TAR H DERS K TAPLARI VE NSAN HAKLARINA DA R: BAZI SATIRBAfiLARI 1



Benzer belgeler
Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Atatürkçülük ve Türk Devrimleri nin Tamamlay c lkeleri

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

İlkadım Birey Tanıma Envanteri

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Bu doğrultuda ve 2104 sayılı Tebliğler dergisine göre Türkçe dersinde şu işlemlerin yapılması öğretmenden beklenir.

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

STRATEJ K V ZYON BELGES

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Cümlede Anlam İlişkileri

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Yeni Sınav Sistemi (TEOGES) Hakkında Bilgilendirme

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Yeniflemeyen Zarlar B:

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Bir Ülke Bir Bayrak. Temel Kaynak 5. Toplum Hayat m z

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

Çocuk dergilerinin flaflmaz sorusudur: Afla daki karenin

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ATATÜRK İLKELERİ VE İNKİLAP TARİHİ I AİT Yok. Ön Koşul Dersleri.

Canpolat Pamay. Zonguldak n baflö retmeni

Ard fl k Say lar n Toplam

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Kurtulufl Savafl ndan sonra bar fl yap ld. Tüm düflmanlar yurdumuzu terk etti. Padiflah da yurdumuzdan ayr ld. 29 Ekim 1923 günü cumhuriyet kuruldu.

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

NTERNET ÇA I D NAM KLER

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

Hukuk Devrimi ATATÜRK ÜN DÜNYASI. Cengiz Önal

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

5. OTURUM. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Zerrin BAYRAKDAR (YTÜ İnşaat Fakültesi)

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

Çeviren: Dr. Almagül sina

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Avrupal lara Kremal Kahve ile Çikolatal Kahveyi Kim Ö retti?

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

Gazi Osman. Tarih yazan. Tarihimizdeki en önemli savunma savafl Çanakkale de verilmifltir. Bu savafltan önce, deki Osmanl -Rus Savafl

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Transkript:

242

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 243 TAR H DERS K TAPLARI VE NSAN HAKLARINA DA R: BAZI SATIRBAfiLARI 1 Mutlu Öztürk 2 lk Ders Kitaplar nda nsan Haklar (DK H-I) projesinin bafll ca ifllevlerinden biri, her türden yurt ve dünya meselesinin sihirli çözümü olarak epeyce popülerlik kazanm fl ve nihayet mizahç lar n da diline düflmüfl E itim fiart! yüzeysel formülünün rahatlat c l na s nmay tercih edenlerimize, ' yi ama hangi e itim?' sorusunu hat rlatmak oldu. Hangi kitaplarla, hangi ö retmenlerle, hangi (örtülüsü dahil) müfredatla ne tür sonuçlar elde ediliyor sorusunun yan t n dert etmeden at lacak bir E itim fiart! slogan, fiilen arzulanan n tam tersi sonuçlar verebiliyor, vermekte. E itim sürecinin bu üç bilefleninden ders kitaplar nda yo unlaflmay seçen projenin ilk döneminin ürünleri, bafllang çta öngörülenleri ne yaz k ki do rulam fl ve ders kitaplar m z n say s z insan haklar ihlaliyle malul oldu unu somut örneklerle belgelemiflti. Oysa, Türkçeye ders kitaplar incelemeleri diye çevirebilece imiz akademik çal flmalar, ders kitaplar n n verili bir anda mevcut ideolojik/pedagojik oydaflman n son ürünü ama son tahlilde statükonun sesi olduklar n söylemekle birlikte, insan haklar n n çekirde ini oluflturdu u bir evrensel de erler kümesine uymalar gerekti inin de alt n y llard r çiziyor. E er ders kitaplar sadece insan haklar n ihlal etmemekle de il, bu haklar vazgeçilemez, dokunulamaz ilkeler olarak bilen tan yan savunan yurttafllar yetifltirmeye katk da bulunmakla yükümlüyse, sosyal bilimler ve özellikle tarih alan bu noktada iyice öne ç k yor. Sonda söyleyece imizi baflta söylersek, yaln z eski de il flimdiki tarama sonuçlar n n da iflaret etti i gibi, görüntü hiç iç aç c de il. 12 Eylül döneminin kal nt s olan Türk Milli E itiminin Amaçlar 1- Taramalar gerçeklefltiren gönüllüler A. H. Demir, A. Güvenç, B. Bafltürk, C. C. Yücel, C. Abi, E. Erdo an, E. Gencer, E. nal, E. Erdal, F. Gökalp, G. Varo lu, I. Kandolu, K. Menekfle, M. Çak r, S. Çiçek ve S. lter'e emekleri için teflekkürler. 2- Tarih ö retmeni.

244 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar ve nsan Haklar na Dair: Baz Sat rbafllar manzumesinin, yani bizzat kendi yasal hedeflerinin baz s ndan bile uza a düflen ders kitaplar yla karfl karfl yay z. Afla da, bu saptamam z gerekçelendirmeye çal flaca z. kinci Ders Kitaplar nda nsan Haklar (DK H-II) projesinin tarih dersi aç s ndan ilginç bir zamanlamas var: Tam da bu yaz n n yaz lmakta oldu u günlerde, müfredat reformu sonras dönemin, Osmanl Tarihi'ni (1300-1922) kapsayan ilk Lise II Tarih dersi program aç kland ; henüz kitaplar yaz lmam fl olan 'yap land rmac ' Lise I program k smi revizyonlarla yeniden yay mland ; yeni getirilen 'Ça dafl Türk ve Dünya Tarihi' dersinin program da aç kland. Yani, taranan lise tarih kitaplar n n bir bölümü önümüzdeki ders y llar nda okutulmayacak. Gene de bu kitaplar de erlendirmekte srar etmemizin iki nedeni var: (a) Reform geçiren ilkö retim kitaplar ndan edindi imiz izlenim, yeni ö retim yöntemleri cilas n n alt nda ve k smi de iflikliklerle, o bildik Türk- slamc tarihyaz m n n insan haklar ve demokrasi bilincine yabanc, otoriteryen, s k s k etnisist ve hep milliyetçi, sosyaldarwinist ve benzeri e ilimleriyle, belki biraz daha örtülü, ama örne in Ermeni sorununu ele alan ünitelerde daha da yo unlaflarak devam etti i yolunda. Dahas, (b) Türk- slamc tarih manipülasyonu, hayal bu ya, yeni müfredattan ve ders kitaplar ndan tümüyle 'süpürülse' bile, gerek örtülü müfredat, gerek pop-milliyetçi kültürün etkileri kanal yla ve üniversitelerin tarih e itimi bölümlerinin yetifltirmeye devam etti i milli-mukaddesatç ö retmenlerimizin dilinin ciddi katk lar yla, ö rencilerin zihnine yüklenmeye devam ediyor. Dolay s yla, bu zihniyetin sergilenmesi ve ders kitaplar düzleminde hangi dille konufltu unun bir kere daha tespiti halen önemini koruyor. Bu ikinci nokta, sorunu bir arkaik söylemin ders kitaplar ndan tasfiyesinin ötesine tafl yor. Yap lmas gereken, deyim yerindeyse, antidot üretmek. E er insan haklar ve demokrasi bilincine sahip bir e itim ilkesinde gerçekten anlafl yorsak, sadece hak ihlali içermemeleriyle yetinmeyip, her türlü insan haklar ihlaline güçlü bir duyarl k, hatta alerji de yaratan kitaplar üretmek gerek. E er özledi imiz, tarihsel anlam nda ezelden beri var olan muhayyel bir milli/dini cemaatin kim taraf ndan (Lider? Baflbu? Ulu Önder? 'Devlet Büyüklerimiz?' 'Bilim Adamlar m z', 'Kitap'?...) belirlendi i sorgulanamaz ç karlar na koflulsuz flarts z itaat etmeye haz r, sen ben yok, biz var z/ gözlerimi kapar m, vazifemi yapar m fliar yla davranan bir 'yurttafl' profili de ilse, her taraftan s n flar m za s zan bu Türk- slamc söylemi, sadece kitaplar m zdan, dilimizden atmakla yetinemeyiz; ayn zamanda h zl etki eden güçlü bir antidot da üretmeliyiz. 3 Laf geçmiflken, neredeyse en az 30 y ld r, konjonktüre göre esasa dair olmayan ufak makyajlarla okul tarih ders kitaplar m za hükmetmeyi

