TOPLAM TALEP TOPLAM ARZ AD-AS MODELİ



Benzer belgeler
FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ

16.Bölüm:Gelir ve Fiyat Düzeyinin Belirlenmesi: Toplam Talep-Toplam Arz Modeli. Doç.Dr.Tufan BAL

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

[AI= Aggregate Income (Toplam Gelir); AE: Aggregate Expenditure (Toplam Harcama)]

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ. Yrd. Doç. Dr. Hasan GÖCEN MELİKŞAH ÜNİVERSİTESİ

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI

MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE. Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir.

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır:

AD AS MODELİ. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

Modern Konjonktür Teorileri ve İktisat Politikası

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

8. DERS: IS/LM MODELİ

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

Ders Notları Dr. Murat ASLAN. Bu notlar; Prof. Dr. ABUZER PINAR ın MALĠYE POLĠTĠKASI ders kitabından faydalanılarak hazırlanmıştır.


İçindekiler kısa tablosu

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

1. Toplam Harcama ve Denge Çıktı

A İKTİSAT KPSS-AB-PS/2007

V. Bölüm Dr. Vedat KAYA BÖLÜM V PLANLANAN HARCAMA, FAİZ HADDİ VE HÂSILA DÜZEYİ: IS-LM MODELİ ( ) Temel Varsayım: P=P i

Rasyonel Beklentiler Teorisinin Politika Yansımaları ve Enflasyonla Mücadele

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006)

SORU SETİ 2 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI

Ekonomi. Doç.Dr.Tufan BAL. 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

BÖLÜM 6: PARA VE MALİYE POLİTİKASI ( )

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

BÖLÜM FAİZ ORANI-MİLLİ GELİR DENGESİ. Bu bölümde, milli gelir ile faiz oranı arasındaki ilişkiler incelenecektir.

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

7. BÖLÜM EKONOMİK İSTİKRARIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

İKTİSAT/KPSS MAKRO İKTİSAT SORULARI- I. 9. GSMH ve SMH değerlerine yönelik yapılan değerlendirmelerden

Bölüm-5: Para ve Maliye Politikalarının Etkileşimi ve Politika Karması

ULUSLARARASI EKONOMİK İLİŞKİLER: IS-LM-BP MODELİ. Yrd. Doç. Dr. Hasan GÖCEN MELİKŞAH ÜNİVERSİTESİ

N VE PARA ARZININ ÖZELL

ÇALIŞMA SORULARI-6 DIŞA AÇIK MAKROEKONOMİK MODEL: IS-LM-BP

1. Mal Piyasası ve Para Piyasası

APC= = = + c bulunur. Bunun anlamı gelir arttıkça bireylerin ortalama tüketim

Hasıla, IS ve FE eğrilerinin kesişmeleri ile belirlenir, LM eğrisi IS ve FE nin kesiştiği noktaya intibak eder.

P M/P i Ip AE, AD ve Y. Şekil 7.1: Kapalı Bir Ekonomide Toplam Talep Eğrisinin Türetilişi

İthalat 5 birim olduğuna göre, toplam talep kaç birimdir?

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

EKONOMİK İSTİKRARIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ. Dr. Süleyman BOLAT

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

Burada C tüketimi, I yatırımı ve G kamu harcamalarını temsil etmektedir. Bu üç harcamanın toplamı iç talebi temsil etmektedir.

FİYAT MEKANİZMASI: TALEP, ARZ VE FİYAT

MAKROEKONOMİ - 2. HAFTA

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

MALİYE POLİTİKASI KISA ÖZET KOLAYAOF

İKT 207: Mikro iktisat. Faktör Piyasaları

MİLLİ GELİRİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER: TÜKETİM, TASARRUF VE YATIRIM FONKSİYONLARI

MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

MAN509T.01 YÖNETİM EKONOMİSİ

8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI. Dr. Süleyman BOLAT

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

2001 KPSS 1. Aşağıdakilerden hangisi A malının talep eğrisinin sola doğru kaymasına neden olur?

BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI

Klasik & Keynesyen İktisat Çalışma Soruları.

İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur.

ULUSLARARASI EKONOMİK İLİŞKİLER: IS-LM-BP MODELİ

ÜNİTE 8: PARA VE FİYATLAR

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Araştırma Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ

Ekonominin Genel Dengesi

Transkript:

TOPLAM TALEP TOPLAM ARZ AD-AS MODELİ Yrd. Doç. Dr. Hasan GÖCEN MELİKŞAH ÜNİVERSİTESİ

[AD-AS] modelinin amacı ekonomide milli gelir ile fiyat düzeyinin nasıl belirlendiğini ve milli gelir ile fiyat düzeyindeki dalgalanmaların nelerden kaynaklandığını anlamaktır. AD - AS MODELİ

AD - AS MODELİ Basit gibi görünen bu grafikte, Toplam Arz ile Toplam Talebin dengede olduğu E noktasında, Makroekonomideki tüm piyasalarda denge olduğu anlatılmaktadır. Bu grafik birçok grafiğin bileşimini ve eş anlı olarak dengede olduğunu ifade etmektedir.

Toplam Talep : AD Toplam talep [AD(Aggregate Demand), her fiyat düzeyinde yapılması planlanan harcamalar toplamıdır. Yalnız, ekonomide talep edilen değişik mal ve hizmetlerin miktarları doğrudan toplanamayacağı için, bu mal ve hizmetlerin miktarlarının parasal değerleri hesaplanarak toplama yapılır. Bunun için İngilizce de kullanılan teknik terim genellikle total demand [ toplam talep ] değil aggregate demand [ toplulaştırılmış talep ] dır. Fakat, kolaylık olsun ve kulağa hoş gelsin diye aggregate demand için, Türkçe de toplam talep terimi kullanılmaktadır. Aynı durum toplam arz için de söz konusudur. Toplam arz [AS(Aggregate Supply)], değişik fiyat düzeylerinde, ekonomideki bütün firmaların arz etmeyi planladıkları mal ve hizmetlerin hasıla miktarlarını gösterir.

Toplam Talep : AD Toplam talep eğrisi: Geçerli olabilecek değişik fiyat düzeylerinde, hane halklarının, firmaların, kamu kesiminin ve dış dünyanın ekonominin hasılasına olan toplam talep düzeylerini gösteren eğri. Burada talep kavramı, planlanan harcama şeklinde değerlendirilmelidir.

Toplam Talep : AD P AD eğrisi, mal ve para piyasalarında, birlikte dengeyi sağlayan P ve Y bileşimlerini gösterir. AD Y Toplam talep eğrisinin (AD) eğimi, fiyatlar genel düzeyi düştükçe, toplam talep artacağı için negatif eğimlidir. AD üzerindeki her noktada, değişik P-Y düzeylerinde, mal ve para piyasasında birlikte denge söz konusudur.

Toplam Talep : AD Toplam talep, belirli bir zaman dönemi boyunca ekonomideki tüm nihai mal ve hizmetler için yapılan harcamaların toplamıdır. Toplam talep AD açık bir ekonomideki tüm harcamaların formülü, basitçe şöyledir: AD=C+I+G+NX AD=C+I+G+X-M C: Özel Kesim Tüketim Harcamaları I: Özel Kesim Yatırım Harcamaları G: Kamu (Devlet) Harcamaları Yani, Toplam talebi oluşturan harcama bileşenleri tüketim, yatırım, kamu ve net ihracat harcamalarıdır.

