Hacýbektaþ da Temiz Sular Temiz Türkiye Kampanyasý

Transkript

1 YIL:3 SAYI: YKR 5 HAZÝRAN 2008 PERÞEMBE BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: Ev Tel: Lösemi hastasý Ferger: Destek ve moral hastayý hayata baðlýyor Erkan Ferger, 19 yaþýnda. Halsizlik, çarpýntý, gece terlemeleri, baþ aðrýsý,mide bulantýsý, iþtahsýzlýk, vücudunda sararma,sýk sýk grip olma þikayetleri artmýþ. Ýki yýl önce Lösemi hastalýðý olduðunu öðrenmiþ. Bizde kendisiyle yaþadýðý sýkýntýlarý ve þimdi içinde bulunduðu durumu konuþmak istedik. Bizi kýrmadý. Durumun nazik olmasý bizi biraz tedirgin etmiþti. Erkan ýn kendisi ile barýþýk olduðunu gördüðümüzde rahatladýk. Umutlu ve kararlý hali sorularýmýza verdiði yanýtlarda ve sesinin berrak renginde kendisini açýða vuruyordu. Gazetemiz yazarlarýndan Aydýn Þimþek in Erkan Ferger ile gerçekleþtirmiþ olduðu söyleþinin tüm lösemi hastalarýna sevgi ve umut kaynaðý olmasýný temenni ederek söyleþiyi yayýnlýyoruz. Söyleþi: Aydýn Þimþek-Erkan Ferger Ýzzettin Doðan Alevilik Ýslam içidir-dýþýdýr tartýþmasýndan besleniyor Ýzzettin DOÐAN Alevi kurumlarýnýn ýsrarla kaçýnmaya çalýþtýðý "Alevilik islam içi mi, dýþý mý?" tartýþmasýný çok sevmiþe benziyor. Esas olarak Entellektüel, aydýn, yazar ve araþtýrmacýlarýn bir tartýþma konusu olan "Alevilik islam içi midir? Ýslam dýþý mýdýr?" konusu Ýzzettin DOÐAN'ýn diline pelesenk oldu. Nereye gitse, aðzýný ne zaman açsa bu tartýþmayý gündeme 7 DE Lisenin çatýsý ibadethane oldu Milli Takým Teknik Direktörü Fatih Terim tarafýndan Adana'da yaptýrýlan lisenin çatýsýnda öðrenciler öðle tatilinde toplu halde namaz kýlýyor ADANA - Adana da Fatih Terim Lisesi nde öðrenciler, ders saatinde okulun damýnda toplu namaz kýlarken görüntülendi. 7 DE Sakýn ha çocuðunuza Ali, Hasan, ve Hüseyin ismini koymayýn! Vakit Gazetesi yazarý Ali KARAHASANOÐLU 3 Haziran'da gazetedeki köþesinde "Ali, Hüseyin, Hasan Tahsin.. " baþlýklý bir yazý yayýnladý. Yazýsýnda Yüksek yargý mensuplarýnýn isimlerinden yola çýkan yazar "Bunlar Alevi" imasýnda bulundu. 8 DE Aydýn: Erkan akut myeloid lösemi hastasýsýn. Bu hastalýðýný nasýl öðrendin ve hastalýðýnýn hikayesini kýsaca bize anlatabilir misin? Erakan: 2006 Kasým ayýnda bende halsizlik, çarpýntý,gece terlemeleri, baþ aðrýsý,mide bulantýsý, iþtahsýzlýk, vücudumda sararma, sýk sýk grip oluyordum ve her seferinde bir buçuk iki ay sürüyordu, bunlardan önce birkaç defa daha enfeksiyonel hastalýklar geçirmiþtim zaten. Benim ilk baþvurduðum saðlýk kuruluþu Hacýbektaþ Devlet Hastanesi olmuþtu ve oraya da kalp çarpýntýlarý için baþ vurmuþtum. 3 DE Hacýbektaþ da Temiz Sular Temiz Türkiye Kampanyasý MEB Baþlattýðý temiz sular temiz Türkiye kampanyasý Hacýbektaþta kapsamýnda çrvre temizliði yapýldý Milli Eðitim Bakanlýðýnýn baþlatmýþ olduðu Temiz Sular Temiz Türkiye kampanyasý çerçevesinde Hacýbektaþ ta çevre temizliði yapýldý. Bütün Ýllerde ve ilçelerde Valilikler, Kaymakamlýklar, Belediyeler ve Milli Eðitim Müdürlüklerinin iþbirliði ile su havzalarý baþta olmak üzere 4 haziran Günü Ülke çapýnda çevre temizliði çalýþmasý yapýldý. Bu kapsamda Hacýbektaþ ta ilçe merkezinde bulunan okullar içe merkezinde köy ve kasaba okullarý kendi bölgelerinde çevre temizliði yaptýlar. Sabah saat 9.30 da belediye önünde toplanan öðrenciler belediyenin daðýttýðý çöp poþetlerini eldivenleri sularý alarak þehir içini bölge bölge paylaþarak çevrede bulunan çöpleri topladýlar. Çalýþmalara ilköðretim 4,5,6,7 sýnýf öðrencileri ile lise öðrencileri katýldýlar. Atatürk Ýlköðretim okulu Zir Mahallesi nin ve Savat Mahallesi nin bir bölümü ile Kýrþehir caddesini, Hacý Bektaþ Veli Ýlköðretim Okulu Nevþehir caddesi ile Zir Mahallesi nin Okula yakýn bölgelerini, Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu Kayseri Caddesi, Savat Mahallesi nin bir bölümü ile 6 DA Hasan Bayram kekohaso@mynet.com Solda birlik Ýçinde bulunduðumuz günler,tarihsel ödevlerin eksiksiz yapýlmasý gereken günlerdir.þu günlerde yerine getirilmeyecek görevlerin,daha sonra gerçekleþtirilebileceðini söylemek,en yakýn tarih olarak beþ yýl sonrasýný iþaret eder ki o günü görebileceklerin sayýsý,bu gün siyasi arenada var olanlarýn çoðu için dramatik olabilir. 2 DE Mehmet Ffaraç 'Zinhar Þeriat Ýstemiyor'lar!.. Memlekette camiler açýk, ezanlar okunuyor, kimse dini yaþama konusunda zerre sýkýntý çekmiyor. Suni tartýþmalar Tanrý ile inananlar arasýna giren takýyyecilerin rant ve iktidar hýrsýndan kaynaklanýyor! Milli Görüþ kafalý AKP, iktidarý ele geçirmiþ, rejimin dengeleriyle oynuyor. 4 DE Hasan Kaya h.kaya@ggs.ch Aleviler ve Ýslam Aleviler için Aleviler ve Ýslam, Alevilik ve Ýslam iliþkisi zaman içinde tartýþýlacak konularýn baþýnda geliyor. Aleviliðin Ýslam içinde olduðunu söyleyecekler hep olacak. Kendilerince haklý bulduklarý birçok sözüm ona kanýtý ileri sürerlerken, gerçekleri de eðip bükerek haklýlýklarýný kanýtlamaya çalýþacaklar. 5 DE Hemen 'Alo' demeyin! Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliði Bölüm Baþkaný Prof. Dr. Halil Kumbur, cep telefonunun vazgeçilmez iletiþim aracý olduðunu ancak, birkaç küçük önlemle verdiði zararlarýn en aza indirilebileceðini bildirdi. Prof. Dr. Kumbur, uluslararasý bilimsel araþtýrmalarýn cep telefonunu sýk kullananlarda vücut ýsýsýnýn artmasýna baðlý olarak iþitme ve görme bozukluluklarýyla kanser riskinin arttýðýnýn belirlendiðini, bu ve buna benzer birçok zararlý etkilerine raðmen cep telefonuyla yapýlan 5 DE

2 2 5 Haziran 2008 Perþembe Hasan Bayram Destekliyoruz : Madýmak Müze kekohaso@mynet.com Solda birlik Olsun Ýmza Kampanyasý Ýçinde bulunduðumuz günler,tarihsel ödevlerin eksiksiz yapýlmasý gereken günlerdir.þu günlerde yerine getirilmeyecek görevlerin,daha sonra gerçekleþtirilebileceðini söylemek,en yakýn tarih olarak beþ yýl sonrasýný iþaret eder ki o günü görebileceklerin sayýsý,bu gün siyasi arenada var olanlarýn çoðu için dramatik olabilir. Saðda birlik için yapýlan gayretli çalýþmalarýn sonuca ulaþtýðýný izlerken,solda birlik çaðrýlarýnýn,"senin çatýn,benim çatým...sen kapat,ben kapatamam..." ve buna benzer sol seçmeni sadece kahýrlar içine,kýzkançlýklara sokan söylemlerle sürüncemeye sokar tavýrlar içerisinde sürdürülmesi,zaten bezgin olan seçmeni,ciddi þekilde ;AKP iktidarýna karþý güç odaðýný oluþturamayan sol yerine,saðda birliðe oy verme yönünde tercih belirtmeye zorlandýðý hissini uyandýrmaktadýr. Oysa yapýlan yürüyüþler,gösteriler tek mesajý vermektedir,idrak yollarý týkalý görülen sol liderlik,anlýþýlan o ki mesajý algýlayamamaktadýr,mesaj kesin ve nettir;"akp halkýn gelecek dönemde de görmek istemediði,þeriat özlemleri,laik sistem düþmanlýðý olan,ülkeyi çeþitli þark kurnazlýklarý ile teslim almaya çalýþan kadrolardýr,bunu karþýsýnda beklenen ise solda KAYITSIZ-ÞARTSIZ birlik, acil bir beklentidir", basit bir çýkarýmý yapamamýþ bir sol liderlikten halkýn beklentisi olamýyacaðý için, AKP iktidarýna karþý birlik olabilecek, onlarý bir daha iktidara getirmeyecek herhengi bir oluþum da artýk sol seçmenin tercihleri arasýna girebilir ki, bunun sorumluluðu solda liderlik yapan ancak halkýn mesajlarýný algýlayamayan, gelecek beklentilerini yok edenlerdir ve tarihi sorumluluklarýný yerine getirememiþlerdir ve halktan birleþme dýþýnda oy isteme haklarý yoktur, çünkü; birleþme dýþýnda hiç bir alternatif, solu AKP nin karþýsýna güç odaðý olarak koyamýyacaktýr. Buradan bir seçmen olarak, sol lider kadrosuna sesleniyorum, artýk halkýn sabrý ve tahammülü kalmamýþtýr, boþ inatlaþmalarý bir yana býrakarak, halkýn" BÝRLEÞÝN" çýðlýklarýna kulak verin, sol seçmeni umutsuz, çaresiz, baþý önüne eðik orta yerde býrakmayýn. Birleþmeme durumunun sonuçlarý, sol seçmeni ne kadar yaralarsa, ülkenin LAÝK, DEMOKRATÝK, SOSYAL ve