9. SEDATİF ve HİPNOTİK İLAÇLAR Doç.Dr. Ünsal Çalış

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "9. SEDATİF ve HİPNOTİK İLAÇLAR Doç.Dr. Ünsal Çalış"

Transkript

1 9. SEDATİF ve İPTİK İLAÇLA Doç.Dr. Ünsal Çalış Giriş 9.1. Bitkisel droglar 9.2. İnorganik bileşikler 9.3. rganik bileşikler Alkoller Aldehitler Amit ve üreitler Karbamik asit esterleri Barbitüratlar Piperidindionlar Kinazolinon Türevleri Benzodiazepinler Diğer Bileşikler 9.4. Endojen uyku maddeleri ve benzerleri Müstahzarlar

2 Sinir Sistemi İlaçlar 9. SEDATİF ve İPTİK İLAÇLA Doç.Dr. Ünsal Çalış Merkezi sinir sistemi genel depresanı olarak bilinen sedatif (yatıştırıcı) ve hipnotik (uyku verici) bileşiklerin sedatif etkileri ile hipnotik etkileri arasında keskin bir sınır yoktur. Aynı bileşik, her iki etkiyi de gösterebildiği gibi, düşük dozda sedasyon yaparken daha yüksek dozda hipnotik etki oluşturabilir. Sedatif ve hipnotik bileşikler, gösterdikleri sedasyon ve hipnoz etki dereceleri yönünden birbirinden ayrılabilir. Bileşikler, hastaya veriliş dozuna bağlı olarak sedatif, hipnotik ve anestezik etki gösterebilirler. Merkezi sinir sistemi yatıştırıcısı olarak bilinen diğer bir grup da trankilizan bileşiklerdir. Trankilizan bileşikler, merkezi sinir sistemini yatıştırıcı etki göstermelerine rağmen sonuçta uyku hali oluşturmazlar. Fizyolojik uyku, vücudun bir rejenerasyon olayı olarak tanımlanabilir. Beyin aktivitesinin sabit olmadığı fakat birbirini takip eden iki zıt fizyolojik durumu içeren aktif iki süreçtir. Kaydedilen elektroensefalogram ve göz hareketlerine göre, uyku iki faza ayrılır. EM uyku (apid Eye Movement) D uyku veya paradoks uyku olarak da bilinir. Genellikle toplam uykunun % ini oluşturur. Çoğunlukla rüya görme bu fazda meydana gelir. ızlı göz hareketleriyle tanımlanır. EM uyku (onrapid Eye Movement) S uyku veya ortodoks uyku olarak da bilinir. Toplam uykunun % ini kapsar. Bu fazda kardiovasküler ve solunum aktiviteleri durgundur, kas tonusu biraz azalmıştır. Göz hareketlerı olmayan uyku şeklidir. EM uyku kendi içinde, uyuşukluktan çok derin uykuya kadar dört safhaya bölünebilir. Uyku zinciri 90 dakikalık EM uykusuyla başlar. Yaklaşık 20 dakikalık EM uykusuyla devam eder. Gece boyunca 4-5 kez 90 dakika aralıklarla EM evreleri devirsel olarak görülür. İdeal bir hipnotik ilaç, fizyolojik uykuya mümkün olduğu kadar benzer bir uyku durumu yaratmalıdır. Kısa etkili hipnotik bileşikler, hafif uyku bozukluklarında, uzun etkili bileşikler ise genel uyku düzeni bozukluğunda önemlidir. Bu grup ilaçların çoğu doğal uykuya sebep olamaz, ancak EM uykusunun sürekliliğini ve sıklığını azaltır. Sedatifhipnotik bileşikler uyuşukluk, letarji ve baş ağrısı gibi ortak yan etkilere sahip olup, yüksek dozda beynin hayati merkezlerinin depresyonu sonucunda koma ve solunum durmasına bağlı ölüm görülebilir. Terapötik dozlarda dahi uzun süre kullanım, tolerans ve fiziksel bağımlılığa neden olabilir. Ani olarak ilacın burakılması, bazen konvülsiyonlar ve deliryumla karakterize edilen şiddetli yoksunluk sendromlarıyla sonuçlanabilir. Koma ve ölüm meydana gelebilir. Bu grup bileşiklerle zehirlenmeye çok sık rastlanır. Böyle durumlarda ilacın mideden uzaklaştırılması, uygun solunum ve dolaşımın sağlanmasıyla tedavi edilir. Sedatif-hipnotikler farklı kimyasal yapıda olmalarına rağmen belli ortak fiziko-kimyasal ve yapısal özellik gösterirler. epsi yapılarında nonpolar (lipofilik) grupların yanısıra polar (hidrofilik) gruplar da içerirler. Bunlar lipofilik karakteri baskın olan bileşiklerdir. Maksimum etki ve farmakolojik optimizasyonları oktanol/su partisyon katsayılarının P=100 (logp=2) civarında olması ile sağlanır. Bileşiklerin bu özelliği, kan-beyin engelini geçmede ve reabsorbsiyonlarında önemli bir kriterdir. İlacın aktivitesi ve log P değeri arasında bir korelasyon vardır. Liebig tarafından 1832 yılında hazırlanmış olan kloral hidrat, Liebreich tarafından 1869 yılında hipnotik olarak değerlendirilmiştir. Kloral hidratın hipnotik etkisi in vivo olarak haloform reaksiyonu sonucu kloroform salmasına dayandırılmıştır. Daha sonra kloral hidratın kanda trikloroetanol e redüklendiği anlaşılmış ve hipnotik aktivitenin bundan dolayı olduğu ifade edilmiştir. Kloral hidratın istenmeyen tat ve kokusu maskelenmeye çalışılmış ve gastrik irritasyonunu azaltmak için kloral betain, klorhekzadol, petrikloral, triklofos sodyum gibi pek çok türevi hazırlanmış ve klinik kullanıma sokulmuştur. Bromürler, ilk olarak 1857 de Locock tarafından sedatif olarak kullanılmıştır yılında Wildenbusch tarafından hazırlanan paraldehit, 1882 yılında ervello tarafından piyasaya sokulmuştur. Sülfonalin hipnotik aktivitesi, 1888 yılında Baumann ve Kast tarafından tesadüfen bulunmuş ve bugün terapötik dozlarda bile toksisiteleri nedeniyle sülfonal ve trional kullanılmamaktadır. İlk hipnotik barbitürat olan barbital, 1882 yılında onrad ve Guthzeit tarafından sentezlenmiş olup 1903 yılında Fischer ve von Mehring tarafından hipnotik aktivitesi tanımlanmıştır. Bu gruptan olan fenobarbital 1912 yılında Bayer firması tarafından piyasaya sürülmüştür. 232

3 Sedatif ve ipnotik İlaçlar Glutetimit ve metipirilonun 1954 de ortaya çıkışını takiben 1955 yılında Gujral ve arkadaşları metaqualonun hipnotik aktivitesini açıklamışlardır. Benzodiazepinler Sternbach ve eeder tarafından 1960 yılında sentezlenip andall tarafından değerlendirilmesini takiben 1965 yılında sedatif olarak piyasaya çıkmıştır. Sedatif-hipnotikler kimyasal yapıda geniş ölçüde çeşitlilik gösterirler. Bunları dört ana grup altında incelemek mümkündür. Bitkisel droglar İnorganik bileşikler rganik bileşikler Endojen uyku maddeleri ve benzerleri 9.1. Bitkisel droglar Günümüzde bitkisel kaynaklı drog, Valeriana ofisinalis (kedi otu kökü) ekstresi olan Baldrion sedatif olarak oldukça sık kullanılır. Eterik yağlar yanında borneolun isovalerik, formik, asetik ve butirik asit esterleri ile değişik terpenler içerir. Şerbetçiotu olarak bilinen umulus lupulus un dişi çiçeklerinin teşkil ettiği drog (Strobili lupuli) ve salgı tüylerinin teşkil ettiği esmer toz (Glandula lupuli) da sedatif olarak kullanılır. Analjezikler bahsinde ayrıntılı olarak incelenecek olan opium alkaloitleri, sedatif-hipnotik etkili olmalarına rağmen uyuşturucu, alışkanlık yapma v.b. özelliklerinden dolayı hiçbir zaman sedatif-hipnotik amaçla kullanılmazlar İnorganik bileşikler Potasyum bromür, amonyum bromür v.b. inorganik bromürler sedatif-hipnotik olarak kullanıldıktan sonra bromür iyonlarının beyin korteksine depresan etki gösterdiği, hem duyu hem de motor sinirlerin uyarılmalarını inhibe ettiği saptanmıştır. Küçük dozlarda psişik rahatlamayı sağlarken, normal dozlarda uyku yaratabilmektedirler. ızlı rezorbe olan bromür tuzları oldukça yavaş atıldıkları için vücutta birikerek toksisite gösterirler. Bromürizm adı verilen bu durum, bir olaya konsantre olamama, uykusuzluk ve cilt reaksiyonları şeklinde kendini gösterir. Bu toksik belirtiler görülmeye başlandığı an tedavi derhal kesilmelidir. İkinci önemli inorganik iyon magnezyum iyonudur. Vücutta magnezyum iyonu belirli bir konsantrasyona eriştiğinde felç türü, kürar tipi narkoz oluşur. Bunun sebebi merkezi sinir sisteminde efektör bölgede magnezyum iyonlarının artışı sonucu magnezyum iyonunun depresan etkisinden ileri gelmemekte ve kalsiyum iyonunun eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Magnezyum narkozu hastaya kalsiyum iyonu verilerek ortadan kaldırılabilir. Günümüzde magnezyum tuzlarının sedatif-hipnotik kullanımı yoktur rganik bileşikler Günümüzde sedatif-hipnotik olarak kullanılan organik bileşikler, değişik kimyasal yapıda olmasına rağmen, bunlar hidrofilik polar kısım ve yüksek oktanol-su partisyon katsayısı gibi ortak fizikokimyasal ve yapısal özelliklere sahiptirler. rganik sedatif-hipnotik bileşikleri aşağıda verilen kimyasal sınıflamaya göre incelemek mümkündür. Alkoller Aldehitler Amit ve üreitler Karbamik asit esterleri Barbitüratlar Piperidindionlar 4-Kinazolinon türevleri Benzodiazepinler Diğer bileşikler Alkoller Birçok alkol hipnotik aktiviteye sahiptir. Bu grubun ilk üyesi olan metanol, körlüğe neden olması nedeniyle terapötik amaçla kullanılmaz. Etanol ve bunun düz zincirli homologları hipnotik ve doza bağlı olarak narkotik özellik gösterir. Sedatif-hipnotik olarak kullanılan bazı alkol türevi bileşikler, Tablo 9.1 de verilmiştir. 233

4 Sinir Sistemi İlaçlar Tablo 9.1. Alkol türevi bazı sedatif-hipnotik bileşikler Bileşik Etanol Etil Alkol Formül 2 Amilen hidrat 2-Metil-2-butanol 2 Klorbutanol 1,1,1-Trikloro-2-metilpropan-2-ol l l l Klorhekzadol 2-Metil-4-(2,2,2-trikloro-1-hidroksietoksi)-2-pentanol Etklorvinol 1-Kloro-3-etilpenten-4-in-3-ol Meparfinol 3-Metilpentin-3-ol l 2 l l l Santalun 3-metil-4-fenilbutin-3,4-diol Alkol türevi sedatif-hipnotiklerden amilen hidrat, amil alkolünün dehidratasyonu ile kazanılan amilene seyreltik sülfürik asitli ortamda tekrar su katılması ile kazanılır. Klorbutanol ise tersiyer butanolün halojenlenmesi sonucu elde edilir. 2 2 Znl S 4 l 2 l l l Doymamış yapı içeren etklorvinol, propiyonil klorürün bir Lewis asidi varlığında vinil klorüre sübstitüsyonu ile elde edilen 2-klorovinil etil ketonun lityum asetilenür ile sıvı amonyak içinde reaksiyonu sonucu kazanılır. 2 =l Li / 3 2 l 2 l l 2 All 3 234

