EĞİTİM YÖNETİCİLERİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİKLERİ İLE EVLİLİK DOYUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ



Benzer belgeler
MESLEKTE TÜKENMİŞLİK SENDROMU

OKUL YÖNETİCİLERİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ 1

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

DİYALİZ ÜNİTELERİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ: DİYALİZ VE YATAN HASTA SERVİSLERİ KARŞILAŞTIRMA ÇALIŞMASI

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

T.C ÇAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Farklı Değişkenlere Göre Tükenmişlik Düzeylerinin İncelenmesi

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

MBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Doç. Dr. Demet ÜNALAN Doç. Dr. Mehmet S. İLKAY Uzman Tülin FİLİK ERCİYES ÜNİVERSİTESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

İlköğretim de Çalışan bir Öğretmen Grubunda Tükenmişlik Durumu Araştırması. A Study on Teacher Burnout with a Group of Primary School Teachers

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL

Doç. Dr. Derya İREN AKBIYIK

ANAOKULU, İLKÖĞRETİM ve LİSE ÖĞRETMENLERİNDE MESLEKİ TÜKENMİŞLİĞİN BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi Yı : 2004, Sayı 20, Sayfa:

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği

İş Yerinde Ruh Sağlığı

Türkiye de Sağlık Çalışanları Tükenmişlik Araştırması Sonuçları

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

STRES ÇEŞİTLERİ. Duygusal Stres Yaşamımızı direkt etkilemeyip, dolaylı olarak etkileyen strestir.

OKUL YÖNETİCİLERİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİKLERİ İLE EVLİLİK DOYUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Stres Yönetimi ŞÜKRÜ AĞAÇSAPAN

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

SAĞLIK MESLEK LİSESİ ÖĞRETMENLERİNİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ EXAMINATION OF BURNOUT LEVEL OF VOCATIONAL MEDICAL HIGH SCHOOL TEACHERS

SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLÂK BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı.

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

SINIF OKUTAN BRANŞ ÖĞRETMENLERİNİN ALAN VE MESLEK BİLGİLERİNİN YETERLİK DÜZEYİ

TÜRK TEKSTİL VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN ARA KADEME İNSANGÜCÜ İHTİYACI VE ORTAÖĞRETİM DÜZEYİNDE TEKSTİL EĞİTİMİ ARAŞTIRMASI

TEKNİK ÖĞRETMENLERDE YAŞAM DOYUMU İŞ DOYUMU VE MESLEKİ TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

[BİROL BAYTAN] BEYANI

Konaklama İşletmeleri Muhasebe Müdürlerinde Tükenmişlik Sendromu-II

TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Dr. İkbal İnanlı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği

EĞİTİMDE ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

ÖRGÜTLERDE MESLEKİ TÜKENMİŞLİK VE AKADEMİSYENLER ÜZERİNDE BİR UYGULAMA *

REHBER ÖĞRETMENLERİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim

ATLETİZM ANTRENÖRLERİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ

Okul Temelli Psikolojik Destek Uygulamaları & Öğretmenler için Tükenmişlik ve Öz Bakım

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

ÖZEL GEREKSİNİMLİ OLAN VE OLMAYAN ÇOCUKLARIN EBEVEYNLERİ İLE OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİN İLİŞKİLERİ

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I


BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

TEKNİK ÖĞRETMENLERDE YAŞAM DOYUMU İŞ DOYUMU VE MESLEKİ TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

ACİL SERVİSTE TÜKENMİŞLİK SENDROMU NEDENLERİ Doç.Dr. Cemil KAVALCI BÜTF Acil Tıp AD,Ankara. 9.Ulusal Acil Tıp Kongresi

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Transkript:

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM YÖNETİCİLERİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİKLERİ İLE EVLİLİK DOYUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ Hazırlayan Celal Kadir Çelik Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Danışman Yard. Doç. Dr. Recep Koçak TOKAT 2006

i TEŞEKKÜR Araştırmamın tüm aşamalarında görüş ve fikirlerinden yararlandığım, her konuda yardımcı olan tez danışmanım Yrd. Doç. Dr. Salih Recep KOÇAK a, çalışmamın düzeltilmesi ve yönlendirilmesinde en ince ayrıntıyı bile gözden kaçırmayan Yrd. Doç. Dr. Aysun ERGİNER e, tezimin yazım yanlışlarını göstererek düzeltmemi sağlayan Yrd. Doç. Dr. Şeyma Büyükkavas KURAN a, her zaman her konuda danışabildiğim ve yardımları sayesinde çalışmamı tamamlayabildiğim sevgili arkadaşlarım Arş. Gör. Vildan ÇEVİK ve Arş. Gör. Uğur AKIN a, ölçeklerin uygulanıp toplanmasında çok büyük katkıları olan başta Ömer ÇIRPAN ve emeği geçen tüm il milli eğitim müfettişlerine ve sevgili aileme sonsuz teşekkür ederim.

