İltimas yalnız müslümanlara değil İslam devletinde yaşayan zirnınilere de yasaklanmıştır. Hz. Peygamber, Medine yahudilerinin



Benzer belgeler
EMEKLILIK SİSTEMLERİ SINAV SORULARI WEB-ARALIK Bireysel emeklilik sistemine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi(leri) yanlıştır?


İktisat Tarihi I

3. EŞPOTANSİYEL VE ELEKTRİK ALAN ÇİZGİLERİ AMAÇ. Bir çift elektrot tarafından oluşturulan elektrik alan ve eş potansiyel çizgilerini görmek.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ELEKTRİK TESİSLERİNDE TOPRAKLAMA ÖLÇÜMLERİ VE ÖLÇÜM SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Ekon 321 Ders Notları 2 Refah Ekonomisi

Basit Makineler Çözümlü Sorular

Öğrenci No: Adı Soyadı: İmza: Soru No Toplam Puan Program Çıktısı PÇ-10 PÇ-10 PÇ-2,10 PÇ-2,10 PÇ-2,10 Alınan Puan

SİSTEM MODELLEME VE OTOMATİK KONTROL FİNAL/BÜTÜNLEME SORU ÖRNEKLERİ

Öğrenci No: Ürünler Masa Sandalye Kitaplık İşçilik süresi (saat/adet) Talep miktarı (adet)

KUYRUK SİSTEMİ VE BİLEŞENLERİ SİSTEM SİMULASYONU KUYRUK SİSTEMİ VE BİLEŞENLERİ ÖRNEKLER BİR KUYRUK SİSTEMİNİN ÖRNEKLER

SİSTEM SİMULASYONU KUYRUK SİSTEMİ VE BİLEŞENLERİ KUYRUK SİSTEMİ VE BİLEŞENLERİ

Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ankara Aysuhan OZANSOY

FİZ101 FİZİK-I. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü B Grubu 3. Bölüm (Doğrusal Hareket) Özet

Örnek 1. Çözüm: Örnek 2. Çözüm: = = = 540

MALİ UZLAŞTIRMA HESAPLAMALARI

PRATİK BİLGİLER SOSYAL GÜVENLİK

Latex 3000 Yazıcı serisi. Kurulum Yerini Hazırlama Denetim Listesi

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TRİBOLOJİ LABORATUARI DENEY FÖYÜ

İktisat Tarihi I. 15/16 Aralık 2016

BÖLÜM 5 İDEAL AKIŞKANLARDA MOMENTUMUN KORUNUMU

DRC. 5. ab b = 3 b ( a 1 ) = Deponun hacmi 24x olsun, 3. y = 6 için = 3. 7 MATEMATİK DENEMESİ. a 9 b. a 2 b b = 12 b ( a 2 1 ) = 12.

Makro İktisat 1 N.K.Ekinci, 2015

5. ÜNİTE IS LM Analizi

Bölüm 5 Manyetizma. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

LYS LYS MATEMATİK Soruları

MATLAB GUI TABANLI ELEKTROMIKNATIS DEVRE TASARIMI VE ANALİZİ

Batman Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2014 Yılı. Özel Yetenek Sınavı Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Gauss Kanunu. Gauss kanunu:tanım. Kapalı bir yüzey boyunca toplam elektrik akısı, net elektrik yükünün e 0 a bölümüne eşittir.

BÖLÜM 6. MANEVRA 6.1. GĐRĐŞ

ASTRONOTİK DERS NOTLARI 2014

Sadece daha da iyisi.

BASIT MAKINALAR. Basit makinalarda yük P, dengeleyici kuvvet F ile gösterilir. Bu durumda ; Kuvvet Kazancı = olur

( ) ( ) ( ) ϕ ( ) ( )

Elektro Akustik Gitar

Bölüm 6: Dairesel Hareket

YX = b X +b X +b X X. YX = b X +b X X +b X. katsayıları elde edilir. İlk olarak denklem1 ve denklem2 yi ele alalım ve b

YENİ NESİL ASANSÖRLERİN ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bölüm 5 Olasılık ve Olasılık Dağılışları. Doç.Dr. Suat ŞAHİNLER

Evrensel kuvvet - hareket eşitlikleri ve güneş sistemi uygulaması

Günlük Bülten. 12 Nisan Cari işlemler dengesi, Şubat ayında 5.1 milyar dolar açık verdi

5. ( 8! ) 2 ( 6! ) 2 = ( 8! 6! ). ( 8! + 6! ) Cevap E. 6. Büyük boy kutu = 8 tane. Cevap A dakika = 3 saat 15 dakika olup Göksu, ilk 3 saatte

Otomatik Depolama Sistemlerinde Kullanılan Mekik Kaldırma Mekanizmasının Analizi

3. BÖLÜM. HİDROLİK-PNÖMATİK Prof.Dr.İrfan AY

Optik Sorularının Çözümleri

BÖLÜM 2 KORUNUM DENKLEMLERİ

OPTİMUM RADAR PARAMETRELERİNİN SÜREKLİ GENETİK ALGORİTMA YARDIMIYLA KARIŞTIRMA ORTAMINDA RADAR MENZİLİNİN MAKSİMİZE EDİLMESİ İÇİN BELİRLENMESİ

3 FAZLI SİSTEMLER. şartlarda daha fazla güç nakli mümkündür fazlı sistemler 1 3-FAZLI DENGELİ SİSTEMLER V OR V OS O V OT

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI. Gümrükler Genel Müdürlüğü / DAĞITIM YERLERİNE

MEKANİK TİTREŞİMLER. (Dynamics of Machinery, Farazdak Haideri, 2007)

Bölüm 6: Newton un Hareket Yasalarının Uygulamaları:

10. Sınıf. Soru Kitabı. Optik. Ünite. 1. Konu Gölgeler ve Aydınlanma. Test Çözümleri. Lazer Işınının Elde Edilmesi

L L L. / > * î! ' VARLIKLAR. Yeniden Düzenlenmiş (*) Bağımsız Denetimden Geçmiş Önceki Dönem. Bağımsız Denetimden Geçmiş Cari Dönem

Nokta (Skaler) Çarpım

Bölüm 30. Biot-Savart Yasası Giriş. Biot-Savart Yasası Gözlemler. Biot-Savart Yasası Kurulum. Serbest Uzayın Geçirgenliği. Biot-Savart Yasası Denklem

VİDALAR VE CIVATALAR. (DĐKKAT!! Buradaki p: Adım ve n: Ağız Sayısıdır) l = n p

BASAMAK TİPİ DEVRE YAPISI İLE ALÇAK GEÇİREN FİLTRE TASARIMI


BURSA HAFİF RAYLI TAŞIMA SİSTEMİ İÇİN AKIM KAYNAKLI AKTİF GÜÇ FİLTRESİ UYGULAMASI

Basit Makineler. Test 1 in Çözümleri

Eğrisel harekette çok sık kullanılan tanımlardan biri de yörünge değişkenlerini içerir. Bunlar, hareketin her bir anı için ele alınan biri yörüngeye

SİLİNDİRİK MAKARALI RULMANLAR - E SERİLERİ

Resmi Gazete Tarih ve No : / 25370

ARAÇ YOL YÜKLERİNİN DIŞ DİKİZ AYNAYA ETKİLERİ VE DIŞ DİKİZ AYNA TİTREŞİM PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİ

TEST 1 ÇÖZÜMLER IŞIK VE GÖLGE

5. Açısal momentum korunduğu için eşit zaman aralıklarında. 6. Uydular eşit periyotta dönüyor ise yörünge yarıçapları CEVAP: D.

