Nöroleptiklerin Etkisini Ço ğaltma Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya Yakla şım ÖZET

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Nöroleptiklerin Etkisini Ço ğaltma Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya Yakla şım ÖZET"

Transkript

1 Nöroleptiklerin Etkisini Ço ğaltma Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya Yakla şım Cem İLNEM*, Müjen İLNEM**, Özdemir KIR*, Ferhan YENER*, Faruk ASLANER* ÖZET Bu yaz ıda, nöroleptiklerin etkisini çoğaltmada lityum, anti konvülzanlar, benzodiazepinle ı-, antidepresanlar ve dopamin agonistlerinin yeri ve tedaviye dirençli hastaya farmakoterapik yaklaşım yöntemleri Terapötik Drog Monitorizasyonu (TDM) kavram ı ışığı altında gözden geçirilmiştir. Anahtar kelimeler: Nöroleptik, etki ço ğaltma, tedaviye dirençl hasta, terapötik drog monitorizasyonu (TDM), çocuklukta başlayan şizofreni Düşünen Adam; 199.5, 8 (1): SUMMARY In this review, the administration of lithium, antivonvulsants, benzodiazepins, antidepressants and dopamin agonists in augmenting the effect of neuroleptics and pharmacotherapeutic approaches in treatment resistant patients within the concept of Therapeutic Drug Monitoring (TDM) are discussed. Key words: Neuroleptics, augmentation, Treatment-resistant patients, Therapeutic Drug Monitoring (TDM), childhood onset schizophrenia GİRİŞ Nöroleptik sağaltım ın antipsikotik etkilerini çoğaltmak için, nöroleptik olmayan ilaçlar ın kullanım ı, önemli bir klinik stretejidir. Yöntemsel eksiklikler nedeniyle, literatürden elde edilen sonuçlar ın s ınırl ı olmas ına karşın üç genel eğilim görülmektedir. Birincisi, nöroleptik olmayan ajanlar, sürekli uygulanan nöroleptik sa ğaltım plan ına eklendiğinde en etkili durumu almaktad ırlar. İkincisi, bir çoğaltım stratejisi, şizofreninin klinik heterojenitesine veya stratejinin s ınırl ı etkisine ya da her ikisine birden i şaret etmektedir ve olas ılıkla hastaların sadece bir alt grubunda etkili olmaktad ır. Üçüncüsü, baz ı çoğaltım stratejileri için ayr ı klinik endikasyonlar olabilir, di ğerleri ise sadece deneyimsel temelde uygulanır. Nöroleptik etkileri ço ğaltan ilaçlar yan ında, nörolepti ğe duyars ız belirtilerin sağaltım ı için nöroleptiklere eklendiklerinde yararl ı olanlar da vard ır. Lityum Lityum-nöroleptik birlikte kullan ımının şizoaffektif hastal ık -yani, kronik psikoz ile birlikte belirgin mizaç bozuklu ğu gösteren hastalar- sa ğalt ımında yararl ı olabileceği düşüncesi genellikle kabul görmektedir. Bundan ba şka, belirgin affektif semptomlar' olmayan şizofrenik hastalar ın 1/3 ile 1/2'si * Bak ırköy Ruh ve Sinir Hastal ıklar ı Hastanesi 7. Psikiyatri Klini ği ** Şi şli Etfal Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Kliniği 19

2 Nöroleptiklerin Etkisini Çoğaltma Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya Yakla şım Nem, ilnem, Kır, Yener, Aslaner as ıl psikotik semptomlar da dahil olmak üzere lityum tedavisinden yararlan ır (12,24,30,35). Sağaltımın ilk haftas ındaki klinik düzelmenin d ışında, uygun yan ıtın daha iyi yorday ıc ılan bulunmamaktad ır (35). Lityum-nöroleptik birlikte kullan ım ında nörotoksisite (EPS de art ış, NMS benzeri sendrom) seyrek olarak bildirilmesine kar şın, klinisyen sağaltımın başlangıc ında ya da nöroleptikler yüksek dozlarda verildiklerinde, yan etkileri yakından izlenmelidir (1). Antikonvülzanlar Temporal lob epilepsi sağaltım ında kullan ılan bir antikonvülzan olan karbamazepin, atipik ya da yan ıt vermeyen özellikte bipolar hastalar ın sağaltımında da umut vermektedir (25). Çeşitli çalışmalarda karbamazepinin agresif, impulsif özellikleri olan şizofreniklerin sa ğaltımında da yararl ı olabilece ği ileri sürülmektedir (15,24,30). Yine "eksite psikozlann" sağaltım ında haloperidol ile birlikte kullan ım ının da yararl ı olduğu bildirilmiştir (20). Bugüne kadar yap ılmış en geni ş kontrollü çal ışmada (n=162) (16), nöroleptik ve karbamazepin ile tedavi edilen hastalar ın (% 48), nöroleptik ve plasebo ile tedavi edilenlere (% 30) göre anlaml ı şekilde daha büyük oranda tedaviye yan ıt verdikleri bildirilmi ştir; karbamazepine bağlı düzelme genellikle orta derecededir ve eksitasyon, şüphecilik, işbirliğine girmeme gibi semptomlarda olmaktad ır. Bununla birlikte, karbamazepinle sa ğaltım s ıras ında kimi hastalarda psikotik belirtlerin kötüle ştiği de bildirilmiştir (16), bu karbamazepine bağlı olarak, plazma nöroleptik düzeylerinin azalmas ıyla ilişkili olabilir (2,16), Son yıllarda, klinisyenler psikiyatrik hastalar ın tedavisinde karbamazepine bir alternatif olarak valproat kullanmaya ba şlam ışlardır. Şizofreni tedavisindeki etkilerine ili şkin güvenilir kontrollü veriler bulunmamas ına karşın, klinik izlenim valproatın bazı şizoaffektif hastalarda yararl ı olacağına işaret etmektedir (14). Benzodiazepinler Benzodiazepinler, özellikle lorazepam gibi k ısa etkililer ve klonazepam gibi yava ş metabolize olan bir antikonvülzan, klinisyenlerce ajite ya, da akut psikotik hastalarda, nöroleptik tedaviye ek olarak, gittikçe artan biçimde kullan ılmaktad ır. Antidepresan ve antianksiyete özelliklere sahip bir triazolobenzodiazepin olan alprazolam kronik şizofreni semptomlar' ta şıyan 12 hastada nöroleptik sa ğaltıma eklenmiş veglobal olarak psikoz, dü şünce bozuklu ğu ve paranoyak değerlendirmelerde iddias ız ancak önemli düzelmeler, yine negatif semptomlarda da buna ko şut (ancak önemli olmayan) de ğişmeler gözlenmiştir (34). İyi yan ıt verenler; daha ileri ya ştakiler ve sağaltımdan önce daha fazla psikotik ya da anksiyete bulgular olanlar ile, BBT'de yap ısal beyin anormalitesi saptananlar idi. Ayr ıca plazma HVA'inde alprazolama bağlı önemli azalmalar da gösterilmi ş- tir. Alprazolam ın kesilmesi ile birtak ım "rebound" belirtileri görülece ği unutulmamalıdır. Negatif semptomlu ve ayaktan tedavi gören dura ğan dönemdeki hastalarda 6 hafta süreyle alprazolam ile diazepam ı, nöroleptiğe ekleyerek kar şılaştınlmış, alprazolam eklenmesinin tedavinin ilk haftas ı için, devamlı olmasa da, bir terapötik üstünlü ğü olduğu görülmü ştür (4). Paniğe benzer belirtiler ile birlikte psikoz gösteren hastalar ın alprazolamdan özellikle yararland ığı gözlenmi ştir (7). Antidepresanlar Suisidal davranış da dahil olmak üzere (27), depresif belirtilerin şizofreni morbiditesine kat ıldıkları= kabul edilmesi (31), şizofrenide antidepresanlann terapötik etkilerine ili şkin çal ışmaları h ızlandırmıştır. İlk çalışmaların tanı ve kontrol yönünden kusurlar ı bulunmas ına karşın, kontrollü iki yeni ara ştırmada bu konu yeniden ele almmaktad ır. Sendrom yönünden Research Diagnostic Criteria'ya göre tanımlanan, postpsikotik depresyonlu, şiddeti azalm ış ya da rezidüel psikotik semptomlar' olan ve ayaktan tedavi gören 33 kronik şizofreni ğin farmakoterapisinde, flufenazin dekanoata ek olarak imipramin ve plasebo kullan ılmıştır. İmipramin ile tedavi edilen hastalar özgül depresif semptomlarda düzelme- 'nin yanıs ıra, global olarak da düzelme göstermi ştir (31). Buna karşın, diğer bir çalışmada Hamilton Depresyon Değerlendirme Skalas ında (Hamilton 1960) 20

