T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ



Benzer belgeler
FUTBOLDA KUVVET ANTRENMANLARI VE PLYOMETRİK ANTRENMANLAR. Doç.Dr. Güven ERDİL TFF Futbol Gelişim Direktörü

FUTBOLDA DAYANIKLILIK. Atilla YÜCE

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Maksimal kuvvet: Nöromuküler sistemde harekete katılan kasların istemli ve yavaşça kasılmasıyla üretebildiği azami kuvvet olarak tanımlanır.

Futbolda Dar ( Küçük) Alan Oyunları Fizyolojisi ve Antrenmana Çıkarımlar. Yusuf Köklü

AKTİVİTE DÜZEYLERİ İLE DİZ ÖĞRENCİ GRUBUNUN FİZİKSEL KUVVETİNİN İZOKİNETİK OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI

Futbol ve Maç Analizi

EGZERSİZ FİZYOLOJİSİNDE TEMEL KAVRAMLAR

YÜKLENMENİN ÖLÇÜTLERİ ANTRENMAN BİLGİSİ

Birim Antrenman. Dr. Alper AŞÇI. Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi

Sürat Antrenmanı. Dr.Ali KIZILET

KUVVET ANTRENMANLARI VE FİZYOLOJİSİ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 56, Ekim 2017, s

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SBA/ANR ANTRENMAN BİLİMİ KUVVET DERS SORUMLUSU ÇINAR YAZICI

Profesyonel ve Amatör Liglerde Dereceye Giren Takımlardaki Futbolcuların Bazı Fiziksel ve Motorik Özelliklerinin Karşılaştırılması *

Yaş Gruplarında Kuvvet. Dr. Alper AŞÇI Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi

Futbolda Müsabaka Analizi ve Değerlendirilmesi. Öğr. Gör. Elif Öz

TÜRK FUTBOL KLASMAN HAKEMLERİNİN FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK ÖLÇÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ (MALATYA VE DİYARBAKIR ÖRNEĞİ) Atilla PULUR * Faruk YAMANER **

Düz süratin geliştirilmesi bir çok spor dalı için oldukça önemlidir Atletizm Takım sporları Tenis

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1

MOTOR BECERĐLER

ESNEKLİK GELİŞTİRME VE PROGRAMLAMA

Performans Testleri. Antrenör Nihan DÖNMEZ

Fizyolojik Yaklaşım. Kas kasılması sırasında ortaya çıkan gerilim Bir kasın veya kas grubunun bir dirence karşı koyabilmesi

2010 DÖNEMİ 1996 İL KARMALARI TOPLANTISI 08 ARALIK 2009

Okulöncesi Dönemde Beden Eğitimi Çalışmalarının Çocuğun Gelişimine Katkıları:

Sürat ve Antrenman Yöntemleri

Şekil 1: Sportif Oyunlarda uzun süreli gelişim amaçlarına göre eğitim aşamaları (Ehret, Spaete und. Schubert, 1994)

6 HAFTALIK BLOK KONDİSYON ANTRENMANI PLANLAMASININ 16 YAŞ ERKEK BASKETBOLCULARDA AEROBİK KAPASİTE ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ

HÜCUM PRENSİPLERİ OYUN SİSTEMLERİ

GENEL ANTRENMAN BİLGİSİ

ANTRENMAN BİLGİSİ. Kuvvet ve Kuvvet Antrenmanı. Doç.Dr. Ertuğrul GELEN. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

SPORDA ANTRENMAN VE HAREKETİN TEMELLERİ

Sporcunun kendisini en yüksek hızda bir yerden bir yere hareket ettirebilme yeteneği

YETENEK ÖLÇÜMÜ VE YÖNLENDİRME. Y. Doç.Dr. R. Sürhat MÜNİROĞLU

Dayanıklılık ve antrenman

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

ANTRENMAN BİLİMİ/YETENEK SEÇİMİ VE İLKELERİ

Basketbol, güç yani maksimum enerjiyi ortaya çıkarma ve kullanma yeteneği gerektirir. Yapılan kural değişiklikleriyle beraber, oyuncular, motorik

PROF. DR. ERDAL ZORBA

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders)

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Katılımcı Gelişim Modeli (Istvan Balyi den adapte, 1997)

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Kuvvet tanımı çeşitli bilim alanlarında, değişik şekillerde yapılır. Sportif bağlamda bir direnci yenebilme kuvvet adı verilmektedir.

SPKD-UKSCA AKREDİTE KUVVET KONDİSYON UZMANLIĞI SINAVI ÖRNEK SORULARI

(Workout) Direnç Antrenmanları - Akut antrenman. Bir akut antrenmanda bulunan değişkenler; Hareketlerin belirlenmesi, Hareketlerin düzenlenmesi,

FİZİKSEL UYGUNLUK VE ESNEKLİK

Kuvvet Antrenmanları. Prof. Dr. Muzaffer. ÇOLAKOĞLU

BASKETBOLCU KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ VE EKİPMAN ANKARA. A /I

Tartışılabilir bu özet yetenek seçimi kuramına, sportif oyunlar temel alınarak günümüzdeki çalışmalardan bazı eklemeler yapmak istiyorum.

TÜRKİYE FUTBOLU KUCAKLIYOR

U-15 Futbol Takımı Oyuncularının Motorik Özelliklerinin Belirlenmesi

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

Aşırı Antrenman Sendromu (Sürantrenman)

POZİSYON ALMA TOPU KARŞILAMA HIZLI ADIMLAMA YERDEN VE HAVADAN GELEN TOPLARA SAHİP OLMA TOPA UZANARAK DOKUNMA KOORDİNASYON VE ADIMLAMA YERDEN VE

ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ SPORCULARDA ÖZELLİKLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

4. BÖLÜM EGZERSİZ VE TOPARLANMA

Dr. Yeşim BULCA : Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi

1. OKUL /KULÜP TAKIMLARINA SPORCU SEÇİMİ SPORCU ÖĞRENCİ LİSTESİNİN OLUŞTURULMASI.

Büyümekte olan bir çocuk için ATP nin anaerobik yolla üretimi oldukça önemlidir çünkü

SEZONU SPOR TOTO SÜPER LİG FUTBOLCU UYGUNLUĞU

YAŞAMBOYU SPOR ve ANTRENMAN BİLGİSİ. HAZIRLAYAN Zekeriya BAŞEKEN Beden Eğitimi Öğretmeni 1

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

En zor 2. spor dalı: Sutopu

12 14 yaş grubu çocuklara uygulanan futbol beceri antrenmanın temel motorik özelliklere etkisi*

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

Sportif performansın önemli unsurları.

Rekor: 10.49, 1988 Rekor: 9.58, 2009

2013'te ilk antrenman

ANTRENMAN BİLGİSİ. Dayanıklılık ve Dayanıklılık Antrenmanı. Doç.Dr. Ertuğrul GELEN. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

Zaman açısından kısa dönemleri içerir, en çok iki üç müsabakanın planlanmasıdır.

Çevresel etkileşime göre;

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

AYAK BİLEĞİ SPORA DÖNÜŞ EGERSİZLERİ. Hasan ÇAKMAK Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Derece Alan Üniversite Yıl

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl

KUVVET ANTRENMANLARININ PROGRAMLANMASI

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU EĞİTİM YETENEK TESPİTİ. İzleyici Antrenörlük ve Yetenek Tespiti (SCOUTING)

BEDEN EĞĠTĠMĠ VE SPOR

FİZİKSEL UYGUNLUK DAYANIKLILIK, SÜRAT ÇABUKLUK Prof. Dr. Erdal ZORBA

TÜRK BAYAN MiLLI TAKIM

Ezgi Tülay Aslıcan Arzuman Ayça Şeyma Aslan Tolga Ateş

Kartal, Kuvvet çalışması

SEZONU ZİRAAT TÜRKİYE KUPASI MÜSABAKALARI STATÜSÜ

Özellikle tıp ve teknoloji alanındaki gelişmeler sonucu yetenek seçimi ve yönlendirme çalışmalarında araştırmacılar genetik ve laboratuvar

Doç.Dr. REŞAT KARTAL. Eğitim Bilgileri. Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük. Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Dalı

Esneklik. Bir eklemin ya da bir dizi eklemin tüm hareket genişliğinde hareket edebilme yeteneğidir

2015 Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonası Genel Esasları

HENTBOLDA HEDEF YIL 2020

Bodrum Sutopu Takımı, Başkan Kocadon u ziyaret etti

T E NISÇILERE UYGULANAN P I LATES REFORMER EGZERSIZLERININ ITN TENIS B E CERI TESTINE E T K I S I

Türkiye de Kadın Futbolcuların Spora Başlamalarına Etki Eden Unsurlar ve Spordan Beklentileri.