SIFIR HÜCUM AÇILI BİR KONİ ÜZERİNDEKİ ŞOK AÇISINDAN HAREKETLE SÜPERSONİK AKIM HIZININ TESPİTİ. Doç. Dr. M. Adil YÜKSELEN

TEST 1 ÇÖZÜMLER BASİT MAKİNELER

Trafik Mühendisleri Yel Değirmenlerine Karşı

Gölgeler ve Aydınlanma. Test 1 in Çözümleri. 4. Silindirik ışık demeti AB üst yarım küresini aydınlatır.

POZiSYON KONTROLÜNE YÖNELİK DC MOTOR UYGULAMASI

Türkiye deki Özürlü Grupların Yapısının Çoklu Uyum Analizi ile İncelenmesi *


YOĞUNLUK FONKSİYONEL TEORİSİ METODUYLA İDEAL OKTAHEDRAL Co(II) BİLEŞİKLERİNDE KOVALENSİ FAKTÖR ANALİZİ

TORK. τ = sin cos60.4 = = 12 N.m Çubuk ( ) yönde dönme hareketi yapar. τ K. τ = F 1. τ 1. τ 2. τ 3. τ

r r r r

Bölüm 11: Doğrusal Olmayan Optik Alıştırmalar

TG 1 ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK

Otomotiv Mühendisliği Bölümü Dinamik Ders Notu

A A A A A A A A A A A

KÖPRÜLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİNİN DİNAMİK ÖLÇÜMLER VE MODAL ANALİZ İLE BELİRLENMESİ

Katı Cismin Uç Boyutlu Hareketi

11. SINIF SORU BANKASI. 1. ÜNİTE: KUVVET VE HAREKET 10. Konu BASİT MAKİNELER TEST ÇÖZÜMLERİ

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Türkiye de İslami Finansın Tarihsel Kökenleri. Süleyman Kaya

SAE 10, 20, 30 ve 40 d = 200 mm l = 100 mm W = 32 kn N = 900 d/dk c = mm T = 70 C = 2. SAE 10 için

İLKÖĞRETİM 8. SINIF ÖĞRENİLERİNİN ANNE-BABA TUTUMLARININ, PSİKOMOTOR BECERİ DÜZEYLERİNE ETKİSİ *

GESTRA Ürün Programı. Her türlü uygulama için optimum çözümler

Boru İçerisindeki Bir Akış Problemine Ait Analitik ve Nümerik Çözümler

Dönerek Öteleme Hareketi ve Açısal Momentum

DENEY 4 ÇARPIŞMALAR VE LİNEER MOMENTUMUN KORUNUMU

FİZ101 FİZİK-I. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü B Grubu Bölüm V: Newton un Hareket Yasaları

BİLEZİKLİ ASENKRON MAKİNELERDE ANLIK YÜKSEK MOMENT VE HIZ DENETİMİ İÇİN ROTOR DEVRESİNE BULANIK MANTIK TABANLI GÜÇ ENJEKSİYONU

Cevap C. 400 / 0 ( mod 8 ) A harfi. 500 / 4 ( mod 8 ) D harfi. Cevap C. 6. I. n tam sayı ise. n 2 = 4k 2 4k + 1 veya n 2 = 4k 2

Dairesel Hareket. Düzgün Dairesel Hareket

TG 8 ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK

ELEKTROMEKANİK GERGİ DENETİM SİSTEMİ

Krediniz ile ilgili detaylar aşağıda bilgilerinize sunulmuştur. Kredinizin hayırlı olmasını dileriz. Kredinizi iyi günlerde kullanmanızı dileriz.

Basit Makineler. Test 1 in Çözümleri. 3. Verilen düzenekte yük 3 ipe bindiği için kuvvetten kazanç 3 tür. Bu nedenle yoldan kayıp da 3 olacaktır.

1. BÖLÜM 1. BÖLÜM BASİ BAS T İ MAKİ T MAK N İ ELER NELER

Transkript:

itimas İ TİMAS ( U"~'YI) Adam kayınna anlamında ahlak teimi. Sözlükte "el süme, dokunma" anlamındaki lems kökünden masda olup "istemek. aamak" manasma gelen iltimas Tükçe'de " haksız yee adam kayıma, biine aka çıkma, ona ayıcalık tanıma " anlamlaında kullanılmaktadı. Aapça' da ise şefaat, i sa, t afdil gibi kelimele bu anlamda da kullanılı. iltimas, genel olaak dinlein ve hukuk sistemleinin adalet anlayışı ile bağdaşmayan bi davanış olup dini metinlede ve hukuk sistemleinde bu tü davanışlaı önlemeye yönelik bazı hükümle bulunmaktadı. Mesela Tevat'ta iki kadınla evli olan bi adamın daha çok sevdiği ikinci kaısının çocuklaına iltimas etmesinin yasaklandığı belitili (Tesniye, 21/ ı 5- ı 7). Ku'an-ı Keim'de iltimas kelimesi bi ayette sözlük anlamıyla geçe (el-hadld 57/13). Bununla bilikte hak, adalet, düüstlük gibi ahlaki konulaa dai pek çok ayet iltimas yasağını da kapsa. Ayıca "insanlaın belli bi amaca ulaşmak için bibileine aacı olmalaı " anlamına gelen şefaat kelimesi Ku'an'da "şefaat-i hasene" ve " şefaat- i seyyie" şeklinde ikiye ayılmış olup (en-n isa 4/85) şefaat-i seyyie Tükçe'deki iltiması ifade etmektedi. Yagı işleinde yakıniaa iltimasta bulunma, zengin-faki ayıımı yapma ve duygusal davanıp adaletten ayılma yasaklanıken kişinin kendisi, ana babası ve yakın akabası aleyhine de olsa şahitlik edeken doğuluktan sapmaması emedili (en-n isa 4/135) İltimas kelimesi çok sayıda hadiste yine sözlük anlamında kullanılmışsa da (Wensinck, el-fvlu'cem, "lms" md.) başka ifadelele iltiması yasaklayan hadisle de vadı. Mesela bazı sahabllein. Beni MahzQm'dan hısızlıkyapan bi kadına asaleti dolayısıyla had uygulanmaması konusunda icada bulunması için Üsame b. Zeyd'i kendisine göndemeleine üzülen Hz. Peygambe, suç işlemesi halinde kızı Fatıma'yı bile cezalandımakta teeddüt etmeyeceğini, önceki milletiein ceza uygulamasında zengin ve asille zayıf, faki ve aşağı tabakadan olanla aasında ayıım yapmalaı yüzünden helilk olduklaını belitmişti (Buha\',"EnbiyiJ.>", 54, "J:Iudüd", ı 1, 12; Müslim, "J:Iudüd", 8-9). Bu hadiste Üsame'nin aacılığı şefaat kelimesiyle 154 ifade edili. İslam adiiye taihi, kaalaında iltimasa ye vemeyen kadılaın menkı beleiyle doludu. Bunladan bii olan Kadi Şüeyh'in Hz. Ali ile bi yahudiyi muhakeme etmesi meşhudu. Kadı halifeye makamından dolayı iltimas etmediği gibi oğlu Hasan'ın babası lehine şehadetini de kabul etmemişt i (SuyQtl, s. ı 84). İltimas yalnız müslümanlaa değil İslam devletinde yaşayan zinınilee de yasaklanmıştı. Hz. Peygambe, Medine yahudileinin eşafı aasında yaygın olan zinaya onlaın kendi hukukiaına göe had uygulamaktan kaçınmalaını onaylamamıştı (Müslim, "J:Iudüd", 28). Ku'an-ı Keim. "emanet" olaak nitelediği göevlein ehil olanlaa veilmesini ve insanla aasında adaletle davanılmasını emedeken (en-n isa 4/58) aynı zamanda vazife taksiminde iltimas; onaylamayan genel bi ilke otaya koymuştu. Hz. Peygambe göev dağıtımı sıasında talepten ziyade liyakat aaış, kendisinden sona adam kayıma işinin göüleceğini bildieek bu gelişmele kaşısında sabılı olunmasını öğütlemişti (Buha\', "Fiten", 2, "AI:ıkam", 7, "Menal}ıbü'l-enşa", 8; Müslim. "İmae ", 14. 48). Bi hadiste de, " İş ehli olmayana veildiğinde kıyameti bekle" denileek iltimas kıyamet alameti olaak zikedilmişti (Buha\', "'ilim", 2). Özellikle devlet yönetimine dai siyasetname tüü kitaplada Ku'an ve Sünnet' te esaslaı konulan liyakat ve adalet ilkeleine geniş ye veiliken aynı zamanda iltimas da eddedili. BİB İYOGRAFYA : isanü'l-'aab, "lms" md.; Wensinck, el Mu'cem, "lms" md.; Buhai. "'ilim", 2, "Enbiya, ', 54, "l;!udüd", ll, 12, "Fiten", 2, "Mena J5ıbü'l-enşa", 8, ~AJ:ıkam", 7; Müslim. "l;!udfıd ", 8-9, 28, "inae", 14, 48; Ebu Davuct. " l;!udüd", 4; Nesai, "SaiJ5", 6; Mavedi. Naşi J:ıatü ' l-mülük (n ş. H ı dı Muhammed Hıdı). Küveyt1403/ 1983, s. 176-177,180,186-191, 202-203; ibn Ebu Rendeka et-tutüşi, Siacü'l-mülük (nş. Muhammed Fethi E bo Beki). Kahie 1414/1994, s. 211-212, 228, 249, 255, 4(;il, 533-534, 554-555, 560-562, 569-572; SüyQti. Tail)u'l-l)ulefa' (n ş. M. Muhyiddin Abdülhamld). Kahie 1389/1969, s. 184. Iii N EBi BozKURT İTİZAM ( 'F"Y' ı Bi lafz ın, zihin taafından konusuyla bağlant ılı başka bi valık ve manaya delalet etmesi anlamında mant ık teimi (bk. DElAET). göülen --, İ TİZAM (bk. ÜZUM-ı MA A YEZEM). İ TİZAM ( 'F' ı Os man lı la 'da devlete ait vegi geliinin özel bi şahsa veilmesini ifade eden bi teim. üzüm kökünden tüeyen iltizam sözlükte "geekli sayma, üzeine alma, bi taafı tutma" gibi anlamlaa geli. Teim olaak "özel bi şahsın devlete ait hehangi bi vegi geliini toplamayı belili bi yıllık bedel kaşılığında üzeine alması" demekti. Bu işi yapan kiş iye m ültezim deni. İlt i zamla eş anlamlı olaak deuhde. t evcih, füuht, ihale ve taahhüd tabilei de kullanılmıştı. Günümüzün deyimiyle vegilendimenin bi tü özelleş tiilmesi şekl i nde nitelenebilecek olan iltizam. ziai toplumun hakim olduğu dönemin yaygın bi uygulaması şeklinde İlkçağ'dan XX. yüzyılın başlaına kada dünyanın pek çok ülkesinde kullanılmış bi vegilendime metodudu. Devlet için vegilendimenin başlıca iki yolu vadı. Bunladan bii, günümüzde hemen he devlette o l duğu gibi maaşlı memu kadolaı ile vegilendime yap ı l mas ı. diğei ise vegilendime göevinin özel teşebbüs gibi haeket eden kişilee belili şatlada devedilmesidi Bu iki metot, vegilendimede devletin kullanabileceği mekanizmalaın iki ideal şematik kutbudu. Uygulamada bu iki kutup aasında değişik şekille he zaman için mevcut olmuştu. Osmanlıla, emanet ve iltizam usullei diye adlandıdıklaı bu metotlaın he ikisini de kullanmışladı. Ancak başlangıçtan --, itibaen iltizamı emanete tecih etmişle ve bu tecih le-. ini XIX. yüzyılın otalaına kada pek değiştimemişledi. Tanzimat'tan itibaen tecih istikameti emanetin lehine değişmekle bilikte iltizam tam olaak tasfiye edileneden impaatoluğun sonuna kada valığını koumuş ve Osmanlı sisteminin yaşıtı say ı labilecek nadi kuumladan bii olma niteliğini kazanm ı ştı. İltizamı. uzun taihi boyunca geçidiği çeşitli değişmelein içinde ot aya çıkan temel unsulaını ayıklayaak genel bi model halinde şöyle tanımlamak mümkündü: Devletin, genellikle belili bi mekanla sınılı kanuni ve 1 veya şe'! vegi unsulaından oluşan bi demeti ifade

