Dövme; renk verici pigment ve boyaların cildin dermiş tabakasına kalıcı bir motif elde etmek amacıyla uygulanmasıdır.



Benzer belgeler
HİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER

Pazartesi İzmir Gündemi

TARİHİ YAPILARIN RESTORASYONUNDA İSG: MALZEME ANALİZİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI

KANSER İSTATİSTİKLERİ

1- Kırtasiye malzemelerinde kullanılan temel maddeler nelerdir? Kırtasiye malzemesi üretiminde ürüne

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

GÜVENLİK BİLGİ FORMU DEMİR-3-KLORÜR SOLÜSYON GBF NO : TARİH : EYLÜL 98 CAS NO: ) KİMYASAL MADDE VEYA ÜRÜNÜN VE FİRMANIN TANIMI

A. Genotoksisite testi

GIDALAR KANSERİN NERESİNDE?

6 Pratik Dermatoloji Notları

Arı sütünün besinsel içeriği aşağıdaki tabloda yer almaktadır

Türkiye de Döngüsel Ekonomi Kapsamında AMBALAJ ATIKLARININ YÖNETİMİ

TEDAVİSİ. Dr. Oğuz ÇETİNKALE. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı

KANSER ERKEN TEŞHİS TARAMA ve EĞİTİM MERKEZİ HEMŞİRE GÜLBAHAR GÜNEŞ OKUDUCU

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MESLEK HASTALIKLARI-3 PROF.DR.SARPER ERDOĞAN

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ

CEP TELEFONUNUN ZARARLARI VE ALINABİLECEK TEDBİRLER

LABORATUVARLARDA İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ. İş Güvenliği Uzmanı Elif BAYHATUN İş Sağlığı & Güvenliği Birimi

Doğal ve Doğal Olmayanı Ayırma Teknikleri. Prof. Dr. Hulusi Barlas

ULUSAL BİYOGB. Protokolü. Cartagena Biyogüvenlik. ü ne dayanır

FARMAKOVİJİLANS. Uzm. Dr. Mahluga Jafarova Demirkapu

Elektromanyetik Alanlar ve Kanser. Uz.Dr.Ezgi Hacıkamiloğlu ezguner@gmail.com

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz

MEME KANSERİ TARAMASI

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

Kimyasal Risk Etmenleri

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Atıklar Şube Müdürlüğü ATIK PİLLER

KOZMETİKLERİN SİSTEMİK TOKSİK ETKİLERİ

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

KAMU HASTANELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİMLİLİK VE KALİTE UYGULAMALARI DAİRE BAŞKANLIĞI

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler:

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KORUMA AŞISI İÇİN MUVAFAKATNAME. Priorix Enjeksiyonluk solüsyon hazırlamak için toz ve çözücü Canlı kızamık, kabakulak ve kızamıkçık aşısı

İSG Yönetim Sistemi Prensipleri

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

MOLEKÜLER BİYOLOJİ LABORATUVARLARININ STANDARDİZASYONU. Prof. Dr. Hüseyin BALOĞLU

Aşı Karşıtlarının İddiaları ve Gerçekler

Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi

Kök Hücre ve Doku Mühendisliği

TÜRK CERRAHİ YETERLİK KURULU

KİMYANIN UĞRAŞI ALANLARI NELER KAZANACAĞIZ

1.ÜNİTE:KİMYA BİLİMİ KİMYA NE İŞE YARAR? KİMYA DİSİPLİNLERİ KİMYANIN BAŞLICA UYGULAMA ALANLARI

MESLEK HASTALIKLARI ve SEBEPLERİ

Yunus KISA İSG Uzmanı

GENEL HEDEFLERİN BELİRLENMESİ Her konuda olduğu gibi zoonotik hastalıkların kontrolünde de öncelikle genel hedeflerin belirlenmesi gerekir.

KULLANMA TALİMATI. ACNEDUR Merhem. Haricen uygulanır.

Sizce ne oldu da endüstriyel kirlilik kavramı önem kazandı???

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

HALK SAĞLIĞI ANABĠLĠM DALI. Ders adı : Endokrin çevre bozucular ve tarama programı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Sterilizasyon ünitesine yönelik fiziki düzenleme yapılmalıdır.

İNSANİ AMAÇLI İLACA ERKEN ERİŞİM PROGRAMI KILAVUZU - Sağlık Bakanlığı Çarşamba, 26 Ekim :49 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ekim :49

Meltem METE KILIÇ Kimya Mühendisi Bölüm Sorumlusu 04 Kasım 2016

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Çevre ve Atık Yönetiminde Öncü Kuruluş İSTAÇ A.Ş. Belediyelerde Tıbbi Atık Yönetimi. İSTANBUL ÇEVRE YÖNETİM SAN. VE TİC. A.Ş.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Ülkemizdeki ve Yurtdışındaki Yetkilendirilmiş Kuruluş Çalışmaları. ÇEVKO Vakfı

İŞLETME RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/29

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

TÜRKİYE HAZIR BETON SEKTÖRÜ İSTATİSTİKLERİ 2016

ÇOCUK YAŞ GRUBUNDA YAPILAN KLİNİK ARAŞTIRMALARDA ETİK. RUKİYE EKER ÖMEROĞLU Prof. Dr

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 104: KLİNİK BİLİMLERE GİRİŞ

Deri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma

ÖZEL KURSLAR ÇERÇEVE PROGRAMI

Cittaslow: Sürdürülebilir Yerel Kalkınma Modeli

Kanser Önleme ÇalıĢmaları

MEDİKAL KOZMETOLOJİ ÜNİTESİ LASER EPİLASYON

Atık pilleri ne yapmalı?

TEKSTİL İŞKOLUNDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI. Mustafa Cüneyt Gezen (MEng, CIH) İSG Avrasya, Tüyap, İstanbul Nisan 2016

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE MESLEK HASTALIKLARI

ULUSAL KAZA YARALANMA VERİTABANI (UKAY)

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/ /11/2013 SAMSUN :KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet

8-Biyolojik İzleme. Volkan Dündar

MEME KANSERİ ÖNLENEBİLİR Mİ?

BİYOİNORGANİK KİMYA 9. HAFTA

S.B. Halk Sağlığı Kurum,Kanser Daire Başkanlığı yönetiminde yaşları arasındaki kadınların serviksinde: ULUSAL HPV TARAMA PROJESİ

MESLEKi TOKSİKOLOJİ AÇISINDAN KİMYASAL MARUZİYET

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

Laboratuvarda çalışılan tüm test ve uygulamaları içeren rehber hazırlanmalıdır. Test ve uygulama rehberi;

A) Plazma hücrelerinin infiltrasyonu. B) Multinükleer histiyositik dev hücreleri. C) Lenfositlerden zengin inflamasyon. D) Fibrozis.

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARINA UYUM EYLEM PLANI 1- KONTROL ORTAMI. Öngörülen Eylem veya Eylemler

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Karsinomlarının EGFR Mutasyon Analizinde Real-Time PCR Yöntemi ile Mutasyona Spesifik İmmünohistokimyanın Karşılaştırılması

Fitaletler Fitalat ismi ile anılan maddeler polivinil klorür (PVC) yapımında plastiklerin esnekleştirilmesi için kullanılmaktadır.

KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM KULLANIMI (Kişisel Koruyucu Ekipmanlar)

IYE'D -' """ A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T.

Transkript:

Dövme ve Kanser Dövme Nedir? Dövme; renk verici pigment ve boyaların cildin dermiş tabakasına kalıcı bir motif elde etmek amacıyla uygulanmasıdır. Dövme uygulamasının özellikle son 20 yılda ve gelişmiş ülkelerde genç popülasyonda popülaritesi artmıştır. 18-50 yaş arası dövme yaptırmış kişiler 18-50 yaş grubunun yaklaşık %25 ini, Avrupa ve Avustralya da ise yaklaşık %10 unu oluşturmaktadır. Dövme yaptıran kişiler genellikle 30 lu yaşlarında ve vücudunda ortalama vücut yüzeyinin 100-300 santimetrekaresini kaplayan 1-3 arası dövmeye sahip bireylerdir. Dövme uygulamasında sıklıkla tercih edilen renkler ise siyah ve kırmızıdır. Dövme uygulamalarının artması ile beraber 19. Yüzyılın sonlarına doğru olası kanserojenik (cilt kanseri), prokanserojenik ve toksik etkilerine yönelik toplumsal endişeler artmaya başlamış, bu durum beraberinde konuyla ilgili çeşitli bilimsel araştırmaların yapılmasına yol açmıştır. Dövme uygulamasında kullanılan boyalar ve Toksisite Dövme uygulaması esnasında kullanılan boyaların denetlemesi yapılmamaktadır. Hem kalıcı hem de geçici dövme uygulamasında kullanılan boyalar Uluslararası FDA tarafından onaylanmamış ayrıca 2003 yılında yayınlanan Avrupa Birliği Raporunda bu alanda düzenlemelerin getirilmesi gerektiği konusu vurgulanmıştır. Fransa da üreticiler tarafından dövme boyalarının içerdiği kimyasalların belgelenmesi zorunluluğu getirilmiş, Almanya da ise azo boyası içeren boyaların

