Benzer belgeler
Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Türkiye`de Hububat Alanları

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

TAŞINMAZ DEĞERLEME İLKE VE UYGULAMALARI

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

Erzurum İli Tarım İşletmelerinde Buğday Üretim Maliyetinin Hesaplanması

ERZURUM İLİ TARIM İŞLETMELERİNDE PATATES ÜRETİMMALİYETİNİN HESAPLANMASI* Avni BİRİNCİ, Nevzat KÜÇÜK

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

A R A Z İ V A R L I Ğ I ALAN(Ha) PAYI(%) Tarım Arazisi (Kullanılmayan hali Araziler Dahil) (*) ,7. Çayır Mera Alanı (*) 65.

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

Şanlıurfa Kuru Tarım İşletmelerinde Farklı Makina Seti ve Arazi Büyüklüğüne Göre Optimum Ürün Deseninin Belirlenmesi

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

Tanımlar. Bölüm Çayırlar

TOKAT İLİ ZİLE İLÇESİNDE YETİŞTİRİLEN BAZI ÖNEMLİ TARLA ÜRÜNLERİNDE FİZİKİ ÜRETİMGİRDİLERİ VE MALİYET ANALİZLERİ

TARIMSAL VERİLER Mart 2015

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA

2. Endüstri Bitkileri: 2.1. Yağ Bitkileri 2.2. Lif Bitkileri 2.3. Nişasta ve Şeker Bitkileri 2.4. Tütün, İlaç ve Baharat Bitkileri

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

GAMBİYA ÜLKE RAPORU. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Afrika Koordinatörlüğü

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

Prof.Dr.İlkay DELLAL

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ

... MACAR FİĞİ YEM BİTKİSİ ÜRETİMİNİ GELİŞTİRME PROJESİ

BAZI TARIM ÜRÜNLERİNİN 2015 YILI MALİYETLERİ

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

BAZI TARIM ÜRÜNLERİNİN 2014 YILI MALİYETLERİ

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

HUBUBAT PİYASALARINA BAKIŞ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

Türkiyede Bölgelere Göre Yetişen Ürünler

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

KIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ

T.C. ÇORUM VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ÇORUM İLİ TARIMSAL VERİLERİ

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TARSUS TİCARET BORSASI

Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma

Türkiye de ve Dünyada Makarnalık (Durum) Buğdayı Pazarı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

MISIR DOSYASI. Türkiye`de mısır; yem, nişasta, glikoz, yağ ve son yıllarda biyoetanol üretiminde kullanılmaktadır.

TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1. Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara

1926

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

T.C. Kalkınma Bakanlığı

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

2015 Ayçiçeği Raporu

ANADOLUNUN BUĞDAY ÇEŞİTLERİ VE SİYEZ BUĞDAYI PANELİ 26 Temmuz 2017

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

ÇATAK Kaynak: Tüik

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

TMO NUN HUBUBAT ROLÜ PİYASALARINDAKİ

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

TÜRKİYE BUĞDAY ÜRETİMİNDE TARIM BÖLGELERİNE AİT ARZ ESNEKLİKLERİNİN TESPİTİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

HUBUBAT T.C. KARAMAN TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ. Tarih: Sayı: - 31/08/2015 Şube Adı: KARAMAN TİCARET BORSASI Enaz Fiyat

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

Erzurum İlinde Çerezlik ve Yağlık Ayçiçeğinin Üretim Maliyeti; Pasinler İlçesi Örneği

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

KONYA İLİ TARIMSAL YATIRIM ALANLARI ARAŞTIRMASI FEYZULLAH ALTAY

TÜRKİYE DE TARIM FİNANSMANI KONFERANSI

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Transkript:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ANKARA İLİ POLATLI İLÇESİ TARIM İŞLETMELERİNDE SULU VE KURU KOŞULLARDA BUĞDAY VE ARPA ÜRETİMİNİN EKONOMİK ANALİZİ Nilay ŞEN TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ANKARA 2005 Her hakkı saklıdır

Prof. Dr. Taner KIRAL ın danışmanlığında Nilay ŞEN tarafından hazırlanan bu çalışma, 21/10/2005 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan : Prof. Dr. Taner KIRAL Üye : Prof. Dr. Belgin ÇAKMAK Üye : Doç. Dr. Mevhibe ALBAYRAK Yukarıdaki sonucu onaylarım Prof. Dr. Ülkü MEHMETOĞLU Enstitü Müdürü

ÖZET Yüksek Lisans Tezi ANKARA İLİ POLATLI İLÇESİ TARIM İŞLETMELERİNDE SULU VE KURU KOŞULLARDA BUĞDAY VE ARPA ÜRETİMİNİN EKONOMİK ANALİZİ Nilay ŞEN Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Danışman : Prof. Dr. Taner KIRAL Bu araştırma ile, Ankara İli Polatlı İlçesinin sulu ve kuru tarım alanlarında yetiştirilen ürünlerden buğday ve arpa için birim alanda kullanılan gübre, ilaç, tohum, sulama suyu gibi girdilerin ortalama miktarları yanında, üretim teknikleri, işgücü ile makina çekigücü kullanım düzeyleri, tarla kiraları ve birim ürün maliyetleri gibi bilgiler ilçeyi çeşitli kriterlere göre temsil eden 17 köyden tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilmiş tarım işletmelerinden anket yoluyla sağlanan veriler analiz edilerek ortaya konulmuştur. Araştırma bulgularına göre sulu koşullarda 1 dekar buğday üretimi için 0,89 saat işgücüne ve 0,64 saat çekigücüne, kuru koşullarda 1 dekar buğday üretimi için 0,77 saat işgücüne ve 0,64 saat çekigücüne, sulu koşullarda 1 dekar arpa üretimi için 0,89 saat işgücüne ve 0,64 saat çekigücüne, kuru koşullarda 1 dekar arpa üretimi için 0,77 saat işgücü ve 0,64 saat çekigücüne ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca sulu koşullarda 1 kg buğdayın maliyeti 109.310 TL, kuru koşullarda 1 kg buğdayın maliyeti 189.252 TL, sulu koşullarda 1 kg arpanın maliyeti 131.077 TL, kuru koşullarda 1 kg arpanın maliyeti ise 136.059 TL olarak hesaplanmıştır. 2005, 80 Sayfa Anahtar Kelimeler : Polatlı İlçesi, sulu ve kuru tarım, ürün maliyetleri, ekonomik analiz. i

ABSTRACT Master Thesis ECONOMIC ANALYSIS OF WHEAT AND BARLEY PRODUCTION, UNDER RAINFED AND IRRIGATED CONDITIONS ON THE FARMS IN POLATLI DISTRICT OF ANKARA PROVINCE Nilay ŞEN University of Ankara Graduate School of Applied Sciences Department of Agricultural Economics Supervisor : Prof. Dr. Taner KIRAL This research was carried out to determine the average amounts of inputs used per unit area (such as fertilizers, insecticides, seeds and irrigation water), cultivation techniques and the utilization levels of labour and machinery in the cultivation of wheat and barley. The above mentioned crops are cultivated under rainfed and irrigated agricultural areas in the Polatlı District of Ankara Province. Based on the criterions representing the district, the farms from 17 villages were selected through stratified random sampling method. The collected date from the farms were then statistically analysed. According to the findings, for 0,1 ha of wheat and barley production under irrigated conditions, 0,89 hours of labor, 0,64 hours of machinery service, for 0,1 ha of wheat and barley production under rainfed conditions, 0,77 hours of labor and 0,64 hours of machinery service were used. Also, the cost of producing 1 kg of wheat under irrigated and rainfed conditions are calculated as TL 109.310 and TL 189.252, and the cost of producing 1 kg of barley under irrigated and rainfed conditions are calculated as TL 131.077 and TL 136.059 respectively. 2005, 80 Pages Key Words : Polatlı District, wheat and barley production under rainfed and irrigated conditions, crop production costs, economic analysis. ii

TEŞEKKÜR Bu araştırmanın her aşamasında yardımlarını gördüğüm danışman hocam Sayın Prof. Dr. Taner KIRAL a (A.Ü.Z.F.), ayrıca yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Sayın Prof. Dr. Ahmet ERKUŞ a (A.Ü.Z.F.) ve Araştırma Görevlisi Sayın Neslihan KÖSE ye (A.Ü.Z.F.), sağladıkları kolaylık ve gösterdikleri ilgiden dolayı Polatlı Ziraat Odası Başkanı ve çalışanlarına, Polatlı Tarım İlçe Müdürlüğü ne ayrıca anket sorularımı cevaplayarak bana zaman ayıran çiftçilerimize ve hayatım boyunca destek gördüğüm sevgili aileme teşekkürlerimi sunarım. Nilay ŞEN Ankara, Ekim 2005 iii

İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR... iii SİMGELER DİZİNİ... vii ÇİZELGELER DİZİNİ... viii HARİTA DİZİNİ... x 1. GİRİŞ... 1 2. MATERYAL ve METOT... 3 2.1 Araştırmada Kullanılan Materyal... 3 2.2 Araştırmada Kullanılan Metot... 3 2.2.1 Örnekleme aşamasında uygulanan metot... 4 2.2.2 Anket aşamasında uygulanan metotlar... 7 2.2.3 Verilerin dökümü, işlenmesi ve incelenmesinde uygulanan metotlar... 7 3. KONU İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR... 10 4. ARAŞTIRMA YÖRESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER... 13 4.1 Konumu... 13 4.2 Tarihçesi... 13 4.3 İklimi ve Bitki Örtüsü... 13 4.4 Topografik Yapısı... 13 4.5 Arazi Varlığı ve Dağılışı... 15 4.6 Tarım Tekniği... 15 4.7 Ekiliş ve Üretim... 16 4.8 Hayvan Varlığı ve Üretim... 17 4.9 Ulaşım... 17 4.10 Pazar ve Pazara Ulaşım... 18 iv

5. BUĞDAY VE ARPA HAKKINDA GENEL BİLGİLER... 19 5.1 Buğday... 19 5.1.1 Buğdayın yetiştiği yerler... 19 5.1.2 Değişik nitelikte buğday çeşitleri... 19 5.2 Arpa... 20 6. ÜLKEMİZDE BUĞDAY VE ARPA TARIMININ BUGÜNKÜ DURUMU VE GELECEĞİ... 22 6.1 Problemler... 23 7. TÜRKİYE DE SULAMA... 26 7.1 Ülkemizde Sulama ile İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri... 27 7.2 Türkiye de Sulama Yatırımları... 29 7.3 Ülkemizde Uygulanan Sulama Yöntemleri... 30 7.3.1 Yüzey Sulama Yöntemleri... 31 7.3.2 Basınçlı Sulama Yöntemleri... 32 7.4 Araştırma Yöresinde Uygulanan Sulama Yöntemi ve Yapılan Masraflar... 32 8. İNCELENEN İŞLETMELERİN BAZI EKONOMİK ÖZELLİKLERİ... 35 8.1 İşletmelerde Nüfusun Yapısı, Eğitim ve İşgücü Durumu... 35 8.1.1 Nüfusun Yapısı ve Eğitim Durumu... 35 8.1.2 İşgücü Varlığı... 41 8.2 İşletmelerde Arazi Durumu... 45 8.2.1 Arazi Varlığı ve Tasarruf Biçimi... 45 8.2.2 Arazi Nevileri... 47 8.3 İşletmelerin Gayrisafi Üretim Değeri ve Brüt Karı... 48 8.3.1 Gayrisafi Üretim Değeri... 48 8.3.2 Brüt Kar... 50 8.4 Buğday Maliyeti... 52 8.4.1 Sulu koşullarda üretilen buğdayın maliyeti... 52 v

8.4.2 Kuru koşullarda üretilen buğdayın maliyeti... 58 8.5 Arpa Maliyeti... 64 8.5.1 Sulu koşullarda üretilen arpanın maliyeti... 64 8.5.2 Kuru koşullarda üretilen arpanın maliyeti... 69 9. SONUÇ... 74 KAYNAKLAR... 77 ÖZGEÇMİŞ... 80 vi

ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 2.1 Örnekleme formülüne göre elde edilen veriler (sulu buğday arazisi için)... 5 Çizelge 2.2 Her tabakadan örneğe çıkması gereken işletme sayısı (sulu buğday arazisi için)... 5 Çizelge 2.3 Örnekleme formülüne göre elde edilen veriler (kuru buğday arazisi için)... 6 Çizelge 2.4 Her tabakadan örneğe çıkması gereken işletme sayısı (kuru buğday arazisi için)... 6 Çizelge 2.5 Erkek işgücü birimine çevirmede kullanılan katsayılar... 8 Çizelge 7.1 Türkiye de arazi varlığı ve kullanımı (Anonymous 1998a)... 26 Çizelge 7.2 Türkiye nin su potansiyelinin yıllar itibariyle kullanım durumu (Anonymous 1999)... 27 Çizelge 7.3 Türkiye de planlı dönemlerde sulama yatırımları (1963-1998) (cari fiyatlar,10 9 TL) (Anonymous 1996)... 30 Çizelge 8.1 Sulu ve kuru koşullarda buğday üretimi yapan işletmelerde nüfusun yaş ve cinsiyete göre dağılımı (% ve ortalama olarak)... 36 Çizelge 8.2 Sulu ve kuru koşullarda arpa üretimi yapan işletmelerde nüfusun yaş ve cinsiyete göre dağılımı (% ve ortalama olarak)... 37 Çizelge 8.3 Sulu ve kuru koşullarda buğday üretimi yapan işletmelerde 7 ve daha yukarı yaştaki nüfusun eğitim durumu (% ve ortalama olarak)... 39 Çizelge 8.4 Sulu ve kuru koşullarda arpa üretimi yapan işletmelerde 7 ve daha yukarı yaştaki nüfusun eğitim durumu (% ve ortalama olarak)... 40 Çizelge 8.5 Sulu ve kuru koşullarda buğday üretimi yapan işletmelerin işgücü varlığı (% ve ortalama olarak)... 43 viii

Çizelge 8.6 Sulu ve kuru koşullarda arpa üretimi yapan işletmelerin işgücü varlığı (% ve ortalama olarak)... 44 Çizelge 8.7 Sulu ve kuru koşullarda buğday üretimi yapan işletmelerde arazi varlığı ve tasarruf biçimi (% ve ortalama olarak)... 46 Çizelge 8.8 Sulu ve kuru koşullarda arpa üretimi yapan işletmelerde arazi varlığı ve tasarruf biçimi (% ve ortalama olarak)... 46 Çizelge 8.9 Sulu ve kuru koşullarda buğday üretimi yapan işletmelerde gayrisafi üretim değeri... 49 Çizelge 8.10 Sulu ve kuru koşullarda arpa üretimi yapan işletmelerde gayrisafi üretim değeri... 49 Çizelge 8.11 Sulu ve kuru koşullarda buğday üreten işletmelerde brüt kar.. 51 Çizelge 8.12 Sulu ve kuru koşullarda arpa üreten işletmelerde brüt kar... 51 Çizelge 8.13 Sulu koşullarda 1-50 da işletmelerde buğday maliyeti... 53 Çizelge 8.14 Sulu koşullarda 51-100 da işletmelerde buğday maliyeti... 54 Çizelge 8.15 Sulu koşullarda 101 - + da işletmelerde buğday maliyeti... 55 Çizelge 8.16 Sulu koşullarda işletmeler ortalamasında buğday maliyeti... 56 Çizelge 8.17 Kuru koşullarda 1-50 da işletmelerde buğday maliyeti... 59 Çizelge 8.18 Kuru koşullarda 51-100 da işletmelerde buğday maliyeti... 60 Çizelge 8.19 Kuru koşullarda 101 - + da işletmelerde buğday maliyeti... 61 Çizelge 8.20 Kuru koşullarda işletmeler ortalamasında buğday maliyeti... 62 Çizelge 8.21 Sulu koşullarda 1-50 da işletmelerde arpa maliyeti... 65 Çizelge 8.22 Sulu koşullarda 51-100 da işletmelerde arpa maliyeti... 66 Çizelge 8.23 Sulu koşullarda 101 - + da işletmelerde arpa maliyeti... 67 Çizelge 8.24 Sulu koşullarda işletmeler ortalamasında arpa maliyeti... 68 Çizelge 8.25 Kuru koşullarda 1-50 da işletmelerde arpa maliyeti... 70 Çizelge 8.26 Kuru koşullarda 51-100 da işletmelerde arpa maliyeti... 71 Çizelge 8.27 Kuru koşullarda 101 - + da işletmelerde arpa maliyeti... 72 Çizelge 8.28 Kuru koşullarda işletmeler ortalamasında arpa maliyeti... 73 ix

HARİTA DİZİNİ Harita 4.1 Polatlı İlçesi Siyasi Haritası... 14 x

SİMGELER DİZİNİ Da TL Kg A.Ü.Z.F. EİB Sa Km M Ha DSİ KHGM n GSÜD Dekar Türk Lirası Kilogram Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Erkek İşgücü Birimi Saat Kilometre Metre Hektar Devlet Su İşleri Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Örnek Hacmi Gayrisafi Üretim Değeri vii

