SAĞLIĞIMIZ VE BESİNLERİMİZE KİMYASAL BAKIŞ



Benzer belgeler
Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

Karbohidratlar. Karbohidratların sınıflandırılması. Monosakkaritler

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji

Organik bileşikler; karbonhidratlar, lipidler, proteinler, vitaminler ve nükleik asitler olmak üzere beş gruba ayrılır.

4.Sınıf Fen Bilimleri

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

YETERLİ DENGELİ BESLENME

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

5. Sınıf Fen ve Teknoloji

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİNLER. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

Beslenme Dersi sunusu

Vitaminlerin yararları nedendir?

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

Spor alanında beslenme ile ilgili bilgileri bu ünite kapsamında sizlere vereceğiz. Ünite içeriğinde yer alan teorik bilgi ve sizlerin

BESİNLERİN ENERJİYE DÖNÜŞÜMÜ

BESLENME İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ

İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm HİJYEN ve SANİTASYON İkinci Bölüm GIDA HİJYENİ, TANIMI ve ÖNEMİ Üçüncü Bölüm PERSONEL HİJYENİ

ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

3.1. Karbonhidratların Tanımı 3.2. Karbonhidratların Sınıflandırılması 3.3. Monosakkaritler ve Monosakkarit Türevleri Monosakkaritler

ANNE ve ÇOCUK BESLENMESİ

DENGELİ BESLENME NEDİR?

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

9.Sınıf Biyoloji. Yaşam Bilimi Biyoloji. cevap anahtarı

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN

Canlıların enerji kazanabilmeleri için beslenmeye gereksinimleri vardır.

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

KARBOHİDRATLAR. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ

Yeterli ve Dengeli Beslen!

Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar. Vural Gökmen

1- Süt ve Sütten Yapılan Besinler

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Hangi vitamin hangi besinlerde var?

Yukarıda verilen canlılardan hangisi ya da hangileri yaşamsal faaliyetini sürdürebilmek için beslenmek zorundadır?

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm. Gıda Teknolojisinin Tarihçesi, Tanımı, Yöntemleri

VİTAMİN NEDİR? Vitaminler organik besinler grubunda bulunup

GSM 1009 Gastronomiye Giriş

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

PROBİYOTİK Lactabasillus Acidophilus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Rhamnosus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Casei 1.25 milyar CFU Bifidobacterium

SAĞLIKLI BESLENME VE MENÜ PLANLAMA BİLKENT ÜNİVERSİTESİ KAFETERYALAR İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ

Bebeğinizin Beslenme Sağlığı ve Zeytin Yağı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

İLKÖĞRETİM ÇOCUKLARI İÇİN SAĞLIKLI BESLENME BESİN ÖGELERİ

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -5- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

Bir gün içerisinde tüketilmesi gereken gıdalar beslenme planına göre düzenlenir.

OKUL DÖNEMINDE BESLENMENIN ABC SI. Dyt. Ece Köprülü Cumurcu

5. SINIF FEN VE TEKLONOJİ DERSİ

Sporcu Beslenmesi Ve Makarna. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı

DiYABET VE BESLENME N M.-

Yağlar ve Proteinler

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

YAZILIYA HAZIRLIK SETİ. 5. Sınıf FEN BİLİMLERİ

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

Canlılardaki Organik Bileşikler

Beslenme: Yeterli ve dengeli beslenme: Besin: hayvansal kaynaklı besinlerdir. bitkisel kaynaklı besinlerdir. Besin öğesi:

ET ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDE KULLANILAN TEMEL MATERYALLER VE KATKI MADDELERİ. K.Candoğan-ET

5. Sınıf Besinler ve Özellikleri Test 2

GEBELİKTE YETERLİ ve DENGELİ BESLENME

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -2- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar

Diyabette Beslenme. Diyabet

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

YAĞLAR (LİPİTLER) Yağların görevleri:

FEN ve TEKNOLOJİ. Besinler ve Sindirim. Konu Testi. Sınıf Test Besin içeriği. 4. Sindirim. Pankreas öz suyu kalın bağırsağa dökülür.

