TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR



Benzer belgeler
BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

Referans:e-TUS İpucu Serisi Biyokimya Ders Notları Sayfa:368

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

Ders Yılı Dönem-III Enfeksiyon Hastalıkları Ders Kurulu

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM III ENFEKSİYON HASTALIKLARI DERS KURULU

Notlarımıza iyi çalışan kursiyerlerimiz soruların çoğunu rahatlıkla yapılabileceklerdir.

KAS DOKUSU. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir

55.Aşağıdaki yapılardan hangisi, bakteriyal konjugasyonda rol alır? Referans: e-tus İpucu Serisi Mikrobiyoloji Ders Notları Sayfa:

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

KÜTAHYA SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM III II. KURUL ENFEKSİYON HASTALIKLARI DERS KURULU

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018)

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

1-Tanım: Mikrop dünyası ve mikroorganizmaların sınıflandırılmasının öğretilmesi.

BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ I. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

Normal Mikrobiyal Flora

Kanın bileşimi iki kısımdan oluşur:

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM III ENFEKSİYON HASTALIKLARI DERS KURULU

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

ERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ

GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir.

Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

Sinir Sistemi. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

VİROLOJİYE GİRİŞ. Dr. Sibel AK

BİYOKİMYADA METABOLİK YOLLAR DERSİ VİZE SINAV SORULARI ( ) (Toplam 4 sayfa olup 25 soru içerir) (DERSİN KODU: 217)

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ DERS PROGRAMI

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019)

DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN OLUŞMASI TRİGLİSERİTLERİN SENTEZİ

CİLT MİKROBİYOTASI PROF.DR. NİLGÜN SOLAK BÜLENT ECEVİT Ü. TIP FAK. DERMATOLOJİ AD

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

TRANSLASYON ve PROTEİNLER

ENZİM KATALİZİNİN MEKANİZMALARI

GLİKOJEN METABOLİZMASI

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

İNFLAMASYON DR. YASEMIN SEZGIN. yasemin sezgin

6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA

FARMAKOKİNETİK. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Sinapslar. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

Kan Akımı ml/dk. Kalp Debisi DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ VII. Dr. Nevzat KAHVECİ

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

Y. pestis, Y. pseudotuberculosis, Y. enterocolitica

BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ DERS PROGRAMI

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ DERS PROGRAMI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

Enterobakteriler. Dr. Kaya Süer. YDÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ

Transkript:

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR 1. Foramen ovale aşağıdaki hangi iki boşluğu birbirine bağlar? A) Fossa cranii media - Fossa pterygopalatina B) Fossa cranii anterior - Fossa pterygopalatina C) Fossa cranii media - Fossa infratemporalis D) Fossa cranii anterior - Cavitas nasi E) Fossa cranii media - Cavitas oris 1 C Foramen ovale içerisinden n. mandibularis in geçtiği, fossa cranii media ile fossa infratemporalis arasında bulunan os sphenoidale ye ait bir deliktir. 2. Aşağıdaki hangi 3 bağın birlikte zedelenmesi mutsuz üçlü olarak da anılan klinik durumu belirtir? A) Lig. cruciatum anterius - Meniscus medialis - Lig. collaterale tibiale B) Lig. cruciatum posterius - Meniscus medialis - Lig. collaterale fibulare C) Lig. cruciatum anterius - Meniscus lateralis - Lig. collaterale fibulare D) Lig. cruciatum posterius - Meniscus medialis - Lig. collaterale tibiale E) Lig. cruciatum anterius - Meniscus lateralis - Lig. collaterale tibiale 2 A Dizin en ciddi travmalarından biri olan bu klinik durumda lig. cruciatum anterior ile beraber birbirine yapışık olarak bulunan meniscus medialis ve lig. collaterale tibiale beraberce hasarlanırlar. 3. Düz omuz belirtisi hangi kasın innervasyonunun bozukluğunda ortaya çıkar? A) M. supraspinatus B) M. trapezius C) M. serratus anterior D) M. latissimus dorsi E) M. deltoideus 3 E M. deltoideus omuzun kabarıklığını veren kastır. N. axillaris tarafından innerve olan bu kasın innervasyon bozukluğunda acromion belirtisi, apolet belirtisi veya düz omuz belirtisi olarak da bilinen omuz düzleşmesi görülür. 4. Lacuna vasorum dan geçmeyen oluşum aşağıdakilerden hangisidir? A) A. femoralis B) V. femoralis C) N. genitofemoralis ramus femoralis D) N. cutaneus femoris lateralis E) Derin inguinal lenf düğümlerinin afferent kanalları 2

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT 4 D Yukarıdaki şıklarda sıralanan tüm yapılar lig. inguinale nin altındaki aralıklardan medialde olan lacuna vasorum dan geçerlerken, n. cutaneus femoris lateralis lacuna muscularum un en lateral bölümünden geçer. 5. Aşağıdaki kaslardan hangisi tibia ya yapışıklık göstermez? A) M. sartorius B) N. quadriceps femoris C) M. soleus D) M. gastrocnemius E) M, gracilis 5 D M. gastrocnemius her iki başı da femur dan başlar ve tendo achillis yapısına katılarak calcaneus da sonlanır. M. soleus başlamak üzere diğer tüm kaslar ise sonlanmak üzere tibia ya yapışırlar. 6. Beyin sapında bulunan çekirdeklerden hangisi duyu çekirdeğidir? A) Nuc. solitarius B) Nuc. ambiguus C) Nuc. salivarius inferior D) Nuc. motorius nervi trigemini E) Nuc. nervi facialis 6 A Nuc. (tractus) solitarius bulbus da bulunan tad ile ilgili bir duyu çekirdeğidir. Buraya VII., IX. ve X. kraniyal sinirler dağıldıkları alandan bu çekirdeğe tad duyusunu taşırlar. 7. Aşağıdakilerden hangisi n. facialis in kanal içerisinde verdiği bir daldır? A) N. auricularis posterior B) R. digastricus C) Rr. buccales D) R. marginalis mandibulae E) N. stapedius 7 E Nervus facialis kanal içerisinde sırasıyla n. petrosus major, n. stapedius ve chorda tympani dallarını verir. Daha sonra for. stylomastoideum dan temporal kemiği terk eder ve yüzde dağılan dallarını verir. 8. Aşağıdaki Brodmann sahalarından hangisi duysal bir sahadır? A) 4. saha B) 6. saha C) 8. saha D) 43. saha E) 44-45. sahalar 8 D Brodmann sahalarından 43. saha gyrus postcentralis in sulcus lateralis e komşu bölümünde yer alır ve tad merkezi olarak bilinir. 3