eden mukataa biimleini vegilendimeyi ekabete açık, ekseiya müzayede ile tesbit edilen ve bi bölümü peşin ödenmesi istenen belili bi yıllık bedel kaşılığında, sınılı bi süe (tahvil) için kaı ve zaaı kendine ait olmak üzee kabul edecek mültezimlee güvenili bi kefaletle devetmesidi. Mültezimlein bi sosyal gup olaak kimliklei, aalaındaki ekabetin deecesi ve niteliği, kefillele ilişkilei, vegilendime hakkının süesi, ödenecek bedeliein ve peşinleinin tesbiti ve ödeme şekillei bakımından iltizam sektöü, uzun taihi boyunca büyük değişmelee sahne olmakla bilikte bu modelin temel unsulaı, yani sınılı süelele ekabet içinde belilenen ve bi bölümü peşin ödenmesi geeken bi yıllık bedel ve kefaletten oluşan iskeleti değişmeden kalmıştı. Rekabet bazan açık ve net, bazan dolaylı ve göünmez kalmış, fakat daima mevcut olmuştu. iltizamda he zaman tek bi şahıs olaak veya otaklık halinde faaliyet gösteen bi mültezim vadı. Mültezim sivil sektöden, eaya, hatta yabancı yahut askei züme mensubu olabili. İltizamda bi peşin ödeme de az veya çok daima vadı: hazinenin ihtiyacına ve mültezimlein ekabet gücüne göe miktalaı yahut iltizam bedeline oanlaı değişmekle bilikte he zaman için bi peşin ödeme söz konusudu. İltizamda süele uzayıp kısalmış. fiilen bikaç günden on- on beş yıla, hatta mültezimin ölümüne kada biçok değişmeye uğamışsa da daima sınılı kalmıştı. XVII. yüzyılın ikinci yaısından itibaen "ebedl" kaydı ile (be-vech-i teb'ld), veilenlede, daha sona XVIII. yüzyılda kaydıhayat şatı ile veilen malikane tüü iltizamlada da belili veya belisiz, fakat he zaman için sı nılı ve sonlu kalan bi süe söz konusudu. Miasla intikal yok denecek kada azdı. Modelin önemli bi unsuu da kefaletti. Başlangıçta he mültezim, büyük çoğunluğu mukataanın bulunduğu bölgede yeleşmiş küçük semaye sahipleinden oluşan bi kefil gubuna dayanıyodu. Aynı kefilin başka mukataa veya mültezime destek vemesine müsaade edilmezdi. XV ve XVI. yüzyıllaın bu tam şekillenmemiş olan kefille topluluğu gideek uzmanlaşan ve büyük mekezlede, özellikle istanbul'da yoğunlaşan bi kedi kuumu halinde ögütlenmiş saaflaa dönüştü. Bu değişim, XVIII. yüzyıldan itibaen zamanla açıklık kazanan bi şekilde müşahede edilmektedi. Kedi veen duumundaki kefille iltizam kalaından he zaman açık veya gizli bi pay da alıyoladı. Bu paylaın niteliği, XVIII. yüzyıldan itibaen saaflada toplanan süeç içinde oldukça açık biçimde takip edilebilmektedi. iltizamın Osmanlı dünyasında ne zaman başladığı tam olaak bilinmemektedi. Uygulamasına ait ilk önekle XV. yüzyılın ikinci yaısından itibaen göülü. Ancak bu önekle dikkatle incelendiği zaman oldukça gelişmiş ve yeleşmiş teminoloji ve mekanizmalaı ile çok daha önceden başlamış olduğuna hükmedilebili. İltizam metodu, XVI. yüzyılın başlaından itibaen hızlı bi genişleme eğilimi içinde göünü. Bu dönemde iltizam metoduna ait modelin taşıdığı temel özelliklei şöyle özetlemek mümkündü: Maliyenin binlece mukataadan oluşan vegi kalemlei yalnız İstanbul'da değil, aynı zamanda he mukataanın bulunduğu bölgede süekli bi ekabet içinde tutulan taliplein kadıya yahut mahallin en büyük maliye yetkilisine (defteda, muhassıl vb.) yaptıklaı başvuu ile muamele başiad ı. Aday bu başvuuda ödeyeceği meblağı, ne kadaını peşin ödeyeceğini, kefilleine ait liste ile he bi kefilin taahhüt ettiği meblağı ve kabulünü istediği diğe şatlaı belitidi. En uygun şatlada en yüksek meblağı teklif eden adayın vegilendimeyi başaabilecek ve teklif ettiği meblağ ı ödemeye yeteli mali gücü olduğunu beliledikten sona, kadı kefiliein taahhüt ettiği kefalet meblağı nı ödeme gücüne sahip olup olmadıklaını anlamak üzee evleine kada gideek bizzat müşahede edip güvenili şahitiein de ifadeleiyle kaydettikten sona az tezkiesini hazıla ve mekeze yolladı. istanbul'da da geekli inceleme yapılaak teklif kabule şayan göülüse iltizam mukavelesi oluşmuş sayılı ve bütün bu veilei ihtiva eden bi beat hazılanaak göndeilidi. Adından mültezim vegilendime işine başlayabilidi. Bu dönemde iltizama eaya veya askei. müslüman yahut gayi müslim, yeli veya yabancı hekes katılabilidi. Mukavele tahvil denilen ekseiya üç yıllık bi süe için yapılıdı. Ancak çok defa bikaç tahvil için dokuz hatta on iki yıla kada uzayan süeyi kapsayabili ve bu husus veilen beatta açıkça belitilidi. Fakat devlet, hacamalaını nomal olaak yıllık peiyatlala yaptığı için mültezimin de mukavelede belilenen süe ne olusa olsun he yıl için "kıstelyevm" adı veilen, yani süenin büi T İ ZAM tünü için belilenen meblağdan he bi yıla isabet eden kısmının ayı ayı hesabını kapatması geekidi. Mültezim, ödeyeceği meblağın bi yıllığına isabet eden kısmının genellikle o/o S ile SO'si aasında değişen bi bölümünü bi nevi kefalet akçesi niteliğinde hazineye peşin olaak ödedi. Peşin yatıılan bu meblağ, yıllık kıstelyevm muhasebeleinde mukavelenin son yılında hesaba katılmak üzee hazinede bekletilidi. Bu ise mültezimin hazineye vediği bi nevi faizsiz kedi demekti. Asgai üç yıldan başlayaak dokuz, hatta on iki yıla kada uzayabilen süe için yapılan mukavelede taaflaın uyması bakımından tam bi simeti mevcut değildi. Devlet, vegilendiici niteliğine uygun olaak müzayedeyi süekli açık tutadı. Taliple daha yüksek bi meblağ teklifiyle mahallinde yahut İstanbul'da he zaman için başvuabililedi. Daha yüksek teklifi aldığı anda hazine mukave Jeyi hemen değiştime hakkına sahipti. Eski mültezim bu yeni meblağı kabul edese mukavele yine onun üzeinde kalmak şatıyla yenilenidi; kabul etmediği takdide ise tahvil bozulu ve mukataa yeni talibe devedilidi. Eski mültezim ne kada vegilendime yapmışsa o süeye ait kıstelyevm hesabı yapılıdı. Tahvili fiilen bittiği için yatımış olduğu peşin de bu hesabın içinde ye alı, eğe kıstelyevmi aşıyosa fazlası mültezime iade edilidi. Nazai olaak üç ile on iki yıl aasında tasalanan mukavele süelei XVI. yüzyıl boyunca fiilen çok daha kısa olaak geçekleşti. Toplumun bütün kesimleine açık tutulan yoğun ekabet otamında mukavele süelei kısalıken iltizam bedellei de tımanaak yükseldi ve iltizam sektöü hızla genişledi. Bu ekabet otamında emanet usulü de silinme deecesinde daaldı. Bu taihleden itibaen XIX. yüzyılın otalaına kada emanet usulü gideek çok nadi hallede, ya ilk defa tesis edilen bi mukataa için müzayedeye esas alınacak geli kapasitesini belilemek geektiği veya iltizamla almaya istekli ve geeken düzeyde meblağı ödemeye azı mültezimle bulunamadığı yahut da iltizama veildiği halde mukavele süesi içinde fevkalade değişmele sonucu mukataanın geliinde büyük ölçüde azalma beklendiği için mültezimin işi bıakmak zounda kaldığı duumlada geçici olaak başvuulan istisnai bi metot haline gelmeye başladı. Emanet usulünün iltizamla ekabet edemediği için otadan kalktığı muhakkaktı. Zia iltizam, ema- 1 155

