Çocuk İstismarının Önlenmesi

Benzer belgeler
AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

Travmaya Maruz Kalmɩş Çocuklarda Saldɩrganlɩk. Victoria Condon and Panos Vostanis

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Anka Çocuk Destek Programı Uygulama Yönergesi

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

Gelişimsel PDR (1970- sonrası) Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.

Çocuğun gelişimde en önemli kaynak ailedir.çocugun kalıtımla getirdiği özelliklerin ne kadar gelişeceği, nasıl biçimleneceği ve daha sonraki yılları

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU. Korunmaya muhtaç Cinsiyeti

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

ÖZEL NASİBE ERYETİŞ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ EYLÜL AYI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BÜLTENİ

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

BİREYSEL PLANLAMA MÜDAHALE HİZMETLERİ. Okula yeni başlayan. öğrencilere yönelik. gözlem çalışmaları yapılması.

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ

ZEÖ/İEÖ217 ERKEN ÇOCUKLUKTA ÖZEL EĞİTİM 1. ÜNİTE: EÇÖZE YE İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR. 2. MODÜL: EÇÖZE: Kuramsal Temeller

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

MANİSA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ. Melek Arslan Serdaroğlu Sosyal Hizmet Uzmanı

EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK

KRİMİNOLOJİ Nisan 2015 Sosyal (Bağ) Kontrol Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

ULUSLARARASI TRAVMA ÇALIŞMALARI PROGRAMI - İSTANBUL - NEW YORK İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ

Acil servislerde sağlık çalışanlarına şiddet. Dr. Mustafa ilker EDEBALİ Antalya eğitim ve araştırma hastanesi psikiyatri kliniği

AİLE OKUL ÇOCUK İLİŞKİSİ AİLE-OKUL ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ

YÜKSEK MİMAR SELÇUK KARAKİMSELİ İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ VE AZALTILMASI EYLEM PLANI

Hizmetiçi Eğitimler.

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ İŞLEVSEL ANALİZ HİPOTEZ OLUŞTURMA

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı. Sayın Milletvekili, konusunda kamuoyunda bilinç oluşturmaya gayret etmekteyiz.

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

ÇOCUK İSTİSMARININ MEDYADA YER ALMA BİÇİMİNİN RUHSAL ETKİLERİ

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ ŞEYMA GÜLDOĞAN

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

YAYLACIK İLKOKULU 0-18 (7-11 YAŞ MODÜLÜ) AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI YILLIK DERS PLANI(2.GRUP)

GADEM AÇILIŞ. Meclis üyelerimizin vermiş olduğu soru önergesi ile GADEM in temeli atılmıştır.

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Aile İşletmeleri. Doç. Dr. Aykut GÖKSEL

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016

EKİM SORUMLU KİŞİ, BİRİM VE KURUMLAR AYLAR GERÇEKLEŞTİRİLECEK ETKİNLİKLER VE ÇALIŞMALAR İŞBİRLİGİ YAPILACAK KURUMLAR/KİŞİLER HEDEF KİTLE

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

AFETLERDE ERGOTERAPİ. Prof.Dr. Esra AKI H.Ü Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü

İÇİNDEKİLER. 2 Sınıfı ve Materyalleri Düzenleme 11

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yaşar. Ç.Ü. Eğitim Fak. İlköğretim Böl. Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ALİAĞA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME. Hazırlayan Semiramis Gülenç

BİRİNCİ BASAMAKTA ÇOCUK İSTİSMARINA YAKLAŞIM

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

Aile Avukatlığı ve Aile Rehberliği

ÇOCUK VE GENÇLİK DESTEK MERKEZİ

AMASYA ÜNİVERSİTESİ SABUNCUOĞLU ŞEREFEDDİN SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU

Yaşam Boyu Sosyalleşme

R İSK ALTINDA VE KORUNMASI GEREKEN ÇOCUKLAR ÇALIŞTAYI Ç ALIŞTAY SONUÇ BİLDİRGESİ

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

Milli Eğitim Bakanlığı ‘Okullarda Güvenlik,Kriz ve Acil Sağlık Yönetimi' Sunumu by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi / Fırat Üniversitesi / Ardahan Üniversitesi / Siirt Üniversitesi

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

ÇOCUK-EBEVEYN İLİŞKİSİ EĞİTİMİ=FİLİAL TERAPİ UZM. KLİNİK PSİKOLOG&OYUN TERAPİSTİ ZEYNEP BETÜL TORUN

Özürlülere Yönelik KPSS ve Diğer Kamu Sınavlarına Hazırlık Kursu

Son iki yılda ilaç endüstrisi ve başka kuruluşlarla gelir getirici ilişkim olmamıştır.

Okul fobisi nasıl gelişir?