1. GİRİŞ İnsanların zorunlu ihtiyaç maddesi olan gıdalar tarım sektörünce üretilir. Tarım sektörü bütün ekonomilerde yaşamsal önemini korumaktadır. Türkiye, her türlü gıda maddesini üreten ve yiyecek ihtiyacının tamamına yakın kısmını kendi üretimi ile karşılayabilen ve gelişmekte olan bir ülkedir. Bütün dünyada olduğu gibi, tarımsal faaliyet ülkemiz için de önemini korumaktadır. Türkiye nin sosyo-ekonomik koşulları nedeniyle, tarım sektörü gelecekte de önemini korumaya devam edecektir. Türkiye, nüfusu hızla artan bir ülkedir. Gıda üretiminin kendine yeterliliğini devam ettirebilmesi için de Türkiye nin tarımsal üretimiyle bu artışa ayak uydurması gerekmektedir. Bu durum tarımsal faaliyetin önemini belirleyen ana faktörlerden birisidir ve tarımda verimlilik artışını gerektiren temel nedendir. Türkiye de doğal şartların yanında, nüfusun kırsal kesimde yoğunlaşmasının ve miras düzeninin bir sonucu olarak, tarım kesiminde küçük ve çok parçalı aile işletmeleri hakim durumdadır. Bu durum uygun tarım tekniği ve teknolojisinin kullanılamamasına ve tarımsal üretimde düşük verime neden olmaktadır. Tarımsal üretimi artırmanın etkili yollarından biriside birim alandan alınan verimi arttırmaktır. Birim alandan daha fazla ürün alabilmek için yeterli girdi kullanımının yanı sıra, işletmelerde tarımsal teknik ve teknolojiye yer vermek ve bu konuları çeşitli faaliyetlerle (eğitim, yayım vb.) desteklemek gerekmektedir. Türkiye de tarım arazilerinin büyük bir bölümü vejetasyon döneminde yeterli yağış alamamaktadır. Bu nedenle sulama tarımsal üretimde mutlak bir girdi durumuna gelmiştir. Sulama ayrıca birlikte kullanıldığı diğer üretim girdilerinin etkinliğini de arttırmaktadır. Bu nedenle sulama, girdi kullanımında ve verimliliğin arttırılmasında ayrı bir önem taşımaktadır. İstenilen yer ve zamanda ihtiyaç duyulan miktarda su sağlanması, toprak kaynağının değerlendirilmesinin ve tarımsal gelişmenin itici ve yönlendirici bir gücünü oluşturmaktadır. 1

Buğday ve arpa, Türkiye nin en önemli iki tahıl ürünüdür. Bu ürünlerin, Orta Anadolu yu bir tahıl bölgesi kabul edersek, en önemli yetiştiricilik alanlarından birisi de Ankara nın Polatlı İlçesi dir. Bu bakımdan araştırma alanı olarak Polatlı İlçesi seçilmiştir. İlçe topraklarının % 80 inden fazlası tarıma elverişlidir. İlçede ekilebilir toplam tarım alanı 2 500 000 dekar olup; bunun 400 000 dekarı sulu, geri kalan kısmı ise kuru tarım alanı olarak kullanılmaktadır. Buğday ve arpaya düşen pay ise toplam tarım alanının % 24 ünü oluşturmaktadır (Anonymous 2003). Yıldan yıla değişmekle birlikte, her yıl ortalama 250 000 ton buğday ve 50 000 ton arpa üretilmektedir. Polatlı topraklarından en iyi şekilde yararlanabilmek için özellikle yaz aylarında sulamaya ihtiyaç vardır. Yörede, yıllık miktarı ve mevsimlere dağılışı bitkisel üretim için yetersiz kalan bir yağış rejimi egemendir. Bölgede su açığı, sulama ile karşılanmaktadır. Polatlı nın en önemli su kaynağı Sakarya Nehri dir. Yörede, kuru tarımın yanı sıra bir miktar sulu tarım da yapılmaktadır. Ancak doğaldır ki, sulama suyunun temini bir masraf gerektirmektedir. Bu araştırma ile, Polatlı ilçesinde kuru ve sulu koşullarda buğday ve arpa üretim girdilerinin ve bu bağlamda özellikle sulama masraflarının ayrıntılı bir biçimde hem fiziki ve hem de değer olarak ortaya konulması, ayrıca üretim maliyetlerinin, verim ve gelir ilişkilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. 2

2. MATERYAL VE METOT 2.1 Araştırmada Kullanılan Materyal Tarım işletmelerimizin tamamına yakınında muhasebe kayıtları tutulmadığından dolayı araştırma verileri, seçilen işletmelerden anket yoluyla sağlanmıştır. Bu araştırmada inceleme alanı olarak Ankara nın Polatlı ilçesi ele alınmış ve kullanılan veriler, bu ilçenin tarım işletmelerinden 2002-2003 üretim yılı için bizzat araştırıcı tarafından üreticilerle yüzyüze anket yapılmak suretiyle toplanmıştır. Anket formlarının uygulanması ile elde edilen veriler araştırmanın ana materyalini oluşturmuş, ayrıca Polatlı Tarım İlçe Müdürlüğü nün dosyalarından, istatistiki yayınlardan ve çeşitli literatürlerden de yararlanılmıştır. Araştırma kapsamındaki ürünler bölgede yetiştiriciliği önem arz eden, buğday ve arpadır. Anket formlarının esas itibariyle kapsadığı bilgiler; işletmeler hakkında bazı temel bilgiler yanında, ürün çeşidi, ana ve yan ürün verimleri ve fiyatları, tarla genişliği, tarla kirası, işlem tarihleri, işlemlerde kullanılan insangücü veya makine çekigücü saatleri, sulama masrafları, kullanılan tohum, gübre, ilaç, su vb. materyal miktarları ve tutarları, kullanılan ekipman cinsi vb. bilgilerden oluşmaktadır. 2.2 Araştırmada Kullanılan Metot Ankara nın Polatlı İlçesi bu araştırmada inceleme alanı olarak ele alınmıştır. Tarım İlçe Müdürlüğü elemanlarıyla konu görüşülerek ilçeyi doğal şartlar, kuru tarım, sulu tarım, üretim tekniği, işletme genişliği gibi özellikler yönünden temsil edebilecek 17 köy amaçlı olarak seçilmiştir. Bu köylere yapılan ön ziyarette tarım işletmelerinin işletme arazi, sulu ürün arazi ve kuru ürün arazi genişlikleri belirlenerek çerçeve cetvelleri hazırlanmıştır. Çerçeveye giren işletmelerin, sulu buğday arazi ve kuru buğday arazi için ayrı ayrı olmak üzere örnek hacimleri tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemine göre hesaplanmıştır. Ayrıca sulu arpa arazi ve kuru arpa arazi için de tam sayım yapılmıştır. 3

2.2.1 Örnekleme aşamasında uygulanan metot Örnek hacmi, populasyondan incelenmek üzere seçilecek örneğin içindeki birim sayısıdır. Örnek hacmini belirlemek için güvenirlik, kesinlik ve varyansı arasındaki bağıntıların bilinmesi gerekir (Demirci 1990). Örnek hacimleri tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemine göre şu şekilde hesaplanmıştır (Yamane 1967): n = [ N. N h S h 2 ] / [ N 2 D 2 + N h S h 2 ] Bulunan n hacminin tabakalara dağıtımı ise; n h = [ N h / N ]. n şeklinde olmaktadır. Formülde, N : populasyondaki işletme sayısını, N h : h ıncı tabakadaki işletme sayısını, 2 S h : h ıncı tabakadaki varyansı göstermektedir. D 2 = d 2 / Z 2 olup Formülde, d : populasyondan müsaade edilen hata miktarını, Z: bu hata oranına göre standart normal dağılım tablosundaki Z değerini ifade etmektedir. Araştırmada % 90 güven sınırı öngörüldüğünden Z değeri tablodan 1,645 olarak bulunmuştur. Yani D 2 populasyon ortalamasının sapmasına göre hesaplanan bir düzeltme faktörüdür. Formül uygulanarak sulu buğday arazisi için n=56, kuru buğday arazisi için n=50 bulunmuştur. Ayrıca tam sayım yapılan sulu ve kuru arpa arazisi içinde örnek hacimleri sırasıyla n=31 ve n=63 tür. 4

Çizelge 2.1 Örnekleme formülüne göre elde edilen veriler (sulu buğday arazisi için) Arazi Büyüklük Grupları (da) N h 2 S h 2 N h. S h 1 2 3 4 (2.3) 1-50 90 98,53 8867,7 51-100 68 249,58 16971,44 101 - + 57 8049,96 58847,72 Toplam 215-484686,86 d = 89,9. 0,10 = 8,99 D 2 = (8,99 / 1,645) 2 = 30 n = [215. 484686,86] / [(46225. 30) + 484686,86] = 56 işletme Çizelge 2.2 Her tabakadan örneğe çıkması gereken işletme sayısı (sulu buğday arazisi için) Arazi Büyüklük Grupları (da) N h N n n h % 1 2 3 4 [2 / 3]. 4 1-50 90 215 56 23 41,86 51-100 68 215 56 18 31,63 101 - + 57 215 56 15 26,51 Toplam - - - 56 100 5

Çizelge 2.3 Örnekleme formülüne göre elde edilen veriler (kuru buğday arazisi için) Arazi Büyüklük Grupları (da) N h 2 S h 2 N h. S h 1 2 3 4 (2.3) 1-50 60 99,61 5976,6 51-100 58 286,72 16629,76 101 - + 83 7393,59 613667,97 Toplam 201-636274,33 n = [201. 636274,33] / [(40401. 48) + 636274,33] = 50 işletme Çizelge 2.4 Her tabakadan örneğe çıkan işletme sayısı (kuru buğday arazisi için) Arazi Büyüklük Grupları (da) N h N n n h % 1 2 3 4 [2 / 3]. 4 1-50 60 201 50 15 29,85 51-100 58 201 50 14 28,86 101 - + 83 201 50 21 41,29 Toplam - - - 50 100 Sulu ve kuru buğday arazisi dikkate alınan işletmelerden her bir tabakaya girecek olanları belirleyebilmek için işletmelere sıra numarası verilmiş ve tesadüfi sayılar tablosu yardımı ile bunlar belirlenmiştir. Yapılan örnekleme sonucunda sulu buğday arazisi için görüşülecek işletme sayısı 56 ve kuru buğday arazisi için görüşülecek işletme sayısı 50 olmak üzere toplam 106 işletme bulunmuştur. Ayrıca tam sayım yapılan sulu arpa arazisi için görüşülecek işletme sayısı 31 ve kuru arpa arazisi için görüşülecek işletme sayısı 63 olmak üzere toplam 94 işletme bulunmuştur. Sulu ve kuru koşullardaki arpa ve buğday arazileri için görüşülecek toplam işletme sayısı 200 olarak bulunmuştur. 6

