ANAFİLAKSİ VE AKUT ALLERJİK REAKSİYONLAR. Dr. Şenol Kadir Köstekci Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Benzer belgeler
Allerji ve Anaflaksi

Anafilaksi de ANAFİLAKSİ

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı

Tanım. Allerji ve Anaflaksi. Patofizyoloji. Anaflaktik reaksiyonu tanıma. Klinik. Dr.Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 10/11/2009

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı

Anafilaksi İle Başvuran Olgu

Allerjik reaksiyonlar

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

ANAFİLAKSİ YÖNETİMİ. Dr. Rana IŞIK AMERİKAN HASTANESİ ERİŞKİN İMMÜNOLOJİ ve ALLERJİ HASTALIKLARI

Dr. Hülya ERCAN SARIÇOBAN

ANAFİLAKSİ. İnt. Dr. Hande Engin Kasım 2011

AŞI ve ALERJİ. Prof Dr Zeynep Tamay Istanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Çocuk İmmunolojisi ve Alerji BD

Hipotermi Suda boğulma Anaflaksi

Astımlı Olgularda Resüsitasyon

ALLERJĠDE ACĠLLER. Dr Suna Asilsoy BaĢkent Ün. Çocuk Allerji- Ġmmunoloji, Adana

Hemşire Sevgi YATARKALKMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Allerji ve İmmünoloji BD

İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar

Anaflaksinin oluş mekanizması ile tetikleyici ajanların neler olduğunu, Anaflaksinin ilk tedavisindeki kritik basamaklarını

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

İMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI. Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016

Anafilaksi olgu senaryoları

HEKİM GÖZÜ İLE ANAFLAKSİ Olgularla. Dr. Aytül Z. Sin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve İmmünoloji BD

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

DİŞHEKİMLİĞİNDE ALERJİ. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

ALLERJİK REAKSİYONLAR

Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Pediatrik Havayolu Yönetimi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL

ANAFLAKTİK ŞOK. Dr. Ayça Açıkalın Akpınar Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

%5 Her iki ebeveyn atopik

Anafilaksi. Dr. Sevim Bavbek. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hst. ABD Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

Kurtarıcılar önceden eğitilmeli ve maruziyet alanına girmeden önce giydirilmelidir. Uygun ekipman yoksa

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

LOKAL ANESTEZİ KOMPLİKASYONLARI. Yard.Doç.Dr.A.Hande ARPACI

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Arı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz )

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji Olgu Sunumu 18 Ekim 2018 Perşembe

ASTIMDA ATAK TEDAVİSİ

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

İNFLUENZADA KORUNMA. Uz. Dr. Öznur Ak KEAH

ÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI NORMATİN %0,5 Göz Damlası. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 1 ml de;

ANAFLAKSİ. Derya Ufuk Altıntaş. Ç.Ü Tıp Fakültesi Çocuk Allerji ve İmmünoloji BD

Şok hastasına yaklaşım, kan ve sıvı resüsitasyonu. Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

RESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Transfüzyon Reaksiyonları

Epidemiyoloji ISI-İLİŞKİLİ ACİLLER. Patofizyoloji. Klinik. Prickly heat. Heat edema

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

) Şoku tanımlayabilmek 2) Şokta sıvı tedavisinde kullanılan sıvıları

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir

ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

Konu 7-9: Yaşlılığa Bağlı İmmün Sistem Değişiklikleri ve Yaşlılarda Sık Görülen İnfeksiyon Hastalıkları ve Bulaşıcı Hastalıklar

BÖCEK ALLERJİLERİ. Doç. Dr. Emel Kurt Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD- Allerji Bilim Dalı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN

Bradiaritmiler. Bradikardi. İlk değerlendirme. İlk yaklaşım. İlk yaklaşım. Dr. Özlem YİĞİT Acil Tıp A.D

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU. ASTIM, ANAFLAKSİ ve BOĞULMA OLGULARINDA İKYD

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

İMMÜNOLOJİK TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI: DİĞERLERİ. Prof.Dr. Levent Ündar Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

ACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ

İntern Dr. Özkan ERARSLAN ADRENAL YETERSİZLİK. ADDİSON HASTALIĞI, BÖBREKÜSTÜ BEZ YETERSİZLİĞİ, SÜRRENAL YETMEZLİK Ekim 2013

DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

KULLANMA TALİMATI. Etkin Madde: Mepiramin maleat, lidokain hidroklorür, dekspantenol.

Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant)

Öksürük. Pınar Çelik

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır.

