Fasıl 1: Malların Serbest Dolaşımı. Avrupa Komisyonu- 2012 Avrupa Birliği Bakanlığı - 2012



Benzer belgeler
20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

FASIL 5 KAMU ALIMLARI

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

15. TÜRKİYE TEKSTİL İSİMLERİ VE ETİKETLEMEYE İLİŞKİN AB MEVZUATINA NE KADAR UYUMLU?

FASIL 29 GÜMRÜK BİRLİĞİ

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

Türkiye'nin TESPİT Tamamlandı Eksik 1

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

FASIL 7 FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI FASIL 4: SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

03- ĐŞ KURMA HAKKI VE HĐZMET SUNUMU SERBESTĐSĐ

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

4- SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

6- REKABET POLİTİKASI

İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri

MÜZAKERE SÜRECİ ve AB YE UYUM

2. Siyasi Kriterler ve Güçlendirilmiş Siyasi Diyalog 2.1. Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü Kamu Yönetimi (s. 12)

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

FASIL 6 ŞİRKETLER HUKUKU

TÜRKİYE CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI

ÇEVRE SEKTÖRÜ. Türkiye nin i Avrupa Birliği ne üyelik başvurusu. Katılım Ortaklığı Belgesi nin kabulü Yılı Ulusal Programı nın hazırlanması

T.C. Sağlık Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

AB Türkiye Vize Serbestleştirilmesi Süreci

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU. Mali Yardımlar ve IPA N. Alp EKİN/Uzman

2- KİŞİLERİN SERBEST DOLAŞIMI

2008 TÜRKİYE İLERLEME RAPORU NUN İSTİHDAM VE SOSYAL POLİTİKA BAŞLIKLI 19

FASIL 19 SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM

04- SERMAYENĐN SERBEST DOLAŞIMI

TÜRKİYE-HIRVATİSTAN-MAKEDONYA CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

10- BĐLGĐ TOPLUMU VE MEDYA

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

REFORM EYLEM GRUBU ÜÇÜNCÜ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 11 ARALIK 2015

FASIL 4 SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

FASIL 11 TARIM VE KIRSAL KALKINMA

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN KADIN KONUKEVLERİ PROJESİ 7 MAYIS 2014-ANKARA. Saygıdeğer Misafirler, Değerli Basın Mensupları

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

FASIL 18 İSTATİSTİK. Öncelik 18.1 ESA 95 e uygun anahtar ulusal hesap göstergelerinin zamanında oluşturulması. 1 Mevzuat uyum takvimi

Dünya Bankası. 8 Nisan 2014 İstanbul

11- EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK

SAYDAMLIĞIN ARTIRILMASI VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE ALANINDA SON YILLARDA YAPILAN BAŞLICA DÜZENLEMELER HAKKINDA BİLGİ NOTU

17- EKONOMĐK VE PARASAL POLĐTĐKA

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI

FASIL 6: ŞİRKETLER HUKUKU

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

GIDA GÜVENLİĞİ, VETERİNERLİK VE BİTKİ SAĞLIĞI POLİTİKALARI FASLI

FASIL 3: İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

ÜLKEMİZDE SİBER GÜVENLİK

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

Nilgün ARISAN ERALP AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

FASIL 1: MALLARIN SERBEST DOLAŞIMI

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

TÜRKİYE YETERLİLİKLER ÇERÇEVESİ

İlgi: B.06.1-ABG / Sayılı, tarihli Mektubunuz

KIRSAL KALKINMA. Ülkemizin Ulusal Kırsal Kalkınma Politikalarının belirlendiği strateji belgeleri;

AB ĠLE MÜZAKERE SÜRECĠNDE AB MÜKTESEBATINA UYUMUN VE BU BAĞLAMDA ÇEVĠRĠNĠN ÖNEMĠ. Nilgün ARISAN ERALP TEPAV AB ENSTİTÜSÜ DİREKTÖRÜ

3. Ekonomik Kriterler 3.1. İşleyen bir piyasa ekonomisinin varlığı Makroekonomik istikrar (s ) Piyasa güçlerinin etkileşimi (s.

Türkiye deki Olası Emisyon Ticareti için Yol Haritası

30. RİG TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ. Erzurum, 23 Temmuz 2014

TÜRKİYE DE AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİNDE OPTİSYENLİK MESLEĞİ

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

EKONOMİ BAKANLIĞI Gümrük Birliği Kapsamında Kimyasalların Ticaretine Etki Eden Teknik Düzenlemeler Duygu YAYGIR Dış Ticaret Uzmanı

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM BİLİŞİM ALANININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN NORMLAR

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifinin Türkiye de Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi

Tablo No Yürürlükteki AB mevzuatı Taslak Türk mevzuatı Kapsam Sorumlu kurum Yayım tarihi /55/AT ve 2004/67/AT sayılı Direktifler

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

FASIL 28 TÜKETİCİNİN VE SAĞLIĞIN KORUNMASI

Türkiye ve Almanya arasında Eşleştirme Projesi

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları:

FASIL 9 MALİ HİZMETLER

2. GENEL BİLGİLER TABLOSU (2012)

FASIL 9: MALİ HİZMETLER

Resmî Gazete Sayı : 29361

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), projelerin çevre ve sağlık üzerindeki etkilerinin belirlenmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayan ve

2005 KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİ NİN MÜKTESEBAT BAŞLIKLARINA GÖRE GENEL DEĞERLENDİRİLMESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

GLOBALLEŞMENİN ETKİLERİ GLOBALLEŞME. DTÖ nün Etkileri GLOBALLEŞMEYİ HIZLANDIRAN ETKENLER GİRİŞİMCİLİKLE İLGİLİ TEKNİK MEVZUAT

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI. 24. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 18 Aralık 2011

EK 4 AVRUPA BĐRLĐĞĐ MÜKTESEBATININ ÜSTLENĐLMESĐNE ĐLĐŞKĐN TÜRKĐYE ULUSAL PROGRAMI KAPSAMINDA TEMĐZ (SÜRDÜRÜLEBĐLĐR) ÜRETĐM ĐLE ĐLGĐLĐ UYUM ÇALIŞMALARI

Transkript:

Avrupa Komisyonu Tarafından Hazırlanan 2012 Yılı Türkiye İlerleme Raporu ve Avrupa Birliği Bakanlığı Tarafından Hazırlanan 2012 Yılı İlerleme Raporlarının Fasıl Bazında Özet Karşılaştırması Fasıl 1: Malların Serbest Dolaşımı Avrupa Komisyonu- 2012 Avrupa Birliği Bakanlığı - 2012 AB de serbest dolaşımda olan üçüncü ülke menşeli tekstil ve hazır giyim ürünleri, Türk piyasasına girişlerinde ek vergilere maruz kalmaktadır. Türkiye, 1 Haziran 2012 de, serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkeler menşeli olup, çapraz kümülasyon sistemine dahil olan ürünlere, ürünlerin tercihli menşe statüsünü gösteren bir belgenin sunulması şartıyla ek vergi uygulamama kararı almıştır. Diğer üçüncü ülke menşeli ürünler için ise tedbir uygulanmaya devam edilmektedir. Türkiye, Türkiye-AB Ortaklık Konseyinin 2/97 sayılı Kararının II No lu ekinde belirtilen gümrük birliği alanında ticaretin önündeki teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin diğer AB araçlarını, hâlâ iç hukukuna tam olarak aktarmamıştır. Avrupa Komisyonu ve Türkiye, AB nin ticarette teknik engellerin kaldırılması konusundaki teknik mevzuatının listesi ile bu mevzuatın Türkiye tarafından uygulanma koşul ve kurallarını belirleyen 2/97 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının (OKK) 2 No lu ekinin güncellenmesine yönelik bir mekanizma yaratmak için ortak bir çalışma yapmıştır. Çalışma neticesinde, taslak bir OKK üzerinde mutabakata varılmıştır. Taslak hakkındaki Türkiye nin resmi oluru ve OKK nın kabul işlemlerinin başlatılması yönündeki talebi 2011 Eylül ayında Komisyona iletilmiş olmasına rağmen AB deki süreç henüz tamamlanmamıştır. Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri sistematik olarak değerlendirilmemektedir. Paydaşların piyasa gözetimine katılımı hâlâ zayıftır. Kültürel mallar ve ateşli silahlar konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. Ticaretin önündeki teknik engeller, Türkiye nin Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ederek malların serbest dolaşımına engel olmaya devam etmektedir. İyi imalat uygulamaları belgelerinin 1