3 Nöroleptiklerin Etkisini Çoğaltma Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya Yakla şım İlnenı, İlnem, Kır, Yener, Aslaner yüksek skorlar alan ve aktif psikotik semptomlan olan, yatarak tedavi gören 54 şizofrenik hastada haloperidole ek olarak desipramin hidroklorid, amitriptilin hidroklorid ve plasebo kullan ılmıştır. Bu araştırmada antidepresan tedavinin, plasebo le karşılaştınldığında, bir üstünlüğü olmadığı; buna karşın üç hastada k ısa psikiyatrik de ğerlendirme skalas ın ın düşünce bozulduğu alt skalas ında kötüleşme ve psikozun alevlenmesi gözlenmi ştir ( 11). Böylece; klinik durum ve nöroleptik tedavinin uygunlu ğu, nöroleptiklere ek olarak kullan ılan trisiklik antidepresan tedavinin geçerlili ği üzerinde etkili olabilmektedir. Dopamin agonistleri Şizofreni için ileri sürülen MSS de a şırı dopaminerjik fonksiyon şeklindeki klasik dopamin hipotezinin aksine, son zamanlarda, mezokortikal dopamin sistemindeki dopamin fonksiyon yetersizli ğinin, negatif semptomatolojiyi ortaya ç ıkarabilme olas ılığından sözedilmektedir (20,21,32). Bu nedenle, negatif semptomatolojinin tedavisinde d-amfetamin ve diğer dopamin agonistlerini "replasman tedavisi" şeklinde kullan ım ın ardında, belirli bir mantık yeralmaktad ır. Kimi hastalarda kronik ya da akut d- amfetamin kullan ım ının, negatif belirtiler ve bili şsel işlev üzerinde en az ından geçici düzelme sa ğlamas ı da ilginçtir (13). Şizofreni tedavisinde kullan ılmak üzere birçok laboratuarda, adenil-siklaz ba ğlantılı D1 dopamin reseptörü için seçici olan yeni geliştirilmi ş dopamin agonistleri üzerinde çalışılmaktad ır. Bromokriptin gibi D2 dopamin agonistleri ve apomorfinin k ısa süreli tedavide belirli bir terapötik etkisi olmad ığı gösterilmi ştir (6). Tedaviye dirençli hastaya yakla şım Ciddi mental hastal ığı olanlarda tam bir klinik değerlendirme, özellikle, önem ta şır. Yapılandınlmış tan ısal görü şme (aile öyküsü dahil) ve semptomatolojinin nicel ölçümünün (motor abnormalite dahil) eksiksiz bir fizik ve laboratuar muayene (ilaç taramas ı dahil) ile birle ştirilmesi, tam tıbbi muayenenin ilk evresini olu şturur. Tedaviye yan ıt vermeyen bir hastal ık durumunda, ba şka bir tan ı olas ılığı düşünülmelidir. Belirgin olmayan bir nörolojik hastalığı dışlamak için, yap ısal beyin görüntüleme teknikleri (komputerize tomografi ya da magnetik rezonans) kullan ılmalıdır. Elektroensefalogram, bir hecme bozulduğunu ya da serebral irritabilitenin başka bir bulgusunu dışlamak için önemlidir. Son olarak da, yap ılacak bir nöropsikolojik değerlendirme, bilişsel defisitlerin ay ırdedilmesi ve nitelenderilmesine yard ımc ı olur ve ayaktan tedavi gören hastan ın rehabilitasyonuna yol gösterir. Psikiyatrik semptomlan olan hastalarda, nörolojik bozukluk bulgusu, kural olmaktan çok istisna olmas ına karşın, görülebilir, gözden kaç ırılmamal ıdır. Ayrıca, serebral ventriküler sistemde ve kortikal sulkuslarda geni şleme gibi karmaşık anormaliteler; bizzat kronik mental hastal ık fizyopatolojisi ile birlikte bulunabilen, ya da, alkol ve madde kullan ım ı gibi diğer faktörlerin bir sonucu olan, MSS hasar ın' gösterebilir. Her iki durumda da, MSS hasan bulgusu, EPS'den NMS'ye kadar de ği şen, zararl ı etki riskinde artışa dikkat edilerek, konservatif farmakoterapi gerektiğine işaret eder. Farmakoterapi Tedaviye dirençli hastan ın klinik değerlendirilmesi tamamlandığında klinisyen, günümüzdeki geçerli tedavinin en iyi şekilde kullan ımını sağlamal ıdır. Davranışsal değişikliğin tanımlanmas ı zor olduğundan, anahtar semptomlar ı ya da klinik özellikleri, farmakoterapiden önce ya da farrnakoterapi s ıras ında nitelendirmek çoğunlukla yararl ı olmaktad ır. Kısa psikiyatrik de ğerlendirme skalas ı psikotik hastalar için belki de en yayg ın biçimde kullan ılan bir araçt ır. Ancak, klinisyen hastan ın hedef semptornlann ın ya da davran ışsal defisitin ağırlığına dayanan uygun global bir de ğerlendirme skalas ını kullanmay ı da düşünebilir. Optimalin alt ındaki ko şullara ya da çevreye daha ba ğımlı olmaya neden olan, davran ışsal bozukluklar ile klinik aç ıdan önemli pozitif ve negatif semptomlann devaml ılık göstermesi, genellikle yetersiz ilaç yan ıtının sağlam göstergeleridir. Şizofreniklerin büyük ço ğunluğunda, doz dikkate al ınmaks ız ın, 4-6 haftal ık nöroleptik kullan ım ı ile bir yarar sağlansa bile, sağaltım büyük bir açmaz olarak kalmaktad ır (5). Sağaltıma kısmen yanıt veren veya yan ıts ız kalan bu hastalarda uygulanan alternatif nöroleptik sa ğaltım stratejilerini karşılaştıran bir çal ışmanın ilk sonuçlarına göre (Kinon ve ark. 1992); 3-4 haftal ık sağaltımın başarıl ı olmadığı has- 21

4 Nöroleptiklerin Etkisini ço ğaltma Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya Yakla şım ilnem, Kır, Yener, Aslaner Uygun nöroleptiğe kar şın tedaviye direnç 2-3 nöroleptik ile tedaviye yetersiz yan ıt Tedaviye tahammülsüzlük; ciddi EPS veya geç diskinezi Nöroleptik etkisini ço ğaltma Spesifik sendrom ya da semptom kümeleri olan veya klozapinin kontrendike oldu ğu hastalarda Klozapin deneme Negatif semptomlaa, yetersiz toplumsal/ çal ışma i şlevi, geç diskinezi ya da a ğır EPS'si olan hastalarda Şekil 1. Tedaviye dirençli şizofrenik hastalarda karar şemas ı (Pickar ve ark. 1991'den). talara genellikle üç türlü yakla şımda bulunulmaktadın 1. Dozu artt ırmak, 2. Farkl ı s ınıftan bir nöroleptiğe geçmek, ya da, 3. İlk sağaltıma daha fazla zaman tan ımak. (Üçüncüsü en az uygulanan seçenek olmas ına kar şın diğer iki yöntem için bir kontrol grubu olu şturmaktad ır). Bu araştırıc ılar 4 hafta süreyle, 20 mg/gün flufenazini (aç ık biçimde) alan şizofrenik, şizoaffektif ve şizofreniform hastalar üzerinde çal ışmışlard ır. Önsel yanıt ölçütlerini kar şılamayan ve kat ılım izni alınan bu hastalar, geli şigüzel seçilmi ş ve daha sonra çift-kör şeklinde flufenazin 80 mg/gün, haloperidol 20 mg/gün verilmi ş ya da 20 mg/gün flufenazine devam edilmiştir. Çift-kör evrede 4 hafta devam ettirilmiş, 4 haftada yan ıt ölçütlerini kar şılamayanlarm sadece % 7'si, 8 hafta sonra yan ıt vermi ş ve üç seçenek aras ında önemli farklar bulunmam ıştır. Sağaltımı güç kimi hastalar, dozajda önemli art ışlardan ya da farkl ı bir s ınıf bileşiğe geçi şten yararlanabilmi ştir, ancak bu hastalar ı en iyi şekilde ay ırdedecek yöntemlere şiddetli gereksinim vard ır (8). Sağaltıma yan ıt vermeyen hastalar için klozapin, benzodiazepinler, EKT, rezerpin, karbamazepin, propronalol ve L-dopa'y ı da kapsayan alternatif somatik tedavileri geni ş biçimde inceleyen bir ara ş- tırmada (3) ; önemli derecede dirençli pozitif belirtili ya da pozitif ve negatif belirtileri birarada olan hastalarda klozapine ek olarak lityum veya benzodiazepinlerin kullan ımının çok yararl ı olduğu, ancak klozapinin en çarp ıc ı iyileştirme yetene ğine sahip olduğu sonucuna var ılm ıştır. Klozapin etkisiz kaldığında, bu ara ştırmac ılar alternatif olarak, lityum eklenmesini önermektedirler. E ğer lityum çok az bir düzelme sağl ıyorsa, orta dozda benzodiazepinleri eklemek üçüncü seçenek olmal ıdır (özellikle ajitelerde ve madde kötüye kullan ım ı olmayanlarda). Hangi hastan ın özgül bir seçeneğe yan ıt verece ğini belirlemek için sağlam yordayıc ılar, ne yaz ık ki bulunmamaktad ır. Tipik nöroleptik tedavi d ışında klinisyen için ba şlıca iki seçenek vard ır. Eğer EPS'ye tahammülsüzlük hastan ın ilaca yetersiz yan ıt nedenlerinden biri ise, ya da tardif diskinezi varsa, do ğrudan klozapin tedavisi planlanmal ıdır. Klinisyen klozapini, nöroleptik etkisini artt ırma yönteminde ya da deneyimsel temelde düşünebilir ( Şekil 1). Klozapin nörolepti ğe dirençli semptomlar ın büyük çoğunluğunun tedavisinde endike olmas ına kar şın, farkl ı semptom kümeleri, özgül olarak eklenecek droglar ı akla getirebilmektedir ( Şekil 2). Klozapine; lityum, benzodiazepin gibi baz ı ajanlar eklenebilirse de, kan diskrazileri riskinin yükselmesi nedeniyle karbamazepinden kaç ınılmal ıdır. Klozapinin konvülzan eğilim özelliği nedeniyle, kayg ı duyulan olgularda, tercih edilecek ek tedavi valproatt ır. Klozapin kullan ım ında klinik deneyim artt ıkça, iyi yan ıtın önceden belirleyicilerine ve optimal kombinasyon tedavisine ili şkin bilgimizin gelişmesi de muhtemeldir. Bu seçeneklerin d ışında, yetersiz yan ıt veren kimi hastalarda klinik ara ştırma programlar ına al ınabilir. Araştırma protokollerinin birço ğu hastaya do ğrudan 22

