KEMİK DOKU HİSTOLOJİSİ DERS NOTLARI - 1

Benzer belgeler
Destekleme Koruma Hareket. Kemik dokusunun Fonksiyonları. Mineral depolama (Ca, P) Kan yapımı Enerji depolama (kemiklerdeki sarı kemik iliği)

KIKIRDAK ve KEMİK DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

Organizmanın en sert dokusudur. Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur. İnorganik elemanlar

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu II. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

Kıkırdak Doku Kemik Doku

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir?

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

PROF. DR. OKTAY ARDA

Kemik dokusu, yapısı ve işlevi. Dr. Kutay Engin Özturan

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

BAĞ DOKUSU. Gevşek Bağ Dokusu Sıkı Bağ Dokusu (Düzenli, Düzensiz) Özelleşmiş Bağ Dokusu

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir.

KEMİK DOKU HİSTOLOJİSİ DERS NOTLARI - 2

ÜNİTE 7. Kemik Dokusu. Amaçlar

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir.

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

KEM K OLU UMU ki çe it kemik olu umu vardır. 1)Ba dokusu aracılı ıyla süngerimsi kemik olu umu 2)Kıkırdak doku aracılı ıyla sıkı kemik olu umu

Örtü Epiteli Tipleri:

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: HİSTOLOJİYE GİRİŞ VE TEMEL HİSTOLOJİ TEKNİKLERİ...1

KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp

Kemik iliği yapısı Miyeloretiküler Bağ Dokusu

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

İnsanda Destek ve Hareket Sistemi

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

Çekirdek 4 bölümden oluşur Çekirdek zarı: karyolemma Kromatin: Chromatin Çekirdekcik: Nucleolus Çekirdek sıvısı: karyolymph

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

HAYVANSAL DOKULAR Doku Histogenez

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kemik Doku ve Kemikleşme Çeşitleri

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

EKSTRASELÜLER MATRİKS

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli

Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak

Hatırlatma: 1. Ünitede canlıların en küçük yapı biriminin hücre olduğunu,

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 3. Hafta: Bitkisel Dokular KOLONİ VE DOKULAŞMA

LİZOZOMLAR Doç. Dr. Mehmet Güven

DERİ VE EKLERİ. Doç. Dr. Belgin CAN

BAĞ DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

Osteoporoz Rehabilitasyonu

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR

BEK 153 ORGANİK ESERLERDE ÖNLEYİCİ KORUMA

Genel Biyoloji Laboratuarı 16.Mart.2015

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

ET HİJYENİ, MUAYENESİ VE TEKNOLOJİSİ DERS NOTLARI (1) PROF.DR.T.HALÛK ÇELİK

Fen Bilimleri Kazanım Defteri

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

6.Sınıf. Soru Bankası 8. I. Hücre II. Hücre. 6. a. Hücre çeperi b. Sentrozom c. Kloroplast d. Lizozom

OSTEOPOROZ. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

Hücre canlının en küçük yapı birimidir.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya

DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ

PENTOKSİFİLİN KULLANIMININ KIRIK İYİLEŞMESİ ÜZERİNE ETKİSİNİN RATLARDA İNCELENMESİ

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK

Özofagus Mide Histolojisi

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

A. Aşağıdaki destek ve hareket sistemi ile ilgili verilen kavram ağını uygun şekilde doldururunuz.

skelet sistemi tek ba ına vücudu hareket ettiremez. Herhangi bir hareket için gerekli kuvvet kaslar tarafından sa lanır. Kas dokusu vücutta oldukça

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

HÜCRE. Dicle Aras. Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması

Epitel dokusu: Destek dokuları Kas dokusu Sinir dokusu

Heterolog tip I kolajen biostimulation deri hücresi

HÜCRE İSKELETİ 1. Prof. Dr. Melek ÖZTÜRK Prof. Dr. Müjgan CENGİZ

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kasların regenerasyon yeteneği yok denecek kadar azdır. Hasar gören kas dokusunun yerini bağ dokusu doldurur.

