KONGRE - SEMPOZYUM - TOPLANTI İZLENİMLERİ



Benzer belgeler
Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

ACE İnhibitörleri ve Yeni Çalışmalar: Mİ ve Kalp Yetersizliğinde Ne Değişti?

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi


Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Hangi İlaç Renin Anjiyotensin Aldosteron Sistemini Daha İyi Bloke Eder?

AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi

Prof. Dr. Azem AKILLI EÜTF Kardiyoloji İzmir

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Bir ARB Olarak Olmesartan. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Soru 1. Türkiye de 1 günde tüketilen ekmek miktarı kaç adettir? A) 41 milyon B) 61 milyon C) 81 milyon D) 101 milyon E) 121 milyon

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI. Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

KORONER ARTER HASTALIĞINDA BETA BLOKERLER GÖZDEN DÜŞÜYOR MU?

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Yeni Tanı Atrial Fibrilasyona Yaklaşım

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi (CRT)

KONGRE SEMPOZYUM TOPLANTI İZLENİMLERİ

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

GÜNÜN NOTLARI 10 Mayıs Perşembe. Sözlü Bildiriler. Poster Bildiriler. Prof. Dr. Ülver Derici Kongre Başkanı. 10 Mayıs 2018, Perşembe

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak

Antihipertansif ilaçlar sabah alınmalı

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

46 I15.9 Sekonder hipertansiyon, tanımlanmamış 72 I20 Angina pektoris 101 I20-I25 İskemik kalp hastalıkları 102 I20.0 Unstable angina 85 I20.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Bir ACEİ Olarak Zofenopril. Prof Dr Kerim GÜLER İstanbul Tıp Fakültesi

Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

Özgün Problem Çözme Becerileri

START Çalışmasının Sonuçları: Antiretroviral Tedavide Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Diyaliz Hastalarında Antihipertansif İlaç Seçimi ve Pratik Öneriler

FAZLA SU HÜCRELERİ ŞİŞİRİYOR

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI:

Basın bülteni sanofi-aventis

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

ANTİHİPERTANSİF İLACIMI NE ZAMAN ALMALIYIM? AKŞAM. Dr. Sedat Üstündağ Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi

Atriyal Fibrilasyonda Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Özlem Özcan Çelebi

Konjestif Kalp Yetmezliğinde Solunum Desteği. Uzm. Dr. Nil ÖZYÜNCÜ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

Her kronik tam tıkalı lezyon açılmalı mı? Prof. Dr. Murat ÇAYLI Özel Adana Medline Hastanesi

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı

KRT ye «süper-yanıtlı» olgular - Ne yapalım? Özgür Aslan DEÜ Tıp Fak. Kardiyoloji A.D

Hipotetik vaka sunumu: yüksek kanama riski ve komorbiditeleri olan hastada strok riskinin ve çarpıntının tanımlanması ve yönetimi

Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek

HEDEF KAN BASINCI NE OLMALI?

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

NEREYE KOŞUYOR. Doç. Dr. İbrahim İKİZCELİ. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Hipertansiyon Tedavisi Dr Ömer Kozan DEÜTF İzmir

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

Ders Yılı Dönem-IV Kardiyoloji Staj Programı

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KARDĠYOLOJĠ BÖLÜMÜ DERS BĠLGĠLERĠ FORMU. Lisans

ATRİYAL FİBRİLASYON ABLASYONU KİMLERE, NE ZAMAN YAPILMALIDIR?

Bireyselleştirilmiş tip 2 diyabet tedavisinde yaklaşım

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

YAŞA GÖRE HEDEF VE İLAÇ SEÇİMİ DEĞİŞMELİ Mİ?