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 9. Aşağıdakilerden hangisi basal ganglion lardan biri değildir? A) Nuc. accumbens B) Substantia nigra C) Nuc. subthalamicus D) Nuc. lentiformis E) Nuc. caudatus 9 A Nuc. accumbens beyinde bağımlılık ve ödüllendirme ile alakalı bir merkez olarak kabul edilir ve basal ganglionlardan biri değildir. 10. Aşağıdaki kalp boşluklarından hangi ikisinin komşuluğu yoktur? A) Sağ atrium - Sol atrium B) Sağ atrium - Sol venrtikül C) Sağ atrium - Sağ ventrikül D) Sol atrium - Sağ ventrikül E) Sağ ventrikül - Sol venrtikül 10 D Sağ atrioventriküler kapağın soldakine göre daha aşağı seviyede bulunmasından dolayı kalpte sağ atrium ile sol ventrikül duvarları komşuluk halindedir. Bu sebeple sol atrium ve sağ ventrikül komşuluk yapmazlar. 11. A. rectalis inferior hangi arterden doğrudan ayrılan bir daldır? A) A. iliaca interna B) A. iliaca externa C) A. pudenda externa D) A. pudenda interna E) A. mesenterica inferior 11 D Rectum arterlerinden a. rectalis superior a. mesenterica inferior un, a. rectalis media a. iliaca interna nın, a. rectalis inferior ise a. pudenda interna nın dalıdır. 12. Aşağıdaki organlardan hangisinin her iki akciğerde de izi bulunmaz? A) Kalp B) Oesophagus C) V. brachiocephalica D) A. subclavia E) V. azygos 12 E V. azygos sadece sağ akciğerle komşuluk yapar. Diğer organ veya yapılar ay veya çok olmak üzere her iki akciğerde iz yapabilirler. 13. Morrison cebi olarak da adlandırılan peritoneal boşluğun diğer ismi aşağıdakilerden hangisidir? A) Recessus retrocaecalis B) Recessus hepatorenalis C) Recessus subphrenicus D) Bursa omentalis E) İnfrakolik kompartman 4

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT 13 B Morrison cebi karaciğerin altında bulunan 2 aralıktan sağ tarafta olanıdır. Sağ subhepatik aralık veya recessus hepatorenalis olarak da bilinir. 14. Ostium abdominale tuba uterina tüplerin hangi bölümünde yer alır? A) Infundibulum tuba uterinae B) Ampulla tuba uterinae C) Isthmus tuba uterinae D) Pars uterina E) Mesosalpinx 14 A Ostium abdominale tuba uterina uterus un karın boşluğuna açılan infundibulum tuba uterinae parçasında yer alır. 15. Aşağıdakilerden hangisi periferik nöron hasarlanmasında görülen Kromatoliz e ait bir değişiklik değildir? A) Nissl cisimleri parçalanır ve dağılır B) Perikaryon şişer ve büyür C) Hasarın distalinde kalan akson dejenere olur D) Çekirdek perifere itilir E) Nöron gövdesi bazofilik boyanır 15 C Merkezi sinir sisteminde bulunan nöronların harabiyetinde rejenerasyon mümkün değildir. Bu nedenle astrositler dejenere olan nöronun yerini alır ve skarla iyileşme olur. Periferik sinir sisteminde ise nöron gövdesi sağlam ise periferik akson kesilmesi ya da harabiyeti rejenere edilebilir. Bu rejenerasyonda özellikle görevli olan hücre Schwann hücresidir. Kopan nöronun distalinde kalan akson parçasının dejenere olur ve buna Wallerian dejenerasyon denir. Makrofajlar, Schwann hücrelerini tamir için indükleyen IL-17 salgılar. Periferik sinir sisteminin nöronlarının gövdesinde hasar oluşursa ilk oluşan değişiklik Kromatoliz dir. Kromatolizde şu değişiklikler görülür. Nissl cisimleri parçalanır ve dağılır. Perikaryon şişer ve büyür. Çekirdek perifere itilir. Nöron gövdesi bazofilik boyanır. 16. Gebelik sırasında intrauterin oluşumlardan hangisi kompaksiyon olarak adlandırılan işlem sonucu oluşur? A) Sekonder oosit B) Spermatid C) Blastomer D) Morula E) Blastokist 16 - D Kompaksiyon (Compaction) sıkışma anlamına gelir. Fertilizasyon işlemi ile zigot halini alan embriyo yarıklanma denilen bölünmeler sonucu blastomer adlı hücreleri oluşturur. Zigot yaklaşık 12-16 adet blastomer haline geldiğinde adezyon moleküllerinin rol aldığı kompaksiyon işlemine uğrayarak sıkışır ve bir hücre kitlesi haline gelir. Yaklaşık 3. günde, bu olay sonucu oluşan dut şeklindeki hücre kümesine Morula adı verilir. 5

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 17. Primer Vitellus kesesini oluşturan hücreler aşağıdaki hücrelerin hangisinden köken alır? A) Sitotrofoblast B) Sinsityotrofoblast C) Amniyoblast D) Epiblast E) Hipoblast 17 - E İntrauterin hayatın 9. gününde oluşan önemli bir yapı Primer Vitellus Kesesidir (Ekzokölomik boşluk, Yolk sac). Bu keseyi oluşturan hücreler Hipoblast kaynaklıdır. Üstte hipoblastın kübik hücreleri altta ise bu hücrelerden kaynaklanan yassı hücreler ile çevrelenmiştir. Bu yassı hücrelerin yaptığı zarımsı yapıya Hauser membranı (eksokölomik membran) denir. Amniyoblastlar ise epiblast kaynaklıdır ve amniyon kesesinin duvarını oluşturur. 18. Aşağıdakilerden hangisi Tip 3 kollajen içerir? A) Tendon B) Kemik C) Kıkırdak D) Fetal cilt E) Dentin 18 D Kollajen, bağ dokusunda en fazla bulunan fibriler proteindir. Temel olarak fibroblastlar tarafından üretilen kollajenin 19 a yakın tipi vardır. Yapısında özellikle 4 aminoasit en fazla sayıda bulunur. Bunlar Glisin, prolin, hidroksiprolin ve alanindir. Fetal ciltte özellikle tip 3 kollajen bulunmaktadır. Diğer tüm kollajenlerin aksine bazal membran yapısında bulunan tip 4 kollajen amorf özelliktedir. 19. Aşağıdakilerden hangisi 3. Faringeal yaydan köken alır? A) M.Tensor Palatini B) M.Tensor Timpani C) M.Mylohyoideus D) M.Stilopharyngeus E) M.Levator Palatini 19 D Her bir faringeal kompleks dışta nöral krest hücreleri kökenli ektoderm ve içte endoderm ile arasında bulunan mezenkimal dokudan oluşur. Faringeal kompleksler Faringeasl cep, arkus, yarık ve membranlardan oluşmaktadır. Embriyonun faringeal bölgesinden dışa doğru çıkıntı şeklinde oluşan yapılara faringeal yay ya da arkus adı verilir. Tipik bir faringeal arkusdan bir sinir, bir kas, bir kıkırdak ve bir arter oluşur. 3. Faringeal yaydan oluşan sinir 9. Kranial sinir iken oluşan kas. M. Stilopharyngeus tur. 20. Aşağıdakilerden hangisi kan-kemik iliği bariyerinin geçirgenliğini arttırarak kana daha fazla yeni yapılmış kan hücresinin geçmesini sağlayamaz? A) Minerolokortikoidler B) Glukokortikoidler C) C3 kompleman artışı D) Androjenler E) Bakteriyel toksinler 6