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

Bütün hücrelerin olmazsa olmazları. Plazma zarı Yarı-sıvı sitosol Kromozom Ribozom

Mine dokusunun yapısı, organik ve inorganik yapı bileşenleri

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

Şekil 1. Mitoz bölünmenin profaz evresi.

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ. İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü. vücudun biyokimyasal süreçlerinin etkin bir şekilde

KIKIRDAK DOKUSU. Prof.Dr. Bülent AHISHALI. İstanbul Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

Fizyoloji Nedir? 19/11/2015. FİZYOLOJİ KAVRAMI ve HÜCRE. Yaşayan organizmaların karakteristik özellikleri nelerdir?

DİŞİ EŞEY HÜCRELERİNİN GELİŞMESİ OLGUNLAŞMASI. Doç. Dr. A. Gürol BAYRAKTAROĞLU

Transkript:

KEMİK DOKU HİSTOLOJİSİ DERS NOTLARI - 1 KEMİK DOKUSU Vücudun en sert dokusudur. Destek dokular arasında gerçek anlamda destekleme görevi yapan doku budur. Vücut ve organları için; 1.Destek ve koruma, 2.Kalsiyum ve fosfat iyonları için depo organı görevi yapar. Merkezi sinir sistemi organları, akciğerler ve kalb, kemik iliği gibi, hem yapısal hem de fonksiyonel yönden hassas organlar, kemik dokusundan yapılmış bir kafes tarafından desteklenir ve korunurlar. Ayrıca özellikle uzun kemikler oluşturdukları eklemlerle kaslarda üretilen gücü bir kaldıraç gibi çoğaltarak vücut hareketine dönüştürürler. Kemikler ayrıca vücudun kalsiyum ve fosfor depolarıdır. Kemik dokusu sertliğine karşın, karşılaştığı değişik kuvvetlerin etkisi ile şekil ve yapısını değiştirebilir (kemiğin şekillenebilme özelliği, plasticity). Örneğin; bozuk dişlerin uygun tellerle düzeltilmesi, eğri oturuş kusurlarının giderilmesi. Diğer bağ ve destek dokularında olduğu gibi hücreler azınlıktadır, yani fundamental substanslı bir dokudur. Kemik dokuyu meydana getiren unsurları şöyle şematize edebiliriz:

1. Osteoprogenitor hücreler: Bunlara osteojenik hücreler de denir. Bunlar kemik hücresi olma yönünde koşullanmış mezenkim hücreleridir ve kök hücrelerin özelliklerine sahiptir. Olgunlaşmış kemikte de, kemiği saran zarlar ( periost, endost ) içerisinde ve kemik kanalcıklarının içindeki damarlar

etrafında inaktif olarak bulunurlar (perisit ler!!). Şekilce fibroblastlara benzerler. Yeni kemik yapımı ve kemik kırıklarının onarımı sırasında mitozla çoğalarak osteoblastlara dönüşürler. 2. Osteoblast lar: Adlarından da anlaşılacağı gibi kemik yapan hücrelerdir. Osteoprogenitor hücrelerden meydana gelirler. Kemik yapım yerlerinde tek sıra halinde, epitel hücreleri gibi dizilirler. Aktivite durumlarına göre pirizmatik, kübik, basık şekilli olabilirler. Granüllü ER ve Golgi aygıtından zengindirler, ökromatik çekirdekleri vardır. Kemik fundamental substansının amorf kısmını ve fibrillerini ( tip I kolagen) sentezlerler. Henüz kireçleşmemiş olan bu tür temel madde osteoid adını alır. Osteoblastlar daha sonra salgıladıkları alkali fosfataz enzimi sayesinde kandan buraya geçen kalsiyum ve fosfor iyonlarının çökmesini sağlarlar, böylece kireçleşen fundamental substans içinde hapsolur, aktivitelerini azaltır ve osteositlere dönüşürler. (Biyolojik mineralizasyon: vücutta kemikte ve dişlerin sement, mina, dentin tabakalarında görülür. Şöyle olaylanır; Osteoblast lardaki (veya odontoblast lardaki) 100 nm çapındaki alkalen fosfataz ve diğer enzimleri içeren veziküller eksositoz yoluyla hücrenin çevresine verilir, çevreye verilen veziküller matriks içinde yırtılınca ortamda mineral çökmesi için gereken enzim yoğunluğu sağlanmış olur ve mineral çökmesi başlatılır. Yine bu yerlerdeki Tip I kollagen liflerde bulunan birlaç çeşit gama karboksiglutamik asit Ca iyonlarının kollagen liflere sıkıca tutunmalarını sağlayarak mineralizasyona katkı yapar). Osteoblastlar tarafından salgılanan alkalen fofosfatazın bir kısmı diffüzyonla kana geçtiğinden kandaki alkalen fosfataz düzeyi kemik yapım hızını gösterir. Bundan dolayı çocukluk ve büyüme çağında, kemik kırılmalarında, kemikte harabiyet yapan hastalıklarda kan alkalen fosfataz düzeyi yükselir. Hipoparotiroidizmde ise düşer.

