M L L Î F O L K L O R

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "M L L Î F O L K L O R"

Transkript

1 M L L Î F O L K L O R Üç Ayl k Uluslar Aras Halkbilimi Dergisi International and Quarterly Journal of Folklore Revue Internationale et Trimestrielle du Folklore Türkiye de ilk halkbilimi enstitüsü 1966 y l nda bu adla kuruldu. Cilt/Volume/Tome: 6 Y l/year/année: 12 Say /Number/Nombre: 48 K fl/winter/hiver: 2000 ISSN Ç NDEK LER/TABLE DES MAT ERES 34. Y l nda "Millî Folklor" ve Kurumlaflma / Par l'éditeur...4 M. Öcal O UZ Türk Destanc l k Gelene ine Bütüncül Yaklaflabilme ve Alp Kavram Üzerine Baz Yeni Yaklafl m Denemeleri /Approaching Completely to Turkish Epic Tradition And Some New Epproaching Tests On "Alp" Concept...5 Yrd. Doç.Dr. Mehmet AÇA "Kurmanbek" ve "Seyitbek" Destanlar / Les épopées "Kurmanbek" et "Seyitbek"...18 Doç. Dr. Nerin KÖSE Ç ld rl Âfl k fienlik le Narmanl Âfl k Sümmanî'nin Karfl laflmalar / Les dialogues de la poésie entre Tch ld rl Ach k Chenlik" et "Narmanl Ach k Sümmanî"...24 Yrd. Doç. Dr. Dilaver DÜZGÜN Hâflimî Kitapl nda Türkçe Bir Cönk/ Un "Cönk" en turc dans la bibliothèque de "Hachimî"...27 Yrd. Doç. Dr. Bilâl KEM KL Settar Han Hikâyesindeki Motifler ve Formel Unsurlar II/ Les motifs et les éléments formels dans le récit "Settar Han" II...37 Yrd. Doç. Dr. Enver ARAS Dede Korkut Kitab ndaki Bams Beyrek ile Anadolu'da Anlat lan Bey Böyrek Hikâyeleri ve Masallar Üzerine Motif Bak m ndan Bir Karfl laflt rma Denemesi/Un essai comparatif au regard du motif sur Bams Beyrek dans le livre "Dede Korkut" et les contes et les récits Bey Böyrek en Anatolie...43 Ömer YILAR Millî Folklor 1

2 Uygur Türklerinde Karikatür/La caricature chez les Uygur...48 Sedat fiah N Hac beyov ve Halk Musikisi /Hac beyov and Folk Music...52 Prof. Dr. Babek KURBONOV Yavuz fien Hayvanc l k Terimleri le lgili Bir Makale ve Baz Küçükbafl Hayvanc l k Terimlerimiz 3/Un article sur les termes d'élevage et certains de nos termes d'élevage menu bétail Yrd. Doç. Dr. Nergis B RAY Hakas Sözlü Edebiyat nda "Taxpax"/"Taxpax" dans la littérature orale de Hakas...72 Gülsüm K LL K z l Elma ve Roma Papas Efsanesi/La légende de la pomme rouge et du Pape de Rome...84 Prof. Dr. Pertev Naili BORATAV Çev.: Doç. Dr. M. Öcal O UZ Millî Folklor/Uluslar Aras Halkbilimi Dergisi Yay n lkeleri...89 Millî Folklor/Revue Internationale du Folklore Principes de Publication...91 Alt nc Cildin Dizini/L'index de la sixième tome Millî Folklor

3 HAKEM KURULU Editorial Board/Comité d'experts Prof. Dr. Ziyad AKKOYUNLU Prof. Dr. Ensar ARSLAN Prof. Dr. Muhan BAL Prof. Dr. lhan BAfiGÖZ Prof. Dr. fiükrü ELÇ N Prof. Dr. Nevzat GÖZAYDIN Prof. Dr. Umay GÜNAY Prof. Dr. Abdurrahman GÜZEL Prof. Dr. Metin KARADA Prof. Dr. Hasan ÖZDEM R Prof. Dr. Saim SAKAO LU Prof. Dr. Bilge SEY DO LU Prof. Dr. Fikret TÜRKMEN Prof. Dr. Dursun YILDIRIM Prof. Dr. Kemal YÜCE Doç. Dr. Ali Berat ALPTEK N Doç. Dr. Erman ARTUN Doç. Dr. Pakize AYTAÇ Doç. Dr. Mustafa CEM LO LU Doç. Dr. Ali ÇEL K Doç. Dr. Ahmet DO AN Doç. Dr. Ali DUYMAZ Doç. Dr. Metin EK C Doç. Dr. Metin ERGUN Doç. Dr. smail GÖRKEM Doç. Dr. fieyma GÜNGÖR Doç. Dr. Nerin KÖSE Doç. Dr. Hayrettin RAYMAN Doç. Dr. Esma fi MfiEK Doç. Dr. Ali TORUN Hacettepe Üniversitesi Dicle Üniversitesi Atatürk Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Ankara Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Gazi Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Ankara Üniversitesi Selçuk Üniversitesi Atatürk Üniversitesi Ege Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Selçuk Üniversitesi Çukurova Üniversitesi Gazi Üniversitesi Uluda Üniversitesi Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Teknik Üniversitesi Bal kesir Üniversitesi Ege Üniversitesi Selçuk Üniversitesi Erciyes Üniversitesi stanbul Üniversitesi Ege Üniversitesi Atatürk Üniversitesi F rat Üniversitesi Afyon Kocatepe Üniversitesi Millî Folklor 3

4 34. YILINDA "M LLÎ FOLKLOR" ve KURUMLAfiMA Bir grup folklor sevdal s, "zaman n neresinden dönülse kârd r" diyerek 1966 y l nda Millî Folklor Enstitüsü'nü kurdular. Bu folklor sevdal lar n n ölenlerine Tanr 'dan rahmet, hayatta olanlar na sa l kl ömürler diliyoruz. Bu sevdal lardan ölenler öldü ama, kalanlar için ne ac d r ki, kurduklar ve "binler yaflas n" diye alk fl verdikleri "enstitü"leri kendilerinden önce bu dünyadan göcüp gitti. fiimdi uzmanl k alan folklor olanlar n d fl nda, Kültür Bakanl 'na ba l Halk Kültürlerini Araflt rma ve Gelifltirme Genel Müdürlü ü'nün 1966 y l nda kurulan Millî Folklor Enstitüsü'nü yutan sürecin son bürokratik halkas oldu unu bugün kaç kifli biliyor? Kiflisel olarak, ne "Daire Baflkanlar "n ne de "Genel Müdürleri"ni suçlumay, hepsinin iyi niyet ve gayretlerine tan kl k etmifl biri olarak haks zl k olarak de erlendiririm. Ancak, bir bakanl a ba l bir birim, ister ba ms z "Daire Baflkanl " isterse "Genel Müdürlük" olsun ne yaz k ki, iki flekilde de "Enstitü" de ildir. Genel Müdürlük, "bürokratik hizmet birimi"dir, Enstitü, "bilimsel araflt rma kurumu"dur. Bu çerçevede örne in Kültür Bakanl 'na ba l ad geçen Genel Müdürlük, e er isterse kendi bünyesinde Türk folklorunu bilimsel olarak araflt rmak üzere bir Enstitü kurabilir ve yürütmekte oldu u bilimsel çal flmalar bu enstitüye aktarabilir. Ne yaz k ki, Enstitünün kapat lmas yla hizmet birimleri ile bilimsel araflt rma birimleri iç içe girmifltir. Dileriz ki, Kültür Bakanl bu açmaz k sa zamanda görür ve en az ndan bu Genel Müdürlük bünyesinde bir folklor araflt rma enstitüsü kurar. Ancak bugün için gerçek olan fludur ki, Millî Folklor'un enstitüsü kapanm flt r. Türkiye'de baflar lmas zor ifllerden birisi de kurumlaflmad r. Türkiye'de yüzy l n doldurmufl kurum say s n n azl, bizim alan m zda vehamet boyutuna ulafl yor. Bir yüzy l n dörtte birini aflan ve "gelene ine" ve "gelece ine" sahip ç karak geliflen kaç kurumumuz veya kaç dergimiz vard r? Millî Folklor Dergisi kendisini, addafl olan Millî Folklor Enstitüsü'nün yasal de- ilse bile "millî folklor davas na hizmet aç - s ndan" bilimsel devamc s olarak görmekte ve kendi kurumlaflma sürecinin bafllang ç tarihini Millî Folklor Enstitüsü'nün kurulufl tarihi olan 1966 olarak de erlendirmekte, bu nedenle de bu enstitünün bilimsel ruhunu Millî Folklor Dergisi'nde yaflatmaya çal flmaktad r. Bu anlay fl içerisinde Millî Folklor Enstitüsü'nün kuruluflunun 34. y l n kutluyoruz. *** fiükrü ELÇ N Özel Say s 'n n haz rl klar meslektafllar m z n gösterdi i büyük ilgi sayesinde h zla devam ediyor. Bu say y planlad m zdan daha çabuk ve daha güçlü bir muhteva ile haz rlayaca m z umuyoruz ve meslektafllar m z n "fiükrü Hoca" ile ilgili yaz lar n bekliyoruz. *** Bu say ile alt nc cildimizi tamamlad k. Alt nc cildin dizinini haz rlayan Bahar ve Ruhsar Selenay'a teflekkürler... *** Siz say n yazar ve okurlar m z sayg ile selaml yor ve 2001'in Bahar' nda Millî Folklor Enstitüsü'nün kuruluflunun 35., Millî Folklor Dergisi'nin kuruluflunun 14., yay na bafllamas n n 13. y l nda ve 49. say s nda buluflmay diliyoruz. M. Öcal O UZ Yay n Yönetmeni 4 Milli Folklor

5 TÜRK DESTANCILIK GELENE NE BÜTÜNCÜL YAKLAfiAB LME VE ALP KAVRAMI ÜZER NE BAZI YEN YAKLAfiIM DENEMELER * APPROACHING COMPLETELY TO TURKISH EPIC TRADITION AND SOME NEW EPPROACH NG TESTS ON ALP CONCEPT Yrd. Doç. Dr. Mehmet AÇA** ÖZET Bu makalede, Türk destanc l k gelene inin farkl Türk topluluklar n n destanc l k geleneklerinin mukayesesi, Türk destanlar n n din, medeniyet kavramlar ve tarihî geliflim çerçevesinde tasnifi gibi baz problemlerine dikkat çekilmifltir. Daha sonra, fiamanizm, Kök Teñri, Tabiat ve atalar kültü kavramlar gözden geçirilmifltir. Alp kavram, Türklerin en eski dini olan Kök Teñricilikle birlikte ele al nm flt r. Alp kavram, Bat Türkleri ve Do u Türkleri (Güney ve Kuzey Sibirya) yaflad klar bölgeler olmak üzere iki grupta ele al nm flt r. Anahtar Kelimeler Alp, O uz Ka an, Türk Destanc l k Gelene i, Kök Teñri, fiamanizm ABSTRACT In this article, was attracted attention on some problems of Turkish epic tradition etc. comprasion of different Turkic communities epic traditions, classification of Turkish epics according to religion (pre- slam and slam) and civilization, historical progress of Turkic communities. Then was examined some concepts etc. Shamanism, Kok Teñri, Cults of nature and fathers. Alp concept was examined together Kok Teñri was the oldest Turkish religion. Alp concept was examined in two part: the regions which West Turks and East Turks lived. Key Words Hero, Oguz Kagan, Turkish Epic Tradition, Kok Teñri, Shamanism Türk destanc l k gelene i üzerine Anadolu sahas nda yap lan araflt rmalarda Gök Tanr c l k, fiamanizm, slam, Göçebe ve Yerleflik Toplum fiartlar, slam Öncesi ve slamî Dönem Türk Destanlar, Alp Tipi, Alp-Eren (Gazi) Tipi gibi baz anahtar kavramlar n ön plana ç kt görülmektedir. Bütün bu anahtar kavramlar, Türk toplumunun tarih boyunca tarihî, sosyal, iktisadî ve co rafî flartlara ba l olarak geçirmifl oldu u evreler ve bu evrelerin sözlü gelenek üzerindeki etkileriyle do rudan ba lant l olarak ortaya ç km fllard r. Türk destanc l k gelene i incelemelerinde araflt r c lar, yukar da s ralanan anahtar kavramlar çerçevesinde destanlar belirli s n flamalara tabi tutmufllard r. Bu s n fland rmalarda da öncelikle Türk toplumunun girmifl oldu u dinler, dahil oldu u medeniyet daireleri ve yay lm fl oldu u co rafyalardaki di er toplumlar taraf ndan u rat ld kültürel etkilenmeler dikkate al nm flt r. Tabiat yla, toplumun geçirmifl oldu u bütün evreler ve yaflad de ifliklikler, do ru- ** Bal kesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Ö retim Üyesi Milli Folklor 5

