Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı
Gebe Ergenlerin Kendilik Algıları Gebe ergenlerin puan ortalaması, diğer ergenlere göre daha yüksek tespit edilmiş! Test puanının yüksek olması kendilerini diğer ergenler ile karşılaştırdıklarında olumlu olarak algıladıklarını göstermektedir! Daha önce aynı ölçeğin uygulandığı başka gruplarda aile, arkadaş ve toplum desteği arttıkça test puanının daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu da bize ergenlerde evlilik ve gebeliğin, toplum ve aile tarafından teşvik edilip, desteklendiğini göstermektedir.
Sonuçları itibarıyla fazlasıyla psikolojik/psikiyatrik; nedenlerini gözönüne alırsak da sosyolojik bir sorun gibi... TNSA-2008 verilerine göre; toplumumuzun %18,5 ini ergen yaş grubu oluşturmakta ve bu ergenlerin %6 sı çocuk doğurmaya başlamış durumda. Bu ergenlerin %4 ü çocuk sahibi olmuş; %2 si ise ilk çocuklarına gebe.
Sosyokültürel açıdan; Doğuda erken yaş evliliği, batıda ise evlilik dışı gebelik. Psikososyal açıdan; Gebeliğin sonlandırılma arzusu/korkusu/baskısı/suçluluğu.
Ergen anne Ergen içinde bulunduğu yaş dönemi itibariyle birçok hormonal ve psikolojik değişimi bir arada yaşamaktadır. Henüz kişiliğinin ve kimliğinin yapılanma süreçleri devam ederken, üzerine ebeveyn kimliğinin de eklenmesi başlı başına bir stresördür.
Ergen anneler Sosyokültürel açıdan ebeveynlik becerilerinin yetersiz olduğu görülmekte. Evlilik sonucu çocuk sahibi olsalar bile bebeklerine yeterli uyarıcı ortamını sağlayamamakta, onlarla daha az ilgilenmekte ve çocuklarının bilişsel gelişimlerini destekleyici şekilde sorumluluklarını yerine getirememektedirler. Çocuklarına karşı daha ilgisiz olmakta ve sabırlı davranamamaktadırlar.
Ergen annelerin çocukları; Erişkin annelerin çocuklarıyla karşılaştırıldığında, ergen anne çocularının, daha zayıf bilişsel, akademik ve davranışsal becerilere sahip oldukları gösterilmiş. Yeni Zelanda da ergen anne çocukları, 30 yaş üzeri annelerin çocuklarıyla karşılaştırıldığında anksiyete bozukluğu, majör depresyon ve intihar girişimi gibi mental sağlık sorunlarının daha fazla görüldüğü; madde kullanımı, suç işleme oranlarının daha yüksek olduğu, eğitim başarılarının düşük, okulu terk etme oranlarının yüksek olduğu tespit edilmiş.
Çocuk hakkı ihlali Uluslararası sözleşmeler ve birçok ulusal yasaya göre hak ihlâli olan çocuk yaşta evlilik, kız çocuklarını eğitimden yoksun bırakmakta. Eğitimli kadınların evlilik ve gebelikleri daha ileri yaşta olmakta, gebelikte yeterli bilgi ve bakımı almaktadırlar. Eğitimli annelerin, düşük doğum ağırlıklı(dda) bebek doğurma olasılıklarının daha az olduğu, bebeklerini daha iyi besledikleri, daha iyi bakım verdikleri ve daha yüksek oranda aşılatarak bebeklerinin yaşam şansını artırdıkları bilinmektedir.
Çarpıcı veriler Gebe ergenler en sık ailesi okumasını istemediğinden, gebe olmayan ergenler ise en sık kendisi okumak istemediğinden okulu terk etmişler. Gebe ergenler gebe olmayanlara göre daha fazla kardeş sayısına sahipler. Gebe ergenler daha yüksek oranda 19 yaşından önce evlenmiş kız kardeşe sahipler.
Çarpıcı veriler Gebe ergenler, diğer ergenlere göre daha az sosyalleşmişler. Daha az cep telefonu ve internet kullanmaktalar, daha az arkadaşa sahipler ve belirgin olarak daha az sinema ve tiyatroya gidiyorlar. Gebe ergenler en sık resmi nikahlı ve eşiyle beraber yaşamaktadırlar. Ancak %12,3 ünün resmi nikahı yok.
Çarpıcı veriler Ergenlerin eşlerinin ortalama yaşı 25,1 ± 2,7 yıldır ve çoğunluğu lise mezunu. Gebe ergenler ile eşleri arasındaki yaş farkı ortalaması 7,3 yıl Ergenlerin %48,3 ü evlendikten sonra eşlerinin ailesiyle oturmakta. Ergenlerin evlendikten sonra ekonomik durumda düzelme olmasına karşın sosyal olarak geriledikleri gözlenmiş.
Ne yapmalı.. Okula ilişkin aile içi olumlu tutumlar ile eğitimsel hedef ve beklentiler ergen gebeliğini engelleyen en önemli faktörler olarak görülmekte. Bu nedenle okulların kız çocukları için önemli ortamlar haline getirilmesi ve eğitimlerine devam etmeleri konusunda motive edilmeleri gerekmektedir. Aileler okullarda düzenlenecek aktivitelerin bir parçası haline getirilmeli, yardım ve eğitim sadece çocuğa yönelik olmaktan çıkarılıp anne ve babaların da okul programlarına dâhil edilmeleri sağlanmalıdır. Ergenin yaşadığı uyarıcı ortamı değiştirmeden okulların etkili olması mümkün değildir.
Ne yapmalı.. Uluslar/ülkeler üstü bir sorun Ergen ve ailelerini bilinçlendirmek, eğitmek; erken yaşta gebeliğin ve dolayısıyla evliliğin olası ruhsal zararlarını onlara bıkmadan anlatmak dışında çaremiz yok gözüküyor. Bu evlilikler bir suç, hastalık veya insan hakları ihlali olarak görülmediğinden, bu tür evlilikleri engelleme gereksinimi de duyulmamaktadır. Çünkü bu durumdaki ergen ailelerinin Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi kliniklerine başvuru imkanları az. Yardım alma taleplerinin olduğunu söylemek de zor. Bireysel çabalardan öte, sosyal psikiyatri dalında çalışan uzmanların, sosyologlarla işbirliği yaparak bu toplumsal meselenin köklerine inmeleri gerekmekte.