3. Osteosit ler: Ürettiği salgı içinde hapsolan osteoblastlar osteositlere dönüşürler. Osteositler olgun kemik hücreleridir. Yassı oval şekillidirler, lacun adı verilen kovuklar içinde bulunurlar. Sitoplazmik uzantıları vardır, bu uzantılar kanaliküli osseiler içinde birbirlerine doğru uzanır. Kemik matriksi sertleşmiş olduğundan madde transportu osteositler üzerinden gerçekleşir. Bu hücrelerin uzun uzantılarının bulunması ve bu uzantıların birbirlerine bağlanmasının nedeni budur. Organeller yönünden oldukca fakir olmalarına karşın yinede aktiftirler, kemik dokusunun beslenmesini temin ederler, yaşlanıp ölürlerse o bölgedeki kemik de beslenemez ve osteoklastlar tarafından resorbe edilir, yerine yeni kemik doku yapılır.

(internet ten alınmıştır) 4. Osteoklast lar: Kemik resorbsiyonunu sağlayan hücrelerdir. Bu nedenle kemik yıkımı sırasında belirirler ve sonra kaybolurlar. Kandan gelen monositlerin birleşmesi ile şekillenen dev hücrelerdir (Osteoblastlar tarafından sentezlenen makrofaj koloni-uyarıcı factor (M-CF) monositlerin osteoklast yönünde farklanmaları ve hayatta kalmaları için gereklidir). Sitoplazmalarında bol lizozom içerirler. Hücrelerin resorbe edilecek kemiğe dönük yüzleri testere dişleri gibi uzunlu kısalı sitoplazmik uzantılar içerir (hücre inaktif formda iken bu görünüm izlenmez), lizozomlar içerdikleri çeşitli enzimleri ( asit fosfatazlar, kollagenaz ve diğer proteazlar ) bu yüz üzerinden kemiklere vererek onları eritirler. Bu nedenle osteoklastların kemik yüzeyine oturdukları yerler çukurlaşırlar, bu çukurluklara Howship lakunleri denir. Eriyen maddeler osteoklastlar tarafından fagosite edilip zararsız hale getirilirler.

Paratiroid hormone (parathormon) osteoklastların sayı ve etkinliklerini arttırır ve kemik resorpsiyonunu sağlar. Buna karşılık tiroid bezinden salgılanan kalsitonin adlı hormon ise osteoblastların sayı ve etkinliklerini arttırarak kemik yapımını sağlar. Kemik matriksi ( Fundamental substans ): Diğer destek dokuları gibi kemik dokusunda da hücreler arası madde boldur (fundamental substans, temel madde), hücreler azınlıktadır. Temel maddenin diğer destek dokulardan farkı ise inorganic maddeler de içermesidir. Buna göre kemiğin fundamental substansını; 1. İnorganik kısım, 2. Organik kısım; a-amorf kısım, b- Fibröz kısım olarak inceleyebiliriz. Sağlam ve dayanıklı bir kemikte fundamental substansın bu kısımlarının birbirine oranı dengeli olmalıdır. İnorganik kısımda eksiklik olursa kemik lastik gibi bükülebilir. Organik kısım eksik olursa kemik kırılgan olur.