ii ÖZET Bir toplumun değişerek gelişmesinin arkasındaki temel güç, ihtiyaç duyulan nitelik ve becerilere sahip insan yetiştiren dinamik eğitim kurumlarıdır. Bir eğitim kurumu olarak okulların kaliteli ve etkili bir eğitim vererek bu beklenen toplumsal ihtiyacı karşılayabilmesi büyük oranda okulun nasıl yönetildiğine ve yöneticilerinin performansına bağlıdır. Bir insan olarak okul yöneticisinin işindeki performansını, kalite ve verimliliğinin ev (aile) yaşantılarından bağımsız olması beklenemez. Bu araştırmanın temel amacı da okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlik düzeyleri ile evlilik doyum düzeyleri arasındaki ilişkiyi çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırma Tokat il merkezi ve ilçelerinde 201 bay ve 5 bayan olmak üzere toplam 206 evli okul yöneticisi ile gerçekleştirilmiştir. Betimsel tarama modelli bir araştırma olan bu çalışma verileri, Ergin (1992) tarafından Türkçe ye uyarlanan Maslak Tükenmişlik Envanteri, Kışlak (1996) tarafından Türkçe ye uyarlanan Evlilik Uyum Ölçeği ve araştırmacı tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu ile toplanmıştır. Araştırma bitiminde yapılan analizler sonucunda okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlik düzeyleri ile evlilik doyum düzeyleri arasında ters yönde güçlü bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlik düzeyleri ve evlilik doyum düzeylerinin yaş, cinsiyet, branş, kıdem, okuldaki öğrenci ve öğretmen sayısı, sağlık durumu, çocuk sayısı, evlilik türü gibi değişkenlerle ilişkilerini inceleyen araştırma bulgularına yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Okul Yöneticisi, Tükenmişlik, Evlilik Doyumu

iii ABSTRACT The main power behind societal development and change is institutions that educate individuals in order to have desired skills and qualities. This role of the school as an institution largely depends on what it is managed and administered. It is not expected that school administrators performance, quality, and productivity independent of his/her home life. In this context, the main purpose of this study is to investigate the relationship between occupational burnout and marital satisfaction. The study was conducted with 206 married school administrators of whom 201 were men in downtown Tokat and its districts. This research modeled as a survey. The data were by the Maslach Burnout Scale Ergin (1992), Marriage Adoption Scale Kışlak (1996), and a personal information sheet prepared by researcher. Results showed that there was a strong negative relationship between school administrators occupational burnout levels and marital satisfaction levels. Besides, the results of relationships between independent variables (i.e., age, gender, branch, seniority, number of students and teachers in the school, health condition, number of children, and marriage type) and school administrators occupational burnout levels and marital satisfaction levels. Key Words: School Administrator, Burn out, Marital Satisfaction

iv İÇİNDEKİLER Sayfa TEŞEKKÜR..i ABSTRACT..ii ÖZET...iii İÇİNDEKİLER.iv TABLOLAR LİSTESİ vii KISALTMALAR LİSTESİ..xi 1. GİRİŞ.1 1.1. MESLEKİ TÜKENMİŞLİK..4 1.1.1. Duygusal Tükenme 5 1.1.2. Duyarsızlaşma...5 1.1.3. Kişisel Başarı.6 1.1.4. Stres...6 1.1.5. İş Doyumu.8 1.1.6. Tükenmişliğin Belirtileri...8 1.1.7. Tükenmişliğin Sonuçları 9 1.2. EVLİLİK DOYUMU 9 1.3. PROBLEM DURUMU 12 1.3.1. Araştırmanın Amacı... 12 1.3.2. Araştırmanın Önemi 13 1.3.3. Problem Cümlesi.14 1.3.4. Alt Problemler.14

v 1.3.5. Sınırlılıklar...14 1.3.6. Tanımlamalar...15 2. LİTERATÜR TARAMASI.16 2.1. TÜKENMİŞLİK İLE İLGİLİ YAPILAN ARAŞTIRMALAR...16 2.2. EVLİLİK DOYUMU İLE İLGİLİ YAPILAN ARAŞTIRMALAR...32 3. MATERYAL VE YÖNTEM...40 3.1. EVREN VE ÖRNEKLEM..40 3.2. VERİ TOPLAMA ARAÇLARI..40 3.2.1. Kişisel Bilgi Formu.40 3.2.2. Maslach Tükenmişlik Envanteri..41 3.2.3. Evlilik Uyumu Ölçeği..43 3.2.4. Araştırma İzni. 44 3.2.5. Uygulama.44 3.3. VERİLERİN ANALİZİ...45 4. BULGULAR VE YORUM...46 4.1. OKUL YÖNETİCİLERİNE AİT BAĞIMSIZ DEĞİŞKENLERİN DAĞILIMI (BETİMSEL İSTATİSTİK SONUÇLARI) 46 4.2. OKUL YÖNETİCİLERİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİK VE EVLİLİK DOYUMLARINA İLİŞKİN BETİMLEYİCİ İSTATİSTİK SONUÇLARI..59 4.3. OKUL YÖNETİCİLERİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİKLERİ İLE EVLİLİK DOYUM DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ....61 4.4. OKUL YÖNETİCİLERİNİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ İLE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ İNCELEYEN ANALİZ SONUÇLARI...63

vi 4.5. OKUL YÖNETİCİLERİNİN EVLİLİK DOYUM DÜZEYLERİ İLE BAĞIMSIZ DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ İNCELEYEN ANALİZ SONUÇLARI...83 5. SONUÇ VE ÖNERİLER.91 5.1. SONUÇLAR 91 5.2. ÖNERİLER.93 KAYNAKLAR 94 EKLER..104 EK-1: KİŞİSEL BİLGİ FORMU..105 EK-2: MASLACH TÜKENMİŞLİK ENVANTERİ 107 EK-3: EVLİLİK UYUMU ÖLÇEĞİ...108 EK-4: ARAŞTIRMA İZNİ...110

