Organik bir yaşamın kapılarını aralayın!



Benzer belgeler
HELLMANN'S İLE DAYANILMAZ TARİFLER ELİNİZİN ALTINDA!

ANKARA TARİHİNDE BÖYLE DÜŞÜK FİYATLAR GÖRÜLMEDİ

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

Okul Hastalık Getirmesin!

Gerdan: Dananın boyun bölgesidir. Az,orta ve yağlı olmak üzere kıyma çeşitleri, dana sote ve tas kebabı bu bölgeden hazırlanır.

1 gr yağ: 9 kilokalori, 1 gr protein ve karbonhidrat: 4 kilokalori, 1 gr alkol 7 kilokalori verir.

H1N1 den Korunmada Alınacak Önlemler. Pandemik H1N1 Gribi (Domuz Gribi)

1. Buzdolabı Kullanımı 6. Ellerin Yıkanması

Kişiye Özel SDM Protokolü Tarifler

Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO

EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ. Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin

Çocuklarınızı Ketçap ve Mayonez Canavarına Yem Etmeyin! - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

HALE OZANSOY RESİM SERGİSİ DEFNE SANAT GALERİSİNDE AÇILDI

BİTKİSEL YAĞLAR ÜRÜN KATALOĞU

KITALARARASI GRİP SALGINI. Aileniz ve sizin için önemli bilgiler

Bebeğinizin Beslenme Sağlığı ve Zeytin Yağı

Neden Daha Fazla Satın Alalım?

Yemeğinize uygun et almadığınız takdirde ne yaparsanız yapın yemeğinizde gerçek tat ve kıvamı yakalayamazsınız.

GRİP İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ 2008

Emzirme dönemindeki beslenmeniz en az hamilelikte beslenmenize dikkat etmeniz kadar önemlidir.

Serinlemek isterken kilo almayın!

KIRKAMBAR Taze meyve ve sebze yolda

1. Aşama: Terminoloji değişimi

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

Gerçek yaşam, minik minik değişiklikleri hayata geçirmeyi başardığınızda yaşanmaya başlanır. - Leo Tolstoy

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

KANSERDE BESLENME. Önce-esnasında-sonra

Sağlıklı Büyüyelim! Sağlıklı olmak ve sağlıklı büyümek için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Yaza özel 5 yöresel çorba tarifi

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

1- Süt ve Sütten Yapılan Besinler

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

COOKER S. uthis. enilik

BARDAK MISIRCILAR BİZE GDO MU SATIYOR?

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Çevremizdeki Kimyasal Maddeler


Sayfaları çevirin ve daha fazla kazanmanın yollarını keşfedin!

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

bekletilme ünitesi Sebze yıkama ünitesi Bulaşık yıkama ünitesi

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

GEBELİKTE YETERLİ ve DENGELİ BESLENME

formeo Dyt. Elvan Odabaşı

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

1990 yılında sebze - meyve, su ürünleri ve pizza çeşitleriyle perakende pazarına giren ilk marka olan SuperFresh, Türk tüketicisini dondurulmuş ürün

Kalbimizden Toprağa... ÜRÜN TANITIM KATALOĞU.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

mikrofiber bezler

SİMGE ORGANİK Buğday Çimi Suyu

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir.

Vitaminlerin yararları nedendir?

BÜLTENİMİZDE NELER VAR?

DOMATESLİ PİRİNÇ PİLAVI

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

HİJYEN VE SANİTASYON

ÜRÜN KATALOĞU

DiYABET VE BESLENME N M.-

CANLILAR VE YAŞAM BEŞ DUYUMUZ DUYU ORGANLARI VE GÖREVLERİ

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

İznikli Zeytin ve Zeytinyağı

KOLAY TATLI TARİFLERİ

1974 ten bugüne biz dogrusunu yapiyoruz...

Waffle pişirme kalıpları

SORULAR / CEVAPLAR. 2 metabolic balance ile kilo nasıl dengeleniyor?

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

Canlıların enerji kazanabilmeleri için beslenmeye gereksinimleri vardır.

DOMUZ GRİBİ BELİRTİLERİ VE TANISI

ALANYA BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONT.MD YETERLİ VE DOĞRU BESLENME KURALLARI

SC112B-8. Fonksiyon. Seçenekler. Versiyonlar. linea FIRIN LINEA - BEYAZ CAM

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

FAO GIDA FİYAT ENDEKSİ

Bu yüzden kendinizi ve de özellikle çocuğunuzu suçlamak için en ufak bir nedeniniz yoktur!


Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

Gıda zehirlenmeleri neden önemlidir?

REKABET. Tüketicinin rekabetteki kaldıraç etkisi. Fulya DURMUŞ, GfK Türkiye

neden az yağlı az kolesterollü diyet?

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

Ustalığı ve Lezzeti Damaklarda Kalıcı...

PRENET LE KİLONUZU Kontrol Altına Alın!

Detox Beslenme Programı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

tüm toplantı ve buluşmalarınız için hizmetinizdeyiz...

SAĞLIKLI BESLENME VE MENÜ PLANLAMA BİLKENT ÜNİVERSİTESİ KAFETERYALAR İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ

TED AİLESİ, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMASI VE PLAKET TÖRENİ İÇİN DÜZENLENEN YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

SAĞLIKLI RENKLENİN SUNUM ÖZETİ

Transkript:

MAKRO Editör Organik bir yaşamın kapılarını aralayın! Bir yılı daha bitirmek üzereyiz 2009 yılının son aylarında, 2009 yılının son Makro Vizyon uyla yine sizinle birlikteyiz. Kasım ve Aralık ayları pek çok özel ve önemli günü barındırıyor; biz de size zengin içeriğiyle Makro Vizyon u sunuyoruz. Kışın en güzel günleri Bahar aylarında her sağlık ve güzellik sayfasında diyetlerle ilgili yazılar olur. Kış aylarında alınan kiloların nasıl verileceğine dair olan bu yazıları hepimiz pür dikkat okuruz. Ancak bu bahar siz bu yazılarla ilgilenmeyeceksiniz. Çünkü Makro Vizyon da kış rehavetine kapılıp kilo almamanız için küçük ve pratik öneriler bulacaksınız. Sağlıklı beslenmenin ne kadar önemli olduğunu her sayımızda vurgulamaya çalışıyoruz. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin önemi, sadece kilo alıp vermekte ilgili değil; aynı zamanda metabolizmamızın düzgün çalışmasında da kendini gösteriyor. geleceği ve her bireyin sağlığı için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kurban Bayramı kapıda! Büyük bir coşkuyla kutladığımız mübarek bayramlarımızdan Kurban Bayramı nı, önümüzdeki günlerde idrak edeceğiz. Et tüketiminin arttığı bu bayramda, etlerinizi nasıl pişirip saklayacağınızı anlattığımız sayfalarımızdan faydalanacağınızı umuyoruz. Makromarket ailesi olarak şimdiden hepinizin Kurban Bayramı nı kutluyoruz. 2010 yılında, yeni sayımızda görüşmek üzere İyi okumalar! Organik bir yaşam Son zamanlarda çok tartışılan, gündemimizi işgal eden bir konu var: Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO). Biz de Makro Vizyon olarak bu konuya değinmeden geçemedik. Olumlu ve olumsuz pek çok konunun konuşulduğu GDO lar hakkında ayrıntılı bilgiyi sayfalarımızda bulabileceksiniz. Ayrıca son dönemlerin başka bir önemli konusu da organik yaşam. Organik ürünler her geçen gün daha çok yaygınlaşırken, biz de size bu konuda derli toplu ve ayrıntılı bilgiler vermek istedik. Organik aslında nedir?, Organik üretimin süreçleri nelerdir? gibi soruların yanı sıra, gıda, kozmetik ve giyim gibi pek çok başlık altında organik ürünlerin faydalarını sıraladık. Keyifle okuyacağınızı umduğumuz bu sayfalarımız, organik bir yaşamın, dünyanın 2 Kasım-Aralık 2009

MAKRO İçindekiler 28 s GÜNCEL 18 l Herkes bir öğretmenin öğrencisiydi l Dalı öncesizliktedir aşkın kökü sonrasızlıkta... l Başarılı bir sınavın sevinci Kurban Bayramı s s s s GIDA KÜLTÜRÜ 24 Her yönüyle et GÜNDEM 32 Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) nedir? GÜNCEL SAĞLIK 36 l Domuz gribi hakkında... l Çocuklar ve yetişkinler için aşı rehberi GÜNCEL 46 l 25 Kasım-Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Asıl çözüm, bizde! s s KAPAK 28 Tarımdan beslenmeye, kozmetikten giyime ORGANİK YAŞAM HABERLER 6-16 l Makramarket yeni mağazalarıyla büyümeye devam ediyor l Makromarket Kayseri de 1. yılını kutladı l Makromarket te kampanyalar bitmiyor, müşteriler binlerce hediye kazanıyor l makromarket.net in yeni yüzü l Makromarket ten bir satınalma daha l Ne kadar alışveriş yaptıysanız o kadar kazanıyorsunuz l Makromarket bir filme ev sahipliği yaptı 4 Kasım-Aralık 2009

