T. C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI



Benzer belgeler
içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

ERGENLERİN PSİKOLOJİK BELİRTİLERİ VE GENEL SAĞLIK ÖRÜNTÜLERİ **

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ GİRİŞ BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM DANIŞMANLIĞIN TANIMI VE TARİHÇESİ 2. BÖLÜM DANIŞMANLARIN İŞLEVLERİ VE ÇALIŞMA ALANLARI

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Okul Dönemi Çocuklarda

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

1. Özel Yetenekli Öğrencilerin Psikolojisine Genel Bakış... 1

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSLERİNDE ALTERNATİF ÖLÇME-DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ KULLANILMASINA İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: GERONTOLOJİ: YAŞLILIK BİLİMİ...1

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Ergenlikte Kimlik Gelişimi. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi

Eğitimin Psikolojik Temelleri

Ergenin Psikososyal Uyumu, Arkadaşlıklarının Niteliği İle Annenin Arkadaşlıklarla İlgili İnançları ve Akran Yönetimi Davranışları Arasındaki İlişkiler

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: PSI Dersin Kodu: Gelişim Psikolojisi (Sosyoloji) 3 Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v

KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

[BİROL BAYTAN] BEYANI

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Doç. Dr. Tülin ŞENER

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

T.C. SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

I. YARIYIL Psikolojiye Giriş Fizyolojik Psikoloji Türkçe I: Yazılı Anlatım Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I Yabancı Dil I Bilgisayar I

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar

Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

*Ferit Gül *Gizem Aksu *Elçin Aytemur *Hülya Ünlü *İstanbul Gedik Üniversitesi

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

İÇİNDEKİLER. JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii. TABLOLAR LİSTESİ...viii BÖLÜM I...

Güncel Liderlik Yaklaşımları: Hizmetkar ve Vizyoner Liderlik. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FELSEFE-DĠN BĠLĠMLERĠ (DĠN EĞĠTĠMĠ) ANABĠLĠM DALI

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

Yüksek lisans ve Doktora Tez Konusu. Bilgisayar var mı?

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü

Okullarda Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığın Doğuşu 8 Okul Psikolojik Danışmanlığının Genişlemesi 14 Yirmi Birinci Yüzyıl 19

Transkript:

T. C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI FEN VE GENEL LİSE ÖĞRENCİLERİNİN CİNSİYET VE SOSYOMETRİK STATÜLERİNE GÖRE ÖZNEL İYİ OLUŞ DÜZEYLERİ, GENEL SAĞLIK ÖRÜNTÜLERİ VE PSİKOLOJİK BELİRTİ TÜRLERİ İlkay Gurbet SAFÖZ GÜVEN YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA, 2008

T. C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI FEN VE GENEL LİSE ÖĞRENCİLERİNİN CİNSİYET VE SOSYOMETRİK STATÜLERİNE GÖRE ÖZNEL İYİ OLUŞ DÜZEYLERİ, GENEL SAĞLIK ÖRÜNTÜLERİ VE PSİKOLOJİK BELİRTİ TÜRLERİ İlkay Gurbet SAFÖZ GÜVEN Danışman: Prof. Dr. S.Sonay GÜÇRAY YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA, 2008

Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne; Bu çalışma, jürimiz tarafından Eğitim Bilimler Anabilim Dalı nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Başkan: Prof. Dr. S. Sonay GÜÇRAY ( Danışman) Üye: Doç. Dr. Songül TÜMKAYA Üye: Yard. Doç. Dr. Fulya CENKSEVEN ONAY Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım. / / 2008 Prof. Dr. Nihat KÜÇÜKSAVAŞ Enstitü Müdürü Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı,5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ndaki hükümlere tabidir.

Oğlum Gökberk e

i ÖZET FEN VE GENEL LİSE ÖĞRENCİLERİNİN CİNSİYET VE SOSYOMETRİK STATÜLERİNE GÖRE ÖZNEL İYİ OLUŞ DÜZEYLERİ, GENEL SAĞLIK ÖRÜNTÜLERİ VE PSİKOLOJİK BELİRTİ TÜRLERİ İlkay Gurbet SAFÖZ GÜVEN Yüksek Lisans Tezi, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. S. Sonay GÜÇRAY Eylül 2008, 142 sayfa Bu araştırmanın amacı, fen lisesi ve genel liseye devam eden ergenlerin öznel iyi oluş düzeyleri, genel sağlık örüntüleri ve psikolojik belirti türlerini cinsiyet ve sosyometrik statü değişkenleri açısından incelemektir. Araştırmanın örneklemini, fen ve genel liselerin 9, 10 ve 11. sınıflarına devam eden 544 ergen oluşturmaktadır. Çalışmada, ergenlerin psikolojik belirtilerini ve genel sağlık örüntülerini incelemek amacı ile Kısa Semptom Envanteri ve Genel Sağlık Anketi- 12 ; öznel iyi oluş düzeylerini incelemek amacı ile Öznel İyi Oluş Ölçeği (Lise Formu) kullanılmıştır. Ayrıca araştırmaya katılan ergenlerin sosyometrik statülerini belirlemek için Sosyometrik Statü Ölçeği uygulanmıştır. İstatistiksel çözümlemelerde 2X2 çok yönü varyans analizi, bağımsız gruplar t- testi ve Mann- Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; psikolojik belirtiler açısından kız ve erkek ergenler arasında farklılıklar olduğu ortaya çıkmıştır. Kız ergenlerin Kısa Semptom Envanteri nin Anksiyete, Depresyon, Olumsuz Benlik, Somatizasyon ve Hostilite alt ölçeklerinden aldıkları puanların ve stres düzeylerinin erkek ergenlerinkinden daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Fen lisesi öğrencilerinin genel lise öğrencilerine göre psikolojik belirtiler açısından daha iyi durumda oldukları ve genel lise öğrencilerinin daha çok psikolojik problemler ifade ettikleri saptanmıştır. Genel liseye devam eden ergenlerin Depresyon, Somatizasyon alt ölçek puanları ve belirtilerden rahatsız olma düzeyleri fen lisesine devam eden ergenlerden daha yüksektir. Ayrıca, fen lisesi

ii öğrencileri genel sağlık örüntülerinin genel lise öğrencileri genel sağlık örüntülerinden daha iyi olduğu gözlenmiştir. Araştırmada incelenen öznel iyi oluş değişkeni cinsiyet açısından farklılık göstermiş ve erkek ergenlerin öznel iyi oluşları kız ergenlerden daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca sosyometrik statü açısından, akranları tarafından kabul gören ergenlerin öznel iyi oluşlarının, akranları tarafından reddedilen ergenlere göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Ergenlik, Öznel İyi Oluş, Psikolojik Belirtiler, Genel Sağlık Örüntüleri, Sosyometrik Statü

iii ABSTRACT SUBJECTIVE WELL- BEING LEVELS, GENERAL HEALTH PATTERNS AND PATTERNS OF PSYCHOLOGICAL SYMPTOMS OF STUDENTS AT HIGH SCHOOLS OF SCIENCES AND GENERAL HIGH SCHOOLS ON THE BASIS OF THEIR SEXUAL AND SOCIOMETRIC STATUS. İlkay Gurbet SAFÖZ GÜVEN Master Thesis, Department of Educational Sciences Supervisor: Prof. Dr. S. Sonay GÜÇRAY September 2008, 142 pages The purpose of this study is to investigate subjective well- being levels, general health patterns and patterns of psychological symptoms of adolescents attending high schools of sciences and unclassified general high schools on the basis of sexual and sociometric variations. The study was conducted among 544 adolescents attending ninth, tenth and eleventh grades of high schools of sciences and general high schools. In the study, Brief Symptom Inventory and General Health Questionnaire- 12 were employed to analyse psychological symptoms and general health patterns of adolescents and Subjective Well- Being Scale (High School Version) was used to determine levels of subjective well- being. In order to determine the sociometric status of the adolescents involved in the research, Sociometric Status Scale was employed. Two- Way Anova Test, Independent Samples t- Test and Mann- Whitney U Test were used for statistical analyses. The research revealed that there are differences between female and male adolescents in terms of psychological symptoms. The points that girls scored on the subscales of The Brief Symptom Inventory, that is Anxiety, Depression, Negative Self- Conception Somatisation and Hostility and stress levels were observed to be higher than those of the boys. Furthermore, it was realised that students at high schools of sciences are better than those at general high schools in terms of their psychological