5 Sedatif ve ipnotik İlaçlar Meparfinol, metil etil ketonun lityum asetilenür ile sıvı amonyak içinde reaksiyonu sonucu kazanılır. Santalun ise α- hidroksibenzil metil ketonun sodyum asetilenür ile reaksiyonu sonucu elde edilir. 2 Li / a / 3 Etanolün kullanılmasıyla kronik alkolizm hızla geliştiğinden ve yüksek dozda etkili olduğundan etanol, hipnotik olarak önerilmemektedir. Keskin bir kokuya sahip olan etklorvinolün fazla miktarda alınması, fiziksel bağımlılığa neden olabilir. Alkollerin sedatif-hipnotik etkilerine ilişkin yapı-aktivite sonuçları şöyle sıralanabilir. n-ktanole kadar zincir uzamasıyla hipnotik aktivite artar. Doymamışlık aktiviteyi arttırır. Fakat buna bağlı olarak toksisite de artar. Tersiyer alkollerden primer alkollere doğru gidildikçe aktivite azalır. Yapıda dallanma depresan etkinin artmasına neden olur. Alkol yapısına ikinci bir hidroksil grubunun girmesi aktivitenin düşmesine neden olurken toksisitenin de düşmesine neden olur. Yapıda halojenin bulunması aktiviteyi arttırır. Yukarda bahsedilen yapı-aktivite ilişkileri göz önüne alınırsa, n-oktanolde etki maksimuma erişir. Ancak bu bileşik hiçbir zaman sedatif-hipnotik amaçla kullanılmaz. Çünkü vücutta primer ve sekonder alkoller okside olarak kolayca inaktive olurlar. Ancak tersiyer alkol yapısındaki bileşiklerin kullanılışı bazan mümkün olabilmektedir. Sonuç olarak alkoller, halojenlenirse veya molekülde doymamış yapı bulunursa sedatif-hipnotik etkileri hem yükselmekte, hem de terapötik amaçla kullanılan türevlere erişilebilmektedir Aldehitler Aldehitlerin sedatif-hipnotik etkileri, 1882 yılında ervello'nun paraldehidi hipnotik olarak kullanması ile ortaya konulmuştur. Aldehitler çok kötü kokuları ve mukozayı tahriş edici etkilerinden dolayı sıklıkla başvurulan bileşik grubu değildir. Kullanılan bazı örnekleri Tablo 9.2 de verilmiştir. Bu bileşiklerden paraldehit, asetaldehitin trimeri olup 1,3,5-trioksan yapısındadır ve asetaldehitin derişik sülfirik asit karşısında polimerizasyonuyla oluşur. 3 Kloral hidrat, etanolün halojenlenmesi ve ardından oksidasyonu sonucu kazanılan kloralin hidratı olarak izole edilebilir. 2 l 2 l 3 2 ks. l 3 2 l 3 Kötü koku ve mukozayı irrite edici özellikleri halojenlenmek suretiyle giderilmeye çalışılmışsa da solunum depresyonu ve karaciğere olan hepatotoksik etkilerinden dolayı günümüzde fazlaca tercih edilmemektedirler. 235

6 Sinir Sistemi İlaçlar Tablo 9.2. Aldehit grubu sedatif-hipnotikler Bileşik Paraldehit 2,4,6-Trimetil-1,3,5-trioksan Formül Kloral hidrat Trikloroasetaldehit hidrat Petrikloral (pentaeritritol kloral) 1,1'-[2,2-Bis[(2,2,2-trikloro-1-hidroksietoksi)metil]-1,3- propanediilbis(oksi)]bis-[2,2,2-trikloroetanol] Triklofos sodyum 2,2,2-Trikloroetanol dihidrojen fosfat monosodyum l 3 2 l l 3 l 3 l 3 2 l 3 2 P - a + Kloralin pentaeritrol ile reaksiyonu sonucu kazanılan petrikloral, aldehit grubu bir başka sedatif-hipnotik bileşiktir l 3 2 l 3 l l 3 l 3 2 Kloral hidrat karaciğerde metabolize edilir. Aşağıda gösterildiği gibi biyotransformasyonunun iki esas yolağı vardır. Bunlar redüksiyon ve oksidasyondur. Kloral hidrat, karaciğer ve böbrekte trikloroasetik aside oksitlenir ve karaciğerde alkol dehidrojenaz ile trikloroetanole redüklenirken, alyuvarlar da kloral hidratı redükleme yeteneğine sahiptir. Trikloroetanol, trikloroasetik aside oksitlendiği gibi glükuronat konjügatına da dönüşür. Kloral hidratın idrardaki esas metaboliti trikloroasetik asittir. l 3 l 3 edüksiyon ksidasyon l 3 2 Trikloroetanol l 3 Trikloroasetik asit Konjügasyon l 3 2 Aldehitlerin sedatif etkilerinden çok hipnotik etkileri söz konusudur. Aktiviteleri hızlı başlar ve yarı ömürleri kısadır. 236

7 Sedatif ve ipnotik İlaçlar Amit ve üreitler Bugüne kadar bu gruptan çok fazla bileşik ortaya konulamamıştır. Bunların çoğu aynı zamanda kas gevşetici ve trankilizan özelliklere de sahiptirler (Bkz ). Tedavide kullanılan amit ve üreit yapısındaki bazı bileşikler Tablo 9.3'de gösterilmiştir. Bunlar yapısal olarak barbitüratlara benzerlik gösterirler. Barbitüratlarda, siklik açil üre grubu söz konusu olup, bölüm 'de ayrıntılı olarak incelenecektir. Br 2 Bromoüreit Barbitürat Bromoüreitlerden bromizoval ve karbromal uzun süre sedatif olarak uyku bozukluklarında kullanılmışlardır. Bileşikler, öncelikle enzimatik olarak brom kaybederler. Bromür iyonunun yarılanma ömrü, ana bileşiklere göre oldukça uzundur (12 gün). Bu nedenle devamlı kullanımlarında bromun birikmesi sonucu yan etkiler görülür. Bu akne ve nörotoksik belirtilerle kendini gösteren bir tablodur (Bromizm). 1 Br 2 Br - 2 Br 2 2 Üreitlerin kazanılması için klasik yol, ürenin uygun asit halojenürlerle açilasyonudur. Asit halojenürler uygun asitlerin halojenlenmesiyle elde edilirler. Karbromal, 2-etilbutirik asidin bromlanması sonucu kazanılan üründen hareketle elde edilir. Asetilkarbromal ise karbromalin asetik anhidrit ile asetillenmesi sonucu kazanılır. Karbromalin potasyum hidroksit ile hidrojen bromür eliminasyonu sonucu ektil üre sentez edilir. Br 2 Br Br Üre 2 Br Karbromal Br 2 K -Br 2 2 ( ) 2 Ektil Üre Asetilkarbromal Br Bromizoval, izovaleryanik asidin bromlanması sonucu kazanılan -bromoizovaleryanil bromürden hareketle elde edilir. Br 3 2 Üre 2 Br Br Br 2 237

8 Sinir Sistemi İlaçlar Trimeglamin, 3,4,5-trimetoksi benzoik asidin halojenlenmesi sonucu kazanılan 3,4,5-trimetoksi benzoil klorürün dietilglisilamit ile kondenzasyonu sonucu elde edilir. Dietilglisilamit ise kloroasetil klorürün dietilamin ile reaksiyonundan kazanılır. Sl 2 l l 2 l Apronalit, -allilizovaleryanil klorürün üre ile reaksiyonundan elde edilir. -Allilizovaleryanil klorürün sentezi ise, izovaleryanatın önce allil bromür daha sonra da tiyonil klorür ile reaksiyonu sonucu olur Br a Sl 2 l 2 2 Üre Valnoktamit, 2-etil-3-metilvaleraldehidin oksidasyonu sonucu kazanılan 2-etil-3-metilvaleryanik asitten elde edilir. Bu valeryanik asit türevi, önce tiyonil klorür ile 2-etil-3-metilvaleryanil klorüre sonra amonyak ile reaksiyona sokularak valnoktamiti verir. ksidasyon Sl 2 l 3 2 ksanamit sentezinde, önce 2-etil-2-hekzenalin oksidasyonu sonucu 2-etil-2-heksenoik asit kazanılır. Bu asit, tiyonil klorür ile asit klorüre sonra amonyak ile 2-etil-2-hekzenamite dönüştürülür. Son aşamada ise perftalik asit etkisiyle epokside çevrilerek oksanamit elde edilmiş olur Sl l Perftalik asit

9 Sedatif ve ipnotik İlaçlar Tablo 9.3. Amit ve üreit türevi bazı sedatif-hipnotik bileşikler Bileşik Formül Trimeglamin -(3,4,5-Trimetoksibenzoil)glisin dietilamit 2 Valnoktamit 2-Etil-3-metilvaleramit 2 kzanamit 2,3-epoksi-2-etilhekzanamit Bromisoval 2-Bromoizovalerilüre Karbromal (α-bromo-α-etilbutiril)üre Asetilkarbromal -Asetil-'-bromodietilasetilüre Apronalit (Apronal) 2-(İzopropil)-4-pentenoilüre Ektil üre (cis 2-etilkrotonil)üre Br 2 Br 5 2 Br Karbamik asit esterleri Sedatif etkili bu bileşiklerden ilk örnek olan etil üretan, bugün sedatif-hipnotik olarak tedavide kullanılmamakta, ancak, hayvan deneylerinde narkoz amacıyla kullanılmaktadır. Bu gruptaki bazı bileşikler Tablo 4 'de gösterilmektedir. epsinin vücutta birikimine bağlı toksik etkileri olup, ani solunum depresyonuna neden olurlar. Karbamik asit esterlerinin kazanılması, uygun alkolün fosgen ile reaksiyonu sonucu hazırlanan alkil oksi karbonil klorürlerin amonyak ile reaksiyonu sonucu mümkündür. Alkol olarak, etil üretanda etanol, voluntalin sentezinde 2,2,2- trikloroetanol kullanılır. + l l l 3 2 Etinamat sentezinde kullanılan alkol, 1-etinilsiklohekzanol olup, siklohekzanonun potasyum asetilenür ile reaksiyonu sonucu kazanılır. 239

10 Sinir Sistemi İlaçlar K Meprobomatın sentez, kullanılışı ve biyotransformasyonuyla ilgili bilgiler trankilizanlar konusunda verilmiştir (Bkz. 10 ). Tablo 9.4. Karbamik asit esteri bazı sedatif ve hipnotik bileşikler Bileşik Etil üretan (üretan) Etil karbamat Voluntal (Trikloroüretan) 2,2,2-Trikloroetil karbamat Formül 2 l Etinamat 1-Etinilsiklohekzanol karbamat 2 Meprobamat 2-Metil-2-propil-1,3-propandiol dikarbamat Barbitüratlar Açil üreitleri hazırlamak amacıyla malonik asit ile ürenin açillenmesi sırasında 1863 yılında Bayer tarafından 2,4,6- trioksopirimidinin (barbitürik asit) sentezi yapılmıştır. Aslında fizyolojik etkisi olmayan bu yapının 5. konumdan alkiller ile sübstitüe edildiğinde hipnotik etki ortaya çıkmış ve sayısız bileşik hazırlanmıştır. İlk defa 1903'de E.Fischer 5,5-dietilbarbitürik asidi (barbital) sentez ederek hipnotik etkisini gözlemiştir. Tedavide kullanılan barbitürik asit türevleri Tablo 9.5'de gösterilmiştir Barbitürik asit 5 5 ' X 4 X= Barbitüratlar = S Tiyobarbitüratlar Tablo 9.5. Barbitürik asit türevi sedatif-hipnotikler Bileşik Etki süresi (saat) Barbital ,5-dietilbarbitürik asit Probarbital - -( ) etil-5-izopropilbarbitürik asit Butetal (n) butil-5-etilbarbitürik asit Fenobarbital 5-etil-5-fenilbarbitürik asit Aprobarbital 5-allil-5-izopropilbarbitürik asit = 2 -( ) 2-2-8