BÖLÜM - 5. ANTRENMAN NEDİR? ANTRENMAN KAVRAMI, TANIMI ve AMAÇLARI

FUTBOLDA KUVVET. Atilla YÜCE

ENERJİ KULLANIMI VE BESİN MADDELERİ

PROFESYONEL FUTBOLCULARDA BAZI FİZİKSEL PARAMETRELERİN VE 30 METRE SPRİNT YETENEĞİNİN MEVKİLERE GÖRE İNCELENMESİ. Halil TAŞKIN 1

Amatör Futbol Takımında Müsabaka Dönemi Antrenmanının Performans Parametrelerine Etkisi *

DEV ADAMLAR SPOR KULÜBÜ

SEZONU TÜRKİYE KUPASI MÜSABAKALARI STATÜSÜ

Transkript:

ÖZET T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ KAHRAMANMARAŞSPOR VE SİİRTSPOR PROFESYONEL FUTBOL TAKIMLARININ MÜSABAKA DÖNEMİNDE SEÇİLMİŞ BAZI FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Danışman : Yrd. Doç. Dr. Ökkeş A. GENÇAY Yıl : 2008 Sayfa: 65 Jüri : Yrd. Doç. Dr. Ökkeş A. GENÇAY Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman BORAN Yrd. Doç. Dr. Selçuk GENÇAY Bu araştırmanın amacı, Kahramanmaraşspor profesyonel futbol takımında oynayan 24 profesyonel futbolcu ile Siirtspor profesyonel futbol takımında oynayan 24 profesyonel futbolcunun fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin karşılaştırılmasıdır. Araştırmaya katılan sporcuların boy, kilo, vücut yağ yüzdesi, anerobik güç, aerobik kapasite, sürat, sağ ve sol el pençe kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esneklikleri belirlendi. Araştırma sonucunda, Kahramanmaraşsporlu futbolcuların müsabaka sezonu başında ve sonunda yapılan testlerden; vücut yağ yüzdesi, sol el pençe kuvveti, sırt bacak kuvveti ve esnekliklerinde anlamlı farklılık belirlendi (p<0.05). Siirtsporlu futbolculara yapılan testler sonucunda; anerobik güç, sağ ve sol el pençe kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esnekliklerinde anlamlı farklılık belirlendi (p<0.05). Takımların sezon öncesi değerleri karşılaştırıldığında sadece anerobik güçlerinde anlamlı farklılık belirlenirken, sezon sonrası değerleri karşılaştırıldığında kilo, vücut yağ yüzdesi ve anerobik güçleri arasında anlamlı farklılık belirlendi. Sonuç olarak takımların müsabaka sezonunda ki bu değişimlerinin önemli bir performans belirgeni olduğu ve takımların gerek sezon öncesi gerekse sezon sonrası ölçümlerinin antrenörler ve sporcular için önem arz ettiği anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Futbol, Fiziksel ve Fizyolojik Özellikler. I

ABSTRACT DEPARTMENT OF PHYSICAL EDUCATION AND SPORT INSTITUTE OF SOCIAL SCIENCES UNIVERSITY OF KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ABSTRACT MA THESIS A COMPARISON WITH PHYSICAL AND PHYSIOLOGICAL CHARACTERISTICS OF KAHRAMANMARAŞSPORT AND SİİRTSPORT PROFESSIONAL FOOTBALL TEAMS AT THE COMPETITION SEASON Supervisor : Assist. Prof. Dr. Ökkeş A. GENÇAY Year : 2008 Pages: 65 Jury : Assist. Prof. Dr. Ökkeş A. GENÇAY Assist. Prof. Dr. Abdurrahman BORAN Assist. Prof. Dr. Selçuk GENÇAY The purpose of the study is to analyze the physical and physiological characteristics of twenty-four professional footballers playing in Siirtsport football team and twenty-four professional footballers playing in Kahramanmaraşsport professional football team. The height, weight, body fat percentage, anaerobic strength, aerobic capacity, speed, right and left hand power, vital capacity, back leg power and flexibility of the sportsmen participating the research have been determined. In the result of the research, tests done on footballers from Kahramanmaraşsport both at the beginning and at the end of the season have put meaningful differences in body fat percentage, left hand power, back leg power, and flexibility (p<0.05). In the result of the tests done on footballers from Siirtsport have put anaerobic strength, right and left hand power, vital capacity, back leg power and flexibility (p<0.05). When pre-season figures compared, meaningful differences have been determined only in anaerobic strength, when post-season figures compared weight, body fat percentage and anaerobic strength. As a result it has been understood these changes occuring in teams during the season are important performance determiners and measurements done on teams both in pre-season and post-season are of great importance for trainers and sportsmen. Key Words: Football, Physical and Physiological Features.

ÖNSÖZ ÖNSÖZ Bu araştırmayı büyük bir dikkat ve sabırla yöneten, sonsuz destekleri ile beni onurlandıran ve benim bu günlere gelmemde çok büyük emekleri olan saygıdeğer hocam, sayın Yrd. Doç. Dr. Ökkeş A. GENÇAY a teşekkürlerimi bir borç bilirim. Ayrıca bu araştırmamıza katkılarını esirgemeyen sayın Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman BORAN ve sayın Yrd. Doç. Dr. Selçuk GENÇAY hocalarıma teşekkür ederim. Araştırmamıza imkan sağlayan Kahramanmaraşspor ve Siirtspor yöneticilerine, teknik heyetine ve araştırmamıza denek olarak katılan Kahramanmaraşspor ve Siirtspor profesyonel futbol takımlarının futbolcularına teşekkür ederim. Kahramanmaraş, 2008.

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖZET... I ABSTRACT... II ÖNSÖZ... III İÇİNDEKİLER... IV ŞEKİLLER DİZİNİ... VI ÇİZELGELER DİZİNİ......... VII KISALTMALAR DİZİNİ.. VIII 1. GİRİŞ... 1 1.1. Problemin Durumu. 1 1.2. Futbolun Dünyadaki Gelişimi.... 2 1.3. Futbolun Ülkemiz Coğrafyasındaki Gelişimi...... 3 1.4. Ülkemizin Futbol Sporundaki Yeri...... 4 1.5. Kahramanmaraş ve Siirt te Futbol....... 5 1.6. Araştırmanın Amacı... 6 1.7. Araştırmanın Önemi..... 6 1.8. Araştırmanın Varsayımları..... 7 1.9. Alt Varsayımlar.. 7 1.10. Araştırmanın Sınırlılıkları... 7 1.11. Tanımlar......... 8 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR... 9 3. KAVRAMSAL ÇERÇEVE... 10 3.1. Motorik Özelliklerin Futbolcuların Atletik Performansları Açısından Önemi... 10 3.2. Kuvvet... 12 3.2.1. Kas Kasılma Çeşitleri 12 3.3. Dayanıklılık... 14 3.4. Sürat...... 16 3.4.1. Süratin Sınıflandırılması... 17 3.5. Hareketlilik (Esneklik).... 18 3.6. Beceri (Koordinasyon)... 19 4. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ... 20 4.1. Araştırmanın Modeli..... 20 4.2. Evren ve Örneklem... 20 4.3. Verilerin Toplanması..... 21 4.3.1. Kaynak İncelenme.. 21 4.3.2. Veri Toplama Aletlerinin Uygulanması 21 4.3.2.1. Futbolcuların Boy ve Kilolarının Ölçülmesi.. 21 4.3.2.2. Futbolcuların Vücut Yağ Yüzdelerinin Ölçülmesi. 21 4.3.2.3. Futbolcuların Dikey Sıçramalarının Ölçülmesi... 21 4.3.2.4. Futbolcuların 12 Dakika Koşularının (Cooper) Ölçülmesi.. 22 4.3.2.5. Futbolcuların Süratlerinin Ölçülmesi.... 22 4.3.2.6. Futbolcuların Sağ ve Sol El Kuvvetlerinin Ölçülmesi.. 22 4.3.2.7. Futbolcuların Vital Kapasitelerinin Ölçülmesi. 22

İÇİNDEKİLER 4.3.2.8. Futbolcuların Sırt Bacak Kuvvetlerinin Ölçülmesi.. 23 4.3.2.9. Futbolcuların Esnekliklerinin Ölçülmesi.. 23 4.4. Verilerin Çözümü ve Yorumu 23 5. BULGULAR VE YORUM... 22 6. SONUÇ VE ÖNERİLER... 43 KAYNAKÇA... 47 ÖZGEÇMİŞ EKLER

ŞEKİLLER DİZİNİ ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa No Şekil 3.1. Mevkilere Göre Kuvvet Gereksinimi Dağılımı... 13 Şekil 3.2. Hareketlerin Kuvvet Gereksiniminin Derecelendirilmesi... 13

ÇİZELGELER DİZİNİ ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa No Çizelge 4.1. Futbolculara Uygulanan Testler ve Uygulama Sıraları.. 20 Çizelge 5.1. Kahramanmaraşspor Futbol Takımı Futbolcularının Klasman Dönemi Sezon Öncesi ve Sonrası Fizyolojik Değerlerinin Karşılaştırılması 24 Çizelge 5.2. Siirtspor Profesyonel Futbol Takımı Futbolcularının Klasman Dönemi Sezon Öncesi ve Sonrası Fizyolojik Değerlerinin Karşılaştırılması. 29 Çizelge 5.3. Kahramanmaraşspor ve Siirtspor Profesyonel Futbol Takımları Futbolcularının Klasman Dönemi Sezon Öncesi Fizyolojik Değerlerinin Karşılaştırılması. 34 Çizelge 5.4. Kahramanmaraşspor ve Siirtspor Profesyonel Futbol Takımları Futbolcularının Klasman Dönemi Sezon Sonrası Fizyolojik Değerlerinin Karşılaştırılması. 37

KISALTMALAR DİZİNİ KISALTMALAR DİZİNİ T.F.F Türkiye Futbol Federasyonu UEFA Avrupa Futbol Federasyonları Birliği G.S.G.M Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü

GİRİŞ 1.GİRİŞ 1.1. Problemin Durumu Futbol, tüm milletlerin ortak tutkusu haline gelmiş sportif bir organizasyon türüdür. Artan ilgiye paralel olarak oluşan sonuç ise; futbolun her geçen gün, artan ilgiye layık güzellikte olması sorumluluğunu yüklenmesi olmaktadır (Gençay, 1995: 3). Futbol oyunu, milyonlarca insanı, en zor iklim şartları altında bile, statlara çeken dürüst ve üstün teknikte oynandığında kalitesi daha da artan bir spor dalı olmuştur. Gelişmiş ülkelerde ve ülkemizde bu ilgi futbolu, okullara ve kulüplere taşıyarak yaşamın bir parçası haline getirmiştir (Ateş ve Ateşoğlu, 2007: 22). Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de futbol en popüler bir spor disiplini olma hüviyetini devam ettirmektedir. Böyle olunca futbol ekiplerinin başarılı oyunlar sergilemeleri ön planda tutulan bir hedef olmaktadır. Futbolda başarının temelini de futbolcunun seçimi ve futbolcunun performansının artırılmasından geçtiğini söylemek mümkün olacaktır (Akgün ve İşleğen, 1983: 107). Tarihsel gelişim ve doğal koşullar (yani sahaların durumu, ülkelere özgü özellikler ya da oyuncuların bedensel farklılıkları) her coğrafyada, hatta her ülkede farklı oyun tarzlarının oluşmasına neden olmaktadır. Dünyanın değişik ülkelerinde farklı futbol ekolleri vardır; her ekol kendine özgü özelliklerle futbola değişik bir zevk katar. İngiliz ekolü, çok koşmayı, fiziksel mücadeleyi, uzun paslarla ve doksan dakika boyunca yüksek tempoya dayanabilme yeteneğine bağlıdır. Brezilya ekolü, inceliğin en üst düzeyine ulaşmış gibi görünen bir ekoldür. Alman ve Hollanda ekolü ise daha detaylı bir tekniğe dayalı ve uzun deparları gerektirir (Wahl, 2005: 120-122). Yaşadığımız son yüzyıl içinde bedensel yeteneklerin, performansın bunu sağlayacak bilimsel bilginin sınırları zorlanmaktadır. Bunun sebeplerinden biri aynı dönem içinde bireylerin, grupların, toplumların hatta ülkelerin birbirlerine olan üstünlüklerini ispat için savaş alanları yerine spor sahalarını tercih etmeleri olmuştur. Bu yüzdendir ki; sporcular modern çağın gladyatörleri olarak değerlendirilmektedir. Kitleler onları izlemekte, taklit etmekte ve izledikleri mücadelede kendilerini temsil eden bir simge olarak görmektedir. Ayrıca sporun milyarlarca dolarlık dev bir sektör haline gelmesi, sporcunun dolayısı ile kulüplerin ve ülkelerin başarısının önemini daha da arttırmıştır. İşte bu durumdaki sporcunun başarısının temelinde sporu en sağlıklı ve en yüksek performansta yapması yatmaktadır. Bunu sağlayacak olan ise bilimsel bilginin doğru ve uygun paylaşımla antrenmana ve sahaya taşınmasıdır (Bayraktar ve Kurtoğlu, 2004: 269). Futbol oyunu esnasında sarf edilen enerji oyuncularda bazı fizyolojik kapasitelerin bulunmasını gerektirir. Bu kapasiteler de oyucuların kondisyonu ve antrenman metotları ile ilgilidir. Futboldaki gereksinmeler oyun sitiline, oyundaki mevkiye, müsabaka düzeyine, göre değişir. Bununla bütün oyuncular topa hakim olabilmek için veya gerek müdafada gerek hücumda takım arkadaşlarına yardım edebilmek için her zaman aktif, süratli olmak zorundadırlar. Futbolcular uzun süre koşmak ve süratle dinlenip toplu oyuncuya destek verecek pozisyona girmek zorunda kalabilirler (Reilly, 1991: 42). Futbolcunun fizyolojik profili, performansı geliştirici antrenmanlara temel oluşturacağı için önemlidir (Akgün ve İşleğen, 1983: 106). Günümüz futbolu, daha karmaşık teknik becerilere, taktiksel düşüncedeki gelişmeye ve fiziksel ihtiyaçlardaki artışa dayanmaktadır. Son on yıldır bir oyuncunun maç süresince kat ettiği mesafenin arttığı gözlemlenmiştir. Örneğin: Ortalama mesafe, 70 dk. süre içinde 8500 m. ile 90 dk. süre içinde 11000 m. civarında değişmektedir.

GİRİŞ Fakat toplam kat edilen mesafe, maç analizinin sadece yüzeysel bir yoludur. Bu şekildeki bir aktivite, en yüksek enerji harcamasına ihtiyaç duyar (Günay ve Yüce, 1996: 33). Bir futbol maçı esnasında oyuncuların farklı aktiviteleri yerine getirdikleri, orta saha oyuncularının yaklaşık 11.4 km. defans oyuncularının 10.1 km. forvet oyuncularının ise 10.5 km lik mesafeyi kat ettikleri belirlenmiştir. Görüldüğü gibi bir maçta 8-11 km lik mesafe kat edilmektedir. Futbolcular maç süresince % 17.01 ayakta durma, % 40.4 yürüme, % 35.1 düşük şiddetle koşu, % 8.1 yüksek tempoda koşu, % 0.7 yüksek tempoda sprint gibi koşu, ikili mücadele, kafa ve ayak vuruşları, top sürme, sıçrama ve dönüşler gibi farklı aktiviteleri yerine getirmektedir. Bir maç esnasında kat edilen mesafenin % 87.2 sini aerobik eforlar oluşturur. Futbolcuların MaxVO 2 lerinin 55-65 ml.kg.dk. lık bir ortalama ile uzun mesafe koşan krosçulara yakın oluşu futbolda aerobik enerji üretiminin önemi vurgulanmaktadır. Futbolda kısa mesafeli sprintler, yön değiştirmeler, ani duruşlar, kafa vuruşu, sıçrama ve topa vurma gibi kısa sürede ve yüksek şiddette meydana gelen anaerobik enerji ile ilgili hareketlerde sıklıkla meydana gelmektedir. Bir futbol maçında 40 kez sprint, 15 20 m. ve 60-90 saniye aralıklı sprintler ve sıçramaların meydana geldiği de düşünülürse; anaerobik metabolizmanın ve futbolcunun anaerobik gücünün yüksek olması zorunluluğunu ifade etmektedir (Günay ve Yüce, 1996: 33-34). 1.2. Futbolun Dünyadaki Gelişimi Alpman (2001, 58) a göre, ayak topu, Çin de (T su Chu) adıyla Huang- Ti devrinde oynanmıştır. İmparator bu oyunu askerlerine beceri ve birlikte iş görmek yeteneğini kazandırmak için oynatmıştır. Bununla ayak topunun İ.Ö. 3 bin yılında oynandığı anlaşılmaktadır. Mısır da Merruka mezarlıklarındaki duvar resimlerinde çeşitli sporcu figürlerinin yanı sıra ayakla top oynayan insan şekillerine de rastlanmaktadır. Hatta Mısır ın kurak iklimi, bu toplardan bir kısmının günümüze kadar ulaşmasını da sağlamıştır. Kahire, Berlin ve Londra müzelerinde örnekleri bulunan bu topların 7.5 cm. çapında, deriden ve sık dokunmuş ketenden yapılmış ve zikzak dikişlerle dikilmiş, içleri kepek ve yosun kurusu gibi maddelerle doldurulmuş olduğu görülmektedir. Bunlar yaklaşık 2500 yıl önceden kalmadır (T.F.F, 1992: 7). Stemmler (2000, 23) e göre, Avrupa da futbol Orta Çağda, Çinliler tarafından keşfedilmiş ve bundan birkaç bin yıl sonra, yeniden ortaya konmuştur. Bunun Tersi ne kadar iddia edilirse edilsin, Antik Çağda futbol (ayak topu) oynanmamıştır, bu yüzden Orta Çağ futbolunun kökenleri Antik Çağa dayandırılamaz. Yunan ve Roma çağlarında çeşitli top oyunları çok popülerdi. Bu oyunların çoğu, iki veya daha fazla kişi ile oynanan bir tür istop oyunuydu. Pheninda ya da harpaston denen takım oyunu da bu türdendir. Orta Çağ ve modern Avrupa da top oyunları halka özgü ve kaba bir özelliğe sahipti. Yazılı kurallar olmaksızın, geleneğin kurallarına göre oynanmaktaydılar. Bu model kendi içinde, sayısız değişkene sahipti (Wahl, 2005: 12). Orta Çağda Romalı askerler ve Fransızlar tarafından oynanan Le Soule ün de futbolla büyük benzerlikler arz ettiği bilinir. II. Charles ile İngiliz soylularının İtalya da görüp beğendikleri ve kendi ülkelerine götürdükleri Quico Del Calcio, belirli kuralları olan ve günümüz futboluna pek benzeyen bir oyundur. Eski Türk boylarının Orta Asya da Tepük adıyla andıkları bir ayak topu oyunu oynuyorlardı. Türklerin tepük oynarlarken kullandıkları toplar, ilk dönemlerde oval kalıplara dökülen iğ arşağı biçimindeki kurşun kitlesinin üzerine keçi