verilmesinde yaşanan gecikmelerin ve ilaçlarda veri korumaya ilişkin sorunların çözülmesi gerekmektedir. Süregelen ithalat ve ihracat lisansları ile kullanılmış ürünlerin ithalatındaki kısıtlamaların kaldırılması gerekmektedir. Fasıl 2: İşçilerin Serbest Dolaşımı İşgücü piyasasına erişim ve Avrupa Sağlık Sigortası Kartı konularında gelişme kaydedilmemiştir. Fasıl 3: İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunma Serbestisi Sınır ötesi hizmet sunma serbestisi konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. Üye ülkelerden birinde yerleşik durumda olan ve Türkiye de çalışma ve oturma izni verilmesi için başvuran hizmet sağlayıcıları için kayıt, lisans ve izin koşulları hâlâ mevcudiyetini sürdürmekte olup, ek koşul getirilmesini engelleyecek herhangi bir mekanizma bulunmamaktadır. Hizmetler direktifine henüz uyum sağlanmamıştır; herhangi bir Tek Başvuru Noktası bulunmamaktadır. Posta hizmetleri konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. Posta Kanunu Tasarısı hâlâ yasalaşmamıştır. Yasal tekel mevcudiyetini sürdürmektedir. Yasal reformlar kapsamında pazarın aşamalı olarak açılması öngörülmektedir. İdari kapasiteye ilişkin olarak, düzenleyici ve (posta hizmetlerine ilişkin) operasyonel fonksiyonlar arasında net bir ayrım yapılmasını temin edecek bağımsız bir düzenleyici otoritenin hâlâ kurulması gerekmektedir. Posta sektörünü bütünüyle düzenlemesi ve 5584 sayılı Posta Kanununun yerini alması öngörülen Posta Hizmetleri Kanun Tasarısı Taslağı ile sektörün serbestleştirilmesi, düzenleme ve denetlemeye ilişkin özerk yapının tesis edilmesi, evrensel posta hizmeti ilke ve kurallarının ulusal mevzuatımıza aktarılması mümkün olacak ve Tasarının yasalaşması ile AB müktesebatına uyum yönünde çok önemli bir adım atılacaktır. 2

Mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması konusunda sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Yabancı uyruklu doktorların ve hemşirelerin kamu sektöründe istihdam edilmesi vatandaşlık şartına bağlanmıştır. Türkçe dil yeterliliği, oturma izni ve diploma ve/veya uzmanlık belgelerinin denkliğinin tanınması, gerekli koşullar arasında bulunmaktadır. Mesleki yeterliliklerin tanınması hâlâ akademik yeterliliklerin tanınmasından ayrılmamıştır. Ayrıca, bazı düzenlenmiş meslekler hâlâ karşılıklı tanımaya tabidir. Not: Posta Hizmetleri Kanunu Tasarısı, 09/05/2013 tarihinde kanunlaşmıştır. 2011 yılında yürürlüğe giren 663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri doğrultusunda 22 Şubat 2012 tarihli ve 28212 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Yabancı Sağlık Meslek Mensuplarının Türkiye de Özel Sağlık Kuruluşlarında Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik aracılığıyla, Türkiye deki özel sağlık kurumlarında yabancı uyruklu doktorların ve hemşirelerin istihdam edilmesinin önündeki yasal engeller ortadan kaldırılmıştır. Fasıl 4: Sermayenin Serbest Dolaşımı Türkiye nin, hâlâ, yabancıların taşınmaz edinmesinde AB müktesebatına uygun kademeli bir serbestleştirmeye yönelik bir eylem planı kabul etmesi ve kademeli serbestleştirmenin uygulanması konusunda ilerleme sağlaması gerekmektedir. Radyo ve televizyon yayıncılığı, taşımacılık, eğitim, elektrik dağıtım ve üretim varlıklarının özelleştirilmesi konularında yabancı sermaye payı üzerindeki kısıtlamalar devam etmektedir Türkiye, Suç Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması, El Konması ve Müsaderesi ile Terörizmin Finansmanı Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi ni (CETS 198) 2007 de imzalamış olmasına rağmen henüz onaylamamıştır. Yabancıların taşınmaz edinimine ilişkin hususlarda değişiklik içeren Tapu Kanunu ve Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 18 Mayıs 2012 tarihli ve 28296 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu değişiklik ile ülkemizde taşınmaz edinmek isteyenler için geçerli olan mütekabiliyet (karşılıklılık) şartı kaldırılarak, taşınmaz edinimi uygun görülen ülke sayısı 183 e çıkarılmıştır. Suç gelirlerinin takibi ve tespit işlemleri ile sınıraşan suçlarla uluslararası mücadeleyi kolaylaştırmak üzere Adalet Bakanlığı bünyesinde merkezi "Suç Gelirleri Geri Alım Merkezi" kurulması yönünde çalışmalara başlanmış olup, idari ve adli yapılanmanın bu yıl 3

Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda uygulama kapasitesinin geliştirilmesi gerekmektedir. içerisinde tamamlanması beklenmektedir. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), karaparanın aklanması ile mücadele ve terörizmin finansmanının önlenmesi konularında çalışmalarına devam etmekte olup, bu doğrultuda Karaparanın Aklanması ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadelede Verimlilik konulu bir proje IPA 2012 programlamasına dâhil edilmiştir. MASAK ayrıca bilgi değişimi konusunda 2012 yılında altı ülkeyle daha mutabakat zaptı imzalamış, denetim elemanları, hâkimler, savcılar ve yükümlü gruplarına eğitim vermeyi sürdürmüştür. Not: Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı 07/02/2013 tarihinde kanunlaşmıştır. Fasıl 5: Kamu Alımları Türk kamu ihale mevzuatı birçok açıdan AB müktesebatı ile uyumlu değildir. Hem klasik sektörlere ilişkin alımlar, hem de su, enerji, ulaştırma ve posta sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşların alımları, aynı kanun ve usullere tabidir; bu durum sektörlerle ilgili mevzuatı, AB nin sektörler direktifinde öngörülenden daha kısıtlayıcı hale getirmektedir. Türkiye nin, şeffaflığı ve etkinliği artırmak amacıyla imtiyazlar ve kamu-özel işbirliğine ilişkin daha tutarlı bir yasal çerçeve oluşturması gerekmektedir. Türkiye nin şikâyet inceleme mekanizmalarına ilişkin mevzuatını, AB müktesebatıyla daha fazla uyumlu hale getirmesi gerekmektedir. İdari kapasitenin geliştirilmesini teminen yürütülen çalışmalar devam etmektedir. Bazı ikincil mevzuatlarda, düzenlemelerin daha iyi anlaşılması ve uygulamanın etkinliğinin arttırılması amacıyla değişiklikler yapılmıştır. Kamu ihalelerinin sonuçlandırılması alanında, Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) 01 Eylül 2010 tarihinden bu yana işlemektedir. EKAP ı düzenleyen Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliği ise 25 Şubat 2011 tarihinden bu yana yürürlüktedir. Kamu İhale Kurumu, ihale prosedürlerine ilişkin alınan kararlara yönelik şikâyetlerin sınıflandırılması çalışmasına devam etmiştir. İlaveten şikâyetlerin de elektronik ortamda yapılmasını sağlayacak 4