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 245 sürdüren Türk- slam Sentezci zihniyetin tan m konusunda, henüz insan haklar söyleminin bu denli revaçta olmad bir tarihe gidip, 1980'lerin Yap t dergisinden bir sesi yard ma ça raca m. Bu yaz da, Türk- slam sentezci görüfl derken,... uygarl m z n Ortaça aflamas n n, Ön Asya'ya göç eden Türklerin slamiyet öncesi yap ve kültürleriyle Türk öncesi slamiyet in yap ve kültürünün kaynaflmas ndan do du unun -bu kadar yla bilimsel- tespitini de il, Berktay a kat larak, ça d fl zümrelerin ç karlar n n özel muhaf zlar n, (ümmet ruhu, ç plak zor'un yüceltilmesi, ataerkillik, büyükler ve töre nin simgeledi i hiyerarfliye kay ts z flarts z itaat gibi) feodal de erlerle teçhiz ederek örgütlemenin parolas n 4 kastediyorum. 5 Dikkat edilirse, say lan dört ö e de, birer insan hakk ihlali ana bafll olarak okunabilir. 19. ve 20. yüzy l n tarih e itimi tarihi, büyük oranda sistematize edilmifl resmi yalanlar n ve tarih arac l yla halklar n birbirine düflman edilmesinin tarihiydi. 6 Tersi örneklerin de epeyce oldu unu, kendini bar fla ve tarihin silahs zland r lmas na, enternasyonal kardeflli e, her türlü ayr mc l k ve rkç l a karfl mücadeleye adam fl tarih ö retmenlerinin de oldu unu bilsek bile, ne yaz k ki, 19. ve 20. yüzy l tarih e itiminin bask n karakteri, E. M. Remarque n pasifist klasi i Bat Cephesinde Yeni Bir fiey Yok roman nda çok güzel anlatt, gencecik çocuklar n ruhlar n savafla haz rlayan tarih ö retmeni türünden, kolonyalist-floven tarih ö retmeni tipolojisiydi. stisnas z tüm ulusdevletler ve kolonyalist imparatorluklar bunu yapt lar, tarihi kötüye kulland lar; ö retmenleri birer kolonyalist-propagandist olarak yetifltirdiler ve çocuklar n bar fla ve bilime de il, savafla haz rlanmas n güvenceye almaya 3- Bu anlamda, Ahmet Kuyafl n yönetiminde haz rlanan Gençler için Ça dafl Tarih ile Tarih Vakf taraf ndan yay mlanan ve Gökçen ve Faruk Alpkaya taraf ndan kaleme al nan 20. Yüzy l Türkiye ve Dünya Tarihi kitaplar (ve bu son kitap için haz rlanan Ö retmen El Kitab ), tarayan arkadafllar m z n kriterlerimizi neredeyse tümüyle karfl lad sonucuna vard klar bu iki eser, kaleme al nd klar dönemin hassasiyetlerini dikkate alan birer oydaflma teklifi olarak da düflünüldüklerinden olsa gerek, temelde birer bafllang ç ad m d r. Bu iki önemli çal flma, evrensel tarihçilik kriterlerine uygun, endoktrinasyondan olabildi ince ar nd r lm fl bir tarih kitab n n burada da olabilirli ini gösterdi. Bu anlamda yazarlar n temel ve do rudan dert edindikleri meseleyi, Türkiye toplumunun tarihiyle yüzleflmesini h zland rarak, örne in 1915'in ya da Mustafa Suphilerin ya da Ali fiükrü veya skilipli At f Hoca'n n, 1938 Dersim'in ya da 1993 Mad mak' n tarih derslerinde nas l ifllenebilece ine iliflkin alternatif önermek olarak düflünmedikleri aç kt r. Oysa art k, bilinen ve burada tart flmayaca m nedenlerle, ilgili literatürde hassas ve tart flmal konular denilen bu türden meseleleri de alternatif ders kitab tart flmalar n n gündemine almak, post-travmatik/çat flma-sonras toplumlarda tarih e itiminin toplumsal bar fl sa lamaktaki olas ifllevlerini tart flmaya bafllamak gerekiyor. Akp nar n (2007) 20. Yüzy l Türkiye ve Dünya Tarihi kitab na dair, kitab n bafllar nda anlat lan 19. yüzy l Osmanl tarihi, I. ve II. Meflrutiyet dönemlerinde Kürtlerin ad bile geçmezken, ilk karfl laflt m z yerin, Ermeni tehciri bölümü olmas, burada da Kürtlerin bir katliama yol açmakla suçlanmas, diyerek iflaret etti i sorun hâlâ, Türk entelijansiyas n n ve onun bir parças olarak Tarih Vakf n n düflük yo unluklu savafl y llar ndaki durumunu ele alan daha etrafl bir analize muhtaçt r. 4- Berktay (1984: 101). Türk- slam sentezci yaklafl m n tarih alg s n n genifl bir elefltirisi için bkz. Berktay (1997: 56-132). 5- nk lâp Tarihi söz konusu oldu unda karfl m za ç kan Atatürkçü Düflünce Sistemi kod adl, Nadir Nadi'ye bile Ben Atatürkçü de ilim! dedirten ve halen ilgili ders kitab na egemen olan Eylülist Kemalizm yorumunun da, Türk- slam Sentezci yaklafl m n 20. yüzy l Türkiye alg s oldu u aç kt r. 6- Bu paragraf büyük oranda Öztürk ten (2003) al nm flt r.

246 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar ve nsan Haklar na Dair: Baz Sat rbafllar çal flt lar. Son iki yüzy l n saymakla bitiremeyece imiz savafllar nda, tarih ö retiminin, ders kitaplar n n ve ö retmenlerin de flu veya bu oranda pay olmad n iddia etmek gerçekten de zordur. Oysa bugün, günümüzün 21. yüzy l dünyas nda, uluslararas kamuoyunun ve tarih pedagojisinin varm fl oldu u nokta göz önüne al nd nda, çeflitli uluslararas belgelerde de an lan bir ilke olarak bar fl için tarih ilkesi, insan haklar ve demokrasiye ba l l k düsturu, yaz lmas olas bir tarih ö retmenleri evrensel meslek eti i sözleflmesi nin temel maddelerinden biri say lmaktad r. Tarih ders kitaplar n n diplomatik mücadelelerin ve milli güvenli in konusu ve alan olmaktan ç kar lmas, epeydir üstünde anlafl lm fl bir kurala dönüfltü. 7 Asl nda ülkemizde de, otoritelerce ne kadar dikkate al nd bir yana, tarih ders kitaplar n n böylesi bir perspektiften elefltirisi, di er branfllarla karfl laflt r ld nda, neredeyse tüketilmifl gibi duruyor. 1994 ve 1995 teki Tarih E itimi Sempozyumlar kitaplar n n, Tarih Vakf 'n n daha sonraki çeflitli yay n ve giriflimlerinin kabar k listesinin, Özbaran, Berktay ve Tekeli'nin y llard r yazd klar n n, Copeaux'nun eserinin, DK H-I kitab n n ve benzeri çal flmalar n 8 bize ilk anda söyledi i bu. Gene de, her fley bir yana, bebeklerden katil yaratan süreci/süreçleri an msamak bile, tarihçilerin ve tarih ö retmenlerinin bu yöndeki çabalar n n yaratt toplumsal etkinin patetik s n rl l n yüzümüze çarpacakt r. Afla da, tarama süreci verileri fl nda, okultarihi ders kitaplar nda insan haklar duyarl l ba lam nda 2008 y l nda durumun ne oldu una göz ataca z. Ders Kitaplar ve E itim Araçlar Yönetmeli i'nde DK H-I sonras nda yap lan de ifliklik sayesinde, art k ders kitaplar n n temel insan haklar na ayk r l k tafl yamayaca, cinsiyet, rk, din, dil, renk, siyasî düflünce, felsefî inanç, mezhep ve benzeri ayr mc l k içeremeyece i 9 ilkesinin epeydir bizim mevzuat m zda da yer ald n, beklentileri art racak bir etken olarak an msatal m. 10 Birçok farkl alan ve arka plandan gelen gönüllü arkadafllar n gerçeklefltirdi i tarama sonucunda lise tarih ders kitaplar nda saptanan insan 7- Bu konuya da de inen epeyce hacimli bir çal flma için bkz. Özyürek (2006). Ulusçu paradigman n bu alanda da karfl karfl ya oldu u meydan okuman n boyutunu anlamak için, daha 1945'e kadar do ru dürüst bar fl yüzü görmemifl Almanya ve Fransa'daki okullarda, iki ülkeden tarihçilerin kat l m yla yaz lm fl bir ortak tarih ders kitab n n okutulmaya baflland n, kitab n son s n flar için yaz lan cildinin sat fl n n yüz bine yaklaflt n, 1815-1945 dönemini ele alan cildinin de yay mland n ve önümüzdeki ders y l nda kullan laca n an msamak yeterli. Bu çal flman n ve Balkanlar ile Uzakdo u'da benzer kayg larla yürütülen iki projenin stanbul'da tart fl ld bir atölyenin k sa haberi için bkz. Öztürk (2007) 8- Tarih e itimimizin elefltirisi alan nda, burada sadece bir bölümünü sayabilece imiz kayda de er bir literatür oluflmufl durumda: Berktay (2002), Copeaux (1998), Ersanl Behar (2003), Kabap nar (1992), Özbaran (1995), Özbaran (1997), Tekeli (2000), Tekeli (2007). Tarih Vakf n n tarih e itimi ve ders kitaplar alan ndaki çal flmalar n n bir dökümü için, bkz. http://www.tarihvakfi.org.tr/ayrinti.asp?strid=7; eriflim: Temmuz 2008. 9- Çeflitli yazarlardan al nt larda, aksi belirtilmedikçe vurgular bana aittir (M.Ö.). 10- Madde 5/c; bkz. http://mevzuat.meb.gov.tr/html/22297_0.html; eriflim: 3 Temmuz 2008.

