11 EKÝM 2007 PERÞEMBE. Dosteli Baþkaný Tütek: Hediyeleþmek bizim geleneðimizde var

Transkript

1 YIL:2 SAYI:495 Çocukça Bayramlar Yaþayýn! Ne bayramlardý eski bayramlar, deriz. Dillerde pelesenk olmuþ bir söz bu. Evet ne bayramlardý eski bayramlar. Evet, güzel bayramlardý bizim için çocukluðumuzun bayramlarý. Ýple çekerdik gelmesini bayramlarýn. Çünkü... Bayramlar bizim için yeni elbise demekti,yeni ayakkabý, Yeni miktarý bol harçlýk demekti. Büyük küçük demeden herkesin eline sarýlýp öpmek, avuç dolusu þeker almaktý rengarenk ve ve tatlý... Þimdiki çocuklar için de öyle midir bayramlar? Umarýz öyledir... Veya öyle olmalýdýr.yoksa üzülürüz þimdiki çocuklar adýna. Bayram bile yaþayamamýþ çocuklar gözlerimizi yaþartýr bizim. Bir gün bile olsa bayram yaþamalý insanlar ve de tabii ki çocuklar. Çocuklar tarafýndan hevesle beklenir, yaþlýlarý ise hüzünlendirir bayram günleri. Çocuklar, yeni alýnan kýyafetlerini giyip büyüklerinin ellerini öpme ve bayram harçlýðý almanýn tatlý heyecanýný yaþarken, yaþlýlarda da ziyaret edilmenin, hatýrlanmanýn mutluluðu ile geçmiþin, canlanan hatýralarýn hüznü bir duygu yumaðý oluþturur. Bayram gelmiþ neyime dememeli hiç kimse? Biz dedirtmemeliyiz bu lafý anlayacaðýnýz. Bir günlük mutluluk bile yeter bazen ulaþamadýklarý mýz için, bir günlük de olsa hatýrlanmak... "Ah, nerede o eski bayramlar?" cümlesini serzeniþli bir ifadeyle duyar olduk son dönemlerde. Teknolojinin günlük hayatýmýza her geçen gün daha da yerleþmesiyle oluþan mekanikleþme, gelenekleri sert esen bir sonbahar rüzgârý gibi savurmaya baþladý. "Devir deðiþti" derler ya bir de büyüklerimiz, en basit açýklama bu olur sanýrým. Bilgi çaðýndayýz, malumunuz. Sevgi, saygý, paylaþma duygularýný pekiþtirmesiyle görülür bayramlarýn önemi. Dargýnlar barýþýr, ayrýlar kavuþur bayram günlerinde. Kýrgýnlýklar, kötülükler unutulur, geride býrakýlýr. Ortak tema bellidir: Sevgi. Bir bayram günü ne denir baþka? Sözü uzatmak mümkün ama... Ýyi bayramlar diliyoruz. Yok, yanlýþ dedik. Çocukça bayramlar yaþayýn efendim! Çocukça kalýn emi... Dostluðu, sevgiyi ve geleceði... Aþýmýzý, ekmeðimizi, soframýzý... hüznümüzü, acýmýzý, yalnýzlýðýmýzý paylaþtýðýmýz; birlik ve beraberliðimizi, kardeþlik ve dostluðumuzu en sýcak þekilde hissedeceðimiz bayramýnýzý tebrik eder, mutluluklar dileriz. Recai Aksu recaiaksu@aol.com 35 YKR *Türkiye de mahkeme kararýyla çocuðunu din derslerine göndermeyen Ali Kenanoðlu mahkemeyi kazanýnca ne hissetti? *Aleviler NATO toplantýsýnda niye semah dönmedi? *Aleviler seçimlerde hüsrana uðradýlar mý? *Hubyar sorunu kimden kaynaklanýyor? *Ali Kenanoðlu MHP li mi? *Hubyar Köyü nde kendini yetkin gören herkes dede mi? *Alevilerde kadýnlardan inanç önderi olur mu? *Ýnanç hizmetini dede yerine ana mý yapýyor? *Ýslam içi-ýslam dýþý tartýþmalarý Alevilere 11 EKÝM 2007 PERÞEMBE Devletin insanlara bir dinin gereðini ezberletme görevi olamaz zarar verdi mi? *Cenazeler Türkçe dualarla mý kaldýrýlýyor? *Cenazelerini döþek ve yorganla gömen Türkmen Alevileri halen var mý? *Geçtiðimiz seçimlerde Alevilerin Siyasete müdahale söylemi Alevileri böldü mü? Tüm bu sorularýn yanýtý Perþembe günü Ali Kenanoðlu ile gazetemizde yanýt bulacak. > 4 DE Dosteli Baþkaný Tütek: Hediyeleþmek bizim geleneðimizde var Bir defter, bir kalem kampanyasý ile Ýstanbul, Ankara, Amasya, Samsun, Ordu, Gümüþhane, Erzurum, Erzincan, Sivas, Tokat, Tunceli, Malatya, Adýyaman, Hacýbektaþ bölgelerinde okul öðrencilerine çanta, kýrtasiye, ayakkabý ve giysi yardýmlarýnda bulundu. Aþkale'de okul tadilatýna yardým etti. Sivas ve diðer bölgelerde okullarýn kýsmi araç gereçlerini temin etti. Afet bölgelerine gýda, giysi, ayakkabý, ev eþyasý ve yakacak yardýmlarýnda bulundu. Mülki Amirler, Milli Eðitim Müdürleri, Okul Müdürleri ve Sivil Toplum Kurumlarýndan aldýklarý bilgiler ve ayrýca Dosteli yetkililerinin yapmýþ olduðu incelemeler neticesinde tespit edilen öðrencilere ve ailelerine eðitim desteði veriliyor. > 2 DE 'Zorunlu din dersi insan haklarýna aykýrý' Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, iki Alevi yurttaþýn Türkiye aleyhine açtýðý zorunlu din ve ahlak kültürü dersiyle ilgili davada kararýný verdi. AÝHM, kýzýný zorunlu din dersine sokmak istemeyen babayý haklý buldu. Davacýlar, Türkiye'de bu dersin sadece Sünni geleneklere dayalý perspektiften verilmesinin, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'nin inanç ve eðitim haklarýyla ilgili maddelerine aykýrý olduðunu savunuyordu. AABK Baþkaný Öker; "Bu karar Türkiye'nin önünü açabilir" dedi. >3 DE Hacýbektaþlýlar projesi Radyo internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor Ahi Evren Ahi Evren, Ahi örgütünün kurucusudur. Ahi örgütlenmesi bir esnaf, zanaatçý, çiftçi örgütlenmesidir. Ahi örgütlenmesinin temelini Baba Ýlyas attý. Bir kurum olarak geliþmesini ise Ahi Evren saðladý. Ahi Evren 1169 yýlýnda Azerbaycan da doðmuþtur. Hacý Bektaþ Veli ve Mevlâna ile yaþýt ve ayný zaman diliminde yaþamýþlardýr. Hacý Bektaþ Veli ile musahip olduklarý bilinmektedir. Hacý Bektaþ Veli nin Vilayetnamesinde þu þekilde bahsi geçer: Hacý Bektaþ ile Ahi Evren birbirilerini çok severlerdi. Hatta bir sohbet anýnda Ahi Evren, her kim bizi þeyh edinirse aslýnda þeyhi Hacý Bektaþ Hünkâr dýr Nazým Hikmet mezarý yeniden gündemde Þairin gömütünün Hacýbektaþ'a getirilmesi için Belediye Meclisi'nde karar alan Hacýbektaþlýlar, aldýklarý kararý TBMM Baþkanlýðý ile Kültür ve Turizm Bakanlýðý'na da gönderdi. > 5 DE Vali Hacýmustafaoðlu, Avrupa Birliði Ve Tüm- Avrupa Kültür Mirasý Federasyonu Europa Nostra'nýn Kültürel Miras Büyük Ödülüne layýk gördüðü Sarýca Kilisesi ni inceledi. Nevþehir Valisi Mehmet Asým Hacýmustafaoðlu, Nevþehir in Ürgüp ilçesi Mustafapaþa Beldesi yakýnlarý Pancarlýk Vadisi'nde yer alan 12. yüzyýl Bizans dönemi kaya kiliselerinden Restorasyon ödüllü Sarýca Kilisesini inceledi. HACIBEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: Ev Tel: > 5 DE Nevþehir'de Restorasyon Ödüllü Kilise > 7 DE