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

sağlıklı çocuklar, mutlu aileler FOR WOMEN OF STYLE & SUBSTANCE medya kit wwww.parentsturkiye.com

İÇİNDEKİLER ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİMİ OLAN ÖĞRENCİLER VE ÖZEL EĞİTİM

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

EKSTRA ANLATILAN DERSLER

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2

Çocuk İhmali Ve İstismarını Bildirmede İzlenecek Yollar ÖZET

Kadına Yönelik Şiddet mi? Aile İçi Şiddet mi? Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

Transkript:

Çocuk İstismarının Önlenmesi http://www.adlitip.org/?p=42. M. MUSTAFA BAYRAKTAR 23,05,2009 Çocuk istismarı nedenleri karmaşık ve sonuçları travmatik boyutlara varan ciddi bir sosyal problemdir. Yaşamın kaybedilmesi sonucuna dahi varılabilecek olan, hayatta kalanların fiziksel ve psikolojik travma yaşamasına neden olan ve tedavi edilmezse, özellikle psikolojik travmanın gerek kısa gerekse uzun vadede fiziksel, psikolojik ve ekonomik yönden ağır sonuçların yaşanmasına yol açacak böyle bir problemin, daha ortaya çıkmadan önlenmesi acil bir ihtiyaçtır. Korkular ile suç davranışı gibi geniş bir yelpazeye yayılan sorunların önlenmesi vakit geçirmeden önleme tedbirlerinin alınmasına bağlıdır. Bunun için, her şeyden önce, risk gruplarının belirlenmesi gerekir. Önleme çalışmaları, böylece, düşük gelirli, tek ebeveynli aileler vb. gruplar olduğu kadar bütün olarak topluma da yöneltilmelidir. Bu hizmetler arasında, ebeveynlik becerileri eğitimi, çocuğa olumlu yaklaşım konusunda bilinç uyandırma, ebeveynler arasındaki stresi azaltma, danışmanlık sağlama ve çocuğa güvenlik becerileri öğretme gibi programları içermektedir. İstismarın önlenmesi çeşitli kurumların koordinasyonunu ve politika yapımını gerektiren karmaşık bir sorundur. Çocuk istismarının önlenmesinde, çeşitli kurumların koordineli şekilde çok geniş bir yelpazeye yayılan önleme stratejilerinde ailenin işleyişindeki bozukluğun giderilmesine odaklanmanın önemli bir yeri olmalıdır. Çocuk İstismarına İlişkin Risk Faktörleri Çocuk ve yaşadığı ortam ile ilgili faktörlerin çocuğun istismar görme riskini arttırdığı bir gerçektir. Bu istismara ilişkin risk faktörleri, il başta, psikolojik ve sosyolojik teoriler çerçevesinden açıklanmıştır. Psikodinamik model, istismarı bireyde bulunan (istismarcı veya çocuk) bir bozukluk veya daha da önemlisi, istismarcı ve istismar edilen arasındaki ilişkideki bir bozukluk olarak açıklar. Bu model, çocuğu istismar riski altına sokan kişilerin kişiliklerinin, yaşantılarında ait gerçeklerin ve demografik özelliklerinin anlaşılmasına olanak sağlamıştır. Psikodinamik modele göre, ebeveynlerin kendilerini ve ebeveynler olarak rollerini anlamaları durumunda istismar davranışı gösterme olasılıkları azalacaktır. Daha sonra, çocuk istismarının anlaşılmasına büyük katkıda bulunan ekolojik model