Konya İli Tohumculuğunun Durum ve Potansiyelini Belirlemeye Yönelik Fizibilite Çalışması



Benzer belgeler
KOP BÖLGESİNİN TOHUMCULUKTAKİ YERİ VE ÖNEMİ

SUNUM PLANI. 1. Konya Tarımının Yapısı. 2. Desteklemeler

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

son hacim litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir.

KONYA İLİ TARIMSAL YATIRIM ALANLARI ARAŞTIRMASI FEYZULLAH ALTAY

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

İl Milli Eğitim Müdürlüğü ne bağlı resmi okullar

A R A Z İ V A R L I Ğ I ALAN(Ha) PAYI(%) Tarım Arazisi (Kullanılmayan hali Araziler Dahil) (*) ,7. Çayır Mera Alanı (*) 65.

1926

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Dolu Teminatı için Sigortaya Son Kabul Tarihleri

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞTAYI ( MERSİN) ÖZEL SEKTÖR AÇISINDAN SORUNLAR ÖNERİLER

1. TOKAT İLİ ARAZİ DAĞILIMI

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

KONYA İLİ YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ 4 YILLIK ANALİZİ

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2012 YILI TARIMSAL DESTEKLER

KONYA ĐLĐNĐN BĐTKĐSEL ÜRETĐMDEKĐ YERĐ VE ÖNEMĐ

2013 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ARAS Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Ziraat Yüksek Mühendisi

2014 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIM Ürünler Ekilen. Ekilen. Ekilen. Üretim(ton) Üretim(ton) alan(da) alan(da) alan(da) Tahıllar

BATI AKDENİZ BÖLGESİNDE TARLA BİTKİLERİ TARIMI. Akdeniz üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Antalya

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( )

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Solem Organik / Ürün Kullanımı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

AKŞEHİR İLÇESİ TARIMSAL VERİLERİ

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği


TOHUM SERTİFİKASYON TEST MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2017 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ

İl Milli Eğitim Müdürlüğü ne bağlı resmi okullar

KONYA İLİ TARIM SEKTÖRÜ YATIRIMLARI İÇİN NEDEN

TÜRKİYE DE MISIR TARIMINDA SON GELİŞMELER VE ÇEŞİDİN ETKİSİ. Burhan KARA

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE TARIM

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU

3 SEKTÖREL DEĞERLENDİRMELER

(Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % , , , , ,0 15.

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü. Tohum, Çeşit ve Islah Çalışmaları

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmi Gazete nin 13/5/

Yönetmelik. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TOHUMCULUK VE TOHUMCULUK TERİMLERİ. Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

BAZI TARIM ÜRÜNLERİNİN 2014 YILI MALİYETLERİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Meyva Bahçesi Tesisi

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

Bu yıl Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) dahil olan çiftçilere dekar başına 2,5 lira toprak analizi desteği verilecek.

2. Endüstri Bitkileri: 2.1. Yağ Bitkileri 2.2. Lif Bitkileri 2.3. Nişasta ve Şeker Bitkileri 2.4. Tütün, İlaç ve Baharat Bitkileri

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

/ Ocak Sayı : YÖNETMELİK. Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş. Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM

TARSUS TİCARET BORSASI

Sizi geleceğe taşır...

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

TARIMSAL DESTEKLER 1. Alan Bazlı Destekler

Organik Tarımda İşletme Planlaması

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

2015 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

33. Current Situation of Bingöl Province in The Context of Crop Production

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

TÜRKİYE DE TARIM FİNANSMANI KONFERANSI

T.C. GÖNEN TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ARPA TOHUMLUK , KG 606,612.

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

Pamukta Muhafaza Islahı

TARIMSAL VERİLER Mart 2015

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

TOHUMCULUKTAKİ GELİŞMELER

Bioredworm- S(Solid)-Katı ve Bioredworm-L(Liquid)-Sıvı Uygulama tablosu Bitki Türü Gübre Türü Uygulama dönemi Dozlar / saf gübre olarak /

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir

(Bin ha) Ekilen Alan , , , , , ,

T.C. BOLVADİN TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ÇAVDAR , KG 3,494.

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

EC FERTILIZER TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE

GÜBRE TAVSİYELERİ Gübrelemenin Amacı, - Önce Toprak Analizi - Usulüne Uygun Toprak Örneği Alma

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

DOĞU AKDENİZ, DOĞU ANADOLU, GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TOHUMCULUK İHTİYAÇ ANALİZİ

Türkiye`de Hububat Alanları

Transkript:

Meram Ziraat Odası Konya İli Tohumculuğunun Durum ve Potansiyelini Belirlemeye Yönelik Fizibilite Çalışması Proje No; TR52-12-TD-03/16 Hazırlayan Prof. Dr. Süleyman SOYLU 2013-KONYA 1

ÖNSÖZ Bitkisel üretimde, üstün nitelikli tohum kullanılmasının önemi, ve kaliteli tohum kullanılmasının verimi diğer üretim şartlarına bağlı olarak %20-30 oranında hatta yabancı döllenen türlerde, melez tohumların 3 katına kadar artış sağladığı bilinmektedir. Gıda ve giyim sanayine hammadde sağlayan bitkisel üretimin kalitesi, en az ürünün miktarı kadar önemli olup, ürünün ekonomik değerini belirleyen bir özellik durumundadır. Bu nedenle tarımsal ürünlerin kalite, verim ve çeşitliliğini artırmak amacıyla pek çok türde bitki ıslahı yoluyla ve biyoteknoloji dahil gelişmiş ülkeler tarafından yeni teknolojiler kullanılarak elde edilen yeni çeşitler Dünya'nın her tarafında hızla yayılmaktadır. Tohumun bitkisel üretimin en önemli girdilerinden biri oluşu gelişmiş ülkeleri tarımın bu önemli girdisi üzerinde geniş araştırma ve geliştirme çalışmalarına yöneltmiştir. Bu çalışmaların sonucunda sanayileşmiş bu ülkeler tohum sanayilerini de geliştirerek dünya tohum ticaretinde önemli bir yer almışlardır. Büyük bir tarımsal potansiyele sahip olan ülkemizde tohum yetiştiriciliği için uygun iklim, toprak ve diğer üretim faktörleri uygun olmasına rağmen Türkiye ne yazık ki ihracatıyla bu listede yer alamamaktadır. Fakat son yıllarda tohumculuk alanında da ülkemiz önemli mesafeler almaya başlamış ve ihracatımız 100 milyon doların üzerine çıkmıştır. Ülkemizde tohumculuk konusunda en uygun iklim, toprak ve alt yapı imkanına sahip olan illerin başında Konya ili gelmektedir. Konya da faaliyet gösteren 60 ın üzerinde tohum firması yanında çok sayıda uluslar arası tohum firması Konya Bölgesinde üretim yapmaktadır. Konya ilinde 30 un üzerinde tarla ve bahçe bitkisi türünün tohumculuğu yapılmaktadır. Tohumculuk yetiştiriciliğinde en önemli husus iklimdir. Tohumda bulunan bu genetik bilgi, ona sağlanan çevre koşullarının etkisiyle verimli-verimsiz, kaliteli-kalitesiz, dayanıklıdayanıksız gibi farklı sınıflar arasında yer alabilmesine neden olmaktadır. Bu degerli bilgi generasyondan generasyona tohum yâda daha genel anlamı ile tohumluk aracılığı ile aktarılmaktadır. Generatif bir materyal olan tohum yanında vegatatif materyaller olan fide, fidan, yumru, çelik vb. dikim materyallerini de içeren tohumluk materyalleri sayesinde bu bilginin nesilden nesile aktarımı saglanmaktadır. Konya ilinde tohumculukla birlikte tarım sektörü istihdam ve üretim bakımdan en önemli sektörü haline gelmiştir. Artık Konya da üretilen tohumlar gerek yurtiçi gerekse yurtdışında üreticilerin üretim materyali haline gelmiştir. Gelecekte önemini daha da artırması beklenen tarım sektörü için ülkemizde; 9. Kalkınma Planı (2007-2013) belgesinde belirlenen beş Ekonomik ve Sosyal Gelişme Ekseninden biri olan "Rekabet Gücünün Artırılması" kapsamındaki on stratejik amaçtan biri "Tarımsal Yapının Etkinleştirilmesi" olarak belirlenmiş ve bu amaca yönelik hedefler konulmuştur. Bu hedeflerden yola çıkarak Konyanın Karapınar Ziraat Odası ülkemizin önemli bir tarım merkezi olan Karapınar ilçesinde tarım alanında iklim değişikliklerinden çiftçi üretim ve kalitesinin en az etkilenmesi, değişen iklim koşulları tarım alanında en büyük potansiyeli ve gücünden biri olan farklı bitki türlerinin tohumluk üretim merkezi haline getirmek ve bu sayede bölgedeki tohum sanayinin ve çiftçinin rekabetçilik düzeyinin artırılması kapsamında pazarlama altyapısının güçlendirilmesi yönelik stratejiler belirlemiştir Meram Ziraat Odası aracılığı ile hazırlanan bu projenin amacı, Dünyada ve Ülkemizde gerek ticari gerek stratejik önemi artan tohumculuk alanında gerek bölgedeki kurum ve kuruluşların gerekse bölge çiftçimizin çok daha fazla pay almasına katkıda bulunmak, Konya nın bir tohumculuk merkezi olduğu konusuna dikkat çekmek ve bilinçli tarım yöntemleri anlatılarak, küresel iklim değişikliklerine karşın geleneksel tarımdan modern 2

tarıma geçiş çalışmalarına ve sürdürülebilir kırsal kalkınmaya destek vermek, bölge halkının gelir düzeyine, yaşam kalitesinin arttırılmasına katkı sağlanması bölge tarım potansiyelinin optimal düzeyde kullanılmasına yönelik amaç ve stratejiler geliştirmektir. Bu rapor Meram Ziraat Odası olarak konu uzmanı akademisyenlerin katılımı ile gerçekleştirmiş ve bölgede ve ülkemizde tohumculuk faaliyetleri ve potansiyelleri ortaya konmuş, problemler ve uygulanacak politikalar üzerinde durulmuştur. Bu çalışmanın bölge tarımına şık tutması ve faydalı olması en büyük temennimizdir. Meram Ziraat Odası 3

İÇİNDEKİLER 1.GİRİŞ. 7 1.1. Amaç ve Kapsam.. 10 2. KONYA İLİNİN MEVCUT DURUMU 11 2.1. Sosyal ve Coğrafi Konumu 11 2.2. Konya İlinin İklim Yapısı 12 2.3. Konya İlinin Tarımsal Yapısı 15 3.TOHUMLUK ÜRETİMİ - İKLİM - YETİŞTİRİCİLİK İLİŞKİSİ VE ETKİLEŞİMİ 4. TOHUMLUK ÜRETİMİNİN GENEL PRENSİPLERİ 20 4.1. Sertifikalı Tohumluk Üretimi 20 4.2.Dış Koşulların Etkileri 22 4.3. İzolasyon 24 4.4. Tamamlayıcı Tozlama 25 4.5. Ön Bitki 26 5.TÜRKİYE DE TOHUMCULUĞUN TARİHİ, DURUMU VE TİCARETİ 27 6. KONYANIN TOHUMCULUKTAKİ DURUMU 37 7. KONYA BÖLGESİNDE TOHUMCULUĞUN SORUNLARI 55 8. KONYA İLİNİN TOHUMCULUK ALANINDA MARKALAŞMASI 57 9.KONYA İLİ TOHUMCULUĞU GELİŞTİRME STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI 59 9.1. Konya ili Tohumculuk Hedef ve Stratejisi 59 9.2. Konya Bölgesinde Tohumculuğu Geliştirme Eylem Planı 64 KAYNAKLAR 73 18 4

ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1. Konya İli Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri 13 Çizelge 2. Türkiye Geneli, Konya İli Tarım Alanlarının Kullanım Şekilleri 15 Çizelge 3. Konya ilinde 250.000 Dekarın Üzerinde Bitkisel Üretim Ekim Alanı Olan 16 İlçeler Çizelge 4. Konya ilindeki ilçelerin Sulanan Tarım Arazi Miktarları 16 Çizelge 5. Konya ilinde yaygın ekimi yapılan tarla bitkileri ve bunların Türkiye 17 üretimindeki payları Çizelge 6. Ülkemizde Tohumculuk Sanayisinde, Zaman İçerisinde Görülen, 28 Bazı Değişimleri (1982-2010) Çizelge 7. Bazı Bitki Türlerine ait Sertifikalı Tohumluk Tedarikinde, Özel Sektör 30 Katkısı (%) Çizelge 8. Türkiye 2011 Yılı Çeşitler İtibariyle Sertifikalı Tohumluk İhtiyaçları (ton) 32 Çizelge 9. Türkiye de Sertifikalı Tohumluk Dağıtımlarının İhtiyaçları Karşılama 32 Oranı Çizelge 10. Ülkemizde yıllara göre dağıtımı yapılan tohumluk miktarlar (ton) 33 Çizelge 11. Türkiye nin tohumluk ithalat ve ihracat değeri (1.000 $) 34 Çizelge 12. Türkiye Tohumluk İhracat Miktarları (ton) 36 Çizelge 13. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından Yetki Almış Konyadaki 40 Tohumculuk Firmaları Çizelge 14. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından Yetki Almış Konyadaki Fidan 48 Üretici Firmaları Çizelge 15. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından Yetki Almış Konyadaki Süs 49 Bitkisi Üretici Firmaları Çizelge 16. Türkiyenin Yıllara Göre Sertifikalı Tohum Üretimi Miktarları (Ton) 50 Çizelge 17. Türkiyede 2010 yılı sonu ile Bitki Türlerine Göre, Faaliyet Gösteren 51 Tohumculuk Şirketi Sayısı Çizelge 18. Konya İlinde Konya Gıda, Tarım Ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 51 Tarafından Numunesi Alınan Ürün Bazında 2008 Yılında Üretimi Yapılan Tohumluk Miktarları Çizelge 19. Konya İlinde Konya Gıda, Tarım Ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 52 5

Tarafından Numunesi Alınan Ürün Bazında 2009 Yılında Üretimi Yapılan Tohumluk Miktarları Çizelge 20. Konya İlinde Konya Gıda, Tarım Ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 52 Tarafından Numunesi Alınan Ürün Bazında 2010 Yılında Üretimi Yapılan Tohumluk Miktarları Çizelge 21. Konya İlinde Konya Gıda, Tarım Ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 53 Tarafından Numunesi Alınan Ürün Bazında 2011 Yılında Üretimi Yapılan Tohumluk Miktarları Çizelge 22. Konya İlinde Konya Gıda, Tarım Ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 54 Tarafından Numunesi Alınan Ürün Bazında 2012 Yılında Üretimi Yapılan Tohumluk Miktarları Çizelge 23. Konya Bölgesinde Tohumculuk Alanında Hedeflenen Stratejileri 64 gerçekleştirebilmek için proje önerileri Çizelge 24. Konya Bölgesinde Tohumluk Üretiminin Swot Analizi 70 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. Konya ilinin coğrafik durumu 12 Şekil 2. Türkiye de Tohumluk Üretiminde Özel Sektör Payı (%) 34 Şekil 3. Türkiye nin Tohumluk ithalat ve ihracatının grafiksel görüntüsü 35 Şekil 4. 2010 yılı itibari ile Tohumculuk Şirketlerinin Bölgelere Dağılımı 53 6

1.GİRİŞ Konya ili sahip olduğu 2.617.908 ha lık geniş tarım alanları, farklı agro ekolojik alt bölgeler, sulama imkanları, coğrafi konumu ile ülkemizin tarım başkenti olarak kabul edilmektedir. Konya sahip olduğu potansiyelleri tam olarak değerlendirmemekle birlikte başta buğday, arpa, şeker pancarı, kuru fasulye, patates, ayçiçeği, haşhaş, kimyon, aspir gibi tarla bitkileri olmak üzere bir çok tarla bitkisi yanında, çok sayıda sebze ve meyve türlerinin üretiminin gerçekleştirildiği tarım bölgesidir. Konya ili sadece bitkisel üretimde değil aynı zamanda bitkisel üretimin ana unsuru olan tohum üretiminde Türkiye de ilk sırada yer almaktadır. İnsanoğlu binlerce yıl önce tohumdaki yaratıcı özelliği keşfettiği zaman yeryüzünde tarımda başlamıştır. Bu tarihten itibaren tohum veya tohumluk bitki yetiştirme açısından daima kilit bir unsur olmuştur. Günümüzde bitki yetiştirmede uygulanan tekniklerin ve kullanılan materyalin pek çoğu, aslında tohumda var olan genetik ve fizyolojik potansiyelin tam olarak ortaya çıkmasına imkan sağlamak içindir. Gübreleme, çapalama, sulama, ilaçlama vb. gibi bitki yetiştirme uygulamalarından hiç birisi, üretimi artırmada tohum tarafından belirlenen genetik limitin ötesinde bir katkıda bulunamaz. Bir bitkinin ortaya koyduğu verim veya ürün kalitesi o bitkiyi yetiştirmede kullanılan tohumun taşıdığı potansiyel ile yakından ilgilidir. Islah edilmiş kaliteli tohumlukların tarımda kullanılması hem tarımsal işletmeler hem de bölgesel ve ülkesel ekonomiler açısından kayda değer faydalar temin etmektedir. Bunlardan bazıları verim ve kalite artışları gibi bitkisel üretimde gerçekleşen aşikar kazanımlar, bazıları ise, tarımın ve ekonominin diğer sektörlerinde faktör verimliliği, istihdam ve topyekun üretimi artırmaya yönelik olumlu ancak dolaylı etkilerdir. Tarımsal işletme seviyesinde ele alındığında zaman, ıslah edilmiş tohumluklar verimliliği artırmada, üretim riskini azaltma ve netice olarak çiftçi gelirini artırma imkanı sağlamaktadır. Buna ilave olarak, üstün nitelikli ve kaliteli tohumluklar, bitkisel ürünleri doğrudan kullanan tüketiciler ve hammadde olarak işleyen sanayiciler için ucuz ve kaliteli ürünlerin kolayca tedariki anlamına gelmektedir. Bir bölgenin tohumluk üretimine uygunluğu onun iklim yapısı ile de çok yakından ilgilidir. Bitkisel üretimde verim ve kaliteyi doğrudan etkileyen faktörlerden bir tanesi tohumluktur. Dünyada ve ülkemizde ekim alanları giderek daralmaktadır. Günümüzde ekim alanlarını artırarak üretimi çoğaltmak mümkün gözükmemektedir. Bunun sonucunda üretimi 7

artırmanın tek yolu, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tüm girdilerin en iyi şekilde kombine edilerek çiftçiye sunulmasıdır. Şüphesiz bu kombinasyondaki en önemli unsur, kaliteli tohumluk kullanımıdır. Konya ilinin tohumluk üretimi için uygun olması. *Ekolojinin özellikle yabancı tozlaşan bitkiler için uygun olması, *Özellikle yabancı tozlaşan bitkiler için izole ve temiz alan potansiyeli, *Kamu ve özel sektör ıslah Ar-Ge birikimi, *Coğrafi konumu, *Geniş ve sulanabilir arazilerin çok olması, * İklim yapısının çoğu bitki türü için uygun olması Bölgede üretimi kısıtlayan en önemli faktörlerden biride iklim koşullarına uygun türlerin tohumluğunun kullanılmamasıdır. Bölgede tohumculuk potansiyelinden en üst seviyede faydalanmak, üreticilerin başta bölgenin iklim koşullarına uygun bitki türlerinin tohumluğunu kullanmak veya tohumculuğunu yapmayı gerektirmektedir. Gerek dünya gündemini gerekse ülkemiz gündemini oldukça meşgul eden iklim değişikliği, günümüzün en önemli çevre ve ekonomik problemleri arasında en ön sıralarda yerini almaya devam etmektedir. Bu durum Bölgenin tohumculuk konusundaki kapasitesini ve performansını da yakından etkilemektedir Bu projenin amacı, Konya bölgesinin tohumculuk açısından tarımsal kaynaklarını ve üretim potansiyelini ortaya koymak ve buna dayalı olarak bölgenin tohumculuk kapsamında bitkisel üretim için gelişme hedef ve stratejilerini belirleyerek, iklim değişiklilerine karşılık tohumculuk alanında kaynakların etkin ve daha verimli kullanılmasına katkı sağlamaktır. Tohumluk üretimi dünyada ve ülkemizde büyük oranda açık alanlarda yapılması nedeniyle tohumluk üretimin temel değişkeni iklim olmaktadır. Her bitki türünün iklim istekleri farklı olduğu gibi görülen iklim değişikliklerine tepkileri de farklı olmaktadır. Dolayısıyla, bölgedeki tohumculuk faaliyetleri diğer faktörler yanında doğrudan iklim ile de yakından ilişkili olmaktadır. Doğal koşullarda yetiştirilen ürünlerde çevresel streslere mukavemet çok önemli bir özelliktir. Bitki büyüme ve gelişmesini azaltan veya olumsuz yönde etkileyen çevre faktörlerindeki değişmeler olarak tanımlanabilen stres; fiziksel, kimyasal veya biyolojik kaynaklı olabilmektedir. Bu durum özellikle tohumculuk faaliyetlerinde verimliliği ve 8

karlılığı etkileyen önemli faktörlerdir. Bölgede yağış dağılımındaki değişim, sıcaklıklarda görülen ani artışlar veya düşüşler, hava rutubetinin özellikle yaz aylarındaki düşmesi gibi iklim değişiklikleri tohumculuk alanında en etkili iklim faktörleri olmaktadır. Proje kapsamında bu değişimlerin bölge tohumculuğu ve geleceği üzerinde etkileri de incelenecektir. Gerek dünya gündemini gerekse ülkemiz gündemini oldukça meşgul eden iklim değişikliği, günümüzün en önemli çevre ve ekonomik problemleri arasında en ön sıralarda yerini almaya devam etmektedir. Küresel anlamda iklimin değişmesine ana etken, özellikle sanayi devriminden sonra hızla artan fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma, enerji üretimi ve çeşitli insan etkinlikleri sonucunda atmosfere fazlaca salınan sera gazı sonucu küresel anlamda sıcaklık artışına neden olunmuştur. Bu artışa bağlı olarak ekosistemin ciddi anlamda zarar göreceği tahmin edilmekte, hatta bugün bile belli bir etkinin belirtileri ortaya çıkmış durumdadır. İklim değişiklikleri özellikle tohumluk üretiminde de çok önemli sorunları beraberinde getirmektedir. İklim değişmelerinin en önemli sonuçlarından birisi, belki de en önemlisi, su kaynakları üzerindeki olumsuz etkileridir. Türkiye deki suyun %72 sinin tüketildiği tarım sektöründe, sulanabilir arazinin yalnızca % 8 inde basınçlı (yağmurlama ve damla) sulama, %92 sinde ise geleneksel yüzey sulama (karık, tava ve salma) yöntemleri uygulanmaktadır. Mevcut sulama şebekeleri ile yapılan klasik sulama yöntemlerinde sulama randımanı %50 civarındadır. Bu da, bitkinin ihtiyacı olan 1 m 3 suyu vermek için en az 2 m 3 su kullanıldığı anlamına gelir. Dolayısıyla, tarımda kullanılan suyun büyük bir kısmı yanlış sulama ve taşıma sırasındaki kayıplar nedeniyle boşa harcanmaktadır (Soylu ve ark. 2010). Konya Bölgesinde tohumluk üretimlerinde artık değişen iklim koşullarına göre tohumluk üretimini sürekli hale getirmek, tohumluk firmalarının ve tohumluk üreticinin bu iklim değişiminden en az etkilenmesini sağlamak çok önemli hale gelmiştir. Yapılacak olan teknik destek faaliyeti ile bölgede tohumculuk üzerine bölgenin iklim yapısının etkisi, bölgede yaygın tohumculuğu yapılan bitki türlerin iklim koşullarındaki değişime göre etkilenme durumu ortaya konacak aynı zamanda İklim değişikliğinin tohumculuk üzerine etkilerini bölge düzeyinde ortaya konacak, sorunlar tespit edilecek ve bu sorunların ortadan kaldırılması yönünde öneriler geliştirilecektir. 9