2 2 11 Ekim 2007 Perþembe Dosteli Baþkaný Tütek: Hediyeleþmek bizim geleneðimizde var Derneði Baþkaný Sakine Tütek, Baþkan Yardýmcýsý Celal Çalýþkan(0rtada) ve Derneðin Onursal Baþkaný Yaþar Tütek (sað baþta) Foto: Sertaç Danacý Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Sertaç Danacý Suavi Cesur Aydýn Þimþek 2000 yýlýndan beri Dosteli Yardým Eðitim ve Kültür Derneði olarak faaliyet gösteren ve her geçen gün büyüyen, muhtaç kimselerin umudu, hayýr severlerin gözbebeði olan dernek 27/10/2006 tarihinde yeniden yapýlanarak kurumsallaþmaya adým attý.. Bir defter, bir kalem kampanyasý ile Ýstanbul, Ankara, Amasya, Samsun, Ordu, Gümüþhane, Erzurum, Erzincan, Sivas, Tokat, Tunceli, Malatya, Adýyaman, Hacýbektaþ bölgelerinde okul öðrencilerine çanta, kýrtasiye, ayakkabý ve giysi yardýmlarýnda bulundu. Aþkale'de okul tadilatýna yardým etti. Sivas ve diðer bölgelerde okullarýn kýsmi araç gereçlerini temin etti. Afet bölgelerine gýda, giysi, ayakkabý, ev eþyasý ve yakacak yardýmlarýnda bulundu. Dernek yapýlan müracaatlarý titizlikle inceliyor, gerekli araþtýrmalarý yapýyor ve aciliyetine göre yardým eli uzatmaya ve hayýrseverler için aracý olmaya çalýþýyor. Mülki Amirler, Milli Eðitim Müdürleri, Okul Müdürleri ve Sivil Toplum Kurumlarýndan aldýklarý bilgiler ve ayrýca Dosteli yetkililerinin yapmýþ olduðu incelemeler neticesinde tespit edilen öðrencilere ve ailelerine eðitim desteði veriliyor. Ekonomik Geliþim (BADEG) saðlayacak kurumsal toplum yapýsý oluþmasý için halka eðitim amaçlý Derneðe önemli düzeyde maddi ve manevi katkýlarý olduðu belirtilen Yaþar Tütek in 'in yazdýðý kitaplar verildi. Ayrýca Aðrý Diyadin ilçesinde bir okulun onarýmý Dosteli Yardým, Eðitim ve Kültür Derneði tarafýndan yapýldýðý Dernek baþkaný Sakine Tütek tarafýndan açýklandý. Buna paralel olarak Dosteli Yardým, Eðitim ve Kültür Derneði,nin yoksul, yaþlý ve kimsesiz vatandaþlara nakdi ve ayni yardýmlarda bulunðu belirtildi. Dosteli Yardým, Eðitim ve Kültür Derneði onbinlerce öðrenci için aracý olup "Bir Defter Bir Kalem" kampanyasýna destek verenlerin de umut olduðu ifade edildi. Binlerce çocuðun yüzünü güldüren Dosteli Yardým, Eðitim ve Kültür Derneði ekibi 6,000 km lik yolu kat ederek Hacýbektaþ Veli'de kampanyasýný noktalayýp, geri döndüler. anlatýyor: Lastik ayakabýlarý parçalanmýþ çocuklarý gördük. Bu þartlarda eðitim ve öðretim alan çocuklar özel kolejlerde eðitim alan, özel ders alan öðrencilerle ayný koþullarda OKS, ÖSS ve ÖSY sýnavlarýna katýlýyorlar. Bu hiç adil deðil. Gecen yýl Hacýbektaþ Kýz Meslek Lisesi nin Öðrenci Yurdunu nun bir bölümünü de yaptýrdýklarýný belirten Baþkan Tütek Geçen yýl Hacýbektaþ Kýz Meslek Lisesi Öðrenci Yurdu nu bir bölümünü yaptýrdýk. Yerlerini Laminant Parke, halý, sehbalar, kanepeler ve büyük ekran televizyon ihtiyaçlarýný karþýladýk dedi. Ýhtiyaç sahibi ve umutsuz insanlarýn yarýnlara umutla bakmalarýna katký saðlamak amacýyla yola çýktý ve bu amaç doðrultusunda çaba harcýyor. Dernek, Ýstanbul ve Anadolu da onbinlerce kiþiye eðitim, saðlýk, gýda ve giyim yardýmlarýnda bulundu. Yaþlý, hasta ve evsiz insanlara ev temin etti ve tefriþini yaptý. Ýhtiyaç sahibi Ilköðretim, Lise, Universite öðrencilerinin eðitimlerine destek verdi. Yurt çapýnda yardýma muhtaç, kimsesiz, umutsuz insanlara, dostelini kurumsallaþan bir yapýda uzatmaya devam ettiklerini belirten dernek yöneticileri Dosteli Yardým Eðitim ve Kültür Derneðinin Misyonu nu ise; Büyük kurtarýcýmýz Ulu Önderimiz Atatürk ün de dediði gibi "Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler biliniz ki asla yorulmazlar" sözünü rehber edinerek asla yorulmadan sabýr ve inançla yollarýna devam edr. þeklinde ifade ediyorlar. Hacýbektaþta yapýlan yardýmlar esnasýnda kaliteli aileler ve kaliteli toplum oluþturma ve sosyal bütünleþme saðlama amacý ile Bilimsel, Ahlaki, Demokratik ve Dosteli Yardým, Eðitim ve Kültür Derneði Baþkaný Sakine Tütek, Baþkan Yardýmcýsý Celal Çalýþkan ve Derneðin Onursal Baþkaný Yaþar Tütek konu ile ilgili olarak gazetemize þu açýklamalarda bulundular: Ýstanbul dan geliyoruz. 20 gündür yollardayýz. Hediye getirdik. Hediyeleþmek bizim geleneðimizde var. Basýn bu tür dayanýþma örneklerinde güzellikleri ön plana çýkarmalý. Ýzdihamý ve gýrtlajk sýkmalarý görüntülememeli. Biz bu yardýmlarý muhtarlar ve belediyeler ile özellikle yapmýyoruz. Çünkü; onlar bir siyasetin temsilcileri, doðal olarak taraf durumundalar. Yardýmlaþma ve dayanýþma faaliyetimizi biz baðýmsýz olarak gerçekleþtiriyoruz. Her hangi bir belediye ve muhtar ile iliþki kurmuyoruz. Derneklerle, Okul Aile Birlikleri ile de birlikte çalýþmýyoruz. Zira yapýlan yardýmlar esnasýnda deðerlendirmelerde sýnýrlamalar yapýlabilir. Bu yeðenim, bu komþum, bu yakýným gibi.. Derneðin kaynaklarýný sorduðumuz Baþkan Tütek derneðin kendi gelirlerinin dýþýnda onursal Baþkan Yaþar Tütek (eþinin ) in her ay derneðe YTL yardýmda bulunduðunu belirtiyor. Aðrý Diyadin Ýlçesi Kuþluk Köyü nde 73 öðrenci için okul yaptýrdýklarýnýda anlatan derneðin baþkaný Sakine Tütek lastik ayakkabýlarý parcalanmýþ çocuklarý gördüðünü bize anlatýr iken sesi titriyor ve aðlýyor. Tütek duygularýný þu cümleler ile GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ Sos. Yar. ve Day Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý Milli Eðitim Müd Halk Eðitim Müd Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane H.B.V Kültür Merkezi Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT T.M.O Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop TEDAÞ Çiftci M.K.Baþkanlýðý Sulucakarahöyük Gzts Taþýyýcýlar koop Nevþehir Seyahat Þanal Seyahat Mermerler Seyehat

3 11 Ekim 2007 Perþembe 'Zorunlu din dersi insan haklarýna aykýrý' Sulucakarahöyük/ HACIBEKTAÞ Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, iki Alevi yurttaþýn Türkiye aleyhine açtýðý zorunlu din ve ahlak kültürü dersiyle ilgili davada kararýný verdi. AÝHM, kýzýný zorunlu din dersine sokmak istemeyen babayý haklý buldu. Davacýlar, Türkiye'de bu dersin sadece Sünni geleneklere dayalý perspektiften verilmesinin, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'nin inanç ve eðitim haklarýyla ilgili maddelerine aykýrý olduðunu savunuyordu. AABK Baþkaný Öker; "Bu karar Türkiye'nin önünü açabilir" dedi. Laiklik ilkesine raðmen, dini inançlar arasýnda ayrýmcýlýk yapýldýðýný ileri süren davacýlar, din dersinin zorunlu olmaktan çýkarýlmasýný talep ediyordu. Ayrýmcýlýk yapýlmadýðýný ileri süren Türk hükümeti ise, din dersi deðil din ve ahlak konusunda genel kültür dersi verildiðini savunuyordu. AÝHM'in kararý, bundan sonraki olasý baþvurularda