hukuki çerçeve üzerindeki çalışmalar sürdürülmüştür. Fasıl 6: Şirketler Hukuku Yeni Türk Ticaret Kanunu, yeni şirketler hukuku kurallarının uygulanması bağlamında ticaret mahkemelerine bazı yeni görevler verirken, bu mahkemelerin kapasitesi hâlâ yetersizdir. Ticaret odaları da dâhil olmak üzere, ticari meslek örgütlerinin de güçlendirilmesi gerekmektedir. Fasıl Pozitif Gündem kapsamında ele alınan fasıllardan birisidir. Bu kapsamda oluşturulan Şirketler Hukuku Faslı Çalışma Grubu toplantısı 19 Haziran 2012 tarihinde Brüksel de gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantıda fasıla ilişkin 5 adet teknik kapanış kriteri değerlendirilmek suretiyle sonuç odaklı bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede Avrupa Komisyonu, Türk Ticaret Kanunu nun kabulünün önemli bir adım olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. Fasıl 7: Fikri Mülkiyet Hukuku Türkiye de, markalar hariç, sınai mülkiyet haklarına ilişkin cezai yaptırımlar bulunmamaktadır. Fikri mülkiyet hakları uygulama usullerine ilişkin olarak, AB nin uygulama direktifi ile uyumlu bir kanun çıkarılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Taklit malların suç işleyenlere iadesi, el konulan taklit malların hak sahipleri tarafından depolanması ve ihtiyati tedbir kararlarının alınmasındaki zorluklar hâlâ çözülmemiştir. Türkiye, fikri mülkiyet hakları ihlali şüphesi bulunan malların, AB ye giriş yaptığı başlıca ülkelerden biri olmaya devam etmektedir. Gümrüklerdeki fikri mülkiyet hakları uygulama kapasitesinin özellikle ihracat kontrollerine ilişkin olarak güçlendirilmesi gerekmektedir. Sınai mülkiyet mevzuatının suç ve cezalara ilişkin hükümlerinin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile uyumlu olmasını, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümler neticesinde ortaya çıkan yasal boşluğun giderilmesini ve AB müktesebatına uyum düzeyinin artırılmasını teminen Türk Patent Enstitüsü tarafından 551, 554, 555 ve 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile 5000 ve 5147 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı hazırlanmıştır. Not: Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun 5

Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Genel Kurul gündeminde yer almaktadır Fasıl 8: Rekabet Politikası Devlet Destekleri Genel Müdürlüğünün hâlen, resmi bir devlet destekleri envanteri oluşturması ve tüm devlet desteği programlarının AB müktesebatı ile uyumlu hale getirilmesi için bir eylem planı hazırlaması gerekmektedir. Mevcut birçok devlet desteği uygulaması gümrük birliği kuralları ile çelişmektedir. Devlet destekleri ilgili olarak, AB nin devlet desteklerine ilişkin mevzuatı Türkçeye çevrilmiştir. Devlet Desteklerini İzleme ve Denetleme Kurulu tarafından AB mevzuatına uyumu gözeten yönetmelik taslakları hazırlanmıştır. Fasıl 9: Mali Hizmetler Sigortacılık ve bireysel emeklilik sektörüne yönelik bağımsız bir düzenleyici otorite kurulması konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. Motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası asgari tazmin tutarları AB ile kıyaslandığında hâlâ düşük düzeydedir. Menkul kıymet piyasaları ve yatırım hizmetleri konularında sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Devredilebilir menkul kıymetlere yatırım yapan Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun Tasarısının önümüzdeki dönemde neticelenmesiyle, ilgili AB direktifleri ile ulusal mevzuatımız uyumlaştırılmış olacaktır. NOT: Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun Tasarısı, 20/06/2013 tarihinde kanunlaşmıştır. 6

kolektif yatırım kuruluşları, piyasanın kötüye kullanımı ve yatırımcı tazmin sistemleri konularında daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Fasıl 10: Bilgi Toplumu ve Medya Türkiye, şartlı erişime dayanan hizmetlerin yasal olarak korunması ile ilgili Avrupa Konseyi Sözleşmesini imzalamamıştır. Elektronik İmza Kanunu ve AB direktifi arasındaki farklılıklar uyumlaştırılmayı beklemektedir Verilerin korunması ve e-ticaret ile ilgili kanun tasarıları hâlâ beklemektedir. 23 Ocak 2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu yürürlüktedir. Elektronik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmelik, 24 Temmuz 2012 tarihli ve 28363 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İnternet içeriği ve hizmet sunucuları ile ilgili kanun, ifade özgürlüğünü koruyacak şekilde uluslararası standartlar ile uyumlaştırılmalıdır. Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı TBMM Genel Kurul gündemindedir ve kısa sürede çıkarılması beklenmektedir. 10 Kasım 2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu yürürlüktedir. 7

Fasıl 11: Tarım ve Kırsal Kalkınma Bazı uygulama mevzuatının kabul edildiği organik tarım konusunda çok sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Canlı sığır, sığır eti ve türev ürünler üzerindeki fiili ithalat yasağı tam olarak kaldırılmamıştır ve tarımsal desteklerin OTP ile uyumlaştırılması ve tarımsal istatistikler için bir strateji bulunmamaktadır. Mevzuatın Ortak Tarım (OTP) ile uyumlaştırılması sınırlı kalmıştır. Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına ilişkin Yönetmelik, 6 Ekim 2011 tarihli ve 28076 sayılı Resmi Gazete ile 14 Ağustos 2012 tarihli ve 28384 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan yönetmeliklerle tadil edilmiştir. 2010 yılından bu yana AB üyesi 12 ülkeden Türkiye ye canlı sığır ve 15 ülkeden sığır eti ithalatı yapılmıştır. Et ithalatına yönelik herhangi bir kota uygulanmamıştır. OIE tarafından BSE hastalığı için belirsiz risk kategorisinde listelenmesi nedeniyle Bulgaristan ve Romanya dan canlı sığır ve sığır eti ithalatı yapılmamıştır. Fasıl 12: Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası Üç kara ve iki deniz limanı sınır kontrol noktasının (SKN) ve ayrıca İstanbul daki Sabiha Gökçen Havalimanında bulunan SKN nin tam olarak faaliyete geçmesi konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. SKN lerdeki veterinerlik ve bitki sağlığı kontrollerinin yapılması sürecinin hızlandırılması gerekmektedir. Uygulamada, hayvansal ürünler için kontroller de dâhil olmak üzere daha etkili resmi kontroller yürütülmesi için güçlendirilmiş idari kapasiteye ihtiyaç duyulmaktadır. Tohum ithalatının uygulanmasına ilişkin bir genelge, ticareti bozucu etki yaratmıştır. Genetiği değiştirilmiş organizmalar konusunda sınırlı Faslın açılış kriterleri kapsamında, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu yürürlüğe konmuş ve bu fasıl altında yer alan AB müktesebatına uyum ve uygulama takvimini de içeren bir Strateji Belgesi hazırlanmıştır. Strateji Belgesinde yer alan takvime paralel olarak, Eylül 2011-Aralık 2012 tarihleri arasında toplamda 140 ı aşkın ikincil düzenleme yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemelerin 73 adedi, alanındaki AB mevzuatına paralel olarak hazırlanmıştır. Diğerleri ise, AB müktesebatının uygulanabilmesi için gerekli olan idari yapılar ile kontrol ve denetim mekanizmalarının oluşturulmasına yöneliktir. 8

ilerleme kaydedilmiştir. Fasıl 13: Balıkçılık Yapısal eylemler, piyasa politikası ve devlet destekleri konularında ilerleme kaydedilmemiştir. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) hükümleri, Ortak Balıkçılık Politikası da dâhil birçok Birlik politikasında uygulanmakta olduğundan, Türkiye nin UNCLOS u onaylaması, balıkçılık ve denizcilik politikası alanlarında AB ile işbirliğini geliştirecektir. Yirmi dokuzu Türkiye-AB Mali İşbirliği kapsamında sağlanan hibe nitelikli AB fonları ile inşa edilen balıkçılık liman ofislerinin (balıkçı idari binaları) toplam sayısı 2012 yılında 41 e ulaşmıştır. AB balıkçılık müktesebatına uyum çerçevesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından Su Ürünleri Kanunu nun revizyonuna yönelik çalışmalar yapılmıştır. Fasıl 14: Taşımacılık Politikası Karayolu taşımacılığı işletmecileri için izin kriterleri ile karayolu nakliye piyasasına erişime ilişkin olarak, Türkiye nin AB müktesebatına uyum sağlaması gerekmektedir. Demiryolu taşımacılığı reformu hâlâ daha kapsamlı bir demiryolu taşımacılığı kanununun kabulünü gerektirmektedir. Demiryolu taşımacılığı alanında, her ne kadar ulusal demiryolu yolcu taşımacılığı pazarları Avrupa Birliği uygulamalarında da henüz tam olarak serbestleşmemiş olsa da, Türkiye demiryolu taşımacılığı sistemini yeniden yapılandırarak yük ve yolcu taşımacılığının ayrılması ve pazarın serbestleştirilmesi konusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kapsamda, Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Taslağı hazırlanmış olup kanunlaşması yönündeki çalışmalar devam etmektedir. 9

