KADIN MESLEĞİ KAVRAMI: ANLAMLILIĞI ve İÇERİĞİ. Yrd. Doç. Dr. Fatma FİDAN Sakarya Üniversitesi, İİBF, SAKARYA ffidan@sakarya.edu.



Benzer belgeler
Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği

2012 İŞ YERİNDE KADIN ARAŞTIRMASI RAPORU. Mart, 2012

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÖĞRENCİ MEMNUNİYET ANKETİ DEĞERLENDİRME SONUÇLARI

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır

STRATEJİK PLANLAMANIN KIRSAL KALKINMAYA ETKİSİ VE GAZİANTEP ÖRNEĞİ ANKET RAPORU

DİYARBAKIR GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GENÇLİĞİN SİYASAL, SOSYAL VE GELECEK BEKLENTİLERİNİN TESPİTİNE YÖNELİK SAHA ARAŞTIRMASI.

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Esra DOĞAN, Misafir Araştırmacı. Mehmet Furkan KARACA, Yardımcı Araştırmacı

KADINLARIN ÇALIŞMA YAŞAMINDA KORUNMALARI Kadınların toplumsal yaşam ile iş ilişkileri ve çalışma yaşamında korunması arasında yakın bir ilişki

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

Türkiye de Doğurganlık Tercihleri

MESLEKİ EĞİTİM İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ?

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Esra DOĞAN, Misafir Araştırmacı. Damla OR, Yardımcı Araştırmacı. Yönetici Özeti

ÇALIŞAN ve ÖĞRENCİ MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI SONUÇLARI

Ankara ve Kastamonu Eğiticilerinin Mesleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer Rehberliği Projesini Değerlendirme Sonuçları

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

5. Sağlık sorununuz var mı? Var ( ) Yok ( ) Varsa açıklayınız:...

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz?

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

MESLEKİ EĞİTİM İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ?

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Esra DOĞAN, Misafir Araştırmacı. Damla OR, Yardımcı Araştırmacı. Yönetici Özeti

Sayın Bakan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel. Kurumu Genel Müdürü, Danışma Kurulu Üyeleri, Kurumların Saygıdeğer

MESLEĞE VE ÖRGÜTE BAĞLILIĞIN ÇOK YÖNLÜ İNCELENMESİNDE MEYER-ALLEN MODELİ

Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER

Enes GÜNDÜZ*, Hatice ÖZDEMİR* Öğr. Gör., Erciyes Üniversitesi, Mustafa Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu, İş Sağlığı ve Güvenliği Programı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

Doç. Dr. Demet ÜNALAN Doç. Dr. Mehmet S. İLKAY Uzman Tülin FİLİK ERCİYES ÜNİVERSİTESİ

T.C. ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

Sentez Araştırma Verileri

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

GENÇ TÜRK MİLLİYETÇİLERİ NİN SİYASETTEN BEKLENTİLERİ ANKETİNİN RAPORU

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNDE LİSANS SONRASI AKADEMİK EĞİTİM: SAYILARLA TÜRKİYE DEKİ MEVCUT DURUM

E-DEVLET UYGULAMALARINI KULLANANLARLA KULLANMAYANLAR ARASINDAKİ FARKLARIN VE ETKİLERİN İNCELENMESİ

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI OCAK 2011

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU DIŞ PAYDAŞ MEMNUNİYET ANKETİ SONUÇLARI

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

Değerli Meslektaşlarım;

Türkiye de Taraftarlık ve Sporda Ayrımcılık Özet Bulgular

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

İş Yerinde Ruh Sağlığı

DERS 7. Kadın İşi, Erkek İşi: Cinsiyetçi İşbölümü. DÜZEY: 6. Sınıf

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

SOSYOLOG TANIM A- GÖREVLER

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Başkent Üniversitesi Öğrencilerinin Medya Tüketim Alışkanlıkları

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

Süleyman TAŞGETİREN 1, Neşe ÖZKAN 2, Nurgül ÖZMEN 2

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Esra DOĞAN, Misafir Araştırmacı. Melike Berna AKÇA, Yardımcı Araştırmacı.

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

MAVİ YAKALILARIN ÇALIŞMAYA YÖNELİK TUTUMLARI

- İşgücüne katılım oranlarının önemi anlaşılmalıdır.

Giriş Bölüm 1. Giriş

Türkiye de finans dünyasında kadın

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

GMO 1. KADIN ÇALIŞTAYI

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

İhtiyaç ve Tutum Analizi Anketi. Sevgili Öğrenciler,

Yaşam Boyu Sosyalleşme

GENEL SEÇİMLERİN YEREL SEÇİMLERE ETKİSİ ARAŞTIRMASI

NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANI?

Akademik Personel Memnuniyet Anketi Analiz ve Bulguları Nisan 2015

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

İŞ-YAŞAM DENGESİ VE ÇALIŞAN-DOSTU KURUMLAR BAĞLAMINDA KURUMSAL İLETİŞİM VE VERİMLİLİK

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

KARİYER YÖNETİMİ. Kariyer teorisi iki nokta üzerinde odaklanmaktadır. Öğr. Grv.. M. Volkan TÜRKER

Bafra Ticaret ve Sanayi Odası 2012 Üye Memnuniyeti Anketi

Anket Çalışmasına Katılanların Yarısı Sınava İlk Kez Girmişlerdir

- TERCİHLERDE ROL OYNAYAN BİRİNCİ FAKTÖR: İSTİHDAM İMKANLARI

1. Genel Olarak Mikro Kredi 2. Türkiye de Mikro Kredi Uygulayıcıları 3. Literatür İncelemesi 4. Çalışmanın Amacı 5. Çalışmanın Kapsamı 6.