Toplam Talep : AD

Fiyat Düzeyi Toplam Harcamalar (milyar YTL) TOPLAM TALEP EĞRİSİNİN ELDE EDİLMESİ 2 AE 1 ( P 1 ) 1 AE 2 ( P 2 ) AE 3 ( P 3 ) 3 0 Y 3 Y 2 Y 1 P 3 3 P 2 2 Toplam Talep Eğrisi P 1 0 1 AD Y 3 Y 2 Y 1

Toplam Talep Eğrisi Neden Negatif Eğimlidir? Reel gelir etkisi - Fiyat düzeyinin artması, satın alma gücünü azalttığı için tüketim harcamaları azalır, bu da MG azalır. (Pigou etkisi) Faiz oranı etkisi - Fiyat artışı, para talebini artırır, para arzı sabit ise bu durum faiz oranlarının artmasına neden olur. Faiz artışı, yatırımları azalttığı için MG azalır.(keynes etkisi) Uluslararası ikame etkisi - Yurtiçi fiyatların artması, göreli olarak ithal malların ucuzlamasına yol açar ve talebi artırır. İthalatın artması sonucu MG azalır. Fiyatlar genel düzeyi arttığında (AD) Toplam Talep bu üç etkinin toplamı kadar azalır.fiyatlar genel düzeyi düştüğündede tersi olur.

Toplam Talep Eğrisinin Eğimi Reel para stokundaki değişmelerin, denge harcama ve hasıla düzeyi üzerindeki etkisi, AD eğrisinin eğimini belirler. Bundan dolayı, para arzındaki değişmelerin denge hasıla ve harcama seviyelerine etkisini belirleyen şeyler, AD nin eğimini de belirler. Buna göre; IS yatıklaştıkça ( çoğaltan, α ve yatırımların faize duyarlılığı, b katsayısı, büyüdükçe) AD yatıklaşır. Yine LM dikleştikçe (para talebinin faize duyarlılığı, h katsayısı, küçüldükçe ve para talebinin gelire duyarlılığı, k katsayısı, yükseldikçe) AD yatıklaşacaktır. Yani AD nin eğimini IS belirler. AD nin eğimi IS ile aynı yöndedir. IS yatıksa yatık, dikse diktir. LM ile ise tam tersidir. LM yatıksa AD dik, LM dik ise AD yatıktır.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler Toplam Talepte Değişiklikler AD eğrisinde kaymaya sebep olabilecek faktörler 3 ana başlık altında toplanabilir. Bunlar: - Beklentiler, - Yabancıların milli gelir ve fiyat düzeyleri, - Hükümetin izleyeceği politikalardır.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler Beklentiler : Hanehalkları gelecekteki gelirinde artış bekliyorsa daha az tasarruf edip daha çok tüketim yapacaktır. Bu da toplam talebin artmasına yol açacaktır. Bu hareket kendisini toplam talep eğrisinin sağa kayması şeklinde gösterir. Tam tersi olarak, eğer hanehalkları gelecekteki gelirinde azalış bekliyorsa, toplam talep azalacak ve toplam talep eğrisi sola kayacaktır.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler Hanehalklarının beklentileri yanında firmalara ait beklentiler de harcamaları arttırabilir. Firmalar gelecekte ekonomide canlılık ve büyüme dolayısıyla da talep ve kârlarda artış bekliyorlarsa bugüne ait yatırım harcamalarını artırırlar. Yatırım harcamalarında artış toplam talebi arttırır. Bu artış AD eğrisinde sağa doğru kayma ile kendini gösterir. Zıddı olduğunda, firmalar gelecekte ekonomide daralma dolayısıyla da talep ve kârlarda düşüş bekliyorlarsa bugünkü yatırım harcamalarını azaltırlar. Bu toplam talebin azalmasına ve AD eğrisinin sola kaymasına neden olur.