vii TABLOLAR LİSTESİ Tablo 4.1. Okul Yöneticilerinin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı.46 Tablo 4.2. Okul Yöneticilerinin Cinsiyete Göre Dağılımı..47 Tablo 4.3. Okul Yöneticilerinin Branşlara Göre Dağılımı..47 Tablo 4.4. Okul Yöneticilerinin Mezun Oldukları Eğitim Kurumlarına Göre Dağılımı.48 Tablo 4.5. Okul Yöneticilerinin Mesleki Kıdemlerine Göre Dağılımı 49 Tablo 4.6. Okul Yöneticilerinin Yöneticilik Kıdemlerine Göre Dağılımı..49 Tablo 4.7. Okul Yöneticilerinin Çalıştıkları Okuldaki Öğrenci Sayısına Göre Dağılımı...50 Tablo 4.8. Okul Yöneticilerinin Çalıştıkları Okuldaki Öğretmen Sayısına Göre Dağılımı...50 Tablo 4.9. Okul Yöneticilerinin Okulun Bulunduğu Yerleşim Birimine Göre Dağılımı...51 Tablo 4.10. Okul Yöneticilerinin Katıldıkları Hizmet içi Eğitim Kurs veya Seminer Sayısına Göre Dağılımı...51 Tablo 4.11. Okul Yöneticilerinin Öğretmenlik Mesleğini Üniversiteye Girişte Tercih Sırasına Göre Dağılımı...52 Tablo 4.12. Okul Yöneticilerinin, Şu Anda Meslek Seçimi Yapsalar Öğretmenlik Mesleğini Kaçıncı Sırada Tercih Edeceklerine Göre Dağılımı....52 Tablo 4.13. Okul Yöneticilerinin Meslekten Sağladıkları Doyum Sırasına Göre Dağılımı...53 Tablo 4.14. Okul Yöneticilerinin Ev ve İş Yaşantılarının Birbirlerine Etkileri..54 Tablo 4.15. Okul Yöneticilerinin Ciddi Sağlık Sorununa Göre Dağılımı...56

viii Tablo 4.16. Okul Yöneticilerinin Evlilik Şekline Göre Dağılımı 56 Tablo 4.17. Okul Yöneticilerinin Evlilik Yılına Göre Dağılımı..57 Tablo 4.18. Okul Yöneticilerinin Evlilik Sayısına Göre Dağılımı..57 Tablo 4.19. Okul Yöneticilerinin Sahip Oldukları Çocuk Sayısına Göre Dağılımı 58 Tablo 4.20. Okul Yöneticilerinin Evinde Aile Üyeleri Dışında Sürekli Kalan Bireylerin Varlığına Göre Dağılımı.58 Tablo 4.21. Okul Yöneticilerinin Duygusal Tükenme Düzeylerine Göre Dağılımı...59 Tablo 4.22. Okul Yöneticilerinin Duyarsızlaşma Düzeylerine Göre Dağılımı...59 Tablo 4.23. Okul Yöneticilerinin Kişisel Başarı Düzeylerine Göre Dağılımı 60 Tablo 4.24. Okul Yöneticilerinin Evlilik Doyumlarına Göre Dağılımı..60 Tablo 4.25 Evlilik Doyumu ile Mesleki Tükenmişlik Alt Boyutları (EE, DP, PA) Arasındaki Korelasyon 61 Tablo 4.26. Okul Yöneticilerinin Yaşlarına Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeyleri Arasındaki Kruskal Wallis Testi Sonuçları 64 Tablo 4.27. Okul Yöneticilerinin Cinsiyetlerine Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeyleri Arasındaki Mann Whitney U Testi Sonuçları...66 Tablo 4.28 Okul Yöneticilerinin Mesleki Tükenmişlik Düzeylerinin Branşlarına Göre Kruskal Wallis Testi Sonuçları...68 Tablo 4.29. Okul Yöneticilerinin Mesleki Tükenmişlik Düzeylerinin Bitirdikleri En Son Eğitim Kurumuna Göre Kruskal Wallis Testi Sonuçları. 69 Tablo 4.30 Okul Yöneticilerinin Mesleki Kıdemlerine Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeyleri Arasındaki Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları 70 Tablo 4.31. Okul Yöneticilerinin Mesleki Tükenmişlik Düzeylerinin Yöneticilik Kıdemlerine Göre Kruskal Wallis Testi Sonuçları. 72

ix Tablo 4.32 Okul Yöneticilerinin Okuldaki Öğrenci Sayılarına Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeylerine İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları... 73 Tablo 4.33 Okul Yöneticilerinin Okuldaki Öğretmen Sayılarına Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeylerine İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları... 74 Tablo 4.34 Okul Yöneticilerinin Çalıştıkları Okulun Yerleşim Birimine Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeylerine İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları... 75 Tablo 4.35 Okul Yöneticilerinin Aldıkları Seminer Veya Kurs Sayısına Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeylerine İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları...76 Tablo 4.36 Okul Yöneticilerinin Öğretmenlik Mesleğini Tercih Sıralarına Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeylerine İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları... 77 Tablo 4.37 Okul Yöneticilerinin Öğretmenlik Mesleğini Şu Anki Tercih Sıralarına Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeylerine İlişkin Kruskal Wallis Testi Sonuçları....78 Tablo 4.38 Okul Yöneticilerinin Sağladıkları Doyum Alanına Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeylerine İlişkin Kruskal Wallis Testi Sonuçları.. 80 Tablo 4.39 Okul Yöneticilerinin Ciddi Sağlık Sorunu Yaşaması Durumuna Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeylerine İlişkin Mann Whitney U Testi Sonuçları....81 Tablo 4.40 Okul Yöneticilerinin Sahip Oldukları Çocuk Sayısına Göre Mesleki Tükenmişlik Düzeylerine İlişkin Kruskal Wallis Testi Sonuçları......82 Tablo 4.41 Okul Yöneticilerinin Yaşlarına Göre Evlilik Doyumlarına İlişkin Kruskal Wallis Testi Sonuçları....83 Tablo 4.42 Okul Yöneticilerinin Cinsiyetlerine Göre Evlilik Doyumlarına İlişkin Mann Whitney U- Testi Sonuçları....84 Tablo 4.43 Okul Yöneticilerinin Çalıştıkları Yerleşim Birimine Göre Evlilik Doyumlarına İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları...85