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA

7 Mayıs, Antalya

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

7 Mayıs, Antalya

Hipertansiyonda Güncel Tedaviler

17.Kas İskemik Kalp Hastalıklarının Patolojisi

AF ABLASYONU DEVRİMSEL BİR TEDAVİDİR. Prof. Dr. Duhan Fatih Bayrak Acıbadem Üniversitesi, İstanbul

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

TEŞHİS İLİŞKİLİ GRUPLAR VERİLERİNİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Prof.Dr.Abdurrahman Oğuzhan. Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

BB, ACE-inhibitörü ve ARB ler içinde Sınıf etkisi var (mı) dır!... Dr. Sadi GÜLEÇ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Bradiaritmiler. Bradikardi. İlk değerlendirme. İlk yaklaşım. İlk yaklaşım. Dr. Özlem YİĞİT Acil Tıp A.D

JNC 8; HiPERTANSİF HASTANIN AKILCI YÖNETİMİ

Yurdumuzda erişkinlerde diyabet sıklığı %13.7 (TURDEP-II)

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi?

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD

Stabil koroner arter hastalığında doğrular ve yanlışlar:

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

Hipertansiyon yönetiminde yapılan hatalar Nurol Arık

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

GÜNCEL KARDİYOLOJİ PRATİĞİNDE OLGULAR VE ÇÖZÜMLERI TOPLANTISI EKİM 2015, KAYA ARTEMİS HOTEL - KIBRIS DUYURU

14. MEZUNİYET SONRASI HİPERTANSİYON EĞİTİM KURSU MART 2017 SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TOPLANTI SALONU MUĞLA

Transkript:

26. Ulusal Kardiyoloji Kongresi Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye nin en büyük kongresi olma özelliği taşıyan Ulusal Kardiyoloji Kongresi nin yirmi altıncısı 21-24 Ekim tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi nde gerçekleşti. Global Inter ventional Summit (GIS) ile 7.Türk Dün ya sı Kardiyoloji Birliği Kongresi nin de aynı tarihlerde yapılması nedeniyle ayrı bir önem kazanan Ulusal Kardi yo lo ji Kongresi bu yıl yerli ve yabancı 4 bin katılımcıya ev sahipliği yaptı. Giderek uluslararası boyut kazanan kongreye başta Balkan ülkeleri ve Ortadoğu dan olmak üzere dünyanın farklı coğ rafyalarındaki kardiyoloji uzmanları da büyük ilgi gösterdi. Kardiyoloji alanında son tedavi yöntemlerinin masaya yatırıldığı kongrede Türkiye nin kalp haritası da çıkarıldı. "Sem - pozyumlar", "Karşıt Gö rüş" ve "Nasıl Yapalım" oturumları ile kalp-damar hastalıklarıyla ilgili son bilgiler güncellenip tartışıldı. 24. Kar di yo lo ji Kongresiyle başlatılan, kar diyoloji uzmanlığı dışındaki uzmanlar tarafından da büyük ilgi gören, güncel temel bilgilerin günlük pratiğe yönelik ve rildiği "Günlük Uygulamada Kardiyoloji" oturumları, bu yıl İzmir Aile He - kim leri Derneği ile birlikte hazırlandı ve tüm kardiyoloji pratiğini kapsayacak şekilde genişletildi. Kong renin bu yılki ye niliklerinden biri olarak Aile Hekimliği başlığı altında bildiri özetleri kabulüne başlandı. 25. kong re de başlatılan ve kısaca OOO Oturumu olarak ifade edilen Olgu Odaklı Otu - rum lar a bu yıl da ağırlık verildi. Çok ilgi gören OOO Otu - rum larında olgu temelli bir tartışma ortamı oluşturarak güncel bilgi ve klinik uygulamalar etkileşimli olarak katılımcılara sunuldu. Kongre kapsamında bir ilke imza atılarak, Türkiye de akciğer kalp kapakçığı ameliyatı bıçaksız olarak gerçekleştirildi. Yoğun ilgi gören kongrede yeterlilik yazılı ve sözlü sınavlara rekor sayıda hekim katılımı gözlemlendi. Avrupa Kardiyoloji Derneği Baş kanı Michel Komajda nın da konuşmacı olarak katıldığı kongrenin bu yılki teması da oldukça ilgi çekiciydi. Kalp- Aşk-Tasavvuf olarak belirle- 60 Actual Medicine Ekim 2010

nen tema kapsamında Mer can Dede kalp ritmi üzerine kurgulanmış" bestesini Ulusal Kardiyoloji Kongresi nin açılış günü için yeniden düzenledi. Mercan Dede nin, koreografisini Modern Dans Topluluğu Koreografı Beyhan Murphy nin hazırladığı Kalp ve Aşk temalı Modern Dans Toplulu - ğu dans gösterisi eşliğinde sunduğu performans göz doldurdu. Gece Mercan Dede nin Sec ret Tribe projesi ve semazen gösterisi ile devam etti. Açılış töreni öncesinde Gele - nek sel TKD Genç Araştır macı Ödüllerinin yanı sıra 26. Kong - re Ödülleri ni kazanan hekimlere ödülleri takdim edil di. En iyi sözlü bildiri dalında VKV Amerikan Hastanesi Kardiyo - lo ji Bölümü nden Dr. Mahmut Genco Yücel, "Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI) ilk 16 hasta erken sonuçlar" çalışması ile birinci, İs - tanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Ge - netik Ana Bilim Dalı ndan Dr. Nihan Erginel Ünaltuna "Türk toplumuna özgü kardiyovasküler hastalıklar ve metabolik sendrom ile ilişkili genetik risk faktörleri" çalışması ile ikinci, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardi - yoloji Bölümü nden Dr. Hasan Arı, "Elektif perkütan koroner girişim için yeni bir farmakolojik rejim (REDUCED)" çalışması ile üçüncü oldu. En iyi Poster Bildiri ödüllerinde Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kar - diyoloji Ana Bilim Dalı ndan Dr. Adnan Arabacı, "Ülkemizde kardiyovasküler risk faktörlerinin kontrol altına alınma oranları: EURIKA (Epide mio - logical study of European Cardiovascular Risk patients: Disease prevention and management in usual daily practice) çalışmasının ülkemiz sonuçları" çalışmasıyla birinci, Er ciyes Üniversitesi Tıp Fakül - tesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı n dan Dr. İdris Ardıç Assess ment of atrial conduction time in patients with sarcoidosis çalışmasıyla ikinci ve Acıbadem Üniversitesi Kar - di yoloji Ana Bilim Dalı n dan Dr. Tuğrul Norgaz Radi yal arter anomalilerinin sıklığı ve transradiyal koroner anjiyografi işlem başarısına etkisi baş lıklı çalışmasıyla üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Kongrede ayrıca SCAI Fall Fellows Course Ödülleri de sahiplerini buldu. VKV Ameri - kan Hastanesi Kardiyoloji Bö - lü mü nden Dr. Mahmut Gen - co Yücel Transkateter aort ka pak implantasyonu (TAVI) ilk 16 hasta erken sonuç lar çalışması ile Girişim sel alanda ödül alırken, Erci yes Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediyatrik Kardiyoloji Bilim Dalı ndan Dr. Nazmi Narin Fonksiyonel kesintili aortanın perkütan antegrat perforasyonu ve covered CP stent implantasyonu ile tedavisi olgu sunumu çalışmasıyla Pedi yat rik Girişim - sel alanda ödülün sahibi oldu. 26. Ulusal Kardiyoloji Kong - resi EBAC tarafından 18 kredi ile, TTB tarafından 26.5 kredi ile kredilendirildi. Ekim 2010 Actual Medicine 61

Kalp Yetersizliği Tedavisinde Yeni Çağ: SHIfT Çalışması 26. Ulusal Kardiyoloji Kong - resi kapsamında Değişmeye, De ğiş tirmeye Hazır mısınız? uydu sempozumunda konuşan Prof.Dr. Ali Oto (Hacette - pe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kar diyoloji ABD Başkanı); biryanda çok sayıdaki gözlemsel ve patofizyoloji esaslı deneysel çalışmaların ve diğer bir yandan da sonuçları yakın tarihlerde yayımlanan farklı tedavileri test eden büyük klinik çalışmaların da KAH tedavisinde izole olarak kalp hızını azaltarak etkinlik gösteren ivabradinle yapılan çalışmalardan gelen sonuçları destekleyerek, artmış kalp hızının sadece bir risk belirleyici olmanın ötesinde tüm nedenlere bağlı ölümler, kardiyovasküler ölümler ve majör kardiyak olaylarda artış için bir risk faktörü olarak kabul edildiğini söyledi. Hipertansifler de dahil olmak üzere koroner arter hastalarında artan kalp hızının mortalitenin ve kötü prognozun işareti olduğunu gösteren bir çok çalışmadan bu konuda verilerin elde edildiğini belirten Pof.Dr. Oto, bu alanda başlı başına önemli bir prospektif çalışma olan BEAUTIfUL çalışmasında sadece plasebo kolunun değerlendirilmesinin bile çok ciddi ipuçları getirdiğini söyledi. Kalp hızının 70 vuru/dk nın altında ya da üzerinde olmasının kardiyovasküler riskler açısından büyük bir fark oluşturduğunu, aynı verilerin kalp yetersizliği ve miyokard enfarktüsler nedeniyle hastaneye yatışlar için de önemli bir öngördürücü olduğunu gösterdiğini bildirdi. Beta blokerlerin yaşam süresini uzattığı özellikle miyokard enfarktüs sonrası hasta gruplarındaki etkisinin yıllar içerisinde incelenerek, ciddi kanıtlar elde edildiğini ama ilginç olarak bu grup ilaçların etkilerinin kalp hızındaki etkileri ile ilişkili olduğuna dair çok sayıda değerlendirmeler sağlandığını da belirten Prof. Dr. Oto şöyle konuştu; Beta blokerlerin uzun süredir gündemde olması, yararlı etkileri nedeniyle yaygın olarak kullanılmasına rağmen hiçbir zaman istediğimizi elde edemiyoruz. Beta bloker uygulamalarında temel prensibimiz randomize büyük çalışmalarda hedeflenen doza ulaşmak ve hastanın tolere edebildiği ölçüde dozu arttırmaya çalışmaktır. Fakat çeşitli nedenlerle hastalar belirli aşamalarda beta bloker tedavisini bırakmak zorunda kalıyor. Özellikle bizim ırkımızda hidroksilaz enziminin büyük olasılıkla polimorfizminin çok belirgin olması nedeni ile bizler yabancı literatürde önerilen dozlara genellikle ulaşamıyoruz. Kalp yetersizliği olan hastalarda tek başına kalp hızını düşürmenin prognoza etkisini araştıran ilk ve tek büyük randomize çalışma olan SHIfT (Systolic Heart Failure Treatment with the If Inhibitor Ivabradine Trial-If İnhibitörü İvabradinle Sistolik Kalp Ye ter - sizliği Tedavisi) Çalışması nın ana hedefleri; orta derecede veya ağır kronik kalp yetersizliği olan, sol ventikül ejeksiyon fraksiyonu (EF) %35 in altında olan, kalp hızı 70 vuru/dk nın altında ve sinüs ritminde olan, kalp yetersizliği açısından verilebilecek en iyi tedaviyi alan hasta gruplarında ivabradinin kardiyovasküler sonlanımda da olumlu etki yapıp yapmadığını araştırmaktı. Has talar bir çalışmaya hazırlık için washout döneminden sonra ivabradin ve plaseboya randomize edil diler ve ivabradinin dozu has taların toleransına göre sabah-akşam 2,5-7,5 mg arasında olacak şekilde titre edildi. Çalışma için 7.500 e yakın hasta taranarak, iki kola randomize edildi ve hastalar ortalama 23 ay takip edildi. Çalışma süresince bir kaç kayıp olmamıştır ki bu da çok merkezli çalışmalar için çok önemli bir başarı ölçütüdür. 62 Actual Medicine Ekim 2010