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler Yabancı gelirleri ve döviz kuru: Ulusal para biriminin diğer ülkelerin para birimleri karşısında değer yitirmesi durumunda döviz kuru yükseldi diye kabul edilir. Yükselen döviz kuru, yerli ürünlerin diğer ülkeler için daha ucuz olduğu anlamını taşır. Bu durumda yabancılar yerli ürünlere olan taleplerini arttıracaklardır. Bu da ilgili ülke için ihracatın artması demektir. Artan ihracat, artan toplam talebi işaret eder. Bu durumda AD eğrisi sağa doğru kayar.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler Döviz kuru düştüğünde ise yabancılar için yerli mallar daha pahalı anlamı çıkar. Bu durumda da yabancıların yerli mallara olan talebi yani ihracat azalır. Böylece toplam talep düşer ve AD eğrisi sola doğru kayar.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler Dış dünyanın reel gelirlerindeki artış da ihracat için artan talebi beraberinde getirecektir. Dış dünyanın yerli mallara olan talebinin artması toplam talebi arttıracak ve toplam talep eğrisini sağa doğru kaydıracaktır. Yabancı ülkelerin ekonomik durgunluk ya da daralma dönemlerinde milli gelirleri azalacaktır. Bu yerli mallara olan talebi azaltır. Yani ihracat dış ülkelerin zayıf gelir potansiyellerinden ötürü düşecektir. Bu ülkenin toplam talebinin azalmasına yol açar.dolayısıyla toplam talep eğrisi sola kayar.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler Hükümetin izleyeceği politikalar A-Vergiler ve transfer harcamaları: Devlet iktisadi hayata maliye politikaları yolu ile karışabilir. Maliye politikalarının en bilinen araçları vergiler ve transfer harcamalarıdır. Kamu harcamalarının artırılması toplam talebi artıracaktır. Bu durumda toplam talep eğrisi sağa kayar. Vergiler de yine devletin kontrolü altındaki başka bir toplumsal yaşamı düzenleme aracıdır. Devlet vergi oranlarını azaltmaya karar verirse, hanehalklarının harcanabilir geliri artacaktır. Bu reel gelir artışı talep artışına yol açar. Toplam talep artar ve AD eğrisi sağa kayar.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler Devletin transfer harcamalarını arttırması da benzer sonucu doğurur. Transfer harcamalar için en akılda kalıcı örnek emeklilere ödenen aylık ücretlerdir. Bu ücretlerde bir artış, toplam talebi arttıracaktır. Vergilerde bir artış ya da transfer harcamalarının kısılması ise toplam talepte tam ters bir sonuç doğuracak ve azalma gerçekleşecektir.bu durumda da AD eğrisi sola kayacaktır.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler B- Faiz oranı: Devletin izleyeceği iktisadi politikalardan bir başkası parasal politikadır. Merkez bankaları ülkelerin devlet politikaları ile uyumlu çalışan özerk yapılardır. Merkez bankalarının ekonomideki para miktarını arttırmaları, faiz oranlarını düşürecektir. Faiz oranlarındaki düşüş borçlanma maliyetlerinde bir hafifleme anlamına gelir. Borçlanarak yatırım harcamasında bulunacak girişimciler için faiz oranlarındaki düşüş bir fırsat olur. Böylece bol para, düşük faize, düşük faiz de daha çok yatırım harcamasına sebebiyet verir. Yatırımlardaki bu artış toplam talebi arttırır ve AD eğrisi sağa kayar. Ekonomide sıkı para politikası takip edilerek para arzı azaltıldığında yukarıdaki sonuçların tam tersi açığa çıkar.

Toplam Talep Eğrisinde Değişiklikler Toplam talep eğrisindeki artış ve azalış genel olarak bu şekilde gerçekleşmektedir.

Toplam Arz: AS Toplam Arz Eğrisi her fiyat seviyesinden firmaların üretip satmak istediği mal ve hizmetlerin miktarlarını gösterir. Toplam arz incelenirken dönem farklılığı önemlidir. Kısa dönemde fiyatlar (katı) yapışkandır ve toplam arz eğrisi SRAS pozitif bir eğime sahiptir. Uzun dönemde fiyatlar esnektir ve toplam arz eğrisi LRAS dikey kabul edilir.dikey toplam arz eğrisinin anlamı toplam talep eğrisi kaydığında toplam hasıla düzeyinin etkilenmediği sadece fiyatların değiştiğidir. Kısa dönem, gerçekleşen reel GSYH nın tam istihdam düzeyindeki reel GSYH dan (potansiyel GSYH) sapmalar gösterebileceği bir dönemdir. Görüldüğü gibi kısa dönem Keynesyen modele daha yakınken uzun dönem daha çok Klasik modele yakındır.

Genel Olarak Toplam Arz Belirleyicileri Toplam Arzı belirleyen temel faktörler 3 başlık altında toplanabilir. Bunlar: Kaynak fiyatları, Teknoloji ve Beklentilerdir. Kaynak Fiyatları: Üretimin gerçekleşmesi için girdi kullanımı olmazsa olmaz bir şarttır. Bu durumda son çıktıyı üretecek firmalar maliyet hesabını yaparken kullanacakları girdilerin fiyatlarını kontrol ederler. Girdi fiyatlarında bir artış, firmalar için maliyet artışı anlamını taşıyacağı için üretim miktarı ve dolayısıyla makroekonomideki toplam arz miktarı azalacaktır.

Genel Olarak Toplam Arz Belirleyicileri Teknoloji: Günümüz dünyasında teknolojik değişimin ivmesinin de her geçen gün arttığı düşünülürse teknolojinin toplam arzı belirlemede ne derece önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir. Gelişen teknoloji ile üretimin verimi hızlı şekilde artar, daha fazla çıktı üretme imkânı elde edilir. Bu daha fazla üretim ve dolaysı ile de daha fazla toplam arz anlamını taşır. Beklentiler: Firmalar hem girdi piyasası hem de çıktı piyasası ile ilgilenmek durumundadırlar. Eğer ekonomide çıktı fiyatlarının gelecekte artmasına yönelik beklenti oluşmuşsa hem firmalar gelecekte arz edebilmek için bugünkü arz imkânlarını kısarlar; hem de gelecekte fiyat artışları beklentisi ücret ve diğer girdi fiyatlarını artmasına yol açacağı için bugün artan maliyetler firmaların bugünkü toplam arzı kısmalarına yol açar. Her iki durum da toplam arzın azalmasına yol açar.

Kısa Dönem Arz: SRAS Kısa Dönem Kısa dönemde fiyat düzeyi arttıkça firmalar daha fazla mal ve hizmet üretip arz edeceklerdir. Artan fiyatları kendileri için daha fazla kar potansiyeli olarak algılar ve arzlarını arttıracaklardır. Bu da ekonominin tamamında toplam arz miktarı artışına neden olur. Dolayısıyla kısa dönem toplam arz eğrisi yukarı doğru eğimli olacaktır.

Kısa Dönem Arz: SRAS İktisat literatüründe toplam arz eğrisinin gösteriminde bir de tamamen yatay olan bir bölüm vardır. Bu bölüm anlık toplam arz eğrisi olarak adlandırılır. Anlık ifadesinden kasıt piyasada fiyatların olan bitene yanıt veremeyeceği kadar kısa dönemdir. Bu anlık toplam arzda fiyatlar sabit kabul edildiğinden, firmaların bu değişmeyen fiyattan piyasanın istediği kadar arzı yapmaya hazır oldukları varsayılır. Çok kısa ya da anlık dönem firmaların bulundukları sektör ve yapılarına bağlı olarak birkaç gün ya da birkaç ay olabilir. Önemli olan bu süre boyunca hem girdi hem de çıktı fiyatlarında değişikliğin olmamasıdır.

Kısa Dönem Arz Eğrisinde Değişiklikler Kısa dönemli toplam arzın artmasına ya da azalmasına yol açan faktörler 4 ana başlık altında toplanabilir. Bunlar, a- ücret oranları, b- emek dışı girdi fiyatlarında değişiklik, c- verimlilikteki volatalite ve d- arz şoklarıdır.

Kısa Dönem Arz Eğrisinde Değişiklikler a- Kısa dönemde firmalar üretim yaparken sermaye miktarlarını değiştiremedikleri varsayılır. Bu durumda çıktı miktarını arttırmanın tek yolu olarak kullanılan emek miktarında artış dikkati çekmektedir. Bu anlamda emeğe ödenen ücret oranı maliyetlerini kontrol altında tutmak isteyen firmalar için önemli bir kriter haline gelir. Ücretlerde bir artış maliyet artışına bu da toplam arzda düşüşe yol açacaktır. Sonuçta SRAS eğrisi sola doğru kayar.