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

DEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

Çevrimiçi Ortamlarda Çocukları ve Gençleri Bekleyen Riskler: Sanal Ortam Yalnızlığı Üzerine Bir Değerlendirme

Sosyal Hizmet Uzmanlarının Çalıştığı Alana Dair Memnuniyet Araştırması

Transkript:

KADIN MESLEĞİ KAVRAMI: ANLAMLILIĞI ve İÇERİĞİ Yrd. Doç. Dr. Fatma FİDAN Sakarya Üniversitesi, İİBF, SAKARYA ffidan@sakarya.edu.tr Yrd. Doç. Dr. Öznur İŞÇİ Muğla Üniversitesi, FEF, MUĞLA Oznur.isci@mu.edu.tr Yrd. Doç. Dr. Tuncay YILMAZ Sakarya Üniversitesi, İİBF, SAKARYA tyilmaz@sakarya.edu.tr ÖZET Kadının çalışma yaşamına girişi ile birlikte, hem kadın açısından hem de toplum açısından farklı algılayış ve değerlendirmeler ortaya çıkmıştır. Özellikle kadın açısından yeni bir sorgulama yapılmaya başlanmıştır. Kadın çalışmalı mı ya da kadın nerede ve hangi meslekte yer almalı? Günümüzde kadının çalışmasına yönelik olumsuz anlamlandırılışın bir ölçüde değer yitimine uğradığı görülmektedir. Ancak kadının mesleği edinişine ilişkin aykırı yargılamalar halen önemini korumaktadır. Bunun sonucunda da kadınları belirli mesleklere ait kılan ve diğerlerinden dışlayan kadın mesleği kavramı ortaya çıkmıştır. Özelikle kadının ev içi rollerinin uzantısı konumundaki meslekler kadına yakıştırılan meslekler olarak önem kazanmakta ve kadının çalışması bu mesleklerde yer almasıyla değer bulmaktadır. Bundan dolayı da kız çocukları daha eğitimin başlangıcında bu sürece yönlendirilmektedirler. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin mesleklere ilişkin tutumlarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaçla, erkek ve kız öğrencilere bir anket uygulanmış ve kadın mesleği kavramına bakış açısı değerlendirilmeye çalışılmıştır. Çalışma kapsamında özellikle kadın mesleği kategorisine giren meslekler sorgulanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çalışma Yaşamı, Çalışan Kadın, Kadın Mesleği. I. GİRİŞ Ülkelerin büyük bölümünde işlerin kadın ve erkek işleri olarak ayrıldığı görülmektedir. Kadınlar, çoğunlukla kadın işleri olarak belirlenmiş işlerde çalışmakta, düşük statülü işlerde istihdam edilmekte, bulundukları iş kolu veya işyerlerinin alt kademelerinde yoğunlaşmaktadırlar. Bu şekilde kadınların belli meslek ve işlerde yoğunlaşması birçok sanayileşmiş ülkede azalmakla birlikte halen devam etmektedir. Kadının iş hayatında daha etkin rol alması, gelişen ekonomiler için vazgeçilmez bir zorunluluk halini almıştır. Dünyada olduğu gibi Türkiye de de kadınların iş hayatında daha fazla söz sahibi olabilmeleri, onların üst düzey yönetim kadrolarında yer alabilmelerine bağlıdır. Ancak kadınların büyük kısmı, kadınların yoğun olarak yer aldıkları mesleklerde çalışmakta ve buna göre de öğretmenlik, hemşirelik, sekreterlik gibi kadın meslekleri denilen bazı meslekler ortaya çıkmaktadır. Kadının ücretli çalışmaya başlaması, kadın açısından statüsünün değişmesine ve gelişmesine yol açarken, çelişkiler ve eşitsizlikler de yaşatmaktadır. Ekmeği kazanan erkek, eve çocuklara bakan kadın olurken kadın-erkek arasındaki bu işbölümü toplumsal rol bölüşümü anlamı taşımaktadır. Günümüzde kadın hem anne hem de çalışan olarak başarılı olmayı istemektedir. 1