SHIfT Çalışması Yürütme Ku rulu eşbaşkanı Prof.Dr. Michel Komajda (Pierre et Marie Curie Üniversitesi Kar diyoloji Kliniği) da konuşmasında kalp atım hızının artmasının birçok kardiyovasküler koşulda özellikle de kalp yetersizliğinde kötü sonuçlara neden olduğunun bilindiğini ve Av rupa daki epidemiyolojik verilere bakılacak olursa beta bloker tedavilerine rağmen birçok hastanın kalp atım hızının 70 vuru/dk nın üzerinde kaldığının gösterildiğini bildirdi. İvabradin in tek bilinen etki me - kanizmasının kalp atım hızını azaltması olduğunu belirten Prof. Dr. Komajda; SHIfT Çalışması nda ilk olarak bu etkiyi incelediklerini ve 80 vuru/dk lık kalp hızı ortalama değeri ile başlanan çalışmada tedavinin birinci ayı sonunda ivabradin tedavisi ile 16 vuru/dk lık ciddi bir azalmanın kaydedildiğini belirterek şunları ilave etti: Çalışmanın ana sonuçlarına bakacak olursak, ivabradin tedavisi ile kardiyovasküler mortalite ya da kalp yetersizliğinin kötüleşmesi nedeniyle hastaneye yatışta %18 lik bir azalma sağlandı. Buna ilave olarak tek başına kötüleşen kalp yetersizliği nedeniyle hastaneye yatışta %26 lık ve yine kalp yetersizliğine bağlı ölümde %26 lık ciddi azalmalar kaydedildi. Aynı şekilde hastaların genel klinik değerlendirmesine bakıldığında hastaların çoğu son konsültasyonda kendilerini çok daha iyi hissetmiş ve yaşam kalitesinin iyileştiği yönünde olumlu cevaplar vermişlerdir. Bence SHIfT çalışmasının bu sonuçları şunu teyit etmiştir: ivabradin evre 3 ve 4 kalp yetersizliği hastalarının da bulunduğu bu grup hastalar için de güvenlidir ve oldukça iyi tolere edilmektedir. Eğer bütün klinik faydalara yani ciddi sonlanımların oranlarına bakacak olursak; plaseboyla kıyaslandığında ivabradin grubunda bu oranlar çok daha düşük bulunmuştur. Bu da ivabradin tedavisi ile sağlanan bu klinik faydalar için istatistiki olarak anlamlı bir fark yaratmaktadır. Beklendiği üzere ivabradin kolunda daha sıkça görülen yan etkiler vardır. Bunlar ilacın bilinen etki mekanizmasından kaynaklanmakta olup, daha sıklıkla semptomatik veya asemptomatik bradikardi ve