Kısa Dönem Arz Eğrisinde Değişiklikler b- Her ne kadar kısa dönem üretim sürecinde emek hariç diğer girdiler sabit kabul edilse de bu girdilerin fiyatlarında meydana gelecek bir değişiklik toplam arzı etkileyecektir. Örneğin, artan petrol fiyatları artan maliyet anlamına gelecektir. Bu durumda ülkedeki toplam arz daralacak ve reel çıktı miktarı azalacaktır. Yani SRAS eğrisi sola doğru kayacaktır. c- Üretim sürecinde toplam arzı değiştirecek bir diğer faktör ise verimliliktir. Emek ve ya diğer girdilerin verimlilik artışı sağlamaları durumunda ülke aynı miktar kaynağı kullanarak daha fazla çıktı miktarı elde etmeyi başaracaktır. Bu durumda toplam arz artacak ve SRAS eğrisi sağa doğru kayacaktır.

Kısa Dönem Arz Eğrisinde Değişiklikler d- Arz şokları SRAS kaymalarının en son nedenidir. Bu şoklar olumlu ya da olumsuz ekonomik sonuç doğurmalarına göre yararlı ve ters arz şokları diye iki gruba ayrılmıştır. İklim koşullarında hiç beklenmedik ani bir aşırı durum söz konusu olduğunda ya da dünyada bir çok ülkenin dahil olacağı bir savaş durumunda ters arz şoklarından bahsetmek mümkün olacaktır. Ters arz şokları SRAS eğrisinin sola kaymasına neden olacaktır. Tüketim,yatırım net ihracat gibi herhangi bir harcama kaleminde beklenmedik değişmelere yol açan savaşlar,politik krizler gibi etkenlere talep şoku denir.toplam arzda değişmeye yol açan petrol ve diğer hammadde fiyatlarının değişmesi gibi olaylar da arz şoku olarak adlandırılır.yeni bir üretim tekniğinin geliştirilmesi,yeni ürünlerin bulunması,hava koşullarının çok çok kötü ya da çok iyi gitmesi,yeni hammadde kaynaklarının bulunması ve hammadde fiyatlarında büyük yükselme yada düşüşler gibi olayları ifade etmektedir.çevreyle ilgili yeni hukuki düzenlemelerde arz şoklarına yol açar.

Kısa Dönem Arz Eğrisinde Değişiklikler Kısa Dönemde arz eğrisindeki değişiklikler grafik üzerinde yandaki gibi gösterilmektedir.

Kısa Dönem Arz Eğrisinde Değişiklikler Kısa dönemli arz eğrisi başlangıçta SRAS1 pozisyonundadır. Varsayalım ki ücretlerde bir artış söz konusu olmuştur. Bu durumda reel çıktı miktarı azalacak ve toplam arz eğrisi sola, SRAS2 gibi bir pozisyona kayacaktır. Şayet girdi fiyatlarında bir düşüş olmuşsa, bu durumda üretim maliyetleri azalmış ve firmaların çıktı miktarları artmıştır. Yaşanan bu süreçte toplam arz artmış ve kısa dönem toplam az eğrisi SRAS3 pozisyonuna, yani sağa doğru kaymıştır.

Uzun Dönem Arz Eğrisi: LRAS Makroekonomi için uzun dönemde üretim açısından hem girdi hem de çıktı fiyatlarının tamamen esnek olduğu süre anlaşılır. Uzun dönem firma ve sektöre bağlı olarak birkaç hafta ya da birkaç yıl olabilir. Uzun dönemli toplam arz eğrisi tam istihdam üretim düzeyinde sabittir. Ülkede fiyatlar genel seviyesi ne olursa olsun bütün kaynakların tam istihdam edildiği durumdaki çıktı miktarı uzun dönemli toplam arz miktarını belirler. AS eğrisi doğal çıktı oranı seviyesinde dikey bir hal alır. LRAS eğrisinin dikey konumda işaret ettiği çıktı miktarı, potansiyel üretim (çıktı) ve ya tam istihdam üretimi (çıktısı) olarak adlandırılır.