Ülkemizde kadınların en çok tercih ettiği istihdam alanı kamu sektörüdür. Özellikle ekonomik yetersizlik nedeniyle iş hayatına atılan kadınlarımızın hem ev kadını olarak, hem anne olarak karşılaştığı sorunlar beraberinde, olumsuz iş koşullarının ve toplumsal baskıların üzerlerinde bıraktığı olumsuz etkiler, geleneksel toplum yapımız içinde çalışan kadının çok yönlü sorumluluklar ve sorunlar altında kalmasına yol açmaktadır. II. KADIN, ÇALIŞMA VE MESLEK İktisadi ve sosyo-kültürel koşulların yönlendiriciliğinde kadın çalışma yaşamına hızlı ve aktif biçimde girmeye başlamıştır. Kadın açısından işyerinde başlayan işbölümü, etkisini ev yaşamında da hissettirerek ev işlerinde ve çocukların bakımı konusunda sorumluluğu erkek ile paylaşmaya başlamıştır. Bu da kadının sadece ev kadını değil, çalışan kadın rolünü de beraberinde getirmiştir (Pur&Savran& Kuşin,1998:82). Kadın açsından bu süreç güçlenme ve statü kazanması açısından belirleyici olmuştur. Kadınların çalışma yaşamına girmesi aslında birbirini besleyen karşılıklı bir süreci başlatmıştır. Bir yandan kadınlar çalışma hayatına hızlı bir biçimde girme eğilimi sergilerken diğer yandan kadınların ev içinde yürüttüğü rollerin yerine getirilmesi zorunluluğu bazı mesleklerin de kadın işgücünü talep etmesine neden olmuştur. Özellikle, öğretmenlik gibi mesleklerin faaliyet alanı genişlemiş ve ağırlıklı olarak kadının varlığına gereksinim duyulmuştur. Böylece sadece kadınlar açısından değil mesleklerin yapılanmasında da köklü değişimler sergilenmiştir. Özellikle ekonomik temelli nedenlere bağlı olarak kadının kamusal alana çıkışı gerçeği cinsiyetler arası ev içi-ev dışı paylaşımını ortadan kaldırmış ancak meslek sahiplenilmesi noktasında cinsiyetçi tutumlar halen devam etmektedir. Kamusal alandaki varlığı görünürlüğü kabul edilmesine hatta istenmesine rağmen belirli meslekler ve iş alanları kadının meslek edinme talebinde karşılığını bulmuştur. Buna karşı kadınlar da genellikle bu mesleklere girme yönünde daha istekli ve talepkar olmuştur. Bu da kadınların belirli meslek alanlarına girmeleri, meslekleri tanımlayan eril söylemi içselleştirdiklerinin bir kanıtıdır (Cavanagh, 2003). Aytaç ve Bayram ın Üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmada benzer sonuca ulaşılmış, sonuç bayanların toplumun kendilerine yüklediği rol gereği öncelikle, eş, aile, çocuk bakımı gibi toplumsal sorumluluklarını üstlenecekleri konulara eğilim gösterdikleri, iş hayatına katılımı ise ikinci planda düşünme eğilimleri ile açıklanmıştır (Aytaç& Bayram, 2003). Kadının bir meslekle bağının kurulmasında biyolojik ve toplumsal cinsiyetin içerdiği temel bakış açısından hangisinin önceliğe sahip olduğu tartışılsa da kadının rol ve sorumlulukları birincil belirleyici olmaktadır. Özellikle günümüzün gerektirdiği bilgi toplumuna geçiş sürecinde bu oluşumun giderek yaygınlaştığı, işverenlerin kadın çalışanlarının ikili rolünü, bir diğer ifade ile ev, aile ve iş sorumluluklarını hafifletmek amacıyla esneklik adı altında bir dizi uygulamaları başlattıkları dikkati çekse de (Betz&Fitzgerald,1987:211) daha iş yaşamına girişte hatta meslek seçiminde bu rolleri tam anlamıyla yerine getirmeyi mümkün kılacak mesleklere giriş tercih edilmektedir. Çalışma yaşamında yer alan kadınların iş ve ev sorumluluğunu yerine getirmesi sorununun bütünsel çözümü mümkün olamamıştır. Bu noktada bazı meslek ve iş dallarında sorunun çözümü daha da güçleşmiş ve de bu meslekler kadına 2