2.2.2 Anket aşamasında uygulanan metotlar Anket formları, araştırmacı tarafından araştırma alanında örneğe çıkan işletmelere bizzat gidilerek, işletme sahibinin verdiği sözlü cevaplar esas alınarak doldurulmuştur. Anket formlarının doldurulmasında aşağıdaki yollar izlenmiştir ; - Araştırma alanında örneğe çıkan her işletme için bir anket formu doldurulmuştur. Anket formunun ilk bölümünde işletmeye ait genel bilgiler yer almış, nüfus, eğitim, işgücü durumları tespit edilmiştir. Daha sonraki bölümlerde arazi kullanma durumları, münavebe ve üretim durumu tespit edilmiştir. - Anket formlarında işlenen arazi; işletmecinin mülk arazisine, ortağa ve kiraya tuttuğu arazi genişliklerinin ilavesi yoluyla bulunmuştur. Her bir ürüne ayrılan arazi miktarları ayrı ayrı kaydedilmiştir. - İşletmelerin nüfus ve işgücü durumu, yaş ve cinsiyete göre tespit edilmiş, işletmede söz konusu üretim döneminde fiilen çalışan aile ve yabancı işgücü miktarları da kaydedilmiştir. Bunun yanında işletmelerdeki nüfusun eğitim durumları da saptanmıştır. - İşletmelerin üretim işlemlerini gerçekleştirdikleri üretim teknikleri hakkında detaylı bilgi toplanmış ve üretim masrafları bu bilgiler doğrultusunda hesaplanmıştır. İlçede toprak hazırlığı döneminde üç kez sürüm yapılmakta ve sulama, yağmurlama sulama yöntemiyle gerçekleştirilmektedir. 2.2.3 Verilerin dökümü, işlenmesi ve incelenmesinde uygulanan metotlar Örneğe çıkan işletmelerde anket formları doldurulduktan sonra gruplandırılması yapılmıştır. Anketlerle toplanan bilgiler tek tek incelenip, tablolara dökülerek, gerekli hesap işleri tamamlanmıştır. Çeşitli işletme büyüklük gruplarındaki her işletmeye ait veriler ekonomik analize tabi tutulmuştur. Elde edilen bütün ayrıntıların araştırmada tek tek değerlendirilmesi mümkün olmadığından, işletme gruplarına göre ortalamaları alınmış ve değerlendirmeler bu ortalamalara göre yapılmıştır. İşletmelerde nüfus ve işgücü durumu incelenirken, aile işgücünün yanı sıra, yabancı işgücünün işletmede çalışma süreleri de analiz edilmiştir. İşletmede çalışan işgücü, 7

cinsiyet ve yaş grupları dikkate alınarak erkek işgücü birimi (EİB) cinsinden aşağıdaki katsayılar kullanılarak hesaplanmıştır. Çizelge 2.6 Erkek işgücü birimine çevirmede kullanılan katsayılar (Kıral ve Kasnakoğlu 1999) YAŞ ERKEK KATSAYI KADIN 0-6 - - 7-14 0,50 0,50 15-49 1,00 0,75 50 - + 0,75 0,50 Çizelgedeki katsayılar yardımıyla işletmelerde toplam aile nüfusu, EİB cinsinden hesaplanmıştır. Aile fertlerinin işletmede ve işletme dışında çalıştıkları gün adedi, işgücü katsayısı ile çalışılan günün çarpılması yoluyla bulunmuştur. Yabancı işgücü için yapılan harcamalar, işçilere ödenen her türlü ayni ve nakdi giderleri kapsamaktadır. Çiftçi ailesi ücret karşılığı, araştırma alanında geçerli olan işgücü kiralama ücreti üzerinden hesaplanmıştır. Aile işgücü ücret karşılığı ile yabancı işçi ücretleri toplanarak, işçilik masrafları toplamı bulunmuştur. Cari masrafların hesaplanmasında tarihi maliyetler kullanılmıştır. Yani her bir masraf kaleminin hesabında bu masrafın yapıldığı anda geçerli olan fiyatlar kullanılmıştır. Cari masraflardan tohum masrafı, işletmeden karşılanan tohum ile satın alınan tohum değeri toplamıdır. Gübre masrafı, işletmeden elde edilen çiftlik gübresi ile piyasadan alınan kimyevi gübre değerini kapsamaktadır. Tarımsal mücadele için yapılan ilaç masrafları, cari masraflar içinde, mücadele işçiliği ise işçilik masrafları içinde gösterilmiştir. İşletmelerdeki makinaların akaryakıt ve yağ masrafları, söz konusu makinaların işletme içinde kullanımı sonucu tüketilen miktarın kıymetinden oluşmaktadır. Para ile yaptırılan işler arasında biçerdöver kirası, nakliye vb. gibi masraflar bulunmaktadır. Döner sermaye faizi, arpa ve buğday üretim faaliyetlerinde üretim işlemlerinde yer alan toplam değişken masraflara, T.C. Ziraat Bankası tarafından bitkisel üretim için açılan kredilerde uygulanan faiz oranı üzerinden hesaplanmıştır. Hesaplamada, değişken 8

masrafların, üretim dönemine oldukça homojen bir şekilde yayıldığı varsayımından hareket edilerek, yarı değeri üzerinden faiz uygulanmıştır. 9

3. KONU İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR Aksoy (1984), araştırmasında Menemen ovasında yaptığı anket çalışmaları sonunda kuru şartlarda buğday üretimde dekara 0.84 saat insan iş gücü 1.11 saat makine çekigücü sarfiyatı bulunmuştur. Altun (1989), Ankara ilinde yaptığı çalışmasında kimyon üretimi için 9.63 sa/da iş gücü, 0.80 sa/da makine çekigücü, nohut için 8.15 sa/da iş gücü, 0.59 sa/da makine çekigücü, yonca üretimi için 40.06 sa/da iş gücü, 0.95 sa/da makine çekigücü gereksimi olduğunu saptamıştır. Bülbül (1979), Bafra ilçesi tütün işletmelerinde yaptığı araştırmalarda, nüfus, iş gücü, arazi kullanımı, sermaye yapısı ve yıllık faaliyet sonuçları yönünden işletmelerin sosyoekonomik yapılarını analiz etmiştir. Araştırmada 39.37 dekar olarak bulunan işletme arazisinin % 87.91 ini mülk arazisi oluşturmaktadır. Aktif sermayenin % 85.68 nin çiftlik sermayesinden oluştuğu işletmelerde öz sermaye oranı % 84.27 olarak bulunmuştur. İşletmeler ortalamasında, gayrisarfi üretim değeri içinde hayvancılık üretim değerinin payı % 7.53 olarak tespit edilmiştir. Edabali (1996), Şanlıurfa yöresinde sulu koşullarda buğdayın üretimi için gerekli fiziki girdi ve maliyeti saptamak amacıyla yaptığı çalışmada buğday üretiminde dekara 13.03 saat insan işgücüne ve 1.01 makine işgücüne ihtiyaç olduğunu saptamıştır. Sulu koşullarda ortalama verim 381 kg/da olarak saptanmıştır. Fettahoğlu ve Dağdeviren (1986), Şanlıurfa yöresi kuru tarım koşullarında buğday, arpa ve mercimeğin üretim girdileri ve maliyetlerini hesaplamak üzere yaptıkları araştırmalarında; bir dekara toplam olarak buğday için 0.88, arpa için 0.89 ve mercimek için 1.40 makine saati sarf edildiğini belirlemişler. Ayrıca buğday ve arpanın hasadında biçerdöver, mercimeğin hasadında ise tırpan kullanıldığı belirtilmektedir. Mercimeğin hasad-harman işlemleri için 10.38 insan iş saatinin gerekli olduğu da araştırmada belirlenmiştir. 10