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT 20 A Erişkin kemik iliğinin %75 i lökosit üreten miyeloid seriye ait iken %25 i olgunlaşma sürecinde olan eritrositlerdir. Eritrositlerin ömrü daha uzun olduğundan kemik iliğinde daha az yer kaplar. Olgunlaşan hücrelerin kana çıkışı Kan-Kemik iliği bariyerini aşarak olur. Bu geçişi sağlayan maddeler; C3 kompleman Androjenler Glukokortikoidler Bazı bakteriyel toksinlerdir. 21. Aşağıdakilerden hangisi parakrin etkili bir hematopoetik büyüme faktörü değildir? A) IL-3 B) TPO (Trombopoetin) C) IFN-Gamma D) SCF (Stem cell Factor) E) GM-CSF 21 B Çoğunlukla glikoprotein yapısında olan büyüme faktörleri, Kan hücre öncüllerinin büyüme ve farklanmasını kontrol eder. Eritropoetin ve Trombopoetin hariç diğerleri salgılandıkları ortamda etkilidir. Yani etkilerini endokrin (eritropoetin ve trombopoetin) ve parakrin gösterirler. Büyüme faktörleri; Olgunlaşmamış hücreleri olgunlaştırarak, olgunlaşma sırasında farklandırarak ve olgunlaşmış olanların fonksiyonlarını arttırarak etki gösterirler. 22. Eritropoezde hemoglobinin ilk üretildiği hücre aşağıdakilerden hangisidir? A) Proeritroblast B) Bazofilik eritoblast C) Polikromatofilik eritroblast D) Normoblast E) Retikülosit 22 C Eritrositler oksijen taşımak üzere özelleşmiş olan hemoglobini taşıyan, çekirdeksiz, organelsiz hücrelerdir. Kan hücreleri içerisinde en fazla bulunan hücre grubudur. Ortalama olarak erkekte 5.4 milyon/mm3, Kadında 4.8 milyon/mm3 olarak bulunur. Ortalama yaşam süreleri 100-120 gündür. Eritropoez ; miyeloid multipotent hücre olan Hemositoblast aşamasından başlar. İlk oluşan eritroid seri hücresi Proeritroblasttır. Bol ribozom içeren bu hücreler, ileride eritrosit için gerekli proteinleri sentezlemek üzere bulunur. İkinci aşamada bazofilik eritroblastlar oluşur. Bu serinin en önemli özelliği cekirdekcik içermemesidir. Üçüncü aşamada oluşan polikromatofilik eritroblastlar ise hemoglobin sentezlenmesinin başladığı ilk hücredir. 23. Koagülasyon kaskadında ortak yolak hangi faktörün aktiflenmesi ile başlar? A) Faktör 1 (fibrinojen) B) Doku Faktörü (faktör 3) C) Faktör 4 (kalsiyum) D) Faktör 10 (Stuart-Prower Faktör) E) Faktör 12 (Hageman faktörü) 7

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 23 D Hemostaz kanın damar içerisinde tutulmasıdır. Herhangi bir nedenle damar bütünlüğü bozulursa 4 ardışık mekanizma ile hemostaz sağlanır; Lokal Vazokonstriksiyon Trombosit Adezyonu ve Agregasyonu (Primer hemostaz) Koagülasyon (Fibrin oluşumu) (Sekonder hemostaz) Fibrinoliz (Tersiyer Hemostaz) Sekonder hemostaz olarakta bilinen koagülasyon sonucunda faktör 1 olan fibrinojen aktiflenir ve kanayan bölgenin üzerine fibrin polimerlerinin çökmesi ile sonlanır. Böylece kalıcı hemostaz sağlanmış olur. Koagülasyon 2 farklı yoldan gider. İntrensek yolak Faktör 12 nin aktiflenmesi ile başlarken, ekstrensek yolak doku faktörü olan Faktör 3 aktiflenmesi ile başlar. Her iki yolakta sonuçta ortak bir yolakla devam eder. Ortak yolak faktör 10 un aktiflenmesi ile başlar. 24. Aşağıdakilerden hangisi glomerüler filtrasyon hızını (GFR) azaltır? A) Endotelin B) Anjiyotensin 2 C) Nitrik oksit D) Prostoglandin E E) Bradikinin 24 A Glomerüler filtrasyon hızı; bir dakikada glomerüler kapillerden Bowman kapsülüne filtre olan sıvı hacmidir. Şu formülle hesaplanır. GFR = Kf X Net Filtrasyon Basıncı (Kf Glomerüler kapiller sabitidir fizyolojik koşullarda değişmez) GFR erkeklerde 125 ml/dk dır. Bu günde 180 litre ultrafiltrat oluşturuluyor demektir. (Kadınlarda 115 ml/dk seviyesindedir.) Şıklarda verilen maddelerden Nitrik oksit, PGE ve Bradikinin vazodilatördür. Bu nedenle böbrek kan akımını ve GFR yi arttırırlar. Endotelin ve Ang 2 ise vazokonstriktördür. Ancak buradaki önemli madde Ang 2 dir. Ang 2, diğer vazokonstriktörlerden farklı olarak efferent arteriyolü daha çok kasar. Bu nedenle GFR yi arttırır. Endotelin ise hem afferent hem de efferent arteriyolü kastığından dolayı GFR yi belirgin düşürür. 25. Aşağıdaki hücrelerden hangisi böbrek fosfat tampon sisteminde rol alarak idrarla asit atılımını arttırır? A) Toplayıcı tübül epitelyum hücresi B) Distal tübül interkalat hücresi C) Distal tübül esas hücresi D) Çıkan henle kulbu epitelyum hücresi E) Proksimal tübül mikrovillüslü epitelyum hücresi 25 B Distal tübül ve toplayıcı kanalların ilk kısmında bulunan İntrekalat Hücreler; K-H ATPaz pompası içeren hücrelerdir. Midedeki proton pompasının aynısıdır. Hidrojeni idrara sekrete eder karşılığında K emilimi yapar. Ayrıca bu bölgedeki interkalat hücreler önemli bir asit tamponlayıcı bölgedir. İdrarda bulunan fosfatlara hidrojen iyonu eklenir ve Fosforik asit olarak idrarla asit atılımı olur. Fosfat tampon sistemi olarak adlandırılır. 8