Prof. Dr. Cansın Saçkesen. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Allerji Bilim Dalı

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Adrenal Yetmezlik. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

SEDASYON-ANALJEZİ KAS GEVŞETİCİLER

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

GIDA İNTOLERANSI NEDENLERİ, SEMPTOMLARI VE TANISI

ASTIM TANI ve TEDAVİSİ

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Transkript:

ANAFİLAKSİ VE AKUT ALLERJİK REAKSİYONLAR Dr. Şenol Kadir Köstekci Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Tarihteki ilk anaflaktik olay hiyerogliflerden öğrenilen Mısır kralı Menes in eşek arısı sokması sonucu aniden ölümüne dayanmaktadır. Ancak esas olarak ilk defa 1902 de iki Fransız fizyolojist tarafından tanımlanmıştır.

ANAFLAKSI Duyarlı kişilerde yabancı antijenle karşılaşma sonucunda oluşan, hızla seyreden ve ölümcül olabilen bir sendromdur. Anafilaksi, genellikle daha önceden duyarlılaşmış mast hücresi ve bazofillerden, Ig E aracılığı ile salınan pek çok biyolojik aktif mediatörün çeşitli organları etkilemesi ile ortaya çıkar. Anafilaksinin oluşması için duyarlılaşma peryoduna aynı antijenle ikinci kez karşılaşmaya gereksinim vardır. Ancak IgE ye bağımla olmadan gelişen, mediatör salınımı ve hedef organ yanıtının oluşturduğu anafilaksiyi taklit eden klinik tablolara anafilaktoid reaksiyonlar denir.

PATOGENEZ 4 tip hipersensivite reaksiyonu vardır. Tip 1 (Anafilaktik tip) Ig E bağımlı mast hücresi ve bazofillerde vazoaktif amin ve mediatörlerin salınımı sonucu klinik etkileri gözlenen reaksiyondur. Anafilaksi ve bronşiyal astım Tip 2 (Sitotoksik tip) Hücre yüzey antijenlerine karşı Ig G ve Ig M oluşumu, kompleman aktivasyonu, NK hücre fagositozu ve sitotoksisite ile sonuçlanan reaksiyondur. Otoimmün hemolitik anemi Tip 3 (İmmun kopleks tip) Solubl antijen-antikor kompleksinin kompleman aktivasyonu ile nötrofil enzimlerinin oluşturduğu reaksiyondur. Serum hastalığı Tip 4 (Gecikmiş tip) T-lenfositlerin duyarlanması sonucu lenfokin salınımı ve sitotoksisite sonucu oluşan reaksiyondur. Kontakt dermatit

PATOGENEZ Tip 1 hipersensivite reaksiyonudur. Anaflakside ortaya çıkan değişiklikler, temel olarak, histamin, prostaglandinler, lökotrienler ve platelet aktive edici faktöre bağlıdır. Salgılanan mediatörler GIS ve bronş düz kaslarında spazm Vazodilatasyon Vasküler permeabilitede artma Sensoriyel sinir uçlarının sitümülasyonuna neden olur.

PATOGENEZ Histamin Bazofiller ve mast hücrelerinden salınır. Venöz ve arteriyel vazodilatasyona neden olur. Vasküler permeabiliteyi artırır. Lökotrien C4 ve D4 Şiddetli vazokonstriksiyon yapar. Koroner damarlarda da vazospazma yol açar. Bronkokonstriksiyona ve akciğer kompliansında azalmaya neden olur. Venöz dilatasyon ve damar geçirgenliğinde artışa neden olur.

PATOGENEZ Platelet aktive edici faktör (PAF) Venöz dilatasyon yapar. Damar geçirgenliğini artırmada histaminden daha güçlüdür. Prostaglandin D2 Periferal vazodilatasyona neden olur. Bradikinin Vazodilatasyon Hipotansiyon Koroner vazospazm yapar.

ETYOLOJİ Yaşa, mesleğe, cinse yada coğrafik özelliklere bağlı risk artışı görülmemiştir. Tek risk faktörü sensitizan ajanla önceden karşılaşma öyküsüdür. 1.PENİSİLİNLER, özellikle 20-40 yas (toplumda%2, anaflaksi%0,01, ölüm%9) Anestezikler (tiopental, lidokain, prokain, morfin, atrakuryum, süksinilkolin) NSAID, Kemoterapotikler 2.Kan ve serum ürünleri 3.Besinler (balık, fındık, süt, yumurta, yerfıstığı, soya fasulyesi)

4.Böcek zehiri (bal arısı, eşek arısı, ateş karıncası) 5.Endüstriel kimyasal maddeler (etilen oksit, formaldehit, tutkal) 6.Hormonlar (insülin) 7.Kist hidatik sıvısı 8.Lateks 9.Polenler 10.Iyotlu radyoopak maddeler 11.Dializ membranları

SEMPTOMLAR Anafilakside Deri Gastrointestinal sistem Üst ve alt solunum sistemi Kardiovasküler sistem tek ya da kombine olarak etkilenir. Olay genellikle saniyeler ve dakikalar içinde gelişebilir.