6 dan bir insan yaratmas olan sözlü ürünlerde de yans mas n bulmufltur. Bir dönem Gök Tanr c bir inanç sistemine sahip olan Türklerin önemli bir k sm, ilerleyen dönemlerde slam dinine dahil olup yerleflti i Ön Asya co rafyas na adapte oldukça destanlarda ifade bulan düflünce ve inanç kal plar nda do al olarak baz de ifliklikler gözlenir olmufltur. O uz Ka an destan n n Uygurca nüshas nda yer alan O uz tipiyle Reflideddin taraf ndan Fars dilinde kaleme al nan O uzname deki O uz tipi aras nda slam ve Ön Asya co rafyas ndan kaynaklanan baz ideolojik ve sosyal farkl l klar meydana gelmifltir. Öyle ki, bu baz farkl laflmalar, bir tak m folklorcuyu slam öncesi Türk destanlar yla slamî dönemde teflekkül eden Türk destanlar n mukayese ederken baz eksik ya da yanl fl yarg lara bile sürükleyebilmifltir. slam öncesi destanlarda kuru bir cihangirlik ya da sadece güç ve tahakküme dayal cihan hakimiyeti ideolojisinin hakim oldu- u, slamî dönemde teflekkül eden destanlarda ise yüce bir ideal ( la-y kelimetullah, nizam- âlem) u runa yaflanan mücadelelerin yer ald, baz kaynaklarca alt çizilerek dile getirilmifltir. Halbuki ideoloji baflta olmak üzere, meydana gelen de iflikliklerin özde de il de çoklukla kabukta oldu u dikkate al nm fl olsa idi, yap lan baz de erlendirmelerin eksikli i daha bafllang çta görülecekti. Bunun için de geçmifl Türk topluluklar yla günümüz Türk topluluklar - n n düflünce ve inan fl sistemlerinin destanlar, inanmalar ve mitolojik araflt rmalar vas tas yla mukayeseli bir flekilde ele al nmas gerekmektedir 1. Türk destanc l k gelene ini incelemede Anadolu sahas Türk araflt r c lar - n n baz tespitleri eksik yapmalar nda ve araflt rmalar n doyurucu bir noktaya gelememesinde, her halde di er Türk bölgelerinde günümüzde de çok canl bir flekilde yaflat lmakta olan destan geleneklerinin incelenememesi, araflt rmalar n istenen ölçüde mukayeseli bir flekilde yap lamamas etkili olmufl olsa gerektir. Gerçeklefltirilen incelemelerin bugüne kadar bilinen klasik tasnifler içinde yer alan ve daha çok Türklü ün bat koluyla iliflkilendirilen destan metinleriyle s n rl kalmas, Altay, Hakas, Tuva, fior, Saha, K rg z, Baflkurt, vs. Türk boylar na ait destan metinlerinin incelenememesi ve yukar da ad zikredilen ortak-büyük Türk destanlar yla mukayese edilememesi, Türk toplumunun binlerce y l kapsayan tarihsel bir süreçte meydana getirdi i destanc l k gelene inin geçmifli ve bugünüyle bir bütün olarak ele al nmas n geciktirmifltir. Bunda da, ad geçen Türk bölgeleriyle uzun y llar boyunca yaflanan kopukluk, Anadolu ve di er Türk sahalar ndaki Türk araflt r c lar - n n yap lmas gereken bu çal flmalar için gerekli haz rl klar yapamamas ve en önemlisi de Rus *** ve Bat l türkologlar n ortaya koydu u verileri, bütüncül ve mukayeseli yaklafl mlar do urabilecek olan Türk merkezli bir türkoloji mant - n tam anlam yla oluflturup yeniden elefltirel bir flekilde ele alamamas etkili olmufltur. 2 Türk destanlar üzerine yap lan de erlendirmelerde, slam öncesi Türk destanlar n n bafl tipi olan alp ile slamî dönem Türk destanlar n n bafl tipi olan alp-eren (gazi) üzerinde zaman zaman mukayeseler yap ld görülmektedir. Elbette ki bu mukayeseler, Türk ulusunun geçirdi i evreler ve bu evre- 6 Milli Folklor

7 lerin onun sözlü ve yaz l yaratmalar ndaki etkilerinin ortaya konulmas aç - s ndan son derece gereklidir. Anadolu sahas nda alp ve alp-eren (gazi) tipleri üzerine en kapsaml çal flmay Mehmet Kaplan yapm flt r ve onun de erlendirmeleri, kendisinden sonra gelen pek çok araflt r c taraf ndan bir ç k fl noktas olarak kabul edilmifltir 3. Kaplan n alp tipi için O uz Ka an ve Köro lu destanlar ndan ve alp-eren (gazi) tipi için de slamî dönem destanlar ndan yola ç karak yapt tespitleri, Türk destanc l k gelene i ve bu gelene in ortaya ç kard tipler üzerine Anadolu sahas nda yap lm fl k ymetli araflt rmalardand r. Kaplan, de erlendirmelerini kendi dönemine kadar yap lan çal flmalar fl nda gerçeklefltirmifltir ve o günden bugüne gerek Türk destanc - l k gelene i üzerine ve gerekse Türklerin eski ve yeni dönemlerindeki inanç ve düflünce sistemleri üzerine Anadolu ve di er Türk bölgelerinde önemli çal flmalar yap lm flt r. Bu çal flmalar ve di- er Türk gruplar n n destanlar na ait metin neflirleri sonucunda Kaplan n ad geçen tipler, özellikle de alp tipi üzerine yapt tespitlerini yeniden gözden geçirmek, onlara yeni katk larda bulunma zarureti do mufltur. Kaplan, özellikle de alp tipinin en yüksek noktas n temsil eden O uz Ka an dan yola ç karak yapm fl oldu u de erlendirmelerinde, di er Türk gruplar n n kahramanl k destanlar ndaki alplar n yans malar n ve özellikle de eski Türk toplumunun inan fl ve düflünüfl sistemlerini dönemin araflt rma flartlar ve kendisinin bir folklorcudan ziyade bir edebiyatç olmas sebebiyle fazlas yla ele alamam flt r. Burada, do du unu söyledi imiz zaruret çerçevesinde, alp kavram üzerinde özellikle de O uz Ka an dan yola ç karak baz de erlendirmeler yap lacakt r. Bu de erlendirmeleri yaparken de destanlar teflekkül ettiren ve destanlardaki alp tipini harekete geçiren Türklü e ait inanç ve düflünce kal plar esas al nacakt r. Yukar da da söyledi imiz gibi, alp tipi etraf nda ortaya konulacak olan görüfller, ileride alp ve alp-eren (gazi) tipleri aras nda yap lacak yeni mukayeseler aç s ndan da son derece önemli sonuçlar n ortaya ç kmas n sa layacakt r. Türklerin slamiyet ten önceki dönemlerdeki inanç sistemi üzerinde bugüne kadar bilim adamlar taraf ndan pek çok fley söylenmifltir. Türklerin en eski ve en köklü inanç sistemi ortaya konmaya çal fl l rken Gök Tanr c l k, tabiat ve atalar kültü, fiamanizm, Toyinizm, Totemizm gibi kavramlar ön plana ç kar lm flt r. Pek çok Rus ve Bat l araflt r c yla onlar n Türk kökenli takipçilerinin ileri sürdü ü Çok tanr l inanç sisteminden yaflanan de iflimler ve etkilenmeler neticesinde Orta Do u menfleli tek tanr - l inanç sistemine geçifl görüflü, Türklerin dinî tarihini inceleme çal flmalar nda genellikle hâkim bir görüfl olarak ortaya ç km flt r 4. Fakat, meseleye Türk toplumunun sözlü ve yaz l ürünleri ile yabanc uluslar n yaz l kaynaklar nda yer alan Türklerle ilgili malumatlardan ve en önemlisi de mitolojik verilerden yola ç karak yaklaflan say s pek o kadar çok olmayan bir tak m Türk araflt r c, Türkler aras nda en eski ve millî olma vasf - na sahip inanç sisteminin Gök Tanr c l k oldu unu ortaya koymufltur. Bunun yan s ra tabiat ve atalar kültleri de bu inanç Milli Folklor 7

8 sistemini çevreler bir durumda Türkler aras nda son derece yayg n bir flekilde var olagelmifltir. Bugün için en sa l kl ve akla yatk n görüfl, Türklerin çok Tanr l bir inanç sisteminden tek Tanr l inanç sistemine geçmedikleri, aksine, çok eski devirlerden itibaren tek bir Tanr olan ve insanlar yarat p k yamet günü onlar yarg layacak olan Kök Teñri ye inand klar d r. Tanr, her fleyin üzerindedir ve ancak onun r zas ile her fley olmaktad r. Onun tanr sal özelliklere sahip olan yard mc lar (Peygamberler ve melekler) vard r ve onlar Tanr n n buyruklar do rultusunda insanlara nas l olmalar ve yaflamalar gerekti ini ö retmifllerdir 5. Hiçbir fley yokken o vard, ancak o istedikten sonra onun iradesiyle kâinat ve insanl k yarat ld. Tanr yaratan, yaflatan, yarg layan; ebedi ve sonsuz olan, her fleyi gören ve bilen, vs. vas flar yla her fleyin üstündedir. O gö ün dokuzuncu kat nda kendisinin yaratt fl k dünyas nda, yani, Cennet te oturmaktad r. Eski Türkler aras ndaki Tanr n n birli i ve her fleyin ancak onun istemesiyle olabilece i inanc, flayet Türk mitolojisi (Yarat l fl, Tufan ve K yametle ilgili metinler, tabiat ve atalar kültü, vs.) ve Kök Türk yaz tlar yeniden gözden geçirilirse görülecektir. O uz Ka an destan n n Uygurca nüshas nda ulusunu birlefltirip yücelten, fethetti i bütün bölgelere bar fl ve huzuru götüren, k sacas kaosu yaflayan yer yüzünü tekrar kozmos haline dönüfltüren, yer yüzünde Tanr n n kurdu u nizâm yeniden tanzim eden O uz un ülkesini o ullar aras nda paylaflt rd ktan sonra ulusu toplayarak düzenledi i toy s ras nda bafl n gö e kald r p Ben Gök Tanr ya borcumu ödedim! 6 demesiyle Hz. Muhammet in, slam yayd ktan sonra ümmetini toplay p onlarla vedalaflt Veda Hutbesi nde halka peygamberlik görevini yap p yapmad n sormas ve halk n da peygamberlik vazifesini yerine getirdi i fleklinde bir cevap vermesi üzerine gö e parma n kald r p üç kez fiahid ol yarab! demesi aras nda pek öyle bir fark olmasa gerek. Çünkü her iki flahsiyet de kendi uluslar n birlefltirmifl, kaos içinde yüzen dünyay, Tanr n n kurallar n (O uz un temsil etti i dünya görüflünde töreyi) yeniden yer yüzüne hâkim k larak kozmosa kavuflturmufllard r 7. Destan n her iki nüshas nda da O uz un daha do umundan itibaren bizzat Tanr taraf ndan gönderildi i vurgulanmaktad r. Tanr taraf ndan yer yüzüne gönderilmifl ve bu çerçevede s radan insanlarda oldu- u gibi bir do um olay gerçekleflmemifltir. Uygurca nüshada, O uz un evlendi i k zlar n su, a aç ve da kültleri ile birlikte ele al nd görülmektedir. Kar lar ndan birisi, bir fl k hüzmesi içinde gökten inerken di eri de bir a aç kovu- unda O uz taraf ndan bulunmufltur. O uz un evlenece i ve alt evlat sahibi olaca k zlar, bizzat Tanr taraf ndan Cennet ten gönderilmifllerdir. Çünkü, kutsal a aç, kutsal su ve kutsal da do rudan Tanr n n Cennet i ya da kat ile ilgilidir. Kutsal a aç ve da lar n zirveleri Cennet e kadar uzan rken kutsal akarsular da Tanr n n Cennet inden gelip tekrar oraya dönmektedir. Bunda da büyük ve kutsal akarsular n kutsal da lardan kaynaklanmas etkili olmufltur. Bafl Tanr n n Cennet ine varan kutsal da- n tepesinden, yani, Tanr n n kat ndan indi ine inan lan kutsal akarsular, Tanr mekân ndan gelip yine onun mekân - na dönmektedir. Nitekim, Anadolu da 8 Milli Folklor