görsel yan etkiler (fosfenler veya bulanık görme vs.) şeklindedir. Bu yan etkiler ivabradin kolunda sınırlı bir artış göstermekle birlikte, yan etki nedenli tedaviyi bırakma oranlarına bakıldığında, ivabradin grubundaki hastaların sadece %1 inin semptomatik bradikardi, yine %1 inin asemptomatik bradikardi nedeniyle tedaviyi bıraktıkları görülmüştür. Görsel yan etkiler nedeni ile 1500 den fazla sayıdaki hastadan sadece 8 i tedaviyi bırakmak zorunda kalmıştır. Bütün bu kanıtların ışığı altında herhalde şöyle bir sonuçta bulunmak yanlış olmaz. Özellikle kalp yetersizliği olan, düşük ejeksiyon fraksiyonu (EF), yüksek kalp atım hızı olan hasta grubunda, bilinen en iyi kılavuz tedavilerini alıyor olsalar da tedaviye ivabradin eklendiğinde kalp yetersizliğinden kaynaklanan sonlanım risklerinde belirgin azalma elde edilecektir. Ek olarak bu koruyucu etkinliğin ivabradin tedavisinin ilk 3. ayından itibaren ortaya çıkmış olması da oldukça çarpıcıdır. Kısacası ivabradin tedavisinin sağladığı bu koruyucu etkinlik ve hastalarca oldukça iyi tolere edilmesi dikkate alındığında günümüzde bu hastalar için daha iyi koruyucu tedavi için ivabradinin de tedavilerde olması gerektiğini söylemek yanlış olmaz. Bu durumun klinik etkilerine bakacak olursak, ivabradinin tedaviye eklenmesi sonucunda ölüm ve hastaneye yatışta ciddi bir azalma sağlanırken, özellikle kalp atım hızı 70 vuru/dk ve daha yüksek olan hastalarda bir iyileşme sağlanmaktadır. Ek olarak aynı çalışmanın diğer bir analizi yine koroner arter hastalığının tedavisinde olduğu gibi kalp yetersizliği hastalarının tedavisinde de hedeflenmesi gereken ve mümkün ise ulaşılması gereken optimal kalp atım hızının dakikada 55-60 vuru olduğunu kanıtlamıştır. Kısa ca sı kalp yetersizliği tedavisinde artık tedavi hedefi olarak kalp atım hızına daha fazla önem vermemiz ve sistematik bir şekilde ölçmemiz gerekmektedir. Eğer hastamızın kalp atım hızı dakikada 70 vuru veya üzerinde ise hastamızın aldığı tedavi ne olursa olsun artık tedavilerine ivabradinin ilave edilmesini öneririm. Ekim 2010 Actual Medicine 63

26. Ulusal Kardiyoloji Kong re si kapsamında düzenlenen Teo - riden Klinik Pratiğe: Yeni Kanıt - lar Işığında ACE İnhi bis yonu 2010 konulu uydu sempozyumunun konuşmacıları Ro man ya Bükreş Üniversitesi &Acil Has - tanesi 2. Kardiyoloji Klini ği n den Prof.Dr. Dragos Vinereanu ve İtalya Bologna Üniversitesi Tıp Bilimleri ve Klinik Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Claudio Borghi oldu. Prof.Dr. Dragos Vinereanu, Far ma - ko lojik Özellikler Klinik Ka - nıtları Nasıl Etkiliyor? başlıklı konuşmasında, kimyasal yapılarına göre üç kategoride; sülfhidril içeren (zofenopril), karboksilat içeren (enalapril, desinopril, ramipril ve perindopril) ve fosfonat içeren (fosinopril) anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörlerinin mevcut olduğunu söyledi. Kimyasal özelliklerin farklı farmakolojik öykülerle sonuçlandığını söyleyen Dr. Vinerenau; esas mekanizmanın gelişimini şöyle özetledi: Miyokardiyal hasarla birlikte hipertansiyon ve diyabet gibi nöro hormonal aktivasyon mey dana gelerek, miyokardiyal fibroz oluşmaktadır ve endotelyal disfonksiyon meydana gelmektedir. Bununla birlikte arteryel kan akımı artmakta ve miyokardiyal iskemi oluşmaktadır. Meydana gelen Teoriden Klinik Pratiğe: Yeni Kanıtlar Işığında ACE İnhibisyonu 2010 fibroz ve iskemi ise kardiyomiyopatik anomalilere neden olmaktadır. Sonuç olarak anor mal sol ventrikül dilatasyonu ve anormal subendokardiyal sol ventriküler kontraksiyon oluşarak, süreç kalp yetmezliği ile sonuçlanmaktadır. ACE inhibitörlerinin tüm bu mekanizmaları etkilediğini ancak her ACE inhibitörünün gücü ve mekanizmalarla yarattığı ilişkinin farklılığını hatırlatan Dr. Vinereanu, Sülfhidril grubu ACE inhibitörü zofenoprilin güçlü antioksidan aktiviteye sahiptir. Aynı zamanda zo fe nop ril, plazma anjiyotensin dönüştürücü enzimini doz ile doğru orantılı olarak yüksek oranda inhibe etmektedir. Bununla birlikte zofenopril, yüksek lipofilisite ile yüksek kardiyak ACE inhibisyonu ve plazma anjiyotensin dönüştürücü enziminin yüksek oranda inhibe olması ile güçlü antihipertansif etki sağlamaktadır dedi. Antioksidan etkinliğe sahip olan sülfhidril grubu ACE inhibitörlerinin aterosklerotik etkilere de sahip olduğunu belirten Dr. Vinereanu, kimyasal özellik ve farmakolojik profilin klinik kanıtları nasıl sonuçlandırdığı konusunda; SMILE çalışması kanıtlarına göre miyokard enfarktüsü (MI) son- rası ilk 6-24 saat içerisinde başlanıp 6 hafta boyunca uygulanan zofenopril tedavisi, konjestif kalp yetmezliğinde %46, 1 yıllık total mortalitede %29 risk azalması sağlamıştır. Zo fenopril in kardiyovasküler koruma üzerine etkinliği endotel disfonksiyonu olan hastalarda da çok önemlidir. Diyabetik ve non-diyabetik hastalar karşılaştırdığında zofenoprilin bu olumlu etkisi daha da önem kazanmaktadır. Zofenopril, normal pro fili olan hastalar, hafif hiperkolesterolemili hastalar ve metabolik sendromlu hastalarda miyokardiyal riskleri azaltmaktadır. Zo fe - nopirilin anti-iskemik etkinliği, endotel disfonksiyonun azaltılması ve arteryel kan akımının azal tılması bakı mın dan önem kazanmaktadır. SMILE-İskemi çalışmasında ise 6 aylık zofenopril tedavisi sonrasında global iskemik yükü anlamlı ölçüde düşürdüğü ispatlanmıştır. Sonuç olarak zofenoprilin, hi - pertansiyon ve Akut MI (miyokard enfarktüsü) tedavisinde önem kazanan kimyasal özellikleri mevcuttur. Lipofilik özelliği ile yüksek kardiyak doku ACE inhibisyonu sağlar. Ayrıca molekül yapısındaki sülfidril grubu ile antioksidan etkinlik göstermektedir. Klinik çalışmalar ile anti-iskemik ve antiaterosklerotik etkinliği kanıtlanmıştır. Tüm bu olumlu etkileri ile zofenopril kan basıncı kontrolünün ötesinde kardiyovasküler koruma sağlamaktadır şeklinde konuştu. 64 Actual Medicine Ekim 2010