11 Butabarbital 5-etil-5-(1-metilpropil)barbitürik asit Sedatif ve ipnotik İlaçlar Tablo 9.5 (devam) Amobarbitral ( ) etil-5-izopentilbarbitürik asit Allobarbitral - 2 -= 2-2 -= ,5-diallilbarbitürik asit Siklobarbitral 5-etil-5-siklohekzenilbarbitürik asit eptabarbitral 5-etil-5-sikloheptenilbarbitürik asit Siklopal 5-allil-5-(2-siklopenten-1-il)barbitürik asit - 2 -= Butalbital 5-allil-5-izobutilbarbitürik asit - 2 -= Vinbarbitral 5-etil-5-(1-metilbütenil)barbitürik asit ekzetal 5-etil-5-hekzilbarbitürik asit - -( 2 ) Pentobarbitral 5-etil-5-(1-metilbütil)barbitürik asit Propallilonal 5-(2-bromopropenil)-5-izopropilbarbitürik asit Butallilonal 5-(1-metilpropil)-5-(2-bromoallil) barbitürik asit Sekobarbitral 5-allil-5-(1-metilbütil)barbitürik asit Vinilbital 5-(1-metilbütil)-5-vinilbarbitürik asit ekzobarbitral 1,5-dimetil-5-siklohekzenil barbitürik asit Metilfenobarbitral 5-etil-5-fenil-1-metilbarbitürik asit Metarbital 5,5-dietil-1-metilbarbitürik asit ( ) Br Br ( 2 ) 2-2 -= = Tiyobarbitürik asit türevleri, daha çok intravenöz anestezik olarak kullanıldıkları için burada değinilmemiş, ilgili konuda incelenmişlerdir (Bkz ). 241

12 Sinir Sistemi İlaçlar Sedatif ve hipnotik etkileri olmayan fakat barbitüratlarla birlikte verildiklerinde sedatif-hipnotik etkiyi kuvvetlendiren bir çok bileşik bulunmuştur. Bu bileşiklerden bazıları barbitüratların biyotransformasyonları sırasında oksidasyonu önlerler. Böylece barbitüratların hem etki süresini uzatırlar, hem de etki derinliğini artırırlar. 2 S 2 S Dimerkaprol Vitamin-E (Tokoferol) Dietilaminoetil 2,2-dietilvaleriyanat Barbitüratlar, bazı analjeziklerin (salisilatlar, pirazolonlar gibi) etkilerini potensiyalize ederler. Barbitüratların antagonistleri analeptiklerdir. Bunlar barbitürat zehirlenme belirtilerinin bazılarını ortadan kaldırırlar. espirasyon inhibisyonunu koramin, kardinazol, lobelin ve kafein ortadan kaldırır. Akut solunum durmasında ise bir yararları olmaz. Bu durumda benzedrin, edkraton, striknin ve pikrotoksin gibi antagonistler kullanılır. 1864'de Baeyer'in ortaya koyduğu sentez metodu zamanla bazı modifikasyonlara uğramışsa da temelde bir değişiklik olmamıştır. Bu yöntemde sübstitüe malonik asit esterlerinin üre veya tiyoüre ile bir baz karşısında kondenzasyonu sonucu barbitürat veya tiyobarbitüratlar elde edilmektedir. -sübstitüe barbitüratların sentezinde, üre yerine sübstitüe üre kullanılmaktadır X a Barbitüratların 1 ve 2 sübstitüentlerinin alifatik, sikloalifatik veya fenil olmasına göre, sübstitüe dietil malonatın hazırlanması üç değişik şekilde yapılmaktadır. 1 : Alifatik ve 2 : Alifatik ise, malonik asit esterinin baz karşısında alkil halojenürler ile reaksiyonu sonucu sübstitüe malonik asit esterleri hazırlanır Xa X X: Barbitürik asit türevi X: S Tiyobarbitürik asit türevi a 1 X 1 a X : Alifatik ve 2 : Sikloalifatik ise, malonik asit esterinin sikloalifatik ketonlar ile reaksiyonu sonucu kazanılan mono sübstitüe malonik asit esteri bazik ortamda alkil halojenürler ile muamele edildiğinde uygun disübstitüe malonik asit esterleri kazanılır. + a 1 X 1 242

13 Sedatif ve ipnotik İlaçlar 1 : Alifatik ve 2 : Fenil ise, fenilasetonitrilin dietil oksalat ile bazik ortamda reaksiyonundan kazanılan ürünün önce asit hidrolizi ardından da esterleştirilmesi sonucu mono sübstitüe malonik asit esterleri kazanılır. Mono sübstitüe malonik asit esterileri bazik ortamda alkil halojenürler ile reaksiyona sokulduğunda uygun disübstitüe malonik asit esterleri elde edilir a 3 + / + a 1 X 1 Barbitürik asitin pka'sı 4 dür ve -5 'deki mono sübstitüsyonuyla pka'sı asetik asidin pka (4.75) değeri ile karşılaştırılabilir. Asitliği aşırı mezomeri ile oluşan anyonun stabilize edilmesine dayanır. -5 in alkilasyonu ile asitliği önemli derecede azalır. Dietilbarbitürik asit (barbital) de pka = civarındadır. Fizyolojik p = 7.4 de barbital % 50 oranında dissosiye olur. İlacın merkezi sinir sistemine ulaşabilmesi için membranları geçebilmesi gerekir. Bu da ancak dissosiye olmayan şeklin varlığıyla mümkündür. -5 monosübstitüe ve nonsübstitüe barbitürik asit türevleri p = 7.4 de tamamen iyonize formdadırlar. nun için etki göstermeleri doğaldır. Asitliği zayıflatan diğer bir özellik de - metilbarbitalde olduğu gibi -1 'in alkilasyonudur. Bu türevlerde pka>8 'dir ve böylece molekül lipofilik karakter kazanır. Tiyobarbitüratlarda, -2 'deki kükürt, oksijene göre asitliği çok azaltırsa da kükürt atomu lipofilik özelliği artırdığından bu türevlerdeki noniyonize form çok iyi absorbe olabilmektedir. 5,5-disübstitüe barbitürik asit türevleri 1 sodyum hidroksit çözeltisi içinde mono ve dianyon verir Monoanyon Dianyon - - Alkali çözeltilerinde zamanla parçalanırlar; -4 ve -6 dan halka açılır, disübstitüe malonik asit oluşur. Dekarboksile olarak açil üreye kadar yıkılırlar. Eğer -5'de sterik engel oluşturan sübstitüent varsa, o zaman -2 'den parçalanarak malonik asit diamit ürünü oluşur / Bu grup ilaçlar, uygun dozlarda hücre membranının geçirgenliğini değiştirerek postsinaptik hücrenin uyarılma yeteneğini azaltırlar. Genel olarak, barbitüratlarla inhibitör sinaptik iletim etkilenmez, ekzitatör sinaptik iletim azalır. 243

14 Sinir Sistemi İlaçlar Barbitüratlar, etkilerini retiküler aktivatör sistemin sinaptik iletimi üzerine gösterirler. Bu ilaçlar, bilinç eşiğini yükseltirler ve post sinaptik hücrenin refraktör periyotunu uzatırlar. Barbitürik asit türevleri, sedatif etkilerinden dolayı analjezik preparatlarla kombine halde kullanılmaları yanında uyuyabilme ve uykunun devamlılığını sağlayabilmek için hipnotik olarak kullanılabilmektedirler. Ayrıca küçük ameliyatlarda enjeksiyon anesteziği olarak yararlanılan türevleri de bulunmaktadır. Buna göre, etki derinliği sedatif > hipnotik > narkotik şeklindedir. Barbitüratların farmakolojik etki nitelikleri : Sedatif > hipnotik > narkotik etkilerini gösterme hızlarına Gösterdikleri bu etkilerin devamlılık sürelerine Etki kuvvetlerine göre tanımlanırlar. Bu tanıma göre, barbitüratlar şöyle sınıflandırılırlar (parantez içinde etki süreleri verilmektedir): Uzun etki süreli barbitürik asit türevleri (6 saat ve yukarısı) rta etki süreli barbitürik asit türevleri (6 saat ve daha az) Kısa etki süreli barbitürik asit türevleri (1/2 saat). Bu etki sürelerine göre bileşiklerin tedavideki kullanılışları da değişik amaçlıdır. Örneğin uzun etki süreli türevler, antiepileptik ve hipnotik amaçla kullanılırlar. Çok kısa etki süreli türevler ise enjeksiyon anesteziği olarak kullanılmaktadır. Barbitüratların yapı-aktivite ilişkileri aşağıdaki gibi özetlenebilir: 5. konumdan monoalkillenmiş barbitürik asit türevleri aktiviteye sahip olmakta fakat tedavi açısından önemli bir özellik göstermemektedir. 5. konumun dialkilasyonu veya aralkilasyonu farmakodinamik açıdan ilaç olabilecek türevleri ortaya çıkarmaktadır. Bu dialkilasyon, molekülün fizikokimyasal özelliğini tanımlayan pka ve log P değerlerinde de değişiklik yaratmaktadır. Türevlerin farmakolojik (farmakodinamik) optimizasyonu için bazı şartlar şöyle saptanmıştır. ipnotik aktivite artışı alkillerin metil, etil, alkil ve aralkil olmasına göre bir sıra takip etmektedir. Alkillerin karbon sayısında 7. ve 8. karbondan sonra aktivitede düşüş gözlenir. Dallanmış alkiller dallanmamış alkillere göre daha etkilidirler. 5.konumdaki alkillerin konfigürasyon izomerlerinin aktiviteye önemli etkileri yoktur. Alkillere -, -S, - 2, ---, -, -S 2 - gibi hidrofilik fonksiyonel grupların girmesi, moleküllerin lipofilisitesini azaltacağı için aktiviteyi azaltmaktadır. 1. veya 3. konumdaki azot atomlarından birinin sübstitüsyonu aktiviteyi artırır. Çünkü fizyolojik p'da molekülde tautomerizmi önleyeceği için ana yapının iyonizasyonu engellenir ve bileşiklerin hızlı rezorbsiyonunu sağlar. Ayrıca kan beyin engelini çabuk aştıkları için narkotik etkili bileşiklere ulaşılmasını mümkün kılar. 1,3- dimetil türevlerinde aktivite ortadan kalkar. 2. konumdaki karbonil grubunun biyoizosteri olarak tiyokarbonil getirildiğinde bileşiklerin log P değerleri artacağından rezorbsiyon hızlı olacak, dolayısıyla yine narkotik etki ortaya çıkacaktır. 2,4-Ditiyotürevlerinde aktivite düşer. Barbitürik ve tiyobarbitürik asit türevlerinin farmakokinetik özelliklerini asitlik ve lipofilik özelliklerinden başka enzimatik reaksiyonlara karşı gösterdikleri özellikler de belirler. Bu özellikler yapısal ve fizikokimyasal faktörlere dayanır. Genel olarak artan lipofilik özellikler metabolizasyon miktarını artırır ve etki süresini kısaltırlar. Barbital en uzun etki süreli bileşiktir, çünkü vücuttan değişmeden atılır, fenobarbital ise uzun etkili bir bileşik olup yarı ömrü yaklaşık üç gündür. Karaciğerde metabolize olur. Fenobarbitalin metabolitleri, aşağıda gösterildiği gibi altı çeşit olup, en önemli metaboliti 5-etil-5-(p-hidroksifenil)barbitürik asittir. Bu metabolit glükuronat konjugasyonu ile vücuttan atılır. Vücutta bu oksidasyonu monooksijenaz enzimi yapar ve bu enzimin vücutta artmasını sağladığı için de uzun süre fenobarbital kullanan hastalarda oksijenaz enzim indüksiyonu oluşur 244

15 Sedatif ve ipnotik İlaçlar Fenobarbital 5-(p-hidroksifenil)-5- etilbarbitürik asit 5-(3,4-dihidroksi-1,5- siklohekzadien-1-il)-5- etilbarbitürik asit fenil-5-hidroksietilbarbitürik asit 5-(3,4-dihidroksifenil)-5- etilbarbitürik asit α-fenil- γ-butirolakton 2 U fenobarbital--glikozit -5'de dallanmış alkil taşıyan türevlere bir örnek olarak pentobarbitalin biyotrasformasyonu verilecek olursa, oksidasyon ile 1-metilbutil sübstitüenti okside olur ve hem alkol hem de asit oluşarak inaktive olur ekzobarbitalin biyotransformasyon ürünleri incelendiğinde çok az miktarda değişmeden idrarla atıldığı gözlenmiştir. Karaciğerde metabolize olan hekzobarbitalin 5. konumunda bulunan siklohekzen halkasının allilik konumdan oksidasyonu ile 3'-hidroksihekzobarbital ve 3'-ketohekzobarbitale dönüştüğü görülmüştür. Bir başka önemli metabolitinin ise 1,5-dimetilbarbitürik asit olduğu belirtilmektedir. + 3'-hidroksihekzobarbital 3'-ketohekzobarbital 3 1,5-dimetilbarbitürik asit 245

