Bronþial Astma: Çocuklarda Akut Atak Tedavisi

Benzer belgeler
Astým çocukluk döneminde en sýk rastlanan kronik

AKUT ASTIM TEDAVĠSĠ. Dr.Arzu BakırtaĢ Gazi Hastanesi Çocuk Allerji ve Astım Bilim Dalı

ASTIMDA ATAK TEDAVİSİ

Prof. Dr. Cansın Saçkesen. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Allerji Bilim Dalı

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Anafilaksi olgu senaryoları

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

AKUT ASTIM ATAĞI TEDAVİSİ

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

Ciddi KOAH Astım. Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

ASTIM TEDAVİSİ. Dr. Haluk Türktaş

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

Akut Astım Atağı. Nasıl Tedavi Edelim? Prof Dr Nermin GÜLER. Istanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim Dalı

Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen

ASTIM TANI ve TEDAVİSİ

MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KONU : OKSİJEN TEDAVİSİ

Türk Toraks Derne i. Eri kin Ast m Tan ve Tedavi Cep Kitab. Cep Kitaplar Serisi. Turkish Thoracic Society

Astımlı Olgularda Resüsitasyon

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

ASTIM ATAĞI TEDAVĠSĠ. Prof Dr Fazilet Karakoc Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

AKUT ADRENAL YETMEZLĐK TEDAVĐ PROTOKOLÜ

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

Klinik inciler: Resüssitasyon, Akut Solunum Yetmezliği, Mekanik Ventilasyon, Oksijen Tedavisi

Solunum yetmezliði olan bir bronþiolitis obliterans vakasýnda noninvaziv mekanik ventilasyon

Bronş Provokasyon Testleri

Astma Ataklarına Yaklaşım

Vakalarla pratik uygulamalar. Dr.F.Emre CANPOLAT

KOAH da Tedavi. Sunum Planı KOAH. Tanım. Tanı. Tedavi. Tanım Kronik kompanse KOAH da tedavi Akut alevlenmede tedavi

Ast m Ata nda Tedavi. Doç. Dr. Bülent Tutluo lu

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

Acil Kliniğinde Astım Tanı ve Tedavisi. Prof. Dr. Zeynep ÇAKIR Atatürk Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Antalya Mayıs 2017

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

ASTIM TANI ve TEDAVİ. Dr Suna Asilsoy Çocuk Allerji Bilimdalı

Dr. Akın Kaya. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesi

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Arter Kan Gazları: Örnek Olgular. Prof. Dr. Turan Acıcan AÜTF Göğüs Hastalıkları ABD

Akut Astım Atağı. Plan. Tanım EPİDEMİYOLOJİ. Risk Faktörleri. Patogenez

Aile Hekimliðinde Genogram

YOĞUN BAKIMDA NONİNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON. Dr. Aynur Akın Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

Acil Kliniğinde Astım Tanı ve Tedavisi. Yrd.Doç.Dr. Togay Evrin Ufuk Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı

MEKANİK VENTİLASYON - 2

ASTIM Acil Kriz Yönetimi. Uzm. Dr. Gökhan TAŞ Mardin Devlet Hastanesi Acil Tıp Servisi

47 yaşında erkek hasta YBÜ e KOAH+ Tip 2 solunum yetmezliği nedeni ile yatırılıyor.

Solunum Sıkıntısı Olan Hastaya Yaklaşım

Konjestif Kalp Yetmezliğinde Solunum Desteği. Uzm. Dr. Nil ÖZYÜNCÜ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

HASTA-VENTİLATÖR UYUMSUZLUĞU

YASAM DESTEĞİ ALAN HASTA BAKIM PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

ASTIM TEDAVİSİNDE YENİLİKLER. Prof.Dr. Özkan Karaman Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk İmmunoloji ve Allerji Bilim Dalı

Hazırlayan Kontrol Eden Onaylayan

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

OLGU I. 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım

Bradiaritmiler. Bradikardi. İlk değerlendirme. İlk yaklaşım. İlk yaklaşım. Dr. Özlem YİĞİT Acil Tıp A.D

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Astım Atağının Yönetimi

Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin

ASTIM. Astım; Asthma; Asthma Bronchiale; Sebebi ve risk faktörleri: En sık rastlanan astım sebepleri: Astım atakları:

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 20 Aralık 2018 Perşembe

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

Türk Yoğun Bakım Derneği Mekanik Ventilasyon Kursu Şubat 2010, İstanbul.

TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen

Oksijen Tedavisi. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. 21.Hafta ( / 02 / 2015 ) OKSİJEN TEDAVİSİ SlaytNo: 32.

Alerjik rinit nazal mukozanýn IgE aracýlý, kronik enflamatuvar bir hastalýðýdýr. Çocuk ve eriþkinlerde sýk rastlanýr. Kiþisel ve ailesel atopi öyküsü,

Modüler Proses Sistemleri

Çocukluk Çaðýnda Kronik Astma Tedavisi

Travmatik Yað Embolisi Sendromu: Olgularýn Klinik Analizi

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý

KOAH ALEVLENME VE ASTIM ATAK

PaCO 2 = 31 mmhg FiO 2 =.70 (Venturi)

NIMV UYGULAMASI OLGU SUNUMLARI DR. EMEL ERYÜKSEL MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI VE YOĞUN BAKIM ABD


ASTIM VE KRON K OBSTRUKT F AKC ER HASTALI INDA AKUT SOLUNUM YETERS ZL TEDAV S

PULMONER HİPERTANSİYONUN. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

TÜM DÜNYADA KİŞİNİN ASTIM HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLMEKTEDİR

ALLERJĠDE ACĠLLER. Dr Suna Asilsoy BaĢkent Ün. Çocuk Allerji- Ġmmunoloji, Adana

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU. ASTIM, ANAFLAKSİ ve BOĞULMA OLGULARINDA İKYD