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 247 haklar ihlallerinin tümünü bu yaz da ne zikretmek ne de tüketici bir biçimde elefltirmek mümkün. Gene de, tekrara düflmek ve s k c olma pahas na, olabildi ince çok örnek sunmaya çal flaca m. Her bir al nt n n insan haklar ba lam nda neden sorunlu oldu unun etrafl bir tart flmas n yapmak da, alternatif önermek de bu boyutta bir yaz n n çap n afl yor. Bunun için bir kitap, hatta kitaplar laz m... Lise 1. s n fa gelen ö renci, asl nda çoktan temel kliflelerimizi edinmifl durumdad r. lkö retimde ald Sosyal Bilgiler ö retimi yapaca n yapm fl, 8. s n fta ald T.C. nk lap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde yak n tarihimiz konusundaki endoktrinasyon eksi ini kapatm fl, yetmediyse kolej s navlar na haz rlan rken gerekli takviyeye maruz kalm fl, zihninde okultarihçili imizin hakim kal plar n n ço u yerleflmifltir. Lise 1'de önce tarih neye yarar konusunu ö renecektir. Tarih kitaplar m za göre, tarihi niçin ö renmeliyiz: Kendi tarihimizi ö renmek Sorunun öznesindeki biz, elbette herkes de ildir, insanl k ailesi de ildir, biz kad nlar, biz erkekler, biz yurttafllar vb. de ildir. Biz ulusumuzdur, Türk evlad d r. Biz, tarihimizi ö rendikçe... Türk ulusunun bir bireyi olman n onurunu hisseder, böylece gelece e güvenle bakar z. Zaten Atatürk, Türk evlad ecdad n tan d kça, daha büyük ifller yapmak için kendinde kuvvet bulacakt r sözüyle bunu vurgulamaktad r. (Maden vd., 2007: 2; Gündo du ve Bulduk, 2007: 3) Gene Atatürk, Büyük devletler kuran atalar m z, büyük ve yayg n uygarl klara da sahip olmufllard r. Bunu aramak, incelemek, Türklü e ve cihana bildirmek, bizler için bir borçtur da demifltir (Gündo du ve Bulduk, 2007: 3). Biraz afla da, tarihçinin bilimsel tarafs zl amaçlad ndan da söz edilecektir, ama tarihçiler için tam bir tarafs zl ktan söz etmek güçtür. Çünkü... belirli bir topluma üyedir ve o toplumun de erlerini paylaflmaktad r... Üstelik, ne demekse, tarihçinin tarihçilik anlay fl ve yaz fl yöntemi de tarafs z olmas n güçlefltiren nedenler aras ndad r (agy, s. 3). Tarih, günümüz yöneticilerine devletin nas l yönetilece i konusunda yard mc olur. Vatan ve millet kavramlar n ö retir; milli birlik ve beraberlik anlay fl n n kuvvetlenmesini sa lar (Maden vd., 2007: 2). Ayn paragraf n bafl ndaki, tarih, insanlar n aralar ndaki anlaflmazl klar bar fl yolu ile çözümlemelerine katk da bulunur ibaresi ise, söylemin bütünü düflünüldü ünde, ancak bir ironi olarak okunabilir. Bu tez ne temellendirilir, ne de süreklili i vard r. Kitab n bütününde, yazarlar n buna gerçekten inand na dair bir belirti yoktur.

248 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar ve nsan Haklar na Dair: Baz Sat rbafllar Uygarl k Tarihi ya da Eski Ça larda Türkiye ve Çevresi Dolay s yla, insanl k tarihi/uygarl k tarihi diye bir dert, bir tasa, böyle bir bafll k yoktur. Eski Ça larda Türkiye ve Çevresi vard r. nsan n evrimi hiç yoktur, insanl n Afrika'daki kökleri, homo erectus, homo sapiens yoktur. Neolitik Devrim birkaç cümledir; uygarl k, yaz, yasa, hak hukuk nedir, nereden ç kar, tart fl lmaz ve öykümüzün baflkahramanlar ndan biri olan devlet, bir anda gökten zembille iner. Ö rencinin çevremizdekiler eksenli bir ilkça uygarl klar listesine göz atmas sa lan r. Sümerlerin Türk olabilme ihtimalini (Maden vd., 2007: 34), Etrüsklerin dil ve kültür aç s ndan Türklerle akraba olduklar n n tespit edildi ini (agy, s. s. 25), Perslerin Anadolu medeniyetlerinden geri oldu unu (agy, s. 24) ö renir, Avrupa uygarl n n özünü oluflturan yon uygarl n n (Gündo du ve Bulduk, 2007: 30) geliflme nedenlerinin bafl nda, Anadolu'daki yüksek medeniyetle tan flmas n n geldi ini duyar (Maden vd. 2007: 23). Atina Demokrasisi ni bir paragrafta kavrayacakt r. Roma mparatorlu u: MÖ 753- MS 395 tir ve Roma Cumhuriyeti laf n tek bir cümlede görecektir: Romal lar MÖ 6. yüzy lda cumhuriyet yönetimini kabul ettiler (agy, s. 25). Örne in branilerle ilgili olarak, karfl s na ç kan 2 paragraf n en sonunda,... ç kard klar isyan sonucunda Romal lar taraf ndan yurtlar ndan baflka ülkelere sürüldüler. II. Dünya Savafl 'na kadar hiçbir siyasi varl k gösteremeyen braniler (Yahudiler), bu savafl sonunda... Filistin'de ngilizlerin Araplar bask alt nda tutmas sonucunda srail ad yla yeni bir devlet kurdular cümlesini okuyacak, ama Yahudi Soyk r m 'n duymam fl olarak kalacakt r (agy, s. 31). Arada, H ristiyanlar n di er dinlere karfl kat tutumlar genellemesini duyacak (agy, s. 27), üniteyi Y lmaz Öztuna'dan Tarihte Anadolu'nun Jeopolitik Durumu bafll kl okuma parças yla bitirecektir (agy, s. 37). Art k Türkler, tarih sahnesine ç kmaya haz rd r. Ve Türkler Tarih Sahnesine ç kar: Orta Asya Türk Tarihi ya da Ordu-millet Türkler, ezeli düflmanlar Çin'e karfl 11 Tarama sonuçlar gösteriyor ki, hem Lise I müfredat n n temel konular ndan biri olan, hem de bu seneye kadar ayr ca Genel Türk Tarihi dersinde uzun uzun ele al nan Orta Asya Türk Tarihi konular 2002'den bugüne ayn kalm flt r. Ulus/millet kavram, tüm anakronizmiyle, ezelden beridir de iflmemifl özüyle en az iki bin y l öncesine tafl n yor; halen hükümdar n kesin olan Türklü ü dert ediliyor (Çetin vd., 2006: 6); Mete, Türk soyundan olan bütün topluluk- 11- Ezeli düflman kal b n n, ony llard r yap lan onca elefltiriye karfl n hâlâ srarla kullan labilmesindeki kararl l k her türlü takdirin ötesindedir. Örne in bkz. Maden vd. (2007: 67).

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 249 lar topluyor, Türklerin Çin kültüründen etkilenerek benliklerini yitirece ini düflündü ünden, sadece bask ve vergi ile yetiniyor, ülke içindeki kar fl kl klar, dünyan n en disiplinli ordusunu kurarak önlüyor (agy, s. 11). slam a biraz uzak düflüldü ü anda benlik kaybediliveriyorsa da (agy, s. 33), soydafll k duygusunun din ba n n ötesine geçti i bir an da var: Malazgirt'te, Uzlar ve Peçenekler savafl meydan nda duruma uyan yor ve savaflt klar insanlar n kendi soydafllar olduklar n görünce Selçuklular taraf na geçiyorlar (agy, s. 70). Soydafll k ba, tarih boyunca insan topluluklar n n davran fllar na getirilen en derin aç klama olarak yerini koruyor. Toplumdaki ve halklar aras ndaki iliflkilerde tahakküm ve yay lmac l k meflrulaflt r l r: Tarihin hiç bir döneminde Türkler bafl bofl yaflamad lar. Gittikleri her yeri k sa sürede ele geçirerek devlet teflkilatlar n oluflturdular. Orta Asya Türk devletlerinde var olan cihan hakimiyeti fikri, slamiyetle birlikte ilahi bir temele dayanarak kuvvetlendi (agy, s. 78). Türkler güçlü bir yurt kazanma ve devlet kurma gelene ine sahip tir (Gündo du ve Bulduk, 2007: 49) ve baflka bir devletin egemenli ine girmek Türkler için onursuzluk olacakt r (agy, s. 54). Ekonomik geliflmelerinde savafl ganimetlerinin de önemli bir yeri vard ve yüksek bir savafl yetene i, geliflmifl savafl teknolojisi sayesinde düflmanlar na kolayca üstünlük sa l yorlard (agy, s. 84); bol ganimet ekonomiyi güçlendirir (agy, s. 157). Ve bask, Türklerin ulusal benliklerini yok edemez, aksine Türklerdeki ulusal bilinci daha da perçinler. [E]lli y ll k esaretin ac s n ç karmak ve Türklerin k r lan gururunu onarmak için Çin e ak nlar yap l r ve... itaat alt na al n r (agy, s. 63). Cengiz bile sald rmaz, toprak kazan mlar için... yönelir (agy, s. 169). fiunlar da Çi- Çi'nin, bir okuma parças formunda kutu içinde yer alan ba ms zl k konusundaki sözleri nden: Boyun e meyece iz, zira Türkler öteden beri kuvveti takdir eder, tabi olmay hakir görürler. Savaflç süvari hayat m z sayesinde ad yabanc lar titreten bir millet olduk. Biz ölsek de kahramanl m z n flöhreti kalacak. Çocuklar m z ve torunlar m z, di er kavimlerin efendisi olacaklard r. (Çetin vd., 2006: 13) Di er kavimlerin onuru ya da insanl k onuru bu söylemde konu d fl d r, tan ms zd r; milletlerin var kalmaya çal flt klar tarih denen cang lda Türkten baflkas na onur atfetmek, bu zihniyetin havsalas na s maz. Kaflgarl Mahmud'un Divan-i Lugati Türk'ünden seçilen okuma parças da çarp c : [Ben], Türklerin... asil ve soyca en önde bulunanlar ndan, en iyi karg kullanan cengaverlerinden biri gördüm ki Yüce Tanr devlet güneflini Türklerin burçlar ndan do urmufl, onlara Türk ad n kendisi vermifl... Cihan onlara sebep yaratm fl... onlara intisap edenleri, hizmetlerinde bulunanlar aziz k lm fl... [O]klar n n saplanmas ndan sak nmak için akl bafl nda olanlara onlar n halleriyle hallenmekten baflka bir çare kalmam fl; halbuki... gönül-