Konya nın tohumculuk açısından önemli bir bölge olmasının bir nedeni de modern tohumluk işleme tesisleri ve tohumluk üretim organizasyonlarının bulunmasından kaynaklanmaktadır. Konya Bölgesinin tohumculuk açısından durumu ve kıymeti bazı kesimler tarafından bilinse de istenilen değere ulaşılmış değildir. Bu sebepten dolayı Konya İlinin Tohumculuk açısından mevcut durumunun tespiti, potansiyelleri ve yapılması gereken hususlar, bölgenin iklim yapısına uygun bitki türleri ve çeşitleri belirlenerek Konya ilinin tohumculuk alanında pazar payının büyütülerek daha çok bilinir hale getirilmesi amacıyla böyle bir proje gerçekleştirilmiştir. 1.1. Amaç ve Kapsam Bu çalışmanın amacı, Konya ilinin tarımsal kaynaklarını ve üretim potansiyelini tohumluk üretimi açısından ortaya koymak ve buna dayalı olarak ilin tarım sektörü kapsamında ülkesel ve uluslararası alanda tohumluk üretimi ve ticareti için gelişme hedef ve stratejilerini belirleyerek, iklim değişikliklerini de göz önünde bulundurmak kaynakların etkin ve daha verimli kullanılmasına katkı sağlamaktır. Konya nın tohumculuk açısından önemli bir bölge olmasının bir sebebi de modern tohumluk işleme tesisleri ve tohumluk üretim organizasyonlarının bulunmasından kaynaklanmaktadır. Konya bölgesinin tohumculuk açısından durumu ve kıymeti bazı kesimler tarafından bilinse de istenilen değere ulaşılmış değildir. Bu sebepten dolayı Konya ilinin tohumculuk açısından mevcut durumunun tespiti, potansiyelleri ve yapılması gereken hususlar belirlenerek Konya ilinin tohumculuk alanında pazar payının büyütülerek daha çok bilinir hale getirilmesi amacıyla talep edilen teknik desteğin konusu Konya ili tohumculuğunun durum ve potansiyelini belirlemeye yönelik fizibilite çalışması olarak belirlenmiştir. Teknik Destek kapsamında Konya ili ve ilçelerindeki farklı bitki türleri için tohumluk üretimi, kamu ve özel tohumculuk işletmelerinin durumu, arge çalışmaları, tohum işleme tesisleri, bölgenin farklı ürün grupları açısından tohumculuk potansiyeli, diğer bölgelere göre avantaj ve gibi değerlerinin belirlenmesi üzerine bir araştırma yapılması planlanmaktadır. Yapılan araştırmanın sonuçları raporlandıktan sonra bir kitap halinde basılacaktır ve ilgili kişi, kurum ve kuruluşlara dağıtılacaktır. Sonuç raporu ile Konya ilinin tohumculuk açısından farkı ortaya konacak ve artı değerlerinin herkes tarafından fark edilmesi sağlanacaktır. 10

Bu projede, yerel dinamiklerin harekete geçirilerek tohumculuk sektörünün Konya ve çevresinde gelişmeye devam etmesi desteklenecek ve tohumculuk ticareti geliştirerek ülke ekonomisine ve Konya ilinin sosyo-ekonomik gelişimine ve kalkınmasına katkı sağlanacaktır. Konya ekonomisinde önemli bir yeri olan tohumculuk sektörünün yüksek katma değeri bulunan tohum ihracatına odaklanmasını sağlamak, tohum ıslahı aşamasından, tohumun üretilerek paketlenmesi, uluslararası pazarlara sunulmasına kadar olan tüm süreçlerle uygun stratejilerine belirlemek projenin amaçlarından biridir. İklim tohumculuk açısından bir bölgenin uygunluğunun belirlenmesinde en önemli ve bağlayıcı konudur. Tohumluk üretimi dünyada ve ülkemizde büyük oranda açık alanlarda yapılması nedeniyle tohumluk üretiminde verimlilik düzeyi ve kalite diğer faktörler yanında doğrudan ekim alanı, iklim ve sulama kullanım potansiyeli ile de yakından ilişkili olmaktadır. Bu raporda Konya ilindeki mevcut tarımsal durum,tohumculuk potansiyeli, iklim yapısı, tohumluk üretimi, iklim tohumluk üretimi ilişkileri, bölgedeki tohumluk üretimi yapan kuruluşlar bitki deseninin sulama imkanlarının artması ile tohumluk üretimi değişimine etkisi incelenmiştir. Mevcut istatistiki verilerden yararlanılarak ildeki tohumluk üretimi, ülke içindeki yayı, iklim yapısının tohumluk üretimi üzerine etkisi, bölgenin ve ülkenin tohumluk ihtiyacı tarımsal ürünlerin ekim alanları, üretim durumları ve verimleri incelenmiştir. Yapılacak araştırmalar sonucu elde edilen veriler üzerinden bölgede tohumculuk açısından yapılması gereken hususlar belirlenerek bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesine yönelik öneriler ortaya konması düşünülmektedir. 2. KONYA İLİNİN MEVCUT DURUMU 2.1. Sosyal ve Coğrafi Konumu Konya İlinin yüzölçümü 41.001 km² olup, KOP Bölgesi illeri arasında alan büyüklüğü olarak 1.sırada yer almaktadır. Konya İlinin 4.100.099 ha alanının, 2.601.248 ha (%63,4)'ü düzlük, 1.313.912 ha (%32,0)'lik kısmı dağlık, 184.939 ha (%4.5)'ı sulak alandan oluşmaktadır. Konya ilinde toplam 1.924.162 hektarlık bir tarıma elverişli alan bulunmaktadır. Bu alan Türkiye deki tarıma elverişli alanın (23.630.063) yaklaşık % 8.14 üne karşılık gelmektedir. Bu durum çok büyük bir toprak potansiyelini ortaya koymaktadır. 11

Konya ilinde 1.640 (hm3 /yıl) yerüstü, 1.539 (hm3 /yıl) yer altı olmak üzere toplam 3.179 (hm 3 /yıl) kullanılabilir su potansiyeli bulunmaktadır. 2011 sayımlarına göre Konya ilinin nufusu 2.038.555 olarak belirlenmiş ve Türkiye nüfusunun 2.72 si Konya da yaşamaktadır. Konya ilinde tarımsal faaliyetlerde bulunmak üzere 26.598 adet kombine hububat makinesi, 31.420 adet kimyevi gübre dağıtma makinesi, 1.327 adet biçerdöver, 52.285 adet traktör bulunmaktadır. Görüldüğü üzere tohumluk üretiminin ve bitkisel üretimin temel unsuru olan mekanizasyon konusunda Konya Bölgesi çok büyük bir imkana sahip olduğu görülmektedir. Şekil 1. Konya İlinin Coğrafik Durumu 2.2. Konya İlinin İklim Yapısı Konya ili çok büyük bir çografyayı kaplamaktadır. Tohumculukta en belirleyici hususların başında gelen iklim yapısıda Konya ilinde değişkenlik göstermektedir. Bu yüzden Konya ili farklı ekolojik özellik gösteren agro ekolojik bölgelerden oluşmuştur. Agro-ekolojik 12

bölgelendirme ; arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt alanlara bölünmesini ifade eder. Konya ili biyo-fiziksel, sosyoekonomik yapı, iklim, toprak yapısı ve coğrafi yapı dikkate alındığında,bölgeler arasında farklılıklar arz etmektedir. Konya ili 5 Agro-ekolojik alt bölgeye ayrılmış ve bunlar Çizelge 1 de verilmiştir. Çizelge 1. Konya İli Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri (Anonim 2004) Alt Bölgeler Alan (ha) Şubat Sıcaklığı (C 0 ) Temmuz Sıcaklığı (C 0 ) Yıllık Yağış (mm) I.ALT BÖLGE (Çumra,Karatay,Meram,Selçuklu) II.ALT BÖLGE (Akören,Ahırlı,Bozkır,Güneysınır, Hadim,Taşkent,Yalıhüyük) III.ALT BÖLGE (Akşehir,Ereğli,Halkapınar,Ilgın,Tuzlıkçu) IV.ALT BÖLGE (Beyşehir,Derbent,Derebucak,Doğanhisar, Hüyük,Seydişehir) V.ALT BÖLGE Altınekin,Cihanbeyli,Çeltik,Emirgazi, Kadınhanı,Karapınar,Kulu,Sarayönü,Yunak) 704649 %16,9 525234 %12,6 597982 %14,3 589385 %14,2 1752150 %42 1,3 22,5/23,2 < 400-0,7 20,8 >400 1,2/2,2 22/22,7 >400 1,1/1,2 21,9/23,2 <400-0,4/0,7 21,8/22,9 <400 Toplam 31 İlçe 4169400 %100 Konya ilinde karasal iklim şartları etkilidir. Konya ili agro-ekolojik alt bölgelerine giren bazı ilçelerin meteorolojik verileri incelendiğinde, meteorolojik verilerin alındığı ilçelerde yıllık yağış toplamının 294.9 mm (Karapınar) ile 764.0 mm (Seydişehir) arasında büyük bir değişim gösterdiği anlaşılır. İl genelinde yağışların büyük bir kısmı sonbahar ve 13

