361 Çiftçi Şartlarında Sabit Silolarda Geleneksel Yöntemlerle Yapılan Silo Yeminin Yem Niteliğinin Saptanması Üzerine Bir Araştırma Cihat YILDIZ, Yücel ERKMEN Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları Bölümü, 24250, Erzurum. e-posta: cyildiz@atauni.edu.tr Özet: Bu araştırma Erzurum yöresinde çiftçi şartlarında sabit silolarda geleneksel yöntemlerle yapılan silo yemlerinin yem niteliğini saptamak amacıyla yapılmıştır. Silo yemi üretimi yapan toplam 47 işletmede anket uygulaması ile silaj yapım teknikleri belirlenmiştir. İşletmelerin yapmış oldukları silo yemlerinden örnekler alınmış, bunlar laboratuar ortamında fiziksel değerlendirme ve kimyasal analizlere tabi tutulmuştur. Fleig Puanlama Sistemine göre yapılan fiziksel değerlendirme sonucunda silo yemlerinin iyi ve pekiyi kalite sınıflarında olduğu belirlenmiştir. Silo yemlerinin nem oranının ortalama %73,92 kuru madde oranlarının %26,08 ve ph düzeylerinin ortalama 4,02 olduğu tespit edilmiştir. Kimyasal analiz sonuçlarına göre silo yemlerinin pekiyi kalite sınıfında yem niteliğine sahip olduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: silaj, silo yemi, yem niteliği. A Research on Determining the Quality of Silo Fodder Produced in Stationary Silos of Farmers by Using Conversional Methods. Abstract: This study has been conducted to determine the quality of silo fodders produced in stationary silos of farmers by conversional methods. Silage production techniques were determined by using questionnaire in 47 farms. Samples selected from silo fodders of the farms were analyzed physically and chemically. Silo fodders were found to be in good and very good quality classes according to Fleig Score Methods. Moisture content was 73,92%, dry matter content was 26,08% and ph level 4,02 for silo fodders. According to chemical analyses silo fodders was had the very good quality classes. Key Words: silage, silo fodder, fodder quality. GİRİŞ Yeşil ve su içeriği yönünden zengin yemlerin kapalı, hava geçişi olmayan ortamlarda süt asidi bakterileri yardımıyla fermantasyona uğratılması, yani ekşitilmesi yoluyla elde edilen yemlere silo yemi veya silaj denilmektedir. Dünyada, modern anlamda ilk silaj yapımı 1850 li yıllarda başlamıştır. Ancak ülkemizde silaj ilk defa 1940 yılında Atatürk Orman Çiftliğinde yapılmıştır. Çiftçi düzeyinde silaj yapımı ise 1970 li yıllardan sonra Ege ve Marmara Bölgelerinde başlamıştır(kılıç, 1986; Emen ark. 1996; Tümer, 2001). Her türlü yeşil yemden silaj yapmak mümkün ise de, Dünya da ve ülkemizde silaj yapımı için en çok kullanılan bitki mısırdır. Silaj yapımı için önceleri toprak üstü geçici silolar kullanılırken, zamanla toprak üstü yatay çok yıllık taş veya beton silolar ve dikey kule tipi metal silolar kullanılmaya başlanmıştır. 1950 li yıllardan sonra, silajın balya haline getirilerek balyalarının tamamının tek silo kabında toplanması, 1980 li yıllardan sonrada silajın balya haline getirildikten sonra bireysel olarak ambalajlanması gündeme gelmiştir (Kılıç 1986, Yalçın ve Bilgen 2002, Yalçın ve Çakmak 2005). Doğu Anadolu Bölgesi ve özellikle Erzurum yöresi hayvan varlığı yönünden zengin bir potansiyele sahip olmasına rağmen, çiftçi düzeyinde silaj ile tanışması 2000 li yıllarda olmuştur. Ancak silo yemlerinin hayvanlar üzerindeki olumlu etkisi görüldükçe, silaj üretim ve tüketimine ilgi artmaktadır.