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT 26. Yenilen yemek sonrasında defekasyon hissinin belirmesi hangi tip enterik refleks ile kontrol edilir? A) Gastrokolik refleks B) Kolono ileal refleks C) İliokolik refleks D) Reseptif Relaksasyon E) Defekasyon refleks bir olay değildir 26 A Enterik sinir sisitemi iki tip refleks ağıyla sindirim sistemi üzerinde düzenleyici etkiler gösterir. Kısa refleksler: Kanal duvarında bulunan reseptörlerden gelen uyarılar lokal olarak sinapslarda işlenerek effektör organlara iletilir. Gastrokolik refleks, enterogastrik refleks, kolonoileal refleks gibi. Gastrokolik reflekste: Mideden çıkan kısa uyarılar, kolon pasajını hızlandırır, defekasyon hissini uyarır. Enterogastrik refleks: ince barsaklar ve kolondan çıkan uyarıların mide sekresyon ve hareketini inhibe etmesidir. Kolonoileal refleks: Kolondan çıkan uyarıların ileum boşalmasını inhibe etmesidir. Uzun refleksler: Reseptörlerden çıkan uyarılar merkezi sinir sistemine iletilir, orada işlenerek otonom sinir sistemi ile effektör organlar üzerinde etki gösterir. Örneğin mide ağırsının sindirim kanal hareketlerini sempatik sinir sistemi üzerinden inhibe etmesi buna örnek olarak verilebilir. 27. Sindirim kanalında bulunan elektriksel potansiyel değişikliklerinden yavaş dalgalar hangi organda tek başlarına kasılma hareketi başlatabilir? A) Ösefagus B) Mide C) Duodenum D) Kolon E) Rektum 27 B Sindirim kanalında bulunan düz kas hücreleri arasında çok miktarda gap junctionlar bulunur. Bu sayede uyarı bir noktadan başladığında tüm düz kaslar boyunca yayılacaktır. Sindirim kanalında pacemaker aktivite göstererek ritmik uyarı doğuran hücreler Cajal Hücreleridir. Sindirim kanal duvarında temel olarak iki çeşit elektriksel potansiyel değişiklikleri görülür; Yavaş Dalgalar ve Sivri (diken) dalgalar Yavaş dalgalar ritmik olarak devamlı oluşan elektriksel potansiyel değişikliğidir ve aksiyon potansiyeli özelliği göstermezler. Bu dalgaların oluşumu zaman zaman gerçek aksiyon potansiyeli olan diken dalgaların oluşumuna neden olur. Tek başına herhangi bir kasılmayı başlatmazlar. Yavaş potansiyellerin nadirde olsa kasılma hareketi başlatabildiği tek sindirim kanalı organı mide dir. 28. Seröz Von Ebner Bezleri hangi yapının çevresine açılarak salgısını boşaltır? A) Papilla Filiformis B) Papilla Vallata C) Papilla Fungiformis D) Papilla Foliata E) Dil kökü 9

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 28 B Dilde temel olarak 3 tip papilla bulunur. Papillalar çoğunlukla tat tomurcuklarını içeren yapılardır. Papilla Filiformis (ipliksi papilla); Tat tomurcuğu içermez. Epiteli keratinize çok katlı yassı epiteldir. En çok bulunan papilladır ve temel işlevi dokunma algılamadır. Papilla Fungiformis (Mantarsı papilla); Mantar şeklindedir. tat tomurcukları içerir. Dil yüzeyinin kırmızı benekli görüntüsüne neden olur Papilla Vallata (oluklu papilla): Dil V si denilen olukta yerleşmiş 10-12 adet papilladır. Yüzeyinde en fazla tat tomurcuğu içeren papilladır. Yüzeyleri düz olan bu papillaların çevresinde bulunan oluğa, lamina propriada bulunan seröz bezler olan Von Ebner Bezleri açılır. Bu bezlerin salgıladığı lipaz sayesinde vallat papillanın yüzeyi yağdan arındırılır ve hidrofilik bir yüzey elde edilir. Papilla foliata ise dilin arka yan kenarında bulunan, tat tomurcuklarını içeren paralel yerleşimli çok sayıda yapraksı mukoza kıvrımıdır. 29. Aşağıdaki hormonlardan hangisi G-Proteini bağlı ikincil haberci kullanır? A) Dopamin B) Tiroksin C) Retinoik asit D) D Vitamini E) Östrojen 29 A Hormonların reseptörleri, kimyasal yapılarına göre hücre membranında ya da hücre içi bir bölgede olabilir. Reseptörü hücre membranında bulunan hormonlardan büyük çoğunluğu hücre içi aktivite gösterebilmek için ikincil habercileri kullanmak zorundadır. Seçeneklerde verilen hormonlardan sadece Dopaminin reseptörü hücre membranındadır. Bu nedenle G proteini bağlantılı ikincil haberci kullanmak zorundadır. Dopaminin 5 reseptörü vardır. D1 ve D5 Gs üzerinden camp artışı yaparken D2,D3,D4 ise Gi üzerinden camp yi azaltır. 30. Aşağıdakilerden hangisi kortizolün anti-enflamatuar özelliklerinden değildir? A) Lizozom membranlarını stabilize eder B) Kapiller geçirgenliği azaltır C) IL-2 salınımını azaltır D) Mast hücre degranülasyonunu engeller E) Komplemanı aktive eder 30 E Kortizolün Anti-İnflamatuvar Etkileri Etkisi Lizozomları stabilize eder. Kapiller geçirgenliği azaltılır. Lökosit Migrasyonunu engeller. PG ve LT sentezini azaltır. T-Lenfositleri azaltır. Ateşi düşürür. Anafilaksiyi engeller. Komplemanı inhibe eder. Önemi - Lizozomal enzimlerin boşalmasını zorlaştırır. - Anafilakside doku ödemini engeller. - İnflamasyon alanına lökositlerin gitmesini ve fagositozu engeller. - Fosfolipaz A2 aktivitesini azaltır. - IL-2 salınımını azaltır. Bu durumda T-lenfositlerin hem kendisini hemde diğer lenfositlerin uyarmasını azaltır. - Çok yüksek dozlar hariç humoral aktiviteyi azaltmaz. - TNF-alfa ve IL-1 salınımını azaltarak inflamasyonu ve ateş oluşumunu engeller. - Mast hücre ve Bazofillerden vezikül degranülasyonunu engeller. (Membran stabilizasyonu ile) - Kompleman aktivasyonu azalır. 10