GİRİŞ kılı veya keçe sarılmak suretiyle yapıldığı; zamanla bunların değişime uğradığı ve daha yumuşak cisimlerden yapılmış topların tercih edildiği, bunun için de içi hava ile doldurulmuş ve yuvarlanmış kuzu tulumları kullanılmıştır (T.F.F, 1992: 8). Top oyunlarına Japonya ve Kızılderililer gibi başka yerlerde de rastlamak mümkündür (Wahl, 2005: 14). Bir oyunu ve oyun aracını tanımlayan spesifik anlamıyla tepük kavramından ilk olarak Kaşgarlı Mahmud un Divanü Lûgat-it Türk adlı eserinde bahsedilmiştir. Kavramın eserdeki açıklamasında oyun aracının materyal-teknik yapısından söz edilmekle birlikte, oyunun kurgusu hakkında bilgi verilmemesi, oyunun yanlış anlamlandırılmasına neden olmuştur. Nitekim, Türk spor tarihi çalışmalarında tepük oyunu futbolun arkaik formu olarak göstermek bir gelenek halini almıştır. Oysa ki, yeni araştırmalar, tepük ile futbol arasında, ne oyun aracı, ne de ne de oyun anlayışı bakımından bir benzerlik bulunmadığını ortaya koymaktadır. Tepük oyunu, tüytop benzeri oyun aracıyla, daha çok, badminton oyununun ayakların raket olarak kullanılmasıyla oynanan bir versiyonu olarak tanımlanabilir (Yıldıran 2000, 17). Futbolun İngiltere de ortaya çıkışı da ayrı bir tartışma konusudur. Fransızlar, bu oyunun Normanlar tarafından İngiltere ye götürülen La Soule den türediği görüşündedirler. İtalyanlar ise İtalya dan gitmiş olduğunu ileri sürerler. İngilizler de ayak topu oyununun kendileri tarafından icat edilmiş Millî sporları olduğu tezini savunmaktadırlar (Donuk ve Şenduran, 2006: 8). Gerçek menşei neresi olursa olsun, ayakla oynanan top oyununun İngiltere de Futbol haline dönüştüğü ve oradan da dünyanın dört bir yanına yayıldığı gerçeğin ta kendisidir ve dünyanın birçok yerine de bu cazip oyunu götürenler yine İngilizler olmuşlardır (T.F.F, 1992: 10). Modern futbola ilişkin ilk temeller 1848 tarihinde Cambridge Kuralları adı altında futbol oyun kurallarının bir araya getirilmesi ile atılmıştır (Stemmler, 2000: 91). Dünyanın ilk futbol federasyonu olan Football Association (İngiltere Futbol Federasyonu) 26 Ekim 1863 yılında Londra da Great Queen Street teki Lincoln Hanı altındaki bir birahanede kurulur (T.F.F, 1992: 10). Football Association ı 1870 li yıllardan itibaren, dünya üzerinde birçok İngiliz tebaası, Latin Amerika ya ve hatta Asya ve Afrika ya kadar yayar. Önce İngilizler, daha sonra da yerliler dernekler ve ulusal federasyonlar kurarlar. Bu dönemde futbol halk katmanlarına yayılır. Futbolun yayılmasını sağlayanlar, dünyadaki İngiliz ekonomik yayılımının aktörleridir. Asya ve Afrika ya futbolun girmesini sağlayanlar sömürgecilerdi; bu da İngiliz sömürgelerinde futbolun çok erken ortaya çıkışını açıklamaktadır (Wahl, 2005: 58). 21 Mayıs 1904 te, Paris te toplanan yedi ülkenin federasyonları (Fransa, Belçika, Danimarka, Hollanda, İspanya, İsveç ve İsviçre) bir araya gelerek Ulusal Futbol Federasyonu FIFA yı kurmuşlardır (T.F.F, 1992: 10). 1.3. Futbolun Ülkemiz Coğrafyasındaki Gelişimi Türk futbolunda önemli bazı dönemler vardır. Bu dönemleri, olaylarıyla birlikte kronolojik sıraya tabi tutmamız mümkündür: 1. Dönem (1895 1908): Futbol, dünyanın her ülkesinde olduğu gibi, Türkiye ye de İngiliz denizcilerin, diplomat ailelerinin, tüccarların tanıtımıyla girdi (Fişek, 1985: 47). Osmanlı imparatorluğu sınırları içinde bulunan İzmir ve Selanik te yerleşmiş ve ticaretle meşgul olan İngiliz ailelerin kendi aralarında ilk futbol maçlarını oynamaya başladıkları dönemdir. İngilizlerin kurdukları takımları hemen arkasından Rum, Ermeni ve Musevi gençlerin kurdukları takımlar izlemiş; böylece Türk topraklarında futbol

GİRİŞ başlamıştır. İstanbul Futbol Ligi, 1903 yılında Imogene, Moda, Kadıköy ve Elpis takımlarının iştirakiyle başlamıştı. İstanbul da bir futbol liginin de kurulmasıyla futbol, tam anlamıyla Türkiye ye gelmiş ve yerleşmiş oluyordu (T.F.F, 1992: 16). 2. Dönem (1908 1923): Galatasaray ın İstanbul Futbol Ligi Şampiyonluğu nu yabancı takımların elinden almasıyla başlayan bu dönem, aynı zamanda İkinci Meşrutiyet in ülkeye bir takım özgürlükler ve serbestlikler getirdiği dönemdir. Ülkeye gelen hürriyet havasıyla elde edilen cemiyet kurma serbestisinin sonucu Türk kulüplerinin büyük bir hızla çoğalması ve ülke sathına yayılmasına kadar uzanan ve gerçek Türk futbolunun doğuşu olarak nitelendireceğimiz bir dönemdir. İstanbul un yanı sıra İzmir, Ankara, Eskişehir, Bursa, Adana ve Trabzon gibi illerimizde de futbol bu dönemde hızlı bir gelişme ve yayılma göstermiştir. Pazar Ligi, Cuma Ligi, İstanbul Türk İdman Birliği Ligi ve İstanbul Şampiyonluğu Ligi de bu dönemde kurulur (T.F.F, 1992: 16). 1908 sonrasında, örgütlenme yasağının kalkmasına paralel olarak, ülkenin her yanında hızla kurulan futbol kulüpleri, Türkiye de sporun Batı ya yönelişini ve futbolla özdeşleşmesini kurumlaştıracaktır (Fişek, 1985: 49). 3. Dönem (1923 1951): Başta Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe olmak üzere İstanbul kulüpleri temsilcilerinin yaptıkları uzun görüşmeler sonunda Türk sporunun ilk örgütü olan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı ile buna bağlı olarak Türkiye Futbol Heyet-i Müttehidesi adı altında ilk futbol federasyonumuzun kurulmasıyla başlayan dönemdir. Yusuf Ziya (Öniş) Bey in başkanlığında kurulan federasyonun ilk önemli icraatı, Uluslararası Futbol Federasyonu FIFA ya üyelik için başvurması olmuştur ve 21 Mayıs 1923 tarihinde FIFA ya resmen kabul edilmiştir. 21 Mart 1937 yılında Türk futbolunda deplasmanlı lig hüviyetindeki Millî Küme nin İstanbul Futbol Ligi nin ilk dört (Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Güneş) Ankara Futbol Ligi nin (Ankaragücü ve Gençlerbirliği) ve İzmir Futbol Ligi nin (Doğanspor ve Üçok) ilk iki takımları arasında oynanmaya başlamıştır (T.F.F, 1992: 17). 4. Dönem (1952 1960): Bu dönemin en büyük özelliğinin başında Türk futbolunda profesyonellik olayının resmen kabulü yer alır. 1952 yılında profesyonelliğin kabulü ile Türk futbolunda yeni bir dönem başlamıştır (T.F.F, 1992: 18). Türkiye Ligi maçları yanında bugün amatörler arasında şehir ligleri devam etmektedir. (Hiçyılmaz, 1973: 68). 1960 lı yıllarda Türkiye ölçeğinde deplasmanlı olarak örgütlenen ve kent kulüplerine kapılarını açan İkinci ve Üçüncü Türkiye Ligleri kurulmuştur (Fişek, 1985: 55). 1.4. Ülkemizin Futbol Sporundaki Yeri Türkiye Futbol Federasyonu nun 1923 yılında FIFA ya kabul edilmesiyle Türkiye de futbol, uluslararası sisteme girmiştir (Fişek, 1985: 179). 26 Ekim 1923 te ilk defa Taksim Stadı nda Romanya ile karşılaşan ve uluslararası alanda 2-2 lik sonuç alan Millî Takımımız, 17 Haziran 1924 yılında Çekoslovakya ya 5 2 yenilerek ilk mağlubiyetini almış ve 19 Haziran 1924 yılında ise Finlandiya yı 4 2 yenerek tarihimizin ilk galibiyetini almıştır ( T.F.F, 2003: 95). Türkiye, 1950 Dünya Kupası elemelerinde ilk kez mücadele etme şansını yakaladı; ancak maddi sıkıntılar gerekçesiyle Brezilya daki finallere katılmaktan vazgeçti.

GİRİŞ 1954 yılında ise tarihimizde ilk kez Dünya Kupasına katıldık (Kıvanç, 2002: 332). 1923 1960 dönemlerinde futbolumuzda az sayıda başarı elde edilmiştir (Hiçyılmaz, 1973: 56). 1967 de Fenerbahçe, 1992 de Sarıyer ve 1994 te Samsunspor Balkan Kupası şampiyonu oldular (T.F.F, 2003: 18). 1969 yılında Göztepe UEFA Kupasında yarı final oynama başarısını elde etti (T.F.F, 1992: 174). 1992 de A Genç Millî Takımımız tarihte ilk defa Avrupa Şampiyonu olmuştur. 1994 ve 2005 yıllarında iki kez daha Avrupa Şampiyonluğu nu elde etmiştir. Olimpik Millî Takımımız 1993 Akdeniz Oyunları nda şampiyon olur. 1993 yılında 16 Yaş Altı Avrupa Futbol Şampiyonası ülkemizde yapılır. 1993 1994 sezonunda Türk futbolunun yaşadığı en önemli olaylardan biri de ilk kez bir Türk takımının (Galatasaray) Avrupa Şampiyonlar Ligine katılmasıdır. 1994 yılında B Genç Millî Takımımız İrlanda da yapılan Avrupa Şampiyonası nda birinci oldu. 1996 yılında A Millî Takım bir ilki başararak İngiltere de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri ne katılmaya hak kazanmıştır (T.F.F, 2003: 12 17). 2000 li yılların ilk dönemi Türk futbolunun en pırıltılı günleri diye adlandırılabilir. Altyapıya, eğitime ve tesisleşmeye yapılan yatırımlar sonuçlarını vermeye başlamış hem Millî Takımımızın hem de kulüp takımlarımızın başarılarıyla neredeyse kemikleşmiştir. 2000 yılında A Millî Takımımız ikinci kez katıldığı Avrupa Futbol Şampiyonası nda ilk kez Çeyrek Finale yükseldi. Türk futbolunun kulüpler düzeyinde en önemli uluslararası başarısı 2000 yılında elde edilmiştir. Galatasaray 2000 yılında, UEFA Kupasını ardından Süper Kupa yı ülkemize kazandırmıştır. (T.F.F, 2005: 26). Türk Millî Takımımız, 2002 yılında Güney Kore ve Japonya da ortaklaşa düzenlenen Dünya Kupası nda, 48 sene sonra katıldığı finallerde tarihimizin en büyük başarısını kazanarak Dünya Üçüncüsü olmuştur. Ardından Fransa da düzenlenen Konfederasyon Kupası nda yine Dünya Üçüncüsü olmuştur (T.F.F, 2005: 9). Son yıllarda uluslararası karşılaşmalarda kulüp takımlarımızda ve Millî Takımımızda büyük düşüşler meydana gelmiştir. Millî Takımımız 2002 Dünya Kupası na katıldıktan sonra, 2004 yılında Portekiz de yapılan Avrupa Futbol Şampiyonası na ve 2006 yılında Almanya da yapılan Dünya Kupası Finallerine katılamamıştır. Kulüp takımlarımızın da son yıllarda Avrupa da kayda değer bir başarı elde edemediklerini görüyoruz (Donuk ve Şenduran, 2006: 25). 2007 yılında A Millî Takımımız Avusturya ve İsviçre de ortaklaşa düzenlenecek olan, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri ne üçüncü kez katılmaya hak kazanmıştır (www.uefa.com.tr, Erişim Tarihi: 28.11.2007). 1.5. Kahramanmaraş ve Siirt te Futbol Kahramanmaraş halkı, tüm dünyada olduğu gibi futbola yoğun ilgi göstermektedir. Kahramanmaraş ilinde, 76 tane amatör spor kulübü ve bu kulüpler bünyesinde de 14.167 adet lisanslı sporcu bulunmaktadır (G.S.G.M, 2007). 1969 yılında kurulan Kahramanmaraşspor, renklerini yörenin en ünlü ürünlerinin (biber ve dondurma) renkleri olan kırmızı beyaz dan almıştır (Gençay ve Karaküçük, 2005: 5). Kahramanmaraşspor uzun süre birinci amatör kümede mücadele etti. 1980 yılından sonra, profesyonel lige çıkma mücadelesi başlattı. Önce Katılma Ligi İkinciliği, ardından 1983 yılında Türkiye Amatör Futbol Şampiyonluğu nu kazanarak, Türkiye İkinci Futbol Ligi ne çıkma başarısını gösterdi. Kahramanmaraşspor, 1987 1988

GİRİŞ sezonunda Türkiye İkinci Futbol Ligi nde şampiyon olarak Türkiye Birinci Futbol Ligi ne çıkmayı başardı. Ancak yaşanan bazı ekonomik nedenlerden dolayı tekrar Türkiye İkinci Futbol Ligi ne ardından da Türkiye Üçüncü Futbol Ligi ne kadar inmiştir. 1993 1994 sezonunda Türkiye Üçüncü Futbol Ligi nde şampiyon olmuştur. Kahramanmaraşspor halen Türkiye İkinci Futbol Lig inde oynamaktadır (www.kahramanmarasspor.org.tr, Erişim Tarihi: 28.11.2007). Tüm milletlerin ortak tutkusu haline gelen futbol Siirt te de ilgi görmektedir. Siirt te 15 tane amatör spor kulübü ve bu kulüpler bünyesinde de 7860 adet lisanslı sporcu bulunmaktadır (G.S.G.M, 2007). 1969 yılında kurulan Siirtspor, renklerini Köy Hizmetleri kurumunun renkleri olan sarı - mavi den almıştır (Gençay ve Karaküçük, 2005: 6). Siirtspor uzun süre birinci amatör kümede mücadele etti. 1980 yılından sonra, profesyonel lige çıkma mücadelesi başlattı. 1984 1985 sezonunda Türkiye Üçüncü Futbol Ligi şampiyonu olan Siirt Köy Hizmetleri Spor, Türkiye İkinci Futbol Ligi ne çıkma başarısını gösterdi. 1998 1999 sezonunda Siirt Köy Hizmetleri olan takımın adı Siirt Jetpaspor olarak değiştirilmiştir. Siirt Jetpaspor, 1998 1999 sezonunda Türkiye Üçüncü Futbol Lig şampiyonu olarak Türkiye İkinci Futbol Ligi ne çıkmıştır. 1999 2000 sezonunda Türkiye İkinci Futbol Ligi nde şampiyon olarak Türkiye Birinci Ligi ne yükselmiştir. 2000 2001 sezonunda Türkiye İkinci Futbol Ligi ne düşmüştür. 2001 2002 sezonunda takımın ismi tekrar değişerek Siirtspor olmuştur. 2006 2007 sezonunda ise Türkiye Üçüncü Futbol Ligi ne düşmüştür. Siirtspor halen Türkiye Üçüncü Futbol Ligi nde oynamaktadır (www.siirtspor.kulubu.com, Erişim Tarihi: 14.09.2007). Araştırmamızda Kahramanmaraşspor ve Siirtspor takımlarının seçilmesinin sebepleri; iki takımın da aynı yılda kurulmuş olması, uzun yıllar aynı grupta mücadele etmesi ve iki takımın da tarihleri boyunca sadece bir defa Türkiye Birinci Futbol Ligi nde oynamış olmaları gibi benzer özellikler taşımalarıdır. 1.6. Araştırmanın Amacı Kahramanmaraşspor da oynayan 24 sporcu ile Siirtspor da oynayan 24 sporcu olmak üzere toplam 48 profesyonel futbolcunun fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin analizini yapmak, Her iki takımın müsabaka dönemi (klasman maçları) boyunca performanslarındaki değişimlerin seçilmiş bazı performans testleri ile belirlenmesi ve karşılaştırılması, Elde edilen sonuçlar doğrultusunda daha önce yapılmış araştırmalar da göz önüne alınarak, Kahramanmaraşspor ve Siirtspor profesyonel futbol takımlarının performansları ile ilgili değerlendirmelerde bulunulması ve bölge futboluna katkı sağlanması amaçlanmıştır. 1.7. Araştırmanın Önemi Profesyonel futbol takımlarının müsabaka döneminde performans düzeylerinde değişiklikler olup olmadığının belirlenmesi ve değişikliklerin farklı bölge takımları ele alınarak karşılaştırılması sonucunda antrenörler için yapılacak antrenman programlarına katkı sağlanacaktır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda daha önce yapılmış araştırmalar da göz önüne alınarak, Kahramanmaraşspor ve Siirtspor profesyonel futbol takımlarının

GİRİŞ performansları ile ilgili değerlendirmelerde bulunulması bölge futbolunun kalkınması için önem arz etmektedir. Bu araştırma, klasman maçları döneminde profesyonel futbolcuların fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin bilinmesine katkı sağlaması açısından önemlidir. 1.8. Varsayımlar Sezon öncesi ve sonrası Kahramanmaraşspor profesyonel futbol takımı futbolcularının; kilo, vücut yağı, dikey sıçrama, anaerobik güç, aerobik kapasite, 20 m. sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esneklik değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık vardır. Sezon öncesi ve sonrası Siirtspor profesyonel futbol takımı futbolcularının; kilo, vücut yağı, dikey sıçrama, anaerobik güç, aerobik kapasite, 20 m. sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esneklik değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık vardır. Sezon öncesi Kahramanmaraşspor profesyonel futbol takımı futbolcuları ile Siirtspor profesyonel futbol takımı futbolcularının; kilo, vücut yağı, dikey sıçrama, anaerobik güç, aerobik kapasite, 20 m. sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esneklik değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık vardır. Sezon sonrası Kahramanmaraşspor profesyonel futbol takımı futbolcuları ile Siirtspor profesyonel futbol takımı futbolcularının; kilo, vücut yağı, dikey sıçrama, anaerobik güç, aerobik kapasite, 20 m. sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esneklik değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık vardır. 1.9. Alt Varsayımlar Tüm sporcuların test öncesi kendilerine yapılan açıklamalara uydukları varsayıldı. Tüm sporcuların testler sırasında motivasyonlarının yüksek olduğu varsayıldı. Tüm sporcuların bütün testlerde maksimal performanslarını ortaya koydukları varsayıldı. Tüm testlerin uygulama talimatına uygun yapıldığı varsayıldı. Testlerde kullanılan tüm aletlerin doğru çalıştığı varsayıldı. 1.10. Araştırmanın Sınırlılıkları Bu araştırma, 2006 2007 Sezonu Türkiye 2. Futbol Ligi 5. Grupta yer alan, Kahramanmaraşspor ve Siirtspor da oynayan toplam 48 profesyonel futbolcuyla sınırlandırılmıştır.

