GAP Alanında Tarım sal Girdi Kullanım Düzeyi

Benzer belgeler
Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

1926

HARRAN OVASINDA SULAMAYA AÇILAN ALANDA ÜRÜN DESENİNDEKİ DEĞİŞMELER VE GAP TA ÖNGÖRÜLEN ÜRÜN DESENİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

GÜBRE TAVSİYELERİ Gübrelemenin Amacı, - Önce Toprak Analizi - Usulüne Uygun Toprak Örneği Alma

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

ADANA İLİ TARIMSAL ÜRETİM DURUMU RAPORU

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2012 YILI TARIMSAL DESTEKLER

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

KONYA SÜT SEKTÖR RAPORU (Konya Süt Eylem Planı)

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

Kahramanmaraş İlinde Tarımsal Yapı ve Biyolojik Tarım Yaklaşımı

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma

TAŞINMAZ DEĞERLEME İLKE VE UYGULAMALARI

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

2014 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

A R A Z İ V A R L I Ğ I ALAN(Ha) PAYI(%) Tarım Arazisi (Kullanılmayan hali Araziler Dahil) (*) ,7. Çayır Mera Alanı (*) 65.

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

BAZI TARIM ÜRÜNLERİNİN 2014 YILI MALİYETLERİ

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

2013 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Diyarbakır İlindeki Hayvancılık İşletmelerinin Mekanizasyonu

AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma

TARIM Ürünler Ekilen. Ekilen. Ekilen. Üretim(ton) Üretim(ton) alan(da) alan(da) alan(da) Tahıllar

BAZI TARIM ÜRÜNLERİNİN 2015 YILI MALİYETLERİ

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

Şanlıurfa Kuru Tarım İşletmelerinde Farklı Makina Seti ve Arazi Büyüklüğüne Göre Optimum Ürün Deseninin Belirlenmesi

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI 2007 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

Hüsamettin GÜLHAN T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

NİĞDE İLİNDE BUĞDAY ÇEŞİTLERİNİN YAYGINLIĞININ BELİRLENMESİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TOKAT İLİNDE SÖZLEŞMELİ DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİNİN KARŞILAŞTIRMALI EKONOMİK ANALİZİ

Sağlıklı Tarım Politikası

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar

2018 YILI BÖLGESEL ÜRÜN RAPORU MALİYET, ÜRETİM, FARK ÖDEME DESTEĞİ

8ÇEVRE TANZİMİ ve AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Türkiye`de Hububat Alanları

2015 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

ISBN: YAYIN NO: GAPUTAEM-K-01

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

Televizyon (web tabanlı dâhil) ve telefon kullanımı var ise tarımsal bilgilere eriģim durumu

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

TÜRKİYE DE MISIR TARIMINDA SON GELİŞMELER VE ÇEŞİDİN ETKİSİ. Burhan KARA

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Tohum yatağının hazırlanması:

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

2. Endüstri Bitkileri: 2.1. Yağ Bitkileri 2.2. Lif Bitkileri 2.3. Nişasta ve Şeker Bitkileri 2.4. Tütün, İlaç ve Baharat Bitkileri

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

ÇEŞİTLİ YÖRELERDE YAPILAN ARAŞTIRMA SONUÇLARINA GÖRE TARIM İŞLETMELERİNDE GELİR DURUMU VE TÜKETİM EĞİLİMLERİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

Diyarbakır Ticaret Borsası Laboratuar Rapor No:002-08

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞTAYI ( MERSİN) ÖZEL SEKTÖR AÇISINDAN SORUNLAR ÖNERİLER

İŞ GÜCÜ PİYASASI İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1205

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü. Tohum, Çeşit ve Islah Çalışmaları

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( )

2017 YILI BÖLGESEL ÜRÜN RAPORU MALİYET, ÜRETİM, FARK ÖDEME DESTEĞİ

Diyarbakır İlindeki Tarım İşletmelerinin Tarımsal Yapı ve Mekanizasyon Özellikleri

Ülkemizin Tarımsal Mekanizasyon Düzeyinin Coğrafik Bölgeler Bazında Değerlendirilmesi

DEĞERLENDİRİLMESİ VE ANALİZİ EZERİNE BİR ARAŞTIRMA

EC FERTILIZER TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE

TÜRKİYE DE TARIM ve HAYVANCILIK: SORUNLAR VE ÖNERİLER DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ

BATI AKDENİZ BÖLGESİNDE TARLA BİTKİLERİ TARIMI. Akdeniz üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Antalya

HUBUBAT T.C. YERKÖY TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ 01/01/2009. Tarih: Sayı: - 31/12/2009 Satış Şekli. Sayfa: 1-5 Miktarı Br. Tutarı İşlem Sayısı

Transkript:

GAP Alanında Tarım sal Girdi Kullanım Düzeyi Yrd.Doç.Dr. Ö zet Toprak, işgücü, sermaye ve müteşebbis gücü tarımsal üretim için ihtiyaç duyulan üretim faktörleridir. Kimyasal gübre, tohum, tarımsal ilaç, sulama, tarım alet ve makinaları, yem ve damızlık hayvan tarımsal üretimde birim alandan ve birim hayvandan elde edilen verim artışında önemli payı bulunan üretim araçlarıdır. Araştırmalar bitkisel üretimde gübrelemenin %50, sulamanın %20, sertifikalı tohumluk kullanımının %20, tarımsal mücadele ve diğer teknik çalışmaların %10 oranında verim artışında etkili olduğunu göstermektedir. GAP alanındaki tarım işletmeleri bitkisel üretim ağırlıklı olup, hayvansal üretim ise çok azdır. İşletmeler kuru tarım şartlarında üretim yapmakta ve nadas alanları yüksek oranda bulunmaktadır. Bitkisel üretim deseni kuru koşullara göre şekillendiğinden verimler gelde Türkiye ortalamasının altındadır. Mevcut üretim şekline bağlı olarak üreticilerin, gelirlerinin yetersiz olması nedeni ile, üretimde yeter ve uygun girdi kullanma imkanı bulunmaktadır. GAP alanında sulamanın başlamasıyla birlikte projeden beklenen üretim artışının gerçekleştirilebilmesi, yetiştirilmesi planlanan ürünlerin üretiminde kullanılan girdilerin yeter miktarda, ihtiyaç duyulan zamanda ve uygun fiyatlarla bulunabilmesine bağlıdır. Bu bildiride GAP alanında arazi varlığı ve kullanım durumu, tarım işletmelerinin özellikleri, tarımsal üretim, tarım tekniği ve girdi kullanımı incelenmiştir 1. G iriş Güneydoğu Anadolu ovaları ülkemizin tarımsal arazi ve su potansiyelinin en önemli bölümü oluşturmaktadır. Cumhuriyet döneminin en önemli yatırımlarından birisi olarak kabul edilen Güneydoğu Anadolu Projesi nin bu bölgede gerçekleşmesi ile yaklaşık 1.693 bin hektar arazi sulanabilecektir. Sulama projeleri tamamlandıktan sonra, sulanan alanlarda nadas tamamen kalkacak, arazinin tamamı ekilebilecek, yılda iki hatta üç ürün alınabilecektir. Ürün deseninde yer alacak ürünlerden başta buğday ve pamuk * * HR Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, ŞANLHJRFA 268

olmak üzere; baklagiller, misır, çeltik, şeker pancarı, tütün, yağlı tohumlar (soya, ayçiçeği, yerfıstığı, susam), sebze-bostan, hayvan yemi, çeşitli meyveler, üzüm ve antepfıstığı üretiminde önemli artışlar beklenmektedir. Ancak, planlanan üretim artışlarına ulaşılabilmesi ve bu ürünlerin yetiştirilebilmesi için, gerekli olan tarımsal girdilerin üreticilere zamanında, yeterli miktarda ve uygun fiyatlarla sağlanabilmesine bağlıdır. GAP alanındaki tarım işletmelerinde modern tarım teknikleri kısmende olsa uygulanmakla birlikte, mevcut koşullarda daha çok geleneksel tarımsal yöntemler uygulanmaktadır. Bölgede tarımsal girdi kullanım düzeyi genelde Türkiye ortalamasının altındadır. Bu çalışmada, GAP alanında arazi varlığı ve kullanım durumu, tarım tekniği ve girdi kullanım düzeyi incelenmiştir. 2. Bölgenin Ekonomik Yapısı 2.1. Arazi Varlığı ve Kullanım Durumu GAP bölgesinin toplam arazi varlığı 7.295.621 hektar olup, %95,9'u kültüre elverişli arazidir. Toplam arazi varlığının %42,2'si işlenen arazidir, işlenen arazi varlığı ilk sırayı almaktadır. Bunu sırasıyla %33,2 ile çayır-mera arazisi ve %20,5 ile orman ve fundalık kaplı alanlar takip etmektedir. işlenen arazi içinde %85,3 ile kuru tarım arazisi yer almaktadır. Bunu %8,2 ile bağ-bahçe, %3,9 ile sulanan alan ve %2,6 ile özel ürünler izlemektedir (Çizelge 1). GAP bölgesinde tarımla uğraşan ailelerin yaklaşık %40,3 ü topraksızdır. Topraksız ailelerin büyük kısmı tarım işçisi ve tarım dışı alanlarda işçi olarak çalışmaktadırlar. Bölgede toplam tarım işletmelerinin %97,44'ü sadece kendi mülkünde çalışmakta, geri kalan %2,56'sı ise mülkleri yanında kira ve ortakçılıkla arazi işledikleri gibi, arazisi olmayanlar da ve ortakçılıkla tuttuktan araziyi işlemektedirler (Erkuş, 1989). 269

Ç izelge 1. GAP Bölgesinde Mevcut Arazi Varlığı A r a /i K u lla n ım ı T o p la m A razi T o p la m d a k i P ayı A lt Gruplardaki Payı ( I İckLar ). ( % ). ( )... 1 İçlen en A razi 3.0 8 1.1 7 0 4 2,2 100,0 - K uru ta n m alanı 2 6 2 8 7 0 3 8 5,3 - S u lanan alan 1 2 0.7 4 0 3,9 - I3ağ-F ah çc 251 6 2 7 8,2 - Ö z e l ü rû ııleı 8 0.0 7 4 2.6 2 Ç a \ır -m e r a 2.4 2 7.2 2 9 3 3.2 1 00,0 - Ç a y ır 5 8 7 0,0 - M era 2.4 2 6.6 4 2 1 00,0 3. O rm an v e fu n d alık 1.4 9 3.3 2 7 2 0,5 1 00,0 - Orman 6 0.4 0 1 4,0 - F u n d alık i. 4 3 2.9 2 6 9 6,0 4. Y erlerim alanları 2 5.5 6 1 0,4 100.0 V D iğ erle ri 2 6 8.3 3 4 3,7 1 00,0 T O P I A M ( ) 7.2 9 5 621 1 0 0,0 - Su yüzeyleri dahil değildir. K asn ak; Ammym ous, 1989. T.C. B aşbakanlık DPT G.VP M as te r Plan Ç ahfaıası, C ilt 3t S. A 26 Nitekim bölgede yapılan çeşitli araştırmalarda işletmelerdeki arazi tasarruf şekilleri şu şekilde bulunmuştur. Erkan ve arkadaşlarının Aşağı Mardin- Ceylanpınar ovalarındaki bir araştırmada incelenen işletmelerin %80,71 l mülk, %0,06'sı kira, %19,23 ü ortakçılık (Erkan ve ark, 1989). Aksoy ve arkadaşlarının Harran ovasında yaptıkları araştırmada incelenen işletmelerin %59,0 mülk, %35,6'sı kira ve %5,4 ise ortakçılık (Aksoy ve ark., 1986). Direk ve arkadaşlarının yapmış olduğu bir çalışmada işletmelerin %63,7'si mülk, %4,9'u kira, %2,7 Si mülk, %4,9'u kira, %2,7 si ortakçılık ve %28,7'si karışık (Direk ve ark., 1992). Karh'nm Harran ovasında yapmış olduğu araştırmada işletmelerin %89,79'u mülk, %2,39'u kira ve %7,82 si ortakçılık (Karlı, 1991), yine tarımsal faaliyette bulunan çiftçilerin %9'u yalnızca bitkisel üretim yapmakta ve geri kalan %91 i ise faaliyetlerini bitkisel üretim ve hayvancılık yaparak devam ettirmektedirier. Köy Envanter Etütleri 1981 yılı verilerine göre bölgedeki işletme sayıları ve bunların arazileri işletme büyüklük grupları itibarıyla Çizelge 2'de verilmiştir. GAP bölgesinde toplam işletme içerisinde 1-50 dekar arasında toprağı işleyen işletmelerin sayısı %68,35 iken, aynı grup işletmelerin işledikleri alan miktarı %15,74'dür. Buna karşın 1000 dekar ve daha büyük araziye sahip işletmelerin oranı %0,63 iken, aynı gruptaki işletmelerin işledikleri arazi miktarı ise %17,47'dir. Çizelgeden de izlenebileceği gibi bölgede toprak dağılımında bir dengesizliğin olduğu görülmektedir. Kısaca, bölgede Küçük işletmelerin sayısı çok olmasına rağmen işledikleri alan miktarı az, büyük İşletmelerin sayısının çok az olmasına karşın işledikleri alan miktarı ise çok fazladır. 270

Çizelge 2. GAP Bölgesinde Tarım sal İşletme Büyüklükleri İşletm e Grupları İşletm e Sayısı İşlenen A lan M î V-Ttar ( da ) ( A det ) ( ) ( d a ) ( > 1-50 1 7 0 0 3 4 6 8,3 5 2.9 6 8 3 6 6 1 5,7 4 5 1-2 0 0 61 6 4 5 2 4,7 8 6.3 9 8 2 8 0 3 1,9 2 2 0 1-5 0 0 11 992 4,8 2 3.7 4 9 0 6 2 19,87 5 0 1-1 0 0 0 3 5 2 9 1,42 2.4 5 3 2 1 0 1 3.0 0 1001- ı 1.5 7 0 0,6 1 3 2 9 5 7 0 5 1 7,4 7 Toplam 2 4 8 7 7 0 1 0 0,0 0 18 H64 6 2 1 1 0 0,0 0 K a sn a k ; K rk ıış, A_, 1989. 2.2. B itkisel Ü retim GAP alanında yetiştirilen tarım ürünleri içinde buğday ve arpa ilk sırayı almaktadır. Bunları mercimek, nohut, pamuk, susam ve tütün izlemektedir 1991 yılı itibarıyla GAP alanındaki 8 ilde 1 016 862 ha alanda buğday, 674.756 ha alanda arpa, 533.012 ha alanda mercimek, 144.487 ha alanda nohut, 123.869 ha alanda pamuk, 51.646 ha alanda susam ve 39 914 ha alanda tütün üretimi yapılmıştır (Çizelge 3). Çizelge 3. G AP ın Türkiye Bitkisel Üretimdeki Payı (1991). T ü rk iy e G A P G ap tn Payı ÜRÜNLER E k im A lanı l retim E kim A lanı Ü retim Ekim Alanı I retim ( h a ) l T on ) ( ha ) ( T on ) l % ) ( % ) Bufcday 9.6 3 0.0 0 0 2 0.4 0 0.0 0 0 1.0 1 6 8 6 2 1 8 1 4 2 3 6 10,6 8,9 Arpa 3 4 5 0 0 0 0 7.8 0 0.0 0 0 6 7 4.7 5 6 1 3 1 3 0 5 2 19,6 1 6,8 K M ercim ek 5 3 7 0 0 0 4 4 0.0 0 0 5 3 3.0 1 2 4 3 6 8 6 8 99,3 9 9,3 Saf Pamuk 5 9 8 6 2 0 5 5 9.4 2 6 123 8 6 9 1 1 7 4 9 3 2 0,7 2 1,0 Susam 9 4.0 0 0 4 3 0 0 0 51 6 4 6 17 2 1 9 5 5,9 4 0,0 Nohut 8 7 8 0 0 0 8 5 5 0 0 0 1 4 4.4 8 7 1 4 4 2 9 0 16,5 1 6.9 Tütün 2 8 1.7 0 1 2 4 0 881 1 9.9 1 4 52 0 6 6 14.2 2 1,6 A-fıstığı - 6 4 0 0 0-5 7.8 4 4-9 0,4 Czilnı 5 8 6 0 0 0 3.6 0 0.0 0 0 1 3 9.9 5 2 7 4 6 2 3 8 2 3,9 2 0,7 Kaynak:: Dİ E,1994. Tarım sal Yapı ve Ü retim 1991. GAP'ın Türkiye buğday üretimi içindeki payı %8,9 iken, buğday ekim alanı içindeki payı ise %10,6'dır. Bu değerler sırası ile arpa %16,8 ve % 19,6, kırmızı mercimekte %99,3 ve %99,3, pamukta, %21,0 ve %20,7, susamda %55,9 ve %40,0, nohutta %16,9 ve %16,5, tütünde %21,6 ve %14,2 dir. Yine meyvelerden antepfıstığımn üretimdeki payı %90,4 ve üzümün %20,7'dir. GAP bölgesi buğday, arpa, mercimek, susam, nohut, pamuk, antepfıstığı ve üzüm üretiminde önemli bir yere sahiptir. özellikle kırmızı mercimek üretiminde son yıllarda artan ihracat olanakları ve Nadas Alanlarım Daraltma Projesi" çalışmalarına bağlı olarak 1982 yılından itibaren önemli gelişmeler olmuştur. 1991 yılı verilerine göre 271

m ercim ek ekim alanları Türkiye mercimek ekim alanlarının ve %99,3 nü oluşturmaktadır. Yine, GAP ın Türkiye mercimek üretimine katkısı ise %99,3 dür. Ayrıca, susam ekim alanlarının yaklaşık %56 sı ve Türkiye susam üretiminin yaklaşık yarısı GAP alanından sağlanmaktadır. Antepfıstığı üretim inin ise %90 ı GAP bölgesindeki illerimizden sağlanmaktadır. 2.3. Hayvansal Üretim GAP alanında buğünkü tarımsal yapı içinde hayvansal üretim önemli oranda yer almaktadır. Hayvancılık genelde meraya dayalı olup, ekstansif hayvancılık karakterini taşımaktadır. Hayvan ırkları içinde yerli ırklar önemli oranda bulunduğundan, birim başına hayvan verimi düşüktür. Hayvansal üretim faaliyetleri içinde büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ağırlıklı ve öncelikli olarak önemini korumaktadır. Bölgede 6,2 milyon koyun ve 1,8 milyon yerli keçi bulunmakta ve bu sayılar Türkiye toplam mevcudunun sırasıyla %15,5 i ve %19,6'sına tekabül etmektedir. Sığır sayısı 752.275 baş ve Türkiye toplamının %6,3ü kadardır (Çizelge 4). Bölgedeki diğer hayvanların Türkiye toplamı içindeki paylarına baktığımızda; hindiler %14,4, arı kovanları %2,5, tiftik keçisi %6,8, manda %3,0 dür. Ç izelge 4. GAP Bölgesinde Hayvan Varlığı (1991). H a y v a n C in sle r i T ü rk iy e G A P G A P m Payı (»o) K o y u n 4 0.4 3 3.0 0 0 6.2 8 5.5 9 0 15,5 K ıl K e ç isi 9.5 7 9 0 0 0 1.8 8 4.0 3 0 19,6 T iftik K e ç isi 1.1 8 5 0 0 0 8 0.5 3 0 6,8 S ı& r 1 1.9 7 3.0 0 0 7 5 2.2 7 5 6,3 M anda 3 6 6.0 0 0 1 1.0 2 0 3,0 T a v u k 1 3 9.2 0 6 2 0 4 3.3 9 5.0 9 3 2,4 H in d i 3.1 3 2.6 7 6 4 5 2.6 7 3 14,4 A n K o v a m 3.4 2 8 4 4 2 8 6.9 0 8 2,5 Kaynak:: Dİ E, 1994. T anım a! Yapı v t (lr r tim l9 9 l. Not: Büyük ve K üçükbaş h ayvan lar baş,diğerleri he ad et o la ra k gösterilmiştir. Bölgedeki hayvansal üretim durumu 1991 yılı itibarıyla; 694.245 ton süt, 27.720 ton kırmızı et, 6.750 ton yapağı, 262.915.000 adet yumurta ve 1.171.300 adet deri üretilmiştir. Bölgenin Türkiye üretimindeki payına baktığımızda sütde %6,8, kırmızı ette %5,9, yapağıda %15,1 ve yumurta da %3,4 dür. 272

3. Tarım T ekn iğ i ve G irdi K ullanım Düzeyi Son yıllarda günümüzün modern tarım teknikleri kısmende olsa uygulanmakla birlikte, halen bölgede daha çok geleneksel tarımsal yöntemlerin uygulanması yaygın olarak bulunmaktadır. Toplam tarla arazisinin %96'sına yakın kısmında kuru tarım yapılmakta ve bu arazide nadaslı tarım ağırlık taşımaktadır. Nitekim, kuru tarım yapılan arazinin %85'inde nadasa yer verilmekte, buğday-nadas buğday, buday-nadas mercimek münavebesi yaygın bulunmaktadır (Eıkuş, 1989) Bazı yörelerde münavebe sisteminde buğday yerine arpa ekimıde yapılmaktadır Ayrıca ülke genelinde uygulanan 'Nadas Alanlarını Daraltma Projesi ve mercimek ihracatının artması sonucu bölgede mercimek ekim alanları artmış, buna bağlı olarak buğday-mercimek-buğday münavebe yöntemi de yaygın hale gelmiştir Sulanan alanlarda genellikle pamuk üretimi yapılmakta ve pamuk ekimi ise ust üste yapılmaktadır. Bununla birlikte son yıllarda yapılan yayım çalışmaları sonucu bazı yörelerde buğday-pamuk münavebesinin yapıldığı görülmektedir. Bölgede önemli ölçüde yetiştiriciliği yapılan ürünlerde uygulanan üretim tekniği aşağıda incelenmiştir 3.1. B uğday ve Arpa Üretim T ekniği - Tohumluk: Kuru koşullarda buğday tarımında dekara 15-16 kg tohum, arpa tarımında ise 13-14 kg tohum atılmaktadır. Sulu şartlarda yapılan üretimde ise dekara fazla tohum atılmaktadır Nitekim, buğdayda bu değer 20 22 kg, arpada ise 18-22 kg'dır. - Sürüm: Soklu pullukla bir veya iki defa derin sürüm yapılıyor Tohum yatağı hazırlığı için, «turuma göre iki veya üç defa kültüvatör ve diskaro çekilmektedir. - Gübreleme: Ekimle birlikte veya ekimden önce kuru koşullardaki üretimde dekara 14-15 kg 18-46 veya 20-20 kompoze gübre uygulanmaktadır Sulu şartlardaki üretimde ise uygulanan gübre miktarı 20 kg dolayındadır Gübre ekimden önce verilecekse fırfırla atılmakta ve toprağa karıştırılmaktadır - Tapan: Toprak iyice ufalandıktan sonra bir veya iki defa tapan çekilerek tohum yatağı sıkıştırılmaktadır - Üst gübreleme Üst gübreleme veya halk diliyle bahar gübresi genellikle şubat ayında yapılamta, kuru koşullarda dekara 10 kg üre veya Diamonyum Nitrat gübresi verilmektedir Sulu tarımda ise dekara 20 kg Nitrat veya 15 kg üre atılmaktadır. Üst gübrelemede fırfırdan yararlanılmaktadır. - Yabancı ot mücadelesi Henüz yaygın olarak yabancı ot mücadelesi yapılmamaktadır Mücadele yapan çiftçiler genellikle Mart ayı başlarında geniş yapraklılara karşı 2-4D tipi ilaç uygulamaktadır Bölgede genellikle devlet tarafından süne mücadelesi yapılmaktadır. - Hasat Tahıl hasadı genellikle biçerdöver ile yapılmakta olup arpa hasadı Mayıs ayının ikinci yarısında, buğday hasadı ise Haziran ayı başında başlamakta ve hasat Hazifan ortalarında bitmektedir»73

3.2. Mercimek Üretim Tekniği -Tohumluk: Bölgede genellikle kırmızı mercimek yetiştirilmekte ve dekara ortalama 13-15 kg tohum kullanılmaktadır. - Sürüm: Sürüm soklu pullukla Ekim ayı içinde yapılmakta ve sürümden sonra bir veya iki defa kültüvatör çekilmektedir. - Gübreleme: Ekimle birlikte dekara 15 kg 18-46 kompoze göre atılmaktadır. Üst gübreleme uygulaması genellikle yapılmaktadır. -Tapan: toprak iyice ufalandıktan sonra bir veya iki defa tapan çekilerek tohum yatağı sıkıştırılmaktadır. - Ekim: Ekim Ekim genellikle tahıl mibzeriyle yapılmaktadır. El ile serpe ekim nadiren uygulanmaktadır. - Tavın zayıf olduğu yıllarda ekimden sonra silindir (lov) çekme işlemi yapılmaktadır. - Yabancı ot mücadelesi: Yabancı ot mücadelesi elle yapılmaktadır. Ancak, son yıllarda mücadele tarımsal ilaçlarla yapılmakta ve ilaç kullanımı yıllara göre artış göstermektedir. Bunun yanında mercimek yeşil kurdu için de tarımsal mücadele yapılmaktadır. - Hasat: Hasat Mayıs ayı içinde genellikle elle veya tırpanla yapılmaktadır. Biçerdöver ile hasat çok az bir alanda uygulama sahası bulabilmektedir. Son yıllarda traktör kuyruk milinden çalışan makinalar ile de hasat yapılmaya başlanmıştır. Hasattan 1-5 gün sonra ürün tarladan toplanmakta, tarlada veya harman yerine getirilerek batözle harmanlanmaktadır. 3.3. Sulu Pamukta Üretim Tekniği - Tohumluk: Bölgede sulu koşullakda monokültür pamuk tarımı yapılmakta ve Sayar 314, Aleppo, Stonoville, Cat, Nazilli 87 ve Sat Pamuk çeşitleri kullanılmaktadır. Dekara 5-8 kg tohumluk atılmaktadır. - Sürüm: Kasım ayında soklu pullukla bir veya iki defa derin sürüm yapılmaktadır. Derin sürümden sonra bir defa kültüvatör çekilmekte ve tarla kışa bırakılmaktadır. -ilkbaharda yağışların durumuna (yağışın az veya çok olmasına bağlı olarak) göre toprak tavlı iken Mart ayı içinde bir veya iki defa kültüvatör çekilmektedir. - Sulama: Bölgede yörelere göre değişik uygulamalar yapılmasına karşın, genelde toprağı tava getirmek ve tavlı toprağa ekim yapabilmek için sulama yapılmaktadır. - Gübreleme. Dekara 25-30 kg 20-20 veya 20-25 kg 18-46 kompoze taban gübresi verilmektedir. Taban gübresi genellikle fırfırla serpilmektedir. - Gübre atıldıktan sonra tohum yatağı hazırlığı için bir veya iki defa diskaro çekilmektedir. Diskaro çekildikten sonra duruma göre iki veya üç defa tapan çekilmekte ve tohum yatağı hazırlanmaktadır. - Ekim genellikle tavlı toprağa yapılmakta ve ekimde pamuk mibzeri kullanılmaktadır 274

- Bölgede genellikle pamuk sulamasında tava usulü sulama sistemi uygulanmakta ve tavalar ekimden sonra elle yapılmaktadır. Ancak, Diyarbakır Deve Geçidi sulamalarında olduğu gibi bazı yörelerde de karık sulama sistemi uygulanmaktadır. - Sulama: Pamuk sulaması Mayıs ayında başlamakta ve Ağustos ayı sonuna kadar devem etmektedir. Sulama genelde 10 günde bir yapılmakta ve ortalama 9-12 defa sulama yapılmaktadır. - Üst gübreleme: Haziran ayı ortasında dekara 20 kg Diamonyum Nitrat veya 15 kg üre gübresi verilmektedir - Çapalama ve Seyreltme: Çıkışlar tamamlandıktan sonra iki veya üç defa çapalama ve iki defa seyreltme yapılmaktadır. Bölgede genelde pamuk tarımında tarımsal mücadele yapılmamaktadır Bazen yabancı ot mücadelesi için bir defa ilaçlama yapan üreticiler de vardır - Eylül ortasında 1 el toplama, Ekim sonuna doğru II. el ve Kasım ayı içinde ise III. el pamuk toplama işi gerçekleştirilmektedir. - Bitki artıklarının toplanması, tarladan uzaklaştırılması ve tarlanın yeni ürüne hazırlanması için, bitki artıkları elle toplanmakta ve yakacak olarak kullanılmaktadır. 3.4. T arım sal G irdi K ullanm a Düzeyi Tarım sektöründe verimliliğin artırılması; girdi kullanımının yaygınlaştırılmasına, bu girdilerin teminine, uygun şekilde kullanılmasına ve yeni teknolojilerin tarım sektöründe uygulanmasına bağlıdır. Tarımsal girdiler tohum, gübre, tarımsal ilaç, sulama, tarım alet ve makinaları, yem ve damızlıktır. 3.4.1. T ohum luk Sertifikalı tohumluk kullanmakla verimde %20-30, bazı türlerin kullanımında ise verim lilikte 3-4 misli bir artış sağlanabilmektedir GAP bölgesinde buğday tarımında tohum olarak Penjamo 64, Dicle 74 ve Bezostaja kullanılmaktadır. 1984 yılında 12.700 ton ve 1985 yılında ise 8.197 ton tohumluk dağıtılmıştır. Dağıtımın ihtiyacı karşılama oranı ise 1984'de %29 ve 1985 de %19 olarak gerçekleşmiştir (Anonymous 1989). Bölgede buğday tarımında kullanılan bu tohumların dışında Diyarbakır 81 Mersiniye Beyaziye, Orso, Kırkpınar ve Balcalı 85 çeşitleri de kullanılmaktadır Bölgede arpa tohumu olarak Tokak ve Kaya çeşitleri kullanılmaktadır, tohumluk olarak 1984 yılında 382 ton ve 1985 yılında ise 340 ton arpa dağıtılmıştır, dağıtımın ihtiyacı karşılama oranı ise sırasıyla %3 ve %2 gibi çok daha düşük düzeylerde olmuştur (Anonymous 1989) Arpa tarımında tohumluk olarak genellikle iki sıralı yerli çeşitler kullanılmaktadır. En yaygın kullanılan tohumluk ise yerli çeşitlerden siyah arpadır. GAP bölgesinde kaliteli tohumluğun sağlanması için uygulanacak porjenin finansm an ihtiyacı 1993 de 17.500 mil, 1994 de 70 000 mil 1995'de 275

175.000 mil., 1996 da 52.500 mil. ve 1997'de 35.000 mil. TL olmak üzere 1993 97 dönem inde toplam 350 000 milyon TL dir. (Anonymous, 1993). 3.4.2. G übre Gübre tarımsal üretimde verimin artmasını sağlayan tarımsal girdilerin başında gelmektedir. Nitekim yapılan bir incelemeye göre, ülkemizde üretilen bitkisel üretimin üçte biri kullanılan gübrelerin etkisi ile elde edildiği (Yurtsever ve Ülgen, 1991) belirtilmektedir. Gübrenin bu önemine rağmen, Türkiye'de birim alanda kullanılan gübre miktarı dünya ve gelişmiş ülkeler ortalamasının gerisinde kalmaktadır. GAP bölgesinde azotlu, fosforlu ve potasyı gübre tüketimi toplamı yıllık olarak 602 216 ton dur. Bunun %63 ünü azotlu, %36 sını fosforlu ve %1 ini de potaslı gübreler oluşturmaktadır. Türkiye ortalaması olarak hektara 299 kg gübre tüketildiği halde, bölgede bu miktar 195 kg'a düşmektedir Bölgede kullanılan toplam gübrenin %30 unu Şanlıurfa ve %20 sini de Diyarbakır illeri tüketm ektedir (Anonymous, 1989). 3.4.3. Tarım sal M ekanizasyon Bir ülkenin tarımsal mekanizasyon düzeyinin belirlenmesinde kabul edilen uluslararası ölçütler (Tobb, 1992). - Traktör ve tarım iş makinaları imalat sanayinin düzeyi, uluslararası pazardaki payı, - Bir hektarlık üretim alanı başına düşen traktör ve biçerdöver sayısı, -Enerjinin ne derece etkili kullanıldığını belirleme açısından, bir hektar alanda tarımsal üretim için tüketilen toplam enerji girdisinin, çıktı olarak alınan ana ürün ve yan ürünlerle birlikte enerji eşdeğeriyle karşılaştırılması, - Bir traktör başına ton olarak düşen tarım makinalarının ağırlığı veya sayısal değeridir. Ülkemizde bir hektar alana düşen traktör ve biçerdöver sayısı ile birim alana düşen traktör gücü gelişmiş ülkelerin gerisindedir. Bu değerler Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde daha da düşüktür. GAP bölgesindeki mekanizasyon düzeyi Türkiye ortalamasının altındadır 1991 yılı itibarıyla ülkemizde ortalama 1000 ha'a 26,3 traktör düşerken, GAP alanında 11,0 traktör düşmektedir. Diğer bir ölçütle karşılaştırma yaptığımızda Türkiye de bir traktöre ortalama 38,0 ha arazi düşerken bölgede ise 90,0 ha arazi düşmektedir. Tarımsal mekanizasyon açısından diğer bir gösterge olan traktör başına düşen tarımsal araç-gereç sayısıdır. GAP alanındaki bu değerler genelde Türkiye ortalamasının altındadır 3.4.4. Sulam a olup Ülkemizde ekonomik olarak sulanabilecek arazi miktarı 8,5 milyon hektar kamu ve halk sulamaları olarak bunun yaklaşık 4,0 milyon hektarı 276

sulanmaktadır GAP tamamlandığında, proje alanında 1,693 milyon hektar arazi sulanabilecektir. 1994 yılı itibarıyla Bakanlık Tarım İl Müdürlükleri verilerine göre GAP bölgesinde toplam sulanan alan miktarı yaklaşık 225.000 (kamu+halk sulamaları toplamı) hektardır. Bu miktar GAP sulamalarının %13,3 ünü oluşturmaktadır 3.4.5. T arım sal S avaş İlaçları GAP bölgesinde çeşitli bitkilerde kullanılan tarımsal ilaç miktarı Türkiye ortalamasının çok altında olmakla birlikte bölgeye yeni tür ve çeşitlerin girmesiyle; yeni hastalık, zararlı ve yabancı ot problemleri ortaya çıkacağından ilaç kullanımında da önemli bir artış beklenmektedir Halen tahıl ekim alanlarında süneye karşı her yıl, mercimek ekim alanlarında ise zaman zaman devlet mücadelesi yapılmaktadır. Sulanan alanlarda sürekli pamuk yetiştirilmekte ve birim alana kullanılan ilaç miktarı Çukurova ve Ege bölgeleri ile Antalya yöresinin çok çok altındadır. Sonuç ve Ö neriler GAP'da sulu tarımın başlamasıyla işletmelerin üretim teknolojileri değişebilecek, bu değişim sabit sermaye ve nakit ihtiyacına da yansıyacaktır İşletmelerin nakit ihtiyacı yetiştirilecek ürünlerin özel değişen masrafları ile yakından ilgilidir. Son yıllarda GAP da günümüzden modem tarım teknikleri kısmen de olsa uygulanmakla birlikte, halen bölgede geleneksel tarımsal yöntemler yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Buna bağlı olarak tarımsal üretim yoğun olarak yapılamamakta ve girdi kullanımı yetersiz düzeyde bulunmaktadır Bölgede sulama porjelerinin tamamlanması sonucu yılda iki hatta üç ürün alınabilecek ve tarımsal üretimde önemli artışlar sağlanacaktır. Tarımsal üretimin artması beraberinde girdilere olan talebi de artıracaktır. Bu nedenle, GAP'da hedeflenen üretim artışlarına ulaşılabilmesi ve planlanan ürünlerin yetiştirilebilmesi; gerekli olan tarımsal girdilerin üreticilere zamanında, yeterli miktarlarda ve uygun fiyatlarla sağlanabilmesine, üreticilerin bu girdileri satın alabilecek ekonomik güçte olmasına ve üreticilerin girdi kullanma konusunda eğitilmesine bağlıdır. Bölgede yapılan araştırma sonuçları göstermişteki, çiftçilerin mevcut koşullardaki üretim düzeyi ve buna bağlı olarak sağlanmış oldukları tarımsal gelir ile sulu tarım için gerekli olan girdileri satın almaları mümkün değildir Bu nedenle; - Sulamanın başlamasıyla birlikte hızla artacak olan tarımsal girdi ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla uygun kredilendirme politikaları izlenmelidir (Yurdakul, 1993). - Bölgenin ihtiyacı olan tohumluk, gübre, tarım alet ve makinalan, tarımsal ilaç, yem, damızlık gübre, tarım alet ve makinaları, tarımsal ilaç, yem, damızlık gibi girdilerin çiftçilerin talep ettiği zamanda sağlanması için uygun girdi temin organizasyonları geliştirilm elidir 277

- Üreticilerin, gelecek yıllarda hızla artacak olan girdi-kredi ihtiyacını sağlayacak teşkilatlanma modeli saptanmalı ve zamanında uygulamaya geçilmelidir (Erkan ve Yurdakul, 1989). - Tarım alet ve makinaların verimli kullanılabilmesi ve etkinliğinin artırılması için bölgedeki her ova için yeter gelirli ve optimum işletme büyüklükleri tespit edilmelidir. - Arazi toplulaştırması faaliyetleri ivedilikle yapılmalı ve arazilerin yeniden parçalanmaması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. - Bölge çiftçilerinin eğitim seviyesinin düşüklüğü ve mevcut yayım organizasyonundaki aksaklıklar. - Bölgenin sosyal yapısı dikkate alınarak, bölgeye özgü yayım politikaları geliştirilmelidir. 278

Kaynaklar Aksoy, S., Erkuş, A.. Eraktan, G., Tufan, A., Eraktan, S., Yalçın, ö F., 1986 Tarımsal Ekonomik Yapı. GAP Tarımsal Kalkınma Simpozyumu, A.Ü Basımevi, ANKARA Anonymous, 1989 T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı GAP Master Plan Çalışması, Cilt 1,2,3 ANKARA Anonymous, 1993 GAP Bölgesi Hareket Planı 1993-1997. T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, ŞANLIURFA. DİE, 1994 Tarımsal Yapı ve Üretim 1991 DİE Matbaası, Yayın No: 1633, ANKARA Direk, M,özçatalbaş, O., Akdemir, Ş., 1992. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Sulanan alanlarda Arazi Tasarruf Şekilleri, Koşulları ve Bunların İşletme Faaliyet Sonuçlarına Etkisi. Ç Ü.Ziraat Fakültesi Dergisi Cilt 7. Sayı 1, 37-52 s., ADANA. Erkan, O.,Orhan, M..Budak, F., Şengül.H., Karlı,B., Hartoka.l.,1989. Mardin-Ceylanpınar Ovalarındaki Tarım işletmelerinin Ekonomik Analizi ve İleriye Dönük Panlaması. TÜBİTAK Proje no:taog-613, ADANA. Erkan, 0.,Yurdakul,0.,1989. GAP Alanında Trımsal Girdi Finansmanı Simpozyumu, ŞANLIURFA. Erkuş,A., 1989. Güneydoğu Anadolu Projesi Toprak-lnsan ilişkilerini Düzenleme Politikaları.GAP'ta Tarım-Tarıma dayalı Sanayi Endüstriler ve Finansmanı Simpozyumu.ŞANLIURFA Karlı, B,Yurdakul,O., Baytekin, H., 1992. Sulu ve Kuru Tarım işletmelerinde Bir Aile İşletmesi İçin Optimum Bitkisel ve Hayvansal Üretim Deseninin Tespiti,Tarım Reformu Genel MüdürlüğüProje No 91 K 070350, ŞANLIURFA TOBB.1992.Tanm özel ihtisas Komisyonu Raporu, Yayın No:245, ANKARA Yurdakul, O, 1993.Gap'ın Ekonomiye Katkıları Görüş Dergisi.TÜSlAD Yayın Organı, sayı 10, İSTANBUL. Yurtsever, n., Ülgen, N,1991 Türkiyede Gübrenin Verime Etkisi ve Ekonomimizdeki Yeri, 11.Ulusal Gübre Kongresi, ANKARA. 279