16 Sinir Sistemi İlaçlar Sekobarbital esas olarak hidroksilasyonla metabolize olur. Metabolitleri, 5-allil-5-(3'-hidroksi-1'-metilbutil)barbitürik asit, 5-allil-5-(3'-okso-1'-metilbutil)barbitürik asit, 5-allil-5-(1'-metil-3'-karboksipropil)barbitürik asit ve 5-(2',3'- dihidroksipropil)-5-(1'-metil-butil)barbitürik asidin iki diastereoizomerik formunu içerir. iç aktif metaboliti yoktur ve bu metabolitler, idrarla atılır Allil-5-(3'-hidroksi-1'-metilbütil) barbitürik asit 5-Allil-5-(3'-okso-1'-metilbütil) barbitürik asit 5-Allil-5-(1'-metil-3'-karboksipropil) barbitürik asit (2',3'-Dihidroksipropil-5-(1'-metilbütil)barbitürik asit Piperidindionlar Sedatif-hipnotik etkili 2,4- ve 2,6-piperidindion türevleri yapısal ve farmakolojik açıdan barbitüratlara benzer bileşiklerdir. Tedavide metipirilon, glutetimit, piperidion ve piritildion kullanılmaktadır. Tablo 9.6. Piperidindion türevi sedatif-hipnotikler Bileşik Metipirilon 3,3-dietil-5-metil-2,4-piperidindion Glutetimit 3-etil-3-fenilpiperidin-2,6-dion Piperidion 3,3-dietil-2,4-piperidindion Formül Piritildion 3,3-dietil-2,4-dioksotetrahidropiridin 246

17 Sedatif ve ipnotik İlaçlar Piritildion, piperidion ve metipirilon genel bir yöntem olarak -dietilasetoasetik asit etil esterinin önce etil formiyatla laisen kondenzasyonuna tabi tutulması ve daha sonra amonyak ile reaksiyona sokulması ve elde edilen bileşiği, bazik ortamda piperidindion halkası şeklinde kapatılması ile elde edilirler. + a/toluen 3 2 a Piritildion 2 / Pd Piperidion a/ 2 /aney i Metipirilon Metipirilon, dietilpropiyoasetik asit etil esterinden hareketle de hazırlanır a/toluen 3 2 a 2 /Pd Glutetimit, 2-fenilbutironitrilin benzil trimetilamonyum hidroksitin katalizörlüğünde metil akrilat veya akrilonitrile Micheal katımı sonucu elde edilir a S 4 247

18 Sinir Sistemi İlaçlar Metipirilon ve glutetimit örneğinde gösterildiği gibi bunlar da barbitüratların -5 konumundaki disübstitüsyon gibi aktivite koşulunu taşımaktadırlar Metipirilon Glutetimit Barbitürat Bunlardan glutetimit 3. konumda bir asimetrik merkez taşımakta olup (+) enansiyomerinde aktivite daha yüksektir. Bu bileşikle birlikte talidomit de tedaviye sokulmuş olmakla birlikte teratojenik etkisinden dolayı hemen tedaviden çekilmiştir. Bu grup bileşikler oldukça iyi hipnotik etkiye sahip olmakla beraber, uzun süreli kullanılışlarında hastanın kan kontrolleri sıklıkla yapılmalıdır. Talidomit Bu grup bileşiklerin biyotransformasyonları barbitüratlarınkine benzer. Glutetimitte biyotransformasyon ya piperidindion halkasında -5 den ya da yan zincirin hidroksilasyonu ile sonuçlanır. (+) enansiyomerinde piperidindion halka hidroksilasyonu olurken S(-) enansiyomerinde etil grubunun hidroksilasyonu görülür. (+) Glutetimit S(-) Glutetimit idroksilasyon idroksilasyon Metipirilon, büyük miktarda karaciğerde biyotransformasyona uğrar ve sadece % 3'ü idrardan değişmeden atılır. Metipirilon oksidasyon ile 6-oksometilpirilon veya dehidrojenasyon ile 5-metilpiritildiona dönüşür ve bu iki metabolitin de hipnotik aktivite gösterdiği bilinmektedir. 5-metilpiritildion hidroksilasyon ile 5-hidroksimetilpiritildion ve ardından oksidasyon ile 5-karboksimetilpiritildiona dönüşerek metabolize olur. ksidasyon Dehidroksilasyon 5-metilpiritildion idroksilasyon 2 5-hidroksimetilpiritildion ksidasyon oksometilpirilon Konjügasyon 5-karboksimetilpiritildion

19 Sedatif ve ipnotik İlaçlar Kinazolinon Türevleri Guryal ve arkadaşları, 1955 yılında bazı kinazolinon türevlerinin oldukça iyi bir sedatif etkiye sahip olduklarını saptamışlardır. Tedaviye giren 4-kinazolinon türevleri dikkate alındığında, bunların barbitürat, bromoüreit ve piperidindion grubu bileşiklerle kısmen yapısal benzerlik gösterirler. Tedavide kullanılan 4-kinazolinon türevi bileşikler Tablo 9.7'de gösterilmiştir. Tablo Kinazolinon türevi sedatif-hipnotik bileşikler ' Bileşik ' Metakualon 2-metil-3-(o-tolil)-3,4-dihidro-4-kinazolinon Meklokualon 2-metil-3-(o-klorofenil)-3,4-dihidro-4-kinazolinon -l Etakualon 2-metil-3-(o-etilfenil)-3,4-dihidro-4-kinazolinon - - itrometakualon 2-metil-3-(2-metoksi-4-nitrofenil)-3,4-dihidro-4-kinazolinon Kinazolin türevi sedatif-hipnotik ilaçlar antranilik asitin asetillendikten sonra, fosfor oksiklorür karşısında sübstitüe anilin türevleri ile ısıtılması sonucu elde edilir. 2 ( ) ' Pl 3 ' Bu grup ilaçlar, yan etkileri ve toksisiteleri açısından farklılık gösterirler. Aşırı dozlarda ekzitasyon va kramplara neden olurlar. Bu durum etkilerini farklı mekanizmalarla gösterdiklerini ortaya koyar. Paradoks uykuda pratik değerleri yoktur Benzodiazepinler 1,4-Benzodiazepin yapısındaki pek çok bileşik trankilizan, kas gevşetici, antikonvülsan ve sedatif-hipnotik etkiler gösterir. 1,4-Benzodiazepinlerde trankilizan etki esas olmakla birlikte (Bkz.10) pratik olarak, genelde sedasyon gözlenmektedir. Bazı 1,4-Benzodiazepin türevlerinde sübstitüent katkısı ile hipnotik ve antiepileptik etkinin arttığı bilinmektedir. Sedatif-hipnotik etkili bazı 1,4-benzodiazepin türevi bileşikler Tablo 8'de verilmiştir. Bu grubun hipnoz için belirgin bir seçiciliği saptanmamış olmasına rağmen, 1,4-benzodiazepin türevi bazı bileşikler yaygın olarak uyku verici olarak kullanılmaktadır. Bunlar EM uykuyu ve EM uykunun son iki safhasında önemli ölçüde azalma oluştururlar. ipnotik olarak en yaygın olarak kullanılanlar, flurazepam, lorazepam, oksazepam, temazepam ve triazolamdır. 249

20 Sinir Sistemi İlaçlar Tablo 9.8. Sedatif-hipnotik etkili bazı 1,4-benzodiazepin türevi bileşikler Bileşik Klonazepam 5-(2-klorofenil)-7-nitro-1,3-dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2-on = - -l itrazepam 5-fenil-7-nitro-1,3-dihidro-2-1,4- benzodiazepin-2-on = - - ordazepam 5-fenil-7-kloro-1,3-dihidro-2-1,4- benzodiazepin-2-on -l - = - - Lorazepam 3-hidroksi-5-(2-klorofenil)-7-kloro-1,3- dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2-on -l - = - -l ksazepam 3-hidroksi-5-fenil-7-kloro-1,3-dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2-on -l - = - - Diazepam 5-fenil-7-kloro-1-metil-1,3-dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2-on -l - = - - Flunitrazepam 5-(2-fluorofenil)-7-nitro-1-metil-1,3- dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2-on = - -F Flurazepam 1-(dietilaminoetil)-5-(2-florofenil)-7- kloro-1,3-dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2- on -l -( 2 ) 2 Et 2 = - -F alazepam 5-fenil-7-kloro-1-(2,2,2-trifluoroetil)-1,3- dihidro-2-2,4-benzodiazepin-2-on -l - 2 F 3 = - - imetazepam 5-fenil-1-metil-7-nitro-1,3-dimetil-2-1,4- benzodiazepin-2-on = - - Pinazepam 5-fenil-7-kloro-1-(2-propinil)-1,3-dihidro- 2-1,4-benzodiazepin-2-on 250 -l - 2 = - -

21 Sedatif ve ipnotik İlaçlar Pirazepam 5-fenil-7-kloro-1-siklopropilmetil-1,3- dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2-on -l = - Tablo 9.8 (devam) - Temazepam 5-fenil-3-hidroksi-7-kloro-1-metil-1,3- dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2-on -l - = - - Lormetazepam 3-hidroksi-5-(2-klorofenil)-7-kloro-1- metil-1,3-dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2- on -l - = - - Estazolam 8-kloro-6-fenil-4-[1,2,4]-triazolo-[4,3-a]- [1,4]-benzodiazepin -l - - Adinazolam 6-fenil-8-kloro-,-dimetil-4-[1,2,4]- triazolo-[4,3-a]-1,4-benzodiazepin-1- metanamin -l - - Alprazolam 6-fenil-8-kloro-1-metil-4-[1,2,4]- triazolo-[4,3-a]-[1,4]-benzodiazepin -l - - Triazolam 8-kloro-6-(2-klorofenil)-1-metil-4- [1,2,4]-triazolo-[4,3-a]-[1,4]- benzodiazepin -l - -l 1,4-Benzodiazepin türevi bileşiklerin sentezinde çeşitli metotlar bilinmektedir. En sık kullanılan metoda göre, p- sübstitüeanilinin o-sübstitüe benzoil klorür ile çinko klorür varlığında reaksiyonundan kinazolin türevleri hazırlanır. Kinazolin yapısının asit ortamda hidrolizi ile kazanılan 2-amino benzofenon türevleri, pek çok 1,4-benzodiazepin türevlerinin sentezinde hareket maddesi olarak kullanılır l 5 Znl Aminobenzofenon türevlerinin kloro asetil klorür ve takiben amonyakla reaksiyonu ile 1,3-dihidro-2-1,4- benzodiazepin-2-on türevleri hazırlanır. Bu türevlerin alkillenmesi ile 1-sübstitüe-1,3-dihidro-2-1,4-benzodiazepin-2- on türevleri elde edilir l ll Klanazepam itrazepam ordazepam Lorazepam ksazepam 251

22 Sinir Sistemi İlaçlar 2 X Diazepam Flunitrazepam Flurazepam alazepam imetazepam Pinazepam Pirazepam Temazepam Lormetazepam 2-Amino benzofenonun amino asetonitril ve daha sonra hidrazin hidratla reaksiyonundan 1,3-dihidro-2-1,4- benzodiazepin-2-on hidrasyonu oluşur. Bu bileşiğin formik asit, asetik asit ve dimetil amino asetik asitle reaksiyonu sonucunda estazolam, alprazolam, triazolam ve adinazolam gibi triazola benzodiazepin türevi ilaçlar elde edilir l 1 2 ( ) l Estazolam Adinazolam l ve l l Alprazolam Triazolam Klonazepam, büyük miktarda karaciğerde metabolize edilir. Esas olarak metabolitleri halinde itrah edilmesine rağmen dozun % 1 inden azı idrarla değişmeden atılır. Klonazepamın metabolitleri aşağıda gösterilmiştir. 252