SEMPTOMLAR a) Hafif anafilaktik reaksiyonlar Vücutta karıncalanma Sıcaklık basma ve birlikte boğazda dolgunluk hissi Nazal konjesyon Periorbital ödem Gözlerde sulanma Deride eritem ve kaşıntı Belirtiler antijenle karşılaşmayı takiben ilk 2 saat içinde meydana gelebilir

SEMPTOMLAR Orta şiddetle anafilaktik reaksiyonlar Hafif şiddetteki belirtilere ilave olarak Larinks ödemi nedeniyle ses kısıklığı, disfoni ve boğazda tıkanma Bronkospazma bağlı olarak Öksürük Dispne Wheezing Göğüste sıkışma Yaygın flushing ile birlikte generalize ürtiker ve anjioödem görülür. Hastalar çoğunlukla anksiyete halindedir.

SEMPTOMLAR Ağır anafilaktik reaksiyonlar Hafif ve orta şiddetteki belirtiler dakikalar içerisinde hızla ilerler Şiddetli bronkospazm Laringeal ödem, siyanoz Nadiren respiratuar arrest Kardiovaskuler kollapsa bağlı hipotansiyon senkop şok Kardiyak aritmiler Gastrointestinal ödem ve hipermotiliteye bağlı Abdominal kramp ve diare Bulantı ve kusma

TANI Öykü ve fizik muayene ile konur. Tanıda laboratuvar testlerinin yeri yoktur.

AYIRICI TANI Vazovagal senkop Panik atak Diğer şok nedenleri Herediter anjioödem Epiglottit Akut astım atağı Yabancı cisim aspirasyonu PTE Vokal kord paralizisi Nöbet Feokromastoma Karsinoid sendrom

TEDAVİ Anafilaksi acil tanı ve tedavi gerektiren klinik bir tablodur. Ajan tespit edilebiliyorsa temas kesilmelidir. Hava yolunu korumak ilk önceliktir. Oksijen (sat O2 %90 ) Airway Anjioödem semptomları acısından havayolu kontrol edilmeli. (uvula ödemi, stridor..) Gerekirse entübasyon (respiratuar distres)

Epinefrin: Anaflaksi tedavisinin köşe taşıdır. Hasta da kardiovasküler semptomlar ve şok mevcutsa 0,1mg epinefrin 10cc serum fizyolojik içinde sulandırarak çok yavaş 5-10 dakikada infüzyon şeklinde verilir, semptomlar dirençli ise 1mg epinefrin 500 ml %5dext veya izotonik içinde 1-4 ml/dak Daha hafif semptomlar mevcutsa: Erişkin: 0.3-0.5 mg; SC/IM 10-15 dakika aralarla gerektikçe kan basıncı ve nabız kontrolü yapılarak tekrarlanabilir. Çocuk: 0.01 ml/kg; maksimum doz 0.2-0.5 mg; cilt altı, kas içi.

Beta bloker kullanımı uzamış anaflaksi için risk faktörüdür. Beta bloker alan hastalarda epinefrin kullanımı engellenemeyen alfa adrenerjik stimulasyona sekonder olarak ciddi hipertansiyonla sonuçlanabilir.

İntravenöz sıvılar veya kolloid replasmanı Hipotansiyonla mücadele edilmelidir. Gerektiğinde dopamin gibi bir vazopressör ajan kullanılır. Sistolik kan basıncı erişkinlerde 100 mmhg, çocuklarda 50 mmhg nin üstünde tutulmalıdır. %0.9 NaCl veya ringer laktat: Hipotansiyon durumunda 1-2 Lt bolus yada 30 ml/kg/saat, epinefrin tedavisi ile aynı zamanda iv yolla verilmelidir. Dopamin :5-20 mcg/kg/dk. dozunda intravenöz infüzyon uygulanabilir. Epinefrine yanıtsız hipotansiyonda kolloid sıvı başlanmalıdır.