Güney ve Öztürk (1980), Tokat yöresinde 1975-1979 yılları arasında yaptıkları araştırma sonucunda, sulu koşullarda 1 dekar domates üretiminde 146.81 saat insan, 2.83 saat makine işgücü kullanıldığını ve 4666 kg/da verim alındığını tespit etmişlerdir. Güneş ve Arıkan (1989), başlıca tarım ürünleri maliyetleri üzerine yaptıkları çalışmalarında, bir dekar buğday yetiştiriciliğinde 1.23 saat insan iş gücü ve 0.88 saat makine çekigücüne ihtiyaç olduğunu belirtmişler ve bu değerleri sırası ile arpada 1.12 saat ve 0.88 saat, nohutta 15.71 saat ve 1.56 saat, kırmızı mercimekte 9.24 saat ve 1.04 saat, ayçiceğinde 5.86 ve 1.26 saat olarak tesbit etmişlerdir. Güneş vd. (1990), başlıca tarım ürünleri maliyetleri üzerine yaptıkları araştırmalarında; dekara ortalama olarak buğdayda 1.44 saat insan işgücü ve 0.97 saat makine çekigücüne ihtiyaç olduğunu tespit etmişler ve bu değerlerin sırasıyla arpada 1.41 saat ve 0.91 saat, nohutta 29.26 saat ve 1.70 saat, mercimekte 9.60 ve 1.34 saat, ayçiçeğinde 7.78 ve 1.13 saat, şeker pancarında 81.16 saat ve 1.07 saat olarak bulmuşlardır. Kıral (1987), Ankara ili Çubuk ilçesi tarım işletmelerinde başlıca üretim faaliyetleri için fiziki üretim girdileri kullanım seviyelerinin tespiti üzerine yaptığı araştırmasında, traktörle çalışan ova işletmelerinde dekara ortalama olarak buğday da 16.60 kg tohum, 7.11 saat erkek işgücü, 2.59 saat traktör çekigücü sarf edildiğini; bu değerlerin arpada sırasıyla 21.07 kg, 8.15 saat erkek işgücü ve 3.04 saat traktör çekigücü olduğunu, fiğde ise 20.29 kg tohum, 8.87 saat erkek işgücü ve 1.64 saat traktör çekigücü olduğunu tespit etmiştir. Kıral vd. (1995), Ankara tarım İşletmelerinde Tiftik Üretiminin Ekonomik Analizi isimli çalışmada, Ankara ili Ayaş ve Güdül ilçelerinde tiftik üretimine yer veren işletmelerin ekonomik analizi yapılarak, tiftik maliyeti hesaplanmış ve tiftik maliyetini etkileyen faktörler üretim fonksiyonu ile incelenmiştir. Kıral (1999), Tarımsal Ürünler için maliyet hesaplama metodolojisini ve veri tabanı rehberini oluşturmuşlardır. 11

Özçelik (1989), Ankara Şeker Fabrikası civarında şeker pancarı yetiştiren 48 tarım işletmesinde sulu şartlarda üretimi gerçekleştirilen buğday ve şeker pancarı üretim faaliyetlerinin Cobb-Douglas üretim fonksiyonu yöntemi ile fonksiyonel analizini yaptığı araştırmasında, buğday üretim faaliyetinde iş gücü isteğinin 2.82 sa/da, şeker pancarında 120.59 sa/da çekigücü isteğinin ise sırası ile 1.48 saat ve 2.68 sa/da olduğunu saptamış, buğday üretiminde traktör çekigücü, tohum ve mücadele masraflarının, şeker pancarında ise traktör çekigücü ile gübre inputlarının üretim elastikiyetlerini negatif olarak belirlemiştir. Özer ve Kerimoğlu (1989), Doğu Akdeniz Bölgesinde 1983-1986 yılları arasında yaptıkları çalışmada buğday üretiminde dekara 1.7 saat insan işgücü, 0.67 saat makine çekigücü, domates üretiminde dekara 108.11 saat insan işgücü, 4.67 saat makine çekigücü sarfiyatı bulmuşlardır. Yalçın (1980), Orta Sakarya Havzasında Kuru koşullarda yaptığı çalışmada, buğday için 0.42 saat insan, 0.92 saat makine gücüne ihtiyaç duyulduğunu, sulu koşullarda ise bir dekar buğday için 1.00 saat makine işgücüne, 3.54 saat insan işgücüne gereksinim olduğunu saptamıştır. Ayrıca domates için 135.25 saat insan, 2.63 saat makine işgücüne ihtiyaç duyulduğunu ve 4200 kg/da verim alındığını saptamıştır. 12

4. ARAŞTIRMA YÖRESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 4.1 Konumu Polatlı; İç Anadolu Bölgesi nde bulunan Ankara iline bağlı bir ilçemizdir. Yüzölçümü 3932 km 2 dir. Köy Sayısı 91, hane sayısı 14040, çiftçi nüfusu 29076 ve çiftçi ailesi sayısı 11126 dır. Güneydoğuda Konya, batıda Eskişehir illeri, doğuda Haymana, Kuzeyde Beypazarı, Ayaş ve Sincan, kuzeydoğuda da Yenimahalle ve Gölbaşı ilçeleriyle çevrilidir. İlçenin Ankara ya uzaklığı 75 km dir. İlçe merkezi denizden 875 m. yüksekliktedir. 4.2 Tarihçesi Polatlı ilçesi tarihi hakkında çok eskiye ait delil ve belgelere rastlanamamıştır. Bu nedenle tarihi bilgilerin, günümüzden yaklaşık 100 yıl öncesine kadar temini mümkün olabilmektedir. Polatlı'ya ait en eski tarihi kayıt Menteşe boyunun 1860 yılında bugünkü Polatlı İlçesinin 3 km. güneyinde bulunan Sivritepe eteğinde yerleştiği, daha sonra bugün Zafer mahallesi olarak bilinen bölgeye taşındığıdır. Günümüz de İstiklal mahallesi olarak bilinen Eskipolatlı koyunun ne zaman kurulduğu hakkında kesin bilgiler elde edilememiş olmakla birlikte İstiklal mahallesi ve Menteşe boyunun Polatlı'nın ilk nüvelerini teşkil ettiği bilinmektedir. Asıl Polatlı tarihi ise 1892 yılında İstanbul-Ankara, demiryolunun ilçeden geçmesi ile başlar (Anonymous, 2003). 4.3 İklimi ve Bitki Örtüsü Polatlı da yaz ve kış arasındaki sıcaklık farkı çoktur. Yazlar sıcak, kışlar soğuk geçer. Yağış miktarı az ve mevsimlere dağılımı pek düzenli değildir. Yıllık ortalama yağış 350 mm, yıllık ortalama sıcaklık ise 13ºC dir. Orman alanları önemsiz yer tutan ilçede, bitki örtüsü bozkırdır. Bazı kesimlerde çalı kümelerine rastlanır. 4.4 Topografik Yapısı İlin güneybatı kesiminde yer alan ilçe toprakları orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerin üstündedir. Haymana platosunun batı, Cihanbeyli platosunun da kuzeydoğu bölümleri ilçenin güney kesimine sokulur. İlçenin en yüksek noktasını oluşturan Çile Dağı (1 449 m) ilçe topraklarının kuzey kesimlerini engebelendirir. Kuzeydoğudaki Temelli yöresi, Mürted ovasının güney kesiminin üstündedir. İlçe topraklarından kaynaklanan suları 13

Sakarya Irmağı ile kolları toplar. Bu kolların başlıcaları; Ankara çayı ile Yayözü ve Ilıcaözü dereleridir. Ankara çayı kuzeyde, çayın kollarından Babayakup deresinin bir bölümü doğuda, Sakarya Irmağı da batıda doğal sınır oluşturur. Harita 4.1 Polatlı İlçesi Siyasi Haritası : İncelemeye giren köyler 14

4.5 Arazi Varlığı ve Dağılışı (2001) Tarla Arazisi 173 776,4 ha % 80,51 Meyvelik 228,0 ha % 0,11 Sebzelik 10 730,0 ha % 4,97 Yem Bitkileri 600,0 ha % 0,28 Bağ 100,0 ha % 0,05 Çayır-Mer a 30 400,0 ha % 14,08 Toplam 215 834,4 ha %100,00 İlçenin toplam arazi varlığı içerisinde tarla arazisi varlığı % 80,51 oranla en yüksek paya sahipken, % 0,05 oranla bağ arazisi en düşük payı almaktadır (Anonymous 2002). 4.6 Tarım Tekniği (2001) a) Makine Kullanımı: * Traktör : 4750 adet * Biçerdöver : 287 adet * Mibzer : 4715 adet * Kültüvatör : 230 adet * Römork : 4500 adet * Pulverizatör : 4122 adet * Pulluk : 6125 adet * Tırmık : 1485 adet * Su Tankeri : 300 adet * Süt Sağım Makinesi : 130 adet * Motopomp : 1560 adet * Sellektör : 41 adet * Yem Kırma Makinesi : 35 adet * Harman Makinesi : 1317 adet * Kimyevi Gübre Dağıtma Makinesi : 2000 adet * Çapa Makinesi : 380 adet * Diğer : 4551 adet 15

Polatlı ilçesinde makine kullanım oranı içerisinde en yüksek payı % 55 oranıyla pulluk alırken, en düşük payı ise % 0,31 oranıyla yem kırma makinesi almaktadır (Anonymous 2002). b) Gübre Kullanımı: (2001) * TAF : 10 ton % 0,78 * 520 Amonyum Nitrat : 220 ton % 17,16 * Üre : 718 ton % 56,00 * % 21 Amonyum Sülfat : 62 ton % 4,83 * % 33 Amonyum Nitrat : 268 ton % 20,90 * TSP : 4 ton % 0,31 Toplam : 1282 ton % 100,00 İlçede gübre kullanım oranı içerisinde en yüksek payı % 56 oranıyla üre alırken, en düşük payı ise % 0,31 oranıyla TSP almaktadır (Anonymous 2002). 4.7 Ekiliş ve Üretim (2001) Ürünler Ekiliş(ha) % Üretim(ton) % Verim(kg/da) Buğday 135 000 79,98 195 750 80,74 145 Arpa 30 000 17,77 43 500 17,94 145 Çavdar 1 000 0,59 1 100 0,45 100 Nohut 700 0,42 632 0,26 90 Y. Mercimek 2 100 1,24 1 470 0,61 70 Toplam 168 800 Hıyar 40 0,36 600 0,44 1 000 Kavun 7 500 67,94 82 500 60,84 1 100 Karpuz 3 500 31,70 52 500 38,72 1 500 Toplam 11 040 Armut 933 23,49 Elma 1 242 31,27 Kayısı 1 300 32,73 Kiraz 497 12,51 Toplam 3 972 16

Toplam ekim alanı içinde buğday % 79.98 oran ile en geniş alanı kaplarken, en düşük alanı % 0.42 lik oran ile nohut almaktadır. Tarla bitkileri içerisinde dekar başına en yüksek verim buğday ve arpadan alınmaktadır (Anonymous 2002). 4.8 Hayvan Varlığı ve Üretim (2001) Hayvan Sayısı Hayvansal Üretim Sığır : 21 000 Et : 3 570 ton Manda : - Süt : 4 941 lt Koyun : 161 800 Yumurta : 8 250 000 adet Keçi : 23 500 Bal : 68 kg At : 405 Yapağı : 303 kg Tavuk : 136 670 Bal Mumu : 1,2 kg Hindi : 13 060 Tiftik (kıl) : 30 kg Fenni Kavun : 1 395 Peynir : 40 kg Tereyağı : 15 kg Toplam hayvan varlığı içinde koyun ve keçi yetiştiriciliği daha yaygındır. Süt sığırcılığı çoğunlukla yerli ırktan oluşmaktadır (Anonymous 2002). 4.9 Ulaşım Polatlı ilçesi Kuzey Doğuda Ankara, Doğuda Haymana, Güneyde Konya, Batıda Eskişehir, Kuzeyde Ayaş ilçesi ile çevrili bir ilçe olup; Türkiye nin Doğu-Batı, Kuzey- Güney ulaşımı açısından en önemli ilçelerinin başında gelir. E-90 Karayolunun yoğun trafiğinin yanında tren yollarının da tarihi; Polatlı nın kuruluşundan daha eskidir. Polatlı dan geçen Kara ve Demir Yolları ağı Türkiye geneline yayılmaktadır. 17

4.10 Pazar ve Pazara Ulaşım Polatlı ilçesi tarım işletmeleri ürettikleri arpa ve buğdayı Toprak Mahsulleri Ofisi ve tüccara satmaktadırlar. İşletmeler ürünlerini pazara ulaştırmakta hiçbir sıkıntıyla karşılaşmamaktadır. 18

5. BUĞDAY VE ARPA HAKKINDA GENEL BİLGİLER 5.1 Buğday Buğday, taneleri öğütülerek un elde edilen bütün tahıllar içinde en önemlisi ve en çok tüketilenidir. Buğday tarımının başlangıcı o kadar eski çağlara dayanır ki, bitkinin doğadaki ilk biçimi dahi bilinmemektedir. Babil ve Eski Mısır uygarlıklarının daha ilk dönemlerinde buğday tarımının yapıldığı kesindir. Anadolu daki kazılarda ise 6000 yıllık, hatta daha eski buğday taneleri bulunmuştur. Bu değerli tarım bitkisi buğdaygiller (Gramineae) familyasının Triticum cinsini oluşturur. Bol karbonhidrat, ayrıca protein, yağ, A ve B vitaminleri içeren bu taneler insanın beslenmesinde çok büyük önem taşır (Mızrak 2000). 5.1.1 Buğdayın yetiştiği yerler Çok nemli tropik iklimler ile Kuzey ve Güney Kutup bölgeleri dışında bugün dünyanın her yerinde buğday yetiştirilir. Ama buğday tarımına en elverişli bölgeler kışların soğuk, yazların ise bol güneşli ve oldukça kurak geçtiği iklim kuşaklarıdır. Eski Yunanlılar ve Romalılar da Mısır ve Babil in izinden giderek buğday tarımına büyük önem vermişlerdir. Oysa Avrupa nın kuzeyindeki ülkelerde buğday ekiminin çavdar ve arpanın yerini alması oldukça geç tarihlere rastlamaktadır. Sonraki yüzyıllarda pulluk, biçerdöver, biçerbağlar gibi tarım alet ve makinalarının geliştirilmesiyle buğday tarımı alanları genişlemiş, üretim artmıştır. 5.1.2 Değişik nitelikte buğday çeşitleri Buğdaydan elde edilecek unun özellikleri buğday tanelerinin niteliğine bağlıdır. Üstün nitelikli buğday taneleri dolgun, zarı ince ve pürüzsüz, besi dokusu da protein açısından zengin olmalıdır. Kırıldığında çakmaktaşı gibi sert bir kesit yüzeyi veren buğday tanelerinin protein miktarı, parmaklar arasında un gibi ufalanabilen yumuşak tanelere oranla daha fazla olmaktadır. Bu özelliklerine göre buğdaylar sert ve yumuşak buğday olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Dünyanın en sert taneli buğdayları en kurak ve en güneşli yerlerde, yumuşak buğdaylar ise daha yağışlı ve serin yörelerde yetişmektedir. İklim koşullarına bağlı olarak bazı 19

çeşitler ekim ve kasım aylarında (kışlık buğday), bazıları da şubat ve mart aylarında (yazlık buğday) ekilmektedir. Buğdaydan elde edilen unun büyük bölümü ekmek yapımında kullanılmaktadır. Ekmek, pasta ve kurabiye unu ile nişasta üretimine en uygunu yumuşak buğdaydır. Durum buğdayının unundan ise genellikle makarna yapımında kullanılan irmik elde edilmektedir. Kaynatılıp güneşte kurutulmuş ve kabuğu çıkarılmış buğday tanelerinin kırılmasıyla elde edilen bulgur, özellikle Türkiye de çok tüketilen bir yiyecek olmaktadır. Besin değeri daha düşük olan buğdaylar ve kırma denen öğütme artıkları da evcil hayvanlara yem olarak verilmektedir. Buğday, Türkiye de yalnız tahıl ekiminin değil, bütün tarımsal üretimin temel direği olmaktadır. Buğday tarımının yarıya yakını İç Anadolu Bölgesi nde yapılmakta; bu üretimde en büyük pay Türkiye nin tahıl ambarı diye anılan Konya ilinin olmaktadır. Konya yı Ankara, Adana, Yozgat ve Tekirdağ izlemektedir. 5.2 Arpa Arpa, dünyanın hemen her yerinde tarımı yapılan önemli bir tahıl bitkisidir. Bütün tahıllar gibi taneleri (tohumları) için yetiştirilen bu bitkinin değişik türleri ve çeşitleri buğdaygiller (Gramineae) familyasından Hordeum cinsini oluşturur. Arpa taneleri bir eksenin çevresinde başak oluşturacak biçimde dizilmiştir. Bu tohumlardan her birini saran zarsı kılıflara kavuz, kavuzların uzantısı olan ince, uzun ve kırılgan telciklere de kılçık denir. Bu kılçıklar harman sırasında kırılarak tanelerden ayrılır (Mızrak, 2000). Arpa, değişik iklimlere kolayca uyum sağlayabilen çok dayanıklı bir bitkidir. Tarih öncesi yerleşmelerin yıkıntılarında ve mezarlarında bulunan yanmış arpa taneleri, bu tahılın insanın en eski besinlerinden biri olduğunu gösterir. Mısır da İÖ. 5000, Mezopotamya da ise İÖ. 3500 yıllarında arpa tarımına başlandığı sanılmaktadır. Arpa ekmeği yüzyıllar boyunca Avrupa nın bazı yörelerinde, Eski Yunanlılar ve Romalılar zamanında insanların temel besini olmuştur. Arpa hamuru maya tutmadığı, yani pişirilince kabarmadığı için arpa ekmeği tıkız ve sert olur. Oysa buğday ekmeği kabarık ve hafiftir; bu yüzden zamanla unluk tahıl olarak arpanın yerini buğday almıştır (Mızrak 2000). 20

Arpa hızla gelişip olgunlaştığı ve fazla yağış istemediği için birçok ülkede yetiştirilebilmektedir. Bitkinin bütün gelişmesini iki ay içinde tamamlandığı Kuzey Kutup Dairesi nde ve ikliminin son derece sıcak ve kurak olduğu Kuzey Afrika da bile arpa tarımı yapılmaktadır. Tibet in deniz düzeyinden 4500 metre yükseltideki yaylalarında da arpa yetiştirilmektedir. Sonbaharda ekilen kışlık arpa çeşitleri de vardır. Ama dünya arpa üretiminin büyük bölümünü ilkbaharda ekilen yazlık arpa çeşitleri oluşturmaktadır. Bazen kuru yem bitkilerinin ve yoncaların arasına koruyucu ürün olarak da yazlık arpa ekilmektedir. Böylece, arpa tohumlarından kısa bir süre sonra aynı tarlaya ekilen yem bitkileri daha sağlıklı gelişmekte ve daha yüksek verim alınmaktadır. Arpa dünyada buğday, pirinç ve mısırdan sonra dördüncü sırayı alan en önemli tahıl bitkisidir. En büyük üreticiler Kanada, Çin ve Fransa dır. Türkiye de de buğdaydan sonra en çok yetiştirilen tahıl olarak bütün bölgelerde ekilir. Kıraç topraklarda buğdaydan daha yüksek verim sağladığı için, özellikle İç Anadolu Bölgesi nin buğday tarımına pek elverişli olmayan kesimlerinde arpa ekimi ön plana geçmiştir (Mızrak 2000). 21

6. ÜLKEMİZDE BUĞDAY VE ARPA TARIMININ BUGÜNKÜ DURUMU VE GELECEĞİ Buğday ve arpa ülkemiz tarımında gerek ekiliş alanı ve gerekse üretim miktarı bakımından en önemli tahıl türleridir. Toplam 27 milyon hektar olan işlenen tarım alanımızın 23.6 milyon hektarı tarla bitkilerine, bunun da 18 milyon hektarı nadas dahil buğday ve arpa yetiştiriciliğine tahsis edilmiştir. Artan nüfusumuzun gıda güvenliği ve güvenilirliğinin sağlanması amacıyla halkımızın en önemli besin maddelerinden olan tahıllar gelecekte de önemini korumaya devam edecektir. Buna ilave olarak, gümrük duvarlarının kalkmakta olduğu ve uluslararası ticaretin gittikçe arttığı dünyamızda, iç ve dış pazarın kalite isteklerine uygun üretimin düşük maliyetle yapılması gerekmektedir. Bu nedenlerden dolayı, ülkemizdeki buğday ve arpa üretiminin mevcut durumu ile gelecekte yapılması gereken hususların incelenmesinde yarar görülmektedir. Ülkemizde buğday ve arpa tarımı değişen miktarla olmakla beraber, Rize hariç, tüm illerimizde yapılmaktadır. Buğdayda son üç yılda 18-20 milyon ton arası üretim, 1.6-2 milyon ton arası ithalat gerçekleştirilmiştir. 3.2 milyon ton civarında olan kayıplar çıkarıldığında, yıllık ürün arzı 20.3-22.9 milyon ton arası olmuştur. Ürünün, yaklaşık 15.8-16.5 milyon tonu yurtiçinde (gıda, tohumluk ve yem olarak) tüketilmiş ve 1.6-2.7 milyon tonu (buğday ürünü ve buğday olarak) ihraç edilmiştir. Mayıs 2000 itibariyle stoklar, 2.4 milyon ton civarındadır. (Ege ve Dellal 2000). Arpada ise son yıllarda 8-8.4 milyon ton arası üretim, 40-50 bin ton arası ithalat gerçekleştirilmiştir. 740 bin ton civarında olan kayıplar çıkarıldığında, yıllık ürün arzı 7.3-7.6 milyon ton arası olmuştur. Ürünün, yaklaşık 6.3-6.9 milyon tonu yurtiçinde (yem, karma yem, tohum ve malt olarak) tüketilmiş ve 0.2-1.1 milyon tonu ihraç edilmiştir. (Ege ve Dellal 2000). Arpada ithalat, daha çok malt sanayinin kaliteli ham madde ihtiyacını ve yem sanayinin ucuz ham madde talebini karşılamak için yapılmaktadır. 22

6.1 Problemler Bölgelere göre öncelikleri değişmekle beraber, buğday ve arpa tarımının genelde ortak olan problemleri aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür (Mızrak 2000): 1) Bu ürünlerde verim ve kalite, bölgelere ve yıllara göre kuraklık, kış zararı, sıcak stresi ve mikroelement dengesizlikleri gibi cansız etmenler ile hastalık ve zararlılar gibi canlı etmenler tarafından önemli derecede etkilenmektedir. Verim ve ürün kalitesi büyük ölçüde; o ekimde toprağın nem durumuna, o ürün üzerine düşen yağış miktarı ve yağışın yıl içindeki dağılımına, o ekstrem soğuk ve sıcaklar ile kurutan rüzgarlara (samyeline), o hastalıkların ve süne zararlısının epidemi seviyelerine bağlı olarak değişmektedir. 2) Buğday ve arpa üretimi iklim şartlarına bağlı olarak yıldan yıla azalıp çoğalmaktadır. Üretimin azaldığı yıllarda ithalat artmakta, arttığı dönemlerde ise destekleme alımlarından dolayı hazine zararları artmaktadır. İç üretimin miktar olarak yeterli olduğu yıllarda bile, kaliteli ürün ithalatı yapılmaktadır. İthalat, daha çok gelişen buğday ürünleri sanayinin kaliteli ham madde ihtiyacını karşılamak ve bu ürünlerin dış satımında rekabet edebilmek için ucuz hammadde temini amaçlarıyla yapılmaktadır. İhracat ise buğdayın işlenmiş ürünleri olarak yapılmaktadır. 3) Buğday ve arpa tarımı yapılan işletmelerin sahip olduğu ortalama arazi büyüklüğü, Güneydoğu Anadolu da 33.4 ha, Orta-Kuzey Anadolu da 6.2 ha ve Orta-Güney Anadolu da 4.9 ha dır. İşletmelerin çok büyük bir kısmı ekonomik büyüklüğün altında olup, arazileri küçük ve çok parçalıdır. Bundan dolayı, çiftçiler gerekli girdileri yeterince kullanamamakta ve pahalı üretim yapmaktadır. 4) Buğday ve arpa, maalesef işlemeli tarıma uygun olmayan fazla meyilli ve yüzlek toprakların olduğu marjinal alanlarda da yetiştirilmektedir. Bu tür üretimde 23

verim ve kalite düşük olmakta, bunların sonucu yüksek maliyetli ürün elde edilmekte ve toprak erozyonuna neden olunmaktadır. 5) Ülkemizde buğday ve arpa tarımında kullanılan girdilerin (başta mazot olmak üzere) fiyatlarının yüksek olması, alet ve makinelerin etkin ve verimli bir şekilde kullanılmaması nedenleriyle maliyetler yüksektir. Bu da üretimi, özellikle Orta ve Güneydoğu Anadolu gibi verimin nispeten düşük olduğu bölgelerde, karsız hale getirmektedir. Yüksek maliyet hem devletin destekleme masraflarını artırmakta hem de ülkemizi uluslararası rekabete açık hale getirmektedir. Bu durumda bazı sanayicilerimiz pahalı olan ürünlerimiz yerine daha ucuz olan ithal ürünleri tercih etmektedirler. Buna örnek olarak bazı bisküvi fabrikaları verilebilir. 6) Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Araştırma Enstitüleri, sulama yapılmayan alanlarda buğday ve arpa yetiştiriciliği için yeni teknolojiler geliştirmiştir. Bu teknolojilerle, ülke şartlarında en karlı üretim yapılmaktadır. Ancak bunların uygulanmaları istenilen seviyelerde yaygınlaştırılamamış olup, araştırma enstitüleri ve üretici verimleri arasında büyük farklar vardır. Özellikle ekmeklik ve makarnalık buğday üretiminde gerekli yetiştirme tekniklerinin etkin olarak uygulanamaması nedeniyle verim ve ürünün kalitesi (protein oranı, camsılık vb.) düşük olmakta, pazarın isteğine uygun standart ve miktarda mahsul elde edilememektedir. Bu da sanayicilerimizi dışarıdan kaliteli ekmeklik ve makarnalık buğday ithal etmeye zorlamaktadır. 7) Araştırmalar sonucunda elde edilen yeni teknolojilerin çiftçimize ulaştırılmasında büyük problemler vardır. Büyük emeklerle ıslah edilmiş verimli ve kaliteli ürün veren tescilli çeşitlere ait sertifikalı tohumlukların kullanımındaki yetersizlikler verimi önemli ölçüde düşürmektedir. Bu çeşitler hakkında yeterli yayım çalışması yapılamamakta, sertifikalı tohumlukları üretilip dağıtılamamaktadır. 8) Buğday tarımında geleceğe yönelik uzun vadeli planlar ve bu planları yürütecek sorumlu kuruluşlar mevcut değildir. Ülkemizde daha buğday üretiminin iç pazara veya dış pazara yönelik olarak yapılacağına dair bir karar mevcut 24

değildir. Oysa ki gerek ekiliş alanı ve gerekse üretim potansiyeli bakımından Türkiye nin bölgemizde buğday ihracatçısı bir ülke olması gerekmektedir. Nüfusu hızla artan ve gelecek 20-30 yılda önemli ölçüde buğday ithal etmesi beklenen Çin Halk Cumhuriyeti ile Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin, komşularımız olan Orta Doğu ülkelerinin buğday ihtiyaçları, istekleri ve tercihleri ne yazık ki hala belirlenmemiştir. Ayrıca halen makarnalık ürün ithal eden ve gelecekte daha fazla makarnalık ürün ithaline ihtiyaç duyan Cezayir, Tunus ve Fas gibi ülkelere yönelik hiçbir çalışma yapılmamaktadır. 9) Ülkemizde buğday araştırmaları Cumhuriyetimizin kuruluşu ile birlikte hız kazanmış, 1969 yılından itibaren ise projeli döneme geçilmiştir. Bugün ülkemizde buğday, üzerinde en fazla araştırma yapılan ürünlerin başında gelmektedir. Uzun süren çalışmalar ile çok başarılı sonuçlar alınmıştır. Ancak son yıllarda araştırma kuruluşları arasındaki koordinasyonsuzluk, araştırmacı ve araştırma potansiyelinden olması gerektiği ölçüde yararlanamamamızı doğurmaktadır. Bunun yanında sayı olarak yeterli görülse bile tecrübeli ve kaliteli araştırıcılar meslekten ayrılmış, yerine yenileri yetiştirilememiştir. Kaliteli araştırıcı erozyonu ne yazık ki devam etmektedir. 10) Geçmişte büyük ümitlerle kurulan buğday borsaları son yıllarda etkinliklerini büyük ölçüde kaybetmişlerdir. Avrupa Birliğine katılım sürecinde olan Türkiye de hala Toprak Mahsulleri Ofisi en büyük buğday alıcısı ve satıcısı durumundadır. 25

7. TÜRKİYE DE SULAMA Ülkemizin toplam arazi varlığı 77 945 200 ha olup, bunun % 93 ü kültüre elverişli arazidir. Toplam arazi varlığının % 36 sı tarım alanları, % 29.8 i ormanlık ve fundalık arazi, % 27.6 sı çayır ve mera arazisi ve % 6.6 sı ise diğer arazilerdir (yerleşim alanı, kayalık, bataklık, su yüzeyleri vb.). Çizelge 7.1 Türkiye de arazi varlığı ve kullanımı (Anonymous 1998) Kullanım Şekilleri Alan(ha) Oran (%) Tarım Arazisi 28 059 397 36.0 Çayır ve Mera Arazisi 21 506 028 27.6 Orman ve Fundalık Arazi 23 248 297 29.8 Su Yüzeyleri 1 159 207 1.5 Diğer Araziler 3 972 271 5.1 Toplam 77 945 200 100.0 Türkiye de tarım arazisinin % 93 ünde optimum verim için sulama gerekli olmaktadır (Berkman 1992). Diğer bir ifade ile Doğu Karadeniz kıyı şeridi hariç, diğer bölgelerde sulamanın yapılması zorunlu olmaktadır.bu yüzden sulama tarımsal üretimde mutlak bir girdi haline gelmiştir. Türkiye nin 26 havzasındaki toplam su potansiyeli 186 milyar m 3 olup, bunun 32 milyarı Fırat, 21 milyarı da Dicle de olmak üzere 53 milyar m 3 ü iki havzada yer almaktadır. Bu tüm Türkiye nin % 30 una karşı gelmektedir (Akçakoca 1997). Türkiye de su ve toprak kaynaklarının tam gelişiminin 2030 yılında tamamlanması hedeflenmiştir. Bu durumda yıllık 110 milyon m 3 olan su potansiyelinin % 65 inin sulamalarda, % 23 ünün içme-kullanma amaçlı olarak ve % 12 sinin endüstride kullanılacağı planlanmaktadır. Yıllara göre su tüketiminin verildiği aşağıdaki çizelgeden de görüleceği gibi, 2000 yılında tarıma ayrılan su, toplam tüketilen suyun % 75 i iken, 2030 yılında % 65 i olacaktır (Anonymous 1999).. 26

Çizelge 7.2 Türkiye nin su potansiyelinin yıllar itibariyle kullanım durumu(anonymous 1999) YIL TOPLAM SU TÜKETİMİ SEKTÖRLER Sulama İçme-Kullanma Endüstri Milyon m 3 % Milyon m 3 % Milyon m 3 % Milyon m 3 % 1990 30 600 28 22 016 72 5 141 17 3 443 11 2000 42 000 38 31 500 75 6 400 15 4 100 10 2030 110 000 100 71 500 65 25 300 23 13 200 12 Mevcut su kaynaklarımızın sulamaya ayrılabilecek kısmı, 95 milyar m 3 ü yerüstü ve 12 milyar m 3 ü yer altı su kaynağı olmak üzere toplam 107 milyar m 3 civarındadır. Türkiye de 1999 yılı verilerine göre, 4.7 milyon hektar alan sulanmaktadır ve bunun % 95 inde yüzey, % 5 inde ise basınçlı sulama yöntemleri uygulanmaktadır. Yüzey sulama yöntemlerinin uygulandığı alanın yaklaşık % 60 ı son derece düşük su uygulama randımanına sahip salma sulama yöntemiyle sulanmaktadır. Oysa, sulanabilir arazi potansiyelinin yalnızca topografik koşullar göz önüne alındığında, teknik olarak % 63 ünde basınçlı sulama yöntemlerinin uygulanması gerekmektedir (Yıldırım 1996). Basınçlı sulama sistemlerinde ilk tesis masrafları, ağır tesviye ya da teraslama gerektirmeyen yüzey sulama sistemlerine oranla daha fazladır. İşletme masrafları ise, enerji masraflarına bağlı olarak bazen basınçlı, bazen yüzey sulama yöntemleri lehinedir. Ekonomik faktörler dışında diğer faktörler dikkate alındığında birden fazla sulama yöntemi uygun olabilir. Bu koşulda her sulama yöntemi için bu yöntemin gerektirdiği sistem ve elde edilecek ürün dikkate alınarak ekonomik analiz yapılır ve en yüksek yıllık net fayda sağlayan yöntem seçilir. 7.1 Ülkemizde Sulama ile İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri Sulamaya açılan alanlarda sulama oranını en fazla etkileyen faktör, sulu tarım kültürünün istenilen düzeyde geliştirilememesi ya da başka bir deyişle çiftçilerin geleneksel tarım kültürü alışkanlıklarından kolaylıkla vazgeçememeleridir. Sulamaya açılan alan içinde halen nadas uygulanan alanların varlığı ve yağışların yeterli görülerek özellikle hububatın sulanmaması bu durumun en önemli göstergelerindendir. Ayrıca 27

ilkbahar yağışları ve depolama tesislerindeki kullanılabilir su miktarındaki değişimler de sulama oranını etkilemektedir. Son yıllarda tarım alanlarının yerleşim, sanayi ve turizm alanlarına dönüşmesindeki hızlı gelişmeler de sulama oranını etkileyen önemli bir faktördür. Ülke genelinde yaşanan sosyal ve ekonomik sorunlardan tarım sektörü de kendine düşen payını almaktadır. Hatta bu etkileşim, ülke tarımındaki yapısal sorunlar nedeniyle tarım sektöründe daha şiddetli hissedilmekte, sulama alanı içerisinde oldukça önemli oranda alanın boş bırakılmasına, tarım yapılmamasına sebep olmaktadır. Tarımsal işetmelerin arazilerinin çok parçalı ve küçük olması, arazilerin ihtilaflı olması, tarımsal girdi fiyatlarının yüksek, tarımsal ürün fiyatlarının düşük oluşu, pazar ve pazarlama sorunları, sermaye ve bilgi yetersizliği, tarımsal kredilerin yetersizliği ya da faizlerin yüksekliği bu sosyal ve ekonomik sorunlara örnek verilebilir. Sulamaların gelişmesini engelleyen, sulama alanı içerisinde bazı alanların sulanmamasına sebep olan faktörlerle ilgili değerlendirme çalışmalarının sonuçları göstermektedir ki, tesis noksan ve yetersizliği, bakım onarım yetersizliği gibi DSİ nin kurumsal işlevi ve görev alanı içinde kalan sorunlar oransal olarak tüm sorunların % 10 u düzeyinde kalmaktadır (Anonymous 2003). Çok büyük maliyetlerle gerçekleştirilen sulama yatırımlarından beklenen faydanın sağlanması sulama alanı içinde sulanmayan alanları en aza indirmekle mümkün olacaktır. Sulama alanı içinde sulanmayan alanların sulanmama nedenlerinden yola çıkarak tesis performanslarının iki önemli faktöre bağlı bulunduğu tespiti yapılabilir. Bunlardan birincisi; suyu çevreye zarar vermeden etkin ve dengeli şekilde çiftçinin kullanımına sunabilen sulama tesisi ve suyun kullanımıdır. İkincisi ise; sulama suyunu kullanan çiftçinin çağdaş anlamda örgütlenmesi ve eğitimidir. Ülkemizde sulama randımanı düşüktür. Düşük sulama randımanı yanlış su yönetiminden kaynaklanmaktadır. Su iletimi, dağıtımı ve uygulamadaki teknik sorunlara ilave olarak yatırımların yeterli olmayışı ve sulama yöntemi seçiminde yapılan hatalar randımanı düşürmektedir. Ayrıca ülkemizde DSİ ce işletilen sulama şebekelerinde su ücretlerinin alana göre belirlenmesi ve su ücretlerinin tahakkuku ile ilgili 6200 sayılı yasada öngörülen % 10 gecikme cezasının yüksek enflasyon karşısında 28