yakıştırılmayan meslekler olarak anlamlandırılmıştır. Kadınların toplumsal rolü nedeniyle ev hayatı ve iş yaşamı arasında denge kurmak zorunluluğu, kadınların annelik, eşlik rolünün bir uzantısı gibi değerlendirilen öğretmenlik, hemşirelik, sekreterlik gibi feminen mesleklere yönelmesine yol açmıştır (Koray,1993:27-30) Böylece erkek ve kadın meslek tanımlaması ortaya çıkmıştır. Aslında tarihsel süreç içerisinde kadınların mesleklerde yer alışları incelendiğinde zorunluluk hallerinde (savaş, dönemi veya kadının tek gelir sağlayıcısı olması gibi) erkek mesleği diye tanımlanan meslekleri başarıyla sürdürdüklerine tanıklık edilmiştir. Ancak doğal süreçte kadının çalışma yaşamında yer alışı eğitim seviyesine paralel bir oluşumla gerçekleşmiş ve genellikle belirli alanlarda yoğunlaşıldığı görülmüştür. Buna bağlı olarak da kadınların iş güvencesi ve sınırlı zaman uygulaması nedeniyle de kamu kesimini tercih ettikleri görülmüştür (Nancy & Fitzgerald,1987:151-157) Aslında kadınların belirli mesleklere yönelmesi biyolojik ayrımdan çok toplumsal cinsiyet tanımlamalarının bir sonucudur. Seks ve toplumsal cinsiyet ayrımı temel bir ayrımdır, erkekler ve kadınlar arasındaki farklar köken bakımından biyolojik nitelikte değildir (Giddens, 2000:97). Cinsiyet ilişkileri hiyerarşiktir, çünkü kadın ve erkek basit sosyal grup değildir, her biri tarafsız seçkin ve genellikle onlar eril norm ve davranış standartlarına göre farklılaştırılarak sıralanmış ve değerlendirilmiştir (Fox, 2001: 664 665). Dolayısıyla kadın ve kadın etkinlikleri büyük ölçüde diğer cinsin özellikleri üzerinden toplum tarafından şekillenmiştir. Kadının varlığı hormonlarıyla ya da bilinmeyen içgüdüleriyle değil, yabancı bilinçler aracılığıyla kendi bedenini ve dünyayla arasındaki ilintiyi yakalayışıyla belirlenmektedir (Beavuoir, 1993:164). Bu bakış açısı da kadının toplumun bu biçimdeki yönlendirmesine bağlı bir yol izlemesiyle pratiğe aktarılmaktadır. Gerçekten de bunu doğrular biçimde kadın çalışanlar, genellikle hizmet sektöründe daha fazla yer almaktadırlar. Günümüzde kadınlar, az para kazanılan, tekdüze mesleklerde yoğunlaşmaktadırlar (Giddens, 2000:340). Buna bağlı olarak kadınların yöneticilik pozisyonlarına ulaşmasında da engellerin varlığı bilinmektedir. Kadın yöneticilerin sayısının az olması, büyük ölçüde geleneksel cinsiyet ayrımcılığına dayalı tutumların eğitim alanına da yansıması sonucu, eğitimde fırsat eşitliğinin tam anlamıyla gerçekleştirilememesi ve bunun doğal sonucu olarak kadınların, işlerinin gerektirdiği bilgi ve beceriyle yeterince donatılamamış olmalarına bağlıdır (Altan& Ersöz,1994:27). Her ne kadar fırsat eşitliği bağlamında kadınların her meslekte ve her mesleki kademede varlığını sağlam kılma çabaları olsa da kısıtlı çareler üretilebilmiştir. Görüldüğü gibi kadın mesleği kavramının oluşumunda toplumsal cinsiyet tanımlamalarıyla oluşan kadınlık kavramı ile sorumlulukları ve etkinlik alanı asıl belirleyici olmaktadır. Bu da cinsiyetin meslek tasnifinde de araç rolü üstlenmesine yol açmaktadır. Meslek sahiplenmede cinsiyetçi ayrımın sınırları belirlenmiş sorumluluk alanlarını tanımlaması ile yaşamı daha kolay elde edilebilir kılmasıyla hem kadınlar hem de toplum açısından avantajlı olduğu savunulmaktadır. Erkek işi kadın işi insanlara bu günü yaşarken dikkatli ve duyarlı olarak kendi hayatlarının ve geleceğinin sorumluluğunu üstlenme yetkisi sunuyor (Bell, 2003:34). Böylece bu ayrımın biçim değiştirse de davam edeceği tahmin edilebilmektedir. III. ARAŞTIRMA 3.1 Araştırmanın Amacı 3

Araştırma, kadın mesleği kavramının ortaya çıkışını belirleyen sosyo-kültürel ve ekonomik dinamikleri ortaya koymayı ve özelikle bu kavramın içeriğini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Özellikle kadın mesleği kategorisine giren meslekler ve bunların kadına yakıştırılmasındaki temel değişkenleri sorgulamaktır. Yapılan araştırmada üniversite öğrencilerinin mesleklere ilişkin tutumlarını ortaya koymak amaçlamıştır. 3.2 Araştırmanın Yöntemi ve Örneklemi Araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. Hazırlanan soru yönergesi yardımıyla veri derlenmiştir. Anket formu açık uçlu ve kapalı uçlu soruları içermektedir. Araştırma, Sakarya Üniversitesi nin farklı fakülte ve yüksek okullarında öğrenim gören 752 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Örneklemin demografik özellikleri şöyledir: Ankete katılanların % 59,7 si öğrencilerden oluşmaktadır. (n=448) erkek öğrenci, %40,3 ü (n=304) kız Yaş itibari ile incelendiğinde ise, öğrencilerin % 70,8 i 20 yaş üzerinde ve29,2 si 20 yaş altındadır. Araştırmaya katılan öğrencilerin %27,3 sinin (n=206) 22-+ yaş grubunda olduğu görülmektedir. % 23,7 si (n=20) 20 yaşında ve onu da 21 yaşındaki öğrencilerin takip ettiği görülmektedir. IV. BULGULAR Araştırma sonucunda elde edilen veriler SPSS 10.0 programında analiz edilmiş, frekans ve yüzde dağılımları elde edilmiş ve yapılan chi-square testi ile değişkenler arasındaki ilişkiler değerlendirilmiştir. Tablo 1 de Kadın ve ilişkisine yönelik algılamalar verilmektedir. Araştırma bulguları maddeler halinde aşağıda verilmiştir; 1. Kadının çalışmasına yönelik düşünce araştırıldığında % 89,3 (n=671) düzeyinde olumlu bir bakış açısının varlığı dikkat çekmektedir. Günümüzde kadının özel alana konumlandırılması ve kamusal alan dışına itilmesi düşüncesi gözden düşmüş, kadın ve çalışma arasında anlamlı bir ilişki kurulmaktadır. Böylece kadın açısından çalışmak sadece bir alternatif olarak değil, erkeğin çalışması gibi aynı doğallıkta gerçekleşen bir oluşumdur. Geçmişte kadının çalışmasına izin vermeme lüksü gerek iktisadi koşulların dayatması gerek sosyo-kültürel yapının değişmesi ile yok olmuştur. Bu süreçte iki yönlü etki hızlandırıcı olmuştur. Bir yandan kadınların çalışmaya yönelik güçlü arzusu, diğer yandan erkeklerin ve eril bakış açısıyla şekillenen toplumun kabul edişi veya gönüllü oluşu ile süreç olağanlaşmıştır. Yapılan chi-square testi sonucunda cinsiyet ile kadınlar kesinlikle çalışmalıdır yaklaşımı arasında ilişki tespit edilmiştir (pearson chi square, 27,661, sig. 0,000, df:2). Bu noktada erkek öğrencilerin daha olumlu bir bakış açısı sergiledikleri görülmektedir. Erkeğe verilen evi geçindirme veya gelir sağlama rolü günümüz koşullarında sadece erkeğin çabasıyla gerçekleşebilecek niteliğini kaybetmiştir. Dolayısıyla ortaya çıkan zorluk kadının bu rolü yüklenmesinde erkeğin gönüllü ve talepkar olmasına yol açmıştır. 4

2. Kadın mesleği erkek mesleği ayrımı vardır düşüncesi de kabul edilmektedir. Yapılan chi-square testi sonucunda kız ve erkek öğrenciler arasında Kadın ve erkek mesleği ayırımı vardır yaklaşımı açısından bir farklılık bulunmuştur (pearson chi square, 59,859, sig. 0,000, df:2). Erkek öğrencilerin bu yaklaşıma daha kabul eder bir yaklaşım sergilediği görülmektedir. Geçmişteki kadını çalışma yaşamından dışlayış günümüzde ise belirli mesleklerden dışlayışa dönüşmüştür. Özellikle erkekler kadınların her meslekte varlığını kabul etmemektedirler. 3. Kadın ve erkeklerin yapabileceği meslekler faklıdır düşüncesi de önceki ile paralellik göstermekte ve kabul edilmektedir. Burada kadın ve erkeğin yapabileceği mesleklerin farklılığı kabul edilmiştir. Yapabilirlik kavramının güç, beceri veya bilgi ile ilişkilendirilmesinden daha çok yakıştırılması biçiminde anlamlandırıldığı dikkat çekicidir. Bu da toplum mantığının kadına yönelik kurgulamasının bir sonucudur. 4. Kadınlar her mesleği yapmaya uygun değildir düşüncesi de genel kabul görmektedir. Yine burada kadının fiziki ve psikolojik özellikleri ile meslek arasında uyum arandığı görülmüştür. Buradaki uygunluk kriterinin ise kadının erkeğe eşit olmayan, ondan geride kalan özelliklerinde arandığı görülmüştür. Sadece fiziki açıdan değil, duygusal ve düşünsel bakımdan da uyuma ulaşılamadığı sonucuna varılmıştır. 5. Kadınlar her meslekte başarılı olamaz düşüncesi de katılımcıların büyük bir kısmı tarafından kabul edilmiştir. Yapılan chi-square testi sonucunda cinsiyet ile kadınlar her meslekte başarılı olamaz yaklaşımı arasında ilişki vardır (pearson chi square, 31,179, sig. 0,000, df:2) Erkek öğrencilerin daha olumlu bir bakış açısı sergilediği görülmektedir. 6. Kadınlar üstülüklerini kullanabileceği mesleği seçmelidir düşüncesi de ön plana çıkan bir bakış açısıdır. Cinsiyet açısından bakacak olursak; yapılan t testi sonucunda kız ve erkek öğrenciler arasında bir fark bulunmuş (F=86,587, sig. 0,032, n=738) ve kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre söz konusu yaklaşım açısından daha olumlu olduğu görülmektedir. Yani kız öğrenciler üstün yönlerini açığa çıkaracak ve kullanmaya imkan verecek mesleklerde yer almanın avantajlı olduğunu düşünmektedirler. Üstünlüklerine bağlı yer alış da yine kadını belirli mesleklere hapseden bir anlayışı geçerli kılmakta ve kadının yetersizliğine vurgu yapılan özelliklerine değer verdiği yönünde sonuca ulaşılmıştır. 7. Kadınlar aile sorumluluğuna imkân verecek meslekleri seçmelidir Yapılan chisquare testi sonucunda cinsiyet açısından bir fark bulunmuştur (pearson chi square, 65,715, sig. 0,000, df:2). Kız öğrencilerin daha olumlu bir bakış açısı sergilediği görülmektedir. Zaten kadın ve meslek arasındaki güçlü bağların kurulmasında aile sorumluluğunun zarar görmemesi belirleyici olmuştur. Bu da gösteriyor kız öğrenciler açısından meslek sahiplenme sürecinde toplumun onlara yüklediği rolleri göz ardı etme eğilimine girmedikleri hatta şekillendirici olarak ele aldıkları görülmüştür. 8. Kadınların bazı mesleklere girişi engellenebilir düşüncesi kabul gören bir bakış açısı değildir. Yapılan chi-square testi sonucunda cinsiyet açısından bir fark bulunmuştur(pearson chi square, 16,420, sig. 0,000, df:2). Kız öğrencilerin daha olumlu bir bakış açısı sergilediği görülmektedir. Kız öğrenciler engellemeyi daha kabul görür bir yaklaşım içerisine girmişlerdir. Bu noktada erkek ve kız öğrenciler arasında söz konusu yaklaşım açısından kız öğrencilerin daha boyun eğici bir tavır 5

sergiledikleri görülmüştür. Bu da ataerkil değerlerin yeniden üretiminin bir ölçüde kadınının kendisinden kaynaklandığının bir işaretidir. 9. Kadınlar düşük statülü ve düşük kariyerli işlerde çalışmalıdır yargısı ise neredeyse hiç kabul edilmemiştir. Bu da gösteriyor ki meslek ayrımının kabul edilmesine rağmen meslek içerindeki harekelilikte ayrım kabul edilmemektedir. Kız ve erkek öğrencilerin aynı bakış açısını sergilediği görülmektedir. 10. Kadınlar sadece kadınları ilgilendiren alanlarda çalışmalıdır düşüncesi de kabul görmemiştir. Yapılan chi-square testi sonucunda cinsiyet açısından bir fark bulunmuştur (pearson chi square, 14,054, sig. 0,001, df:2). Kız öğrencilerin anlamlı düzeyde uygun yaklaşımı gösterdikleri gözlenmektedir. Kadın mesleği kavramı Tablo 2 de verilmektedir. Kadın mesleği biyolojik bir içerik mi yoksa toplumsal bir pratik olarak mı algılanmaktadır? Araştırmada kadın ve meslek arasında sıkı bir bağ kurulduğu gözlenmiştir. Kadın mesleği kavramından ne anlaşıldığı araştırıldığında ön plana çıkan değişken kadının fiziki ve psikolojik özelliklerine uygun meslek olgusudur. Araştırmaya katılanların % 53,0 ü (n=398) bu yönde görüş belirtmiştir. Tablodan da görüldüğü gibi kadın mesleği kadının fiziki ve psikolojik özellikleri ile ilişkilendirilmiştir. Ancak bu tamamen bir biyolojik ele alışı yansıtan bir sonuç değildir. Kadın mesleği kavramının içeriği ve anlamı toplumsal cinsiyet bakış açısından çok biyolojik cinsiyet değerlerine göre oluşturulmuş gibi görünse de toplum tarafından tanımlanan kadınlığın yansıması olduğu dikkat çekmektedir. Burada kadının her meslekte kadın olarak var olamayacağı yargısı da önem taşımaktadır. Bazı iş kolları ya da meslekler rekabet, otorite ve sertlik içermektedir ki bunların da feminenliği bir ölçüde törpülediği savı ön plana çıkmaktadır. Kadını feminen kılan meslekler midir kadın mesleği? Yapılan araştırmada bu sorunun güçlü bir evetle cevaplandırıldığı görülmektedir. Kadını, zarafet, nezaket, hassasiyet, estetik, duygusallık, şefkat gibi özellikleri ile kabul ve var eden ve de bunları gerektiren meslekler kadın mesleği olarak adlandırılmıştır. Erkek değerlerini içeren mesleklerde kadının kendine özgü niteliklerinin aşınacağı veya değer yitireceği de sıkılıkla dile getirilmiştir. Yüz yüze görüşmelerle kız öğrencilerin aslında kadının her mesleği yapabileceğine yönelik güçlü bir inancı taşısalar da kendi cinsine uygun mesleklerin kadın mesleği olduğu düşüncesine içtenlikle sahip çıkmaktadırlar. Diğer yandan % 31,5 i de başarılı, mutlu olabileceği ve yapmak istediği mesleği kadın mesleği olarak ele almıştır. Bu da kadın ve meslek arasında ilişki kurulmasında kadına özgürlük, bireysellik ve irade kazandıran bir oluşumu sergilemektedir. Ancak gizliden gizliye kadının her meslekte başarılı ve mutlu olamayacağı imasını da içermektedir. Elde edilen bulgular kadın mesleği kavramının oluşturulmasında kadının özelliklerinin temel belirleyici olduğu sonucuna ulaştırmaktadır. Bunların sonucunda da Kadını kadın olarak içselleştiren ve erkekleşmesini talep etmeyen meslek kadın mesleğidir sonucuna varmaktayız. Kadın mesleğinin içeriği incelendiğinde, ahlakilik, namus gibi içeriği olsa da kadın mesleği tanımlaması iki ucu sunmaktadır. Kadınlığı koruyan meslekler ve kadınlığı kullanan meslekler. Dolayısıyla ötekiler olarak adlandırma ve yakıştırma anlayışı üzerine kurulacak bir konumu sunmamaktadır. 6

Tablo 3 de kadınların ve erkeklerin meslekleri verilmiştir. Tabloda verilen mesleğin kadınla özdeşleştirilmesinde şöyle bir sıralama söz konusudur; Sağlık hizmeti (hemşire, hasta bakıcı), öğretmenlik, eczacılık, moda-dekorasyon, bankacı, hekim, yönetici, sanatçı, akademisyenlik, mühendislik, siyaset, gazeteci, işletmeci, hukukçu, asker-polis biçimindedir. Kadınların erkeklerden üstün olduğu meslekler ise, hemşirelik, öğretmenlik, eczacılık ve moda-dekorasyondur. Kadın mesleği olgusunun hangi meslekleri içerdiği araştırıldığında kadın mesleğinin en fazla hemşirelik ve öğretmenlik ile tanımlanabildiği sonucuna ulaşılmıştır. Görüldüğü gibi kadına özgülenen meslekler daha çok, bakım, şefkat ve ilgili gerektiren mesleklerdir. Yapılan araştırmada, meslek dağılımları göz önüne alındığında öğretmenlik mesleğinin yüksek bir değere sahip olduğunu görüyoruz. Öğretmenlik Türkiye de kadınlar için en eski meslek geleneğine sahip alanlardan biri ve ilk kamusal meslek niteliğindedir (Tan, 1996:40). Eğitim içerikli mesleklerin kadına yakıştırılması sürecinde akademisyenliğin düşük değer alması tartışmaya değerdir. Bunun nedeni araştırıldığında zor bir iş olması ve idealist bir eğilimi gerektirmesi gibi gerekçelerin varlığı dikkat çekmektedir. Ülkemizde kadın akademisyen sayısının yüksek olması kabul gören bir gerçektir. Ancak, akademisyenliğe giren kadınların idealist olması ve başarılı eğitim geçirmeleri genel özelliğidir. Akademisyenlik öğretmenliğin içermiş olduğu faaliyet alanının ötesine geçmektedir. Bilimsel ve araştırma yanı ile aslında eril cinse bir aidiyeti yansıtması ile bu sonuca ulaşılmıştır. Kadının meslek ilişkisinin kurulması öncelikli olarak biyolojik cinsiyet temelli gerçekleşmiş gibi görünse de, tanımlamanın toplumsal cinsiyet yargılarıyla güçlendirildiği görülmektedir. Bulgular öğrencilerin cinsiyet ayrımcılığı sergilediği ve ataerkil değerlerin üretimine katkı sağladığı sonucuna götürmektedir. Kadının rollerinin uzantısı mesleklere yakıştırılması yönünde bir eğilim sergilendiği sonucuna bir kez daha ulaşılmıştır. Cinsiyete dayalı iş bölüşümü ve sosyal roller, meslek ve cinsiyet ilişkisinde de bağını kurmuş, böylece toplumun kadını adlandırma, konumlandırma ve anlamlandırma meslek edinmesinde de kabul edilmiş ve yeniden üretilmiştir. V. SONUÇ Günümüzde kadın, özel alanı terk ederek hızla kamusal alana yönelmiştir. Geçmişte kadının özelikle de evli kadının dışarıda her hangi bir işte çalışmasını onaylamayan toplumsal yargılar silinmeye başladıkça kadın-çalışma arasında güçlü bağlar kurulmaya başlanmıştır. Bunu ekonomik koşulların da desteklemesiyle artık kadınlar kamusal hayatın ve çalışma yaşamının aktif üyeleri olarak görülmüş ve kabul edilmiştir. Ancak kadının çalışmasına yönelik genel kabuller kadının belirli alan ve mesleklere girişinde çekince ve geri duruşa dönüşmektedir. Kısaca her çalışma biçimi ve her meslek grubu kadına kapılarını açmamış veya kadın bu kapılardan girmeye yönelmemiş, yönelememiştir. Bunun nedenleri sorgulandığında cinsiyet rollerine ve yaşam gerçeklerine paralel oluşan değerler bütünüdür. Bu ayırımım biyolojik kökenleri olsa da güçlü etkinin toplumsal cinsiyetin sunduğu farklılık üzerinde temellendiğinin işaretidir. Erkek ve kadının işlerinin neler olduğu ve rol alanlarının sınırları konusunda kesin tanımlarla karşılaşılmaktadır. Özellikle erkeklerin eşlerinin bu mesleklerde olmasını tercih ettikleri ifade edilmiştir. Kadının bu mesleklere yer almasıyla ücretli bir işte ve ev dışında çalışmanın, kadının değerli ve kutsal bir varlık olarak görülmesindeki zayıflamanın önlenebileceği düşünülmektedir. Bu bağlamda kadına yakıştırılan 7

