma, sağırlık, gelişimsel gecikme, hızlı ilerleyici psikomotor bozulma oluşmaktadır. Hastalar genellikle yaşamlarını 6-7 yaşlarında kaybetmektedirler. Solunum yolu enfeksiyonları için antibiyotik tedavisi kullanılmaktadır. I-Cell hastalığının spesifik bir ilaç tedavisi yoktur.

I-Cell hastasının bulanık korneası. I-Cell hastasında umblikal herni (göbek fıtığı).

Danon Hastalığı Danon hastalığına, lizozomal ilişkili membran proteini-2 (LAMP-2) genindeki mutasyonlar neden olur. LAMP-2 proteinin lizozom içinde oynadığı rol belirsizdir. Kas güçsüzlüğü, kalp hastalıkları, zeka geriliği, görmede problemler oluşabilir. Erkeklerde Danon Hastalığı belirtileri kadınlara göre daha ağır seyretmektedir. Şu anda Danon hastalığının başlangıcını hiçbir tedavi önleyememktedir.

Sistinozis Sistinozis geninde oluşan mutasyon nedeniyle sistinozis hastalığı oluşmaktadır. Hücrede intralizozomal sistin kristalleri oluşmaktadır. Hücre içi lizozomlarda birikim sıklıkla karaciğer, tiroid, kas dokusu, beyin, böbrek, pankreas ve göz başta olmak üzere birçok dokuda görülmektedir. Sistinozis tedavisinde sistin birikimini önlemek için sisteamin uygulanır.

Salla Hastalığı Fin tipi sialüri veya sialik asid depo hastalığı olarak bilinir. Otozomal resesif nörodejenaratif bir hastalıktır. Mental gerilik, idrarda sialik asid artışı görülür.