250 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar ve nsan Haklar na Dair: Baz Sat rbafllar lerini elde etmek için kendi dilleriyle konuflmaktan daha güzel bir vas ta yok... [H]er kim onlar n diline s n rsa onu kendilerinden say yorlar, her türlü korkudan kurtar yorlar. Bunun içindir ki Türk olmayanlar da Türk diline s nmakta, bu vesile ile zarar ve ziyandan kurtulmaktad rlar. (Gündo du ve Bulduk, 2007: 164) fiu argümandaki dirence ne demeli: Eski Türk toplumunda ordu halk, halk da ordu idi. (agy, 77)...Türk devletlerinde kad n ve erkek her Türk savafla haz r durumda oldu u için yabanc lar, Türkleri ordu millet deyimi ile nitelemifllerdir. Türklerde ordu millet anlay fl bütün canl l ile devam etmektedir. (Çetin vd., 2006: 39) Türkler, yerleflik hayata geçip çeflitli mesleklerle u raflmalar na ra men eski Türklerdeki ordu-millet bilincini her zaman korumufllard r. (agy, s. 80) [T]oplum yap s... askeri bir düzende idi. Bir savafla gidilece i zaman, halk n tamam düzeni bozmadan tek bir ordu gibi harekete geçebiliyordu. Bu yap, askeri baflar lar n arkas ndaki önemli etkenlerden biridir. (Gündo du ve Bulduk, 2007: 196)... Türk ve Mo ol devletleri askeri bir düzene sahiptir. Bu devletlerde askeri ve sivil yönetim diye bir fark bulunmamaktayd. Yönetici ayn zamanda bir komutan, halk da askerdi. (agy, s. 192) Mo ol ordusundaki sert disiplin ve emirlere... kay ts z ba l l k, onu yenilmez k lmaktayd. Emre karfl gelmenin cezas idamd... [Y]enilen komutan, ölüm de dahil de iflik cezalara çarpt r lmaktayd... [A]skerlerin herhangi bir geliri olmay p sadece ganimetlerden pay al rlard. (agy, s. 193) Halen korudu umuz çeflitli vesilelerle iddia edilen bu haslet sayesinde, Ünlü Çin Seddi bile Türk ak nlar n durduramam fl,... Çin'e üstünlük sa lanm fl, vergiye ba lanm flt r (agy, s. 90). leride Türkiye Selçuklular [da] askeri bir devlet yap s arzedecektir (agy, s. 245). Çin, Roma, Bizans, Mo ol mparatorluklar, Ruslar Türk ordusundan, onun düzen ve disiplininden, örne in ceket, pantolon ve çizmesinden etkilendi (agy, s. 79). Zaten ileride, Müslüman yazarlar da Türklerin savaflç l klar n anlatacaklard : Türkler, Abbasi Devleti'nin en güvenilir kuvveti olarak eyaletlerde ç kan pek çok ayaklanmay bast rm fllard, yi itlikleri, ahlaklar, yaflay fllar, görünüflleriyle devrin ayd nlar nda Türk sevgisi ve hayranl bafllam flt. (agy, 93) Töre hemen hep hukukla efl anlamda kullan l r, do allaflt r l r, meflrulaflt r l r, yüceltilir (Gündo du ve Bulduk, 2007: 79). Zaten lise tarih e itiminin hiçbir düzeyinde, bu muhteflem törelerimiz varken neden hukuk devletine gerek duydu umuzun yan t verilmeyecektir: Törenin de iflmeyen hükümleri adalet, iyilik ve eflitlikti... [H]ükümdar bile töreye uymak zorundayd... sert ve kesin hükümler kaps yordu. Ayaklanma... gibi a r suçlar iflleyenler ölümle cezaland r l rd... [B]u mahkeme siyasi suçlara bakard. (Çetin vd., 2006: 42) Türk devletlerinde halk s n flara ayr lmazd. Toplumda eflitlik esast... Kölelik ve soyluluk gibi kavramlar ortaya ç kmam flt r. (agy, s.

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 251 36) Eski Türklerde halk n s n flara ayr lmamas n n nedenlerini yaz n z... (agy, s. 36). Nas l olduysa, Avrupa da özellikle destanlar, edebiyat ve müzik alan nda Hun etkisiyle canlanma görülmüfltür. (Gündo du ve Bulduk 2007: 56) Zaten Çin de, sadece kavun ve karpuzu (agy, s. 84) de il, takvimi de Türklerden ö renmifltir (agy, s. 12), ama örne in Göktürklere Çin giyimi ve yaflam biçimini kabullenmek zor gelmifltir (agy, s. 61). Göçebe kavimlerin neredeyse tümüne genellefltirilebilecek bir özellik olarak kad n n göreli eflit konumu, Türklü ün zaman ve mekandan ba ms z özüne atfedilir: Türk toplumunda kad n genelde erkekle eflit haklara sahipti (Çetin vd., 2006: 36). Ama bunu askeri yeteneklerine borçlu gibidirler:.. [K]ad nlar da ata biner savafla kat l rd (Gündo du ve Bulduk, 2007: 78) ya da özgür olan kad n, avlanmak, ata binip ok atmak, savaflmak hususunda erke inden geri kalm yordu (agy, s. 83). Ve bazen, bir kad n taraf ndan yönetildi inde, yönetimde sorunlar yaflanabiliyor (Çetin vd., 2006: 22). Ünlü Çinli prensesler sorunsal, cinsiyetçilik elefltirilerinden kurtulmak için olsa gerek, yeni bir varyant yla (Suç art k prenseslerde de il, maiyetlerindeki casuslarda ya da diplomatlarda!) aç klay c l n sürdürüyor 12 (Çetin vd., 2006: 12). Hem Attila da Bizansl bir prensesle evlendi i gün aniden ölmemifl miydi? (Gündo du ve Bulduk, 2007: 58) 2002 den 2008 e, ders kitaplar m zdaki nifak tohumlar konseptinde de bir de iflme olmam flt r: Çin, amac na ulaflmak için çok gizli bir plan uygulad. Türk devletini içten y kmak için Türk boylar n n aras na nifak tohumlar ekti... [P]rensleri birbirine karfl k flk rtt. Türk ülkesine ticaret yoluyla ipek ve lüks eflyalar sokarak halk rahata ve lükse al flt rd. Bunlar n sak ncalar bafllang çta pek fark edilmedi; ancak zamanla devlet zay flayarak ülkedeki iç huzursuzluklar artt... Çin'in Türk ülkesinde uygulad bölücü politika etkisini göstererek devletin zay flamas na ve parçalanmas na zemin haz rlad. (Çetin vd., 2006: 12) Yazarlar iliflkiler bazen dostça bazen de savaflarak sürüp gitmifltir (Gündo du ve Bulduk 2007: 90) dese de, kolay kolay bu dostça iliflkilerin örne i verilmez. Çin, çeflitli propagandalarla Hun beylerini birbirine düflürmeyi baflarm fl,... her dönemde Hun Devleti'ni bölme ve y kma faaliyetlerini devam ettirmifl,... bu konuda etkinli i genellikle içten çökertmek fleklinde olmufltur. (agy, s. 90). Bir de tabii rahata al flt rma takti i var ki, bafl etmek 12- Resmi tarih anlat m zda kad nlar n tarihin ak fl na iyi kötü etki ettikleri, özne olabildikleri nadir anlardan birinin yok olmas na sevinmeli mi üzülmeli mi bilinmez, ama bu ç r aç c revizyonu, kayda geçmesi için, al nt lamakta yarar var: Mete döneminde[n]... sonra, Hun hükümdarlar Çinli prenseslerle evlenmeye bafllam fllard r. Siyasal ve ticari iliflkileri gelifltirmek için yap lan bu evlilikler, gerçekte Hunlar n aleyhine olmufltur. Kurulan bu akrabal klardan yararlanan Çinli diplomatlar, Hun ülkesine girmekte ve Hun birli ini y k c etkilerde bulunmufllard r. (Gündo du ve Bulduk, 2007: 52, 90; son cümledeki anlat m bozuklu u orijinalde). Çetin vd. (2006) kötü sonuçlar saptamas na kat l rken, diplomatlar casuslarla de ifltiriyor: [Ç]ünkü prensesler, kalabal k bir heyetle geliyor ve aralar ndaki casuslar Türk boylar n ve prenslerini birbirine düflürüyordu (s. 12).

252 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar ve nsan Haklar na Dair: Baz Sat rbafllar gerçekten zor olsa gerek: Çinliler, Hun ülkesine ticaret yoluyla soktuklar eflya ve ipekle Türklerin yak nl n kazanmaya çal flm fl,... [onlar ] lüks yaflant ya özendirdikleri gibi rahatl a da al flt rm fllard r. (agy, s. 53) Bat Hunlar n n bafl nda olan Çi-Çi'nin devletin y k lmas nda önemli rol oynayan iki hatas ndan biri, kendine ba l boy beylerine çok sert davranarak onlar n Çinlilerle iflbirli i yapmalar na neden olmas, bir hükümdarda sertli e nadiren negatif de er biçen bir tarihyaz m gelene inden sapma gibi dururken, öteki hata tipik denebilir: Türk savafl usullerine ters düflen bir savunma uygulad. (Çetin vd., 2006: 13) Hele, o benli imize uymayan dinler yok mu! Biri, Maniheizm,... et yemeyi yasaklad için yeterince protein alamayan Uygurlar hareketsiz k lm fl, onlar n savaflç yeteneklerini zay fla[t]m fl, (Gündo du ve Bulduk 2007: 65) devletin zay flamas nda taht kavgalar 13 yan nda etkili olmufl (agy, s. 66); di eri, H ristiyanl k, kabul edilince Avarlara ulusal kimliklerini kaybettirmifl, Bulgarlar n Slavlar aras nda eriyip gitmesine sebep olmufltur (agy, s. 68, 69). Macarlar, Balkan kavimlerini Germenleflmekten korudular. H ristiyanl resmi din olarak kabul ederek zamanla Türk olma özelliklerini yitirdiler. (Çetin vd., 2006: 33) Görüldü ü gibi, kurgunun esas dün de bugün de ayn d r: Türk soyundan gelen ve hikmetinden sual edilemeyen bir merkezi otorite, ordusuna yaslanarak adil bir cennet yarat p, disiplinli ve itaatkâr olmas kofluluyla tüm tebaas n imtiyazs z s n fs z kaynaflm fl bir kitle olarak mutlu mesut yaflatmaktayken, bir bölücü d fl düflman, Çin, iç düflmanlar n ve gafillerin de deste iyle bu cennetin yitirilmesine sebep olur. slam Tarihi ve Türklerin slam la karfl laflmas? Ya ma, ganimet do allaflm flt r, bask n basan nd r hakl laflm flt r, hükmetmek/hükmedilmek, itaat/esaret, güç kazanmak için kad n al p vermek vd. do allaflm flt r. Ö rencimiz ve Türkler, art k slam'la karfl laflmaya haz rd r. Putperest sözcü ü, tüm negatif ça r fl mlar yla, kullan lmaya devam etmektedir (fiahin 2003: 12, 29 ; Gündo du ve Bulduk 2007: 110) Hem zaten slamiyet ten önceki Araplar, k z çocuklar n diri diri gömerlerdi (Gündo du ve Bulduk 2007: 113). Bir taramac m z n fiahin 2003 için belirttikleri, kitaplar m zdaki tüm slam tarihi bölümleri için geçerli: Kullan lan dil slam ve 13- nk lâp Tarihi dersine kadar taht n kendisinden çok taht kavgas n dert ediyormufl gibi duran okultarihi söylemimizin, Türk tarihi söz konusu oldu unda kahretti i, tüm kötülüklerin anas addetti i olgulardan biri ise, kut meselesi olur. Nedense flu tuhaf eski Türk inan fl n, hükümdar n tüm erkek çocuklar n n taht üzerinde hak sahibi olmas, tahta ç kman n belli kurallara ba lanmamas gelene ini bir yana b rakmak, Türklerin akl na ancak 1600'lerde gelebilir. Çocuklar Hunlardan Selçuklu'ya, Beyliklerden I. Ahmed'e dek bu derde bir çare bekler, taht kavgalar ndan kurtulmak u runa kardefl katline bile mazur görür hale gelirken, tam meseleye bir çözüm bulunup oh çektiklerinde, devletin duraklama dönemine girip bir daha ç kamamas tüm muammay derinlefltirir.

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 253 özellikle Müslüman olsun veya olmas n tüm Türk topululuklar n her f rsatta övmeye yönelik; herhangi bir mezhebin ya da tarikat n do ufluna dair bilgi vermedi i gibi, varl klar n dile getirmekten bile kaç nmakta. B rakal m fiii-sünni çat flmas n n köklerini, Sünnilik içerisindeki mezhepler bile tan t lm yor. Kitap boyunca yarat lmaya çal fl lan imaj slam n hep tek merkezden ve bir bütünlük dahilinde yay l p yönetilen ve uygulanan bir din oldu u.. 'Günümüzde slam Dünyas ' bafll kl bölüm oldukça çalakalem yaz lm fl gibi durmaktad r; içerik ve olay irdeleme üslubu bak m ndan herhangi bir bütünlük göstermemektedir; ele al nan devletlere göz at ld nda slam Devleti olarak adland r lan bu ülkelerin, olsa olsa Müslüman nüfusun di erlerine göre daha yo un oldu u ülkeler olarak tan mlanabilece i aç kt r. Yazar Sünni-Müslüman-Türk kimli ini asla bir kenara b rakmadan kitab yazm fl ve uluslararas sorunlar incelerken bile bu kimli ini aç k etmifltir. Özetle denebilir ki; kitap genellikle oldukça tarafl ve dar kapsaml olarak yaz lm flt r. Yazar h z n alamay p, Afrika Birli i Örgütü'nü bile k tadaki slam ülkelerinin birlik ve dayan flmas n sa lamak için kurdurtur. (fiahin, 2003: 182). Geldik Nas l Müslüman olduk sorunsal na... Elbette zorla de il.. Türklerin tek tanr inanc ile slamiyet teki Allah inanc n n benzerli i tart flmal tezi, okultarihi söylemimizdeki yerini halen korumaktad r (Gündo du ve Bulduk 2007: 129). Türk- slamc zihniyetin konuya yaklafl m n n neredeyse tüm unsurlar n tek bir metne s d rabilmesiyle mükemmel bir özet olan ve Bahaeddin Ögel'in 1979 tarihli Türk Kültürünün Geliflme Ça lar kitab ndan al nt lanan bir okuma parças na göre, Tek Tanr l dinler,... bu olgunluk, insan düflüncesinin eriflebilece i en son aflamad r ve ancak yüksek sosyal bir düzeye eriflmifl milletlerde görülür ; ve Türkler, disiplinli bir yaflam ve toplum düzenleri,... toplumdaki birlik ve disiplin sayesinde insan düflüncesinin bu ufuk çizgisine elbette çok erken ça larda eriflmifllerdi. nanç ve düflüncedeki birlik, toplumdaki dirlik ve düzeni do urmufltu. Ailede, ota da tek reis/millette Tek Ka an/kainatta Tek Tanr denklemini kuran yazar, baflka atl -göçebe halklar n bu s rra ermesinin neden gecikti i meselesine girmez. (Bahaeddin Ögel'den akta-ran, Gündo du ve Bulduk, 2007: 94). Pragmatik gerekçeler de çabas : slam kabul edilir çünkü bölgede yükselen güç odur, Türkler... tüm bu bölgelerde Türk egemenli ini kurmak ister ve gerçekten de sonuçta, disiplinli, cesur ve törelerine ba l Türk savaflç lar, Arap ordular nda k sa zamanda yükselerek yönetici olur... slam dünyas n n liderli ini ele geçirir (agy, s. 92); uzun y llar slam dünyas n tek bafllar na savunurlar (agy, s. 129). Hem, slamiyeti kabul eden Türkler... ulusal benliklerini de korumufllard r (agy, s. 156). Ve zaten, Müslüman olmadan önce de, Türklerde domuz yetifltiricili i hiç bir dönemde görülmemifltir (agy, s. 82)

254 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar ve nsan Haklar na Dair: Baz Sat rbafllar Emevi karfl t söylem, Arap karfl t bir milliyetçi yaklafl m da perdeler: Kuteybe bin Müslim liderli indeki Araplar, Türk illerini ele geçirerek ya malad lar, yak p y kt lar (agy, s. 113). Yaflanan, bir kitaba göre, iflgaldir : Araplar n Türk kentlerini iflgalleri karfl s nda Türkler bu Arap ya mac lara karfl topraklar n korudular, teslim olmamaya çal flt lar. Yüzy l kadar süren Türk-Arap mücadelesinde bu ya mac Arap istilas n n sonunda Türk illerindeki yüksek uygarl k, bütün yap tlar yla beraber yok edildi... tüm zengin kentler birer harabe durumuna geldi. Arap ulusçulu unu benimseyen Emeviler döneminde Araplar, slamiyeti kabul eden Türkler üzerinde her türlü bask y kuruyorlar... Türklerin ve di er uluslar n canlar n, mallar n kendileri için önemsiz görüyorlard. Onlar, istilalar s ras nda zengin ve uygar ülkeleri ya malamak, gittikçe genifllettikleri topraklar na yeni kaynaklar bulmak gibi amaçlar tafl m fllard r... yüzlerce y l özgür olarak yaflam fl olan Türkler, do al olarak Emevilerin egemenli i alt na girmek istememifllerdi. Bu yüzden Emeviler, yüzy la yak n bir dönem u raflt klar halde küçük Türk beyliklerini bile egemenlikleri alt na alamam fllard r. (agy, s. 113) Yazarlar m z, Emevilerin bu ayr l kç davran fllar diyerek, insan haklar alan n n temel kavramlar ndan olan ayr mc l k terimini de, dalg nl ktan olsa gerek, ayr l kç l k olarak yaz yor (agy, s. 120). slam tarihi anlat m zda, Emevilerin tersine Abbasiler sempatiyle anlat l r: Türklere... iyi davran rlar (agy, s. 129), Türklerin di er topluluklarla kar flmas na maazallah mahal verilmeyen, böylece kimlikleri ve savaflç özelliklerinin korunabilece i flehirler kurarlar (fiahin, 2003: 60), Türkler de borçlar n iç isyanlar bast r lmas nda önemli rol oynayarak öderler (Gündo du ve Bulduk, 2007: 129). Örne in smaili ve Karmatiler, daha çok ayr l kç düflünceleriyle kargaflaya neden olan topluluklard r ; Müslüman toplumunu içten y pratan çal flmalara giriflirler (fiahin 2003: 60). Ama hemen ayn sayfada, M s r Valisi oldu u Abbasilere karfl ba ms zl n ilan edip 35-40 y l M s r'a hükmeden Toluno ullar n n yapt, iç isyan veya ayr l kç l k de ildir, o büyük hizmetleri olan, önemli sanat eserleri yapan, slami ilimlerin geliflmesine katk da bulunan bir devlet olur. Kâfir kelimesinin kullan m sona ermemifltir; din u runa savafl meflru ve do ald r: Türkler slamiyete samimiyetle ba lanm fl ve hizmet etmifllerdir. Öyle ki, Karahanl lar Müslüman olmayan Basm llarla, Selçuklular ise O uz yabgular yla soydafllar olmas na ra men savaflm fllard r din u runa kafirlere karfl yapt klar cihadlarla... slam ülkelerinin liderli ini üstlenmifllerdir (Gündo du ve Bulduk 2007:154). Türk sufileri.. kahramanl ve cengaverli i de benimsemifllerdi. Alp-eren ad n verdi imiz bu muharip dervifller Anadolu gibi birçok yerin Türkleflmesinde ve slamlaflmas nda önemli hizmetler görmüfllerdir (agy, s. 156) Alevilikten hiç söz edilmedi i gibi, mesela Caferi/fiii Türklerden de