1. İnorganik kısım: İnorganic kısım temel maddenin kuru ağırlığının yaklaşık %50 kadarını oluşturur. Kemik dokusuna sertlik kazandırırlar. İnorganik maddelerin en önemlileri Ca (%85) ve P (%10) dur. Ayrıca Mg ve Fl bileşiklikleride bulunur. Ca vücuttaki birçok fonksiyon için temel minerallerdendir; -enzimlerin aktifleşmesi, (örnek: mastosit degranülasyonu!!) -hücrelerin bir arada tutulması (kohezyon), -hücre membrane geçirgenliğinin sağlanması, -kas kasılması, -kan pıhtılaşması, -sinir ucu-kas membranı ilişkisi (motor plaklar) gibi görevler bunların en önemlileridir. Vücuttaki Ca un %99 u kemikte depo edilir. Her dakikada bir, kandaki kalsiyumun %25 i kemikteki Ca ile yer değiştirir. Kemik matriksindeki Ca ve P iyonları hidroksiapatit kristalleri halindedir. Kristallerin etrafı su ve iyonlardan oluşmuş bir tabaka içerir ( hidratasyon kabuğu), bu tabaka; vücut sıvıları ile kristaller arasındaki iyon alışverişinin gerçekleşmesini sağlar. 2. Organik kısım; Kemik dokusunun organic kısmı osteoblastlar tarafından sentezlenir ve salgılanır, diğer destek dokularda olduğu gibi amorf ve fibröz unsurlardan oluşur. a-amorf kısım : Kıkırdak dokuya gore daha az miktardadır. Sülfatsız GAG dan hyaluron asiti, Sülfatlı GAG dan (proteoglikanlar); kondriodin 4-6 sülfat, keratan sülfat, glikoproteinlerden; osteonektin, osteokalsin, oeteopontin ve gama karboksiglutamik asit kemik amorf maddesini oluştururlar. Daha öncede açıklandığı gibi, proteoglikanlar iplik organizasyonunda, glikoproteinler kemik hücrelerinin ipliklere bağlanmasında ve ayrıca mineralizasyon olaylarında işlev yaparlar.

Osteokalsin ve osteopontin aktif D vitamini metaboliti ile uyarılmayı takiben salınır, osteoblastların fonksiyonlarını inhibe ederler. Kemik matriksi (fundamental substans ı) genellikle asidofilik özelliktedir. Kıkırdak matriksi ise bazofilik ve metakromatiktir. Bunun nedeni; bazofiliyi sağlayan proteoglikanların kıkırdakta bol (kondriodin 4,6 sülfat) kemikte ise az bulunmasıdır. b- Fibröz kısım : Kemik doku temel maddesinde fibröz unsur olarak Tip I kolagen lifler bulunur, tip I kollagen kemik matriksinin baskın proteinidir (organic kısmın yaklaşık %95 ini yaparlar). Çok sert olmalarına karşın kemiklerin kolay kırılmamalarını sağlayan yapılar bunlardır. (Tip I kollagen liflerin özellikleri bağ dokusunda anlatılmıştır). KEMİK ZARLARI : 1. Periosteum, 2. Endosteum 1. Periosteum: Kemik dokusu dıştan bağ dokusu ile sarılıdır. Kemik dokusunu dıştan saran bağ dokusuna periost (periosteum) adı verilir. Periost da,perikondriyum gibi, gelişme döneminde iki katmandır. Dış katman iplikseldir. Daha hücresel yapıda olan iç katman ise osteojenik tabaka adını da alır. Buradaki hücrelerin çoğunluğu osteoprogenitor hücredir. Kemik yapımı sırasında iç katman oldukca aktıftir. Olgun kemiklerdede bir miktar osteoprogenitor hücre yedek olarak kalır. Periost kan damarlarından zengindir, bazıları foramen nutrisyum denen deliklerden girerek Wolkman kanalları içinde seyrederler, buradan doğal olarak Havers kanallarına atlarlar. Periost Sharpey lifleri denen kalın kollagen ipliklerle dış dairesel lamellere sıkıca bağlanmışlardır. 2. Endosteum: Kemik dokusunu içten saran bağ dokusuna endost ( endosteum) adı verilir, periost tan daha incedir, kemik iliğinin devamı olan retiküler bağ dokusu özelliğindedir. Kemik dokuya bitişik yüzü üzerinde osteoprogenitor hücreler bulunur, bunlar da osteoblastlara dönüşerek kemik yapımına katılırlar.