Hışıltılı Bebeğin Tedavisi. Dr Suna Asilsoy

Antidot Zehirlenmesi. Giriş. Olgu 1. Amaç. Opioid Overdosu - Naloksan. Opioid Overdosu - Naloksan

Kurtarıcılar önceden eğitilmeli ve maruziyet alanına girmeden önce giydirilmelidir. Uygun ekipman yoksa

BRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ. Prof. Dr. Tunçalp Demir

KOAH DA KLİNİK ÖZELLİKLER VE TANI

Konjestif Kalp Yetmezliği Olan Çocuğun Hemşirelik Bakımı

Kanguru Matematik Türkiye 2017


Transkript:

Bronþial Astma: Çocuklarda Akut Atak Tedavisi Yýldýz SARAÇLAR*, Bülent Enis ÞEKEREL** * Prof.Dr.Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Pediatrik Allerji Bölümü, **Yrd.Doç.Dr.Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Pediatrik Allerji Bölümü, ANKARA Bronþial astmalý bir hastada; öksürük, nefes darlýðý, göðüste sýkýþma hissi ve hýrýltýlý solunum gibi semptomlarýn bir veya daha fazlasýnýn ortaya çýkmasý ya da önceden varolan bu semptomlarýn artmasý ile oluþan tabloya akut astma ataðý denir. Bu dönemde solunum fonksiyon testleri ile ekstratorasik bir obstrüksiyonun geliþtiði veya önceden varsa bu obstrüksiyonun aðýrlaþtýðý gösterilebilir. Astma ataðýnda semptomlardan; bronþlarda zaten varolan inflamasyonun artmasý ile aðýrlaþan bronþ obstrüksiyonu sorumludur. Bronþ obstrüksiyonu ise bronþ düz kas kontraksiyonu, bronþ mukoza ödemi ve bronþ lümenine biriken mukusun bir sonucudur. Bir hastanýn astmasýnýn aðýrlýðý (kronik astma tedavisine bkz.) ne olursa olsun; her astmalý her hangi bir zamanda akut astma ataðý geçirebilir ve bu ataðýn aðýrlýðý bronþial astmanýn aðýrlýðýndan baðýmsýzdýr. Kýsaca bu; her astmalýnýn tedavisiz düzelebilecek kadar hafif bir atak geçirebileceði gibi fatalite riski yüksek bir astma ataðýda geçirebileceði anlamý taþýr. Böyle oluncada her astma ataðý ile baþvuran hastanýn büyük bir özenle deðerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gerekir. Astma kronik bir hastalýktýr ve kronik tedavinin yanýnda zaman zaman ortaya çýkan akut ataklar için yoðun tedavilerin uygulanmasý gerekir. Astma ataklarýnda mortalite ve morbiditenin azaltýlmasý ve saðlýk kurumlarýnýn gereksiz ziyaretler ile yüklenmesinin önlenebilmesi ancak hasta veya ailesinin veya daha iyisi her iki tarafýn birden ataklar konusunda eðitilmesi ile gerçekleþebilir. Bu nedenle akut atak geçirmesi beklensin ya da beklenmesin her hastaya atak anýnda neler yapmasý gerektiði, hangi durumlarýn ataðýn aðýrlaþtýðý anlamý taþýdýðý ve hangi zamanlarda hekimleri ile temas kurmalarýnýn gerektiði anlatýlmalý ve bu yazýlý bir plan Geliþ Tarihi: 22.08.1997 Yazýþma Adresi: Dr.Yýldýz SARAÇLAR Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Pediatrik Allerji Bölümü, ANKARA olarak hastaya verilmelidir. Bu yazýlý tedavi planýnda tedavi dýþýnda; astmayý kötüleþtiren durumlar, hekim ile temas kurulacak telefon mutlaka yer almalýdýr. Saðlýk kurumuna baþvuran bir hastada atak tedavisini yapan hekimin bu konuda deneyimli olmasýnýn tartýþmasýz büyük yararý vardýr. Ancak; son on yýlda yayýnlanan astma konsensus raporlarý sonucu, akut atak tedavisi basitleþmiþ ve objektif ölçütler kullanýlmasý sonucu bir çok hekim tarafýndan (pratisyen, pediatrist, dahiliye ve aile hekimi uzmanlarý) rahatlýkla uygulanabilir duruma gelmiþtir. Nitekim akut atak geçiren bir hastanýn her zaman bir astma uzmanýna ulaþmasý mümkün olamadýðýndan yukarýda sayýlan hekim grubunun bu konuda bilgilendirilmiþ olmasý daha fazla arzu edilen bir durumdur. Öykü: Akut atakla hekime baþvuran astmalý bir çocukta süratle ilk deðerlendirme yapýlarak derhal tedaviye baþlanmalýdýr. Sonra astmanýn bu zamana kadar olan seyri ve akut ataðýn öyküsü üzerinde durulur. Ataðý baþlatan nedenin allerjen, infeksiyon, iritan veya yetersiz-düzensiz tedavi mi olduðunun öðrenilmesi gelecekte ataðýn tekrarlamasýna engel olunabilmesi için çok gereklidir. Akut astma ataðý dakikalar içinde ortaya çýkabileceði gibi saatler veya günler içinde de geliþmiþ olabilir. Hýzla geliþen bir atakta bronþ obstrüksiyonundan daha çok bronkokonstrüksiyon sorumlu iken (yani bronkodilatörler ile rahatlýkla tedavi edilebilirken) uzun sürede geliþen ataklarda ise mukoza inflamasyonu ve mukus týkaçlarý daha ön plandadýr (yani antiinflamatuvar tedavi gerekir). Hastanýn kullandýðý bütün ilaçlar, özellikle kortikosteroidler sorgulanmalýdýr. Çünkü inhale veya sistemik kortikosteroid kullanan bir hastanýn akut atak tedavisinde sýklýkla sistemik kortikosteroide ihtiyaç göstermesi beklenir. Bazý hastalarda akut astma ataðýnýn daha uzun sürdüðü ve daha yoðun tedavi gerektirdiði bilinir. Bu hastalarýn bazý ortak özellikleri taþýdýklarý görülmüþtür. Hastalarda bu risk faktörlerinin bulunup bulunmadýðý mutlaka araþtýrýlmalýdýr. Daha önce astma nedeniyle hastaneye yatmýþ olmak (özellikle son bir yýl 338 T Klin Týp Bilimleri 1997, 17

BRONÞÝAL ASTMA: ÇOCUKLARDA AKUT ATAK TEDAVÝSÝ içinde), acil servise sýk sýk baþvurma ihtiyacý duymuþ olmak, kronik kortikosteroid tedavisi alýyor olmak veya sistemik steroid tedavisini kýsa süre önce kesmiþ olmak, önceden yoðun bakým ünitesinde astma tedavisi görmüþ olmak, mekanik ventilasyon gerektirecek aðýrlýkta astma ataðý geçirmiþ olmak ve tedavi uyuncunu (kompliansýný) etkileyecek derecede bir psikolojik problemi olmak risk faktörününün bulunduðu anlamý taþýmalýdýr. Fizik Ýnceleme: Ýlk anda yapýlacak fizik inceleme solunum yolu obstrüksiyonunun aðýrlýk derecesini belirlemede çok yardýmcýdýr. Hafif derecede solunum sýkýntýsý olan bir çocukda bilinç açýktýr ve çevre ile olan ilgi devam etmektedir. Dispne genelde yoktur varsa bile yalnýzca egzersiz ile ortaya çýkmakta ve hasta rahatlýkla uzun cümleler halinde konuþabilmektedir. Yardýmcý solunum kaslarý solunuma ya eþlik etmemekte ya da yalnýzca interkostal çekilmeler olmaktadýr. Nabýz ve solunum sayýlarý ya normal ya da hafif derecede artmýþ bulunur. PEFR (ekspiratuar zirve akým hýzý) deðerleri hastanýn iyi olduðu dönemde üflediði en yüksek deðerinin %80 ninin üzerindedir. Orta derece solunum sýkýntýsý olan bir çocuk da ise bilinç açýktýr ve çevreye olan ilgi azalmamýþtýr. Genelde hafif bir huzursuzluk farkedilir. Yalnýzca kýsa cümleler halinde konuþabilmekte ve konuþurken dispne belirmektedir. Ýnterkostal çekilmeler yanýnda suprasternal çekilmeler vardýr ve hem nabýz hem de solunum sayýsý artmýþtýr. Hastalarýn PEFR deðerleri en iyi deðerlerinin % 80 ile %50 si arasýndadýr. Aðýr derece solunum sýkýntýsý olan bir çocukda ise ileri derece huzursuzluk vardýr ve çevreye olan ilgi azalmýþtýr. Yalnýzca kelimeler halinde konuþabilmekte ve istirahat anýnda bile dispne vardýr. Ýnterkostal ve suprasternal çekilmeler yanýnda burun kanatlarý solunuma eþlik eder. Yýldýz SARAÇLAR ve Ark. Nabýz ve solunum sayýsý ileri derecede artmýþtýr. Hastanýn PEFR deðeri en iyi deðerlerinin %50 sinin altýnda bulunur. Eðer bu bulgulara ek olarak siyanoz, konfüzyon ve akciðerlerde oskültasyonda "sessiz göðüs" bulgusu varsa hastanýn respiratuvar yetmezlik tablosunda olduðu düþünülmelidir. Ýnfantlarda beslenme, emme ve aðlama kalitesi solunum sýkýntýsýný deðerlendirmede çok önemlidir. Aðlama, obstrüksiyon aðýrlaþtýkça yumuþak sesli ve daha zayýf bir karakter alýr. Ayrýca terleme, pulsus paradoksus varlýðý (15-20 mmhg dan yüksek), ekspiryum uzunluðu ve vizingin niteliði solunum sýkýntýsýnýn aðýrlýðýný belirlemede kullanýlan diðer deðiþkenlerdir. Atelektazi, pnömotoraks ve pnömomediastinum gibi komplikasyonlar da fizik incelemede belirti verebilirler. Akut astma ataðýnýn aðýrlýðýný belirlemede kullanýlacak yaklaþým Tablo 1 de gösterilmiþtir. Laboratuvar bulgularý: Solunum fonksiyon testleri, oksijen satürasyonu ve diðer laboratuvar bulgularý tedaviye yön verir. Astmanýn aðýrlýk derecesinin tayininde ve tedaviye alýnan yanýtýn incelenmesinde solunum fonksiyonlarýnýn objektif olarak ölçülmeleri gerekir. "Peak Flowmeter" ile PEFR veya spirometre ile FEV1 (birinci saniyedeki zorlu ekspiratuar volüm) ölçülerek hava yolu obstrüksiyonunun þiddeti deðerlendirilebilir. Üç-dört yaþýn üzerindeki hastalarýn çoðu PEFR, beþ yaþýn üzerindeki hastalarýn çoðu ise FEV1 ölçümlerine uyum saðlayabilirler. PEFR büyük hava yollarý, FEV1 de büyük ve orta çaplý hava yollarý hakkýnda bilgi verir. Bu nedenle normal PEFR deðerleri elde edilmesine raðmen orta ve küçük çaplý hava yollarýnda yaygýn obstrüksiyonun olabileceðini hatýrda tutmak gerekir. Genellikle steteskopla vizing duyulduðunda PEFR beklenen deðerden %25 veya daha fazla Tablo 1. Çocuklarda akut astma ataðýnýn aðýrlýk derecesinin belirlenmesi Bulgu/Semptom Hafif Orta Aðýr Solunum Hýzý Normal- <1SD Normal- <2SD Normal- <2SD Bilinç Normal. Huzursuz olabilir. Açýk ve huzursuz. Ýleri derece huzursuz veya konfüzyon. Dispne Yok, hafif (yalnýzca egzersiz anýnda) Konuþurken. Ýnfantda beslenme güçlüðü. Ýstirahat anýnda bile. Ýnfant beslenemez. Pulsus Paradoksus < 10 mmhg 10-20 mmhg 20-40 mmhg Yardýmcý Solunum Kaslarýnýn Katýlýmý Retraksiyon yok veya yalnýzca interkostal çekilme Ýnterkostal ve suprasternal çekilme Ýnterkostal, suprasternal çekilme ve burun kanadý solunumu Renk Ýyi Soluk Soluk veya siyanotik Oskültasyon Eksp.sonu vizing Ýnsp.ve eksp.vizing Ýnsp.ve eksp.vizing veya sessiz göðüs Oksijen satürasyonu > % 95 % 91-95 < % 91 PaCO 2 < 42 < 42 ³ 42 FEV 1 veya PEFR >Beklenenin % 80 i Beklenenin %50-80 < Beklenenin % 50 si T Klin J Med Sci 1997, 17 339

Yýldýz SARAÇLAR ve Ark. azalmýþtýr. PEFR ölçümü yapýlabildiði taktirde kan gazlarýnýn ölçülmesine gerek duyulmayabilir. Çünkü sadece akým hýzlarý beklenenin % 25 inin altýnda olanlarda hiperkapni ve asidoz geliþir. Kan gazlarý þu durumlarda ölçülmelidir : * Respiratuvar yetmezlik þüphesi taþýyanlarda, * Akým hýzlarý % 25 in altýnda olanlarda, * Solunum fonksiyonu testi yapamayacak kadar aðýr hastalarda, * Mekanik ventilasyon uygulananlarda. PEFR yapamayan hastalarda "Pulse oxymetry" ile O 2 satürasyonu mutlaka ölçülmelidir. Bu özellikle küçük çocuklar ve uyum saðlayamayanlar için çok önemlidir. Solunum fonksiyonlarý tedavi ile O 2 satürasyonundan daha çabuk düzelir. Diðer baþvurulan rutin laboratuvar tetkikleri arasýnda özellikle steroid ve b-2 adrenerjik ilaç kullananlarda BRONÞÝAL ASTMA: ÇOCUKLARDA AKUT ATAK TEDAVÝSÝ hipokaleminin, hipergliseminin araþtýrýlmasý ve komplikasyonlar açýsýndan akciðer grafisi önem taþýr. Akut astma ataðýnýn tedavisi ataðýn þiddetine göre evde, acil serviste veya hastaneye yatýrýlarak yapýlýr. Ancak her koþulda tedaviye evde baþlanmalý düzelme olmamasý durumunda acil servisde veya yatýrýlarak hastanede tedaviye devam edilmelidir. Evde Akut Astma Ataðý Tedavisi (Tablo 2) Astma ataklarýn büyük bir kýsmýnda, ailenin evde uygulayacaðý tedavi yeterlidir. Her akut atakda hastanýn hekimine veya hastaneye baþvurmasý gerekmez. Ancak, tedavinin hatalý uygulanmasý olasýlýðýný aza indirmek için tedavi planýnýn ailelerin eline mutlaka yazýlý bir þekilde verilmiþ olmasý gerekir. Biz kliniðimizde yeni taný alan hastalara ilk birkaç ataklarýnda mutlaka bizler ile diyolog içinde olmalarý gerektiðini söylüyor ve bu sayede eðitimlerinde eksik veya yanlýþ olan noktalarý bu dönemlerde düzeltme imkaný buluyoruz. Böylece hasta- Tablo 2. Çocuklarda akut astma ataðýnýn evde tedavisi 340 T Klin Týp Bilimleri 1997, 17

BRONÞÝAL ASTMA: ÇOCUKLARDA AKUT ATAK TEDAVÝSÝ larýmýzý uzun bir gelecek için daha iyi hazýrladýðýmýzý düþünüyoruz. Akut astma ataðýnýn tedavisi konusunda eðitilmiþ ve eline yazýlý bir akut atak tedavi planý verilmiþ aileler evde tedaviye semptomlar belirir belirmez baþlamalýdýrlar. "Akut atak ne kadar uzarsa o kadar kötüleþir ve kötüleþtikçe de düzelmesi zorlaþýr, uzun zaman alýr" kuralýný aileler bilmeli ve tedaviye erken baþlamalý, düzelme olmamasý durumunda hekimleri ile temas kurmalýdýrlar. Evde tedavi kolay deðildir. Ailenin atak aðýrlýðýný deðerlendirebiliyor ve ataðýn aðýrlaþtýðýný gösteren belirtileri erkenden farkedebiliyor olmasý gerekir. Yoksa evde tedavi zaman kaybýna ve hatta komplikasyonlara neden olur. Ailenin; akut ataðýn aðýrlýk derecesini belirlemek için deri rengini, solunum sayýsýný, solunum güçlüðünü, yardýmcý solunum kaslarýnýn solunuma katýlýmýný ve bilinç durumunu deðerlendirmesi gerekir. Eðer çocuk yeterince büyük ve PEFR ölçümü yapabilecek durumda ise bronkodilatörden önceki ve sonraki PEFR deðerleri ölçülerek obstrüksiyon derecesi ve reverzibilite mutlaka deðerlendirilmelidir. Tedavide ilk ilaç olan bronkodilatör (b-2 agonist), hastaya hemen inhalasyon yolu ile verilmelidir. Ölçülü doz inhaler formundaki bronkodilatörden (terbütalin veya salbutamol) aracý tüp ile 2-8 püskürtme inhale ettirilebilir. Eðer evde varsa, bronkodilatör inhalasyonu en etkili yol olan nebülizer ile yaptýrýlmalýdýr. Bunun için nebülizer haznesine salbutamol solüsyonundan 0.1 mg/kg/doz konulur (ülkemizde nebülizer solüsyonu olan tek b-2 agonist) ve inhale ettirilir. Nebülizer ile ilaç inhalasyonu yaptýrmak için hem pahalý hem de pratik olmayan hava kompresörlerine gerek vardýr. Bu nedenle nebülizer ve kompresörlerini ancak çok küçük yaþta olan veya astmasýnýn þiddeti aðýr olan hastalarýn bulundurmasýný öneriyoruz. Her ne þekilde verilirse verilsin bronkodilatör uygulamasýndan 20 dakika sonra istenilen düzelme olmazsa 20 dk ara ile bronkodilatör iki kez daha tekrarlanabilir. Hastada olmasý arzu edilen düzelme PEFR nin %80 nin üzerine çýkmasý ve dispnenin ortadan kalkmasýdýr. Aile 3 sefer bronkodilatör uygulamasýnýn ardýndan hastanýn durumunu tekrar deðerlendirmeli ve solunum sýkýntýsý orta veya þiddetli derecede devam ediyorsa (bkz Tablo 2) mutlaka bir saðlýk birimi ile temas kurmalýdýr. Eðer bronkodilatör sonrasý solunum sýkýntýsý hafif (PE- FR>%80 ve dispne yok) ise ve bu durum bronkodilatörden sonra en az 3-4 saat süre ile devam ediyorsa tedaviye evde devam edilebilir. Bunun için düzelinceye kadar 3-4 saat aralýklar ile b-2 agonist kullanmaya devam edilmeli ve eðer inhale steroid kullanýlýyor ise 7-10 gün süre ile bu ilacýn günlük dozu iki katýna çýkarýlmalýdýr. Bir astma ataðýnýn 7-10 günden daha fazla uzamasý durumunda hastalarýn hekimleri ile dialoða geçmeleri gerekir. Evde hastalarýn deðerlendirmesinde kullanýlan kriterler Tablo 1 de ve tedavide izlenecek yol ise Tablo 2 de özetlenmiþtir. Yýldýz SARAÇLAR ve Ark. Acil Serviste ve Hastanede Akut Atak Tedavisi (Tablo 3) Evde düzelmeyen hasta hemen acil servise baþvurmalýdýr. Burada süratle objektif kriterler kullanýlarak deðerlendirme yapýlmalý, ataðýn aðýrlýk derecesi saptanmalýdýr (Tablo 2). Mümkünse O 2 satürasyonu ve FEV1 veya PEFR ölçülmelidir. Eðer hastada baþvurduðu anda; bilinç bulanýklýðý, siyanoz veya PEFR yapamayacak kadar solunum sýkýntýsý varsa solunum yetmezliði tablosunda olduðu kabul edilmeli ve derhal yoðun bakým ünitesine alýnarak entübe edilmeli ve %100 oksijen ile mekanik ventilasyon uygulanmalýdýr. Bir yandan da nebülize veya inhale b-2 agonist ve intravenöz kortikosteroid verilmelidir. Durumu solunum yetmezliði kadar þiddetli olmayan orta ve aðýr þiddete astma ataðýnda kabul edilen hastalara (Tablo 3) tedavi acil servisde baþlanmalýdýr. Önce O 2 satürasyonunu % 90 nýn üzerinde tutulacak þekilde nemlendirilmiþ oksijen (4-6 lt/dk) ve nebülize b- 2 agonist (salbutamol 0.15 mg/kg/doz; maks:5, min:1.25mg/doz) verilmelidir. Nebülizerin temin edilemediði durumlarda ölçülü doz inhaler formundaki b-2 agonist aracý tüp ile 2-8 püskürtme inhale ettirilebilir. Aðýr atakda olan hastalara salbutamol ile birlikte antikolinerjiklerin de (ipratropium bromid) uygulanmasý önerilmektedir. Ancak bu ilacýn yalnýzca ölçülü doz inhaler formu ülkemizde bulunmaktadýr. Biz atak tedavisinde ipratropium bromid kullanmamanýn tedaviyi sonuçlarýný önemli oranda etkilemediðini düþünüyor ve kendi pratiðimizde bu ilacý kullanmýyoruz. Tedaviye yeterli yanýt vermeyen hastalarda b-2 agonist uygulanmasý maksimum bonkodilatasyonu saðlamak amacý ile 20 dakika ara ile iki kez daha tekrarlanmalýdýr. Gerekli görülürse aðýr atakdaki hastalara inhalasyon 1 saat boyunca devamlý bir þekilde de yaptýrýlabilir. Aðýr ataktaki hastalara ve tedaviya çabuk bir düzelme ile yanýt vermeyen veya kýsa süre önce steroid alan orta þiddette atak geçirmekte olan hastalara oral sistemik kortikosteroid derhal baþlanmalýdýr. Kortikosteroidi parenteral yol ile vermenin oral yola göre üstünlüðü olmadýðý gibi, çocuklarda gereksiz yere strese neden olmak gibi bir de dezavantajý vardýr. Acil servisde ilk tedavilerini alan hastalar bir saat sonunda tekrardan deðerlendirilmelidirler. Bu aþamada tedavi giriþiminden alýnan yanýtlara göre FEV1 veya PEFR deðerleri %50-80 arasýnda olanlarý orta ve %50 nin altýnda olanlarý ise aðýr atakda kabul ederek tedaviye 1-3 saat daha devam etmek gerekir. Orta atak kabul edilen hastalar 60 dakikada bir b-2 agonist ve oral ya da yüksek doz inhale steroid tedavisi ile; aðýr ataktaki hastalarda oral kortikosteroid ve durumlarýna göre saatte bir veya daha yoðun bronkodilatör ile tedavi T Klin J Med Sci 1997, 17 341

Yýldýz SARAÇLAR ve Ark. BRONÞÝAL ASTMA: ÇOCUKLARDA AKUT ATAK TEDAVÝSÝ Tablo 3. Acil serviste ve hastanede akut astma tedavisinde izlenecek yol Ýlk deðerlendirme (bkz Tablo 1) Öykü,fizik inceleme (oskültasyon,yardýmcý solunum kaslarý,nabýz ve solunum hýzlarý), PEFR veya FEV1,oksijen satürasyonu ve gerekirse diðer testler. FEV1 veya PEFR ³ %50 Ýnhale b -2 agonisti ölçülü doz inhaler veya nebülizer ile 1 saat içinde 3 sefer tekrarlanabilir. Oksijen. O2 satürasyonu ³%90 olacak þekilde. Oral sistemik steroid(eðer tedaviye yanýt yoksa veya yakýn zamanda alýndý ise. FEV1 veya PEFR < %50 (Aðýr atak) Yüksek doz inhale b -2 agonisti ve antikolinerjik nebülizer ile 1 saat içinde 3 sefer veya sürekli olarak. Oksijen. O2 satürasyonu ³%90 olacak þekilde. Oral sistemik steroid. Solunum Yetmezliði veya Solunum Yetmezliðine Gidiþ Entübasyon ve %100 oksijen ile mekanik ventilasyon. Nebülize kýsa etkili b-2 agonisti ve antikolinerjik. Ýntravenöz steroid. Tekrar deðerlendir (Semptomlar,fizik inceleme, PEFR, oksijen satürasyonu ve gerekirse diðer testler.) Yoðun Bakým Ünitesine Yatýr (Aþaðýdaki ilgili bölüme bkz.) Orta Aðýrlýkta Atak FEV1 veya PEFR %50-80 F.Ýnceleme:orta derecede solunum sýkýntýsý Ýnhale b -2 agonisti 60 dakikada bir. Sistemik steroid veya yüksek doz inhale steroid. Yanýt varsa tedaviye 1-3 saat devam edilir. Aðýr Atak FEV1 veya PEFR < %50 F.Ýnceleme:Ýstirahatte aðýr derecede semptomlar, yardýmcý solunum kaslarý katýlýmý, göðüste retraksiyonlar. Öykü: Yüksek riskli hasta. Ýlk tedaviden sonra geliþme yok. Ýnhale b -2 agonisti 60 dakikada bir veya sürekli + antikolinerkjik. Oksijen. Sistemik steroid. Yanýt varsa tedaviye 1-3 saat devam edilir. Ýyi Yanýt FEV1 veya PEFR ³%70 Son tedavi ile saðlanan bu durum 1 saat devam ediyor. Fizik Ýnceleme:Normal Yetersiz Yanýt FEV1 veya PEFR ³ %50 fakat <%70 Hafif-orta aðýrlýkta semptomlar. Hekimin insiyatifi Kötü Yanýt FEV1 veya PEFR <%50 PaCO2 ³42mmHg. Fizik Ýnceleme:Aðýr semptomlar, uykuya eðilim, konfüzyon. Eve gönder Ýnhale b -2 agoniste devam. Bir süre oral sistemik steroid. Hasta eðitimi (Ýlaç kullanýmlarýnýn tekrarý, atak tedavi planýnýn gözden geçirilmesi, yakýn izlem) Hastaneye yatýr (servis) Ýnhale b -2 agonist + antikolinerjik. Sistemik steroid (po veya ÝV) Oksijen FEV1 veya PEFR, O2 satürasyon ve nabýz takibi. Düzelme Eve gönder Ýnhale b -2 agoniste devam. Bir süre oral sistemik steroid. Hasta eðitimi (Ýlaç kullanýmlarýnýn tekrarý, atak tedavi planýnýn gözden geçirilmesi, yakýn izlem) Hastaneye yatýr (yoðun bakým) Ýnhale b -2 agonist (saatte bir veya sürekli) + antikolinerjik. ÝV steroid Oksijen Entübasyon ve mekanik ventilasyon gerekebilir. 342 T Klin Týp Bilimleri 1997, 17