mesleklerin kadın mesleği olarak algılanmasının temel nedeni, kadının ailevi sorumluluğunu aksatmamasına imkan vermesidir. Yoksa kadının genel özelliğinin bu mesleğin yapılışında temel belirleyici olduğu yönünde bir zayıf sonuca ulaşılamamıştır. Bu da mesleklerin dağılımının ve tasnifinin tamamen biyolojik temellere tabi kılındığı sonucuna götürmemektedir. Kadın mesleği olarak anılan meslekler genel de şu özellikleri içermektedir; Bazı mesleklerin saygınlık ve statü yetersizliği ile kadına özgülenmesi arasında hep bir ilişki görülmüştür. Mesleğin kadına yakıştırılması özellikle kadının anaç, koruyup-kollayıcı ve boyun eğici gibi kutsanan değerleri üzerinden gerçekleştirilmiştir. Gerek boyun eğme, gerek direnme yoluyla kadınlık örüntüsüne yakıştırılan meslekler kadının yer almasına ideolojik ve sosyo-kültürel desteğin verildiği mesleklerdir. İlk akla gelen biyolojik belirleyicilik olsa da kadının öteki yer alışlarını engelleyen yeni kültürel nedenler önemlidir. Ancak mevcut değerler ve örüntüler tarihseldir ve değişime tabidir. Toplumdaki tüm ilişkiler de böyledir ve buna bağlı olarak yeni kadınlık biçimleri oluşmakta, eskileri yok olmaktadır. Bu süreçte de kadın ve meslek arasında ilişki kurma biçimi de farklılaşacak, yani kadın mesleğinin içeriği ve kapsamı değişecektir. Kadınlığın toplumsal inşasının değişimiyle cinsler arasındaki meslek sahiplenmesi de değişecektir. Çünkü kadın mesleği kavramı geçişkenliği ve değişkenliği de içermektedir. KAYNAKÇA 1. AYTAÇ, Serpil, Nuran BAYRAM, (2003), Üniversite Gençliğinin İş Ve Eş Seçimindeki Etkin Kriterlerinin Analitik Hiyerarşi Süreci (Ahp) İle Analizi, İş Güc Endüstri İlişkileri ve Endüstri İlişkileri Dergisi, C.5, S.1, www.işguc.org/isvees.htm 2. ALTAN, Şengül, Aysel ERSÖZ, (1994), Kadının Çifte Yükümlülüğü, Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı Kadın Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Bülteni, Sayı:2, Mart. 3. BELL, Hannah, Rachel, (2003), Erkek İşi/ Kadın İşi Dünyanın En Eski kültürlerinde Cinsiyetin Tinsel Rolü, Epsilon Yayınları, İstanbul. 4. BEAVUAIR, Simon De, (1993), Kadın-İkinci Cins III. Çev. Bertan ONARAN, 8. Baskı, Payel Yay. İstanbul. 5. BETZ, N.E., & Fitzgerald, L.F. (1987). The career psychology of women. Orlando, Florida: Academic Press. 6. CAVANAGH, S. L., (2003), The Gender of Professionalism and Occupational Closure: The Management of Tenure-Related Disputes by the Federation of Women Teachers Associations of Ontorio, 198-1949, Gender-Education Vol. 5, No.1, s.39-57. 7. FOX, Mary Frank (2001), Women, Science and Academia: Graduate Education and Careers, Gender and Society, Vol. 15, No.5, Sage pub. Oct. 654-666. 8

8. GIDDENS, Anthony, (2000), Sosyoloji, Yay. Hazır. H. Özel-C. Güzel, Ankara. 9. KORAY, Meryem, (1993), Türkiye de Çalışan Kadın ve Kamuda Çalışma, Kadın Eğitim Çalışanlarının Sorunları Sempozyumu, Eğitim İş Ankara, 5-9 Şubat. 10. PUR, Necla, Canan SAVRAN, İclal KUŞİN, (1998), Türk Kadınlarının Ev Kadınlığına Karşı Geliştirdikleri Tutumlarının Çeşitli Faktörler Açısından İncelenmesi, Ortadoğu Amme İdaresi Kadın Konferansı Bildirileri Kitabı. 11. TAN, Mine, (1996) Bir Kadın Mesleği Öğretmenlik, Kadın Gerçekleri, Der. Necla ARAT, Say Yayınları. İstanbul. 9

Tablo 1: Kadın ve İlişkisine Yönelik Algılamalar Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum n % n % n % 1.Kadınlar kesinlikle çalışmalıdır 671 89,3 28 3,7 53 7,0 2.Kadın mesleği-erkek mesleği ayrımı vardır 576 76,6 96 13,0 80 10,6 3.Kadın ve erkeklerin yapabileceği 512 68,0 182 24,2 118 15,7 meslekler farklıdır 4.Kadınlar her mesleği yapmaya uygun değildir 541 72,0 101 13,4 100 13,3 5.Kadınlar her meslekte başarılı olamaz 630 84,0 69 9,2 53 7,0 6.Kadın üstülüklerini kullanabileceği 587 78,0 97 12,9 68 9,0 mesleği seçmelidir 7.Kadınlar aile sorumluluğuna imkân verecek 544 72,3 99 13,2 109 14,5 meslekleri seçmelidir 8.Kadınların bazı mesleklere girişi engellenebilir 89 12,0 86 11,4 577 77,0 9.Kadınlar düşük statülü ve düşük kariyerli işlerde çalışmalıdır 10.Kadınlar sadece kadınları ilgilendiren alanlarda çalışmalıdır Bütün meslekler Tablo 2: Kadın Mesleği Kavramı Başarılı ve mutlu olabileceği meslekler 15 2,0 29 3,9 708 94,1 41 5,4 36 4,8 675 90,0 Kadının fiziki ve psikolojik özelliklerine uygun meslek Yapmak istediği meslek n 117 121 398 112 % 15,5 16,5 53,0 15,0 Tablo3: Kadın Mesleği Kadın Erkek Her ikisi de n % N % n % Öğretmen 405 53,9 51 6,8, 296 39,4 Akademisyenlik 101 13,4 378 50,3 273 36,3 Siyaset 16 2,1 436 58,0 300 40,0 Asker-polis 6 0,7 446 60,0 300 40,0 Halkla ilişkiler 15 2,0 386 51,3 351 47,0 Hukukçu 10 1,3 391 52,0 351 47,0 Sanatçı 114 15,2 389 51,7 249 33,1 Eczacı 390 52,0 162 21,6 200 26,6 Mühendis 21 2,8 379 50,3 352 47,0 Sağlık Hizmetleri 451 60,0 98 13,0 203 27,0 İşletmeci 10 1,3 391 52,0 351 47,0 Gazeteci 12 1,6 389 51,7 351 47,0 Bankacı 213 28,3 389 51,7 150 20,0 Moda-dekorasyon 21 2,8 379 50,3 352 47,0 Hekim 225 30,0 226 30,0 300 40,0 Yönetici 151 20,0 401 53,3 200 26,6 10