Uzun Dönem Arz Eğrisi: LRAS Grafikte LRAS eğrisi GSYHf düzeyinde fiyatlar genel seviyesini (P) gösteren dikey eksene paralel bir haldedir. Ülke ekonomisi mevcut teknoloji ile eldeki tüm kaynakları tam olarak kullanmakta ve bu yüzden tam istihdam çıktı düzeyi kadar toplam arz elde edilmektedir.

Uzun Dönem Arz Eğrisinde Değişiklikler LRAS eğrisinin sağa doğru kayması, Üretim Olanakları Eğrisi nin yukarı doğru kayması ile benzer anlamı taşır. Teknolojik ilerleme ya da üretim faktörlerinin miktarlarındaki reel artıştan dolayı önceleri GSYHf1 düzeyinde olan uzun dönemli toplam arz, LRAS1 den sağa doğru LRAS2 e kaymıştır. Yaşanan teknolojik ilerleme ekonominin bütününün potansiyelini arttırmış ve GSYHf2 düzeyi artık yeni tam istihdam çıktı düzeyi olmuştur.

AD-AS Modelinin İşleyişi ve Makroekonomik Denge Çoğu yıllarda ülke ekonomileri reel üretimlerini arttırırlar. Bazı yıllarda durgunluk oluşur ve ekonomik büyüme gerçekleşmez. Durgunluk, makroekonomide kendini reel GSYH da düşüş, gelirlerde azalma ve artan işsizlik ile gösterir. Ekonomik daralma ise durgunluğun daha ciddi olduğu yıllarda açığa çıkar. AD-AS Modeli çoğunlukla iktisadi dalgalanmaları açıklayabilmekte kullanılır.

AD-AS Modelinin İşleyişi ve Makroekonomik Denge İktisadi dalgalanmalar düzensiz ve öngörülemezdir. Ekonomik dalgalanmalar iktisat literatüründe iş döngüsü olarak adlandırılır. Her ne kadar çoğu makroekonomik değişken birlikte dalgalansa da dalgalanmadaki artış ya da azalış miktarları birbirinden oldukça farklıdır. Durgunluk dönemlerinde ekonominin çıktı miktarı azalır ve bu azalma işsizlikte artış anlamını taşır. Bir başka ifadeyle GSYH da meydana gelen değişimlerin, işsizlik oranında meydana gelenlerle ters ilişkili olduğu söylenebilir. Durgunluk dönemleri işsizliğin ciddi boyutlarda yukarı yönlü ivme kazandığı dönemlerdir. İktisatçılar ekonominin uzun dönemli eğiliminin etrafında oluşan kısa dönemli dalgalanmaları açıklamak için AD-AS modelini temel olarak kullanırlar.

Makroekonomik Denge Makroekonomik denge kısa dönem ve uzun dönem dengelerinin çakışması halinde açığa çıkar. Yandaki şekilde bu durum izlenebilir.

Makroekonomik Denge Burada ise kısa dönem ve uzun dönemde dengeler çakışmamaktadır. Ancak kısa dönemli dengenin uzun dönemli dengeye göre enflasyonist ya da deflasyonist bir açıkla gerçekleşmesi hâlinde tam istihdam düzeyinde dengenin sağlanabilmesi için yeni makroekonomi politikalarına ihtiyaç duyulacaktır. Yani Para ve Maliye Politikaları

Genel Makroekonomik Denge : AD AS Başlangıçta da belirtildiği gibi, Toplam Arz ile Toplam Talebin dengede olduğu E noktasında, Makroekonomideki tüm piyasalar eş anlı olarak dengededir.