x Tablo 4.44 Okul Yöneticilerinin Ciddi Sağlık Sorunu Olup Olmamasına Göre Evlilik Doyumlarına İlişkin Mann Whitney U- Testi Sonuçları 86 Tablo 4.45 Okul Yöneticilerinin Evlenme Şekillerine Göre Evlilik Doyumlarına İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları 86 Tablo 4.46 Okul Yöneticilerinin Evlilik Sürelerine Göre Evlilik Doyumlarına İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları....87 Tablo 4.47 Okul Yöneticilerinin İlk Ve İkinci Evlilikleri Olmasına Göre Evlilik Doyumlarına İlişkin Mann Whitney U- Testi Sonuçları....88 Tablo 4.48 Okul Yöneticilerinin Çocuk Sayılarına Göre Evlilik Doyumlarına İlişkin Kruskal Wallis Testi sonuçları 89 Tablo 4.49 Okul Yöneticilerinin Evlerinde Aile Üyeleri Dışında Sürekli Kalan Kimse Durumuna Göre Evlilik Doyumlarına İlişkin Mann Whitney U- Testi Sonuçları. 89

xi KISALTMALAR LİSTESİ MTE: Maslach Tükenmişlik Envanteri EE: Emotional Exhaustion (Duygusal Tükenme) DP: Depersonalizm (Duyarsızlaşma) PA: Personal Accoplishment (Kişisel Başarı) EUÖ: Evlilik Uyumu Ölçeği

1 1. GİRİŞ Psikososyal bir varlık olan insanın, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir arada yaşama zorunluluğu, ortak değer ve davranışların oluşmasına neden olmuştur. Oluşan bu ortak değer ve davranışların bir sonraki nesle aktarılması, eğitim sisteminin oluşmasına neden olmuştur. Bugün artık bir toplumun gelişmişliği eğitim sisteminin gelişmişliğiyle doğru orantılı olarak kabul edilmektedir. Bilginin en önemli güç olmaya başladığı çağımızda, eğitimin önemi ve işlevi giderek artmaktadır. Karslı (2004: 81) ya göre; bireyin içinde yaşadığı çağın bilgi, beceri, tutum ve alışkanlıklarıyla donanımlı hale gelmesi toplumun eğitimsel bir görevidir. Bunun için ise toplumlar kendi ihtiyaçlarını karşılayacak okul sistemlerini kurmaya çalışmışlardır. Bursalıoğlu (1992: 4) na göre, okul, eğitim sistemi içindeki alt sistemlerden en kritik ve en etkili olanıdır. Aytaç (2000: 3) a göre de, eğitim sisteminde asıl üretim işleri okulda yapıldığı için sistemin kilit, stratejik ve vazgeçilmez öğesi okuldur. Okulun bütün üst sistemleri, diğer eğitim örgütleri ve mekanizmalar okulun işlerini yerine getirmesine yol gösterici ve destek rolünü üstlenmektedir. Bu açıdan, eğitim sisteminde okul temel sistemdir. Okulun başarısı ise eğitim sisteminin başarısıdır (Karslı, 2004: 81). Karslı (2004) okul yöneticisini, okulun etkili ve verimli çalışmasını sağlamakla görevli olan kişi olarak tanımlar. Okul yöneticisi, okuldaki işgörenlerin işbirliği içerisinde çalışmasını sağlamalıdır. Okulun başarılı bir eğitim öğretim hizmeti verebilmesi için okulun yeni gelişmelere uyumunu sağlamalı, öğretmenlerinin gelişmelerini desteklemeli ve onlara eğitimsel sorunların çözümünde rehberlik edebilmelidir.