HUKUK devleti olma yolundaki yolculuðunu da o denli yaralar. Gün,"BÝR OLMAK, ÝRÝ OLMAK, DÝRÝ OLMAK" günüdür, gün,"gelýn CANLAR BÝR OLALIM "günüdür.yarýn çok geç olabilir. Bilimin ýþýðý yolumuzu aydýnlatsýn. Saygýlarýmla. Internetteki en büyük iki Alevi forumu biraraya gelerek Madýmak'ýn müze haline getirilmesi için yeni bir elektronik imza kampanyasý baþlattý. Ýkisi de 20 bin üzerinde üyeye sahip olan forumlarýn kampanyasý çýð gibi büyüyor. Forumlar kampanyanýn "ortak" noktasý olarak Alevionline'ý belirlediði için kampanya sayfalarýmýzdan yürütülecek. Açýklamayý aktarýyoruz: 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta gericilerin 35 insanýmýzý yaktýklarý Madýmak Oteli'nin alt katýnda halen ironik ve utanç verici bir biçimde kebapçý iþletmesi yeralmaktadýr. Bu tür acýlarýn bir daha yaþanmamasý, çocuklarýmýzýn görüp yobazlýðýn ve provokasyonlarýn ülkemize nasýl acýlar yaþatabileceðini anlamasý için bu otel bir an önce Kardeþlik ve Barýþ Müzesi haline getirilmeli; ülkemizin tarihine bir utanç sayfasý olarak kazýnan bu olay, en azýndan gelecekte bu tür olaylarýn yaþanmamasý için bir anýt haline getirilmelidir. Ülkemizin kavgaya, acýlara, yangýnlara deðil; kardeþlik ve barýþa ihtiyacý vardýr. Bu doðrultuda bu otelin Kardeþlik ve Barýþ Müzesi haline getirilmesi en önemli adýmlardan biridir. Bizler, bu ülkenin vatandaþlarý olarak, ülkemiz tarihine kara bir leke olarak düþen bu vahþi katliamýn her zaman takipçisi olacaðýz. Ötesinde "Alevi" kimliðimizle de; herkesle barýþ içinde birarada yaþamak istiyoruz. Yaþadýðýmýz acýlarýn üzerine kebapçý dikilerek karþýmýza çýkýlmasýný toplumumuzu bir çeþit aþaðýlama aracý olarak görüyoruz. Bizler; Alevi gençleri olarak, bütün ayrýlýklarýmýzý ve aramýzdaki sorunlarý unutup, Madýmak Oteli'nin akýbetini takip etmek için birlikte hareket edeceðimizi kamuoyuna duyururuz. Alevilerin kendi aralarýnda görüþ ayrýlýklarý olabilir. Ama K A Ý M SPOR AYAKKABI & GÝYÝM MAÐAZASI HÝZMETÝNÝZDE ADÝDAS KNETIKS LOTTO NÝKE KONVERS Herkesin bütçesine uygun modeller Tiþört & Eþofman & kot pantolon Uygun fiyatlarla kaynaðýndan alýn Nevþehir Caddesi/ Askerlik Þubesi karþýsý Hacýbektaþ Tel: E-posta:kaimulas@hotmail. com konumuz Madýmak olunca; biriz, iriyiz, diriyiz. Bu iþin de takipçiyiz. Madýmak Oteli müze haline getirilene dek de takipçisi olmaya devam edeceðiz. Bu doðrultuda baþlattýðýmýz elektronik imza kampanyasýna bütün arkadaþlarýmýzý destek vermeye davet ediyoruz. Aleviweb & Alevileriz Forumlarý Kaynak:Alevi Haber Ajansý GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ Sos. Yar. ve Day Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý Milli Eðitim Müd Halk Eðitim Müd Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane H.B.V Kültür Merkezi Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT T.M.O Türkiye Ýþ Bankasý Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop TEDAÞ Çiftci M.K.Baþkanlýðý Rýfat Kartal Huzurevi Sulucakarahöyük Gzts Taþýyýcýlar koop Nevþehir Seyahat Þanal Seyahat Mermerler Seyehat Dergah Taksi Duraðý Terminal Taksi

3 5 Haziran Mayýs 2008 Perþembe Lösemi hastasý Ferger: Destek ve moral hastayý hayata baðlýyor Erkan Ferger, 19 yaþýnda. Halsizlik, çarpýntý, gece terlemeleri, baþ aðrýsý,mide bulantýsý, iþtahsýzlýk, vücudunda sararma,sýk sýk grip olma þikayetleri artmýþ. Ýki yýl önce Lösemi hastalýðý olduðunu öðrenmiþ. Bizde kendisiyle yaþadýðý sýkýntýlarý ve þimdi içinde bulunduðu durumu konuþmak istedik. Bizi kýrmadý. Durumun nazik olmasý bizi biraz tedirgin etmiþti. Erkan ýn kendisi ile barýþýk olduðunu gördüðümüzde rahatladýk. Umutlu ve kararlý hali sorularýmýza verdiði yanýtlarda ve sesinin berrak renginde kendisini açýða vuruyordu. Gazetemiz yazarlarýndan Aydýn Þimþek in Erkan Ferger ile gerçekleþtirmiþ olduðu söyleþinin tüm lösemi hastalarýna sevgi ve umut kaynaðý olmasýný temenni ederek söyleþiyi yayýnlýyoruz. Söyleþi: Aydýn Þimþek-Erkan Ferger Aydýn: Erkan bize kendini kýsaca tanýtýr mýsýn? Erkan: Ben Erkan Ferger 19 yaþýndayým ögrenciyim. Ýki senedir lösemi hastalýðýný taþýyorum. Aydýn: Erkan akut myeloid lösemi hastasýsýn. Bu hastalýðýný nasýl öðrendin ve hastalýðýnýn hikayesini kýsaca bize anlatabilir misin? Erakan: 2006 Kasým ayýnda bende halsizlik, çarpýntý,gece terlemeleri, baþ aðrýsý,mide bulantýsý, iþtahsýzlýk, vücudumda sararma, sýk sýk grip oluyordum ve her seferinde bir buçuk iki ay sürüyordu, bunlardan önce birkaç defa daha enfeksiyonel hastalýklar geçirmiþtim zaten. Benim ilk baþvurduðum saðlýk kuruluþu Hacýbektaþ Devlet Hastanesi olmuþtu ve oraya da kalp çarpýntýlarý için baþ vurmuþtum. Ben hastaneye kalp grafiði çektirmek için gitmiþtim ama Dr.Sabri DÜNDAR iki kan tahlili istetti ve sonuçlarý gördükten sonra beni direk Kayseri Erciyes Týp Fakültesi Hemotoloji bölümüne sevk etti. Aydýn: Orada neyle karþýlaþtýn? Erkan: Kayseri de bazý kan tahlilleri yapýldý Benden kemik iliði alýndý ve patoloji laboratuarlarýnda incelendi.tahlil sonuçlarýnda aþýrý derecede kansýzlýk görüldü ve tüm rahatsýzlýklarýn bu yüzden olduðunu söylediler. Alýnan kemik iliðinde yüzde 5 blast (lösemik) hücre görüldü ve lösemiye gidiþ var dendi ve bazý ilaçlarla ayaktan tedavi olabileceðim söylendi. Aydýn: Yani günlük Kayseriye gidip Erkan Ferger geldin öylemi? Erkan: Evet. Ayaktan tedavi iki aylýk bir süreç aldý ve bu süreç içerisinde ilk bir ay günlük gidip geliyordum. Ýkinci ay üç günde bir gidiyordum Kayseri ye. Bu süreçten sonra kontrollerim ayda bir defa ya düþürülmüþtü ve ben sekizinci kontrole gittiðimde yani hastalýðý bitirdiðimden sekiz ay sonra kan deðerlerimde yine hafif bir oynama olmuþtu ve kanýmda viral birþeyler oluþmuþtu. Kayseri deki doktorum birde kemik iliðine bakýlmasýný istemiþti.benden tekrar kemik iliði alýndýðýnda kemik iliðinde yüzde 90 blast (lösemik) hücre görülmüþtü ve akut myeloid lösemi (AML) tanýsý kondu.taný konur konmaz hastaneye yatýrýldým ve kemoterapi aldým.ýlk kemoterapiye vücut karþýlýk vermemiþti yani lösemik hücreler dirençli çýkmýþtý.bu arada hastalýðýmda da hiçbir olumlu geliþme olmamýþtý ama ben her þeye raðmen hiçbir zaman umudumu yitirmemiþtim.bana ikinci kemoterapide daha aðýr ilaçlar verildi ve elli gün sonrasýnda yüzde 90 olan lösemik hücreler yüzde 5 e düþürüldü. Ayný kemoterapi bana bir daha verildi ve bu kemoterapi sonunda kaným tamamen temizlenmiþti hiçbir lösemik hücre kalmamýþtý vücutta. Bazý uyuyan hücreleri öldürmek amacýyla yüksek doz üç kemoterapi daha aldým. Aydýn: Peki ya Ýlik nakli seçeneði... Nakil için kardeþlerime bakýldý. Kardeþlerimin dokusu bana uymuyordu. Sonra annem ve babamýn dokularýna baktýrdýk. Onlarda uymayýnca Türkiye deki ilik bankalarýna baþ vurduk. Ýlik bankalarýndan da uygun ilik bulunmayýnca bana bir kemoterapi daha verilip KÖK HÜCRE toplandý ve þu anda Erciyes Týp Fakültesinde dondurulmuþ þekilde bekliyor. Eðer uygun ilik bulunamaz ise benden topladýklarý KÖK HÜCRE yi geri bana verecekler bu da sadece vücudu kandýrmak olacak. Aydýn: Ýstanbul Çapa ilik Bankasýna mý baþvurdunuz? Evet. Türkiye de tek ilik bankasý vardý oda Ýstanbul Çapa da. Bundan iki ay önce Ankara da bir tane daha açýldý biz her iki ilik bankasýna da baþ vurduk ama hala bir sonuç alamadýk. Þu anda hala uygun ilik bulunmasýný bekliyorum.bu süreç içerisinde hastalýðýn tekrarlamamasý için iki ayda bir koruyucu amaçlý hafif kemoterapi alýyorum. Aydýn: Peki Erkan þu an hastalýðýn hastalýðýnýn durumu nedir? Erkan: Þu anda hastalýðý tamamen atlatamadým tabi ama yine de eski ye göre çok çok iyiyim. Bu hastalýðý tamamen atlatabilmek için ilik nakli gerekiyor. Bende nakil olmayý bekliyorum ama þu anda durumum gayet iyi. Aydýn: Bu dönem uygulanan bir tedavin var mý? Erkan: Evet var. Þöyleki; iki ayda bir koruma amaçlý kemoterapi alýyorum.o ilaçlarda yüzde 70 hastalýðýn tekrarlama olasýlýðý olduðu için veriliyor. Baþka hiçbir ilaç kullanmýyorum þu an. Sadece yediðim içtiðim þeylerin hijyenik olmasý gerekiyor o kadar. Aydýn: Erkan sen bir anlamda lösemi hastalýðýný yendiðini söylüyorsun. Çevrende görmüþsündür bir çok lösemi hastasý olan hastalar var senin onlara ve topluma söylemek istediðin bir þeyler var mý? Erkan: Bu hastalýk ayný bahar havasý gibi bir anda güllük gülüstanlýk bir anda cok kötü oluyor ne zaman ne olacaðý hiç belli deðil yani.ben hastanede yaklaþýk 6, 7 ay kaldým servise ilk yattýðýmda 44 kiþi vardý þimdi o 44 kiþiden 43 ü öldü bir tek ben sað kaldým onlarýn arasýnda.ölenlerin hiç biri lösemi hastalýðýndan ölmedi hepsi ihmalkarlýk ve moral bozukluðu yüzünden öldü,hepsi hayattan umudunu kesmiþti sadece hastalýklarýný düþünüyorlardý. Kaybettiðimiz hastalar her þeyi kendi kafalarýnda bitirmiþlerdi.onlar için artýk yolun sonu gelmiþti. Doktorlar bizim için elinden geleni yapýyordu. Bütün imkanlar kullanýlýyordu burdan sonrasý bize kalmýþtý ve herþey bizim kendimize vereceðimiz desteðe ve düþüncelerimize kalmýþ biþeydi. Ben hasta arkadaþlarýmýn böyle düþünmelerini tavsiye ederim.ben daima geleceðimi düþündüm hiçbir zaman hastalýðý aklýma getirmedim. Her zaman hastaneden çýktýktan sonra ne yapacaðýmý planladým ve plandýðým þeylerin yavaþ yavaþ olduðunu gördükçe hayata daha sýký baðlandým. Bence herþey hastanýn moraline baðlý bu morali verecek tek þey de hastanýn etrafýndaki akraba ve arkadaþlarý. Benim ailem, akrabalarým ve bütün arkadaþlarým son aþamaya kadar arkamda durdular ve hala arkamdalar. Ben hastanedeyken babam hiçbir zaman ayrýlmadý hiçbir isteðimi geri çevirmedi her þeyime koþturdu.ben bayramda hastaneden eve gidememiþtim Hacýbektaþ tan, Adýyaman dan Mersin den Adana dan bir sürü akrabam gelmiþti ve bu bana acayip bir moral vermiþti bu durum. Ýnsan kendi için olmasa bile çevresindeki insanlar için hayata daha sýký baðlanýyor. Hasta yakýnlarýnýn hastalarýna verecekleri en ufak 0.Onun için hasta yakýnlarýna çok iþ düþüyor bu konuda. Eðer çevremizdeki insanlar arkamýzda durmazsa bize destek çýkmazsa bence zaten yaþamanýn anlamý yok.çünkü yaþamak için bir sebebimiz yok.çevremizdeki insanlara çok iþ düþüyor bu konuda. Aydýn : Peki size toplumun gösterdiði tepki ne? Yada senin tanýk olduðun, gözlediðin tepkiler oldumu? Erkan:Þimdi bizim toplumumuz en baþta bu hastalýðýn bulaþýcý olduðunu düþünüyor ama öyle deðil, bizim hastalýðýmýz bulaþýcý deðil. Kendimize çok temiz bakmamýz gerekiyor. Bizim baðýþýklýk sistemimiz olmadýðý için en ufak bir enfeksiyon bizim ölümümüze neden olabilir.bu yüzden maske takýyoruz. Kendimizi annemize bile öptürmüyoruz. Kimseyle tokalaþmýyoruz küçük kardeþimizi kucaðýmýza alamýyoruz ama bizim toplumumuz bunu bilmiyor. Bizim bu korumacý halimizi gördüklerinde hastalýðýmnýzý bulaþýcý sanýyorlar. halbu ki biz hastalýðýmýza karþý kendimizi çevreden koruyoruz. Yani hastalýðý tetikleyecek etkenlere karþý biz kendimizi koruyoruz. Ama durumu bilmeyen insanlar ise kendilerine hastalýðýn bulaþaçaðýný sanýyorlar. Bu yüzden bizi canavar gibi, öcü gibi görüyorlar. Buda bizim moralimizi bozuyor ve hastalýðýmýzý bize çok büyük bir þeymiþ gibi gösteriyor. Aydýn:Peki Erkan hastalýðýna baðlý olarak yaþadýðýnýz sýkýntýlar ve çabalarýn bir sonucu olarak baban da bir giriþimde bulunmuþ ve Lösev (lösemili çocuklar vakfýn)e gönüllü aday olmuþ ve Lösev in Nevþehir Temsilcisi olmuþ bu konuyla ilgili bize biraz bilgi verebilir misin?nasýl geliþti babanýn Lösev temsilcisi olmasý? Erkan: Biz hastaneye ilk yattýðýmýzda çevremizde bizi hastalýk konusunda bilgilendirecek kimse yoktu. Zaten bizde hiç bir þey bilmiyorduk. Hastalýk konusunda bildiðimiz tek þey ölümcül bir hastalýk olduðuydu ve buda bizi korkutuyordu. Birde ilk kemoterapiye karþýlýk vermeyince tamamen çökmüþtük. Çevremizdeki insanlar hep iç karartýcý þeyler söylüyordu. Zaten insan bilmeyince duyduðu her þeye inanýyor. Ýlk iki ayýmýz çok zor geçti. Yani ordaki zorluklarý Allah kimseye yaþatmasýn baþka biþey diyemiyorum zaten. Ýnsan zaten ordaki zorluklarý görünce diðer kiþilere yardým etmek istiyor. Ben Lösev e tedavim bittikten sonra baþ vurdum.çünkü böyle biþey olduðunu sonradan öðrendim.babamýn ve benim Lösev e baþvururken tek amacýmýz kimsenin bizim gibi zorluk çekmemesiydi ve bunun için de elimizden gelen her þeyi yapýyoruz. Þuan bir etkinlik yapmayý planlýyoruz zaten. Aydýn: Etkinlik burdamý?biraz bahsedermisin nerede olacak? Ýçeriði ne? Erkan: Evet Hacýbaktaþ ta olacak.bizim amacýmýz halka bu hastalýðý az da olsa tanýtmak ve hastalýk hakkýnda bilgi vermek.programýn içeriðinde de Lösev i tanýtan bir cd gösterisi var, uzman doktor tarafýndan halka ve öðrencilere hastalýk hakkýnda bilgi verilecek,birkaç konuþmacý konuþacak ve müzik dinletimiz olacak moral amaçlý. Nevþehir deki hastalarýmýz ve aileleri de bizimle olacak. Aydýn: Peki bu etkinlik ne zaman olacak? Erkan:31 Mayýs 6 Haziran lösev haftasý içerisinde olmasý gereken bir etkinlikti zaten bizde 06 Haziran Cuma günü SAAT 10:30 12:00 arasý yapmayý düþünüyoruz. Aydýn: Yer olarak nerede yapaçaksýnýz? Erkan: Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezinde yapaçaðýz. Bu etkinliðe duyarlý tüm insanlarýn geleceðinden kuþkum yok. Çünkü her insan aslýnda potansiyel lösemi hastasýdýr. Yani demem o ki; bu hastalýk her insanýn baþýna gelebilir. Bu acýdan baktýðýmda yapaçaðýmýz etkinliðe büyük küçük her insanýn geleceðini düþünüyorum. Tüm insanlarýn ogün orda olmasýný kiþisel olarakta çok istiyorum. Umarým bu olur. Aydýn: Nevþehir genelinde kaç tane lösemi hastasý var? Erkan: Lösev e üye olan 21 tane hastamýz var.onlarda 06 Haziran da bizimle olacaklar. Aydýn: Erkan bizimle umut dolu bu söyleþiyi gerçekleþtirdiðin için sana gazete çalýþanlarý olarak teþekkür ediyoruz. Erkan: Ben size teþekkür ediyorum. Erkanýn babasý Zeynal Ferger

4 Memlekette camiler açýk, ezanlar okunuyor, kimse dini yaþama konusunda zerre sýkýntý çekmiyor. Suni tartýþmalar Tanrý ile inananlar arasýna giren takýyyecilerin rant ve iktidar hýrsýndan kaynaklanýyor! Milli Görüþ kafalý AKP, iktidarý ele geçirmiþ, rejimin dengeleriyle oynuyor. Binlerce imam bürokrasiye yerleþtirilmiþ. Tarikat ve cemaat adý altýnda gericiler laikliði yýkmak için hücre evlerinde militan yetiþtiriyor. Dinci televizyonlar ve radyolar gün boyu þeriat çýðlýðý atýyor, gerici medya Atatürk e, laikliðe, cumhuriyete saldýrýyor. AKP ve medyasý yargýçlarla savcýlar üzerinde terör estiriyor. Oruç baskýsý, Alevilere ayrýmcýlýk ve içki yasaðýyla sosyal yaþamýn önüne kýrmýzý çizgiler çekiliyor! Mezralardan mahallelere, apartmanlardan tatil köylerine kadar yeþil kuþaklý kurtarýlmýþ bölgeler oluþturuluyor! Buralarda dolaþan çiftlere, þort giyen sporculara meydan dayaðý atýlýyor! Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý, Þiddete yönelecekler diye mahalle baskýsýnýn ulaþacaðý boyuta dikkat çekiyor, AKP nin þeriat peþinde olduðunu söylüyor. Ýþte böylesi bir ülkenin Dýþiþleri Bakaný, Türkiye de Müslüman çoðunluk dini özgürlüklerle ilgili sorun yaþýyor diyerek Avrupa ya þikâyette bulundu! Ahmet Taþgetiren Yeni Þafak ta 31 Mayýs taki yazýsýnda, Babacan ý eleþtirenleri hayasýz ve despotik diye niteledi ve Dýþiþleri bakanlarý, ülkesinde ne varsa onu savunur dedi! Fehmi Koru da 1 Haziran daki yazýsýnda Babacan ýn yarasýný deþti: Devlet memuruna saðlanmýþ mescit kolaylýðýna karþý çýkanlar var. Mesleðini perukla sürdüren doktorlarýn tacize uðramasý gibi bir sorun var. Üniversitelerde okuyamadýðý için evde oturan binlerce genç kýzýn da sorunu var! Yani Babacan ýn tek derdi türban! Zaten Bugün yazarý Ömer Lütfi Mete de pazar günü, Babacan zinhar þeriat istiyor deðildir! diye fetva vermiþti! Yurttaþ, kendi iktidarýný Avrupalýya þikâyet etme aczine düþen Cumhuriyetin bakanýyla onun þakþakçýlarýna mý inanacak, yoksa Cumhuriyetin onurlu ve dirençli savcýsýna mý? Saflar da bellidir gerçekler de! AKP Türkiye yi AB ye sokmaya çalýþýyormuþ! Oysa AB nin aklýselimleri, çaðdaþ yaþamýn cendereye alýndýðý bir ülkenin hýzla geriye götürüldüðünü görüyor. Pazar günkü Radikal in manþetiyle dünkü Vatan ýn orta sayfasýndaki haberi, Türkiye de þeriat tehlikesi olmadýðýný saðýr sultan bile biliyor diyen AB Komiseri Olli Rehn e ithaf etmek gerekiyor! Ayýlar ve Laikler!... Milli Gazete de Ýsmail Müftüoðlu imzasýyla pazar günü yayýmlanan bir yazý, Babacan ýn sorun yaþýyor dediklerinden birinin ruh halini dýþa vuruyordu. Adeta savaþ çýðýrtkanlýðýyla, kin ve nefretle kaleme alýnan o yazý, toplumun nasýl bir tehdit altýnda olduðunu bir kez daha gösteriyordu: Kutsal deðerlerimizle alay edenlerin bu tavýrlarýna mukabil onlarýn totemlerine, putlarýna, tanrý diye taptýklarýna, sapýk inançlarýna biz de mi küfür etmeliyiz? Çarpýk laiklik anlayýþlarýyla biz de mi alay etmeliyiz? Laikliði putlaþtýran, inanan insanlarý sindirmeye çalýþanlara meydan okuyoruz. Ayýlarýn kýþ uykusuna yattýklarý, uyanma sarhoþluðu içinde etraflarýný talan ettikleri gibi, art niyetli provokatörler ülkeyi talan etmektedir. Edebe davet zamaný gelmiþtir. Soysuzlarýn göstermiþ olduðu cesareti biz de göstermezsek katmanlar arasý çatýþmalara dönüþecektir. Yeter, laik gulyabani kýlýðýna girerek bizi ürkütmeye çalýþan yoz kafalýlarýn oyunlarý. Fethullahçý, Dinlemenin Baþýnda! Mehmet FARAÇ : 'Zinhar Þeriat Ýstemiyor'lar!.. AKP medyasý polisin tüm ülkeyi dinlediðine iliþkin ortaya çýkan belgeleri görmezden geliyor. Memlekette haberleþme özgürlüðü adalet ve demokrasi takýyyecilerinin faþizan hýrsýna kurban gidiyor! Fatih Çekirge nin dünkü Hürriyet te yer alan Fethullahçý polis dinlemenin baþýnda baþlýklý þu yazýsý ise zavallýlarý yanýtlýyor: Dinleme tartýþmalarýnýn doruða çýktýðý bir dönemde Deniz Baykal ýn önüne çok önemli bir rapor gidiyor. Rapor þu: Baþbakan ýn tayin ettiði Telekomünikasyon Ýletiþim Baþkanlýðý nýn 35 kiþilik kadrosu dikkat çekmektedir. Bu kadronun en önemli yeri olan Teknik Daire nin baþýna (bütün dinlemelerin yapýldýðý bölüm) Basri Aktepe isimli kiþi getirilmiþtir. Aktepe, 1999 yýlýnda Emniyet in DGM ye sunduðu Fethullahçý polisler raporunun listesindeki 15 inci sýrada yer alan polis þefidir. Baykal, konuyu TBMM ye taþýyacaðýný söylüyor ve ekliyor: Önder Sav olayý da o kadar basit deðil. Ortada bir düzen var. Yakýnda her þey ortaya çýkar.... Bazý insanlar bu ülkede ne yaþansa Fethullah Gülen i suçluyor. Ayýptan da öte bir þey bu! Sav meselesinde de F tipi örgütlenme deyip saldýrýya geçtiler. Mankafa bir inatla insanlar suçlanýyor. F tipi diye yalan-yanlýþ bilgi verenler, 5 Haziran 2008 Perþembe alfabenin en baþýna dönmeli. Devlet görevlilerinin sosyal kimlikleri hiç kimseyi ilgilendirmez. Ekrem Dumanlý, Zaman Kemalizm resmi ideoloji olmaktan çýkmalý ve demokratik süreçte yarýþan ideolojilerden biri haline gelmelidir. Kemalistler de Kemalist olmayý haklýlýklarýný kanýtlayan bir þey olarak görmek yerine kendilerini zorlamalý, tahammüllü olmayý öðrenmelidir. Kemalizm demokrasinin kurucu ideolojisi olamaz ve dolayýsýyla Türkiye yi geleceðe taþýyamaz. Demokrasinin kurucu ideolojisi liberalizmdir. Kemalistler biraz liberalizm çalýþmalýdýr. Prof. Atilla Yayla, Yeni Þafak Tehvid sosuna bulanmýþ þirk bir haysiyet intiharý deðil midir? Kulu bir baþka dünyevi iktidara mahkûm kýlan bu anlayýþýn küreselleþme adýndaki gözü dönmüþ canavarla yan yana durmadýðýný kim nasýl savunabilir? Biriniz kalkýn köþelerinizde Filistin i açýkça savunun. Savunduðunuzu mu savunuyorsunuz? O halde Fatih Üniversitesi nde baþörtülü bir kýz neden Filistin de bebekleri katleden Ýsrail in Baþkonsolosu nun önünde eðilip ona çiçek sunmak zorunda býrakýlýyor? Serdar Akinan, Akþam Kuduz!.. Milli Gazete yazarý Mehmet Þevket Eygi nin pazar günkü yazýsý laiklere soysuz ve sapýk diye hakaret yaðdýrýnlara siz kendinize bakýn dedirtecek cinstendi! Müslümanlar bu kafayla kurtulamaz baþlýklý þu yazý, birilerinin çeliþkisini suratýna vuruyordu: Sevgili Müslüman kardeþlerim, biz bugünkü kafamýzla adam olamayýz, rezillikten haysiyete geçemeyiz. Birtakým din baronlarýný putlaþtýrmýþýz. Böylece Kuran a ters düþmüþüz. Dinimiz rant konusu olmuþ, dehþetli bir din sömürüsü yapýlýyor ve biz bunu önlemek için çalýþmýyoruz. Dinimiz lüksü, gösteriþi yasakladýðý halde bir kýsmýmýz bu pisliklere gýrtlaðýna kadar batmýþtýr. Umre ibadetini bile bir kýsmýmýz din turizmi haline getirmiþ. Bir kýsým din hizmetkârlarý dini hizmetleri sanki hobi gibi yapýyor. Çok çabuk öfkeleniyoruz. Kin tutuyoruz. Ýntikam alýyoruz. Nefs-i emmarelerimiz çok azgýn ve kuduz. Yaratýklara yeterli derecede merhametli deðiliz. mfarac6cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet - 3 Haziran 2008

5 5 Haziran 2008 Perþembe Hasan Kaya Aleviler için Aleviler ve Ýslam, Alevilik ve Ýslam iliþkisi zaman içinde tartýþýlacak konularýn baþýnda geliyor. Aleviliðin Ýslam içinde olduðunu söyleyecekler hep olacak. Kendilerince haklý bulduklarý birçok sözüm ona kanýtý ileri sürerlerken, gerçekleri de eðip bükerek haklýlýklarýný kanýtlamaya çalýþacaklar. Üzerine konuþulan tartýþýlan konunun doðasý gereði, genelde din bilgisi ve özelde Ýslam ý ve Ýslam tarihini bilmeden tartýþmaya bir taraf olarak girmek bazen trajik komik savlarýn ileri sürülmesini de kaçýnýlmaz kýlýyor. Din, Ýslam, Ýslam tarihi bilmek bu konunun saðlýklý tartýþýlmasý için yeterli olmuyor. Çünkü üzerine konuþtuðumuz konu son tahlilde Alevilik olduðu için, Aleviliði ve Alevilerin tarih içindeki duruþlarýný ve sosyal yaþamlarýný da bilmek gerekiyor. Din üzerine yapýlan çok sayýdaki çalýþmada, dinleri var eden etmenlerin, toplumsal geliþmenin bir aþamasýna ait olduðunu bize gösteriyor. Din, insanlýk tarihinin sýnýflarla tanýþtýðý, devletin egemen sýnýflar elinde bir baský aracý olduðu aþamanýn ürünüdür. Dinin zaman içinde þekillendiðini ileri süren bu tespit, din ve inançlar arasýnda bir ayrým yapar. Bu anlamda din, inançlarýn daha çok kurumsallaþarak, belli bir yapýsal þekillenme içine girdiði aþamayý iþaret eder. Bu anlamda, insanýn doðada ve toplumda olup biteni açýklayabilmesinin bir aracý olarak var ettiði inançlarý ile insanýn tüm yaþamýný düzenleyen ve ona kendince bir þekil vermek isteyen din arasýnda temelde bir farklýlýk olduðunu iþaret etmiþ oluyoruz. Ýslam; diðer iki Sami dinden daha fazla gündelik hayattan devlet yönetimine kadar her alana müdahale ederek daha etkin bir rol oynar inanlarýn yaþamý üzerinde. Onun müdahale etmediði neredeyse hiçbir alan yok gibidir. Gündelik yaþamýn her alanýnda kendini duyumsatýr. Kadýn erkek iliþkisinden aile yapýsýna ve devlet yönetimine kadar her alana sýzan Ýslam, insanýn bireysel iradesini cüzi bir irade kabul ederek küçümser. Azami iradeye sahip olan tanrý insan, yaþamýnýn asýl düzenleyeni ve belirleyeni olur. Kitap dinleri de dediðimiz üç büyük Sami dini, tüm farklýlýklarýna raðmen özünde insanýn yaþamýný, gündelik hayatýný belirleyen bir Kutsal algýlamasýna sahip. Bir dini diðerinden ayýran, bu anlamda ibadet pratiklerindeki farklýklar oluyor. Museviliði, Hýristiyanlýktan ve her ikisini Ýslam dan ayýran temel fark, bu dinlerin ibadet pratikleridir. Bu baðlamda yazýnýn konusuna döndüðümüzde, Aleviliðin Sami dinlerinden daha farklý bir yerde durduðunu görüyoruz. Alevilerin gündelik yaþamýnda kutsalla iliþkisi ve dini gündelik yaþamlarýna yansýtmalarýna baktýðýmýzda, çok baþka bir manzara ile karþý karþýya kalýyoruz. Her þeyden önce, Alevilerin emreden ve yasaklar ile kendisini sýnýrlayan bir tanrý ve kutsal algýlamasý olmadýðýný görüyoruz. Bu, öze iliþkin bir farklýlýk olup, diðer biçimsel benzerlik ve yakýnlýklardan önde gelmesi gereken bir farklýlýktýr. Bu anlamda Aleviliðin daha çok Budizm ve Hinduizm ile bir benzerlik içinde olduðunu görüyoruz. Çok sayýda kutsalý, emir ve yasaklarý ile gündelik yaþamýn her alanýna müdahale eden bir tanrý algýlamasýndan uzak olan Budizm ve Hinduizm kutsalýn emirleri, Aleviler ve Ýslam yasaklarý ve ödüllendirmelerinden oluþan anlayýþtan uzak, toplumun birlikte yaþamýný kolaylaþtýran ve önünü açan ahlak anlayýþý ile þekillendiðini görüyoruz. Bundan baþka, din adamlarýnýn etkisi ve rolü de göz önüne alýndýðýnda bir benzerliðin olduðunu söylemek mümkün. Bilindiði gibi Alevilerin inançlarýný yaþamalarý ve inanç pratikleri, salt ibadet etmeyi amaçlamazlar. Cemler, Ayini cemler daha çok toplumsal yaþamýn örgütlenmesini, düzenlenmesini de öngörürler. Dedelerin Alevilik içindeki rolü ve etkisi göz önüne alýndýðýnda, Sami dinlerden çok farklý olduðu görülecektir. Çünkü Sami dinlerde egemen olan ve belirleyen Tanrý, yani Kutsalýn kendisidir. O bu etkisini ve egemenliðini yalvaçlarý (peygamberleri) ile dahi paylaþmaz. Onlarý sýradan bir aracý ve kendi emirlerini insanlara ileten elçisi olarak görür ve kullanýr. Alevilik gibi Budizm ve Hinduizm dinlerinde ise din adamlarý tanrýsal bütünlüðe ulaþmýþ, onu yaþayanlar olarak Sami dinlerinin yalvaçlarýndan daha etkin ve güçlü din adamlarý sýnýfýný temsil ederler. Tanrý, insan ve evren bütünlüðüne ulaþan bu din adamlarý ayný zamanda diðer inananlara tanrýsal bütünlüðe ulaþmanýn yolunu ve yöntemini gösteren yol gösterici olarak, inancýn temel öðeleri olurlar. Bir kutsal kitaba sahip olmayan bu dinlerin dünden bu güne geliþi, daha çok bu din adamlarý üzerinden olur. Aleviliðin eline beline dile sahip olma ilkesinin ayný biçimi ile Budizm de olduðunu, Hinduizm in 12 aþamalý bir yaratýlýþ anlayýþý ve bu dinlerin Alevilik gibi üçlü bir tanrý algýlamasý olduðunu hemen eklemeliyim. Bunlardan baþka, araþtýrýldýðýnda birçok benzerliðin bulunmasýnýn mümkün olduðunu ve bu benzerlikleri burada sýralamaktan çok buna iþaret etmekle yetiniyorum. Ve bu cümle ile de bir tartýþmanýn kapýsýný araladýðýmýn farkýndayým. Ancak hemen eklemekte yarar gördüðüm bir noktanýn altýný çizmeden de edemeyeceðim. Bu söylenenlerden hareketle, kimse Aleviliði Budizm veya Hinduizm içinde görmek gerektiðini söylediðim sonucu çýkarmamalýdýr. Nasýl ki Budizm tüm yakýnlýðý ve benzerliklerine raðmen Hinduizm içinde görülmüyorsa, Aleviliði de bunlardan birinin içinde görmek gerekmiyor. Aleviliði, özelikle de yaþayan Aleviliði gözden kaçýrmadýðýmýz ve önyargýlý tespitlerden uzak durduðumuzda, Aleviliði anlamak ve deðerlendirmekte daha doðru bir yaklaþým içinde olabiliriz. Hangi neden veya kaygýlarla olursa olsun Aleviliði Ýslam içinde görmek, göstermek, baþta Aleviliðe ve Alevilere zarar verecek bir yaklaþým olur. Tam da bu yaklaþým ve deðerlendirmeler, Aleviliðin asimile edilmesinin önünü açar ve ona olanak verir. Bu yüzden kolaycý yaklaþým ve acele tespitlerden uzak durarak kendi söylediðimizin en doðru ve Aleviliði her yönü ile tanýmlayan tartýþmalarý sonlayan olduðunu düþünmeden, diðer görüþlere kendimizi kapatmadan, bu akademik tartýþmanýn çok daha derin ve çok yönlü bilimsel olarak yürütülmesinin doðru olacaðýný unutmamalýyýz. Hemen 'Alo' demeyin! Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliði Bölüm Baþkaný Prof. Dr. Halil Kumbur, cep telefonunun vazgeçilmez iletiþim aracý olduðunu ancak, birkaç küçük önlemle verdiði zararlarýn en aza indirilebileceðini bildirdi. Prof. Dr. Kumbur, uluslararasý bilimsel araþtýrmalarýn cep telefonunu sýk kullananlarda vücut ýsýsýnýn artmasýna baðlý olarak iþitme ve görme bozukluluklarýyla kanser riskinin arttýðýnýn belirlendiðini, bu ve buna benzer birçok zararlý etkilerine raðmen cep telefonuyla yapýlan görüþmelerde sýnýrlarýn aþýldýðýný söyledi. Prof. Dr. Kumbur, özellikle GSM firmalarýnýn rekabeti ve bedava görüþmelerin, cep telefonuyla gereðinden fazla konuþma yapýlmasýna, hatta konuþma çýlgýnlýðýna neden olduðunu kaydetti. Prof. Dr. Halil Kumbur, cep telefonunun verdiði zararý en aza indirmek için alýnmasý gerekenlere dikkati çekerken, þunlarý söyledi: ''Cep telefonu diðer birçok elektronik eþyalar gibi sadece alýcý deðil ayný zamanda verici durumundadýr. Bu nedenle aþýrý derecede cep telefonu kullanan kiþilere elektrik yüklemesi yapar. Telefona ilk sinyal geldiðinde doðrudan açýlarak kulaða götürülmemeli, aksi halde kulaða götürülen telefonla vücut yüzde 50 daha fazla enerji saldýrýsýna maruz kalýr. Telefon çalýp, açma düðmesine dokunduktan birkaç saniye sonra (alo) denmeli. Çünkü, cep telefonu çalmak üzereyken nasýl ki bilgisayarlarda titreþim oluyor, görüntü bozuluyorsa, insan vücudu da biz hissetmesek de cep telefonunun sinyalinden etkileniyor.'' Prof. Dr. Kumbur, araçla yolculukta da sürekli baz istasyonu deðiþtiren cep telefonunun daha fazla zarar verdiðini belirterek, þunlarý kaydetti: ''Cep telefonu ile görüþmeler, baz istasyonlarýndaki vericiler aracýlýðýyla oluyor. Kiþinin bulunduðu yer en yakýn vericinin Vinci'nin annesi Arap kökenli bir köleymiþ Rönesans döneminin ünlü sanatçýlarýndan Leonardo da Vinci'nin Arap kökenli olduðuna dair iddialar, bir Ýtalyan araþtýrmacýnýn yeni bulgularýyla güçlendi. Da Vinci'nin annesinin Caterina adýndaki bir köle olduðunu ve muhtemelen Doðu Avrupa'dan veya Orta Doðu'dan getirildiðini iddia eden araþtýrma, babasýnýn 30 yýllýk birikimini deþifre eden Francesco Cianchi tarafýndan yayýmlandý. Araþtýrmaya göre, da Vinci doðduðunda, Caterina adýndaki annesi ile Ser Piero adýndaki babasý evli deðildi. Floransa'da noterlik yapan Ser Piero'nun hayatýndaki tek kadýn Caterina, varlýklý arkadaþý Vanni di Niccolo di Ser Vann'ýn evindeki bir köleydi. Bankerlik yapan Ser Vann, ölmeden önce Caterina'yý karýsýna býraktý, ancak evi vasiyetini uygulayan arkadaþý Ser Piero'ya verildi. Ser Piero, bankerin dul eþinin evde kalmasýna, Caterina'ya özgürlüðünü vermesi þartýyla izin verdi. Caterina'ya bu tarihten sonra bir daha Floransa kayýtlarýnda rastlanmýyor. 15 Nisan 1452'de da Vinci doðuyor ve annesi kapsama alanýnýn dýþýnda kalýyorsa görüþme mümkün olmaz, ancak buna raðmen kiþi cep telefonu ile bir yeri aramada ýsrar ederse her aramada elektrik yüklemesine maruz kalýr. Bu nedenle, ulaþýlamayan telefonlarda þansý çok zorlamamak lazým.'' ''YOLCULUK SIRASINDA KONUÞMAYIN'' Prof. Dr. Kumbur, yolculuk sýrasýnda da cep telefonunun aracýn geçtiði güzergahta sürekli baz istasyonu deðiþtirildiðini, bu deðiþimler sýrasýnda da yüzde 50 daha fazla enerji yüklemesi olduðunu bildirdi. Son yýllarda GSM firmalarýnýn rekabeti ve buna baðlý yaygýnlaþan bedava görüþmelerin, cep telefonuyla konuþma çýlgýnlýðýna neden olduðunu anlatan Kumbur, ''Cep telefonu ile uzun görüþme sýrasýnda beyin sývýsýnýn sýcaklýðý 0.1 santigrat derece artýyor'' dedi. Kumbur, cep telefonunun gece yatarken yakýn bir mesafeye býrakýlmamasý, sürekli þarzda takýlý bulunmamasý gibi küçük önlemlerin de ihmal edilmemesini önerdi. AA (Temmuz Alevi) birkaç ay sonra evleniyor. Araþtýrma, Rönesans dönemi Ýtalyasýnda köleliðe dair bilgiler de veriyor. Vinci'deki Museo Ideale'nin kurucusu Alessandro Vezzosi, Ýtalya'nýn önde gelen ailelerinin Doðu Avrupa'dan ve Orta Doðu'dan genç kadýn satýn aldýklarýnýn bilindiðini, bu kadýnlarýn daha sonra vaftiz edildiðini ve genelde Maria, Marta ve Caterina adlarýnýn verildiðini söyledi. Da Vinci'nin parmak izinden yola çýkýlarak geçen yýl yapýlan bir araþtýrma, ünlü sanatçýnýn Arap kökenli olabileceðini ortaya koymuþtu.

6 5 Haziran 2008 Perþembe Hacýbektaþ da Temiz Sular Temiz Türkiye Kampanyasý Haber: Aydýn Þimþek Fotoðraflar: Atatürk Ýlköðretim Öðrencileri Milli Eðitim Bakanlýðý, Dünya Çevre günü nedeniyle Türkiye genelindeki okullarda 4 Haziran'da "Temiz Sular Temiz Türkiye Kampanyasý" baþlattý. Milli Eðitim Bakaný Hüseyin Çelik, konuya iliþkin yayýmladýðý genelgeyle Dünya Çevre Günü dolayýsýyla çevre bilincinin tüm öðrencilere benimsetilmesi için Bakanlýðýn bu haftada etkin rol almasýnýn hedeflendiðini bildirdi. Milli Eðitim Bakanlýðýnýn baþlatmýþ olduðu Temiz Sular Temiz Türkiye kampanyasý çerçevesinde Hacýbektaþ ta çevre temizliði yapýldý. Bütün Ýllerde ve ilçelerde Valilikler, Kaymakamlýklar, Belediyeler ve Milli Eðitim Müdürlüklerinin iþbirliði ile su havzalarý baþta olmak üzere 4 haziran Günü Ülke çapýnda çevre temizliði çalýþmasý yapýldý. Bu kapsamda Hacýbektaþ ta ilçe merkezinde bulunan okullar içe merkezinde köy ve kasaba okullarý kendi bölgelerinde çevre temizliði yaptýlar. 4 Haziran 2008 günü "Temiz Sular Temiz Türkiye Kampanyasý" Genelgeye göre, kutlamalar kapsamýnda tüm Türkiye'de yöneticiler, öðretmenler ve ilköðretim 3. sýnýftan itibaren tüm öðrencilerin katýlacaðý, su havzalarýnda temizliðin saðlanmasý için "Temiz Sular Temiz Türkiye Kampanyasý" baþlatýldý.. Bakanlýðýn düzenlediði etkinlikte, Çevre ve Orman Bakanlýðý Ýl Çevre ve Orman Müdürlükleri, Ulaþtýrma Bakanlýðý Denizcilik Müsteþarlýðý ve baðlý birimleri, Saðlýk Bakanlýðý'na baðlý Çevre Saðlýðý Birimleri, tüm valilikler, belediyeler ve TURMEPA (Deniz-Temiz Derneði) yer alýyor. Öðrenciler, katý atýklarý topladý yerine getirilecek. TURMEPA (Deniz- Temiz Derneði)ise kampanyada kullanýlacak eldiven, maske ve benzeri malzemeleri temin edecek. Deniz, ýrmak ve göl olmayan yerlerde bu faaliyetler piknik alanlarý ve diðer uygun yerlerde yapýlacak. MEB Baþlattýðý temiz sular temiz Türkiye kampanyasý Hacýbektaþta kapsamýnda çrvre temizliði yapýldý Sabah saat 9.30 da belediye önünde toplanan öðrenciler belediyenin daðýttýðý çöp poþetlerini eldivenleri sularý alarak þehir içini bölge bölge paylaþarak çevrede bulunan çöpleri topladýlar. Çalýþmalara ilköðretim 4,5,6,7 sýnýf öðrencileri ile lise öðrencileri katýldýlar. Atatürk Ýlköðretim okulu Zir Mahallesi nin ve Savat Mahallesi nin bir bölümü ile Kýrþehir caddesini, Hacý Bektaþ Veli Ýlköðretim Okulu Nevþehir caddesi ile Zir Mahallesi nin Okula yakýn bölgelerini, Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu Kayseri Caddesi, Savat Mahallesi nin bir bölümü ile Yüz Evler bölgesini, Liseler Çilehane yolu Çilehane içi ve TOKÝ konutlarý bölgelerini temizlediler. Öðrenciler, kampanya kapsamýnda 4 Haziran tarihinde belirlenen noktalarda, tüm deniz ve göl sahillerindeki, akarsu havzalarýndaki katý atýklarý topladý. Gönüllülük esasýna dayalý olarak yükseköðretim öðrencilerinin de kampanyaya katýlýmý Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüðü'nce organize edileceði bildirildi. Her ilin valiliðinin organize ettiði kampanyada, toplanan çöplerin taþýnmasý, depolanmasý veya imhasý belediyelerce Yapýlan çalýþmar vatandaþlar tarafýndan ilgiyle karþýlandý. Mahalleliler öðretmen ve öðrencilere teþekkür ettiler. Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Okul Yöneticileri ve Öðretmenler yapýlan çalýþmanýn öðrencilerde çevre bilincinin oluþturulmasý açýsýndan çok yararlý olduðunu, bu tür çalýþmalarýn kaymakamlýk ve belediyenin kolaylaþtýrýcýlýðýn da daha bir organize olarak sivil toplum örgütlerini ve haklýda iþin içine katarak daha sýk yapýlmasýnýn gerektiðini söylediler. MUCU YERALTI TEKÝNDÜÐÜN SALONU Siz Deðerli Halkýmýzýn Adres:TEKÝN TÝCARET Ýkinci Pazar Yeri - MUCUR Tel: TEKÝN TÝCARET & KURUYEMÝÞ Düðün,Niþan,Sünnet,Mevlüt,Cenaze Toplantýlarýnýzda Masa Sandalye Çadýr ve Tüm Düðün Malzemeleri Kiraya Verilir. Ayrýca Alkol kuruyemiþ Çeþitlerimizle Hizmetinizdeyiz. Ramazan TEKÝN ve Oðullarý Merkez:2.Pazar Yeri MUCUR/KIRÞEHÝR Tel: Gsm: Þube:Karaburna Yolu Üzeri Cafer Baðýþ Apt. Altý Hacýbektaþ/NEVÞEHÝR YAÞAM PÝDE RESTORAN HALKIMIZIN HÝZMETÝNE AÇILMIÞTIR Uygun Fiyalarýmýzla, tüm halkýmýzýn damak zevkine hitap etmek prensibimizdir. Pide çeþitleriý, tava çeþitleri, çorba çeþitleri ve sulu yemek, çeþitlerimizle Halkýmýzýn hizmetindedir. Ýþyerlerine Paket servisimiz vardýr. Adres: Eski Pazar yeri Ýþ Bankasý yaný Hacýbektaþ Tel:

7 5 Haziran 2008 Perþembe 7 Ýzzettin Doðan Alevilik Ýslam içidirdýþýdýr tartýþmasýndan besleniyor Ýzzettin DOÐAN Alevi kurumlarýnýn ýsrarla kaçýnmaya çalýþtýðý "Alevilik islam içi mi, dýþý mý?" tartýþmasýný çok sevmiþe benziyor. Esas olarak Entellektüel, aydýn, yazar ve araþtýrmacýlarýn bir tartýþma konusu olan "Alevilik islam içi midir? Ýslam dýþý mýdýr?" konusu Ýzzettin DOÐAN'ýn diline pelesenk oldu. Nereye gitse, aðzýný ne zaman açsa bu tartýþmayý gündeme getiriyor. Bu polemikten nemalanmaya çalýþan Ýzzettin DOÐAN, Aleviler arasýndaki ayrýþmaya ve bölünmeye de hizmet etmiþ oluyor. Yüzlerce yýldýr tek baþýna kullanýlan "Alevi" teriminin yanýna ÝSLAM ibaresini ekleyerek "ALEVÝ-ÝSLAM" diye yeni bir söylem geliþtirmeye çalýþan Doðan, Mevlevi inancýnýda Aleviliðin içine enjekte etmeye çalýþýyor. Ýzzettin DOÐAN en son olarak Viyana'da bir panelde konuþtu. "Alevilik Ýslam dýþýdýr diyen zihniyet çað dýþý" dýr diyen Doðan bakýn neler söylüyor: Alevilik Ýslam dýþýdýr diyen zihniyet çað dýþý Viyana Türk Alevi Birliðinin düzenlediði "Aleviliðin dünü, bugünü ve yarýný" konulu konferansta konuþan Cem Vakfý Baþkaný Prof. Dr. Ýzzettin Doðan, "Aleviliðin Ýslam dýþý olduðunu söyleyen zihniyet çað dýþýdýr" dedi. Suudilerin iktidar ve çýkarlarý uðruna Kuraný kendilerine göre yorumladýklarýný ve Ehli Beyt olarak anýlan Hz. Muhammedin soyuna yaþama hakký tanýmadýklarýný anlatan Doðan, Suudilerin zulmünden kurtulabilen tek kiþinin Ýmam Zeynel Abidin'in küçük oðlu Ali Asker'in de Türkmenler tarafýndan kaçýrýlarak yetiþtirildiðini bildirdi. Doðan, "Alevilik Ýslam dýþýdýr diyen çevrelerin de Dar'a düþünce Mevlana'ya, Hacý Bektaþ-ý Veli'ye, Yunus Emre'ye sýðýndýklarýný" "Ýstediðimiz gibi deðil ama bu yýldan itibaren Aleviliði de ders kitaplarýna koydular. Bunun zamanla düzelteceklerine inanýyorum" dedi. Sünni Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn yýllýk bütçesinin 5 ila 6 milyar dolar olduðunu belirten Doðan, "Bu bütçenin üçte birinin gerçekte Alevilerin hakký olduðunu" söyledi. Türkiye'de milyon kadar Alevi bulunduðunu ifade eden Prof. Dr. Doðan, Cem Vakfý olarak Türkiye'de faaliyet gösteren 632 nereye gideceksiniz? Kendi vatanýnýza yani Türkiye Cumhuriyeti'ne... Ýþte o Türkiye Cumhuriyeti devletinin, ABD'nin ýlýmlý Ýslam adý altýnda kurduðu bir cemaatin tekeline geçmesine izin vermeyiz" diye konuþtu. -"BÝZE YILLARDIR ARAP-ÝSLAM SENTEZÝ YUTTURULDU"- Türkiye'deki Sünni inanç sahiplerinin yýllardan beri Türk toplumuna "Arap - Ýslam sentezini, devlete hakim olmak için Türk - Ýslam sentezi olarak yutturduðunu" anlatan Doðan, "Türklerin Ýslam anlayýþý Aleviliktir. Sazý ile sözüyle Cem'iyle Alevilik Türk Ýslam sentezidir. Alevilik, Anadolu'da Hacý Bektaþý Veli'yle baþlayan ve Balkanlar'a, Macaristan'a kadar gelmiþtir. Balkanlar'da bile artýk Semah dönülüyor... Mýzraðý çuvala sýðdýramadýklarý gibi, yalaný da çuvala sýðdýramazlar, Alevilik gün ýþýðýna çýkmýþtýr" dedi. "Hz. Muhammed Araptýr ama düþüncesi ve yaymakla görevlendirildiði düþüncelerinden dolayý seviyoruz. Son dinin tebliðcisi olarak ortaya çýkan peygambere herkesin saygý duymasý gerekir" diyen Prof. Dr. Ýzzettin Doðan, þunlarý söyledi: Doðan, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn Almanya'ya yaptýðý konuþmayý deðerlendirirken, "Kimin Müslüman olduðunu, kimin daha iyi veya daha kötü Müslüman olduðunu yargýlama hakkýnýn sadece Tanrýya ait olduðunu" söyledi. Aleviliðin gönül kýrmamaya dayanan, þekli ikinci plana iten bir inanç anlayýþý olduðunu belirten Prof. Dr. Doðan, "Alevi olarak doðmanýn büyük bir þans olduðunu" kaydetti. Aleviliðin diðer inançlardan ayýran özelliðinin, "Kuraný saz ile çalarak dinlemek ve yorumlamak olduðunu" ifade eden Cem Vakfý Baþkaný Prof. Dr. Ýzettin Doðan, "Tarihte, Horasan'dan göç eden birinci grup Alevilerin Anadolu'ya, 2. göç gurubunun Güney Azerbaycan'dan gelerek Anadolu'ya ve Balkanlara yerleþtiðini ve Ehli Beyt'in kuran anlayýþýný yaydýðýný" söyledi. kaydederek, "Sünni inanç anlayýþýnýn iflas etmeye yöneldiðini içtenlikle söyleyebilirim. Sünni ve Þafi kardeþlerimiz Mevlana'yý, Hacý Bektaþ-ý Veli'yi araþtýrmaya ve sevmeye baþladýlar" diye konuþtu. -"MEB'E KARÞI 2 BÝN DAVA"- Ders kitaplarýnda Aleviliðin de öðretilmesi yolundaki taleplerinin uygulanmasý için Milli Eðitim Bakanlýðýna karþý bugüne kadar iki bin dava açtýklarýný anlatan Prof. Dr. Ýzettin Doðan, Alevi derneðini bir araya getirerek hazýrladýklarý taleplerini bir katalog halinde tüm siyasi partilere ilettiklerini ve bunlarýn takipçisi olacaklarýný belirtti. Cem Vakfý ve Alevilerin örgütlenmesine yönelik "iftiralara" iliþkin sorularý da yanýtlayan Prof. Dr. Ýzettin Doðan, "Bana devletin adamý diyorlar... Ben devletin adamý deðil, devletin sahibiyim. Sizler de kurduðunuz Türkiye Cumhuriyeti devletinin sahiplerisiniz. Sizler bir gün burada nefes almakta zorlanýrsanýz "Alevi inancýnda, Cebir, Þiddet, Kin ve Nefret'e yer yoktur. Bu dört kelime Cem Vakfýnýn kapýsýndan giremez. Alevilik Ýslam dýþýdýr diyen zihniyet çað dýþýdýr. Peki, Hz. Muhmmed'i ve o'nun soyu olan Ehli Beyt'i ve Hz. Ali'yi nereye koyuyorsunuz? Alevi inancýnýn deðerlerini savunan herkesin þunu bilmesi gerekir ki; Ýnancý siyasete alet edip Alevi'leri tarlaya sürmeye kimsenin gücü yetmez. Aleviler çocuk deðil..." Cem Vakfý baþkaný Prof. Dr. Ýzzettin Doðan'ýn Viyana'da verdiði "Aleviliðin dünü, bugünü ve yarýný" konulu konferansý çok sayýda Türk izledi. Konferansa ev sahipliði yapan Viyana Alevi Kültür Birliði Baþkaný Kazým Gülfýrat, Prof. Dr. Ýzzettin Doðan'a, Alevi inancýna yaptýðý katkýlar" nedeniyle bir plakete sundu. ZAMAN - 02 Haziran 2008 Alevi haber ajansý Lisenin çatýsý ibadethane oldu Milli Takým Teknik Direktörü Fatih Terim tarafýndan Adana'da yaptýrýlan lisenin çatýsýnda öðrenciler öðle tatilinde toplu halde namaz kýlýyor ADANA - Adana da Fatih Terim Lisesi nde öðrenciler, ders saatinde okulun damýnda toplu namaz kýlarken görüntülendi. Milli Takýmlar Teknik Direktörü Fatih Terim tarafýndan 2003 yýlýnda yaptýrýlýp, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ýn eðitime açtýðý, ikili eðitim verilen 14 derslikli lisenin damýnda öðrencilerinin saf tutup toplu namaz kýldýklarý iddialarý ortaya atýldý. Çevre binalarda oturanlarýn ihbarýyla bugün 10 öðrenci toplu namaz kýlarken kameralar tarafýndan görüntülendi. Fatih Terim Lisesi'nde bugün öðlenci öðrenim görenler saat da ders zilinin çalmasý ile sýnýflara girdi. Bir grup öðrenci, derste olmalarý gerekirken okulun çatý bulunmayan damýnda muhafaza ettikleri sanýlan seccadeleri yan yana dizerek öðle namazý için saf tuttu. Ders zili çalýp arkadaþlarý teneffüse çýkýnca da namaz kýlmaya devam eden öðrenciler, namaz sonrasý damdan inip, diðer derslere girdi. Lisenin çevresindeki bialarda de oturanlar, eðitim yýlý baþýndan itibaren bir grup öðrencinin sürekli damda namaz kýldýðýný iddia etti. Milli Eðitim Müdürü: Ýddiadan ibaret Adana Milli Eðitim Ýl Müdürü Abdulgafur Büyükfýrat, lise damýnda namaz olayýyla ilgili, Bilmediðim bir konuda kendi tekniðime göre bakmadan incelemeden görmeden bir þey diyemem. Ýlçe Müdürünü arayýp, bilgi alacaðým. Bu iddiadan ibaret dedi. Büyükfýrat, Öðrencilerin eðitim gördükleri okulun çatýsýnda namaz kýlmalarý doðru mudur, mevzuata uygun mudur? sorusuna, Hayýr. Doðru deðildir. Bu iþin bir mevzuatý var. Bu, mevzuata aykýrýdýr yanýtýný verdi. Büyükfýrat, söz konusu okulda öðrencilerin okul çatýsýnda namaz kýldýklarý yönünde fotoðraf ve görüntüler bulunduðunun belirtilmesi üzerine de, Bu nasýl iþ? Ben konuyla ilgileneceðim diye konuþtu. Eðitim-Sen: Gerici kuþatma Eðitim- Sen Adana Þube Baþkaný Güven Boða, bir çok okulun gerici kuþatma altýna girdiðini, bunun en büyük kanýtýnýn bir çok okulda namaz kýlýnmasý olduðunu söyledi. AKP iktidarý ile okullarda namaz kýlmanýn arttýðýný söyleyen Boða, Okullar biran önce gerici kuþatma altýndan kurtarýlmalýdýr. Öðrencilerimiz bilimsel düþünmeye yönlendirilmelidir Türkiyesi nden beri okullarda yasak olan ibadet, AKP iktidarý döneminde hýzlý bir þekilde artmýþtýr. Okul idarecileri bu tutum ve davranýþlarý ile sýrtlarýný AKP iktidarýna dayadýklarýný kanýtlamýþtýr. Tüm toplumu, çocuklarýmýzý sahiplenmeye çaðýrýyoruz. Gericiliði, çaðdýþý düþünceyi uzak tutmak istiyorsak, tüm veli ve eðitimcilerin okullarý denetlemelerini istiyoruz dedi. (dha) MURAT KÝBRÝTOÐLU RADÝKAL - 3 Haziran 2008 Babacan: Müslüman çoðunlukta baský altýnda