BRONÞÝAL ASTMA: ÇOCUKLARDA AKUT ATAK TEDAVÝSÝ edilirler. Bu süre içinde en az 1 saat süre ile stabil kalýyorlar ve PEFR %70 in üzerine seyrediyorsa hastalar eve gönderilirler. Eðer bu süre içinde PEFR %50 ile 70 arasýnda seyrediyorsa bu hastalarýn yatýrýlarak mý yoksa evde mi tedaviye devam edecekleri hekimin deðerlendirilmesine kalmýþtýr. Astma konusunda ebeveynleri deneyimli olan, tedavi ile durumunda geliþme kaydedilen ve hastaneye yatmaya aþýrý tepki gösterenler çocuklarda tedaviye evde devam etmek daha uygun olurken, ailenin uyuncuna güvenilmemesi, tedavinin geliþme saðlamadýðý hastalarda veya ailenin ileri derece endiþeli olduðu durumlarda tedaviye hastaneye yatýrarak devem etmek daha yerinde olur. Ýkinci tedaviye baþlandýktan sonra solunum sýkýntýsý giderek artan, CO 2 retansiyonu geliþen ve FEV1 veya PEFR i %50 nin altýnda seyreden hastalar yoðun bakýma alýnarak izlenmelidir. Hastanede servise veya yoðun bakýma yatýrýlan hastalar oksijen, b-2 agonist ve kortikosteroidler ile atak þiddetlerine göre deðiþen doz ve sýklýklarda tedavi edilirler. Akut aðýr astma ataðý ile hastaneye yatýrýlan hasta status astmatikus tanýsý alýr. Status astmatikus; uygun akut atak tedavisine yanýt vermeyen rezistan akut astma olup hayatý tehdit edebilir. Mutlaka hastaneye yatýrýlarak yoðun bir tedavi uygulanmasý gerekir. Hastanýn yaþý küçük olduðu oranda solunum yetmezliði riski fazladýr. Hastanede akut astma ataðýnýn aðýrlýk derecesinin monitorizasyonu çok önemlidir. PEFR ve oksijen satürasyonu hastalýðýn hem aðýrlýk derecesini en iyi belirleyen hem de objektif nitelikte olan deðiþkenlerdir. Yapýlan çalýþmalara göre PEFR deðerleri beklenenin %25 inden fazla olan hiçbir hastada, 45 mmhg dan fazla PCO 2 veya 7.35 den az arteriyal ph deðeri görülmemiþtir. Bu nedenle yatan her hastaya derhal arteriyel giriþim yapýlmamalý, bu karar PEFR ve O 2 satürasyon deðerlerine göre verilmelidir. PEFR deðeri %25 den az olanlarda ise asit-baz dengesi kolay bozulacaðýndan arteriyel kan gazlarýnýn ölçülmeleri gerekir. Ýnfant ve küçük çocuklarda asit baz dengesi kolay bozulma eðilimindedir. Bu hastalarda takipne, yetersiz sývý alýmý ve kullanýldýðý durumlarda aminofilinin diüretik etkisi nedenleriyle dehidratasyon; ayrýca uygunsuz ADH salýnýmý ve negatif plevral basýnç artmasý nedenleriyle de akciðer ödemi geliþebileceði akýlda tutulmalýdýr. Yatan hastayý deðerlendiren doktor öykü, fizik inceleme, rutin kan sayýmý, idrar analizi, akciðer grafisi ve serum elektrolitlerinin tayini yanýnda gerek görürse arteriyal kan gazlarýný ve kan ph ölçümü ister. Çocuk kardiyak monitör ve oksimetreye baðlanarak deneyimli bir hemþire ve saðlýk personeli tarafýndan yakýndan izlenir. Konsensus raporundaki önerilere göre moniterize edilerek serviste veya yoðun bakým ünitesinde izlenen hastaya uygulanan tedavi giriþimleri Tablo 3 de gösterilmiþtir. Böyle bir hastanýn taburcu edilmesi veya yoðun bakým ünitesine nakli yakýndan izleyen doktorun kararýna baðlýdýr. Persistan hipoksemi, bitkinlik, bilinç durumunda bozulma yoðun bakýmda tedaviyi gerektirir. Respiratuar yetmezliðe gidiþ veya respiratuar yetmezlik geliþebilir. PCO 2 >55 ise respiratuar yetmezliðe gidiþ, PCO 2 >65 ise respiratuar yetmezliktir. Hipoksi çok aðýr ise PCO 2 55 olsa bile yetmezlik geliþebilir. Hastaneye yatýrýlan ve b-2 agonist tedavisine iyi yanýt veren hastada ek bir bronkodilatasyon saðlamayacaðý için baþka bir bronkodilatöre gerek yoktur. b-2 agoniste yanýt vermeyen çocuklarda antikolinerjiklerin eklenmesi önerilmektedir. Biz konsensus raporlarýný uygulamaya baþladýðýmýz son 5-6 yýldýr bronkodilatör olarak ne antikolinerjik ne de daha önceki yýllarda sýklýkla kullandýðýmýz aminofiline gerek duyduk. Aminofilin kullanýlacak ise önce ÝV bolus olarak verilmeli ve sonra da serum düzeyine bakýlarak infüzyonla devam edilmelidir. Acil servisdeki izleminden sonra eve göderilecek veya hastaneden taburcu edilmesine karar verilen hastalarda bronkodilatör tedaviye semptomlar geçene kadar, oral steroid tedavisine ise günde bir ile iki bölünmüþ dozlarda 3-10 gün süre ile devam etmeleri önerilir. Steroidin PEFR nin %70 in üzerine çýkmadan kesilmemesine ve 10 günlük tedavinin steroidin azaltarak kesilmesini gerektirmediðine inanýlmaktadýr. Eve gönderilen hastalarda kronik astma tedavisi gözden geçirilmeli, hastaya bu ataðýnýn neden ileri geldiði belirterek nasýl korunmasý gerektiði anlatýlmalý, akut atak tedavi planý gözden geçirilerek aksayan yönler düzeltilmelidir. Biz hastalarýmýzý düzelmeleri beklenen süre sonunda yeniden görüyor ve kronik astma tedavilerini yeniden gözden geçiriyoruz. Genel Bilgiler Yýldýz SARAÇLAR ve Ark. Oksijen Tedavisi: Oksijen satürasyonunu %90 ýn üzerinde (tercihen %95 in üzerinde) tutacak þekilde nemli oksijen verilmesi gerekir. Bunun için nazal kanül, yüz maskesi, nebülizer veya mekanik ventilatör kullanýlýr. O 2 akým hýzý özellikle hiperventilasyonu olan hastalarda yüksek olmalýdýr. O 2 akým hýzý 2-6 lt/dk olarak ayarlanabilir. Ýntravenöz sývý: Aðýzdan alýmýna izin verilmeyen veya aðýzdan alamayan hastalarda dehidratasyon varsa idame sývýnýn 1.25 veya 1.5 katý ile rehidratasyon yapýlýr. Elektrolitler özellikle sodyum, potasyum ayarlanýr. b-2 adrenerjik tedaviye baðlý hipokalemi belirebilir. Akut astma ataðýnda uygunsuz ADH sekresyonu olabilir. Sývý tedavisi dikkatle yapýlmalýdýr. Beta agonistler: Nebülize þekilde verilmesi ile en iyi etki saðlanýr (ultrasonik veya jet nebülizer). Hastanede salbutamol 0.15 mg/kg/doz 20 dakikada bir, T Klin J Med Sci 1997, 17 343