GİRİŞ 1.11. Tanımlar Aerobik Kapasite (MaxVO 2 ): Maksimum oksijen kullanımı ile ifade edilir. Sporcunun oksijenli ortamda yapabildiği maksimum iş kapasitesidir (Mc Ardle vd., 2006: 243). Anaerobik Güç: Organizmanın yeterli oksijen almadığı fakat çalışmaya devam edebildiği, oksijensiz çalışabilme düzeyidir (Tamer, 1991: 80). Cooper Testi: Başlama düdüğü ile beraber koşuya başlayan sporcuların 12 dakika boyunca kat ettiği tur sayısı tespit edilerek düdükle beraber koşu bittiğinde koşulan toplam mesafe metre olarak kaydedilir (Zorba, 1999: 367). Tip II Kas: Kas lifleri yavaş kasılan (ST) ve hızlı kasılan (FT) lifler şeklinde sınıflandırılabilir. Genel olarak tip I lifler için yavaş kasılan ve kırmızı lifler terimleri kullanılırken; Tip II için hızlı kasılan, beyaz, hızlı ve Tip II a yorgunluğa dirençli,tip II b çabuk yorulabilen, hızlı tanımları yapılmıştır (Guyton ve Hall, 1996: 1064). Vital Kapasite: İnspirasyon rezervi, soluk hacmi ve ekspirasyon rezervlerinin toplamına eşittir. Bu, kişinin akciğerleri maksimum düzeyine kadar doldurulduktan sonra, maksimal bir ekspirasyonla akciğerlerden çıkarabildiği hava miktarıdır. Akciğer fonksiyonlarında vital kapasitenin kısaltması VC dir (Guyton ve Hall, 1996: 482).

ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yamaner, F., (1987): Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü nde, Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanan Gençlerbirliği Ümit Futbol Takımının Çeşitli Fiziki Kapasitelerinin Ölçümü ve Değerlendirilmesi başlığını taşıyan çalışmada; Gençlerbirliği Ümit Futbol takımında oynayan 15 profesyonel futbolcunun fiziksel ve fizyolojik kapasitelerinin analizi yapılarak yerli ve yabancı ülkelerin elit profesyonel futbolcularıyla kıyaslanmıştır. Bu araştırmanın sonunda, futbolun dayanıklılık gerektiren bir spor dalı olduğu ve oyuncuların üzerinde yüksek derecede fizyolojik bir baskı meydana getirdiği belirlenmiştir. Yamaner, F., (1990): Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü nde Doktora Tezi olarak hazırlanan Galatasaray Profesyonel futbol Takımlarının Fizyolojik Özelliklerinin Analizi ve Yabancı Ülke Futbolcularıyla Mukayesesi başlığını taşıyan çalışmada; Galatasaray profesyonel futbol takımında oynayan 17 profesyonel futbolcunun fiziksel ve fizyolojik kapasitelerinin analizi yapılarak diğer ülkelerin elit profesyonel futbolcularıyla kıyaslanmıştır. Bu araştırmanın sonuçları Orta Doğu Üniversitesi Bilgisayar Merkezinde t-testi ve varyans analizi (ANOVA) testi kullanılarak değerlendirildi. Bu çalışmanın sonunda, Galatasaraylı futbolcular ile Kanadalı futbolcuların kilo,boy, maxvo 2 değişkenleri arasında anlamlılık bulunmamıştır. Yaş, vücut yağ yüzdesi, vital kapasite ve esneklik arasında anlamlı farklılıklar bulunduğu belirtilmiştir. Gençay, Ö. A., (1995): Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek İrtifa ve Spor Bilimleri nde Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanan Hazırlık Dönemlerinde Profesyonel Futbolcuların Atletik Performanslarının Değerlendirilmesi başlığını taşıyan çalışmada; Türkiye 2. Lig Futbol takımlarından Kahramanmaraşspor profesyonel futbol takımının 20 profesyonel futbolcusunun 4 haftalık hazırlık dönemlerinde, hazırlık dönemi öncesi ve sonrası fiziksel ve fizyolojik kapasitelerinin analizi yapılarak yerli ve yabancı ülkelerin elit profesyonel futbolcularıyla kıyaslanmıştır. Bu araştırmanın sonunda, futbolcuların hazırlık dönemi antrenmanları sonucu meydana gelen değişikliklerin sporcuları bir sezon boyunca yapacakları yüklenmelere hazır hale getirmediği belirtilmiştir. Şiro, N., (1999): Dicle Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü nde Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanan Diyarbakırspor ve Trabzonspor Profesyonel Futbol Takımlarının Fiziksel Özellikleri ve Sürat Yeteneklerinin Karşılaştırılması başlığını taşıyan çalışmada; Diyarbakırspor ve Trabzonspor Profesyonel Futbol takımlarının fiziksel özellikleri ve sürat performanslarının fiziksel ve fizyolojik kapasitelerinin analizi yapılarak yerli ve yabancı ülkelerin elit profesyonel futbolcularıyla kıyaslanmıştır. Diyarbakırspor ve Trabzonspor futbol takımlarının karşılaştırılması için t-testi ve oyun mevkilerine göre grupların karşılaştırılmasında ise tek yönlü varyans analizi (One Way Anova) kullanılmıştır. Bu araştırmanın sonunda, fiziksel bakımından, Diyarbakırsporun Trabzonspor dan daha hafif, kısa boylu, düşük vücut ağırlığına ve yüksek vücut yağ oranına sahip olduğu belirlenmiştir.

KAVRAMSAL ÇERÇEVE 3. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 3.1. Motorik Özelliklerin Futbolcuların Atletik Performansları Açısından Önemi Günümüzde büyük kitlelere hitap eden ve popülaritesini artıran futbol sporu hız, koordinasyon, mukavemet, teknik ve pek çok mekanik bileşenin eş zamanlı çalışmasını gerektirmektedir (Koca vd., 2002: 271). Futbol, gelişen bilim ve teknolojiden yararlanarak geçmişe oranla oldukça mesafe kat etmiştir. Hemen hemen birçok ülke ve futbol kulübü bu gelişmelere ayak uydurmuş durumdadır (Aybek vd., 2004: 171). Etkili bir antrenman, kişinin yapısına uygun olan fiziksel yüklenmelerin kullanılmasına, ayrıca da spor dalının fiziksel ve fizyolojik ihtiyaçlarına dayanmaktadır. Antrenmanların etkili ve güvenli olması her şeyden önce futbolu etkileyen fizyolojik faktörlerin belirlenmesine bir başka yaklaşımla; Futbolcunun fizyolojik profilinin analiz ve değerlendirilmesine, Performansın arttırılması için uygun antrenman yöntemleriyle çalışmayı gerekli kılmaktadır. Futbol bir anlamda, interval spor olarak kabul edilmektedir (Günay ve Yüce, 2001: 37). Futbolda aerobik ve anaerobik güçlerin ard arda kullanıldığı, sürat, kuvvet, çeviklik, dayanıklılık, esneklik gibi faktörlerin performansa etki ettiği bir gerçektir (Yüksek ve Cicioğlu, 2004: 139). Futbol oyunu, oyun esnasında yapılan ve doğrudan oyuna katkıda bulunan veya oyunun gidişine etki eden birçok hareketlerden oluşur. Futbol oyunu esnasında sarfedilen enerji oyuncularda bazı fizyolojik kapasitelerin bulunmasını gerektirir (Reilly, 1991: 42). Antrenman ancak bu profile, fizyolojik temellere dayandığı zaman futbolcunun performansının yükseltilmesi başarılı olur (Akgün ve İşleğen, 1983: 107). Sporcuların fiziki ve fizyolojik özelliklerinin tam olarak bilinmesi öncelikle antrenman bilimi açısından spora büyük ilerlemeler kazandırmıştır (Yüksek ve Cicioğlu, 2004: 139). Futbol oyunu zeka ve ruhsal faktörlere olduğu kadar antropometrik ve fizyolojik özelliklere de büyük oranda ihtiyaç duyan bir spordur (Eker vd., 2003: 90). Fiziksel uygunluk, takımın işbirliğinin ve taktiğinin tamamlayıcı parçası iken, fiziksel uygunluğa bağlı oyunda her şey meydana gelebilir. Yüksek tempoda futbol oynayabilmek için muhakkak o seviyeye ayak uyduracak fiziksel uygunluğa sahip olmak zorunludur (Şiro, 1999: 1). Performans genel tanımı ile davranışın göreceli olarak kısa zamanlı, sınırlı bir kısmıdır. Genellikle belirtilebilen, somut bir işi yapmaya yönelik eylem olarak nitelendirilebilir (Tiryaki, 1991: 32). Diğer bir tanım da performans; bir fiziksel aktivitenin gerektirdiği fizyolojik, biyomekanik ve psikolojik verim olarak tanımlanmaktadır (Karakuş ve Kılınç, 2006: 310). Tanımlardan anlaşılacağı gibi sporcunun somut olarak ortaya koyduğu verim düzeyi olarak özetlenebilir. Performans, anaerobik ve aerobik enerji tüketimine, sürat ve teknik gibi nöromüsküler fonksiyonlara, taktik ve psikolojik faktörlere bağlıdır (Gelen vd., 2006: 1). Futbolda performansı belirleyen üç önemli öğe: teknik, taktik ve kondisyondan her biri yapılan karşılaşmanın özelliklerine göre başarıda değişik oranlarda rol oynayabilmektedir (İşleğen, 1987: 84). Bu öğelerden kondisyon performansta %50 nin üzerinde önemlidir (Temoçin, 2004: 32). Futbolda teknik ve taktiğe ek olarak, fizyolojik antropometrik özellikler futbolcuların performanslarını etkiler. Özellikle performans; kuvvet oluşumu, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, kol, bacak ve diğer vücut organları uzunlukları, eklem hareketliliği, esneklik seviyeleri ile direkt ilişkilidir (Eker vd., 2003: 90).

KAVRAMSAL ÇERÇEVE Yukarıda da bahsedildiği gibi sportif performansın karışık yapısında sonucu etkileyen faktörlerin çokluğu önemli rol oynamaktadır. Genel anlamda performansı olumlu ve olumsuz etkileyen faktörleri; içsel faktörler ve dışsal faktörler olmak üzere iki başlık altında toplamak mümkündür. İçsel faktörler: Yaş, cinsiyet, genetik, alerji, anatomik yapı, salgı bezlerinin fonksiyonları, metabolizma, zeka, lokomotor sistemin durumu, psikolojik denge, otonom sinir sistemi, enerji kullanım mekanizmaları, iç organların durumu, nöromüsküler ileti hızı, kardiyovasküler yapı, özellikle bu başlık altında bahsi geçen faktörlerdendir. Bu listeyi uzatmak ve detaylandırmak çok mümkündür (Bayraktar ve Kurtoğlu, 2004: 270). Dışsal faktörler: Sayıları yüzleri bulan dışsal faktörlerden bazıları sıralamak gerekirse; sıcaklık, iklim, malzeme, seyirci, sosyal çevre, arkadaşlık, aile, tüm ekonomik bileşenler, beslenme, geçirilmiş sakatlıklar, doping, ergonojik yardım, dışarıdan gelen olumsuz sözler, saat farkı, boş zamanları değerlendirme yöntemleri, cinsellik, ideal kişi yaratmak, takdir edilmek, antrenman teknikleri, antrenman niteliği ve niceliği, ısınma, esneklik, antrenör, dinlenme aralığı ve uyku başlıcalarıdır (Bayraktar ve Kurtoğlu, 2004: 270). İnsanın temel motorik özellikleri kişinin bedeni güç ve yeteneğini ve karmaşık nitelikteki motorik spor gücü derecesini belirleyen öğelerdir. Bu özellikler antrenman sürecinde yapılan her motorik spor hareketinin temeli ve başta kondisyon kavramı altında verilmekteydi. Antrenman uygulamasında, bilindiği gibi teknik, taktik antrenman ve kondisyon antrenmanı şeklinde bir ayrımlama yapılmaktadır. Modern antrenman uygulamasındaki ayrımlama ise teknik beceriler (hareket becerileri) ve temel motorik özellikler şeklinde olmaktadır. İki kavram arasında spor pedagojisi ve antrenman yöntemleri açısından ayırıcı özellik şudur; teknik beceriler her zaman bir motorik öğrenme sürecinin ve tüm senzomotorik işlevlerden oluşan karmaşık bir sürecin sonucudur. Buna karşılık motorik özellikler organizmanın uyum yeteneğine ve verimlilik derecesine göre değişirler. Bu özellikler özde vardır, öğrenilmez ancak geliştirilir. Örneğin; futbolda topla yapılan üst vuruş türünden teknik bir hareket öğrenilir. Ancak bu iş için gerekli olan vuruş kuvvetli ise geliştirilir. Temel motorik özelliklerin içeriksel yapısı önem sırasına göre beş bölüme ayrılır. Bunlardan baştan üç tanesi ana, diğer ikisi tamamlayıcı özelliklerdir (Sevim, 2006: 38): Kuvvet Dayanıklılık Sürat Hareketlilik (Esneklik) Beceri (Koordinasyon)

KAVRAMSAL ÇERÇEVE 3.2. Kuvvet Kuvvet, sporda verimi belirleyen motorsal özelliklerden biridir. Genel anlamda bir dirence karşı koyabilme özelliği veya direnç karşısında belirli bir ölçüde dayanabilme özelliği olarak tanımlanabilir. Kuvvetin değişebilirlik özelliğinin büyük önemi vardır. Kuvvet 20 yaşa kadar gelişim düzeyi üst seviyelerde iken 20 30 yaşları arasında bu hız düşerek devam eder (Acar, 2003: 7). Kuvveti bir diğer yaklaşımla incelediğimizde, beş bölüme ayrıldığını görmekteyiz. Genel Kuvvet: Herhangi bir spor dalına yönelmek olmaksızın tüm kasların kuvvetidir. Özel Kuvvet: Herhangi bir spor dalına özgü ihtiyaç duyulan kuvvettir. Maksimal Kuvvet: Kas sisteminin isteyerek geliştirilebildiği en büyük kuvvettir. Bir başka deyişle nöromüsküler (sinir-kas) sistemin istemimizle kasılması sonucu kaldırılabilecek en büyük ağırlığın kaldırılmasıdır. Çabuk Kuvvet: En kısa sürede oluşturulabilen en büyük kuvvettir. Sinir-kas sistemin bir direnci en kısa sürede yenebilme yeteneğidir. Bir kişinin vücudunun farklı bölümleri, farklı çabuk kuvvet üretir. Kuvvette Devamlılık: Sürekli kuvvet gerektiren çalışmalarda organizmanın yorulmaya karşı direnç yeteneğidir. Kuvvette devamlılıkta iki ana faktör etkindir. Bu faktörler sırasıyla şunlardır: Uyarının şiddeti ve uyaranların kapsamı ve kassal yorgunluk (Sevim, 2006: 41). 3.2.1. Kas Kasılma Çeşitleri Kas kuvveti genel olarak kas kasılma tiplerine göre isimlendirilmektedir. Kas kasılması çeşitleri; izometrik, izotonik ve izokinetik kasılma olarak üç bölümde incelenir. İzometrik Kasılma: Kasın boyunda önemli bir değişiklik olmadan gerçekleşen kasılma tipidir (Sarsılmaz, 2000: 45). Örnek olarak kilitli bir kapıyı itmek, ağır bir şeyi yerden kaldırmaya çalışmak ve arabayı itmek olarak verilebilir. Kas kasılması sırasında, kas boyu kısalmadan sadece gerimi artacak şekilde kendini gösteren kasılmaya izometrik kasılma denir (Guyton ve Hall, 1996: 81). İzotonik Kasılma: Dinamik bir kasılma şeklidir. Kas kasılır, boyunu küçültür ve bir ağırlığı hareket ettirirse, mekanik bir iş yapmış olur. Bu tür kasılmaya izotonik kasılma denir. Kas kasılıp boyu küçüldüğü sırada kasın gerilimi sabit kalır. Esasen izotonik deyimi, tonusu (gerilimi) aynı (tonusu değişmeyen) anlamına gelir (Ergen vd., 2002: 18). İzotonik kasılmalar, konsantrik ve eksantrik kasılma olmak üzere iki bölümde incelenir. Konsantrik kasılma, bir hareket oluşturacak şekilde kasın boyunun kısalmasıdır. Örneğin kitabı kaldırmak, koldaki biceps brachii nin kontraksiyonu ile oluşur. Eksantrik kasılma, kasın uzunluğunun artmasıyla ortaya çıkan hareket tipidir. Kitabın yerine konması biceps brachii nin uzaması sonucudur. İzokinetik Kasılma: İzokinetik kasılma eş hareket anlamını taşır ve hareket eşit hızda sürdürülür. Örneğin saniyede 300, 240, 180 derece ya da 60 derece dairesel

KAVRAMSAL ÇERÇEVE hızlarda hareket yapılabilir. Hareket sabit hızda yapılırken direnç ya da yük kasın o açıda üreteceği güce göre farklılık gösterir. Hareketin, örneğin 170 derece, 115 derecelik açılarında uygulanan direnç farklı farklıdır (Kaya, 2001: 57). Futbolda kuvvet, hareket gereksinimi yönünden büyük önem arz eder. Kalecilerde hareket gereksinimi yönünden önem arz ettiği durumlar; Topa sıçrama ve tutuş, plonjon, elle ve ayakla degajlar. Futbolcularda hareket gereksinimi yönünden önem arz ettiği durumlar; Süratli koşu, sıçrama, ani yer değiştirme, şut, uzun orta, serbest vuruşlar, kafa vuruşu, topu uzaklaştırma, rakip veya rakiplerle mücadele, uzun taç atışları. Tüm mevkiler yönünden önem arz ettiği durumlar; Çevresel koşullarla mücadeleler (çamurlu saha, rüzgara karşı oynama) (Acar, 2003: 6). Kuv. Kuv. Kuv. Sürat Day. Sürat Day. Sürat Day. Orta Saha Forvet Defans MEVKİLERE GÖRE KUVVET GEREKSİNİM DAĞILIMI Kuv. Sürat Kaleci Day. Şekil 3.1. Mevkilere Göre Kuvvet Gereksinimi Dağılımı (Acar, 2003: 7). KUVVET İniş/ Reaktif Kuvvet Atış Kuvveti Sıçrama Kuvveti Çıkış Kuvveti Kuvvette Devamlılık Deselerasyon Kuvveti Akselerasyon kuvveti SÜRAT DAYANIKLILIK HAREKETLERİN KUVVET GEREKSİNİMİNİN DERECELENMESİ Şekil 3.2. Hareketlerin Kuvvet Gereksiniminin Derecelendirilmesi (Acar, 2003: 8). Kuvvet kazanabilmek ve kuvvet meydana getirebilmek, bazı faktörlere bağlıdır. Ayrıca kuvvet ve kuvvet çalışmalarının insan organizmasına ve iskelet kaslarına etkisi vardır. Kuvvet kazanabilmek üç temel faktöre bağlıdır. Kasa uygulanan yüklenme yoğunluğu, Yüklenme süresi, Yüklenmenin sıklığı ve uygun dinlenmedir (Günay ve Yüce, 2001: 54).

KAVRAMSAL ÇERÇEVE 3.3. Dayanıklılık Dayanıklılık, genelde sporcunun fiziki ve fizyolojik yorgunluğa dayanma gücü olarak tanımlanır. Fiziki olarak dayanıklılık; bir yüklenme sonucu kan içerisinde ve ilgili kas gruplarında laktik asit düzeyinin yükselmesiyle yorgunluğun görülmesi, dolayısıyla da yapılması istenilen hareketin yorgunluk nedeniyle durdurulmasına organizmanın karşı gelme özelliğidir (Sevim, 2006: 60). Spor türüne göre, harekete katılan kasların dayanıklılığı, genel ve özel dayanıklılık şeklinde incelenir; Genel Dayanıklılık: Her spor dalında ve sporcuda bulunması gereken dayanıklılık özelliğidir. Özel Dayanıklılık: Her spor dalının özelliğine göre o spor dalının gerektirdiği teknik taktik uygulaması için ortaya konan kombine bir dayanıklılıktır (Sevim, 1992: 41). Enerji olumu açısından dayanıklılık aerobik ve anaerobik dayanıklılık şeklinde iki bölüme ayrılır; Aerobik Dayanıklılık: Yapılan işle harcanan enerji dengelidir. Genellikle organizma oksijen borçlanmasına girmeden, yeterli oksijen ortamında ortaya konan dayanıklılıktır. Aerobik dayanıklılıkta enerji, oksijen ve enerji kaynaklarından faydalanarak yanma (oksidasyon) yolu ile sağlanmaktadır. Aerobik enerji elde edilmesi açısından, dayanıklılık tamamen organizmanın aerobik enerji üretimine dayalı olarak ortaya çıkan bir dayanıklılık türüdür. Bir başka deyişle 10 dakikalık bir sürenin üzerinde yapılan aralıksız çalışmalarda, zaman uzadıkça tamamen aerobik enerji sistemine bağlı olarak gelişir. Kişinin maksimal yüklenmeli bir çalışma anında kullanabildiği maksimal oksijen miktarıdır (Günay ve Yüce, 2001: 105). Anaerobik Dayanıklılık: Süratli, dinamik çok yüksek ve maksimal yüklenmelerde organizmanın vücuttaki enerji depolarından yararlanarak herhangi bir sportif faaliyeti yürütebilmesidir. Anaerobik çalışmaların temelinde en az iki reaksiyon söz konusudur (Günay ve Yüce, 2001: 105). Kreatin Fosfat Reaksiyonu (Alaktik Anaerobik Yol): Bu reaksiyonda kreatin fosfat ATP nin yeniden sentezlenebilmesi için enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Glikoz Reaksiyonu (Laktik Anaerobik Yol): Bu reaksiyon ise, karbonhidratların fermantasyonu ile sağlanmaktadır (Günay ve Yüce, 2001: 106). Aerobik ve anaerobik dayanıklılık iç içedir. Her ikisi de antrenmanlar yoluyla düzeltilebilir. Ancak anaerobik kapasitenin iyi olabilmesinin temel şartı aerobik kapasitedir (Sevim, 2006: 63).

KAVRAMSAL ÇERÇEVE Genel aerobik dayanıklılık kısa-orta-uzun süreli olarak incelenir; Kısa Süreli Aerobik Dayanıklılık: 2 dk dan 8 dk ya kadar süren çalışmalarda gerekir. Sürat dayanıklılığının seviyesi ve kuvvet dayanıklılığı kısa süreli dayanıklılığın etkisi altındadır. Orta Süreli Aerobik Dayanıklılık: 8 dk dan 30 dk ya kadar süren yüklenmelerde gerekir. Aktivite esnasında genellikle "Steady-State" hakimdir. Steady-State kavramı, iş sırasında daha fazla büyümeyen bir oksijen borçlanmasıyla yapılabilen en büyük yüklenme olarak tanımlanır. Steady-State madde değişiminin tam olarak dengelendiği durumdur. Bu durumda laktik asit miktarında bir artış olmaz. Örnek: 3000 m. engelli koşusunda çok yüksek seviyede orta süreli dayanıklılığa gereksinim olduğu söylenebilir. Uzun Süreli Aerobik Dayanıklılık: 30 dk yı aşan uzun süreli yüklenmeler esnasında gereklidir. Bu tür dayanıklılığa ihtiyaç gösteren spor dallarında sporsal verim hemen hemen tamamen aerobik kapasitenin etkisi altındadır. Çalışma süresinin artışı aerobik kapasitenin rolünün artmasını gerektirir. Bu tip dayanıklılığın gerektirdiği eş anlam, aerobik dayanıklılığın kalp dayanıklılığı ile birlikte düşünülmesidir (Dündar, 1994: 86). Genel anaerobik dayanıklılıkta maksimum 180 sn lik bir yüklenme söz konusudur. Anaerobik enerji ihtiyacı gerektiren dallarda bu tür dayanıklılığa ihtiyaç vardır. Anaerobik dayanıklılığı oluşturan parçaları aşağıdaki gibi sınıflamak mümkündür; Kısa Süreli Anaerobik Dayanıklılık (Alaktik Enerji Sistemi): 20 25 sn. ye kadar süren yüklenmeler. Örnek: 100 200 m müsabakaları. Orta Süreli Anaerobik Dayanıklılık (Laktik Asitli Enerji Sistemi): 20 25 sn. den 60 sn. ye kadar süren yüklenmeler. Örnek: 400 m. müsabakaları. Uzun Süreli Anaerobik Dayanıklılık (Laktik Asit+O 2 Enerji Sistemi): 60 sn. den 120 sn. ye, maksimum 180 sn ye kadar süren yüklenmeler. Örnek: 800 m. müsabakaları (Dündar, 1994: 85). Anaerobik dayanıklılıkta atletik performansı belirleyici ve sınırlayıcı olarak şu faktörler etkilidir: kas kuvveti, koordinasyon, kasılma hızı, vizkosite, antropometrik özellikler, eklem hareketliliği, belirli bir sürede büyük bir enerji açığa çıkarabilme ve büyük bir oksijen borcu oluşmasına rağmen verim yeteneğini koruyabilme yetisi (Dündar, 1994: 85). ACSM (Amerikan Spor Hekimliği Koleji), aerobik kapasitenin (dayanıklılığın) yapılan antrenmanların süresi, şiddeti ve sıklığı ile direkt ilişkili olduğunu ve % 50 80 MaxVO 2, 25 60 dk. arasında haftada 3 5 gün yapılan antrenmanlar ile dayanıklılığın ve aerobik kapasitenin geliştirilebileceğini bildirmektedir (Günay ve Yüce, 2001: 40).

KAVRAMSAL ÇERÇEVE 3.4. Sürat Motorik parametrelerin önemli bir öğesi olan sürat futbolda performansı etkileyen bir özellik olup, gelişimi için planlı ve programlı antrenmanlara ihtiyaç duyar (Günay ve Yüce, 2001: 133). Diğer özelliklere nazaran geliştirilmesi en sınırlı olan genellikle bireyin kalıtımsal olarak getirdiği fizyolojik potansiyel üzerine çalışıp iyileştirilebilen bir özelliktir. Sporun her dalında başarılı olabilmek için değişik ölçülerde de olsa belirli bir sürat düzeyine ihtiyaç vardır. Antrenman bilimcileri sürati, birbirine yakın tanımlarla açıklamışlardır (Dündar, 1994: 49). Sürat, sporcunun kendisini en yüksek hızla bir yerden bir yere hareket ettirme yeteneği ya da hareketlerin mümkün olduğu kadar yüksek bir hızla uygulanması yeteneği olarak tanımlanabilir (Sevim, 2006: 76). Sürat genelde iki kısımda incelenir. Devirli Sporlardaki Sürat: Burada hareket frekansı, yani adım frekansı ve adım uzunluğu önemli rol oynar. Örneğin koşular gibi. Devirsiz Sporlardaki Sürat: Bu spor dallarına ise sportif oyunları örnek gösterilebilir. Hareketin uygulanmasında, başlangıç, uygulanış ve bitiriş bölümleri vardır. Sürat ve reaksiyon futbolcunun başarısını artıran özelliklerdir. Bir futbolcu maç süresince koşarken hücum ve defans yaparken süratli olmak zorundadır. Sürat sayesinde futbol takımı daha iyi oynar. Sürat performansın temel özelliklerinden birisi olup, hareket ve reaksiyon sürati gibi çok kompleks özellikler içerir. Vücudun yüksek süratte hareket edebilmesi kuvvete, hareket edilen mesafeye en kısa zamanda ulaşmakta sürate bağlıdır. Sürat kas kasılmalarına bağlıdır. Kasta serbest bırakılan enerjinin oranı süratin miktarını belirler (Günay ve Yüce, 2001: 133). Futbol gibi sporlarda sporcunun önemli başarılar elde etmesi sürate de bağlıdır. Doğuştan getirilen özelliklere rağmen pratik teknikler ve koordinasyon gelişimi sayesinde önemli sayılabilecek derecede sürat gelişimi sağlanabilir. Ancak hangi tür antrenmanların sürati ne kadar artıracağı kesin olarak tespit edilememiştir (Günay ve Yüce, 2001: 133). Fizik açıdan sürat ise, V (Hız) = S (yol) / t (zaman) = m/sn, km/h formülü ile tanımlanabilir (Sevim, 1992: 47). Günümüzde futbolun en önemli özelliği, oyuncuların sürekli hareket halinde olmasıdır. Birbirini etkileyen çok yönlü oyuncular, çok hızlı ve sık yapılan hareketler, tahmin edilemeyen oyun örnekleri futbol gibi sporların tipik özelliğidir. Bir müsabakada saha içerisinde çabuk ve süratli olmak avantaj sağlayacaktır. Bir futbol maçı esnasında, oyuncu sprint yapma veya çabuk yön değiştirme gibi çabuk güç gelişimine ihtiyaç duyan birçok aktivite yapar (Ziyagil vd., 1997: 28). Kısa mesafelerde ve zamanda hızlanma yeteneği rakipten topun kapılması veya rakibin topa sahip olmasının engellenmesi sırasında önemlidir. Futbolda savunma ve hücum oyuncuları arasındaki fiziksel ve atletik yapı farklılıkları ortadan kalkmaktadır. Bu olgu normal karşılanmalıdır. Çünkü sürati ve çabukluğu yüksek seviyedeki futbolculara ancak sürati ve çabukluğu gelişmiş futbolcular ile karşı konulabilmektedir (Taşkın, 2006: 50).