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT 31. REM uykusu sırasında aşağıdakilerden hangisi gözlenmez? A) EEG de düşük voltajlı hızlı aktivite B) Hızlı göz hareketleri C) Kas tonusunde azalma D) Beyin oksijen kullanımında azalma E) Aktif rüya görme 31 D Uyku birbirini izleyen iki dönem halinde görülür. Bunlarda göz hareketleri ile spesifik olarak tanınabilen uyku bölümüne REM uykusu adı verilir. REM uykusunun temel Nörotransmitteri; Noradrenalindir. Gece boyunca uykunun 1/4 ü kadar süren uykudur. Gece boyunca periyodik olarak (yaklaşık 90 dakikada bir) Non-REM den sonra gelir. Çok yorgun olan kişide REM dönemleri kısadır. Ancak sabaha doğru vücut dinlendiği için REM dönemleri uzar. REM uykusunda hızlı göz hareketleri vardır. REM uykusunda beyinde belirgin olan EEG dalgası Beta dalgasıdır. Bunlar yüksek frekanslı düşük amplitütlü dalgalardır. Bu normalde uyanıkken alınan dalgadır. REM uykusunda vücut sanki ayaktaymış gibidir. Solunum hızlı, kan basıncı yüksek, kalp atım hızı yüksek ancak hepside düzensizdir. Beyin oksijen kullanımı normal ya da bir miktar artmıştır. Tüm çizgili kaslarda tonüs kaybı vardır. (Göz kasları hariç) REM uykusunda rüyalar görülür. REM uykusunda olan bir kişi uyandırılamaz ancak sabah kişinin kendiliğinden uyanması çoğunlukla REM uykusunda olur. 32. Sağ atriyum basınç ölçüm eğrisinde görülen V dalgası nı en iyi tanımlayan hangisidir? A) Aorttan, aort kapağına doğru geri kaça kanın aort içerisinde yarattığı basınç artışının sağ atriyuma yansımasıdır. B) Diyastolün son kısmında Atriyum sistolü sırasında görülen basınç artış dalgasıdır. C) Sistolün başında, izovolümetrik kontraksiyon sırasında Mitral ve triküspit kapağın atriyuma doğru bombeleşmesiyle oluşan basınç artışıdır. D) Ventrikül sistolü sırasında periferden gelen kanın atriyumlara pasif doluşu sırasında görülen basınç artışıdır. E) Ventriküler hızlı doluş döneminde atriyum içerisindeki kanın aşağı geçmesine bağlı görülen basınç düşüşüdür. 32 D Atryium Basınç Eğrisi: 3 yükselen 2 alçalan dalga gözlenir. a dalgası: Diyastolün son kısmında Atriyum sistolü sırasında görülen basınç artış dalgasıdır. Sol atriyumda basınç daha çok artar. c dalgası: Sistolün başında, izovolümetrik kontraksiyon sırasında Mitral ve triküspit kapağın atriyuma doğru bombeleşmesiyle oluşan basınç artışıdır. v dalgası: Ventrikül sistolü sırasında periferden gelen kanın atriyumlara pasif doluşu sırasında görülen basınç artışıdır x inişi: Ventriküler sistol sırasında triküspit kapağın ventrikül içerisine doğru sarkması ile oluşur. y inişi: Ventriküler hızlı doluş döneminde atriyum içerisindeki kanın aşağı geçmesine bağlı görülen basınç düşüşüdür. 11

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 33. Kollajen sentezinde görev alan lizil hidroksilazın kofaktörü aşağıdakilerden hangisidir? A) Piridoksal fosfat B) A vitamini C) Fe D) Cu E) Cr 33 C Prolil ya da Lizil hidroksilazın kofaktörleri; Vitamin C, Fe+2 dir. Ayrıca reaksiyon sırasında moleküler oksijen ve alfaketo glutarat kullanılır. 34. Hücre içi bir enzimin dış tabakasında aşağıdaki amino asitlerden hangisi bulunmaz? A) Arginin B) Asparajin C) Glutamat D) Metionin E) Treonin 34 D Suyla teması olan hücreiçi ya da hücredışı proteinler globüler yapıda olup, dış tabakalarını hidrofilik amino asitler iç taraflarını da hidrofobik amino asitler oluşturur. Bu bağlamda hidrofobik bir amino asit olan metionin globüler bir proteinin dış tabakasında bulunmaz. 35. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi proteinlerin katlanmasındaki bozukluk sonucu ortaya çıkar? A) Menkes hastalığı B) Tauri hastalığı C) l-cell hastalığı D) Zellweger sendromu E) Alzheimer hastalığı 35 E Hücrelerde proteinlerin katlanmalarını kolaylaştırıcı protein yapılar vardır. Bunlardan bazıları Cis-trans prolil izomeraz, protein disulfit izomeraz ve katlanmayı direkt olarak sağlamayan ancak dolaylı olarak yardımcı olan şaperon proteinler vardır. Şaperon proteinler, yüksek ısıda sentezlenirler ve doğrudan katlanma öncesi ve sırasında agregasyonları önler. 70kDa ağırlığında olup ribozomlarda sentezlenir ve hidrofobik özelliktedirler. Şaperonlar aynı zamanda proteinlerin mitokondri ve endoplazmik retikuluma transportunu da saglar. Kalneksin, Ca+2 bağlayıcı şaperon proteindir ve endoplazmik retikulumun integral membranfosfoproteinidir. Yanlış katlanan proteinlerin yıkımını sağlar. 12

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT Katlanmaların yetersizliği bazı hastalıklara yol açar; Alzheimer hastalığı: Beta-amiloid birikimi Creutzfeld-Jakob hastalığı: Prion birikimi Ailesel amiloidoz: Transthyretin/lizozim birikimi Katarak: Kristallin birikimi Marfan sendromu: Fibrillini yanlış katlanması Kistik fibroz: CFTR yanlış katlanması Skorbüt: Kollajen, yanlış katlanması Yanlış katlanma sonucu hücre içi trafiğin bozulmasında izlenen patolojiler: Alfa-1 antitripsin: alfa-1 antitripsin Tay-Sachs hastaligi: Beta-heksozaminidaz Retinitis pigmentoza: Rodopsin 36. Alfa D-glukozun 1. karbonunun oksidasyonu sonucu, oluşan bileşik aşağıdakilerden hangisidir? A) Askorbik asit B) Glukonik asit C) Glukuronik asit D) Sorbitol E) Laktik asit 36 C Glukozun aldehit grubunu oluşturan 1. karbonun oksidasyonu sonucu, glukuronik asit oluşmakta ve bu molekül invitro şartlarda glukoz oksidaz yönteminde oluşturulmakta, invivo şartlarda ise pentoz fosfat yolunda bir ara bileşiğin oluşmasında aracılık etmektedir. 37. Aşağıdaki ifadelerden hangisi hem molekülü için yanlıştır? A) Her bir hem, bir molekül O2 bağlar. B) HbA molekülüne toplam sekiz adet oksijen atomu bağlanır C) HbA ya oksijen bağlandıkça gergin (T) formdan, gevşek (R) forma geçer. D) Hemoglobinde O2 nin bir hem grubuna bağlanması, diğer hem gruplarının O2 ye afinitesini kooperatif olarak arttırır. E) Hemoglobine oksijen bağlandıkça molekülün oksijene affinitesinin azalması oksijen satürasyon eğrisinin hiperbolik olmasını sağlar. 37 E Hem molekülünün özellikleri: Her bir hem, bir molekül O2 bağlar; bir HbA molekülüne toplam dört O2 molekülü bağlanır. HbA ya oksijen bağlandıkça gergin (T) formdan gevşek (R) forma geçer. Hemoglobinde O2 nin bir hem grubuna bağlanması, diğer hem gruplarının O2 ye afinitesini kooperatif olarak arttırır. Bu etki oksijen satürasyon eğrisinin sigmoidal olmasını sağlar. Bu duruma hem-hem etkileşimi denir. 13