50 58 74 78 s s s s s s s s BESLENME 72 Bilinçli tüketicinin tercihi paketli ekmek CİLT BAKIMI 74 Tıraş sonrası cilt bakımı nasıl olmalıdır? DENGELİ BESLENME 78 Kış rehavetine kapılıp kilo almayın! PSİKOLOJİ 84 Hayat iş ten ibaret değil ÇOCUK 88 Dino nun eğlence sayfaları s90 Lezzetli tarifler s94 Ödüllü bulmaca s s s BİR PORTRE 50 Geçmişin ve musikinin şairi Yahya Kemal Beyatlı SAĞLIK 52 Gülümsemek güzeldir KONUK 58 Kenan İmirzalıoğlu GÜZELLİK 60 Sağlık ve güzellik kaynağı Bitki yağları RÖPORTAJ 62 l Ayşe Yavuz Çobanoğlu l Murat Ömrüuzun RÖPORTAJ 66 Prof. Dr. Yavuz Salihoğlu: Rahim ağzı kanseri 2 dakikada bir kadını öldürüyor MAKRO VİZYON KASIM-ARALIK 2009 SAYI: 15 Makromarket Adına Sahibi Mustafa Songör Genel Yayın Yönetmeni Nuray Erdoğan Yazı İşleri Müdürü Hünkar Sibel Görel Yazı İşleri Özlem Bayrak Grafik Tasarım Murat Çakır Reklam Tasarım Zafer Mert Coşkun Işıkgül Cenk Atarer Mücahit Aktaş Fotoğraf Salih Yılar Yayına Hazırlık Tel: (0212) 503 88 08 bilgi@medyapan.com www.medyapan.com Renkayrım/Baskı ve Cilt Arkadaş Form Matbaa Yayın Türü Yerel Süreli Yönetim Yeri Şeref Makromarket A.Ş. Saray Mah. Gıdacılar Cad. No: 11 06980 Sarayköy - Kazan / Ankara www.makromarket.net info@makromarket.net Kasım-Aralık 2009 5

MAKRO Haberler Makromarket yeni mağazalarıyla büyümeye devam ediyor Hizmet Tüm Türkiye ye sloganıyla yatırımlarına devam eden Makromarket, Anadolu nun birbirinden güzel şehirlerinde yepyeni mağazalar açıyor. Geçtiğimiz günlerde, Kayseri, Ankara ve Samsun daki mağazalarına yenilerini ekleyen Makromarket, rahat ve ferah mağazalarında profesyonel personel kadrosu ve hep ucuz hep kaliteli uygulamalarıyla müşterilerine sorunsuz hizmet sunmaya devam ediyor. Makromarket in makro kaliteli hizmet anlayışı, artık Kayseri Argıncık, Ankara Akdere ve Samsun Liman da KAYSERİ-ARGINCIK Makromarket Kayseri de büyüyor Son 2 yıldır satın almalarla ve birleşmelerle yatırım ağını genişleten Makromarket, Ekim ayının başında Kayseri de hizmete açılan Belsin mağazasının ardından Argıncık mağazasını da Kayserililerle buluşturdu. Güvenilir ve sağlam adımlarla, kriz seslerine aldırmadan, Türkiye genelinde yayılmaya ve çalışmaya devam eden Makromarket, tüm personeliyle Kayseri de yeni açılan mağazanın heyecanını yaşıyor. KAYSERİ-ARGINCIK KAYSERİ-ARGINCIK Makroexpres konseptinde olan Kayseri Argıncık mağazası, gıda, temizlik, manav ve züccaciye ürünlerini içinde barındıran bir ürün yelpazesine sahip. 7 Kasım Cumartesi günü Makromarket Genel Müdürü Mustafa Songör ve Kayseri halkının yoğun katılımıyla açılan Argıncık mağazası, 300 metrekare alan üzerinde kurulu olup 3 kasası ve 15 personeliyle Kayserililere, güler yüzlü ve kaliteli bir hizmet sunuyor. Açılış dolayısıyla Kayseri Argıncık mağazasına özel, temel gıda, temizlik ve manav ürünlerinin birçoğunda şok fiyatlar uygulandı ve her mağaza açılışında Makromarket ekibine eşlik eden profesyonel Makromarket Tiyatro Grubu tarafından yine birbirinden eğlenceli gösteriler ve hediyeli yarışmalar düzenlendi. 06 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Haberler ANKARA-AKDERE ANKARA-AKDERE Ankara Akdere de Makromarket farkı Makromarket, geçtiğimiz günlerde satın alımlarını gerçekleştirdiği 5 şubeli Vipaş mağazalarının Makromarket konseptine dönüşüm çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürüyor. 31 Ekim Cumartesi günü dönüşüm süreci biten mağazalardan Akdere mağazası, Makromarket Genel Müdürü Mustafa Songör ve bölge halkının katılımıyla, büyük bir coşkuyla Akdere halkının hizmetine sunuldu. Açılışta sunulan şok indirimler ve kampanyaların yanı sıra Makromarket Çocuk Tiyatrosu nun düzenlemiş olduğu gösteriler de organizasyona renk kattı. Abidinpaşa bölgesinde hizmet farkıyla tanınan Makromarket markası, Akdere mağazasıyla, hedef müşterilerine artık daha yakın. Makromarket Akdere mağazası, 500 metrekare satış alanı, 20 nitelikli personeli, 4 kasası ve isabetli ürün portföyüyle bölge halkına modern ve ferah bir ortamda alışveriş yapma imkanı sunuyor. Makromarket ten Samsun a 3. mağaza Makro kalite hizmeti Hep Ucuz Hep Kaliteli sloganıyla tüm Türkiye yle buluşturan Makromarket, daha önce 2 mağazayla faaliyet gösterdiği Karadeniz in incisi ve Kurtuluş Savaşı ateşinin yakıldığı güzel Samsun da 3. mağazasını faaliyete geçirdi. A dan Z ye tüm temel gıda ve ihtiyaç ürünlerini bulunduran Makromarket Liman şubesinin açılışı, Makromarket Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Songör, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleştirildi. Modern ve ferah mağazada, birçok üründe şok indirimler, özel promosyonlar ve hediyeli satışların yanı sıra, açılışa özel birçok farklı aktivite uygulandı. Ayrıca Makromarket Çocuk Tiyatrosu nun gösterileri de açılışı renklendirdi. SAMSUN-LİMAN Müşteri odaklı hizmeti her şeyin üzerinde tutan Makromarket, İlkadım semtinde açılan mağazasıyla kaliteli mağazacılık anlayışını Samsun un her yerine taşımayı hedefliyor. Makromarket, Liman şubesinin yanı sıra, faaliyete geçirmeyi planladığı 5 mağazayla Samsun daki etkinliğini arttırmaya devam edecek. Makromarket makro kalite hizmet anlayışını, Samsun Liman da, 700 metrekare alana sahip modern ve ferah bir mağazada tüketicilere sunuyor. Tüm gıda ve ihtiyaç ürünlerinin bulunduğu İlkadım Liman şubesi, nitelikli 22 çalışanı ve 3 kasasıyla hizmet veriyor. Makromarket Mağazalar Zinciri, 9 ilde bulunan 110 u aşkın mağazası ve 4.000 in üzerinde personeliyle çalışmalarına hız kesmeden, istikrar çerçevesinde devam ediyor. 2009 yılının son çeyreğinde fırsat yatırımlarını değerlendirmeye devam eden Makromarket, 2010 yılında da zirveye doğru emin adımlarla ilerleyecek. SAMSUN-LİMAN Kasım-Aralık 2009 07

MAKRO Haberler Makromarket Kayseri de 1. yılını kutladı Son 2 yıldır satın almalarla ve birleşmelerle yatırım ağını genişleten Makromarket, geçen yıl bünyesine kattığı, Kayseri de faaliyet gösteren 14 şubeli Ofis Evim Marketleri nin dönüşüm sürecini 1 yıl dolmadan tamamladı ve Makromarket, Kayseri deki 1. yılını doldurdu. Kayseri deki 1. yıl kutlamasını şenliğe dönüştüren Makromarket, Hep Ucuz Hep Kaliteli sloganından hareketle kutlamalar kapsamında şok indirimler, özel promosyonlar ve zengin ikramları müşterisiyle buluşturdu. Makromarket in Kayseri deki 1. yıl kutlamaları kapsamında, Kayserili Makromarket müşterilerinin hoşça vakit geçirmesi için Makromarket Tiyatro Grubu, birbirinden eğlenceli gösteriler, aktiviteler ve yarışmalar hazırladı. Kayseri deki yenilenme ve değişim sürecinden sonra aktif olarak faaliyete başlayan Makromarket, Kayseri halkının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Bu ilginin karşılığında Makromarket, her zaman ön planda tuttuğu Hep Ucuz Hep Kaliteli hizmet ilkesini müşterilerine yansıtmaya devam ediyor. Makromarket ten Kayseri ye 1. yılında 1 mağaza daha Perakende sektöründe güvenilir ve sağlam adımlarla yatırımlarına devam eden Makromarket, Kayseri ilinde yeni açtığı mağazanın heyecanını da yaşıyor. Gıdadan temizliğe, manavdan züccaciye ürünlerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Belsin Mağazası, modern, rahat ve 400 metrekarelik satış alanında müşterilerine makro hizmet kalitesi sunuyor ve eğitimli, profesyonel ve güler yüzlü 16 personeliyle ve 3 kasasıyla Kayseri halkına hizmet veriyor. Makromarket, hem 1. yıl kutlamaları hem de açılış dolayısıyla temel gıda, temizlik ve manav ürünlerinin birçoğunda şok fiyatlar uyguluyor. Makromarket Mağazalar Zinciri 9 ilde bulunan 110 un üzerindeki mağazası ve 4 bini aşkın personeliyle hizmet veriyor. Hafta içi ortalama 110 bin 125 bin, hafta sonu da 135 bin- 150 bin müşteriye hitap eden Makromarket, 55 bini aşan ürün çeşidiyle tüketicisine hizmet veriyor. Müşteri odaklı hizmet ilkelerini prensip edinen Makromarket, rahat ve ferah mağazalarında profesyonel personel kadrosuyla makro kalite ürünleri mikro fiyatlarla satışa sunuyor. Makromarket, modern ve ferah mağazalarında hafta içi 758 bin hafta sonu 1 milyon adet üzerinde ürün satışı sağlıyor. 08 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Haberler Makromarket te kampanyalar bitmiyor Müşteriler binlerce hediye kazanıyor Hep Ucuz Hep Kaliteli sloganıyla yol alan ve kaliteli hizmet anlayışını şık mağazalarıyla birleştiren Makromarket, birbirinden farklı ve dikkat çekici kampanyalarına hız kesmeden devam ediyor. Kampanyalarıyla her zaman müşterilerinin yüzünü güldüren Makromarket, her dönemde binlerce değerli hediye dağıtıyor. alışveriş eden Makromarket in 100 şanslı müşterisine çeyrek altın hediye edildi. Ayrıca Clear alışverişi yapıp çekilişe katılan 30 Makromarket müşterisi Lig TV aboneliğinin sahibi oldu. Dove deodarat alıp Dove Cream Bar kazanan ve 10 TL lik Rexona alışverişine telefon kılıfı hediye edilen Makromarket müşterileri de Makro Kart Gold ile alışveriş eden Makromarket müşterileri her zaman kazanıyor. Makro Kart Gold sayesinde para ve puan biriktirilebilirken ayrıca birbirinden farklı kampanyalardan yararlanma şansı da oluyor. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Dove, Rexona, Bingo Dynamic, Uno, Elidor, Clear, Niva ve Papia markalı ürünlerin bulunduğu kampanyalar sayesinde Makromarket müşterileri birbirinden değerli hediyeler ve çeşitli ürünler kazandı. Uno ve Unx ürünlerinden en çok bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde Makromarket, Bingo Dynamic kullanıcılarının da yüzünü güldürdü. Her 4,5 TL lik Elidor alışverişine bir çekiliş hakkı kazanan Makromarket in 100 şanslı müşterisi, çekiliş sonucunda Samsung e250 cep 10 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Haberler telefonu kazandı. Nivea ise, tüm mağazalarda, toplam 5.450 TL değerinde Makro Para Puan kazandırdı. Nivea ürünlerinden her Makromarket mağazasında, en çok alışveriş yapan müşteriler, 50 TL değerinde Makro Para Puan kazandı. Kampanyalar büyük bir hızla devam ediyor Makromarket in kampanyaları önümüzdeki günlerde de devam edecek. Pek çok farklı markadan yapılacak olan alışverişler, Kasım ve Aralık aylarında da kazandıracak. l 25. yılını kutlayan Dardanel, Makromarket müşterilerine altınlar dağıtıyor. 10 Kasım-20 aralık tarihleri arasında, en çok Dardanel alışverişi yapan ilk 5 kişiye tam altın, sonraki 25 kişiye yarım altın, üçüncü 125 kişiye çeyrek altın hediye edilecek. l Untad ve Makromarket işbirliği Üstelik hiçbir kuponda boş yok! l 9 Kasım-6 Aralık tarihleri arasında Makromarket ten Sprite alışverişi yapanlar da kazanıyor. Makro Kart Gold ile 3 TL lik Sprite alın, Samsung 40 LCD televizyon kazanan 8 kişiden biri siz olun! l Selva ürünlerinden Makro Kart Gold ile 15 Kasım-31 Aralık tarihleri 1 kazı-kazan kuponu kazandırıyor. Kuponlarda, Doğuş Çelik Termos, Doğuş Porselen Demlik, Doğuş Earl Grey Demlik Poşeti (24 lü), Doğuş Tek Sargılı Küp Şeker (300 gr) ve Doğuş Cam Kupa bulunuyor. l İpana, 18 Kasım dan itibaren Makromarket te 2.830 hediye kazandırıyor. Makro Kart Gold ile 1 de Makro Kart Gold kullanıcılarına binlerce hediye kazandıracak. 12 Kasım dan itibaren Untad ürünlerinden 5 TL alışveriş yapan müşteriler, anında kazı-kazan kuponu alacak ve 6.250 değişik hediyeden birini kazanma şansına sahip olacak. arasında en çok alışveriş yapan Makromarket müşterilerinden ilk 200 ü Mehtap Makarna Pişirme Tenceresi, sonraki 300 ü ise Selva Yemek Tarifleri Kitabı kazanacak. l Her 5 TL lik Doğuş Poşet Çay alışverişi, Makromarket müşterilerine adet İpana 3 Boyutlu Beyazlık 75 ml veya 125 ml macun ile Oral-B fırça alan herkes anında ürpriz hediyelerden birini kazanıyor. l Makro Kart Gold ile Untad Lavaş Ekmeği veya pasta altı alana anında Pepsi 2,5 lt bedava! Kasım-Aralık 2009 11

MAKRO Haberler makromarket.net in yeni yüzü Makromarket, yıllardır aktif olarak müşterilerine hizmet verdiği www.makromarket.net adresini yeniledi. Müşterileriyle birebir iletişim kurma ve bilgi paylaşma noktasında en hızlı ve en yakın mağaza olan makromarket.net adresi, kullanıcılarına kullanım kolaylığı sağlama amacıyla, hem görsel hem de teknolojik açıdan güncellendi. Yeni yüzüyle müşterilerin bir tık uzağında olan www.makromarket.net, günlük olarak yenilenerek, içerisindeki her türlü bilgi kaynağı sürekli ve düzenli güncelleştiriliyor. Eski yüzünde de aktif duyurulan kampanya, indirim ve promosyonlar Makromarket in yeni web sayfasında da devam ediyor. Yenilenen web sayfası, güncel kampanyalar, kampanya sonuçları, mağazalar, Makrokart Gold, kurumsal bilgiler ve müşterilerin özel faydalanabileceği yemek tarifleri ve pratik bilgiler gibi konularda ayrıntılı içeriğe sahip. Makromarket ile ilgili her türlü bilginin rahatlıkla ulaşılabileceği web sayfasının yanı sıra üye olan her müşteriye de periyodik zamanlarda gönderilen e-bültenlerle kampanya ve indirimler hakkında bilgiler veriliyor. Yenilenen www.makromarket.net adresi içersisinde ayrıca Makrokart Gold kullanıcılarına da, özel bir sayfa bulunuyor ve bu sayfa sayesinde bilgi güncelleme noktasında kolaylık sağlanıyor. Makromarket A.Ş. bünyesinde, ulusal format ve içerikte, profesyonelce hazırlanan kurumsal dergi Makro Vizyon un da tüm eski sayılarını ve yeni güncel sayısını takip etme ve okuma fırsatını bulan müşteriler, aynı zamanda internet üzerinden bir tık ile Makro FM i dinleme şansına da sahip oluyor. Doğru ve güncel bilgilerin yer aldığı basın duyurularına, Makromarket A.Ş. nin ulusal ve yerel basında çıkan haberlerine de www.makromarket.net adresinde ayrıntılı olarak yer veriliyor. Makromarket i yakından takip eden müşteriler, web sayfası üzerinden TV reklamlarını da izleme fırsatını buluyor. Makromarket, web sayfasında yapmış olduğu yenliklerin yanı sıra, kurumsal bilgiler, online iş başvurusu, hızlı, güvenilir ve müşteri odaklı iletişim formuyla yayınlarına güncel ve kesintisiz bir şekilde devam ediyor. 12 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Haberler Makromarket ten bir satınalma daha... Makromarket yatırımlarına ve yeni satın almalar yaparak büyümeye, büyük bir hızla devam ediyor. Son olarak 5 şubeli Vipaş mağazalarını bünyesine katan Makromarket, hizmet ağını genişletiyor. Makromarket, Ankara da 2004 yılından bu yana hizmet veren 5 şubeli Vipaş mağazalarını satın aldı. Ankara nın Etlik, Beştepe, Eryaman- Arya, Eryaman-Galaxy ve Akdere bölgelerinde toplam 2.750 metrekare net satış alanında, 16 kasası ve 80 çalışanıyla hizmet veren Vipaş, Makromarket ailesine katıldı. Makromarket satın aldığı 5 mağazayla mağaza sayısını 110 un üzerine çıkardı. Hep Ucuz Hep Kaliteli sloganıyla çalışmalarına hız kesmeden devam eden Makromarket, bulunduğu illerde büyümeye ve çalışmalarını genişletmeye devam ediyor. Çok yakında Samsun da açacağı 6 mağazayla Makromarket kalitesi, daha yaygın bir hale gelecek. VİPAŞ-AKDERE VİPAŞ-BEŞTEPE VİPAŞ-ERYAMAN/ARYA VİPAŞ-ERYAMAN/GALAXY VİPAŞ-ETLİK 14 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Haberler Ne kadar alışveriş yaptıysanız o kadar kazanıyorsunuz Makromarket bir filme ev sahipliği yaptı Şıklığıyla her zaman göz dolduran Makromarket mağazaları, Bizim Büyük Çaresizliğimiz adlı filme ev sahipliği yaptı. Önümüzdeki aylarda vizyona girecek olan filmin bazı sahneleri Makromarket te çekildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen Bizim Büyük Çaresizliğimiz adlı sinema filminin bazı sahneleri Makromarket mağaza ortamında çekildi. Barış Bıçakçı nın eserinden Seyfi Teoman ve Barış Bıçakçı tarafından senaryolaştırılan Bizim Büyük Çaresizliğimiz, Bulut Film tarafından hazırlanıyor. Oyuncuları arasında sevilen isim İlker Aksum un da bulunduğu Bizim Büyük Çaresizliğimiz filminin set ekibi, Makromarket mağazasında eğlenceli anlar yaşadı. Makromarket, muhteşem kampanyalarına bir yenisini daha ekliyor ve televizyon ekranlarından bedava alışveriş fırsatı sunuyor. Makromarket, Kontv, TVKayseri ve Elif TV de Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri yayınlanan programlarla müşterilerine ulaşarak yaptıkları alışveriş kadar alışveriş yapabilmelerine olanak sağlıyor. Çizgi ötesi hizmet kalitesiyle adından sıkça söz ettiren Makromarket, artık televizyon ekranlarından da müşterilerine ulaşıyor. Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri, saat 17.05 te, Kontv ve Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri, saat 18.20 de TVKayseri ve Elif TV izleyen Makromarket müşterileri inanılmaz fırsatlarla karşılaşıyor. Makromarket ten yaptığınız alışverişlerin fişlerini atmıyorsunuz; fiş tutarı kadar alışveriş çeki kazanıyorsunuz. Makromarket ten ne kadar alışveriş yaptıysanız, o kadar kazanıyorsunuz. Hep Ucuz Hep Kaliteli Makromarket, televizyon ekranlarından da kazandırmaya devam ediyor. 16 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Güncel Herkes bir öğretmenin öğrencisiydi 1981 yılından beri kutlanan Öğretmenler Günü, her yılın 24 Kasımında büyük bir coşkuya sahne oluyor. Öğretmenlere adanan 24 Kasım, Millet Mektepleri nin açıldığı ve Atatürk ün başöğretmenliği kabul ettiği gün olarak biliniyor. Başöğretmen sıfatını alan Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti nin yeni alfabesini benimseterek eğitim, öğretim ve devlet olmanın gereklerine verdiği önemi bir kere daha gösteriyor. Bu özel günde hatırlanmanın mutluluğunu yaşayan öğretmenler, birçok ülkede farklı tarihlerde bu sevinci yaşıyor. Çocuklarım Yoklama defterinden öğrenmedim sizi, Benim haylaz çocuklarım! Sınıfın en devamsızını Bir sinema dönüşü tanıdım, Koltuğunda satılmamış gazeteler... Dumanlı bir salonda Kendime göre karşılarken akşamı, Nane şekeri uzattı en tembeliniz... Götürmek istedi küfesinde Elimdeki ıspanak demetini En dalgını sınıfın! İsterken adam olmanızı Çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun Palto, ayakkabı yüzünden. Kiminiz limon satar Balıkpazarı nda Kiminiz Tahtakale'de çaycılık eder; Biz inceleye duralım aç tavuk hesabı, Tereyağındaki vitamini Ve kalorisini taze yumurtanın! Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta, Çevresini ölçtük dünyanın, Hesapladık yıldızların uzaklığını, Orta Asya'dan konuştuk Laf kıtlığında. Neler düşünmedik beraberce Burnumuzun dibindekini görmeden Bulutlara mı karışmadık! Hazan rüzgarı nda dökülmüş Hasta yapraklara mı üzülmedik! Serçelere mi acımadık, kış günlerinde Kendimizi unutarak! Rıfat Ilgaz Bu şiiri yazmak için başka birini kendinden daha çok düşünmek gerekir; onun için üzülmek, onun için sevinmek, onun geleceğinin kaygısını taşımak... Çocuklarını sevmek, dünyayı sevmek, insanları sevmek... Bu şiiri yazmak için öğretmen olmak gerekir. Öğrencilerini yazan, öğrencileriyle, öğrencilerinde yaşayan tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü nü kutluyoruz. Herkes bir öğretmenin öğrencisiydi ne de olsa 18 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Güncel Dalı öncesizliktedir aşkın kökü sonrasızlıkta... Mevlana, inanılmaz müzikaliteye, düşünsel derinliğe, şiirsel mükemmelliğe sahip dizeleriyle göz kamaştırıcı bir şiir dünyasının kapılarını aralayan bir şair, yaşamı boyunca insan ruhunun özgürlüğünü, Haçlı Seferlerinin şahlanış döneminde dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin tüm insanların eşit olduğunu savunan bir düşünürdür. Bu topraklarda yetişen en önemli isimlerden biri olan Mevlana yı anmak ve onun kişiliğinin önemini anlamak için her yıl 2-9 Aralık tarihleri arasında Mevlana Haftası nı kutluyoruz. Beri gel, daha beri, daha beri, Bu hır gür, bu savaş nereye kadar? Sen bensin, ben senim işte... Ne diye bu direnme? Topumuz bir tek inciyiz, Başımız da tek, aklımız da tek. Mevlana nın yedi öğüdü Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol Şefkat ve merhamette güneş gibi ol Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol Hoşgörürlükte deniz gibi ol Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol diyen de Öyle karanlık bir geceyim ki aya isyan ettim Öyle kimsesiz ve yoksulum ki, sultana isyan ettim Güzeller güzeli lütfetti de çağırdı beni, gitmiyorum evine, yola ize isyan ettim İnatlar etse sevgilim, üzse beni, yine de ah demeyeceğim, ah çekmeye isyan ettim Diyen de Mevlana dır ve Celaleddin Rumi yi Mevlana yapan, yalnızca tüm insanlığı derinden etkileyen şiir mirası değil, insan sevgisi ve hoşgörüyle dolu bir 20 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Güncel hümanizm anlayışı ve bizzat yaşamıyla ortaya koyduğu, duygu ve düşünceleri baskı altına almaya çalışanlara karşı isyanıdır. Mevlana nın eserleri Mevlana nın eserlerine baktığımızda önce dudak uçuklatan bir dize sayısı ile karşılaşıyoruz. Mesnevi ve Divan-ı Kebir de toplanmış 79 bin dize Fakat bu 79 bin dizeden Mevlana nın elinden çıktığı, yani bizzat Mevlana tarafından yazıldığından kuşku edilmeyen dize sayısı oldukça az. Mevlana nın dizelerinin hemen hemen tamamı, katip-el esrar (sır katipleri) denen öğrencileri tarafından derlendi ve bugünlere kadar ulaştı. Şiirlerinin dışında, söyleşilerinin toplandığı Fihi Ma-Fih adlı bir düzyazı kitabıyla, çeşitli kişilere yazılmış yüz kırk mektubu da bize kalan yazın mirası arasında. Bu miras, Mevlana nın yaşamı, ruhsal arayışları, fikirleri için önemli bir kaynak oluşturuyor. Mevlana koca bir hayatı Hamdım. Piştim. Yandım. diyerek özetliyor. Böyle özetlediği hayatında, babası Bilginler Sultanı Bahaeddin Veled den, öğrencileri sır katiplerine, sır katipleri içinden Hüsamettin Çelebi ye, Hocası Seyyid Burhaneddin den, oğlu Sultan Veled e ve tabii ki güneşim, ayım geldi, kulağım gözüm geldi diye karşıladığı Şems Tebrizi ye, her biri için ayrı kitaplar yazılabilecek pek çok insan var. Ve insanlar dışında kavramlar Mevlana nın hayatında ve ese rlerinde büyük bir yere sahip, değinmeden geçemeyeceğimiz önemli bir kavram da aşk. Eziyetlere eziyetler katan așk yeter bize Bilme, anlama yolunda Mevlana ve öğrencilerini yönlendiren şey mantık değil aşktı. Var olan her şeyi harkete geçiren şeydir aşk, Mevlana ya göre. Dalı öncesizliktedir aşkın, kökü sonrasızlıkta Bir ululuk, şu akla, ahlaka yaraşır değil Yok ol, varlığından geç, varlığın cinayettir Aşk, doğru yolu buluştan başka bir şey değil. En büyük aşk, hakikat aşkıydı ona göre; saltık olana ulaşma yolunda Ama dünyevi ya da geçici dediği aşkı da küçümsemiyordu. Bir tohum, bir hayvan, bir ot da sevebilirdi. Ama yalnızca insan, hem bedeniyle, hem düşleriyle, hem bilinciyle sevebilirdi. Aşkı, güneş ışığına; insanı kendi içinde sonsuza dek hapseden bencilliği ise, bu ışıktan gözlerin kör olmasına benzetiyor ve kör olan aşkı kelimelerin anlamıyla sınırlayan insana...sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşk dilsiz olur diye seslenirken aşıkları ve onların şeriatını şu dizelerle anlatıyordu;...biz dile söze bakmayız. Gönle hale bakarız,...edep bilenler başkadır, Canı ruhu yanmış aşıklar başka. Kasım-Aralık 2009 21