3000 i aşkın hastanın dahil edildiği SMILE projesi genel olarak değerlendirildiği takdirde, zofenopril tedavisi ile majör kardi- yovasküler olaylarda belirgin bir azalma olduğu görülmektedir. Aynı zamanda, zofenopril tedavisi ile koroner arter hastalığı progresyonu da engellenmektedir. Zofe nop rilin koroner arter hastalığı üze rindeki bu etkisi, hastalığın akut fazından itibaren görülmekte olup, zofenoprilin hemodinamik, metabolik ve an- ti-iskemik etkilerinin kombinasyonu ile açıklanmaktadır ril- erken dönemden itibaren akut miyokard enfarktüsü tedavisinde fay dalı ve güvenlidir. Zo fe nop ril, uzun dönemde hastaların sağkalımını arttırmaktadır. Bu etkisi özellikle yüksek risk grubu hastalarda oldukça önemlidir. Miyo kard enfarktüs ve koroner arter hastalarında da antiiskemik etki göstermektedir. Prof.Dr. Claudio Borghi Son Je ne - ras yon ACE İnhibi tör le rin de Yeni Kanıtlar ve SMILE Çalışmalarında Yeni Gelişme ler baş lıklı konuşmasını katılımcılara ak tardı. Dünyadaki gelişmiş ülkelerde kardiyovasküler hastalıkların, mi yokar di - yal enfarktüsün ve aslında genel mor talitenin %25 in den sorumlu olduğunu ve bu ilişkiye bakarak; tedaviler açısından da etkili sonuçlar elde edilmesinin, kardiyovasküler has talık yükünün azaltılması ile doğru orantılı olduğunu belirten Prof.Dr. Borghi, konuşmasına şöyle devam etti: Son 20 yılda ACE inhibitörlerinin kar diyovasküler hastalıkların önlenmesi açısından çok önemli olabileceğini gösteren klinik kanıtlar mevcuttur. ACE inhibitörlerinin, özellikle de zo - fenoprilin miyokard enfarktüsü geçiren hastalarda morbimortalitenin değerlendirilmesi için SMILE çalışmaları ger çek - leştirildi. SMILE çalışmasında zofe nop - ril tedavisinin faydaları özellikle de mortalitenin azaltılması açısından, tedavi başlangıcından sonra ilk 24-48 saat içerisinde sağlandığı gösterildi. Zofenop - rilin kardiyovasküler faydaları SMILE çalışması, hipertansiyon ve diyabet hastalarından oluşan alt grup analizleriyle bir kez daha ispatlandı. Özellikle diyabetik hastalarda, diyabetik olmayan gruba göre ilk haftalardan itibaren majör kardiyovasküler olaylarda birincil sonlanım noktasında yaklaşık %15 lik bir azalma vardı. Metabolik sendromlu hastalarda zofenopril tedavisinin majör kardiyovasküler komplikasyonlarda ciddi bir düşüş sağladığı ortaya çıktı. Böylelikle zofenoprilin aslında kan basıncı kontrolünün ötesinde olumlu etkileri olduğu ispatlandı. SMILE-İskemi çalışmasında ise zofenoprilin global iskemik yükü azaltma üzerine etkinliği araştırıldı. Zofenopril, akut MI sonrası, sol ventrikül fonksiyonu korunmuş, trombolize hastalarda kul - lanıldı ve majör iskemik yükü azalttığı gösterildi. SMILE çalışmalarını genel olarak değerlendirecek olursak; ACE inhibitörleri -özellikle zofenop- İlk defa akut MI sonrasında iki ACE inhibitörünün karşılaştırıldığı SMILE 4 çalışmasının geçen haziran ayında son değerlendirmeleri yapıldı. ACE inhibitörleri ile gerçekleştirilmiş pek çok klinik çalışma ve kanıt olmasının yanısıra, ACE inhibitörü ile beraber ASA (asetil salisilik asit) kullanılmasının negatif etkili olup olmayacağı henüz cevaplanmamıştır. İlaç etkileşimleri açısından ASA ile etkileşimlere bakılacak olursa bazı farklılıklar mevcuttur. SMILE-4 çalışmasında, akut MI sonrası zo fe nopril+asa ile ramipril+ ASA kombinasyon tedavileri karşılaştırılmış ve morbi-mortalite üzerine etkinlik değerlendirilmiştir. 3000 i aşkın hastanın dahil edildiği SMILE projesi genel olarak değerlendirildiği takdirde, zofenopril tedavisi ile majör kardiyovasküler olaylarda belirgin bir azalma olduğu görülmektedir. Aynı zamanda, zo fenopril tedavisi ile koroner arter hastalığı progresyonu da engellenmektedir. Zofe nop ri lin koroner arter hastalığı üze - rindeki bu etkisi, hastalığın akut fazından itibaren görülmekte olup, zofenoprilin hemodinamik, metabolik ve antiiskemik etkilerinin kombinasyonu ile açıklanmaktadır. Ekim 2010 Actual Medicine 65