8 SAKIN HA ÇOCUÐUNUZA ALÝ, HASAN VE HÜSEYÝN ÝSMÝNÝ KOYMAYIN! AMAN DÝKKAT! VAKÝT ÞÝMDÝDE ÝSÝMLERE TAKTI! ÝSMÝNÝZ ALÝ, HASAN VEYA HÜSEYÝN ÝSE BU YAZIYI DÝKKATLE OKUYUN! Vakit Gazetesi yazarý Ali KARAHASANOÐLU 3 Haziran'da gazetedeki köþesinde "Ali, Hüseyin, Hasan Tahsin.. " baþlýklý bir yazý yayýnladý. Yazýsýnda Yüksek yargý mensuplarýnýn isimlerinden yola çýkan yazar "Bunlar Alevi" imasýnda bulundu. Yargý mensuplarýný dinci-gerici odaklara hedef göstermeye devam eden Vakit bu yazýyla ayrýmcýlýðýn, toplumu ismine bakarak bölmenin kýsacasý dinci faþizmin ilginç bir örneðine daha imza attý. Yüksek yargý mensuplarýnýn köylerine de deðinen yazar, "bu köylerde CHP % 90 oy almýþ" diyerek yargýnýn taraflý olduðunu iddia etti. Ýþte Vakit, Ýþte Kin, Ýþte nefret... (...) Ama Türkiye de Ali ismi, atýyorum % 4 oranýnda ise, bir kurumda, bir özel teþebbüste Ali isimli çalýþanlar ise %50 lere yükseliyorsa, orada durup düþünmemiz gerekmez mi: Nedir bu iþin arkasýndaki gerçek? Hasan ismi Türkiye genelinde % 1 ise.. Ama þu kurumda, þu firmada çalýþanlarýn % 60 ý Hasan ismini taþýyorsa, garipsemez misiniz bu durumu? Hasan Tahsin ismi, Türkiye genelinde % 0.05 oranýnda karþýlaþýlan bir isim birlikteliði olduðu halde, yüksek hakimin babasýndan üç tanesi Hasan Tahsin ismini taþýyorsa, garipsemez misiniz?... ALÝ, HÜSEYÝN, HASAN TAHSÝN.. Danýþtay eski Baþkaný Sumru hanýmýn kayýnpederi vefat etmiþ. Baþý saðolsun.. Vefat eden kayýnpederinin ismi, Hasan Tahsin imiþ. Ýlginç bir durum.. Ne var, ne olmuþ? diyeceksiniz.. Hayýr, ilk anda garipsenecek bir durum yok tabii ki.. Hasan Tahsin ismi Türkiye de yasak bir isim deðil!.. Hatta önerilecek, anlam itibariyle de güzel kökünden gelen, tavsiye edeceðimiz bir isim.. DEVREN SATILIK Danacý Kundura uygun fiyata satýlýktýr. Müraaacat: Tel: Ama; siz de benim gibi, uzun süredir isimlere kafayý takmýþ olsaydýnýz, garipserdiniz bu durumu.. Gelin de, siz garipsemeyin!.. Yüksek yargýdaki birçok hakimin, kamuoyundaki ideolojik tartýþmalarda aktif rol oynamalarýndan dolayý, hep þaþýrmýþýmdýr.. Bir hakim senesi þu ilçede, bu ilde derken, hep memuriyet ile geçmiþ. Siyasetle yakýndan uzaktan ilgisi olmayan, hakimlik görevi üstlenmiþ. Hakimlik öncesinde siyasetle ilgileri olsa bile, sene hakimlik yaptýktan sonra, haliyle siyasetten de kopmuþ olmalýlar.. Siyasi konularla bu kadar yakýn ilgileri nereden kanaklanýyor ki? Mümkün deðil, yüksek yargýdaki bazý hakimlerin siyasi alanlara müdahillik meraký, öyle basit bir ilgi deðil, çok köklü bir alýþkanlýktan kaynaklanýyor olmalý diye düþünmüþümdür.. Ýþte bu sebeple düþünürken, kafa yorarken takýldým ben, bu isimler e! çýkýþ noktam; öyle kiþisel bir saplantýdan falan kaynaklanmýyor. önyargýlý bir bakýþ açýsý deðil benimki!.. Hatta bazý isimlere önyargýlý olup olmama açýsýndan bakarsanýz konuya, benim saplantým deðil, tam aksine sempatim vardýr bu isimlere.. çünkü benim adým Ali.. Ýkinci adým Ýhsan.. Soyadýmda ise yine Hasan kelimesi SATILIK DAÝRE TOKÝ 1 ci ETAP 1 ci BLOK 5 ci KAT 23 Numaralý Daire satýlýktýr. Hikmet BOZDAÐ Tel: var... Dolayýsý ile bu isimlerin çokluðundan ben gocunmam, aksine sevinirim.. Ama Türkiye de Ali ismi, atýyorum % 4 oranýnda ise, bir kurumda, bir özel teþebbüste Ali isimli çalýþanlar ise %50 lere yükseliyorsa, orada durup düþünmemiz gerekmez mi: Nedir bu iþin arkasýndaki gerçek? Hasan ismi Türkiye genelinde % 1 ise.. Ama þu kurumda, þu firmada çalýþanlarýn % 60 ý Hasan ismini taþýyorsa, garipsemez misiniz bu durumu? Hasan Tahsin ismi, Türkiye genelinde % 0.05 oranýnda karþýlaþýlan bir isim birlikteliði olduðu halde, yüksek hakimin babasýndan üç tanesi Hasan Tahsin ismini taþýyorsa, garipsemez misiniz? Kimsenin alýn teri ile geldiði makamlarý sorgulamak istemem.. Ama bu ülkede, Mehmet Moðultay gibi dünyaya tek pencereden bakan fanatik siyasiler Adalet Bakanlýðý yaptýysalar.. Bu ülkede Seyfi Oktay gibi isimler yýllarca Adalet Bakanlýðý yaptýysalar.. Dahasý var; Necdet Sezer gibi isimler, bu ülkede cumhurbaþkanlýðý yapýp, seçtiði her ismin kökenini araþtýrmayý býrakýn, hükümetin atadýðý isimlerde bile, kararnameye atacaðý þeklî imzada cimrilik sergileyip, bürokratlarýn kapýcýlarýna varýncaya kadar sorgulamalar yapýldý ise, benim de merakým artýyor tabii ki: Niçin belli isimler, belli noktalarda görev yapan insanlarda, Türkiye ortalamasýný misli aþýyor? Evet; Türkiye ortalamasýndaki % 1 oranýndaki bir isim, % 4 olur, % 5 olur, % 8 olur.. Bunlara hiçbir þey demiyorum. Bunlarý sorgulamak bile abes.. Ama insaf edin, Türkiye ortalamasý % 1 olan bir isim, bir kurumda % 40 ortalama tutturabilir mi? Tutturursa, burada bir kayýrmacýlýk, bir seçicilik, bir kadrolaþma olduðunun delili ortaya çýkmýþ olmaz mý? Geçenlerde yazmýþtým, bir yüksek mahkemeye seçilen üyenin köyündeki oy daðýlýmýný, Türkiye ortalamasý ile karþýlaþtýrdýðýnýzda, bambaþka bir tablo ile karþýlaþýyorsunuz. Türkiye genelinde AKParti % 47, CHPise % 20 oy alýyor... Ama siz, yüksek yargýya seçim yaparken, CHP ye % 90, AKParti ye % 4 oy çýkan bir köyden insaný seçiyorsunuz.. Seçimin objektif olduðuna gerçekten inanmamýz için, seçtiðiniz kiþinin; köyünden, yaþamýna kadar her özelliðinde, her gruba eþit mesafeli duruþ sergilemesini aramaz mýsýnýz? Ama hayýr, tek siyasi görüþün, Türkiye genelindeki ortalamanýn tam aksine bir keskinlikte hakim olduðu bir köyden yapýyorsunuz seçiminizi.. Bu objektiflik midir sizce? Seçilen o üye, çok baþarýlý, çok hakkaniyetli. çok dürüst. çok zeki olabilir... Böyle bir üye adayý dururken, sýrf birilerinin þüphelerini tatmin etmek için, daha az baþarýlý kiþiler mi seçilecek? itirazýnda bulunabilirsiniz.. Peki eyvallah. Ama ben size, 8 kiþilik listede, ikinci üyenin de köyünün benzer oy daðýlýmý ile Türkiye genelinin tam aksi bir siyasi tercihi ortaya koyduðunu söylersem ne diyeceksiniz. Hatta üçüncü üyenin de.. Beyler, halka temsilci seçtirmiyoruz. Yüksek yargý organlarýna, hak daðýtacak, adaletle hüküm verecek hakim atýyoruz. Böyle bir seçimde; insanlarýn aklýna, küçücük bir þüphe bile gelmemelidir. Ama görüyorsunuz iþte, kendi isimlerinden/babalarýnýn isimlerinden tutun, köylerindeki Türkiye ortalamasýnýn aksi yöndeki oy daðýlýmýna kadar, hep belli bir siyasi görüþteki insanlar seçiliyor.. Sonra da bize soruyorlar: Yargýya güvenmiyor musunuz? Affedersiniz; önce sizin, yargýyý objektif karar alacak isimler den oluþturmanýz gerekmez miydi? ALÝ KARAHASNOÐLU (VAKÝT) 3 HAZÝRAN 2008 / SALI ALEVÝHABER AJANSI 4 HAZÝRAN 2008 / ÇARÞAMBA