1-16 Nisan İçerik Raporu

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir.

ADIM ADIM YGS-LYS 47. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-7 MANTARLAR ALEMİ

PROTEİNLER. -Proteinlerin Yapısında Bulunan Elementler. -Aminoasitler. --Kimyasal Yapılarına Göre Amino Asitlerin Sınıflandırılması

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

ENERJİ METABOLİZMASI

GENEL ÖZELLİKLERİ: Tüm canlılarda sudan sonra en fazla bulunan moleküllerdir. Canlının kuru ağırlığının %50 si proteindir. Oldukça büyük ve kompleks

ALKALİ BESLENME HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Solunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997).

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü)

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 14. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ ORGANİK MADDELER 8- VİTAMİNLER

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Hücre zarının yapısındaki yağlardan eriyerek hücre zarından geçerler.fazlalıkları karaciğerde depo edilir.

Transkript:

Besin ve Beslenme SAĞLIĞIMIZ VE BESİNLERİMİZE KİMYASAL BAKIŞ Besin, canlılarda büyüme için gerekli olan maddelerdir. Besinler, canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli olan kimyasal enerjiyi sağlamakla beraber hücrelerin oluşması ve yenilenmesi için de gerekli olan maddelerdir. Besin ve Beslenme Yeryüzünde yaşayan tüm canlılar bir besin zincirinin içerisindedirler. Bu zincirin en büyük enerji kaynağı, güneştir. Yeşil bitkiler bu enerjiyi bütün canlılar için besin yapımında kullanırlar. Bu sebeple fotosentez yapan yeşil bitkiler üretici olarak adlandırılır. Bu enerji pramidinin temel basamağıdır. Besin ve Beslenme Otçullar yaşamları için gereken organik maddeleri, bitkileri yiyerek sağlarlar. Sonuçta, bir otçul bitkiyi yediği zaman madde ve enerji yeniden şekillenir ve maddenin bir kısmı otçul tarafından enerjiye dönüştürülür. Canlıların, yaşamlarını sürdürebilmeleri için besinlerden belirli oranlarda almaları gerekmektedir. Buna dengeli beslenme denir. Sağlıklı büyüme ve gelişme için özellikle zeka gelişimi için yeterli ve dengeli beslenme önemlidir. Beslenme, dokuların yenilenmesini ve bağışıklık sisteminin sağlıklı olarak çalışmasını sağlar. Yetersiz ve dengesiz beslenme ise vücudun dirençsiz kalmasına neden olur. Eğer besinler uygun ve dengeli bir şekilde tüketilmezse çağımızın yaygın hastalığı olan obezite gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olur. Kırmızı Etin Beslenmemizdeki Önemi İnsanların, bedensel ve zihinsel faaliyetlerini sürdürebilmeleri ve sağlıklı kalabilmeleri için içerisinde azot bulunan besin maddelerini almaları gerekmektedir. Proteinlerin yapıtaşı olan ve azot içeren aminoasitlerin bir kısmı vücutta kendiliğinden sentezlenmektedir. Buna karşılık bazı aminoasitlerin ise mutlak suretle dışarıdan alınması gerekmektedir. 1