5 Nöroleptiklerin Etkisini Ço ğaltma Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya Yaklaşım İ lnem, İlnem, K ır, Yener, Aslaner SENDROM / SEMPTOM KÜMES İ ETKİ ÇOĞALTIM AJANLAR İ Şizoaffektif, manik tip - Lityum - Karbamazepin - Valproik asit Şizoaffektif, depresif tip - Lityum - Trisiklik antidepresanlar Eksite psikozlar - Karbamazepin - Lityum - Benzodiazepinler Anksiyete semptomlar' - Aiprazolam - Lorazepam Negatif semptomlar ve/veya yetersiz toplumsal/ çal ışma i şlevi Temporal lob epilepsi benzeri semptomlar/ anormal EEG Şekil 2. Nöroleptik etkisini ço ğaltma endikasyonlar ı (Pickar ve ark. 199 l'den). yarar sağlayamayabilir, ancak unutulmamal ıdır ki, lityum ve klozapin gibi droglar y ıllar önce sadece deneysel planda mevcut idi, ancak birçok hastan ın önemli ölçüde düzelmesine de bu şekilde yard ımc ı olunmuştur. Son zamanlarda ara ştırmac ılar, bir bölümü geni ş ölçüde antidopaminerjik farmakoloji ilkelerine, di ğerleri de nondopaminerjik etki mekanizmalanna dayanan, güncel "ilk ku şak" droglar gibi yeni "etki artt ırım" alanlarının saptanmalanm da içeren çok say ıda strateji üzerinde çal ışmaktadırlar. 1980' lerde endojen opioid beta-endorfin; opioid antagonist naloksan; kalsiyum antagonisti, verapamil gibi ilgi çekici preklinik özellikleri olan ajanlar ın şizofreni tedavisinde pek az yararl ı oldukları, ya da hiç yararl ı olmadıklar ı ortaya ç ıkmıştır (18' 19). EKT'nin, şizofreniklerde ilaçla sa ğaltım kadar etkili olmasa bile, kimi değerli yönleri oldu ğu da gösterilmi ştir (28). Bu tedavinin dirençli hastalardaki göreli yararlar ı, daha ileri çal ışmalar ı gerekli kılmaktadır. Hastal ık süresi alt ı ay ı aşanlar, belirgin affektif semptomlar ı ya da katatonisi olanlar EKT'den en çok yararlanmaktad ır. Agresif davran ışları olan baz ı - Alprazolam - Trisiklik antidepresanlar - Dopamin agonistleri - Karbamazepin - Valproik asit hastalarda ise propranolol yararl ı olmaktad ır. 1990' larda; PET gibi teknolojileri kullanarak, fizyopatolojik mekanizmaları belirleme ve sonra da ilaç etkisi için anormalite taramada daha fazla ba şarı sağlanacağı umulmaktad ır. Dirençli hastalar ı tedavi ederken klinisyenlerin, bu özel tedavi giri şiminin etkisini de ğerlendirmek için, hedef semptomlara, doz ve süreye göre iyi tasarlanm ış tedavi plan ına sahip olmaları gereklidir. Farmakolojik tedavi uygulanan bir hastada ayn ı anda tedavide yaln ız bir de ğişiklik yap ılmas ı önerilmektedir. Yine müdahale etmek için hastaya yeterli bir yan ıt verme süresi tan ınmas ı da önemlidir. Baz ı hastalar ın yeni bir tedavi plan ına yan ıt vermeleri için dört hafta ya da daha fazla bir süre geçmesi gerekebilece ği kan ıs ındayız. Dirençli hastalarda uygulanan birçok alternatif tedavinin, şizofreni için kabul görmü ş endikasyonlar ı olmad ığından, potansiyel risk ve yararlann hasta ve yakınları ile görü şülmesi ve bunun t ıbbi kayıtlara geçirilmesi önem ta şımaktad ır. 23

6 Nöroleptiklerin Etkisini Çoğaltma Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya Yakla şım İlnem, İ lnem, Kır, Yener, Aslaner Terapötik Drog Monitorizasyonu (TDM) Bu arada, belli ba şlı psikotrop ilaçlar ın kullan ımında önemli bir araç olan Terapötik Drog Monitorizasyonunun (TDM) da sözetmek gerekir. TDM klinisyene, seçilen ilac ın dozunu ayarlamada, terapötik etkiyi artt ırmada ve yan etkileri azaltmada yarar sa ğ- lar. Hastalar aras ında bu tip ilaçlar ın (örn. trisiklik antidepresanlar, lityum, karbamazepin) metabolizma ve eliminasyon oran ında 40 kata kadar varan önemli farkl ılıklar bulunmaktad ır, dolay ısıyla ayn ı ilac ın ayn ı dozunun alınmas ına karşın, plazma konsantrasyonlan aras ında önemli farklar görülebilir. TDM klinisyene, subterapötik plazma konsantrasyonu yan ısıra, potansiyel toksik plazma konsantrasyonunu tan ıma olanağı da sağlar. zulmu ş hastalarda tedavinin devam ı aç ısından uyumu kontrol etmek önemli bir konudur. Bazı psikiyatrik ilaçlar için (nortriptilin, desipramin, amitriptilin, imipramin ve lityum karbonat gibi) plazma konsantrasyonu ile etkinlik aras ında iyi belirlenmi ş bir ili şki vard ır. Plazma düzeyini bilmek, klinisyene, terapötik etkiyi artt ırmak için, daha rasyonel bir doz ayarlama olana ğı sunar. Diğer ilaçlar için, antikonvülzanlann psikiyatrik kullan ım ında olduğu gibi (öm. karbamazepin ve valproik asit), bu tür bir ili şki kesin olarak gösterilemerni ştir. Perry ve ark.'n ın bir meta-analizinde (17) regresyon analizleri kullan ılarak; trisiklik antidepresanlann etkinlikleri şöyle özetlenmi ştir: Değişik psikotrop ilaçlar ın belli başlı genel özellikleri TDM'yi avantajl ı kılar (Tablo 1) (26). Fakat tüm psikotrop ilaçlar (öm. benzodiazepinler) bu özellikleri payla şmazlar. Psikotrop ilaç alan hastalar ın yaklaşık % 40' ı tedaviye uyumsuzdur (yan ıts ızdır). Uyumsuzluk, subterapötik plazma konsantrasyonlanna neden olarak hastal ığın süresini uzatt ığı gibi, supraterapötik plazma konsantrasyonlar ına yol açarak ciddi toksisiteye de neden olabilir. Özellikle konsantrasyonu, motivasyonu, dü şünce süreçleri bo- Tablo 1. Psikotrop ilaçlar: plazma drog düzeylerini kontrol etmeyi yararl ı k ılan özelliklerin özeti Özellik Çoğul etki Küçük terapötik indeks Metabolizmada ki şiden ki şiye geni ş değişkenlik Toksisitenin erken farkedilmesinde güçlük Etkinin ba şlamas ında uzun gecikme İyi belirlenmemi ş konsantrasyon-yan ıt ili şkisi, yararl ı etkileri Rahats ız edici etkiler Toksik etkiler Mizaç stabilizatörleri Lityum karbo. ± Antidepresanlar Antispikotikler Karba- Valproat Trisiklik Bupropion Fluoksetin Trazadon Haloperidol Tiyotiksen Klorpromazep. antidep. (a) mazin (b) + - Nortriptilin: Bu ilaç üzerine yap ılan çal ışmalar, ng/ml'lik optimum oranda, bir curvilinear konsantrasyon-antidepresan yan ıt ilişkisi göstermektedir. Primer majör depresyonlu hastalar ın % 70'i bu oran içerisinde iken tam remisyona girmi şken, bu aral ığın dışında ancak hastalar ın % 29'u remisyon göstermi ştir. Desipramin: Desipramin çal ışmaları da, nortriptilinde olduğu gibi, konsantrasyon-antidepresan yan ıt ± 7 (a) Genel olarak tüm trisiklik antidepresanlar için geçerlidir, ancak en iyi deneyimsel veri taban ı nortriptiln, desipran ıin, amitriptilin ve imipramm için olu şmuştur, (b) Benzer genel ifade tiyoridazin ve mesoridazin için de geçerlidir. 24

7 Ndroleptiklerin Etkisini Çağaltnıa Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya Yaklaşım ılnem, ilnem, K ır, Yener, Aslane ı ili şkisini curvilinear göstermektedir. Meta-analizlerine göre desipramin için "terapötik pencere" ng/ml aras ındadır. Bu aral ıkta % 59 oran ında remisyon varken, bu aral ığın dışında oran % 20'dir. Amitriptilin: Bu tersiyer amin trisiklik için konsankasyon-antidepresan yan ıt ilişkisine ait sonuçlar daha az sağlıkl ıdır. Optimal plazma düzeyi aral ığı ng/m1dir. Bu aral ıkta remisyon oran ı % 48 iken, aral ığın dışında % 29'dur. İmipramin: Erişkin hastalarda, konsantrasyon ile antidepresan yan ıt aras ında curvilinear ilişki göstermeyen tek trisiklik antidepresan imipromin'dir. Yetişkinlerde bu ilaçla ilgili veriler en iyi olarak lineer ili şkiye uyar. Bununla birlikte, imipramin çocukluk depresyonunda kullan ıldığında curvilinear bir ilişki ortaya ç ıkmaktadır. Meta-analizlerine göre, imipramine optimal antidepresan yan ıt eşiği, MSS ve kardiyovasküler sistem toksisite e şiklerine yakın bulunmu ştur. Halen, meta-analizlere göre önerilen e şik değer 265 ng/ml'dir ve bu e şik değerin alt ında % 15 remisyon oran ı varken, üzerinde ise remisyon oran ı % 42'dir. Bu dört trisiklik antidepresan ilaç için elde edilen konsantrasyon-etkinlik verilerinden, optimal TAD plazma düzeylerinde tedavi gören hastalarda 1.7'den 3 kata kadar varan bir oranda klinik yan ıt artışı sağlaman ın mümkün olduğu anlaşılmaktad ır. Çalışmalar Terapötik Drog Monitorizasyonu ile birlikte güvenlik art ışı üzerinde de yo ğunlaştırılmışt ır (MSS toksisitesi-kardiyovasküler sistem toksisitesi ve katastrofik sonuçlar ından kaç ınmak gibi). Metaanalizlere göre, MSS toksisitesi, riski, TAD plazma düzeyleri 300 mg/ml'yi a ştığında 13 kez; 450 ng/ ml'yi aştığında ise 37 kez daha fazla görülmektedir. TAD plazma düzeyleri 200 ng/ml alt ında olan orta yaşl ı sağl ıkl ılarda intrakardiyak ileti defektleri olağan değildir. Bununla birlikte 200 ng/ml TAD plazma e şiğinde, sağlıkl ı bireylerde de ventriküler sistem-his demetinde ileti h ızının yavaşladığı görülmü ştür. Teknik: Genellikle, hekim sa ğl ıkl ı bir eri şkini standart dozda TAD, örn mg/gün nortriptilin ile tedaviye başlar. Bir hafta sonra hastalar ın büyük çoğunluğu kararl ı duruma geçer. Kan örne ği son dozdan 10,12 saat sonra al ınır. Bu bekleme süresinin ne- deni, ilac ın emilim ve dağılımının tamamlanmas ını sağlamakt ır. Optimal konsantrasyona ait tüm veriler son dozdan sonraki saate aittir. E ğer örnekler son dozdan saat sonra al ınam ıyorsa, bunu geç almak, erken almaktan daha iyidir. Bu ilaçlar ın yan ömürleri 24 saat ya da üzerindedir. Mizaç stabilizatörlerinin terapötik drog monitorizasyonu Lityum: Terapötik indeksinin dar olmas ı nedeniyle lityum için TDM önemlidir. Akut manik episodlarda remisyonu sağlamak için gerekli serum lityum aralığı meq/lt'dir. Sürdürtim tedavisi için gerekli düzey ise meq/lt aras ındadır. Lityum karbonat tedaviye yetersiz yan ıt veren kimi şizofreniklerde yakla şık 1.0 meq/lt kan düzeyini sağlayacak dozlarda kullan ıldığında yararl ı olmaktadır. 1.5 meq/lt' yi a şan konsantrasyonlarda toksisite riski başlamaktad ır. Teknik: Genellikle hekim bölünmü ş doz izlencesi içinde, hastaya lityumu günde 2 ya da 3 kez, 300 mg şeklinde ba şlar ve serum düzeyleri ba şlang ıçdan 4-5 gün sonra ve son dozdan saat sonra ölçülür. Bu süre içinde kararl ı bir plazma düzeyine ula şılm ış olunur. Tek doz-plazma konsantrasyon nomograrnlan da, daha etkili terapötik lityum plazma konsantrasyonlar ına ulaşmak için kullan ılabilir rrıgl ık bir gece dozundan 12 saat sonra, plazma konsantrasyonunu belirlemek için kan örne ği al ın ır ve kabul edilmi ş nomogramlara göre, ileriye dönük doz ayarlamas ı yap ıl ır. Karbamazepin: Karbamazepinin antikonvülzan etkisi ve toksisitesi, plazma konsantrasyonu ile korelasyon gösterirken; antimanik etkisi ile plazma konsantrasyonu aras ında yeterli bir ili şki henüz belirlenememi ştir. Karbamazepinin tipik antikonvülzan doz aral ığı 4-12 pg/mrdir. Plazma konsantrasyonu-antimanik etkinlik çal ışmalar ı yeterli hale gelinceye kadar, medikolegal aç ıdan, 12 pg/ml üzerindeki plazma karbamazepin düzeylerinden kaç ınmak gerekir. Karbamazepinin di ğer psikiyatrik kullan ımları depresyon, şizoaffektif hastal ık, impuls kontrol bozukluğu, organik affektif bozukluklar ve ajite şizofreni gibi durumlar ı içermektedir. Bu kullanımlar için de, elimizdeki konsantrasyon-etkinlik verilen çok azd ır. 25

8 Ndroleptiklerin Etkisini Ço ğaltma Ydntemle ı-i ve Tedaviye Direnç!' Hastaya Yaklaşım Nem, ',nem, K ır, Yener, Aslaner Teknik: Karbamazepin tedavisine günde 2 kez yemeklerde 200 mg ile ba şlan ır. Diğer ilaçlarda bahsedildiği gibi, karbamazepin metabolizmas ı ve eliminasyonunda da bireyler aras ında önemli farkl ılıklar vard ır. Başlang ıçta, kararl ı plazma düzeyi 5-7. günlerde kontrol edilir. Hepatik otoindüksiyon nedeniyle, ba şlang ıç plazma karbamazepin düzeyleri ile, kronik plazma düzeylerini tahmin etmek mümkün de ğildir. Bu nedenle, antikonvülzan etkinlik için gereken konsantrasyonlan saptayacak doz ayarlamalan için çok say ıda kan örnekleri almak gereklidir. Bu aç ıdan; karbamazepin, doz ayarlamas ı için defalarca ilaç düzeyi monitorizasyonu gerektirmeyen di ğer psikiyatrik ilaçlardan farkl ıdır. Valproik asit Plazma konsantrasyonu-antimanik etkinlik arasındaki ilişki tam olarak de ğerlendirilememi ş ise de, antikonvülzan etki için gerekli doz aral ığı pg/mfdir Ilgimi aras ındaki yan ıt e şiği, yaklaşık olarak, plazma albumininin sature oldu ğu konsantrasyondur. Baz ı çalışmalar, şizoaffektif bozukluğu olan hastalar ın tedavisinde gerekli e şik değerin 75 pg/m1 olduğunu göstermi ştir. 100 lig/ ml'yi geçen düzeylerde etkinlik artmaz, bili şsel bozukluk riski ise ço ğalır. Antipisikotiklerin terapötik drog monitorizasyonu Haloperidol'ün "terapötik penceresi"ne ili şkin tartışmalar son zamanlarda epey dikkat çekmi ştir. Baz ı çalışmalar, optimal antipsikotik yan ıt için terapötik bir pencerenin varl ığına i şaret eden konsantrasyon ve yan ıt aras ındaki ilişkinin, ters bir U şeklinde olduğunu göstermektedir. Haloperidol için terapötik doz aral ığı 5-20 ng/ml'dir, 50 ng/ml a şan de ğerlerde toksisite olu şur. Farkl ı tan ısal profillere sahip hastaların, deği şen haloperidol konsantrasyonlar ında, k ısa psikiyatrik de ğerlendirme ölçe ği skorlannda azalmalar gösterebilece ği deneysel olarak ortaya ç ı- kar ılm ıştır. Örne ğin; şizofreniform bozukluk tamil hastalara, kronik şizofreni için dü şük gelen doz konsantrasyonlar ı yeterli gelmi ştir. Diğer yandan, kronik şizofrenikler için dü şük dozda tedavi aral ığına karşılık gelen haloperidol konsantrasyonlar ı, subkronik şizofrenler için yeterli olmaktad ır. Plazma düzeyi ile, dopamin reseptör i şgali ve yanıt aras ında, nöroleptikler için TDM'nun kullan ılabigösteren, iyi belirlenmi ş curvilinear bir ilişki tanımlanm ıştır (33). Bir nöroleptiğin bloke ettiği D2 dopamin reseptörü miktar ın ın, psikotik belirtilerin derecesini belirlediği ileri sürülmü ştür. Dü şük plazma haloperidol konsantrasyonlar ında (5 ng/m1'den daha az) D2 dopamin reseptör blokaj ı minimal düzeyde gerçekle şmektedir; böylece sonuç, a şın miktarda dopamin ve psikotik semptomlar ın ortaya ç ı- kışıdır. Terapötik plazma konsantrasyonlar ında (5-20 ng/ml) yeterli D2 dopamin reseptör blokaj ı olur ve sonuçta psikotik belirtiler remisyona girer. 20 ng/ml üzerindeki konsantrasyonlarda reseptör blokaj ı artışı çok az gerçekle şir. Aşırı haloperidol konsantrasyonunun, sinaptik yankta nörotransmitter fazlal ığına yolaçan, presinaptik dopamin sal ım ınını artt ırdığı ve böylece semptomatolojinin geri dönmesine neden olduğu da ileri sürülmü ştür (29). Bu dü şünceler psikozun "dopamin varsay ım ı"yla uyumlu olmalarına karşın, klinik aç ıdan hasta sunumlan genellikle bu varsay ımlarda ileri sürüldü ğü kadar aç ık değildir. SONUÇ Psikiyatride terapötik ilaç monitorizasyonu, plazma konsantrasyonu ile etkinlik aras ında pozitif ili şki gösterilebilen, birçok psikotrop ilac ın kullan ım ında yararl ı bulunmaktad ır. Bu ilaçlar ın içinde lityum karbonat, dört trisiklik antidepresan (nortrptilin, desipramin, imipramin ve amitriptilin), baz ı antipsikotilder (haloperidol, tiyotiksen) ve monoamin oksidaz inhibitörleri bulunmaktad ır. Üzerlerinde yeterince çal ışılmamış ama plazma konsantrasyonu ile etkinlikleri aras ında anlaml ı ilişki bulundu ğu için TDM'na adayl ığı uygun psikotrop ilaçlar da şunlardır: bupropion ve mizaç stabilizatörü antikonvülzanlar (karbamazepin ve valproat). Terapötik ilaç monitorizasyonu, sözkonusu bu ilaçlar ın uygun doz ayarlamalanna olanak tan ır, muhtemel toksik ilaç düzeylerini belirler ve baz ı psikiyatrik hastal ıkların idaresinde değerli ve etkin araç durumundad ır. Çoculdu ğun geç ba şlang ıçl ı ( şizofrenik) psikozlarının, sonlan ış ve tedavisi hakk ında pek az şey bilinmektedir. Klinik deneyim nöroleptiklerin, prepubertedeki şizofrenik psikozlar üzerinde dramatik 26

9 Nöroleptiklerin Etkisini Ço ğaltma Yöntemleri ve Tedaviye Dirençli Hastaya yaklaşım finem, Hnem, K ır, Yener, Aslaner etkiye sahip olmad ıklarını göstermektedir. Bununla birlikte, davran ışsal kontrolü sa ğlamak için nöroleptiklere ço ğu kez gereksinim duyulur. Kimi zaman da, duygudurum de ğişiklikleri belirgin hale geldiğinde, lityum ya da karbamazepin denemek düşünülebilir. Adolesan psikozlar ında tedaviye yanıtlar, eri şkin şizofrenisinden daha tipiktir (23). Yine de, çocuklukta veya adolesan döneminde ba ş- layan şizofrenide, nöroleptiklere alternatif drog tedavileri üzerinde yeterince çal ışıldığı söylenemez. Tipik nöfoleptikler, lityum, antikonvülzanlar, antidepresanlar gibi droglar ve di ğerleri, az kullan ılmaktad ır ya da şizofrenik çocuklar ve adolesanlardaki kullammlarma ili şkin tavsiyeler fazla de ğildir (9). KAYNAKLAR 1. Addonizio G, Roth SD, Stokes PE, et al: Increased extrapyramidal symptonıs with addition of lithium to neuroleptics. J Nerv Ment Dis 176: , Arana GW, Goff DC, Friedman H, et al: Does carbamazepine induced reduction of plasma haloperidol levels worsen psychotic symptoms? Am J Psychiatry 143: , Christison GW, Kirch DG, Wyatt RJ: When symptoms persist: Choosing among alternative somatic treatments for schzophrenia. Schizophrenai Bulletin 17: , Czeransky JG, Riney SJ, Overall JE, et al: Double-blind comparison of alprazolam, diazepam and placebo for the treatment of schizophrenic negative symptoms. Arch Gen Psychiatry 45: , Davis JM, Casper R: Antipsychotic drugs: Clinical pharmacology and therapeutic use. Drugs 14: , Gattaz WF, Rost W, Hubner CK, et al: Acute and subchronic effects of low dose bromocriptine in haloperidol-treated schizophrenics. Biol Psychiatry 25: , Kahn JP, Pertollano MA, Schane MD, et al: Adjunctive alprazolam for schizophrenia with panic-anxiety: Clinical observation and pathogenetic implications. Am J Psychiatry 145: , Kane JM, Marder SR: Psychopharmacologic treatment of schizophrenia. Schizophrenia Bulletin 19: , Kestenbaum CJ, Canino JA, Pleak RR: Schizophrenic disorders of childhood and adolescence. Review of Psychiatry. Vol. 8 Tasman A, Hales RE, France Al (eds). Washington American Psychiatry Press Inc 1989, p Klein E, Bental E, Lerer B, et al: Carbamazepine and haloperidol, placebo and haloperidol in excited psychoses. Arch Gen Psychiatry 41: , Krarner MS, Vagel WH, DiJohnson C, et al: Antidepressants in "depressed" schizophrenic inpatients. Arch Gen Psychiatry 46: , Lerner Y, Mitzer Y, Schestatsky M: Lithium combined wth haloperidol in schizophrenic patients. Br J Psychiatry 153: , Lieberman JA, Kane JM, Alvir J: Provocative tests with psycho-simulant drugs in schizophrenia. Psychopharmocology (Berl) 91: , Mc Elroy SL, Keck PE, Pope HG: Soclium valprot; its use in primary psychiatric disorders. J Clin Psychopharmocol 7:16-24, Neppe VM: Carbamazepin in nonresponsive psychosis. J Clin Psychiatry 49:22-28, Okuma T, Yamashita 1, Takahashi R, et al: A do ııble-blind study of adjunctive carbamazepine versus placebo on excited states of schizophrenic and schizoaffective disorders. Acta Psychiatry Scand 80: , Perry PJ, Pfohl BM, Holstad SG: The relationship between antidepressant response and tricyclic antidepressand plasn ıa concentrations. Clin Pharmacokinet 13: , Pickar D, Wolkowitz DN, Doran AR, et al: Clinical and biochemical effects of verapamil administration to schizophrenic patient. Arch Gen Psychiatry 44: , Pickar D, Bunney WE Jr, Dovillet P, et al: Repeated naloxone administration in schizophrenia: a phase Il World Health Organization Study. Biol Psychiatry 25: , Pickar D, Litman RE, Konicki PE, et al: Neurochemical and neural mechanisms of positive and negative symptoms in schizophrenia. Modern Problems of Pharmacopsychatry. Schizophrenia: Positive and Negative Symptoms and Syndromes. Andreasen NC (ed). Basel, Karger, 1990, p Pickar D, Breier A, Hsiao JK, et al: CSF and plasma monoamine metabolities and their relation to psychosis: implications for regional brain dysfunction in schizophrenia. Arch Gen Psyciatry 47: , Pickar D, Owen RR, Litman RE: New developments in the pharmaco-therapy of schizophrenia. Review of Psychiatry. Vol 10 Tasman A, Goldfinger SM (eds). Washington, American Psychiatric Press Inc Pomeroy JC: Infantile autism and childhood psychosis. Psychiatric disorders in children and adolescents. Garfinkel BD, Carlson GA, Weller EB (eds). Philadelphia, WB Saunders Co 1990; p Potkin SG, Albers LJ, Richmond G: schizophrenia: An overview of pharmacological treatment. Adjunctives to antpsychotics in: Current psychiatric therapy. Dunner DI (ed). WB Saunders Co, Post RM, Uhde TW, Ballenger JC, et al: Prophylactic efficacy of carbamazepine in manic-depressive illness. Am J Psychiatry 140: , Preskom SH, Fast GA: Therapeutic drug monitoring. In: Current psychiatric therapy. Dunner DL (ed). WB Saunders Co, Roy A: Suicide in chronic schizophrenia. Br J Psychiotry 141: , Salzman C: The use of ECT in treatment of schizophrenia. Am J Psychiatry 137: , Seeman P: Antischizophrenic drugs-membrane receptor sites of action. Biochem Pharmacol 26: , Schulz SC, Sajatovic M: Poor response to traditional antipsychotic use of augmenting agents. In: Current psychiatric therapy. Dunner DL (ed). WB Saunders Co, Siris SG, Morgan V, Fagerstrom R, et al: Adjunctive imipramine in the treatment of post-psychotic depression. Arch Gen Psychiatry 44: , Weinberger DR: Implications of normal brain development for the pathogenesis of schizophrenia. Arch Gen Psychiatry 44: , Wolkin A, Brodie JD, Barouch F, et al: Dopamine receptor occupancy and plasma haloperidol levels. Arch Gen Psychiatry 46: , Wolkowitz OM, Breier A, Doran A, et al: Alprazolam augmentation of he antipsychotic effects of fluphenazine in schizophrenic patients. Arch Gen Psychiatry 45: , Zemlan FP, Hirschowitz J, Sauten FJ, et al: Impact of lithium therapy on core psychotic symptoms of schizophrenia. Br J Psychiatry 144:64-69,

Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri

Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri F. Mükerrem GÜVEN*, Sunar BÝRSÖZ** ÖZET Antipsikotik ilaçlarýn þizofreni tedavisinde kullanýmý sayesinde, 20. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda þizofreni hastalarýnýn

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Dr.ERHAN AKINCI Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Ekim 2010, İZMİR Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok GREGOR MENDEL

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

Antipsikotik ilaçlar

Antipsikotik ilaçlar Antipsikotik ilaçlar Etki mekanizmaları Dopamin blokajı yaparlar Mezolimbik yolda blokaj > pozitif belirtiler Mezokortikal yol > negatif belirtiler Dopamin ve serotonin blokajı yaparlar Dopamin blokajı

Detaylı

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ DEPRESYONDA PSİKOFARMAKOTERAPİ DEPRESYON TANISI Depresif ruh hali İlgi ve isteklerde azalma Enerji azlığı Konsantrasyon bozukluğu ğ İştah bozukluğu Uk Uyku bozukluğu ğ Kendine güven kaybı, suçluluk ve

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ 6. Duygudurum Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 6. Duygudurum Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ 6 Duygudurum Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com Doç. Dr. Cem GÖKÇEN in katkılarıyla BPB Manik ve depresif durumlar arasında

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 DSÖ tahminlerine

Detaylı

OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo

OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo OKB DE KOMORBİDİTE Komorbiditenin değerlendirilmesi klinisyen için çok önemli. Komorbid durumların varlığı hastalığın klinik seyrini,

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ 3 Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com PSİKOZ VE ŞİZOFRENİ Şizofreni belirtilerinin altında yatan düzeneği açıklamaya çalışan başlıca

Detaylı

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Travma Sonrası Stres Bozukluğu Askerî Harekâtlar Sonrası Ortaya Çıkan Olguların Tedavisi Bir asker, tüfeğini

Detaylı

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi Yavuz Ayhan, Ayşe Elif Anıl Yağcıoğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Araştırmacı Danışman Konuşmacı

Detaylı

Araştırmacı olarak: 2008: Janssen Cilag 2009: Janssen Cilag 2010: Janssen Cilag Danışmanlık: 2008: 2009: 2010: Konuşmacı olarak: 2008: 2009: 2010:

Araştırmacı olarak: 2008: Janssen Cilag 2009: Janssen Cilag 2010: Janssen Cilag Danışmanlık: 2008: 2009: 2010: Konuşmacı olarak: 2008: 2009: 2010: Kurum ve Kuruluşlarla İlişki Bildirimi Araştırmacı olarak: 2008: Janssen Cilag 2009: Janssen Cilag 2010: Janssen Cilag Danışmanlık: 2008: 2009: 2010: Konuşmacı olarak: 2008: 2009: 2010: RASYONEL ANTİDEPRESAN

Detaylı

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ, 2010 Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler Dr.Canan Yücesan Ankara Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Akış Sitokinler ve depresyon Duygudurum bozukluklarının

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme Doç. Dr. Levent KÜEY* Özet Depresyon psikiyatrik bozukluklar arasýnda en sýk karþýlaþýlan hastalýklardan biridir. Depresif hastalarýn önemli bir

Detaylı

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok* Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok* *İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.B.D. **İstanbul Üniversitesi DETAE Sinirbilim A.B.D. Şizofreni

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989 Adı Soyadı: Mehmet Emin Ceylan Doğum Tarihi: 25 08 1956 Unvanı: Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Diploması Lisans Eğitimi Sivas Tıp Fakültesi Hacettepe Tıp Fakültesi Cumhuriyet

Detaylı

Açıklama 2012-2013. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2012-2013. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK Duygudurum Bozukluklarında Gelecek Sınıflandırma ve Tedaviler Kürşat Altınbaş Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri

Detaylı

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com Müracaat eden herkese muayenede uyku durumu sorulmalı İnsomnia (Uykusuzluk)

Detaylı

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 AÇIKLAMA 2012-2017 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok Olgu 60 yaşında kadın, evli, 2 çocuğu var,

Detaylı

Şizofrenide Depresyon ve İntihar

Şizofrenide Depresyon ve İntihar Şizofrenide Depresyon ve İntihar M.Güney **, A. Özden 1 özet: 1991 yılında A. Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri kliniği açık erkek psikoz katına yatırılarak incelenen kronik şizofren hastalarda, depresyon görülme

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı

Detaylı

AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI

AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI Yrd. Doç. Dr. Faruk KILIÇ Süleyman Demirel Üniversitesi Psikiyatri AD Sağaltımdaki Temel Hedefler Ağır seviye depresyon: Depresyon tanı ölçütlerinde belirtilen semptomlardan

Detaylı

Bipolar afektif bozukluk nedir?

Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluğu pek çok kişi farklı şekillerde yaşar. Bazıları şiddetli mutsuzluk ve sadece hafif taşkınlık atakları deneyimlerken, diğerleri son derece şiddetli

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

Psikiyatri Acil Servise Başvuran Perinatal Dönemdeki Hastaların Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Psikiyatri Acil Servise Başvuran Perinatal Dönemdeki Hastaların Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri Psikiyatri Acil Servise Başvuran Perinatal Dönemdeki Hastaların Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri Dr. Alevhan İnan, Dr. Kumru Şenyaşar Meterelliyoz, Doç. Dr. Pınar Çetinay Aydın Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Detaylı

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Ağrı Hoş olmayan bir uyaran Duygusal Algısal Bilişsel ve davranışsal Biyopsikososyal

Detaylı

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs KISSADAN HİSSE SUNUM PLANI Genel değerlendirme EKT TMU tdcs ŞİZOFRENİ TEDAVİSİNDE PSIKOFARMAKOLOJİ DIŞI YAKLAŞIMLAR Biyopsikososyal Yaklaşım Etyoloji ve Patofizyoloji Psikolojik Faktörler B i r e y s e

Detaylı

Terapötik İlaç Düzeylerinin İzlenmesi

Terapötik İlaç Düzeylerinin İzlenmesi Terapötik İlaç İzlemi ve İlaç Dozu Hesaplama Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 10.03.2009 Terapötik İlaç Düzeylerinin

Detaylı

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım 1961 yılında Malatya da doğdum. İlk-orta ve lise öğrenimimi Malatya da tamamladım.1978 yılında girdiğim Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni 1984 yılında bitirdim. 1984-1987 yılları arasında Çanakkale ve

Detaylı

Dirençli obsesif kompulsif bozukluklu hastalarda tedaviye olanzapin eklenmesi 1

Dirençli obsesif kompulsif bozukluklu hastalarda tedaviye olanzapin eklenmesi 1 Atmaca ve ark. 215 Dirençli obsesif kompulsif bozukluklu hastalarda tedaviye olanzapin eklenmesi 1 Murad ATMACA, 2 Murat KULOĞLU, 2 A.Ertan TEZCAN 3 ÖZET Amaç: Serotonin geri alım inhibitörleri (SGİ),

Detaylı

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri:

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri: Tıp 1 Konu: Ruhsal Gelişim ve Psikopatoloji Kuramları Amaç: Öğrencilerin ruhsal gelişim ve psikopatoloji kuramlarının neler olduğunu öğrenmeleri ve kuramların temel özelliklerini genel hatları ile ifade

Detaylı

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD 1 Psikiyatride İlaç Etkisinin Hastalık merkezli Modeli 2 Alternatif İlaç merkezli İlaç Modeli 3 Fiziksel Tedaviler Ve Hastalık merkezli Model 1 Psikiyatride

Detaylı

(trankilizan ilaçlar)

(trankilizan ilaçlar) Anksiyolitik ilaçlar (trankilizan ilaçlar) Anksiyete nedir? Anksiyete bozuklukları nedir? Anksiyete > Otonomik belirtiler Kalp hızında, tansiyonda, kalp kasılmasında, nefes hızında vs artış Norepinefrin

Detaylı

pecya Şizofreninin Postpsikotik Depresif Bozuklu ğu/ Postşizofrenik Depresyonda Sertralin- İmipramin K ıyaslamal ı Çalışmas ı

pecya Şizofreninin Postpsikotik Depresif Bozuklu ğu/ Postşizofrenik Depresyonda Sertralin- İmipramin K ıyaslamal ı Çalışmas ı Şizofreninin Postpsikotik Depresif Bozuklu ğu/ Postşizofrenik Depresyonda Sertralin- İmipramin K ıyaslamal ı Çalışmas ı Selçuk KIRLI *, Mecit ÇALİŞKAN **, Süheyla KIRLI *** ÖZET Bu çalışmada şizofreninin

Detaylı

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Kriz Dergisi 2(1): 235-240 EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Erol ÖZMEN, M.Murat DEMET, İlkin İÇELLİ, Gürsel

Detaylı

Duygudurum bozuklukların tedavisinde amaç, Tedaviye Dirençli Bipolar Hastalarda Lamotrijin Kullanımı

Duygudurum bozuklukların tedavisinde amaç, Tedaviye Dirençli Bipolar Hastalarda Lamotrijin Kullanımı A. S. Gönül, A. O uz,. Yabano lu, E. Eflel Tedaviye Dirençli Bipolar Hastalarda Lamotrijin Kullanımı Dr. Ali Saffet Gönül, Dr. Aslan Oğuz, Dr. İhsan Yabanoğlu, Dr. Ertuğrul Eşel 1 ÖZET: TEDAV YE D RENÇL

Detaylı

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU Bölüm Dahili Tıp Yıl/yarıyıl 2010-2011 Dersin adı Ders düzeyi (önlisans, lisans,vb) Dersin türü (Z/S) Dersin dili

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Giriş 1 Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 Normal Dışı Davramışları Belirlemede Öznellik 2 Gelişimsel Değişimlerin Bir Bireyin Davranışsal ve Duygusal Dengesi Üzerindeki

Detaylı

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Araştırmacı: İpek SÖNMEZ Konuşmacı: İpek SÖNMEZ Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN Bu sunum için herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır.

Detaylı

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Kurum ve kuruluşla ilişki bildirimi Bulunmamaktadır. Şiddet ve Suç Saldırganlık Şiddet Bireyin

Detaylı

Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması

Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması Deniz Ceylan, Berna Binnur Akdede, Emre Bora, Ceren Hıdıroğlu,

Detaylı

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir?? Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem Sıklığı?? Klinik seyir?? Çocuğun ilk travmatik yaşam olayı emzirme bağlanma olumsuz sağlık koşulları yetersiz bakım Doğum Değişim İyi anne olabilecek

Detaylı

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. DEPRESYON-ANKSİYETE BOZUKLUKLARI İLE ALKOL BAĞIMLILIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. ÖZET Alkol bağımlılığı ve diğer psikiyatrik

Detaylı

pecya Kronik Depresyonda Sosyodemografik ve Klinik Özellikler: iyile şen Majör Depresyon Olgular ı ile Karşılaştırma

pecya Kronik Depresyonda Sosyodemografik ve Klinik Özellikler: iyile şen Majör Depresyon Olgular ı ile Karşılaştırma Kronik Depresyonda Sosyodemografik ve Klinik Özellikler: iyile şen Majör Depresyon Olgular ı ile Karşılaştırma Pınar DEMİRARSLAN*, Peykan G. GÖKALP*, Kültegin ÖGEL**, Ali N. BABAO ĞLU*** ÖZET Bu çalışman

Detaylı

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ Hazırlayan: PSİKİYATRİ Anabilim Dalı 1 PSİKİYATRİ STAJI TANITIM REHBERİ Ders Kodu Dersin

Detaylı

pecya Parkinson Hastal ığında Psikoz

pecya Parkinson Hastal ığında Psikoz Parkinson Hastal ığında Psikoz Nesrin B. TOMRUK*, Nilgün ÇİLOĞLU*, Nihat ALPAY*, Feriha ÖZER** ÖZET Parkinson hastalığında psikotik bozukluklar antiparkinsonyen tedaviye ba ğlı gelişmektedir. Bu çal ışmada

Detaylı

ÜSKÜDAR ÜNIVERSITESI NP- İSTANBUL HASTANESI KLINIK FARMAKOLOJI UYGULAMALARI

ÜSKÜDAR ÜNIVERSITESI NP- İSTANBUL HASTANESI KLINIK FARMAKOLOJI UYGULAMALARI ÜSKÜDAR ÜNIVERSITESI NP- İSTANBUL HASTANESI KLINIK FARMAKOLOJI UYGULAMALARI DOÇ D R. E S R A KÜSDÜL SAĞLAM Ü S K Ü D A R Ü N I V E R S I T E S I N P İ S T A N B U L H A S T A N E S I F K L I N I K F A

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ-5 ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com DEPRESYONUN NÖROKİMYASI Dopamin Çok az olumlu afekt (mutluluk, neşe, ilgi, haz, uyanıklı,

Detaylı

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Ass. Dr. Toygun Tok İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği

Detaylı

YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI

YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI Amaç: Yöntem: YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI Bulgular: Sonuç: A COMPARATIVE STUDY OF OLANZAPINE AND RISPERIDONE IN THE TREATMENT OF SCHZOPHRENIC INPATIENTS

Detaylı

Bipolar Bozukluk: Psikoeğitim Doç. Dr. Fisun Akdeniz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Affektif Hastalıklar Birimi Nerede Ne zaman Ne sıklıkta Bipolar bozukluklarda psikolojik Psikoanaliz Grup

Detaylı

Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ

Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ Sosyal Anksiyete Bozukluðunun Farmakolojik Tedavisi Dr. Ali ÖZGEN*, Prof. Dr. Sunar BÝRSÖZ* Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ ortamýnda toplumla iliþkide bulunma yeteneklerini direkt etkileyen

Detaylı

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. 1 2 + Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. + + Üçüncü basamak nöroloji yataklı servisinde psikiyatrik görüşme ile tespit edilen

Detaylı

EŞIK-ALTI DEPRESYON VE DEPRESİF BOZUKLUK: GENEL MEDİKAL VE MENTAL SAĞLIĞA ÖZGÜ HASTALARIN KLİNİK ÖZELLİKLERİ*

EŞIK-ALTI DEPRESYON VE DEPRESİF BOZUKLUK: GENEL MEDİKAL VE MENTAL SAĞLIĞA ÖZGÜ HASTALARIN KLİNİK ÖZELLİKLERİ* Kriz Dergisi 2(2): 334-339 EŞIK-ALTI DEPRESYON VE DEPRESİF BOZUKLUK: GENEL MEDİKAL VE MENTAL SAĞLIĞA ÖZGÜ HASTALARIN KLİNİK ÖZELLİKLERİ* Kıs. Çev.: M. Emin TUNCA* Özet: Amaç: Yazarlar, ayaktan hasta örnekleminde,

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri Depresyonun Klinik Belirtileri Prof. Dr. Ali Kemal GÖÐÜÞ* Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri alanýnda deðil genel týpta da hekimlerin en sýk karþýlaþtýklarý belirtiler kümesidir. Bu belirtiler kümesi

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar Doç Dr Selim Tümkaya ANKSİYETE BOZUKLUKLARI Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu prevalansı yaklaşık %29 dur. Kessler ve ark 2005 Uzunlamasına çalışmalar

Detaylı

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır? 1. Depresyon nedir? Depresyon ruh halinizi, hislerinizi, davranışlarınızı, ve ruh sağlığınızı etkileyen bir hastalıktır. Depresyonun bir halsizlik kendi kendinize çözebileceğiniz bir sorun olmayıp, biyolojik

Detaylı

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 2 2 1 Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Anksiyete, kesin olarak tanımlanabilir bir uyarıya bağlanamayan, huzursuzluk,

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a

Detaylı

Sunum Planı. Yoğun Bakımda Psikolojik Tehditler. Sunum Planı. Klinik tablolar. Deliryum 27/04/16

Sunum Planı. Yoğun Bakımda Psikolojik Tehditler. Sunum Planı. Klinik tablolar. Deliryum 27/04/16 Sunum Planı Yoğun Bakımda Psikolojik Tehditler Klinik tablolar Hasta yakınları kaynaklı zorluklar Burn- out (Tükenmişlik) Prof.Dr. Hakan Kumbasar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları

Detaylı

Ahmet TÜRKCAN *, Duran ÇAKMAK ** ÖZET. pecya

Ahmet TÜRKCAN *, Duran ÇAKMAK ** ÖZET. pecya Hastaneye İlk Kez Başvuran ve Yatan Alkol Dışındaki Madde Ahmet TÜRKCAN *, Duran ÇAKMAK ** ÖZET Amaç: Hastane istatistikleri bir psikiyatrik bozuklu ğun epidemiyolojik e ğitimini tahmin etmekte ve uygun

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

İstanbul Beyin Merkezleri

İstanbul Beyin Merkezleri İstanbul Beyin Merkezleri N E D E N B E YİN M E R K E Zİ? B E YİN Y M E R K E ZİN D E N E LE R Y A PIL IR? Merkezde Nöro -Biliminin en zor ve faydalı teşhis ve tedavi gelişmelerinin tatbiki yanında tedavide

Detaylı

Zor Durumlarda Tedavi Yaklaşımı (Psikotik Bozukluklar) Prof.Dr.Aslı SARANDÖL Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Zor Durumlarda Tedavi Yaklaşımı (Psikotik Bozukluklar) Prof.Dr.Aslı SARANDÖL Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Zor Durumlarda Tedavi Yaklaşımı (Psikotik Bozukluklar) Prof.Dr.Aslı SARANDÖL Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Sunum Akış Tedaviye dirençli şizofreni kavramı Tedavi seçenekleri/klozapin

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

pecya Atipik Nöroleptikler

pecya Atipik Nöroleptikler Fatih ÖNCÜ, Aytül HABIB", M. Emin CEYLAN, Nihal CEYLAN, Beril YAZAN ÖZET Atipik nöroleptikler, 1960 y ılında klozapinin bulunmas ıyla gündeme girmi şlerdir. Tipik nöroleptiklerden farkl ı olarak daha az

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III NÖROLOJİK BİLİMLER VE PSİKİYATRİ DERS KURULU (Dönem III, Kurul 7)

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III NÖROLOJİK BİLİMLER VE PSİKİYATRİ DERS KURULU (Dönem III, Kurul 7) MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III NÖROLOJİK BİLİMLER VE PSİKİYATRİ DERS KURULU (Dönem III, Kurul 7) DEKAN DEKAN YRD. BAŞKORDİNATÖR BAŞKORDİNATÖR YRD. BAŞKORDİNATÖR YRD.

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI QUET 25 mg film tablet

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI QUET 25 mg film tablet 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI QUET 25 mg film tablet KISA ÜRÜN BİLGİSİ 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Ketiapin 25 mg (28.78 ketiapin fumarat olarak) Yardımcı madde: Laktoz monohidrat 13.593

Detaylı

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya Þizofrenide Prodromal Belirtiler Prof. Dr. Ýsmet KIRPINAR* Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya da yazýlarýn çoðu; þizofreninin heterojen bir sendrom olduðunu, bu hastalýk için hiçbir patognomonik

Detaylı

DEPRESYON SAĞALTIM KILAVUZU KAYNAK KİTABI. Editörler. Olcay Yazıcı E. Timuçin Oral Simavi Vahip. Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları

DEPRESYON SAĞALTIM KILAVUZU KAYNAK KİTABI. Editörler. Olcay Yazıcı E. Timuçin Oral Simavi Vahip. Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları DEPRESYON SAĞALTIM KILAVUZU KAYNAK KİTABI Editörler Olcay Yazıcı E. Timuçin Oral Simavi Vahip Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları Olcay Yazıcı E. Timuçin Oral Simavi Vahip Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları

Detaylı

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Dr. Hasan KARADAĞ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Gündüz aşırı uykululukta genel popülasyonun % 4-6

Detaylı

Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi

Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Prof.Dr.Mine.Mine Özmen KLP Konsültasyon ltasyon- Liyezon Psikiyatrisi: Klinik hizmet, eğitim, e psikiyatri ve diğer tıp t p alanlarının sınırlarındaki alanlardaki araştırmalar

Detaylı

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Perinatal Depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve Kapsam MADDE 1- (1)

Detaylı

epilepsi ve psikoz dr. alm m la erol izmir atatürk eğitim ve araşt rma hastanesi psikiyatr tri kliniği psikoz, epilepsi ile iliş şkisi en aç k olarak ortaya konmuş psikiy yatrik bozukluktur. epilepside

Detaylı

YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ

YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ Dr Nur Kır İstanbul Tıp Fakültesi 1. RETİNA GÜNLERİ İSTANBUL 2013 AREDS I Çalışması (2001) Amaç: Farklı evrelerdeki YBMD hastalarında yüksek doz antioksidan ve minerallerin

Detaylı

YAYIN ATIF/ATIFLAR YAZAR/YAZARLAR. Sayf alar 99-104 7(1) 12(2 ) 281-286 131-135 7(2) 54-55 3(3) 277-282

YAYIN ATIF/ATIFLAR YAZAR/YAZARLAR. Sayf alar 99-104 7(1) 12(2 ) 281-286 131-135 7(2) 54-55 3(3) 277-282 YAYIN ATIF/ATIFLAR YAZAR/YAZARLAR Sıra No YAYIN ADI DERGİ DERGİ KATEGORİS İ (SI/SI- E/SSI/ SSI- E/DİĞER ULUSALAR ARASI/ ULUSAL HAKEMLİ/ DİĞER ULUSAL ULAK BİM GRUB U Yıl Sayı Sayf alar 00 00 00 00 006 00

Detaylı

Dr. Mustafa Melih Çulha

Dr. Mustafa Melih Çulha Dr. Mustafa Melih Çulha ED li hastanın değerlendirilmesinde hem organik hem de psikojenik etkenlerin ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastanın etyolojisini hızlı ve etkin bir şekilde ortaya

Detaylı

Karma belirtili depresyon sağaltımı. Dr. Sibel Çakır İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları ve Geropsikiyatri Birimi

Karma belirtili depresyon sağaltımı. Dr. Sibel Çakır İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları ve Geropsikiyatri Birimi Karma belirtili depresyon sağaltımı Dr. Sibel Çakır İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları ve Geropsikiyatri Birimi Akış 1. Karma belirtili depresyon (KBD) 2. Temel hedefler

Detaylı

3. Ulusal Bağımlılık Kongresi Poster Ödülleri Birincilik: Mır sal, H., Ö.A. Kalyoncu, Ö. Pektaş,

3. Ulusal Bağımlılık Kongresi Poster Ödülleri Birincilik: Mır sal, H., Ö.A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı: YASİN GENÇ Doğum Tarihi: 03 Aralık 1976 EĞİTİM: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp 1999 Fakültesi Y. Lisans

Detaylı

ANTİDEPRESAN ve ANTİMANİK İLAÇLAR

ANTİDEPRESAN ve ANTİMANİK İLAÇLAR ANTİDEPRESAN ve ANTİMANİK İLAÇLAR Affektif (duygu-durum) hastalıklar ve manik-depresif (bipolar) hastalık durumunda kullanılan ilaçlardır. Etkilerini; SSS deki monoaminlerin (mediyatör görevli olanlar)

Detaylı

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şizofreniye bağlı davranım bozuklukları bireyi ve toplumları olumsuz etkilemekte Emosyonları Tanıma Zorluğu Artmış İrritabilite Bakımverenlerin

Detaylı

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette Siklotimik Bozukluk Yrd. Doç. Dr. Adnan CANSEVER*, Prof. Dr. Aytekin ÖZÞAHÝN* Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette depresyon dönemlerinin sýk aralýklarla yer deðiþtirdiði, kronik bir duygudurum

Detaylı

2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi?

2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi? ÇOCUKLARDA İLAÇ KULLANIMINDA FARMAKOKİNETİK VE FARMAKODİNAMİK FARKLILIKLAR 17.12.2004 ANKARA Prof.Dr. Aydın Erenmemişoğlu ÇOCUKLARDA İLAÇ KULLANIMINDA FARMAKOKİNETİK VE 2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI TİSİNON 10 mg kapsül Ağızdan alınır. Her kapsül; Etkin madde: 10 mg nitisinon Yardımcı maddeler: Prejelatinize nişasta ve opak beyaz gövde / opak lacivert kapak No:3 sert jelatin kapsül

Detaylı

AÇIKLAMA Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka. Konuşmacı: - Danışman: -

AÇIKLAMA Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka. Konuşmacı: - Danışman: - AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka Konuşmacı: - Danışman: - Şizofreni ve Bilişsel İşlev Bozuklukları Prof. Dr. Berna Binnur Akdede Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD OLGU

Detaylı

pecya Başak ÖZÇEL İK *, Oğuz KARAMUSTAFALİOĞLU *, Neşe ÜSTÜN *, Tamer AKER *, Serhat ÇITAK *

pecya Başak ÖZÇEL İK *, Oğuz KARAMUSTAFALİOĞLU *, Neşe ÜSTÜN *, Tamer AKER *, Serhat ÇITAK * Süregen Psikotik Bozukluğu Olan Hastalar ın Tedavi, Bak ım ve Uyum Sorunlar ı Bağlam ında Bak ırköy Ruh ve Sinir Hastal ıkları Eğitim ve Ara ştırma Hastanesi'ndeki Uygulamalar ve Ya şanan Başak ÖZÇEL İK

Detaylı

Akut Manide Lityum, Karbamazepin ve Sodyum Valproatın Klinik Etkinliğinin Karşılaştırılması: Bir Ön Çalışma

Akut Manide Lityum, Karbamazepin ve Sodyum Valproatın Klinik Etkinliğinin Karşılaştırılması: Bir Ön Çalışma Akut Manide, ve Sodyum Valproatın Klinik Etkinliğinin Karşılaştırılması: Bir Ön Çalışma Dr. Yarkın Özcan 1, Dr. M.Erkan Özcan 2, Dr. A.Vahap Boztepe 3, Dr. Rifat Karlıdağ 4 ÖZET: AKUT MAN DE L TYUM, KARBAMAZEP

Detaylı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu

Detaylı

TRSM de Rehabilitasyonun

TRSM de Rehabilitasyonun TRSM de Rehabilitasyonun Yeri Dr. Ayla Yazıcı BRSHH Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü 7.10.2010 Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım

Detaylı

www.boren.com.tr / info@boren.com.tr

www.boren.com.tr / info@boren.com.tr www.boren.com.tr / info@boren.com.tr YAŞAM da BOR BOR/B; Yeryüzünde bileşikler halinde, toprak, kaya ve suda az miktarlarda fakat yaygın olarak bulunan bir elementtir. Yer kabuğunda 10-20 ppm, deniz ve

Detaylı

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ KORELASON VE REGRESON ANALİZİ rd. Doç. Dr. S. Kenan KÖSE İki ya da daha çok değişken arasında ilişki olup olmadığını, ilişki varsa yönünü ve gücünü inceleyen korelasyon analizi ile değişkenlerden birisi

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı