Otizmli Olgularda Moleküler Karyotipleme Yöntemi ile Genetik Etiyolojinin Aydınlatılması 2

Benzer belgeler
BASKIDA. Otizmli Olgularda Moleküler Karyotipleme Yöntemi ile Genetik Etiyolojinin Aydınlatılması

GENETİK TANI YÖNTEMLERİ. Prof.Dr.Mehmet Alikaşifoğlu

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Çiğdem Yektaş 1, Sümeyra Elif Kaplan 1. Yektaş Ç ve ark. Fakültesi Çocuk Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı, Düzce, Türkiye

Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği

SNP TEK NÜKLEOTİD POLİMORFİZMLERİ (SINGLE NUCLEOTIDE POLYMORPHISMS)

Akraba evliliğinin SNP bazlı hücre dışı DNA test sonuçlarına etkisi

Otizm Spektrum Bozukluğu. Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler

Girişimsel olmayan prenatal tanı testi. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

PREİMPLANTASYON GENETİK TANIDA KULLANILAN YÖNTEMLER ve ÖNEMİ

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018

Dr. Ayşe Kılınçaslan. İstanbul Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD.

Anksiyete Bozukluklarında Genom Boyu Asosiyasyon Çalışmaları

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Özürlü Çocuk Sağlık Kurulu Raporlarının Değerlendirilmesi

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Yeni Nesil Genomik Sistemler. ve Uygulamaları

YGB olgularında infantil spazm, tuberoskleroz, serebral libidozis ve frajil X kromozom anomalisi en yaygın görülen tıbbi bozuklardır.

KROMOZOMLAR ve KALITIM

Kromozom Anomalilerinin Tanısında Gelişmeler; Kromozomal Karyotipten Moleküler Karyotipe

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Dr. Sibelnur AVCİL 1, Dr. Burak BAYKARA 2, Hakan BAYDUR 3, Dr. Kerim M. MÜNİR 4, Dr. Neslihan İNAL EMİROĞLU 5

GENETİK DOKTORA PROGRAMI DERS TANITIM TABLOSU

BİLİŞSEL GELİŞİM GERİLİĞİ VE OTİSTİK SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA SERUM PROGRANULİN DÜZEYLERİ

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Non-İnvaziv Prenatal Tarama (NİPT) Uluslararası kalite güvenceniz

ERGOTERAPİ ve OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUKLARI

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Bahar Keçeli-Kaysılı, Ph. D. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Özel Eğitim Bölümü (0312) /7104

Tıbbın Geleceğine dair.. Genetik Testler ve Kişiselleşmiş Tıp Anlayışı. B. Aysin Sermen

OTİZM ETYOLOJİSİNDE GENETİK VE GÜNCEL PERSPEKTİF GENETICS AND CURRENT PERSPECTIVES IN AUTISM ETIOLOGY. Elif YOSUNKAYA*

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

OTİZMLİ ÇOCUĞA SAHİP OLAN EBEVEYNLERİN, ÇOCUKLARININ HAREKET EĞİTİMİYLE SOSYALLEŞME DÜZEYLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Tıbbi Genetik ABD ve Perinatoloji BD Sunan: Prof. Dr. Atıl YÜKSEL

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

Emine Sevinç Tok. İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü. Gürsel Aksel Bulvarı No: Üçkuyular İzmir

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Hayati Sorulara Net YANITLAR

Gen Arama Yordamı ve Nörolojik Hastalıklarla İlgili Gen Keşfi Çalışmalarına Türkiye den Örnekler

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Tıbbi Genetik AD ve Perinatoloji BD Sunan: Prof. Dr. Atıl YÜKSEL

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Herediter Meme Over Kanseri Sendromunda. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tı p Fakültesi T ı bbi Genetik Anabilim Dalı

IL28B genotip tayini kronik hepatit B hastalarında oral antiviral tedavi cevabını öngörmede kullanılabilir mi?

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

NON NÖROJENİK NÖROJENİK MESANE ve ÜROFASİAL (OCHOA) SENDROM OLGULARINDA HPSE2 GEN DEĞİŞİMLERİNİN ARAŞTIRILMASI

HAFTA II Mendel Genetiği

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

PSİKOLOJİK TESTLER. Prof.Dr. Ayşe Yalın Uzm. Psk. Gökçe Yılmaz Uzm.Psk. Ceyda Dedeoğlu

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 6 RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Otizm Spektrum Bozukluğu. Tanılama

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Emrah Salman, Zeynep Ceren Karahan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi. Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

A. A. A. Tanı Süreci: Haziran 2015 doğumlu A. nın 18. Aya gelindiğinde var olan kelimeleri kullanmayı bırakmış olması ailenin ilk dikkatini çeken

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Artmış Ense Pilisi ve Nukal Kalınlık(NT) Büşranur Çavdarlı Ankara Numune EAH Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

Çocuklarda işitme kaybı-azlığı ve nörolojik hastalıklar. Prof. Dr. Yüksel Yılmaz Marmara Üniv. Tıp Fak. Çocuk Nörolojisi BD.

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

P.Y. Tanı Süreci: Temmuz 2014 doğumlu P. nin 2,5 yaşını geçmesine rağmen konuşmaması, yerinde sallanması ailenin çocuğunda bir şeylerin yolunda

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

K. Ç. Tanı Süreci: ABA Programı: /Algiozelegitim

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye

ÖZEL ELLER E-BÜLTEN Nisan 2017

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

This information (23) on X-linked genetic disorders is in Turkish X bağlantılı Genetik Hastalıklar (İngilizce'si X-linked Genetic Disorders)

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi-Özürlü Çocuk Heyeti'nin 2010 yılı verileri

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

BİR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNDE DEĞERLENDİRİLEN YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK OLGULARININ KLİNİK VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

AF Konusunda Klinik Pratikte Kullanılan Genetik Çalışmalar Türkiye de Durum Ne?

Raporlamayla İlgili Düzenleme ve Tartışmalar. Beyhan DURAK ARAS Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi GeneCk AD

Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar. Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Transkript:

Türk Psikiyatri Dergisi 2017;28(3):156-62 Otizmli Olgularda Moleküler Karyotipleme Yöntemi ile Genetik Etiyolojinin Aydınlatılması 2 Burcu ÖZBARAN 1, Bilçağ AKGÜN 2, Duygu KAÇAMAK 3, Sezen KÖSE 4, Ayşenur KAVASOĞLU 5, Hüseyin ONAY 6 ÖZET Amaç: Bu çalışmada, otizmli olgularda moleküler karyotipleme yöntemiyle genom genelinde delesyon ve duplikasyonların araştırılması ve otizm etiyolojisinin daha net olarak aydınlatılabilmesi amaçlanmaktadır. Yöntem: Ege Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğine başvuran otizm tanısı almış, kromozom analizi ve Frajil X çalışması normal bulunmuş, 4 ile 18 yaşları arasındaki 31 hasta (20 erkek, 11 kız) çalışmaya alınmıştır. DSM-IV-TR tanı kriterlerine göre otizm tanısı alan, belirti şiddet değerlendirmesi Çocukluk Otizmi Derecelendirme Ölçeği (Childhood Autism Rating Scale) ile yapılan olgularda moleküler karyotipleme çalışması yapılmıştır. Bu örneklerden elde edilen DNA larda Illumina IScan sisteminde 330.000 tek nükleotid polimorfizm (TNP) tarayabilen orta çözünürlükte çipler yardımıyla tüm genom taraması yapılmış ve 10 kb çözünürlükte yapısal anomaliler saptanmaya çalışılmıştır. Bulgular: Çalışmaya alınan olguların tamamında 20 kb-3 mb büyüklüğünde çeşitli kopya sayısı değişiklikleri (KSD) saptanmıştır. KaryoStudio programında ve DGV veritabanı yapılan analizlerle tüm olgularda saptanan değişiklikler değerlendirilmiş ve hastalıkla ilişkili olabilecekler belirlenmiştir. Toplam 9 hastada (%29) klinikle ilişkili olduğu değerlendirilen kopya sayısı değişiklikleri saptanmıştır. Bunlardan 7 tanesi delesyon, 2 tanesi duplikasyondur. Sonuç: Bu çalışma ile ülkemizde ilk defa otizmli olgularda moleküler karyotipleme yöntemi başarıyla uygulanmıştır. Ayrıca orta çözünürlükteki 330.000 TNP içeren çipin, moleküler karyotipleme çalışması için uygun olduğu gösterilmiştir. Anahtar Sözcükler: Otizm, moleküler, karyotipleme, tek nükleotid polimorfizmi, mikrodizilim SUMMARY The Role of Molecular Karyotyping in the Genetic Etiology of Autism Objective: The aim of this study was to investigate the deletions and duplications with a molecular karyotyping technique and to elucidate the etiology of autism. Method: A total of 31 patients (20 boys and 11 girls) between 4 to 18 years old with normal chromosomal analysis and no Fragile X mutation were diagnosed in the Ege University Child and Adolescent Psychiatry Clinic with autism (according to DSM-IV-TR criteria) and were enrolled in the study. Symptom severity of the patients was evaluated with a Childhood Autism Rating Scale. Blood samples (EDTA collected) were obtained in order to extract DNA. Whole genome molecular karyotyping analyses were performed with Illumina IScan system by chips, which can scan 330.000 Single Nucleotid Polymorphisms (SNPs) to detect structural anomalies with a 10-kb resolution. Results: All patients had copy number variations (CNV) that sized between 20-kb and 3-Mb. All detected CNVs were analyzed by the help of KaryoStudio software and DGV database. The ones which might be causal and pathogenic were selected. Pathogenic CNVs (7 deletions, 2 duplications) were detected in 9 patients (29%). Conclusion: As a result, this is the first study whereby a molecular karyotyping technique was successfully used in autism patients in Turkey. Moreover, an intermediate resolution of 330.000 SNP chips were proven to be efficient for molecular karyotyping analysis. Keywords: autism, molecular, karyotyping, single nucleotide polymorphism, microarray GİRİŞ Otizm, çocukluk çağı nöropsikiyatrik bozukluklarından biridir. Karşılıklı sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinde gecikme ve sapmalar, stereotipik davranışlar ve kısıtlı ilgi dağarcığı ve sınırlı aktiviteler ile karakterize bir bozukluktur (Bailey ve ark. 1995). Yazında, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) prevalansının % 0,6 ile % 2,64 arasında değiştiğini gösteren çalışmalara rastlanmaktadır (Fombonne 2009, Kim ve ark. 2011). Erkeklerde görülme sıklığı kızlara göre 5 kat fazladır (Fuentes ve ark. 2014). Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte çevresel ve genetik faktörlerin karmaşık bir etkileşiminin hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabileceği öne sürülmektedir (Kim ve ark. 2011, Levy ve ark. 2009). OSB da yapılan detaylı genetik çalışmalar, Geliş Tarihi: 08.04.2016 - Kabul Tarihi: 28.07.2016 1 Prof., 3 Asis., 4 Doç., Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD., Ege Üniv. 2,5 Asis. 6 Doç., Tıbbi Genetik AD., Ege Üniv. İzmir. Dr. Burcu Özbaran, e-posta: drbbeker@yahoo.com doi:10.5080/u18239 156

bu çocukların %15-40 ında kromozomal ya da Mendeliyan bir neden ya da bir yatkınlık durumu saptanabildiğini göstermektedir (Schaefer ve ark. 2008). Otizm olgularını sendromik (kompleks) ve esansiyel (sendromik olmayan) olarak iki grupta incelemek otizm genetiğinin anlaşılması açısından oldukça önemlidir (Miles ve ark. 2005). Esansiyel otizm, olguların %75 inde görülmektedir ve bu olgularda belirgin bir dismorfik bulgu yoktur. Erkek/kadın oranı 6:1 olup, normalden daha yüksektir. Ayrıca bu grupta kardeşte tekrar oranı daha yüksek olup (%35 e kadar), aile öyküsü pozitifliği daha fazladır (%20 ye kadar) (Gurrieri 2012). Sendromik (kompleks) otizm olgularında ise tanımlanabilir dismorfik bozukluklar hastalığa eşlik eder ve 3.5:1 gibi bir erkek/kadın oranı vardır. Kardeşlerde tekrar riski %4-6 arasındadır ve pozitif aile öyküsü olguların en fazla %9 unda mevcuttur (Miles 2011). Prognoz ve tekrar riski iki grup arasında belirgin farklılık gösterdiği için bu iki grubu birbirinden ayırmak oldukça önemlidir (Miles 2011). Genel olarak OSB deki genetik değişiklikler üç grup altında incelenebilir. Standart karyotip analizi ile saptanabilen sitogenetik değişiklikler (%5), karşılaştırmalı genomik hibridizasyon dizini (array comperative genomic hybridizationacgh), tek nükleotid polimorfizm (TNP) mikrodizin gibi yöntemlerle saptanabilen kopya sayısı değişiklikleri (KSD) (copy number variations-cnv) (%10-35) ve tek gen mutasyonlarıdır (%5) (Miles 2011). Sendromik otizmli, yani bir sendromun parçası görünümünde otizm bulunan grupta genetik etiyolojiyi saptamak, dismorfik bulguların yardımıyla görece daha kolaydır. Frajil X sendromu, Angelman sendromu ya da Rett sendromu, sendromik otizme örnektir. Esansiyel otizmde, yani bir sendromun parçası olarak değil, tek başına otizmi olan grupta yapılması gereken ilk genetik analiz tüm genomda kopya sayısı değişikliklerinin araştırılmasıdır (Shen ve ark. 2010). Bu analiz esansiyel tanılı olgularda %10-20 oranında bir tanı başarısı getirmektedir (Miles 2011). Moleküler karyotipleme testi, klasik karyotipleme çalışması ile saptanamayan boyuttaki kromozomal kayıp, kazanç ve yeniden düzenlenmelerin moleküler olarak tanınabildiği yeni bir testtir. Bu test ile aynı zamanda klasik karyotipleme ile görülen bozukluklar da tanımlanabilmektedir. Uzun yıllardır yapılan çalışmalardan sonra test rutine girmiştir ve dünyada belli hastalıklarda birinci basamak test olarak uygulanmaktadır (Shen Y ve ark. 2010). Yönteme kabaca bakılırsa, kromozom üzerinde özel olarak seçilmiş toplam 300.000 tek nükleotid polimorfizminin genotipi araştırılarak, o kromozom parçasının kaç kopya olduğu (normalde iki olması gerekmektedir) değerlendirilmektedir. Kromozom başına yaklaşık olarak ortalama 15.000 TNP analiz edildiği için insan gözünün mikroskopla analiz edebildiğinden yaklaşık 3000 kat daha detaylı bir şekilde kromozomal kayıp ya da kazançlar bu sistemle saptanabilmektedir. Mental retardasyon/çoklu konjenital anomaliler, otizm spektrum bozuklukları gibi bazı hastalık gruplarında ve tanımlanmış mikrodelesyon sendromlarının taranmasında, moleküler karyotipleme testinin, birinci basamak test olarak kullanılması dünyada kabul görmüştür (Miller ve ark. 2010). Otizm ve mental retardasyon/çoklu konjenital anomalilerden oluşan hastalık gruplarının özelliği etiyolojide yüksek oranda kromozomal bozukluk beklenmesine rağmen ışık mikroskobu ile yapılan kromozomal analizde yeterince pozitif sonuç elde edilememesidir. Yıllar içinde bu hastalıklarda yapılan moleküler karyotipleme çalışmaları, bu hasta gruplarında klasik karyotiplemenin üzerine ek %15-20 tanısal başarı getirmektedir ki bu oldukça yüksek bir orandır (Miller ve ark. 2010). Ayrıca bilinen mikrodelesyon sendromlarının tanısında başarı oranı %100 e yakındır. Ülkemizde otizm genetiği konusunda bugüne kadar sınırlı sayıda çalışma yapılmış, bazı derlemelerle konuya dikkat çekilmiştir (Caglayan 2010). Bunun yanında Çöp ve arkadaşlarının (2015) yaptıkları çalışmada, otizmli olgularda klasik karyotipleme yöntemi ile kromozomal anomaliler değerlendirilmiş, ayrıca MECP2 mutasyonlarına ve Frajil X hastalığı için üçlü tekrar sayısına bakılmıştır. Ayrıca hastalığın ana mekanizması dışında hastalığa yatkınlıkta önemli olduğu düşünülen MTHFR C677T polimorfizmi araştırılmıştır (Sener ve ark. 2014) Ancak ülkemizde, otizmli olgularda birinci basamak test olarak yapılması önerilen moleküler karyotipleme yönteminin araştırıldığı başka bir çalışma henüz bulunmamaktadır. Çalışmamızda 31 sendromik olmayan, kromozom ve Frajil X çalışması normal olan otizmli olgularda, ülkemizde ilk defa moleküler karyotipleme yöntemiyle genom genelinde delesyon ve duplikasyonlar araştırılmıştır. Bu çalışmanın, moleküler karyotiplemenin rutin analiz basamakları arasına girmesini sağlayan ilk çalışma olacağı düşünülmekte ve bu hasta grubunda yapılacak ileriki çalışmaların da önünü açacağı düşünülmektedir. YÖNTEM Ege Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğine başvuran DSM-IV-TR tanı kriterlerine göre otizm tanılı, klasik karyotip analizi ve Frajil X testi normal olan, 4 ile 18 yaşları arasındaki 31 hasta (20 erkek, 11 kız) çalışmaya alınmıştır (Amerikan Psikiyatri Birliği 1994). Ege Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği 0-6 yaş polikliniği ve Gelişim Polikliniği olarak özel alt birimlere ayrılmıştır. Bu alt birimlerde tüm otizm tanılı çocukların, gelişim öyküsü, gelişim düzeyi ve testi alabilen düzeydeki çocukların zeka değerlendirmeleri gibi detaylı bilgi kayıtları mevcuttur. Bu çalışma kapsamında, bu kayıtlı verilerden yararlanılmıştır. Çocukluk otizmi derecelendirme ölçeği (Childhood Autism Rating Scale - CARS) bu çalışmadaki tüm hastalara uygulanarak otizm belirti şiddeti not edilmiştir (Sucuoğlu ve ark. 1996). Olguların mental kapasiteleri, 157

TABLO 1. Olguların Sosyodemografik Özellikleri, Mental Kapasiteleri, CARS Değerlendirmeleri. Olguların özellikleri n % Cinsiyet Kız 10 32,3 Erkek 21 67,7 Eğitim durumu Özel eğitim 10 32,3 Özel eğitim ve örgün eğitim 21 67,7 Aile yapısı Çekirdek 24 77,4 Parçalanmış 7 22,6 CARS derecesi Hafif otizm 14 45,2 Ağır otizm 17 54,8 Mental kapasite Normal zeka 7 22,6 Hafif mental retardasyon 11 35,4 Orta mental retardasyon 13 41,9 Geçmiş öyküde regresyon varlığı Var 2 6,5 Yok 29 93,5 yaşlarına ve testi alabilirliklerine göre Ankara Gelişim Tarama Testi ve Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği-Yeniden Gözden Geçirilmiş Formu kullanılarak değerlendirilmiştir (Şahin ve Savaşır 1995, Savaşır ve ark. 1998). CARS, otistik çocukları tanımak ve otistik olmayan diğer gelişme geriliği olan çocuklardan ayırt etmek için Schopler ve arkadaşları tarafından 1980 yılında geliştirilmiş ve Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmış olan, 15 bölümlük davranış değerlendirme ölçeğidir (Schopler ve ark. 1980, Sucuoğlu ve ark. 1996). Ölçek ayrı birer alt ölçek görünümünde olan 15 maddeden oluşmaktadır. Ölçek insanlarla ilişki, taklit, duygusal tepkiler, bedenin kullanımı, nesne kullanımı, değişikliğe uyum, görsel tepki, dinleme tepkisi, tatma, koklama, dokunma tepkisi, korku ya da sinirlilik, sözel iletişim, etkinlik düzeyi, zihinsel tepkilerin düzeyi ve tutarlılığı ve genel izlenim alt ölçeklerinden oluşmaktadır. Her madde 1 ile 4 arasında yarım derecelik puanlama ile derecelendirilmektedir. 15. madde diğerlerinden farklı bir özellik taşımaktadır. Çünkü diğer maddelerde çocuğun davranışları değerlendirilirken, bu maddede çocuğun davranışları genel olarak değerlendirilir. Her madde için 1, otizmin olmadığını (otistik değil); 2, hafif otistik; 3, orta derecede otistik; 4 ise ağır derecede otistik olduğunu ifade eder. Ölçeğin toplam puanı 15 ile 60 arasındadır. Genel toplamda 15 29: Otizm yok, 30 36: Hafif-Orta Derecede Otistik, 37 60: Aşırı Derecede Otistik olarak değerlendirilmektedir. Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği-Yeniden Gözden Geçirilmiş Formu (WÇZÖ-R); Wechsler (1974) tarafından çocuklarda zihinsel becerileri test etmek üzere geliştirilmiştir. WÇZÖ-R de sözel ve performans olmak üzere iki bölüm bulunmaktadır. Sözel ve performans puanların toplamından da toplam zeka puanı (IQ) hesaplanmaktadır. WÇZÖ-R nin Türk çocukları üzerindeki standardizasyonu Savaşır ve Şahin (1995) tarafından 6-16 yaş grubunda gerçekleştirilmiştir. Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE); Savaşır ve arkadaşları (1998) tarafından Türk Çocukları için geliştirilmiştir. AGTE 0-6 yaş grubundaki çocukların sosyal, motor, bilişsel ve iletişimsel gelişim düzeylerini değerlendirmek amacıyla annelerine sorularak, Evet-Hayır-Bilmiyorum şeklinde yanıtlanan 154 maddeden oluşmuştur. Sorular gelişimin farklı ancak birbiriyle ilişkili alanlarını (Dil-Bilişsel, İnce Motor, Kaba Motor, Sosyal Beceri-Özbakım) temsil edecek biçimde düzenlenmiştir. Envanterin güvenirliğinin ve geçerliliğinin yeterli olduğu bildirilmiştir (Savaşır ve ark. 1998). Çalışmaya alınan tüm otizmli olgularda moleküler karyotipleme çalışması Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı tarafından yapılmıştır. Periferik kan lenfosit hücrelerinden protokole uygun olarak, QIAcube AllPrep DNA/RNA FFPE kit (Product No:80234; QIAGEN, Germany) kiti kullanılarak QIAcube Robotik DNA izolasyon cihazı ile DNA izolasyonu yapılmıştır. Bu örneklerden elde edilen DNA larda Illumina IScan sisteminde (Şekil 1). 330.000 TNP tarayabilen çipler yardımıyla tüm genom taraması yapılmış ve 10 kb rezolüsyonda yapısal anomaliler saptanmaya çalışılmıştır. TNP mikrodizin çalışmasına ait bir akış şeması aşağıda verilmiştir (Şekil 1). BULGULAR Çalışmaya, DSM-IV-TR tanı kriterlerine göre Asperger Sendromu; Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Başka Türlü Adlandırılmayan; Rett Sendromu ve Dezintegratif Bozukluk olan olgular alınmamış, yalnızca otizm tanısı olan, 4-18 yaş aralığında 31 otizmli olgu alınmıştır. Olguların yaş ortalaması 8,52 (SD: 3,87); erkek/kız oranı 2.1/1 olarak saptanmıştır. Olguların hiçbirinde ek bir fiziksel hastalık bulunmamaktadır. Yapılan klinik genetik değerlendirme sonucunda olgular dismorfolojik açıdan normal olarak değerlendirilmiştir. 158

ŞEKİL 1. TNP Mikrodizin Çalışmasına Ait Akış Şeması. Olguların nörolojik muayeneleri, EEG ve kraniyal MRG leri, klasik karyotipleme ve Frajil X tarama sonuçları normaldir. Tablo 1 de çalışma olgularının eğitim, aile yapısı gibi sosyodemografik verileri ve regresyon öyküsü olup olmadığı, mental kapasiteleri ve CARS puanları gösterilmiştir. Çalışmaya alınan olguların tamamında 20 kb-3 mb büyüklüğünde çeşitli KSD ler saptanmıştır. KaryoStudio programında ve DGV veritabanında yapılan analizlerle tüm olgularda saptanan değişiklikler değerlendirilmiş ve hastalıkla ilişkili olabilecekler belirlenmiştir. Toplam 9 hastada TABLO 2. Çalışmaya Katılan Olgularda Saptanan Patojenik Değişiklikler. Olgu no Delesyon duplikasyon Heterozigot homozigot Kromozom CNV boyutu CARS puanı Zeka düzeyi Regresyon AUT-1 Delesyon Hemizigot Xq11 2 Mb 33,5 Orta MR Yok AUT-9 Delesyon Homozigot 17q12 153 kb 31 Normal Yok AUT-11 Delesyon Heterozigot 12q23 126 kb 32,5 Hafif MR Yok AUT-12 Delesyon Heterozigot 16p11.2 350 kb 39 Hafif MR Yok AUT-15 Delesyon Hemizigot Xq11 2 Mb 35 Orta MR Yok AUT-19 Duplikasyon Heterozigot 16p11.2 620 kb 34,5 Orta MR Yok AUT-21 Delesyon Heterozigot 16p11.2 1,1 Mb 32,5 Orta MR Yok AUT23 Delesyon Homozigot 16p11.2 417 kb 30 Normal Yok AUT-24 Duplikasyon Heterozigot 15q13.3 494 kb 37 Normal Yok 159

ŞEKİL 2. AUT-24 Numaralı Olguda Saptanan Duplikasyon. ŞEKİL 3. AUT-23 Numaralı Olguda Saptanan Delesyon. (%29) klinikle ilişkili olduğu değerlendirilen kopya sayısı değişiklikleri saptanmıştır. Bunlardan 7 tanesi delesyon, 2 tanesi duplikasyondur (Tablo 2) (Şekil 2 ve 3). TARTIŞMA Çalışmamızda, otizm etiyolojisini daha net olarak aydınlatabilmek amacıyla, esansiyel otizmli olgularda moleküler karyotipleme yöntemiyle genom genelinde delesyon ve duplikasyonlar araştırılmıştır. Çalışmaya alınan olguların tamamında 20 kb-3 mb büyüklüğünde çeşitli KSD ler saptanmış, olgularda saptanan değişiklikler değerlendirilmiş ve hastalıkla ilişkili olabilecekler belirlenmiştir. Toplam 9 hastada (%29) (7 delesyon, 2 duplikasyon) klinikle ilişkili olduğu değerlendirilen kopya sayısı değişiklikleri saptanmıştır. Ülkemizde bu alanda yapılmış başka bir çalışma bulunmamaktadır. Ülkemizde bugüne kadar yapılan çalışmalar moleküler karyotipleme yöntemi dışında ya klasik karyotipleme yöntemiyle yapılmış (Çöp ve ark. 2015) ya da belli polimorfizmlerin araştırıldığı (Sener ve ark. 2014) çalışmalardır. Dünyada ise, OSB de moleküler karyotipleme ile yapılmış çalışmalar mevcuttur. Cappuccio ve arkadaşları (2016) tarafından yapılan çalışmada OSB de moleküler karyotipleme yöntemi ile kopya sayısı değişikliği %17,3 oranında saptanmıştır. Kanduri ve arkadaşları (2016) tarafından yapılan çalışmada 83 OSB ailesi değerlendirilmiş ve olguların %22,5 inden kopya sayısı değişikliği saptanmıştır. Oikonomakis ve arkadaşlarının (2016) 195 OSB li olguyu değerlendirdiği çalışmada ise olguların %26,1 inde kopya sayısı değişikliği saptanmıştır. Bu güncel çalışmalara bakıldığında sonuçlarımızın literatürle uyumlu olduğu gözlenmektedir. Etiyolojik ve klinik olarak heterojen bir grup olan Otizm Spektrum Bozuklukları için giderek yüksek oranda bildirilen yaygınlık oranları mevcuttur ve halen etiyolojide en önemli etmenler genetik faktörlerdir (Xu ve ark. 2012, Gurrieri 2012). OSB nin heterojen bir grup olması hastalık tanısını zorlaştırırken, fenotipik farklılıklar ve eşlik eden hastalıklar (epilepsi, mental retardasyon vb.) da hastalığın altında yatan etiyolojik nedenin aydınlatılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu nedenler arasında en önemli bölümü genetik hastalıklar oluşturmaktadır. Otizmin genetik kökenine ilişkin çok önemli deliller bulunmaktadır. Bunlardan ilki ikiz çalışmalarıdır. İkiz çalışmalarında otizmin kalıtsallık katsayısının 0,85-0,92 arasında olduğu saptanmıştır. Tek yumurta ikizlerinde konkordans %64 iken, çift yumurta ikizlerinde bu oran %9 olarak 160

bulunmuştur (Xu ve ark. 2012). Aile çalışmaları genetik kökenin etkisinin gösterilmesi açısından ikinci önemli çalışma grubudur (Schaaf ve ark. 2011). Geniş ailelerde yapılan çalışmalarda bir tane etkilenmiş çocuğu bulunan ailelerde yeni doğacak çocuk için hastalık riski %8,6 olarak saptanmışken, bu risk ailede iki ya da daha fazla otizmli çocuk varsa %35 e kadar çıkmaktadır (Dhillon ve ark. 2011). Üçüncü olarak OSB de yapılan detaylı genetik çalışmalar, bu çocukların %15-40 ında kromozomal ya da Mendeliyan bir neden ya da bir yatkınlık durumu saptanabildiğini göstermektedir. Tüm bu deliller genetik ve otizm arasındaki güçlü bağı ortaya koymakta olsa da otizmin genetiği, hala alanın uzmanları için anlaşılması zor ve araştırmalara açık bir konudur. Prognoz ve tekrar riski iki grup arasında belirgin farklılık gösterdiği için, otizm olgularını sendromik (kompleks) ve esansiyel olarak iki grupta incelemek otizm genetiğinin anlaşılması açısından oldukça önemlidir (Miles 2011). Çalışmamızda mutasyon bulunan hastaların hiçbirinde regresyon öyküsü bulunmamıştır. Mutasyon olan olguların zeka kapasiteleri hafif ve orta mental retardasyon olarak değişmektedir. Bu klinik verilerin mutasyon bulunan ve bulunmayan olgulardaki dağılımı karşılaştırıldığında, verilerde anlamlı bir yığılım olmadığı gözlenmiştir. Bu da klinik verilerin dağılımında genetik mutasyonun etkisinin sınırlı olduğu şeklinde yorumlanabilir. OSB genetiği, diğer psikiyatrik hastalıklarda olduğu gibi son derece heterojendir. Bu hastalık grubunda olan değişikliklere baktığımızda tek başına moleküler karyotipleme testi %10-35 oranında tanı başarısı sağlamaktadır. Klasik karyotiplemede ise bu oran yaklaşık %5 civarındandır (Miles 2011). İki yöntem arasında çözünürlük açısından yaklaşık 1000 kat kadar fark bulunmaktadır. Klasik karyotipleme yöntemiyle kromozomlar mikroskop ile değerlendirilirken, moleküler karyotipleme yönteminde kromozomlar, kromozomların üzerine yayılmış bulunan 330.000 adet TNP yardımıyla çok daha detaylı bir şekilde incelenmektedir. Çalışma sonuçlarımız, bilindiği kadarıyla Türkiye de OSB de ilk kez uygulanan bir yöntem olması bakımından önemlidir. Mikrodizin analizi ile yapılan moleküler karyotipleme çalışmasında farklı çözünürlükte çipler kullanılabilmektedir. Çok yüksek çözünürlükteki çipler (1 milyon ve üzeri TNP içeren) ile yapılan çalışmalarda çok fazla değişiklik saptanmakta ve bunların klinik olarak değerlendirilmesi çok zorlayıcı olmaktadır. Düşük çözünürlükte olan çipler (100.000 TNP ve altı) ile yapılan çalışmalarda ise hastalığa neden olabilen varyasyonlar saptanamamaktadır. Bu çalışmanın tercih edilen 330.000 TNP lik orta çözünürlükteki çipin, kopya sayısı değişikliği saptama oranına bakıldığında çok uygun olduğu görülmektedir. Bu sonuç da bundan sonra yapılacak çalışmalara ışık tutabilecektir. Sonuç olarak bu çalışma, ülkemizde OSB olgularında mikrodizin temelli moleküler karyotipleme yöntemi ile yapılmış ilk çalışmadır. Çalışma sonunda kopya sayısı değişikliği saptama oranı başka ülkelerden yapılan çalışmalarla uyumludur. ÇALIŞMANIN KISITLILIKLARI Çalışmanın başlıca kısıtlılığı olgu sayısının az olmasıdır. Daha fazla olgu sayısı ile verilerin genişletilebileceği düşünülmektedir. Çalışmadaki bir diğer kısıtlılık ise, olguların geçmiş regresyon öyküsü verilerinin standart bir ölçek kullanılarak değil, ailelerin verdiği anamnez verilerine dayanarak elde edilmesidir, bu konunun standardize edilmiş ölçeklerle kayıt edilmesi gelecek çalışmalar için planlanmıştır. Bir diğer kısıtlılık henüz bütçe nedeniyle anne baba değerlendirmelerinin yapılamamış olmasıdır; anne baba değerlendirmeleri sonrasında bulguların de novo olup olmadığına dair veriler de sunulabilecektir. Bu çalışma Ege Üniversitesi Etik Kurulu tarafından 12-8/22 numaralı karar ile 05.09.2012 tarihinde onaylanmıştır. KAYNAKLAR Amerikan Psikiyatri Birliği (1994) Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, Dördüncü Baskı (DSM-IV) (Çev. ed.: E Köroğlu) Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 1995. Bailey A, Le Couteur A, Gottesman I ve ark. (1995) Autism as a strongly genetic disorder: evidence from a British twin study. Psychol Med 25:63-77. Caglayan AO. (2010) Genetic causes of syndromic and non-syndromic autism. Dev Med Child Neurol 52:130 138. Cappuccio G, Vitiello F, Casertano A ve ark. (2016) New insights in the interpretation of array-cgh: autism spectrum disorder and positive family history for intellectual disability predict the detection of pathogenic variants. Ital J Pediatr 42:39. Çöp E, Yurtbaşi P, Öner Ö, Münir KM (2015) Genetic testing in children with autism spectrum disorders. Anadolu Psikiyatri Derg 16:426-432. Dhillon S, Hellings JA, Butler MG (2011) Genetics and mitochondrial abnormalities in autism spectrum disorders: a review. Curr Genomics 12:322-332. Fombonne E (2009) Epidemiology of pervasive developmental disorders. Pediatr Res 65:591 598. Fuentes J, Bakare M, Munir K ve ark. (2014) Autism spectrum disorder. IACAPAP e-textbook of Child and Adolescent Mental Health, Rey JM(Ed), Geneva, International Association for Child and Adolescent Psychiatry and Allied Professions, C.2. 1-35. Gurrieri F (2012) Working up autism: The practical role of medical genetics. Am J Med Genet Part C Semin Med Genet 160C:104 110. Kanduri C, Kantojärvi K, Salo PM ve ark. (2016) The landscape of copy number variations in Finnish families with autism spectrum disorders. Autism Res 9:9-16. Kim YS, Leventhal BL, Koh YJ ve ark. (2011) Prevalence of autism spectrum disorders in a total population sample. Am J Psychiatry 168:904-912. Levy SE, Mandell DS ve Schultz RT (2009) Autism. Lancet 374:1627-1638. Miles JH (2011) Autism spectrum disorders a genetics review. Genet Med 13:278-94. Miles JH, Takahashi TN, Bagby S ve ark. (2005) Essential versus complex autism: definition of fundamental prognostic subtypes. Am J Med Genet 135A:171-80. 161

Miller DT, Adam MP, Aradhya S ve ark. (2010) Consensus statement: chromosomal microarray is a first-tier clinical diagnostic test for individuals with developmental disabilities or congenital anomalies. Am J Hum Genet 86:749-64. Oikonomakis V, Kosma K, Mitrakos A ve ark. (2016) Recurrent copy number variations as risk factors for Autism Spectrum Disorders: analysis of the clinical implications. Clin Genet 89:708-18. Savaşır I, Sezgin N, Erol N (1998) Ankara Gelişim Envanteri El Kitabi. Türk Psikologlar Derneği, Ankara. Savaşır I, Şahin N (1995) Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WISC-R) El Kitabı. Türk Psikologlar Derneği Yayınları, Ankara. Schaaf CP, Sabo A, Sakai Y ve ark. (2011) Oligogenic heterozygosity in individuals with high-functioning autism spectrum disorders. Hum Mol Genet 20:3366-75. Schaefer GB, Mendelsohn NJ, Professional Practice and Guidelines Committee (2008) Clinical genetics evaluation in identifying the etiology of autism spectrum disorders. Genet Med 10:301-5. Schopler E, Reichler RJ, DeVellis RF ve ark. (1980) Toward objective classification of childhood autism: Childhood Autism Rating Scale (CARS). J Autism Dev Disord 10:91-103. Sener EF, Oztop DB, Ozkul Y (2014) MTHFR Gene C677T polymorphism in autism spectrum disorders. Genet Res Int 698574. Shen Y, Dies KA, Holm IA ve ark. Autism Consortium Clinical Genetics/DNA Diagnostics Collaboration (2010) Clinical genetic testing for patients with autism spectrum disorders. Pediatrics 125:e727-35. Sucuoglu B, Oktem F, Akkok F ve ark. (1996) Otistik Çocukların Değerlendirilmesinde Kullanılan Ölçeklere İlişkin Bir Çalışma. 3P Dergisi 4:116-21. Xu LM, Li JR, Huang Y ve ark. (2012) Autism KB: an evidence-based knowledgebase of autism genetics. Nucleic Acids Res 40:D101622. 162