9 H d rellez kutlamalar s ras nda genç k zlar n dileklerini bir kâ da yaz p akarsulara atmalar da do rudan bu inançla ba lant l olsa gerektir 8. Türk kahramanl k destanlar nda yer alan alp tipini, Türk topluluklar n n çok genifl bir co rafyaya yay lmalar ve tarihsel süreçte farkl geliflimler sergilemeleri sebebiyle iki ana grupta ele almak mümkündür. Kuzey ve Güney Sibirya bölgelerinde yaflayan Türk topluluklar na nazaran Bat Türklerinin (O uzlar n) çok daha erken dönemlerde büyük devletler kurabilecek seviyeye gelebilmeleri sebebiyle, O uz Türklerinin destan gelene inde yer alan alp tipinin devlet kurma ve dünyaya nizam verme düflüncesine erken dönemlerde sahip oldu u görülmektedir. Türk destan gelene i içinde alp tipinin en yüksek noktaya ulaflt O uz Ka an da bu devlet kurma ve dünyaya nizam verme düflüncesi çok geliflmifl bir flekilde yans t lmaktad r. Bat, kuzey ve do u Türklerinin destanc l k gelenekleri aras nda bir geçifl dönemi arz eden Manas destan nda, bu ara co rafya ve geçifl döneminin özelliklerini görmek mümkündür. O uz da yurdu ve halk düflmana karfl savunma ve özgürlü ü yeniden kazanma zorunlulu- u söz konusu de ilken, Manas ta öncelikle esaret alt na giren K rg z toplulu- unu esaretten kurtarma ideali ve bu idealin gerçekleflmesiyle birlikte O uz da oldu u gibi, bir büyük devlet kurma ideali ortaya ç kmaktad r 9. Meydana gelen bu farkl l klar n sebeplerini, Türk gruplar n n çok genifl bir co rafyada birbirinden farkl geliflim süreci yaflamalar nda aramak gerekti ini düflünmekteyiz. Kuzey ve Güney Sibirya Türk gruplar n n kahramanl k destanlar nda bahad rlar n, daha çok yurtlar n iflgâl eden komflu hanlara karfl mücadele yürüttükleri görülmektedir. Türkistan co rafyas nda da K pçak gruplar n n ilerleyen dönemlerde Çin, Kalmuk, Mo ol ve Rus bask nlar na karfl savunma pozisyonuna geçtikleri de bilinen bir husustur. Bu bölgelerdeki Türk gruplar n n yaflam fl olduklar tarihi olaylar, tabiat yla destanlarda terennüm edilmifl ve destanlardaki bahad r tipleri de tarihî olaylar n seyrine göre flekillenmifllerdir. Türk kahramanl k destanlar nda terennüm edilen olaylar ve bu olaylarda rol alan bahad rlar n Türk toplumunun tarihi ile düflünüfl ve inan fl sistemlerinden kopuk bir flekilde ortaya ç kt n iddia etmek, destanlar meydana getiren toplum, çevre ve flartlar göz ard etmek anlam na gelecektir. Türk ulusunun geçmiflteki ka an (han), devlet ve Tanr telakkileri, do rudan onun taraf ndan meydana getirilen destan metinlerinde de yans t lm flt r. Kök Türk yaz tlar ndaki Türk Bilge Ka an ile Kül Tigin in gece uyumadan gündüz oturmadan Kök Türkleri esaretten kurtar p yeniden büyük millet ve devlet haline getirme maceralar yla 10 O uz, Manas gibi destan kahramanlar n n maceralar aras nda elbette ki, paralellikler olacakt r. Türk ün Tanr, ka an, devlet anlay fl ile O uz Ka an ve Dede Korkut Kitab baflta olmak üzere pek çok destanî metinde ortaya konulan Tanr, ka an ve devlet anlay fllar ayn d r. Tanr, yukar da da söyledi imiz gibi, her fleyin üzerinde olan, kâinat kendi iradesiyle yaratan en büyük ve tek oland r. Onun yaratmas kozmosun teflkilidir ve onun yer yüzünde kurmufl oldu u düzenin koruyucular, bizzat Tanr n n yer yüzündeki halifeleri Milli Folklor 9

10 olan ka anlard r. Üstte Tanr, altta devlet ve onun bafl ndaki ka an yer almaktad r. Ka anlar, bizzat Tanr taraf ndan gönderilmifltir ve onlar ulusu koruyup yücelterek kozmosun (törenin) devaml - l n sa larlar 11. Ka ana ve devlete karfl bafl kald rmak Tanr ya ve onun kurdu u düzene bafl kald rmayla efl tutulmakta ve hofl karfl lanmamaktad r. Türk ulusu yok olma tehlikesiyle karfl karfl - ya kald nda, ki bu ayn zamanda kozmosun (törenin) bozulup kaosun hakim olmaya bafllamas anlam na gelmektedir, Tanr, Türk ulusu yok olup tükenmesin diye ka anlar gönderir ve onlar da Türk ulusunu, çok h zl yaflanan, gece uyumadan, gündüz oturmadan gerçeklefltirilen mücadeleler sonucunda yok oluflun efli inden çekip al rlar. Böylece, devam etmesi gereken düzen (töre) varl - n sürdürmektedir. Bizzat felaketler an nda dünyaya gelip tahta oturan ka- anlar, vazifelerini tamamlad ktan sonra uçma a vararak ya da kergek bolarak tekrar Tanr kat na giderler. Onlar, kesinlikle geldikleri yere, yani Tanr kat - na giderler 12. flte, özellikle de büyük devlet kurma idealine sahip Türk destanlar nda yer alan O uz, Cengiz, Manas gibi bahad rlar yukar da dile getirilen telakkiler çerçevesinde ele almak gerekmektedir. Kuzey ve Güney Sibirya Türk topluluklar n n destanlar n n baz - lar nda da ayn fleyi gözlemlemek mümkündür. Onlarda da bahad rlar, obalar - n n, ülkelerinin iflgâl edildi i, ailelerinin, uluslar n n yok olma tehlikesiyle karfl karfl ya kald klar anlarda ola anüstü flartlarda dünyaya gelmekteler ve zalimlerden, talanc lardan öç alarak bozulmufl olan düzeni yeniden kurma mücadelesi vermektedirler 13. Onlar n bu eylemleri, O uz Ka an örne inde oldu u gibi, yeryüzüne hakim olma, büyük devletler kurma idealleri çerçevesinde gerçekleflmese de daha dar bir çerçevede ayn misyona dayanmaktad r. Zor zamanlarda dünyaya gelmek, ola anüstü özelliklerle donanmak, tehlikelerle karfl karfl ya kalan toplumu tehlikelerden kurtarmak ve zâlimlerden intikam almay, Türk toplumunun Tanr, ka an ve devlet telakkileri d fl nda düflünmek mümkün de ildir. Bu telakkiler, Kuzey ve Güney Sibirya Türk topluluklar n n kahramanl k destanlar nda daha bölgesel ve dar bir çerçevede, daha çok kendi aileleri ve kabileleri ad na mücadele eden bahad rlar n maceralar vas tas yla yans t lmaktad r. Yukar da da söyledi imiz gibi, bahad rlarla ilgili bu telakkiler, daha erken dönemlerde büyük devletler kurma ve dünyaya nizam verme düflüncesine sahip olabilen Türk gruplar nda daha kapsaml ve daha yüceltilmifl bir flekilde ifllenmifltir. Baz Türk bölgelerinde dönemin sosyal ve tarihî flartlar sebebiyle, bahad rlar n mücadeleleri, iç mücadeleye do ru kaym fl ve halka zulmeden, Türk ka anl k anlay fl d fl nda hareket eden ka an ya da beylere do ru yönelmifltir. Nitekim Altay, Tuva, Hakas Türklerinin baz kahramanl k destanlar nda bahad rlar n zâlim hanlara karfl mücadele ettikleri görülmektedir 14. Türk dünyas n n genifl bir bölgesine yay lm fl olan Köro lu destan n da bu çerçevede ele almak gerekmektedir. Köro lu, t pk Altay, Tuva, Hakas, Baflkurt Türklerinin baz kahramanl k destanlar nda oldu u gibi, törenin gereklerini yapmayarak halka zulmeden han ya da beylere karfl mücadele etmifl, kendisi ve içinde yaflad toplum ad na intikam alma peflinde 10 Milli Folklor

11 koflmufltur 15. Tanr n n nizam anlam na gelen törenin d fl nda hareket etmifl olan han ya da bey, Tanr taraf ndan verilen kutu geri al narak halk aras ndan ç kan bir bahad r vas tas yla cezaland r lmaktad r. Büyük devlet kurma ve töre ad na dünyaya hâkim olma ideolojisine sahip bir toplumun ortaya ç kard alp tipi olan O uz un yapm fl oldu u mücadeleler, en az bir fleyh, bir rüya ve onun yorumu vas tas yla fetihlerinin ilahî oldu- u vurgulanan Osman Gâzi nin fetih mücadeleleri kadar ilahî ya da tanr sald r. Yukar da da vurguland üzere, O uz ve onun gibi bahad rlar, Tanr n n düzeni anlam na gelen törenin süreklili- i için mücadele etmifller ve bu mücadelenin meflruiyetini de yine Tanr dan ald klar kut vas tas yla sa lam fllard r. Onlar n kaotik ortamlarda (Ulusun esaret alt na girip yok olma tehlikesiyle karfl karfl ya kald anlar; törelere muhalif davranan han ya da beylerin kendi halklar na karfl uygulad klar zulmün had safhaya ulaflt dönemler, vs.) ola- anüstü do umlar, do umun hemen sonras nda gösterdikleri ola anüstü geliflmeler 16, üstün zekâ ve vücut yap lar, binit ve silahlar n n çoklukla Tanr taraf ndan gökten gönderilmesi 17, O uz örne- inde oldu u gibi, evlenecekleri kad nlar n da Tanr taraf ndan gönderilmesi, çok h zl bir flekilde harekete geçip misyonlar n tamamlay p kaostan kozmosa geçifli sa layarak daha sonra geldikleri Tanr kat na tekrar geri dönmeleri, onlar n belirli misyonlar çerçevesinde görevli insanlar olarak dünyaya geldiklerine ve Tanr dan kut ald klar na iflarettir. Onlar, t pk Türk devlet gelene indeki ka an (hakan) telakkisinde oldu u gibi, Tanr taraf ndan seçilmifl insanlard r. Kuzey ve Güney Sibirya bölgelerindeki Türk topluluklar n n kahramanl k destanlar ndaki bahad rlar n daha bat daki Türk gruplar n n destanlar ndaki bahad rlara nazaran daha fazla ola anüstülüklerle kuflat lm fl oldu u görülmektedir. Onlar n sihirli silahlar, giyimleri, rüzgârdan daha h zl, kurnaz, konuflup alplara ak l verebilen, k l ktan k l a girebilen atlar, kufl ve di er canl larla ola- anüstü göksel varl klardan oluflan yard mc lar vard r. Obas n esir eden yabanc hanlardan ya da obas na zulmeden kendi han ndan intikam alma mücadelesi veren bahad r n mücadelesinin fantastik ve masals unsurlarla da süslenmifl oldu u görülmektedir. Fakat, bu ola- anüstülü ü sadece fantezi ya da masals l kla aç klamak her zaman yeterli olmamaktad r. Belirli bir misyonla kaotik bir ortamda ola anüstü flartlarda dünyaya gelen bahad r, ola anüstü özelliklerle de donat lmaktad r. Nitekim, Maaday Kara ve onun çeflitli varyantlar nda, bahad r Kögüdey Mergen e at baflta olmak üzere pek çok ola an ve ola anüstü varl k taraf ndan yard m edilmektedir. O uz örne inde ise, bütün ola anüstülükler aç k bir flekilde Gök Tanr ya ba lanmaktad r 18 ve t pk di er baz kahramanl k destanlar nda oldu u gibi, her ola anüstülü ün bünyesinde derin bir anlam ya da yorum vard r. O uz Ka- an n gökten inen fl k içinde ve bir a aç kovu unda yer alan Tanr sal kad nlarla evlenmesi ilk bak flta bütünüyle fantastik ya da ola anüstü bir durum gibi ortaya ç kmaktad r; fakat, O uz onlar vas - tas yla Tanr kutunu kazanm fl ve bunun sonucunda ülkeyi yönetmek, yeni fetihler yaparak Tanr nizam n, yani töreyi Milli Folklor 11