iv conditions with the latter group reporting more psychological problems. The points of the general high school adolescents on the subscales of Depression and Somatisation and their levels of experiencing these symptoms are higher than those of adolescents of high schools of sciences. Moreover, general health patterns of students of high schools of sciences are better than those of general high school students. The variation of subjective well- being level tested in the study revealed a difference between sexes with male adolescents proving to be better in subjective well- being than girls. Last but not least, the well- being levels of adolescents accepted by their peers were observed to be higher than those rejected by their peers. Keywords: Adolescence, Subjective Well-Being, Psychological Symptoms, General Health Patterns, Sociometric Status

v ÖNSÖZ Bu çalışmada, fen lisesi ve genel liseye devam eden ergenlerin genel sağlık örüntüleri, psikolojik belirti türleri ve öznel iyi oluş düzeyleri arasında farklılık olup olmadığı cinsiyet ve sosyometrik statü değişkenleri açısından incelenmiştir. Araştırma sürecinin planlanması ve uygulanması aşamalarında birçok kişinin katkıları olmuştur. Öncelikle, çalışma sürecinde titiz çalışmaları ile beni yönlendiren ve bana akademik açıdan birçok katkıda bulunan ve ondan çok şey öğrendiğim Danışmanım Prof. Dr. S. Sonay GÜÇRAY a çok teşekkürlerimi sunuyorum. Bu çalışmaya katkılarından dolayı Doç. Dr. Songül TÜMKAYA ve Yard. Doç. Dr. Fulya CENKSEVEN e teşekkür ederim. Araştırmanın istatistiksel analizleri konusunda bana yardım eden Yard. Doç. Dr. Ahmet DOĞANAY a teşekkür ederim. Ayrıca araştırmaya katılan tüm ergenlere ve bu çalışmayı destekleyen Ç. Ü. Araştırma Fonu na (EF2006YL63) teşekkür ederim. Eşim İsmail e, yaşama adım attığı ilk andan itibaren bu çalışmanın içinde ve hep yanımda olan Oğlum Gökberk Erdem e, her zaman bana sevgi, yardım ve desteklerini sunan Anneme ve Babama sonsuz teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum. Çalışmamı Oğlum Gökberk Erdem e armağan ediyorum. İlkay Gurbet SAFÖZ GÜVEN Eylül, 2008

vi İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖZET.i ABSTRACT...iii ÖNSÖZ.v TABLOLAR LİSTESİ...x EKLER LİSTESİ..xiv BÖLÜM I GİRİŞ 1.1. Problem...1 1.2. Araştırmanın Amacı...6 1.3. Araştırmanın Önem ve Gerekçesi...6 1.4. Sınırlılıklar..8 1.5. Sayıltılar..9 1.6. Tanımlar..9 BÖLÜM II KURAMSAL AÇIKLAMALAR VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 2.1. Kuramsal Açıklamalar...11 2.1.1. Ergenlik...11 2.1.1.1. Ergenlikle İlgili Kuramsal Açıklamalar 13 2.1.1.2. Ergenlik Dönemi Psikolojik Problemleri...18 2.1.2. Ruh Sağlığı...22 2.1.2.1. Ruhsal Sağlıkla İlgili Kuramsal Açıklamalar 27 2.1.3. Öznel İyi Oluş....30 2.1.3.1. Öznel İyi Oluşu Etkileyen Değişkenler...32 2.1.3.2. Öznel İyi Oluşla İlgili Kuramsal Açıklamalar...33 2.2. İlgili Araştırmalar.36 2.2.1. Psikolojik Belirtiler- Genel Sağlık Örüntüleri ile İlgili Yurt Dışında Yapılan araştırmalar 37

vii 2.2.2. Psikolojik Belirtiler- Genel Sağlık Örüntüleri ile İlgili Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar...41 2.2.3. Öznel İyi Oluşla İlgili Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar 44 2.2.4. Öznel İyi Oluşla İlgili Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar...49 BÖLÜM III YÖNTEM 3.1. Araştırmanın Modeli.54 3.2. Evren ve Örneklem...54 3.3. Veri Toplama Araçları..57 3.3.1. Kısa Semptom Envanteri 57 3.3.2. Genel Sağlık Anketi 59 3.3.3. Öznel iyi Oluş Ölçeği (Lise Formu)...61 3.3.4. Sosyometrik Statü Ölçeği...62 3.4. Veri Toplama İşlemi.63 3.5. Verilerin İstatistiksel Analizi...63 BÖLÜM IV BULGULAR 4.1. Fen Lisesi ve Genel Liseye Devam Eden Kız ve Erkek Ergenlerin Psikolojik Belirtilerine ve Genel Sağlık Örüntülerine İlişkin Bulgular...65 4.1.1. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Anksiyete Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...65 4.1.2. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Depresyon Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...66 4.1.3. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Olumsuz Benlik Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...68 4.1.4. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Somatizasyon Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...70 4.1.5. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Hostilite Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...71

viii 4.1.6. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Rahatsızlık Ciddiyeti İndeksi Puanlarına İlişkin Bulgular...73 4.1.7. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Belirti Toplamı İndeksi Puanlarına İlişkin Bulgular...74 4.1.8. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Semptom Rahatsızlık İndeksi Puanlarına İlişkin Bulgular...76 4.1.9. Ergenlerin Genel Sağlık Anketi Puanlarına İlişkin Bulgular...77 4.2. Fen Lisesi ve Genel Liseye Devam Eden Sosyometrik Statüleri Farklı Ergenlerin Psikolojik Belirtilerine ve Genel Sağlık Örüntülerine İlişkin Bulgular..79 4.2.1. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Anksiyete Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...79 4.2.2. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Depresyon Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...80 4.2.3. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Olumsuz Benlik Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...82 4.2.4. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Somatizasyon Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular 83 4.2.5. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Hostilite Alt Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular......85 4.2.6. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Rahatsızlık Ciddiyeti İndeksi Puanlarına İlişkin Bulgular...86 4.2.7. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Belirti Toplamı İndeksi Puanlarına İlişkin Bulgular...88 4.2.8. Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Semptom Rahatsızlık İndeksi Puanlarına İlişkin Bulgular...89 4.2.9. Ergenlerin Genel Sağlık Anketi Puanlarına İlişkin Bulgular.91 4.3. Fen Lisesi ve Genel Liseye Devam Eden Kız ve Erkek Ergenlerin Öznel İyi Oluş Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...92 4.4.Fen Lisesi ve Genel Liseye Devam Eden Sosyometrik Statüleri Farklı Ergenlerin Öznel İyi Oluş Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulgular...93 4.5.İncelenen Yaş Grubunda Ortalama Değerlerin Üzerinde Psikolojik Problemlere Sahip Ergenlere İlişkin Bulgular...95

ix BÖLÜM V TARTIŞMA VE YORUM 5.1. Fen Lisesi ve Genel Liseye Devam Eden Kız ve Erkek Ergenlerin Psikolojik Belirtilerine ve Genel Sağlık Örüntülerine İlişkin Tartışma ve Yorum...97 5.2. Fen Lisesi ve Genel Liseye Devam Eden Sosyometrik Statüleri Farklı Ergenlerin Psikolojik Belirtilerine ve Genel Sağlık Örüntülerine İlişkin Tartışma ve Yorum...101 5.3. Fen Lisesi ve Genel Liseye Devam Eden Kız ve Erkek Ergenlerin Öznel İyi Oluş Düzeylerine İlişkin Tartışma ve Yorum...103 5.4. Fen Lisesi ve Genel Liseye Devam Eden Sosyometrik Statüleri Farklı Ergenlerin Öznel İyi Oluş Düzeylerine İlişkin Tartışma ve Yorum...104 5.5. İncelenen Yaş Grubunda Ortalama Değerlerin Üzerinde Problemlere Sahip Ergenlerin Psikolojik Belirti Türü ve Genel Sağlık Örüntülerine İlişkin Tartışma ve Yorum...105 BÖLÜM VI SONUÇ VE ÖNERİLER 6.1. Sonuçlar..107 6.2. Öneriler...108 KAYNAKÇA...111 EKLER...126 ÖZGEÇMİŞ...139