kullanımı yasaklanmıştır. Ancak yine de bu konuda denetim yapılması halen internet aracılığıyla veya kaçak satışların olması dolayısıyla bu ülkelerde dahi tam olamamaktadır. Dövme uygulanımında kullanılan boyalar; inorganik/organik metal tuzları, çeşitli organik molekülleri ve organik boyaları içerebilmektedir. Son 20 yıl içerisinde bu boyaların içerikleri değişmiş olduğundan 1980-90 lı yıllarda yapılmış bilimsel araştırmalarda elde edilen veriler günümüzde geçerliliğini yitirmiştir. Örneğin son yıllarda kullanılan boyalarda civa, kadmiyum ve kobalt gibi inorganik tuzlar daha az bulunmaktadır. Avrupa marketlerinde yapılan çalışmalar piyasada mevcut olan boyaların kanserojen özellik gösteren azo boyaları ve polisiklik bileşikler içerdiklerini göstermiştir. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı olan IARC tarafından dövme boyaları kanserojen listesinde ayrı bir sınıfta yer almamaktadır ve bu boyaların içinde yer alan kimyasalların bir kısmı ayrı ayrı değerlendirmeye alınmıştır; Civa, Kobalt sülfat, diğer çözünür kobalt tuzları ve karbon siyahı; Grup 2B( Olası Kanserojen) Kadmiyum ve Kadmiyum içeren bileşikler; Grup 1 (Kanserojen) Bu kimyasallar dışında başlangıçta boya içerisinde yer almayan, ancak ultraviyole veya lazer maruziyeti sonrası oluşan kimyasallar bulunmaktadır ki bunların bir kısmının hayvan deneylerinde kanserojen olduğu gösterilmiştir.

Dövme ve Kanser Dövme uygulamasının kanser yaptığına dair yapılan tartışmalar bu konuda birtakım bilimsel araştırmalar yapılmasına yol açmıştır. Yapılan çalışmalarda dövme uygulanımına bağlı kanser gelişiminde etkili olabileceği öne sürülen mekanizmalar şunlardır; Dövme uygulaması esnasında cildin travmatize edilmesi olası kanserojenite mekanizmasında en önemli faktördür, Dermise enjekte edilen pigmentler cilt tarafından yabancı materyal olarak algılanmakta bu da kronik inflamatuar bir sürecin başlamasına yol açmaktadır. Dövme uygulanımı sonrası gerçekleşen güneş aracılı kronik ultraviyole radyasyon maruziyeti de kanserogenezde sorumlu tutulmaktadır.wiener ve ark. 1987 yılında yayınladıkları çalışmada dövmede kullanılan boyaların ultraviyole radyasyon absorbsiyonunu değiştirebileceğini öne sürmüşlerdir. Yaptıkları çalışmada bir denizcide kronik güneş maruziyetine bağlı başka bir cilt lezyonu yokken kanser geliştiğini raporlamışlardır. Doumat ve ark. tarafından yapılarak 2004 yılında yayınlanan çalışmada ise dövmesi olan ve cilt kanseri gelişen olgunun düzenli güneş koruyucu kullandığını vurgulanmıştır. Kanserojeniteden sorumlu tutulan bir diğer faktör de skar dokusu oluşumudur. Özellikle koyu renk dövmelerin kullanılması kanserojenite dışında da etki etmekte ve gelişen kanserin tanısının konulmasında gecikmeye neden olabilmektedir.

Bu faktörlerin dışında kişinin genetik yatkınlığının olması veya viral enfeksiyon gibi eşlik eden faktörler de dövmesi olan kişilerde kanser gelişimine yatkınlığı arttırmada rol oynuyor olabilir. Dövme sonrası bazal hücreli karsinom, squamoz hücreli karsinom ve keratoakantom gelişimin altında yatan olası nedenler başlıca travma olmak üzere, kronik inflamasyon ve skar oluşumudur. Ancak melanom oluşumunun dövme uygulanımı esnasındaki travmaya bağlı olduğu henüz kanıtlanmamıştır. Geçtiğimiz 40 yıl içerisinde yaklaşık 50 malign melanom vakasının, bazal hücreli kanser ve squamoz hücreli kanserin dövme uygulamasına bağlı geliştiği gösterilmiştir. Wolfort ve ark. tarafından yapılarak 1974 yılında yayınlanan çalışmada dövme uygulamasında kullanılan civa-kadmiyum içeren boyaların fotoallerjik reaksiyona yol açabileceği, bunun da melanom gelişimine öcül olabileceği belirtilmiştir. Soroush ve ark. tarafından yapılarak 1997 yılında yayınlanan çalışmada daha önceki literatürler incelenmiş ve dövme uygulamasına bağlı gelişen malign melanom vakaları raporlanmıştır. Soroush ve ark. tarafından yapılarak 1997 yılında yayınlanan çalışmada dözvme sonrası malign melanom gelişen 8 olgu raporlanmıştır. Khan ve ark. tarafından yapılarak 1999 yılında yayınlanan çalışmada dözvme sonrası malign melanom gelişen bir olgu raporlanmıştır.

Hannah ve ark., Moehrle ve ark. ve Anderson ve ark. tarafından yapılarak 1996, 2000 ve 2001 yıllarında yayınlanan çalışmalarda dövme uygulaması sonrası malign melanom gelişen olgular raporlanmıştır. Wiener ve ark. tarafından yapılarak 1987 yılında yayınlanan çalışmada dövme uygulaması sonrası bazal hücreli karsinom gelişen bir olgu raporlanmıştır. MacQuarrie ve ark tarafından yapılarak 1966 yılında yayınlanan, Pitarch ve ark. tarafından yapılarak 2007 yılında yayınlanan, Tan-Billet ve ark. tarafından yapılarak 2007 yılında yayınlanan, Ortiz ve ark. tarafından yapılarak 2009 yılında yayınlanan, Sarma ve ark. tarafından yapılarak 2010 yılında yayınlanan ve Vitiello ve ark. tarafından yapılıp 2010 yılında yayınlanan çalışmalarda dövme uygulanımı sonrası Squamoz Hücreli Kanser gelişen olgular raporlanmıştır. Bunların dışında tek tük vakada da; dermatofibrosarkoma protuberans, leiomyosarkoma, B-hücreli lenfoma, kutanöz lenfoma izlenmiştir. Pseudoepitelyamatöz hiperplazi ve keratoakantom gibi birtakım vakaların da dövmeye bağlı gelişip gelişmediği konusu son yıllarda tartışılmaya başlanmış ancak henüz neden-sonuç ilişkisi netlik kazanmamıştır. Fraga ve ark. tarafından yapılıp 2010 yılında yayınlanan çalışmada dövme uygulanımı sonrası keratoakantom gelişen 11 kişilik olgu serisi yayınlanmıştır. Bu olgularda kanser dövme uygulanımından sonraki bir yıl içerisinde gelişmiş olduğundan etyoloji olarak dövme boyası gösterilmiştir. Ancak dövme uygulanımından 7-8 yıl sonra keratoakantom geliştiği gösterilmiş çalışmalar da mevcuttur ve bu çalışmalarda etyoloji olarak dövme boyalarının gösterilmesi tartışmaya açık bir konudur.

Goldstein ve ark. tarafından yapılarak 1967 yılında yayınlanan, Biro ve ark. tarafından yapılarak 1967 yılında yayınlanan, Schmidt ve ark. tarafından yapılarak 1978 yılında yayınlanan, Balfour ve ark. tarafından yapılarak 2003 yılında yayınlanan, Cui ve ark. tarafından yapılarak 2007 yılında yayınlanan, Kluger ve ark. tarafından yapılarak 2008 yılında yayınlanan, Then ve ark. tarafından yapılarak 2009 yılında yayınlanan ve Biswas ve ark. tarafından yapılarak 2011 yılında yayınlanan çalışmalarda dövme uygulamasından kısa süre gelişen ve prekanseröz nitelik taşıyan Psödoepitelyomatöz hiperplazi vakaları bildirilmiştir. Cilt kanseri oluşumu dışında dövme boyaları şçerisndeki pigmentlerin kronik inflamatuar süreç içerisinde ciltteki makrofajlarca alınması ve bölgesel lenf nodlarına taşınmasına bağlı herhangi bir ek organ malignensisine veya patolojisine yol açıp açmadığı konusu da tartışılmakla beraber bu konuda günümüze dek bir veri elde edilmemiştir. Uluslararası Uygulamalar Dövme uygulamasının birtakım zararlarının gösterilmiş olması ve halen netlik kazanmamış olmakla beraber uzun dönem yan etkilerinin tartışılmaya ve araştırılmaya devam ediyor olması dolayısıyla birtakım ülkelerde bu konu ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmıştır. ABD de bazı eyaletlerde 18 yaş altına kalıcı dövme uygulaması tamamen yasaklanırken, bazı eyaletlerde ise 18 yaş altı ebeveyn onayı olmaksızın bu uygulama yapılamamaktadır. Massachusetts de is ancak sağlık bakanlığı tarafından lisanslandırılmış kişi ve merkezlerde uygulama yapılabilmekte, uygulama öncesinde kişilere olası sağlık risklerine karşı yazılı bilgilendirme formu okutularak onam alınmaktadır.

