Nihan Bozok Mart 2011



Benzer belgeler
Aktif İstihdam Tedbirleri: Nar Taneleri Projesinden Öğrendiklerimiz

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

KARANLIĞIN ALIŞILMADIK DENEYİMİ

ENGELLİ KADINLARIN HAK TEMELLİ MÜCADELE ADIMLARI PROJESİ

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

Türkiye deki yenilikçi okulları belirlemek, buluşturmak ve desteklemek için yeni bir program...

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

Özürlülere Yönelik KPSS ve Diğer Kamu Sınavlarına Hazırlık Kursu

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ?

Esas Sosyal 2017 İlk Fırsat Programı Değerlendirme Raporu. III. Paydaşlara göre Genel Değerlendirmeler ve Geri Bildirimler

KADIN DOSTU KENTLER - 2

Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği

PERYÖN İNSAN YÖNETİMİ ÖDÜLLERİ FARK YARATAN İK PROJELERİ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

Projenin Adı: ERGOTERAPİ İÇİNDE HAYATIN RİTİMLERİNİ ÖĞRENMEK

PÜF NOKTALARI: SINIF İÇİNDE ÖĞRENCİLERİN KATILIM HAKKININ GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAMAK

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

KOÇLUK NEDİR? İNCİ TOKATLIOĞLU Profesyonel Koç-Uzman Eğitimci

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU DIŞ PAYDAŞ MEMNUNİYET ANKETİ SONUÇLARI

İLK FIRSAT 2017 MEZUNLAR BULUŞMASI // 27 Mayıs 2017

SOSYAL DUVARLARI YIKALIM DOĞRU SÖZLÜK. #dogrusozluk

5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU

Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) Proje Önerisi Sunumu

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

AİLE ve EVLİLİK EĞİTİM PROGRAMI PROJE DOSYASI

MAVİ YAKALILARIN ÇALIŞMAYA YÖNELİK TUTUMLARI

AMASYA ÜNİVERSİTESİ SABUNCUOĞLU ŞEREFEDDİN SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Kadınlar ikinci bir şansı hak ediyor!

VAW 56 GÜVENLİ BİR HAYAT VAR PROJESİ KADIN DOSTU KENT ÇALIŞMASI- GÖLCÜK DUVAR BOYAMA-EL BASMA FAALİYETİ RAPORU

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

KARİYER KOÇLUĞU. Güven ilişkisi

DEBİP DENİZLİ EĞİTİMİNDE BAŞARIYI İZLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ

Biliyoruz, uyguluyoruz, öğretiyoruz.

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz...

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

212 Derece Hakkında. Koçluk Modelimiz ve Koçluk İlkelerimiz. Neden 212 Derece? Koçlukta Temel Aldığımız İlkeler

Liderlikte Güncel Eğilimler. Konuşan Değil, Dinleyen Lider. Şeffaf Dünyada Otantik Lider. Bahçevan İlkesi. Anlam Duygusu Veren Liderlik

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

trafikte bilinçli bir nesil için

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

ANAOKULU 4 YAŞ GRUBU 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ

T-EST BÜLTEN 3/ Engelli Bireyler için İstihdam Destek Araçlarının Transferi. Mevcut Durum

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

UYUŞTURUCU ÖZGÜRLÜĞÜN SONU!

HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

BAŞKA BİR OKUL MÜMKÜN DERNEĞİ DEMOKRATİK EKSEN DEĞERLENDİRME FORMU

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

KAIZEN AKADEMİ EĞİTİM KATALOĞU

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi 1 / 20

İnsanlara hiçbirş ey öğ retemezsiniz, sadece keş fetmesine yardımcı olabilirsiniz. Galileo Galilei. Keş fetme serüvenine hazır mısınız?

BÜYÜKPARK SOSYAL ODAKLI KAFETERYA TASARIMI

ECE Hizmetleri Yoksullara Nasıl Yaygınlaştırılır ve Kadınlar için Güçlendirme Stratejisi Olarak Nasıl Kullanılır?

Montessori Montessori Öğretmen Eğitimi. Başarılı Bir Ekol Başarılı İki Kurumun Çatısı Altında

Fırsat Eşitliği ve Kadınların Desteklenmesi ÖZEL ÖDÜL İDİL TÜRKMENOĞLU. İK ve Kurumsal İletişim Direktörü

İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı. 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

Sentez Araştırma Verileri

We Make it... onlinetamkeen

Dezavantajlı grupların internet erişimi ve Kütüphan-e Türkiye Projesi. Ahmet Çelik 28 Kasım 2014 İnet-tr 2014, İzmir

ISBN

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012)

Office Phone:

Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller


SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

ARBEIT & LEBEN ggmbh. Sürekli gelişen iş ve yaşam dünyanızdaki yolculuğunuzda sizlere eşlik ediyor ve destek oluyoruz

SOSYAL DUVARLARI YIKALIM DOĞRU SÖZLÜK. #dogrusozluk

CODE DE CONDUITE DU GROUPE GROUPAMA GROUPAMA GRUBU ETİK ŞARTLARI

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

R E H B E R L İ K B Ü L T E N İ - 1

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü

UNESCO Eğitim Sektörü

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Koçluk Oturumu/Seansı Canlandırma

YÖNETİCİLER İÇİN LİDERLİK EĞİTİMİ

Yeni ilkokullar. - reformla ilgili kısa rehber. Yeni ilkokullar - reformla ilgili kısa rehber 1

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

En İyi Yönetici, En Kötü Yönetici

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

FESTİVAL HAKKINDA RAPOR HAKKINDA

Koçluk Sürecini Amaçlara ve Sonuçlara Göre Yönetir. R. ŞAFAK KEKLİK

hemşehri hukuku: Hemşehri hukuku: Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliye

Z Kuşağı Kütüphaneciler ile Birlikte Çalışmaya Ne Kadar Hazırız? Üniversite Kütüphaneleri İçin Bir Değerlendirme

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Ders seçimi; öğrencilerin ilgi, yetenek ve yaşamdan beklentilerinin değerlendirilmesini gerektiren zor bir süreçtir.

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Transkript:

1 BEN DEĞERLİYİM Nar Taneleri: Güçlü Genç Kadınlar Mutlu Yarınlar Projesi Güçlenme Hikayeleri Biriktiriyor SOSYOLOJİK DEĞERLENDİRME RAPORU Nihan Bozok Mart 2011

2 BOYNER YAYINLARI Eski Büyükdere Caddesi, Park Plaza 22, Maslak 34398 İstanbul Tel: (212) 366 89 00 by@boyner-holding.com.tr Boyner Yayınları nın izni olmaksızın kısmen veya tamamen iktibas edilemez 1. Basım: Mart 2011, İstanbul ISBN: 978-975-7004-62-2 Yazar: Nihan Bozok Editör: İdil Türkmenoğlu Genel Yayın Direktörü: Gülşen Heper Kapak: Rafineri Reklamcılık Kapak Fotoğrafı: 40 Haramiler (Nar Tanesi Sinem) Sayfa Düzenleme: Ali Ergün Tasarım Reklamcılık Baskı ve Cilt: Altan Basım Ltd.

3 ÖNSÖZ Nar tanesi nur tanesi, annesinin bir tanesi deyişini hatırlayarak birlikte çalıştığımız genç kadınlara Nar Taneleri dedik ve onlar için hayal ettiklerimizi de projemizin ismine taşıdık, Nar Taneleri: Güçlü Genç Kadınlar Mutlu Yarınlar. 1 Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından farklı nedenlerle devlet koruması altına alınan genç kadınların bireysel güçlenmelerini ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını hedefliyoruz. Bunu sağlayabilmeleri için onlara kişisel gelişim, iş arama becerilerinin geliştirilmesi ve kadın güçlendirme eğitimleri veriyor ve bir yıl süren mentorluk sistemi 2 içinde bu eğitimleri güvenebilecekleri, rol model olarak alabilecekleri kadın mentorlarıyle hayata geçirmelerini destekliyoruz. Aynı zamanda toplumda kadın- erkek eşitliğine, farklılıkların zenginlik olduğuna, gençlerin istihdamına, dezavantajlı grupların sosyal olarak içerilmelerine dair farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Projemizde birlikte çalıştığımız genç kadınların herbiri farklılıkların çeşitlilik olarak algılandığı bir hayat özlemindeler. Boyner Holding ve grup şirketleri olarak kadın-erkek eşitliği ve gençlerin eğitimi konularında destek verdiğimiz sosyal sorumluluk projelerinde öğrendiklerimizi, grup şirketlerimizin bir arada destekleyeceği bir sosyal sorumluluk projesinde birleştirme kararı aldık. 2005 yılında Avrupa Eğitim Vakfı desteği ile Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından uygulanan Dezavantajlı Gruplar İçin Aktif İşgücü Önlemleri Projesi Nar Taneleri Projesi ni geliştirmemizde örnek aldığımız pilot uygulama oldu. Projenin uzmanı Sayın Nazik Işık ın katkılarıyla bu pilot uygulamayı hayata geçiren kamu kurumlarının temsilcileri ile görüştük ve bu görüşmelerden aldığımız olumlu geri bildirimlerden güç alarak proje fikrimizi bugünkü ortaklarımız ile paylaştık. Sosyal sorumluluk çalışmalarının hayata geçirilmesinde kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum işbirliğinin önemine ve yararına gönülden inandığımız için projemizin çok ortaklı bir yapıda hayata geçmesini istedik. Büyük bir heyecanla, projenin içeriğini birlikte geliştirdik, Kadın 1 Nar; bereket, bolluk, çeşitlilik, doğru olan ve yaşamın sembolü anlamlarına geliyor. 2 Mentorluk sistemi içinde yer alan mentorlar Türkiye Personel Yönetimi Derneği Gönüllüleri dir, menteeler ise projede birlikte çalıştığımız genç kadınlardır. Mentor: Öğrenme ortağı, yol gösteren, destekleyen Mentee: Öğrenen