MAKRO Güncel Başarılı bir sınavın sevinci Kurban Bayramı Kurban Bayramı Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'i kurban etmek istemesi, Hz. İsmail'in buna razı olması ve sonunda Allah'a karşı gösterilen bu büyük sadakatin karşılığı olarak hayvan kurban edilmesinin hâtırasını taşıyor ve tüm inananlar, kurban keserek bu iki peygamberin Allah'a karşı verdikleri başarılı sınavın sevincini yaşıyorlar. Bu yıl, 27 Kasım günü idrak edeceğimiz Kurban Bayramı, her bayram olduğu gibi, büyük bir sevinç ve heyecanla geçecek. Niçin kurban kesiyoruz? Kurbanlar tabi ki Allah rızası için kesilir. Namazla başlayan Allah'a yakınlaşma, kurbanla daha ileri seviyelere ulaşır ve kişi, kesilen kurbanla beraber günahların da akıp gittiğini, iç dünyasında beliren tadına doyulmaz sevinçle hisseder. Allah uğrunda fedakarlık yapmanın en güzel örneğini, kurbanıyla gösterir. Kurban kişinin Allah'a teslimiyetinin bir işaretidir. Kurbanların kesilmesinden sonra sıra kurban etlerinin dağıtılmasına gelir. Öteden beri yapılan dağıtıma göre, etin üçte biri fakirlere, üçte biri komşulara, kalan kısmı da ev halkına ayrılır. Böylece Müslümanlar, bir taraftan Allah'a karşı kulluk vazifelerini yaparken, diğer taraftan da insanlara karşı mesuliyetlerini yerine getirmiş olurlar. Böylece insanlar arasında sevgi ve kardeşlik hisleri gelişir. Kin ve düşmanlık gibi, insanları birbirinden soğutucu duygular kendiliğinden eriyip gider. Bayram sabahında erken kalkmak, dişleri temizlemek, güzel kokular sürünmek, temiz ve güzel giyinmek, olabildiğince sevinçli olmak, herkese güleryüz göstermek, sadaka ve hediyeler vermek, bayramlaşmak, aile fertlerini ve özellikle çocukları hediyelerle sevindirmek, bayramın en güzel gelenekleri arasında bulunuyor. Kurban Bayramı da Ramazan Bayramı gibi, birlik, beraberlik ve inanç duygularımızın doruğa ulaştığı, fakirlere yardımın gönül borcu bilindiği günlerden Bayramlarda toplanan tüm insanlar, kardeşliğin ve birlikteliğin güzelliğini ortaya koyar. Allah ın karşısında hepimizin eşit olduğunu gösteren en güzel tablo olan bayram namazlarıysa bayram sevincini pekiştirir. Namazda rütbesi, mevkisi, serveti ne olursa olsun, herkes kudret ve rahmet sahibi olan Allah'ın huzurunda saf bağlayıp, O na kul olmanın manasını idrak ile kulluk vazifesini yerine getirir. 22 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Gıda Kültürü Vücudumuz için gerekli besleyici öğelerin çok önemli bir bölümünü içeriğinde bulunduran büyükbaş ve küçükbaş hayvan etlerinin, sağlımız için çok faydalı gıdalar olduğunu hepimiz biliyoruz. Yaygın inancın tersine, özellikle sığır ve dana etlerinin kolesterol miktarı oldukça düşüktür ve bu da dengeli ve sağlıklı beslenme diyetlerinde ete verilen önemin nedenini açıklıyor. Bu sayımızda sizlere etin faydalarının yanı sıra, dana ve koyun etinin bölümleri, pişirilişi ve saklanışı konusunda da bilgi vereceğiz. Kurban Bayramı nın yaklaştığı bugünlerde, bu sayfalarımızdan yararlanacağınızı umuyoruz. HER YÖNÜYLE ET Etin beslenmemizdeki önemi tabi ki hepimiz için çok önemli. Ama bir de lezzet tarafı var Et, yemeklerimize lezzet katan hatta tek başına bir öğün olarak tüketilebilen bir gıda. Çok çeşitli biçimlerde pişirilebilen et, pek çok farklı besinle de uyum gösterir. Bu yüzden de Türk mutfağında olduğu gibi dünya mutfaklarında da baş sıralarda yer alır. Tariflerimizde etlerin en az yağlı parçalarını kullanmak koşuluyla, yemeklerin alışılmış lezzetlerini hiç bozmadan günlük kalori sınırları içinde kalabileceğinize emin olabilirsiniz. Kolesterol değerlerini yükselten, yani kalp rahatsızlıkları riskini arttıran, doymuş yağlardır. Eğer doğru et seçimi yapar ve olabildiğince yağsız et kullanırsanız, bu risk en aza iner. Eti parçaladığınızda, yağlarını mümkün olduğunca ayırmaya özen gösterebilirsiniz. Günümüzde artık diyet uzmanları, yağsız etin, dengeli ve besleyici bir diyetin önemli bir parçası olduğu görüşünde birleşiyorlar. Kalorisi oldukça düşük olan dana etinin 100 gramlık bir kısmı, 120 kalori ve 90 mg kolesterol içerir. Yani dana eti, diğer et türlerine ve hatta bazı balıklara göre daha az kolesterol barındırır. Etlerin saklanması Büyük ve küçükbaş hayvan etleri, kümes hayvanlarına ve balıklara oranla daha uzun süre buzdolabında saklanabilir. Biftek ya da kalın ve iri parçalar, buzdolabında dört gün kadar saklanabilir. Ancak kıyma için bu durum geçerli değildir. Yüzeyi çok daha fazla olan kıyma, buzdolabında bile 1 saatten fazla bekletilmemeli, ya derhal tüketilmeli ya da derin dondurucuda muhafaza edilmelidir. Böylece bakterilerin çoğalmasının önüne geçilmiş olur. Ayrıca, etlerinizi kesinlikle açıkta ve ağzı açık olarak bekletmeyin. Et, çok çabuk koku emdiğinden etraftaki kokuları çeker. 24 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Gıda Kültürü Derin dondurucuda saklayacağınız etlerinizi de muhakkak plastik filmle sarıp bir buzdolabı poşetine koyun. İçinde hava kabarcığı kalmamasına özen gösterin. Poşetin içinde kalan hava, etin kurumasına, renginin, dokusunun ve tadının bozulmasına neden olabilir. Uygun biçimde paketlenmiş etler, hızla dondurulursa, 6 ay dayanabilir. Kıyma için de aynı kurallar ve zaman geçerlidir. Dondurduğunuz etleri çözdükten sonra kesinlikle tekrar dondurmayın. Bu, gıda zehirlenmesine kadar gidecek sorunlara neden olabilir. Ayrıca, dondurduğunuz etlerinizi oda sıcaklığında çözmeyin. Bir gece önce, derin dondurucudan çıkarıp buzdolabına koyun ve orada çözülmesini bekleyin. Böylece etinizin çözülmesi esnasında üreyen bakteri sayısını azaltmış olursunuz. Ancak bu eti iyice pişirdikten sonra, tekrar dondurabilirsiniz. Bunların yanı sıra, taze etle, pişmiş eti bir arada saklamamanız gerekiyor. Çünkü bunların birbirlerini zehirleme olasılığı yüksek. Ayrıca pişmiş ve pişmemiş etleri bir arada ellemeyin. Bakteriler birinden diğerine, bu yolla geçebilir. Bilerek yiyelim! Etin beslenme alışkanlıklarımızda önemli bir yeri olduğunu söyledik. Ancak bir et reyonuna gittiğimizde pek çok çeşitle karşılaşıyoruz ve hangisinin bize uygun olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Eğer eti ve parçalarını iyi tanırsanız, daha lezzetli yemekler yapabilirsiniz. Nuar: Halk arasında bonfile olarak da isimlendirilen nuar, birinci sınıf bir ettir. Yağsız et yemeği tercih edenlerin severek tükettikleri ve tek başına Etleri çabuk pişirmenin en kolay yolu sote etmektir. Sote etmek, eti bir tavada az yağla hızlı hızlı karıştırarak pişirmek anlamına gelir. pişirildiğinde bile çok lezzetli olan bir bölümdür. Pirzola: Antrikot bölümünden hazırlanan pirzola, kemikle birlikte satılır. Antrikot: Birinci kalite biftek olan antrikot, mangal türü tüketime uygun bir ettir. İncik: İncik, haşlama türü bir ettir. Özellikle sonbahar ve kış aylarında tüketimi artar. Sokum: Izgara biftek çıkartılan, şiş ve tas kebabı için iyi kalitede et veren bölümdür. Kontrafile: Bu bölümden ızgaralık biftek elde edilir. Kuşbaşı doğranarak da kullanılabilen bu bölüm, çöp şiş yapımı için idealdir. Ayrıca, bir alt adale grubunu da dahil ederek kemikli şekliyle hazırlandığında, T-bone adını alır. Kontranuar: Salçalı biftek olarak tüketilebilecek en ideal bölümdür. Tava ya da ızgarada çok kuru olacağından, sulu pişirme yöntemlerinde tercih edilir. Yumurta: Soslu ve salçalı yemekler için idealdir. Bonfile: Birinci kalite bifteklik ettir. Tava ya da ızgarada pişirilebilir. Fileto: Bifteğin çeşitli aşamalardan geçirilmesiyle, işlenerek dilimlenmesi sonucu elde edilir. Türk mutfağında tercih edilen bir çeşit değildir. Dana döş ve döş sarma: Net bir tüketim şekli yoktur. Kuşbaşı ve kıyma bu bölümlerden elde edilir. Et pișirme yöntemlerini tanıyalım! Etin, pek çok çeşidi olduğu gibi, pek çok farklı pişirme yöntemi de bulunuyor. Etlere yumuşak olup olmamalarına göre bir pişirme yöntemi uygulanıyor. Bağ dokusu az ve yağlı etler kuru ısıda, bağ dokusu fazla ve az yağlı etlerse, suda pişirilmeye uygun. Bağ dokusu az ve yağsız etler, suda pişirilirse daha sulu olur. Izgara Izgarada, et doğrudan ısıya maruz Kasım-Aralık 2009 25