Yýldýz SARAÇLAR ve Ark. bir saat süreyle üç kez verilir. "Metered dose inhaler" (ölçülü doz inhaler) verilecekse idame dozun dört-altý katý verilmelidir. "Spacer" (aracý tüp) kullanýlmasý etkinliðini artýrýr. Gerekirse hastanede nebuzerle sürekli verilmesi de önerilir. Sürekli beta-2 agonist inhalasyonu: Standart tedaviye yanýt vermeyen vakalarda nebülizer ile sürekli inhalasyon uygulanýr. Salbutamol veya terbütalin tercih edilir: Terbütalin (1 mg/ml solüsyon): 1-12 mg/saat verilir. Nebülizer solüsyonu ülkemizde yok. 0.25-3 mg her 15 dakikada bir verilebilir. Maksimum doz 12 mg/saat veya klinik düzelme görülünceye kadardýr(hangisi önce görülürse). Salbutamol (2.5 mg/2.5 ml nebülizer solüsyonu): 0.5 mg/kg/saat. Maksimum 15 mg/saat. Ýntravenöz b-2 agonist infüzyonu: Terbütalin 0.4 ug/kg/dakika hesabýyla ÝV infüzyona baþlanýr. Her 15 dakikada bir 0.2 ug/kg/dakika arttýrýlarak maksimum 3-6 ug/kg/dakika ya ulaþýlýr. Eðer PCO 2 düþer ve klinik düzelme belirirse maksimum doza ulaþmadan infüzyona son verilir. ÝV terbütalin veya salbutamol ile bazý vakalarýn mekanik ventilasyona gitmesinin önlenebildiði bildirilmektedir. Metilksantiller: Hastaneye yatan akut astmalý hastada aminofilinden yararlanýlabilir. b-2 agonist yanýnda verilmesi önerilmemektedir. Yeterli dozda verilen salbutamolün yanýnda kullanýlmasýnýn ek bir bronkodilatasyon saðlamadýðýna inanýlmaktadýr. Serum düzeyi tayini ile doz iyi ayarlanmalýdýr. Optimal terapötik doz son çalýþmalara göre 5-15 ug/ml serum düzeyi saðlayan doz olmalýdýr. Toksik etki yakýndan izlenmelidir. Özellikle taþikardi, baþ aðrýsý, bulantý, kusma, konvülsiyon, kardiyak aritmi belirebilir. Konsensus raporuna göre ÝV aminofilinin yükleme dozu 6 mg/kg, idame dozu 1 mg/kg/saat tir. Antikolinerjikler: Kolinerjik bronkospazmý önler. b-2 agonistler ile verilmesi önerilir. Sonuçlarý tartýþmalýdýr. Dört yaþtan küçüklere 125 ug, büyüklere 250 ug önerilmektedir. BRONÞÝAL ASTMA: ÇOCUKLARDA AKUT ATAK TEDAVÝSÝ Kortikosteroidler: Orta ve aðýr þiddette astma ataðý geçiren her hastada kortikosteroid gereklidir. Hidrokortizon 4 mg/kg, metilprednizolon 1-2 mg/kg, bunlar yoksa prednizolon 1-2 mg/kg altý saatte bir emniyetle verilebilir. Metilprednizolon tercih edilir. Her bir dozda 60 mg ý aþmamak önerilir. Çok yüksek dozlarda kullanýlmasýnýn ek bir yararý gözlenmemiþtir. PEFR deðeri %50 e ulaþana kadar günde 3-4 doz olarak, PEFR %70 e ulaþana kadarda 1-2 doz þeklinde uygulanmasý önerilir. Acil servis ziyaretinden veya hastaneden taburcu edildikten sonra oral kortikosteroidin 3-10 gün süre ile uygulanmasýnýn yeterli olduðu düþünülmektedir. Mekanik ventilasyon: Yoðun bakýmdaki agresif tedaviye raðmen hasta düzelmezse mekanik ventilasyon gerekir. Hýzý yavaþ ve ekspiryum zamaný uzun olan bir "Volume-Cycled "ventilatör önerilmiþtir. Ekspiryum sonu basýnç minimal olmalý ve solunum yolu basýncýný 40-50 cm H 2 O dan daha az düzeyde tutacak tidal volüm ayarlanmalýdýr. Bu ancak aðýr bir sedasyon ve kas paralizisi ile elde edilir. Önceki ilaçlara devam edilir. Mekanik ventilasyon ile düzelmeyen bazý hastalarda halothan veya ketamin ile anestezi uygulanarak obstrüksiyonun düzeldiði bildirilmiþtir. Kliniðimizde astma tanýsý ile izlenipte ventilatöre baðlanmasýný gerektirecek þiddette astma ataðý ile baþvuran hiç bir hastamýz olmadý. KAYNAKLAR 1. National Heart, Lung and Blood Institute, National Institutes of Health. International Consensus Report on Diagnosis and Management of Asthma. NIH pub no 92-3091. Bathesda, MD, U.S. Department of Health and Human Services, 1992. 2. National Heart, Lung and Blood Institute, National Institutes of Health. Global Strategy for Asthma Management and Prevention NHLBI/WHO Workshop Report.NIH pub no 95-3659. January 1995. 3. National Institutes of Health, National Heart, Lung and Blood Institute. Highlights of the Expert Panel Report: Guidlines for the diagnosis and Management of Asthma. Prepared for the 1997 Meeting of the American Academy of Asthma, Allergy, and Immunology. U.S. Department of Health and Human Services, NIH,NHLBI. February 1997. 4. Saraçlar Y. Bronþial Astma: Akut atak tedavisi. Tunçbilet E, Çoþkun T, Yurdakök M (Eds). Pediatri El Kitabý: Acil yaklaþýmlar ve tanýsal giriþimler.1995, Ankara. 344 T Klin Týp Bilimleri 1997, 17