4 ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı nın önderliğinde, SHÇEK ortaklığında çalışmalara başladık. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) projemizin idari ve mali yürütücülüğünü üstlendi ve meslek elemanları eğitimi ve kadın güçlendirme eğitimlerini organize etti. Türkiye Personel Yönetimi Derneği (PERYÖN) proje ortağımız olarak kişisel gelişim ve iş arama becerilerinin geliştirilmesi eğitimlerini ve genç kadınlara İŞKUR a kayıt, İŞKUR ve Halk Eğitimi Merkezleri nin (HEM) sunduğu mesleki eğitim hizmetleri hakkında bilgi verdiler. Nar Taneleri Projesi, toplumun ekonomik ve sosyal açıdan dışlanmaya maruz kalmış kesimlerine; kurumsallaşmış, bütünlüklü ve uzun soluklu bir biçimde destek olmayı hedefliyor. 18 24 yaş arası, yetiştirme yurtlarında yetişmiş genç kadınların mesleki becerilerinin geliştirilmesi, cinsiyete dayalı ayrımcılıktan kaynaklanan sorunlarının çözümüne katkı sunulması ve işgücü piyasasına katılımlarını amaçlıyoruz. Projemiz 2009-2013 yılları arasında tüm Türkiye ye yayılacak, ayrıca SHÇEK e bağlı yetiştirme yurtlarında görev yapan psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve çocuk gelişimcilere yönelik yaptığımız eğitimlerle 18 yaş altında olan bütün yaş ve cinsiyet gruplarına yaygınlaştırılacak. Nar Taneleri Projesi, özellikle kadın yoksulluğunun önlenmesine, yetiştirme yurtlarından yetişen genç kadınların ekonomik bağımsızlığını kazanmasına ve kadınlara yönelik şiddetin önlenmesine kadar birçok olumlu sonuç yaratabilecek ve böylece toplumdaki dezavantajlı gruplar için de bir umut kaynağı olabilecek. Buna ek olarak, rol model olan Boyner Grubu Gönüllüleri ve PERYÖN mentor ve eğitmen gönüllülüleri aracılığı ile proje Türkiye de gönüllülük çalışmalarının yaygınlaştırılmasına katkı sunuyor. Öncelikle fikrimizi ilk paylaştığımızda bizi teşvik eden ve destekleyen Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet Çubukçu ya, Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf a, proje ortağımız SHÇEK in, projemizi destekleyen İŞKUR ve MEB in değerli yöneticilerine, projeyi birlikte yürüttüğümüz UNFPA ve PERYÖN ün yöneticilerine ve çalışanlarına, Nar Taneleri yle bilgi ve tecrübelerini paylaşan eğitmenlerimize, rol model olan mentorlarımıza, Nar Taneleri Projesi ni destekleyerek SHÇEK te yetişen gençlere yönelik algıyı olumlu yönde değiştirmeye yardım eden değerli basın mensuplarına, bu rapor ile projemizin gelecek yıllarını çok daha iyi planlamamıza ışık tutan sosyoloğumuz Nihan Bozok a teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Projemizin hayata geçirilmesinde bize uzmanlık desteği veren başta Zarakol İletişim Hizmetleri ve Rafineri Reklamcılık olmak üzere 40 HARAMİLER Fotoğraf Grubu, Bilin Yazılım, Filmmor Kadın Kooperatifi, Termocam, Tetra İletişim, Thomas Türkiye, Utopic Farm Interactive ve Yenibiriş e katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Nar Taneleri: Güçlü Genç Kadınlar Projesi ile ilgili etkinlikleri ve gelişmeleri takip etmek için www.nartaneleri.com adresinden bizi izleyebilirsiniz 5

Nar Taneleri ne ve gönüllü mentorlarına 7

İÇİNDEKİLER ÖZET....1 ABSTRACT....1 SUNUŞ.............................................................5 Çalışmanın Yöntemi ve Verinin Toplanması...7 Nar Taneleri Projesinin Genel Çerçevesi...8 Projenin Gözettiği Hassasiyetler: Uygulamaya Hakim Bakış Açısı... 11 Bireysel ve Toplumsal Olanı Birlikte Düşünmek... 13 Yurt Çocuğu Olmak... 15 Dezavantajlı Grup Nedir?... 16 Dezavantajlı Bir Grup Olarak Nar Taneleri... 18 Yurtta Kalmış Olman Sana Ne Kazandırdı?... 19 Nar Taneleri nin Sorun Alanları... 20 Nar Taneleri nin Olumsuz Aile Deneyimlerinin Yaşamları Üzerindeki Etkileri... 21 Aile Özlemi ve Ev Mekânının Birlikte Hayal Edilmesi... 24 Çözüm Bekleyen Olumsuz Tutum ve Davranışlar... 26 Olumsuzluklar... 26 Nar Taneleri Güçleniyor... 29 Nar Taneleri İstihdam Olanakları Arıyor... 32 Nar Taneleri nin Mentorları ile Yolculukları... 39 Mentorların Geliştirdikleri Yaratıcı Yöntemler ve Güçlenmeye Etkileri... 41 Sonuç: Küçük Adımlarla Değişen Hayatlar... 47 Ekler.... 52 Kaynakça.... 55 1

ÖZET Bu çalışma, Nar Taneleri Projesi ni sosyolojik bir bakış açısıyla değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Projenin iki ana hedefi olan güçlenme ve istihdam yaratmada gelinen son durum, proje katılımcılarının genel özelliklerine odaklanılarak tartışılmaktadır. Bu bağlamda çalışma öncelikle Nar Taneleri nin yaşam öyküleri, geçmiş deneyimleri, sorun alanları, istihdam algıları ve güçlenme gerektiren yaşantılarına ilişkin örüntüler üzerinde durmaktadır. Diğer taraftan, Nar Taneleri Projesi sırasında dezavantajlı gruplarla çalışma konusunda geliştirilen bakış açısı ve inşa edilen model incelenmektedir. Söz konusu model değerlendirilirken, projenin genel çerçevesi, hassasiyetleri ile eğitimleri ele alınmakta ve mentorluk sistemine odaklanılmaktadır. Bu çalışmada Nar Taneleri Projesi nin üç önemli sonuca ulaştığı görülmüştür. Bunlardan ilki, Nar Taneleri özelinde güçlenme ve istihdamda büyük ölçüde başarıya ulaşılmıştır. İkincisi, proje yetiştirme yurdu çocuğu olgusuna ilişkin alternatif bir görme biçimi sunmuştur. Üçüncüsü, proje dezavantajlı gruplar için geliştirilecek aktif istihdam tedbirleri açısından örnek teşkil eden bir model sunmaktadır. 1 ABSTRACT This study aims to investigate the Nar Taneleri (Pomegranate Arils) Project from a sociological perspective. The final results concerning the two main aims of the project, empowerment and employment are examined by focusing on the general characteristics of the participants. In this context, the patterns of life (her)stories, past experiences, problem areas, perceptions of employment and needs of empowerment are evaluated. On the other hand, the model and the perspective concerning the disadvantaged groups developed during the process of Pomegranate Arils Project are considered. This model is assessed by reviewing the general framework, the sensitivities and the trainings and focusing program and mentoring system. In this study, Nar Taneleri Project seems to bring three major outcomes. Firstly, a significant success is observed in Nar Taneleri in terms of empowerment and employment. Secondly, this project presents an alternative gaze for the fact of orphan chid. Thirdly, this project presents an ideal model for developing active employment policies for disadvantaged groups.

İnsan insanı yalnızca insanda tanır. Goethe 3

4 (*) Yazar Notu: Tüm metinde Nar Taneleri ni mağdur değil madun özneler olarak tanımlıyorum. Çünkü mağdur kavramı haksızlığa uğrayan pasif bir özneye karşılık gelirken; madun kavramı tam anlamıyla edilgen olmayan ve kendine özgü mücadele stratejileri üretebilen öznenin durumuna karşılık geliyor.