itizam netle kıyaslanmayacak kada az masaf ve küçük bi büokatik kado ile azami vegilendime imkanı sağlıyodu. Vegilendimenin maliyeti, yalnız devlet açısından değil ekonomi açısından da emanete oanla hissedili ölçüde düşük göünüyodu. Riski yükleneek kaı ve zaaı kendine ait olacak bi vegilendimede mümkün olduğu kada az hacama ile azami gelii elde etme düşüncesiyle haeket eden mültezimin bu işi, maaşla göevlendiilmiş olan memu eminleden daha etkili şekilde başaacağına ve ekonomi üzeine, aynı vegi hacmine ulaşmak için emanete göe çok daha düşük bi kaynak yükü bindieceğine şüphe yoktu. Kısacası vegilendimenin hem mali hem de iktisadi maliyeti bakımından emanet usulünden daha veimli ve etkin olduğunu tecübe ile gödüklei için Osmanlı otoitelei başlangıçtan bei iltizamı tecih ettile ve sahasını gideek genişlettile. Bununla bilikte iltizam usulü devletle ekonomi aasındaki mali bağiantıyı kuma mekanizması olaak he ikisinin aleyhine olabilecek potansiyel eğilimlei de içinde taşıyodu. Uzun taihi boyunca iltizam usulünün hem teknik oganizasyon şekli hem de sosyal kompozisyonu bakımından göstediği değişme, bu eğilimlele ona kaşı alınan çeşitli önlemlein ve kaşı eğilimlein bi bileşkesidi. iltizamın' ekonomi ve 1 veya devlet maliyesi aleyhine işlemesini önlemeye matuf mücadelelein hiçbii onun yeine akibi olan emaneti ikame etmemiş, yine iltizamın değişik şekilleine vücut vemekle sonuçlanmıştı. Çünkü iltizam usulünün, çağın iktisadi şatlaı içinde veimlilikten de önemli maliye için devlet gelileini mevsimlik, hatta konjonktüel dalgalanmaladan kouyaak önceden göme imkanı sağlamak gibi vazgeçilmez avantajlaı da mevcuttu. Bi yandan bu avantajlaından atan ölçüde yaalanma, öte yandan tehlike ve sakıncalaından mümkün olduğu kada kounma doğultusunda bazan bibiine zıt, bazan da bibiini tamamlayan tedbi ve mücadelelein kompleks yumağı, iltizam usulünün asıla süen değişmeleden geçmesinin temel dinamizmini oluştumuştu. Vegi gelileinin hazineye intikal edecek bölüm ün belilenmesi üzeindeki mücadele ve tedbile bu değişmeyi etkileyen faktölein başında ye alı. Bu bölümün azamiye çıkaılması maliyenin motifleinin de başındadı. Mültezimle aası 156 ekabet ne kada iyi işlese hazineye intikal eden bölüm de o deecede yüksek olu. Rekabetin işleme deecesini iltizam bedelleinin zaman içindeki seyi kısmen yansıtı. Y0/ ve XVI. yüzyıllaa ait akamla ekabetin az çok iyi işlediğini düşündüecek niteliktedi. Fakat aynı akamla, Y0/ll. yüzyıldan itibaen gideek donmaya doğu bi seyi içine gie. Rekabetin azalmış olduğunu düşündüen bu dugun göüntünün akasında müşahede edilen ilk manzaa. iltizamlaın yavaş yavaş askei züme mensuplaının eline geçmiş bulunmasıdı. Askei zümenin XVI. yüzyılın ikinci yaısından itibaen hızlanan çoğalması atan masafla ve bütçe açıklaını beabeinde getimişti. Bütçe açıklaının başlıca etkisi. bu dönemde bilinen enflasyona göe düşük kalmış bulunan maaşlaın zamanında ve tam olaak ödenememesinde kendini gösteiyodu. Sayısı atan askei züme mensuplaının, eel olaak düşük kalan maaşlaını zamanında ve tam olaak alanama tehlikesiyle kaşılaştıklaında yaptıklaı işle aasında ( esnaflık ve ticaete gime, isyan etme vb. dışında) i Itizan sektöüne yoğun şekilde gimelei çok beligindi. Devlet de buna kaşı koymak yeine bi tehlikeden kutulmayı sağlayacağı için yadımcı olmuştu. Askei züme mensuplaı başlangıçtan bei iltizam sektöünde çoğunlukta idile. Ancak Y0/l. yüzyılın sonlaından itibaen maaşlaını zamanında ve tam olaak alabilmeyi gaanti etme motifiyle iltizam sektöüne daha büyük çapta yönelmelei bu sayıyı hızla attıdı. Sektöün tamamıyla askei züme mensupianna inhisa etmeye başlaması XVII. yüzyılın başlaından itibaen gideek hızlandı ve süeç 1060'1ada ( 1650) aşağı yukaı tamamlandı. İltizam sektöünde daha önce sayılaı az olmayan gayi müslimlein Y0/ll. yüzyılın otalaından sona hemen hemen silinmeye başlaması bu süecin bi sonucudu. iltizam sektöüne askei züme mensuplaı bütünüyle hakim oluncaya kada aalaındaki ekabet mukataa iltizam bedelleinde az çok atışlaa yol açıyodu. Hakimiyetin tamamlandığı 1060'Iadan (1650) sona mukataa iltizam bedellei, belki de iktisadi kapasite sınıına vamasının da etkisiyle yavaş yavaş donmaya başladı. Aynı yıllada sayılaı atmakta olan askele aasında ekabetin yönlei de değişti. Biinci değişme, maaşlaını hazineye teketme kaşılığında mukataa iltizamlaını almaya yönelmeleidi "Hazlne-mande" olaak bilinen bu süeç Y0/ll. yüzyılın ilk yaısında başladı ve ikinci yaısında hızlandı. Mukataalaın değişmez göünen bedellei, iltizamı almak için feda edilen yıllık maaş miktaında fiilen attıılmış oluyodu. Bu süeç sayesinde devlet. daha önce mültezimlee intikal etmekte olan kalaın bi bölümünü maaş ödemeleinden sağlanan tasauf şeklinde hazineye tansfe etmiş oluyodu. Bu husus. XVII. yüzyılın başı ile sonlaı aasında bütçe akamlaının pek değişmemiş göünmesinin buzdağı gibi akasında sakladığı bi süeçti. Rekabetin değişen diğe yönü ise iltizam peşinleinin yükseltilmesidi Bu peşinle mültezimleden alınan kısa vadeli iç boç demekti ve donmuş göünen iltizam bedelleini bu bocun ödenmesi söz konusu olmayan faizi oanında yükseltmiş oluyodu. Bu iki yönde yoğunlaşan ekabet sayesinde devlet vegileden hazineye intikal eden bölümü attımaya çalışıyodu. Fakat hazinenin payı attıkça iltizam sektöü de ekonomiden aldığı payı attıma eğilimindeydi. Askei zümenin gideek büyüyen gövdesi ve setleşen ekabetiyle hakim olmaya çalıştığı iltizam sektöünün ekonomide yaattığı tahipçi etkileini azaltmak üzee alınan tedbile. XVII. yüzyılın sonlaına doğu mukataa iltizamlaında yeni bi sistem değişmesini beabeinde getidi. Y0/ll. yüzyılın sonlaından XIX. yüzyılın otalaına kada iltizamda denemeye giişilen yeni sistem malikanedi. Bu sistemde iltizamla o zamana kada kaydedilen süelein en uzunu ile, kaydıhayat şatı ile veiliyodu. Bi mukataanın iltizamını malikane olaak alan kişi hayatta kaldığı süeboyunca onu elinde bulunduma hakkını da almış oluyodu. Haklaını beliten beatı aldıktan sona hazineye ve mükelleflee kaşı hehangi bi kanunsuzluk yapmadıkça malikanesinin elinden alınması söz konusu değildi. Bu ise Y0/I-Y0/II. yüzyılladaki uygulamaladan çok faklı bi gaanti getiiyodu. Vade bakımından olduğu kada ekabet ve peşin şatlaı bakımından da daha önceki iltizamdan çok faklı özelliklei vadı. Rekabet sıkı bi takip ve kontol altında etkin şekilde işletiliyodu. Mültezim malikane olaak satın aldığı vegi kaynağı için hazineye, önceden belilenmiş ve yıldan yıla değişmeyeceği gaanti edilmiş sabit bi yıllık vegiyi ödemekle yükümlü olacaktı. Sistem bunu. vegilendiilen kaynaklaın üetim kapasiteleini geliştime-

ye mültezimlei teşvik etmek amacıyla yapıyodu. Zia bu sayede atacağı umulan vegi gelileinin hazineye ödenecek sabit yıllığın üstünde kalan kısmı mültezimlee ait kaı oluştuacaktı. Mültezim vegi kaynağını, gelecekte kazanabiieceği bu muhtemel kalaın bi nevi kapitalizasyonuna tekabül eden ve "muaccele" adı veilen bi peşin meblağ ı ödeyeek satın alacaktı. Bu peşin meblağ potansiyel alıcılaın katıldığı bi müzayedeyle belileniyodu ve daha önceki iltizam peşinleinden genellikle hem çok daha büyük bi meblağdı hem de vade itibaiyle çok faklı idi. Eski peşinle tahvil sonunda mutlaka ödenmesi geeken kısa vadeli ve faizsizdi. Yeni peşin olaak muaccelede, mukataanın geliine ve malikanecinin ömüne göe faklı hadlede de olsa az veya çok bi faiz mevcuttu; vade de ebedi idi, yani hiçbi zaman gei ödemesi söz konusu olmayan bi peşin di ve faiz ödemesi malikaneci öldüğü zaman son buludu. Hazine için bu muaccelele çok önemli bi yeni geli kaynağı idi ve zamanla çok büyüyebilecekti. Zia sistem sayesinde malikanecile vegi kaynağının üetim kapasitesini genişiettikçe bi yandan bunlaın eline geçecek vegi hasılat fazlalaı atacak, öte yandan sahiplei ölüp mukataala devletçe yeniden satılıken kapitalizasyon meblağlaı olaak muaccelele de yükselecekti. Vegi iltizamlaını bi nevi aksiyon piyasasına kavuştuan bu sistem 1106'da (1695) uygulamaya konuldu ve XVIII. yüzyıl boyunca büyük yaygınlık kazanaak iktisadi faaliyetlein he şubesinden alınmakta olan vegilein hemen hepsi (gümük, damga, öşü, ihtisa b, bac vb.) bu sisteme dahil edildi. Amaç ikili idi, hem ekonomide vegilendiilebili kaynaklaı kouyup geliştiecek hem de vegi gelileini attıacaktı. Sistemin ekonomi üzeinde beklenen ölçüde olmamakla bilikte başlangıç döneminde olumlu etkilei göüldü. Yeni mültezimle. satın aldıklaı malikanelede üetken faaliyetlee genellikle yadımcı oldula; güvenliği sağladıla, kedi vedile, hatta uzun vadeli yatıımla bile yaptıla. Bunla daha önceki iltizamda. hatta tina sisteminde pek astlanmayan yenilikledi. Büyük çoğunluğu büokat ve askei züme mensubu olan yeni mültezimle, bu sayede mekantil faaliyetlee meşu olaak kısmen katılma imkanı elde ettile. Bununla bilikte bu yoldan kapitalist tipte bi müteşebbis oluşmadı. Malikanecile zengin bie antiye büokat olaak kaldıla. Sistemin ekonomi üzeinde zamanla olumsuz etkileinin otaya çıkmasının başlıca sebebi de budu. Biçokyeni vegi kalemi ihdas ve ilave edileek sistem çok genişletildi. Malikanecile. vegi toplamayı fiilen kendilei yapmayıp ikinci ve hatta bazan üçüncü elden mültezimlee devetıneye başladıla. Böylece sistem, ekonomi üzeinde vegi yükünü attııcı ve üetim sektöünden gideekkalabalıklaşan antiye zümeleine geli tansfeini büyüten bi mekanizmadan ibaet hale geldi. İltizamın hazine ile halkın ikisine de zaa veme potansiyellei teka işlemeye başladığı göülünce sistemi yeniden değiştime iadesi de haekete geçti. İlk ciddi müdahale XVIII. yüzyılın sonlaında Nizam-ı Cedid haeketiyle başladı. Büyük ve kaı yüksek mukataala malikane sektöü dışına çıkaıldı. Yeni kuulan iad-ı cedid hazinesinin kontolünde kısa vadeli iltizamlala idae edilmeye başlandı. Buada esas amaç, bie aacı duumuna gelmiş bulunan malikanecilein almakta olduğu antı hazineye aktaabilmekti. Bu antın bi ucunda, çoğu İstanbul'da otuan ota üst tabaka askei züme mensubu olan malikanecile vadı; öbü ucunda da mukataalaın bulunduğu bölgede yeleşmiş güçlü ayan ve eşaftan oluşan ikinci elden mültezimle bulunuyodu. Devlet. bu iki uca ait antlaı kontol etmek üzee önce malikane sektöünü yavaş yavaş daaltmaya ve böylece mukataalaı ikinci elden iltizama veme işini üzeine almaya başladı. İkinci olaak da malikane ejiminde önce ikinci elden mültezim olaak, daha sona yavaş yavaş malikane hisselei de satın alaak güç kazanmış bulunan taşadaki ayan ve eşafı aadan çıkamaya yöneldi. Bunu, mali ka ne sektöünden çıkadığı mukataalaı devlet göevlileine iltizama veeek yapmaya çalıştı. Nizam-ı Cedid'in son bulduğu 1807'de bu faaliyetle biaz duakladıysa da ll. Mahmud döneminde hemen aynı yola, bu defa daha adikal ve kaalı bi şekilde giildi. Malikane sahasının daaltılması gideek hızlandııldı. Bu daaltma malikanecilein elleindeki mukataalaı gasbedeekdeğil, Osmanlı hukuk ejimine uygun olaak malikanecile öldükçe mukataalaı yeniden satışa çıkamayaak hazinenin kontolünde tutulması şeklinde oluyodu. Kontolü hazineye geçen mukataala, 1811 'den itibaen bulunduklaı bölgenin vali veya sancak beyine iltizama veilmeye başlandı. amaç mahalli ayan ve eşafın iltizamitizam ladaki etkinliğini azaltmak ve mekezi otoitenin temsilcileini güçlendimekti. 1811-1839 döneminde bütün mukataala mekezden tayin edilen vali, mütesellim ve voyvodalaa iltizama veileek idae ettiildi. Bu dönemde emanet metodu da zaman zaman denenmekle bilikte esas itibaiyle iltizam usulü hakim vegilendime fomu olaak kaldı ve bu fom mekezileştimenin bi aleti şeklinde kullanıldı. XIX. yüzyılın ilk yaısı içinde bütün vegi iltizamlaının tek dağıtıcısı haline gelen mekezi devlet ve onun adına haeket edenle. daha önce malikaneci ve taşa ayanının aldıklaı antı büyük ölçüde kontol altında tutmayı başadıla. Bu dönemdeki modenleşme hacamalaı bu sayede mekeze tansfe edilmiş olan gelilele kaşılandı. Yalnız bu tansfede ekonomi de epeyce hıpalanmış bulunuyodu. Aşıı ve dengesiz vegi yükünden doğan şikayetlein çoğaldığı bu dönemin sonunda iltizam sektöü yeni bi değişme devesine giiyodu. Bunu iltizam metodu bakımından sonun başlangıcı diye nitelenek geeki. Gülhane'de 3 Kasım 1839'da okunan Hatt-ı Hümayun'da "... alat-ı tahibiyyeden olup hiçbi vakitte semee-i nafiası göülmeyen iltizamat usul-i muzıası" nın kaldıılacağı açıkça ifade ediliyodu. Mat 1840'ta devletin Tanzimat'a dahil edilen ana gövdesinde iltizam tamamen kaldıılaak vegilein, yeni oluştuulan muhassıllık teşkilatı içinde maaşlı memula vasıtasıyla emanet usulüne göe toplanmasına başlandı. Kaldıılmasında en önemli motif iltizamın halk üzeinde meydana getidiği, vegilendimeyi zulüm deeceleine vadımakta olan yükünü hafifletmekti. Vegi yükünü geeğinden fazla ağılaştıdığı kabul edilen iltizam metodu, bu yükün geliini yalnız halkın değil aynı zamanda hazinenin de aleyhine olaak genişienekte olduğu için tamamıyla tekedilise hem halkın üzeindeki vegi yükü hafifletilmiş hem de hazinenin gelilei attıılmış olacaktı. Bunu geçekleştimek üzee getiilen yeni uygulama geçmişte denenmiş benzei tedbileden adikal şekilde ayılıyodu. Geçmişte bu tedbile hep iltizamı iyileştime veya düzeltme niteliğinde kalmış ve metodun tamamıyla tekedileek emanet usulüne geçme hiçbi zaman düşünülmemişti. İlk defa böyle bi adikal kaa alınaak iltizamın tamamıyla tekedilmesi söz konusu oluyodu. Bu teşebbüs başlangıçta pek başaılı olamadı. Bu işi başaabilecek etkinlikte 157

i TİZAM bi mali büokasi hemen kuulamadığı gibi ekonominin gelişme deecesi ve üetim- ulaşım- pazalama yapısı, çoğu ayni olaak tesbit ve tahsil edilen ziai üünlein toplanması, depolanması. nakliyesi, pazalanması ve nihayet nakit olaak hazineye intikal ehiilmesine imkan vemekten oldukça uzakt ı. İki yıllık emanet idaesi, iltizamda söz konusu olan şikayetlein tamamını otadan kaldıamadı. Buna kaşılık Tanzimat ' ın nisbeten daha adil olmak üzee uygulamaya konulan yeni vegi ejimi, daha önce imtiyazlı bazı guplaın ve bazı bölgelede bizzat halkın yeni şikayetleine sebep oldu. Daha da önemlisi. iltizam sayesinde tahsili mali ' yılın başından itibaen imkan dahiline gimekte olan bütçe gelilei, emanetle vegilei toplayan muhassıllaın yılın sonuna doğu yapacaklaı ödemelee bağlı kaldığı için bi yıla yaklaşan bi gecikme ile kaşı kaşıya kalıntı ı şt ı. Osmanlı maliye otoitelei bu meseleyi, daha baştan öngöeek taihinde ilk defa kağıt paayı piyasaya çıkaıp halletmeye çalışmışladı. Ancak yıl sonunda hesapla yapıldığı zaman gelilein iltizamın sağladığından çok daha düşük düzeyde kaldığı göüldü. Bi sonaki yıl da duumun aynı olduğu an l aşılınca iltizam metoduna teka dönüş de kaçınılmaz hale geldi. Ne hazine ne de halk emanet yönetiminden memnun kalmıştı. İltizam sektöüne hakim zümelein baskı ve diençlei de bu sonucun oluşmasında etkili olmuştu. İltizama 184Z'den itibaen yeniden dönülmekle bilikte bunun en büyük şikayetlee yol açtığı. sakıncalaının en çok otaya çıktığı ziai üetimde bi yıl daha emanet usulüne devam edildi. Ancak hazine bakımından emanet usulü en başaısız sektö olduğundan 1843'ten itibaen buada da iltizama dönmekten başka çae bulunamadı. Açık seçik taifelee göe vegilendiildiği için kanunsuz baskılaa yönelme imkanının az olduğu düşünülen gümükle yeniden iltizama devedilen ilk büyük gubu oluştud u. Mat184Z'den başlayaak istanbul. Cidde ve Yemen müstesna olmak üzee bütün gümükle yeniden iltizamla idae edilmeye başlandı. Bununla beabe iltizamı otadan kaldıma konusunda siyasi iade yeleşmiş bulunduğu için gümüklede emanet yönetimi Mat 1860'tan itibaen geçekleştiilebildi. Aşada da iltizama 1843'te yeniden dönülmekle bilikte devletin esas hedefi ve iadesi, üetici halkın üzeindeki bas- 158 kısım hafifletici mekanizma ve tedbilele iltizam metodunu mümkün olduğu kada iyileştimek, daaltmak ve neticede kaldımaktı. Nitekim bu taihten sona iltizam usulünün. devlete ve halka zaa veen uçlaın ı budama yönünde alınan bi sei tedbile sahası gideek daaltıldı. Ancak tamamıyla otadan kaldıılması Osmanlı Devleti'nin sonuna kada geçekleştiileneden kalmış ve Cumhuiyet devinde aşala bilikte 17 Şubat 19ZS taihli kanunla tasfiye edilmişti. BiBiYOGRAFYA : BA. Cevdet Daphane, n. 2824; BA. Cevdet İktisat, n. 480; BA, Cevdet-Dahiliye, n. 2569; BA. Cevdet-Maliye, n. 10245, 10691, 11624, 24771; BA. MAD,n. 7550,7943,8009,8151, 9825, 9831, 9838, 9842, 9843, 9856, 9857, 10009, 10222, 10244, 10263, 10270, 10271, 10280, 19904; BA, İade-Meclis-i Mahsus, n. 181,596,1261,1758,1762, 2554,2564,2806, 2866, 3077, 3465, 3484, 3503, 3623, 3628, 3828, 3904, 3945, 4210, 4471, 4734, 4856, 4877,5611, 5635; BA, İade -D ahiliye, n. 454, 893, 1404, 1489, 1871, 4839,4982,5659, 8806; BA. İade-Meclis -i Vala, n. 16, 79, 89, 94, 109,415, 501, 620, 845; BA, İade -Maliye, n. 6/9 C 1310; 3/12 S 1310; BA, HH, n. i i 78, 1366, 8310, 18705, 19310A, 26164, 26511, 26533, 48342; BA, A.MKT Meclis-i Vala, n. 42/60, 119/21 ; BA, Maliye- Vaidat, n. 1814, 2237; BA, KK, n. 5040; Kananname-i Sultani be Maceb-i 'Öf-i 'Osman! (nş. Robet Anhegge- Halil inalcık). Ankaa 1956, s. 9-11, 17-22, 34-35, 44-46, 73-76, 80-81; Süleyman Sud!, Osmanlı Vegi Duzeni: Defte-i Muktesid (haz. Mehmet Ali Ünal). Ispata 1996, s. 