geliştirilmiştir. Bu modellerin temeli çocuk istismarının bireyin kendisi, aile, yaşanılan çevre ve kültüre dayanmaktadır ve bütün bunlar içiçe olan faktörlerdir. Bunlar şu dört şekilde analiz edilir: Birinci olarak, bir ebeveynin istismarcı davranış sergileyecek hale ne şekilde geldiği, yani ontolojik gelişim; ikinci olarak, çocuğun ailesi ve evinin oluşturduğu mikrosistem; ailenin içinde yer aldığı daha geniş sosyal sistemler olan dış-sistem: ve, bir toplumda olan kültürel inanç ve değerlerin oluşturduğu makrosistem. Modelin teorik çerçevesi analiz için hiyerarşik bir yaklaşım içermektedir. Hiyerarşi, ebeveynler ve çocukluklarındaki faktörlerin kişilik yapılarına doğru uzandığı ve en sonunda ebevynlikle ilgili davranış ve algıları değiştirdiği yol ile başlamaktadır. Daha sonraki düzeyler, daha geniş sosyo-kültürel normlardan, aile, çocuk ve ebeveyn-çocuk ilişkilerine, yani dıştan içe doğru işleme girer. Ebeveyne İlişkin Risk Faktörleri Ebeveynin sinirli ve üzgün olduğu anlar, çocuk istismarı olayının meydana gelmesi açısından büyük risk içeren anlardır. Her ne kadar fiziksel ve cinsel istismarın kanıtlanması daha olanaklı ise de psikolojik istismarın yaygın olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Çocuğu aşağılamak, olumsuz bir davranışı karşısında bağırmak, korkutmak ve özellikle alkol, uyuşturucu vb. bağımlısı anne-babanın ihmalci ve öfkeli yaklaşımları çocuğun sağlıklı gelişiminin önünde engel oluşturacaktır. Çoğu durumda, istismarcı ebeveynlerin kendileri de çocukluklarında istismara maruz kalmışlardır ve gerek yaşadıkları stres gerekse kişilik özellikleri (örneğin, impülsiflik) çocuğun yanı sıra kendilerinin de psikoterapi ve/veya desteğe ihtiyaçları olduğunu gösterir. İlk olarak, ebeveynin psikopatolojisi ya da kişilik özellikleri gibi bazı nitelikler istismar davranışına zemin hazırlayabilir. Bunlar arasında en belirgin olan sevgi ve ilgiden yoksun olan ve ceza ve şiddetin ön plana çıktığı bir çocukluk yaşantısıdır. Dolayısıyla, istismarcı ebeveyn çocuğuna benzer bir yaklaşım içinde olacaktır. Çocuklarını istismar eden annelerin istismarcı olmayan annelere oranla çocukları ile daha az etkileşime girdiği ve fazla destek veren bir biçimde davranmadığını ortaya konulmuştur. Ebeveynlerin çocuklarına yaklaşımlarının tipi de istismar açısından risk faktörü olabilir. Bu konuda geliştirilen model, genellikle, gelişimsel hikaye, kişilik faktörleri, sosyal etkileşimler veya sosyal ağlar, aile ilişkileri ve çocuğa ait özelliklerin bir şekilde bir araya gelmesini içine almaktadır. Fiziksel istismar gerçekleştirmiş ve böyle bir hikayesi olmayan ebeveynlerin çocuk yetiştirme üzerine görüşlerinin karşılaştırıldığı bir çalışmada, bulgular ortaya koymuştur ki istismarcı ebeveynlerin çocuklarına ilişkin tatminleri daha azdır; bu ebeveynler çocuk yetiştirmeyi daha zor olarak algılarlar ve fazla keyifli 1