Türkiye ile AB arasında yatay havacılık anlaşmasının imzalanması hâlâ beklemededir. Türkiye, Van Gölü ile Atatürk Barajında ticari faaliyetler yürütmesine rağmen, iç suyolu taşımacılığına ilişkin ilerleme kaydedilmemiştir. Deniz taşımacılığındaki tehlikeli maddeler ve acil durum müdahale hazırlığı alanlarında olmak üzere AB müktesebatını uygulamak için insan kaynakları ve teknik kapasite konularında ilave çabalara ihtiyaç bulunmaktadır. Not: Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı 24/04/2013 tarihinde kanunlaşmıştır. Sivil havacılık alanında, Topluluk Tahsisi nin tanınması hususunda önemli bir adım olan ve 2010 yılında parafe edilen Yatay Havacılık Anlaşması nın 2013 yılının ilk çeyreği içerisinde imzalanması planlanmaktadır. Türkiye, 25 Ekim 2011 tarihinde Deniz Yoluyla Taşınan Tehlikeli ve Zararlı Maddelerden Kaynaklanan Zararın Tazmini ve Sorumluluğu Hakkındaki Uluslararası Sözleşmeye İlişkin 2010 Tarihli Protokolü (HNS 2010 Protokolü) imzalamıştır. Denizyoluyla Taşınan Tehlikeli Yüklere İlişkin Uluslararası Kod Kapsamında Eğitim ve Yetkilendirme Yönetmeliği (IMDG Code) de revize edilerek 11 Şubat 2012 tarihli ve 28201 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Fasıl 15: Enerji Gaz iletiminde adil ve ayrımcı olmayan kurallar konusunda gelişme kaydedilmemiştir. BOTAŞ ın tekelci piyasa payının azaltılması konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. Türkiye, Kullanılmış Yakıt İdaresinin ve Radyoaktif Atık İdaresinin Güvenliği Üzerine Birleşik Sözleşme ye henüz taraf olmamıştır. AB Türkiye, Kullanılmış Yakıt Yönetimi ve Radyoaktif Atık Yönetimi Güvenliği Birleşik Sözleşmesi ne taraf olma sürecini başlatmıştır. Sözleşmeye katılımın uygun bulunduğuna dair Kanun Tasarısı Meclis gündemindedir. Türkiye deki enerji piyasalarının serbestleştirilmesine ilişkin olarak, TBMM ye sevk edilen Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı lisanslamaya, ön lisans esaslarına, elektrik piyasası faaliyetlerine, 10

standartları ile tam uyumlu bir nükleer güvenlik düzeyi sağlayacak çerçeve nükleer kanunun kabulü konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. Ayrıca, Türkiye hâlâ Avrupa Topluluğu Acil Radyolojik Bilgilerin Değişimi Anlaşmasına (ECURIE) taraf olmamıştır. Kullanılmış yakıt ve radyoaktif atıkların sorumlu ve güvenli bir şekilde yönetimi de dâhil olmak üzere doğal gaz konusunun yanı sıra nükleer güvenlik ve radyasyondan korunma konusunda daha fazla çaba sarf edilmelidir. Doğal gaz sektöründe rekabet sınırlı olmaya devam etmektedir. Elektrik piyasasındaki maliyet esaslı fiyatlandırma mekanizması işleyişinin iyileştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu mekanizmanın doğal gaz piyasalarında da oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Düzenleyici kurumun bağımsızlığı ve kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna, tarifelere, tüketicilerin desteklenmesine, özelleştirme çalışmalarına, arz güvenliğine ve Türk Enerji Borsasının oluşturulmasına yönelik düzenlemeler içermektedir. NOT: Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı 14/03/2013 tarihinde kanunlaşmıştır. Fasıl 16: Vergilendirme Dolaylı vergilendirme konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. Türkiye, katma değer vergisi konusunda oldukça indirimli bir oran olan %1 i bir dizi mal ve hizmet için yeniden getirmiştir. Üçüncü KDV oranının getirilmesi, vergi yapısının AB müktesebatı ile uyumu bakımından geriletici bir harekettir. İthal ürünlere uygulanan özel tüketim vergisi, benzer yerli ürünlere uygulanan özel tüketim vergisine kıyasla yüksek olmaya devam etmiştir. Türkiye de uygulanan özel tüketim vergisi mevzuatı ve AB müktesebatı arasında hâlâ yapısal farklılıklar bulunmaktadır. Türkiye nin üyelik öncesinde, iç piyasa hareketleri ve mali antrepolar için gümrük vergilerinin askıya alınması rejimini uygulamaya koyması Dolaylı vergilendirme alanında, Özel Tüketim Vergisi kapsamında 7 Mayıs 2012 tarihinde yapılan değişiklik ile ithal içkilere uygulanan vergi tutarı azaltılmış, yerli içkiye uygulanan vergi tutarı ise artırılmış olup, böylece Faslın açılış kriterini karşılamak amacıyla hazırlanan 2009 tarihli Eylem Planına uygun olarak rakı ve viski arasındaki vergi paritesinde düşüş sağlanmıştır. Yeni bir Gelir Vergisi Kanunun oluşturulması yönünde çalışmalara devam edilmektedir. Mali disiplinden taviz verilmeyecek şekilde hazırlanmaya çalışılan Tasarı ile beyanname veren mükellef sayısında artışın sağlanması ile vergi tabanının genişletilmesi hedeflenmektedir. Muafiyet ve istisnaların da azaltılmasıyla beraber kanunundaki madde sayısı da düşürülerek daha basit, anlaşılabilir bir metin hazırlanması 11

gerekmektedir. hedeflenmektedir. Bu Fasılda, AB müktesebatı ile uyumsuzluklar mevcudiyetini sürdürmektedir. İthal ve yerli ürünler arasındaki farkların azaltılması yönünde alkollü içeceklere uygulanan özel tüketim vergisi konusunda daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Ayrımcı uygulamaların aşamalı olarak kaldırılması, daha fazla ilerleme kaydedilmesi bakımından kilit unsurdur. Fasıl 17: Ekonomik ve Parasal Politika Avrupa Komisyonu 2012 Avrupa Birliği Bakanlığı - 2012 Merkez Bankası ve Hükümet, enflasyon hedefini birlikte belirlemektedir. Merkez Bankası Kanunu, Bankanın bağımsızlığını tam olarak sağlamamaktadır. 25 Şubat 2011 tarihli ve 27857 Mükerrer sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 6111 sayılı Kanun ile 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kanunu nda, kamu sektörünün TCMB tarafından finansmanının engellenmesi amacıyla değişiklik yapılarak Merkez Bankasının mali bağımsızlığının güçlendirilmesi yönünde gelişme kaydedilmiştir. Fasıl 18: İstatistik Avrupa Komisyonu 2012 Avrupa Birliği Bakanlığı - 2012 Özellikle ulusal hesaplar, iş istatistikleri ve tarım istatistikleri konularında daha fazla ilerleme sağlanması gerekmektedir. Tarım istatistiklerinin AB standartları ile uyumlu bir şekilde üretilmesine büyük katkı sağlayacak nitelikte bir idari kayıt olması öngörülen Tarımsal İşletme Kayıt Sisteminin kurulmasına yönelik Eylem Planı, Temmuz ayında gerçekleştirilen Pozitif Gündem çalışma grubu toplantısında Komisyon yetkilileri ile paylaşılmıştır. Sınıflandırmalar ve kayıtlar alanındaki genel uyum düzeyi ileri seviyededir. 6 Nisan 2012 tarihli ve 28256 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Genel Yönetim Mali İstatistikleri Genel Tebliği aracılığı ile genel yönetim sektörü kapsamı yeniden belirlenmiştir. Bu çerçevede, 2006-2010 dönemine ait bazı ulusal hesap tabloları (ESA Tablo 2 ve ESA Tablo 9) genel yönetim sektörünün yeni kapsamına uygun olarak Avrupa Birliği İstatistik Ofisine (Eurostat) iletilmiştir. Aşırı bütçe açığı prosedürüne ilişkin tablolar 12

gözden geçirilip güncellenmiştir Fasıl 19: Sosyal Politika ve İstihdam Avrupa Komisyonu 2012 Avrupa Birliği Bakanlığı - 2012 Özel sektörü düzenlemeye yönelik Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı, hâlâ TBMM onayını beklemektedir. Ölümcül iş kazası ve hastalıklarına ilişki veri toplama sisteminin tamamen işler hale getirilmesi gerekmektedir. Sosyal diyalog konusunda sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Sosyal içerme konusunda az ilerleme kaydedilmiştir. Sosyal yardım ve yoksulluğun azaltılması için net bir politika çerçevesi henüz oluşturulmamıştır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, 7 Kasım 2012 tarihli ve 28460 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun yerine geçmiştir. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun hazırlık sürecinde özellikle Üçlü Danışma Kurulu olmak üzere sosyal diyalog mekanizmaları etkili bir şekilde kullanılmış, defalarca sosyal taraflarla teknik komite çalışmaları yapılarak sosyal diyalog mekanizması işletilmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda 13 Şubat 2011 tarihinde yapılan değişiklik ile özürlü memur alımı uygulamasında değişikliğe gidilmiştir. İŞKUR tarafından işe yerleştirilen özürlü sayısı bu yılın Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre %48 oranında artış göstermiştir. 29/5/1986 Tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 2. maddesinde yapılan değişiklikle kanunun kapsamı genişletilmiştir. Kanunda yapılan değişiklikle çalışan yoksullulara sosyal yardım verilmesine imkân sağlanmıştır. 2022 sayılı Kanuna göre verilen yaşlılık ve özürlülük yardımlarının haczedilmesi ile başkasına devir ve temlik edilmesinin önlenmesi amaçlanmıştır. Sosyal harcamaların GSYİH ye oranı 3 katına çıkmıştır. Fasıl 20: İşletmeler ve Sanayi Politikası 13

Türkiye, işletme ve sanayi politikası ilkeleri ve araçları ile sektörel stratejilerin kabul edilmesi konularında ilerleme kaydetmiştir. Türkiye bu alanda yeterli düzeyde uyum sağlamaktadır. Fasıl 21: Trans-Avrupa Ağları Bu konudaki uyum ileri düzeydedir. Fasıl 22: Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu Avrupa Komisyonu 2012 Avrupa Birliği Bakanlığı - 2012 Program uygulama sürecini hızlandırmak, kalitesini artırmak ve fon kaybını önlemek için IPA (AB Projeleri için sağlanan fonlar) kurumlarının idari kapasitelerinin daha fazla güçlendirilmesine hâlâ ihtiyaç duyulmaktadır. Kalkınma ajanslarının AB ile mali işbirliği kapsamında sağlanacak fonların kullanımındaki etkinliği artırılması amacıyla, ajansların kurumsal kapasiteleri geliştirilmesine yönelik faaliyetler yürütülmektedir. Fasıl 23: Yargı ve Temel Haklar Not (1): Türkiye tarafından hazırlanan 2012 Yılı İlerleme Raporunda bu fasıla ilişkin olarak öncelikle aşağıda belirtilen açıklama yapılmaktadır: Müzakere sürecinin ilk aşaması olan tarama toplantılarının tamamlandığı 2006 yılından bu yana altı yıl geçmesine rağmen, 23. Fasıl tarama sonu raporu AB Konseyi tarafından halen onaylanmamış ve Türkiye ye açılış kriterleri bildirilmemiştir. Hâlihazırda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 23. Faslın açılışını tek taraflı bir kararla engellemektedir. Çeşitli AB raporlarında ve platformlarda 23. Fasıl kapsamında Türkiye ye yönelik eleştirilerde bulunulması müzakere sürecinin gidişatı açısından değerlendirildiğinde dayanaktan yoksundur. Not (2): Pozitif Gündemin açılış toplantısı ve 23. Faslın ilk çalışma grubu toplantısı 17 Mayıs 2012 tarihinde yapılmıştır. Söz konusu çalışma grubu toplantısının ikincisi ise 23 Kasım 2012 tarihinde Brüksel de gerçekleştirilmiştir. 23. Fasıl kapsamında kaydedilen gelişmeler özellikle Pozitif Gündem süreci çerçevesinde Komisyon tarafından kaydedilmiştir. Avrupa Komisyonu 2012 Avrupa Birliği Bakanlığı - 2012 Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu na yönelik eleştiriler karşılanmamıştır. 14

Adliyelerde savcıların, hâkimlerden ayrı bölümlerde çalışma odaları bulunmamaktadır, savcılar mahkeme salonlarına giriş ve çıkışlarda hâkimlerin kullandıkları kapıdan farklı bir kapı kullanmak zorunda değillerdir ve mahkeme salonlarında avukatlarla aynı seviyede oturmamaktadırlar. Bu durum, hâkimlerin tarafsızlığına ilişkin algıyı gölgelemeye devam etmektedir. Bakanlık ve HSYK tarafından, mahkemelerin performanslarının, dava sürelerinin ve yargı sisteminin verimliliği ve etkililiğinin izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik gerekli kriterler henüz oluşturulmamıştır. Ceza Muhakemesi Kanununun 167. maddesi çerçevesinde 2005 yılında kabul edilen Adli Kolluk Yönetmeliği, Avrupa standartlarına uygun olarak henüz uygulanmamış olup, savcılıklara bağlı adli kolluk birimleri kurulmamıştır. Üçüncü Yargı Reformu Paketinde, adalet yönetimi ve temel hakların korunması ile ilgili sorunlu alanlar yeterince gözden geçirilmemekte ve ilgili mevzuatta ceza gerektiren suçların tanımlarına ilişkin hususlar ele alınmamaktadır. Ceza adalet sistemine ve özellikle ağır ceza mahkemelerine dair: - Savunma makamının savcılık dosyasına sınırlı erişimi - Şüphelilere ilişkin tutuklama veya tutukluluk halinin devam etmesi kararları ve yargılama öncesi tutukluluk süreleri - Yargılama öncesi tutukluluk yerine alternatifler yeterince uygulanmamaktadır - Tutukluluğuna karşı itiraz edenlerin taleplerini değerlendirecek ve makul bir başarı beklentisi ile yargılama öncesi tutukluluklarının hukuka uygunluğuna ilişkin itiraz imkânı sunacak etkili bir iç hukuk yolu yoktur - Hâkim ve savcılara çapraz sorgulama ile ilgili eğitim verilmemiştir Haziran 2007 itibarıyla faaliyete geçmiş olması gereken bölge adliye mahkemeleri hâlâ kurulmamıştır. Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla Yargı Reformu Stratejisi 2009 yılında hazırlanmış, Aralık 2011 de güncelleme çalışmalarına başlanmıştır. Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla Yargı Reformu Stratejisi 2009 yılında hazırlanmış, Aralık 2011 de güncelleme çalışmalarına başlanmıştır. Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla Yargı Reformu Stratejisi 2009 yılında hazırlanmış, Aralık 2011 de güncelleme çalışmalarına başlanmıştır. Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla Yargı Reformu Stratejisi 2009 yılında hazırlanmış, Aralık 2011 de güncelleme çalışmalarına başlanmıştır. Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla Yargı Reformu Stratejisi 2009 yılında hazırlanmış, Aralık 2011 de güncelleme çalışmalarına başlanmıştır. Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla Yargı Reformu Stratejisi 2009 yılında hazırlanmış, Aralık 2011 de güncelleme çalışmalarına başlanmıştır. 15