135-152; ihsaiyyat-ı Maliyye ( ı 325). İstanbul 1327. s. 72-76; F. okkegaad. Islami c Taxation in the Classic Peiod, Copenhagen 1950, s. 92-108; E. Vas. "Elements pou complete l'histoie de 1'administation des fınances du vilayet de Buda au XVI' siecle". Studia Tucica (ed.. igeti). Budapest 1971, s. 483-489; A. Cohen, Patestine in the Eighteenth Centuy, Jeusalem 1973, s. 179-203; Mustafa Akdağ. Tükiye'nin iktisadi ve İctimai Taihi, İstanbul 1977, ll, 334-359; Ahmet Tabakoğlu, Geileme Dönemine Gieken Osmanlı Maliyesi, İstanbul 1985, s. 80, 120-135; H. Gebe. Ottoman Rule in Jeusalem 1890-1914, Belin 1985, s. 160-177; a.mlf., "Jewish Tax-Fames in the Ottoman Empie in the 16<h and 17"' Centuies". JTS, X ( ı986), s. 143-154; Yavuz Ceza. Osmanlı Maliyesinde Bunalım v~ Değişim Dönemi, İstanbul 1986, s. 282-286; Abdullatif Şene. Tanzimat Döneminde Osmanlı Vegi Sistemi, İstanbul1990, s. 36-43, 121-139; 1. Copland- M. R. Godley, "Revenue Faming in Compaative Pespective: Reflection on Taxation, Social Stuctue and Development in the Ealy-Moden Peiod", The Rise and Fall of Revenue Faming (ed. John Butche- Howa d Di ek). New Yok 1993, s. 45-68;. T. Daling, Revenue-Raising and egitimacy Tax Calleetion and Finance Administation in the Ottoman Empie 1560-1660, eiden 1996, s. 119-160; a.mlf., "Ottoman Fiscal Administation: Decline o Adaptation? ". The Jounal of Euopean Economic Histoy, XX.VIJ 1, Roma 1997, s. 157-179; Muat Çizakça. A Compaative Evolution of Business Patneships The lslamic Wold and Euope with Specific Reteence to the Ottoman Achives, eiden 1996, s. 140-143; a.mlf., "Thx-faming and Financial Decenta1ization in the Ottoman Economy, 1520-1697'', The Jounal of EuopeanEconomicHistoy,XXII/1 (ı993), s. 219-250; Halil İnalcık, "Centalization and Decentalization in the Ottoman Administation", Studies in Eighteenth Centuy lslamic Histoy (ed. Thomas Nail-Roge Owen). Cabondale Edwadsville 1977, s. 27-52; Mehmet Genç. Osmanlı impaatoluğunda Devlet ve Ekonomi, İstanbul 2000, s. 99-126, 153-171, 228-230; Halil Sahillioğlu. "Bi Mültezim Zinem Defteine Göe XV. Yüzyıl Sonunda Osmanlı Daphane Mukataalaı", ifm,xxlll/1-2 ( ı96 3). s. 145-2 18; Mehmet Ali ünal. "XVI. Yüzyıl Sonlaında Bi ittizam Sözleşmesi", TiD, sy. 6 (ı 99 ı). s. 59-71; Joseph E. Matuz. "Contibutions to the Ottoman Institution of the Iltizam", Osm.A., sy. ll (ı99ı). s, 237-249; Aiel Saızman, "An Ancient Regime Revisited : 'Pivatization' and Political Economy in the Eighteenth Centuy Ottoman Empie". Politics and Society, XX.Ij4 (ı993), s. 393-423; G. Bae. "Iltizam", EJ2 (İng.). lll, 1154-1155. İTUTMIŞ Iii MEHMET ÜENÇ Ebü'l-Muzaffe Şemsü'd-dünya ve' d-din İltutmış b. İl (İlem) Han (ö. 633/1236) Delhi Sultanlığı' nın geçek anlamda kuucusu kabul edilen Tük asıllı hükümda (1211-1236). Adı kaynaklada İltemiş/ iletmiş ( ~~) şeklinde geçmekle bilikte (Nesevl, s. 91) ilim aleminde iltutmış diye tanınmıştı. Hayatının ilk devesine dai Gazne, Buhaa ve Bağdat'ta gulam olaak bulunduğundan başka bilgi yoktu. Kısa süede efendisi Delhi Sultanı Kutbüddin Aybeg'in güvenini kazanaak devletin en üst kademeleine yükseldi ve onun kızıyla evlendi; Gevaliya (Gwalio), Been, BedaGn valiliği ve odu kumandanlığı yaptı. Kayınpedeinin ölümünden ( 1210) sona oğlu Aam Şah'ı mağlgp edeek tahtı ele geçidi (607/121 l) Taihçile, onunaam Şah'ın yönetiminden memnun kalmayan devlet adamlaının daveti ve ulemanın onayı ile tahta çıktığını kaydede. İltutmış. saltanatının ilk yıllaını devleti için büyük tehlike oluştuan Gulu l a'ın Tük asıllı kumandanlaından Taceddin Yıldız'la savaşaak geçidi. Onun ölümünden (61 2/1215) sona Delhi Sultanlığı'nın topaklaı üzeinde emelle besleyen Mültan Sultanı Nasıüddin Kabace ile uğaş-.j