bulmazlar. İstismarcı ebeveynler ailelerinde daha fazla öfke ve fikir çatışması olduğundan söz ederler. Bu ebeveynlerin ailelerinde fikirlerin serbestçe ifade edilmesinin fazla teşvik edilmediği, başarı için yüksek standartların konulduğu bulunmuştur. Fiziksel istismar gerçekleştirmiş ve böyle bir hikayesi olmayan ebeveynlerin çocuk yetiştirme görüşlerinin karşılaştırıldığı bir çalışmada bulgular ortaya koymuştur ki istismarcı ebeveynlerin çocuklarına ilişkin tatminleri daha azdır; bu ebeveynler çocuk yetiştirmeyi daha zor olarak algılarlar ve fazla keyifli bulmazlar. Ekonomik Durum ve Çocuk İstismarı Sosyolojik model sosyoekonomik faktörlerin bir risk oluşturacağını vurgulamıştır. Bu model, işsizlik, imkansızlıklar içindeki evde yaşamanın getirdiği stres ve yaşamdan tad alabileceği eğlence, aktivite vb. olanağının bulunmayışı gibi önemli sosyal sınıf farklılıklarının belirlenmesini sağlamıştır. Çeşitli araştırmalar çocuk istismarı ve ihmali ile yoksulluğu güçlü şekilde ilişkilendirmektedir. Aynı zamanda, bunun istismar ve ihmalin diğer sosyoekonomik sınıflarda yaşanmadığı anlamına gelmediğini de belirtilmektedir. Ekonomik değişimin arzu edilmeyen yönde gitmesi, başka bir deyişle işgücündeki azalmalar çocuk istismarı ile ilişkilendirilmektedir. Bunun nedeni bu ekonomik değişimin ailede stres yaratmasıdır. Ebeveynin işsiz olması da çocuk ve eşin istismarı ile ilişkilendirilen diğer bir ekonomik etkendir. Bir Risk Faktörü Olarak Sosyal Desteğin Bulunmayışı Ebeveynin sosyal desteğinin bulunup bulunmadığı bu role ilişkin duyarlılığını etkileyecektir. Sosyal destek öğüt, çocuk bakımında yardım ve duygusal desteği içine alır. Bu desteğin mevcudiyeti, annelerin fulterm ve preterm bebeklerine karşı daha sevecen ve dolayısıyla da onların sosyal-duygusal gelişimlerini destekleyen bir tavırla yaklaşmaları olasılığını arttırır. Bu destek belki de doğum kilosu çok az olan çocukları olan aileler için özellikle önemlidir. Yaşanılan çevrenin sosyoekonomik durum, ırk, gelir ve eğitim yönünden eşit tutulduğu bir çalışmada çocuk istismarı açısından risk oluşturan koşulların çocuklar için süpervizyonu, çalışan anneler için alternatif çocuk bakımı ağı ve genel anlamda da komşular arasında yardımlaşmanın bulunmayışı olduğu görülmüştür. Ailenin Yapısı ve Çocuk İstismarı Geniş ailelerin çocuklarının, iki ya da üç çocuklu ailelerdekilerle karşılaştırıldığında, eğitim yönünden ihmale uğrama riski yaklaşık üç kat, fiziksel ihmale uğrama riski iki ya da ikibuçuk kat daha fazladır. Sosyoekonomik yönden birbirleriyle eşleştirilmiş ailelerin karşılaştırıldığı bir çalışmada ihmalci ebeveynlerin çocuk sayılarının daha fazla olduğu görülmüştür. Bir çalışma, tek ebeveynli ailelerin çocuklarının fiziksel istismara ve ihmale maruz kalma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur; sadece babaları ile yaşayan çocukların fiziksel istismara maruz kalma olasılıkları, sadece anneleriyle birlikte yaşayan çocuklar için olandan iki ve üç kat fazladır. Bu çalışmada, ayrıca, kalabalık ailelerdeki çocukların fiziksel olarak ihmal edilme olasılıklarının tek çocuklu olan ailelerin çocuklarından en az üç kat daha fazla olduğu bulunmuştur. Bu araştırma, tek ebeveyn olma ve fazla sayıda çocuğa sahip olmanın birbiri üzerine eklenen sorumlulukları ve stresi muhtemelen, kısmen, çocuk istismarı olgusu ve aile yapısı ve genişliği arasındaki ilişkiyi açıkladığına işaret etmektedir. Alkol ve Madde Kötüye Kullanımı Alkol kötüye kullanımı yaygın olan maddelerden biridir. Alkolü genelde şiddetle ve aile içi şiddetle ilişkilendiren bulgular vardır. Cinayet, saldırı, çocuk istismarı ve eşin istismarı üzerine araştırmalar alkol ve şiddet arasında bağlantı olduğunu göstermektedir. Bir araştırmada, yasa dışı madde kullanımının çocuk istismarı açısından ciddi ve sık görülen bir risk faktörü olduğu görülmüştür. Ayrıca, 1986 yılından beri yasa dışı madde kullanımında kaydedilen artışın 1993 te gözlenen çocuk istismarı miktarındaki artışı açıklamada katkıda bulunabilecek bir risk faktörü olduğu belirtilmektedir. Narkotik ilaç bağımlısı olan ebeveynlerin çocuklarının bebeklikten adolesan döneme kadar istismar edilme riskleri oldukça yüksektir. Çocuk İstismarını Önleme Ulusal Komitesi nin 1995 yılında yaptığı yoklamada, Amerika Birleşik Devletleri nde 10 milyon çocuğun bir narkotik ilaç bağımlısı ya da alkolik ebeveynler tarafından yetiştirildiğini ve en az 675.000 çocuğun bu ebeveynler tarafından her yıl ciddi şekilde istismar gördüğü bulgusu elde edilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri nde Başkan tarafından sunulan Ulusal Narkotik İlaç Kontrol Stratejisi Raporu na göre, her yıl 1000,000 kokaine maruz kalmış bebek doğmaktadır. Çocuk İstismarını Önleme Ulusal Komitesi nin çalışması, ulus çapında hamile kadınlardan en az %11 inin yasa dışı ilaçlar kullandığını göstermiştir. Aile-içi Şiddet Araştırmalar, kadınlara yöneltilen saldırılar ve çocuk istismarı arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Yapılan birçok gözlem, ebeveynlerin münakaşası karşısında bebeklerin üzüldüklerini ortaya 2

koymuştur. Ayrıca, aile içi şiddetin daha ciddi şekillerinin etkilerinin, çocuk gelişimi açısından daha tehdit edici boyutlarda olduğu görülmektedir. Ebeveynin diğer ebeveyne uyguladığı cinayete şahit olan küçük çocukların (2-4 yaş arası) bulunduğu tespit edilmiştir; bu durum, küçük bir çocuk için ağır bir psikolojik travmadır. Evet, çocuklar yalnızca, doğrudan kendilerine yöneltilen öfke ve agresyondan değil bu unsurların mevcut olduğu bir ortamda bulunmaktan da etkilenirler. Öfkenin sergilendiği ortamlarda devamlı olarak bulunmak çocukları kavgaya karşı hassas hale getirir. Aynı şekilde, fiziksel saldırganlığın mevcut olduğu ve mutsuz evliliklerin çocukları öfkeye karşısında daha tepkiseldirler ve meseleye daha çok karışma eğilimindedirler. Pek çok anne ya da baba aile içi şiddeti çocuklarından gizleyebileceklerine inansa da araştırma çocukların çoğunun bunun farkında olduklarını göstermiştir. Babası tarafından annesine yöneltilen saldırgan bir davranışa şahit olan bir çocuk bu şiddetin-kendisi kastedilmese de- kurbanı olur. Eşleri tarafından dövülen kadınlar hem fiziksel hem de psikolojik yönden acı çekmektedir ve ihtimalle de ekonomik güçlük gibi başka streslerin de altındadırlar. Sonuç olarak, bu annelerin etkin birer ebeveyn olarak işlevlerini yerine getirememe riskleri yüksektir. Çocuk Kaynaklı Risk Faktörleri Belsky (1980) çocuğa kötü muamele çalışmalarında geleneksel olarak aile sisteminin incelenmesinde odağı ebeveynlerin oluşturduğundan söz etmektedir. Daha sonra, istismar edilmiş bir çocuğun kendi istismarında risk faktörü oluşturduğu yönünde görüşler ortaya konmuştur. Pek çok bulgu istismar edilmiş çocuklar arasında prematüre doğan çocukların büyük bir yer tuttuğunu göstermiştir. Prematüre doğmuş bebeklerin sosyal etkileşimde bulunmadığı ortaya konmuştur. Çocuğun bakımının keyifli olmaması ve anne-baba için ödül vadeden bir sonuç ortaya koymaması istismar riskini arttırmaktadır. İritabilite, huysuzluk, ve bağımlı olmak fiziksel istismar ile ilişkilendirilmektedir. Doğum kilosu çok az olan bir çocuğun doğumu da ebeveyn, özellikle de anne için ani olarak ve strese neden olan yeni bir role adaptasyonu gerektirir. Bu çocukların, reaksiyon göstermelerindeki azlığı, beslenme problemleri ve ağlamaları bakımlarını zorlaştırmaktadır. Çocuğun istismar provoke eden rolüne işaret edildiği bir çalışmada bunun fiziksel istismarı beraberinde getiren çeşitli davranışlar belirlenir. Bunlardan en çok sıklıkta görüleni (%21) agresif davranıştır. Bunu belirlenmemiş yanlış davranış (%16); yalan söyleme ve çalma (%9); evden kaçma, eve geç gelme, izin almadan bahçeden ayrılma (%7); ve %3 ile %5 arasındaki sıklıklarda ortaya çıkan diğer yedi kategori izler. Yoksulluk ve işssizlik gibi çeşitli etkenler de çocuğun istismarına zemin hazırlayan sosyal koşulları oluşturur. Ayrıca yukarıda ebeveyn için sözü edilen risk faktörleri veya başka sorunlar ailenin diğer bireyleri için de geçerli olabilir. Bütün bu belirtilen değişkenler karmaşık bir şekilde etkileşir ve sonuç istismar olarak kendini gösterebilir. Bu modeli bir örnekle açıklayalım. Eğer potansiyel bir istismarcının istismarla ilişkilendirilen kişilik özellikleri ve ciddi bir psikopatolojisi varsa; eşi için de benzer problemler söz konusu ise; idaresi güç bir çocuğa sahip ise; istismar potansiyeli bakımından yüksek risk içeren bir sosyal konumda bulunuyorsa ve mevcut durumu da yine yüksek risk içeriyorsa ciddi boyutta bir istismarın gerçekleşme olasılığı çok yüksektir. Riddle (1991) psikolojik veya fiziksel istismara uğramış çocuklarda ortaya çıkan problemlerin kriz derecesine erişmesi beklenip, sonra da psikolojik danışmanlık, terapi ya da ilaç gibi uygulamalara başvurulmasını eleştirir. Bu tür problemlerin geri dönüşü için, genelde çok geç kalınmaktadır. Riddle, ayrıca terapilerde odağın çocuk üzerinde olduğuna değinerek bunun ebeveynlere çevrilmesini savunur. Çocuk istismarı ve ihmali önleme faaliyetleri genelde, hizmetlerin hedef grubunu yansıtan üç temel düzeyde gerçekleştirilir: 1) Birincil önleme faaliyetleri kötü muamele olgusunu daha başlamadan durdurma amacıyla, genel popülasyona yöneltir. Birincil önlemenin amaçları ya (a) psikolojik sağlığı olduğundan iyi hale getirmek ve ruh sağlığının bozulmasına karşı tedbir olarak yeterlilikleri, kaynakları ve başa çıkma becerilerini güçlendirmek veya (b) ruhsal bozuklukların sıklığını azaltmaktır. Birincil önleme faaliyetleri bireylere değil, topluluklara ve yaşadıkları olaylar, ya da genel olarak yaşam koşulları nedeniyle risk altında olan ya da olmayan durumu iyi kişilere odaklanmaktadır. 2) İkincil önleme faaliyetleri sorunla ilintili koşulların hafifletilmesi amacıyla, çocuğa kötü muamele riski taşıyan aileleri hedef alır. İkincil önleme faaliyetleri kötü muamele riski taşıyan çocukları ve aileleri hedef alır. Madde kötüye kullanımı, erken yaşta annelik, gelişimsel yetersizlikler ve yoksulluk gibi bir çok risk faktörü kötü muamele ile ilintilidir. Programlar hizmetleri bu risk faktörlerinden herhangi biri ya da hepsinin büyük oranda bulunduğu bölgelere yöneltebilirler. 3) Üçüncü derece önleme hizmetleri, kötü muamelenin olumsuz sonuçlarını aza indirmek ve yeniden tekrarını önlemek amacıyla, kötü muamelenin yaşandığı ailelere yöneltilirbu programların amacı kötü muamelenin tekrarının önlenmesi ve bu muameleye ilişkin olumsuz sonuçların(örn., çocukta sosyalduygusal problemler, okul başarısında düşüş, ailenin işlevini yerine getirememesi) en aza indirilmesidir. 3

Önleme faaliyetleri, halkın bilinçlendirilmesinden ebeveyn becerileri eğitimi ve ev ziyaretleri gibi hizmetlere kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar. Bu faaliyetlerin genel çerçevesini aşağıdaki dört modelden biri oluşturur: (a) Halkı bilinçlendirme faaliyetleri, (b) Ebeveyn eğitimi programları, (c) Ev ziyaretleri programları, (d) Özellikle cinsel saldırılar konusunda çocukların bilinçlendirilmesi ÖNLEME ÇALIŞMALARI Halkın Bilinçlendirilmesi Çocuk istismarını önlemek için kamuoyunu harekete geçirmek için medyayı kullanmak çocuk istismarını kapsamlı olarak önleme stratejisinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Kişilerin, çocuklar hakkında ve onları yetiştirme konusunda sahip oldukları tutum ve değerler, ebeveynler olarak çocuklarına ve başka çocuklara karşı davranışları, belli kamu politikalarını destekleme veya destek vermeme dereceleri, hepsi de, çocuk istismarlığının varlığını ve zaman içindeki artış ya da azalma eğilimini açıklamaya yardım eder. Medya, tutarlı bir şekilde ve hergün geniş ölçüdeki kitleye ulaşılması imkanını verir. Halkın bilinçlendirilmesi çalışmaları şu amaçların gerçekleşmesine olanak verir: problem konusunda bilinç yaratmak; bir problem konusundaki bilgiyi (kapsamı, nedenleri, sonuçları) arttırmak; problem konusundaki tutumları veya değerleri değiştirmek; ve davranışı değiştirmek. Belli bir problem konusunda farkındalık geliştirmek ve bunu muhafaza etmek halkın eğitimine yönelik önleme çalışmalarında ilk sırayı almalıdır. İstismar vakalarının bildirimini yapmaları için de halkı bilinçlendirmek istismarın önlenmesine dolaylı da olsa, katkıda bulunabilir. Yetişkinler olarak hepimiz, bir çocuğun istismar gördüğüne dair yeterli nedene sahip olmamız durumunda, bunu bildirme konusunda ahlaki bir yükümlülük altındayız. Bu nedenler arasında, çocuğun direkt olarak konudan söz etmesi veya ima etmesi; bir akrabası ya da bir arkadaşının çocuğun istismar gördüğünü bildiğini veya buna inandığını söylemesi; muhtemel bir istismarın fiziksel ve/veya psikolojik göstergelerinin gözlemlenmesi yer alır. Bunlardan biri veya birkaçı söz konusu olduğunda mümkün olduğu kadar çabuk harekete geçilmelidir. Herhangi bir şey yapılmaması çocuğu korunmasız bırakır. Ebeveyn Eğitimi ve Destek Programları Ebeveyn eğitim ve desteği ya ayrı bir program olarak ya da ev ziyareti ya da okulda sunulan programların bir parçası olarak verilebilir. Bazı durumlarda, anne-babalar için verilen eğitim belli bir yaş grubuna yöneliktir. Burada amaç, daha uygun gelişimsel bilgi ve çocuğa yaklaşım hakkında bilgi ve destek sağlamaktır. Ebeveyn eğitimi programları, ayrıca, eve ziyaret programının bir parçası olarak ta verilebilir. Ev temelli eğitim programlarının çoğu bebek bekleyen veya yenidoğan veya süt çocuğu çağında bebekleri olan aileleri hedeflemektedir. Bazı projeler, 13-19 yaş arasındaki ebeveynlere okullarını bitirmelerine yardım ederek, ebeveynlik eğitimi ve desteği fırsatları sunan okul temelli programlar geliştirmiştir. Bunlar, gençler için, aileyle ilgili yaşam becerileri eğitimi sağlamakta ve okulda ve okuldan sonra sunulan programlarla ebeveyn-çocuk iletişiminin daha iyi hale gelmesi konusunda destek verilmektedir. Ebeveynlik eğitimi ve desteği, çoğunlukla, daha formel eğitim veren programlarda bile ebeveynlerin veya gönüllülerin eğitimci olarak yer alması yoluyla verilmektedir. Ebeveynler arasında devamlı bilgi alışverişine olanak veren bu çalışmaların özellikle yararlı olduğu görülür. Belli bir ebeveyn grubu ile özel bir bağ ve arkadaşlık oluştuğundan, ebeveynlerin bu konudaki katılımlarının daha istekli gerçekleştiği görülür. Ebeveynlerin kurdukları karşılıklı desteğin, ebeveynlerin yaşadığı stresi hafifletmesi nedeniyle de, çocuk bakımının daha yüksek bir standartta gerçekleştiği görülür. Ebeveynler İçin Ev Ziyareti Programları Bu programlar, sağlık bakımı hizmetleri, çocuk gelişimini destekleyici faaliyetler, ebeveyn eğitimi, aile desteği, madde kötüye kullanımı müdahaleleri ve ailenin belli sorunlarına ve ihtiyaçlarına göre esnek olunabilen hizmetler sağlar. Ebeveynin evinde hizmet sunmak, bu hizmetleri veren kişiye çocuğun yaşadığı çevrenin güvenli olup olmadığını ölçmesi ve ebeveynle, ebeveyn-çocuk etkileşimini daha iyi hale getirmek açısından çok somut bir çalışma fırsatını sağlar. Bu yöntem, ayrıca, merkez temelli olarak verilen programlarda gerçekleştirilmesi zor olan bir ortam sağlar; katılımcının desteği başkalarının olmadığı bir ortamda, kendi evinde almaları ve desteği veren kişinin de çok daha esnek ve ihtiyaçlara daha uygun çok daha fazla alternatifi sunma fırsatını verir. Ebeveyn eğitimi programlarını, çocuk doğduğunda veya hamileliğin başlarında başlatmakla ilgili güçlü teorik ve ampirik argümanlar vardır. Bunlardan en önemlisi, hizmetlerin böyle erken başlatılmasının ebeveyn ve çocuk arasında güvenli ve olumlu bağlılığın inşa edilmesini kolaylaştıracağı ve daha sonraki gelişim için bir dönüm noktası olacağıdır. 4

Ebeveyn eğitimi programlarını doğumda veya daha önceden başlatmakla, bu müdahaleler erken ebeveyn çocuk etkileşimini şekillendirmeye katkıda bulunmaktadır. Erken müdahale çalışmalarının, ebeveyn davranışı ve çocuk sağlığı ve gelişiminin tavanına ulaşması için en önemli ve elzem ilk basamak olma konumunda oldukları belirlenmiştir. Diğer ev ziyareti araştırmaları, bu çabaların önleyici olduğu kadar tedavi bağlamında kullanılmasının olumlu sonuçlar ortaya çıkaracağını göstermektedir. Özellikle Cinsel Saldırılar Konusunda Çocukların Bilinçlendirilmesi Cinsel istismarı önleme, geniş ölçüde, çocuğun davranışlarını değiştirme üzerinde odaklanmıştır. Bu, çocuklara kendilerini cinsel saldırı ya da istismardan nasıl koruyacakları grup temelli eğitimlerle gerçekleştirilmiştir. Birçok durumda, bu eğitim ilk ve ortaokullara sağlanmıştır. Her ne kadar bu programlar ebeveynler ve öğretmenler için eğitim içerse ede, başlıca odaklandıkları nokta potansiyel kurbanın saldırıya direnç gösterme kapasitesini güçlendirmektir. Birincil önleme açısından bir potansiyele sahip olmaya ek olarak, çocuklara yönelik cinsel saldırıların önlenmesi konusunda verilen bilgiler çocukların olası bir cinsel saldırı yaşantılarını daha kolay açığa vurabilecekleri bir ortamın oluşmasını sağlar. Başka bir deyişle, bu programların gelecekteki davranış üzerine etkilerinden bağımsız olarak, bu programlar cinsel saldırı kurbanı olmuş çocuklar için olayı açıklama ve yardım almakta çekinmeme davranışının sergilenmesine olanak verir ve böylece istismarın sürekli yaşanmasının önüne geçilmiş olur. Araştırmalar, bu tip eğitim çalışmalarının çocuğun davranışları ve sonuçta da cinsel istismar oranları üzerinde önemli etkilere sahip olacağını ortaya koymuştur. Bu programlardan en verimli olanları, önleme stratejileri konusunda çocuklara davranış alıştırmaları sağlayanlar; okul müfredatına ve öğretmen eğitimine entegre edilmiş olanlar; sadece istismar durumuyla ilgili olarak değil, çocukların günlük yaşamlarında karşılaştıkları herhangi bir durumda kullanabilecekleri girişken davranış, karar alma becerileri ve iletişim becerilerini içerenlerdir. Önleme Çalışmalarını Mevcut Kurumlar İçerisine Yerleştirmek Önleme çalışmalarının, kısmen, ebeveynlere halihazırda temasta oldukları kurumlar içerisine yerleştirilmesi yardım isteğinde bulunan ebeveynlere cevap vermede önemli bir işleve sahip olacaktır. Bu kurumlardan başta gelen ikisi ilk ve orta okullar ile pediatrik sağlık hizmetlerini içermektedir. Eğitim sistemi ile ilgili olarak, okul çağında çocukları olan bütün ebeveynleri hedef alan birincil önleme çalışmaları, çoğunlukla ikincil önleme çalışmalarına gerek kalmadan, daha her aile için gerekli olan bir düzeyde destek sağlama avantajı sunar. Örneğin, Uyuşturucu İlaçsız Yıllar için Hazırlama (Preparing for the Drug Free Years) ebeveyn ve adolesan dönemdekilerin daha güçlü hale getirilmeleri ve bu dönemdekilerin problem davranışlarını azaltmak için tasarlanmış aile odaklı ve her aile için faydalı olan önleme çalışmasıdır. Bu programın etkililiği konusundaki araştırmalar, ebeveynlerin uyuşturucu madde ile ilgili kuralları uygulamasında ve elde edilen sonuçlarda çok önemli değişiklikler kaydedildiğini göstermiştir. Bu ebeveynlerin çocuklarıyla olan iletişimlerinde olumlu yönde değişim olmuş ve narkotik ilaçla ilgili davranış kuralları ve beklentilerini uygulama açısından önemli değişimler kaydedilmiş; bu kurallar ve beklentilerin uygulanmasında yaşanan öfke ve şiddette azalma meydana gelmiştir. SONUÇ Çocuk istismarını önleme, hükümet ve çok çeşitli kurumların işin içine girdiği karmaşık ve hassas bir konudur. Daha olumlu bir ebeveyn çocuk etkileşimi ile sonuçlanacak erken müdahalenin, risk altında bulunan çocuklar ve toplum açısından çok önemli yararları olduğu bilinmektedir. Çocuk büyüdükçe, bu yararlar daima kendilerini gösterecektir. Travmanın önlenmesi, başta çocuğun kendine güvenin üzerindeki etki olmak üzere, korku, endişe ve diğer psikopatolojik durumların ortaya çıkmasını engelleyecek ve sağlık durumunda da olumlu etkilerini gösterecektir. Önleme konusundaki geleneksel yaklaşım olan birincil, ikincil ve üçüncül önleme stratejileri çok önemli işlevler yerine getirmektedir. Ancak, aileyle bire bir yapılan uygulamalarda çocuk istismarının önlenmesinde çoğunlukla ailen davranışlarının çeşitli yönlerine yapılan müdahaleler zincirinin önemli bir yeri olduğunu göstermektedir. Bu müdahaleler, aile içi şiddeti önleme, ebeveynlik becerileri, iletişim becerileri, uyuşmazlık çözümü becerileri ve aile hukukunu içine almaktadır. Bu nedenle, çocuk istismarının önlenmesi, çeşitli kurumların koordineli şekilde çok geniş bir yelpazeye yayılan önleme stratejilerinde ailenin işleyişindeki bozukluğun giderilmesine odaklanmanın önemli bir yeri olmalıdır. Çocuk yetiştirmede güçlükle karşılaşan veya herhangi bir destek ya da yardıma ihtiyaç duyan ailelerin ihtiyaç duydukları hizmetleri istismar davranışına yönelmeden alması çok önemlidir. Risk popülasyonlarını hedefleyen kurumlarla koordineli olarak erken bir evrede ailelere destek sağlanmalıdır. Çocuk ve ailenin bir parçası olduğu geniş sosyoekonomik sistem, ailenin işleyişi, çocuk gelişimi ve çocuk ve sağlık hizmetleri gibi yardım kaynaklarının mevcut olması durumunu etkileyebilir. Ekolojik teori, bireysel, duruma ilişkin ve çevresel sorun ve eksiklikleri telafi edecek bir hizmetler veya destekler ağı bulunması durumunda ebeveynlerin istismara daha az başvuracaklarını öne sürmektedir. Bu, kişi ve çevresi arasındaki 5