SUNUŞ Nar Taneleri Projesi, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu koruması altına alınmış ve kuruma bağlı yetiştirme yurtlarında yetişmiş 18-24 yaş arası belirli sayıda genç kadının katılımıyla gerçekleşen çok ortaklı ve uzun soluklu bir sosyal sorumluluk projesi. Proje çerçevesinde, söz konusu genç kadınların toplumsal ve ekonomik dışlanmayla baş edebilmelerine ve cinsiyete dayalı ayrımcılıktan kaynaklanan sorunlarının çözümüne katkı sunmak amaçlanıyor. Proje kadın güçlenmesi ve istihdam gibi iki önemli ayak üzerinde yükseliyor. Benim Nar Taneleri Projesi ile ilk buluşmam bir gönüllü katılım üzerine oldu. 2009 yılında Nar Taneleri Projesi nin ikinci eğitim döneminde on beş gün süreyle Nar Taneleri yle ve proje ekibiyle birlikte Anadolu Turizm Meslek Lisesi Etiler Uygulama Oteli nde kaldım. Bu kısa gönüllülük döneminin ardından projeye araştırmacı olarak 2010 yılında dahil oldum. Proje içerisinde yer aldığım süre boyunca Nar Taneleri ile birlikte zaman geçirdim. Hatalar ve doğrular yaptım, ön kabullerimle ve önyargılarımla yüzleşmeye çalıştım, konumumu sorguladım. Mülakatlar, gözlemler ve kayıtlar yaptım, notlar tuttum. Nar Taneleri nin üzüntülerini, yaralarını, sevinçlerini, geçmiş acılarını ve gelecek hayallerini dinledim. Onlar da beni dinledi. Dinlediğim hayatlar beni şaşırttı, heyecanlandırdı, azca neşelendirdi, çokça üzdü. Her zaman araştırmanın bir paylaşım süreci olduğuna inanarak devam ettim. Bu süreç hem araştıranı hem araştırılanı ve de bir sosyal sorumluluk projesi dolayımıyla gerçekleştiği için toplumsal algıyı dönüştürecek bir süreçti. Kendimi hep araştırdığım tablonun küçük bir parçası olarak görmeye çalıştım. Dışarıdan ve üstte konumlandırılmış bir bakış açısına kaymamak için kendimi sorguladım. Bu raporu kaleme alırken konuşulanları ve gözlemleri bir metine aktarmanın gerçek ve kurgu arası sularda yüzmekle eş olduğunu hep hatırladım ve Nar Taneleri nden dinlediğim hikayelerin kendine özgü gerçekliğine sadık kalmaya çalıştım. Gayatri Chakravorty Spivak ın madun* konuşabilir mi? (2009, s. 53) tartışmasına atıfla bu raporda Nar Taneleri nin kendi seslerine ve ifadelerine yer vermeye gayret ettim. Ve kenardakiler ile çalışırken akılda tutulması gereken o soruları hiç aklımdan çıkarmamaya çalıştım: Farklı dünyalara nasıl giriyoruz? Oralardan ne zaman, nasıl çıkıyoruz? Farklı dünyalara girmek kolay mı? Girmek zor da çıkmak kolay mı? (Selek, 2009 s. 119). Nihayetinde elinizdeki araştırmanın bu son halini alması, araştıranın kendini bir dizi iç sorgulamadan geçirmesinin ardından ve Nar Taneleri nin geleceklerine dair besledikleri umut eşliğinde gerçekleşti. 5

7 Çalışmanın Yöntemi ve Verinin Toplanması: Bu rapora kaynaklık eden araştırmanın verileri nitel tekniklere dayanarak toplanmıştır. Araştırmanın temel kaynağı Nar Taneleri ile yapılan bir kısmı yarı yapılandırılmış, bir kısmı da derinlemesine mülakat yöntemine göre uygulan görüşmelerdir. 18 Nar Tanesi ile yapılan derinlemesine mülakatlar ortalama 3 saat sürmüştür. Bunların bir kısmı katılımcılar projenin eğitim döneminde iken diğer bir deyişle projeyle yeni tanıştıklarında; bir kısmı da katılımcılar mentorlarıyla çalışmaya başladığı dönemde yani projenin etkileri görünürleşmeye başladığında yapılmıştır. Tümü projenin eğitim dönemlerinde uygulanan yapılandırılmış mülakatlar ise, 2009 ve 2010 un I. ve II. eğitim dönemi katılımcıları ile yapılmış ve ortalama 30 dakika sürmüştür. Nar Taneleri ile yapılan mülakatlara ek olarak, projenin 2009-2010 eğitim dönemlerinde katılımlı gözlem yapılmıştır. Konya, Eskişehir, Balıkesir, İstanbul ve Ankara da mentorlarıyla çalışmalarını sürdüren Nar Taneleri ziyaret edilmiş ve projenin hayatlarındaki etkisi görülmeye çalışılmıştır. İstanbul ve Ankara da mentorlar ile odak grup çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca 16 mentor ile mentor-mentee ilişkisinin ulaştığı sonuçların tespitine yönelik yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. 3 Bu görüşmeler 1 saat ile sınırlandırılmıştır. Ankara da proje kapsamında gerçekleştirilen Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu nda (SHÇEK) çalışan meslek elemanları eğitimi sırasında, kurumdan hizmet alan kişilerin özelliklerini anlamaya yönelik odak grup çalışması yapılmıştır. 4 Tüm bu görüşmelerden elde edilen veri, Nar Taneleri nin ve Nar Taneleri Projesi ni kuşatan eksenlerin değerlendirilmesine ışık tutmuştur. Görüşmelerdeki hedeflerden birincisi, yetiştirme yurtlarında kalmış ve bu özelliklerinden dolayı projenin eğitim sürecine katılmış olan genç kadınların hangi noktalarda dezavantajlı olduklarını ve güçlenmeye ihtiyaç duyduklarını tespit etmek olmuştur. İkinci olarak ise, projenin ana eksenlerinden biri olan katılımcılara istihdam olanakları sağlama hedefi üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda, Nar Taneleri nin istihdama katılma koşullarına dair bir arka plan bilgisi toplanmaya çalışılmıştır. Bu ikinci başlık altında Nar Taneleri nin geçmiş yaşantılarının bugünkü is- 3 Ek-1- de mentorlarla yapılan görüşmelerin soruları yer almaktadır. 4 Ek-2- de meslek elemanları ile yapılan odak grup görüşmesinin amacı ve soruları yer almaktadır.

8 tihdam koşulları üzerindeki etkisi, iş arama- bulma- aramama- işten ayrılma gibi olası seçenekler üzerinde yurt deneyiminin ve yurda gelme sebeplerinin bıraktığı izler, Nar Taneleri nin iş yaşantısından beklentileri, özel sektör algıları, iş arama-bulma motivasyonlarını sınırlayan unsurlar gibi noktalara yönelik çıkarımlar yapılmaya çalışılmıştır. Güçlenme ve istihdam gibi iki ana eksen üzerine odaklanan bu görüşmelerde öncelikle her Nar Tanesi tekil bir vaka olarak değerlendirilmiştir. Burada her birinin yaşam öyküsü ve yaşamı üzerinde iz bırakan noktalar, kendilerinin aktarmak istediği kadarıyla, dinlenmiştir. Sonrasında söz konusu tekil vakalardan hareket edilerek, projeye katılan genç kadınların genel özelliklerine dair tekrar eden noktalara ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu tekrar eden noktaların saptanması, geçmişinde yetiştirme yurdu yaşantısı olan genç kadınlara ilişkin örüntülerin ortaya konmasına olanak vermiştir. Görüşmeler kapsamında, bir taraftan görüşmecilerin belirli yönleriyle güçlenmeye ihtiyaç duyan hayat hikâyeleri dinlenmiştir, diğer taraftan da, görüşmecilerin hayatla başa çıkmak adına çok güçlü stratejileriler ürettikleri görülmüştür. Nar Taneleri Projesi nin Genel Çerçevesi Nar Taneleri Projesi kapsamında SHÇEK ten farklı dönemlerde ve farklı süre aralıklarıyla bakım hizmeti almış, halen kurumla ilişkisi olan ve/ya hâlihazırda kurumla ilişkisi kesilmiş 18-24 yaş arasında 38 katılımcı ile 2009 yılında, 40 katılımcı ile de 2010 da çalışılmıştır. 5 Söz konusu çalışmalar, 2009-2010 yılları içerisinde on beş gün süren eğitim dönemlerini ve bu dönemleri takiben başlayan bir yıllık mentorluk süreçlerini içermektedir. Nar Taneleri Projesi kadın yoksulluğunun önlenmesi, kadın istihdamının artırılması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, dezavantajlı gruplarda güçlenme sağlanması, toplumsal dışlanma ile mücadele edilmesi, kendine güvenli genç kadınların yetiştirilmesi, sivil toplum/ kamu sektörü/ özel sektör ortak çalışmalarının artı- 5 2009 yılı Nar Taneleri nin illere göre dağılımı şöyledir: Ankara:7, Balıkesir:7, Konya: 4, Eskişehir: 4, İstanbul 13, Bursa: 2, Kayseri: 1 kişi. 2010 yılı Nar Taneleri nin illere göre dağılımı şöyledir: Adana: 1, Afyon: 2, Ankara: 1, Antalya: 1, Aydın: 2, Balıkesir: 1, Bilecik: 1, Bolu: 2, Burdur: 3, Bursa: 2, Çanakkale: 1, Edirne: 2, Eskişehir: 2, Isparta: 2, İstanbul: 3, İzmir: 7, Kırklareli: 2, Kocaeli: 2, Kütahya: 1, Manisa: 1, Tekirdağ: 1 kişi.