12 yaymak için harekete geçmifltir. Türk toplumunun han ya da beylerin Tanr taraf ndan Cennet ten gönderildi ine dair inanc, onlar n evlenecekleri kad nlar n da bizzat Tanr taraf ndan gönderildi ine dair inanc n ortaya ç kmas na neden olmufltur. Türk devlet düzeninde han ya da beylerin yan nda ak l veren, devlet yönetiminde etkin rol alan ak sakal ve bilge kifliler her zaman için olagelmifltir. O uz un yan nda da töre ve tanr sall n temsilcisi, hakan ya da beyin manevi dayana olan bilge bir insan yer almaktad r: Ulu Türk. O, Osman Gâzi nin cihan devletini kuraca n müjdeleyen, kutsal rüyay yorumlayan ve Osman Gâzi nin manevi yönünü dengeleyen, töre ve tanr sall n kontrolörü olan fieyh Edebal n n prototipidir. Kuzey ve Güney Sibirya Türk topluluklar n n büyük devlet kurma idealine sahip olmayan ve daha dar bir çerçevede mücadele eden bahad rlar n n yan nda ise çoklukla, yukar - da da temas edildi i gibi, konuflabilen, son derece zeki atlar yer almaktad r 19. Ayr ca, baz kahramanl k destanlar nda atalar n ruhlar n n da bahad rlara zor durumda kald klar dönemlerde ak l verdikleri ve onlar güç durumlardan kurtard klar görülmektedir. Buraya kadar yap lan de erlendirmelerden ç kar labilecek sonuçlar flu flekilde maddeler halinde s ralamak mümkündür: 1) Türk kahramanl k destanlar ve alp kavram üzerine yap lacak olan de- erlendirmeler, mutlaka Türk toplumunun inanç ve düflünce kal plar üzerine bina edilmelidir. Eski Türk toplumunun bir ve mutlak kadir olan Gök Tanr, Tanr düzeni anlam na gelen töre, hakan ya da bey, devlet gibi kavramlar hakk ndaki telakkileri dikkate al nmadan Türk kahramanl k destanlar ve alp tipini incelemek, yeterince doyurucu olmayacakt r. 2) Eski Türklerin fiamanistli i ve çok tanr l inanç sisteminden tek tanr l inanç sitemine geçifli gibi konularda temkinli olunmal ; Türk yaz l ve sözlü kaynaklar n n ayr nt lar yla ortaya koydu u tek tanr l bir inanç sistemi anlam na gelen Gök Tanr c l k ve vahdet telakkisinin eski Türk toplumunun sözlü ve yaz l ürünleriyle ve mitolojik telakkilerini anlamada son derece hayati bir öneme sahip oldu u ak ldan ç kar lmamal d r. 3) Türk destanlar üzerinde yap lan tasnif denemeleri daha genifl bir co rafyaya teflmil edilmeli ve özellikle de slam öncesi ve slamî dönem Türk destanlar s n fland rmas n n mu lakl ortadan kald r lmal d r. Yap lan tasniflerin sadece Bat Türklerinin geçirmifl oldu u evreler dikkate al narak yap lmas ndan vazgeçilmeli, daha çok co rafi da l m ve destanlar n konular dikkate al narak s n fland rmalar yap lmal d r. Bu tür bir s n fland rma, farkl co rafyalarda yaflayan ve farkl sosyal ve tarihî geliflim süreçleri takip etmek zorunda kalm fl olan Türk gruplar n n destanlar n daha kolay ele almay sa layacakt r. Bütün Türk destanlar n kapsayan tasnif denemelerinde, M. Fuad Köprülü nün Türk destanlar üzerine yapt tasnifler iyi bir ç k fl noktas olacakt r. 4) Türk kahramanl k destanlar ndaki bahad r ya da alp tipini, Türk topluluklar n n tarihte u ram fl olduklar sosyal, siyasî, iktisadî, co rafî ve kültürel de iflimler sebebiyle iki ana grupta ele almak mümkündür. Bunlardan ilki, 12 Milli Folklor

13 Güney ve Kuzey Sibirya Türklerinin destanlar nda görülen ve daha çok esaret alt ndaki ya da yabanc hanlar taraf ndan ya malanm fl kabilesini ve obas - n esaretten kurtarma; esir edilen ya da öldürülen aile fertleriyle kendi hanlar taraf ndan zulme u rayan ulusun intikam n alma düflünceleriyle harekete geçen mazlum bahad rlar kapsarken ikincisi de O uz Ka an örne inde oldu u gibi, büyük devlet kurma idealine sahip, törenin süreklili ini sa lamaya çal flan, daha medenî bir toplumun temsilcisi olan bahad rlar içine almaktad r. Bir de her iki s n fland rmadaki bahad rlar n ortak özelliklerini yans tan bahad rlardan söz etmek mümkündür. Manas, hem Güney ve Kuzey Sibirya kahramanl k destanlar ndaki bahad rlar gibi, esaret alt ndaki ulusun yeniden özgürleflmesini sa lama, hem de birinci aflamay tamamlad ktan sonra büyük devlet kurma mücadelesini vermektedir. O uz Ka an, alp tipinin zirveye ulaflm fl ve slamiyet tesiriyle teflekkül eden Türk destanlar - n n belirgin tipi olarak görülen alp-erenle büyük oranda ortak vas flara sahip olan bir temsilcisidir. Onu harekete geçiren misyon ve kut kavram, Güney ve Kuzey Sibirya Türk destanlar na nazaran daha belirgin ve ayr nt l bir flekilde ortaya konmaktad r. 5) Alp tipini, sadece Bat Türklerinin yaflam fl oldu u sosyal ve tarihî süreci dikkate alarak slam öncesi Türk destanlar n n belirgin bir tipi olarak vas fland rmak, yukar da da üzerinde s k s k duruldu u gibi, Türk destanc l k gelene- ini bir bütün halinde ele almaman n do urdu u hatal bir de erlendirmedir. Alp kavram n, Altay, Hakas, Tuva, Saha, K rg z, Kazak, Baflkurt, vs. Türklerinin destanc l k geleneklerini göz ard ederek incelemek ve bu kavram çerçevesinde yorum yapmak, her zaman eksik ve hatal tespitlerin do mas na sebep olacakt r. NOTLAR * Yaz, lesam taraf ndan May s 2000 tarihinde çel de düzenlenen Uluslar aras Türk Dünyas Halk Edebiyat Kurultay nda bildiri olarak sunulmufltur. 1 Nitekim merhum Bahaeddin Ögel in Türk Mitolojisi (2 c.) adl eserinde yapm fl oldu u de erlendirmeler, yine merhum Hikmet Tanyu nun araflt rmalar yla (Türklerde Taflla lgili nançlar, vs.) günümüz genç kuflak türkologlar ndan Metin Ergun un Türk halk inanmalar, Türk inanç ve düflünce sistemleri ile Türk destanlar ndan yola ç karak Türklerdeki a aç, su kültleri üzerinde yapm fl oldu- u yeni de erlendirmeler (Afla da bu de erlendirmelerden s k s k faydalan lacakt r.), Türk inanç ve düflünce sisteminde geçmiflten günümüze kadar meydana gelen de iflikliklerin büyük oranda kabukta kald n, Gök Tanr inanc n n Anadolu sahas müslüman Türklerin bilinç alt nda günümüzde bile canl bir flekilde varl n sürdürmekte oldu unu ortaya koymufltur. *** Burada, baflta V. M. Jirmunskiy, S. S. Surazakov, Muhtar Âvezov olmak üzere baz Rus ve Türk kökenli araflt r c lar n Türk destanc l k gelene i üzerinde yapm fl olduklar çal flmalar hepten yok saymak ya da küçümsemek düflüncesinde olmad - m z hemen belirtmeliyiz. Özellikle de V. M. Jirmunskiy in Tyurkskiy Geroiçeskiy Epos (Leningrad 1974) adl eseri, günümüzde hâlâ afl lamam fl bir çal flma vasf n sürdürmektedir. Son dönemlerde, di- er Türk bölgelerindeki Türk kökenli baz araflt r c - lar n (fiâkir brayev, vs.) da son y llarda yaflanan olumlu geliflmeler çerçevesinde önemli çal flmalar gerçeklefltirdikleri, dikkatli gözlerden kaçmamaktad r. Fakat, bütün bu iyimser geliflmelere ra men, bu bölgelerde hala boyculuk esas na dayal bir zihniyetin bu tür çal flmalarda etkisini sürdürdü ünü de üzülerek belirtmek gerekmektedir. 2 Geçmifl dönemlerde Türk bak fl aç s n yans - tan bir türkoloji mant çerçevesinde baflta M. Fuat Köprülü, Bahaeddin Ögel gibi büyük türkologlar ta- Milli Folklor 13

14 raf ndan yap lan destan çal flmalar, ilerleyen dönemlerde Türk gruplar n n siyasî flartlar sebebiyle birbirleriyle iliflkiye geçememesi, araflt r c lar n karfl l kl iletiflim kurarak kaynak ve bilgi aktar m n gerçeklefltirememeleri sonucunda ât l kalm flt r. Fakat, son y llarda de iflen siyasî flartlar sonucunda baz türkologlar n büyük oranda kendi çabalar yla özlemi duyulan çal flmalar gerçeklefltirmeye bafllad klar görülmektedir. Bu araflt r c lar, yak n dönemlere kadar sadece Rus ve Bat l türkologlar vas - tas yla haberdar oldu umuz Türk topluluklar n n destanc l k geleneklerini mukayeseli bir flekilde incelemeye bafllam fllar, bu çerçevede Altay, Hakas, Baflkurt gibi baz Türk boylar n n destan metinlerini (Al p Manafl, Ural Bat r, Maaday Kara, Alt n Ar g, vs.) Türkiye de ilk kez neflretmifllerdir. Halen yürütülmekte olan Türk Destanlar Projesi nin de yak n bir dönemden itibaren meyvelerini verece i beklentisi bütün araflt r c lar n ortak duygusudur. Bütün bu geliflmeler sahan n uzmanlar n n gözünden kaçmamaktad r. Fakat, geçmiflte Fuat Köprülü nün temelini att ve ö rencileri taraf ndan sürdürülmeye çal fl lan Türk merkezli türkoloji mant - n n tam anlam yla yeniden oluflturulamamas ve araflt r c lar n Sovyet türkolojisi mensuplar taraf ndan vaktiyle ortaya konulan verileri tenkit ve bilimsel mant k süzgecinden geçirmeden Türkiye Türkçesine aktarma kolayc l na kaçabilece i endiflesi, Türk destanc l k gelene ini incelemede afl lmas gereken önemli birer engel olarak sahan n uzmanlar - n n önünde durmaktad r. 3 Mehmet Kaplan n alp, gazi ve velî tipleri üzerindeki de erlendirmeleri için bk: Mehmet Kaplan, Türk Edebiyat Üzerinde Araflt rmalar, 3, Tip Tahlilleri, 2. b., stanbul 1991, 11-28; 47-65; ; ; Pek çok Bat l sosyal bilimcinin (Antropolog, dinler tarihçisi, folklorist, vs.) Darvin in tekâmülcü görüflünden kaynaklanan ve Karl Marks ve F. Engels taraf ndan bir sistem haline getirilen insanl n çeflitli ekonomik ve sosyal aflamalardan geçerek ilkelden (vahflilikten) moderne/medenili e (Bat Avrupa uluslar n n bulundu u nokta) geçti i görüflünü sosyal bilimlere uygulayarak meydana getirdikleri tekamülcü, sosyal Darvinci metotlar, yer yüzünde yaflayan di er toplumlar (Asya, Afrika ve Amerika k tas n n yerli ve eski halklar ) üzerinde uygulad klar ve Bat Avrupal uluslar n geçirdikleri, aflamalar geçirmeyenleri ilkel ya da yar -medeni kavimler olarak de erlendirdikleri bilinen bir husustur. Bu yaklafl m, yer yüzündeki pek çok toplulu un geçmiflte ahlak, aile, sosyal dayan flma, tek Tanr inanc gibi kavramlar bünyelerinde bar nd rmad klar, bu kavramlara daha sonraki dönemlerde, özellikle de H ristiyanl ve medeniyet götürücü Bat Avrupal uluslar tan d kça sahip olduklar genel kan s n n do mas na sebep olmufltur. Geçmiflte bütün toplumlar panteonlar sistemine sahipti ve daha sonraki dönemlerde bu topluluklar n baz lar Orta Do u kökenli tek tanr l inanç sistemine geçmifllerdir, vs. Günümüzde de pek çok antropolog ve folklorist, Malinowski baflta olmak üzere yukar da k saca özetlenen görüflleri flekillendiren kiflileri oldu u gibi bir tenkide tabi tutmadan takip etmektedirler. Bat daki bu yaklafl m, daha sonralar Marksizm in hakim ideoloji olarak benimsenmesiyle birlikte pek çok Rus kökenli antropolog ve folklorist (V. Verbitskiy, A. Anohin, E. M. Meletinskiy, vs.) taraf ndan da kabul görmüfl ve Sibirya ile di er bölgelerde yaflayan müstemleke topluluklar üzerinde yap lan inceleme ve araflt rmalarda kullan lm flt r. 5 Bu hususu, Türk gruplar aras ndan derlenmifl olan yarat l fl, Tufan ve k yametle ilgili mitolojik metinler çok güzel bir flekilde ortaya koymaktad r. bk: Abdülkadir nan, Tarihte ve Bugün fiamanizm, 3. b., Ankara 1986, 13-25; Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi, 1. c, Ankara 1989, ; Yarat l fl mitlerindeki Tanr ile onun yard mc lar n n konumu hakk nda bk: Mehmet Aça, Kültür-Medeniyet Kahramanlar ve Türk Müzik Âletlerinin Ortaya Ç - k fl Hakk nda Teflekkül Etmifl Baz Efsaneler, Millî Folklor, 6 (45), Bahar 2000, Türklerdeki tek tanr l inanç sistemi hakk ndaki görüfller için bk: brahim Kafeso lu, Eski Türk Dini, Ankara 1980, 42-67; Hikmet Tanyu, slaml ktan Önce Türklerde Tek Tanr nanc, 2. b., stanbul 1986; Hikmet Tanyu, Türklerin Dini Tarihçesi, stanbul 1987; Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi, 2. c., Ankara 1997, (Eserin ikinci cildinin 1997 y l ndaki Milli E itim Bakanl yay m nda, Ögel, Türklerdeki tek Tanr /Kök Teñri inanc yla slam daki Allah inanc aras ndaki paralellik ve ka anlar n Tanr n n elçisi oldu u inanc üzerinde çok daha ayr nt l bir flekilde durmaktad r.); Sait Bafler, Gök Tanr n n S fatlar na Esmaü l-hüsna Aç s ndan Bak fl, stanbul 1991; Sait Bafler, Kutadgu Bilig de Kut ve Töre den Sevgi Toplumuna, stanbul 1995, 1-9; Sait Bafler, Yahya Kemal de Türk Müslümanl, 14 Milli Folklor

15 stanbul 1998, 28-31; Metin Ergun un Türk destanlar ve inan fl-düflünüfl kal plar ndan yola ç karak su, a aç ve da kültlerini inceledi i makaleleri (Afla- da Ergun un bu çal flmalar na s k s k müracaat edilmifltir.), Türklerdeki tek tanr l inanç sistemini bir bütün olarak ortaya koyma yolunda önemli bir mesafe al nmas n sa lam flt r. 6 W. Bang-G R. Rahmeti, O uz Ka an Destan, stanbul 1936, Di er pek çok konu ve kavramda oldu u gibi, kaos ve kozmos kavramlar n n yorumlanmas ve daha iyi anlafl labilmesi hususunda Mircae Eliade ya çok fley borçlu oldu umuzu belirtmeyi bir borç biliriz. Meflhur dinler tarihçisi Eliade n n Kutsal ve Dind fl (Ankara 1991), Ebedi Dönüfl Mitosu (Ankara 1994), Mitlerin Özellikleri ( stanbul 1993), mgeler ve Simgeler (Anakara 1992) adl eserleri, Türk inan fl ve düflünüfl sistemlerini yorumlama çabalar m zda temel kaynaklar m z aras nda yer alm flt r. 8 Türklerdeki a aç, da ve su ile ilgili bu tür inan fllar için bk: Abdülkadir nan, Türklerde Su Kültü ile lgili Gelenekler, Makaleler ve ncelemeler-i, 2. b., Ankara 1987, ; Abdülkadir nan, Tarihte ve Bugün fiamanizm, 48-65; Hikmet Tanyu, Türklerde Taflla lgili nançlar, 2. b., Ankara 1987; Ögel, Türk Mitolojisi, 2. c., ; Metin Ergun, Bal kesir de A aç Kültü, I. Bal kesir Kültür Araflt rmalar Sempozyumu Bildirileri 1-2 Haziran 1998, Bal kesir 1999, ; Metin Ergun, Türk A aç Kültü nanc n n Dede Korkut Hikâyelerindeki Yans malar, kinci Milletler Aras Dede Korkut Kollokyumu-Bak Aral k 1998 (Bildiri metni yay mlanmam flt r); Metin Ergun, Türk nanç Sistemine Göre Dede Korkut Hikâyelerindeki Su Kültü nanc, Uluslar Aras Dede Korkut Bilgi fiöleni-konya 6-10 Ekim 1998 (Bildiri metni yay mlanmam flt r). Mitolojik dönem Türk düflüncesinde kutsal (mübarek) a aç, Tanr ya ulaflman n yoludur. Yani Tanr yla insan aras nda bir vas tad r. nanca göre kutsal da lar gibi kutsal a açlar n da bafllar insan gözüyle görülmeyecek flekilde gö e do ru uzanmakta ve Türk düflüncesine göre gökte oldu u farz edilen ve bir fl k âleminden ibaret olan Cennet e ulaflmaktad r. Cennet de Türk düflüncesinde esas itibar yla mekândan münezzeh olarak kabûl edilen Tanr n n dünyay ve insanlar idare etti i mekând r. Kutsal a açlar, zamanla bu konumdan uzaklaflarak Türkün düflüncesinde Tanr n n somut bir görüntüsü olarak alg lanmaya bafllam fl ve tanr sal l k kazanm flt r. Da ve Hakanla birlikte bir nevi Tanr n n yeryüzündeki izdüflümü olarak görülür hale gelmifltir. Tanr de il, fakat tanr sal olarak kabûl edilen kutsal a aç, Türk düflüncesinde ilerki dönemlerde Tanr y sembolize etmeye bafllam flt r. Kutsal a aç art k mitolojinin sözcüklerinde Tanr n n ve dünyadaki tanr sall n sembolü haline gelmifltir. Dede Korkut hikâyelerinin kelimelerindeki mahiyeti de böyledir. Dede Korkut ta tanr sall k n tam karfl l d r. Türk mitolojisinde kutsal olarak kabûl edilen a açlar n belli vas flar vard r. Bir a ac n kutsal olarak görülebilmesi için mutlaka bu vas flardan en az birine sahip olmas gerekir. Bu vas flar esas itibar yla Gök Tanr n n s fatlar d r. Bu vas flar flunlard r: a) Yaln z a aç olmal d r: Bir a ac n kutsal olarak kabûl edilebilmesi için mutlaka bulundu u mekânda yaln z bafl na bulunmas gerekir. Türk düflüncesine göre Tanr tektir ve efli ve benzeri yoktur. Tanr y sembolize eden varl n da onun bu s fat na uygun olmas gerekir. b) Yapraklar n ya yaz-k fl dökmeyen ya da çok az döken bir a aç olmal d r. Türk düflüncesine göre ebedî olan tek fley Tanr d r; Tanr ölmez. Ayn flekilde Tanr y sembolize eden varl k da ebedî olmal d r. Yaz-k fl yapraklar n dökmeyen a aç, bu haliyle sonsuzlu u sembolize eder. c) Kutsal a aç, etraf ndaki a açlardan ya daha uzun, ya da daha heybetli, daha gösteriflli olmal d r. Türk inanc na göre Tanr, el-kebîr, el-melîk, el-azîmdir. Yani Tanr, bütün mevcûdattan daha büyük, daha sahip, daha hakim ve daha azametli, daha gösterifllidir. Tanr n n bu dünyadaki sembolü de ayn s fatlara sahip olmal d r. ç) Kutsal a aç, meyvesiz olmal d r. Türk düflüncesinde Tanr do maz ve do urmaz. Türk inan fl nda her fleyi var eden, fakat kendisi var edilmeyen; do mam fl ve do urmam fl olmakla birlikte sonu da olmayan fley Tanr d r. d) Kutsal a aç, etraf ndaki a açlardan daha yafll olmal d r. Türk düflüncesinde Tanr, sonsuzlu un, ebedîli in sembolüdür. Yafll l k Tanr sall n yani sonsuzlu un sembolüdür. e) Kutsal a aç, genifl ve koyu gölgeli olmal d r. Türk düflüncesinde Tanr s n lan fleydir. Tanr zorda kalanlara yard mc olur. Kutsal a açla ilgili bu vas flar daha da ço- altmak mümkündür. Bu vas flar ne kadar ço alt rsak ço altal m, bilmemiz gereken kutsal a açla ilgili bütün bu niteliklerin ayn zamanda Tanr n n s - fatlar oldu udur. Yeryüzünde Tanr y de il ama Milli Folklor 15

16 tanr sall temsil eden kutsal a aç, en az bir özelli iyle Tanr y insanlar n düflünce dünyas nda sembolize etmektedir (Ergun, Türk A aç Kültü nanc - n n Dede...). 9 Manas destan n n geçen yüzy ldaki en güzel neflirlerinden birisi için bk: Manas-K rg z Elinin Baat rd k Eposu, 3 c., Biflkek Ayr ca, Manas destan n hemen her yönüyle inceleyen bir ansiklopedi için de bk: Manas Entsiklopediya, 2 c., Biflkek Bu ansiklopedi vesilesiyle, Türkiye kökenli türkologlar bekleyen bir baflka görevin de O uz Ka an üzerine Manas üzerine haz rlanm fl bu ansiklopedi gibi bir eser haz rlamak oldu unu burada belirtelim. Haz rlanacak ansiklopedi ya da kapsaml bir eserin O uz Ka an ya da O uznamecilik merkezli ve Türk dünyas destanc l k gelene ini kapsar bir yap da olmas gerekmektedir. 10 Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, 16. b., stanbul 1992, Tanr, hakan ya da beylere, tanr sal düzen anlam na gelen Türk töresini sürdürmeleri için kut vermekte ve flayet hakan ya da beyler, Tanr ve törenin hilaf na davran rlarsa, Tanr kutu geri almakta ve hakanla birlikte halk da zelil etmektedir. Kut, Tanr ba fl d r ve hükümranl k töre hükümleriyle s n rl d r. Eski Türklerin inan fl sistemini ve devlet anlay fl n flekillendiren Tanr, kut, töre ve hakan (bey) kavramlar üzerinde yap lan kapsaml bir çal flma için bk: Sait Bafler, Kutadgu Bilig de Kut ve Türk ve Mo ol uluslar n n inanç sistemi üzerinde bir hayli mesai sarf etmifl olan Bat l bir türkolo un kut, ka an, Tanr ve töre kavramlar hakk nda 1960 l y llarda ileri sürmüfl oldu u önemli görüflleri için bk: Jean-Poul Roux, Eskiça ve Ortaça da Altay Türklerinde Ölüm (çev. Aykut Kazanc - gil), stanbul 1999, 33-47; Bilge kagan ermifl, alp kagan ermifl. Buyruk yime bilge ermifl erinç, alp ermifl erinç. Begleri yime budun yime tüz ermifl. An üçün ilig ança tutm fl erinç. lig tutup törüg itmifl. Özi ança kergek bolm fl (Kültigin Abd., Do u cep sat rlar.). Tengri yarl kaduk üçün illigig ilsiretmifl, kaganl g g kagans ratm fl, yag g baz k lm fl, tizligig sökürmifl, bafll g g yükündürmifl. Kang m kagan ança ilig törüg kazgan p uça barm fl (Kültigin Abd., Do u cep., sat rlar.). Metin Ergun un flu ifadeleri Tüklerdeki, özellikle de O uz elindeki han ve han sülalesi hakk ndaki inan fl çok güzel bir flekilde ortaya koymaktad r: Eski Türk inanc nda Han soyundan olan o lan ölmez, sulardan veya da lardan uçurulur. nanca göre bu dünyada vazifeleri bitince veya Tanr n n emir ve yasaklar n n d fl na ç k nca han soyundan gelenler, Tanr kat na uçarlar. Onlar için öldü denilmez. Çünkü inanca göre onlar Tanr n n Cennet inden vazifeli olarak gelmifllerdir ve vazifeleri bitince tekrar Cennet e gideceklerdir (Ergun, Türk nanç Sistemine Göre Dede...) 13 Altay Türkleri aras nda çeflitli varyantlar yla (Kan Püdey, Ösküs Ool, Oç -Bala, vs.) birlikte yaflayan Maaday Kara da Kögüdey Mergen, ölüme iyiden iyiye yaklaflm fl Maaday Kara n n obas n düflman n ya malamak üzere oldu u bir anda dünyaya gelir. Bahad r n dünyaya gelece inin haber verilmesi ve do umu s ras nda ve sonras nda meydana gelen ola anüstülükler, destanda ayr nt l bir flekilde anlat lmaktad r. Kögüdey Mergen in ola anüstü bir flekilde do umunun gerçekleflece i s rada obada kaos ortam hakimdir. Yafll Maaday Kara derin uykudayken kar s Alt n-targa meydana gelen ola an d - fl olaylar sebebiyle kocas n uyand r r. Maaday Kara n n halk yurtlar ndan göçüp gitmifl, sürüler de otlaklar terk ederek kay plara kar flm flt r. Bütün bu olaylar, kötülü ün temsilcisi olan Kara Kula Ka- an n Maaday Kara y ve halk n tutsak edip Altay ya malamak için harekete geçmifl olmas ndan kaynaklanmaktad r. Bütün bu olaylar karfl s nda bir kendisine arka ç kacak çocu unun olmad na hay flanan Maaday Kara, eve döndü ünde yafll kar s n n bir erkek çocu u do urdu unu görmüfltür. Kaos ortam nda dünyaya gelen Kögüdey Mergen in iki kürek kemi inin ortas nda parmak izi fleklinde kara bir ben vard r. Gö sü bafltan afla saf alt n, s rt ise gümüfltür. ki gün sonra konuflup anne diyerek annesinin koydu u bezleri tepip y rtar. Alt gün sonra babam der, a aç befli i tekmeleyip k rar. Sol elinde dokuz yüzlü kara tafl, sa elinde de yedi yüzlü tafl s ms k bir flekilde durmaktad r. Göbe i yoktur ve deli i kapal d r, vs. Maaday Kara, kendisini bekleyen felaketin fark ndad r ve o lunu Kara Kula Ka- an n zulmünden kurtarabilmek için bir befli in içine koyarak güneflin gözünü körelten, zil seslerinin yank land alacakaranl k da n tepesine ç kar. Tepede bir kayan n bafl nda dört kay n n alt na beflik kurar ve Bu kara da baban olsun, bu dört gövdeli kay n anan olsun! der (Maaday Kara, Altayskiy Geroiçeskiy Epos, Moskva 1973.). Maaday Kara, o lunu üzerinde kutsal kay n a ac n n bulundu u kutsal da n-ki bu da da zil sesleri yank lanmaktad r- tepesine koymakla onu do rudan Tanr ya ema- 16 Milli Folklor

17 net etmektedir. Burada dikkati çeken bir di er husus da Kögüdey Mergen in do umunun t pk Manas ta oldu u gibi, düflmandan gizlenmesidir. Her iki bahad r da h zl bir flekilde geliflerek obay ya da ulusu esaret alt na alan düflmandan intikam alarak uluslar n tekrar hür ve güçlü hale döndüreceklerdir. Kögüdey Mergen in mücadelesi sadece obay ya malay p ulusu esir eden kötü hana ve onun ola- anüstü güçlerine karfl yönelikken Manas ta mücadele, sadece ulusun özgürlü ünü yeniden kazanmayla s n rl kalmam fl, ayn zamanda O uz da oldu u gibi, fetihler yaparak büyük devlet kurmaya da yönelmifltir. 14 Altay kahramanl k destanlar üzerinde çal flmalar yapm fl olan. V. Puhov, Altay kahramanl k destanlar nda terennüm edilen konular flu flekilde s n fland rmaktad r: a. Kahraman n canavarlarla mücadelesi, b. Kahramanlar n yer alt dünyas n n hakimi Erlik le mücadelesi, c. Kahraman n dünürlü- ü ve dü ünü, ç. Kahraman n yabanc hanlar n iflgallerine karfl yürüttü ü mücadelesi, d.kahraman n sömürücü-zulmedici kötü hanlarla mücadelesi (. V. Puhov, Altayskiy Narodn y Geroiçeskiy Epos, Maaday Kara, Altayskiy Geroiçeskiy Epos, Moskva 1973, 30.). L. V. Grebnev in Tuva kahramanl k destanlar n konular na göre tasnifi ise flu flekildedir: a. Kahraman n sadece efl (gelin) aramak için yapt mücadeleler, b. Kahraman n efl (gelin) aramakla birlikte hanlarla yapt mücadeleler (Burada hanlar genellikle mitik güçlere sahiptirler.), c. Kahraman n hanlara ya da di er yabanc istilac lara karfl yürüttü ü mücadele (L. V. Grebnev, Tuvinskiy Geroiçeskiy Epos, Moskva 1960 tan S. M. Baysklan, Poetika Tuvinskogo Geroiçeskiy Eposa, K z l 1987, 7.) 15 Mehmet Kaplan n Köro lu nun alpl k vasf - na sahip olup olmad hakk ndaki görüfllerini (Türk Edebiyat Üzerinde Araflt rmalar, 3, Tip Tahlilleri, 2. b., stanbul 1991, ), baflta Güney ve Kuzey Sibirya Türk topluluklar ve Baflkurt Türkleri olmak üzere baz Türk gruplar n n destanlar ndaki zalim ve sömürücü hanlara karfl mücadele eden bahad rlar dikkate alarak yeniden okumak gerekti i düflüncesindeyiz. 16 Rus araflt r c V. Ya. Propp, destanlarda ve masallarda görülen çabuk büyüme sürecinin kurtar - c n n do umuyla ilgili oldu unu düflünmektedir. Belirli bir misyonla dünyaya gelen bahad r n kaos ortam nda dünyaya geldi ini ve do duktan çok k sa bir süre sonra misyonunu gerçeklefltirmeye giriflti ini dile getirir. Kahraman, kah r ve bela s ras nda do ar ve hemen yard m etmeye, ailesini ve halk n kurtarmaya bafllar. Kahraman, yetiflkin bir flekilde do maktad r; çünkü, yetiflkin o lan öbür dünyadan gelen birisidir. Kad n, yetiflkin bir delikanl do uramayaca için yeni bir motif ortaya ç k yor ve çocuk hemen yetiflkin bir insana dönüflüyor. Bu durum masallar için de söz konusudur (V. Ya. Propp, Motiv Çudesnogo Rozjdeniya-Uçenie Zapiski LGU, Seriya Filologiçeskaya, L. 1941, v p. 12, 18. c., 97.). 17 Mesela, Altay Türklerinin destanlar ndan Ak-kaan da ad Ak-sakall bir ihtiyar taraf ndan verilen kahramana silahlar ve at, bizzat Tanr taraf ndan verilmektedir. Kahraman, evin önüne Tanr taraf ndan b rak lan giysilerini ve at n bulur (Ögel, Türk Mitolojisi, 1. c., ). 18 O uz Ka an destan n n Reflideddin taraf ndan kaleme al nan nüshas nda, O uz a Tanr n n nurlu feyzinin (kut) eriflti inden ve güç ile onu toplumun di er bireylerinden ay ran vas flara (Bilim ve hüner, ok atma, karg kullanma, k l ç çalma ve bilgi hususunda âleme ün salma.) Tanr n n bu nurlu feyzi sayesinde sahip oldu undan vurgulu bir flekilde söz edilmektedir. Ancak Allah istedi i ve kut verdi i için O uz bu tür vas flara sahip olabilmifltir (A. Zeki, Velidi Togan, O uz Destan, Reflideddin O uznamesi, Tercüme ve Tahlili, 2. b., stanbul 1982, 18.). O uz un Tanr kutunu almas, büyük güç ve hünere sahip olmas, Uygur nüshas nda çeflitli sembollerden (Ifl k, su, a aç, da, fl k içinde gökten inen Tanr sal k zla a aç kovu unda bulunan Tanr sal k z, vs.) faydalan larak ayn düflünce ve inanç çerçevesinde aç klanmaya çal fl lm flt r. 19 Mesela, Tuva Türklerinin kahramanl k destanlar ndan olan Bayan Toolay da, Karat -Kaan taraf ndan babas ve anas öldürülen kahraman, Karat -kaan n obas nda çobanl k yaparken bir gün bir tayla karfl lafl r. Tay ona, ma arada babas taraf ndan saklanan eflyalar n ve savafl teçhizatlar n nas l bulaca n anlat r. Bu eflyalara sahip olan kahraman, birden bire ola anüstü bir flekilde bat ra dönüflür. Kahramana yard mc olan tay da kahraman, bat r ata dönüflür. Daha sonra at, kahramana Tuman- K sk l Att g Möge Sagaan Tolay ad n vererek kendisinden kaç r lan niflanl s n nerede ve nas l bulaca- n söyler (Baysklan, 9.). Milli Folklor 17

18 KURMANBEK ve SEY TBEK DESTANLARI Doç. Dr. Nerin KÖSE* Bir K rg z Destan olan Seyitbek, Kurmanbek in bir devam niteli inde (1) olup Teyitbek Destan nda bafllayan olaylar dizisinin son buldu u Teyitbek Kurmanbek Seyitbek triologyas n n üçüncü ve son halkas n teflkil etmektedir. Ancak her üç destanda ve özellikle son ikisinde de vakan n merkezini K rg z Kalmuk savafllar teflkil etmesine, olaylar n genellikle ayn çat flmay hikâye etmesine hatta pekçok kahraman n söz konusu destanlarda yer almas na ra men tabî buldu umuz paralel hususlar n yan nda baz farkl l klar n da oldu- unu gördük. Bu sebeple yaz m z n konusunu Kurmanbek ve Seyitbek Destanlar n karfl laflt rarak benzer ve farkl yönleri yan nda bunlar n sebeplerini ortaya koyma fleklinde tesbit etmeyi uygun bulduk. Araflt rmam zda Kurmanbek Destan n n Kal k Akiev, Seyitbek Destan n n ise tek anlatmas olan Oruzbay Urmambetov varyantlar esas al nacak; karfl laflt rma s ras nda anlatmalar n kahramanlar ve onlar n çeflitli olaylar karfl s ndaki düflünce ve yaklafl mlar ile sosyal ve fizikî yap lar, vakan n geçti i co rafyan n yan s ra tarihî zemini vb. pek çok husus göz önüne al narak yap lan al nt lar n sayfa numaralar yanlar na verilecektir. * Kurmanbek ve Seyitbek Destanlar ndaki ortak noktalardan en çok dikkati çekeni her iki anlat n n kahramanlar n n kendilerine efl olarak seçtikleri k zlar n, düflman taraftan olmalar meselesidir. Nitekim Kurmanbek in efli Kan flay Kalmuk Han Bakburhan n, Seyitbek in efli Möl de Kalmuklar dan bir bezirganbafl n n küçük k z Möl dür. Her iki destan kahraman n n yak n çevresi de onlar n karfl saftan bir efl seçmelerine itiraz ederler. Meselâ Seyitbek, savafl ganimeti olarak Kalmuk Han Dölön ün yi itlerinden Torko nun büyük k z Sanc rgal yerine daha önceden görüp sevdi i Möl ü alaca- n belirtince yafll Emilbek: Teñ keler suluu cok bele Ce ak kalpak K rg z kalk ñda? Aytkan n nege tand eken, K rg zd nege çand eken? (Seyitbek; s: 302) diyerek onun bu davran - fl na bir anlam veremedi ini belirtir. Kurmanbek te ise bu durum, biraz daha farkl bir özellik göstermektedir: Nitekim Ürgönçtün suusun keçip ç p, meni kim say p ç ksa, k z m Kan flay d bermekmin, Ürgönçtü keçip ç kt, meni say p ç kt, ant flertim boyunça k z bereminbi (Kurmanbek, s: 77) diyen Oogan Han Bakburhan n k z Kan flay efl olarak seçen 18 Milli Folklor

19 ve babas ndan habersiz evlenen Kurmanbek, Kalmuklar dan vergisini almak üzere gitmesi gerekti inde k rk yi idiyle onun Teltoru At n isteten Teyitbek, Maga keñeflpesten Kalmakka çabuul solat, menin aytkan ma bolboy özü bilip kat n alat, öz keregim tiybesten Teltoru At md n kere i tiyiptirbi? Emi men at bere albaym. (Kurmanbek, s: 86) diye düflünür ve bunu: At md berbeym k rk cigit, Añ ldap ürgön katar it!..... Menin tilimdi albastan, Özünçö alsa kat nd (Kurmanbek, s: 87) diye cevap verir. * Kurmanbek Destan na ad n veren kahraman n babas Teyitbek ile, Seyitbek Destan nda, Teyitbek in ölümü üzerine onun yerine geçen Teyiflkan aras nda da büyük benzerlikler oldu unu görüyoruz. Çünkü Teyiflkan, amca o lu Teyitbek in ölümü ve Akkan n Seyitbek i Kaflkar a götürmesiyle bafls z kalan K rg z halk na güngörmüfl ve yafll Kalkanbay n Bul caman corduk boldu go, halk karas z kalat degen emne? Tüp atalar bir tuugan aga ini emespi, Teyitbek Beknazard n uulu bolsa, Teyifl Beynazard n uulu, kar - sa da Teyiflti Kan kötürüp al p, bul cerde turbay mal can esen kezinde ayt luu Aksay, Arpa, At Bafl ga köçüp kirip keteli... (Seyitbek; s: 201) fleklinde düflünüp desteklemesiyle hükümdar olursa da Kurmanbek in bizdi ölümgöteyiflkan k ybayt (Seyitbek; s: 202) diyerek kendisine gelen k rk yi idinin hepsinin de bafllar n kestirip atar; içlerinden sadece Zay rbek kaçar kurtulur. Teyiflkan n Kalmuklar n olas bir sald r s n önceden önleme fleklindeki bu tavr n n, Seyitbek in babas Kurmanbek in ruhuna verdi i büyük afl törenine gelmemekle halâ devam etti ini görüyoruz. Hatta Seyitbek in K rg zlar n birli ini, bütünlü ünü sa lamak için verdi i bu törene gelmeyip de onun yazd mektup üzerine bu daveti geri çevirmemesinin sebebi eskiden oldu u gibi Ördök cokto çulduk biy (Seyitbek; s: 305) Koyunun olmad yerde keçi, Abdurrahman Çelebi dir, atasözünde de yatan men b y kka Seyitbek ten bölünüp kelgeni menen, urmattagan adam bolgon cok (Seyitbek; s: 305) fleklindeki yeniden itibar görme ve kaybettiklerine ancak bu flekilde alabilece ine inanma iste idir. Kurmanbek in babas Teyitbek de menfaatini ve rahat n düflünmekte Teyiflkan da afla kalmaz. Nitekim Teyitbek in her y l vermeleri gereken harac vermeyen Kalmuklar a savafl açan ve kendisinden uçan at Teltoru yu isteyen o lu Kurmanbek e Maga keñeflpesten Kalmakka çabuul salat...öz keregim tiybesten Teltoru At md n keregi tiyiptirbi? (Kurmanbek; s: 86) fleklinde cevab vermesinin sebebi kendi flahsi ve mali s k nt s n, huzurunu düflündü ü, kolay yoldan servetini artt rmak istedi i içindir. O sebeple kendi memleketini feda etmekten, öz o luna tulpar ve yenilmez at n : Teltorumdu Kurmanbek Ay baylasam ar tt, Milli Folklor 19

20 Ar ubak minip kar tt... Car at md kar tt (Kurmanbek; s: 87) diyerek vermeyip de onu düflman eline sal vermesinin sebebi, budur. *Gerek Kurmanbek, gerekse Seyitbek te gördü ümüz, ayn zamanda birinin di erinin devam oldu- unu da gösteren bir baflka paralellik de baz kahramanlar n, her iki destanda da yer almalar meselesidir. NitekimKalmuk hükümdar Dölön Han Kurmanbek te K rg zlar a karfl yapt - ak nlar, Seyitbek te de sürdürmektedir; Kurmanbek in k rk yi idinin bafl olan Zay rbek, Teyiflkan n yan ndan kaç p kurtulduktan sonra (Seyitbek; s: 202) Kaflkar a gelerek Seyitbek i bulur (Seyitbek; s: 203) ve birlikte K rg z Ülkesi ne dönüp halk n birli i sa land - nda da yan ndad r. (Seyitbek; s: 274) Akkan ise dostlu un en güzel örne ini her iki destanda da gözler önüne serer: Kurmanbek ve eflini Turfan da gömdükten (Kurmanbek; s: 130) sonra en iyi arkadafl n gözünü k rpmadan ölüme atan Teyitbek i öldüren (Kurmanbek; s: 139) ve o lu Seyitbek i ülkesi Kaflkar a götürüp (Kurmanbek; s: 139) öz o lundan ay rmadan besleyip büyüten (Seyitbek; s: ), âfl k oldu- u güzel Möl ü babas Vazilkan a dünür giderek isteyen (Seyitbek; s: 289)ve bu evlili in flerefine büyük bir toy veren (Seyitbek; s: 301) vefal, insanc l Akkan d r. *Her iki destan n as l kahramanlar olan Kurmanbek ve Seyitbek halk n n birli ini, huzurunu ve özgürlü- ünü düflünen, K rg z Boyu nun menfaatini, kendilerininkinden ve herfleyden önemli tutan, milliyetçi kimlikleriyle karfl m za ç kmaktad rlar. Meselâ Seyitbek in en büyük ideali on iki y ld r vatan nda oturan Kalmuklar yenip topraklar n geri ald ktan sonra huzur ve bar fl içinde yaflamaktad r. Çünkü sürekli savafl n K rg zlar n huzurunu bozaca n, nüfusunu azaltaca n bilmektedir. O sebeple Kalmuklar yendi i (Seyitbek; s: ) halde onlar n savafl ganimeti olarak getirdikleri Torko nun k z Sanargal, yi itlerinden Börü Bat r a al r, Möl ile ancak iki taraf aras nda bar fl sa land ktan sonra evlenir. (Seyitbek, ss: ) Seyitbek için birlik, bütünlük de en az özgürlük kadar de erlidir. Çünkü birli i, bütünlü ü olmayan halklar n da laca n, baflkalar na esir olaca n bilmektedir. Bu yüzden babas için düzenledi i afl törenine eski yapt klar ndan utan p da gelemeyen Teyiflkan mektupla davet eder ve ata yadigâr oldu unu söyleyip hürmet ederek Caz n n idaresini ona devreder. (Seyitbek, ss: ). Seyitbek in babas Kurmanbek için de ayn durum söz konusudur. Onun için ülkesi ve halk, herfleyden hatta hayat ndan bile de erlidir. Nitekim Kalmuklar n her y l vermeleri gereken harac vermeyiflleri üzerine onlara bir ak n düzenlemek gerekti ini düflünen, boyundaki en usta savaflç lar, hatta yak nlar ndan bir çok kimseyi haz rlayan Kurmanbek, babas Teyitbek in üstüne binenin henüz yenilmedi i Toltoru At n vermemesinin kesin bir yenilgi ve mutlak bir ölüm demek oldu unu bile bile Koyküröñ üne atlar ve: 20 Milli Folklor

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI www.irankulturevi.com

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI www.irankulturevi.com NTERNET S TES TANITIMI RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI www.irankulturevi.com ran slâm nk lâb n n 25. y ldönümü münasebetiyle hizmete aç lan ran slâm Cumhuriyeti

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM VERG NCELEMELER NDE YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi Son y llarda ekonomide meydana gelen olumlu geliflmelerle gayrimenkul piyasas

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman Ö RETMEN ÖZ DE ERLEND RME FORMU K fi L K ÖZELL KLER flimi seviyorum. Sab rl y m. Uyumluyum. fl birli ine aç m. Güler yüzlüyüm. yi bir gözlemciyim. yi bir planlamac y m. Çocuklara, ailelere, meslektafllar

Detaylı

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul Yay n no: 07 Sohbet : 01 stanbul 2008, 1. Bask ISBN 978-975-8757-08-4 Editör: Necdet Y lmaz Hadis Tahriçleri Süleyman Sar Kitap konsept ve tasar m : GNG TANITIM Kitap iç uygulama: TN LET fi M Bask : Acar

Detaylı

STRATEJ K V ZYON BELGES

STRATEJ K V ZYON BELGES STRATEJ K V ZYON BELGES BEYAZ K TAP S UNUfi Sivil toplum; demokrasi, insan haklar ve hukuk devleti kavramlar n n yerleflmesiyle ilgili taleplerden ekonomiyle ilgili endiflelere kadar sosyal yaflama dair

Detaylı

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 ) KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 ) Kadir ÖZDEM R* 1-G R fi 3628 say l Mal Bildiriminde Bulunulmas, Rüflvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun, Mal Bildiriminde Bulunacaklar bafll

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina .. 95 Türkiye ile Kazakistan: Karfl l kl Kazan mlara Dayal Bir flbirli i Bektas Mukhamejanov * Çeviren: Dr. Almagül sina Kazakistan ba ms zl n kazand ndan itibaren, d fl politika stratejisinde çok yönlü

Detaylı

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl 220 ÇEfi TL ADLARLA ÖDENEN C RO PR MLER N N VERG SEL BOYUTLARI Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl Primi,Has lat Primi, Y l Sonu skontosu)

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan. EVOK Güvenlik, ülkemizde büyük ihtiyaç duyulan güvenlik hizmetlerine kalite getirmek amac yla Mustafa Alikoç yönetiminde profesyonel bir ekip taraf ndan kurulmufltur. Güvenlik sektöründeki 10 y ll k bilgi,

Detaylı

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Prof. Haberal dan Yeni Bir Uluslararas At l m: TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Dünyan n dört bir yan ndan yüzlerce biliminsan Prof. Dr. Mehmet Haberal taraf ndan kurulan Türk Dünyas Transplantasyon

Detaylı

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 423 424 3. Salon Paralel Oturum XII - Sorular ve Cevaplar OTURUM BAfiKANI (Ali Metin POLAT) OTURUM BAfiKANI - Gördü ünüz gibi son derece demokratik bir yönetim

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

Ak ld fl AMA Öngörülebilir Ak ld fl AMA Öngörülebilir Ak ld fl AMA Öngörülebilir Kararlar m z Biçimlendiren Gizli Kuvvetler Dan Ariely Çevirenler Asiye Hekimo lu Gül Filiz fiar ISBN 978-605-5655-39-6 2008, Dan Ariely Orijinal ad

Detaylı

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI Yrd.Doç.Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ Orman Endüstri Makinaları ve İşletme Anabilim Dalı 1. Proje Konusunun

Detaylı

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR SEÇ LM fi TÜRK YE F NANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR Prof. Dr. Cemal B fi (Marmara Üniversitesi) Doç. Dr. Yakup SELV ( stanbul Üniversitesi) Doç. Dr. Fatih YILMAZ ( stanbul Üniversitesi)

Detaylı

VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM

VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM 1 2 VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM 3 VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı Genel Yayın No.10 ISBN 975 94473 6 3 Kapak tasarım: Şule İLGÜĞ - ilgug75@hotmail.com Baskı Yeri:

Detaylı

NTERNET ÇA I D NAM KLER

NTERNET ÇA I D NAM KLER Mustafa Emre C VELEK NTERNET ÇA I D NAM KLER www.internetdinamikleri.com STANBUL-2009 Yay n No : 2148 letiflim Dizisi : 55 1. Bas m - stanbul - Haziran 2009 ISBN 978-605 - 377-066 - 4 Copyright Bu kitab

Detaylı

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler Metin TUNÇ Seçici Olun ISI' n editoryal çal flanlar her y l yaklafl k olarak 2,000 dergiyi de erlendirmeye tabi tutmaktad r. Fakat de erlendirilen

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER I MURAT YÜKSEL FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER III DR. MURAT YÜKSEL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö retim Görevlisi FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER IV Yay

Detaylı

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari 4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari Mustafa CER T* I. G R fi Bu yaz da 1479 say l yasaya göre yafll l l k, malullük ve ölüm

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) I Dr. Leyla ÇAKICI GERÇEK Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Alapl MYO Ö retim Üyesi GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) II Yay n No : 2323 Hukuk Dizisi : 1151 1. Bas - Eylül 2007 - STANBUL 2. Bas - Ekim

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI 33 34 1 Projenin Tan t m ve Proje Kat l mc Baflvurusu SMMMO Yönetim Kurulu nca onaylanan SMMMO Meslek Mensubu Kurumsallaflma Projesi Fizibilitesi Ve Yol Haritas

Detaylı

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve ÖZEL MATRAH fiekl NE TAB ALKOLLÜ ÇK SATIfiLARINDA SON DURUM H.Hakan KIVANÇ Serbest Muhasebeci Mali Müflavir I. G R fi K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve modern

Detaylı

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu mali ÇÖZÜM 177 GENEL SA LIK S GORTASI LE HAYATIMIZDA NELER DE fiecek? Ali TEZEL* 1-G R fi 1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu ad verilen 5510 say l Sosyal Sigortalar ve

Detaylı

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 215 ROMANYA LE BULGAR STAN IN AB YE EKONOM K ENTEGRASYONU Yrd. Doç. Dr. Mesut EREN stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 1. Girifl Avrupa Birli i nin 5. ve son genifllemesi 2004 y l nda 10 Orta ve Do u

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

YÖNET M KURULU RAPORU

YÖNET M KURULU RAPORU YÖNET M KURULU RAPORU De erli Ortaklar m z, fiirketimizin 37. Ortaklar Genel Kurulu na hofl geldiniz. Hepinizi sayg ve sevgi ile selaml yorum. Yaflad m z geliflmeler ile, ülkemiz 2004 y l nda s k s k dünyan

Detaylı

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad OTOPS Cengiz Özak nc 1965 ten Günümüze DÜNYA DA VE TÜRK YE DE LK KEZ! İngiliz Devlet Arşivlerinden Gizli Belgelerle Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad Türkiye ye yöneltilen suçlama; özetle

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ 120 kinci Bölüm - Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi 1. ARAfiTIRMANIN AMACI ve YÖNTEM Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi, tüketici enflasyonu, iflsizlik

Detaylı

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I SOSYAL GÜVENL K REHBER Resul KURT SSK BAfiKANLI I Sigorta Müfettifli Hüseyin FIRAT SMMM SMMMO Baflkan Yard mc s MAYIS 2005 1 Yönetim Merkezi ve Yaz flma Adresi: SMMMO Kurtulufl Caddesi No: 152 Kurtulufl

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ 11. SINIF KNU ANLATIMLI 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KNU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ 2 2. Ünite 4. Konu 3. A rl k Merkezi - Kütle Merkezi A nn Çözümleri su 1. BM fiekil I fiekil

Detaylı

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu 30 > 35 nsan Kaynaklar > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu > nsan Kaynaklar Personele Göre fl De il, fle Göre Personel. stanbul Büyükflehir Belediyesi, Personele Göre

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi. 4 Ankara- Baflkent OSB, bir ilk i daha gerçeklefltirdi. Kooperatif olarak örgütlenip, daha sonra organize sanayi bölgesine dönüflen OSB ler aras nda genel kurulunu yapan ilk kurulufl oldu. Sanayi ve Ticaret

Detaylı

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi temel1 kaynak MUTLU Matematik Türkçe Hayat Bilgisi L K Ö R E T M Muhsin ÇET N Ayfle ÇET N Kitab n Ad : Temel Kaynak Kitab 1 Yazar : Muhsin ÇET N - Ayfle ÇET N Her hakk sakl d r. Mutlu Yay nc l k a aittir.

Detaylı

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i I DR. NA L YILMAZ HEMfiEHR K ML Kastamonulular Örne i II Yay n No : 2039 Sosyoloji : 1 1. Bas - Ekim 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-936 - 1 Copyright Bu kitab n Türkiye deki yay n haklar BETA Bas m

Detaylı

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i Uluslararas Yüksekö retim Kongresi: Yeni Yönelifller ve Sorunlar (UYK-2011) 27-29 May s 2011, stanbul; 2. Cilt / Bölüm XI / Sayfa 1359-1364 Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi

Detaylı

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,

Detaylı

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Otopsi Cengiz Özak nc JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Amerikan And : Herkes için adalet ve özgürlükle bölünmez tek ulusa dayanan Cumhuriyet e ve bayra ma ba l olaca ma and içerim. Yer

Detaylı

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir. Dün, Bugün, Yar n ZAMAN GEÇ YOR Zaman Dilimleri nsanlar yaflad klar zaman üçe ay rm fllar. 1. Geçmifl zaman dün 2. fiimdiki zaman bugün 3. Gelecek zaman yar n Zaman dilimlerinden geçmifli hat rlar z. fiimdiki

Detaylı

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku) kitap Bireysel fl Hukuku Prof. Dr. Öner Eyrenci, Porf. Dr. Savafl Taflkent ve Prof. Dr. Devrim Ulucan n birlikte haz rlad klar Bireysel fl Hukuku isimli kitab n ikinci bas s fiubat ay nda Legal Yay nevi

Detaylı

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d Matematik ve Sonsuz G erek konuflma vermeye gitti im okullarda, gerek bana gelen okur mektuplar nda, ö renci ve ö retmenlerin matematikteki sonsuzluk kavram n pek iyi bilmediklerini gözlemledim. Örne in,

Detaylı

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö G R ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö rencilerin Türkçe ö renirken yapt anla malardan dolay,

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER 1. Patates ve sütün miktar nas l ölçülür? 2. Pinpon topu ile golf topu hemen hemen ayn büyüklüktedir. Her iki topu tartt n zda bulaca n z sonucun ayn olmas n bekler misiniz?

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT I MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT HARUN HAKAN BAŞ Ankara 2009 II Yay n No : 2195 Hukuk Dizisi : 1031 1. Bas Eylül 2009 - STANBUL ISBN 978-605 - 377-113 - 5 Copyright Bu kitab n

Detaylı

Genel Yay n S ra No:148 2009/14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

Genel Yay n S ra No:148 2009/14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren Genel Yay n S ra No:148 2009/14 Cep Kitapl : XLV ISBN No: 978-99-44-234-22-1 Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun Kapak Can Eren Tasar m / Uygulama Referans Ajans Tel: +90.212 347 32 47

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi Yüksel Baykara ACAR YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yrd. Doç. Dr. Yüksel Baykara Acar Hacettepe Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü nde Ö retim Üyesi olarak görev

Detaylı

Osmancık İsmail Karataş Sağlık Meslek Lisesi

Osmancık İsmail Karataş Sağlık Meslek Lisesi Ünite Planı Öğretmenin Adı, Soyadı Okulunun Adı Okulunun Bulunduğu Mahalle Okulun Bulunduğu İl Emine ÇELİKCİ Osmancık İsmail Karataş Sağlık Meslek Lisesi Koyunbaba mahallesi ÇORUM Ünit Bilgisi Ünite Başlığı

Detaylı

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2 Atütürk ün Dünyas Cengiz Önal Ekonomik kalk nma, Türkiye'nin özgür, ba ms z ve daima daha kuvvetli olmas n n ve müreffeh bir Türkiye idealinin bel kemi idir. Tam ba ms zl k ancak ekonomik ba ms zl kla

Detaylı

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya 287 MAKEDONYA E T M S STEM NDE TÜRKLER N KADRO SORUNU VE GET R LEN ÖNER LER Bayramali LUfi Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya Genel olarak Makedonya ve Nüfus Da l m Güneybat Avrupa da Balkan yar

Detaylı

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının bağlantıları kontrol edilir. Güz ve Bahar dönemindeki

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme S GORTA KOM SYON G DER BELGES mali ÇÖZÜM 171 Memifl KÜRK* I-G R fi: F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme göstermifltir. Geliflmifl ekonomilerde lokomotif rol üstlenen

Detaylı

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Genel Yay n S ra No: 178 2010/20 ISBN No: 978-605-5614-56-0 Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Tasar m / Uygulama Referans Medya ve Reklam Hiz. Ltd. Tel: +90.212 347 32 47 e-mail: info@referansajans.com

Detaylı

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE Ü N T E L E N D R L M fi Y I L L I K P L A N ARAÇ GEREÇLER, YÖNTEM VE Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, proje ve performans formlar, resim kâ - d, boya, sözlük, yaz m k lavuzu Gözlem ve inceleme, tart

Detaylı

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir. TÜB TAK BAfiKANLIK, MERKEZ VE ENST TÜLERDE ÇALIfiIRKEN YÜKSEK L SANS VE DOKTORA Ö REN M YAPANLARA UYGULANACAK ESASLAR (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Esaslar n amac ; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt

Detaylı

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN Yahya ARIKAN* Meslek yasam z n 20. y l n geride b rak rken,yeniliklerle dolu bir süreci yaflamaktay z. Toplumsal yaflamda ve meslek yaflam m zda sosyal

Detaylı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİREBOLU MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU MUTLULUĞUNUZA REHBERLİK EDER Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla beslenmesi gerekir. Bunların

Detaylı

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 TÜRK MİTOLOJİSİNDE ÖNEMLİ RENKLER DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 RENKLER Türk mitolojisinde renklerin sembolik anlamları ilk olarak batılı Türkologların dikkatini çekmiş ve çalışmalarında bu hususa işaret etmişlerdir.

Detaylı

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber Sağlıklı, güçlü kuvvetli bir erkeksiniz ama çocuğunuz olmuyorsa bu önemli sorunun sebebi yediklerinizle ilgili olabilir. Erkekler üzerinde yapılan bilimsel

Detaylı

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI KARAR ELEfiT R S YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI KARAR ELEfiT R S Av. MEHMET BAYRAKTAR* I- G R fi 2003, 2004 ve 2005 Mali Y l Bütçe Kanunlar ile; 3095 say l Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine

Detaylı

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY brahim ERCAN * 1- GENEL B LG : Motorlu tafl t sürücüleri kurslar, 5580 say l Özel Ö retim Kurumlar Kanunu kapsam nda motorlu tafl

Detaylı

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme 2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme Proje bütçesi haz rlarken dikkat edilmesi gereken üç aflama vard r. Bu aflamalar flunlard r: Kaynak belirleme ve bütçe tasla n n haz rlanmas Piyasa araflt

Detaylı

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? Yahya ARIKAN* Günümüzde; finansal anlamda ülkeleraras s n r n ortadan kalkmas, teknolojinin geliflimi ve bilgi toplumunun s n rs z imkânlar ile zaman ve mekân

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/201203... 1 of 5 6 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28225 Atatürk Üniversitesinden: YÖNETMELİK ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ASTROFİZİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Adana Eriflkin Kemik li i Nakil ve Hücresel Tedavi Merkezi, Türkiye

Detaylı

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zamanlarda muhatap oldu um baz bilim adamlar bana, slam

Detaylı

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1)Yönergenin Amacı, Ağrı İbrahim Çeçen

Detaylı

5. OTURUM. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Zerrin BAYRAKDAR (YTÜ İnşaat Fakültesi)

5. OTURUM. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Zerrin BAYRAKDAR (YTÜ İnşaat Fakültesi) 5. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Zerrin BAYRAKDAR (YTÜ İnşaat Fakültesi) İstanbul Boğazı'ndaki Köprülerin Etkileri Üzerine İsmail ŞAHİN, Demet ERSOY Boğaziçi Köprüsü nden Sabah Geçişlerinin Düzenlenmesi:

Detaylı

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur. 2. Baz k saltmalar n sonuna konur. Dr. Bar fl Ayd n Fevzi Pafla Cad. 3. Say lardan sonra s ra bildirmek için konur. Sonucu ilân ediyorum: 1. Ali, 2. Kemal, 3. Can oldu. Hepsini tebrik ederim. Virgül (,)

Detaylı

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan PERAKENDE SATIfi YÖNTEM NE GÖRE fiüphel T CAR ALACAKLAR VE B R ÖNER Yrd.Doç.Dr. Bar fl S PAH Marmara Üniversitesi,..B.F., flletme Bölümü, Ö retim Üyesi 1.G R fi F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu

Detaylı

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK Atatürk çocuktu: Yenili in, dönüflümün y lmadan ard nda koflabilen, düfl dünyas genifl, merakl, araflt ran. Atatürk çocuktu ve cumhuriyetin çocuk kalmas n istedi hep: Her dem taze,

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : CO RAFYA DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : K rk nc paralel üzerindeki bir noktan n hangi yar mkürede yer ald afla dakilerin hangisine bak larak saptanamaz? A) Gece-gündüz süresinin

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

Yay n No : 1696 Hukuk Dizisi : 759. 1. Bas m - Kas m 2006 ISBN 975-295 - 590-8

Yay n No : 1696 Hukuk Dizisi : 759. 1. Bas m - Kas m 2006 ISBN 975-295 - 590-8 I MEDENÎ HUKUK PRAT K ÇALIfiMALARI ve SINAV SORULARI Medenî Hukuk (Temel Kavramlar, Kifliler Hukuku, Aile Hukuku) Borçlar Hukuku Genel Hükümler Borçlar Hukuku Özel Hükümler Eflya Hukuku Miras Hukuku Kocaeli

Detaylı

Yeniflemeyen Zarlar B:

Yeniflemeyen Zarlar B: Yeniflemeyen Zarlar Ahmet, Belgün den daha uzun boyluysa, Belgün de Cemal den daha uzun boyluysa, Ahmet, Cemal den daha uzun boyludur, önermesi hiç kuflkusuz do rudur. Çünkü A > B ve B > C eflitsizliklerinden,

Detaylı

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA M. Esad Coflan çindekiler Sunufl... 7 Dünyan n En Güçlü nsanlar... 11 En Büyük Amaç... 15 Cennetin Anahtarları... 19 Süslü Köflkler ve Bahçeler... 23 Vefalı Bir Kızın Hikâyesi... 25

Detaylı

9. Uluslararas Ceza Hukuku Kongresi (Lahey, 23-30 A ustos 1964)

9. Uluslararas Ceza Hukuku Kongresi (Lahey, 23-30 A ustos 1964) 9. Uluslararas Ceza Hukuku Kongresi (Lahey, 23-30 A ustos 1964) Çeviren Av. Aysun Dalk l ç * Konular: 1. Tekerrür ve birden fazla suç ifllenmesi d fl ndaki a rlat c nedenler 2. Aileye ve cinsel dokunulmazl

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas 1 Prof. Dr. Yunus Kishal Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri 4. Bas Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebli leri

Detaylı

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan da, Ardahan Üniversitesi nde sizlerle birlikte olmaktan memnuniyetimi bildirerek sözlerime başlamak isterim. Hepinizi sevgi

Detaylı

BU DAY, UN. nteraktif e-dergi Say : 1 / 2012 NEWS. ve SEKTÖRÜMÜZ.

BU DAY, UN. nteraktif e-dergi Say : 1 / 2012 NEWS. ve SEKTÖRÜMÜZ. nteraktif e-dergi Say : 1 / 2012 BU DAY, UN ve SEKTÖRÜMÜZ. Ülkemizdeki bu day ve un sektörümüz y ldan y la geliflim göstermektedir. Ülkemizin bu day yetifltirilme elveriflligi, un fabrikalar m z n teknolojik

Detaylı