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 38. Nonkompetatif (yarışmasız) inhibisyon ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Reverzibl nonkompetitif inhibisyonda, inhibitörle substrat enzimin ayrı ayrı yerlerine bağlandığından yarışma yoktur. B) İnhibisyon derecesi ile substrat konsantrasyonu arasında bir ilişki yoktur. C) Yarışmasız inhibisyon sadece inhibitörün konsantrasyonuna bağlıdır. D) Enzim-substrat-inhibitör üçlüsünden oluşan kompleks, enzim-substrat ikilisine göre daha yavaş hızda ürüne dönüşür. E) Nonkompetitif inhibisyonda V max azalırken, Km artar. 38 E Nonkompetitif inhibisyon, inhibitörün enzimin substart bağlama bölgesi dışında herhangi bir bölgeye bağlanması sonucu gelişir ve enzim kinetiği üzerine etkisi; V max düşerken, Km in değişmediği izlenir. 39. Sodyuma bağlı tek taraflı glukoz taşıyıcıları hangi dokuda bulunur? A) Beyin B) Eritrosit C) Kalp D) İnce bağırsak E) Kas 39 D GLUT 1; beyin, böbrek, eritrosit. GLUT 2; karaciğer, pankreas B hücresi, ince bağırsak, böbrek. GLUT 3; beyin böbrek. GLUT 4; kalp, iskelet kası, yağ dokusu (insülin tarafından uyarılır). GLUT 5; ince bağırsak. Sodyuma bağlı tek taraflı taşıyıcı; ince bağırsak ve böbrek (konsantrasyon gradiyentine karşı bağırsak lümeninden glukozun aktif uptake i ve böbreğin proksimal tübülünde glukoz reabsorpsiyonu) 14

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT 40. Glikolizde oksidasyon ve fosforilasyonun gerçekleştiği basamak aşağıdakilerden hangisidir? A) Aldolaz B) Gliseraldehid 3-fosfat dehidrogenaz C) Fosfogliserat kinaz D) Piruvat kinaz E) Hegsokinaz 40 B Gliseraldehid 3-fosfat dehidrogenaz enzimi gliseraldehid 3-fosfatı 1,3-bifosfogliserata dönüştürür. Bu reaksiyonda gliseraldehid 3-fosfattaki elektronlar NAD ye gider ve NADH ı oluştururlar. Daha sonra, inorganik fosfat eklenerek yüksek enerjili bir bileşik oluşur. 41. Hangi enzim oksidan olarak NAD + veya NADP + yi kullanabilir? A) Glutamat dehidrogenaz B) Amino asit oksidaz C) Glukoz 6-fosfat dehidrogenaz D) Glutamin sentaz E) Glutaminaz 41 A Birçok amino asitin a-amino grubu transaminasyonla a-ketoglutarata aktarılarak glutamat oluşur. Bu nitrojen, amonyak halinde NAD + veya NADP + yi aynı anda kullanabilen bir enzim olan glutamat dehidrogenaz tarafından katalizlenen bir reaksiyonla serbestleşir. Karaciğer glutamat dehidrogenaz aktivitesi ATP, GTP ve NADH tarafından allosterik olarak inhibe olurken ADP enzimin aktivatörüdür. 42. İnsülin aşağıdakilerden hangisinin aktivitesini inhibe eder? A) Sitrat liyaz B) Piruvat kinaz C) Fosfofruktokinaz D) Asetil KoA karboksilaz E) Fosfoenolpiruvat karboksikinaz 42 E Yüksek insülin/glukagon oranı tarafından indüklenen enzimler: glukokinaz, sitrat liyaz, asetil-koa karboksilaz, HMG- KoA redüktaz, piruvat kinaz, fosfofruktokinaz Düşük insülin/glukagon oranı tarafından indüklenen enzimler: glukoz-6-fosfataz, fosfoenolpiruvatkarboksikinaz ve fruktoz1,6-bifosfataz 43. Glukozdan arginin, serin ve aspartat sentezinde ortak ara madde aşağıdakilerden hangisidir? A) Oksaloasetat B) Gliseraldehid 3-fosfat C) Piruvat D) a-ketoglutarat E) Ornitin 15

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 43 B Glukozdan bu üç amino asitin sentezinde, serin glikolitik ara madde olan 3-fosfogliserattan sentezlenir. Arginin, TCA siklusu ara maddelerinden a-ketoglutarattan, aspartat ise oksaloasetatın transaminasyonuyla üretilir. Bu nedenle gliseraldehid 3-fosfat, (glikolizde 3-fosfogliseratın prekürsörüdür) listede yazılı tek ortak ara maddedir. 44. Beyinde amonyak toksisitesinin mekanizması hangi molekülün azalması sonucu oluşur? A) Arginin B) a-ketoglutarat C) Arginino süksinat D) N-asetil glutamat E) N-asetil aspartat 44 B Beyinde amonyak toksisitesinin mekanizması TCA siklüsünde görev alan a-ketoglutarat molekülünün azalması sonucu, beyin hücrelerinin ATP sentezindeki bozulma sonucu meydana gelir. 45. Safra tuzu sentezinin kontrol basamağı aşağıdakilerden hangisidir? A) HMG-KoA sentaz B) HMG-KoA redüktaz C) Mevalonat sentaz D) Mevalonat redüktaz E) 7-alfa hidroksilaz 45 E Safra tuzu sentezinin kontrol basamağı 7-alfa hidroksilaz dır. 46. HDL den şilomikron ve VLDL lere aktarılan apoproteinler hangisidir? A) Apoprotein B-48 ve Apoprotein CII B) Apoprotein CI ve Apoprotein CII C) Apoprotein E ve Apoprotein CII D) Apoprotein D ve Apoprotein CII E) Apoprotein A ve Apoprotein CII 46 C HDL den şilomikron ve VLDL lere aktarılan apoproteinler; Apoprotein CII ve Apoprotein E dir. 47. Sindirimde asidik kimusun nötr hale gelmesine yol açan aracı molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) Sekretin B) Kolesistokinin C) Tripsin D) Kimotripsin E) Pepsin 47 A Sindirimde asidik kimusun nötr hale gelmesine yol açan aracı molekül sekretindir. Sekretin sayesinde önce bikarbonattan zengin sıvı kimusu nötr hale getirir ardından pankreatik enzimler aktivite gösterebilir. 16

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT 48. Pirimidin nükleotid yıkımının son ürünü aşağıdaki moleküllerden hangisidir? A) Orotik asit B) Ürik asit C) Beta alanin D) Orotat fosforibozil transferaz E) Orotidilat dekarboksilaz 48 C Pirimidin halkasının son ürünleri; beta-alanin ve beta-aminoizobütirat dır. Daha sonra, beta-alanin den asetil-coa, beta-aminoizobütirat tan ise süksinil-coa oluşabilir ve bu moleküller enerji veren yollarda yıkılırlar. 49. Hangi vitamin eksikliğinde hem homosistinüri hem de sistationinüri gözlenir? A) B12 vitamini B) Folik asit C) Niasin D) Piridoksin E) Tiamin 49 D Piridoksin, homosisteini sistationine çeviren sistationin sentaz ve sistationini sistein ve a-ketobütirata parçalayan sistationaz enzimlerinin kofaktörüdür. Piridoksin eksikliğinde sistationinüri ve homosistinüri gözlenir. 50. En heterojen RNA tipi aşağıdakilerden hangisidir? A) Sitoplazmik RNA (crna) B) Ribozomal RNA (rrna) C) Transfer RNA (trna) D) Haberci RNA (mrna) E) Küçük nükleer RNA (snrna) 50 D En heterojen RNA tipi mrna dır. Çünkü her protein için bir mrna çeşidi vardır. 51. DNA polimerazlar için gerekli olan RNA parçacığını sentezleyen enzim aşağıdakilerden hangisidir? A) Helikaz B) Tek sarmal bağlayıcı proteinler C) Primaz D) Ribonükleazlar E) DNA ligazlar 17

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 51 C DNA polimeraz, bir primere gerek duyar. Yaklaşık 10 nükleotid içeren RNA primer, primaz tarafından (diğer adı RNA primaz) katalizlenen bir reaksiyonla ebeveyn sarmaldan kopyalanarak oluşur. 52. Nükleusta DNA nın paketlenmesinde görev alan histon proteinlerden hangisi, bağlayıcı DNA molekülünü bir kılıf gibi sarar? A) H1 B) H2A C) H2B D) H3 E) H4 52 A H1 dışındaki histon proteinleri, DNA molekülünün paketlenmesine yol açarken, H1 proteini, bağlayıcı DNA molekülünü bir kılıf gibi sarar 53. Steroid hormon sentezinde hız kısıtlayıcı basamak aşağıdakilerden hangisidir? A) Desmolaz B) 3β-OH-steroid dehidrogenaz C) 16 alfa hidroksilaz D) Aromataz E) 17 alfa-hidroksiprogesteron 53 A Mitokondiryal yan zincir parçalayıcı enzim (desmolaz) steroid hormon sentezinde hız kısıtlayıcı basamaktır. 54. Hangisi pro-opiomelanokortin peptid ailesine ait değildir? A) ACTH B) MSH (melanosit stimülan hormon) C) Oksitosin D) Endorfin E) b-lipotropin 54 C Pro-opiomelanokortin peptid ailesi ön ve orta hipofizde sentezlenir. Parçalanması sonucu ACTH, lipotropinler, MSH ve endorfinler açığa çıkar. 18

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT 55. Kutanöz (deri) ve subkutanöz (deri altı) dokularda infeksiyona neden olmayan fungus aşağıdakilerden hangisidir? A) Trichopyton rubrum B) Microsporum canis C) Sporotix schenkii D) Fonsecaea pedrosoi E) Histoplasma capsulatum 55 E Histoplasma capsulatum, sistemik mikoz etkenidir. Diğer seçenekler kutanöz ve subkutöz mikoz etkenleridir. Trichopyton rubrum ve Microsporum canis kutanöz mikoz, Sporotix schenkii (Sporotrikoz etkenidir) ve Fonsecaea pedrosoi (Kromomikoz etkenidir) ise subkutanöz mikoz etkenidir. 56. Hastanelerdeki tamirat ve tadilat faaliyetleriyle ilişkili olarak özellikle immunsupresif hastalarda hastane infeksiyonuna neden olabilen, allerjik bireylerde akciğer tutulumu, akciğerde fungus topuna neden olabilen, konidiaların ekzojen inhalasyonu ile bulaşan fırsatçı mikoz etkeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Histoplasma capsulatum B) Coccidiosis immitis C) Candida kruseii D) Aspergillus fumigatus E) Rhizopus türleri 56 D Aspergillus fumigatus. Hastanelerdeki tamirat ve tadilat faaliyetleriyle ilişkili olarak özellikle immunsupersif hastalarda hastane infeksiyonuna neden olabilen, alerjik bireylerde akciğer tutulumu, akciğerde fungus topuna neden olabilen, konidiaların ekzojen inhalasyonu ile bulaşan fırsatçı mikoz etkeni Aspergillus türleridir. 57. Candida albicans türü maya mantarlarını non-albicans Candida türlerinden kesin ayırımı aşağıdakilerden hangisi ile olur? A) Fenol oksidaz enziminin gösterilmesi B) 37 ºC de üreme C) Galaktomannan ve β1,4 glukon testi D) Psödohif oluşumu E) Germ tüp (çimlenme borusu) testi 57 E Candida albicans türü maya mantarlarını non-albicans Candida türlerinden kesin ayırmayı sağlayan mikrobiyolojik test Germ tüp (Çimlenme borusu) testidir. Bu test C.albicans da pozitiftir. Saf kültürden bir öze dolusu koloni serum içerisinde tüpte süspanse edilir. Etüvde 2 saat bekletilir. Mikroskopta 40 kat büyütülerek incelenir. C. albicans tomurcuklanma gösterir. Buna Reynold-Braude fenomeni adı da verilir. C.albicans dışı Candidalarda germ tüp testi negatiftir. 58. Tedavisinde amfoterisin B nin flusitozin ile kombine edildiği, tanısında kapsüler antijen yapısının lateks aglütinasyon yöntemiyle saptanabildiği veya kapsül yapısının çini mürekkebi ile boyanabildiği fırsatçı mikoz etkeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Malessezia furfur B) Fusarium türleri C) Candida parapsilosis D) Criptococcus neoformans E) Absidia ve mucor türleri 19

2012-04 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 58 D Tedavisinde amfoterisin B nin flusitozin ile kombine edildiği, tanısında kapsüler antijen yapısının lateks aglütinasyon yöntemiyle saptanabildiği veya kapsül yapısının çini mürekkebi ile boyanabildiği fırsatçı mikoz etkeni Criptococcus neoformans dır. Fırsatçı mikoz etkenidir. Kriptokokkozis (Kriptokokal menenjit) etkeni dimorfik olmayan, kapsüllü bir mantardır. Patojen türlerde fenol oksidaz enzimi pozitiftir ve 37ºC da iyi ürerler. Kapsülü mukopolisakkarit yapıdadır. Kapsül yapısı patojenite ile ilişkilidir.kapsül varlığı BOS, kan ve idrarda kapsüler antijenleri gösteren lateks aglütinasyon testi ile belirlenebilir. Güvercin dışkısınınyoğun olduğu toprakta bulunur. İnsana bulaş maya hücrelerinin (maya blastokonidyumları) inhalasyonu ile olur. İnfluenza benzeri bir klinik tablo ve pnömoniye neden olur. Kan yoluyla meninkslere ulaşarak meningoensefalite neden olur. En sık tutulum şeklidir. Sinsi seyirli, uzun sürede gelişen, intrakraniyal kitle ve hidrosefaliye neden olabilen kronik menenjite neden olur. Tanı: Kapsül antijenleri BOS ve kanda lateks aglütinasyon yöntemiyle saptanabilir. BOS un çini mürekkebiyle negatif boyaması ile geniş kapsül ve blastokonidya görülür. Üreaz ve nitrat redüksiyon testleri tanıda yardımcıdır. 59. Aşağıdaki viral infeksiyonlardan hangisi tüberküloz aktivasyonu ve PPD testinde anerjiye neden olabilir? A) Kızamık (rubeola) B) Kabakulak (mumps) C) Kızamıkçık (rubella) D) Varicella zoster (VZV) E) Sitomegalovirus (CMV) 59 C Kızamıkçık (Rubella) tüberküloz aktivasyonu ve PPD testinde anerjiye neden olabilir. Erişkin Tüberkülozu (Reaktivasyon Tüberkülozu) İlk hastalıktan yıllar sonra gelişen tüberküloz infeksiyonudur. İlk basillerin immunsupresyonun geliştiği durumlarda (örneğin gebelik, ksteroid kullanımı, kemoterapi, radtoterapi, kızamık infeksiyonu, AIDS vb.) Dormant (uykudaki) basillerin aktive olmaları ile gelişirse Reaktivasyon tüberkülozu, tüberküloz basilleriyle ikinci kez ekzojen olarak karşılaşma sonucu meydana gelirse Reinfeksiyon adı verilir. Primer tüberküloz infeksiyonunda dormant kalan basiller immun sistemi baskılayan durumlarda (Alkolizm, DM, AIDS vb.) reaktive olur. Reaktivasyon Tüberkülozu erişkinlerde en sık görülen tablodur. Kilo kaybı, hemoptizi, gece terlemesi, hektik ateş (sabahları olan ateş) veya subfebril ateş, gece terlemesi, yorgunluk belirgin şikayetlerdir. 60. Hepatit B infeksiyonu olan hastalarda serumda saptanmayan, ancak özel boyama yöntemleri ile hepatositlerde gösterilebilen viral gösterge hangisidir? A) HBxAg B) HBeAg C) HBsAg D) HBV-DNA E) HBcAg 60 E Hepatit B infeksiyonu olan hastalarda serumda saptanmayan, ancak özel boyama yöntemleri ile hepatositlerde gösterilebilen viral gösterge HBcAg dir. Sadece hepotositte bulunur, serumda bulunmaz Karaciğer biyopsi materyalinin özel boyalarla (Anilin mavisi) boyanması ile sitolojik incelemeyle gösterilebilir. Nukleusta HBcAg nin fazla depolanması ince kumla infiltre olmuş görüntü oluşturur (Kumlu nükleus denir). 20

TEMEL BİLİMLER 2012-04 - TUSEM TTBT 61. Cinsel yolla bulaşan, vulva, serviks ve peniste konduloma akuminata adı verilen siğillere neden olan, servikal kanser etiyolojisinde rol oynayan virus aşağıdakilerden hangisidir? A) Polyomavirus (BK ve JC virus) B) HSV-tip2 C) Poks virus D) Papovavirus (human papilloma virus) E) HTLV-III (HIV virusu) 61 D Cinsel yolla bulaşan, vulva, serviks ve peniste konduloma akuminata adı verilen siğillere neden olan, servik kanseri etiyolojisinde rol oynayan virus Papovavirus (human papilloma virus) dür. İnsan Papilloma virusu tanısında hücre kültürü kullanışlı değildir. HPV (insan papilloma virus) servikal kanserle ilişkili olup, kanser gelişiminde virusun E6 ve E7 proteinleri rol oynar. Latent enfeksiyona neden olabilmesi, yassı epitelyum hücrelerinde sitoplazmik vakuole (koilositoz) yol açması önemli özelliğidir. Serviks kanserinin etiyolojisinde rol alan en önemli virusdur. Kanserden en sık serotip 16 ve 18 sorumludur. Virus, Papanikalou boyası ile boyanır. Virusun tanısında hücre kültürü kullanılamaz. Tanıda altın standart yöntem virus DNA sını gösteren Southern blot hibridizasyondur. Northern blot ise RNA yı hedef alan hibridizasyon yöntemidir.. Polyomavirusler (BK ve JC virüsler): Çocukluk döneminde solunum yolu veya oral yoldan alınan virüslerdir.latent infeksiyona neden olurlar.immunsüpresif hastalarda reaktivasyonla infeksiyona neden olur. BK virüs: Erişkinde böbrekte uzun yıllar latent kalır.immunsupresif tedavi alanlar ve transplant hastalarında üriner infeksiyon (Hemorajik sistit) ve virüriye neden olur. JC virüs (progresif multifokal lökoensefalopati): Altta yatan hematolojik hastalığı veya hücresel immun yetmezliği olan yaşlılarda santral sinir sisteminde Prograsif multifokal lökoensefalopatiye yol açar. Demiyelinizan, dejeneratif, fatal seyirlidir. Virüs oligodendrogliaları tutar.konuşma ve görme bozukluğu, mental değişiklik ve paralazi yapar. HSV-2: Genital herpes etkeni, DNA virusudur. Yumuşak şankır (etkeni Haemophilus ducreyii bakterisidir) gibi ağrılı genital ülsere neden olur. Poks virusler içerisinde çiçek hastalığı, Vvccinia (Çiçek aşı virusu) ve Molloscum contagiosum bulunur. En büyük kompleks DNA virüsüdür. Zarfı tuğla şeklindedir. İntrastoplazmik Guarniyeri inklüzyon cisimcikleri yapar. Molloscum contagiosum: İnsandan insana direk temasla geçer.küçük ve ortası siyah göbekli pembe renkli kitleşere yol açar. Üzerine iyot sürülerek tedavi edilir. 62. Ülkemizde yaz aylarında salgınlara veya sporadik olgulara neden olabilen, sıklıkla kene ısırması sonucu bulaşan, viral kanamalı ateşe neden olan infeksiyon hastalığı ve etken olan virusun yer aldığı virus ailesi aşağıdakilerden hangisidir? Hastalık Virus ailesi A) SARS Corona virus B) Lassa ateşi Togavirus C) Kırım Kongo hemorajik ateşi Bunya virus D) Sarı humma Flavivirus E) Dank ateşi Retrovirus 62 C Ülkemizde yaz aylarında salgınlara veya sporadik olgulara neden olabilen, sıklıkla kene ısırması sonucu bulaşan, viral kanamalı ateşe neden olan infeksiyon hastalığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşidir. Hastalığa neden olan virusun yer aldığı aile Bunyavirus olup, KKHA bu ailenin Nairovirus soyunda yer alır. 21