Kırmızı Etin Beslenmemizdeki Önemi Balığın Beslenmemizdeki Önemi İşte bu aminoasitler, etin bileşiminde yeterli ve dengeli bir şekilde bulunduğundan et temel besin maddelerimizin temelini oluşturur. Et beslenme açısından hayvansal kökenli besin maddeleri arasında önemli bir yere sahiptir. Her şeyden önce et önemli bir protein kaynağıdır. Bunun dışında et; lipitleri, mineral maddeleri ve vitaminleri önemli oranda içerir. Protein, sudan sonra vücudun büyümesi, gelişmesi ve hastalıklardan korunması için gerekli olan en temel besin maddesidir. Protein, organizmanın su dengesini, asit-baz dengesini kontrol ederken hormonların oluşumuna da yardım eder. Yediğimiz besinler içerisinde en iyi protein kaynakları hayvansal besinlerdir. Balığın Beslenmemizdeki Önemi Sütün Beslenmemizdeki Önemi Balık da özellikle iyi bir protein kaynağıdır. A ve D vitaminleri yönünden zengindir. Balık aynı zamanda iyi bir mineral kaynağıdır. İnsan yaşamının her evresinde gerekli olan süt, C vitamini ve demir dışında makro ve mikro besin öğeleri için iyi bir kaynaktır. Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda kemik sağlığı için önemlidir. Sütün obezite, kanser, hipertansiyon gibi kronik hastalıklara karşı tedavi edici bir özelliği bulunmaktadır. Süt ve süt ürünleri, kalsiyum ve fosfor başta olmak üzere bazı mineral ve vitaminlerin kaynağıdır Bitkisel Kökenli Gıdalar Yumurtanın Beslenmemizdeki Önemi Gelişim için gerekli protein, vitamin, mineral ve yağa sahip olan yumurta, çocuk ve yetişkin beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. A vitamini ve B vitaminleri bakımından zengin bir yiyecek olan yumurtada demir, fosfor, magnezyum, kükürt ve sodyum gibi mineraller bulunur. Yumurtanın sarısı, akına oranla daha fazla yağ, protein ve demir içerir. Sağlık üzerinde olumlu etkileri olan bitkisel kaynaklı (sebze, meyve ve tahıllar) biyolojik olarak aktif bileşiklere fitokimyasallar denilmektedir. Fitokimyasallar ve diğer bitkisel kaynaklı besin bileşikleri, Kanser Diyabet Kardiyovasküler hastalıklar Hipertansiyon gibi hastalıkların tedavisinde etkili bulunmuştur. 2

Bitkisel Kökenli Gıdalar Fitokimyasallar, daha sağlıklı ve daha dengeli beslenmeye olan önemli katkıları yüzünden zinde yaşamdaki etkinlikleri, günümüzde yeniden fark edilmiş olan besin bileşikleridir. Hazırlama işlemleri sırasında özelliklerini yitirmemeleri, elde edilmeleri ve besinlerle alınmamaları kolay ve ekonomik olması önemli bir kazançtır. Ayrıca bitkisel ağırlıklı beslenenlerin kendilerini daha huzurlu hissettikleri de hatırlanacak olursa, bu maddelerden yararlanmayı daha çekici hale getirmektedir. Fonksiyonel Besin Nedir? Temel besleyici özelliklerinin ötesinde sağlığımıza olumlu katkıları olan besinlere fonksiyonel besinler adı verilir. Fonksiyonel besinler; Hiçbir işlem görmemiş doğal bir besin maddesi de olabilir Fonksiyonel bir besin ögesi ile zenginleştirilmiş veya genetik mühendislik yöntemleri ile değişikliğe uğratılmış bir besin de olabilir. Sebzeler Meyveler Maydanoz Kalsiyum, potasyum, magnezyum fosfor ve çinko ihtiyaçlarının büyük bölümünü karşılar. Nefesin güzel kokmasını sağlar Kanın içinde toksit maddeleri temizler ve kansızlığı giderir. Domates İdrar söktürür Damar sertliğini önler Hazmı kolaylaştırır Brokoli Kanseri engeller Ananas Kemikleri güçlendirir Sindirime yardımcı olur Siğilleri geçirir Kiraz İdrar söktürür Kanın temizlenmesine yardım eder Böbrekteki zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur Üzüm Beden ve zihin gücünü arttırır Kan yapar Vücutta biriken zararlı maddeleri dışarı atmayı sağlar Yüksek tansiyonu önler Meyveler Besinler Çilek Vücudu kuvvetlendirir Hasta olmayı önler İdrar söktürür Taş dibi taşlarını eritir Muz Mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin yüksek ölçüde lif içerir Besinler 3 grupta toplanır. Bunlar; Enerji vericiler: Karbonhidrat, yağ ve protein Yapıcı-onarıcı: Protein, yağ ve karbonhidrat Düzenleyiciler: Protein, vitamin, mineraller ve su 3