KEMİK DOKU ÇEŞİTLERİ Kemik dokusunun iki çeşiti vardır: 1. Primer kemik dokusu ( Olgunlaşmamış kemik ) 2. Sekunder kemik dokusu (Olgun kemik ) 1. Primer kemik dokusu: İntrauterin hayatta ilk şekillenen kemik dokusudur, buna olgunlaşmamış kemik dokusu da denir. Primer kemik dokusunda kollagen iplikler gelişigüzel seyrederler, temel madde yeterince sertleşmemiştir, osteositler sayıca boldurlar, doku içinde düzensiz şekilde dağılmışlardır, osteositlerin içine yerleştiği lakunler yuvarlakcadır. Yetişkinlerde primer kemik dokusu; kafatası yassı kemiklerinin eklem yerlerinde, diş alveollerinde ve tendonların kemiklere giriş yerlerinde bulunur. 2. Sekonder kemik dokusu: Buna olgun kemik dokusu da denir. Lamelli bir yapı gösterir, bunlara kemik lamelleri adı verilir. Kollagen iplikler kemik lamelleri içinde özel bir biçimde yerleşmişlerdir. Bir lamelde bulunan kollagen iplikler ( bunlar birbirine paraleldir ) komşu lameldekilere çapraz yönde ve spiraller yaparak seyrederler. İşte ipliklerin bu seyir durumu sekonder kemiklere büyük bir dayanaklılık sağlar. Matriks oldukca sertleşmiştir. Osteositler kemik lamelleri üzerinde düzenli bir şekilde yerleşmişlerdir, oturduğu lakunlar çok yassılmıştır, osteositlerin kanaliküli osseiler iyi gelişmiştir. Erişkinlerde sadece sekonder kemik dokusu bulunur. Sekonder kemiğin süngerimsi ve kompakt kemik olmak üzere iki tipi vardır: a. Süngerimsi ( spongiöz ) kemik:

Kısa ve uzun kemiklerin metafiz ve epifizlerinin iç kısımları ile yassı kemiklerin iç yüzleri süngerimsi kemikten yapılmıştır, bütün kemiklerin dış yüzleri ise kompakt kemikten yapılmıştır. Süngerimsi kemikte kemik lamelleri tek tiptir, birbirlerine paraleldir, yer yer anastomozlaşırlar. Lameller arasında kemik iliği ile doldurulmuş büyük gözenekler vardır. b. Kompakt kemik : p: periost e: endost

g: dış dairesel lameller m: iç dairesel lameller o: bir osteon ve spesial lameller i: interstisyel (ara) lameller h: havers kanalı v: volkman kanalı

(internet ten alınmıştır) Bu tür kemik dokuya çıplak gözle bakıldığında homojen ve kompakt görünür. Ancak mikroskopla incelendiğinde küçük kanalcıklarla (Havers ve Wolkman kanalları) donandığı görülür. Kompakt kemikte hücreler az yer kaplar, matriks yapıya hakimdir. Kompakt kemik dokuda iki türlü kanal vardır. Kemiğin uzun eksenine paralel seyreden kanallara Havers kanalları denir. Bunları birleştiren yan kanallar ise Wolkman kanalları adını alır. Her ikisinin de içinde kan damarları ve sinirler seyreder. Matriksi sertleşmiş bulunan kemik dokusu bu kanallardan çıkan besleyici maddelerin osteositler aracılığıyla diffüzyonu ile beslenir.