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 255 söz edilmez. Biz de il, ama ötekiler dini siyasal amaçla kullan r: Örne in, ran'da fiii mezhebini siyasal amaçlar için kullanan Safeviler (agy, s. 196). Türkler aras nda Sünnilik ve... Hanefilik çok benimsenmiflti (agy, s. 154) Hanefili in yan s ra fiafii, Maliki, Hanbeli mezhepleri de yay lm fl idi.. Ancak toplumda ve devlet adamlar aras nda engin bir hoflgörü ortam haz rlanm flt.... Nizamülmülk, mezhepler aras ayr m gütmediklerini... yazm flt. Devletin kendisine yak n olsun olmas n ortaya ç kan tarikatlara müdahale etmemesi, dini düflüncelerin ve ilimlerin geliflmesine zemin haz rlam flt r... [T]arikat mensubu dervifl ve fleyhler (sufiler), en karmafl k konular halk n öz diliyle ve sade bir biçimde anlatt lar. Yani tarikatlar, birbirine yabanc laflmaya bafllayan kesimler aras nda köprü görevi görmekte, toplum bar fl n sa lamaktayd. (agy, 155) Yabanc laflan kesimler aras nda köprü kurup toplumsal bar fl sa layan tarikatlar tan m, bu güzelleme, mevcut ders kitaplar m z n asl nda bugüne konufltuklar n bildi imizden, ayr ca manidar. Ö renciler, bir kere daha dervifl ve fleyhler ile karfl laflt ndaysa, ders kitab n n tavr bambaflka olacakt r: evet, T.C. nk lap Tarihi ve Atatürkçülük dersinden söz ediyorum. Türkler Türkiye'de: Malazgirt'ten Dumlup nar'a.. Anadolu, fethedilerek Türklefltirilecek bir nesnedir; bu Türklefltirme fiili, kutsanan, iyi bir fley oldu u bilinen, ama okultarihimizin herhangi bir yerinde tan mlanmayan sihirli sözcüklerdendir 14 ve kastedilenin (asimilasyon mu? etnik temizlik mi? etnogenesis mi?) tam olarak ne oldu u söylenmez: Anadolu da kurulan ilk Türk devletleri ile Anadolu Türk yurdu haline geldi (agy, s. 140), Anadolu nun Türk vatan olmas nda... Anadolu'ya ilk Türk ak nlar Türkler bin y ld r bu topraklar n sahibidir (agy, s. 206) ya da Anadolu Türk birli ini sa lamak için (agy, s. 219). Malazgirt Zaferi, Avrupa'da derin izler b rak r. Çeflitli vesilelerle Avrupal lar... büyük rahats zl k duyar... dehflet içinde kal r (agy, s. 211, 218, 219). Sadece Malazgirt ve Baflkumandanl k Meydan Muharebesi de il, Türk tarihinde zaferler ay olarak bilinen A ustos'ta baflka büyük savafllar da kazan lm flt r. Araflt r p ö reniniz (agy, s. 206). [II. Kosova Savafl ] Balkanlarda kesin olarak Türk egemenli ini sa lad. (Baflaran vd., 2007: 17) Bizans Avrupa y Türklere karfl her f rsatta k flk rt r (agy, s. 18), Hunyadi Yanofl, Türklere karfl sald r lara bafllar (agy, s. 17), Safevîler, öteden beri Anadolu ya göz dikmekteydi (agy, s. 37); denizler bir Türk gölü hâline gelir (agy, s. 23), padiflah n en büyük amac Türk ve slam dünyas n bir yönetim alt nda toplamakt r. Merkezi otorite, varl bir flans, zay flamas ya da yoklu u ise felaket olan bir kutsal kavramd r. Devlet fliddeti onaylan r: 14- Say s z örnekten birkaç : Ça atay Hanl Türklü ü benimseyip zamanla Türkleflir Kubilay Hanl gittikçe Çinlileflir (Gündo du ve Bulduk, 2007: 173); Mo ollar 14. yüzy ldan bafllayarak... h zla Türkleflip Müslüman olurlar (agy, s. 196).

256 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar ve nsan Haklar na Dair: Baz Sat rbafllar IV. Murat Celali isyanlar n bask ve fliddet kullanarak bast rd. Bozulan devlet düzenini yeniden sa lad. (agy, s. 67) Türklerin uygulad klar adil yönetim ve hoflgörü kal b, en s k rastlananlardan olmaya devam ediyor. (Gündo du ve Bulduk 2007: 208, 209, 226, 242, 247, 249, 258). Osmanl ülkesinde etnik gruplar n uzun y llar bar fl içinde bir arada yaflamalar, devletin tüm gruplara karfl hoflgörülü ve adaletli davranarak dil, din, rk ayr m yapmamas ile gerçekleflmifltir. (Baflaran vd., 2007: 156) fiu ifadedeki çeliflki bile fark edilmez: Gayrimüslimler, Müslüman olmak kofluluyla devlet hizmetinde görev alabiliyorlard. (agy, s. 157) Bu kurgu içinde, hoflgörü kliflesinin çocuklara nas l geçti ini ise, bir tezden görelim: Ö renci cevaplar ço unlukla hoflgörünün mutlaka gösterilmesi gerekti i yönünde olmufltur Bu, güzel. Ama devam ediyor yazar: Baz ö rencilerse devlet için isyan, istismar, asimile olma, kar fl kl klar yaflanmas gibi olumsuz sonuçlar do urabilece i nedeniyle kesinlikle hoflgörü gösterilmemesi gerekti ini vurgulam fllard r. (Gültekin, 2007: 74) Anadolu'nun ve Osmanl dünyas n n çokkültürlülü ü nadiren söz konusu edilir; çünkü zaten devletin kurucusu ve sahibi Müslüman Türklerdir (Baflaran vd., 2007: 156). Lise ö rencisi bir taramac m z n deyimiyle: Kitab n birçok yerinde Osmanl Beyli i yerine Türkler ifadesi kullan lmaktad r. Bu kullan m ve özellikle de bu kullan m n s kl,... ulusçu bir görüfle iflaret eder. Tarihte etkileflim içinde bulunan, davran fllar incelenen karar verici birimlerin etnik/ulusal birimler olarak alg lanmas, belli bir tür tarih anlay fl n n görüflü olup, her görüfl ve anlay fla hitap etmesi gereken bir tarih kitab için uygunsuzdur. Türk ve Türkler tan mlar n n tarihsel ba lamlar da göz önünde bulundurarak kavramsal olarak incelenmemesi durumunda, bu kavramlar yanl fl anlamalara yol açabilir. Osmanl ülkesinde etnik gruplar n uzun y llar bar fl içinde bir arada yaflamalar, devletin tüm gruplara karfl hoflgörülü ve adaletli davranarak dil, din, rk ayr m yapmamas ile gerçekleflmifltir. (agy, s. 156) Osmanl lar H ristiyanlar oldu u gibi Musevileri de hoflgörü ve adalet ile yönetmifllerdir. (agy, s. 157) Ayn taramac m z n sözleriyle: anlat m kendi içerisinde çeliflmektedir: dil, din, rk ayr m n n gözetilmedi i bir yap da hoflgörü nün yeri olamaz, çünkü hofl görülmesi gereken bir olgu söz konusu de ildir. Bu cümlede, ö renciye hem hoflgörü teriminin içerdi i ayr mc imalar kan ksat l yor, hem de asl nda ayr mc l k niteli indeki bu olumsuzluk olumlu bir olguymuflças na sunuluyor. Devflirme konusuna yaklafl mda da Türkçü ve Osmanl c e ilimler karfl karfl ya gelir: Devflirme sistemi gelifligüzel çocuk toplama ifli de ildi (agy, s. 146), ama [Genç Osman a] göre, devleti çöküfle götüren adam kay rma, rüflvet ve kötü yönetim gibi olaylar n sorumlusu devflirmelerdi. Bu durumu düzeltmenin tek yolu hem saraydaki