emsal teþkil edecek. TÜRKÝYE MEHKEMELERÝNDEN SONUÇ ALAMAMIÞTI ALEVÝ inancýný benimseyen Hasan Zengin isimli yurttaþ, AÝHM'ye 2004 yýlýnda yaptýðý baþvuruda, "Türkiye'nin, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'nin din ve vicdan özgürlüðüyle ilgili 9. maddesini ve eðitim hakkýyla ilgili 1. protokolün 2. maddesini ihlal ettiði" görüþünü savunmuþtu. Zengin, Türkiye'deki mahkemelere yaptýðý baþvuruda, 7. sýnýfta okuyan kýzý Eylem Zengin'in, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden muaf olmasýný talep etmiþ, ancak sonuç alamamýþtý. Zengin, Türk mahkemelerine yaptýðý baþvuruda, Türkiye'de verilen zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin, laiklik ilkesine aykýrý olduðunu savunmuþ ve derslerde öðretilen Sünni Ýslam eðitiminin tarafsýz olmadýðý görüþünü dile getirmiþti. Türkiye'de Anayasa'nýn 24. maddesinin 21. bölümü uyarýnca ilköðretimdeki çocuklarýn, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine girmesinin zorunlu kýlýndýðýný belirten Zengin, AÝHM'ye yaptýðý baþvuruda, "Türkiye'de din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öðretim biçiminin, kýzýnýn din özgürlüðüne ve ebeveyn olarak çocuðuna kendi inançlarýna göre din dersi öðretilmesi güvencesine aykýrý olduðu" görüþünü savunmuþtu. ÖKER: BU KARAR TÜRKÝYE'NÝN ÖNÜNÜ AÇABÝLÝR" Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Baþkaný Turgut Öker: "Bu karar ile þimdi Türkiye nin önü açýlabilir. AKP hükümeti ve ilgili çevreler bu karardan sonra, hiç bir þeyin arkasýna sýðýnmadan halen okullarda okutulan zorunlu din dersini hemen kaldýrmalý, yeni Anayasa da da buna uygun bir düzenlemeye gitmelidir. Bu kararýn çýkmasýna olanak saðlayan Hasan Zengin dir. ABF ve AABK, hükümeti mahkemenin zorunlu din dersinin "eðitim hakký"nýn ihlali olduðunu söyleyen kararýný uygulamaya ve zorunlu din derslerini derhal kaldýrmaya çaðýrdý. Alevi Bektaþi Federasyonu (ABF) Genel Sekreteri Turan Eser, Alevi bir ailenin baþvurusunda Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'nin (AÝHM) zorunlu din dersinin "eðitim hakký"nýn ihlali olduðuna karar vermesini memnuniyetle karþýladýklarýný söyledi. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) baþkaný Turgut Öker de "Adalet ve Kalkýnma Partisi (AKP) hükümeti ve ilgili çevreler bu karardan sonra, hiç bir þeyin arkasýna sýðýnmadan halen okullarda okutulan zorunlu din dersini hemen kaldýrmalý, yeni yapýlacak Anayasada da buna uygun bir düzenlemeye gitmelidir" dedi. "Hükümet gerekeni yapmalý" Öker, yaptýðý yazýlý açýklamada "Bizim baþtan beri söylediðimiz gibi çok açýk bir insan haklarý ihlali olan zorunlu din dersleri uygulamasý asýl olarak Alevi çocuklarýnýn asimilasyonu için kullanýlýyordu. Yaklaþýk 25 yýldýr uygulanan ve Alevilere Sünniliði empoze eden, inanç özgürlüðü ile baðdaþmayan bu uygulamaya karþý AÝHM in verdiði karar beklediðimiz bir karardý" diye ekledi. Yeter! Rüyanda bari bizi rahat býrak! Yeter hep ayný laf!! Eser de yaptýðý açýklamada "Siyasi iktidar demokratik ve özgürlükçü laiklik tanýmýna uygun inanç ve vicdan özgürlüðü kayýtsýz þartsýz güvence altýna alacak düzenlemeleri, ilgili toplumsal kesimlerle birlikte derhal hazýrlamalýdýr. Kimse inancýndan dolayý, hiz bir alanda ayrýmcýlýða maruz kalmamalýdýr" dedi. "Çoðulculuk ve objektifliðe aykýrý" Türkiye'de zorunlu din ve ahlak kültürü dersleri askeri darbenin ardýndan oluþturulan 1982 Anayasasýyla baþladý. Zorunlu dersler sadece Sünni Müslümanlýðý içerdiði ve laik devletin din dersi veremeyeceði iddiasýyla eleþtiriliyordu. Hasan Zengin, ilkokulda okuyan çocuðunun din derslerinden muaf tutulmasý talebi reddedilince 2004'te AÝHM'e baþvurdu. Mahkeme bugün açýkladýðý kararýnda, zorunlu din derslerinin Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'ne (AÝHS) ek 1 nolu Protokol'ün "eðitim hakký"ný düzenleyen 2. maddesinin ihlali olduðunu söyledi. AÝHM, Türkiye'den eðitim sistemini bu maddeyle uyumlu hale getirmesini istedi. Ders kitaplarýný, müfredatý ve Milli Eðitim Bakanlýðý yönergelerini inceleyen mahkeme kararýnda 1990'dan bu yana Hýristiyan ve Musevi çocuklarýn muaf tutulmasýnýn dersin ayrýmcýlýðýna kanýt olduðunu vurguladý.( Kurbanlarýnýzý Bengiler de kestiriniz!! Karikatür: Sertaç Danacý SATILIK DAÝRE Zir Mahallesi Bengiler mevkiinde 120 m2 üzerine 3 katlý daire satýlýktýr. Müracaat: Mustafa Tiflis Karaburna Kasabasý Tel: ederi 55 bin euro

4 11 Ekim 2007 Perþembe Recai Aksu ALEVÝ DOSYASI -2- Hubyar Sultan Derneði Baþkaný Ali Kenanoðlu Ali Kenanoðlu kimdir? 1970 yýlýnda Tokat ýn Almus Ýlçesine baðlý Hubyar Köyü nde doðdu. Ýlkokulu Hubyar Köyü nde, orta öðrenimini Ýstanbul da tamamladý. Anadolu Üniversitesi- Eskiþehir Ýktisat Bölümünü bitirdi yýllarý arasýnda Ýstanbul Ok Meydaný Cem Evi nde yönetim kurulu üyeliði ve genel sekreterlik yaptý. Bir dönem merkezi Ankara da bulunan Hacý Bektaþ Veli Anadolu Kültür Vakfý nýn 2. Baþkanlýðý ve ayný Vakfýn Ýstanbul Þubesi yönetim kurulu üyeliði ve genel sekreterliði görevlerinde bulundu yýlýnda kurulan Türkiye Alevi Bektaþi Federasyonu nda (Türkiye-ABF) Merkez Yönetim Kurulu Üyeliði ve 2. Baþkan oldu yýlýnda kurulan Hubyar Sultan Derneði nin halen baþkanlýðýný yürüten Ali Kenanoðlu nun yazar Ýsmail Onarlý ile birlikte yayýnladýklarý Hubyar Sultan Ocaðý ve Beydili Sýraç Türkmenleri isimli bir araþtýrma kitabý bulunuyor. Muhasebe ve finansman yöneticiliði yapan Ali Kenanoðlu evli ve iki çocuk babasý. Bunun adý devlet eliyle asimilasyon Biz Aleviler tüm inançlara saygýlýyýz, Sünni kardeþlerimizin inançlarýna da saygýlýyýz. Ama asimilasyon denince ilk aklýmýza Sünnileþtirme geliyor. Hepimizin ibadethanesi camidir deniyor. Camiye karþý deðiliz, cami Sünni kardeþlerimizin ibadet yeri, ama biz Aleviyiz ve ibadet yerimiz cem evleridir. Devletin insanlara bir dinin gereðini ezberletme görevi ve sorumluluðu olamaz. Bunun adý devlet eliyle Alevileri asimile etmektir Kamuoyu Ali Kenanoðlu nu Alevi derneklerindeki çalýþmalarýyla deðil, en çok zorunlu din derslerine karþý açtýðý ve kazandýðý dava ile tanýdý. Halen din derslerinin zorunlu olduðu Türkiye de çocuðunu din derslerine göndermeyen tek insan. Ali Kenanoðlu, Irak ve Filistin olaylarýna sessiz kalan NATO liderlerine semah dönmeyi reddeden Hubyar Sultan Derneði nin baþkaný yýlýnda Ýstanbul da yapýlan NATO Toplantýsýnda