23 Sedatif ve ipnotik İlaçlar 2 l edüksiyon 2 l Asetilasyon l Klonazepam 7-Aminoklonazepam 7-Asetamidoklonazepam idroksilasyon idroksilasyon idroksilasyon 2 l edüksiyon 2 l Asetilasyon l 3-idroksiklonazepam 3-idroksi-7-aminoklonazepam 3-idroksi-7-asetamidoklonazepam Glükuronit ve sülfat konjügatları Glükuronit ve sülfat konjügatları Glükuronit ve sülfat konjügatları Lorazepamın esas biyotrasformasyon yolağı, karaciğerde glükronik asitle üçüncü konumdan konjügasyonudur. Küçük bir miktarda diğer yollarla hidroksilorazepam veya kinazoline ya da kinazolin karboksilik asit türevlerine metabolize edilir. l l Glu Benzodiazepin türevi sedatif-hipnotiklerden diazepam, karaciğerde metabolize olur ve çok küçük oranda metabolit safra yoluyla intestinal kanala atılır. -demetilasyon, hidroksilasyon ve glükuronik asit konjügasyonu şeklinde üç ana biyotransformasyon yolağından söz edilebilir. Biyotransformasyonla diazepamın aktif üç metaboliti oluşur. Bunlardan en önemlisi -demetildiazepamdır. Diazepama benzer bir farmakodinamik profile sahiptir, fakat daha uzun bir yarı ömrü vardır. idroksilasyonla yine aktif metaboliti olan oksazepama dönüşür. Fakat aktif bu metabolit, glükuronik asit ile konjüge edildiği ve idrarla atıldığı için nispeten kısa ömre sahiptir. Üçüncü aktif metaboliti, temazepam olup, diazepamın hidroksillenmiş ürünüdür. Temazepam, büyük oranda karaciğerde biyotrasformasyona uğrar, doğrudan glükuronik asitle konjüge edilip idrarda atılabildiği gibi konjügasyondan önce oksazepamı oluşturmak üzere -demetillenebilir ve ardından glükuronik asit ile konjügasyonu sonucu inaktif metabolitine dönüşür. ksazepamın büyük bir kısmı glükuronat konjugatına metabolize olurken çok az kısmı değişmeden atılır. 253

24 Sinir Sistemi İlaçlar l Demetilasyon idroksilasyon l l Diazepam -Demetildiazepam ksazepam idroksilasyon l Demetilasyon Konjugasyon Glukuronat konjugatı Konjugasyon Temazepam Glukuronat konjugatı itrazepamın biyotransformasyonu, esas olarak nitro grubunun inaktif amin türevine redüksiyonudur. Sonraki aşamada ise asetilasyonla 7-asetamido türevi (ana metabolit) meydana gelir. Aynı zamanda da üçüncü konumdan hidroksilasyon gerçekleşmektedir. 2 edüksiyon 2 idroksilasyon 2 itrazepam 7-Aminonitrazepam Asetilasyon 3-idroksi-7-aminonitrazepam Değişmemiş ilaç idroksilasyon 7-Asetamidonitrazepam 3-idroksi-7-asetamidonitrazepam idroksilasyon sonrası benzodiazepin halkasının parçalanmasını takiben 2-amino-3-hidroksi-5-nitrobenzofenon oluşması söz konusudur. itrazepamın bütün metabolitleri inaktiftir idroksilasyon 2 Konjügatlar Amino-5-nitrobenzofenon 2-Amino-3-hidroksi-5-nitrobenzofenon

25 Sedatif ve ipnotik İlaçlar Diğer Bileşikler Etomidat : ()-1-(1-Feniletil)-1-imidazol-5-karboksilik asit etil esteri Anestezi uygulamalarında kısa etkili hipnotik olarak kullanılır. İntravenöz uygulanan etomidat, normal indüksiyona izin veren ve anesteziyi devam ettiren yeterince uzun, derin uykuya neden olur. Genel anestezikler konusunda ayrıntılı olarak ele alınmıştır (Bkz. 8 ). Klometiyazol : 5-(2-Kloroetil)-4-metiltiyazol S 2 2 l Amonyum ditiyokarbamatın 1,3-dikloro-4-okso-pentan ile reaksiyonundan elde edilir. 2 S - S l l S S 2 l/ l 2 2 l S ipnotik olarak uzun süreli kullanımdan sonra uyku potansiyelinde bir düzen meydana getirir. Klometiazolün % 1'den az miktarı metabolize olmadan idrarla atılırken büyük kısmı metabolize olur. Metabolizmasında dört ana yolaktan bahsetmek gerekir: 5-(1-hidroksi-2-kloroetil)-4-metiltiyazolü vermek üzere hidroksilasyon, 5-(2-hidroksietil)-4-tiyazolo karboksilik asit laktonu vermek üzere deklorizasyon, oksidasyon ve dehidratasyon, 4-metiltiyazoloasetik asit vermek üzere deklorizasyon ve oksidasyon, 4,5-demetiltiyazolo--oksit-S-oksit vermek üzere - ve S-oksidasyon. Klometiyazolün deklorizasyon ve hidrosilasyon sonucu oluşan 5-(1-hidroksietil)-4-metiltiyazol ve 5-(2-hidroksietil)-4- metiltiyazol metabolitleri glükuronat konjugatına uğrar. S 2 2 l S 2 l 5-(1-idroksi-2-kloroetil)- 4-metiltiyazol S 5-(1-idroksietil)-4-metiltiyazol S (2-idroksietil)-4-metiltiyazol S 5-(2-idroksietil) tiyazolo-4-karbolakton Konjügat S 5-Asetil-4-metiltiyazol S 2 4-Metiltiyazol-5-asetik asid Konjügat 255

26 Sinir Sistemi İlaçlar Fenadiazol: 2-(1,3,4-ksadiazol-2-il)fenol Fenadiazol, sedatif olarak sık uyanmaların ve sinir gerginliği durumlarının tedavisinde kullanılır. Zopiklon: 4-Metil-1-piperazinkarboksilik asit 6-(5-kloro-2-piridinil)-6,7-dihidro-7-okso-5-pirolo[3,4-b]-pirazin-5-il ester l Zopiklon, yüksek afiniteyle belli başlı benzodiazepin reseptörlerine bağlanan bir bileşiktir. Gece uyanmalarının sayısında ve uykunun başlangıç potansiyelindeki azalma ile uyku miktarını arttırır. Zopiklonun % 4-5'i değişmeden itrah edilirken çok büyük miktarı üç ana yolakla metabolize olur. ksidasyonla - oksit türevine, demetilasyonla -demetil türevine metabolize olur, hidrolizle ester grubu açılır. l -Demetilzopiklon Demetilasyon ksidasyon l Zopiklon idroliz l Zopiklon--oksit l Difenhidramin : 2-Difenilmetoksi-,-dimetiletilamin 2 2 Bazı antihistaminik ve antikolinerjik ilaçlar, aynı zamanda sedatif-hipnotik özellikler gösterirler. Antihistaminik etkiye sahip olan difenhidramin, sedatif olarak da kullanılmaktadır. Bu bileşik, antiallerjik ilaçlar bahsinde ayrıntılı olarak incelenecektir (Bkz. 34) Endojen uyku maddeleri ve benzerleri Bu konuda yenilik olarak kabul edilecek olan uyku faktörleri araştırmaları Pieron ve arkadaşları tarafından 1913 yılında başlatılmış, Monnier ve arkadaşları 1963 yılında delta-uyku-indükleyen peptit (delta-sleep-inducing peptide: DSIP) izolasyonunu yapmışlardır. Yapının Trp-Ala-Gly-Gly-Asp-Ala-Ser-Gly-Glu amino asit dizilişine sahip bir nonapeptit olduğu 1975 yılında tanımlamış ve 1977 yılında sentezlenmiştir. Diğer endojen uyku faktörlerinin interlökin-1, muramil peptitler, prostoglandin D 2 ve uyku destekleyici madde (sleep-promoting substance: SPS) belirlenmiş ve günümüzde bu konuda çalışmalar devam etmektedir. 256

27 Müstahzarlar: Sedatif ve ipnotik İlaçlar Diazepam : Diapam (Tems), Diazem (Deva), Diazepam Desitin (Medsan), Lizan (obel), ervium (Saba), Spazma- Valibrin (Mulda), Zepam (Akpa) Diphenhidramine hidroklorür : Allerjin, Diyenil (Günsa), Asthmadol (Bozok), Benadryl, Benafed, Benylin, aladryl (E. Warner Lambert), Benil, Tanol (Akdeniz), Benison, Metorfan, eo-jucodine (Tems), Defeks (Berk Farma), Fenidin (Merkez Lab.), Fenotral, Tuseptil (Münir Şahin), Gayaben (Bilim), ydryllin (Ali aif), Kalmosan, Pereks (Kurtsan), vadril (Toprak), Pedilin (Abdi İbrahim), Saltazinc (En) Etomidat : ypnomidate (Sanofi-Doğu) Fenobarbital : Antiastım (Öztürk), Bellergal (ovartis), Luminal, Luminalettin (Bayer), Paranox (Sanofi-Doğu), Pedimat (İlsan), Pirofen (Deva) Klonazepam : ivotril (oche) Kloral hidrat : Dilan (T. Günal) Lorazepam : Ativan (Wyeth) Meprobamat : Danitrin forte (Deva), Meprol (Lokman) Triklofos sodyum : Tricloryl (Glaxo Wellcome) Zopiklon : Imovane (E..P.) 257

PNOTİK. Prof. Dr. Ünsal ÇALIŞ. http://yunus.hacettepe.edu.tr/~ucalis/

PNOTİK. Prof. Dr. Ünsal ÇALIŞ. http://yunus.hacettepe.edu.tr/~ucalis/ SEDATİF F ve İPT PTİK İLAÇLALA Prof. Dr. Ünsal ÇALIŞ http://yunus.hacettepe.edu.tr/~ucalis/ Sedasyon : Yatıştırma ipnoz : Uyku verme SEDATİFLE : Merkezi Sinir Sistemi ni yatıştıranlar. İPTİKLE : Merkezi

Detaylı

Yatıştırıcı ve Uyku Doğurucu İlaçlar

Yatıştırıcı ve Uyku Doğurucu İlaçlar Yatıştırıcı ve Uyku Doğurucu İlaçlar Prof.Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MSS nin ılımlı-hafif-orta derecede baskı altına alınması Etkileri

Detaylı

İLAÇ METABOLİZMASI (BİYOTRANSFORMASYON)

İLAÇ METABOLİZMASI (BİYOTRANSFORMASYON) İLAÇ METABLİZMASI (BİYTRASFRMASY) Prof. Dr. Gülgün Ayhan-Kılcıgil İlaçların, organizmada çeşitli enzimlerin etkisiyle kimyasal değişikliklere uğramasına metabolizma veya biyotransformasyon, biyotransformasyon

Detaylı

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 2 2 1 Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Anksiyete, kesin olarak tanımlanabilir bir uyarıya bağlanamayan, huzursuzluk,

Detaylı

HİPNOSEDATİF İLAÇLAR. Dr. Bekir Faruk ERDEN Farmakoloji Ab.D. Öğretim Üyesi

HİPNOSEDATİF İLAÇLAR. Dr. Bekir Faruk ERDEN Farmakoloji Ab.D. Öğretim Üyesi HİPNOSEDATİF İLAÇLAR Dr. Bekir Faruk ERDEN Farmakoloji Ab.D. Öğretim Üyesi Sedatif terimi gerçekte anksiyolitik terimi ile aynı anlamda kullanılmaktadır; anksiyeteyi yani kaygı ve sıkıntı hissini azaltan

Detaylı

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu ALKOLLER ve ETERLER Kimya Ders Notu ALKOLLER Alkan bileşiklerindeki karbon zincirinde H atomlarından biri yerine -OH grubunun geçmesi sonucu oluşan organik bileşiklere alkol adı verilir. * Genel formülleri

Detaylı

FAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1

FAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1 FAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1 1 İlaçların,öncelikle yararlı etkileri için kullanılmaktadır. Ancak bazen ilaç kullanımı yan etkiler gösterebilmektedir. Bazı hastalarda aynı ilaç için

Detaylı

Farmasötik Toksikoloji

Farmasötik Toksikoloji Farmasötik Toksikoloji 2014 2015 4.Not Doç.Dr. Gül ÖZHAN BİYOTRANSFORMASYON Endojen maddelerin ve ksenobiyotiklerin metabolizma reaksiyonları ile suda çözünen bileşiklere dönüştürülmesi. Biyotransformasyon

Detaylı

Mekanizma;

Mekanizma; 4. Asetilen katımı: Aldehit ve ketonlara asetilen veya terminal asetilenik grup içeren alkinler katılarak alkinil bileşiklerini yaparlar. Metil etil ketona asetilen katılması ile sedatif-hipnotik bir ilaç

Detaylı

AROMATİK BİLEŞİKLERİN NİTROLANMASI

AROMATİK BİLEŞİKLERİN NİTROLANMASI Elektrofilik Aromatik Sübstitüsyon Elektrofil parçacığa atak sonucunda arenyum iyonu oluşumu: AMATİK BİLEŞİKLEİN NİTLANMASI Uzm. Ecz. Dilan KNYA Proton kaybı ile sübstitüsyon ürününün elde edilmesi: Nitrolama

Detaylı

EBRU TEKİN BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ(İ.Ö)

EBRU TEKİN BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ(İ.Ö) EBRU TEKİN BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ(İ.Ö) 200620105028 KONU BAŞLIKLARI 1)AMİNLERİN ADLANDIRILMASI 2)GABRİEL SENTEZİ AMİNLERİN ADLANDIRILMASI Aminler amonyaktaki bir, iki

Detaylı

TRANKİLİZAN İLAÇLAR. Prof. Dr. Ünsal ÇALIŞ.

TRANKİLİZAN İLAÇLAR. Prof. Dr. Ünsal ÇALIŞ. TAKİLİZA İLAÇLA Prof. Dr. Ünsal ÇALIŞ http://yunus.hacettepe.edu.tr/~ucalis/ Psikofarmakolojik ilaçlar : Psikoterapötik, psikoaktif veya psikotrop ilaçlar olarak da isimlendirilirler. Psikofarmakolojik

Detaylı

ALKOL ELDE EDİLME TEPKİMELERİ ALKOL KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

ALKOL ELDE EDİLME TEPKİMELERİ ALKOL KİMYASAL ÖZELLİKLERİ ALKOL ELDE EDİLME TEPKİMELERİ ALKOL KİMYASAL ÖZELLİKLERİ Alkollerin Elde Edilme Yöntemleri 1. Alkil Halojenürlerin Bazlarla Tepkimesi: Alkil halojenürlerin seyreltik NaOH ya da KOH gibi bazlarla ısıtılması

Detaylı

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ Karbonun önemi Hücrenin % 70-95ʼ i sudan ibaret olup, geri kalan kısmın çoğu karbon içeren bileşiklerdir. Canlılığı oluşturan organik bileşiklerde karbon atomuna

Detaylı

BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR

BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR 1) P. Volhardt, N. Schore; Organic Chemistry-Structure and Function, Sixth Edition. 2) H. Hart, L. E.

Detaylı

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler.

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler. 1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler. Bunlar; absorbsiyon, dağılım; metabolizma (biotransformasyon) ve eliminasyondur. 2. Farmakodinamik faz:

Detaylı

T.W.Graham Solomons ORGANİK KİMYA 7. Basımdan çeviri. ALKOLLER, ETERLER, EPOKSİTLER

T.W.Graham Solomons ORGANİK KİMYA 7. Basımdan çeviri. ALKOLLER, ETERLER, EPOKSİTLER T.W.Graham Solomons ORGANİK KİMYA 7. Basımdan çeviri. ALKOLLER, ETERLER, EPOKSİTLER ALKOL, ETER VE EPOKSİTLER: YAPILARI VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Alkoller, doymuş bir karbon atomuna bağlı bir hidroksil (-OH)

Detaylı

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

Toksisiteye Etki Eden Faktörler Toksisiteye Etki Eden Faktörler Toksik etki (toksisite) Tüm ksenobiyotiklerin biyolojik sistemlerde oluşturdukları zararlı etki. 2 Kimyasal Madde ile İlgili Faktörler Bir kimyasal maddenin metabolizmasında

Detaylı

ÖĞRETİM YILI 2. DÖNEM 12. SINIF / KİMYA DERSİ / 3. YAZILI

ÖĞRETİM YILI 2. DÖNEM 12. SINIF / KİMYA DERSİ / 3. YAZILI / / Adı Soyadı : Numara : ÖĞRETİM YL. DÖNEM 1. SNF / KİMYA DERSİ / 3. YAZL Soru Puan 1 3 4 5 6 7 8 9 10 11 1 13 14 15 16 17 18 19 0 TOPLAM 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 100 1. X: 3 NH Y:3 N 3

Detaylı

Tex Sedatif-Hipnotik İlaçlar t

Tex Sedatif-Hipnotik İlaçlar t Tex Sedatif-Hipnotik İlaçlar t Ders Planı Benzodiazepinler Buspiron Zopiklon Zolpidem Barbitüratlar Diğer Hipnotikler GABA A Reseptörü Çeşitli alt birimlerin birleşmesinden oluşan pentamerik (veya tetramerik)

Detaylı

KİMYA-IV. Alkoller, Eterler ve Karbonil Bileşikleri (6. Konu)

KİMYA-IV. Alkoller, Eterler ve Karbonil Bileşikleri (6. Konu) KİMYA-IV Alkoller, Eterler ve Karbonil Bileşikleri (6. Konu) Alkoller Bir alkil grubuna (R-) bir hidroksil (-OH) grubunun bağlanmasıyla oluşan yapılardır. Genel formülleri R-OH şeklindedir. Alkollerin

Detaylı

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 20.10.2010 Konuşma planı Bu konuda

Detaylı

ORGANİK KİMYA. Prof.Dr. Özlen Güzel Akdemir. Farmasötik Kimya Anabilim Dalı

ORGANİK KİMYA. Prof.Dr. Özlen Güzel Akdemir. Farmasötik Kimya Anabilim Dalı ORGANİK KİMYA Prof.Dr. Özlen Güzel Akdemir Farmasötik Kimya Anabilim Dalı Ders sunumlarına erişim için : http://aves.istanbul.edu.tr/oguzel/dokumanlar 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ORGANİK KİMYA DERS PLANI

Detaylı

BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR

BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR 1) P. Volhardt, N. Schore; Organic Chemistry-Structure and Function, Sixth Edition. 2) H. Hart, L. E.

Detaylı

SEDASYON UYGULAMALARINDA HANGİ İLAÇLARI KULLANIYORUZ? Yasemin Oyum Acıbadem Bursa Hastanesi YBÜ Sorumlu Hemşiresi 2014

SEDASYON UYGULAMALARINDA HANGİ İLAÇLARI KULLANIYORUZ? Yasemin Oyum Acıbadem Bursa Hastanesi YBÜ Sorumlu Hemşiresi 2014 SEDASYON UYGULAMALARINDA HANGİ İLAÇLARI KULLANIYORUZ? Yasemin Oyum Acıbadem Bursa Hastanesi YBÜ Sorumlu Hemşiresi 2014 SUNU PLANI Benzodiazepinler Barbütüratlar Diğer Sedatifler SEDASYON UYGULAMALARINDA

Detaylı

Bileşiğin basit formülünün bulunması (moleküldeki C, H, O, X atomlarının oranından, veya molekül ağırlığından)

Bileşiğin basit formülünün bulunması (moleküldeki C, H, O, X atomlarının oranından, veya molekül ağırlığından) 1 SPEKTROSKOPİ PROBLEMLERİ Ref. e_makaleleri, Enstrümantal Analiz, Kütle Spektrometre Uygulamaları Molekül yapısı bilinmeyen bir organik molekülün yapısal formülünün tayin edilmesi istendiğinde, başlangıç

Detaylı

veya Monoalkoller OH grubunun bağlı olduğu C atomunun komşu C atomlarına bağlı olarak primer, sekonder ve tersiyer olmak üzere sınıflandırılabilirler:

veya Monoalkoller OH grubunun bağlı olduğu C atomunun komşu C atomlarına bağlı olarak primer, sekonder ve tersiyer olmak üzere sınıflandırılabilirler: ALKLLE Genel formülleri: n 2n+2 ( n 2n+1 = ) Fonksiyonel grupları: Alkollerin sistematik adlandırmasında en uzun zincirdeki atomuna göre alkan adının sonuna ol eki getirilir. Yapısında 1 tane grubu bulunduran

Detaylı

Oksidasyon ve redüksiyon reaksiyonu aynı anda yürür. Dr.Ecz. Serap YILMAZ

Oksidasyon ve redüksiyon reaksiyonu aynı anda yürür. Dr.Ecz. Serap YILMAZ ksijen miktarı artar Dr.Ecz. Serap YILMAZ ksidasyon ksijen miktarının artışı, hidrojen miktarının azalması (=) bağ oluşumu (deshidrojenasyon) ksijen reaktifinin doymamış bağlara katımı yerine fonksiyonlu

Detaylı

SEDATİF-HİPNOTİK İLAÇLAR İLE MEYDANA GELEN ZEHİRLENMELER. Barbitüratlar (Kullanımları sınırlandırılmış)

SEDATİF-HİPNOTİK İLAÇLAR İLE MEYDANA GELEN ZEHİRLENMELER. Barbitüratlar (Kullanımları sınırlandırılmış) KLİNİK TOKSİKOLOJİ SEDATİF-HİPNOTİK İLAÇLAR İLE MEYDANA GELEN ZEHİRLENMELER 31.10.2016 Doç. Dr. Sibel Özden İ.Ü. Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı SEDATİF-HİPNOTİK İLAÇLAR 20.yy

Detaylı

(trankilizan ilaçlar)

(trankilizan ilaçlar) Anksiyolitik ilaçlar (trankilizan ilaçlar) Anksiyete nedir? Anksiyete bozuklukları nedir? Anksiyete > Otonomik belirtiler Kalp hızında, tansiyonda, kalp kasılmasında, nefes hızında vs artış Norepinefrin

Detaylı

Oksidasyon ve Redüksiyon Reaksiyonları Oksidasyon Reaksiyonları

Oksidasyon ve Redüksiyon Reaksiyonları Oksidasyon Reaksiyonları 1.1.1. Oksidasyon ve Redüksiyon Reaksiyonları 1.1.1.1. Oksidasyon Reaksiyonları Bir organik molekülün oksidasyonu, oksijen miktarının artışı veya hidrojen miktarının azalması olarak tanımlanabilir. Başka

Detaylı

BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR

BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR 1) P. Volhardt, N. Schore; Organic Chemistry-Structure and Function, Sixth Edition. 2) H. Hart, L. E.

Detaylı

AMİNLER SEKONDER AMİN

AMİNLER SEKONDER AMİN AMİNLER (ALKİLLENMİŞ AMONYAK) AMİNLER (RNH 2 )PRİMER AMİN TERSİYER AMİN(R 3 N) SEKONDER AMİN R 2 NH Aminler Alkillenmiş Amonyak olarak tanımlanır. Azot Atomuna bağlı 2 tane H atomu varsa(bir tane alkil

Detaylı

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin Propiverin HCL Etki Mekanizması Bedreddin Seçkin 24.10.2015 Propiverin Çift Yönlü Etki Mekanizmasına Sahiptir Propiverin nervus pelvicus un eferent nörotransmisyonunu baskılayarak antikolinerjik etki gösterir.

Detaylı

AZEPİN İNTOKSİKASYONUKASYONU BENZODİAZEP GİRİŞ FARMAKOLOJİSİ FARMAKOLOJİSİ. Sık kullanılan ajanlardır

AZEPİN İNTOKSİKASYONUKASYONU BENZODİAZEP GİRİŞ FARMAKOLOJİSİ FARMAKOLOJİSİ. Sık kullanılan ajanlardır BENZODİAZEP AZEPİN İNTOKSİKASYONUKASYONU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ 05 10 2010 GİRİŞ Sık kullanılan ajanlardır Anksiyete, uykusuzluk, alkol yoksunluğu ve

Detaylı

Biyolojik Örneklerde İlaç Analizi ECZ 344 Prof.Dr. Dilek AK /7. DERS İLAÇ METABOLİTLERİ

Biyolojik Örneklerde İlaç Analizi ECZ 344 Prof.Dr. Dilek AK /7. DERS İLAÇ METABOLİTLERİ 1 Biyolojik Örneklerde İlaç Analizi ECZ 344 Prof.Dr. Dilek AK 02.05.2014 /7. DERS İLAÇ METABOLİTLERİ İlaç Metabolitleri 2 Bütün biyolojik sıvılar araştırılan ilacın metabolitlerinin potansiyel varlığına

Detaylı

Molekül formülü bilinen bir bileşiğin yapısal formülünün bulunmasında:

Molekül formülü bilinen bir bileşiğin yapısal formülünün bulunmasında: 1 1 H NMR İLE KALİTATİF ANALİZ-2 IR ve 1 H NMR ile Yapı Tayini Ref. e_makaleleri, Enstrümantal Analiz, 1 H NMR ile Yapı Tayini Molekül formülü bilinen bir bileşiğin yapısal formülünün bulunmasında: 1.

Detaylı

ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR (Antikonvülsan İlaçlar) Prof. Dr. Gülgün KILCIGİL

ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR (Antikonvülsan İlaçlar) Prof. Dr. Gülgün KILCIGİL ATİEPİLEPTİK İLAÇLAR (Antikonvülsan İlaçlar) Prof. Dr. Gülgün KILCIGİL 2017-2018 Epilepsi (halk arasında sara), beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin anormal elektro-kimyasal deşarj yapması sonucu ortaya

Detaylı

FONKSİYONLU ORGANİK BİLEŞİKLER I

FONKSİYONLU ORGANİK BİLEŞİKLER I FNKSİYNLU GANİK BİLEŞİKLE rganik bileşiklerde, bileşiğin temel kimyasal ve fiziksel özelliklerini belirleyen ve formülleri yazıldığında tanınmalarını sağlayan atom gruplarına fonksiyonel gruplar denir.

Detaylı

LOKAL ANESTEZİK İLAÇLAR. Prof.Dr. Meral Tunçbilek

LOKAL ANESTEZİK İLAÇLAR. Prof.Dr. Meral Tunçbilek LOKAL ANESTEZİK İLAÇLAR Prof.Dr. Meral Tunçbilek 2017-2018 Lokal anestezi, duyusal iletinin vücudun bir yerinden SSS'ne ulaşamaması durumudur. Lokal anestezikler, sinir liflerindeki uyarı (impuls) iletimini

Detaylı

BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR

BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR 1) P. Volhardt, N. Schore; Organic Chemistry-Structure and Function, Sixth Edition. 2) H. Hart, L. E.

Detaylı

2,5-Heksandion, C1 ve C3 karbonlarındaki hidrojenlerin baz tarafından alınmasıyla iki farklı enolat oluşturabilir:

2,5-Heksandion, C1 ve C3 karbonlarındaki hidrojenlerin baz tarafından alınmasıyla iki farklı enolat oluşturabilir: PROBLEM 14.1 PROBLEM 14.2 Tepkimenin yükseltgen koşullarında diol bileşiğinin önce bir hidroksil grubu yükseltgenerek (A) ve (B) bileşiklerinin karışımını oluşturur. Tepkime sırasında bu iki bileşik tekrar

Detaylı

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com Müracaat eden herkese muayenede uyku durumu sorulmalı İnsomnia (Uykusuzluk)

Detaylı

KARBOKSİLLİ ASİT TÜREVLERİ-I

KARBOKSİLLİ ASİT TÜREVLERİ-I KARBOKSİLLİ ASİT TÜREVLERİ-I KARBOKSİLLİ ASİT VE TÜREVLERİ (OH grubunun kopması ile oluşan bileşikler) Su ile etkileştiğinde karboksil asit oluşumuna neden olan organik bileşiklere karboksilik asit türevleri

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

Hidrojen ve halojenin yer aldığı veya almadığı koşullarda karbon ve oksijen içeren bileşikler

Hidrojen ve halojenin yer aldığı veya almadığı koşullarda karbon ve oksijen içeren bileşikler Uluslararası Patent Sınıflandırması C Sınıfı2 Hidrojen ve halojenin yer aldığı veya almadığı koşullarda karbon ve oksijen içeren bileşikler (kolesterol veya türevlerinin irradyasyon ürünleri 401/00; irradyasyonsuz

Detaylı

KİMYA-IV. Aromatik Hidrokarbonlar (Arenler) (5. Konu)

KİMYA-IV. Aromatik Hidrokarbonlar (Arenler) (5. Konu) KİMYA-IV Aromatik Hidrokarbonlar (Arenler) (5. Konu) Aromatiklik Kavramı Aromatik sözcüğü kokulu anlamına gelir. Kimyanın ilk gelişme evresinde, bilinen hidrokarbonların çoğu kokulu olduğu için, bu bileşikler

Detaylı

BALİKESİR ÜNİVERSİTESİ MERVE USTA 200510105031

BALİKESİR ÜNİVERSİTESİ MERVE USTA 200510105031 BALİKESİR ÜNİVERSİTESİ MERVE USTA 200510105031 Organik kimyada bilinen ilk tepkimelerden (metod) biridir. Bu reaksiyonun mucidi bilim adamı, Viktor Grignard, bu tepkime sayesinde 1912 Kimya Nobel ödülünün

Detaylı

Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil

Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil ORGANİK ASİTLER Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil (COOH) grubu bulunması nedeniyle karboksilli

Detaylı

HİDROKARBONLAR ve ALKANLAR. Kimya Ders Notu

HİDROKARBONLAR ve ALKANLAR. Kimya Ders Notu HİDROKARBONLAR ve ALKANLAR Kimya Ders Notu HİDROKARBONLAR ve ALKANLAR ALKANLAR Hidrokarbon zincirinde C atomları birbirine tek bağ ile bağlanmışlardır ve tüm bağları sigma bağıdır. Moleküllerindeki C atomları

Detaylı

Aromatik nitro bileşiklerinin sentezlerinde aşağıdaki yollardan faydalanılabilir.

Aromatik nitro bileşiklerinin sentezlerinde aşağıdaki yollardan faydalanılabilir. 1.1.1. Nitrolama ve Aromatik Nitro Bileşikleri Farmasötik önemi olan kimyasal maddeler arasında aromatik nitro bileşikleri (Ar-NO 2) önemli bir yer tutmaktadır. Nitro (-NO 2) grubu ilaç etken maddelerinin

Detaylı

4. Asetilen katımı: Aldehit ve ketonlara

4. Asetilen katımı: Aldehit ve ketonlara 4. Asetilen katımı: Aldehit ve ketonlara asetilen veya terminal asetilenik grup içeren alkinler katılarak alkinil bileşiklerini yaparlar. Metil etil ketona asetilen katılması ile sedatif-hipnotik bir ilaç

Detaylı

ATOMLAR ARASI BAĞLARIN POLARİZASYONU. Bağ Polarizasyonu: Bağ elektronlarının bir atom tarafından daha fazla çekilmesi.

ATOMLAR ARASI BAĞLARIN POLARİZASYONU. Bağ Polarizasyonu: Bağ elektronlarının bir atom tarafından daha fazla çekilmesi. ATOMLAR ARASI BAĞLARIN POLARİZASYONU Tüm kimyasal reaksiyonlardaki ortak nokta: elektron (e - ) alışverişi e - transferi sonucu bazı bağlar kırılır, bazı bağlar yer değiştirir ya da yeni bağlar oluşabilir.

Detaylı

KİMYA-IV. Alkinler (4. Konu)

KİMYA-IV. Alkinler (4. Konu) KİMYA-IV Alkinler (4. Konu) Alkinler (Asetilenler) En az bir tane karbon-karbon üçlü bağı içeren hidrokarbonlara alkinler veya asetilenler denir. C C 2 Alkinler Yalnızca bir tane karbon-karbon üçlü bağı

Detaylı

Farmakoloji bilgileri kullanılarak farmakoloji dışında yanıtlanabilecek olan toplam soru sayısı: 8

Farmakoloji bilgileri kullanılarak farmakoloji dışında yanıtlanabilecek olan toplam soru sayısı: 8 Soruların konulara göre dağılımı: Otonom Sinir Sistemi : 5 Santral Sinir Sistemi : 5 Genel Farmakoloji: 2 Kardiyovaskuler sistem: 3 Otakoid: 2 Endokrin sistem: 2 Antiviral ilaçlar: 1 Konu dağılımı daha

Detaylı

Farmasötik Toksikoloji

Farmasötik Toksikoloji Farmasötik Toksikoloji 2014 2015 2.Not Doç.Dr. Gül ÖZHAN Absorbsiyon Kan hücreleri Dağılım Dokularda depolanma Eliminasyon Kimyasal Serum proteinleri Kan veya plazma Etki bölgesi Metabolizma Eliminasyon

Detaylı

Vitaller ; Kan gazı;

Vitaller ; Kan gazı; 48 yaşında bayan hasta 112 tarafından acil servise getiriliyor. Hasta evde koma halinde ve siyanotik olarak bulunmuş. Vitaller ; Kan basıncı: 70 mmhg Nabız: 100 /dk Ateş: 36,2 Baş-boyun: unikterik, siyanotik,

Detaylı

Organik Reaksiyonlara Giriş

Organik Reaksiyonlara Giriş rganik eaksiyonlara Giriş Dr. Kayhan BLELLİ Temel haldeki bazı elementlerin elektron dizilişleri Değerlik Elektronları (idrojen): 1s 1 1 (Karbon): 1s 2 2s 2 2p 2 4 N (Azot): 1s 2 2s 2 2p 3 5 (ksijen):

Detaylı

FARMAKOKİNETİK. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FARMAKOKİNETİK. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN FARMAKOKİNETİK Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN 2 İlaç Vücuda giriş Oral Deri İnhalasyon Absorbsiyon ve Doku ve organlara Dağılım Toksisite İtrah Depolanma Metabolizma 3 4 İlaçların etkili olabilmesi için, uygulandıkları

Detaylı

AROMATİK BİLEŞİKLER

AROMATİK BİLEŞİKLER AROMATİK BİLEŞİKLER AROMATİK HİDROKARBONLAR BENZEN: (C 6 H 6 ) Aromatik moleküllerin temel üyesi benzendir. August Kekule (Ogüst Kekule) benzen için altıgen formülü önermiştir. Bileşik sınıfına sistematik

Detaylı

Organik Reaksiyonlara Giriş

Organik Reaksiyonlara Giriş Formal Yük rganik eaksiyonlara Giriş Araş. Gör. Kayhan BLELLİ Formal Yük = 4 0 4 = 0 Değerlik Elektronları sayısı 6 4 2 = 0 Bağ Sayısı rtaklanmamış Elektronların sayısı : : Atomun Yaptığı 6 6 1 = 1 3 eaksiyon

Detaylı

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER Biyokimyanın tanımı yaşamın temel kimyası ile ilgilenen bilim dalı (Bios, Yunancada yaşam demektir.) canlı sistemin yapısını ve fonksiyonlarını kimyasal

Detaylı

Deney 1 HĐDROKSĐL GRUBU: ALKOL VE FENOLLERĐN REAKSĐYONLARI. Genel prensipler

Deney 1 HĐDROKSĐL GRUBU: ALKOL VE FENOLLERĐN REAKSĐYONLARI. Genel prensipler Deney 1 ĐDKSĐL GUBU: ALKL VE FENLLEĐN EAKSĐYNLAI Genel prensipler Alkol ve fenoller su benzeri organik yapılardır. - yapısındaki nin yerine; alkollerde alifatik grup(-),fenollerde ise aromatik grup(ar-)

Detaylı

ADI VE SOYADI GÜZ YARIYILI MBG ORGANİK KİMYA FİNAL SINAVI

ADI VE SOYADI GÜZ YARIYILI MBG ORGANİK KİMYA FİNAL SINAVI 1 ADI VE SYADI : 2013-2014 GÜZ YAIYILI MBG GAİK KİMYA İAL SIAVI 20.01.2014 SIAV AKKKIDA BİLGİ: 40 TAE TEST SUSU (50 PUA), 5 TAE KLASİK SU (50 PUA) VADI. SULA ve ÇÖZÜMLE 1.Aşağıdaki yapılardan hangisinde

Detaylı

Alkoller, Eterler ve Tiyoller

Alkoller, Eterler ve Tiyoller Alkoller, Eterler ve Tiyoller Alkoller (R- OH) Alkoller, OH (hidroksil) fonksiyonel grubu taşıyan organik bileşiklerdir (alkil veya aril grubuna bağlı hidroksil) Metanol (CH 3 OH) en basit alkoldür Chemistry,

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

ORGANİK KİMYA ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST - 1

ORGANİK KİMYA ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST - 1 RGANİK KİMYA ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST - 1 1. Alkanlar, parafinler olarakta adlandırılırlar. lefinler ise alkenlerdir. 5. ( ) 2 C( ) 2 bileşiğinin UPAC adı: 1 C 2 3 4 5 6 2.5 dimetil 2 hekzen dir. 2. Siklo alkenlerin

Detaylı

İÇİNDEKiLER. Önsöz...,... v BÖLÜM I. TOKSiKOLOJi'YE GiRiŞ

İÇİNDEKiLER. Önsöz...,... v BÖLÜM I. TOKSiKOLOJi'YE GiRiŞ İÇİNDEKiLER Önsöz...,... v BÖLÜM I TOKSiKOLOJi'YE GiRiŞ 1. 1.1 1.2 1.3 1.4 1.5 1.6 2. 2.1 2.2 2.3 3. 3.1 3.2 3.3 3.4 3.5 Toksikoloji de Temel Kavramlar...2 Toksikoloji'nin alt birimleri...2 Zehir ve Toksik

Detaylı

HİDROKARBONLAR ve ALKİNLER. Kimya Ders Notu

HİDROKARBONLAR ve ALKİNLER. Kimya Ders Notu HİDROKARBONLAR ve ALKİNLER Kimya Ders Notu HİDROKARBONLAR ve ALKiNLER Karbon atomları arasında en az bir üçlü bağ içerdiklerinden doymamış hidrokarbonlardır. Üçlü bağdan biri sigma, diğerleri pi bağıdır.

Detaylı

MSS ni Uyaran İlaçlar

MSS ni Uyaran İlaçlar MSS ni Uyaran İlaçlar Prof.Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MSS ve solunum uyarıcıları Baskı altına alınmış solunum merkezini uyarırlar Nefes

Detaylı

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ 1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak

Detaylı

KARBOKSİLLİ ASİTLER#2

KARBOKSİLLİ ASİTLER#2 KARBOKSİLLİ ASİTLER#2 ELDE EDİLME TEPKİMELERİ KİMYASAL ÖZELLİKLERİ KULLANIM ALANLARI ELDE EDİLME TEPKİMELERİ 1. Birincil (primer) alkollerin ya da aldehitlerin yükseltgenmesiyle elde edilir. Örnek: İzobütil

Detaylı

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. Zeytinyağlı sabun Kükürtlü sabun Yosunlu sabun Isırgan özlü

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

KONDENSASYON REAKSİYONLARI

KONDENSASYON REAKSİYONLARI KNDENSASYN EAKSİYNLAI KNDENSASYN İki ya da daha fazla molekülün, aralarından su/alkol gibi küçük moleküllerin çıkışı ile birleşmesine kondensasyon denir. Karbonil bileşiklerinin önemli özgün özelliklerinden

Detaylı

Ödevleri teslim ederken bu soru sayfası da verilmek zorundadır.

Ödevleri teslim ederken bu soru sayfası da verilmek zorundadır. 12. BÖLÜM: ARENLERİN REAKSİYONLARI: ELEKTROFİLİK AROMATİK YER DEĞİŞTİRME TEPKİMELERİ (ÖDEV TESLİM TARİHİ 13/03/2017) 1) Aşağıda verilen tepkimelerin ana organik ürününü yazınız. 2) aşağıda verilen bileşiği

Detaylı

SEDATİF-HİPNOTİKLER (SAKİNLEŞTİRİCİ-UYKU VEREN DROGLAR) İlk kullanılan droglar 1853, 1864 de bromür, 1900 den önce kloral hidrat, paraldehit ve

SEDATİF-HİPNOTİKLER (SAKİNLEŞTİRİCİ-UYKU VEREN DROGLAR) İlk kullanılan droglar 1853, 1864 de bromür, 1900 den önce kloral hidrat, paraldehit ve 1 SEDATİF-HİPNOTİKLER (SAKİNLEŞTİRİCİ-UYKU VEREN DROGLAR) İlk kullanılan droglar 1853, 1864 de bromür, 1900 den önce kloral hidrat, paraldehit ve üretan ve 1903 de barbital, 1912 de fenobarbital ve 1960

Detaylı

KİMYA-IV. Aromatik Hidrokarbonlar (Arenler) (5. Konu)

KİMYA-IV. Aromatik Hidrokarbonlar (Arenler) (5. Konu) KİMYA-IV Aromatik Hidrokarbonlar (Arenler) (5. Konu) Aromatiklik Kavramı Aromatik sözcüğü kokulu anlamına gelir. Kimyanın ilk gelişme evresinde, bilinen hidrokarbonların çoğu kokulu olduğu için, bu bileşikler

Detaylı

PROSPEKTÜS BECOVİTAL YUMUŞAK KAPSÜL

PROSPEKTÜS BECOVİTAL YUMUŞAK KAPSÜL PROSPEKTÜS BECOVİTAL YUMUŞAK KAPSÜL FORMÜLÜ : Bir Yumuşak Kapsül ; B 1 vitamini 15 mg B 2 vitamini 15 mg B 6 vitamini 10 mg B 12 vitamini 10 mcg Nikotinamid 50 mg Kalsiyum Pantotenat 25 mg D-Biotin 0.15

Detaylı

Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır.

Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır. DAĞILIM AŞAMASINI ETKİLEYEN ÖNEMLİ FAKTÖRLER Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır. Bu bağlanma en fazla albüminle olur. Bağlanmanın en önemli özelliği nonselektif

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Uygulama şekli: Az miktarda su ile seyreltilerek ya da seyreltilmeden yutulmaksızın gargara yapılır.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Uygulama şekli: Az miktarda su ile seyreltilerek ya da seyreltilmeden yutulmaksızın gargara yapılır. KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI: DİCLORAL gargara 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Her 1 ml 0,74 mg diklofenak (serbest asit şeklinde) içerir. Yardımcı madde(ler): Yardımcı

Detaylı

HİDROKARBONLAR HİDROKARBONLAR 2. AROMATİK 1. ALİFATİK HİDROKARBONLAR HİDROKARBONLAR TEK HALKALI (BENZEN VE TÜREVLERİ) DOYMAMIŞ

HİDROKARBONLAR HİDROKARBONLAR 2. AROMATİK 1. ALİFATİK HİDROKARBONLAR HİDROKARBONLAR TEK HALKALI (BENZEN VE TÜREVLERİ) DOYMAMIŞ HİDROKARBONLAR HİDROKARBONLAR HİDROKARBONLAR 1. ALİFATİK HİDROKARBONLAR 2. AROMATİK HİDROKARBONLAR DOYMUŞ HİDROKARBONLAR DOYMAMIŞ HİDROKARBONLAR TEK HALKALI (BENZEN VE TÜREVLERİ) BİTİŞİK İKİ HALKALI (NAFTALİN)

Detaylı

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ ANTİSEPTİKLER 1 Kavramlar: Antiseptik: Canlılar üzerinde (cilde ve dışarı açılan boşlukların mukozasına) dıştan uygulanmak suretiyle kullanılan antimikrobik ilaçlardır. Dezenfektan: Cansız cisimler (cerrahi

Detaylı

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları [Çocuklarda Akılcı İlaç Kullanımı] Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları Ayşın Bakkaloğlu Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik Nefroloji Ünitesi İlaç Metabolizması Esas organ

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

Bölüm 11 Alkoller ve Eterler. Alkollerin Yapısı. Sınıflandırma. Hidroksil (-OH) fonksiyonel grubu Oksijen sp 3 melezleşmiştir. =>

Bölüm 11 Alkoller ve Eterler. Alkollerin Yapısı. Sınıflandırma. Hidroksil (-OH) fonksiyonel grubu Oksijen sp 3 melezleşmiştir. => Bölüm 11 Alkoller ve Eterler Alkollerin Yapısı idroksil (-) fonksiyonel grubu ksijen sp 3 melezleşmiştir. 2 Sınıflandırma Primer(Birincil): ın bağlandığı karbon sadece bir adet karbona bağlı. Sekonder(Đkincil):

Detaylı

ÜNİTE 15 Organik Kimya - II Heteroatomlu Bileşikler

ÜNİTE 15 Organik Kimya - II Heteroatomlu Bileşikler ÜİTE 15 rganik Kimya - II eteroatomlu Bileşikler Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; eteroatom kavramını, eteroatom içeren bileşiklerin önemini, eteroatom içeren bileşiklerin reaksiyonlarını, eteroatom

Detaylı

Benzodiazepin Bağımlılığı

Benzodiazepin Bağımlılığı Benzodiazepin Bağımlılığı Ozan Ezgi Berberoğlu Veteriner Hekim İ.Ü. DETAE, Sinirbilim AD Madde Bağımlılığı Bağımlılığa yol açan maddeler; genel olarak yaşamı sürdürmek için gerekli olmadığı halde keyif

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 9. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 9. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 9. HAFTA Meslek Hastalıklarına Neden Olan Kimyasallar Meslek Hastalıkları meslekle-işle ilgili hastalıklardır. Meslek hastalıklarının Genel Özellikleri: Kendine özgü bir klinik tablo,

Detaylı

Alkinler (Asetilenler)

Alkinler (Asetilenler) Organik-İnorganik Kimya Alkinler (Asetilenler) ALKİNLER (ASETİLENLER) Genel formülleri C n H 2n-2 şeklinde olan ve yapılarında en az bir üçlü bağ içeren bileşiklerdir. Bu bileşiklere, moleküllerindeki

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

DOZ hastada belli bir zamanda, beklenen biyolojik yanıtı oluşturabilmek için gerekli olan ilaç miktarıdır.

DOZ hastada belli bir zamanda, beklenen biyolojik yanıtı oluşturabilmek için gerekli olan ilaç miktarıdır. DOZ hastada belli bir zamanda, beklenen biyolojik yanıtı oluşturabilmek için gerekli olan ilaç miktarıdır. 1. Etkisiz Doz 2. Terapötik Doz ( Efektif Doz, Tedavi Dozu) 3. Toksik Doz 4. Letal Doz Terapötik

Detaylı

Yeni doğan ve çocukta ilaç metabolizması ve dikkat edilmesi gereken hususlar

Yeni doğan ve çocukta ilaç metabolizması ve dikkat edilmesi gereken hususlar Yeni doğan ve çocukta ilaç metabolizması ve dikkat edilmesi gereken hususlar 1937 yılında 107 çocuk streptokok enfeksiyonu için aldıkları sülfonilamid ekstresinden dolayı ölmüşlerdir. Nedeni araştırıldığında

Detaylı

ERKAN ALTUN

ERKAN ALTUN 2008-200 2009 EĞİTİM M VE ÖĞRETİM M YILI 200610105003 ERKAN ALTUN RGANİK K SENTEZLER SCHMİDTH REAKSİYNLARI Hidrojen azidin elektrofillerle (karbonil bileşikleri,tersiyer ikleri,tersiyer alkoller,alkenler

Detaylı

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ. Çeşitli Pirimidin Türevlerinin Sentezi. Doç.Dr. Esvet AKBAŞ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ. Çeşitli Pirimidin Türevlerinin Sentezi. Doç.Dr. Esvet AKBAŞ YÜZÜCÜ YIL ÜİVERSİTESİ FE FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ Çeşitli Pirimidin Türevlerinin Sentezi Doç.Dr. Esvet AKBAŞ SUUM İÇERİĞİ: Pirimidin ve Pirimidin Türevleri Genel Özellikleri Kullanım Alanları Reaksiyonları

Detaylı

PROBLEM 13.1 a) Birincil alkoller KMnO 4 gibi güçlü yükseltgenler ile aldehit basamağında tutulamazlar ve karboksilik asitlere kadar yükseltgenirler.

PROBLEM 13.1 a) Birincil alkoller KMnO 4 gibi güçlü yükseltgenler ile aldehit basamağında tutulamazlar ve karboksilik asitlere kadar yükseltgenirler. PROBLEM 13.1 a) Birincil alkoller KMnO 4 gibi güçlü yükseltgenler ile aldehit basamağında tutulamazlar ve karboksilik asitlere kadar yükseltgenirler. b)ikincil alkoller ketonlara yükseltgenirler. PROBLEM

Detaylı

$e"v I)w ]/o$a+ s&a; %p,{ d av aa!!!!aaa!a!!!a! BASIN KİTAPÇIĞI 00000000

$ev I)w ]/o$a+ s&a; %p,{ d av aa!!!!aaa!a!!!a! BASIN KİTAPÇIĞI 00000000 BASIN KİTAPÇIĞI 00000000 AÇIKLAMA 1. Bu kitapç kta Lisans Yerle tirme S nav - Kimya Testi bulunmaktad r.. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 5 dakikadır.. Bu kitapç ktaki testlerde yer alan her

Detaylı

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ DEPRESSANI OLARAK KULLANILAN BİTKİLER

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ DEPRESSANI OLARAK KULLANILAN BİTKİLER SANTRAL SİNİR SİSTEMİ DEPRESSANI OLARAK KULLANILAN BİTKİLER Doç.Dr. Özlem BAHADIR ACIKARA Ankara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı SSS ETKİLİ İLAÇ/BİTKİLER 1. SSS depressanları

Detaylı