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 257 görevlileri Türklerden oluflturmak hem de yeniçeri oca n Türklefltirmekti. (agy, s. 66) Kad n, ya nesnedir, bir diplomatik araçt r, ya da gerileme nedenlerinden biri: Devlet yönetimi saraydaki kad nlar n... eline geçti. (Kara, 2007c: 118) Hükümdarlar halen k z n.. evlendirerek egemenli ini kuvvetlendirir ya da slam dünyas ndaki manevi gücünden yararlanabilmek amac yla halifenin k z yla evlenir (Gündo du ve Bulduk 2007: 130, 139) ve Tangut hükümdar,... üstünlü ünü tan yarak ve k zlar ndan birini ona vererek, Cengiz Han'dan kurtulur (agy, s. 169); Alaeddin Keykubad, Eyyubi hükümdar n n... k z yla evlenerek ittifak güçlendirir (agy, s. 226) ve bunlar hiç tart flmaya aç lmadan, yad rgat lmadan, elefltirel düflüncenin sorgulamas na tabi tutulmadan, sorunsallaflt r lmadan, aktar l r. Sat n al nan seçme güzel kad nlar ifadesi de halen duruyor: Çeflitli rklardan seçme güzel kad nlardan oluflan saray n harem dairesi cariyeleri, ya saray için stanbul gümrük emini arac l yla sat n al nanlardan veya yüksek dereceli devlet görevlilerinin takdim ettikleri seçme kad nlardan olufluyordu. (Kara, 2007d: 252; ayn cümleye iliflkin bir baflka de erlendirme için, bkz. Gemalmaz, 2003: 44-45) Daha ileride, Cumhuriyet döneminde kad n haklar konusundaki ak l yürütme ve kurulan neden-sonuç iliflkisi de ilginçtir: Milli Mücadele de vatan kurtarmak için erke inin yan nda görev yapan Türk kad n, toplum hayat nda lay k oldu u yeri almal yd. (Kara, 2006: 228) Tanzimat ve sonras, karmafl k duygular içinde anlat l r. Anayasa, parlamento, yasa önünde eflitlik, genel olarak reform talepleri, neredeyse hep pragmatik manevralard r; emperyalizmin müdahale gerekçeleridir. H ristiyanlar [baz illerde kurulan meclislerde] temsil edilmediklerini ileri sürüp Avrupa devletlerinde flikayette bulundular. Avrupa devletleri de Osmanl Devleti nin iç ifllerine müdahale için H ristiyan tebaay destekler (Baflaran vd., 2007:127). Birlik beraberlik yüceltmesi, Osmanl toplumunda k yafet birli i yoktu, halk istedi ini giymekte serbestti (Kara, 2006: 223) flikayetine kadar gider. Zaten Tanzimat Dönemi ile birlikte... mahalle kültür birli i de bozulmufl; etnik ve dini gruplar n yaflam tarzlar birbirine kar flmaya bafllam flt (agy, s. 279). Dil birli inin olmamas, insanlar n kaynaflmas ve milli birli in sa lanmas yönünde önemli bir engeldi. (agy, s. 219) Az nl k okullar hedeftedir: Az nl k ve yabanc okullar nda sürekli Türk düflmanl fikirleri iflleniyordu. (agy, s. 280) 19. yüzy lda ve 20. yüzy l n bafllar nda görülen Bulgar, Ermeni ve Yunan ayaklanmalar n n elebafl lar, genellikle bu yabanc okullardan yetiflmifllerdi` (agy, s. 259) ve stanbul'da... az nl klar n refah, ülkenin sahibi olan Türklerin ise yoksulluk içinde yaflad na tan k olan Mustafa Kemal, ülkenin iyi yönetilmedi ini daha iyi anlamaya bafllad (Kara, 2006: 276).

258 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar ve nsan Haklar na Dair: Baz Sat rbafllar Saltanat ve hilafet in kald r lmas n n, siyasal ve felsefi aç dan temellendirilmifl, s radan ezber cümlelerin ötesine geçen, bir cumhuriyetçi bak flla tart fl ld na, rastlamay z. Laiklik ve cumhuriyetçilik tercihinin, Ulu Önder in öyle uygun görmesi ya da konjonktürel siyasal manevralar n öyle gerektirmesi d fl nda gerekçelerine sahip olamay z. Dil sürçmesi, Sakarya Savafl n n öznesini Osmanl lar yapmaya kadar gider: [II. Viyana yenilgisi], Osmanl lar n Sakarya Savafl na kadar sürecek olan Avrupal lar karfl s nda geri çekilmesinin bafllang c oldu. (Baflaran vd., 2007: 70) Bir siyasal/konjonktürel mücadele metni olan Nutuk temelli bir nk lap Tarihi anlat s, bu haliyle, en az ndan eksiktir. Nutuk'tan mülhem Az nl klar Taraf ndan Kurulan Cemiyetler ve Milli Varl a Düflman Cemiyetler (Kara, 2006: 54-57) kategorileri sorunludur. lki, istisnas z tüm gayrimüslim halklar kiliseleri, okullar, hatta izcilik kollar dahil tüm kurumlar yla suçlarken, ikincisi de bu kaos döneminin yaratt çeflitli siyasal ak mlar ve dernekleri, külliyen düflman ilan etmektedir. Yazarlar m z, Terakkiperver Cumhuriyet F rkas n n (TpCF) siyasi amaçlarla dini inançlar kullanm fl oldu undan, cumhuriyet ve ink laplara karfl olanlar n k sa zamanda bu parti içinde topland ndan, ngiliz ajanlar n n partiye s zd ndan ve partiyi bölücülük yolunda kulland ndan, bu partiyle fieyh Sait syan aras ndaki irtibattan kesinkes emindir (agy, s. 195, 196) Takrir-i Sükun Kanunu, TpCF'nin ve Serbest Cumhuriyet F rkas n n kapat lmas, rejimin tek partili yap s onaylanarak anlat l r (agy, s. 196-198). Yaflanan bu olaylar, demokrasi ortam n n henüz oluflmad n gösteriyordu. nk laplar n yerleflmesi ve kökleflmesi için ülkenin bir süre daha tek parti ile yönetilmesi zorunlu görüldü. (agy, s. 200) Siyaset ve ço ulculuk pek onay görmez, partiler ilk boy gösterdiklerinde de bak n ne olmufltu: Siyasi partiler aras ndaki yo un mücadeleler, ttihat ve Terakki nin izledi i yanl fl politikalar n sonucunda do an otorite bofllu u kar fl kl klara neden oldu. (Baflaran vd., 2007: 118). Mücadele, kar fl kl k, otorite bofllu u Mustafa Kemal in Saltanat n Kald r lmas yla lgili Konuflmas, jakoben cumhuriyetçi tavr n bu mükemmel ifadesi, mevcut tarih ö retimi zihniyeti ve kitap format yla, ancak gerekirse kafa da kesilebilir in onaylanmas olarak kalacakt r ö rencinin zihninde: Egemenlik güçle, kudretle ve zorla al n r. Osmano ullar, zorla Türk ulusunun egemenli ine el koymufllard. Bu yolsuzluklar n 600 y ldan beri sürdürmüfllerdi. fiimdi de Türk ulusu bu sald rganlara, art k yeter diyerek ve bunlara karfl ayaklanarak egemenli ini kendi eline alm fl bulunuyor. Bu bir oldubittidir... Sorun, olmufl bitmifl bir gerçe i yasa ile saptamaktan baflka bir fley de ildir. Bu kesinlikle yap lacakt r... Meclis (bunu onaylarsa) san r m ki uygun olur. Yoksa, yine gerçek yöntemine göre saptanacakt r; ama belki bir tak m kafalar kesilecektir. (Kara, 2006: 172)

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 259 Baflka bir okuma parças nda dil kopart l r, el k r l r: [N]amus ve flerefine uzanan elin k r laca n, dilin kopar laca n düflmana gösterdi. (Ayd n vd., 2007: 111) Bir di erinde zevkle atefl ya muruna gö üslerini gere gere koflan askerler görürüz (agy, s. 135). Modern siyaset bilimi teorilerini de, demokrasi ve insan haklar bilincinin en temel kabullerini de reddeden bir doktriner cümleler y n n n art arda dizildi i Atatürkçü Düflüncede Milli Güç Unsurlar bafll kl bölüm bir bütün olarak sorunludur: En büyük toplumsal kurum olan devletin de ulaflmak istedi i amaçlar vard r. Devlet, amaçlar na ulaflmak için belirli siyasetler izler. Devletin amaçlar tüm toplumu ilgilendirdi i için di er toplumsal kurumlar n ve örgütlerin izleyece i siyasetler, devletin genel siyasetine ayk r olamaz... Atatürkçülük, insana her alanda özgürlükler tan yan bir düflünce sistemi olmas nedeniyle, onun siyasal güç anlay fl demokrasiyle örtüflmektedir. Kifli, devleti kendi öz varl olarak tan maktad r. Siyasal gücün zay flamas, devletin ve demokrasinin varl n tehlikeye düflürür. (Kara, 2006: 285) Devlet, milletin refah ve mutlulu u için her alanda yerine göre müdahaleci olmak durumundad r... Atatürk e göre devletin önemli görevleri vard r ve bu görevleri vatandafllar yerine getirecektir. (agy, s. 304) Dahas, Ferdi özgürlü ü k s tlamak devletin de normal görevidir (Ayd n vd., 2007: 221). Ordunun siyasal rolü, onaylanarak anlat l r: Halifenin bu tür davran fllar, cumhuriyeti kuran orduyu da rahats z etmiflti... [K]onu Gazi Mustafa Kemal Pafla ile komutanlar aras nda da görüflüldü. Halifeli in kald r lmas konusunun meclise sunulmas kararlaflt r ld. Ayn paragrafta, Erkan Harbiye Vekaleti'nin de o gün kald r ld, hiç yorumsuz zikredilerek, aç kça geçifltirilir (Kara, 2006: 192). Militarist cumhuriyet alg s, ileriki sayfalarda daha da temellendirilecektir. Türk Ordusu ve Milli Savunma bafll kl 5. Bölüm'de flöyle denir: Türk milleti, bütün tarihi boyunca ordusu ile kaynaflm fl ve ordu-millet kavram içinde yaflay p varl n sürdürmüfltür... Kahramanl k ve cesaret, Türk ordusunun en baflta gelen özellikleridir. (agy, s. 252) En önemli görevi ise, vatan elbette, ama Cumhuriyeti de korumak ve kollamakt r ve milli bütünlü ümüzün en büyük güvencesidir (agy, s. 253). Türk Silahl Kuvvetleri, Türk birli inin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverli inin çelikleflmifl bir ifadesidir... [D]evletin varl n n sars lmaz temelini oluflturmaktad r. (agy, s. 286) Türk milletinin tarihinde savafl, vatan ve millet ç karlar n n korunmas bak m ndan kutsal bir ödev olarak kabul edilmekte ise de, Türk milleti tarih boyunca hiçbir zaman sald rgan olmam fl, milli hak ve ç karlar tehlikeye düfltü ünde savaflmak mecburiyetinde kalm flt r. (agy, s. 253) Türk Tarih Tezi onaylanarak anlat l r; Türklerin tarihi binlerce