Avrupa Birliği Ülkelerinin bir kısmında bu konuyla ilgili herhangibir yasal düzenleme bulunmazken; Danimarka da 1966 yılından beri geçerli olan yasal düzenleme ile 18 yaş altındaki kişiler kalıcı dövme yaptıramamaktadır, bunun dışında baş boyun ve kollara kalıcı dövme yaptırılması tüm yaş grupları için yasaklanmıştır. Finlandiya, Fransa, Almanya, İngiltere ve Avusturya da kalıcı dövme yaptırabilmek için yasal yaş 18 olarak belirlenmiştir. Bu yaş grubunun altındakilerin kalıcı dövme yaptırabilmesi için yasal varisi veya ebeveyninin onayının olması gerekmektedir. SONUÇ Günümüze kadar yapılmış çalışmalarda dövme sonrası gelişen yaklaşık 50 malignensi olgusu bildirilmiş olmasına karşın halen bunun ko-insidental mı olduğu yoksa dövmeye bağlı mı geliştiği konusu netlik kazanmamıştır. Bu konunun netlik kazanabilmesi için geniş çaplı klinik ve epidemiyolojik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından 2003 yılında bu konuyla ilgili yayınlanan raporda şu önerilerde bulunulmuştur; Dövme yapımında kullanılan boyalar analiz edilmeli ve olası sağlık etkileri açısından uygun metodolojide çalışmalar yapılarak risk değerlendirmesi gerçekleştirilmelidir, Dövme uygulayan yerlerde ve uygulatan kişilerde bilinç düzeyinin arttırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunulmalı, Olumsuz sağlık etkilerine yol açabilecek materyal ve kimyasalların listesi oluşturulup bunların kullanılmaması sağlanmalı,

Kan dolaşımına geçmeyen, ağır metal içermeyen, ciltle uyumlu olan ve sağlığa zarar verici nitelik taşımayan materyal ve kimyasalların listesi yapılarak uygulanacaksa uygulama esnasında bunların kullanımı sağlanmalı, Dövmede uygulacak boyaların üzerine içerikleri yazılmalı, Kullanılacak materyal ve boyalar lisanslandırılmalı ve bunların kullanımı zorunlu hale getirilmeli, Dövme stüdyolarının hijyenik koşullarda olması için standardizasyon ve denetleme mekanizmaları geliştirilmeli, Uygulama yapan kişilere dövmenin olası sağlık etkileri üzerinde düzenli eğitim verilmeli, Uygulayıcıların eğitimi ve uygulama merkezlerinin denetimi için akredite laboratuar veya merkezlerin oluşturulması, Dövme uygulayanlar mesleksel hastalıklar açısından takibe alınmalı, Dövme ilişkili olumsuz sağlık etkilerini ortaya çıkarmak ve nedensellik ilişkisini ortaya koymak için epidemiyolojik çalışmalar yapılmalı, Uygulama öncesinde özellikle; o Hamileler o Çocuk ve infantlar, o Atopik kişiler, o Kalp hastalığı olanlar, o Cilt hastalığı olanlar, o Mesleki olarak ağır metal maruziyeti bulunan kişiler potansiyel sağlık etkileri açısından bilgilendirilip uyarılmalıdırlar.

Giderek popülaritesi artan ve özellikle 20-50 yaş grubunda tercih edilen kalıcı dövme uygulaması ve bu uygulama esnasında kullanılan boyaların uzun dönem yan etkileri bilinmemekte ve araştırılmaya devam etmektedir. FDA tarafından onaylanmamış olan ve bir kısmında kanserojen madde bulunduğu da bilinen bu boyaların denetlenmesi ve uygulayıcı kişi ve merkezlerin lisanslandırılarak halkın bu konuda olası sağlık etkilerine karşı bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir.