Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji AD. Trabzon



Benzer belgeler
Meme Manyetik Rezonans Görüntülemede Yeni Teknolojiler: Difüzyon Görüntüleme ve Spektroskopi

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji AD. Trabzon

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji. Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Kendisinde veya birinci derece akrabalarında genetik testler ile BRCA 1 ve BRCA 2

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

ÜST ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİNDE GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ

GLİAL TÜMÖRLERDE POSTOP GÖRÜNTÜLEME

BT ve MRG: Temel Fizik İlkeler. Prof. Dr. Utku Şenol Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

KARACİĞER MR GÖRÜNTÜLEMEDE DEĞİŞEN PARADİGMA

Mamografi; Ne için? Ne zaman? Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

Hibrid tedavi ve görüntüleme sistemleri (PET/MR)

MEME KANSERİ TARAMASI

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

Meme Kanseri Tanısında Yenilikler. Erkin ARIBAL Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD

İçerik. Plak Oluşumu. Plak görüntüleme BT- BTA. Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye. Karotis Plağı Kompozisyonu BT de dansitesine göre

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Difüzyon ağırlıklı görüntüleme (DAG), rutinde, en

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

MR anjiyografiyi diğer anjiyografik yöntemlerden ayıran en önemli özellik eksojen bir kontrast

Prostat Malignitelerinde Difüzyon Ağırlıklı MR ın Tanıya Katkısı

MEMEDE ĐNTRAOPERATĐF KONSÜLTASYON. Dr. N. Zafer Utkan

Erken Evre Akciğer Kanserinde

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ Nisan 2012, Antalya

RECIST. Response Evaluation Criteria In Solid Tumors

LOKAL-BÖLGESEL EVRELEME VE TEDAVİYE YANITIN RADYOLOJİK DEĞERLENDİRİLMESİ

Radyolojik Yaklaşım Dr.İnanç GÜVENÇ

Radyolojik Teknikler - I MRG

DİFÜZYON MR Güçlü ve Zayıf Yanları DOÇ. DR. AYHAN SARITAŞ DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

MEMEDE KLASİK VE DİFFÜZYON AĞIRLIKLI MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMEDE KOMPLİKE KİST-APSELERİN ÖZELLİKLERİ 1

Primer hepatik lenfomanın manyetik rezonans görüntüleme bulguları

PROTON MR SPEKTROSKOPİNİN BEYİN TÜMÖRLERİNDE TANISAL DEĞERİ 1

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

SANTRAL SİNİR SİSTEMİNİN MANTAR ENFEKSİYONLARINDA GÖRÜNTÜLEME

İnovasyon. syngo BreVis Meme MR görüntülerinin analizi için CAD programı. Mamografide CAD-hatalı işaretlemelerin yönetimi. Neden Tomosentez?

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün G n 2. Sorular

BENİGN VE MALİGN MEME LEZYONLARININ AYRIMINDA DİFÜZYON AĞIRLIKLI MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMENİN YERİ

Karaciğer Lezyonlarının Saptanmasında T2 SENSE, Turbo Spin Eko T2 ve T1 Ağırlıklı MR Sekanslarının Karşılaştırılması

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

DİJİTAL TOMOSENTEZ TEKNİK VE MEME KANSERİ TANISINDAKİ YERİ. Dr. Işıl Tunçbilek Radyoloji Uzmanı Özel Medsentez Meme Sağlığı Kliniği

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMENİN TEMELLERİ. Yrd.Doç.Dr. Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Medikal Fizik AD.

Memede Hemanjiyom:Olgu Sunumu Haemangioma of the Breast: Case Report Genel Cerrahi

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

TIP ÖĞRENCİSİ İÇİN DERS NOTLARI MEME RADYOLOJİSİ

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

Küçültme Mammaplasti Ameliyatı Uygulanan Hastalarda Oluşan Ameliyat Sonrası Değişikliklerin MRG ve USG ile Değerlendirilmesi

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

İNMEDE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Cem CALLI. Chief of Neuroradiology Section Ege University Hospital Dept. Of Radiology Izmir, Turkey

SPECT/BT MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON

Pediatrik kemik tümörlerinde radyolojik tanı

MEME TÜBERKÜLOZU : USG, MAMOGRAFİ VE MRG BULGULARI : OLGU SUNUMU TUBERCULOSIS OF BREAST: US, MAMMOGRAPHIC AND MRI FINDINGS : A CASE REPORT

MEME GÖRÜNTÜLEMESİNDE MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME KULLANIMINDA ULUSAL YAKLAŞIM; ANKET ÇALIŞMASI: PROTOKOL MF 10-01

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

ÇOCUKLARDA BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ VE RADYASYON GÜVENLİĞİ KLİNİSYEN BİLGİLENDİRME PLATFORMU

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

DUKTAL KARSİNOMA İN SİTU: CERRAHİ YAKLAŞIM. Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Görüntüleme Yöntemleri ve Tarama. Erkin ARIBAL Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi Journal of Cukurova University Faculty of Medicine

Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri

MEME KANSERİ ve ERKEN TEŞHİS. Dr.Koray Öcal Mersin Tıp Fak.Genel Cerrahi AD.Meme-Endokrin Cerrahisi Grubu

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

Pediatrik Tüm Vücut MR Görüntüleme

MANYETİK REZONANS TEMEL PRENSİPLERİ

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Dinamik kontrastlı manyetik rezonans incelemede morfolojik ve kinetik parametrelerin meme lezyonlarının iyi ve kötü huylu ayırımına katkısı

İLERİ MR UYGULAMALARI... Difüzyon MRG DTI Perfüzyon MRG MRS fmrg

Yüksek riskli hastalarda güncel tarama nasıl olmalıdır? Kim, ne zaman, nasıl?

Hiperakut İskemik İnme de Görüntüleme. Öğrenim Hedefleri. Sinonim. İnme tanımı. Beyin metabolizması

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Dr. Cahit ŞAHİN Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

3-Tesla Difüzyon Ağırlıklı Manyetik Rezonanslı Görüntüleme Malign Tiroid Nodülünü Tanımlayabilir mi?

İntrakoroner Tanısal Yöntemler Gelecekten Ne Bekliyor? Prof Dr. Ertan Ural İnvazif Kardiyoloji Araştırma Uygulama Birimi

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

GENÇ MEME KANSERLİ HASTALARIN ÖZELLİKLERİ. Dr. Mutlu DOGAN Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG)

Dünya da ve Türkiye de Erken Evre Meme Kanseri İnsidansı ve Farklılıkları

KÜÇÜK RENAL KİTLELERDE TANI, BİYOPSİ, İZLEM ve ABLATİF TEDAVİ PROTOKOLLERİ DR. YAKUP KORDAN

Dr Ahmet Midi Maltepe Üniversitesi Patoloji

Transkript:

MEME MR: YENİ TEKNİK UYGULAMALAR Sibel Kul Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji AD. Trabzon Meme kanseri kadınlar arasında en sık karşılaşılan kanser türüdür. Kadın kanserlerinin %32 sini ve kansere bağlı ölümlerin %19 unu oluşturur. Sıklığı sürekli artış göstermektedir. Tüm dünyada her yıl meme kanserinden ölenlerin yaklaşık 700.000 kişi olduğu tahmin edilmektedir. Her 8 10 kadından biri yaşamı süresince meme kanserine yakalanmaktadır. Meme hastalıklarında erken ve doğru tanıya ulaşıp mortalite ve morbiditeyi azaltmak için çalışmalar aralıksız devam etmektedir. Halen altın standart mamografi olmasına ve ultrasonografiden gelen desteğe rağmen istenen duyarlılık ve özgüllük değerlerine ulaşılamamıştır. Bu gereksinim yeni arayışlara yol açmış ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) memenin incelenmesinde giderek artan sıklıkta kullanılan bir radyolojik görüntüleme yöntemi haline gelmiştir. Meme MRG son 20 yılda hızla gelişmiş ve meme görüntüleme yöntemleri arasında vazgeçilmez bir yer almıştır. MRG yüksek kontrast rezolüsyonuna sahip olması, multiplanar görüntü alabilme yeteneği, iyonizan radyasyon içermemesi, dinamik kontrastlı görüntülemeye olanak tanıması ve kullanılan kontrast maddelerin iyotlu kontrast maddelere oranla güvenilir olması nedeniyle memenin incelenmesinde, konvansiyonel yöntemlere ek olarak özellikle seçilmiş olgularda uygulanabilen tanı koydurucu ve problem çözücü bir yöntem konumuna ulaşmıştır (45, 46). Maliyetinin yüksekliği, inceleme süresinin uzunluğu, kontrast madde enjeksyonu gerekliliği, ulaşılabilirliğinin sınırlı olması ise meme MRG nin önemli dezavantajlarıdır. Standardize bir teknik de henüz mevcut değildir. Farklı merkezlerin meme MRG protokollerine bakıldığında cihazların alan güçleri, kullanılan meme koil sistemleri, inceleme

planları, sekanslar, sekans parametreleri, kesit kalınlıkları, inceleme süreleri gibi birçok parametrenin değişiklik gösterdiği görülebilmektedir. Yöntemin en önemli sınırlılıklarından bir diğeri de az da olsa yalancı negatif sonuçların olabilmesi ve daha da önemlisi özgüllüğünün duyarlılığı oranında yüksek olmamasıdır. Meme MRG Teknikleri: 1. Dinamik kontrastlı meme MRG 2. Difüzyon MRG 3. MR spektroskopi 4. Perfüzyon MR 5. Diğerleri: MR elastografi, PET-MR mamografi Meme MRG nin en önemli sınırlılığı özgüllüğünün istenen düzeyde olmamasıdır. Yöntemin özgüllüğünü arttırarak negatif biyopsi oranını azaltabilmek amacıyla ileri MR görüntüleme yöntemleri (Difüzyon MRG, MR spektroskopi, perfüzyon MR) üzerinde çalışılmaktadır. Bu yöntemlerden Difüzyon MRG en rövanşta olan ve üzerinde en çok çalışma yapılanıdır. Difüzyon MR: Difüzyon, su moleküllerin ortamın ısısından kaynaklanan enerji ile farklı yönlere yaptığı rastlantısal Brownian hareketlerinden kaynaklanmaktadır. MR ile bu hareketin miktarı in vivo olarak ölçülebilmektedir. En yaygın kullanılan sekans spin-eko eko-planar görüntüleme (EPI) dir. İyi bir difüzyon görüntüleme için; manyetik alanın homojen olması (etkin shimming) ve etkin yağ baskılama gereklidir. Paralel görüntüleme yöntemlerinin kullanımı ile de kimyasal şift ve susebtibilite artefaktları azaltılabilir. Dokudaki difüzyonun miktarı lokal çevreden ve bu çevredeki anatomik ve fizyolojik engellerden etkilenir. Difüzyon miktarı ile dokunun hücresel yoğunluğu arasında ters ilişki

mevcuttur. Hücre yoğunluğunun fazla olduğu dokularda difüzyon engellenirken hücresel yoğunluğun düşük olduğu ortamlarda difüzyon artar (1). Difüzyonun miktarı ile difüzyon ağırlıklı görüntü (DAG) deki sinyal arasında ters ilişki mevcuttur ve DAG sinyali T2 ve difüzyon etkisi ile oluşur. b değeri arttıkça sinyaldeki T2 etkisi azalır, difüzyon etkisi artar, genel doku kontrastı ise azalır (Resim 1). Yüksek b değerleri patolojilerin birbirinden ayrımında daha etkin olmakla birlikte, sinyalde ortaya çıkacak azalma göz önüne alınarak uygun b değeri seçilmesi gereklidir. ADC değeri (görünen difüzyon katsayısı- mm²/sn) ise difüzyonun sayısal miktarının göstergesidir. Bu değerin hesaplanabilmesi için incelemenin en az iki farklı b değeri ile yapılması gereklidir. İkiden fazla b değeri kullanmanın gerekli olmadığı bildirilmiştir (2). Elde edilen değer difüzyon miktarı ile birlikte dokudaki perfüzyon ve kan akımının etkilerini de taşır. Difüzyon etkisinin belirginleşip perfüzyon etkisinin azaltılabilmesi için yüksek b değerlerinin kullanılması gereklidir (Resim 2). Meme MRG için en etkin b değerini 750, 1000 ve 1500 sn/mm² olarak bildiren farklı çalışmalar (3) olmakla birlikte seçilen b değerinin yöntemin tanısal performansını etkilemediğini bildiren bir çalışma da mevcuttur (4). Yöntem birçok vücut bölgesinin tümörlerinin benign-malign ayrımında etkindir. ADC değeri, tümörün hücresel yoğunluğu ile doğrusal negatif korelasyon göstermektedir. Malign tümörlerde genel olarak hücresel yoğunluk benign tümörlerdekinden ve normal çevre dokudan yüksektir. Bu da malign tümörlerde DAG da kısıtlanmış difüzyonu yansıtan parlak sinyal, ADC haritalarında ise düşük ADC değerleri elde edilmesine neden olmaktadır (Resim 3). Ancak bu durumun bilinen bazı istisnaları vardır. Örneğin intraduktal papillomlar benign olmalarına rağmen sıklıkla düşük ADC değerlerine sahiptirler. Müsinöz karsinomlar ise malign olmalarına rağmen yüksek ADC değerlerine sahiptirler (Resim 4). Ayrıca kitlesel olmayan lezyonların benign-malign ayrımındaki ve in situ kanserlerin saptanmasındaki etkinliği de nispeten düşüktür.

Difüzyon MR nin meme tümörlerinin karakterizasyonundaki etkinliğini gösteren çalışmalar çoğunlukla ADC değeri ölçümü ile yapılmıştır. Kullanılan farklı cihazlara, çekim parametrelerine ve b değerlerine bağlı olarak benign-malign ayrımında kullanılacak ADC eşik değeri her çalışmada farklı bulunmuştur. Bu çalışmalarda %80-98 duyarlılık, %46-93 özgüllük bildirilmiştir (5). 2010 yılına ait 615 malign, 349 benign lezyonu kapsayan metaanaliz çalışmasında yöntemin duyarlılık ve özgüllüğü %84 olarak bildirilmiştir (6). Difüzyon MR nin en önemli avantajları hızlı, ucuz, basit ve değerlendirmesi sayısal ölçüme dayandığı için objektif bir yöntem olması ve kontrast madde kullanımı gerekmeksizin meme kanserini saptamadaki yüksek etkinliğidir. Difüzyon MR nin T2 A sekansı ile kombine edildiği kontrastsız meme MR tekniğinin dinamik kontrastlı meme MR tekniği ile karşılaştırıldığı bir çalışmada, tanısal etkinlikleri arasında anlamlı farklılık olmadığı tespit edilmiştir (7). Difüzyon MR nin standart kontrastlı meme MR protokolüne eklenmesinin tanısal etkinliğini arttıracağı beklenmektedir. Biz yaptığımız bir çalışmada Difüzyon MR nin dinamik kontrastlı MR ile birlikte kullanımının meme MR nin özgüllüğünü %14 arttırdığını saptadık (5). Birçok klinisyen Difüzyon MR nin standart meme MR protokolüne eklenmesi gerektiğini savunmaktadır. Kombine çalışmalarda, her ne kadar istatistikse olarak anlamlı farklılık yaratmasa da dokudaki kontrastlanmanın ADC değerlerinde düşüşe neden olması nedeniyle Difüzyon MR nin kontrastlı tetkikten önce yapılması önerilmektedir (8). Meme kanseri prognostik faktörleri ile ADC değeri arasındaki ilişkinin değerlendirildiği son çalışmalarda; düşük ADC değerlerinin östrojen reseptör pozitifliği ve HER2 reseptör negatifliği ile ilişkili olduğu ancak tümör boyutu, greydi ve lenf nodu pozitifliği ile ADC değeri arasında korelasyon olmadığı saptanmıştır (9). Difüzyon MR nin lokal kanser yayılımının belirlenmesinde ve aksiler metastatik lenf nodlarının saptanmasında da etkin olduğu bildirilmektedir. Başlangıçta düşük ADC

değerlerine sahip meme kanserleri kemoterapiye daha iyi cevap vermekte ve tümör boyutunda küçülmenin henüz ortaya çıkmadığı erken aşamada, kemoterapinin etkinliğini gösteren ADC değerinde artış ortaya çıkmaktadır (10). Difüzyon MR de 3 T cihazların sağladığı yüksek sinyal-gürültü oranı ve uzaysal rezolüsyon sayesinde 1cm den küçük tümörlerin daha iyi görüldüğü, ADC değerinin ise etkilenmediği bildirilmiştir (11). Ancak yüksek manyetik alan gücünün kimyasal şift, susseptibilite artefaktlarında ve manyetik alan inhomojenitesinde artışa neden olacağının da unutulmaması gereklidir. Difüzyon MRG nin bazı sınırlılıkları mevcuttur. Öncelikle, sinyal-gürültü oranı düşüktür. İkinci olarak, geometrik rezolüsyonu düşüktür ve özellikle yağlı memelerde ortaya çıkan aşırı distorsiyon nedeniyle 10 mm den küçük kitleler saptanamayabilmektedir. Yine bu tür küçük kitleler saptanabilse bile parsiyel hacim etkisinden dolayı ADC değerinin yanlış ölçülmesi riski mevcuttur. ADC ölçümlerinin tümörün nekrotik kısımlarından yapılması yanlış negatif sonuçlara neden olabileceğinden, solid kısımlardan ölçümlerin yapılmasına dikkat edilmelidir. Tek başına ADC değerleri ile karar vermek yanlgılara neden olabilir. Bu yüzden DAG, T1 ve T2 imajlar hep birlikte değerlendirilmelidir. Yöntemin bir diğer sınırlılığı ise kitlelerin benign-malign ayrımında oldukça etkin olmasına rağmen kitlesel olmayan lezyonlarda aynı derecede yüksek etkinliğe sahip olmamasıdır. Ayrıca difüzyon MR basit bir yöntem olsa bile MR için kontraendikasyonu olan hastalarda kullanılamamaktadır. MR spektroskopi: Manyetik rezonans spektroskopi dokuların biyokimyasal yapısını analiz eden ve metabolit düzeylerini non-invazif olarak ölçen bir tanı yöntemidir. Amaç, su ve yağ arasında rezonans yapan az miktardaki metabolitlerden gelen sinyalleri ayrıt edebilmek ve ölçebilmektir. Tüm vücutta ve memede de en sık kullanılan teknik olan proton MR

spektroskopide hidrojen atomundan gelen sinyaller toplanır ve bu sinyaller, x aksının frekans farkını, y aksının rölatif sinyal büyüklüğünü temsil ettiği grafik üzerinde gösterilir. MR spektroskopi tek ve çok voksel spektroskopi olarak iki şekilde uygulanabilmektedir. Memede sıklıkla tek voksel ve PRESS tekniği kullanılmaktadır. Elde edilen spektrum voksel içerisindeki dokuya ait metabolit profilini yansıtır. Yeterli sinyal elde edebilmek için voksel hacminin en azından 1 cm³ olması gereklidir. Spektroskopi öncesi manyetik alan homojenitesini iyleştirebilmek için iyi bir shimming şarttır. Az miktardaki metabolitleri ayrıd edebilmek için de su ve yağ piklerinin baskılanmalıdır. İyi bir spektrum ve yüksek sinyal-gürültü oranı için vokselin lezyonun en az %80 ini kapsaması sağlanmalı ve lokalizasyon lezyon üç planda görülerek yapılmalıdır (12). Meme MR spektroskopide izlenebilen başlıca metabolitler NAA, kolin ve kreatinindir. Kolin (3.2 ppm) membran metabolizmasının göstergesi olup meme kanserinde spektroskopik olarak saptanan miktarı artmaktadır. 1.5 T cihazlarla yapılan çalışmalarda benign-malign ayrımında ortalama %80-90 duyarlılık, %80-90 özgüllük değerleri bildirilmiştir (13-16). MR spektroskopinin, dinamik kontrastlı MR tekniği ile kombine edilmesinin yöntemin özgüllüğünü arttırabileceği bildirilmiştir (13, 17). Neoadjuvan kemoterapiye cevabın değerlendirilmesinde ilk 24 saatte dahi etkin olduğu gösterilmiştir (18). Bununla birlikte MR spektroskopinin birçok sınırlılıkları da mevcuttur. İlk olarak inceleme için en az 1.5 T cihaz gerekmektedir. Spektroskopi öncesi lezyonu lokalize edebilmek için sıklıkla kontrastlı inceleme gerekebilmektedir ve kullanılan kontrastın spektrumu bozma, kolin pikini azaltma riski mevcuttur. Çekim süresi uzun olup, yaklaşık 10-20 dakikadır. Geometrik rezolüsyonu düşüktür. Sıklıkla kullanılan tek voksel tekniği ile her seferinde sadece bir lezyon değerlendirilebilmektedir. Yöntemin duyarlılığı lezyon boyutu ile ilişkili olup 2 cm nin altında duyarlılık azalmaktadır. Yağ ve su pikleri her zaman yeterince baskılanamayabilmektedir. Hematom ve metalik klipslerin varlığı spektrumu bozabilmektedir.

Değerlendirmede çoğunlukla kalitatif ya da semi-kantitatif yöntemler kullanılmaktadır. Ancak kantitatif yöntemlerin kullanımının tanısal performansı arttırması beklenmektedir (19). İn situ kanserlerde kolin piki izlenmeyebilir. Perfüzyon MR: Dokudaki mikroskopik düzeydeki kan akımını görüntüleme yöntemidir. Perfüzyon miktarını ölçmek için damar içinde kan ile taşınması mümkün olan bir takipçiye ihtiyaç vardır. MR de bunun için en sık kullanılan iki teknik; bolus tracking ve arterial spin labeling (ASL) dir. Bolus tracking yönteminde damar içine verilen paramanyetik kontrast maddenin dokudan ilk geçişi sırasında oluşturduğu suseptibilite etkisine bağlı T2* sinyal değişikliği ölçülür. Kontrast madde IV yoldan bolus şeklinde verilir. Kontrast öncesi, kontrastın dokudan ilk geçişi ve resirkülasyon evreleri ardaşık, hızlı ve çok sayıda MR görüntüleri alınarak görüntülenir. Dinamik bir inceleme olup GE T2 ağırlıklı görüntüleme yapılır. Görüntüleme 1-2 dk gibi kısa bir zamanda tamamlanır. ASL tekniğinde ise ekzojen kontrast verilmez. Kan içerisindeki su moleküllerinin inceleme alanına girmeden önce manyetik olarak işaretlenmesi temeline dayanır. Ancak ASL tekniği her MR cihazında uygulanamaz ve çekim süresi uzundur. Bu yüzden rutinde sıklıkla bolus tracking yöntemi kullanılmaktadır. Elde edilen görüntülerde sinyalin zamana göre değişimi grafiklenir ve buradan maksimum sinyal kaybının miktarı ölçülür (20). Malign tümörlerde, neovaskülarizasyon nedeniyle benign tümörlere ve normal dokuya kıyasla artmış perfüzyon (artmış maksimum sinyal kaybı) izlenir (Resim 5). Yöntemin meme tümörlerinin benign-malign ayrımında etkin olduğu bildirilmektedir. Yüz otuz hasta ile yapılan bir çalışmada perfüzyon MR ile %79 duyarlılık, %93 özgüllük elde edilmiştir (21). Yöntem neoadjuvan kemoterapiye cevabın erken aşamada belirlenmesinde de kullanılabilmektedir (22).

Perfüzyon MR, dinamik kontrastlı MR tekniği ile kombine edildiğinde iki defa kontrast madde kullanımı gerekmektedir. Bu durumun özellikle kronik böbrek yetmezlikli ve diyaliz hastalarında nefrojenik sistemik fibrozis (NSF) açısından risk yaratması kullanımını sınırlandırmaktadır. Kaynaklar 1. de Figueiredo E, Borgonovi A, Doring T. Basic concepts of MR imaging, Diffusion MR imaging and Diffusion tensor imaging. Magn Reson Imaging Clin N Am 2010; 18:--22 2. Pereira FP, Martins G, Figueiredo E, et al. Assessment of breast lesions with diffusionweighted MRI: comparing the use of different b values. AJR Am J Roentgenol 2009;193(4):1030 1035. 3. Woodhams R, Ramadan S, Stanwell P, et al. Diffusion-weighted ımaging of the breast: principles and clinical applications. RadioGraphics 2011; 31:1059 1084 4. Peters N, Vincken KL, van den Bosch M, et al. Quantitative diffusion weighted ımaging for differentiation of benign and malignant breast lesions: the ınfluence of the choice of b- values J. Magn. Reson. Imaging 2010;31:1100 1105. 5. Kul S, Cansu A, Alhan E, et al. Contribution of diffusion-weighted imaging to dynamic contrast-enhanced MRI in the characterization of breast tumors. AJR Am J Roentgenol. 2011; 196(1):210-7 6. Chen X, LiW, Zhang Y, et al. Meta-analysis of quantitative diffusion-weighted MR imaging in the differential diagnosis of breast lesions. BMC Cancer 2010, 10:693 7. Baltzer PAT, Benndorf M, Dietzel M, et al. Sensitivity and specificity of unenhanced MR mammography (DWI combined with T2-weighted TSE imaging, uemrm) fort he differentiation of mass lesions. Eur Radiol 2010; 20:1101-1110 8. Woodhams R, Ramadan S, Stanwell P, et al. Diffusion-weighted ımaging of the breast: principles and clinical applications RadioGraphics 2011; 31:1059 1084 9. Jeh SK, Kim SH, Kim HS, et al. Correlation of the apparent diffusion coefficient value and Dynamic magnetic resonance imaging findings with prognostic factors in invasive ductal carcinoma. J Magn Reson Imaging 2011;33: 102-109 10. Park SH, Moon WK, Cho N, et al. Diffusion-weighted MR imaging: pretreatment prediction of response to neoadjuvant chemotherapy in patients with breast cancer Radiology 2010; 257:56-63 11. Matsuoka A, Minato M, Harada M, et al. Comparison of 3.0- and 1.5-tesla diffusionweighted imaging in the visibility of breast cancer. Radiat Med 2008; 26(1):15 20. 12. Bartella L, Huang W, Proton (1H) MR spectroscopy of the breast. RadioGraphics 2007; 27:241 252 13. Jacobs MA, Barker PB, Bottomley PA, et al. Proton magnetic resonance spectroscopic imaging of human breast cancer: a preliminary study. J Magn Reson Imaging 2004 ; 19 ( 1 ): 68 75 14. Sardanelli F, Fausto A, Di Leo G, et al. In vivo proton MR spectroscopy of the breast using the total choline peak integral as a marker of malignancy. AJR Am J Roentgenol 2009; 192:1608 1617 15. Bartella L, Morris EA, Dershaw DD, et al. Proton MR spectroscopy with choline peak as malignancy marker improves positive predictive value for breast cancer diagnosis: preliminary study. Radiology 2006; 239:686 692.

16. Gruber S, Debski BK, Pinker K, et al. Three-dimensional proton MR spectroscopic imaging at 3 T for the differentiation of benign and malignant breast lesions. Radiology 2011;261:752-761 17. Jacobs MA, Barker PB, Argani P, et al. Combined dynamic contrast enhanced breast MR and proton spectroscopic imaging: a feasibility study. J Magn Reson Imaging 2005; 21:23 28 18. Meisamy S, Bolan PJ, Baker EH, et al. Neoadjuvant chemotherapy of locally advanced breast cancer: predicting response with in vivo (1)H MR spectroscopy a pilot study at 4 T. Radiology 2004;233:424 431. 19. 1H MR spectroscopy with external reference solution at 1.5 T for differentiating malignant and benign breast lesions: comparison using qualitative and quantitative approaches. Mizukoshi W, Kozawa E, Inoue K, et al. Eur Radiol DOI 10.1007/s00330-012-2555-6 20. Sinhaa S and Sinhab U. Recent advances in breast MRI and MRS NMR Biomed. 2009; 22: 3 16 21. Kvistad KA, Rydland J, Vainio J, Breast lesions: evaluation with dynamic contrastenhanced T1- weighted MR imaging and with T2*-weighted first-pass perfusion MR imaging Radiology 2000; 216:545 553 22. Ah-See ML, Makris A, Taylor NJ, et al. Early changes in functional Dynamic magnetic resonance imaging predict for pathologic response to neoadjuvant chemotherapy in primary breast cancer. Clin Cancer Res 2008;14(20):6580 9 Resim 1: Difüzyon görüntülemede b değeri arttıkça DAG da T2 etkisi azalır, difüzyon etkisi artar, perfüzyon etkisi azalır, genel doku kontrastı azalır. b 1000 değerinde DAG görüntüde, difüzyon etkisine bağlı sağ memedeki malign lezyon parlak sinyali ile normal dokudan ayrıd edilebiliyor.

Resim 2. Sol memede invazif lobüler karsinoma ait kitle. Düşük b değeri kullanılarak elde olunana ADC haritasında kitleden ölçülen ADC değeri yüksek b değerleri kullanılarak elde olunan ADC değerinden daha yüksektir. Bunun nedeni düşük b değerlerinde perfüzyon etkisine bağlı ADC değerinin artmasıdır. ADC b 50-400 b 400-1000 b 50-1000 95 62 75 (x 10-5 mm 2 /sn) Resim 3. Sağ memede IDC ye ait 1 cm çapında düzensiz sınırlı kitle DAG görüntüde normal meme dokuısuna kıyasla yüksek sinyal gösterirken, ADC haritasında düşük sinyal göstermektedir.

Resim 4. 52 yaşında bayan olguda müsinöz karsinom. T2 A da belirgin hiperintens, yoğun kontrastlan kitle, yüksek ADC değerine sahip (1.72x 10 -³mm² /sec). Resim 5. IDC ye ait kitleden yapılan perfüzyon görüntülemede artmış maksimum sinyal kaybı artmış perfüzyonu yansıtmaktadır.