362 Bu araştırmada Erzurum yöresinde silajın ilk yapılmaya başlandığı ve aradan geçen birkaç yılda hızla yaygınlaştığı Pasinler Ovasında, silajı yapılan bitkiler, silo tipleri ve yaygın silaj yapım tekniklerinin belirlenmesi, ayrıca silaj yapan işletmelerin yapmış oldukları silo yemlerinin, yem niteliğinin saptanması amaçlanmıştır. MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Araştırmanın ana materyalini Erzurum Tarım İl Müdürlüğünden alınan veriler, Pasinler ovasında silaj yapan toplam 47 işletmede anket uygulamasıyla elde edilen bilgiler ve bu işletmelerin yapmış oldukları silo yemlerinden alınan örnekler oluşturmaktadır. Yöntem Tarım İl Müdürlüğünden alınan verilerden, Erzurum il genelinde silo yemi üretimi için ekilen alanlar, silaj yapımına yönelik makina varlığı ve silaj yapımına yönelik destekler hakkında bilgi elde edilmiştir. Elde edilen bu bilgiler ışığında Erzurum yöresinde silaj yapımının ilk başladığı ve şu an en yoğun silo yemi üretiminin yapıldığı Pasinler ovasında faaliyet gösteren, toplam 47 işletmede anket uygulaması yapılmıştır. Anket uygulamasında silajı yapılan bitkiler, silajlık bitki yetiştirme alanları, silo tipleri ve yaygın silaj yapım teknikleri belirlenmiştir. Daha sonra işletmelerin yapmış oldukları silo yemlerinden örnekler alınmış ve laboratuar ortamında analiz edilmiştir. Silo yemlerinin yem niteliği hakkında karara varmak için fiziksel değerlendirme ve kimyasal analiz yöntemleri kullanılmıştır. Fiziksel değerlendirme için Alman Tarım Örgütü tarafından geliştirilen (DLG, 1987) silo yeminin renk, koku ve strüktürünü esas alarak yapılan Fleig Puanlama Yöntemi kullanılmıştır (Çizelge 1). Çizelge 1. Fleig Puanlama Yöntemi (DLG, 1987; Akyıldız, 1984; Kılıç, 1986; Alçiçek ve Özkan, 1997). FİZİKSEL ÖZELLİK PUAN 1. RENK 1.1. Yeşil yem rengini koruyor (soldurulmuş 2 silajlarda kahverengileşme) 1.2. Renk çok az değişmiş (sarıdan hafif 1 kahverengiye doğru) 1.3. Renk çok değişmiş (küf yeşili, açık sarı veya 0 küf oluşumu) 2. KOKU 2.1. Tereyağ asidi kokusuz, hafif ekşimsi 14 meyvemsi ve aromatik bir koku 2.2. Az miktarda tereyağ asidi, kuvvetli ekşi 8 koku ve hafif kızışma 2.3. Orta derecede tereyağ asidi kokusu, 4 kuvvetli kızışma-küf kokusu 2.4. Kuvvetli tereyağ asidi veya amonyak 2 kokusu çok hafif ekşi koku 2.5. Kuvvetli çürük veya küf kokusu 0 3. STRÜKTÜR 3.1. Yaprak ve sapların yapısı bozulmamış 4 3.2. Yaprakların yapısı biraz bozulmuş 2 3.3. Yaprak ve sapların yapısı çok bozulmuş, 1 küflü ve hafif kirli 3.4. Yapraklar ve saplar çürümüş veya aşırı 0 kirlenme Çizelge 1 den elde edilen puanların toplamı, Çizelge 2 de verilen kalite sınıfları esas alınarak, silo yemlerinin fiziksel değerlendirme sonucunda yem niteliği hakkında fikir edinilmiştir. Çizelge 2. Fiziksel Puanlama Yöntemine Göre Silo Yeminin Kalite Sınıfı (Akyıldız 1984; Kılıç 1986; Alçiçek ve Özkan, 1997). Puan Kalite Sınıfı Besin Madde Kaybı Yemlemeye İlişkin Bilgi 20-18 1-) Pekiyi % 10-15 Barınak ve hijyene dikkat 17-14 2-) İyi % 15-20 Barınak ve hijyene dikkat 13-10 3-) Orta % 20-25 Sağım zamanı verilmez 5-9 4-)Değeri az % 25-50 Süt ineklerine verilmez 0-4 5-) Kötü % 50 ve üzeri Yemlemede kullanılamaz Kimyasal analizler için silo yemlerinin nem, kuru madde oranı ve ph düzeylerine bakılmıştır. Silo yemlerinin kuru madde ve nem oranları Akyıldız (1986) ve Ergül (1988) e göre, ph düzeyleri ise Polan et al. (1998) e göre yapılmıştır.
Silaj yapım süreleri 363 Silo yemi kuru madde içeriği ve ph düzeyi analizlerinden elde edilen veriler Gross and Reibe (1974), Kılıç (1986), Alçiçek ve Özkan (1997) tarafından bildirilen aşağıdaki eşitlik yardımıyla Fleig Puanına dönüştürülmüştür. Fleig Puanı=[220+(2x silo yemi kuru maddesi (%) 15)] - 40 x silo yemi ph değeri (1) Söz konusu eşitliğe göre hesaplanan Fleig Puanı Çizelge 3 de verilen silo yemi kalite sınıfı kriterleri esas alınarak değerlendirilmiş ve silaj örneklerinin kalitesi hakkında karara varılmıştır. Çizelge 3. Silo Yemi kuru madde ve ph düzeylerine göre kalite sınıfı (Gross and Reibe, 1974; Kılıç, 1986; Alçiçek ve Özkan, 1997) Verilen Toplam Puanlar Silaj Kalitesi 0-20 V Kötü 21-40 IV Düşük 41-60 III Orta 61-80 II İyi 81-100 I - Pekiyi BULGULAR VE TARTIŞMA Erzurum Yöresinde Arazi Kullanım Durumu, Hayvan Varlığı ve Silo Yemi Üretimi Erzurum ilinin toplam yüzölçümü 2.506.600 ha olup bu alanın yaklaşık %65 i çayır ve mera alanıdır. Erzurum ili büyükbaş hayvan varlığı yönünden Türkiye de birinci (%5) sırada gelirken, küçükbaş hayvan varlığı yönünden de önemli bir potansiyele (%2,38) sahiptir (Anonim, 2007). Yılda yaklaşık 6 ay, bu hayvan potansiyeli araziye çıkmadan içeride barınaklarda beslenmektedir. Yılın yarısında hayvanların barınaklarda beslenmesine rağmen, işletmeler arazi varlıklarının ancak %8 ini yem bitkileri üretimine ayırabilmektedir. Bu nedenle yılda yaklaşık 180 gün süren barınakta besleme süresi boyunca, işletmeler özellikle kaba yem temininde sıkıntı yaşamaktadır. Dünyada, yaklaşık 150 yıllık geçmişi olan modern anlamda silaj yapımı ile Erzurum çiftçisi, 2000 li yıllarda tanışmıştır. Ancak birim alandan kaldırılan ürün miktarının diğer yem bitkilerine göre fazla olması, hayvanların uzun kış süresi boyunca severek ve iştahla tüketmeleri, tüketen hayvanlarda gözle görülür olumlu gelişmeler sağlandığı için özellikle mısır silajı, yörede oldukça ilgi görmüştür. 2000 yılında Erzurum yöresinde yalnızca Pasinler ilçesinde olmak üzere toplam 125 dekar silajlık mısır ekimi yapılırken, 2006 yılına kadar geçen yedi yıllık süreçte bu değer 100 kattan fazla artarak 13.341 dekara yükselmiş ve 15 ilçeye yayılmıştır (Anonim, 2007). Özellikle il ve ilçe tarım müdürlükleri ile Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi silajlık bitki yetiştiriciliği ve silaj yapım tekniği konusunda tarla günü düzenlemeleri ve demostrasyon çalışmaları ile çiftçilere rehberlik etmektedir. Anket Uygulaması Yapılan İşletmelerdeki Silo Yemi Üretimi Çalışma kapsamında Pasinler ovasında silo yemi üretimi yapan toplam 47 işletmede anket uygulaması yapılmıştır. İşletmelerin tamamı mısır silajı yaparken, yedi işletme mısırın yanı sıra yonca, üç işletmede de mısırın yanı sıra sudan otu silajı yapmaktadır. İşletme sahiplerinin %20 si dört yıldır silaj yaparken, %24 ü üç yıl, %26 sı son iki yıl ve %30 u da bu yıl ilk defa silaj yaptıklarını ifade etmektedirler (Şekil 1). 4 yıl 3 yıl 2 yıl 1 yıl 0 10 20 30 Silaj yapan işletmlerin oranı (%) Şekil 1. İşletmelerin silaj yapım süreleri
364 Erzurum yöresinde silo yemi üretim ve tüketim alışkanlığı her geçen yıl artmaktadır (Şekil 1). İşletme sahiplerinin %70 i silaj yapımını il ve ilçe tarım müdürlüklerinden öğrendiklerini ifade ederken, geriye kalan %30 luk kesim silaj yapımını köydeki komşularından gördüğünü ve öğrendiğini ifade etmektedir. İşletmeler arazi ve hayvan varlıklarına göre silajlık bitki yetiştirmektedir. 47 işletmenin 2006 yılında silajını yapacakları bitki yetiştiriciliği için kullandıkları ortalama arazi büyüklüğü 13 dekardır. Yıldız ve Erkmen (2004) ün bildirdiklerine göre, yörede işletmelerin ortalama arazi büyüklüğü 79 dekardır. Bu durumda anket yapılan işletmelerin arazi varlığının yaklaşık %17 sini silajlık bitki yetiştiriciliğine ayırdıkları görülmektedir. İl genelinde işletmelerin arazi varlığının ancak %8 nin yem bitkileri yetiştiriciliğine ayrıldığı hatırlandığında, silaj yapan işletmelerin, silajlık bitki yetiştiriciliği için toplam arazilerinin %17 sini bu işe tahsis etmeleri, silaja duydukları güvenin belirtisi olarak algılanmaktadır. Silaj yapımı için yörede sertifikalı silajlık mısır tohumları tercih edilmektedir. İşletmelerin %85 i TC- 513 ve DK-585 silajlık mısır tohumunu kullanmıştır. Bunların yanı sıra Arifiye ve OSSK-644 silajlık mısır tohumları da ekilmektedir. 2006 yılında İl Tarım Müdürlüğü ülke genelinde olduğu gibi Erzurum yöresinde de sertifikalı silajlık mısır tohumu kullanan işletmelere 69 YTL/da desteklemede bulunmuştur. Bu nedenle işletmeler sertifikalı silajlık mısır tohumunu tercih etmektedir. Anket uygulaması yapılan 47 işletmede, birim alandan alınan silajlık materyal miktarı ortalama 5 ton/da civarındadır. İl genelinde bu değer ortalama 3.6 ton dur (Anonim, 2007). Silajlık mısır yetiştiriciliği konusunda deneyim kazanıldıkça, elde edilen ürün miktarı da artmaktadır. Yörede silajlık mısır yetiştiriciliği için 15 Mayıs - 1 Haziran tarihleri arasında ekim ve 15 Eylül 1 Ekim tarihleri arasında da hasat yapılmaktadır. Silajlık mısır yetiştiriciliği için vejetasyon süresi yaklaşık 120 gündür. Yörede silajlık mısır hasat işlemine Eylül ayının ortalarında başlanmakta ve sonuna doğru tamamen bitirilmektedir. İşletme sahipleri mısırın hasat için uygun döneme geldiğini anlamada, mısır tanelerini sıktıklarını, süt çıkıyorsa hasat için uygun dönem olduğuna karar verdiklerini ifade etmektedirler. Bu ifadelerden anlaşılacağı üzere, yörede silajlık mısır hasat dönemi süt olum dönemidir. Aslında hasat döneminin biraz geciktirilerek hamur olum dönemine sarkıtılması, hem daha fazla yeşil aksam elde edilmesi, hem de kuru madde oranının yükseltilmesi açısından daha uygun görülmektedir. Ancak bölgede sonbahar erken donlarının Ekim ayı başıyla birlikte görülme ihtimali ve mısır bitkisinin de soğuğa karşı hassasiyeti göz önüne alındığında, üreticiler işi şansa bırakmak istememekte, hasadı Eylül ayının sonuyla birlikte tamamlamaya çaba göstermektedirler. İşletme sahipleriyle yapılan görüşmeler de, hasat zamanı için asıl karar unsurunun mısır silaj makinası temini olduğu anlaşılmıştır. Anket yapılan 47 işletmenin yalnızca 9 unda (%19) mısır silaj makinası bulunmaktadır. Geriye kalan %81 lik kesim silaj makinası ihtiyacını tarım il veya ilçe müdürlüklerinden, makina kooperatiflerden veya komşu yardımlaşması ile ortak makina kullanımıyla karşılamaktadır. Tarım İl müdürlüğü verilerine göre Erzurum il genelinde toplam 93 adet mısır silaj makinası bulunmaktadır (Anonim, 2007). Silajlık mısır yetiştiriciliğinin her geçen gün yaygınlaşması ve mısır silaj makinası sayısının yetersiz olması, hasat zamanın istenildiği gibi ayarlanamamasına neden olmaktadır. Yani hasat dönemini belirlemedeki ana unsur, mısır silaj makinasının temin edilebilme zamanı olmaktadır. Anket yapılan işletmelerin sahip oldukları mısır silaj makinalarının tamamı; tek sıralı, traktör üç nokta askı sitemine bağlanabilen, kuyruk milinden hareketli, tamburlu tip biçme düzenine ve disk üzerine
365 yerleştirilmiş kıyıcı bıçaklara sahip mısır silaj makinalarıdır. Makinaların tamamı yerli üretim olup, altısı bir firmaya, ikisi bir, biride farklı bir firmaya aittir. İşletmelerin hiçbirinde silaj yapımına yönelik olarak mısır silaj makinasının haricinde herhangi bir makina (ot silaj makinası, silaj vagonu vb.) bulunmamaktadır. İşletmelerin %80 si traktör ve tarım arabası sahibidir. Ancak traktör sahibi işletmelerin %85 inde 1 traktör ve tarım arabası, %13 ünde 2 traktör ve tarım arabası ve %2 sindede 3 traktör ve tarım arabası bulunmaktadır. Toprak üstü sabit silolarda geleneksel yöntemlerle uygun ve etkili bir silaj yapımı, en az üç traktör gerektiren bir işlemdir. Traktörlerden birisi tarlada silaj makinasıyla hasat yaparken, diğeri tarla ve silo arasında taşıma işini yapmakta, üçüncü traktör ise siloda boşaltılan ürünü sıkıştırmaktadır. Bu nedenle anket yapılan işletmelerin sadece %2 lik kesimi silaj yapımı için kendi ihtiyacını karşılayabilecek traktör varlığına sahiptir. Geriye kalan %98 lik kesim için silaj yapımı, komşu yardımlaşmasını ve ortak makina kullanımını kaçınılmaz kılmaktadır. Toprak üstü sabit silolarda geleneksel yöntemlerle silaj yapımı genellikle üç traktör ve tarım arabası ile yapılırken, anket yapılan işletmelerin ancak %38 i silaj yapımında üç traktör ve tarım arabası kullanabilmiştir. Geriye kalan %62 lik çoğunluk, silaj yapımında 2 traktör ve tarım arabası kullanmıştır. Traktörlerden birisi tarlada silaj makinası ile hasat yaparken, diğer traktör taşıma ve sıkıştırma işleminde kullanılmaktadır. İşletmelerin hiçbiri aynı gün içinde hasat ve silolama işlemini tamamlayamamıştır. Silonun kapatılması genellikle iki-üç günü almaktadır. Mevcut işletmelerin yaklaşık 3/2 sinin geleneksel silaj yapım tekniğinin prensiplerini tam olarak yerine getirebildiklerini söylemek zordur. Silaj yapan işletmelerin %96 sı geçici toprak üstü silolarda silaj yapmaktadır. Sadece iki işletmenin toprak üstü betonarme silosu mevcuttur. Ancak toprak üstü geçici silolarda silaj yapan işletme sahipleri, önümüzdeki yıllar için kalıcı betonarme silolar yapmayı düşündüklerini ifade etmişlerdir. % 4 Toprak üstü geçici silo Toprak üstü betonarme silo %96 Şekil 2. İşletmelerdeki silo tipleri. Anket uygulanan 47 işletmede sıkıştırma amaçlı olarak, beş farklı model ve sekiz farklı tipte traktör kullanılmıştır. Sıkıştırmada kullanılan traktörlerin ağılık ortalaması 2350 kg olmuştur. Yalnızca bir üretici sıkıştırmada kullandığı traktörün üzerinde ekstra ağırlık (6 adet 50 kg ağırlığında ağzı kapalı kum torbası) kullanmıştır. Bu çok basit işlemin diğer işletmelerde yapılmamış olması, işletme sahiplerinin silaj yapımında sıkıştırmanın önemini yeterince kavrayamadıkları şeklinde intiba uyandırmıştır. İşletmelerin %79 u silaj yapımında katkı maddesi kullanmıştır. Katkı maddesi kullanan işletmeler arasında %68 si yalnızca tuz (3-5 kg/ton) ve %32 side tuz+kırma (3-5 kg/ton) katkısı kullanmıştır. Silo Yemlerinin Yem Nitelikleri Araştırma kapsamında incelenen işletmelerde anket uygulaması ile mevcut silo yemlerinin hangi şartlarda ve nasıl bir üretim tekniği kullanılarak üretildiği saptanmıştır. Araştırmanın bu bölümünde işletmelerin silolarından alınan silaj örneklerinin laboratuar ortamında fiziksel değerlendirme ve kimyasal analiz sonuçları verilmiştir (Çizelge 4).
366 Çizelge 4. Silo Yemlerinin Yem Nitelikleri Parametreler Ortalama Değer Fiziksel Değerlendirme Puanı 17,85 Nem (%) 73,92 Kuru madde (%) 26,08 ph 4,02 Kimyasal Analiz Puanı 96,60 Renk, koku ve strüktür özellikleri esas alınarak Fleig Puanlama Sistemiyle yapılan fiziksel değerlendirmede, örnekler en düşük 14 en yüksek 20 puan almıştır. Toplanan puanlara göre örneklerin %23,4 ü iyi (14-17 FP) ve %76,6 sı ise pekiyi (18-20 FP) kalite sınıfında silajlardır. Orta ve daha düşük kalitede silaj örneğine rastlanmamıştır. Silaj örneklerinin Fleig Puanlama Sistemiyle renk, koku ve strüktür özelliklerine göre almış oldukları puan toplamlarının ortalaması 17,85 dir (Çizelge 4). Fleig Puanlama Sistemine göre bu değer iyi ve pekiyi arası silo yemi kalitesine karşılık gelmektedir. Bu nedenle fiziksel değerlendirme esasına göre işletmelerin yapmış oldukları mısır silajlarının kaliteli, yem niteliği yüksek ve hayvan beslemede rahatlıkla kullanılabilir silajlar olduğunu söylemek mümkündür. Silaj örneklerinin nem düzeyi en düşük %62 en yüksek %81, ortalama %73,92 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 4). Örneklerin ortalama nem değeri silo yemleri için kabul edilebilir sınırlar içinde olmasına karşın, yüksek bir değer olarak nitelendirilebilir. Nitekim değişik kaynaklarda silo yemleri için uygun nem düzeyinin %60-70 düzeylerinde olması gerektiği ifade edilmektedir (Mc Donald, 1981; Kılıç, 1986; Emen ark.1996; Filya, 2002). Nem düzeyinin yüksek olması, silo içindeki kuru madde oranını aşağıya çekerken, özellikle silo suyu çıkışını da artırmaktadır. Materyalin nem düzeyine bağlı olarak silo suyu çıkışı, silo yeminde %1-10 arasında besin maddesi kaybına neden olmaktadır (Mc Donald, 1981; Kılıç, 1983; Alçiçek ve Karaayvaz, 2002). Nem düzeyine bağlı olarak kuru madde oranı %26,08 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 4). Bastiman (1976) ya göre, kuru madde oranının %30 un altına düşmesi, silodaki her bir ton silaj için 5 litre silo suyu çıkışına, bununda %0,4 kuru madde kaybına neden olmaktadır. Hasat döneminin sonbahar erken donlarına yakalanmamak için en geç 30 Eylül de bitirilmek istenmesi ve mısır silaj makinası sayısının yetersiz olması, hasat döneminin gerektiği gibi ayarlanmasını engellemektedir. Hasatta bu iki kriter belirleyici temel unsur olduğu için, ürünün kuru madde düzeyi istenildiği gibi ayarlanamamaktadır. Silajdaki fermantasyon süreci, dolayısıyla yem niteliği hakkında fikir vermesi açısından önemli bir gösterge olan ph değeri, 47 silaj örneği için ortalama 4,02 olarak belirlenmiştir (Çizelge 4). Bu değer silajlar için öngörülen optimal değerler olan 3,5 4,5 ph (Coşkun ark. 1998) sınır değerleri arasında kalmaktadır. Örneklerin %90 ının ph değeri, bu iki optimal değer arasındadır. Bu nedenle yapılan silajların sağlıklı bir fermantasyon süreci geçirdiğini ve stabil döneme girdiğini belirtmek mümkündür. Silaj örneklerinin kuru madde düzeyi ve ph değerlerinden yararlanarak hesaplanan Fleig Puanlama Sistemine göre (Eşitlik 1) örneklerin almış oldukları puanların ortalaması 96,60 dır (Çizelge 4). Bu değer silo yemlerinin kimyasal analiz sonuçlarına göre genel olarak pekiyi derecede silaj kalitesine sahip olduğunu işaret etmektedir. SONUÇ ve ÖNERİLER Erzurum yöresinde silo yemi üretim ve tüketim alışkanlığı oldukça yenidir. Ancak diğer yem bitkilerine göre birim alandan daha fazla ürün alınması, hayvanların severek ve iştahla tüketmesi, tüketen hayvanlarda görülen olumlu gelişmeler nedeniyle, yörede özellikle mısır silajı üretim ve tüketimi hızla yaygınlaşmaktadır. Birim alandan elde edilen ürün miktarı il genelinde 3,6 ton/da ve araştırma
367 kapsamında incelenen işletmelerde 5 ton/da olmasına karşın, bu değerin ortalama 7-8 tona çıkarılması mümkündür. Üreticiler silajlık mısır yetiştiriciliği konusunda her geçen gün bilgi ve tecrübelerini artırmaktadırlar. Bu nedenle ilerleyen yıllarda, birim alandan elde edilen ürün miktarı konusunda artış sağlanması beklenmektedir. Yörede silajlık mısır yetiştiriciliği için ortalama 120 günlük vejetasyon süresi vardır. İlkbahar geç donları ve sonbahar erken donları nedeniyle bu süreyi uzatmak mümkün görülmemektedir. Bu nedenle vejetasyon süresi daha kısa, erkenci tür silajlık mısır çeşitlerinin bölgede kullanılması önerilmektedir. Mısır silajının yanı sıra yonca, sudan otu, sorgum ve çayır otu gibi yem bitkilerinin de silajının yapılarak üreticilere gösterilmesi ve silaj yapım tekniğinin öğretilmesi önemli görülmektedir. İşletmeler yalnızca gördükleri ve öğretildiği üzere, toprak üstü silolarda geleneksel yöntemlerle silaj yapmaktadır. Üreticilere alternatif silaj yöntemlerinin (balya silajı, tünel silaj, vakum silajı vs.) öğretilerek, kendileri için en uygun silaj yapım tekniğini tercih etmeleri sağlanmalıdır. Geleneksel yöntemlerle toprak üstü silolarda üretim yapmaya devam edecek işletmelerin, betonarme sabit silolara geçişi teşvik edilmelidir. Yörede silaj makinası sayısı yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle silaj makinası alımı ve temini desteklenmelidir. Silo yemi üretim ve tüketiminin yaygınlaşması için, silaj ticaretini kısıtlayan üretim tekniğinden kaynaklanan engeller aşılmalı, üretim yalnızca işletmenin kendi ihtiyacı için değil, ticari bir ürün için yapılmalıdır. Üreticilerin yapmış oldukları silajların yem niteliğinin iyi ve pekiyi kalitede olduğu tespit edilmiştir. Ancak silajların kuru madde oranı nispeten düşüktür. Bu nedenle erkenci çeşitlerin kullanılması ve yeterli sayıda silaj makinasının temin edilebilmesi durumunda, hasadın süt olum dönemi yerine hamur olum döneminde yapılarak, hem daha fazla yeşil aksam elde edilmesi hem de kuru madde oranının yukarıya çekilmesi mümkündür. KAYNAKLAR Akyıldız, R., 1984. Yemler Bilgisi Laboratuar Kılavuzu. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları Yayın No:895, Ankara. Akyıldız, R., 1986. Yemler Bilgisi ve Teknolojisi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları Yayın No:974, Ankara. Alçiçek, A., K. Özkan, 1997. Silo Yemlerinde Fiziksel ve Kimyasal Yöntemlerle Silaj Kalitesinin Saptanması. Türkiye Birinci Silaj Kongresi Bildiri Kitabı, Hasad Yayıncılık, s:241-246. Alçiçek, A., B.K. Karaayvaz, 2002. Çiftçi Koşullarında Silo Yemi Yapımında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, TAYEK/TYUAP 2002 Yılı Hayvancılık Grubu Bilgi Alışveriş Toplantısı Bildirileri, Yayın No: 106. İzmir. Anonim, 2007. Erzurum Tarım İl Müdürlüğü Verileri. Bastiman, B., 1976. Factors Affecting Silage Effluent Production. Experimental Husbandary, 40-46. Coşkun, B., E. Şeker., F. İnal, 1998. Yemler ve Teknolojisi. Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi Yayınları, Konya. DLG, 1987. Bewertung von Grünfutter. Silage und Heu. Merkblatt, No:224. DLG Verlag. Emen, K., İ. Pekcan, H. Yaşar, S. Asma, 1996. Silaj Yapım Tekniği ve Silaj Makinaları. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Alet ve Makinaları Test Merkezi Müdürlüğü, Yayın No:5, Ankara. Ergül, M., 1988. Yemler Bilgisi ve Teknolojisi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları, Yayın No:487, İzmir. Filya, İ., 2002. Silaj Yapımı. Silaj Bitkileri Yetiştirme ve Silaj Yapımı. Hasad Yayıncılık, Kayseri. Gross, F., and K, Reibe, 1974. Garfutter. Verlag Augen Ulmar, Stuttgart. Kılıç, A., 1983. Silolamada Meydana Gelen Kayıplar Üzerine Silo Kabının Etkinliği. Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg. Cilt:20, Sayı:3, Sayfa:167-176. Kılıç, A., 1986. Silo Yemi (Öğretim, Öğrenim ve Uygulama Önerileri). Bilgehan Basımevi. Mc Donald., 1981. The Biochemistry of Silage. John Wiley and Sons. Chihester. UK.
368 Polan, C.E., D. Stieve, and J. Garrett, 1998. Protein Preservation and Ruminal Degradation of Ensiled Forage Treated with Heat, Formic Acid, Ammonia or Microbial Inoculant. Journal of Diary Sience, 81, 765-776. Tümer, S., 2001. Silaj. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Yayın No: 104. Yalçın, H., H, Bilgen, 2002. Ticari Silaj Üretim Teknikleri. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, TAYEK/TYUAP 2002 Yılı Hayvancılık Grubu Bilgi Alışveriş Toplantısı Bildirileri, Yayın No: 106. İzmir. Yalçın, H., B, Çakmak., 2005. Bazı Kaba Yemlerin Sıkıştırılabilirlik Özellikleri. Ege Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi Kesin Raporu, Proje No:01-ZRF-42, İzmir. Yıldız, C., Y. Erkmen, 2004. Erzurum İli Pasinler İlçesi Tarımsal Yapı ve Mekanizasyon Durumu. Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Derg. 35 (1-2), 59-63, 2004, Erzurum.