Karbonhidratlar Canlıların yaşamsal faaliyetleri için temel enerji kaynağı olan karbonhidratlar, genellikle karbon, hidrojen ve oksijen elementlerinden oluşmuş bir grup organik bileşiklerdir. Günlük enerji gereksiniminin %55 i karbonhidratlardan sağlanmaktadır. Karbonhidratlar Karbonhidratların iki temel görevi vardır: Enerji kaynağı Yapısal madde (bitkilerde çeperin yapısına, bütün canlı hücrelerde zarın yapısına katılarak görev yapar) Karbonhidratların başlıca kaynakları; Patates Makarna Tahıl gibi ürünlerdir. Karbonhidratların genel formülü (CH 2 O) n dir. Karbonhidratların polihidroksi aldehit ve keton yapısındaki en küçük yapı birimleri monosakkarit olarak adlandırılır. Karbonhidratların Sınıflandırılması Karbonhidratların Sınıflandırılması Bulundukları yere göre: Bitkisel karbonhidratlar: Tüm şekerler, nişasta, selüloz Hayvansal karbonhidratlar: Laktoz, glikojen Fonksiyonlarına göre: Çatı-iskelet bileşeni olan karbonhidratlar: Selüloz, hemiselüloz, kitin Rezerv maddesi olan karbonhidratlar: Nişasta, glikojen, inulin Jelleşme maddesi olan karbonhidratlar: Pektin, agar agar Kimyasal Yapılarına (sakkarit birimlerine) göre: Monosakkaritler: En basit monosakkarit bir aldehit grubu içeren gliseraldehit ve bunun izomeri olan, keton (ketoz) grubu içeren dihidroksi asetondur. Özellikleri ise: Sindirime uğramazlar Yalnızca ototroflar tarafından sentezlenir. Disakkaritler: Disakkaritler yapılarında glikozidik bağla birbirine bağlanmış iki monosakkarit birimi içerirler. Maltoz (glikoz + glikoz = maltoz +H 2O) Laktoz (glikoz + galaktoz = laktoz +H 2O) Sakkaroz (glikoz + fruktoz = sakkaroz +H 2O) Karbonhidratların Sınıflandırılması Karbonhidratların Özellikleri Kimyasal Yapılarına göre: Oligosakkaritler: Oligosakkaritler ise yapılarında 3-10 birim monosakkarit içerirler ve çoğu kez polisakkaritler içerisinde sınıflandırılırlar. Polisakkaritler: Polisakkaritler çok sayıda (n) monosakkarit birimlerinin değişik karbonlar arasında glikozidik bağlarla bağlanıp n sayıda H 2 O çıkması ile oluşmuş karbonhidratlardır. Homopolisakkaritler: Çok sayıda monosakkaritin dehidrasyonu ile oluşan büyük moleküllü karbonhidratlardır. Heteropolisakkaritler: Yapılarında monosakkaritlere ek olarak başka maddelerde içeren karbonhidratlardır. Optik aktivite: Bir maddenin doğrusal polarize ışığın salınım yüzeyini çevirme özelliğidir. Hidroliz: Karbonhidratların kimyasal olarak parçalanması bünyelerine su alarak olmaktadır. Bu olaya hidroliz denir. Suda çözünürlük: Apolar yapıda olan karbonhidratlar yapılarındaki hidrojen bağı ile suda çözünebilmektedirler. Tatlılık: Karbonhidratların tipik bir özelliği olan tatlılık molekül ağırlığı arttıkça azalmaktadır. Karamelizasyon: Sakkaroz kuru formda 210 0 C ye kadar ısıtılırsa önce erir ve sonra sarıdan kahverengiye kadar değişen bir renk alır. Bu olaya karamelizasyon denir. Fermantasyon: Karbonhidratların mayalar, bakteriler ve küf mantarları tarafından parçalanması olayıdır. Jelleşme: Polisakkaritler, yapılarına su alarak kesilebilecek sertlikte jel olma özelliğine sahiptirler 4