özellikle kış aylarında düşmektedir. Bitki büyüme ve gelişimi açısından büyük öneme sahip olan, Nisan-Mayıs- Haziran aylarındaki yağışın toplam yağışa oranı il geneli ortalaması olarak ancak % 27,3 tür. Bu değerler il genelinde nadaslı tarım sisteminin hakim olmasının nedenini ve sulamanın önemini net olarak ortaya koymaktadır. İl de meteorolojik verilerin alındığı ilçelerin ortalaması olarak, nispi nem % 61,2, sıcaklık ortalaması 10,9 0 C, ve ortalama sıcaklığın 10 0 C yi geçtiği gün sayısı 198,4 gün olmuştur. I. alt bölge toplam yağışın en düşük olduğu bölgelerden birisi olup, İl Merkezi nde 320.9 mm, Çumra da 317.7 mm olmuştur. II. alt bölge de sadece Hadim ilçesinde meteorolojik rasatlar alınmıştır. Hadim ilçesinde yıllık yağış toplamı 670.9 mm olup, yükselti fazla olduğu için ortalama sıcaklığın + 10 0 C yi geçtiği gün sayısı düşük (180.4 gün) olmuştur. Bu alt bölge de yer alan Bozkır ve Taşkent ilçeleri de Hadim ilçesinin karakteristik iklim değerlerini göstermektedir. III. alt bölge de yağış toplamı bakımından birbirinden çok farklı değerlere sahip ilçeler yer almaktadır. Ereğli ilçesinde 303.1 mm olan yıllık yağış toplamı, Ilgın da 425.7 mm, Akşehir de ise 620.0 mm dir. Bu ilçelerin aynı grupta yer almaları daha çok, sulu tarımın yaygın, polikültür tarımın hakim oluşu ile ilişkilidir. IV. alt bölge de yer alan ilçeler iklim değerleri yönüyle daha homojen bir görüntüye sahiptirler. Bu alt bölge içerisinde bulunan tüm ilçelerde yıllık yağış 450 mm nin üzerindedir. Örneğin, yıllık yağış toplamı Beyşehir de 468.0 mm, Seydişehir de 764.0 mm dir. V. alt bölge tipik kuru tarım sisteminin yer aldığı ve en geniş tarım alanına sahip bir agro-ekolojik alt bölgedir. Bununla birlikte yıllık yağış toplamlarında değişkenlik göze çarpmaktadır. Karapınar da 294.9 mm ile en düşük düzeyde olan yıllık yağış toplamı, Cihanbeyli de 329.3 mm ye, Yunak ta 461.2 mm ye, Kulu da 400.2 mm ye yükselmiştir (Anonim 2004). Her ne kadar son yıllarda iklim yapısında zaman zaman dalgalanmalar olmakla birlikte yukarıda anlatılan genel görüntü değişmemektedir. Yıllık yağışın geniş tarım arazisi bulunan ilçelerde sınırlı olması nedeni ile tohumculuk açısından maksimumum faydayı sağlamak açısından sulama ön plana çıkmaktadır. 14

2.3. Konya İlinin Tarımsal Yapısı Konya ilinde gerek tohumluk üretimi gerekse normal tarımsal üretimin tamamı açık alanlarda yapılması nedeniyle iklim ve tarımsal arazi varlığı o bölgenin tohumluk üretim ve potansiyelini de belirleyen temel faktörlerden biri olmaktadır. Konya ili sahip olduğu tarım arazisi varlığı ile önemli bir arazi potansiyeline sahiptir. Karapınar ilçesinde mevcut işlenebilir tarım arazilerinin % 97.45 gibi büyük bölümü tarla bitkilerine tahsis edilmektedir. Diğer taraftan ekilebilir alanların % 1.72 sını meyve ve bağ alanları, % 0.83 ini ise sebze alanları oluşturmaktadır (Çizelge 2). Konya da özellikle kuru tarım yapılan alanlarda nadas uygulamasının yaygın olması nedeni ile ekilebilir arazinin % 38.83 ünü nadasa bırakılmaktadır. Konya ilinde çok yüksek düzeyde gerçekleşen bu oranın azaltılması için kuru tarım alanlarında sulama imkanlarının ve kuru koşullara uygun bitki türlerinin tohumculuk ve üretim çalışmalarına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Çizelge 2. Türkiye Geneli, Konya İli Tarım Alanlarının Kullanım Şekilleri (Anonim 2012a) KONYA TÜRKİYE Ürün Grubu Ekim Alanı Oran (%) Ekim Alanı Oran (%) (ha) (ha) EkilenTarla Alanı 1.217.431 58,62 16.333.002 66,84 Nadas Alanı 806.484 38,83 4.249.026 17,39 Sebze Alanı 17.242 0,83 801.598 3,28 Meyve ve Bağ Alanı 35.764 1,72 3.052.748 12,49 Toplam Alan 2.076.921 100,00 24.436.373 100,00 Konya ilindeki 31 ilçeden bitkisel üretim alanı yönünden 250.000 dekardan daha yüksek ekim alanına sahip ilçeler Çizelge 3 de verilmiştir. Çizelge 3 den görüldüğü üzere 18 ilçede 250.000 dekarın üzerinde tarım alanı mevcuttur. Bu durum tarımsal üretim alanı yönünden Konya ilinin potansiyelini göstermektedir. Bu ilçelerden özellikle Çumra, Altınekin, Karapınar, Karatay, Ereğli, Kulu ve Cihanbeyli ilçeleri sulama imkanları ve işletme büyüklüğü nedeni ile tohumluk üretimi yönünden tarımsal potansiyeli daha yüksek ilçeler olarak ön plana çıkmaktadır. 15

Çizelge 3. Konya ilinde 250.000 Dekarın Üzerinde Bitkisel Üretim Ekim Alanı Olan İlçeler İlçe adı Ekilen alan (da) İlçe adı Ekilen alan (da) Karatay 1.005.576 Ereğli 656.685 Meram 418.740 Ilgın 746.724 Selçuklu 469.119 Kadınhanı 1.239.404 Akşehir 291.968 Karapınar 950.316 Altınekin 751.975 Kulu 1.126.441 Beyşehir 605.189 Sarayönü 772.823 Cihanbeyli 957.650 Seydişehir 366.866 Çeltik 306.927 Yunak 1.076.979 Çumra 901.611 TOPLAM (Diğer ilçelerle birlikte) 14.028.924 Emirgazi 292.478 Çizelge 4. Konya ilindeki ilçelerin Sulanan Tarım Arazi Miktarları (Anonim 2013a) İlçe Adı Alan (da) İlçe Adı Alan (da) İlçe Adı Alan (da) Ahırlı 1.130 Doğanhisar 29.471 Kulu 4.296 Akören 34.453 Emirgazi 65.853 Meram 153.405 Akşehir 112.089 Ereğli 453.050 Sarayönü 64.700 Altınekin 524.207 Güneysınır 25.239 Selçuklu 142.672 Beyşehir 89.201 Hadim 49.069 Seydişehir 99.335 Bozkır 4.774 Halkapınar 18.440 Taşkent 10.090 Cihanbeyli 351.990 Hüyük 38.474 Tuzlukçu 19.509 Çeltik 216.500 Ilgın 125.992 Yalıhüyük 6.700 Çumra 1.192.708 Kadınhanı 314.450 Yunak 278.525 Derbent 13.650 Karapınar 584.200 Toplam 5.668.417 Derebucak 16.500 Karatay 627.745 Tohumluk üretimi Konya ilinin büyük çoğunluğunda sulu koşullarda yapılmaktadır. Bu yüzden Bölgenin potansiyel ilçelerini belirlerken sulama imkanlarını da göz önünde bulundurmak gerekmektedir. İlimize ait ilçelerin 2013 yılı başı itibari ile sulanan alan miktarları Çizelge 4 de verilmiştir. 16

Çizelge 5. Konya ilinde yaygın ekimi yapılan tarla bitkileri ve bunların Türkiye üretimindeki payları Bitki Türü Buğday (ekmeklik) Buğday (makarnalık) KONYA TÜRKİYE Konya ilinin Türkiye üretimindeki payı (%) Ekim alanı (da) Üretim (ton) Verim (kg/da) Ekim alanı (da) Üretim (ton) Verim (kg/da) 4.744.651 1.027.260 217 67.694.000 16.224.000 241 6.33 2.013.054 488.043 243 13.340.000 3.450.000 260 14.14 T.Buğday 6.757.705 1.515.303-8.103.400 19.674.000-7.70 Arpa 2.539.846 554.870 219 27.997.000 6.650.000 240 8.33 Arpa 420.784 99.108 241 2.403.000 600.000 252 16.51 (Biralık) T.Arpa 2.960.630 653.978-3.040.000 7.250.000-9.02 Şeker pancarı 773.061 4.935.320 6.384 3.291.669 17.942.112 5.459 27.50 Ayçiçeği (yağlık) Ayçiçeği (çerezlik) 234.032 46.764 200 5.514.000 1.170.000 212 4.0 24.967 5.165 207 900.000 150.000 167 3.4 Mısır (dane) 154.817 103.430 668 5.940.000 4.310.000 726 2.39 Mısır (silaj) 97.869 433.602 4.442 2.844.728 12.446.450 4.398 3.48 Yonca(yeşil 189.074 918.113-5.688.107 11.676.115 3.251 7.86 ot) Patates 85.950 321.482 3.740 1.388.860 4.513.453 3.251 7.12 Kuru Fasülye 204.291 69.446 340 1.033.811 212.758 206 32.64 Nohut 213.958 28.843 137 4.556.900 530.634 119 5.43 Haşhaş (kapsül) 78.849 6.734 78 518.970 33.555 65 20.0 Aspir 15.875 4.199 265 135.000 26.000 193 16.15 Kimyon 45.548 4.152 91 171.242 12.587 74 32.98 Çavdar 172.352 48.275 280 1.410.000 365.560 259 13.20 Yulaf 63.535 14.212 224 883.900 203.870 233 6.97 Mercimek (yeşil) 19.607 2.682 137 228.922 25.400 111 10.55 Fiğ (yeşil ot) 67.378 94.502-4.288.400 4.018.984-2.35 Konya ilinde 2010 yılı itibari ile üretimi yapılan ekim alanı 15.000 dekardan yüksek olan tarla bitkileri ekim alanı, üretim değerleri ve Türkiye üretimi ile kıyaslaması Çizelge 5. de verilmiştir (Anonim 2010). Çizelge 5 in incelenmesinden görüleceği gibi Konya ili Türkiye de buğday üretimin % 7.7 sini, arpa üretiminin 9.02 sini, şeker pancarı üretiminin % 17

27.50 sini, ayçiçeği üretiminin % 42 sini, fasülye üretiminin % 32.50 sini, patates ve yonca üretiminin yaklaşık % 7.0 sini, mısır üretiminin yaklaşık % 3 ünü gerçekleştirmektedir (Anonim 2010). Bu bitkilerin yanı sıra nohut, haşhaş, fiğ, aspir, yulaf, kimyon, yeşil mercimek ve çavdar üretiminde de Konya ili hatırı sayılır bir yere sahiptir (Çizelge 5). Konya ili sebze ve meyve üretiminde de ülke üretiminde önemli yere sahiptir. Havuç üretiminin % 66.20 si, vişne üretiminin % 15.51 i, kiraz üretiminin % 6.59 u, elma üretiminin % 2.58 i, çilek üretiminin ise 3.65 i Konya ilimizde gerçekleşmektedir. Özellikle son yıllarda sebze ve meyve üretimine ilgi artmış, ekim alanı ve üretimde önemli artışlar gerçekleşmiştir. Bölgede 2000 li yılların başında başta mısır ve ayçiçeği ekim alanları artmaya başlamış, 2012 yılında ayçiçeği ekim alanı 60 bin ha, mısır ekim alanı toplamda 50 bin ha seviyesine kadar yükselmiştir. Ayçiçeği ve Mısır dışında Niğde ve Nevşehir yörelerinde patates üretiminde yaşanan sıkıntılar patates üretiminin Konya bölgesine doğru kaymasına neden olmuştur (Sade ve ark. 2007). Bölgede hayvancılık alanında yapılan yatırımların artması başta yonca, fiğ ve silajlık mısır gibi ürünlerin artışına neden olmuştur. Bölgede meyvecilik üzerine (özellikle elma, kiraz ve vişne) ilginin artması fidan üretim alanına ilgiyi artırmıştır. Son yıllarda İl Özel İdaresinin destekleri ile Konya'nın Dağlık Kırsal Alanlarda küçük araziye sahip üreticiler köy bazında damlama sulama temelli organik meyve-sebze üretimine yönlendirilmiş ve bu bölgelerde gerek bitkisel üretim gerekse bölgesel kalkınma anlamında önemli gelişmeler sağlanmıştır. Özellikle organik çilek ve patates üretiminde ülke genelinde söz sahibi olmuştur. Konya ilinde Ereğli, Beyşehir, Seydişehir ve Akşehir gibi yıllık yağışı diğer ilçelerden yüksek olan ve iklim yapısı meyve ve sebze üretimine uygun olan ilçelerde tarla bitkilerinden ziyade bahçe bitkileri üretimi potansiyeli yüksektir. 3. TOHUMLUK ÜRETİMİ - İKLİM - YETİŞTİRİCİLİK İLİŞKİSİ VE ETKİLEŞİMİ Konya ilinde işlenebilir tarım alanlarının yaklaşık % 97.45 gibi büyük bir bölümünü tarla bitkileri ekilişleri ve nadas alanları oluşturmaktadır. Geri kalan bölümde ise meyve ve bahçe bitkileri üretimi yapılmaktadır. Bu yüzden Konya iindeki tohumluk üretimi ve iklim yapısını incelerken tarla bitkileri türleri açısından değerlendirmek gerekmektedir. Konya Bölgesinde tohumculuk faaliyetlerini kısıtlayan en önemli faktör sudur. Bölgede tohumluk üretim deseninde yer alan bitkilerin su ihtiyacı; yağış + sulama ile karşılanmaktadır. 18

Uzun yıllar dünya yıllık yağış ortalaması 1000 mm, Türkiye de 643 mm, Konya da 319 mm dir. Konya Bölgesi tohumluk üretimi açısından son derece uygun bir iklime sahiptir. Bölgede tarla ve bahçe bitkileri grubundan 30 dan fazla bitki türünün tohumculuğu yapılmaktadır. Bu bitki türleri arpa, aspir, hibrit ayçiçeği, bakla, bamya, bezelye, biber, börülce, buğday, çavdar, çayır düğmesi, domates, fasulye, fiğ, hıyar, ıspanak, kabak, karpuz, kavun, korunga, kereviz, kılçıksız brom, marul, mercimek, hibrit mısır, otlak ayrığı, nohut, patlıcan, pırasa, şekerpancarı, tritikale, turp, tere, sorgum, yem bezelyesi, yonca ve yulafdır. Görüldüğü üzere çok geniş bir yelpaze ürün grubunun tohumculuğu için uygun olduğunu göstermektedir. Çünkü genellikle fazla yağışlı ve nemli ülkeler ve bölgeler tohumluk üretimi açısından uygun değildir. Bunun sebepleri aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir. 1. Bu bölgelerde hastalıksız tohumluk üretimi güçtür. 2. Özellikle çiçeklenme döneminde uzun süre devam eden yağış ve yüksek hava nemi tozlaşma ve döllenmeyi aksatır, verimli bir tohumculuk çoğu zaman mümkün olmaz. 3. Yüksek yağışlı ve nemli bölgelerde tozlayıcı böcek populasyonu düşük ve faaliyetleri kısık olduğundan, ayçiçeği ve bazı baklagil yem bitkileri gibi böcek aracılığı ile yabancı tozlaşan bitkilerin tohumculuğu güçleşir. 4. Bu bölgelerde generatif-vejetatif gelişme dengesi, vejetatif gelişme lehine bozulacağından verim düşer. 5. Depolamada bazı güçlüklerle karşılaşılır. 6. Toprak işlemede güçlükler olur. Ekimin zamanında yapılması da ve ayrıca diğer mekanizasyon işleri de zorlaşır. 7. ph düşük olduğu için toprak asit karakterli olup; Fe, Al, Mn, gibi ağır metallerin toksitesi söz konusudur. Kireç uygulaması gerekebilir. Bu topraklarda baklagil bitkileri Rhizobium bakterileri yaşayamayacağı için tohumculuğu yapılamaz. Bu ifadelerden Konya bölgesinin tarla bitkileri tohumculuğu açısından daha uygun bir ekolojiye sahip olduğu görülür. Orta düşük yağışlı bir ekolojiye sahip olan Konya Bölgesi pek çok bitki türünün tohumculuğu için özellikle uygun ekolojiler olarak kabul edilmektedir. Fakat bu durum ülkemizin her bölgesi için aynı değildir. Örneğin Güneydoğu Anadolu bölgesinde yüksek sıcaklık ve düşük nispi nem bazı bitki türlerinin tohumculuğu için kısıtlayıcı olabilir. 19

Konya Bölgesinde yetersiz yağış problemi, sulamayla çözüldüğü takdirde tarla bitkilerinde pek çok türün tohumculuğunun başarılı olarak yapılabileceği alanlardır. Bu bölgelerin kıraç alanlarında ise kurağa ve bazılarında kışa dayanıklı olan bitki türlerinin örneğin; serin iklim tahılları (buğday, arpa, yulaf, çavdar ve tritikale), bazı yağ bitkileri (ayçiçeği, haşhaş, aspir, kolza) ve endüstri bitkileri (kimyon, çemen, çörekotu ) ile yemeklik dane baklagiller (nohut, mercimek) ve baklagil yem bitkileri (fiğ türleri, yembezelyesi ) tohumculuğu yapılabilir. Bu bölge topraklarında kireç yüksek ve organik madde yetersizdir. Buda bazı beslenme problemlerini beraberinde getirmektedir. Bu problemler toprağa organik madde (çiftlik gübresi ve yeşil gübreleme) uygulaması ile kalıcı olarak, eksik olan makro ve mikro besin elementlerinin gübreleme ile verilmesi ile kısmen çözümlenebilir. Bu bölgelerde ayçiçeği gibi fazla izolasyon mesafesi isteyen (2000-3000 m) bitkiler için yeterli izolasyonu sağlamak daha kolaydır. Konya ili yukarıda sayılan hususlar sebebiyle tohumculuk için yüksek yağışlı ve nemli bölgelere göre daha uygun bir ekolojiye sahip olup, TİGEM e bağlı üç tane tarım işletmesi müdürlüğünde (Altınova, Konuklar ve Gözlü TİM) ağırlıklı olarak serin iklim tahılları tohumculuk üretimi yapılmaktadır. İlimizde ayrıca ayçiçeği, mısır, yonca, patates, fasulye, nohut gibi bazı bitkilerin tohumculuğu değişik özel sektör kuruluşu tarafından sözleşmeli üretim modeliyle yapılmaktadır(yonca; Karatay, Ayçiçeği; Altınekin, Mısır; Akşehir, Çeltik; Yunak, Nohut; Kadınhanı, Fasulye değişik ilçelerde ). İlimizde gelecekte bu potansiyelin daha fazla değerlendirilmesine yönelik yatırım ve istihdam imkanları olacağı beklenilmektedir. 4. TOHUMLUK ÜRETİMİNİN GENEL PRENSİPLERİ 4.1. Sertifikalı Tohumluk Üretimi - Sertifikalı tohumluk üretimi, İl Tarım Müdürlüklerince Tohumluk Üretici Belgesi verilerek yetkilendirilen özel ve tüzel kisilerce yapılır. - Sözlesmeli olarak da tohum yetistiriciliği yapılabilir. Bunun için özel veya tüzel çiftçiler Tohum Yetiştirici Belgesi alarak yetkilendirilmesi gerekmektedir. - Bünyesinde ıslah konusunda arastırıcı niteliği olan ziraat mühendisleri barındıran ve diğer özelliklerini uygun hale getiren tohumluk üreticilerine, Bakanlıkca Araştırıcı Kuruluş Belgesi verilir. 20

- Sektörde faaliyet gösteren yetkilendirilmis tüm firma,bayi ve çiftçiler konularına uygun alt birliklere üye olmak zorundadırlar. - Çesitlerin kayıt altına alınması sonucu iki liste yayınlanır: Milli Çeşit Listesi ve Standart Sebze Kayıt Listesi bulunmaktadır. - Tohumluk sertifikasyon çalışmaları, TÜGEM Genel Müdürlüğü Baskanlığı ve ANKARA Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Test Merkezi Müdürlüğü nün koordinasyonunda İl Tarım Müdürlükleri ve kendi bölgelerindeki üretimlerin sertifikalandırma isine bakan Tohum Sertifikasyon Test Müdürlüklerince yürütülmektedir. - Herhangi bir çeşit için sertifikasyon işlemi önce üretim izninin alınması ile baslar. Üretim izni alan çeşitler geçici izin ile çoğaltılarak yurt içinde satışa arz edilebilinir. - Ülkemize uyum sağladığı görülen çeşitlerin deneme sonuçları Tescil Komisyonunca incelendikten sonra MİLLİ ÇEŞİT listesinde yayınlanır. - Milli Çeşit Listesinde, standart çeşit olarak nitelenen devletin üretiminde bulunan çeşitler ile tescil işlemleri tamamlanan hibrit çeşitler yer alır. Standart Sebze Kayıt Listesi, adın da anlaşılacağı üzere sadece sebze tohumlarıyla ilgilidir. Bu listede Araştırıcı Kuruluşlar Tarafından bulunan ve tescil çalışmaları başlatılan yerli çeşitler ile ithal edilecek çeşitlerin kayıtları yapılır. - Bir Yıllık Sertifikasyon Çalışması 1-Beyannameler İl Müdürlüklerine verilir ve onay alınır. 2-Tarla Kontrolleri yapılır ve rapor tanzim edilir. 3-Tarla Kontrol Raporları verim tahmini sınırlamasına uyularak firmaların talebine göre, etiket ANKARA T.T.S.M. den veya Türkiye Tohumcular Birliğinden talep edilerek ambalajlar etiketlenir. 4-Hasat-sellektörleme-ambalajlama-etiketleme ve partilerin ayrılmasından sonra numune alımı yapılır. 5-Tohum Sertifikasyon Test Müdürlüklerince analiz sonuçlarına göre sertifikalar tanzim edilir. - Ambalajsız yani açıkta, etiketsiz ve sertifikasız tohumluk satışı yasaktır. - Tohumluk Sınıfları Elit :Sadece ıslahçısı tarafından üretilir. Orijinal:Sadece Araştırıcı Kuruluşlarca üretilir. Sertifikalı:Üretici Belgesi olan tüm üreticiler tarafından üretilebilinir 21

4.2.Dış Koşulların Etkileri Tohumluk üretimi normal üretimden çok daha titizlik ve planlama isteyen teknik bir üretim prosedürünü gerektirmektedir. Ilıman bölgelerde tohumluk üretim alanlarının başta rüzgar olmak üzere dış şartların zıt etkilerinden korunması son derece önemlidir. Özellikle Orta Anadolu ve Geçit bölgelerinde tohumluk üretimine rüzgarın doğrudan ve dolaylı etkileri (olumsuz) söz konusudur. Bunlar; - Çiçeklenme döneminde esen sıcak ve kuru rüzgarlar, canlı polen üretimini azaltabilmekte, tozlaşma ve döllemeyi aksatarak tohum tutma oranını düşürmektedir. - Sık esen ve hızı 8 km/h i aşan rüzgarlar tozlayıcı böcek faaliyetlerini kısıtlamakta, bunun sonucu ayçiçeği ve bazı baklagiller gibi yabancı tozlaşan bitkilerde tohum tutma oranı düşmektedir. - Rüzgar, erozyona sebebiyet vererek tarımsal üretimi tehdit etmektedir. Örneğin Konya ilinde 250 761 ha alanda rüzgar erozyonu tehdidi belirgin olup, çeşitli toprak muhafaza tedbirlerinin alınması zorunludur. - Rüzgar evapotrasprasyonu arttırmakta ve ılıman bölgelerde bitki muhitindeki nemli havayı götürerek, kuru hava getirmektedir. - Uzun boylu bitkilerde (buğday, mısır, ayçiçeği ) yatmalara sebep olarak tohumluk kalitesi ve verimini düşürebilmektedir. - Kar örtüsünü belirli yerlere toplayarak, homojen dağılımını engellemektedir. - Bitkiler körpe iken esen aşırı rüzgarlar sökme, kırma gibi zararlara sebep olmaktadır. - Yabancı döllenen bitkilerde gerekli izolasyon mesafesini arttırmaktadır (örneğin mısırda normal olarak 200m yeterli iken, hakim rüzgarların süreklilik arz ettiği alanlarda 400m ye çıkar). Bu sebeple yukarıda bahsedilen zararların önlenmesi veya azaltılması için tohumculuğun ya topoğrafik olarak korunmuş vadilerde yapılması gerekir veya aşağıda belirtilen önlemlerin alınması gereklidir. Bunlar; Arazinin hakim rüzgar yönüne dik olacak şekilde ağaç ve çalı formundaki bitkilerde 3-4 sıra olacak şekilde bir veya iki tarafının çevrilmesi en yaygın uygulamadır. Bu canlı şerit ortalama taç yüksekliğinin yaklaşık 50 katı bir alanı rüzgarın olumsuz etkilerinden korumaktadır. Bu ağaç şeridinin içinde o iklime adapte olmuş bir herdem yeşil ağaç türü 22

bulunmalıdır. Orta Anadolu şartları için sedir ve karaçam örnek olarak verilebilir. Bu herdem yeşil ağaçlar kış ayları boyunca tohumluk üretim alanlarının korunması için gereklidir. Şerite yer alacak geniş yapraklı ağaç ve çalılar o yörenin iklim ve toprak şartlarına adapte olmuş ve farklı habitusa sahip türler olmalıdır. Orta Anadolu için su ihtiyacı düşük olan akasya, iğde, dişbudak, badem kayısı gibi türler bu amaç için kullanılabilir. İğde gibi alttan dallanan türler mutlaka karışımda yer almalıdır. Böylelikle rüzgarın ağaç şeridinin altından geçmesi ve toprağın erozyonu önlenmiş olur. Ağaçtan şeritlerle tohumluk üretim alanlarının çevrilmesi yukarıda maddeler halinde verilen rüzgarın doğrudan ve dolaylı zararlarını azalttığı gibi, üreticinin yakıt ihtiyacının karşılanmasına da katkıda bulunur. Bununla birlikte bu çeşitlerin tohumluk üretimi yapılan bitkileri gölgelemesi onlara su ve besin maddeleri ve alan bakımından rekabet etmesi dökülen yaprakların zararlılar için beslenme alanı oluşturması gibi bazı olumsuz etkileri de söz konusudur. Bu tür rüzgar kıran çitlere ilimiz sınırları içerisinde bulunan Altınova, Konuklar ve Gözlü Tarım işletmeleri ile Karapınar da bulunan erozyon önleme bölgesinde rastlamak mümkündür. Şahıs arazilerinde ise kısıtlı bir alanda (sulama imkanı olan yerlerde) bu işi kavaktan oluşturulan çitler görmektedir. Ancak ilimizdeki kuru veya sulu geniş tarım alanlarında değil böyle bir çite, tek tük ağaca bile rastlamak mümkün olmamaktadır. Bu sebeple tarım alanlarında iklimin ve en başta da rüzgarın olumsuz etkileri sonucu önemli verim kayıpları olmakta ve erozyonla toprak kaybı giderek daha önemli bir sorun haline gelmektedir. Ağaçların olmadığı yerlerde veya zerrecik hareketinin çok fazla olduğu kumsal alanlarda yapay çitler rüzgar kırıcı olarak kullanılabilir. Nitekim, yapılan bir araştırmada 5 cm aralıklarla yapılan malzemeden oluşturulan çitin rüzgar hızını kestiği ve rüzgarın ancak %45-50 sinin geçtiği belirlenmiştir. İlimiz Karatay ilçesinde bulunan ve bir içdeniz veya göl yatağı olduğu ifade edilen geniş bir alanda kumullar rüzgarla çok kolay hareket etmekte, oluşan kum fırtınaları can ve mal kaybına neden olmakta ve hatta Adana-Konya karayolunda trafiğin kapanmasına neden olmaktaydı. 1960 larda başlayan çıkışlarda yoğun kumul hareketi nedeniyle ağaç türlerini dikmek, tutturmak mümkün olmamıştır. Bunun üzerine yöreden temin edilen (özelikle Hatamış gölü civarında) kamışlar örülüp, rüzgar hakim yönünde dik yerleştirilerek oluşturulan çitlerle kumul hareketi önlenmiştir. Daha sonra bu kamış çitlerin yanına ağaç dikimi yapılarak açılan derin kuyulardan elde edilen sularla sulanmıştır. Zamanla ağaçlar büyüyüp çit halini almış ve cansız çitlerin yerini almıştır. 23

Bugün Konya Topraksu Kaynakları Araştırma Enstitüsünün bir alt deneme istasyonu olan bu alanda orman alanları yanında, rüzgar kıran çitlerin korunmasında başarılı bir şekilde tarla tarımı yapılmaktadır. Bugün bu alan ziraat mühendislerinin yüz akı olan bir proje olarak görülmekte ve yerli yabancı birçok heyet tarafından incelenmektedir. - Canlı veya cansız materyalle rüzgar kıran çitlerin oluşturulmadığı durumda ise; tohumluk üretim alanlarının çevresinin mısır, ayçiçeği gibi bitkilerden oluşan şeritle çevrilmesi de rüzgar kıranlardan beklenen faydaların belirli ölçüde gerçekleşmesini sağlamaktadır. Ancak mısır ve ayçiçeğinin en az 3-4 sıra olarak ekilmesi gereklidir. Pancar tohum parsellerinin etrafının sık olarak ekilmiş kenevir ile çevrilmesi de sık rastlanan bir uygulama olup, bu şekilde izolasyon uzaklığı da asgariye inmektedir. 4.3. İzolasyon Tohumluk üretimi yapılan bitki türlerinin yetiştirme üresinde her türlü karışım kaynaklarında ayrı tutulmasına izolasyon denir. Burada daha çok yabancı döllenen tarla bitkilerinin genetik karışıma engel olma için alınacak izolasyon tedbirleri üzerinde durulacakt Çeşitli tarla bitkileri için izolasyon uzaklıkları belirlenmiş olup, bu mesafeler aşağıdaki diğer izolasyon tedbirleri uygulandığında oldukça azaltılabilmektedir. Tohumluk alanlarında kendine döllenen bitkiler arasında hasat sırasındaki mekanik karışmayı engelleyecek kadar bir uzaklık bulunmalıdır. Buğday, arpa, yulaf, çeltik, nohut ve mercimekte izolasyon mesafesi 2 m dir. Mısır, sorgum, sudan otu ve çavdarda izolasyon mesafesi 300-200 m, ve tritikale de 50-20 m dir. Ayçiçeğinde ise 3000 m ve 2000 m dir. Patateste izolasyon mesafesi şartı 2 m dir. Yeterli izolasyon uzaklığının sağlanamadığı yerlerde, yabancı tozlaşan bir türün çeşitlerinin farklı ekim tarihlerinde ekilmesi şeklinde uygulanan bir yöntemdir. Ancak bu yöntemin tek başına bir izolasyon tedbiri olarak kullanmak doğru değildir. Çünkü geç çiçeklensin diye diğer mısır çeşidinde daha geç ekilen bir mısır çeşidinin ekilen hatların 24

özellikle iklimden kaynaklanan sebeplerle (sıcaklık, rüzgar gibi) hızlı çiçeklenme eğilimi göstererek, beklenen sonucun elde edilmesini geciktirir. 4.4. Tamamlayıcı Tozlama Yabancı tozlaşan bitkilerde tozlaşma ve döllenmeyi müteakip çiçeklerin renkli taç yapraklarının kahverengimsi renk alması ve kuruması beklenen bir durumdur. Salkım veya kömeç şeklinde çiçek topluluğuna sahip bitkilerde öncelikle dip kısımdaki çiçekler açılır ve sonraki 5-7 gün içerisinde çiçek açma yukarıya doğru devam ederek en uçtaki çiçeğe ulaşır. Eğer böcekler (arılar) çiçekleri yeterli miktarda ziyaret etmiş ise çiçekler birgün açık kalır. Tozlanmış çiçekler ve özellikle taç yapraklar hemen kahverengileşir ve solar. Tozlanmamış çiçekler ise belirli bir süre taze kalır ve canlılığını korur. Üstteki çiçek açtığı halde alttaki çiçeklerde solma görülmez. Bu nedenle de tozlaşmanın zayıf olduğu alanlarda çiçek bahçesi görünümü yeterli tozlanmanın göstergesi olarak kabul edilmektedir. Yetersiz tozlanmanın olduğu durumlarda tamamlayıcı tozlama yöntemine başvurulur. Örneğin baklagil tohumculuğu yapılan alanlarda çiçeklenme başlangıcında hektara 2,5-3,5 kovan olacak biçimde arı yerleştirilmesi ile yeterli tozlaşma sağlanmaktadır. Yine melez ayçiçeği tohumluk üretiminde çiçek tozlarının erkek kısır anaca taşınması böceklerle sağlanmaktadır. Bu amaçla yine çiçeklenme başlangıcında hektara 0,5-2,5 kovan hesabıyla arı kovanı yerleştirilmelidir. Ancak tohum üretim alanlarında yerleştirildikten sonra arı popülasyonuna zarar verebilecek toz ve sıvı ilaçların kullanılması esnasında dikkat edilmelidir. Arılara zararı olan selektif ilaçlar arıların aktif olmadıkları sabahın erken yada akşamın geç saatlerinde yapılmalıdır. Arılarla normal olarak tozlaşan yabancı türlere; gazal boynuzu, yonca, taş yoncası, korunga, aküçgül, çayırüçgülü, melez üçgül örnek olarak verilirken; arılarla tohum üretimi artan baklagillere ak lüpen, bakla, tüylü fiğ, çilek üçgülü gibi türler örnek verilebilir. İkinci gruptaki baklagiller normal olarak kendine döllenmelerine rağmen arı ziyareti ile tripping adını verdiğimiz erkek organların ileriye doğru fırlayarak tozlarını bırakmaları arttığından bu bitkilerin tohumluk üretim alanlarının arı kovanlarının yerleştirilmesi tohumluk üretimini 25

arttırmaktadır. Nitekim araştırma sonuçlarına göre bal arıları kullanılmadığında baklada tane veriminin %20-72 oranında değişen oranlarda azaldığı belirlenmiştir. Arıların çalışmaları üzerine iklim şartlarının büyük etkisi vardır. Arıların çalışması için en uygun sıcaklıklar 24-38 o C arasındaki sıcaklıklar olup minimum 15 o C ve maximum 49 o C dir. Arılar çok yüksek nemli veya yağışlı havalarda çalışmazlar ve bu şartlarda nektar salgılanması da azalır. Yine arıların rüzgar hızı 8km/h olduğunda uçuş azalır, hız 24 km/h den fazla ise tüm uçuş faaliyetleri durur. O halde iklimin özelliklede rüzgarın olumsuz etkilerinden tohumluk üretim alanlarının korunması için alınacak önlemlerden olan rüzgar kıranlar özellikle yabancı döllenen bitkilerin tohumculuğunun yapıldığı alanlarda arı faaliyetlerini de olumlu yönde etkileyecektir. 4.5. Ön Bitki Tohumluk üretiminde genel münavebe (ekim nöbeti) prensiplerine uyulması son derece önemlidir. Monokültür adını verdiğimiz aynı türün üst üste ekilmesi şeklinde yürütülen sistemlerde topraktaki besin dengesi bozulur o türe has hastalık, zararlı ve yabancı ot populasyonları epidemi oluşturacak boyutta artar ve nihayet uzun süre devam eden monokültür tarımın doğal sonucu olarak tarlanın artık o türü taşıyamaması noktasına kadar ulaşır o halde tohumluk üretiminde mutlaka ekim nöbetine gidilmelidir. Aksi halde yukarıda belirtilen olumsuzluklar yanında tohumluk kalitesinde de belirgin düşüşler yaşanır. Bu genel prensip yanında hangi bitki türünün ön bitkilerinin hangi türler olacağı ortaya konulan standartlarla belirlenmiştir. Buğday, arpa, yulaf, tritikale de aynı çeşidin tohumluğu yapılacaksa çeşit safiyetini korumak şartıyla aynı tarla arka arkaya kullanılabilir. Çeşit değiştirmek gerekiyorsa o tarlaya iki yıl tahıl ekilmez. Çavdar, sorgum, kuşyemi nde tohumluğu üretimi amacı ile kullanılacak tarlaya en az iki yıl aynı türe ait çeşitler ekilmemiş olmalıdır. Sudan otu, Mısır, Sudan otu x sorgum melezi tohumluk üretiminde ön bitki şartı yoktur. Nohut, mercimek ve buğdaygil yem bitkilerinde farklı çeşitlerin ekilmesi için en az 2 yıl geçmesi gerekir. Ayçiçeği tohumculuğu yapılacak tarlaya en az bir yıl ayçiçeği ekilmemiş olmalıdır. Patateste 3 yıl münavebe şarttır. 26

Şeker pancarında 3 yıl süre ile Beta cinsi herhangi bir bitki ekilmemiş olmalıdır. Ayrıca tarlada kendiliğinden yetişen Beta cinsinde bitki bulunmamalıdır. Tahıl tohumlukları ile fiğ ve mercimek tohumculuğu yetiştirilen tarlaya çeşidin safiyetini korumak şartı ile aynı çeşidin tohumluğu üst üste ekilebilir. Ancak çeşit değiştirilecekse o tarlaya tahıllar iki yıl fiğ ve mercimek ise üç yıl ekilmemiş olmalıdır. Mısır tohumculuğu yetiştiriciliğinde ön bitki şartı olmamakla beraber genel münavebe prensiplerine uyulması verim ve kalitenin yükselmesi açısında önerilebilir. Pancar tohumculuğu yapılacak tarlalarda üç yıl süreyle Beta türünden herhangi bir bitki ekilmemiş olmalıdır. Yukarıda çok kısa özetinini verdiğimiz tohumluk üretim prensipleri görüldüğü üzere çiftçilerin teknik bilgi seviyelerinin yükselmesine katkı yapmaktadır. Bölgede tohumluk üretimi yapan çiftçi sayısının artması demek bilinçli tarım yapan çiftçi sayısının artması anlamına gelmektedir. 5. TÜRKİYE DE TOHUMCULUĞUN TARİHİ, DURUMU VE TİCARETİ Türkiyede tohumculuğun tarihi 1925 yılı öncesinde 1860 ABD den pamuk tohumluğu, ithal edilmesi ve Ege ve Çukurova da dağıtılması ile başlamış, 1870-1880 yılları arasında bazı yabancı demiryolu şirketleri demir yolu hattı boyunca tahıl ve pamuk tohumluğu dağıtmıştır. 1913 yılında şeker pancarı tohumları getirilerek üretime başlanmıştır. 1925 yılında Tohum Islah ve Üretme İstasyonları kurulmuş, yurt dışından anaç kademe pancar tohumluğu ithal edilmiştir. 1950 Devlet Üretme Çiftlikleri (DÜÇ-TİGEM) ler kurulmuştur. 1950 li yıllarda tohum kalite ve sistem kurulması çalışmalarıbaşlamış, 1953 Tahıl Kontrol ve Sertifikasyon merkezi kurulmuş, 1959 Şeker Şirketi ile KWS ortaklık kurulmuş, 1960 Bölge Çeşit Deneme Müdürlüğü, 1961 İlk özel tohumculuk şirketi (Beta) kurulmuştur. 1978 İkinci özel tohumculuk şirketi (MAY) kurulmuştur. 1963 yılında 308 sayılı Tohumluk Tescil,Kontrol ve Sertifikasyon Kanunu nun yürürlüğe girmiş, 1963 Türkiye ISTA ya 1968 yılında OECD tohum sertifikasyon sistemine üye olmuştur. Türkiye de 1983-1984 Tohum fiyatları ve ithalatın serbest bırakılmıştır. Bu yıldan sonra ülkemizde tohum da serbest piyasa koşulları ve özel sektör ağırlıklı tohum üretimi ve ticareti gelişmeye başlamıştır. Türkiye 1989-1997 bazı bitki türlerinde AB ile eşdeğerlilik ve 1998 ISF üyeliği gerçekleştirmiştir. Türkiye 2001 yılında TTSMM lab. ISTA tarafından 124 bitki türünde Uluslar arası akreditasyonu gerçekleştirmiştir. 2004 te 5042 Sayılı Yeni Bitki Çeşitlerinin Islahçı Hakları 27

Kanunu, 2006 da 5553 Tohumculuk Kanunu yürürlüğe girmiştir. Türkiye 2007 Sebze Tohumları OECD sistemine dahil edilmiş, 18 Kasım 2007 UPOV a üye olmuştur. 2008 Alt Birlikler ve Türkiye Tohumcular Birliğinin Kurulmuş, 2010 da 5977 Sayılı Biyogüvenlik Kanunu, 2010 da 5996 Sayılı Vet.Hiz.Bit.Sağ.Gıda ve Yem Kanunu kabul edilip yürürlüğe girmiştir (Yılmaz 2011). Yukarıda kısa tarihçesi verilen ülkemizdeki tohum tarihçesi incelendiğinde son 10-15 yılda ülkemizin tohumculuk alanında gerek kanuni gerekse diğer alanlarda çok büyük gelişmeler kaydetmiştir. Çizelge 6. Ülkemizde Tohumculuk Sanayisinde, Zaman İçerisinde Görülen, Bazı Değişimleri (1982-2010) 1982 2010 Toplam Sertifikalı Tohumluk 5 47 Tedarik Durumu (Tahmin) (%) Özel Şirket Sayısı 3 467 Araştırma Yapan Özel 0 136 Tohumculuk Şirketi Sayısı Kendi ıslah ve çeşit geliştirme programlarını 0 123 uygulayan şirketlerin sayısı Tescilli/Kayıtlı Çeşit Sayısı 300 6229 Toplam Tohumluk Üretimi 100 000 497.964 (Ton) Toplam Tohumluk Üretim < 100-150 850 Değeri (Milyon Dolar) İthalat (M Dolar) < 3 176 İhracat (M Dolar) Yok gibi 94 Türkiye 20 yıl öncesine kadar gıda alanındaki üretiminin neredeyse tamamını ithal tohumla yaparken, yerlileşme oranı geçtiğimiz yıl bazı bitki türlerinde yüzde 95'lere ulaşmıştır. 2023 28

ihracat stratejisi kapsamında 15 milyar dolarlık ihracat ile ilk 5'e girmeyi hedefleyen tarım sektörü, yatırıma tohumdan başlamıştır. 10 yıl öncesine kadar İsrail ve Hollanda'dan gelen hibrit tohumlar üretimin ana çıtasını oluştururken, bu alandaki yerlileşme çalışmaları bazı ürünlerde yüzde 95'lere ulaştı. 10 yıl öncesinde yüzde 5-10 arasında değişen yerli çeşit kullanma oranı, geçtiğimiz yıl itibari ile ekmeklik buğdayda yüzde 95, makarnalık buğdayda yüzde 98, arpada yüzde 99, pamukta ise yüzde 43, sebzede ise yüzde 50'nin üzerine çıkmıştır. Türkiye Tohumcular Birliği verilerine göre 2000'li yılların başlarında tohumluk üretimi 140 bin ton, ihracat ise 8 bin ton civarında idi. 2011 yılında ise üretim 4,5 kat artarak 637 bin tona, ihracat ise 4,5 kat civarı artarak tona ulaştı. 2011 yılında yapılan tohumluk ithalatı ise 36,7 bin ton olarak açıklandı. Piyasadaki ithal tohum oranı bu rakam ile birlikte yüzde 62 lerde kaldı. Bakanlığın iki yıl önce açtığı Tohum Gen Bankası, çalışmalara önemli ivme kazandırırken, özel sektör de yavaş yavaş sektörde liderliğe soyunmaya başlamıştır. Ülkemizde halen 500 dolayında lisanslı tohum üretim firmasının bulunduğu sektörde özel sektörün toplam tohum üretimi içindeki payı ise yüzde 55'leri buldu. Halen Türkiye'de 5 bin 900 çeşit tohum tescilli olarak yer alıyor. Bunların 3 bin 9002 den fazlası ise özel sektöre ait bulunmaktadır. Gıda ile ilgili ciddi fiyat ve arz sıkıntılarının yaşandığı bu dönemde; tohum, üretimin sürekliliği dışında ülkelere siyasi alanda önemli bir manevra alanı kazandırabilecek stratejik bir ürün haline geldi. Ürün bazında en iyi mahsulü alabilmek için üzerinde çalışma yapılan hibrit tohumlar, hasatta en iyi sonucu verse de tek kullanımlık olması ithalatçı ülkeler için ciddi sıkıntılar yaratabiliyor. Hibrit tohum çalışmalarının hızlandığı 1984 ile 2004 yıları arasında bu alanda kayda değer bir çalışma ortaya koyamayan Türkiye'de özellikle sebze alanında birkaç yıl öncesine kadar İsrail ve Hollanda'dan gerçekleştirilen tohum ihracatı ciddi tartışmalara neden olmuştu. Ancak son 1 yılda ortaya çıkan rakamlar, bu alandaki yerlileşmeyi de gözler önüne sermektedir. 2023 için 15 milyar dolarlık gıda ihracatı hedefleyen sektör, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) aracılığı ile bu hedefin altyapısını da oluşturmaya çalışıyor. 2010 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı öncülüğünde açılan Tohum Gen Bankası, alanında dünyanın 3'üncü büyük kuruluşu konumunda. Halen yaklaşık 70 bin çeşit tohum özel iklim odalarında, özel atmosfer basıncı altında, özel ambalajlar içerisinde canlı olarak muhafaza ediliyor. Türkiye'de kullanılan tohumların yerlilik oranın bazı ürünlerde yüzde 90'ları aştığını kaydeden TAGEM Genel Müdürlüğü, hibrit sebze tohumlarında yerliliğin yüzde 50'yi aştığını belirtmektedir. Sektörde son bir yıla ithalat önünde herhangi bir engel olmadığından bir kısım firmalar ithal ürün kullanımı tercih etmekteydi. Fakat 2012 29

yılında çıkarılan bir genelge ile Türkiye de kullanılacak tohumların büyük kısmının Türkiye de üretilme zorunluluğu getirilmiştir. Bu durum önümüzdeki yıllarda sektördeki canlılığı daha da artıracağını düşünmekteyiz. Tohum üretimine verilen teşvikler ile özel sektör yatırımlarına ciddi ivme kazandırmış durumda. 1984 yılından bu yana özel sektörün üretimine açık olan sektörde son 10 yıldır önemli bir büyüme söz konusu olmaktadır. 2011 yılı itibari ile Dünyada bütün bitki türlerinde kullanılan tohumluğun parasal değeri 55 milyar $ Dünyada ticarete konu olan tohumluğun parasal değeri Yaklaşık 42 milyar $ Uluslar arası ticarete konu olan tohumluğun değeri 7 milyar $ Türkiye de ticarete konu olan tohumluğun parasal değeri yaklaşık 400 milyon $ dir. Sektörde halen 500 dolayında lisanlı tohum üreticisi firma bulunuyor. Üretim ise özel sektör lehine artmaya devam diyor. Son yıllara baktığımızda, hibrit mısır, ayçiçek, patates, pamuk ve sebze üretiminin tamamı özel sektör tarafından yapılmış. Bu oranlama buğdayda yüzde 55, arpada yüzde 57, soyada yüzde 89, yem bitkilerinde ise yüzde 54. Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) "Sektör olarak 180 milyon dolarlık ithalatımız, 120 milyon dolarlık da ihracatları oldukları ama Türkiye topraklarına her yıl 3.5 milyar dolar değerinde tohum ekildiğini bu durumunda sektörün büyüklüğünü gösterdiğini ifade etmektedirler. 1995 yılında pamuk tohumu üretiminden yüzde 1 payı olan özel sektör firmaları, 2011 yılında pek çok tohumun yüzde 100'ünü üretir hale geldi. 1995 yılında buğday tohumu üretiminden yüzde 3, arpadan yüzde 4 pay alan özel sektör, geçtiğimiz yıl itibari ile buğday yüzde 55, arpa tohumunda ise yüzde 57 paya ulaşmıştır. Yukarıda ifade edildiği gibi bu geniş pastadan Konya Bölgesinin de yeterli payını alması gerekmektedir. Sertifikalı bir tohumluğun verimi arttırmadaki payının %20-30 olduğu ve buna genetik vasfında eklenmesiyle bu oranın %50 civarında olduğu, hatta yabancı döllenen bitkilerin sertifikalı hibrit tohumluklarının kullanımı ile verim artışlarının %100 ün üzerine çıkabileceği bilinmektedir. Tohumluğun verim üzerine yaptığı bu çok büyük katkıya karşılık, çiftçi ve ülke ekonomisi için tohum değiştirmenin gerektireceği ilave maliyet artışı son derece düşük olup, çoğu zaman %1 den bile az olabilmektedir. 30

Çizelge 7. Bazı Bitki Türlerine ait Sertifikalı Tohumluk Tedarikinde, Özel Sektör Katkısı (%) Türler 1985 2010 Buğday 3 48 Arpa 4 49 Soya 100 94 Mısır 99 99 Ayçiçeği 99 100 Patates 99 100 Pamuk 1 99 Sebze 100 100 Yem Bitkisi 10 33 Genetik vasfı yüksek olmayan bir çeşidin vasıfsız tohumlukları kullanıldığında diğer girdilerden maksimum yarar sağlanamaz. Bu durumda tarım için kullanılan bütün kaynak ve girdilerde israf ve randımansızlık kaçınılmaz olur. Uluslararası tohum ticaretinin artması, dünya ülkelerinde tohumluk kontrol laboratuarlarının daha üniform olması zorunluluğunu ortaya çıkarmış ve bu amaçla milletlerarası tohumluk kontrol birliği (ISTA), 1924 yılında kurulmuştur. Türkiye de bu kuruluşun üyesidir. Ayrıca tohumlukla ilgili; FIS (Uluslararası Tohumluk Ticaret Birliği), UPOV (Uluslararası Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Birliği) gibi uluslararası kuruluşlar bulunmaktadır Türkiye de en fazla buğday, arpa, şeker pancarı, patates, pamuk, hibrit ayçiçeği, hibrit mısır, soya ve hibrit sebzeler gibi bitki türlerinin tohumculuğu yapılmaktadır. Bu ürünler ayrıca ihracat, ithalat ve iç pazarda potansiyel bir yere sahiptirler. Ülkemizin bu konuda sahip olduğu potansiyel pek çok dünya ülkelerinden özellikle Avrupa ülkelerinden çok daha fazladır. Ancak çeşitli sebeplerle bu potansiyel yeterince değerlendirilememektedir. 31

Çizelge 8. Türkiye 2011 Yılı Çeşitler İtibariyle Sertifikalı Tohumluk İhtiyaçları (ton) Ekiliş Alanı (dekar) Ekim Normu (kg/da) Yenileme Süresi (yıl) Tohumluk İhtiyacı (ton) Buğday 81.000.000 20 3 540.000 Arpa 28.688.331 20 3 191.256 Hibrit Mısır 5.890.000 3 1 24.335 Çeltik 994.000 20 2 9.940 Hibrit Ayçiçeği 5.560.000 0,6 1 3.124 Soya 264.209 10 1 2.642 Aspir 131.668 1,5 1 394 Kanola 268.298 1 1 268 Yerfıstığı 254.711 7 1 1.783 Ş. Pancarı 2.972.648 0,4 1 1.189 Pamuk 5.420.000 2 1 10.840 Nohut 4.559.344 13 3 19.757 Kuru Fasulye 949.280 10 3 3.164 Kırmızı 1.923.225 13 3 8.334 Mercimek Sebze 8.360.000 1 1 8.360 Yonca 5.590.380 2,5 4 3.494 Korunga 1.536.475 10 3 5.122 Fiğ 4.754.756 10 5 9.510 Çim ve Çayırotu 2.383.280 30 3 23.833 Patates 1.448.188 250 2 181.024 Çizelge 9. Türkiye de Sertifikalı Tohumluk Dağıtımlarının İhtiyaçları Karşılama Oranı 2002 YILI 2011 YILI T Ü R L E R Dağıtım (ton) İhtiyaç (ton) Karşılama Oranı Dağıtım (ton) İhtiyaç (ton) Karşılama Oranı (%) (%) Buğday 80.089 540.000 14,8 356.328 540.000 66,0 Arpa 4.127 191.256 2,2 41.265 191.256 21,6 Hibrit Mısır 14.547 24.335 59,8 24.335 24.335 100,0 Çeltik 897 9.940 9,0 2.881 9.940 29,0 Hibrit 3.072 3.124 98,3 3.124 3.124 100,0 Ayçiçeği Soya 796 2.642 30,1 1.997 2.642 75,6 Aspir 397 0,0 397 397 100,0 Kanola 30 268 11,2 155 268 57,8 Pamuk 10.776 10.840 99,4 10.114 10.840 93,3 Nohut 166 19.757 0,8 445 19.757 2,3 Kuru 24 3.164 0,8 46 3.164 1,5 Fasulye Mercimek 1 8.334 0,0 746 8.334 9,0 Sebze 2.137 8.360 25,6 2.141 8.360 25,6 Yonca 416 3.494 11,9 943 3.494 27,0 Korunga 885 5.122 17,3 119 5.122 2,3 Fiğ 803 9.510 8,4 448 9.510 4,7 Çim ve 2.236 23.832 9,4 3.049 23.832 12,8 Çayırotu Patates 26.000 181.024 14,4 75.075 181.024 41,5 32

Çizelge 10. Ülkemizde yıllara göre dağıtımı yapılan tohumluk miktarlar (ton) (Anonim 2013 b) Türler 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Buğday 204.526 173.045 157.887 211.894 262.764 356.328 Arpa 25.106 22.495 19.226 35.871 31.822 41.265 Hibrit Misir 22.069 13.818 20.945 27.331 30.763 40.679 Çeltik 1.722 2.466 2.158 2.629 2.040 2.881 A. Çiçeği Hib. 2.420 2.507 2.538 7.667 10.558 13.934 Soya 309 535 652 1.235 1.172 1.997 Yerfistiği 45 60 80 30 30 70 Şekerpancari 1.487 1.434 1.820 2.070 2.338 1.035 Patates 68.288 62.289 41.235 64.118 74.823 75.075 Pamuk Delinte 15.773 9.240 11.321 10.523 11.023 10.102 Nohut 159 150 165 175 403 445 Kurufasulye 5 4 1 3 5 46 Mercimek 193 8 1.150 1.411 61 746 Sebze 2.224 2.416 3.709 4.578 3.592 2.141 Kanola (Kolza) 238 130 199 98 142 155 Yonca 2.249 3.126 1.160 1.913 1.465 943 Korunga 2.173 1.767 857 686 858 119 Fiğ Macar 1.160 975 804 692 562 448 Adi 1405 884 574 440 752 504 Sorghum 118 126 103 315 156 Sudanotu 13 1 2 Sorgum&Sud.Otu 195 117 4 471 242 40 Aspir 9 18 397 Yemlik Panc. 34 78 22 33 35 16 Çim Ve Çayirotu 3.871 4.318 3.242 2.991 2.910 3.049 Diğerleri 875 2.030 Toplam 355.966 302.083 269.870 376.997 439.583 554.613 Görüldüğü gibi sertifikalı tohumluk kullanım oranı pek çok tarla bitkisinde oldukça düşük olup, buda başlangıçta %20-30 civarında verim kaybına yol açmakta ve daha önce değinilmediği gibi tarım için kullanılan kaynak ve girdilerde verimsizliğe yol açmaktadır. Ülkemizde Tarım Bakanlığı tarafından çiftçilerimize 2005 yılından beri sertifikalı tohum kullanım desteği verilmektedir. 2009 Yılından itibaren destekleme ödemeleri aylık olarak yapılmakta olup, çiftçilerimize ekilişi yaptıkları ayı takip eden ay içerisinde destekleri ödenmektedir. 2011 yılında; Arpa, tritikale, yulaf, çavdar 3,5 TL/da dan 4,5 TL/da, Nohut, fasulye, mercimek 6 TL/da dan 7 TL/da, Buğday, yonca 5 TL/da dan 6 TL/da çıkarılmıştır.2005-2010 yılları arası 511.312 çiftçimize, 219 Milyon TL destek ödemesi yapılmıştır. Bu destekler ülkemizde tohumculuk piyasasının gelişmesine önemli 33

katkı yapacaktır. 2008 yılından itibaren yurtiçinde tohum üretip sertifikalandıran özel sektör tohumculuk kuruluşlarına sertifikalı tohum üretim desteği verilmektedir. 2012 yılına kadar 369 özel sektör tohumculuk kuruluşunun üretip sertifikalandırdığı 348 bin ton tohumluk için 39 Milyon TL destek ödemesi yapılmıştır. Bu durumda tohumculuk firmalarının artışında önemli bir teşvik unsuru olmuştur. O halde ülkemizin tohumculuk için avantajlı ekolojik şartların, pek çok bitki türünün gen merkezi olması avantajını kullanarak programlı bir tohumluk üretim atağını gerçekleştirerek öncelikle ülke içinde sertifikalı tohumluk kullanım oranını %100 lere çıkarmak ve daha sonrada tohumluk ticaretinden yüksek pay almanın yollarını bulmak zorundayız. 120 100 80 60 40 20 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Şekil 2. Türkiye de Tohumluk Üretiminde Özel Sektör Payı (%) Çizelge 11. Türkiye nin tohumluk ithalat ve ihracat değeri (1.000 $) 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 İthalat 55.292 71.249 79.238 89.597 105.608 130.581 170.798 158.366 176.791 178.121 İhracat 17.320 21.451 35.147 26.981 47.093 49.886 71.101 70.766 94.789 108.948 Fark 37.972 49.798 44.091 62.616 58.515 80.695 99.697 87.600 82.002 69.173 34

Ticari tohumluk ithalatı son 25 yılda hem miktar hem de parasal değer olarak önemli oranda artmıştır. İthalatta en önemli kalemi sebze tohumları oluştururken, bunu yem bitkileri ve çim izlemektedir. Ancak bazı yıllarda mısır gibi diğer türlerin tohumlarının ithalatı da söz konusu olabilmektedir. Sebze tohumluklarında doğrudan doğruya ticari tohumluk ithalatı yapılırken, tarla bitkilerinde yerli üretim ve çoğaltım için gerekli olan anaç tohumluk ithalatı ağır basmaktadır (Anonim 2011). Şekil 3. Türkiye nin Tohumluk ithalat ve ihracatının grafiksel görüntüsü (Anonim 2011) 35