MAKRO Gıda Kültürü bırakılır. Bu durumda kalın kesilmiş etler, incelere nazaran ısıdan daha uzak olmalıdır; böylece daha yavaş pişer. Pişirme hızının düşük olmasıyla, ısı etin her tarafına yayılır ve güzel pişmesi sağlanır. Izgara etler en az 2,5 cm kalınlığında kesilmiş olmalıdır. Daha ince parçalar ızgara üzerinde kurur ve yenmez bir hale gelir. Tavada ızgara Ocak üzerinde, yapışmaz bir tava kullanılarak pişirme sağlanır. Çok ince kesilmiş etler, daha güzel pişer. Bazı etlerin arka kısmı tam olarak pişirilmez. Dışına nazaran içi pembe kalır. Bu şekilde pişirilen etlerde ateş genellikle hızlıdır. Fırında Bir eti fırında pişirirken önemli olan ısı ayarıdır. Izgara için uygun olan etler fırın için de uygun olur ancak fırında ayrıca sulu pişirme de yapılabilir. Yağda kızartma Eğer etinizi yağda kızartmak istiyorsanız, ısıyı her yere eşit olarak yayan dökme demir tavaları kullanabilirsiniz. Tavaya koyacağınız yağ miktarı ise etin cinsine göre değişkenlik gösterir. Mısırözü ve ayçiçeği gibi bitkisel yağlar kullanmak en uygunudur çünkü bu yağların dumanlanma noktası yüksektir. Yani yağ, yüksek derecelerde ısıtılabilir. Suda pişirme Özellikle bağ dokusu fazla olan etler için uygulanabilir. Sudaki ısı etin dokusunu jelatine çevirerek yumuşamasını sağlar. Fakat bu işlem yavaş gerçekleştiğinden, et en az iki saat pişirilmelidir. Sıvı içinde pişirilen etler, birlikte pişirildiği sebze ve baharatların kokusunun birbirlerine iyice karışması sağlandığı için son derece lezzetli olur. Et suyu hazırlayalım! Yemeklere ve özellikle pilavlara ayrı bir tat katan et suyunu hazırlayıp buzdolabınızda uzun süre saklamanız mümkün. İhtiyaç duyduğunuz anda kullanabileceğiniz et suyunuz tüm yemeklerinize ayrı bir tat katacak. Burada tarifini vereceğimiz esmer et suyu, çok güzel kahverengi bir renge ve lezzetli bir aromaya sahip. Malzemeler: l 1,5 kilo dana döş (küçük parçalara kesilmiş) l 1,5 kilo dana kemiği l 2 adet soğan l 2 adet kereviz l 2 adet havuç l 3 diş sarımsak l 8 tane karabiber l Yarım tatlı kaşığı kekik l 1 defne yaprağı Hazırlanışı: Önce fırınınızı 220 dereceye ayarlayın. Büyük bir cam kaba etler, kemikler ve sebzeleri koyarak hepsi kahverengileşinceye kadar, yaklaşık 1 saat pişirin. Kabı fırından çıkarıp içindekileri büyük bir tencereye koyun. Cam kabın içine yarım litre su koyup dibine yapışmış malzemeleri kazıyın ve bunları da tencereye aktarın. Sarımsak ve karabiberi ekleyip malzemenin üstünü örtecek kadar su koyduktan sonra bir taşım kaynatın. Kaynayınca ateşi kısın ve üzerinde biriken köpükleri alın. Kekik ve defne yaprağını ekleyip ara sıra biriken köpükleri alarak, kısık ateşte 3 saat pişirin. Tencereyi ateşten alıp et suyunu bir süzgeçten geçirin. Yüzeyindeki yağı temizledikten sonra cam şişelere koyun ve soğumasını bekleyin. Soğuduktan sonra buzdolabına kaldırın ve dilediğiniz zaman kullanın. 26 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Kapak Tarımdan beslenmeye, kozmetikten giyime... Organik yaşam Organik, biyolojik, ekolojik Hepsi aynı anlama gelen bu kelimeleri son zamanlarda çok duyar olduk ama organik yaşam aslında 1970 lerden beri dünyanın gündeminde olan bir konu. 1950 li yıllardan itibaren ürünleri korumak için tarım ilaçlarının kullanılmaya başlamasıyla beraber, dünya ve insanlar toksinlerle tanıştı. Ancak bunun zararlarının ortaya çıkmasıyla beraber organik üretim önem kazandı. Hem kendi sağlığınızı hem de dünyayı korumak için her türden organik ürünler kullanarak bio-yaşam sürebilirsiniz. Tarım ilaçlarının ve tarımdaki yapaylığın sorgulanmasıyla beraber, organik kelimesi önem kazanmaya başladı. Bu durum, 1980 li yıllarda, doğal dengeyi yeniden kurmayı, insan sağlığına zararlı maddeleri her türlü üretim sürecinden çıkarmayı ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren organik tarımın uygulanmasını gündeme getirdi. Organik tarımda, sadece uluslararası kuruluşlarca onaylanmış doğal ilaç ve gübreler kullanılabiliyor. Kullanılan tüm maddeler ve bu maddelerin hammaddeleri de organik. Mesela, organik bir tekstil ürünü elde etmek için kullanılan pamuğun toprağının da doğal olması; bu toprakta hiçbir böcek ilacı kalıntısının bulunmaması gerekiyor. Organik üretim yapılacak olan arazilerin geleneksel üretim yapılan arazilerden, ana yollardan, sanayi tesislerinden, maden işletmelerinden uzak, bu tür alanların atıklarından etkilenmeyecek bir yerde bulunması çok önemli. Bir ürünün organik sertifikası alabilmesi için, içeriğinde bulunan her maddesinin ayrı ayrı sertifikalı olması gerekiyor. Ayrıca bu ürünlerin, ambalajlanmasında, depolanmasında, raf ömrünün uzamasında da herhangi bir kimyasal madde, tarım ilacı ya da toksik madde kullanılamıyor. Sertifika alacak olan ürünün sadece kendisi ve ambalajı değil, üretildiği ortam da, sertifika kuruluşları tarafından ayrıntılı kontrollerden geçiriliyor. Organik beslenmeyle gelen sağlık Tarım ilaçları ve kimyasal gübrelerin bilinçsizce kullanımı toprağımızı kirlettiği gibi, insan sağlığını da ciddi şekilde tehdit ediyor. 28 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Kapak Toprağın derinlerine sızan bu maddeler, tatlı su kaynaklarına ulaşarak dünyanın ekolojik dengesini tamamen bozuyor. Hem kendi sağlığımızı hem de dünyayı korumak için olabildiğince organik gıda ürünleri kullanmaya özen gösterebiliriz. Yetiştirilmesinde kimyasal tarım ilaçları kullanılmayan organik ürünlerin çok daha besleyici ve vitamin ve mineral içeriği yüksek olduğunu unutmayın. Şekilleri alıştığımızdan farklı olabilir ancak lezzetlerinin çok daha güzel olduğunu, tattığınızda anlayacaksınız. Organik ürünler, yeterince yaygınlaşmadığı için fiyatları organik olmayanlara göre pahalı ancak toplumdan gelen talep arttıkça fiyatlar da düşecek. Siz de Organik sertifikalı bir kozmetik ürün, organik sertifikalı bitkilerden elde edilen ekstreler, özsular ve yağlarla üretildiğinden insan bedenine tam olarak uyum sağlıyor. toprağımızı, suyumuzu ve tabi ki kendi sağlığınızı korumak istiyorsanız, organik ürünler alarak bu hareketi destekleyebilirsiniz. Güzellikte organik devrim Besinlerimizle başlayan organik macerası kozmetik ürünlere de sıçradı. Son birkaç yıldır raflarda bulunan organik kozmetik ürünlerine olan talep, her geçen gün artıyor. Çünkü her gün kullandığınız bir nemlendirici veya saçlarınızı yıkadığınız şampuan, tıpkı besinleriniz gibi, vücudunuzda kimyasal madde birikimine yol açabiliyor. Kozmetik ürünlerin yüzde 60 ının cildimiz ve saçlarımız tarafından emildiğini hesaba katarsak, bu kimyasalların nereye gittiği sorusunu sorabiliriz. Ancak organik ürünler kullanarak renklendiricilerden, sentetik kokulardan ve toksik maddelerden cildinizi koruyabilirsiniz. Cilt kanserinden çeşitli sinir sistemi rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığın sorumlusu olarak Doğaya yöneliş ve organik üretimin artması, tekstilde de organik bir moda rüzgarı estiriyor. Organik kıyafetler, hem doğayla hem de insan sağlığıyla dost! gösterilen bu maddeler dünyaya da düşman. Organik ürünleri kullanmaya başlar başlamaz hemen etkilerini hissedemeyebilirsiniz ama sabırlı olun. Köpürmeyen diş macunları ve şampuanlar, yeterince temizlenmediğiniz hissi verebilir ama bu ürünlerin olumlu etkilerini zamanla hissedecek ve arındığınızı göreceksiniz. Artık pek çok markanın her türlü organik kozmetik ürünlerini, diğerlerinden çok da farklı olmayan fiyatlarla bulabilirsiniz. Dolabınızı yeșertin! Organik pamuk ve kenevir gibi elyaflardan üretilen giysiler, doğaya yöneliş ve çevreye daha az zarar anlamına geliyor. Kasım-Aralık 2009 29