Proteinler Canlıların temel yapı taşlarını proteinler oluşturmaktadır. Canlılardaki kemikler, kaslar, deri, sinirler yani vücudun büyük bir kısmı proteinlerden oluşmaktadır. Proteinler, amino asit denilen, karbon, hidrojen, oksijen ve azot atomlarından meydana gelen moleküllerin yan yana dizilmeleri ile oluşur. Amino asitlerin başlıca 20 tanesi protein yapımında görev almaktadır. 20 tane amino asitle binlerce hatta yüz binlerce protein üretmek mümkündür. Proteinlerin Sınıflandırılması Basit proteinler Hidrolizleri sonucu yalnız aminoasit veren başka esas organik ve anorganik bileşenleri vermeyen yani sırf amino asitlerden oluşmuş proteinlerdir. Tabiatta yaygın olarak bulunur ve yapılarında L-a-aminoasitleri veya türevlerini içerirler. Kompleks proteinler Konjüge proteinlerin aminoasit yapısında olmayan bileşenlerine prostetik grubu adı verilir. Kompleks proteinler, prostetik gruplarının kimyasal tabiatlarına göre sınıflandırılırlar. Proteinler Nasıl Oluşur? Proteinler aminoasit moleküllerinin birleşmesi ve suyun açığa çıkmasıyla oluşur. Protein oluşumunda aminoasitler birbirine peptit bağlarıyla bağlanırlar. Bu nedenle bu olay peptitleşme olarak adlandırılmaktadır. Bu yönüyle proteinlere de polipeptitler denilmektedir. Proteinlerin Sindirimi ve Emilimi Protein metabolizması aslında aminoasitlerin metabolizmasıdır. Besinlerle alınan proteinler, organizma için yabancı maddelerdir. Organizmanın yararlanabilmesi için bunların yapı birimleri olan amino asitlere kadar yıkılmaları gerekmektedir. Proteinlerin sindirimi midede başlar ve bağırsaklarda devam eder. Mide hücreleri tarafında salgılanan ve mide özsuyunda bulunan pepsin enzimi ile mide özsuyundaki HCl yardımıyla proteinlerdeki bağlar kopar. Böylece çeşitli büyüklükle peptitler ve aminoasitler meydana gelir. Proteinlerin Sindirimi ve Emilimi Proteinlerin başlıca kaynakları Hayvansal yiyecekler olarak, yumurta, et, balık, peynir ve süt vb. Bitkisel yiyecekler olarak da ekmek, patates, fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler ve bezelye, fasulye ve mercimek gibi tahılgillerdir. Dengeli bir beslenme için proteinlerden belirli miktarlarda alınması gerekmektedir. Çünkü, proteince zengin besinleri az veya çok tüketmek vücut için zararlı olabilir. Yağlar Canlılar için başlıca besin deposunu lipidler olarak adlandırılan yağlar oluşturmaktadır. Yağlar C, H ve O atomlarından oluşmuş olup canlı organizmanın en önemli yapı maddelerinden biridir. Yağların genel formülü CH 3 (CH 2 ) n COOH olup organizmanın başlıca besin kaynağıdır. Enerji verme ve depolama yönünden karbonhidratlardan daha üstün özelliklere sahiptirler. 5