260 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar ve nsan Haklar na Dair: Baz Sat rbafllar y ll k bir geçmifle sahiptir.... 6500 y l öncesi... geliflmifl bir medeniyeti yaratabilmifllerdir (agy, s. 217). Bilimsel geçerlili i art k en az ndan tart fl lan rk sözcü ü kayg s zca tedavüldedir halen: Türkiye halk rksal veya dinsel ve kültürel yönden birleflmifl,... kaderi, gelece i ve menfaatleri ortak olan bir toplumdur. (agy, s. 83) Bir yandan Türkten daha büyük millet var m d r? (Ayd n vd., 2007: 55) ve öte yandan,... Türk milliyetçili i, dar ve tekelci de ildir. Türkiye de ben Türk üm diyen herkes Türk tür... Türklük bilincine sahip olmak ve bunu sürekli gelifltirip güçlendirmek, millet olarak varl m z devam ettirmek yönünden önem tafl r... Milli birlik ve beraberlik Türk milletinin bir bütün olmas, hiçbir bölücü, ay r c unsura yer vermemesi demektir... Yetiflecek çocuklar m za ve gençlerimize,... ilk önce ve her fleyden önce... kendi benli ine, milli geleneklerine düflman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gere i ö retilmelidir. (Kara, 2006: 292-293) Atatürk'ün söyledi i iddia edilen son cümle, çok be enilmifl olmal ki, 300. sayfada tekrarlan r: E itim idealimiz, çocuklar m za her fleyden önce, Türkiye nin ba ms zl na, benli ine ve milli geleneklerine düflman olan her türlü engellerle mücadele etmek fikrini vermek olmal d r. (agy, s. 206) Hem Türk ün do ufltan vas flar... elverifllidir. (agy, s. 216) 15 nk lap Tarihi kitaplar n n, Milli Güvenlik kitab ndan ithal edilmifl gibi duran Türkiye'ye Yönelik ç ve D fl Tehdit bafll kl bölümündeki komflu ülkeler ve Avrupa imgesi de dikkate de er. Bu bölümde (agy, s. 313-316), ksenofobik çocuk nas l yetifltirilir ba lam nda ö renecek çok fley var: Türkiye'nin hiç bir komflu ülkenin topraklar nda gözü yoktur. Fakat komflu ülkeler bu düflüncede de ildir. K br s ve Ege sorunlar n yaratan ülkeler Bat Trakya'daki Türklere de bask uygulamaktad r. Ülkemize yönelik faaliyetlerde bulunan terör gruplar na destek vermektedir... Baz komflu ülkelerde soydafllar m za karfl zaman zaman uygulanan bask lar da gözden uzak tutmamak gerekir. Bu ülkeler Türkiye'ye yönelik kaçakç l k, milletleraras terörizm ve casusluk olaylar n desteklemektedirler. Bütün bu tutum ve davran fllar n amac ülkemizi bölüp parçalamak ve geçmiflte yapamad klar n günümüzde farkl yöntemlerle gerçeklefltirmektir. Toprak bütünlü ümüzü, ba ms zl m z, milli varl m z hedef 15- Kitaplardaki millet ve milliyetçilik alg s na dair Bora n n (2003) saptama ve elefltirileri, ders kitab yazarlar m zda herhangi bir etki yaratm fla benzememektedir. fiu türden cümleler halen kitaplar m zda: Milli birlik ve beraberlik, Türklük bilinci ve ortak manevi de erlerle güçlenir. Türklük bilinci ve manevi de erler, insanlar birbirine yaklaflt r r, tasada ve k vançta ortak ve bölünmez bir bütün haline getirir... [H]içbir kifliyi d fllamad ve her yurttafl m z Türk sayd için Atatürk milliyetçili i, bar fl içinde toplumsal kalk nmam z n temeli olmufltur. Ulusumuzu birlik ve beraberlik içinde tuttu undan difl tehlikeler karfl s nda devletimizi güçlendirmektedir [S]on y llarda yaflan lan do al afetler, ekonomik krizler ve d fl tehlikeler karfl s nda Türk milliyetçili i, milletimizi birlik içinde tutmakta ve devletimizi güçlendirmektedir. (Kara, 2006: 301) Milli birli in temeli milliyetçiliktir... Milli birlik ve beraberli in en önemli özelli i, bütün vatandafllar n içtenlikle Türk üm diyebilmesidir. (agy, s. 300) Atatürk'ün de aç klad gibi, ö retim hayat nda s k disiplin, baflar n n esas d r ; Türk gençli inin birinci görevi, Türk istiklal ve cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve... yükseltmektir (agy, s. 204). Zaten e itimin milliyetçi niteli i de, Türklü ü her alanda yüceltmek ve milli birli i sa lamay öngörmektedir. Türk gençlerine verilecek e itimde, do ru olman n, çok çal flman n, ülkesini ve milletini her fleyin üstünde tutman n önemi kavrat lmal d r. (agy, s. 205)

Ders Kitaplar nda nsan Haklar II 261 alan bu arzular, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türk milletine yöneltilmifl bir tehdittir. Bu tür tehlikeler karfl s nda Türk milleti olarak üzerimize düflen görevler; bilinçli olmak, bu tür oyunlara gelmemek, akla ve bilime dayanan, tarihimizin gerçeklerinden ç km fl olan Atatürk ilkelerine sahip ç kmak ve onlar n devaml l n sa lamakt r. Çünkü d fla karfl güçlü olabilmenin temel koflulu, önce içte güçlü olmakt r. (agy, s. 316) Ülkemize yönelik d fl tehditlerin en önemli nedenlerinden biri bölgede güçlü bir Türkiye istenmemesidir. (Ayd n vd., 2007: 235) Türkiye nin bulundu u bölgede güçlü bir konuma gelmesinin, kendileri için tehlikeli olaca n düflünen komflu ülkeler, güçlü bir Türkiye yi istememektedirler. Türkiye nin geliflmesini ve güçlenmesini istemeyenler, cumhuriyetimize karfl bir tehdit olufltururken bu d fl güçler, ülke içinde, az da olsa, baz cahil vatandafllar m z kazanmaya çal flm fllard r. Bilerek ya da bilmeyerek baz vatandafllar m z, Türkiye yi bölme konusunda bir iç tehdit unsuru olmaktad rlar. (Kara, 2006: 297) Türkiye'ye yönelik d fl ve iç tehdit unsurlar n n en büyük sald r lar cumhuriyetçilik ilkesine yöneliktir... Bu güçler, Türk milletinin hiçbir zaman çeflitli oyunlara gelmeyece ini, bölünmeyece ini ve kendi etki alanlar na girmeyece ini bilmeliler... Cumhuriyetçili e yönelik bu d fl ve iç tehditler, san ld n n aksine, milli birli imizi daha da güçlü k lmaktad r. (agy, s. 297). Ve son de erlendirme sorusu flu: Co rafi konumu ve jeopolitik öneminden dolay Türkiye'ye yönelik tehditler nelerdir? (agy, s. 316) 8. s n ftaki T.C. nk lap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin son haftalar nda ülkemize yönelik tehditleri ö renip Lise 1 in ilk haftalar nda Tarihte Anadolu'nun Jeopolitik Durumu nu okuyan ö rencimiz, lise hayat n bitirirken gene ayn leitmotif e geri dönmüfl, art k üniversitedeki zorunlu nk lap Tarihi derslerine haz r hale gelmifltir. Ermeni Sorunu: DK H-I ve II aras nda lise Tarih ders kitaplar nda fark edilen en çarp c de iflim, gayrimüslim Anadolu halklar n n bafl na gelenlere ayr lan sayfalar n, yo un insan haklar ihlalleri içeren koyu bir defansif milliyetçi zihniyetle yaz lm fl eklemelerle, ciddi oranda artm fl olmas d r. 16 Tüm kitaplarda neredeyse ayn 16- Bu tavr n ilk örneklerinden birini, daha 1985 gibi erken bir tarihte Mümtaz Soysal vermifl, madem ki konuflmaya zorland k, konuflaca z demiflti, ama 1915'e, halklar n birlikte yaflad klar insanl k facialar perspektifiyle yaklafl yordu: Türkiye Cumhuriyeti flimdiye kadar Anadolu topraklar nda ve komflular yla iliflkilerinde geçmifli unutup bar fl ve uyumu yeniden sa lamak umuduyla bu olaylardan söz etmemeyi ye ledi. Bundan dolay d r ki, okullar m zda Ermenilerin veya Rumlar n Türk halk na verdikleri ac lar ve bütün bu halklar n birlikte yaflad klar insanl k facialar konusunda unutma ve susma yolunu seçtik. Bu Türk suskunlu u yetmifl y l sürdü. Fakat baflkalar tarihi sapt rarak bizi suçlu gösteren de iflik bir tarih görüntüsü yaratt lar. Taraflardan sadece birinin anlatt klar na ve Türklere düflman çevrelerin yorumlar na dayal olan bu görüntü hayli yol ald ve bütün topall na ra men gerçe in ters yüz edilmesine kadar yürüdü gitti. fiimdi gerçe e yeniden dönmek gerekiyor. Madem ki konuflmaya zorland k konuflaca z. ( Mümtaz Soysal' n Orly Sald r s Davas ile lgili Uzman Tan k Beyan, Orly Sald r s Davas (19 fiubat- 2 Mart 1985) fiahit ve Avukat Beyanlar içinde, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yay., Ankara, 1985'ten aktaran, Bilim ve Akl n Ayd nl nda E itim Dergisi, Nisan 2003, Y l: 4, Say : 38; http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/sayi38/soysal.htm.)