MAKRO Kapak Bembeyaz pamuk tarlaları, bu pamuklardan üretilen dokumalar güzel ama bu durumun altında yatan bazı sorunlar var. Tüm dünyada, en verimli tarım arazilerinin çok büyük bir bölümüne pamuk ekiliyor. Pamuk, defalarca tarımsal ilaçlara maruz bırakılıyor. Bu da pamuk tarlalarında çalışan işçilerin sağlığını ve dünyanın dengesini bozuyor. Pamuğun işlenip tişört haline gelmesiyse binlerce litre suyun tüketimi sonucunda oluyor. Bu sebepler, organik pamuk üretimi için yeterli. Ülkemiz, organik pamuk üretimi Temizlik maddelerindeki tehlike Evsel temizlik maddelerinde de sağılımız için zararlı pek çok kimyasal madde bulunuyor. Bu maddeler sağlığımızı etkilediği gibi, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı da etkiliyor. Bu ürünleri olabildiğince az kullanmaya dikkat edin. Temizlik ürünlerinin içeriğini de kontrol etmelisiniz; doğada ne kadarının çözünebildiğini etiketlerinden kontrol edebilirsiniz. Son yıllarda raflarda yerini alan mikrofiber bezler de hem temizlik konusunda çok başarılı hem de doğa dostu. Çünkü bu bezler sayesinde doğada çözünmesi çok zor olan temizlik maddelerini kullanmak zorunda kalmıyorsunuz. Çok güçlü ve dayanıklı olan bu bezlerle çok az deterjanla ya da deterjana gerek kalmadan, ıslak ve kuru temizlik yapılabiliyor. söz konusu olduğunda, dünya sıralamasında birinci sırada yer alıyor. Üretimde durum böyle ancak tüketimde durum hiç de parlak değil. Üretilen organik pamuğun neredeyse tamamı, AB ülkeleri ve Amerika ya satılıyor. Ancak ülkemizde de organik kıyafetler üreten markalar mevcut. Bu markaların ürünlerine dolabınızda biraz daha fazla yer açarak dolabınızı yeşertebilirsiniz. Organik kıyafet çeşitleri, daha çok iç çamaşırı ve bebek tekstilinde artıyor. Çünkü teninize direkt temas eden ürünlerin organik olması çok önemli. Bir ceketin üzerindeki kimyasalların size vereceği zarar bir atletle kıyaslandığında yok denecek kadar azdır. Bir ürünün organik olup olmadığını nasıl anlarız? Öncelikle ürünü alırken, paketinde bulunan logo ve sertifikalara bakmanız gerekiyor. Çünkü bazı firmalar, tüketiciyi yanıltmak için ürünün üzerine, doğal, hormonsuz gibi ibareler koyabiliyor. Bir ürünün doğal ya da hormonsuz olması, organik olduğu anlamına gelmez. Gıdanın organik adı altında satılabilmesi için bağımsız kontrol kuruluşları tarafından sertifikalandırılması gerekiyor. Ürünün ambalajında da bu kuruluşun ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Organik Tarım Komitesi nin logoları yer alıyor. Her ambalajda, Organik tarım esaslarına göre üretilmiştir yazısı da bulunuyor. Sağlıklı çevre, sağlıklı toplum Ülkemizde, dünyanın ekolojik dengesini ve insanların sağlığını korumak için çalışan ve bilinçlendirme programları uygulayan pek çok sivil toplum kuruluşu bulunuyor. Çevreniz ve kendiniz için daha fazlasını yapmak istiyorsanız, bu derneklerin internet sitelerini ziyaret edebilirsiniz. l Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (www.tema.org.tr) l Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği (www.bugday.org) l Doğal Hayatı Koruma Derneği (www.dhkd.org) l Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme Vakfı (www.cevko.org.tr) l Deniz Temiz Derneği (www.turmepa.org.tr) 30 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Gündem GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMA (GDO) NEDİR? İnanılmaz bir hızla ilerleyen gen teknolojisi, artık eskiden olduğu gibi sadece bir araştırma alanı değil; sağlıktan besinlere, eşyalardan evcil hayvanlara kadar birçok alanda hayatımızda Gen teknolojisinin en çok dikkat çeken ve ses getiren dalıysa, genetiği değiştirilmiş organizmalar yani GDO lar. Kısa sürede ve daha çok besin için gıdaların genetiği değiştiriliyor ve daha fazla et için hayvanlar kopyalanıyor. Hakkında pek çok olumlu ve olumsuz görüş olan GDO ları tanıyalım! GDO nun özü Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), biyoteknolojik yöntemlerle canlıların sahip olduğu gen dizilimleriyle oynanarak, mevcut özelliklerinin değiştirilmesi veya canlılara yeni özellikler kazandırılmasıyla elde edilen organizmalara verilen isimdir. Yani salatanıza doğradığınız domates, domates geni dışında, farklı genlere de sahip olabilir. Örneğin, balık genine Canlı organizmalara kendi doğasında bulunmayan başka bir karakter kazandırarak farklı bir organizma elde etmek, GDO nun özü. Günümüzde genetiği değiştirilmiş yaklaşık 1600 adet gıda maddesi bulunuyor. Ancak bunlar arasında en çok mısır ve soyaya dikkat etmek gerekiyor çünkü bu ürünlerden uzak durmak pek mümkün değil. Katkı maddesi olarak kullanılan mısır ve soya birçok ürünün içeriğinde bulunuyor. GDO hakkındaki görüșler Gen teknolojisinin oldukça yeni olması ve çok hızlı gelişmesi nedeniyle GDO hakkında ileri sürülen olumlu ya da olumsuz bütün görüşleri kesin olarak ispatlayacak kadar yeterli bilimsel veri maalesef bulunmuyor. Zaman içindeki gözlemler ve araştırmalar bu alana daha iyi ışık tutacak ancak GDO lar hakkındaki görüşleri kısaca gözden geçirmekte fayda var. Genetiği değiştirilmiş organizmalar hakkındaki olumlu görüşleri şöyle sıralayabiliriz: l Daha fazla üretim yapılacağı ve besinlerin besleyici değerinin arttırılarak dünyanın birçok yerindeki 32 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Gündem açlık sorununa ve kötü beslenmeye çözüm getirileceği. l Bazı besinlerin alerjik özelliklerinin ortadan kaldırılacağı. l Besinlere eklenecek öğelerle hastalıklara karşı kolayca bağışıklama sağlanacağı. l Üretim maliyetlerinin düşürülerek toplumda birçok kesimin besine kolayca ulaşabilmesinin sağlanacağı. Olumsuz görüşler ise; l Gen teknolojisiyle üretilen besinlerin, toplumda görülen alerjik reaksiyonları arttıracağı, l Zararlı etkileri olabileceği, l Antibiyotiklere dirençli mikroorganizmaların kısa sürede gelişeceği, l Ekolojik açıdan zaman içinde dünyadaki genetik çeşitliliği azaltacağı, l Ekonomik açıdan dışa bağımlılığı arttıracağı ve özellikle küçük çiftçilerin bundan zarar göreceği şeklinde. GDO nun etkileri Günümüzde genetik tarımın çok büyük bir kısmı Amerika da yapılıyor. Ancak GDO lar bugün Hindistan dan Brezilya ya, Şili den Mısır a, Çin den Bolivya ya, Meksika dan Avustralya ya kadar 20 ülkede kullanılıyor. Tarımsal verimi arttırmasının yanı sıra tarıma uygun olmayan alanlarda da tarım yapılmasını sağlayan, tarım ilacı kullanılmasına gerek olmaması ve üretim verimliliğini 10 kata kadar yükseltmesi gibi sebeplerden dolayı GDO lar pek çok ülke tarafından tercih ediliyor. Ancak bu üretim biçiminin canlı türleri açısından büyük tehdit oluşturduğunu söyleyenler de var. İnsanlar üzerindeki etkileri henüz kesin olarak bilinmeyen GDO lu besinlerin havyanlar üzerinde yapılan araştırma sonuçları oldukça iç karartıcı. İskoçya Rowett Enstitüsü nde, Dr. Arpad Pusztai nin genetiği değiştirilmiş patatesle beslediği farelerin tümünün iç organlarında küçülme, sindirim sistemlerinde bozukluk, bağışıklık sistemlerinde çökme görüldü. Rusya Bilimler Akademisi nden Dr. İrina Ermakova nın fareler üzerinde yaptığı denemede ise, genetiği değiştirilmiş soya ile beslenen farelerin yavrularının yüzde 55.6 sı, doğumdan 3 hafta sonra öldü. Hangi ülkede, durum ne? GDO ile üretim yapan ülkeler bir tarafa GDO ya karşı çıkan ülkeler de mevcut. Her geçen gün artan dünya nüfusunu düşününce tabi ki alternatif çarelerin aranması gerekiyor. Ancak insanlar arasında farklı düşünceler olduğu gibi ülkeler arasında da var. Örneğin komşumuz Yunanistan, Amerika tarafından üretilen genetiği değiştirilmiş mısır ithalatı yapmıyor. Almanya da da bu tip ürünler hakkındaki tartışmalar devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu tür ürünlerin sağlık risklerine dikkat edilmesini belirtiyor. Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda ile çok sayıda AB ülkesi ve bazı Afrika ülkelerinde de genetiği değiştirilen ürünler ya yasaklılar listesinde ya da bu ürünlere katı sınırlamalar getirilmiş durumda. 34 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Güncel Sağlık Domuz gribi hakkında Fatih Akkuş PhD Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Arte Hekimköy Tıp Merkezi Domuz gribi mevsimsel grip gibi burun, boğaz, bronş ve akciğerleri tutan viral bir enfeksiyondur. Hastalık kişinin direncine bağlı olarak ateşsiz, hafif üst solunum yolu enfeksiyonundan, yüksek ateş ve zatürreeye (pnömoni) kadar değişik klinik semptomlar gösterebilir. Yaşlılar ve altta yatan başka hastalığı olanlarda daha yüksek oranda olmak üzere, her yaş grubunda zatürreeye bağlı ciddi hastalıklar ve hatta ölüm nedeni olabilmektedir. Domuz gribi enfeksiyonunun kuluçka dönemi 1-3 gün arasındadır. Hastalığın ortaya çıkmasından bir gün önce bulaştırıcılık başlar ve hastalık süresince devam eder. Grip, yaklaşık 3-7 günde sonlanır. Grip etkenleri nelerdir? Grib enfeksiyonuna neden olan influenza virüsünün A, B ve C tipleri bulunmaktadır. İnsanlarda en fazla enfeksiyona neden olan influenza A virüsüdür. Bu virüs insanlardan başka, atlar, domuzlar, deniz memelileri, sansarlar ve kuşlarda da hastalık yapabilir. İnfluenza A virüsünün bu farklı türlere özgü alt grupları, birbirinden genetik materyal alışverişinde bulunabilirler. Bu da farklı bir grip virüsünün ortaya çıkmasına neden olabilir. Oluşan yeni virüs, insana özgü bir influenza virüsten gen alırsa, insandan insana bulaşma özelliği de kazanabilir. İnfluenza A virüsü, hemaglütinin (H) ve nöraminidaz (N) yüzey glikoproteinlerine göre alt tiplere ayrılır ve bu proteinlere göre adlandırılır. İnsanlar arasında dolaşanlar H1, H2 ve H3 ile N1, N2 alt tipleridir. Şu anda dünyada dört çeşit grip virüsü görülmektedir: Mevsimsel grip virüsü (H3N2), Kuş gribi virüsü (H5N1), Domuz gribi virüsü (H1N1), Pandemik (ülkeler arası salgın) grip virüsü (influenza A H1N1). Pandemik virüs; kuş, insan ve domuz griplerinden oluşan yeni bir virüstür. Tüm dünyadaki salgında etken California 7/2009-like pandemic H1N1 2009 virüsüdür. Bu virüs, 36 Kasım-Aralık 2009