Yağlar Mineraller Yağların başlıca kaynakları: Tereyağı, yağlı et, kaymak, peynir ve yumurta gibi hayvansal yağlar ile Mısır, ayçiçeği, fındık ve ceviz gibi bitkisel yağlardır Dengeli beslenme için yağlardan belirli miktarlarda alınması gerekmektedir. Yağların vücudun gereksinim duyduğu miktarlardan fazla alınması kalp ve damar hastalıklarına neden olabilir. Mineraller, vücudun sağlıklı kalabilmesi için gerekli olan kimyasal elementler ile bu elementlerin inorganik bileşikleridir. Mineraller, diğer besinlerin metabolizması için tamamlayıcı nitelikte olan inorganik maddelerdir. Örneğin, en çok sütte ve süt ürünlerinde bulunan kalsiyum kemiklerin ve dişlerin gelişmesinde önemli rol oynar. Süt ürünlerinde, yumurta sarısında ve kuru yemişlerde bulunan fosfor ise kemik ve dişlerin kas ve sinir dokusunun başlıca yapıtaşlarındandır. Vitaminler Katkı Öğeleri Vitaminler, vücuttaki birçok kimyasal olayların gerçekleşmesini sağlayan besinlerdir. Vücudun direncini arttırıp birçok hastalığı engellemeleri yanında vücuda alınan yağ asitlerinin oksidasyonunu da önlemektedirler. Vitaminler vücutta depolanamaz ve günlük gereksinimden fazla alınan vitaminler idrarla birlikte dışarı atılmaktadır. Doğal olarak besinlerin bileşiminde bulunan veya besinlerden çeşitli yollarla saf olarak elde edilen veya kimyasal olarak yapıldıktan sonra, çeşitli amaçlar için katılan öğelere besin katkı öğeleri denir. Besin katkı öğelerinin Besin bileşimindeki besin öğelerinin kaybını önlemek Besinin kalitesini ve sağlamlığını sürdürmek, ziyan olmasını önlemek Besinin görünüşünü güzelleştirmek, renk vermek ve şeklini düzeltmek Besinin lezzet, tat ve kokusunun daha hoş olmasını sağlamak ve besin değerini yükseltmek gibi kullanım amaçları bulunmaktadır Katkı Öğeleri Katkı Öğeleri Renklendiriciler Başlıca şekerlere, şekerlemelere, meşrubatlara, dondurmalara vb. eklenir. Yasak boyaların birçoğu kanser yapıcı ve toksittir. Saklayıcı ve Koruyucular Organik ögeler: Organik asitler ve bunların tuzları bu gruba girer. Örneğin sitrik asit şuruplara, karbonatlı içeceklere, reçel, marmelat ve jölelere eklenir. İnorganik ögeler: salam ve sosis gibi et türevlerinde kullanılan nitrat ve nitrit; meyve sularında kullanılan benzoik asit; meşrubat, fırın ürünleri ve baharatlı besinlerde kullanılan sorbik asit inorganik koruyucuların en önemlileridir. Antioksidatlar: Daha çok yağların ve yağlı besinlerin uzun süre saklanabilmesi, sebze ve meyvelerin kararmasının önlenmesi için kullanılır. Bunlar, yağları okside olmaktan ve acımaktan korur. Baharatlar Daha çok taze kullanılmayıp kuru olarak az miktarda kullanılan tarçın, karanfil, tozbiber gibi öğelere denir. Tat ve Koku Verici Öğeler Esanslar, şeker yerine kullanılan sakkarin ve siklamatlar, lezzetlerin kalıcılığını sağlayan glutamik asit tuzları, vanilya, tuz, maydanoz, soğan gibi baharatlardır. Bunlardan şeker yerine kullanılanlar yapaydır. Yapay tatlandırıcıların sağlığa zararlı olduğu gerekçesiyle denetim altında, ilaç gibi satılması ve kullanılması önerilmiştir. Kabartıcılar Ekmek, kek, pasta gibi yiyeceklerin hazırlanmasında hamurun kabarmasını sağlayan ögelerdir. 6

Besinlerin bozulmasında etken olan faktörler şunlardır: Biyolojik faktörler Kimyasal faktörler Fiziksel faktörler Biyolojik Faktörler Mikroorganizmalar besinlere biyolojik etkide bulunurlar. Bunların başında küf mantarları gelmektedir. Küflerin en iyi çalıştığı sıcaklık 20-25 0 C arasındadır. Küfler 67-75 0 C arasındaki sıcaklıklarda yaşayamazlar. Donma noktasında ölmezler ama pasifleşirler. Biyolojik Faktörler Besinlerimize etkide bulunan mikroorganizmların ikincisi ise mayalardır. Mayalardan genellikle ekmek ve hamur işlerinin yapılmasında kullanılsa da genellikle zararlıdırlar. Mayalar daha çok 25-35 0 C arasında yaşarlar ve 65 0 C üzerinde ölürler. Biyolojik Faktörler Besinlerimize etkide bulunan mikroorganizmalardan üçüncüsü ise bakterilerdir. Mikroskobik küçük canlılar olan bakteriler daha çok sebzelerin bozulmasına, onların bozulup yenilmez hale gelmesine neden olurlar. Bakterilerdeki toksinler zehir etkisi yapar. Bakterilerin en tehlikelisi ve konservelerde zehir meydana getireni «bacillus botilünüs» tür. Bakteriler içinde bazı besinlere yararlı olanları, bazılarına da zararlı olabilenleri vardır. Kimyasal Faktörler Kesilen bir ayvanın, elmanın veya soyulan bir patatesin havada kaldıklarında hemen karardıkları görülmektedir. Bu kararma meyve ve sebzelerin içinde bulunan enzimlerin faaliyetiyle havanın oksijeninden ileri gelmektedir. Görüldüğü gibi bu olay kimyasal olduğu için bu tür faktörlere kimyasal faktörler denilmektedir. Fiziksel Faktörler Güneş ışığı besinlerin rengini değiştirir, Rüzgar sebze sularının uçmasına, solup pörsümesine yol açar. Böylece bu besinlerin güzellikleri, görünüşleri bozulduğu gibi tazelikleri de yok olur. Bu değişikliklere sebep olan etkenlere fiziksel faktörler denir. 7