2 Eğitim sisteminin amacına ulaşması okullar yoluyla olur. Okulların belirlenen amaçlara ulaşabilmesi, yani Milli Eğitim Temel Kanunu nda belirlenen ideal insanın yetiştirilmesi, okullarda verilen eğitimin niteliğine bağlıdır. Okul eğitiminin nitelikli olması okulların iyi yönetilmesi ile doğrudan ilişkili görülmektedir. Okullarda yönetimin iyi olması ise okul yöneticilerinin, sahip olmaları gereken bir çok nitelik yanında, ruhen ve bedenen sağlıklı olmalarını gerekli kılmaktadır. Bir insanın sağlıklı bir yaşam sürmesi, çalıştığı işten sağladığı doyum ve çalışma ortamından aldığı huzur ile doğrudan ilişkilidir. Aynı zamanda, insanın işten sağladığı doyumun mesleki tükenmişlikle ters orantılı olduğu araştırma sonucunda ortaya konmuştur. Bu nedenle okul yöneticilerinin ruh sağlığını yakından etkileyen ve üzerinde çok durulan etkenlerden birisi de tükenmişlik düzeyleridir (Izgar, 2001: 69-70). Evlilikten duyulan memnuniyet evlilik doyumunu ifade etmektedir. Mutlu bir evlilik yaşayan bireylerin yaşamdan da evlilik paralelinde daha yüksek bir doyum alması beklenmektedir. Evlilik doyumunun yaşam doyumuna olan bu etkisi, yaşamın bir diğer önemli parçası olan iş hayatını da etkilemektedir. Evliliklerinde üst düzey doyum yaşayamayan bireylerin, iş doyumları da bu bakış açısından hareketle yüksek olması beklenemez. İş ve iş çevresinde duyulan memnuniyetsizlik sonrasında yaşanan düşük iş doyumu da mesleki tükenmişliği doğurmaktadır. Doğrudan insanlara hizmet eden, hizmetin kalitesinde insanın çok önemli olduğu alanlarda sık görülen tükenmişlik, ekonomik zararlara, elemanların işten ayrılmasına, hizmet kalitesinin düşmesine neden olmaktadır (Kaçmaz, 2005: 32). Bir insanın günlük yaşam aktivitelerinin büyük kısmını kapsayan ev ile iş yaşantılarının birbirini etkilemesi muhtemeldir. Zira iş yaşantısı insanların hayatında çok önemli bir yer işgal etmektedir. İşinden memnun olmayan bir bireyin bu

3 memnuniyetsizliğini diğer yaşantı alanlarına yansıtmaması zor görünmektedir. Bu nedenle insan hayatında en önemli yaşam alanları olan iş ve evlilik yaşantılarının birbiriyle açık şekilde ilişkili olduğu düşünülmektedir. Hele stres faktörleri yüksek bir meslek olan eğitim yöneticileri düşünüldüğünde bu ilişkinin daha da kuvvetli olması beklenebilir. Eğitim sistemlerinin en işlevsel parçası olması, okulu çok önemli kılmaktadır. Yöneticinin, başarısı ve verimi pek çok etkene bağlıdır. Mesleğine verdiği değer ve ilgisi, başarısının dolayısıyla okulun başarısının göstergesidir. Bir yöneticinin, mesleğinden sağladığı başarının, işinden sağladığı doyum ve mesleki tükenmişlikle ilişkili olması muhtemeldir. Bu nedenle bir eğitim kurumunda kalite ve verimliliği artırmanın yollarından biri de yöneticilerin iş doyumlarını artırmak, mesleki tükenmişlik düzeylerini düşürmek olabilir. Sosyal bir varlık olan insan duygu, düşünce ve davranışlarıyla bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Okul yöneticilerinin işteki başarısında veya başarısızlığında mutlaka sosyal çevresinin etkisi büyüktür. Bunların en temeli ve en etkili olanı ailedir. Yönetici, aile ortamındaki olaylardan tamamen sıyrılamaz. İster istemez aile içindeki genel durumu iş ortamına yansıyacak ve okuldaki görevini etkileyecektir. Bu nedenle; yöneticinin mesleğindeki doyum, aile ortamındaki olumlu olumsuz yaşantılardan etkilenecektir. Eğitim yöneticisinin verimli olması için aile ortamının huzurlu, dolayısıyla evlilik doyumunun yüksek olması beklenmektedir. Bu araştırmada, evlilik doyumu yüksek olan okul yöneticilerinin, mesleki tükenmişlik düzeylerinin düşük olacağı görüşüne dayanılmaktadır. Bu çalışmada en önemli amaç, okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlikleri ile evlilik doyumları arasında ilişki olup olmadığının araştırılmasıdır. Türkçe ve İngilizce

4 literatür taramasında bu ilişkiyi inceleyen araştırmalara rastlanamamıştır. Bu nedenle mesleki tükenmişlik ve evlilik doyumunun bir arada araştırılması ile bu çalışmanın bir ilk olacağı ve literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. 1.1. MESLEKİ TÜKENMİŞLİK Freudenberger (1974: 159) tükenmişliği başarısızlık, yıpranma, enerji ve iş kaybı veya insanın iç kaynakları üzerinde, karşılanamayan istekler sonucunda, ortaya çıkan bir tükenme durumu olarak tanımlamıştır. Maslach ve Jackson (1981: 98) tükenmişliği; insanda ortaya çıkan fiziksel bitkinlik, uzun süren yorgunluk, çaresizlik ve umutsuzluk duyguları, yaptığı işe, hayata ve diğer insanlara karşı gösterdiği olumsuz tutumları kapsayan fiziksel ve zihinsel boyutlu bir sendrom olarak tanımlamışlardır. Cherniss (1988) tükenmişliği, insanın aşırı stres ya da doyumsuzluğa yaptığı işten soğuma biçiminde gösterdiği bir tepki olarak tanımlar ve aşırı bağlılığın sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlık olarak görür. Shirom (1989) tükenmişliği, bireysel düzeyde olumsuz duygusal bir yaşantıyı kapsayan, kronik ve sürekli yaşanan bir duygu olarak kabul etmektedir. Cardinell (1981) tükenmişliği daha geniş biçimde ifade ederek; insanın hayatında ortaya çıkan ciddi bir rahatsızlık belirtisi, orta yaş krizi olarak tanımlamıştır. Günümüzde kabul gören en yaygın tükenmişlik tanımı Maslach ve arkadaşları tarafından yapılan ve tükenmişliği üç boyutlu bir kavram olarak algılayan tanımdır. Tükenmişlik; işi gereği sürekli olarak diğer insanlarla yüz yüze çalışan kişilerde sıklıkla ortaya çıkan üç boyutlu bir sendrom olarak kabul edilmektedir. Bu üç boyut; duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı olarak adlandırılmaktadır (Izgar, 2001: 2).

5 1.1.1. Duygusal Tükenme Çalışanların kendilerini yorgun ve duygusal yönden aşırı yıpranmış hissetmelerini; kişinin işinde aşırı yüklenmiş olma duygularını tanımlar (Özer, 1998: 15). Enerji eksikliği ve bireyin duygusal kaynaklarının bittiği hissine kapılması biçiminde ortaya çıkar. Bu duygusal yorgunluğu yaşayan kişi, hizmet verdiği kişilere geçmişte olduğu kadar verici ve sorumlu davranmadığını düşünür. Gerginlik ve engellenmişlik duygularıyla yüklü olan birey için ertesi gün yeniden işe gitme zorunluluğu büyük bir endişe kaynağıdır (Torun, 1995). Bu duruma yakalananlar kendilerini, yeni bir güne başlayabilmek için gerekli enerjiden yoksun hissederler. Duygusal kaynakları tamamen tükenmiştir. Tekrar doldurmak için yeni kaynak bulamazlar (Örmen, 1993: 2). 1.1.2. Duyarsızlaşma İşi gereği karşılaştığı diğer insanlara ve işine karşı geliştirilen soğuk, ilgisiz, katı, hatta insani olmayan tutum tükenmişlik sendromunun ikinci ayağı olan duyarsızlaşmayı oluşturur. Dozu gittikçe artan bu negatif reaksiyon çeşitli şekillerde ortaya çıkar. Kişi karşısındakine aşağılayıcı ve kaba davranır; onların rica ve taleplerini göz ardı eder (Cordes ve Doughery, 1993). Çalışanların hizmet verdikleri kişilere birer insan yerine nesne gibi davranmaları ile kendisini gösterir. Bu durumdaki işgörenler, etkileşimde bulundukları kişilere ve çalıştıkları örgüte karşı mesafeli, umursamaz ve alaycı bir tavır takınırlar. Küçültücü bir dil kullanma, insanları kategorize etme, katı kurallara göre iş yapma ve başkalarından sürekli kötülük geleceğini sanma, duyarsızlaşmanın diğer belirtilerindendir (Torun, 1995: 7). Kişi gerekli yardım ve servisi sağlamada başarısız olur. Diğer insanların hayatından çıkıp kendisini yalnız

6 bırakmasını içten arzu eder (Örmen, 1993: 2). Bu durumdaki kişi ve diğer insanlara karşı saygısız ve küçük düşürücü davranabilir. 1.1.3. Kişisel Başarı Kişisel başarı, kişinin işindeki yeterlik ve başarı duygularını tanımlar. Kişisel başarısızlık ise, kişinin işinde yetersiz ve başarısız olarak değerlendirmesini ifade eder. Bu aşamada birey kişisel başarısızlık duyguları ile doludur. Başkaları hakkında geliştirdiği olumsuz düşünce tarzı, kişinin kendisi hakkında negatif düşünmesine yol açar. Kişi bu düşünce ve yanlış davranışları ile kendisini suçlu hisseder. Kendisini kimsenin sevmediğine dair duygu geliştirir. Kendisi hakkında başarısız hükmünü verir. İşte bu noktada tükenmişliğin üçüncü aşaması olan düşük kişisel başarı hissi ortaya çıkar (Örmen, 1993: 3). Bireylerin kendileri ile ilgili değerlendirmelerinin olumsuz bir nitelik kazanmasının sonucu olarak işinde ve işi gereği karşılaştığı kişilerle ilişkilerinde başarısızlık ve yeterlik duygularında azalma görülür. İşinde ilerleme kaydedemediğini, hatta gerilediğini düşünen bu kişiler kendilerini suçlu hisseder (Cordes ve Dougherty, 1993; Torun, 1995). Tükenmişlik denildiğinde stres ve iş doyumu akla gelmektedir. Bu nedenle tükenmişlikle yakından ilgili bu iki önemli kavramın açıklanması doğru olacaktır. 1.1.4. Stres Lewis (1993) e göre stres; bireyin uyum sınırlarını aşmaya zorlamasına neden olan iç ve dış etkenlerdir. Genelde stres kavramı bazı şeylerden memnuniyetsizliği ifadede kullanılmaktadır. Memnuniyetsizlik çevresel ve duygusal olmak üzere iki faktörle

7 ilgilidir. Sabuncuoğlu ve Tüz (1996: 142) e göre stres; bir eyleme, duruma ya da kişinin üzerindeki fiziksel veya psikolojik zorlamaya karşı bir tepkinin sonucudur. Strese Neden Olan Faktörler 1. Fiziksel etkenler: Dahili ve harici olabilir. 2. Psikolojik etkenler: Zaman baskıları, mükemmeliyetçilik, sabit fikirlilik, batıl inançlar, hatalı düşünme, duyguları bastırma vb. 3. Toplumsal etkenler: Kişiler arası problemler, yetersiz para, zaman ve kaynaklar, devamlı yapılan işler. 4. Ruhsal etkenler: Değerlerin kaybı, güçlü bir ilişkinin olmaması ya da ilişkinin yok olmasını içerir. 5. İşle ilgili etkenler: İşle ilgili stres etkenleri, ücret, denetleyicilerle yaşanan problemler, iş arkadaşları ile yaşanan problemleri vb. içerir. 6. Durumsal etkenler: İş yerinde molanın az olması, toplumsal ve profesyonel destek sistemlerinin olmaması, meslektaşları ile kişisel duyguları paylaşamama, yardıma ihtiyacı olan insanlarla çalışabilmek için yeterli eğitimin olmaması, verilen hizmet bozulduğunda kurumdan çok insanları suçlama eğilimi, çözümsüz problemleri vb. içerir. McCranie (1988) stresin, her zaman mutlak sakınılacak veya zarar verici olmayacağını, bazen başarının dinamizm kaynağı da olabileceğini ifade etmiştir. Ancak aşırı stresin zararı faydasından çok olabilir. Sürekli stres; normal stres, anormal stres, tükenme, bozulma gibi aşamaları içerir. Sürekli stres üçüncü aşamada tükenmişliğe yol açar. Araştırmacılara göre tükenmişlik, aşırı stresin sonucudur. Tükenmişlikten sonra gelen aşama bozulma, yok olmadır.

8 1.1.5. İş Doyumu Güler (1990), iş doyumunu, kişinin işle ilgili değerlerinin işte karşılandığını algılaması ve bu değerin bireyin ihtiyaçları ile uyumlu olması olarak tanımlamakta, diğer bir deyişle işgörenin işini ya da iş hayatını değerlendirmesi sonucu duyduğu haz ya da ulaştığı duygusal doyumdur. İncir (1993) e göre; çalışma şartlarının ve çevresinin düzenlenmesi, çalışanların psikolojik, ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlarının karşılanması ve çalışma hayatından kaynaklanan sorunların en aza indirilmesiyle çalışma hayatının kalitesi artırılabilir. 1.1.6. Tükenmişliğin Belirtileri Çam (1992: 10) tükenmişliğin belirtileri ile ilgili çalışmalara ve literatüre dayanarak, tükenmişliğin belirtilerini fiziksel, davranışsal ve psikolojik belirtiler olarak sınıflamıştır. Fiziksel belirtiler; yorgunluk ve bitkinlik hissi, sık sık baş ağrısı, uykusuzluk, solunum güçlüğü, uyuşukluk, kilo kaybı, genel ağrı ve sızılar, yüksek kolesterol, koroner kalp rahatsızlığı oranının artışı, çok sık görülen soğuk algınlığı ve griplerdir. Davranışsal belirtiler; çabuk öfkelenme, işe gitmek istememe hatta nefret etme, pek çok konuda şüphe ve endişe duyma, takdir edilmediğini düşünerek alınganlık, işten doyumsuzluk, işe geç gelme, ilaç, alkol ve tütün benzeri zararlı maddeleri alma eğilimi ya da artırma, özsaygı ve özgüvende azalma; evlilik, aile ve arkadaşlardan uzaklaşma, içine kapanma, teslimiyet, güncellik, suçluluk, içerlemişlik, heves kırılması, çaresizlik, kolay ağlama, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, hareketsizlik, yansıtma, kendi kendine zihinsel uğraşlar, örgütlemede yetersizlik, rol çatışması, görev ve kurallarla ilgili karışıklık, kuruma yönelik ilginin kaybı, bazı konuları erteleme veya kararsız

9 kalma, başarısızlık hissi, çalışmaya yönelmede direniş, arkadaşlarla iş konusunda tartışmaktan kaçınma, alaycı ve suçlayıcı olma. Psikolojik belirtileri; aile sorunları, uyku düzensizliği, depresyon ve psikolojik hastalıklardır (Sabuncuoğlu, 1996: 151). Aile sorunlarında, belli olmayan nedenlerle evde bulunmama, eşini ve çocuklarını umursamama, cinsel fonksiyonlarda anormallikler, aile bireyleri tarafından dışlanmışlık hissi yaşama şekillerinde görülmektedir. 1.1.7. Tükenmişliğin Sonuçları Tükenmiş birey işi umursamama, işi bırakma eğilimi ve niyetinde artış, hizmetin niteliğinde azalma, izinsiz gelmeme, izin sonunda rapor vb yollarla izni uzatma, insan ilişkilerinde bozulma ve uyumsuzluk, eş ve aile bireylerinden uzaklaşma, düşük iş performansı, iş doyumsuzluğu, sebepsiz hastalanma, işte yaralanma ve iş kazalarında artma gibi olumsuz sonuçlar görülmektedir (Çam, 1992 :48). Tükenmişliğe maruz kalan kişilerde yorgunluk, uykusuzluk, iştahsızlık, baş ağrıları, sindirim güçlükleri ve depresyon, kaygı, çaresizlik, özsaygının azalması, alınganlık gibi fiziksel ve duygusal sorunlar sıklıkla görülmektedir (Torun, 1995: 26). Tükenmişlik sendromu yaşayan insanlar içki, sigara, uyuşturucu, sakinleştirici gibi zararlı maddelere yönelmekte veya artırmaktadır. Örgüt ortamında da işe devamsızlık, işten ayrılma, performans düşmesi gibi zararlı sonuçlar oluşmaktadır (Izgar, 2001: 21). 1.2. EVLİLİK DOYUMU Evlilik ilişkileri ve eşlerin birbirlerine ilişkin algılarına (evlilikten beklentileri, evlilikten sağladıkları yarar ve doyum) yönelik çalışmaların önemi öncelikle evlilik aracılığıyla oluşan aile kurumunun öneminden ileri gelmektedir. Evlilik yolu ile kurulan