semah dönmeleri için kendilerine gönderilen davetiyeyi kabul etmeyen Ali Kenanoðlu nun Savaþ varken semah olmaz sözleri 31 Mayýs 2004 tarihli Milliyet gazetesinin manþetinde yer almýþtý. Ali Kenanoðlu cenazelerini halen yatak ve döþekle gömen Alevi köyleri olduðunu, Türkmen geleneðinin sürdürüldüðünü söylüyor. Ali Kenanoðlu ile -kimin haklý kimin haksýz olduðu bir yana- Alevi-Bektaþi Toplumu içinde bilinen, mahkeme-ye kadar giden ve Türk basýnýnda da yer alan Hubyar Sorunu nu konuþtuk. Sorularýmýza açýklýkla yanýt vermekten kaçýnmayan ve ilgi ile izleyeceðinizi umduðumuz söyleþimizde, Alevi Toplumu içerisinde inanç hizmetlerini veren bir kadýn inanç önderi Anþa Bacý yý da bulacaksýnýz. *Türkiye de mahkeme kararýyla çocuðunu din derslerine göndermeyen Ali Kenanoðlu mahkemeyi kazanýnca ne hissetti? *Aleviler NATO toplantýsýnda niye semah dönmedi? *Aleviler seçimlerde hüsrana uðradýlar mý? *Hubyar sorunu kimden kaynaklanýyor? Çocuðu zorunlu din derslerine girmeyen Türkiye de ilk kiþisiniz. Bu süreci anlatýr mýsýnýz? Ortaokul birinci sýnýfta iken din dersleri zorunlu deðil, seçmeli idi. 12 Eylül Askeri Darbesi yeni gelmiþti, ben kendi tercihimle 1981 yýlýnda din dersi almýyordum. Din dersi almayan iki kiþiden biriydim, hiç unutmuyorum arkadaþýmýn ismi de Ecevit ti Malatyalýydý Anayasasý ile din dersleri zorunlu hale getirince din dersi almaya baþladým. Ortaokul 3 ve lise birinci sýnýfta derslerinde etkisiyle iyi bir Sünni olmuþtum. Yani o yaþta asimilasyondan etkilenmiþtim bunun sebebi de din dersleriydi. Lise son sýnýfa geldiðimde okuduðum kitaplarýnda etkisiyle durum deðiþti ve ben kendime geldim. Çocuðumun asimile edilmesine engel olmak için, oðlumun 4. Sýnýfa geldiðinde, kayýt yenilenmesini yapar yapmaz valiliðe dilekçe vererek çocuðumun zorunlu din derslerinden muaf tutulmasýný istedim. Talebime cevap verilmedi. Yasa gereðince talebime 60 gün içinde cevap verilmiyorsa, reddedilmiþ anlamýna geliyor. Ve arkasýn-dan Ýstanbul bölge idare mahkemesine dava açtým. Ve çocuðumun zorunlu din dersinden muaf tutulmasýný isteyerek, önce yürütmeyi durdurma talebinde bulundum. Üç ay sona talebim doðrultusunda Aile haklýdýr diye yürütmeyi durdurma kararý verildi ve çocuðum din derslerinden muaf tutuldu. Üst mahkeme valiliðin talebini kabul ederek, yürütmeyi durdurmayý kaldýrdý ve benim çocuðum bir ay sonra yeniden din derslerine girmeye baþladý. Çocuðum 5. sýnýfa geçtikten sonra dava esastan görüldü, idari Mahkeme beni haklý buldu ve davayý ben kazandým. Anayasa da Kimse dini inancýný açýklamakla zorlanamaz yazýyor Mahkeme sizi hangi gerekçeyle haklý buldu? Ýdare mahkemesi benim talebimi haklý *Ali Kenanoðlu MHP li mi? *Hubyar Köyü nde kendini yetkin gören herkes dede mi? *Alevilerde kadýnlardan inanç önderi olur mu? *Ýnanç hizmetini dede yerine ana mý yapýyor? *Ýslam içi-ýslam dýþý tartýþmalarý Alevilere zarar verdi mi? buldu. Benden önce açýlmýþ davalar vardý onlar kaybetmiþlerdi. Onlar Ben aleviyim bu nedenle çocuðum din derslerini almasýn diye dava açmýþlardý. Davanýzda Aleviyim dediðiniz zaman mahkeme hemen diyanetten görüþ istiyor. Diyanet de Alevilik Ýslam ýn altýnda bir koldur diye cevap veriyor. O zaman mahkeme de Madem Ýslam ýn altýndasýn, o zaman din dersi alacaksýn diyor. Ben dava açarken Bu okullarda okutulan din dersi benim inancýma uygun deðil, çocuðumun zorunlu din derslerine girmesini istemiyorum. diye dava açtým. Mahkeme bundan dolayý beni haklý buldu. Mahkeme kararýnda Aile inancýný söylemedi. Benim inancýma uygun deðil, diyor. Anayasanýn 10. maddesine göre bizim bu aileye inancýný sorma hakkýmýz yok. Biz aileye inancýný soramayýz, onun açýklamasý yeterli, uluslararasý sözleþmeler Türkiye deki yasalarýn üzerindedir. Aile haklýdýr çocuk din dersinden muaf tutulsun diyor. Anayasa da Kimse dini inancýný açýklamaya zorlanamaz diye, bir madde var. Karar okula teblið edildi ve o gün bu gündür oðlum din dersi almýyor. Davayý kazandýðýnýzda ne hissettiniz? Davayý kazandýðýmda özgürlüðü yaþadým, oðlumun benim gibi zorunlu din derslerine girmeyecekti. Dava aslýnda bir baþkaldýrý-nýn, asimilasyona karþý verilen bir müca- delenin sonucuydu. Zorla baþka bir inanç öðretilemeyecekti. Çocuðum asimile olmayacaktý. Bu duygu anlatýlamaz. Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi nde (AÝHM) de zorunlu din dersleri ile ilgili baþka bir dava sürüyor. Türkiye de sizin ile ilgili karar diðer Alevi vatandaþlarýmýz için örnek teþkil etmesi gerekmiyor mu? Türkiye de hukuk yollarý kapanmadýðý için AÝHM ne gitmeme gerek kalmadý. Çünkü ben davayý Türkiye de kazandým. Elbette örnek teþkil edecek. Ancak davanýn Yargýtay aþamasý var, orada kesinleþmesi ve onaylanmasý gerekiyor. Bu senenin sonuna kadar bitebilir. O zaman örnek teþkil edecek. Benim gibi ayný *Cenazeler Türkçe dualarla mý kaldýrýlýyor? *Cenazelerini döþek ve yorganla gömen Türkmen Alevileri halen var mý? *Geçtiðimiz seçimlerde Alevilerin Siyasete müdahale söylemi Alevileri böldü mü? Tüm bu sorularýn yanýtý Perþembe günü Ali Kenanoðlu ile gazetemizde yanýt bulacak. Devletin insanlara bir dinin gereðini ezberletme görevi olamaz Hubyar Sultan Derneði Baþkaný Ali Kenanoðlu þekilde aileler dilekçe vererek, o Yargýtay kararýný da dilekçelerine ekleyerek çocuklarýnýn zorunlu din derslerinden muaf tutulmalarýný isteyebilirler. Yargýtay ýn Alevilerin lehine olan mahkemenin bu kararýný onaylamamasý söz konusu olabilir mi? Olabilir. O da baþka bir süreç olur, süreç yeniden baþlar. Yargýtay bu sene onaylaya-bilir, seneye de bu dosyayý görüþebiliriz, diyebilir. Yargýtay onaylarsa AÝHM zorunlu din derslerini kaldýrmadan Türkiye de zorunlu din dersleri kalkmýþ olacak. Anayasaya raðmen zorunlu din derslerin-den muaf olacaðýz. Sonuçta asimilasyona karþý bir dava kazanmýþ olduk ve bu böyle sonuçlanacak. Devletin insanlara bir dinin gereðini ezberletme görevi olamaz Asimilasyona karþý dava kazandýðýnýzý söylüyorsunuz, bunu açar mýsýnýz? Biz Aleviler tüm inançlara saygýlýyýz, Sünni kardeþlerimizin inançlarýna da saygýlýyýz. Ama asimilasyon denince ilk aklýmýza Sünnileþtirme geliyor. Hepimizin ibadetha-nesi camidir deniyor. Camiye karþý deðiliz, cami Sünni kardeþlerimizin ibadet yeri, ama biz Aleviyiz ve ibadet yerimiz cem evleridir. Din dersleri ile ilgili olarak bugünlerde seçmeli mi olsun diye bir tartýþma sürüyor. Bir defa din dersi bir dinin inancýný üreten, baþkasýný kendine benzeten ders deðil, kültür dersi olmalýdýr. Ýkinci de yine seçmeli olmalý. Þu anda okullarda namazýn bütün sureleri ezber- lettiriliyor böyle olmamalý. Ýslam ý tanýt. Þu yýllarda gelmiþtir peygamberi böyledir, esaslarý þöyledir, deyin. Hýristiyanlýðý Budizm i Aleviliði temel esaslarý ile tanýt. Din kültürünü dinler kültürünü vermiþ olursun, ha bunu da seçmeli yap. Ama sen bunu Ýslam ýn inancýnýn gereðini ezberletmeye yönelik yaparsan bu olmaz, bu ne demokratik, ne de laiktir. Sen bunu seçmeli de yapsan doðru deðil. Devletin insanlara bir dinin gereðini ezberletme görevi ve sorumluluðu olamaz. Bunun adý devlet eliyle Alevileri asimile etmektir. (Devamý Pazartesi günü)

5 11 Ekim 2007 Perþembe Ahi Evren, Ahi örgütünün kurucusudur. Ahi örgütlenmesi bir esnaf, zanaatçý, çiftçi örgütlenmesidir. Ahi örgütlenme- sinin temelini Baba Ýlyas attý. Bir kurum olarak geliþmesini ise Ahi Evren saðladý. Ahi Evren 1169 yýlýnda Azerbaycan da doðmuþtur. Hacý Bektaþ Veli ve Mevlâna ile yaþýt ve ayný zaman diliminde yaþamýþlardýr. Hacý Bektaþ Veli ile musahip olduklarý bilinmektedir. Hacý Bektaþ Veli nin Vilayetnamesinde þu þekilde bahsi geçer: Hacý Bektaþ ile Ahi Evren birbirilerini çok severlerdi. Hatta bir sohbet anýnda Ahi Evren, her kim bizi þeyh edinirse aslýnda þeyhi Hacý Bektaþ Hünkâr dýr demiþtir.. Bazý olaylar günümüzde oldukça çarpýtýlmaktadýr. Tarihsel bilgiler tahrif edilmekte, saptýrýlmakta, gerçek ile baðlantýsý koparýlýp, yerine farklý amaçlara hizmet eden bilgiler eklenmektedir. Ahilik ve Ahi Evren için de ayný durum geçerli. Ahi Evren hakkýnda gerçeðinden çok farklý anlamlar yüklenmekte, tarihsel çýkýþ noktasý unutulmakta, içi boþaltýlmaktadýr. Ahi Evren gerçeðini biraz anlatmaya çalýþtýk. Daha anlaþýlýr olmasý için özetleyelim: Ahi Evren inanç itibari ile bir Alevidir. Bazý art niyetliler gerçeði saklamak istese de Ahi Evren gerçek böyledir. Ahi Evren, çaðýn çok çok ilerisinde bir kurumlaþma yaratmýþtýr. Yaratýlan bu kurumlaþma bir çok ülkeye örnek olmuþtur. Ahi Evren kurumlaþmasýnýn sürekliliðini saðlamak için Ahiliði tekke ve zaviyelere baðladý. Herhangi bir meslekte çalýþmak için o mesleðin zaviyesini baðlý olmak gerekiyordu. Atamalar için merkezi tekkeden atama yapýlýyordu. Bu tekke Kýrþehir deydi. Ahi Evren yýlýnda Kýrþehir de katledildi. Þah Abbas Þah Abbas, Þah Ýsmail ve Þah Tahmasp tan sonra Safevi devletinin en önemli yöneticilerin- den birisidir. Doðum tarihi kesin olarak bilinme- mektedir yýlýnda hakka yürü- düðü sanýlmak- tadýr. Þah Abbas, düþmanlarýn saldýrýlarý ve yöneticilerin basiretsizliði sonucu gerileme dönemine giren Safevi devletini tekrar canlandýrmýþtýr ten itibaren kaybettiði topraklarý tekrar almaya baþlamýþtýr. Bunlar arasýnda Baðdat ta vardýr. Þah Abbas ýn önderlik kabiliyeti sonucu, Safevi devletinin sýnýrlarý geniþlemeye devam ediyordu. Bu geniþleme onun hakka yürümesinden sonra da devam etti. Afganistan içlerine kadar geniþledi. Þah Abbas sadece Tebriz, Erivan, Kars, Baðdat, Kerbela, Necef, Musul ve Diyarbakýr ý zaptetmekle kalmadý, ayný zamanda büyük hamleler yaparak onlarca yol, köprü, saray ve kervansaray yaptýrdý. Þah Ýsmail, Þah Tahmasp döneminde olduðu gibi, Þah Abbas döneminde de bilim, mimari ve bayýndýrlýk gibi alanlarda çok büyük aþamalar kaydedildi. Özellikle baþkent Ýsfahan bu geliþmelerin merkezi konumundaydý. Diyebiliriz ki, Safevi devleti Þah Abbas döneminde en parlak dönemini yaþamýþtýr. Þah Abbas da üstün yöneticilik kabiliyetleri ile yerini altýn harflerle Alevi tarihine yazdýrmýþtýr. OTMAN BABA Otman Baba adý her zaman Sarý Saltuk, Kýzýl Deli Sultan gibi batýda tekke kurmuþ pirlerle birlikte anýlýr. Tekkesi Bulgaristan sýnýrlarý içinde bulunan Hasköy dedir. ölümünün hemen ardýndan kendi adýna yazýlmýþ Otman Baba Vilayetnamesi yle ünlenmiþtir. Bu Vilayetname yol evlatlarýndan Küçük Abdal tarafýndan kaleme alýnmýþtýr. Bu yol evladý Otman Baba nýn yolunu iyi öðrenmiþ, onun tarikatýnýn yollarýný, geleneklerini, tekkesinde neler yaptýðýný, neler yapmak isteyip de yapamadýklarýný çok iyi bilen bir halifesidir. Bu velayetnameye göre Þeyh Otman Baba yedi dilimli taç giyer, bunlardan iki dilimlisi Elifi Horasani, dört dilimlisi de Hüseyini taç diye adlandýrýlmýþtýr. Otman Baba nýn doðumu konusunda yeterli bilgi bulunmamasýna karþýn onun l478 de Hakka yürüdüðü hakkýnda kayýtlar vardýr. Bu büyük Kýzýlbaþ pirinin görüþleri Avrupa topraklarýna yayýlmýþ, çeþitli bölgelerde tekkesinde yetiþtirdiði öðrencileri vardýr. Bu öðrencileri Baba nýn görüþlerini Alevi Bektaþi felsefesi çerçevesinde yaymýþlardý. Kýzýlbaþlarýn yayýlma bölgesi, Romanya da Babadað dan baþlayarak bütün Karadeniz kýyýsýnca uzanýr. Kuzey-doðuda Silistre yi, Dobruca, Kubrat, Razgart, Rusçuk, Targoviþte, Sliven, Yaýnbol, Otman Baba taif1sinin bulunduðu Haskova Kýrcali ile Rodop daðlarýna ve Balkanlarýn en büyük Kýzýlbaþ merkezi olan ünlü Kýzýl Deli tekkesinin bulunduðu Yunanistan da Dimetoko ya kadar Deliormcýn bölgesini içine alýr (MELÝKOFF, Ýrene: Uyur iken Uyardýlar, s.140 ) Balkanlar da Alevi yerleþimi ve geniþlemelerý içinde payý bulunan pirlerden bir tanesi þüphesiz ki Otman Baba dýr. Otman Baba, Sarý Saltuk, Kýzýl Deli Sultanlar olmasa idi Balkanlarda insansal fikirlerin, yani özü insan diyen,eþit üretip,eþit paylaþým yapan fikirler belki de uzun bir süre yayýlma olanaðý bulamayacaktý. Balkanlar da Alevi yerleþimi ve yayýlmacýlýðý bir gereklilik olmuþtu. Aleviliðin yedi ulu ozanlarýndan birisi Otman Baba nýn okulundan yetiþmiþti. Bu konudaki görüþü yine Melikoff a býrakalým Yemini doðumlu olmalýdýr. Bu tarih tarikate doðuþ tarihi de olacaktýr. Çünkü Ýbrahim Baba nýn müridi olan Yemini Akyazýlý Otman Baba nýn tarikatýndandý Vilayetname de Otman Baba þöyle anlatýlmaktadýr. Ela gözlü, yassý yaðýrnýlý, kýzýl benzi vardý. Mücessem heybetli, nazan ibretli, zahiri kuvvetli, batýn nihayetsizdi. Otman Baba nýn asýl adý Hüssam dýr. O na cömertliði nedeniyle de Gani diye de çaðýrýrlarmýþ. Bazan isminin baþýna Þah kelimesi de kullanýlarak Þah Hüsam Gani de derlermiþ. Babalýk mertebesine gelince de Otman Baba diye anýlýr olmuþ. Adý ne olursa olsun birþey farketmez. Ancak Otman Baba nýn yaptýklarý hizmetler ve yetiþtirdikleri öðrenciler Rumeli topraklarýný adeta fethetmiþ gibidirler. Adý Hüsam Gani de olsa bunlar bu babanýn adýnýn duyulmasý için hiç de fark etmeyecekti. Nazým Hikmet mezarý yeniden gündemde Yýllardýr tartýþma konusu olan ünlü þair Nazým Hikmet'in mezarýnýn Türkiye'ye getirilmesi yeniden gündeme geldi. Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, ünlü þairin "Anadolu'da bir köy mezarlýðýna gömülmesi ve baþýnda bir çýnar aðacý olmasýný" istediði vasiyetini yerine getirmek için çalýþma baþlatacak. ÇALIÞMA BAÞLATILIYOR Nazým Hikmet ölümünün 44'üncü yýlýnda Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay yaptýðý açýklamada, bu konuda daha önceki çalýþmalarý inceleyeceðini söyledi. Günay, "Biz vatan hasretiyle yurdumuzun dýþýnda ölmüþ olan herkesin mezarýnýn Türkiye'ye getirilmesinden yanayýz. Kaldý ki, Nazým Hikmet'in böyle bir vasiyeti var" diye konuþtu. Nazým Hikmet'in Moskova'da Kýzlar Manas- týrý'ndaki mezarýnýn Türkiye'ye getirilmesi zaman zaman gündeme geldi. Eski Kültür Bakaný Ýstemihan Talay, bu yönde giriþimde bulundu, ancak giriþim sonuçsuz kaldý. Geçen yýl ünlü þairin mezarýný ziyaret eden eski Meclis Baþkaný Bülent Arýnç da Nazým'ýn Anadolu'da bir köy mezarlýðýna defnedilmeyi vasiyet ettiðini hatýrlatarak, en uygun yerin memleketi Manisa'nýn Kaþýkçý köyü olduðunu söyledi. Ancak, bu açýklamanýn ardýndan bazý yerel yöneticiler karþý karþýya geldi. MEZAR TARTIÞMALARI Malatya'nýn Arguvan Belediyesi ilk resmi baþvuruyu kendilerinin yaptýklarý gerekçesiyle, Kaþýkçý köylülerine karþý çýktý. Daha sonra tartýþmaya Nevþehir'in Hacýbektaþ ilçesi de katýldý. Þairin gömütünün Hacýbektaþ'a getirilmesi için Belediye Meclisi'nde karar alan Hacýbektaþlýlar, aldýklarý kararý TBMM Baþkanlýðý ile Kültür ve Turizm Bakanlýðý'na da gönderdi. Ancak bu kez de Karadeniz Ereðli'den itiraz sesi yükseldi. Son seçimde DP'den milletvekili adayý olduðu için görevinden istifa eden dönemin belediye baþkaný Halil Posbýyýk, Nazým Hikmet'in Rusya'ya gitmek için Ereðli'ye geldiðini savunarak, "Nazým Hikmet, Rusya'ya gitmeden önce Ereðli'ye gelir; Ýnönü Parký'nda bulanan çýnarýn altýnda oturur ve 'Ben öldüðümde buraya gömün' der. Ben bu vasiyetin altýnda eziliyorum." dedi ve Nazým'ýn mezarýnýn Ereðli'ye getirilmesini istedi. Haziran 1963 sabahý, Nâzým Hikmet bir kalp krizi sonucu Moskova'da yaþamýný yitirdi. Yazarlar Birliði'nin düzenlediði bir törenle Novodeviçiy Mezarlýðý'na gömüldü. ANF NEWS AGENCY FABF

6 11 Ekim 2007 Perþembe Medeniyetler kenti Kýrþehir bulunuyor. 'HIRÝSTÝYANLAR KIRÞEHÝR'E SIÐINMIÞ ' Diðer yandan, Kapadokya Bölgesi içerisinde yer alan Kýrþehir'de, Roma dönemi' ne ait birçok yer altý þehri bulunurken, yapýlan araþtýrmalara göre, o dönem bu yer altý þehirlerinde rahiplerle mücadele eden Hýristiyanlarýn saklandýðý öðrenildi. Kapadokya bölgesinde III. ve IV. Yüzyýllara ait Hýristiyanlarýn sýðýnmak ve korunmak amacýyla yaptýklarý pek çok yeraltý þehri Kýrþehir'in Mucur ilçesi ile Dulkadirli Kasabasý ve merkezde, Aþýkpaþa yeraltý þehri, Kümbetaltý yeraltý þehri gibi 10 ayrý yeraltý þehri bulunmakta. Kýrþehir merkez ve baðlý yerleþim birimlerinde yapýlan kazýlar ve araþtýrmalar sonucunda, farklý medeniyetlere ev sahipliði yaptýðý öðrenildi. Yapýlan araþtýrmalara göre, Kýrþehir tarihinin Hititler dönemi ile anýlmaya baþladýðý ileri sürülürken, Kýrþehir'in M.Ö. 2. yüzyýlda isminin Akova Saravena, Makissos ve Jüstinianopolis adýyla anýldýðý öðrenildi. Türklerin daha sonra bu kente 'Kýr þehri ' adýný verdikleri ve zamanla Kýrþehir olarak anýldýðý bilinmekte. Kýrþehir ve çevresinde yapýlan arkeolojik kazýlarda, Kýrþehir'in tarih öncesi çaðda, özellikle Tunç Çaðý döneminin etkisi altýnda kaldýðý görülürken, 1943' te Hashöyük kazýlarýnda ilk Tunç Çaðý'na ait 5-6 adet tabaka tespit edilmiþ bulunuyor. Bu kalýntýlarla bölgede ilk Tunç Çaðý döneminin yaþandýðýný ileri sürülürken, Hashöyük ve Kýrþehir'in merkezinde bulunan Kale'de baþlayan kazý çalýþmalarý ve Kaman'a baðlý Çaðýrkan kasabasýnda Japonlar tarafýndan yapýlan kazýlarda yeni bilgiler de elde ediliyor. ' HÝTÝT ZENGÝNLERÝ KIRÞEHÝR' DE ' Hititler döneminin Kýrþehir'de yaygýn bir þekilde yaþandýðý da yapýlan araþtýrmalar sonucunda ortaya çýkarken, Kaman Kalehöyük' te yapýlan kazýlarda, yerleþim alanýnýn en alt tabakasýnýn büyük bir bölümünü Hitit dönemine ait kalýntýlar oluþturuyor. Bu kazýlar sýrasýnda Hitit döneminin zenginlerine ait olduðu ileri sürülen kalýntý ve eserler gün ýþýðýna çýkarken, kazýlarda saray yapýlarýna ait olduðu sanýlan duvar temelleri ile mühürler, takýlar, seramik mutfak eþyalarý ve Hitit çaðýna ait çivi yazýlý bir tablet parçasý bulunduðu bildirildi. Kýrþehir'e baðlý Sevdiðin Köyü'nün 10 kilometre kadar kuzeydoðusunda bir Hitit Prensi'nin adýnýn geçtiði yazýlý taþ blok bulunduðu da gelen bilgiler arasýnda yer alýrken, bu taþ bloðun bir yol iþareti olduðu ve yakýnlarýndan Hitit dönemine ait bir yolun geçtiði sanýlmakta. Hitit döneminden kalma önemli bir eser olarak da 'Öküztaþý' olarak bilinen Hitit Sunaðý da Kýrþehir'de bulunuyor. Bu sunak, üzerinde bir adak havuzunun yer aldýðý kare prizma bir gövde de iki öküz baþýnýn bulunduðu bazalt taþýndan yapýlmýþ þekilde yer alýyor. ' KAPADOKYA KRALLIÐININ UZANTISI ' Hititlerin zayýflayýp gücünü yitirmesi üzerine yöreye Frigler'in hakim olduðu kaydedilirken, Kýrþehir'in daha sonralarý M.Ö. VIl. yüzyýlda da Medler'in egemenliðine, sonra da Persler'in egemenliðine girdiði edinilen bilgiler arasýnda yer alýyor. Yapýlan araþtýrmalarda Persler' in M.Ö. 334'de Büyük Ýskender'in ordusuna yenildiði, Makedonlar' ýn Kýrþehir'i ele geçirdiði ve Kapadokya Kralý olarak M.Ö. 332'de Ariarates baðýmsýzlýðýný ilan ettiði ortaya çýkýyor. M.