ilişki konusundaki teoriye rağmen, önleme çabalarının büyük bir kısmı, hizmetlerin gerek tasarlanması gerekse ulaştırılması açısından, oldukça sınırlı sayıdaki risk faktörü üzerinde yoğunlaşmıştır. Ayrıca, istismar tipleri arasındaki muhtemel farklı risk faktörleri de, önleme faaliyetlerinin hedef popülasyonları açısından, kapsamları sınırlı pek çok önleme faaliyetini ortaya getirmiştir. Sonuç olarak, çocuk istismarına ilişkin risk faktörlerini kapsamlı bir şekilde açıklayan ekolojik teorinin önleme çalışmalarının hazırlanmasında önemli işlevi olabilir. Birçok ülkede, önleme çalışmaları, hala, temel olarak üçüncül önleme odaklıdır. Çocuklara ve ailelerine, ancak bir istismar olayı yaşanmış olması durumunda kaynakların büyük bir kısmı sağlanmaktadır. Bu da, önleyici çalışmalardan yararlanabilecek bu ailelerin problemlerin boyutları daha büyümeden böyle bir olanaklarının olmayışının, gerek kısa gerekse uzun vadede başta psikolojik olmak üzere pek çok sorunun yaşanmasına paralel ekonomik ve sosyal birçok faturaları olacaktır. 6