Cumhurbaşkanlığı seçimleri dışındaki, seçim kampanyalarının ve adayların finansmanının mali denetimine ilişkin yasal bir çerçeve bulunmamaktadır. Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu özellikle kurumun bağımsızlığı bakımından, insan hakları kurumlarına ilişkin BM Paris ilkeleriyle tam uyumlu değildir. Güneydoğuda rastlanan toplu mezarlar yeterince soruşturulmamıştır. Adli soruşturmalarda, aşırı güç kullanımına veya usule ilişkin yapılan hatalar ile ilgili iddialara ilişkin kayda değer ölçüde birikmiş iş yükü bulunmakta olup, güvenlik güçleri tarafından başlatılan karşıt iddialara öncelik verildiği anlaşılmaktadır. Cezaevlerindeki şikâyet sisteminin tümüyle gözden geçirilmesi için geç kalınmıştır. Adli yardım, kapsam ve kalite bakımından yetersizdir. Uzun süredir devam eden sorunların çözülmesini sağlayacak etkili bir izleme mekanizması bulunmamaktadır. İfade özgürlüğü ihlallerindeki artış, ciddi endişe kaynağı olmuş ve basın özgürlüğü, uygulamada daha fazla kısıtlanmaya devam etmiştir. Özellikle, örgütlü suçlar ve terörizmle ilgili yasal çerçeve ve bunun mahkemelerce yorumu istismara neden olmaktadır. İnternet sitelerinin sık sık yasaklanması ciddi endişe kaynağı olmaktadır ve İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun revize edilmesi gerekmektedir. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun revize edilmesine ihtiyaç vardır. İnsan Hakları alanında kurumsallaşmaya ilişkin yakın dönemde önemli ilerlemeler sağlanmış, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu ve Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu yürürlüğe girmiştir. İnsan Hakları İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı çalışmaları Adalet Bakanlığı koordinasyonunda ve ilgili kurumların da katılımıyla sürmektedir. Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla Yargı Reformu Stratejisi 2009 yılında hazırlanmış, Aralık 2011 de güncelleme çalışmalarına başlanmıştır. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanında da önemli bir mesafe kaydedilmesine vesile olan 3. Yargı Reformu Paketinin yürürlüğe girmesini takiben bu alandaki özgürlükleri daha da genişletecek olan 4. Yargı Reformu Paketinin çalışmalarına devam edilmiştir. Not: 4. Yargı Reformu Paketi olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı 11/04/2013 tarihinde kanunlaşmıştır. 16

Sivil toplumun güçlendirilmesine yardımcı olmak bakımından sivil toplum kuruluşları için yardım toplanmasına ilişkin mevzuatın revize edilmesi gerekmektedir. Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu özellikle kamu görevlilerinin toplu sözleşme, uyuşmazlıkların çözümü ve grev hakları bakımından AB standartlarıyla ve Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmeleriyle tam uyumlu değildir. Siyasi partilere ilişkin mevzuata ilişkin hiçbir gelişme kaydedilmemiştir. Tüm gayrimüslim cemaatlerin ve Alevilerin, yersiz kısıtlamalar olmaksızın faaliyet gösterebilmelerine yönelik olarak, AİHS ile uyumlu bir hukuki çerçeve henüz oluşturulmamıştır. Tutuklu çocuklar uygun koşullarda barındırılmamaktadır ve yürürlükteki mevzuata uygun olarak daha fazla çocuk mahkemesi kurulmalıdır. BM Engelli Hakları Sözleşmesi ve İhtiyari Protokolüne ilişkin ulusal bir izleme mekanizması henüz oluşturulmamıştır. Akıl hastanelerinin izlenmesinden ve teftiş edilmesinden sorumlu bağımsız bir birim hâlâ bulunmamaktadır. Ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin kapsamlı bir mevzuat henüz kabul edilmemiştir. 2008 tarihli Vakıflar Kanunu hâlâ mazbut vakıfları veya Alevi vakıflarına ait el konulmuş taşınmazları kapsamamaktadır. 2008 yılında 5737 sayılı yeni Vakıflar Kanununun yürürlüğe girmesiyle, cemaat vakıfları ile ilgili mevzuat güncellenmiş ve bu alanda mevcut sorunların giderilmesine yönelik bir yaklaşım hâkim kılınmıştır. 2008 yılında 5737 sayılı yeni Vakıflar Kanununun yürürlüğe girmesiyle, cemaat vakıfları ile ilgili mevzuat güncellenmiş ve bu alanda mevcut sorunların giderilmesine yönelik bir yaklaşım hâkim kılınmıştır. Avrupa Konseyi nin Gökçeada ve Bozcaada ya ilişkin olarak aldığı 1625 (2008) sayılı kararın uygulanması gerekmektedir. Kültürel haklara ilişkin olarak, Türkçe dışındaki dillerin, siyasi hayatta, kamu hizmetlerine erişimde ve cezaevlerinde kullanılması konusunda kısıtlamalar devam etmektedir. Yürürlükteki mevzuatın kapsamlı bir şekilde revize edilmesi ve İnsan Hakları İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı çalışmaları 17

ırkçılık, yabancı düşmanlığı, anti-semitizm ve hoşgörüsüzlük ile mücadele edecek koruyucu mekanizmaların veya spesifik kurumların oluşturulması gerekmektedir. Nefret söylemleri ve nefret suçlarıyla mücadeleye ilişkin spesifik bir mevzuata ihtiyaç vardır. Özel hayata ve aile hayatına saygıya ve özellikle kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak, Türkiye, ulusal mevzuatını, verilerin korunmasına ilişkin AB müktesebatı ile uyumlu hale getirmeli ve bu bağlamda tam bağımsız bir veri koruma ve denetleme birimi kurmalıdır. Kişisel Verilerin Otomatik İşlemden Geçirilme Sürecinde Bireylerin Korunması Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesini (CETS 108) ve bu Sözleşmenin Denetleyici Makamlar ve Sınır Aşan Veri Akışına İlişkin Ek Protokolünü (CETS 181) onaylaması gerekmektedir. Suçun mahiyeti ve siyasi parti finansmanının şeffaflığının artması hususlarında bazı gelişmeler olmakla birlikte yolsuzlukla mücadele politikası konusunda sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. İşkence ve kötü muamelenin önlenmesine ilişkin olarak, gözaltı merkezlerindeki işkence ve kötü muameleye ilişkin raporlarda olumlu yöndeki azalma eğilimine rağmen kolluk görevlilerinin, özellikle resmi olmayan gözaltı merkezlerinde güç kullanımına başvurmaya devam etmeleri bir endişe kaynağıdır. Adalet Bakanlığı koordinasyonunda ve ilgili kurumların da katılımıyla sürmektedir. Kişisel verilerin korunması 2010 yılı Anayasa değişikliği ile Anayasal güvenceye kavuşmuştur. Bu kapsamda, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanmakta olan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı 2012 yılı Haziran ayında Başbakanlığa iletilmiş olup, ilgili tüm kurumların katkısıyla çalışmalar sürdürülmektedir. Saydamlığın Artırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Stratejisi ve Eylem Planı 2010 yılından itibaren uygulanmaktadır. İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokolü ne (OPCAT) 27 Eylül 2011 tarihi itibarıyla taraf olunmuştur. OPCAT kapsamında öngörülen bağımsız ulusal izleme mekanizması işlevinin Türkiye İnsan Hakları Kurumu tarafından üstlenilmesi öngörülmektedir. Fasıl 24: Adalet, Özgürlük ve Güvenlik 18

Not: Türkiye tarafından hazırlanan 2012 Yılı İlerleme Raporunda bu fasıla ilişkin olarak öncelikle aşağıda belirtilen açıklama yapılmaktadır: Müzakere sürecinin ilk aşaması olan tarama toplantılarının tamamlandığı 2006 yılından bu yana altı yıl geçmesine rağmen, 24. Fasıl tarama sonu raporu AB Konseyi tarafından halen onaylanmamış ve Türkiye ye açılış kriterleri bildirilmemiştir. Hâlihazırda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 24. Faslın açılışını tek taraflı bir kararla engellemektedir. Bu faslın müzakerelerinin siyasi mülahazalarla AB tarafından engellenmesine rağmen bu alanda Türkiye kapsamlı reformlar gerçekleştirmeye devam etmektedir. Çeşitli AB raporlarında ve platformlarda 24. Fasıl kapsamında Türkiye ye yönelik eleştirilerde bulunulması müzakere sürecinin gidişatı açısından değerlendirildiğinde dayanaktan yoksundur. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı Mayıs 2012 de TBMM ye sunulmuştur, ancak söz konusu kanun henüz kabul edilmemiştir. Türkiye sınırları 2012 nin ilk yarısında da geçirgen olmaya devam etmiştir. Entegre Sınır Yönetimi Yol Haritasına ilişkin çalışmalar AB ile işbirliği içinde sürdürülmektedir. Entegre Sınır Yönetimi alanında, sınır yönetiminin yeniden yapılandırılmasına yönelik düzenlemelerin temelini oluşturacak Sınır Muhafaza Teşkilatı Kanun Tasarısı Taslağına ilişkin çalışmalar sürdürülmektedir. Geri gönderme merkezlerindeki (göçmenler için) asgari yaşam standartları ve bu merkezlerin denetimi, hâlâ düzenlenmemiştir. Göçmenlerin adli yardıma erişimleri hâlâ sınırlıdır. 28 Mayıs 2012 tarihinde Dışişleri Bakanlığı ile AB Üyesi Ülkelerin Dış Sınırlarında Operasyonel İşbirliği nin Yönetiminden Sorumlu Avrupa Ajansı (Frontex) arasında işbirliğine yönelik Mutabakat Zaptı imzalanmıştır. İltica ve Göç Ulusal Eylem Planı 2005 yılında uygulamaya konulmuştur. Geri gönderme prosedürleri ve geri gönderme merkezlerindeki asgari yaşam standartları, bu merkezlerin denetimi, insan kaynakları ve mali kaynaklar, düzensiz göçmenlere sağlanacak sağlık, psiko-sosyal ve 19

adli hizmetler ile fiziki koşullar, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanun Tasarısında detaylı olarak düzenlenmektedir. Göç yönetimine daha bütüncül bir yaklaşımı sağlamak hedefiyle 2008 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesinde Sınır Yönetimi Bürosu ve İltica ve Göç Bürosu kurulmuş, göç ve sınır yönetimi Türkiye için önemli politika alanları haline gelmiştir. Ülkelerin bireysel çabalarıyla çözüm bulunmasının mümkün olmadığının herkes tarafından kabul edildiği düzensiz göçle mücadele alanında işbirliğinin artırılması ve külfet paylaşımı önemli bir gerekliliktir. Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması 21 Haziran 2012 de paraflanmış olmakla birlikte henüz imzalanmamıştır. Not: Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı 04/04/2013 tarihinde kanunlaşmıştır. Türkiye ile AB arasında Geri Kabul Anlaşması müzakereleri tamamlanmış ve Geri Kabul Anlaşması 21 Haziran 2012 tarihinde paraflanmıştır. Türkiye nin tutumunun, Türk vatandaşlarına Schengen vizesi muafiyeti ile Geri Kabul Anlaşması nın eş zamanlı olarak yürürlüğe girmesi şeklinde olduğu açıklıkla ortaya konulmuştur. Türkiye, Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin Cenevre Sözleşmesini, Sözleşme nin getirdiği haklardan sadece Avrupa ülkelerinden gelen sığınmacıların yararlanmasıyla sınırlandıran çekince temelinde Türkiye düzensiz göçün engellenebilmesi amacıyla, kaynak ülkelerle Geri Kabul Anlaşmaları yapılmasına da önem atfetmektedir. Bugüne kadar, Suriye, Kırgızistan, Romanya, Ukrayna, Pakistan, Yemen, Nijerya, Rusya, Yunanistan, Bosna Hersek ve Moldova ile Geri Kabul Anlaşması imzalanmıştır. Sırbistan, Karadağ ve Belarus ile müzakereler tamamlanmıştır. Göç yönetimi alanında, Türkiye uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmekte ve düzensiz göçle mücadele çabalarını kararlılıkla sürdürmektedir. 20

uygulamaya devam etmektedir. Türkiye, dış sınırlardan geçişte vizesi olması gereken ve vatandaşları vizeden muaf tutulan ülkeleri sıralayan AB listelerine uyum sağlamamıştır. Sınır yönetimine ilişkin görevlerin ve koordinasyonun, uzman ve profesyonel bir sınır muhafaza teşkilatına devredilmesine ilişkin mevzuat, henüz Meclisin onayına sunulmamıştır. Vali yardımcılarının görevlerini genişleterek, sınır birimlerinde idare amiri olarak görev yapmalarını öngören mevzuat değişikliği, Meclis te henüz kabul edilmemiştir. Türkiye, 1996 tarihli Velayet Sorumluluğu ve Çocukların Korunması Tedbirleri Hakkında Yetkiye, Uygulanacak Hukuka, Yetki, Tanıma ve Tenfize ve İşbirliğine Dair Sözleşmeyi henüz onaylamamıştır. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin bir yasanın olmaması, uluslararası düzeyde polis işbirliğini sınırlamaya devam etmekte ve Europol ile Operasyonel İşbirliği Anlaşmasının akdedilmesine engel olmaktadır. Türkiye, 2010 yılında imzalanmış olan Avrupa Konseyi Bilişim Suçları Sözleşmesini henüz onaylamamıştır. Türkiye nin Terörizmin Finansmanı ve Suçtan Elde Edilen Gelirlerin Aklanması, Aranması, Elkonması ve Müsaderesi Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesini onaylaması gerekmektedir. Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gerekliliklerinin karşılanması açısından Terörizm Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısının kabul edilmesi gerekmektedir. Vize konusunda, AB ye aday tüm ülkeler arasında Schengen vizesi uygulanan tek ülke Türkiye dir. Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyeti talebi AB yetkililerine her platformda ifade edilmeye devam edilmektedir. Entegre Sınır Yönetimi Yol Haritasına ilişkin çalışmalar AB ile işbirliği içinde sürdürülmektedir. Özellikle Schengen alanı ülkelerinin sadece kendi sınırlarını korumak yerine AB ile katılım müzakereleri yürüten Türkiye ile sınırların korunması alanında işbirliğine istekli olmaları önem taşımaktadır. Çocukların korunması ile ilgili olarak, 2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi kabul edilmiş ve 2012 yılında yürürlüğe girmiştir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hazırlıkları tamamlanma aşamasına gelmiştir. Avrupa Konseyi Siber Suçlar Sözleşmesi onaylanmak üzere 3 Eylül 2012 tarihi itibariyle TBMM ye sevk edilmiştir. Suç Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması, El Konulması, Müsaderesi, Terörizmin Finansmanına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin onaylanması sürecine başlanmıştır. Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı TBMM Adalet Komisyonunda ele alınmaktadır. 23 Şubat 2011 tarihinde onaylanması uygun bulunan Avrupa Konseyi Terörizmin Önlenmesi Sözleşmesi 13 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Nükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun 2 Nisan 2012 21

tarihinde yürürlüğe girmiştir. 2010-2015 yıllarını kapsayan Organize Suçlarla Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ile 2010-2012 yıllarını kapsayan Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı Temmuz 2010 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Not: -Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı 07/02/2013 tarihinde kanunlaşmıştır. Fasıl 25: Bilim ve Araştırma Bilim ve araştırma alanında iyi düzeyde ilerleme kaydedilmiştir. Fasıl 26: Eğitim ve Kültür Yeterliliklerin tanınması, kalite güvencesi ve Avrupa Yeterlilik Çerçevesine (AYÇ) dayanan ulusal yeterlilik çerçevesinin oluşturulması zorluklar arasındadır. Mesleki Yeterlilik Kurumu, Kasım 2011 den itibaren yeterlilik sürecinin tamamından sorumlu tek organdır. Ancak, bağımsız ve tam olarak işleyen, Avrupa standartları ve kılavuzları ile uyumlu bir Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Ajansı hâlâ kurulmamıştır. Yükseköğretim için oluşturulmasına karar verilen kalite güvence ajansı için hazırlıklar ise henüz başlamamıştır. Türkiye, Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Desteklenmesine ilişkin UNESCO Sözleşmesi ni henüz onaylamamıştır. Türkiye de, hayat boyu öğrenmedeki gelişme oldukça erken aşamadadır ve özellikle ülkenin en dezavantajlı bölgelerinde çabaların artırılması ve koordine edilmesi gerekmektedir. Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile uyumlu Yükseköğretim Ulusal Yeterlilikler çerçevesine yönelik çalışmalar büyük ölçüde tamamlanmış, Çerçevenin uygulanmasına yönelik tüm aktörlerin rollerini tanımlayan yönetmelik taslağı hazırlanmış ve onay aşamasına gelmiştir. Kasım 2012 itibariyle YÖK ün yeniden yapılandırılmasına yönelik kanun taslağı hazırlanmış ve kamuoyunun görüşüne sunulmuştur. Kültürel Çeşitliliğin Korunması ve Teşvik Edilmesine İlişkin UNESCO Sözleşmesinin Türkiye tarafından onaylanması için resmi prosedür başlatılmıştır. Sözleşme, TBMM gündeminde yer almaktadır. Milli Eğitim Bakanlığınca bütçesi 15 milyon avro olan TR07H2.01 referans numaralı Türkiye de Hayatboyu Öğrenmenin Geliştirilmesi Operasyonu na ilişkin faaliyetler sürdürülmektedir. Bu operasyon ile hayat boyu öğrenme perspektifinde politikalar geliştirilmesi, 22

Kültürel Temas Noktası tarafından gösterilen çabalara rağmen, Türkiye nin, AB nin Kültür Programına katılımı görece düşük kalmaktadır. Hayatboyu Öğrenme Koordinasyon Kanun Taslağı hazırlanması çalışmaları devam etmektedir. Türkiye kültür alanındaki Birlik programlarından olan 2007-2013 Avrupa Kültür Programına katılım sağlamaya devam etmektedir. Kültür Bakanlığına bağlı Kültürel İrtibat Noktası, söz konusu programın tanıtılması ve yaygınlaştırılması yönünde ülke genelinde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kapsamda operasyonel bütçeden ayrı olarak -ulusal imkânların kullanılması suretiyle- İstanbul da yaklaşık 1 milyon TL değerinde bir tanıtım kampanyası düzenlemiştir. Fasıl 27: Çevre ve İklim Değişikliği Çevre alanında yatay mevzuatta hemen hemen hiç ilerleme kaydedilmemiştir. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Direktifi konusunda, sınır ötesi istişareler yapılmasına yönelik usuller uyumlu hale getirilmemiştir ve Türkiye, ÇED konusunda sınır ötesi işbirliğine yönelik genel ikili anlaşmalar taslağını henüz ilgili üye devletlere göndermemiştir. Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) Direktifi nin iç hukuka aktarılması henüz tamamlanmamıştır. REACH dâhil kimyasallar konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. Yatay mevzuat konusunda Çevresel Sorumluluk ve INSPIRE direktiflerinin iç hukuka aktarılması çalışmaları IPA 2011 programlamasında yer alan Yatay Sektörde Kapasite Artırımı Projesi kapsamında devam etmektedir. Dışişleri Bakanlığı, Çevre Faslı Müzakere Pozisyon Belgesinde yer alan sınır aşan işbirliği konusunda hazırlanan ÇED İkili Anlaşması Taslağını değerlendirmektedir. Stratejik Çevresel Değerlendirme Direktifinin ulusal mevzuata aktarılması çalışmaları sürmektedir. Kimyasallar konusunda Biyosidal Ürünler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 21 Aralık 2011 tarihli ve 28149 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. IPA 2008 Programlamasında yer alan, REACH Tüzüğünün uygulanması ve Türkiye deki kimyasalların yönetim kapasitesinin güçlendirilmesi projesi kapsamında REACH ve CLP Tüzüklerinin Türk mevzuatına aktarılması çalışmaları devam etmektedir. Türkiye, en büyük sera gazı emisyonu gerçekleştiren ülkelerden biri Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik 25 Nisan 23

olmakla birlikte, 2020 yılı için henüz bir sera gazı emisyon azaltım hedefi belirlememiştir. Su yönetimine ilişkin kurumsal çerçeve henüz nehir havzası düzeyinde örgütlenmemiştir ve su sektörünün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinden ayrılmasının ardından, kurumsal koordinasyon konusunda sorunlar yaşanmıştır. 2012 tarih ve 28274 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Türkiye iklim değişikliği alanındaki uluslararası müzakerelere ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesi çerçevesinde ve kendi imkan ve kabiliyetleri doğrultusunda katılım sağlamaya devam etmektedir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çevre Faslı kapanış kriterinden biri olan Çerçeve Su Kanununa ilişkin önemli bir gelişme olarak Su Kanunu Taslağını hazırlamış ve geniş katılımlı danışma sürecini tamamlamıştır. Su Havzalarının Korunması ve Yönetim Planlarının Hazırlanması Hakkında Yönetmelik 17 Ekim 2012 tarihli ve 28444 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği 30 Kasım 2012 tarihli ve 28483 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Fasıl 28: Tüketicinin ve Sağlığın Korunması İstişari nitelikteki yıllık Tüketici Konseyi rapor döneminde toplanmadığından alınan önceki kararlara ilişkin bir takip olmamıştır Genel ürün güvenliği mevzuatının revizyonu konusunda ilerleme kaydedilmemiştir. Ürün güvenliğine ilişkin olarak, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Çerçeve Kanunun değiştirilmesine ve güncellenmesine yönelik çalışmalar, AB nin Genel Ürün Güvenliği mevzuatı ile ilgili hâlihazırda yürüttüğü değişiklik çalışmaları da takip edilerek sürdürülmektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan Tüketici Ürünlerinin Güvenlik Risklerinin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ 20 Nisan 2012 24

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun henüz kabul edilmemiştir. Tüketici mahkemesi kararlarına erişilememektedir. Tüketici şikâyetlerine ilişkin herhangi bir istatistiki veri mevcut değildir. Gerçek anlamda bir HIV/AIDS politikasının bulunmamasından dolayı, görülme sıklığının arttığı bu hastalık hakkında kamuoyu farkındalığının arttırılması gerekmektedir. tarihli ve 282270 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. AB müktesebatıyla da uyum gözetilerek hazırlanan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı ilgili kesimlerin görüşlerine açılmıştır. Not: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı komisyon gündeminde yer almaktadır. Tüketicinin korunması alanında 2012 yılı IPA I. Bileşen altında ESEI programı kapsamında Tüketicinin Korunmasında İleri Düzeyde Uyum başlıklı bir proje hazırlanmıştır. Proje, AB mevzuatına uyum düzeyini arttırmayı ve Hakem Heyetleri ile Tüketici Mahkemeleri dahil olmak üzere uygulayıcı kurumların idari kapasitesinin geliştirilmesini hedeflemektedir. HIV/AIDS bildirimlerinin arttırılmasına yönelik sektör içi kapasite değerlendirme çalışmaları başlamıştır. Fasıl 29: Gümrük Birliği Başta giriş noktalarında gümrüksüz satış mağazalarına izin veren mevzuat olmak üzere, serbest bölgeye ilişkin kurallar ve vergi muafiyeti mevzuatı AB müktesebatı ile tam uyumlu değildir. Rapor döneminde Türkiye, malların AB de serbest dolaşımda bulunmasına rağmen, belirli dokuma kumaşlar ve hazır giyim ürünlerinde bir grup üçüncü ülkelere değişen oranlarda ilave gümrük vergisi uygulamış, dolayısıyla AB ve Türkiye nin serbest ticaret ortakları menşeli ürünleri kapsam dışı bırakmıştır. Gözetim ve tarife kotalarının yönetimine ilişkin kurallar AB müktesebatı ile tam uyumlu değildir. Özellikle işlenmiş tarım ürünlerine yönelik tarife kotalarına ilişkin ilerleme kaydedilmemiştir. 25