MAKRO Güncel Sağlık domuz gribi etkeni virüsle oldukça fazla benzerlik taşımaktadır. Bu nedenle domuz gribi olarak adlandırılmıştır. Hastalık ilk kez Nisan 2009 da Meksika ve ABD de görülmüş ve sonra diğer ülkelere yayılmıştır. Virüsün bu denli önem kazanmasının nedeni, daha öldürücü olmasından çok bulaşma özelliğinin çok yüksek olmasıdır. Tarihte birçok grip pandemisi olmuş ve milyonlarca insan hayatını yitirmiştir. Hastalıktan nasıl korunabiliriz? Hasta olduğunu tahmin ettiğimiz kişilerle temastan kaçınmak, salgın dönemlerinde zorunlu olmadıkça kalabalık ortamlarda bulunmamak ve kişisel hijyene dikkat etmek, en önemli korunma yöntemlerinin başında gelmektedir. Ellerin sabunlu suyla sık sık yıkanması ve kişiye özel havlu veya kağıt havlularla kurulanması kişisel hijyen açısından çok önemlidir. El yıkama olanağı yoksa alkol içeren el antiseptikleri ile ellerin temizlenmesi, kirli ellerin asla göz, burun ve ağza dokundurulmaması gerekir. Kalabalık ve hastaların olduğu ortamlarda koruyucu maske takılabilir. Domuz gribi aşısı Birçok virüs hastalıklarına karşı en iyi korunma yöntemi aşı olduğundan pandemik virüse karşı da aşı geliştirilmiştir. Aşılar canlı ve ölü (inaktif) olmak üzere iki çeşittir. İnaktif virüs aşılarında Adjuvan denilen az miktarda virüs antijeni kullanılarak yeterli ve daha fazla kişinin aşılanmasına olanak sağlayan maddeler kullanılmaktadır. Aşılar Dünya Sağlık Örgütü nün izin verdiği ve mevsimsel grip aşıları Makromarket te domuz gribi önlemleri Çalışanlarına ve müşterilerine verdiği değeri bir kez daha gösteren Makromarket, mağazalarında domuz gribi hastalığıyla ilgili bilgilendirme toplantıları yapıyor ve çalışanlarını bu konuda bilinçlendirecek broşürler dağıtıyor. Kırıkkale Makromarket mağazası personeline de Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğü nün sağlık personelleri tarafından bilgilendirme yapıldı. Kalabalık ortamlarda çalışan insanların domuz gribinden korunma ve dikkat etmeleri gereken konuları içeren bilgilendirme toplantısına tüm Makromarket personeli katıldı. Ayrıca Makromarket, bünyesinde çalışmakta olan 4 bin personelinin tamamına da, mevsimsel grip aşısı yaptırarak hastalıklarla mücadele yolunda önemli bir adım attı. Özellikle kalabalık ortamlarda çalışanların mutlaka yaptırması gereken grip aşısı, Makromarket çalışanlarının tamamına yapıldı. Böylece grip Makromarket mağazalarının dışında kaldı. üreten ilaç firmalarınca üretilmektedir. Ülkemize ithal edilen aşılar inaktif adjuvanlı aşılardır. Adjuvan olarak kullanılan ve kamuoyunda yan etkilerinden dolayı çekince ile karşılanan Squalen adlı madde, vücudumuzda doğal kolesterol metabolizmasındaki bir ara üründür. Balık karaciğer yağı ve bitkisel yağlarda da bulunur. Squalen, grip aşılarında 1997 den beri kullanılmakta olup Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, squalen içeren milyonlarca doz aşı uygulanmış ve ciddi yan etkiler görülmemiştir. Bu aşılarda kullanılan squalen, köpek balığı karaciğerinden elde edilmektedir. Bununla birlikte ilk partisi Ağustos ayında üretilen aşıların hızlı üretimi ve kullanıma girmeden önce, yeterli klinik çalışmaların yapılmasına zaman kalmaması kafalardaki soru işaretlerinden birisidir. Aşının yan etkileri nedir? Sık görülen yan etkiler: Burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlik, baş dönmesi, eklem ağrısı, terleme, ateş, aşı yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik. Daha seyrek görülen yan etkiler: İşitme kaybı, hipotansiyon, öksürük, mide ağrısı, kusma, ishal, burun akıntısı, lenfadenopati, uykusuzluk. Nadir görülen yan etkiler: Vaskülit, deri döküntüleri, ensefelomiyelit, sinir iltihabı, Guillen Barre sendromu. Ülkemizde de öncelikli olarak diğer ülkelerde olduğu gibi Dünya Sağlık Örgütü nün önerdiği risk grupları aşılanacaktır. Risk grubu dışındakilerin aşı olması kişinin kendi kararıdır. 38 Kasım-Aralık 2009