ARD ÇALIŞMA RAPORLARI 2005/7 AVRUPA BİRLİĞİNE TAM ÜYELİK SÜRECİNDE TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜ -2- Dr. Sedat YETİM Ozan GÜLHAN



Benzer belgeler
II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

Türkiye de Bankacılık Sektörü Aralık

Türkiye de Bankacılık Sektörü Eylül

MAASTRICHT KRİTERLERİ

Türkiye de Bankacılık Sektörü Aralık

AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

Türkiye de Bankacılık Sektörü Mart

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

Türkiye de Bankacılık Sektörü

Türkiye de Bankacılık Sektörü

Türkiye de Bankacılık Sektörü

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7.

Türkiye de Bankacılık Sektörü Eylül

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TABLO LİSTESİ

Türkiye de Bankacılık Sektörünün Son Beş Yıllık Görünümü 2011

Grafik I.1 Seçilmiş Ülkelerde Piyasa Güven Göstergeleri 1 Grafik I.2 Kredi İflas Takası Endeksleri 2 Grafik I.3 Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2

Türkiye de Bankacılık Sektörü Mart

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME

11- EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK

FASIL 9: MALİ HİZMETLER

Türkiye de Bankacılık Sektörü Aralık

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI FASIL 4: SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ III. AVRO BÖLGESİNDEKİ BORÇ KRİZİNİN SİSTEMİK NEDENLERİ 10

BÖLÜM BANKALARIN FAALİYET ALANLARININ GELİŞİMİ

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GRAFİK LİSTESİ

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

Bankacılığa İlişkin Mevzuat ve Yeni Düzenlemeler *

Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri. kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır.

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

EKONOMİK VE PARASAL BİRLİĞE HAZIR MIYIZ?

FASIL 4 SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

5. Merkez Bankası kendisine verilen görevleri teşkilatında yer alan aşağıdaki birimler ile şube vasıtası ile yerine getirir;

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2015 III. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

SEKİZİNCİ YÖNERGE ÇERÇEVESİNDE AVRUPA BİRLİĞİNDE BAĞIMSIZ DENETİM

6- REKABET POLİTİKASI

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Bankacılık sektörü Mart. Mayıs 2008

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

İlgi: B.06.1-ABG / Sayılı, tarihli Mektubunuz

BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

(41/2001 Sayılı Yasa) Madde 51 (1) A Altında Tebliğ. 1- Bu Tebliğ, Merkez Bankası İdare, Teşkilat ve Hizmetleri Tebliği olarak isimlendirilir.

01/01/ /12/2012 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT-KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 12 AYLIK RAPORU

Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri. kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır ve

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Kredi Borcu İstatistikleri

Bakanlar Medya A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporuna İlişkin 2. Değerlendirme Raporu

FASIL 6: ŞİRKETLER HUKUKU

Sosyoekonomi / / Deniz Aytaç. Sosyo Ekonomi

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU- GRUP YILLIK RAPOR (AEK)

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA


Aylık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AE1)

/ 77 TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Türkiye Bankacılık Sistemi 1, 2 Eylül 2007

AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ

Haftalık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

QNB FİNANS PORTFÖY BİRİNCİ SERBEST (DÖVİZ) FON'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU. Fonun Yatırım Amacı

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

PERGAMON STATUS DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

Grafik I.3. ABD Enflasyon, İşsizlik ve Fed Bilanço Büyüklüğü Değişiminin Gelişimi 2

Yarın, umduğunuz gibi. Ekonomide Son Durum. Fon Bülteni Nisan 2013 GSYH. Milli Gelir İşsizlik /$ Milyon TL*

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Bankaların Raporlama Tebliğindeki Değişiklikler Set I: Dipnotlarda Değişiklikler

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI LİKİDİTE DESTEĞİ KREDİSİ YÖNETMELİĞİ

FİNANS PORTFÖY TÜRKİYE YÜKSEK PİYASA DEĞERLİ BANKALAR HİSSE SENEDİ YOĞUN BORSA YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

1 OCAK - 30 HAZĠRAN 2010 DÖNEMĠNE AĠT KONSOLĠDE OLMAYAN FAALĠYET RAPORU

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2017 YILI I. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

ÖZEL SEKTÖR BORÇLANMA ARAÇLARINA İLİŞKİN RİSK BİLDİRİM FORMU

T.C. Ziraat Bankası A.Ş.

Sekuro Plastik Ambalaj Sanayi A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporuna İlişkin Değerlendirme Raporu

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AEG)

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AE2)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış Stratejisi Genel Çerçevesi

Türkiye ve Almanya arasında Eşleştirme Projesi

T.C. Ziraat Bankası A.Ş.

Transkript:

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU ARD ÇALIŞMA RAPORLARI 2005/7 AVRUPA BİRLİĞİNE TAM ÜYELİK SÜRECİNDE TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜ -2- Dr. Sedat YETİM Ozan GÜLHAN Araştırma Dairesi Eylül 2005 Araştırma Dairesi Başkan Vekili, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK). Bankacılık Uzman Yardımcısı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK).

Bu çalışma Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu görüşlerini yansıtmaz. Sorumluluğu yazar(lar)ına aittir. Bu Rapor bilgilendirme amaçlı olup, içinde yer alan bilgi ve verilere dayanarak verilecek yatırım ya da benzeri kararların sonuçlarından BDDK ve yazarları sorumlu tutulamaz. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Araştırma Dairesi Dr. Sedat YETİM (312) 455 66 50 syetim@bddk.org.tr Ozan GÜLHAN (312) 455 68 58 ogulhan@bddk.org.tr XEROX Doküman Merkezinde Basılmıştır. Eylül 2005 / ANKARA

ÖZET Bu çalışmanın amacı, Avrupa Birliği sürecinde Türk bankacılık sistemini mevzuat ve finansal açıdan incelemek, tam üyelik durumunda ortaya çıkabilecek sorunları belirleyerek alınması gereken önlemleri ortaya koymaktır. Bankacılık, ekonomide yer alan tüm sektörlerle doğrudan ilişki içinde bulunması nedeniyle, hem AB de hem de Türkiye de üzerinde en çok düzenleme yapılan sektörlerden biridir. Bu nedenle Çalışma da hem hukuki hem de finansal yapıları açısından Türk ve AB bankacılık sistemleri incelenmiştir. Çalışmanın birinci kısmında, Roma Antlaşması nın imzalandığı 1957 yılından günümüze kadar AB nin gelişimi incelenmiştir. Bu kısmın ilerleyen bölümlerinde Avrupa da bankacılık sistemini düzenleyen mevzuat genel olarak ele alınmıştır. İkinci kısımda ise Türk ve AB mevzuatları genel olarak karşılaştırılmış, ekonomilerin genel yapısına ilişkin göstergeler ve finansal oranlar vasıtasıyla Türk bankacılık sisteminin Birliğe tam üyelik durumunda rekabet edebilirlik düzeyi belirlenmeye çalışılmıştır. Sonuç bölümünde Türk bankacılık sisteminin sorunlarının giderilmesi amacıyla kamu otoriteleri ve bankalar tarafından alınması gereken önlemlere değinilmiştir. i

ABSTRACT The aim of this study is to examine the financial structure and legislation in the Turkish banking system during the process of integration to European Union (EU) and to point out the solutions for the possible problems that might arouse in case of a full membership to the Union. As a result of its close relationship with all sectors in the economy, banking sector is the most regulated one in both Turkey and EU. Therefore, Turkish and EU banking systems are examined at the same time in terms of financial structure and legal framework, in this paper. In the first part of the study, the development of EU is examined starting from the Roman Treaty signed in 1957 until the single currency unit which is presently used. The following section of this part deals with the legislation that regulates the banking system in Europe. In the second part, Turkish and EU legislations are compared in general in order to determine the potential level of competition of Turkish banking system in case of full membership to EU by means of general economic indicators and financial ratios. In the final part, the measures to be taken by the authorities and banks in order to overcome the problems in Turkish banking system are discussed as concluding remarks. ii

İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... ii İÇİNDEKİLER...iii GRAFİKLER LİSTESİ... vii ŞEKİLLER LİSTESİ...viii TABLOLAR LİSTESİ...viii KISALTMALAR LİSTESİ... ix 1. GİRİŞ... 1 2. AVRUPA BİRLİĞİNİN GELİŞİMİ... 3 2.1. Roma Antlaşması Tek Pazar Süreci Ekonomik ve Parasal Birlik... 4 2.2. Avrupa Birliği Bankacılık Mevzuatı... 13 2.2.1. Bankalar ve Diğer Mali Kurumların Bağımsız Faaliyetleri Bakımından Yerleşme Serbestisi ve Hizmet Sunma Serbestisi Üzerindeki Kısıtlamaların Kaldırılması Hakkında Konsey Direktifi (73/183/EEC)... 13 2.2.2. Kredi Kurumlarının Kurulmalarına ve Faaliyetlerine İlişkin Kanun, Tüzük ve İdari Düzenlemelerin Eşgüdümü Hakkında Birinci Konsey Direktifi (Birinci Bankacılık Direktifi) (77/780/EEC)... 13 2.2.3. Karaparanın Saklanmasına ve Transferine Karşı Tedbirler Hakkında Komite Tavsiyesi... 14 2.2.4. Konsolide Hesap Defteri Hakkında Konsey Direktifi (83/349/EEC), Bankalar ve Diğer Mali Kurumların Yıllık Hesapları ve Konsolide Hesapları Hakkında Konsey Direktifi (86/635/EEC)... 15 2.2.5. Konsolide Esasa Göre Kredi Kurumlarının Denetimi Hakkında Konsey Direktifi (92/30/EEC)... 15 2.2.6. Üye Devletlerin Tüketici Kredilerine İlişkin Konsey Direktifi (87/102/EEC)... 16 2.2.7. Elektronik Ödemeye İlişkin Konsey Tavsiyesi (87/598/EEC), Ödeme Sistemleri, Kart Hamili ve Kart İhraç Edenlerin İlişkileri ile İlgili Komisyon Önerisi (88/590/EEC)... 16 iii

2.2.8. Yıllık Muhasebe Belgelerinin Yayınlanması ile İlgili Konsey Direktifi (89/117/EEC)... 17 2.2.9. Kredi Kurumlarının Özkaynaklarıyla İlgili Konsey Direktifi (89/299/EEC)... 17 2.2.10. İkinci Bankacılık Direktifi (89/646/EEC)... 18 2.2.11. Kredi Kurumlarının Borç Ödeme Gücü Rasyosu Hakkında Konsey Direktifi (89/647/EEC)... 18 2.2.12. Sınır Ötesi Mali İşlemlerle İlgili Bankacılık Faaliyetlerinin Şeffaflığı Hakkında Komisyon Önerisi (90/109/EEC)... 19 2.2.13. Finansal Sistemin Karapara Aklama Amacıyla Kullanılmasının Önlenmesine İlişkin Konsey Direktifi (91/308/EEC)... 20 2.2.14. Kredi Kurumlarının Büyük Risklerinin İzlenmesi ve Denetlenmesi ile İlgili Konsey Direktifi (92/121/EEC)... 21 2.2.15. Mevduat Sigorta Sistemleriyle İlgili Konsey Direktifi (94/19/EEC)... 21 2.2.16. Sınır Ötesi Para Havalelerine İlişkin Konsey Direktifi (97/5/EEC)... 22 2.2.17. Kredi Kurumlarının Faaliyetlerinin Yürütülmesi ve Takibine İlişkin Konsey Direktifi (2000/12/EC)... 23 2.2.18. Elektronik Para Kurumlarının Kurulmasına, Faaliyete Geçmesine ve Koruyucu Denetimine İlişkin Konsey Direktifi (2000/46/EC)... 31 2.2.19. Bir Büyük Mali Ortaklığa Bağlı Olan Kredi Kuruluşları, Sigorta Şirketleri ve Yatırım Şirketlerinin Ek Denetimi Hakkında Konsey Direktifi (2002/87/EC)... 32 2.2.20. Avrupa Bankacılık Komitesi Kurulması Hakkında Konsey Direktifi (2004/10/EC), Avrupa Bankacılık Otoriteleri Komitesi Kurulması Hakkında Konsey Direktifi (2004/5/EC)... 32 2.2.21. Sermaye Yeterliliği Direktifi 3 Taslağı (Capital Adequacy Directive 3). 33 3. AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRK BANKACILIK SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI... 35 3.1. AB ve Türk Bankacılık Sistemlerinin Mevzuat Açısından Karşılaştırılması... 36 3.1.1. Konsolide Hesap Defteri Hakkında Konsey Direktifi (83/349/EEC), Bankalar ve Diğer Mali Kurumların Yıllık Hesapları ve Konsolide Hesapları Hakkında Konsey Direktifi (86/635/EEC)... 36 iv

3.1.2. Üye Devletlerin Tüketici Kredilerine İlişkin Konsey Direktifi (87/102/EEC)38 3.1.3. Elektronik Ödemeye İlişkin Konsey Tavsiyesi (87/598/EEC), Ödeme Sistemleri, Kart Hamili ve Kart İhraç Edenlerin İlişkileri ile İlgili Komisyon Önerisi (88/590/EEC)... 40 3.1.4. Sınır Ötesi Mali İşlemlerle İlgili Bankacılık Faaliyetlerinin Şeffaflığı Hakkında Komisyon Önerisi (90/109/EEC)... 41 3.1.5. Karaparanın Aklanmasına İlişkin Düzenlemeler... 42 3.1.6. Mevduat Sigorta Sistemiyle İlgili Konsey Direktifi (94/19/EEC)... 48 3.1.7. Sınır Ötesi Para Havalelerine İlişkin Konsey Direktifi (97/5/EEC)... 51 3.1.8. Kredi Kurumlarının Faaliyetlerinin Yürütülmesi ve Takibine İlişkin Konsey Direktifi (2000/12/EC)... 53 3.1.9. Sermaye Yeterliliği Direktifi 3 Taslağı (Capital Adequacy Directive 3)... 61 3.1.10. Değerlendirme... 61 3.2. Temel Performans Göstergeleri İtibariyle AB ve Türk Bankacılık Sistemlerinin Karşılaştırılması... 65 3.2.1. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla... 67 3.2.2. Toplam Aktif... 68 3.2.3. Banka Sayıları... 69 3.2.4. Toplam Krediler... 70 3.2.5. Toplam Mevduat... 71 3.2.6. Toplam Aktif/GSYİH... 72 3.2.7. Toplam Kredi/GSYİH... 73 3.2.8. Toplam Mevduat/GSYİH... 74 3.2.9. Toplam Kredi/Toplam Aktif... 75 3.2.10. Toplam Kredi/Toplam Mevduat... 76 3.2.11. Takipteki Alacaklar (Brüt) /Toplam Krediler... 77 3.2.12. Takipteki Alacaklar Karşılığı/Takipteki Alacaklar... 78 3.2.13. Yoğunlaşma... 79 3.2.14. Sermaye Yeterlilik Rasyosu... 81 3.2.15. Likit Aktif Oranları... 82 3.2.16. Vergi Öncesi Kar/Toplam Aktif... 85 v

3.2.17. Aktif Karlılığı (ROA)... 86 3.2.18. Özkaynak Karlılığı (ROE)... 87 3.2.19. Net Faiz Geliri/Toplam Aktifler... 88 3.2.20. Değerlendirme... 88 4. SONUÇ... 90 KAYNAKÇA... 93 vi

GRAFİKLER LİSTESİ Grafik 1. Maastricht Kriterleri: Enflasyon... 9 Grafik 2. Maastricht Kriterleri: Bütçe Açığı/GSYİH... 10 Grafik 3. Maastricht Kriterleri: Faiz Oranı... 11 Grafik 4. Maastricht Kriterleri: Toplam Borç Stoku/GSYİH... 12 Grafik 5. Türkiye ve AB Ülkelerinde GSYİH... 67 Grafik 6. Türkiye ve AB Ülkelerinde Aktif Toplamı... 68 Grafik 7. Türkiye ve AB Ülkelerinde Banka Sayıları... 69 Grafik 8. Türkiye ve AB Ülkelerinde Krediler... 70 Grafik 9. Türkiye ve AB Ülkelerinde Toplam Mevduat... 71 Grafik 10. Türkiye ve AB Ülkelerinde Toplam Aktif/GSYİH... 72 Grafik 11. Türkiye ve AB Ülkelerinde Kredi/GSYİH... 73 Grafik 12. Türkiye ve AB Ülkelerinde Mevduat/GSYİH... 74 Grafik 13. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Toplam Kredi/Toplam Aktif... 75 Grafik 14. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Toplam Kredi/Toplam Mevduat... 76 Grafik 15. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Takipteki Alacaklar (Brüt) /Toplam Krediler... 77 Grafik 16. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Takipteki Alacaklar Karşılığı/Takipteki Alacaklar... 78 Grafik 17. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Yoğunlaşma... 79 Grafik 18. Türkiye ve AB Ülkelerinde Herfindal-Hirschman Endeksi... 80 Grafik 19. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Sermaye Yeterlilik Rasyosu... 81 Grafik 20. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Birinci Derece Likit Aktif Oranı... 82 Grafik 21. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde İkinci Derece Likit Aktif Oranı... 83 Grafik 22. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Üçüncü Derece Likit Aktif Oranı... 84 Grafik 23. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Vergi Öncesi Kar/Toplam Aktif... 85 Grafik 24. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Aktif Karlılığı... 86 Grafik 25. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Özkaynak Karlılığı... 87 Grafik 26. Türkiye, AB ve Yeni Üyelerde Net Faiz Geliri/Toplam Aktifler... 88 vii

ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1. AB Doğrultusunda Uygulama Takvimi... 34 Şekil 2. AB Direktifleri Çerçevesinde Gerekli Tarihsel Veriler... 34 TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1. Türkiye Mevzuatı ve AB Direktifleri Karşılaştırması... 62 Tablo 2. Ulusal Program Kapsamında Uyumlaştırılması Öngörülen Bankacılık Mevzuatı. 64 Tablo 3. Ulusal Program Kapsamında Ekonomik Kriterler... 65 viii

KISALTMALAR LİSTESİ Kısaltma Türkçe Karşılık İngilizce Karşılık AB Avrupa Birliği European Union AMA İleri Ölçüm Yöntemi Advanced Measurement Approach Basel-I Basel Sermaye Uzlaşısı Basel Capital Accord Basel-II Yeni Basel Sermaye Uzlaşısı New Basel Capital Accord BDDK Bankacılık Düzenleme ve Banking Regulation and Supervision Denetleme Kurumu Agency CAD 3 Sermaye Yeterlilik Direktifi 3 Capital Adequacy Directive 3 EAD Temerrüt Tutarı Exposure at Default EPB Ekonomik ve Parasal Birlik Economic and Monetary Union ECU Avrupa Para Birimi European Currency Unit FATF Mali Eylem Mücadele Örgütü Financial Action Task Force GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Gross Domestic Product HHI Herfindal-Hirschman Endeksi Herfindal-Hirschman Index LGD Temerrüt Halinde Kayıp Loss Given Default MASAK Mali Suçları Araştırma Kurulu The Financial Crimes Investigation Board PD Temerrüt Olasılığı Probability of Default ROA Aktif Karlılığı Return on Assets ROE Özkaynak Karlılığı Return on Equity SPK Sermaye Piyasası Kurulu Capital Markets Board TBB Türkiye Bankalar Birliği Banks Association of Turkey TCMB Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Central Bank of The Republic of Turkey TPKK Türk Parasını Koruma Kanunu Legislation on the Protection of the Value of Turkish Currency OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Organisation for Economic Co-Operation Teşkilatı and Development ix

x

1. GİRİŞ Günümüzde dünya ekonomisi her bakımdan büyük bir değişim içindedir. Tüm dünyada etkili olan küreselleşme olgusu ile milli ve içe kapalı ekonomiler göreli önemini kaybetmekte ve bölgesel entegrasyonlar artmaktadır. Bu çerçevede dünyanın en büyük ekonomik alanı olan Avrupa Birliği (AB), iktisadi gelişmeler açısından önemini korumaktadır. İkinci Dünya savaşı sonrası Avrupa da barış ve istikrarı sağlamak amacıyla kurulan Kömür ve Çelik Topluluğu, günümüzde dünyanın en büyük siyasi ve ekonomik birliğine dönüşmüştür. 1957 yılında Roma Antlaşmasıyla kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu geçen zaman içinde hızlı bir gelişim göstermiştir. 1987 yılında kabul edilen Avrupa Tek Senedi ile de malların, kişilerin, sermayenin ve hizmetlerin serbestçe dolaşabildiği Avrupa Tek Pazarının oluşturulması amaçlanmıştır. 1993 de imzalanan Maastricht Antlaşmasıyla ise Ekonomik ve Parasal Birliğin (EPB) son aşaması olan tek para birimine geçişin tarihi ve kriterleri belirlenmiştir. İlerleyen dönemde, tek para biriminin (Euro) yürürlüğe girmesiyle Avrupa da ekonomik birliğin son aşaması da tamamlanmıştır. Bankacılık sektörü ekonomide yer alan diğer tüm sektörlerle yakın ilişkiler içinde olması nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. AB de de bankacılık, sermaye piyasalarındaki gelişmelere rağmen büyümeye devam etmektedir. Birlik içinde bankacılığın uyumlaştırılması için birçok düzenleme yapılmış ve bu kapsamda tek bankacılık lisansı ile bankaların Birlik içinde serbestçe faaliyet göstermesi sağlanmıştır. Uyumlaştırma çerçevesinde bir üye ülkeden alınan faaliyet belgesinin tüm Birlik içinde geçerli olması ve bunlar üzerinde merkez ülkenin denetiminin getirilmesi gerekmiştir. Bankacılıkta yapılan bu düzenlemeler Avrupa bankaları arasında rekabeti arttırmıştır. Rekabetle karşı karşıya kalan bankalar bu konuda yeni stratejiler geliştirerek kendilerini tek piyasaya uyumlaştırmaya çalışmışlardır. Özellikle son dönemde AB de artan birleşme ve devralmalar anılan stratejilerin başlıcalarındandır. Tam üyeliğe aday ülke statüsündeki Türkiye de bankalar, bu gelişmeleri üyelik durumunda sorunlarla karşılaşmamak amacıyla yakından takip etmek zorundadırlar. 1

Türk bankacılık sisteminin Avrupa standartlarına ulaşması tüm ekonomi açısından faydalı olacaktır. Türk bankacılık sistemi hem ekonominin genel yapısından çok fazla etkilenmekte, hem de bu yapıyı etkilemektedir. Türk ekonomisinin 2001 krizi öncesi içinde bulunduğu istikrarsız ortam bankaların AB bankalarıyla rekabet gücünü azaltmıştı. Uzun yıllardır süregelen yüksek kamu açıkları ve enflasyon, bankaların uzun vadeli plan yapmalarını engellemişti. Ekonominin genelinde bozukluk olması halinde bunların giderilmesi bankacılık sistemi için hayati önem taşımaktadır. Sürdürülebilir ekonomik istikrar ortamında Türk bankalarının AB üyesi bankalarla rekabet edebilecek düzeye geleceği düşünülmektedir. 2

2. AVRUPA BİRLİĞİNİN GELİŞİMİ 3

2.1. Roma Antlaşması Tek Pazar Süreci Ekonomik ve Parasal Birlik AB, uzun bir süreçte birçok siyasi, ekonomik aşamadan geçerek günümüze gelmiştir. 18 Nisan 1951 tarihinde altı Avrupa ülkesinin (Belçika, Almanya, Fransa, İtalya, Lüksemburg, Hollanda) kurduğu Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, geliştirilerek bugün siyasi ve ekonomik birlik noktasına gelmiştir. Bu tarihten kısa bir süre sonra 25 Mart 1957 de Roma Antlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma ile de Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Kurumu kurulmuştur. Roma Antlaşması nın kabulüyle siyasi ve ekonomik anlamda Birliğin temeli atılmıştır. Roma Antlaşması genel görünüş olarak bankacılık ile ilgili hükümler taşımamakla birlikte bankacılık faaliyetlerini etkileyen önemli gelişmelere öncülük etmiştir. Roma Antlaşmasının ana hedefi; mallar, hizmetler, sermaye ve kişilerin serbest dolaşımıdır. Bunun için öncelikle gümrük birliği oluşturularak birliğe giden yolda ilk adım atılmıştır. Antlaşmaya göre; Ekonomik çabaların uyumlu gelişmesi, sıkı ilişkilerin ve yaşam düzeyinin devamlı olarak arttırılması için üyeler arası gümrük ve vergi kısıtlamalarının kaldırılması, üçüncü devletlere karşı ortak ticaret politikası oluşturulması ve sermaye, hizmetler ve kişilerin özgür dolaşımını sınırlayan engellerin kaldırılması öngörülmüştür. Bir üye devlet uyruklarının başka bir üye devlete yerleşme özgürlüğündeki kısıtlamalar geçiş döneminde giderek kaldırılacaktır. Bu aşamalı kaldırılış, bir üye devlet ülkesinde oturan diğer üye devlet uyrukları tarafından acenteler, şubeler ya da küçük firmalar kurulmasına ilişkin kısıtlamalarda aynen uygulanır. Yerleşme özgürlüğü, sermayeye ilişkin bölümün hükümleri saklı kalmak üzere, kendi ülke mevzuatının uyrukları için belirlediği koşullar içinde, ücret karşılığı olmayan işlere girmeyi ve onları yapmayı, ortaklıklar kurmayı ve bunları yönetmeyi kapsar. Bu Antlaşmada öngörülen hükümler saklı kalmak üzere, üye devletler kendi ülkelerinde öteki üye devlet uyruklarının yerleşmesine yeni kısıtlamalar koyamaz. Banka ve sigorta hizmetlerindeki serbestinin, sermayenin giderek serbest dolaşımıyla uyumlu olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Topluluk içinde hizmetlerin özgürce yapılmasındaki kısıtlamalar hizmet alacaklısının bulunduğu ya da başka bir topluluk ülkesinde yerleşen üye devletler uyrukları bakımından geçiş döneminde kaldırılır. 1 1 GÜNUĞUR, Haluk, Avrupa Topluluğunu Kuran Antlaşma (Roma Antlaşması) Ankara, 1988, s.45 50. 4

Yukarıda belirtilenlerin dışında sermaye ve kambiyo kısıtlamalarının kaldırılması kabul edilmiştir. Ayrıca Antlaşma, serbestleşme aşamasında ekonomilerde yaşanabilecek sıkıntılar için koruma tedbirleri öngörmüştür (m.106 108 109). Roma Antlaşması nda para birliğine ve ileri düzeyde entegrasyona ilişkin kesin hükümler yoktur. Bunun nedeni Birlik düzenlemelerinin ulusal egemenliği doğrudan ilgilendiren önemli kararlar olmasıdır. Üyelerin döviz kurlarını değiştirme yetkisini kısıtlayan herhangi bir hükme Roma Antlaşması nda yer verilmemiş, ekonomik ve parasal politikalar arasında eşgüdüm, hatta topluluk içinde sermaye hareketlerini kısıtlayan engellerin giderek kaldırılması sadece ortak pazarın işleyişinin zorunlu kıldığı ölçüde öngörülmüştür. Dış ödemeler sorunuyla karşılaşan ülkelere verilmesi öngörülen ödünçlerde de diğer ülkelere katkıda bulunma zorunluluğu getirilmemiştir. Roma Antlaşması tarafından benimsenen bu yaklaşımın amacı, ilk hedef olan ortak pazarı ve ekonomik bütünleşmeyi sağlamak ve bunu gerçekleştirirken üye ülkelerin bu hedeflere ulaşmasını engelleyecek davranışlarda bulunmalarını önlemek, üye ülkelerin egemenlik alanına giren daha geniş kapsamlı düzenlemelerden örneğin parasal birlik veya parasal bütünleşme amacından kaçınarak birincil hedefin tehlikeye düşmemesini garantilemektir. 2 Roma Antlaşması nın temel amacı malların, hizmetlerin, kişilerin ve sermayenin serbest dolaşımı ile hareket özgürlüğünün getirilmesidir. Antlaşma sermayenin serbest dolaşımı ilkesi dolayısıyla mali sektörü de yakından ilgilendirmektedir. Roma Antlaşmasıyla öngörülen para komitesi 1958 yılında kurulmuştur. Öte yandan parasal birlik konusunda ilk adım sayılabilecek bu gelişmeden sonra 1970 tarihini taşıyan Werner Raporu, 1980 e kadar aşamalı olarak gerçekleştirilecek ekonomik ve parasal birlik programını sunmuştur. 1970 lerdeki bunalımlardan sonra yavaşlayan bütünleşme çalışmaları 1978 de Bremen de parasal birliği gerçekleştirmeye yönelik bir plana bağlanmış ve Avrupa Para Sistemi, 13 Mart 1979 da yürürlüğe konmuştur. Avrupa para birimi olarak European Currency Unit (ECU) kabul edilmiştir. Tek para öncesi bankacılıkla ilgili Bankalar ve Diğer Mali Kurumların Bağımsız Faaliyetleri Bakımından Yerleşme Serbestîsi ve Hizmet Sunma Serbestîsi Üzerindeki Kısıtlamaların Kaldırılması 2 AKTAN, Okan, Para Birlikleri Kuramı ve Avrupa Para Sistemi Ankara, 1983, s.23. 5

Hakkında Konsey Direktifi 1973 yılında ve Birinci Bankacılık Direktifi 1977 yılında yayınlanmıştır. Bu Direktifler ilerleyen bölümlerde ayrıntılı olarak değerlendirilecektir. 1980 lere gelindiğinde ise Avrupa tek pazarı hedefinin gerçekleşmesi için ekonomik bütünleşme ile finansal piyasaların da entegrasyonunun kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır. Bu amaca yönelik çalışmalar Roma Antlaşmasıyla ortaya konmakla birlikte bu konudaki köklü reformlar Avrupa Tek Senedi ile yapılmıştır. 3 1980 li yıllara gelindiğinde Avrupa da tek pazar arayışlarının istenildiği gibi gitmediği ortaya çıkmaya başlamıştır. Üye devletlerin ulusal piyasalarının oldukça keskin çizgilerle birbirlerinden ayrılmış durumda olması, bu piyasalarda sunulan hizmetler ve bunların fiyatları arasında farklılıklar bulunması önemli birer engel olmuştur. Bu farklılıkların oluşmasında rol alan fiziki, teknik ve mali engeller, bir yandan ulusal pazarların maliyetleri arttırıcı bir şekilde bölünmesine yol açmış, öte yandan da bu bölünmeye koşut olarak iç bütünleşmenin tamamlanmasını önlemiştir. 4 Avrupa Topluluğu nun ortaya çıktığı Roma Antlaşması ndan 1980 lere kadar Anlaşmada öngörülen serbestleşme sağlanamamıştır. Bunun en önemli nedeni Roma Antlaşması nın genel nitelikte hükümler getirmesidir. 1985 de yayınlanan Beyaz Kitap ile fiziki, teknik ve mali engellerin kaldırılması, sermayenin özgürce hareket edebileceği ortak bir ekonomik alan oluşturulması programa bağlanmıştır. Beyaz Kitap ta mali hizmetlerin alt bölümü olan bankacılık sektörünün serbestliği ve uyumu konusunda da hükümler yer almıştır. Beyaz Kitap, 3 Aralık 1985 tarihinde imzalanan ve 1 Temmuz 1987 tarihinde yürürlüğe konan Avrupa Tek Senedi ile uygulamaya girmiştir. Bu Senet ile Avrupa iç pazarının aşamalı olarak 1992 yılı sonuna kadar oluşturulması amaçlanmıştır. Avrupa Tek Senedi sermaye hareketlerini yasaklamalardan ve sınırlamalardan arındırmak amacıyla bir program belirlemiştir. Bu programa göre; 1) Sermaye hareketleri üzerindeki yasaklar ve kısıtlamalar kaldırılacaktır. 3 BALAK, Deniz, Dilek, SEYMEN, Avrupa Birliği ne Uyum Sürecinde Gümrük Birliğinin Türk Bankacılık Sistemi Üzerindeki Etkileri, İstanbul, 1996, s.3. 4 KARLUK, Rıdvan, AB ve Türkiye, Beta Yayınları, 1998, s.24 25. 6

2) Tek pazarın oluşumuyla ülkeler arası uyumlaştırma sağlanacaktır. Bu uyumun kapsamı; minimum uyumlaştırma, karşılıklı tanıma, merkez ülke kontrolü ve denetimi ile bankacılıkta tek lisans olarak dört başlık altında belirtilebilir. Bu dört ilkenin sağlanmasıyla pazarın daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulması öngörülmüştür. Minimum uyumlaştırma ve karşılıklı tanıma birbirini tamamlayan ilkelerdir. Minimum uyumlaştırma ile ortak piyasa şartlarına ülkeler arası benzer kurallar belirlenerek karşılıklı tanıma ilkesi uygulanabilir hale getirilmiştir. Merkez ülke denetiminde ise; merkez ülkedeki denetim organları uyumlaştırma ile getirilen kuralların kontrolünü yapmaktadırlar. Tek bankacılık lisansı ile de merkez ülkede bulunan bankanın diğer üye ülkede izin almaksızın şube açıp faaliyet göstermesi öngörülmektedir. Karşılıklı tanıma ilkesiyle bağlantılı olarak bir ülkenin verdiği bankacılık lisansı, tüm topluluk içindeki ülkelerde geçerli olacaktır. Avrupa topluluğu ülkeleri gelişimin daha hızlı ve sağlıklı bir yapıda ilerleyebilmesi için Hollanda nın Maastricht şehrinde yapılan toplantıda önemli kararlar almışlardır. Bu toplantı ile ekonomik birliğin tek para birimi kullanımı ile tamamlanması öngörülmüştür. Dönem başkanı Jacques Delors tarafından hazırlanan Rapor, Maastricht Anlaşmasıyla kabul edilmiştir. Delors Raporu Avrupa para sistemi için üç aşama öngörmektedir. 5 1. Aşama Bu aşama üye devletlerin ekonomik performanslarının yakınlaştırılmasını hedeflemektedir. Topluluk direktiflerinin yürürlüğe konmasıyla tek bir mali alan yaratılacak ve fiyat istikrarı sağlanacaktır. 1 Temmuz 1990 tarihinde başlayacak bu aşama ile üye ülke paraları Avrupa para sistemi ve kur mekanizmasına dâhil olacaktır. 2. Aşama 1 Ocak 1994 tarihinde başlayacak 2. aşamayla Avrupa Para Enstitüsü kurulacaktır. Bu kurum ileride Avrupa Merkez Bankası adını alarak topluluk içinde para politikasını yönlendirecektir. Aynı zamanda döviz kurları için öngörülen dalgalanma marjı daraltılacak ve sonunda sıfır olacaktır. 5 KARLUK, Rıdvan, a.g.e., s.168-169. 7

3. Aşama 1 Ocak 1999 da başlayacak söz konusu aşamada Avrupa da tam bir parasal birlik oluşacak, Birlik ülkelerinin döviz kuru sabitlenecek ve Avrupa Para Enstitüsü Avrupa Merkez Bankasına dönüştürülecektir. Bu aşama 2002 yılı itibariyle gerçekleştirilmiş, Avrupa da parasal birlik Euro nun piyasaya sürülmesiyle tamamlanmıştır. 3. aşamaya geçişte yakınlaşma ölçütleri adı verilen ve Maastricht kriterleri olarak da bilinen ölçütleri ülkeler son aşamaya geçmeden gerçekleştirmek durumundadır. 7 Şubat 1992 tarihinde Hollanda nın Maastricht kentinde imzalanarak 1 Kasım 1993 de yürürlüğe giren AB anlaşmasında Ekonomik ve Parasal Birlik (EPB) aşamaları ile üye ülke ekonomileri arasındaki farklılıkların giderilebilmesini teminen bazı makro büyüklükler açısından Maastricht Kriterleri olarak adlandırılan kriterler tespit edilmiştir. EPB in üçüncü aşamasına geçmeden sağlanması gereken ölçütler şunlardır; 6 1. Enflasyon: Enflasyon oranı en düşük 3 üye ülke enflasyon ortalamasının % 1,5 inden fazla olmamalıdır. Enflasyon kriteri ulusal tanımlardaki farklılıklar göz önünde bulundurularak karşılaştırılabilir bazlı bir tüketici fiyat endeksi aracılığıyla ölçülecektir. Bu kapsamda üye ülke istatistik kuruluşları işbirliği yaparak bir uyumlaştırılmış tüketici fiyat endeksi oluşturmuştur. Bu endeks 1997 yılından beri kullanılmaktadır. 2. Bütçe açığı: GSYİH nin % 3 ünü aşmamalıdır. Bütçe açığıyla kamu ticari faaliyetleri hariç merkezi devlet, yerel yönetimler ve sosyal güvenlik fonları itibariyle açık kastedilmektedir. Aşırı kamu açığı EBP ülkelerinin Euro alanında enflasyonist baskıya yol açabileceğinden hareketle, bu kriter üye ülkelerin haddinden fazla derecede borçlanmaktan kaçınmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. 3. Kamu borçları: GSYİH nin % 60 ını aşmamalıdır. 4. Faiz Oranı: 12 aylık dönemde en iyi performans gösteren 3 ülke oranından en çok % 2 fazla olmalıdır. Faiz oranlarındaki farklılık nedeni ile oran, devlet tahvilleri ve 6 DURA, Cihan, Hayriye, ATİK, AB, Gümrük Birliği ve Türkiye, Nobel Yayınları, Ankara, 2000, s. 97 98. 8

benzeri menkul kıymetler bazında ölçülmektedir. Kriterin değerlendirilmesinde 10 yıllık devlet tahvillerinin getirisi kullanılmaktadır. 5. Döviz Kuru: Ülke parası devalüe edilmeksizin döviz kuru, en az 2 yıl normal dalgalanma bandı içinde kalmalıdır. Yukarıda verilen kriterler itibariyle AB-15 ülkelerinin ve Türkiye nin durumu karşılaştırmalı olarak aşağıda değerlendirilmiştir. Grafik 1. Maastricht Kriterleri: Enflasyon (%) Maastricht Kriterleri Enflasyon 90 80 Enflasyon Oranı (TÜFE) 70 60 50 40 30 20 10 0-10 Belçika Danimarka Almanya Yunanistan İspanya Fransa İrlanda İtalya Lüksemburg Hollanda Avusturya Portekiz Finlandiya İsveç Birleşik Krallık Referans Değer Türkiye 1998 2001 2004 2005 * Kaynak: AB verileri OECD, National Accounts For OECD Member Countries 2004 www.oecd.org, Türkiye verileri Hazine Müsteşarlığı, Ekonomik Göstergeler 2004 www.hazine.gov.tr. * 2005 OECD tahmini. Maastricht kriterleri ve uyumuna baktığımızda ele aldığımız 1998 2004 döneminde AB ülkelerinin yıllar ilerledikçe kriterlere daha fazla uyum sağladıkları görülmektedir. 2004 yılında AB-15 ülkeleri ortalama TÜFE oranı % 1,8 olurken, en yüksek değer % 3,5 ile Lüksemburg da en düşük değer % 0,2 ile Finlandiya da gerçekleşmiştir. Enflasyon kriteri açısından Türkiye ye bakıldığında referans değeri tam olarak yakalayamasa da önemli ölçüde yakınsadığı açıktır. Enflasyon, 2004 yılı itibariyle % 9,3 (referans değer % 2,1) olarak gerçekleşmiştir. 2005 Ağustos ayı itibariyle ise Türkiye de enflasyon oranı % 7,9 ile önemli ölçüde azalarak referans değere daha da yaklaşmıştır. Ekonomideki olumlu gelişmelerin sürmesiyle enflasyon oranının ilerleyen dönemde referans değer düzeyine inmesi beklenmektedir. 9

Grafik 2. Maastricht Kriterleri: Bütçe Açığı/GSYİH (%) Maastricht Kriterleri Bütçe Açığı/GSYİH 10 5 Bütçe Açığı/GSYİH 0-5 -10-15 -20 Belçika Danimarka Almanya Yunanistan İspanya Fransa İrlanda İtalya Lüksemburg Hollanda Avusturya Portekiz Finlandiya İsveç Birleşik Krallık Referans Değer Türkiye 1998 2001 2004 2005 * Kaynak: AB verileri OECD, National Accounts For OECD Member Countries 2004 www.oecd.org, Türkiye verileri Hazine Müsteşarlığı, Ekonomik Göstergeler 2004 www.hazine.gov.tr. * Türkiye için 2005 yılı ekonomik program hedefi. 2004 yılı itibariyle Almanya, Fransa, Yunanistan gibi ülkelerin % -3,7 ile referans değeri (referans değer % -3) aştıkları, İtalya, Hollanda ve Portekiz gibi ülkelerin de % - 2,9 ile referansa yakın değerler aldıkları görülmektedir. 2004 yılında AB-15 de ortalama bütçe açığı % -1,6 olurken, % -5,3 ile en fazla bütçe açığı Yunanistan da, en yüksek oran ise % 2,9 bütçe fazlası ile Finlandiya da kaydedilmiştir. İrlanda, Belçika ve Lüksemburg ise sıfır civarındaki değerler ile bütçe dengesine en yakın ülkelerdir. AB üyesi ülkelerin çoğu açısından bütçe açığı kriteri sorun olmamakla beraber, 2004 yılında Türkiye de Bütçe Açığı / GSYİH oranı % -7,2 olarak gerçekleşmiştir. Özellikle etkin kamu mali politikaları, ekonominin genelindeki olumlu gelişmeler Türkiye yi bütçe açığı kriteri açısından referans değere yaklaştırmıştır. 10

Grafik 3. Maastricht Kriterleri: Faiz Oranı (%) Maastrict Kriterleri Faiz Oranı 120 100 Faiz Oranı 80 60 40 20 0 Belçika Danimarka Almanya Yunanistan İspanya Fransa İrlanda İtalya Lüksemburg Hollanda Avusturya Portekiz Finlandiya İsveç Birleşik Krallık Referans Değer Türkiye 1998 2001 2004 2005 *Kaynak: AB ve Türkiye verileri OECD, National Accounts For OECD Member Countries 2004 www.oecd.org. *2005 OECD tahmini. İncelenen dönemde AB -15 ülkelerinde yıllar itibariyle faiz oranlarının birbirine yaklaştığı görülmektedir. 2004 yılında AB-15 ortalama faiz oranı % 3,54 olup, % 4,9 ile en yüksek oran Birleşik Krallık ta, % 2,6 ile en düşük oran Lüksemburg da gerçekleşmiştir. Türkiye de faiz oranı 2004 yılında % 24 dür (referans değer % 5,5). Faiz oranları, düşüş eğiliminde de olsa AB ülkelerine kıyasla yüksektir. İlerleyen dönemde ülkemizde faiz oranlarının daha da düşmesi ve referans değere yaklaşması beklenmektedir. OECD nin 2005 yılı Türkiye faiz oranı tahmininin % 16, 2006 için ise %12 olması bu savı doğrulamaktadır. Bununla beraber 2005 Eylül ayındaki 91 günlük bono ihalesinde yıllık faiz oranı % 14,2 olarak gerçekleşerek OECD tahmininin de altına düşmüştür. 7 7 91 günlük bono faiz oranı Maastricht Kriterleri içinde baz alınan faiz kriteri ile karşılaştırılabilir olmamakla beraber iki oran arasında küçük sapmalar olmaktadır. Söz konusu faiz oranı özellikle son dönemdeki düşüşü göstermektedir. 11

Grafik 4. Maastricht Kriterleri: Toplam Borç Stoku/GSYİH (Brüt %) Maastricht Kriterleri Toplam Borç Stoku/GSYİH Borç Stoku 140 120 100 80 60 40 20 0 Belçika Danimarka Almanya Yunanistan İspanya Fransa İrlanda İtalya Lüksemburg Hollanda Avusturya Portekiz Finlandiya İsveç Birleşik Krallık Referans Değer Türkiye 1998 2001 2004 2005 * Kaynak: AB verileri OECD, National Accounts For OECD Member Countries 2004 www.oecd.org, Türkiye verileri Hazine Müsteşarlığı, Ekonomik Göstergeler 2004 www.hazine.gov.tr. *AB-15 için 2005 OECD tahmini, Türkiye 2005 Temmuz (Brüt % 77, Net % 62 ). Özellikle önemli bir sorun teşkil eden Toplam Borçlanma / GSYİH oranı Türkiye için 2004 yılına gelindiğinde büyük ölçüde azalmıştır. Nitekim anılan oran 2004 yılında % 77,1 (referans değer % 60) olarak gerçekleşmiştir. AB-15 ülkelerinde 2004 yılında en yüksek oran % 112 ile Yunanistan da gerçekleşirken, en düşük oran % 5,2 ile Lüksemburg da kaydedilmiştir. 2002 yılındaki son devalüasyondan itibaren ülkemizde kriz dönemlerinde yaşanan boyutlarda bir kur şoku yaşanmamıştır. Bu bağlamda, Türkiye döviz kuru kriterini 2005 yılı itibariyle gerçekleştirmektedir. Döviz kuru hariç diğer kriterler ışığında; Türkiye ilerleme kaydetmekle beraber AB-15 ülkelerinin hala gerisindedir, ancak son dönem gelişmeleri oldukça umut vericidir. Bütün olarak değerlendirildiğinde, Türkiye referans değerlere yaklaşma anlamında önemli bir mesafe kat etmiştir. Eğilim, kriterler itibariyle referans değerlere doğru olup kısa zamanda bunlara erişilmesi mümkündür. 12

2.2. Avrupa Birliği Bankacılık Mevzuatı 8 AB de bankacılıkla ilgili olarak çok sayıda direktif ve alt düzenleme yapılmıştır. Üye ülkeler bu direktiflere ve alt düzenlemelere belli süre içinde kendi mevzuatlarını uyumlaştırmak zorundadırlar. Bankacılıkla ilgili mevzuat, bankalar arasındaki rekabeti ve piyasa düzenini koruma amaçlıdır ve ayrıntılı hükümler içermemektedir. 9 Mevzuatta yıllar içinde yapılan değişikliklerin çeşitli karmaşık uygulamalara neden olması, birbiriyle ilgili direktiflerin birleştirilmesini gerektirmiştir. Bu bağlamda; 73/183/EEC, 77/780/EEC, 89/299/EEC, 89/646/EEC, 89/647/EEC, 92/30/EEC, 92/121/EEC no.lu Direktiflerin sık sık değiştirilmesi nedeniyle açıklık, bütünlük ve rasyonellik sağlanması amacıyla 2000/12/EC no.lu Kredi Kurumlarının Faaliyetlerinin Yürütülmesi ve Takibine İlişkin Konsey Direktifi ile bu düzenlemelerin tek bir metinde birleştirilmesi sağlanmıştır. Birleştirilen mevzuata ayrıntılı olarak 2000/12/EC no.lu Konsey Direktifi bölümünde değinilmiştir. 2.2.1. Bankalar ve Diğer Mali Kurumların Bağımsız Faaliyetleri Bakımından Yerleşme Serbestisi ve Hizmet Sunma Serbestisi Üzerindeki Kısıtlamaların Kaldırılması Hakkında Konsey Direktifi (73/183/EEC) Roma Antlaşmasından sonra bankacılıkla ilgili en önemli düzenleme 73/183/EEC sayılı Konsey Direktifidir. Direktifte üye ülkelerdeki kısıtlamaların kaldırılması için gereken düzenlemelere yer verilmiştir. İlgili düzenleme diğer birçok mevzuat gibi 2000/12/EC no.lu Direktif ile konsolide edilerek yürürlükten kaldırılmıştır. 2.2.2. Kredi Kurumlarının Kurulmalarına ve Faaliyetlerine İlişkin Kanun, Tüzük ve İdari Düzenlemelerin Eşgüdümü Hakkında Birinci Konsey Direktifi (Birinci Bankacılık Direktifi) (77/780/EEC) Kredi kurumlarının kurulmalarına ve faaliyetlerine ilişkin Konsey Direktifi, diğer adıyla Birinci Bankacılık Direktifi, AB nin bankacılık alanındaki ilk ve en geniş düzenlemesidir. Direktifin amacı ülkeler arasındaki hukuki farklılıkları en aza indirmek, tek bankacılık lisansı esası ile serbest şube açma imkânını getirmek ve bunları etkin bir şekilde uygulamaktır. 8 Çalışmanın bu kısmı TBB çevirisi ve orijinal mevzuat metinlerinin özetlenmesi suretiyle oluşturulmuştur. Ayrıntılı mevzuat bilgileri için bakınız TBB AB Mevzuatı www.tbb.org.tr/turkce/abmevzuat, İngilizce orijinal metinler için bakınız www.europa.eu.int/eu-lex/en. 9 AB de bazı Direktifler zaman içinde birleştirilmiştir. Okuyucunun zaman içinde AB mevzuatının gelişimini görebilmesi amacıyla çalışmada birleştirilen mevzuatlar metin içinde ayrı ayrı verilmiştir. 13

Birinci Bankacılık Direktifi, tek piyasa oluşturmayı temel amaç edinmiş ve AB bankacılığına önemli yenilikler getirmiştir. Direktifle getirilen merkez ülke denetimi, izin zorunluluğu ve karşılıklı tanıma ilkeleri bankacılık piyasası için yararlı olmuş fakat yeterli olmamıştır. Birinci Bankacılık Direktifi, Avrupa da bankacılık açısından temel bir alt yapı görevi görmüştür. 2000/12/EC sayılı Direktife entegre edilerek yürürlükten kaldırılmıştır. 2.2.3. Karaparanın Saklanmasına ve Transferine Karşı Tedbirler Hakkında Komite Tavsiyesi Avrupa Konseyi Uzmanlar Komitesi nin 1977 1980 döneminde karaparanın aklanmasına ilişkin olarak yaptığı çalışmaların sonucunda Yasa Dışı Faaliyetlerden Elde Edilen Karaparanın Saklanmasına ve Transferine Karşı Tedbirler Hakkında Tavsiye Kararı Bakanlar Komitesi nin 27 Haziran 1980 tarihli kararıyla kabul edilmiştir. Tavsiye Kararında yasa dışı fonların ülkeler arasındaki transferi ve ekonomik sisteme sokularak aklanması sürecinin, diğer suçların da işlenmesini teşvik ederek yasa dışı faaliyetlerin ulusal ve uluslararası platformda yayılmasına neden olduğu ifade edilmiştir. Bu itibarla Komite söz konusu gelişmenin önlenmesi için ülke hükümetlerine bankacılık sisteminde karaparanın aklanmasını önlemek üzere alınabilecek bazı tedbirleri önermiştir. 10 Tavsiye kararı, karaparanın aklanmasının önlenmesi konusundaki ilk uluslararası girişimlerden olmakla beraber aklama bu dönemde gündemde olmadığından dikkat çekmemiştir. 11 Ancak Karar daha sonra AB Direktifi nin ve Karapara Mali Eylem Grubu 10 GILMORE, Dr. William C., International Efforts to Combat Money Laundering, 1992, Cambridge Grotius Publications Limited, London, s.1-153, 169-268, 271-322. www.austrac.au.gov, www.europea.eu.int, www.moneylaundering.com, www.oecd.org/fatf,www.imf.org. 11 Karaparaya ve aklamaya ilişkin uluslararası çabaların tarihi 1980'li yılların başlarına gitmektedir. Bunların başlıcaları: 1. Uyuşturucu ve Psikotrop Maddeler Kaçakçılığına Karşı 8 Kasım 1988 Tarihli Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (Viyana Konvansiyonu). 2. G-10 Ülkeleri Tarafından Oluşturulan Bankacılık Denetiminden Sorumlu Basle Komitesinin 8 Aralık 1988 Tarihli İlkeler Bildirisi Suç Kaynaklı Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Zaptedilmesi ve Müsaderesine İlişkin 08.11.1990 Tarihli Avrupa Konseyi Sözleşmesi (Strasbourg Konvansiyonu). 3. Karaparanın Aklanmasında Mali Sektörün Kullanılmasının Önlenmesine İlişkin 10 Haziran 1991 Tarihli Avrupa Birliği Konsey Topluluğu Direktifi (91/308/EEC). 4. Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Organizasyonu (IOSCO) Kararı. 5. Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Grubu (FATF). 6. Karayipler (Caribbean) Mali Eylem Grubu (CFATF). 7. Amerika Kıtası Devletleri Organizasyonu (OAS/CICAD). 8. Asya Pasifik Ekonomik Konseyi (APEC). 9. Interpol. 14

olarak bilinen FATF (Financial Action Task Force) tavsiyelerinin (40 Tavsiye) hazırlanmasında dayanak olarak alınmıştır. 2.2.4. Konsolide Hesap Defteri Hakkında Konsey Direktifi (83/349/EEC), Bankalar ve Diğer Mali Kurumların Yıllık Hesapları ve Konsolide Hesapları Hakkında Konsey Direktifi (86/635/EEC) Konsolide Hesap Defteri Hakkında Konsey Direktifi (83/349/EEC), AB de zamanla kurumların sayılarının artması nedeniyle yıllık ve konsolide mali tabloları itibariyle bu kurumları karşılaştırma imkanı yaratılması ihtiyacına binaen ortaya çıkmıştır. Direktifle kredi kurumlarının bilânçoları aynı düzene oturtulmuş, bu şekilde holding topluluğu şeklinde örgütlenmiş grupların finansal durumları hakkında daha sağlıklı bilgi edinilmesi, üçüncü kişilere duyurulması gibi konularda uyumlaştırma sağlanmıştır. Konsolidasyon finansal topluluğa dâhil tüm ortaklıkları kapsayacak olup, konsolide mali tabloların hazırlanması için kuruluşun ana ortaklık özelliği taşıması gerekmektedir. Buna göre ana ortaklık; bağlı ortaklığın ortak veya hissedarlarının oy haklarının çoğunluğuna sahip veya hissedarı olup aynı zamanda üst kademe yönetimi, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin çoğunluğunu görevlendirmek veya görevden almak hakkına veya bağlı ortaklığın yönetiminde etkili olma hakkına sahip olmalıdır. 12 Öte yandan 86/635/EEC no.lu Direktifte bilânço ve nazım hesapları ayrıntılı olarak gösterilmiştir. 13 Bahsi geçen Direktiflerde 2003/51/EC sayılı Banka, Diğer Finansal Kurumlar ve Sigorta Şirketlerinin Yıllık Konsolide Hesapları Hakkında Konsey Direktifi ile Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu kararları doğrultusunda değişiklikler yapılmıştır. 2.2.5. Konsolide Esasa Göre Kredi Kurumlarının Denetimi Hakkında Konsey Direktifi (92/30/EEC) Konsolide Esasa Göre Kredi Kurumlarının Denetimi Hakkında Konsey Direktifi (92/30/EEC), Avrupa Tek Pazarı nın etkili olması için, kurumların konsolide esasa göre denetiminin bütün bankacılık kurumlarına, kredi kurumu olmayan bütün kuruluşları dahil olmak üzere uygulanmasının önemine binaen çıkarılmıştır. 92/30/EEC no.lu Direktif, 2000/12/EC no.lu Direktifin içine alınarak yürürlükten kaldırılmıştır. 12 http://www.tbb.org.tr/turkce/abmevzuat/83-339eec.doc s.3. 13 Ayrıntılı bilanço planı için bakınız, http://www.tbb.org.tr/turkce/abmevzuat/86-635eec.doc s.8. 15

2.2.6. Üye Devletlerin Tüketici Kredilerine İlişkin Konsey Direktifi (87/102/EEC) 87/102/EEC no.lu Direktifin çıkarılış amacı üye devlet hukuklarında tüketici kredisi alanında önemli farklılıklar bulunması nedeniyle kredi verenler arasındaki rekabet şartları ile tarafların hak ve yükümlülükleri bakımından uyumlaştırmanın sağlanmasıdır. Böylece tüketici kredilerinin belli bir düzene oturtulması amaçlanmıştır. Direktifte kredi sözleşmesiyle ilgili asgari şekil şartları belirtilmiştir. Buna göre; 14 1) Kredi anlaşması yazılı olarak yapılacaktır. Tüketici yazılı anlaşmanın bir nüshasını alacaktır. 2) Anlaşmada; yıllık bazda, yüzde olarak masraf ve komisyonlar ile bunların oranlarının değiştirilme koşullarına ilişkin açıklamalar yer alacaktır. 3) Sözleşmeye ilişkin diğer asli unsurlar da bulunacaktır. Cari hesap şeklinde çalışacak kredilere ilişkin bir anlaşma yapılmadan önce veya yapıldığı sırada tüketiciye; kredi limiti, yıllık faiz oranı ve değiştirilebilme koşulları, anlaşmanın feshedilme usulü hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir. Tüketicinin kredi anlaşmasındaki taahhütlerini erken yerine getirme hakkı vardır. Bu durumda tüketiciye uygun bir indirim yapılır. Tüketici kredilerine ilişkin Konsey Direktifi özellikle tüketici haklarının korunması anlamında önem arz etmektedir. 2.2.7. Elektronik Ödemeye İlişkin Konsey Tavsiyesi (87/598/EEC), Ödeme Sistemleri, Kart Hamili ve Kart İhraç Edenlerin İlişkileri ile İlgili Komisyon Önerisi (88/590/EEC) Teknolojik ilerlemenin tek pazarın gelişimine bilişim ve telekomünikasyon alanında katkıda bulunması amacıyla Elektronik Ödemeye İlişkin Komisyon Tavsiyesi çıkarılmıştır. Bu Tavsiye ile ödeme sistemlerinin uyumlu kullanımlarını mümkün kılacak standartlar geliştirilmesi sağlanmıştır. Buna göre; Kart ve ödeme sistemlerini işleten veya bunlardan yararlanan herkes, dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bu ödeme araçları bölünmüş bir pazarın ortaya çıkmasını engellemek amacıyla mümkün olduğu kadar geniş ölçüde karşılıklı kullanılabilir nitelik taşımalıdır. Bunun yanı sıra Kart ihraç edenler veya mümessilleri ile üye işyerleri ve tüketiciler arasındaki sözleşmeler 14 http://www.tbb.org.tr/turkce/abmevzuat/87-102 EEC.doc s.10-13. 16

yazılı şekilde ve önceden yapılmış bir başvuru üzerine akdedilmek zorundadır. Verilen ve alınan bilgiler topluluk çapında tümüyle gizlidir. 15 88/590/EEC no.lu Direktifle de ödeme sistemleri ve kart hamili ile kart ihraç edenlerin ilişkileri, tarafların hak ve sorumlulukları, ödeme yöntemleri, tüketici tarafından ödenecek faiz, komisyon, ücret ve diğer masraflar, çeşitli sözleşme hükümleri, ödeme araçlarını çıkaranlar ve sistemi hazırlayanlar itibariyle standartlar tavsiye edilmiştir. 2.2.8. Yıllık Muhasebe Belgelerinin Yayınlanması ile İlgili Konsey Direktifi (89/117/EEC) Direktifin amacı, merkez ofisleri üye devletin dışında bulunan kredi kurumlarının üye ülke sınırları içinde bulunan şubelerinin yükümlülüklerine açıklık getirmektir. Bu nedenle üye devletler, merkez ofisleri başka üye devlette bulunan kredi kurumlarının şubelerinden mali tablolarının yayınlanmasını isteyebileceklerdir (konsolide mali tablolar, yıllık faaliyet raporu, yıllık konsolide rapor ve bağımsız denetim raporu vb). Bu mali tablolar merkez ofisin bulunduğu üye ülke kanunları uyarınca denetlenecektir. Bu gibi bilgilerin doğruluğu ve uygunluğu şubenin bulunduğu üye devlet kanunlarına göre hesapları ancak denetlemeye yetkili kişi veya kurumlarca yapılacaktır. Merkez ofisleri üye devlet dışında bulunan şubeler mali tablolar ile hesap ve kayıtlarını üye ülke kanunlarına uygun olarak hazırlayacaklardır. 16 2.2.9. Kredi Kurumlarının Özkaynaklarıyla İlgili Konsey Direktifi (89/299/EEC) Özkaynaklar, kredi kurumlarının devamlılığını sağlayarak tasarrufları korumaktadır. Kredi kurumlarının özkaynaklarıyla ilgili asgari müşterek standartlar, bankacılık sektöründe bir iç pazarın oluşturulmasında kalıcı bir faktör olmaktadır. Bu hususta sağlanacak uyum kredi kurumlarının denetimini güçlendirerek, bankacılık sektöründe özellikle büyük risklerin ve likidite oranlarının denetimine daha fazla katkıda bulunacaktır. Özkaynaklar ayrıca özellikle bir kredi kurumunun varlıklarıyla yükümlülüklerini karşılama kapasitesinin ve mali bünyenin tahlil ve tespitinde yetkili makamlar için önemli bir gösterge teşkil etmektedir. Aynı zamanda tek piyasada rekabet 15 http://www.tbb.org.tr/turkce/abmevzuat/88-590eec.doc s.2-9. 16 http://www.tbb.org.tr/turkce/abmevzuat/89-117eec.doc s.4. 17

eden bankalar için özkaynak tanımı ve standardı koyma gereği ortaya çıkmıştır. Anılan Direktifte kalemler itibariyle ayrıntılı özkaynak tanımı yapılmıştır. Ana ve katkı sermaye tanımları belirlenmiş, bunların hesaplanması, indirilecek ve eklenecek kalemlere açıklık getirilmiştir. 89/299/EEC sayılı Direktif, 2000/12/EC sayılı Direktifin içine alınarak yürürlükten kaldırılmıştır. 2.2.10. İkinci Bankacılık Direktifi (89/646/EEC) AB mevzuatında Birinci Bankacılık Direktifi nden sonra en önemli düzenleme 15 Aralık 1989 sayılı Konsey Direktifidir. İkinci Bankacılık Direktifi olarak da bilinen düzenleme kredi kurumlarının faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve izlenmesi konusunda 77/780/EEC tarihli Direktifte çeşitli değişiklikler yapmaktadır. Avrupa da tek pazarın oluşması için gerekli mevzuatın temelini İkinci Bankacılık Direktifi oluşturmaktadır. İlgili Direktifte zaman içinde değişiklikler yapılmış, 2000/12/EC no.lu düzenlemenin çıkartılmasıyla yürürlükten kaldırılmıştır. İkinci Bankacılık Direktifi AB bankacılığı açısından çok önemlidir. Getirdiği yeniliklerle Avrupa Tek Pazarı hedefinin gerçekleşmesinde önemli rol oynamıştır. Karşılıklı tanıma, tek bankacılık lisansı, yerleşme ve hizmet sunum serbestîsi, merkez ülke denetim ve kontrolü, minimum uyumlaştırma Direktifin getirdiği önemli hususlardır. Tek pazar hedefi, tek bankacılık lisansı ile bankacılık alanında bir anlamda gerçekleşmiştir. Her ne kadar başlangıçta ülkeler kendi mevzuatlarını önde tutsalar da, zamanla hedeflere uyumlaşma sağlanabilmiştir. İkinci Bankacılık Direktifi, 2000/12/EC no.lu Direktifin temelini oluşturmuştur. 2.2.11. Kredi Kurumlarının Borç Ödeme Gücü Rasyosu Hakkında Konsey Direktifi (89/647/EEC) Kredi kurumlarının özkaynakları ile bazı riskli aktifleri arasında bulunması gereken oran 89/647/EEC sayılı Direktif ile belirlenmiştir. Direktifte kredi risk derecelerine göre aktifleri ve bilânço dışı kalemleri ağırlıklandıran bir oran kullanılması öngörülmüştür. Kredi riskine karşı aktifler ve bilânço dışı kalemler esas alınarak özkaynaklar için ortak bir oran geliştirilmesi, aynı zamanda denetim yeknesaklığının sağlanması bakımından önemli bir unsurdur. Bu meyanda ödeme gücü standartlarının asgari bir oran olarak kabul edilmesi kredi kurumlarının güvenilirliği, mevduat 18

sahiplerinin korunması ve rekabet koşullarının iyileştirilmesi için gerekli görülmüştür. İlgili düzenleme 2000/12/EC sayılı Direktifin içine alınarak yürürlükten kaldırılmıştır. 2.2.12. Sınır Ötesi Mali İşlemlerle İlgili Bankacılık Faaliyetlerinin Şeffaflığı Hakkında Komisyon Önerisi (90/109/EEC) Avrupa Tek Pazarı nın oluşmasıyla fertlerin ve ürünlerin serbest dolaşımının sınır ötesi mali işlemlerin yapılmasıyla ilgili faaliyetleri arttıracağından hareketle söz konusu Komisyon Önerisi yapılmıştır. Öneride sınır ötesi mali işlemlerle ilgili prensipler belirlenmiştir. 17 1. Prensip: Her kuruluş sınır ötesi mali işlemlerle ilgili kolay anlaşılır ve hemen ulaşılabilir bilgileri müşterilerinin dikkatine sunmalıdır. Kuruluş sınır ötesi mali işlemle ilgili ücret, komisyon ve tahsil edilecek diğer masraflar ve gerektiğinde valör tarihiyle ilgili hükümleri de içerecek standart bilgileri müşteriye vermelidir. 2. Prensip: Bir sınır ötesi mali işlemle ilgili olarak kuruluşun fatura ettiği ücret, komisyon ve diğer masraflar müşteriye ayrıntılı olarak bildirilmelidir. Ayrıca müşteri tarafından ödenmesi gereken vergilerin listesi ve miktarları da belirtilmelidir. 3. Prensip: Aksine bir talimatın yokluğunda ve mücbir sebepler dışında her aracı kuruluş, talimatın ve paranın alınmasından sonraki iki gün içinde transfer emrini yerine getirmek veya emir yerine getirilmemişse bunun gerekçe ve sebeplerini ve varsa hatayı bildirmelidir. Herhangi bir gecikme halinde transfer masraflarının bir kısmı geri alınabilmelidir. 4. Prensip: Amir kuruluş; bir transfer emrinden doğan yükümlülüğünü, söz konusu emir daha geç bir ifa tarihini öngörmedikçe en geç transfer emrinde belirtilen günü takip eden gün içinde yerine getirmelidir. 5. Prensip: Bir sınır ötesi mali işlemi yapan bir kuruluş; işlem veya işleme ilişkin talimatla ilgili olarak amir veya lehtar tarafından yapılan şikâyetlerle süratle ilgilenmelidir. 17 http://www.tbb.org.tr/turkce/abmevzuat/90-109eec.doc s.4-6. 19

2.2.13. Finansal Sistemin Karapara Aklama Amacıyla Kullanılmasının Önlenmesine İlişkin Konsey Direktifi (91/308/EEC) AB, 10 Haziran 1991 tarihinde mali sektörün karaparanın aklanmasında kullanılmasının önlenmesine ilişkin bir Direktif çıkarmıştır. Bu Direktif AB deki sermaye hareketlerinde serbestleşme ve ülkeler arası nitelik taşıyan finansal işlemlerin yoğunluğu nedeniyle ortaya çıkan aklama trendlerini engellemek amacını taşımaktadır. Bu nedenle bankalara sıkı müşterini tanı ilkeleri getirilmiştir (Know Your Customer Rule). Direktif üye ülkelerin karaparanın aklanması konusunda düzenleme yapmalarını zorunlu kılmaktadır. Buna göre para aklama, kasıtlı olarak yapıldığında aşağıda belirtilen davranışlar anlamına gelir. 18 Ceza gerektiren bir faaliyet veya bu tür bir faaliyete iştirak sonucu elde edildiği bilinen bir malvarlığının yasadışı kaynağını gizlemek veya bu türden bir faaliyete katılan bir kişinin bunun yasal sonuçlarından kaçınmasına yardımcı olmak amacıyla bu malvarlığını transfer etmek veya başka bir mal varlığına dönüştürmek, Malvarlığının mülkiyetini, gerçek niteliğini, kaynağını, yerini, tasarruf hakkını, hareketini veya bu mal varlığına ilişkin hakları, bu mal varlığının ceza gerektiren bir faaliyet veya bu faaliyete yardımcı diğer bir faaliyet sonucu elde edildiğini bilerek saklamak veya gerçeğinden farklı göstermek, Malvarlığının iktisabı sırasında onun ceza gerektiren bir faaliyet veya bu faaliyete yardımcı diğer bir faaliyet sonucu elde edildiğini bilerek mülkiyetini ya da zilyetliğini almak veya kullanmak, Yukarıdaki paragraflarda bahsedilen faaliyetlere katılmak ya da bunlara teşebbüs etmek, bu faaliyetleri kolaylaştırmak, teşvik etmek ve tavsiyede bulunmak. Aklanacak malı yaratan faaliyetler diğer bir ülke sınırı içinde veya üçüncü bir ülkede yapılmış olsa dahi para aklama yukarıdaki şekilde telakki edilecektir. Ayrıca üye ülkeler, finansal kurumlarının aklamanın önlenmesine yönelik dahili kontrol mekanizmalarını, haberleşme sistemlerini ve eğitim programlarını geliştirmelerini ve 15.000 Euro'nun üzerindeki işlemlerde kimlik bilgilerini alarak bu kayıtları en az beş yıl süreyle saklamalarını gerekli kılmaktadır. Karapara aklamaya dair şüphe varsa, işlem 18 Karaparanın Aklanmasında Mali Sistemin Kullanılmasının Önlenmesine İlişkin 91/308/EEC Sayılı Direktifte Değişiklik Yapılması Hakkında 2001/97/EC Sayılı Direktif, www.masak.gov.tr. 20