Besinlerin İşlenerek Saklanması Isıtma ile saklama: Besinler, mikroorganizmaların yaşaması için gerekli ısı derecesinin üzerinde tutulursa, bu etmenlerin çoğalması durur ve ısı daha da yükselirse, mikroorganizma ve enzimler yok olur. Böylece besinlerin bozulması önlenir. Soğutma ve Dondurma Yöntemi ile Saklama: Besinler 10 0 C altında saklanırsa çoğalma hızı yavaşlar. Isı 0 0 C ye düşünce mikroorganizmaların çoğalması tamamen durur. Kimyasal Öğelerle Saklama: Besin saklanmasında kullanılan kimyasal öğeler, mikroorganizmanın çalışmasını durdurarak bozulmayı önler. Besinlerin İşlenerek Saklanması Kurutma ile Saklama: En eski saklama yöntemlerinden birisi olan kurutma güneşte, sıcak fırında, kurutma tünellerinde ve dondurulmak sureti ile yapılır. Dondurarak kurutma vakum altında besinlerdeki su miktarını buharlaştırmak sureti ile yapılır. Işınlandırma (Radyasyon) ile Saklama: İyonlayıcı ışınlar verilen doza göre mikroogranizmaların çalışmasını durdurur ya da ölmesini sağlar. Bunun için en çok gama ışınları kullanılır ve düşük dozlarda ışınlanmanın zararlı olmadığı belirtilmektedir. Fermantasyon Tekniği ile Saklama: Fermentasyon, besinin içindeki bazı öğelerin biyokimyasal parçalanmasıyla daha dayanıklı ürünlere değişimidir. Bu teknikle, yoğurt, peynir, turşular vb. elde edilir. Antibiyotikle Saklama: Bazı antibiyotikler ile mikroorganizmaların öldürüldüğü saptanmıştır. Ancak besinlerdeki antibiyotik kalıntıları sağlık için uygun değildir GDO Nedir? GDO Nedir? Bir canlının gen diziliminin değiştirilmesi ya da ona kendi doğasında bulunmayan bambaşka bir karakter kazandırılması yoluyla elde edilen canlı organizmalara Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar kısaca GDO adı verilmektedir. Mısır ve domates başta olmak üzere raflardaki pek çok ürünün hatta bebek mamasının genetiği değişmiş olabilir. GDO nun Zararları GDO lu ürünlerin tohumları çevreye karışıp doğal ürünlerin yapısını bozabilir Böceklerin olumsuz etkilenmesiyle tüm ekosistem çökebilir Biyo çeşitliliği tehlikeye sokuyor Biyolojik kirliliğe neden oluyor Tüm insanlığa ait olan bir materyal olan DNA nın özelleştirilmesi endişe yaratıyor. GDO nun Yararları Daha bol miktarda ürün elde edilmesi mümkün olabilir Böcek ilaçlarının kullanılmasını azaltıyor Böceklere ve hastalıklara karşı daha dayanıklı ürünler elde ediliyor Kaynaklar Bağ, H. & Sürücü, A. (2011).. Ankara: Pegem Yayıncılık 8