9 rılması gibi bir dizi toplumsal hedefe katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Nar Taneleri özelinde ise, sosyal ve ekonomik dışlanmaya maruz kalmanın önlenmesi yönünde çalışılmaktadır. Katılımcıların maruz kaldığı bu tür dışlanmaların önüne geçebilmek için dışlanma sebeplerinin ortaya konması, bu sebeplere yönelik çözüm önerileri geliştirilmesi, çözümlerin uygulamaya geçirilmesi ve uygulamanın başarı derecesinin takip edilmesi gibi bir dizi aşama, proje çalışmalarının içinde yer almaktadır. Bu çalışmalar bağlamında katılımcı genç kadınların kişisel gelişimlerini ve iş arama becerilerini geliştirerek iş gücü piyasasına katılımlarının desteklenmesi, cinsiyete dayalı ayrımcılıktan kaynaklanan sorunlarının çözümüne katkı sunulması ve mentorluk sistemini de işleterek sosyo-ekonomik açıdan yol göstericilerle birlikte yetiştirilmeleri amaçlanmaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda uygulamaya geçirilen proje faaliyetlerini dört ana eksen etrafında özetlemek mümkündür. 1) Proje kapsamında Nar Taneleri ile on beş gün süren bir eğitim çalışması yapılmaktadır. Katılımcıların özelliklerine göre geliştirilen eğitim programında; kişisel gelişim (Güven, Kendini Tanıma, Motivasyon, Olumsuz Duygu ve Stres Yönetimi, İletişim, Kendini İfade Etme, Dış Görünüş ve Beden Dili), iş arama becerilerinin geliştirilmesi (Meslek Seçimi ve Kariyer Planlama, Özgeçmiş Hazırlama, Uygulamalı Mülakat Teknikleri) ve güçlendirme (Toplumsal Cinsiyet, Kadın Hakları, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele, Kadın Sağlığı, Beden Algısı) dersleri yer almaktadır. Kişisel gelişim ve iş arama becerilerinin geliştirilmesi başlıklı eğitimler, Türkiye Personel Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından 6 ; güçlendirme ve bilgilendirme eğitimleri Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından koordine edilmektedir. Güçlendirme eğitimlerinde, farklı kadın sivil toplum kuruluşlarından da destek alınmaktadır. Program SHÇEK, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) hakkında bilgilendirme oturumlarını da içermektedir. Bu oturumları, söz konusu kurumlardan gelen uzmanlar yönetmektedir. 6 PERYÖN tarafından koordine edilen eğitimler, PERYÖN üyesi gönüllü eğitmenler tarafından verilmiştir.

10 2) Projenin ikinci eksenini mentorluk sistemi oluşturmaktadır. Nar Taneleri nin, aldıkları eğitimleri hayata geçirebilmelerini sağlamak için her bir Nar Tanesi ne eğitim programının ardından bir yıl süren mentorluk desteği verilmektedir. Mentorlar dönüşümsel mentorluk desteği verebilmek için dezavantajlı gruplarla çalışma ve mentorluk eğitimi almaktadırlar. 7 3) Üçüncü eksen sosyal içerme desteğinin verilmesidir. Bu kapsamda uygulanan sosyal içerme programı Boyner Holding ve Grup Şirketlerinin kurumsal gönüllülük programı olan Boyner Grubu Gönüllüleri 8 tarafından planlanmaktadır ve proje ekibinin de katılımıyla gerçekleşmektedir. Boyner Grubu Gönüllüleri birer rol model olarak sosyal, kültürel ve tarihi etkinlikler sırasında Nar Taneleri ile birlikte olmaktadırlar ve onların sosyal iletişimlerinin güçlenmesini desteklemektedirler. Tüm bu etkinlikler çerçevesinde Boyner Grubu Gönüllüleri ile birlikte tarihi mekânlara geziler yapılmaktadır ve mentorların da katıldığı bir tanışma pikniği organize edilmektedir. Ayrıca Boyner Grubu şirketlerine özel sektörü tanıtmaya yönelik ziyaretler düzenlenmektedir. Eğitim dönemleri içerisinde yaratıcı atölye çalışmaları yapılmaktadır. Sosyal içerme desteğinin amacı, Nar Taneleri nin toplumsal akışa katılmaları yönünde özgüven ve motivasyonlarının yükseltilmesidir. Nar Taneleri nden bazıları bir radyo programına katılarak projeyi anlatmaktadırlar. Radyo programı etkinliği proje ekibi tarafından düzenlenmektedir. 4) Son eksen ise, toplumsal farkındalığın sağlanmasına yönelik yapılan çalışmalardır. Bu yolla proje sonuçlarının toplumsal anlamda yaygınlaşması ve görünürleşmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, birlikte çalıştığımız gruba yönelik çoklu ayrımcılığı ortadan kaldırma amaçlı proje mesajları, yazılı basın yoluyla 7 Mentorluk süreci PERYÖN tarafından koordine edilmektedir. Bu süreçte yer alan mentorların tamamı projeye gönüllü destek vermektedirler. 35 yaş ve üzeri, iş dünyasını bilen, tercihen anne olan, Nar Taneleri nin bulundukları illerde ikamet eden, duygusal zekası yüksek ve empati kurabilen, PERYÖN üyesi veya gönüllüsü kadınlar projede mentor olarak yer almaktadırlar. 8 Boyner Grubu Gönüllüleri, Boyner Grubu Şirketleri çalışanlarının birçok sosyal projeyi geliştirip uyguladıkları gönüllülük programıdır.

11 kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Boyner Grup Şirketleri nin mağazalarında toplumsal farkındalığı sağlamaya yönelik afiş, ürün ve etiketler kullanılmaktadır. Ayrıca, projenin bilgisinin ve mesajlarının paylaşıldığı bir web sayfası 9 yapılmıştır. Sosyal medya kanalları aracılığı ile toplumsal algıyı değiştirmeye yönelik yaygın farkındalık çalışmaları planlanmıştır. Bu son eksen projenin halen gelişmekte olan ve üzerinde yoğun çalışma sürdürülen aşamasıdır. Projenin Gözettiği Hassasiyetler: Uygulamaya Hakim Bakış Açısı Nar Taneleri Projesi hedefleri doğrultusunda uygulamalar gerçekleştirmeye başladığı andan itibaren belirli bir sistem ve kurallar çerçevesi içinde hareket etmiştir. Söz konusu sistem ve kurallar, bir taraftan dezavantajlı bir grupta kalıcı güçlenme elde etme mantığı çerçevesinde, diğer taraftan da çalışılan grubun kendine özgü hassasiyetleri doğrultusunda belirlenmiştir. Geliştirilen sistemde öncelikle acıma duygusundan uzak bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu yaklaşım şu şekilde özetlenebilir: Proje, Nar Taneleri ne vicdana ve acıma duygusuna başvurarak yaklaşmamaktadır; onların hayatlarını sevgiyle, ilgiyle ve dokunarak onarmaya çalışmaktadır. Proje, acıma duygusu merkeze alınırsa geçici çözümler üretilir ve sorunların temeline inilemez görüşüyle hareket etmektedir. Çünkü, acıma duygusunun itici güç olmasının yüzeyde kalmaya ve toplumsal algıyı dönüştürecek adımları atamamaya yol açacağına inanmaktadır. Dolayısıyla Proje, uzun vadeli kalıcı bir etki yaratmayı hedefleyerek Nar Taneleri nin gelecek yıllarda sıkıntı çekmemeleri için hassasiyetler geliştirmektedir. Bu hassasiyetin temeline acıma duygusunu değil, eleştirel yaklaşımı ve kalıcı hedefler üretme çabasını yerleştirmektedir. Proje bağlamında benimsenen bir diğer hassasiyet ise önyargılı olmamayı merkeze almak olmuştur. Nar Taneleri nin geçmiş yaşantılarını ve mevcut koşullarını merak duygusundan uzak, yargılamadan ve özellikle önyargılı olmadan değerlendirmek bir kural olarak 9 www.nartaneleri.com

12 benimsenmiştir. Bu kural Nar Taneleri ile geliştirilecek etkili iletişimin anahtarı olarak belirlenmiştir. Çünkü ayrıntılara dikkat edildiğinde Nar Taneleri nin hayat hikâyelerinde hassas oldukları, dile getirmekten çekindikleri, sakladıkları, yok saydıkları, yüzleşemedikleri, hesaplaşamadıkları noktaların var olduğu görülmektedir. Bu durumda hayat hikâyelerini dinlemek ve öğrenmek konusunda aceleci olmak ve merak duygusuyla hareket etmek, henüz kapanmamış yaraları tekrar açarak yıkıcı bir etki yaratabilir. Sonuç olarak bu olumsuz etkiden uzak durmanın yolu, merak ve önyargıları projenin tüm çalışma ve etki alanlarının dışında tutmak olarak belirlenmiştir. Diğer taraftan, Nar Taneleri nde arzulanan değişim kısa süreli hedeflerle sınırlandırılmamıştır; zamana yayılan uygulamalarla kalıcı dönüşüm hedeflenmiştir. Bu bağlamda proje süresi boyunca; diyalog geliştirerek, anlaşabilmek için gerekirse alternatif yollar deneyerek, geçicilik hissi yaratmadan, ilişkilerimizin sınırlarını ve kurallarını belirterek, güven duygusunu zedelemeden, duygudaşlık kurarak, dinleyerek, anlamaya çalışarak, ortak noktalar bularak, öğütleyici olmadan, teşvik ederek, destekleyerek, bilgilendirerek, bağımlılık yaratmadan hareket edilmeye, rol model olmaya çalışılmıştır. Sonuç itibariyle, hayatının bir döneminde yetiştirme yurdunda kalmış kişilerle gerçekleştirilen bir çalışmada önyargılardan, acıma ve merak duygusundan uzak durmak birçok açıdan kritik bir önem arz etmektedir. Şöyle ki; yetiştirme yurdu nun toplumsal hafızadaki yansımasına en sık eşlik eden duygular acıma, merak ve önyargılar olagelmiştir. Yetiştirme yurdu çocuğu tamlamasının alt metninden sızan anlamlar kimsesizlik, belirsizlik, yoksulluk, yuvasızlık, sahipsizlik, çaresizlik, itilmişlik, sevgisizlik, tehlike ve güvensizlik 10 gibi olumsuz çağrışımlar içermektedir. Nar Taneleri Projesi ekseninde, toplumsal anlamlandırma 10 İfade edilen olumsuz çağrışımlar, Nar Taneleri ile yapılan mülakatlarda sorulan Sence yetiştirme yurdu denilince insanların aklına neler geliyor? sorusunun yanıtlarından alıntılanmıştır.

13 süreçlerinde böyle bir dizi olumsuzluk ile anılan bu tamlamanın yapısöküme uğratılması hedeflenmiştir. Bu hedefin gerçekleşebilmesi için öncelikle bu tamlamanın taşıyıcılarının güçlendirilmesi, sonrasında ise toplumsal algıyı dönüştürecek adımların atılması gerekmektedir. Atılan adımların başarılı ve kalıcı bir etki bırakabilmesi için de toplumsal anlamlandırma mekanizmasının sınırlılıklarının ötesine geçmek gerekmektedir. Proje, yetiştirme yurdu çocuğu ve acıma, merak, önyargı arasında kurulan çetrefilli ilişki zincirini kırmayı hedeflemiştir. Bireysel ve Toplumsal Olanı Birlikte Düşünmek Proje kapsamında, Nar Taneleri nin hâlihazırdaki durumlarını anlamaya ve sorunlarına çözüm getirmeye çalışılırken yapısal ve bireysel değişkenler, diğer bir söyleyişle makro ve mikro düzeyler arasındaki diyalektik belirlenim ilişkisi göz önünde tutulmaya çalışılmıştır. Bunun nasıl yapıldığını açıklama noktasında C. Wright Mills in Sosyolojik İmgelem adlı çalışmasında önerdiği sosyolojik bakış açısı verimli bir arka plan bilgisi sunmaktadır. Mills, insanların özel hayatlarını tuzaklarla dolu bir yer gibi gördüklerine işaret eder. Bireyler söz konusu tuzaklardan kurtulmaya çalışırken iş, aile, komşuluk gibi dar çemberlere hapsolmakta ve sorun çözerken devreye soktukları vizyonları ve güçleri de bu dar çemberler tarafından sınırlandırılmaktadır. Mills, insanların sıkıntılarına daha geniş açılardan bakabilmek ve de çözümleri daha kolektif zeminlerde arayabilmek için bireysel sıkıntılar ve kamusal meseleleri ilişkiselliği bağlamında düşünmeyi önerir. Bu bağlamda Mills, kişisel biyografi ve yapısal süreçlerin birlikte ele alınması gerektiğini vurgular (1959, ss. 3-24). Mills in önerdiği böyle bir sosyolojik imgelem tam da bireysel ve toplumsal değişkenlerin birlikte ele alınmasını gerekli kılan bir grupla çalışan Nar Taneleri Projesi için kritik bir önem arz etmektedir. Bu arka plan ışığında, Nar Taneleri nde bir dönüşüm yaratmaya çalışılırken nasıl bir yol izlendiğini açıklamaya girişirsek şöyle bir tablo sunabiliriz: Kendilerini yalnız, ayrıştırılmış ve toplumsal anlamda dışlanmış hissetmemeleri açısından Nar Taneleri nin, benzer sorunlar yaşayan diğer toplumsal kesimlerin varlığından ve Türkiye nin koşullarından haberdar olmaları büyük önem taşıyor. Bu noktada

14 Proje, onların hem kurum dışındaki hayatı ve bu hayatın gerekliliklerini, koşullarını tanımalarına yardımcı olmayı hedefliyor; hem de kendi bireysel sorunlarına hapsolmalarının önüne geçmek için onlara daha geniş çerçevelerden hayata bakabilme olanağı sunmaya çalışıyor. Ancak burada amaçlanan, sizin acılarınıza benzer daha nice acılar var diyerek onların sıkıntılarını hafifletmek ya da yaşadıkları sorunları normalleştirmek değildir. Esas amaç, yaşadıkları sıkıntıları daha geniş bir düzleme taşıyabilmelerini ve çözümleri de burada aramalarını sağlamaktır. Diğer bir söyleyişle, öznel anlatılarının içine gömülme, sorunlarına ve geçmiş yaşam deneyimlerine saplanma, maduniyet dilini içselleştirme ve şikâyet söylemini sıklıkla kullanma eğiliminde olan Nar Taneleri nin böyle bir hayat çemberini kırmalarına yardımcı olmak hedeflenmektedir. Bu bağlamda, makro düzeyde Türkiye nin yapısal işsizlik sorunu, kadına yönelik ayrımcılık sorunu, gençlere özgü sorunları ve mikro düzeyde ise Nar Taneleri nin öz yaşam deneyimleri, gündelik hayat stratejileri, savunma mekanizmaları, kendilerini anlatmada kullandıkları dil birbirini doğrudan belirleyen değişkenler olarak ele alınmıştır. Örneğin, birer kadın olarak Nar Taneleri nin kişisel sorunları, Türkiye deki toplumsal cinsiyet yapısı, yaşanan kadınlık deneyimleri ve bu deneyimlerin yol verdiği öznellik biçimleriyle birlikte değerlendirilmiştir. Onların da kendilerini ve sorunlarını daha geniş bir bağlamda düşünmelerini sağlamak açısından eğitimler boyunca toplumsal cinsiyet meselesi üzerine çalışmalar yapılmıştır. 11 Bir başka örnek ise Nar Taneleri nin istihdam ihtiyaçlarına çözüm ararken, Nar Taneleri nin Türkiye nin yapısal işsizlik koşullarından ve genç işsizliği sorunlarından haberdar olmalarına yönelik bilgilendirme yapılmasıdır. 12 Bir diğer örnekte Nar Taneleri birer genç olarak ele alınırken, Türkiye de gençlere özgü sorunlar, ergenlik geçişleri, gençlerin gelecek beklentileri ve planları hesaba katılmıştır. 13 Verilen 11 Eğitim dönemleri içerisinde, Toplumsal Cinsiyet dersi verilmiştir. Türkiye de kadın çalışmalarını tanıtan kapsamlı ve etkili bir sunum yapılmıştır. 12 Eğitim dönemleri içerisinde, farklı uzmanlar tarafından Özgeçmiş Hazırlama Teknikleri ve Mülakat Teknikleri dersi verilmiştir. Bu dersler kapsamında Türkiye de istihdam koşulları hakkında bilgi sunulmuş ve işe alım mülakatı tecrübesi edinmeleri amacıyla her bir Nar Tanesi ile mülakat yapılmıştır. 13 Eğitim dönemleri içerisinde, verilen Beden Algısı dersinin bir kısmı ergenlik geçişleri, ergenlik döneminde yaşanan sorunlar ve bunların yarattığı etkilerle mücadele etme başlıklarına ayrılmıştır.

15 bu örnekler, Nar Taneleri Projesi nin eğitim programının içeriğinin nasıl şekillendirildiği sorusunun cevabı olarak da okunabilir. Yurt Çocuğu Olmak Proje süresince üzerinde hassasiyetle durulan bir diğer konu ise yurt çocuğu ifadesi ve onun tüm olumsuz çağrışımlarıyla hesaplaşmak, bu ifadenin katılımcılar üzerindeki yaralayıcı etkisini en aza indirmek ve bu ifadeye ilişkin toplumsal algıyı dönüştürmek olmuştur. Gerçekten de, bu ifadenin içini boşaltmak ve içerdiği tüm olumsuz anlamları dönüştürerek yeniden doldurmak gerekmektedir. Çünkü birlikte olunan grubun üyelerinin çoğunluğu yaşadıkları acılar yüzünden kendilerini kaybetmiş hissediyorlardı. Bedenlerine, ruhlarına, öz yaşam deneyimlerine ve gündelik hayat pratiklerine ilişkin yorumları kendilerini toplumsal hiyerarşinin alt basamaklarına konumlandırdıklarını açığa vuruyordu. Görüşülen genç kadınlar hayatta kendilerini güçsüz, yenilmiş, güvensiz, terk edilmiş, mutsuz, çaresiz hissettikleri zamanların sık sık tekrarladığını ifade ettiler. Bu duygulara sürekli olarak eşlik eden bir de tanımlama vardı: yurt çocuğu olmak. Bu tanımlamanın etkisi hayatlarının hemen hemen tüm evrelerine sızmıştı. Yurt çocuğu olmayı onlardan dinleyecek olursak: Biz yurt çocuğuyuz. Bu çok zor. Ben hiçbir yerde söylemek istemedim. Ne okulda ne işte ne de arkadaş ortamında. Bu bir etiket gibi. Yurtla ilgili kötü bir izlenim var. Bilinmesini istemem. Çocukken okul arkadaşlarım yurtlu ne haber falan diyorlardı. Onlar bize yurtlu diyor. Biz de evde kalan çocuğa evci diyorduk. Ne haber evci, ev çocuğu falan derdik. Yurtlu lafı zorumuza giderdi. Tabi ki diğer insanların dışlaması çok ağırıma gidiyor. Bir amir mesela bu da mı yetimhaneden diyor. Ben de hee yetimhanedenim diyorum. Yüksek bir amir bile olsa ben bunu söylerim. O etiketi o damgayı yapıştırmalarının sebebi yurtta kalmamızdan dolayı zaten. Ben lafımı söylerim ama bu aşağılama insanın ağrına gidiyor.

16 Az da olsa yurtta kaldığını söyleyen vardır. O da işte buna sığınmak bunu kullanmak için söyler bence. Ben önce söylemem. Söylersem buna göre davranırlar çünkü. Ama sonra söylemem gerektiğini düşünürsem söylerim. Yine de yurtta kalmış olmamız bir yük olarak üstümüzde. Alıntıların da gösterdiği üzere yurt çocuğu olmak ifadesi söz konusu hayatlarda çok etkili bir belirleyen olarak varlığını sürdürüyor. Bu bilginin göz önüne alındığı proje kapsamında, böylesine olumsuz çağrışımlar içeren bir belirleyenin Nar Taneleri nin tüm hayat koşullarını, kararlarını, tercihlerini ve duygu dünyalarını etkilemesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Bu noktada gerekli olan Nar Taneleri nin hayatta başarılı olabilme potansiyellerinin ortaya çıkarılmasıdır. Nar Taneleri nin olumlu adımlar atabilecekleri, eğitimlerine devam edebilecekleri, çalışmaya başlayıp ekonomik bağımsızlıklarını kazanabilecekleri, duygu dünyalarını düzene sokabilecekleri, geleceğe ilişkin rasyonel kararlar alabilecekleri hem kendilerine hem de topluma gösterilmeye çalışılmıştır. Başarılı olabilme potansiyellerini açığa çıkarmalarına yardım edebilmek için Kendini Tanıma, Kendini İfade, Dış Görünüş, Olumsuz Duygu ve Stres Yönetimi, Motivasyon, Güven, İletişim, Beden Dili başlıklı derslere eğitim programında yer verilmiştir. Dezavantajlı Grup Nedir? Kendi kendine yeterli olma araçlarına ulaşma olasılığı olmayan ya da sınırlı olan bireyler dezavantajlı bireyler olarak tanımlanmaktadır. Söz konusu bireyler toplumun çoğunluğunun ulaşabildiği ve kullandığı otonomi, teşvik, sorumluluk, özsaygı, topluluk desteği, sağlık, eğitim, bilgilenme, istihdam, sermaye, destek sistemleri gibi bireysel ve sistemsel araçlara ulaşamamaktadırlar (Mayer, 2010, s. 2). Dolayısıyla dezavantajlı gruplar, toplumun çoğunluğundan farklı olarak kendi kendine yetemeyen, kendi sorunlarını tek başına çözemeyen ve hayatla başa çıkma noktasında yardıma ihtiyaç duyan bireylerden oluşan gruplardır. Diğer bir söyleyişle, dezavantajlı gruplar destekleyici bir mekanizmanın yardımı olmadan hayatta ilerleme kaydetmek konusunda oldukça zor-

17 lanmaktadırlar. Bu gruplarla aidiyet bağı olan kişiler genellikle ekonomik ve sosyal bakımdan toplumun alt sıralarında yer alırlar ve büyük ölçüde toplumsal alanın dış sınırlarına itilirler. Engelliler, şiddet mağduru kadınlar, eşcinseller, etnik ayrımcılığa uğrayanlar, çeşitli kurumların bakımına muhtaç olan kişiler, mülteciler, göçmenler, eski hükümlüler, uzun dönem işsizler dezavantajlı gruplara örnek olarak gösterilebilir. Kendi Kendine Yeterli Olmanın Önündeki Engeller Nelerdir? 1) İstihdam, sağlık, eğitim gibi kaynakların hiç olmaması ya da sınırlı olması 2) Varolan kaynaklara ulaşamamak 3) Toplumsal ve ailevi destek alamamak 4) Önyargılarla karşılaşmak ve bunları çözememek 5) Kurumsal, yapısal destek alamamak 6) Topluluk halinde hareket edememek 7) Bireysel sorunları toplumsal düzleme taşıyamamak 8) Toplumsal dışlanmaya maruz kalmak Kendi Kendine Yeterli Hale Gelebilmenin Araçları Nelerdir? 1) Kendi kendini yönetebilir hale gelmek: Otonomi 2) Bağımlılık ilişkilerinden kurtulmak 3) Hayata dair karar verebilme sorumluluğunu almak 4) Özsaygı geliştirmek 5) Gelişmek ve bağımsızlaşmak için destek almak 6) Toplumsal alanda önyargısız kabul görmek 7) Sağlık hizmetlerine ulaşmak 8) Eğitim alabilmek 9) Fırsatlar hakkında bilgi edinerek seçim ve tercih yapabilme özgürlüğünü elde etmek 10) İstihdama katılmak 11) Birliktelikler kurabilmek, örgütlü hareket edebilmek Burada kritik olan nokta, dezavantajlı grupların içinde bulundukları kendi kendine yetememe durumundan kurtulmalarının her zaman mümkün olmasıdır. Bu noktada, içinde bulundukları durumdan kurtulmak, toplumsal kabul görmek ve toplumsal alanın merkezinde yer alabilmek için güçlenmeye ve bilinçlenmeye ihtiyaç duyarlar.

18 Dezavantajlı grup tanımlamasının yardımıyla düşünülecek olursa Nar Taneleri Projesi dezavantajlı bir grupla çalışmaktan dolayı hem çalışma biçimine dair birçok hassasiyet geliştirmiştir, hem de hedeflerini grubun içinde bulunduğu durumu analiz ederek belirlemiştir. Bu bağlamda katılımcılara özellikle güçlenme ve istihdam başlıkları altında destek sağlanmaya çalışılmıştır. Bu desteğin ana hedefleri, Nar Taneleri ne kendi kendilerine yeterli olabilme araçlarını sunmak, onları bireysel anlamda güçlendirmek ve bir grup olarak toplumsal alanda kabul görmelerini sağlamak olmuştur. Aşağıda Nar Taneleri nin dezavantajlı bir grup olarak hangi özelliklere sahip olduğu ayrıntılandırılmaktadır. Dezavantajlı Bir Grup Olarak Nar Taneleri Hayatının bir döneminde yetiştirme yurdunda kalmış genç kadınlar, yurttan ayrıldıktan sonra, yurtta kalma deneyimleriyle ve yurda gelme sebepleriyle ilişkili olarak birçok güçlük yaşamaktadırlar. Ancak deneyimlenen bu sıkıntıların sadece yetiştirme yurdu geçmişiyle ilişkilendirilmesi zordur. Şöyle ki; söz konusu hayatlarda Türkiye de gençlere, kadınlara, yoksullara, işsizlere özgü olumsuz yaşam deneyimleri ve yurtta kalmış olmanın getirdiği zorluklar iç içe geçmiştir. Burada mühim olan iki nokta var: Birinci ve olumsuz olan nokta, yurtta kalma deneyimi karşılaşılan sorunların büyümesine ve daha derin etkilerle yaşanmasına neden olmasıdır. Bu durum söz konusu genç kadınların kalıcı ve etkin çözümler üretmedeki becerilerini kısıtlıyor. İkinci ve olumlu olan nokta ise, yurtta kalmış olmanın hayatta kalma ve hayata tutunma stratejilerini daha güçlü hale getirmesidir. Bu iki sonuca birden bakıldığında, yetiştirme yurtlarından hizmet almış kişilerin, kendileriyle eş sosyo-ekonomik aidiyetlere sahip bireylerden; sorunların deneyimlenme biçimi, sorunların derinliği, sorunlarla başa çıkma yetkinliği, çözümlerin zorluğu, çözümlerin kalıcılığı gibi noktalarda farklılaştıkları görülmektedir.

19 Çalışmanın bundan sonraki bölümünde, yukarıda çizdiğim çerçeveyi akılda tutarak ve Nar Taneleri yle yapmış olduğum görüşmelerden yardım alarak, onların yaşadıkları ve dile getirdikleri sorunlara ilişkin bir örüntü çıkarmaya girişeceğim. Bu örüntüyü çıkarırken temsiliyet açısından şöyle bir yöntem izledim: Görüştüğüm Nar Taneleri nin sıklıkla tekrarladıkları sorunları dikkate aldım; bireye özgü ve sadece onun öz yaşam deneyiminden kaynaklanan ve başka Nar Taneleri nde görmediğim noktaları fazlaca genelleme yapmamak için dışarıda bıraktım. Ancak burada sadece sorunlar yumağından müteşekkil bir harita sunmak meselenin bir tarafını görmezden gelmek olacaktır. Çünkü yaptığım görüşmelerde sorunların yoğunluğu kadar dikkati çeken diğer bir nokta da görüşmecilerin hayata tutunma stratejilerinin oldukça kuvvetli olduğu idi. Tam da bu sebeple, aşağıdaki değerlendirme olumlu noktalarla başlıyor. Yurtta kalmış olman sana ne kazandırdı? Görüştüğüm tüm Nar Taneleri ne yurtta kalmış olman sana ne kazandırdı? sorusunu sordum. Bu sorunun iki amacı vardı. Birincisi, hemen hemen tüm görüşmecilerin kullandığı ve yoğunlukla şikâyet etme üzerinde ortaklaşan dilde bir kırılma yaratmaktı. İkincisi ise, hizmet aldıkları yurtların ve buralardaki uzmanların, genç kadınların kişilikleri ve hayatları üzerinde bıraktığı olumlu etkileri ortaya çıkarabilmekti. Aldığım cevaplar içerisinde tekrarlayan temalar üzerinden giderek, olumlu yanları Nar Taneleri nin dilinden aktarıyorum: Biz küçük yaştan beri çok çeşitli insanla beraberiz. İnsanları tanıma yönümüz gelişti. Kim iyidir, kimden kötülük gelir hemen anlıyorum. Yurtta kalmak, bana düştüğümde kalkmayı öğretti. Kendin gibilerle beraber olmak iyi hissettiriyor. Sen terk edilmişsin, o terk edilmiş, diğeri terk edilmiş birçok çocuk. Herkes birbirini anlıyor. Acılar ortak olunca kader birliği yapıyorsun. Ortak olmasa da benziyor birbirine. Ailenin acısı unutulmaz ama destek oluyorsun birbirine.

20 En iyisi dertleşebiliyorsun. O seni anlıyor sen onu anlıyorsun. Bugün küsersin yarın barışırsın. Önemli olan dert ortağı olmak, birbirini anlamak. Yurt benim kimsesizliğimi hafifletti. Senin benim gibi ne çoklarının olduğunu görüyorsun. Dertleşmeye, sahiplenmeye başlıyorsun. Dayanışma oluyor. Şimdi bir yurt çocuğu Türkiye nin neresine gitse dışarıda kalmaz. O gittiği yerde bir yurt çocuğu varsa ona hemen kapısını açar. Bir çeşit aile gibi düşün. Her yere dağılmış, kocaman bir aile yani. Nar Taneleri nin Sorun Alanları Nar Taneleri homojen bir grup değildir. 2009 ve 2010 yılında Nar Taneleri Projesi ne katılan 78 genç kadının her biri, farklı geçmiş yaşantılara, gündelik hayat deneyimine ve gelecek hayallerine sahiptir. Bununla birlikte, kişisel olarak oldukça farklı olmalarına karşın, geçmişlerinde yatan olumsuz aile koşulları ve yetiştirme yurdu deneyimi söz konusu genç kadınların belirli ortak özelliklere sahip olmalarına yol açmıştır. Aşağıda, bu ortak özelliklerden yola çıkarak Nar Taneleri grubunun dezavantajları tartışılacaktır. Bu unsurların birçoğu Nar Taneleri Projesi nin eğitim çalışmaları, sosyal içerme etkinlikleri ve mentorluk desteği sürerken saptanmıştır. Dolayısıyla burada sıralanan tüm olumsuzluklar aynı zamanda projenin çeşitli yöntemler geliştirerek üstesinden gelmek için yoğun bir çaba harcadığı sorunlar olarak da okunabilir. Bu eksende ortaya konan sorunlar, projenin Nar Taneleri nin güçlenmesi ve istihdam olanaklarına kavuşturulması hedefleri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Diğer yandan, Nar Taneleri nin yüzeyde görünen olumsuz davranışlarının altında yatan sebepleri görmek ve analiz etmek proje ekseninde üretilen çözümleri daha kalıcı ve sağlıklı kılmıştır. Proje ekibinin ısrarla altını çizdiği bir diğer hassasiyet ise, açıkça ortaya konacak bu olumsuz noktaların, grupla ya da grup üyelerinden biriyle temasa geçecek kişilerde bir önyargı veya acıma duygusu oluşturmaması gereğidir. Söz konusu sorunlar önyargı yaratmak amacıyla değil, karşılaşılan tablonun ayrıntılarını görmek ve etkili çözümler önerebilmek amacıyla incelenmiştir.

Nar Taneleri nin Olumsuz Aile Deneyimlerinin Yaşamları Üzerindeki Etkileri Görüşülenlerin sorunlarını ifade ederken kullandıkları temel referans noktası aile kavramı olmuştur. Hayatlarının farklı dönemlerine göndermelerde bulunarak aile meselesinin çeşitli boyutlarını ve değişik yüzlerini bazen insanın içini acıtan bir sorun olarak aktarmış, bazen de özlenen, hayali kurulan bir yer olarak tanımlamışlardır. Katılımcılar açısından ortaklaşan noktalardan biri, sağlıklı aile ve akraba ilişkilerinden yoksun durumda olmaları ve dolayısıyla aileye ilişkin genel geçer toplumsal normlara uygun bir sosyalizasyon sürecinden geçememiş olmalarıdır. Katılımcıların yurda gelme sebepleri farklılık göstermektedir. Yoksul aile çocuğu olmak, anne babadan birini kaybetmiş olmak, boşanmış bir anne babanın çocuğu olmak, parçalanmış bir ailenin çocuğu olmak, ihmal ve/veya istismara maruz kalmak gibi durumlar yurda gelme sebepleri arasında sayılabilir. Yurda gelme nedenlerinin çeşitli olması gibi, aile sosyalizasyonundan geçememiş olmanın sonuçları da farklılık göstermektedir. Genç kadınlar sağlıklı bir aile ortamında yetişmemiş olmanın getirdiği olumsuz sonuçları mutsuzluk, düzensizlik, belirsizlik, güvensizlik, sevgi arayışı, aile özlemi, savunmasız, sahipsiz ve güçsüz hissetme gibi tekrarlayan temalar etrafında anlattılar. Bu anlatıları kendi ifadeleri ile seslendirecek olursak: En gerçek sevgi anne baba sevgisi. Bu beni kırdı. Ben şimdi kimseye güvenemiyorum. Ya kötü niyetliyse, ya sapıksa? Neden bana yardım ediyor? Benden ne bekliyor? Başıma ne gelir? Sorarım hep. İlk baştan gelen bir güvensizlik var. Anne yok, baba yok, akraba yok. Kimisi var ama yok. İnsan hayatında birine bağlanır güvenir ya işte o yok. İnsan en çok kime güvenir? Annesine, babasına hiç düşünmeden güvenir. Seni zaten bunlar terk etmiş. En çok güveneceklerin yani. Şimdi tutup kime güveneyim ben? O sevgiyi hep başkalarında arıyorsun. Onu ilk baştan kaybettin ya hep sonra arıyorsun. Kardeş sevgisi aile sevgisine benziyor. Benim ablam her şeyim. 21

22 Anne baba olmayınca sen kendini onların yerine koyup kardeşine veriyorsun. O sevgiyi kardeşine veriyorsun. Ben de ev ortamında yaşamak istiyorum. Yurt benim evim. Tamam ama ev yine de başka birşey. Ben bunu görmek istiyorum. Artık yirmi yaşına geldim. O düzeni istiyorum. Ev aile düzeni kurmak istiyorum. Aileye ilişkin eksikliklerin görünürleştiği ve probleme dönüştüğü bir diğer nokta da rol model eksikliği olarak karşımıza çıkıyor. Projenin meslek elemanları eğitimi 14 sırasında bir meslek elemanı bu sorunu şu şekilde dile getirdi: Ev içi alanda ve ev dışında annenin birçok rolü vardır. Çocuk kendi annesinin de bir annesi olduğunu görür. Dolayısıyla annesi de bir çocuktur. Anneyi ev işleri yaparken görür. Dışarıda çalışırken görür. İşe gider gelirken, işten döndüğünde görür. Kendisine, kardeşine bakarken görür. Annenin birçok sorumluluğu olduğunu görerek öğrenir. Oysa çocuk yuvadaki bakıcı annenin tek bir yönünü görüyor. Bu annenin tek bir rolü var ve bakıcı anneler sıklıkla değişiyor. Bu durumda hem bir bağlanma sorunu yaşanıyor hem de rol model eksikliği. Bu yorumdan yola çıkarak düşünecek olursak, yurtlardaki bakıcı annelerin bir anne figürü olarak ikame edilmesinin sıkıntılara yol açabileceğini görüyoruz. Burada bir parantez açarak bir öneriye yer verecek olursak şunları söyleyebiliriz: Nar Taneleri Projesi nin uyguladığı ve sonuçları çok büyük ölçüde olumlu olan mentorluk mekanizması, yurtlardaki bakıcı anne uygulamalarına ek ve destekleyici bir mekanizma olarak SHÇEK tarafından devreye sokulabilir. Projenin geliştirdiği model ekseninde mentor ve Nar Tanesi sınırları, karşılıklı sorumlulukları, süresi, içeriği belirlenmiş bir ilişkide buluşuyorlar. Burada karşı karşıya gelen iki kadın (Nar Tanesi ve Mentor) belirli taraflarıyla bir anne-kız ilişkisine benzeyen, ama ka- 14 Nar Taneleri Projesi nin başarılı çıktılarını yurtlarda kalan diğer cinsiyet ve yaş gruplarına yaygınlaştırmak ve projenin sürdürülebilirliğini sağlamak için SHÇEK kurumlarında görev yapan meslek elemanlarına eğitim yapılmıştır. Çalışma kapsamında meslek elemanları mentorluk, etkin iletişim teknikleri, mesleki yönlendirme nasıl yapılır? başlıklarını içeren bir eğitim almışlardır. Projenin gelecek her yılında yeni çalışma illerinde söz konusu eğitim çalışmalarına devam edilecektir.

tılımcı her iki tarafın da bir anne-kız diyaloğu geliştirmek için bir arada olmadıklarını bildikleri bir iletişim kuruyorlar. Dolayısıyla Nar Tanesi mentoruyla anne aktarımı yapmaktan uzak, yol gösterici bir ilişki kurmakta güçlük çekmiyor. Sonuç itibariyle, Nar Taneleri ve mentorlarının güçlenme hedefi doğrultusunda gerçekleşen bu yol arkadaşlığını, bakıcı anne uygulamasının yanı sıra yetiştirme yurtlarında devreye sokulabilecek bir model önerisi olarak okumak kolaylıkla mümkündür. Parantezi kapatarak ilişkilerdeki eksiklik konusuna geri dönecek olursak, ilişki eksikliği sadece anne ile sınırlı kalan bir problem olarak açığa çıkmıyor. Görüşmecilerin çoğunluğu aynı zamanda bir baba figürünün ailedeki rolünü deneyimleme şansını da yakalayamamışlardı. Babanın vefat etmiş olması, üvey babanın varlığı, babanın başka bir kadınla birlikte olması, ruh sağlığının yerinde olmaması, alkol ya da uyuşturucu bağımlısı olması, sürekli işsiz olması gibi çeşitli durumlar görüşmecilerin baba algısı ve kavrayışında sorunlara yol açan nedenler arasında sayılabilir. Sağlıklı bir baba figüründen yoksun olmak, babayla kurulan ilişkide eksikliklere yol açabilmektedir. Nar Taneleri nde gözlemlenen sıkıntı babanın rolünün, babayla kurulan sevgi ve sorumluluk ilişkisinin başka erkeklerde tekrar tekrar aranıyor olmasıdır. Diğer bir söyleyişle, baba ile sorunlu ilişki içinde olan Nar Taneleri nin hayatın akışı içinde karşılaştıkları diğer erkeklere kolaylıkla baba aktarımı yaptıkları gözlemlenmiştir. Böyle olunca Nar Taneleri nin ataerkil kalıplara karşı direnme gücü azalmakta; direnme bilincinin ortaya çıkması baskılanmaktadır. Şöyle ki; Nar Taneleri deneyimleyemedikleri baba-kız ilişkisinde babanın rolünü koruyan, gözeten, sahip çıkan, korumak için yasaklar koyan, eve ekmek getiren olarak tahayyül ettiklerinden karşılaştıkları diğer erkeklerde de bu özellikleri aramaktadırlar. Bu durum erken evliliklere, yanlış erkek arkadaş ve sevgili seçimine, bedenini koruyamama durumunun ortaya çıkması gibi sorunlara yol açabilmektedir. 23

24 Aile Özlemi ve Ev Mekânının Birlikte Hayal Edilmesi Aile meselesiyle ilgili ortaklaşan bir diğer nokta, katılımcıların içine doğdukları aileyi bir sorunlar yumağının başlangıcı olarak tarif ederken; yakın gelecekte kuracakları aileyi ise bir kurtuluş ve sıcak bir yuva özleminin sona ermesi olarak tarif etmeleri olmuştur. Bu bağlamda, içine doğdukları aileden kaynaklandığını düşündükleri mutsuzluklarını kendi kuracakları yeni ailelerinde giderecekleri umudu, geçmişinde yetiştirme yurdu deneyimi olan kadınların yeni sorunlarla karşılaşmalarına yol açabiliyor. Bu sorunlar şöyle sıralanabilir: 1) Doğru eş- partner seçimi yapamama 2) Erken evlilikler yapma 3) Erken yaşta cinsellikle tanışma 4) Erken çocuk sahibi olma 5) Boşanma oranlarının yüksek olması 6) Şiddeti normalleştirme Sonuç itibariyle, içine doğdukları aileyi çok çeşitli sebeplerden dolayı hayattaki sorunların başlangıç mekânı olarak tarif eden Nar Taneleri, kendi kuracakları yeni aileyi hemen yanı başlarında duran güzel bir hayal, sorunları kolayca çözebilecekleri bir yol olarak görmektedirler. Burada dikkate değer bir diğer nokta ise, söz konusu ev hayalinin ev satın almak, bir eve sahip olmak gibi gelecek planlarıyla destekleniyor olmasıdır. Görüşmeciler gelecek hayallerini anlatırken, anneme bir ev alacağım, para biriktirip kendime bir ev almak istiyorum, kardeşimle birlikte yaşayacağım bir ev alacağım, para kazanınca biriktirip ev alacağım gibi ifadeleri sıklıkla tekrar ettiler. Görünen o ki; yeni bir aile hayatı kurma fikri fiziksel olarak bir eve kavuşma fikri ile desteklenmektedir. Fiziksel olarak bir eve sahip olma özleminin bu kadar merkezi bir öneme sahip olması, uzun yıllar ev ortamı dışında, yani yurtta yaşamış olmaktan kaynaklanan bir durum olarak görülebilir. Bu durumun kaynağındaki diğer bir sebep de, özel alan yaratarak özerkleşme talebi olabilir. Diğer bir söyleyişle, Nar Tanesi üzerinde egemenlik kurabileceği, kurallarını kendisinin koyduğu ve düzenini kendisinin belirlediği bir evi hayattaki