x TABLOLAR LİSTESİ Sayfa No Tablo. 1: Örneklemde Yer Alan Okulların Cinsiyete Göre Dağılımı.55 Tablo. 2: Fen Lisesine ve Genel Liseye Devam Eden Ergenlerin Cinsiyete Göre Dağılımı..56 Tablo. 3: Örneklemde Yer Alan Okulların Sınıf Düzeylerine Göre Dağılımı... 56 Tablo. 4: Ergenlerin Cinsiyet, Sosyometrik Statü ve Devam Edilen Okul Türü Açısından Özellikleri...57 Tablo. 5: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Anksiyete Alt Ölçek Puanlarının Cinsiyete Göre Mann-Whitney U Testi Sonucu.65 Tablo. 6: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Anksiyete Alt Ölçek Puanlarının Devam Edilen Okul Türüne Göre t- Testi Sonuçları...66 Tablo. 7: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Depresyon Alt Ölçek Puanlarının Cinsiyete Göre Mann-Whitney U Testi Sonucu...67 Tablo. 8: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Depresyon Alt Ölçek Puanlarının Devam Edilen Okul Türüne Göre t- Testi Sonuçları......68 Tablo. 9: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Olumsuz Benlik Alt Ölçek Puanlarının Cinsiyete Göre Mann-Whitney U Testi Sonucu...69 Tablo. 10: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Olumsuz Benlik Alt Ölçek Puanlarının Devam Edilen Okul Türüne Göre t- Testi Sonuçları...69 Tablo. 11: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Somatizasyon Alt Ölçek Puanlarının Cinsiyete Göre Mann-Whitney U Testi Sonucu...70 Tablo. 12: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Somatizasyon Alt Ölçek Puanlarının Devam Edilen Okul Türüne Göre t- Testi Sonuçları 71 Tablo. 13: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Cinsiyete Göre Kısa Semptom Envanteri Hostilite Alt Ölçek Puanlarının Betimsel İstatistikleri.72 Tablo. 14: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Cinsiyete Göre Kısa Semptom Envanteri Hostilite Alt Ölçek Puanlarının ANOVA Sonuçları...72 Tablo. 15: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Rahatsızlık Ciddiyeti İndeksi Puanlarının Cinsiyete Göre Mann-Whitney U Testi Sonucu 73 Tablo. 16: Ergenlerin Kısa Semptom Envanteri Rahatsızlık Ciddiyeti İndeksi Alt Ölçek Puanlarının Devam Edilen Okul Türüne Göre t- Testi Sonuçları...74

xi Tablo. 17: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Cinsiyete Göre Kısa Semptom Envanteri Belirti Toplamı İndeksi Puanlarının Betimsel İstatistikleri..75 Tablo. 18: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Cinsiyete Göre Kısa Semptom Envanteri Belirti Toplamı İndeksi Puanlarının ANOVA Sonuçları.75 Tablo. 19: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Cinsiyete Göre Kısa Semptom Envanteri Semptom Rahatsızlık İndeksi Puanlarının Betimsel İstatistikleri...76 Tablo. 20: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Cinsiyete Göre Kısa Semptom Envanteri Semptom Rahatsızlık İndeksi Puanlarının ANOVA Sonuçları...77 Tablo. 21: Ergenlerin Genel Sağlık Anketi Puanlarının Cinsiyete Göre t-testi Sonuçları...78 Tablo. 22: Ergenlerin Genel Sağlık Anketi Puanlarının Devam Edilen Okul Türüne Göre Mann-Whitney U Testi Sonucu...78 Tablo. 23: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Anksiyete Alt Ölçek Puanlarının Betimsel İstatistikleri....79 Tablo. 24: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Anksiyete Alt Ölçek Puanlarının ANOVA Sonuçları 80 Tablo. 25: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Depresyon Alt Ölçek Puanlarının Betimsel İstatistikleri 81 Tablo. 26: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Depresyon Alt Ölçek Puanlarının ANOVA Sonuçları 81 Tablo. 27: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Olumsuz Benlik Alt Ölçek Puanlarının Betimsel İstatistikleri 82 Tablo. 28: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Olumsuz Benlik Alt Ölçek Puanlarının ANOVA Sonuçları...83

xii Tablo. 29: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Somatizasyon Alt Ölçek Puanlarının Betimsel İstatistikleri...84 Tablo. 30: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Somatizasyon Alt Ölçek Puanlarının ANOVA Sonuçları 84 Tablo. 31: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Hostilite Alt Ölçek Puanlarının Betimsel İstatistikleri 85 Tablo. 32: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Hostilite Alt Ölçek Puanlarının ANOVA Sonuçları....86 Tablo. 33: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Rahatsızlık Ciddiyeti İndeksi Puanlarının Betimsel İstatistikleri 87 Tablo. 34: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Rahatsızlık Ciddiyeti İndeksi Puanlarının ANOVA Sonuçları....87 Tablo. 35: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Belirti Toplamı İndeksi Puanlarının Betimsel İstatistikleri.... 88 Tablo. 36: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Belirti Toplamı İndeksi Puanlarının ANOVA Sonuçları....89 Tablo. 37: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Semptom Rahatsızlık İndeksi Puanlarının Betimsel İstatistikleri 90 Tablo. 38: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Sosyometrik Statülerine Göre Kısa Semptom Envanteri Semptom Rahatsızlık İndeksi Puanlarının ANOVA Sonuçları....90 Tablo. 39: Ergenlerin Genel Sağlık Anketi Puanlarının Sosyometrik Statülerine Göre t-testi Sonuçları....91 Tablo. 40: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Cinsiyete Göre Öznel İyi Oluş Ölçeği Puanlarının Betimsel İstatistikleri..92

xiii Tablo. 41: Ergenlerin Devam Edilen Okul Türü ve Cinsiyete Göre Öznel İyi Oluş Ölçeği Puanlarının ANOVA Sonuçları.93 Tablo. 42: Ergenlerin Öznel İyi Oluş Ölçeği Puanlarının Sosyometrik Statülerine Göre Mann-Whitney U Testi Sonucu. 94 Tablo. 43: Ergenlerin Öznel İyi Oluş Ölçeği Puanlarının Devam Edilen Okul Türüne Göre t- Testi Sonuçları..94 Tablo. 44: İncelenen Yaş Grubunda Ortalama Değerlerin Üzerinde Psikolojik Problemlere Sahip Ergenlerin Betimsel İstatistikleri, Frekans Dağılımları ve Yüzdelik Oranları.95

xiv EKLER LİSTESİ Sayfa No EK 1. Kısa Semptom Envanteri...126 EK 2. Öznel İyi Oluş Ölçeği.131 EK 3. Genel Sağlık Anketi 135 EK 4. Sosyometrik Statü Ölçeği...137 EK 5. Açıklama.138

1 BÖLÜM I GİRİŞ 1.1.Problem İnsan, yaşamı boyunca farklı gelişim dönemlerinden geçmekte ve her dönemde farklı özellikler göstermektedir. Ergenlik dönemi, insan yaşamında bir geçiş dönemi olması itibarı ile dikkat çeken ve üzerinde çalışılan bir alan olmuştur. Ergen, bu dönemde hem toplumsal olarak kendini ispat etme çabası içinde hem de mesleki ve kişisel hedeflerine ulaşmak için uğraş göstermektedir. Ergenliğin getirdiği farklı alanlardaki hızlı değişimler ve bunlara uyum sağlama davranışları, ergeni farklı problem alanları ile karşı karşıya bırakmaktadır (Kim, 2003). Ergenlik döneminin çalkantılı ve sorunlu olduğu düşüncesinden hareket eden kuramların yanı sıra bazı kuramlar bu dönemin sorunlu bir dönem olmadığını belirtmiştir. Hall ve Sullivan ergenliği fırtınalar ve stres dönemi olarak nitelendirmiş, Psikoanalitik görüş ergenliği karmaşa dönemi olarak tanımlamıştır. Buna karşın Bandura ve Spranger ergenliğin bunalımlı bir dönem olduğu fikrine karşı çıkmışlardır. Fakat ergenlik dönemi, çocukluk dönemi ile kıyaslandığında bu dönemde uyum ve davranış problemlerinde artış gözlendiği araştırıcıların çoğu tarafından kabul görmektedir. Ergenlerle yapılan çalışmalarda psikopatolojik belirtiler ve özellikle depresyonun görülme sıklığının oldukça yüksek olduğu gözlenmiştir (Eskin, 2000, 2001; Bilal, 2005; Dopheide, 2006; Eskin, Ertekin, Harlak ve Dereboy, baskıda). Ergenlik döneminde biyolojik, psikolojik ve sosyal alanlarda belirgin gelişimsel değişiklikler yaşanmaktadır (Cicchetti ve Rogosch, 2002). Biyolojik olarak ergen, vücudunda meydana gelen değişikliklere uyum sağlamak için çaba harcarken biyolojik değişimle bağlantılı olarak ortaya çıkan cinsel dürtülerle baş etmek durumundadır. Ergen, bu çağda dönemsel olgunlaşmayla ilişkili olarak ortaya çıkan bilişsel yetiler ve cinsel uyanışla birlikte yeni psikolojik tepkiler ve davranışlar sergilemektedir (Erikson, 1968). Her gelişim döneminde bireyden başarması beklenen görevler vardır. Bu gelişimsel ödevlerin başarılı bir şekilde tamamlanması bireyin kişilik oluşumunda etkilidir. Gelişimsel görevlerle ilişkili olarak bebeklik döneminden getirilen temel

2 güven- güvensizlik, girişim- suçluluk gibi gelişim özellikleri ergen gelişiminde önem kazanmaktadır. Çocukluk evrelerinin gelişimsel görevlerinin yerine getirilememesi bir sonraki evreye geçişte ergeni zorlayarak kendini aşmak için daha çok uğraşmasına neden olmaktadır. Bu olumsuz öğeler, ergenin girdiği uğraşlardan yenilgi ile ayrılması veya öyle yaşaması tehlikesini arttırmaktadır. İster gerçek ister kurgusal olsun üst üste gelen yenilgiler, art arda yaşanan düş kırıklıkları, olumsuz öğelerin kişilikte derin izler bırakmasına neden olarak genci kimlik bocalamasına doğru iteler (Dereboy, 1993). Ergenlik döneminde diğer bir önemli nokta da sosyal olarak ergenden beklentilerin artması ve bu beklentiler doğrultusunda ergenin sorumluluklar üstlenmesidir. Ergenliğin ilk yıllarında umut ve suçluluk, güven ve güvensizlik duyguları içinde şaşkın ve tutarsız davranışlar gösteren ergen, ergenliğin sonlarına doğru tutarlı ve belirgin davranış örüntüleri geliştirir. Ergenin öz kimliğine ulaşma başarısı, ergenlik döneminde sağlıklı gelişimin göstergelerinden biridir. Kimlik duygusunun kararlılık göstermesi beklenen ergenin sevme, düşünme, iletişim kurma ve yaratma, kendini kontrol etme yetilerini geliştirebilmesi ve diğerlerine şefkat duyabilmesi için sağlıklı ilişki örüntülerine sahip olmasını gerekmektedir (Greenspan ve Breslau- Lewis, 1999). Ergenlik döneminde öz kimliğine ulaşma çabasında başarısız olan genç, yetişkin yaşamında diğerleriyle yakınlaşmaktan korkma, yalnız kalma isteği, kişilerarası ilişkilerde yakın dostluklar kuramama, duygusal yalıtım gibi davranışlar gösterebilmektedir. Ergenin kendisi ve yaşadığı çevre hakkında olumlu duygulara sahip olması, kendi kendini beğenme, diğerleri tarafından kabul görme, istenme düşüncesi ve yaşadığı dünyanın problemleriyle başa çıkma gücüne sahip olma davranışları göstermesi onun gelecekte uyumlu ve sağlıklı bir birey olacağının habercisidir. Bu bağlamda, ergenin olumlu bir benlik geliştirebilmesi için diğerleri tarafından kabul görmesi ve bazı alanlarda başarı göstermesi gerekmektedir. Kendi yolunu bulma çabasındaki ergene koşulsuz sevgi ve anlayış içinde bağımsız davranma fırsatı verilerek kendi kendine karar verme ve özgüven duyguları geliştirilmelidir. Büyüme ve cinsel gelişmenin getirdiği farklılıklara alışma ve yeni duruma uygun davranışlar ve tutumları öğrenme sırasında ortaya çıkan gerginlikler, ergenlik dönemindeki bazı bireyleri ruhsal bakımdan hassas yapmaktadır (Kulaksızoğlu, 2004). Bu dönemde ergenin, zayıf ya da şişman olmak, yeterince uyuyamamak gibi sağlığı ile kaygıları, özgüven eksikliği, kendini yetersiz görmek gibi kişiliği ile kaygıları, cinsel

3 sorunlarını ve başka özel sorunlarını anne- baba ile konuşamamak, çocuk yerine konulmak gibi aile ve evle ilgili kaygıları, yanlış anlaşılmak, yeni insanlarla tanışma korkusu duymak gibi toplum içindeki durumuyla ilgili kaygıları, karşı cinsten arkadaşı olmamak, daha güzel veya yakışıklı olmak gibi kız- erkek arkadaşlığı ile ilgili kaygıları, ölüm korkusu, doğru ve yanlış olanı bilmemek gibi din ve ahlak konularındaki kaygıları, dikkatini toplayamamak, kendini söz ve yazı ile anlatamamak gibi okulla ilgili kaygıları, para kazanmak, yeteneklerini tanımak gibi meslek seçimi ile ilgili kaygıları oluşabilmektedir (Yörükoğlu, 2004). Gökler (2003) 18 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerin %12 ile %22 sinin ruh sağlığı hizmetlerine gereksinim duyduğunu ve yaklaşık 7. 5 milyon çocuk ve ergenin bir veya daha fazla psikolojik bozukluk gösterdiğine işaret etmektedir. Bu sonuç, ergenler için psikolojik desteğin önemini gösterirken psikolojik bozuklukların tedavisinin yanı sıra çocuk ve ergenler için koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin geliştirilmesi ve ergenlerin iyi oluşlarını korumanın önemini vurgulamaktadır. Akademik başarı, sosyal etkinliklerde bulunma, benlik algısının yüksek olması, okula ilişkin olumlu tutumların ergenler için davranış sistemi içinde koruyucu faktörler olduğu belirtilmektedir (Jessor, Turbin, Costa, Dong, Zhong ve Wang, 2003). Magyary (2002), ruh sağlığı için, hastalıkların en aza indirgeme çabasının yanı sıra olumlu niteliklerin arttırılmasını dile getirmiştir. Ergenler, gelişim döneminin getirdiği bazı özellikler ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile risk altına girmektedir. Problem davranışlar, kısa süreli olarak ergenin kendini iyi hissetmesini sağlamasına rağmen genel olarak bakıldığında onun hem fiziksel hem de ruh sağlığını, iyilik halini ve gelişimini tehlikeye atan davranışlardır (Siyez, 2007). Ergenlik döneminde intihar, ölüm nedenleri arasında dikkat çekicidir. Ayrıca ergen hamilelikleri, madde kullanımı, şiddet, saldırganlık gibi sorunlar ergenleri tehdit etmektedir. Ülkemizde intihar üzerine yapılan çalışmalarda intihar girişiminde kızların erkeklere göre daha yüksek oranda girişimde bulunurken intiharı gerçekleştirme oranında erkeklerin kızlara göre daha fazla risk altında olduğu görülmektedir (Eskin, 2000, 2001; Sayıl ve Devrimci- Özgüven, 2002). Ergenlere yönelik psikolojik destek çalışmaları ile ergenlerin psikolojik sağlamlıkları arttırılarak esneklik kazanmalarına olanak verilmesi ve güçlü yanlarının ortaya çıkarılması çok önemlidir. Shore (1998) güçlü tarafların geliştirilmesinin zayıf tarafları onarmaktan daha önemli olduğuna dikkat çekmektedir.

4 Araştırmada ele alınan öznel iyi oluş düzeyi, Keyes, Shmotkin ve Ryff (2002), Hayes ve Joseph (2003) ve Chico- Libran (2006) tarafından yapılan çalışmalarda nevrotizm ile yakın olarak ilişkilendirilmiştir. Psikoloji alanında yapılan araştırmaların birçoğu, sorun bulma ve sorunu düzeltme eğiliminde olmuş ve bireyin güçlü yönlerini araştırmak ve geliştirmek üzerine fazla çalışılmamıştır. Oysa pozitif psikoloji alanın gelişmesine duyulan ihtiyaçla birlikte bireyin olumsuz duygularla mücadele etmesi ve iyilik halini arttırması amaçlanmaktadır (Wellner ve Adox, 2000). İlgili alanyazın incelendiğinde, psikolojik belirtilerle ilgili olarak bazı demografik faktörler, aile ve akademik başarı arasındaki ilişkilerin araştırıldığı görülmektedir. Araştırmalar kızlar arasında depresyon (Takakura ve Sakihara, 2000; Coelho, Martins ve Barros, 2002; Riuttala, 2006; Clark, Haines, Head, Klineberg, Arephin, Viner, Taylor, Booy, Bhui ve Stansfeld, 2007; Hankin, Mermelstein ve Roesch, 2007), anksiyete (Essau, Conradt ve Petermann, 2000; Puskar, Sereika ve Haller, 2003; Letcher, 2005; Palapattu, Kingery ve Ginsburg, 2006), somatizasyon (Baldwin, Harris ve Chambliss, 1997; Aarq, Haugland, Hetland, Torsheim, Samdal ve Wold, 2001; Kirkcaldy, Siefen ve Furnham, 2003) gibi psikolojik belirtilerin daha yaygın olduğunu ortaya koymuştur. Çekici (2003) çalışmasında ise kızların toplam problem puanlarının erkeklerden daha yüksek olduğunu gözlemiştir. Ayrıca araştırmalar, akademik başarı ile depresyon arasında (Coelho ve diğerleri, 2002; Undheim ve Sund, 2005) ilişki olduğunu göstermektedir. Öznel iyi oluş ile ilgili alanyazına bakıldığında bazı demografik özellikler, din, benlik saygısı ile arasındaki ilişkiler ve yaşlılar üzerinde sıklıkla çalışıldığı görülmektedir. Öznel iyi oluş ile cinsiyet (Katja, Paivi, Marja- Terttu ve Pekka, 2002; Konu, Lintonen ve Rimpela, 2002; Atienza, Balaguer ve Garcia- Merita, 2003; Ben- Zur, 2003; Tong ve Song, 2004; Hofer, Kartner, Chasiotis, Busch ve Kiessling, 2007; Quinn ve Duckworth, 2007), din (Iecovich, 2002; Ardelt, 2003; Krause, 2003) ve benlik saygısı (Cuellar, Bastida ve Braccio, 2004; Morina ve von Collani, 2006) arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Ülkemizde öznel iyi oluş ile ilgili çalışmalar oldukça sınırlıdır ve çoğunlukla yaşam doyumu ve iyi olma kavramları altında ele alınmıştır. Köker (1991), Yetim (1991), Nalbant (1993), Çetinkaya (2004) ve Gündoğar, Sallan- Gül, Uskun, Demirci ve Keçeci (2007) yaşam doyumu kavramını yaptıkları çalışmalarında ele alırken Kalafat (1996) mutluluk kavramını ele almıştır. Sarı (2003)

5 ve Doğan (2004) iyilik hali kavramını araştırmışlardır. Öznel iyi oluş ile ilgili araştırmalar ise Cenkseven (2004), Tuzgöl- Dost (2004), İlhan (2005) ve Özen (2005) in çalışmalarında ele alınmıştır. Bu çalışmalar içinde ergenlerin öznel iyi oluşları ile ilgili çok az araştırma mevcuttur. Sunulan bu çalışmada ergen dünyasındaki problemler araştırılırken öznel iyi oluş değişkenin göstergelerinden birinin nevrotizm olduğu düşüncesinden hareketle psikolojik belirtiler ve genel sağlık örüntüleri yanında ergenlerin öznel iyi oluş düzeyleri de incelenmiştir. Yapılan çalışmalar (Keyes ve diğerleri, 2002; Hayes ve Joseph, 2003; Cenkseven, 2004 ve Chico- Libran, 2006) nevrotizmin öznel iyi oluş üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda, nevrotizm ve öznel iyi oluş arasında negatif bir ilişki olduğu görülmüştür. Nevrotizm puanları yüksek ise öznel iyi oluş düşmektedir. Yine bireylerin öznel iyi oluşları üzerinde onların sosyal ilişkilerinin önemi (Falkman, 1973; Campbell, Converse ve Rodgers, 1976; Mitchell, 1976; Anderson, 1977; Akt. Yetim, 2001; Requena, 1995; Diener ve Seligman, 2002) dikkat çekici olduğundan ve psikolojik belirtilerle ilişkili bir değişken olduğu ortaya konulduğu için (Ollendick, Borden ve Greene, 1992; Fronen ve Nurmi, 2001; Zettergren, Bergman ve Wangby, 2006) sosyometrik statü değişkeninin etkisi araştırmada ele alınmıştır. Ayrıca Ülkemizde ergenlerin mesleki yönelimleri ve tercihleri ÖSS gibi kritik sınavlar sonucunda belirlendiği için ergenlerin eğitim aldıkları okulların niteliklerinin önemi göz önünde tutularak okul türü de bu çalışmada incelenmiştir. Şöyle ki, gencin okuduğu lisenin eğitim programı ve öğretmenleri onun ÖSS sınavında göstereceği başarıyı çarpıcı bir şekilde etkilemektedir. Ülkemizdeki eğitim sisteminde fen liseleri hem eğitim programı hem de öğretmenleri açısından ÖSS sistemi sonuçlarında en başarılı okullar olarak yer almaktadır. Genel liseler ise ÖSS sisteminde en başarısız liseler arasındadır (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme merkezi [ÖSYM] 2005, 2007, 2008). Gençlerin gelecekleri açısından önemli bir dönüm noktası olması itibarı ile ÖSS süreci onları psikolojik olarak yoğun bir baskı altına alabilmektedir. Yukarıda belirtilen bilgiler ışığında bu çalışmada, fen lisesi ve genel liselere devam eden ergenlerin psikolojik belirti türleri, genel sağlık örüntüleri ve öznel iyi oluş düzeyleri cinsiyet ve sosyometrik statü değişkenleri açısından ele alınmaktadır.

6 1.2. Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın genel amacı, fen lisesi ve genel liseye devam eden ergenlerin genel sağlık örüntüleri, psikolojik belirti türleri ve öznel iyi oluş düzeylerinin cinsiyet ve sosyometrik statü değişkenleri açısından farklılık gösterip göstermediğini belirlemektir. Bu genel amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: 1. Fen ve genel lise öğrencilerinin psikolojik belirti türleri ile genel sağlık örüntüleri cinsiyete göre faklılaşmakta mıdır? 2. Fen ve genel lise öğrencilerinin psikolojik belirti türleri ile genel sağlık örüntüleri sosyometrik statülerine göre farklılaşmakta mıdır? 3. Fen ve genel lise öğrencilerinin öznel iyi oluş düzeyleri cinsiyete göre değişmekte midir? 4. Fen ve genel lise öğrencilerinin öznel iyi oluş düzeyleri sosyometrik statülerine göre değişmekte midir? 5. İncelenen yaş grubunda psikolojik belirti türü ve genel sağlık örüntüleri açısından ortalama değerlerin üzerinde problemlere sahip öğrencilerin oranı nedir? 1.3. Araştırmanın Önem ve Gerekçesi Bir insanın yaşamı, gelişim dönemlerinden ve ilgili gelişim ödevlerinden oluşmaktadır. Her gelişim döneminin sağlıklı bir şekilde atlatılması kişinin yaşamına sağlıklı ve uyumlu bir şekilde devam edebilmesine olanak sağlamaktadır. Ergenlik dönemi, bu gelişim dönemlerinden en karmaşık olanı ve en yoğun yaşanılan dönem olması ile dikkat çekmektedir. Lise yıllarına denk gelen ergenlik dönemi, akademik yönden başarıların beklendiği, sınavların baskısının fazla olduğu ve bir mesleğe yönelme zorunluluğunun olduğu gelecek ve işsizlik kaygısının artarak geleceğe yön verme çabalarının yoğunlaştığı bir dönemdir. Akademik başarı ve okula ilişkin olumlu tutumların

7 psikolojik problemler açısından koruyucu bir fonksiyonu olduğu ortaya konmuş olduğu için ( Jessor ve diğerleri, 2003; Siyez, 2007) okul türünün bu araştırma için incelenmesi gereken anlamlı bir değişken olduğu düşünülmektedir. Son üç yılın istatistikleri göstermektedir ki fen liseleri, ülkemizde akademik yönden en başarılı liselerdir (ÖSYM, 2005, 2007, 2008) ve fen liselerinin amacı bilim adamı yetiştirmektir (Sönmez, 1998). Fen liselerinin ders programı diğer liselere oranla daha yoğundur ve bu liselerde okuyan ergenlerden hem ailelerin hem de öğretmenlerin ayrıca devletin ve toplumun beklentileri çok yüksektir. Fen liselerinde okuyan ergenler, akademik başarı açısından akranlarına göre daha fazla başarı göstermekte (ÖSYM, 2005, 2007, 2008) ve bu ergenlerin okullarına ilişkin daha olumlu tutum sergiledikleri gözlenmektedir. Ayrıca fen liselerine devam eden ergenler akademik başarı konusunda kendi aralarında birbirlerine baskı yapabilmektedirler. Öğrenciler arasında gözlenebilen akademik rekabet, onları akademik başarı konusunda birbirleri ile yarış haline getirebilmektedir. Fen lisesi öğrencileri kendi başarılarının ötesinde, arkadaşlarının başarılarını da yakından takip ederek birbirleri ile mücadele edebilen, hırslı ve rekabetçi özellikler gösterebilen, paylaşmayı sevmeyen öğrencilerdir. Aynı zamanda fen liselerinde okuyan ergenler ailelerinden uzakta, yatılı olarak kaldıkları için aile desteğinden mahrum, kendi güçlükleri ile kendileri mücadele etmek zorunda kalabilmektedir ve bu noktada sosyal destek azlığı bir risk faktörü olmaktadır. Yine, bu okullarda akademik ders programının yoğunluğu nedeni ile ergenlerin kendilerini ifade edebilecekleri sosyal, kültürel ve spor faaliyetleri pek yapılamamaktadır. Bu da ergenlerin üzerinde ayrıca baskıya neden olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı fen liselerinde okuyan ergenler, psikolojik açıdan güçlükler yaşayabilmektedir. Şöyle ki; kaldıkları pansiyona ve okul eşyalarına sıklıkla zarar verip kullanılamaz hale getirme, arkadaş ilişkilerinde zayıf, sosyal olarak izole olma, kendini üstün görme, arkadaşlarına ve hayvanlara zarar verme, yeme bozuklukları gibi problemler görülebilmektedir.

8 Genel liselere devam eden öğrenciler, akademik açıdan başarısızlık duygusunu yoğun olarak yaşamaktadırlar. Genel lisedeki ders programlarının fen liselerinin ders programına göre akademik açıdan daha zayıf olduğu düşünüldüğünde (Sönmez, 1998) üniversite sınavında başarısız olup bir yüksek öğretim programına yerleşememe endişesi genel liselerde okuyan ergenlerin işsizlik ve gelecek kaygılarını arttırarak umutsuzluğa ve olumsuz bakış açısı geliştirmelerine neden olabilmektedir. Ruh sağlığı ve problem davranışlar açısından okul türü değişkeni hem koruyucu faktörler hem de risk faktörleri içermektedir. Fen lisesi öğrencilerinin akademik başarı, okula ilişkin olumlu tutumlar, yüksek benlik saygısı açısından bu koruyucu faktörlere sahip oldukları düşünülürken (Karaduman, 1997; Özdel, Bostancı, Özdel ve Oğuzhanoğlu, 2002) genel lise öğrencilerinde okula karşı olumlu tutumlarda, akademik başarıda eksiklikler olabilmektedir. Buna karşın fen lisesi öğrencilerinin içinde bulundukları rekabetçi koşullar, beklenti yüksekliği ve sosyal destek konusundaki yetersizlikleri psikolojik belirtiler açısından tetikleyici faktörler olabilir. Bu araştırma sonucunda elde edilecek bulguların ilgili konuda yol göstereceği ve ergenlerin psikolojik olarak daha sağlıklı olabilmesi için ilgili kurumlara (Milli Eğitim Bakanlığı, fen liseleri, aileler...) koruyucu psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri bağlamında ışık tutacağı düşünülmektedir. 1.4. Sınırlılıklar 1. Araştırma bulguları, Adana ve Mersin merkez ilçelerindeki fen liselerine ve genel liselere devam eden ergenlere genellenebilir. Araştırma, 2006-2007 eğitim- öğretim yılında Adana ve Mersin merkez ilçelerinde bulunan Adana Fen Lisesi, Adana Ahmet Kurttepeli Lisesi, Mersin Fen Lisesi ve Mersin Dumlupınar Lisesi okullarının 9, 10 ve 11. sınıflarına devam eden öğrenciler (ergenler) ile sınırlıdır. 2. Araştırmanın bağımlı değişkeni olan psikolojik belirti türleri, genel sağlık örüntüleri ve öznel iyi olma, Kısa Semptom Envanteri, Genel Sağlık Anketi, Öznel İyi Oluş Ölçeği nin ölçtüğü niteliklerle sınırlıdır.

9 3. Araştırmanın bağımsız değişkeni sosyometrik statü, Sosyometrik Statü Ölçeği nin ölçtüğü niteliklerle sınırlıdır. 1.5. Sayıltılar Bu araştırmada aşağıdaki sayıltılardan hareket edilmiştir: 1. Araştırmada kullanılan veri toplama araçları, ölçülmek üzere hazırlandığı özellikleri ölçebilme gücüne sahiptir. 2. Katılımcılar (örneklemdeki kişiler) Kısa Semptom Envanteri, Genel Sağlık Anketi, Öznel İyi Oluş Ölçeği ve Sosyometrik Statü Ölçeği ni içtenlikle yanıtlamışlardır. 1.6. Tanımlar Ergenlik: Ergenlik biyolojik, psikolojik, sosyal ve ekonomik geçiş dönemlerinden oluşan, çocukların yetişkin rolleri için hazırlandığı, çocukluğun olgunlaşmamışlığından yetişkinliğin olgunluğuna doğru bir hareket, hızlı büyüme ve gelişmenin olduğu ve geleceğe hazırlık yapılan 10 yaşlarında başlayıp 20 li yaşların başlarında sona eren bir zaman dilimidir (Steinberg, 2002; s: 3-4). Ruh Sağlığı: İstatistiksel tanım: Çoğunluğa uyan ve çan eğrisinin iki aşırı ucunda kalmayan kişi normaldir. Klinik Tanım: Klinik açıdan normali tanımlayabilmek için değişik ölçütler içeren görüşler vardır. Bunlar: a- Çevreye uyum yapabilme, b- Bireyde aşırı bunaltının (anxiety ) ya da psikiyatrik belirtinin olmaması, c- Psikanalistler normalin ölçütü olarak id, ego ve süperego arasındaki dengeyi ele almışlardır (Öztürk, 2001; s: 107-108). Fen Lisesi: Yüksek öğretim programına ve nitelikli bir meslek eğitimine hazırlayan, bilimsel gerçeklere, problemlere ve yöntemlere ait temel bilgilerin öğretildiği, yabancı dil, fen bilimleri, sosyal bilimler, Türkçe, matematik, sanat ve spor alanlarında akademik derslerin yanı sıra matematik ve fen derslerinin ağırlıklı olarak

10 okutulduğu, eğitim süresinin 1 yıl hazırlık olmak üzere 4 yıl olduğu (Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu nun 09.08.2002 tarih ve 294 sayılı kararı ile liselerdeki hazırlık sınıfları kaldırılarak eğitim süresi 4 yıla çıkarılmıştır.) ve sınavla öğrenci alan liselerdir (Sönmez, 1998; s: 17). Genel Lise: Üniversite düzeyinde kazanılacak mesleklere ilişkin dersleri kolayca öğrenebilmek ve izleyebilmek için nitelikli bir meslek eğitimine hazırlayan, yabancı dil, fen bilimleri, sosyal bilimler, Türkçe, matematik, sanat ve spor alanlarında akademik derslerin okutulduğu, eğitim süresinin 3 yıl (Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu nun 09.08.2002 tarih ve 294 sayılı kararı ile liseler 4 yıla çıkarılmıştır.) olduğu liselerdir (Sönmez, 1998; s: 15). Öğrenci: Bu araştırmada öğrenci, Adana Fen Lisesi, Adana Ahmet Kurttepeli Lisesi, Mersin Fen Lisesi ve Mersin Dumlupınar Lisesi okullarının 9, 10 ve 11. sınıflarına devam eden ergenler olarak tanımlanmıştır.

11 BÖLÜM II KURAMSAL AÇIKLAMALAR VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 2.1. Kuramsal Açıklamalar Bu bölümde ergenlik, ruh sağlığı, ergenlik dönemi psikolojik problemleri ve öznel iyi oluş ile ilgili kuramsal açıklamalar yer almaktadır. 2.1. 1. Ergenlik Ergenlik, birçok kuramcı tarafından ele alınmış ve tanımı yapılmış bir kavramdır. Şöyle ki; Lane ve Beauchamp (1959) ergenliği sosyal yönden yeniden doğuş; Havighurst ve Taba (1959) yetişkinliğe özgü bir seri önemli gelişim görevlerini başarma çağı; Yörükoğlu (1981) kişinin bağımsızlık savaşını verdiği çağ; Geçtan (1978) zorlanmalı yaşam dönemlerinden ilki olarak nitelemektedir (Akt. Kılıçcı, 2006). Hall (1904), ergenliği yeniden doğuş, stres ve fırtına olarak tanımlarken Rousseau (1762) şiddetli bir rüzgara benzettiği ergenliği tutku, karmaşa ve değişim olarak nitelendirmiştir (Akt. Steinberg, 2002). Aristoteles, bireyi doğumundan itibaren yedi evreye bölerek her evrede sosyal ve zihinsel değişim geçirdiğini söylemiştir. Aristoteles gençlerin sabırsız, tutkulu olduğunu ve her şeyi abartılı biçimde uçlarda yaşadığını belirtmiştir (Akt. Çelen, 2007). Geçtan (1989), ergenliği geçici bir rol kararsızlığı dönemi olarak ele almıştır. Ayrıca, Freud (1925, 1953) ikinci oedipal dönem, eşcinsel tutkular, heteroseksüel bağlılıklar; Gessel (1936) olumsuzluk, içe dönüklük ve isyankarlık; Krob (1944, 1951) ve Remplein (1956) ego deneyimleri ve yeni benlik kavramı oluşmasının izlediği ikinci olumsuzluk dönemi; Inhelder ve Piaget (1958) somut düşünceden soyut düşünceye geçiş olarak nitelendirmişlerdir (Akt. Onur, 1985). Piaget (1947) ergenliği belirleyici bir dönüm noktası olarak görmekte, bireyin kendisine dayatılan her değeri reddettiği en azından yeniden gözden geçirdiği, kişisel görüş açısını ve yaşamdaki özel yerini belirlediği bir dönem olarak algılamaktadır. Ergenlik, Erikson (1950) tarafından bireyin eğilim ve yeteneklerinin değerlendirmesini ve bunların nasıl kullanılacağına karar vermesini içeren, rol ve benlik karmaşasını alt ederek, kişisel benlik duygusunu geliştirdiği bir dönem olarak

12 belirlenmiştir. Bu noktada ergen, nereden geldiği, kim olduğu ve ne olacağı doğrultusundaki soruları yanıtlayabilmelidir (Akt. Çelen, 2007). Birey, ergenlik dönemine çocuk olarak girerken dönemi erişkin olarak tamamlamaktadır (Büyükgebiz, 2006). Ergenliğin çocukluk ile yetişkinlik arasında bir geçiş dönemi olduğu üzerinde bütün kuramlar birleşmekte ancak sosyal öğrenme kuramcıları Bandura (1964) ve Holligworth (1928) insan gelişiminin evrelere ayrılamayacak devamlı bir süreç olduğu ve ergenlik döneminin bazı bireyler için geçiş dönemi olma özelliği göstermişse buna neden olarak gelişim özelliklerini değil toplumsal koşullara dikkat çekmişlerdir. Ancak Lewin in ergen için kullandığı eşikteki yetişkin kavramı diğer kuramlar tarafından da destek görmüştür (Akt. Onur, 1985). Ergenlik çağında bireyden, cinsel rolünü kabullenme ve bu role uygun davranış örüntüleri geliştirebilme, duygusal bağımsızlığını kazanma ve kendisiyle ilgili önemli kararları kendi başına verebilme, akran dünyası içinde kabul görme ve arkadaşlık, işbirliği, liderlik yeteneklerini geliştirebilme, çatışan değerleri uzlaştırma ve kendi yaşına özgü bir yaşam felsefesi geliştirebilme, meslek seçimi için gerekli ön hazırlıkları yapma ve uygun olan mesleği seçebilme ve öz kimliğine ulaşma ve bunu kabullenebilme gibi gelişimsel görevleri başarması beklenmektedir ve aslında bütün bu gelişimsel görevler, ergenin öz kimliğine ulaşması amacına hizmet etmektedir (Kılıçcı, 2006). Yine bu dönemde ergen, bilinçdışındaki anne- baba kavramlarında değişiklik yaparak ve toplumun onayladığı değerlere uygun varsayımlar geliştirmektedir (Geçtan, 1989). Birey, ergenlik döneminde biyolojik değişim, entelektüel gelişim, psikolojik gelişim ve sosyal gelişim ve bütünleşme alanlarında değişim süreçlerine girmektedir. Ergenlik döneminde birey, hızlı fiziksel büyümeye kendisi henüz alışmamışken cinsel gelişimin başlaması ve yaşadığı psikososyal değişimler nedeni ile kendisi ve çevresi ile iletişimde sorunlar yaşayabilir (Büyükgebiz, 2006). Ergenliğin ilk yıllarında görülen aileler için kaygı verici ama ergenler için normal sayılabilecek mastürbasyon, tırnak yeme, övünme, kabadayılık, dikkatsizlik, ukalalık v.b. (Lane, Beauchamp, 1959; Akt. Kılıçcı, 2006) davranışlar, ergenin benlik

13 yapısının bir zorlanma karşısında olduğunu göstermektedir. Ergen dalgalanan duygular, değişken düşünce ve eylemler içinde kolay anlaşılabilecek bir kişi değildir. Bocalamalı fırtınalı bir dönemde olan ergen, zaman zaman kendini yalnız, kimsesiz ve güvensiz hissedebilir ve bu ergende bazı ruhsal bozukluklar (örneğin, psikozlar, nevrotik durumlar, kişilik bozuklukları) görülebilir (Öztürk, 2001). 2.1.1. 1.Ergenlikle İlgili Kuramsal Açıklamalar J. J. Rousseau ve Romantik Natüralizm Rousseau, genetik ile bağlantılı olarak insanın farklılaşmasından bahseden bir düşünürdür. Aristoteles gibi insan yaşamındaki değişimi evrelerle açıklamıştır. Her evre, gelişim sürecinin bazı işlevler ve özelliklerin kazanılması ile açıklanan niteliksel biçim değişimini anlatır. 0-5, 5-12, 12-15 ve 15-20 yaş evreleri olarak gruplama yapan Rousseau, her evre değişiminde çocuğun metamorfoz yaşadığını belirtir. Ergenlik öncesini temsil eden 12-15 yaş evresini, akıl yürütme ve ben bilincini kapsayan rasyonel işlevlerin uyandığı dönem olarak tanımlamaktadır. Gencin sahip olduğu fazla enerji ve gücün onu meraklı olmaya yönlendirdiğini vurgular. Kendini keşfeden gencin dünyadaki gerçeği yakalama arzusu vardır. Bu dönemde sosyal bilinç ve duygusallık henüz gelişmemiştir. 15-20 yaş evresinde duyguların gelişimi ile bencilliğin yerini benlik saygısı alır ve birey yetişkin özelliğini kazanır. Kendi ilgilerinin yanı sıra başkalarının ilgileri ve gereksinimleri de önem kazanmıştır. Diğer bir özellik ise, bu evrede cinsellik dürtüsünün ortaya çıkmasıdır. Rousseau, son evreyi ikinci doğum olarak nitelendirmiştir. Rousseau ya göre insan yaşamında varlığın doğumu ve yaşamın doğumu olmak üzere iki doğum vardır (Crain, 1992; Muuss, 1996). Biyolojik Kuramlar Erinliğin hormonal ve fiziksel değişimlerinden hareket eden biyososyal görüşü benimseyen kuramlardır. En önemli biyosoyal kuramcı olan G. S. Hall, psikolojiye ergenlik dönemini kazandıran bilim adamıdır. Özünü yineleme kuramı olarak tanımlanan kuramında Hall, C. Darwin den etkilenmiştir. Bireyin gelişimini insan türlerinin gelişimi ile ilişkilendirerek çocukluk ve ergenlik dönemlerini açıklamıştır (Steinberg, 2002).

14 Hall, E. Haeckel in Darwin in insanların daha aşağı düzeydeki canlıların evrim geçirmesi sonucu oluştuğu kuramından hareketle bu düşünceyi doğum öncesi gelişmeye uygulayan görüşünden etkilenerek Darwin in kuramını doğum sonrası gelişmeye uygulamıştır. Hall a göre, çocukluğun değişik evreleri, insan evriminin değişik evrelerine eşdeğer gözükmektedir. Hall, ergenlik dönemini insanlığın vahşilik ve uygarlık arası evresinin bir özümsenmesi olarak düşünmektedir. Bu evrede, hala ilkel olan insan yavaş yavaş kültürünün temellerini anlamaya başlamaktadır. Ergenlik, Hall a göre, insan evrimindeki ilkellikten uygarlığa geçişi simgelemektedir (Kulaksızoğlu, 2004). Erinliğin hormonal değişimlerinin hem ergen hem de ergenin çevresindekiler için karışıklığa yol açtığına inanan Hall, ergenliği bir fırtına ve stres dönemi olarak tanımlamıştır (Steinberg, 2002). Organizmik Kuramlar S. Freud (1938), E. Erikson (1968) ve J. Piaget (Inhelder ve Piaget, 1958) ergenlik çalışmaları ile organizmik kuramlar içinde etkili çalışmalardır. Biyolojik faktörlerin bağlamsal faktörlerle nasıl biçimlendiğine açıklık getirmişlerdir. Freud, gelişimi psikoseksüel çatışmalarla ele almıştır. Ergenliği bir karmaşa dönemi olarak gören Freud a göre, erinliğin hormonal değişimleri cinsel dürtüde artışa neden olur ve ergeni geçici olarak psişik bir kriz dönemine iter. Ergenin karşı karşıya kaldığı çatışmalarda, bu değişimlerin yanı sıra çocukluk dönemindeki aile içi deneyimlerin önemine de dikkat çekilmiştir (Steinberg, 2002). S. Freud un takipçileri olan A. Freud ve P. Blos ergenlik dönemi ile ilgili görüşleri olan diğer psikolanalitik kuramcılardandır. A. Freud, çocukluk döneminin önemini kabul etmekle beraber erinliğin de bazı ayarlamalara yön verdiğine inanır. Ergen, çocukluk döneminden daha farklı ve daha kapsamlı sorunlar ve ikilemler yaşar. Genç, iç ve dış baskılar arasında kaldığında veya özgürlük ve baskı çatışması yaşadığında kendini cinsel çatışmalardan korumak veya kaçınmak için felsefi tartışmalara yönelir. Bu şekilde kaygı ve suçluluk duygusundan kaçış, ergeni id ve süperego çatışmasından kurtarır. A. Freud ergenin özdeşleşme savunma mekanizması kullanarak cinsellik dürtülerine çözüm bulmaya çalıştığını söyler. Ona göre tüm bu karışıklıklar, gelişim sürecinde kaçınılmazdır ve A. Freud, ergenlik dönemini normalliğin anormalliği olarak tanımlar. Psikoanalitik yaklaşım öğrencilerinden olan Blos a göre ergenlik döneminde birey; ikinci

15 bireyselleşme süreci, çocukluk travmalarının üstesinden gelme, ego sürekliliği ve cinsel kimlik aşamalarından geçer (Kroger, 2000). İçsel ve biyolojik gelişimlerin, bireyin gelişim evrelerini yönlendirdiğine inanan Erikson, bireyin yaşadığı çatışmaların psikoseksüel değil, psikososyal olduğunu vurgulamıştır. Freud, id gelişimini ön planda tutarken Erikson ego gelişimine dikkat çekmiştir (Steinberg, 2002). Erikson a göre, insan hayatı evrelerden oluşmaktadır ve ergenlik, yetişkinlikteki üç çeşit çekirdeksel çatışmaya bir hazırlık dönemidir. Gencin cinsel kimliğini tanımlama çabaları, yetişkinlikteki Mahremiyete Karşılık Tecrit Olma korkusunun temelini oluştururken; gencin toplum içindeki yerini bulma çabaları, onu yetişkinlikteki Durgunluğa Karşılık Üretkenlik çatışmasına hazırlamaktadır. Son olarak da mevcut ideolojiler arasında kendi değer yargılarını oluşturmaya çalışması genci yetişkinlikteki Ümitsizlik ve Çaresizliğe Karşı Katılım ve Bütünlük çatışmasına hazırlamaktadır (Kulaksızoğlu, 2004). Erikson a göre ergenliğin en önemli sorunu kimlik bunalımını başarı ile çözmek ve kim olduğu sorusuna yanıt bulmaktır (Dereboy, 1993). Piaget, düşüncenin ya da bilişin doğasındaki değişiklikler ile gelişimi açıklamıştır. Bireyin bilişsel gelişim evrelerinden geçtiğini ve her evrede düşünce biçimlerinin niteliksel farklılığına dikkat çekmiştir. Birey, ergenlik döneminde somut düşünceden soyut düşünceye geçer. Piaget e göre, ergenlik bireyin varsayımsal kavramlarla düşünme yeteneğine sahip olduğu, mantıksal yeteneklerin geliştiği bir dönemdir (Steinberg, 2002). Öğrenme Kuramları Davranışın içinde geliştiği ortamı (bağlamı) vurgulayan öğrenme kuramları, bireyin deneyimlerini vurgular ve öğrenme kapasitesinin biyolojik olarak var olduğunu kabul eder. Öğrenme kuramcıları iki başlık altında ele alınmaktadır. Davranışçılar olarak adlandırılan ilk grup, ergen davranışı üzerinde ana etki olarak pekiştireç ve ceza süreçlerini vurgular. Bu görüşü savunan B. F. Skinner (1953) edimsel koşullanma kuramını geliştirmiştir. Edimsel koşullanmada davranışın tekrarlanması için pekiştireç; davranışın bir daha olma olasılığının düşmesi için de ceza kavramları vardır. Bu yaklaşıma göre ergen davranışı, bireyin karşılaştığı çeşitli pekiştireç ve cezaların ürününden oluşmaktadır (Akt. Steinberg, 2002).