10 ailenin, toplumların temel taşı olarak görülmesi, sağlıklı ve doyumlu evlilik ilişkilerini betimlemeye yönelik çalışma ve araştırmalara önem verilmesine yol açmıştır. Aile kurumunu evlilik yoluyla kuran tek canlı insandır (Kephart, 1966). Doğada (hayvanlarda) evlilik yoktur. Evlilik sadece insana özgü kültürel bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Burges ve Lock, hayvanlar çiftleşir ama insanlar evlenir şeklinde ifade etmişlerdir (Aktaran: Kışlak, 1996). Bu nedenle, insan yaşamında neredeyse birbirleriyle özdeşleştirilen aile ile evlilik kurumlarının işlevlerine değinmek gerekmektedir. Ailenin işlevleri doğada ve insanda farklıdır. Ailenin doğadaki işlevi, üremek için cinsel birleşmeyi sağlamak ve cinsel birleşme sonucu doğan yavruların korunmasını gerçekleştirmektir. İnsanlarda ailenin işlevi doğadakinden farklıdır. Bu anlamda, Yörükoğlu (1989) aileyi şöyle tanımlar: Her şeyden önce aile, eşlerin duygusal ve cinsel gereksinimlerini karşılayan; ortak amaç, çıkar, inanç ve kuralları olan, çocukların bakılıp, eğitildiği yasal bir birliktir. Ailenin sürekliliğini evlilik kurumu sağlar. Tanıma göre ailenin ve onun ön koşulu olan evliliğin, insan neslinin sürdürülmesi, çocukların bakılıp yetiştirilmesi, duygusal ve cinsel ihtiyaçların karşılanması gibi işlevleri vardır. Evliliğin ailenin kurulması ve sürdürülmesi dışındaki işlevlerini açıklayabilmek için neden evlilik? sorusuna başka yanıtlar da getirilmiştir. Kephart (1966), bu sorunun cevabını, cinsel gereksinimlerin karşılanmasının ve neslin devamının yanı sıra, dört maddeye daha dayandırmıştır. Bunlar: 1- Aşk (aşk, evliliğe giden yolda önemli bir nedendir). 2- Eşlik etme, bir başka deyişle arkadaşlık (aşk, evlilik sürecinde zamanla yok olma eğilimindedir ve yerini eşlik etmeye, arkadaşlık etmeye bırakabilmektedir). 3- Ekonomik nedenler (evlilik yolu ile ekonomik güvence sağlanmaktadır). 4- Toplumun

11 beklentileridir (evlenmemek, evde kalmış olmak gibi onur kırıcı nitelemelere yol açabilmektedir. Ayrıca yemek, davet vb sosyal ortamlara tek başına katılmak zaman içerisinde sosyal yalnızlığa yol açabilmektedir). Kephart (1966) ın evlenme nedenlerine ilişkin bu yorumu, evliliğin çeşitli sosyal işlevlerini ve öğrenilmiş kültürel bir yapı olduğunu ortaya koymaktadır. Cüceloğlu (1991) da, Sosyal bir varlık olan insan, ancak başkalarıyla kurduğu ilişkilerle yaşantısını sürdürebilmektedir. İlk olarak ana babasıyla ilişki kuran insan yavrusu zamanla büyüyerek akrabalarıyla ve karşı cinsle yakın ilişkiler kurmaya başlar. Başkalarıyla kurulan bu yakın ilişkiler insan hayatında önemli doyum kaynaklarındandır. Evlilik ilişkisi de insan hayatında önemli rol oynayan bu yakın ilişkilerdendir ifadesiyle evliliğin insan için önemli bir doyum kaynağı olduğu yönündeki işlevini vurgulamaktadır. Brehm ve Kassin ise doyum düzeyi yüksek bir evliliğin yürütülmesinde, iki yetişkin bireyin duygusal bağlılık içerisinde, birbirlerinin psikolojik gereksinimlerini karşılayıp, birbirlerine güven ve destek sağlamalarının önemine işaret etmektedir (Aktaran: Kışlak, 1996). Hawkins (1968), doyumlu bir evliliği, çiftlerin evlilik yaşantısında kendilerini mutlu olarak hissetmeleri olarak tanımlar. Tezer (1986) evlilik doyumunu, bireyin evlilik ilişkisindeki gereksinimlerini karşılama derecesine ilişkin algısı olarak tanımlar. Rusell (1983) ise evlilik doyumunu, eşlerin eşitlik duygusuna sahip olması, düşünsel ve bedensel yakınlık geliştirmesi koşuluyla gerçekleşebilen bir ilişki olarak niteler. Evlilik doyumu, evliliğe ilişkin memnuniyettir. Evlilik doyumu, evlilikte mutluluğun artması ve çatışmanın azalmasıyla gelmektedir (Buunk ve Vanyperen, 1991; Suitor, 1991) ve evlilik ilişkisindeki doyuma ulaştırıcı sıcak ve samimi alanlardan, gerilim yaratan soğuk alanlara uzanan yelpazeyi içermektedir. Evlilik doyumu genelde evlilik mutluluğu ile birlikte cinsel doyum, olumlu iletişim ve eğer yeniden evlenilecek olunsa yine aynı