Ö. 333'de kurulmuþ olan Kapadokya krallýðý döneminde, Kýrþehir ve yöresinin yoðun bir baský yaþadýðý öðreniliyor. Þu anda Kýrþehir sýnýrlarý içerisinde Kapadokya krallarýna ait bol miktarda sikkeler Uzun bir süre Roma Ýmparatorluðuna baðlý kalan Kýrþehir'de, höyüklerin bir kýsmýnda Roma dönemine ait çanak, çömlek parçalarý ile bu döneme ait sikkeler bulunuyor. Bizans döneminde Makissos, daha sonra da Justinianapolis adýyla anýlan Kýrþehir, bu dönem imar edilmiþ ve kent durumuna getirilmiþtir. Bu dönemin en önemli kalýntýlarý olarak Kýrþehir merkeze baðlý Taburoðlu Köyü yakýnlarýndaki Üçayak Kilisesi, Kaman Temirli Köyünde bulunan kilise, Mucur Aksaklý ve Aflak köylerindeki Kaya kiliseleri, Derefakýlý Kiliseleri, Mucur Manastýr ve Keþiþ Sarayý, Bizans dönemine ait mimari kalýntýlar görülmekte. Kýrþehir civarýnda da Bizans dönemine ait kandiller, takýlar, sýrlý mavi ve sarý renkli seramik eþyalara rastlanmakta. Kýrþehir, 1071 'de Bizans'ýn yenilgiye uðratýlmasý ile kurulan Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Kutalmýþoðlu Süleyman Þah tarafýndan Anadolu topraklarýna katýlýrken, 1174'de Kýlýçaslan tarafýndan Kýrþehir'in, Selçuklu Devleti'ne baðlandýðý öðrenildi. Anadolu'da Osmanlý egemenliðinin kesin olarak kurulmasýndan sonra Kýrþehir'de, Celali isyanlarý dýþýnda 19. yüzyýlýn sonlarýna kadar kayda deðer önemli olaylarýn yaþanmadýðý görülürken; Kýrþehir' in 1867 yýlýnda bucak, 1869 yýlýnda ilçe, 1870 yýlýnda sancak haline geldiði bildirildi. Avanos, Keskin ve Mecidiye (Çiçekdaðý) ilçelerinin bu dönemde Kýrþehir'e baðlandýðý ileri sürülürken, 1924 yýlýnda il olan Kýrþehir'e Avanos, Çiçekdaðý, Hacýbektaþ ve Mucur ilçelerinin yine bu dönem dahil edildiði bildirildi. Kýrþehir'in 1954 yýlýnda il olan Nevþehir'e baðlandýðý ve baðlý ilçelerinde bu dönem Nevþehir'e ait ilçeler haline getirildiði öðrenilirken, 1957'de kabul edilen 7001 sayýlý kanunla Kýrþehir'in tekrar il haline getirildiði ve Yozgat'ýn Çiçekdaðý ilçesi ile Ankara'nýn Kaman ve Nevþehir'in Mucur ilçelerinin bu yýllarda tekrar Kýrþehir'e baðlý ilçeler haline geldiði kaydedildi. kthb

7 11 Ekim 2007 Perþembe 7 Nevþehir'de Restorasyon Ödüllü Kilise Gündüz Vassaf Dinlerin dokunulmazlýðý Futbolseverler eleþtirmezler mi futbol takýmlarýný? Hem de nasýl! Siyasi partileri tutanlar da öyle. Umduðunu bulamasýn, ilk seçimlerde partisini alaþaðý eder seçmeni. Memleketimizi severiz ama yerin dibine de batýrýrýz. Aðzýmýzdan kimbilir kaç defa çýkmýþtýr, "Biz adam olmayýz" sözleri. Vatandaþlarýmýzdan baþka ülkelerin uyruðuna geçen olunca da vatan haini diye kýnamayýz. Evlatlarýmýzý severiz ama, az mý duyduk analardan seni doðurmaz olaydým sözlerini. Nice babalar da vardýr darýldýðý evladýyla konuþmayý reddeden. Hele ölesiye beraber olacaðýz diyen sevgililer? Aþk ve nefret sözleri sanki onlar için var. Konu din olunca iþler deðiþiyor. Dinimize aitliðimizi sorgulamýyoruz, sorgulayamýyoruz. Üstelik, herhangi bir dine ait olmamýz seçim deðil tesadüf sonucu. Ýþ dinlerimizin tarihte kalmýþ uygulamalarýný bile eleþtirmeye gelince, sessizlik. Vatikan'ýn prezrvatif yasaðýndan ötürü Katoliklerin korumasýz cinsel iliþkiye girmesi sonucu, her yýl dünyamýzda AIDS'ten milyonlarca insan ölüyor. Kilisenin buyruklarý yüzünden toplu bir katliam söz konusu. Ses yok. Pakistan, Suudi Arabistan, Ýran gibi Ýslam hukukunun aðýrlýkta olduðu ülkelerde ýrzýna geçilen kadýn, erkek þahit bulamazsa yandý. Cemaat ise, ýrzýna geçileni, hakkýný aramaya teþvik edeceðine, gencecik kýzlarý intihara zorluyor. Ses yok. Üstelik, kendi dininde kýnayacaklarýna toz kondurmazken, Batý'da yozluk var diye söylemedikleri kalmýyor. Okuma-yazma bilmeyen, karar verme olgunluðunda olmayan, ilkokul çaðý öncesi çocuklar, þu ya da bu dine mürit olarak yetiþtiriliyor. Çocuklarý koruyan bunca yasa, Evrensel Çocuk Haklarý Beyannamesi var. Fark etmiyor. Laik geçinen devletlerin ordularýnýn imamlarý, papazlarý, hahambaþlarý var, askerler savaþa ölmeye, öldürmeye gönderilmeden önce onlara "Gazanýz mübarek olsun" diyen. Din devletinde yaþamadýðýmýz halde doðal karþýlýyoruz. Dinimizi seviyorsak, dinimize deðer veriyorsak neden eleþtiremiyoruz dinimize ait uygulamalarý? Günlük yaþantýmýza müdahalesini doðal karþýladýðýmýz dinlerimizin tek karýþmadýðý doðamýzýn korunmasý. Herhangi bir din adamýnýn havayý kirletmeyin, bu kadar tüketmeyin diyen vaazýný en son ne zaman duydunuz? Aidiyetliklerinden kaynaklanan katýlýkla dinlerinin dokunulmazlýðýna sýðýnanlar, kendilerini inançlarýnýn altýnda ezilmeye mahkûm býrakýyor. Dinlerin, dokunulmazlýklarýnda þahlanýþýný eleþtirmeyen, engellemeyen müritlerin dinlerine en büyük tehditse kendileri. Ýnsan kýymet verdiðini eleþtirir. Radikal Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Vali Hacýmustafaoðlu, Avrupa Birliði Ve Tüm- Avrupa Kültür Mirasý Federasyonu Europa Nostra'nýn Kültürel Miras Büyük Ödülüne layýk gördüðü Sarýca Kilisesi ni inceledi. Nevþehir Valisi Mehmet Asým Hacýmustafaoðlu, Nevþehir in Ürgüp ilçesi Mustafapaþa Beldesi yakýnlarý Pancarlýk Vadisi'nde yer alan 12. yüzyýl Bizans dönemi kaya kiliselerinden Restorasyon ödüllü Sarýca Kilisesini inceledi. Vali Hacýmustafaoðlu, Vasco Turizm sponsorluðunda Ka-Ba Eski Eserler Koruma ve Deðerlendirme Mimarlýk LTD. tarafýndan yýllarý arasýnda restore edilerek, 2002 yýlýnda kültür turizmine kazandýrýlan ve 2007 yýlýnda Avrupa Birliði ve Tüm-Avrupa Kültür Mirasý Federasyonu Europa Nostra tarafýndan verilen Kültürel Miras Büyük Ödülü'ne layýk görülün Sarýca Kilisenin restorasyonunu yerinde inceleyip, Ürgüp Kaymakamý Recep Soytürk ten kilisenin son durumuna iliþkin bilgi aldý. Vali Hacýmustafaoðlu, Avrupa Birliði ve Tüm- Avrupa Kültür Mirasý Federasyonu Europa Nostra tarafýndan verilen Kültürel Miras Büyük Ödülü'nün Türkiye'deki ilk sahibi olan Sarýca Kilise restorasyonu projesi, Avrupa genelinde 32 ülkeden kültürel mirasý korumayý amaçlayan 158 proje arasýndan seçildiðini hatýrlattý. Vali Hacýmustafaoðlu, Sarýca Kilise nin ödülünün, Avrupa Birliði ve Tüm-Avrupa Kültür Mirasý Federasyonu Europa Nostra yetkililerinin de katýlýmýyla 16 Ekim 2007 tarihinde Ýstanbul da düzenlenecek törende verileceðini bildirdi. Projede, yapýnýn özgünlüðüne dokunmadan, doðal malzemenin iyileþtirilmesi ve saðlamlaþtýrýlmasý yapýlarak kiliseyi korumak ve üst kayadaki yarýklar ile yapýsal çatlaklarý onararak sert doðal koþullarýn tahribatýný engellemenin amaçlandýðý belirtildi. KURBANLIK KURBANLIK SATIÞLARIMIZDA KREDÝ KARTI GEÇERLÝDÝR WORLD CARD INIZA ÖZEL PEÞÝN FÝYATINA + 5 WORLD TAKSÝT VE KUZU KESÝLMÝÞ BÜTÜN 1 KÝLOSU : 9 YTL KUZU CANLI PASKÜL 1 KÝLOSU : 4 YTL KOYUN KESÝLMÝÞ BÜTÜN 1 KÝLOSU : 7 YTL KOYUN CANLI PASKÜL 1 KÝLOSU : 3,5 YTL Kamil ÖNTAÞ CEP: Adres: ÝLÝCEK KÖYÜ HACIBEKTAÞ/NEVÞEHÝR SATILIK MANDIRA Kangallý Mevkii nde m2 üzerinde biriket yapýlý 150m2 kapalý alan 250m2 yarý açýk mandýra 2 dekar bað ve 150 adet meyve aðacý bulunan mandýra satýlýktýr. Müracat: Emin Türkmen Tel:

8 Parçalý Bulutlu En Yüksek 0 C En Düþük 0 C Che Her Yerde Küba Büyükelçisi BirGün için yazdý. Che, Filistin'de, Irak'ta, Bolivya'da, her yerde umudu yeþertiyor. Küba Büyükelçisi Ernesto Gomez Abascal, BirGün'e yazdý: Birkaç yýl önce, Lübnan'ýn güneyindeki Filistin mülteci kampýna yaptýðým bir ziyaret esnasýnda, küçük bir sokakta ilerlerken, büyük bir duvara Che'nin resminin yapýlmýþ olduðunu görünce çok þaþýrmýþtým. Bu olay, aklýmdan hiç çýkmadý ve beni o kadar çok etkilemiþti ki bu duygularýmý bir þiirle anlatmak zorunda hissettim kendimi. Ne zaman ki Che'den bahsedilse, bu olayý hatýrlarým. Bir halka karþý iþlenen haksýzlýk ve trajedinin yaþandýðý bir yerde, yani orada da vardý. Ve o da; kötülüklere, suiistimale, haksýzlýða, yalan ve sömürüye karþý ayaklanýlmasý gereken tüm bu yerlerde yaþayan, bizim Che idi. Bolivya topraklarýnda mücadele ederken onu takip eden ve öldürülmesini buyuran, Birleþik Devletler, Merkezi Haberalma Servisi, 0 9 Ekim günü iþini bitirdiðini düþündü. Miami sokaklarýnda özgürce dolaþan ve bugün bu infaza katýldýklarýný kamuoyuna duyuran teröristler, belki de bu yaptýklarýnýn onu çoðaltmak olduðuna dair hiçbir fikirleri yoktu. Geçen günlerde, Küba'nýn Bolivya'ya baðýþladýðý hastanelerde çalýþan yüzlerce Kübalý doktorun, çatýþmada yaralanýp yakalandýktan sonra, deðerli hayatýna son vermek üzere Kahraman Gerilla'ya o 9 Ekim günü ateþ eden, emekli astsubay Mario Teran'ýn yeniden görmesini saðlamak amacýyla ameliyat ettiklerine iliþkin haberler yayýmlandý. O, sadece bir infaz aracýydý, onu öldüren eller çok uzaktaydý, Washington'da... CIA yetkilileri, Mia-mi'de ikamet eden terörist çetenin paralý askerleri, ceseti tespit etmek, ölümünü belgelemek ve fiziken öldüðünden emin olmak üzere oraya kadar gitmiþlerdi. Ölümünden sonra bile, hâlâ onun mevcudiyetinden korkuyorlardý. Bu barbarlarýn, fikirlerin ne öldürülebilece-ði ne de yok edilebileceði, haklý ilkelere dayandýðý takdirde örneklerin yýkýlamayacaðýna dair bilinçleri yoktu ve hâlâ da yoktur. Che, bugün her yerde, hiç olmadýðý kadar daha canlý... Savaþýrken hayatýný kaybedene kadar Birleþik Devletler Ýmparatorluðu'nun hakimiyetinden kýtayý kurtarmak için mücadele ettiði Latin Amerika'da, bugün Che, hayat kurtaran binlerce Kübalý doktorla veya okuma yazma öðreten öðretmenlerle beraber muzaffer bir þekilde yürümektedir. Sosyalizme dönüþümü teþvik ederek, Venezuela sokaklarýnda Boli-var'la beraber ilerlemekte; iktidara gelen Bolivyalý yerlilerle, Ekvador halkýndan ülkede bir deðiþimin yapýlmasýný mümkün kýlacak bir re-ferendumun yapýlmasý ný talep eden yurtsever Eloy Alfaro'nun eþliðinde ayaða kalkmakta; yeni adil yollar açarak Nikaragua'da Sandi-no'nun yanýnda yer almakta; Porto Riko'nun baðýmsýzlýðý için verilen mücade lede Albizu Campos'un yanýnda olmakta; Kýtanýn birliði için mücadeleye devam etmek, daha adil toplumlar yaratmak, halklarý sömüren ve emper-yal çýkarlara cevap veren oligarþileri yýkmak üzere Juarez, Marti, O'Higgins, San Martin, Artigas, asi Tupac Amaru ve diðer önemli yurtseverler ve Amerikamýzýn baðýmsýzlýðý için tüm mücadele verenlerle buluþmaktadýr. Che, Irak halkýnýn direniþ mücadelesindedir ve petrol kaynaklarýný ele geçirmek için katliam yapan iþgalcileri yýkana kadar en ön safta savaþmaya devam edecektir. Onu, 20 yýl kadar önce Lübnan'ýn güneyinde, Filistinli savaþçýlarýn yanýnda gördüm, hâlâ da oradadýr ve asla tartýþýlmayacak haklarýný alýncaya kadar onlarý býrakmayacaktýr. Ozamandan beri de; ayrýca Siyonist saldýrýya son vermeleri ve birleþik, baðýmsýz ve ilerici bir Lübnan kurmalarý için Lübnanlý yurtseverlere de yardýmcý olmaktadýr. Adalet ve özgürlüðün talep edildiði, ayrýmcýlýðýn kýnandýðý, kitlelelerin emperyalist savaþlara ve egemenliðe karþý toplandýðý tüm dünya þehirlerinde gerçekleþtirilen toplumsal gösterilerde onlarýn yanýndadýr. Daha iyi bir dünyanýn mümkün olmasýný talep eden halklarýn hâlâ baþýndadýr. Che, tüm dünya gençliðine bir örnek ve bir ilham olmuþtur. Bugün, ölümünün 40. yýlýnda,güney Amerika'daki And Daðlarý'ndan, Bolivyalý yerli liderin yanýndaki haykýrýþý hiç olmadýðý kadar yüksek sesle duyulmaktadýr: "Beni öldürebilirsiniz, ama yarýn yine döneceðim ve milyonlar olacaðým!.." Ernesto Gomez Abascal Küba'nýn Ankara Büyükelçisi (Birgün) 'Che'yi öldürülmekten kurtarabilirdik' Efsane devrimci Ernesto Che Guevara ölümünün 40'ýncý yýldönümünde anýlýrken, öldürülmesiyle ilgili bazý ayrýntýlar ilk kez gün ýþýðýna çýktý. Che'nin Bolivya ordusu tarafýndan yakalanmasýnda önemli rol oynayan CIA ajaný Felix Rodriguez devrimci liderin son saatlerini Ýngiliz Independent gazetesine anlattý. Fidel Castro'yla birlikte Küba'da Batista yönetimini devirdikten sonra sosyalist devrimi örgütlemek için gittiði Bolivya, Che'nin son duraðýydý. CIA'nýn Che Guevara'nýn peþindeki ekibinin lideri Küba asýllý ajan Felix Rodriguez'in görevi Che'nin sað yakalanýp sorgulanmak için Panama'ya gönderilmesini saðlamaktý. Ancak Bolivya ordusu ondan önce davrandý. Rodriguez, "Telefonum çaldýðýmda bana ' ' dediler. Basit bir koddu. 500, 'Che yakalandý', 600 'öldü' demekti. Eðer 700 denseydi 'hayatta' anlamýna gelecekti" dedi. "Ýstesek Che'yi ölümden kurtarabilirdik" diyen Rodriguez, Che'ye idam kararýný nasýl açýkladýðýný anlattý: "Ormanda Che'yi yakalayan birliðin komutaný Albay Senteno, 'Yardýmýn için müteþekkiriz, ancak Devlet Baþkaný Che'nin ölmesini istiyor. Bana söz ver, onun cesedini getireceksin' dedi." "Odaya girdim, 'Komutan Guevara üzgünüm, elimden geleni yaptým ama bu komutanlarýn emri' dedim. Ne dediðimi çok iyi anladý, bembeyaz kesildi. Bu kadar çökmüþ birisini daha önce hiç görmemiþtim. Ancak yine de 'Böylesi daha iyi, canlý yakalanmamalýydým' dedi." " Saat gibi oradan çýktým arasý silah sesini duydum." Rodriguez, Che'nin ölümünden üzüntü duymuyor onu bir devrimci olarak da görmüyor. Ancak ölümünden 40 yýl sonra tüm dünyada milyonlarca kiþi için Che bir efsane. Arjantin'de geçen çocukluk yýllarýnda Che'nin en yakýn arkadaþlarýndan biri olan Enrice Martin haberi aldýðý günü bugün bile unutmuyor: "1967 yýlýnda birgün yine çalýþmak için fabrikaya gidiyordum. Yanýma geldiler ve dediler. Ýnanmadým, gazeteyi gösterdiler. Ýnanamadým, onu yakalanabileceðini hiç düþünmemiþtim"