Antihistaminikler H1 reseptör blokörleri Ciddi deri reaksiyonu ile giden anafilakside etkilidirler. Kardiyak ve respiratuvar etkileri bir miktar azaltırlar. Difenhidramin (Benadryl): 25-50 mg IV/IM Chlorphenyramine maleat (Avil): 0,25mg/kg IV/IM H2 reseptör blokörleri İkincil ilaç olarak kullanılırlar. Epinefrin, sıvı, steroid ve H1 blokör tedavisine dirençli şokta yararlıdırlar. Cimetidin ve ranitidin (Ulcuran) gerekirse kullanılabilir. Ataktan sonra 2-3 gün oral idame tedavisi uygulanır.

Kortikosteroidler bronkospazm ve kutanöz lezyonlarda etkilidir. Metil prednizolon Erişkin: 125 mg İV Çocuk : 2 mg/kg İV, Max: 125 mg Hidrokortizon Erişkin: 250-500 mg İV Çocuk : 5-10 mg/kg İV, Max: 500 mg

Bronkodilatatörler bronkospazm ve bilinen astım hastalarında kullanılmalıdır. İnhale β2 agonistler aralıklı yada sürekli uygulanabilir. (albuterol:ventolin) İnhale β2 agonistlere dirençli durumda Antikolinerjikler (ipratropium bromide) (250-500 μg nebül ile) Mg sülfat (2 gr IV 20-30 dakikada) eklenebilir. Aminofilin Yanıtsız ve ciddi bronkospazmda eklenebilir. 5-6 mg/kg yükleme dozu 20 dakikada

Glukagon Beta adrenerjik bloker bir ajan kullanımı nedeniyle adrenaline yanıt vermeyen refrakter olgularda kullanılır. İnotropik, kronotropik, vazoaktif etkilerini beta blokerlerden bağımsız olarak gösterirler. Endojen katekolamin salınımını artırırlar 1 mg iv (Hipotansiyon düzelene kadar her 5 dk.da bir tekrarlanır) Gerekirse 1-5 mg/saat dozda devamlı infüzyon Antikoagülanlarla etkileştiğinden yakın PT takibi yapılmalıdır.

- ANAFLAKSİ VE ALLERJİK REAKSİYONLARDA İLAÇ DOZLARI İLAÇ YETİŞKİN DOZU PEDİATRİK DOZU ADRENALINE IV TEK DOZ 100μg her 5 dk da tekrar 1:100.000 lik ten 0.1 mg 1ml yi 10 ml ye sulandırıp dk da 1 ml IV İNFÜZYON: 1-4μg dk IM:0.3-0.5 mg (1:1000 lik ten 0.3-0.5 ml) IV İNFÜZYON:0.1-0.3μg dk maximum 1.5μg kg dakika IM :0.02 mg kg(0.01 ml kg 1:1000 likten) IV SIVI 1-2 LT BOLUS 10-15 Ml kg BOLUS DİPHENHYDRAMINE 20-50 mg IV,IM 1 mg kg IV,IM RANİTİDİNE 50 mg IV her 5 dk da bir 0.5 mg kg IV her 5 dk da bir CİMETİDİNE 300 mg IV 4-8 mg kg IV HYDROCORTISONE 250-500 mg IV 5-10 mg kg IV METHYLPREDNISOLONE 125 Mg IV 1-2 mg kg IV ALBUTEROL 2.5-5 mg nebulize 1.25-2.5 mg nebulize IPRATROPIUM BROMIDE TEKLİ 250-500 μg nebulize TEKLİ 125-250 μg nebulize MAGNESIUM SULFATE HER 20 DK DA BİR 2 g IV HER 20 DK DA BİR 25-50 mg kg IV GLUCAGON 1 mg IV her 5 dk da bir hipotansiyon düzelene kadar, sonra 5-15 μg dk infuzyon 50 μg kg IV her 5 dk da bir

TABURCU: Tedaviye cevap veren hastalar gözlemden sonra etkenle temasın önlenmesi konusunda bilinçlendirilmeli. Hasta allerjen tespiti ve ileri tedavi için alerji polikliğine yönlendirilmeli. Beta bloker kullanan hastalarda ilaç değiştirilmeli. Semptomlar tekrarlarsa hızlı hastaneye gelmesi önerilmeli. Anaflaksi geçirdiğine dair medic alert(uyarıcı) bilezik verilmeli.

ÜRTİKER VE ANJİOÖDEM Ürtiker dermisin üst tabakalarını tutan, pembekırmızı renkte, kaşıntılı, sınırları belirgin,deriden kabarık, hafif ödematöz, çeşitli şekil ve büyüklüklerde olabilen ve çabuk kaybolan lezyonlardır. Dermisin daha alt tabakaları ile subkutan dokuyu ve mukozaları tutan formuna anjioödem denir.

Ürtiker atakları 6 haftadan kısa bir zaman periyodunu içeriyorsa akut ürtiker, Lezyonlar 6 haftadan daha uzun bir süre ataklar halinde tekrarlayarak devam ediyorsa kronik ürtiker diye adlandırılır. Ürtiker tüm yaş gruplarında görülür. Acil servise Hastaların çoğu akut ürtikerle Bir kısmı da kronik ürtikerin akut alevlenmeleri ile başvurmaktadır.

ETYOLOJİ Gıdalar İlaçlar (Özellikle ACE inhibitörleri) Böcek ısırıkları Paraziter enfeksiyonlar Soğuk Egzersiz Kontakt allerjenler Transfüzyon

ACE inhibitörü alan hastaların %0.1-0.2 sinde dil dudak ve yüzde anjioödem gelişir. Burada tipik antiallerjenler faydalı değildir. ACE potent vazodilatör bradikinini inaktive eder ve AT1-AT2 ye dönüşümü engeller. ACE inhibitörü kullananlarda AT1 ve bradikinin birikir ve vazodilatasyon, hipotansiyon ve anjioödem gelişir. İlacı kesmek ve değiştirmek gerekir.

TEDAVİ Eliminasyon H1 reseptör blokörleri Özellikle ödem ve kaşıntı üzerine etkili Eritem üzerine az etkili H2 reseptör blokörleri H1 blokörlere cevap alınamazsa eklenir. Kortikosteroidler Her hastada endike değildir. Ciddi ve tedaviye dirençli vakalarda kullanılır. Adrenalin Üst solunum yollarını tehdit eden anjioödemde kullanılır.

GIDA ALLERJİSİ İlaç proteinleri ve ek maddelerine karşı gelişen IgE aracılı hipersensitivite reaksiyonudur. GIS de IgE kaplı mast hücreleri alınan gıdadaki allerjenlere karşı aktive olur ve klinik bulguları oluşturan mediatörler salınır. IG-E ile ilişkisiz gıda allerjiside bildirilmiştir. yumurta fıstık süt ürünleri kabuklu deniz ürünleri

SEMPTOMLAR Dudak, ağız ve farinkste ödem ve kaşıntı Bulantı Kusma Diare Karın ağrısı Anjioödem ve ürtikerdeki deri lezyonları Anafilaksi

TANI VE TEDAVİ Tanı zordur. İyi bir anamnez gereklidir. Hafif semptomlar için destek tedavisi ve antihistaminikler yeterlidir. Ciddi semptomlar ve anafilaksi durumunda tedavi anafilaksi tedavisi gibidir.

BÖCEK ISIRMASI(SOKMASI) ALLERJİSİ Özellikle duyarlı kişilerde ciddi bazen fatal reaksiyonlar oluşturur. Bal arısı, eşek arısı, kanatlı karınca Normal toksin aracılı semptomlar Lokalize ağrı Kaşıntı Ödem Kızarıklık Bu semptomlar genellikle sellülit ile karışır. Duyarlı kişilerde lokal semptomlar aşırıdır. Sistemik reaksiyonlar hafif bulgulardan anjioödem veya anafilaksiye kadar uzanır.

TANI VE TEDAVİ Tanı klinik, hikaye ve fizik muayene ile iğne yada ısırığın tespiti ile konur. Tedavi semptomatik ve destek tedavisidir. Hafif lokal reaksiyonlarda buz ve oral antihistamikler yeterlidir. Daha genel semptomlar ve baş-boyunun lokal reaksiyonları için kortikosteroidler kullanılabilir. Duyarlı kişiler yanında epinefrin kiti taşımalıdır.

İLAÇ ALLERJİSİ İlaçların yan etkileri sık görülür. Gerçek hipersensitivite reaksiyonu %10 dan azdır. Allerjik ilaç reaksiyonlarının %90 ından penisilinler sorumludur.

Klinik bulguları oldukça geniştir. Halsizlik Artralji Kaşıntı Ürtikeryal dökütüler Ateş Adenopati HSM Lupus benzeri reaksiyonlar Sitotoksik reaksiyonlar Epidermal nekrolizis Steven s-johnson Sendromu(Özellikle deri ve mukoz memranları tutan sistemik hipersensitivite reaksiyonudur. ) Pulmoner komlikasyonlar

TANI VE TEDAVİ Tanı dikkatli hikaye ile konur. Tedavi destek tedavisidir. Oral /IV antihistaminikler Glukokortikoidler Beta-adrenerjik ajanlar

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

TEŞEKKÜRLER